tag:blogger.com,1999:blog-19862731343625872024-03-20T18:09:00.189+03:00Nedirkibu - Merak ettiğiniz güncel bilgi ve HaberlerUnknownnoreply@blogger.comBlogger2108151150tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-13432963796305950672021-01-30T19:17:00.001+03:002021-01-31T16:38:40.179+03:00Oje Sürmenin Sağlığınıza Zararları!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="364" data-original-width="728" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRm3OrsGZjGBqLY0rfoKk6_7WDdwcTJ-mv3mmBzfYf_MfsUeu1HF5ZZqO0UMuGLMFcRRivokBcYZUDPhyphenhyphen8vH6VTAKzkHU8kPAiNxs5C1S9qy96tw1Nk-nWVjFnEr-Yt5TqbwXyHghMyA/s640/ojezararlar%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Oje Sürmenin Sağlığınıza Zararları!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">Oje Sürmenin Sağlığınıza Zararları!</h3><div>
Hepimizin bildiği gibi oje çok kullanıldığında tırnaklarımız sararmaya ve kurumaya başlıyor. Ancak ojenin tahribatı bununla sınırlı değil. Hatta oldukça ciddi zararları var. Ojeyi hayatınızdan tamamen çıkarın demiyoruz ama vücudunuza bıraktığı olumsuz etkileri bilmelisiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;">
Oje Sürmenin Sağlığa Zararları</h3>
<div>
Bazı tırnak bakımı kozmetik ürünlerinde sağlığınıza ciddi zararları dokunabilecek maddeler kullanılır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Toluen</b>- Tırnaklara pürüzsüz bir görünüm vermeyi sağlayan ve pigmenti koruyan bir çözücüdür. Toluen merkezi sinir sistemini etkileyebilir ve üreme bozukluklarına neden olabilir. Baş ağrısı, halsizlik, bayılma ve bulantı, oje kullanmanın olası sonuçlarından sadece birkaçıdır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Formaldehit</b>- Ojenin depolama ömrünü artırmaya yardımcı olan renksiz bir gazdır. Alerjiden muzdaripseniz, ormaldehit ile temas, egazama ve olası kimyasal yanıklara neden olabilir. Daha şiddetli durumlarda, kalp ritmi bozuklukları ve kanseri tetikleyebilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Dibutil ftalat</b>- bir koku olarak kullanılmaktadır. Bu tehlikeli bileşenin varlığı, endokrin hastalıkları, jinekolojik hastalıklar ve solunum yolu hastalıklarına neden olabilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bilim insanlarının 24 kadından oluşan bir grup üzerinde yaptıkalrı araştırmaya göre, katılımcıların çoğunda, oje sürdükten 6 saat sonra, metabolizma sürecinde oluşan trifenil fosfat türevi difenil fosfat seviyelerinin yükseldiği görüldü. Deneyin başlamasının üzerinden 10 saat geçtikten sonra ise, tüm katılımcıların vücutlarındaki difenil fosfat seviyeleri normalin 7 katına kadar yükseldi. Sonuçlar endişe verici!</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;">
Sağlığınıza zarar vermeyecek bir ojeyi nasıl seçersiniz?</h3>
<div>
Bazı oje şişelerinde ya da ambalajların özel işaretler vardır:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
5- Free, ürünün formaldehit, türev reçineleri (Formaldehit reçineleri), toluen, Dibutil ftalat veya kafur içermediği anlamına gelir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
3-Free, Formaldehit, Dibutil ftalat ve toluen. Bu ibare tırnak cilasının, zararlı bileşenlerden sadece üçünü içermediği anlamına gelir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Tırnak cilası satın almadan önce, öncelikle içeriğindeki malzemeye dikkat edin ve unutmayın: Sağlığınız sizin elinnizde!</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-82222642543507238912021-01-30T19:11:00.000+03:002021-01-31T16:10:24.380+03:00Sigara İsteğini Azaltan ve Bırakmaya Yardımcı Olan Bitkiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgByp4QBq34W_IXC40zmi4bdDtgFoUpxK4bNCrKha3S9UyvcNRAUy0fmw8ACpplClmjk4hGKgSZt-tBd33mwUh3CoyKW-Ulx-GFyB3j1dwyi5nCVlDYDsLXGQX5eD-EcHz3iElRNbdcaA/s16000/sigara+b%25C4%25B1rakma+bitkisel.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sigara İsteğini Azaltan ve Bırakmaya Yardımcı Olan Bitkiler</td></tr></tbody></table><br /><br /><div>
Eğer sağlığınızı iyileştirmek adına değişiklik yapmaya hazırsanız, tabiat ana size bu konuda yardımcı olabilir. Sigarayı bırakmak istiyorum ama bırakamıyorum diyenlerdenseniz bitkiler size yardımcı olmaya hazır. Tabiki gerçekten sigarayı bırakmak isteyenlerin başarılı olabileceğini de hemen belirtelim.</div><div><br /></div><div>
<div>
<h2 style="text-align: left;">
Sigarayı Hemen Bırakmanıza Yardımcı Olacak 10 Bitki</h2>
<div>
<br /></div>
<div>
Sarı kantaron otunun olumlu bir zihinsel tutum oluşturmaya yardımcı olduğu bilinmektedir. Nikotin yoksunluğu, ruh hali değişimlerine, kaygıya ve sinirliliğe neden olabilir. Sarı kantaron otu ise sigarayı bırakmanızın ilk safhalarında size bu alanlarda yardımcı olur.</div>
<div>
<br /></div>
<div><b>
Siyah yılankökü </b>bitkisinin gerginliği ve kaygıyı gidermeye yardımcı olan yatıştırıcı bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Eğer sigarayı bırakmaya çalışırken kendinizi sinirli, huzursuz ve gergin hissederseniz, siyah yılankökünü deneyin.</div>
<div>
<br /></div>
<div><b>
Aslan kuyruğu</b>, zihni sakinleştirmeye ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olan yatıştırıcı bir etki yapar. Doğal bir sakinleştirici olup kişi sigara içme isteği duyduğunda bu isteğin, yatıştırmaya yardımcı olur.</div>
<div>
<br /></div>
<div><b>
Nane bitkisi</b>, birçok kişide sigarayı bırakınca ilk zamanlarda oluşabilen mide bulantısını dindirir. Nane aynı zamanda kaygıyı ve gerginliği hafifletir ve nikotin yoksunluğuna bağlı oluşabilecek baş ağrısını dindirmeye yardımcı olur.<br />
<br /></div>
<div>
</div>
<div><b>
Kore ginsengi</b>, enerjiyi artıran ve vücudun stresle başa çıkmasını kolaylaştıran bir bitkidir, ve sigaranın bırakıldığı ilk zamanlarda oluşabilen yorgunluğu ve gerginliği azaltır. Ginseng aynı zamanda vücut sistemlerini dengeleyerek vücudun nikotin yokluğuna uyum sağlamasına yardımcı olur.</div>
<div>
<br /></div>
<div><b>
Kedi otu</b>, genelde kaygı, stres ve uykusuzlukla mücadelede kullanışan yatıştırıcı bir ottur. Çoğu kişi, sigarayı bıraktığı ilk zamanlarda kaygı ve uyku sorunları yaşar. Kedi otu ise kasları gevşetmeye yardımcı olur.</div><div><br /></div><div><br /></div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="349" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghbD-cj-hlirM9xDOxC39oh1oU84Fm0Ij-g09eN56cy9vUf-9xrQ_CaJro53QcttT5JhR846D5X77oAG2SQHxvOSk0VE3ADzJfmmBRN8oEA-EIbCJGDY2SpoCRXE_CWObbuynJ72iZcg/s640/sigara-biraktiran-bitkiler.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption"><span style="font-size: 12.8px;">Sigara İsteğini Azaltan ve Bırakmaya Yardımcı Olan Bitkiler<br /><br /></span></td></tr></tbody></table></div>
<div>
<br /></div>
<div><b><br /></b></div><div><b>
Kaygan karaağaç bitkisi</b>, sindirim sistemini yatıştırmaya yardımcı olur. Sindirime bağlı rahatsızlıklar genelde nikotin yoksunluğunun belirtilerinden biridir. Kırmızı karaağaç ise toksinleri ve yabancı maddeleri vücuttan atarak akciğerleri temizlemeye yardımcı olur.</div>
<div>
<br /></div>
<div><b>
Zufa otu</b>, kaygıyı hafifletmeye yardımcı olmasıyla meşhur bir ot olup, sigarayı bırakma nedeniyle bazan görülebilen histerileri yatıştırır. Diğer taraftan, akciğerlerde oluşmuş olan mukus tıkanıklığını temizlemeye yardım eder.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Nikotin maddesi vücutta endorfin salınımını tetikler. Sigarayı bırakınca vücut endorfin hissini arar. Kaside otu ise, vücudun daha fazla endorfin üretmesine yardımcı olan bileşenler içerir. Kaside otu aynı zamanda kaygıyı azaltır ve merkezi sinir sistemini yenilemeye yardımcı olur.</div>
<div>
<br /></div>
<div><b>
Lobelya otu</b>, nikotin isteğini yatıştırmaya yardımcı olan güçlü bir bitkidir. Zihni ve vücudu rahatlatarak nikotin arzusunun yok etmeye yardımcı olur. Lobelya aynı zamanda, tadının daha kötü gelmesini sağlayarak sigarayı bırakmayı kolaylaştırır.</div><div><br /></div><div><div>Belli ki sigara ile ilgili bir sorununuz var, Bu nedenle sizi sigara bırakma konusunda tekrar uyarıyoruz ve diğer bir konumuz; <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/11/sigaray-cay-ile-icenlere-saglk-uyars.html" target="_blank">Sigarayı Çay İle İçenlere Sağlık Uyarısı! Sigara ile Çayı birlikte içenleri bekleyen büyük tehlike!</a> yazımızı da okumanızı tavsiye ediyoruz.</div></div><div><br /></div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-39492618122653251492021-01-30T19:06:00.000+03:002021-01-31T16:20:26.318+03:00Köklendirme Hormonu Nedir, Evde Köklendirme Hormonu Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="284" data-original-width="731" height="248" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglnH8aJJiQfG6Z6aPBetSggBiaPFHX_5hPaJ_7TnlOFmez9oUsLYfbQxCTlPq_sXD-RKTqsg_dKfR9SBoqxbfvGZJxmOKf_CeMdQNV-5FFnkqOwPqAUxNDWHgnN5acJnfd8I_n3ruUgw/s640/k%25C3%25B6klendirme+hormonu+nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Köklendirme Hormonu Nedir, Evde Köklendirme Hormonu Nasıl Yapılır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h3>
Çelik Köklendirme Hormonu nedir, ne için kullanılır?</h3>
Bitkilerde büyüme ve gelişmeyi sağlayan ''Oksin'' içeren hormon takviyeleridir. Kök vermesi zor olan bitkilerin çoğaltılmasında kullanımı önerilir. Doğada en saf halde bulunanı İndol-3 asetik asittir. Onun dışında yine Fenilasetik asit, İndol-3 bütirik asit, 4-kloro indolasetik asit doğal oksinlerdir. Oksinler, bitkilerin büyümesinde ve şekillenmesinde etkin rol oynarlar. Bu oksinler direk olarak çeliklere kullanılmaz özel olarak hazırlanan karışımlar önce alkolle çözülür ardından saf su ile karıştırılarak kullanıma hazır hale getirilir.<br />
<br />
Köklendirme hormonları çelik alınan bitki hücrelerinde uyarılmaya neden olarak bölünme ve büyümelerini sağlar. Daha çok seri üretim yapan firmalar ile Bonsai üreticileri köklendirme hormonlarına rağbet etmektedir. Yine doku kültürü ile çoğaltılan bitkilerin yetiştirilmesinde de köklendirme hormonları büyük önem taşır. Kökün boyuna uzaması, yumruların enine gelişimi söz konusu olduğunda çelik köklendirme hormonları ile normal köklenme süresinin yarısından da kısa bir sürede verim elde edilebilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Bitkilerden Çelik alırken dikkat edilecekler</h3>
<br />
Çoğaltılmak istenen bitkinin yeni yaprak veren, çok ince olmayan, 15- 20 cm boyutlarında bir dalı seçilir. 45 derecelik açıyla boğum yerinden kesilir. Çeliğin tabanından 1cm lik bir yer nemlendirilerek hormona batırılır. Önceden hazırlanmış toprağa dikilir. Piyasada bulunan köklendirme hormonları ile yarı odunsu ve odunsu çeliklerin yüzde 98'e kadar köklenmesi sağlanabilir. Çelik köklendirme hormonları ziraat ürünleri satan yerlerde hazır olarak temin edilebilir. Hazır satılan çelik köklendirme hormonları kadar kesin sonuçları olmasa da ev yapımı köklendirme yöntemleri vardır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Ev yapımı Çelik Köklendirme Hormonu Nasıl Yapılır</h3>
Salkım söğüt ağacından koparılan birkaç parça dal ya da dip sürgünü su içerisinde birkaç gün bekletilir, söğüt ağacı köklenmeyi sağlayan oksinlere aşırı derecede sahip olduğundan kök oluşumuna destek olarak zayıf çelikler üzerindeki baskıyı azaltır. Köklendirilmek istenen çelik dinlendirilmiş bu salkım söğütlü suda köklendirilebilir ya da çeliğin ekildiği toprak salkım söğütlü su ile sulanabilir.<br />
<br />
<br />
Aspirinli su, oksinleri içermese de köklendirilmek üzere alınmış çiçeklerin tutma yüzdesini arttırmak üzere uzun süre kullanılmıştır. Aspirinin sıvıların pıhtılaşmasını engelleyen yapısı kesilen koparılan bitkinin özsuyunu koruyarak köklenmeye yardımcı olur.<br />
<br />
Bir diğer köklendirme yöntemi ise Bal ve tarçındır. Çeliğin kestiğiniz kısmını bala batırın ve hemen ardından tarçına batırarak köklendirme işlemini hızlandırabilirsiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74687760624559593412021-01-30T19:03:00.000+03:002021-01-31T16:32:31.211+03:00Kaşar Peynirini Yakın Alev Alıyorsa Sahtedir!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="364" data-original-width="728" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjo0Zk2jzjLTyf5mpUcr5XJpue2mqJmBFwuEN_Xx3WfMbR3xerfXsCbaYNXD_A2FBEnQPNUQLquWPe91rK-3bgs-EVkYpPLa2p-ArfwpvOhwS6VdJFu-mskoxTVFubyR_3M8LAB-AnkCg/s640/sahtekasarnasilanlasilir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kaşar Peynirini Yakın Alev Alıyorsa Sahtedir!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">Kaşar Peynirini Yakın Alev Alıyorsa Sahtedir!</h3><div>
Gıda sektörü öyle bir hal aldı ki ne yediğimizi bilmeyecek duruma geldik. Yumurta, peynir, zeytin gibi yiyeceklerdeki sahtekarlığa alışmışken şimdi de kaşar peynirinin sahtesini ürettiler. Peki gerçeğinden nasıl ayırt edeceğiz? İşte tüm detayları...<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<h3>
Çakmak testi uygulayın</h3>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu testi kaşarı satın aldıktan sonra uygulayabilirsiniz. Kaşardan ince bir dilim kesin ve kaşarı ucundan yakın. Yaktığınızda alev alıyorsa aldığınız şey kaşar değil, başka bir ürün. Eğer kaşarı yaktığınızda yanmıyorsa işte bu gerçek kaşar olduğu anlamına geliyor.</div>
<div>
<br /></div>
<h2>
Sahte kaşar nasıl üretiliyor?</h2>
<div>
<br /></div>
<div>
Sağlığımızı tehlikeye atan kaşarın içerisinde hidrojen peroksit, soda gibi kimyasal malzemeler bulunuyor. Bu kimyasallar eski peynir ve patates püresiyle karıştırılıyor ve kaşara benzeyen bir zehirli yiyecek ortaya konuluyor. Market faflarından yerini bulan gıdalarını ne yazık ki tüketiyoruz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Çakmak testinden başka kaşarın gerçek olduğunu anlamanın bir diğer yolu ise fiyat kontrolü. 20 TL'nin altında kaşar peynirlerini almaktan kaçının çünkü maliyetinin altında satılan ürünlerde hile yapılma ihtimali daha yüksektir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sahte kaşar peynirleri vücutta alerji veya enfeksiyona sebep olabiliyor. Bazı kaşarlar ise antibiyotikle üretiliyor ve bu durum tehlikeyi iki katına çıkarıyor. Bilinçsiz ve farkında olmadan antibiyotik kullanıma sebep oluyor ve aynı zamanda bu durum bağışıklık sistemini de olumsuz etkiliyor.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74449190524650694482021-01-30T18:58:00.000+03:002021-01-31T16:34:54.796+03:00Semizotu Suyu İle Toksinleri Vücudunuzdan Atın!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Semizotu Suyu İle Toksinleri Vücudunuzdan Atın!" border="0" data-original-height="410" data-original-width="728" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSkKuqhFn1X4D5RQa6OL5TfO6ov0jvJT0dTggQdUU3jpnCupyoG2f03b9UgC-gnhx9gxqYGroZw5cI1FJGVAiuL1fGBnpr5GJlDc46jxPgJaKO1eekoAdZoH0vwMv5n_ajVjmgaVs7hQ/w640-h360/toksintemizleyenkur.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Semizotu Suyu İle Toksinleri Vücudunuzdan Atın!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Semizotu Suyu İle Toksinleri Vücudunuzdan Atın!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br /><h3 style="text-align: left;">Semizotu Suyu İle Toksinleri Vücudunuzdan Atın!</h3><div>
Toksin vücudunuzu aşırı duyarlı kılan, zararlı etkileri olan, sağlığınızı bozan, maddelerdir. <div>Toksinler, hem vücudumuzca üretilir, hem de dışarıdan alınır. </div><div><br /></div><div>İster zayıf olun ister şişman, ne kadar düzensiz ve kötü besleniyorsanız bağırsaklarınız da bir o kadar sağlıksızdır. </div><div><br /></div><div>İkinci beyin yerine geçen bağırsakların temizliği vücut sağlığı için son derece önemli.</div><div><br />
<br />
Vücudumuzun ihtiyacı olan vitaminleri, antioksidan açısından zengin bir içecek ile almaya ne dersiniz?<br />
<div>
<br /></div>
<br /><h3 style="text-align: left;">Toksin Atıcı Kür Malzemeler:</h3>
<div>
<div><ul style="text-align: left;"><li>
1/2 demet semizotu</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
1/2 demet maydanoz</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
4 dilim zencefil</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
1 adet limon suyu</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
2 bardak su</li></ul></div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;">Semiz Otu ile Yeşil Kür Yapılışı:</h3>
<div><ul style="text-align: left;"><li>
Tüm malzemeleri blendera ekleyin ve karıştırın. Sabah aç karna bir bardak içebilirsiniz.</li></ul><div>Konu ile ilgili " <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/11/toksinlerden-kurtulmak-sifali-kurler.html" target="_blank">3 Günde Bağırsaktaki Toksinlerden Kurtaran Kür</a> " isimli makalemizi de inceleyebilirsiniz. </div></div><div><br /></div>
</div>
</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-50485497792634572722021-01-30T18:55:00.000+03:002021-01-31T16:28:27.305+03:00Rüyada Mezar - Mezarlık Görmenin Anlamı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="999" height="384" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjub3YdHyVjxIeHEtFwwzji_GLyJ3xjrBuPBoQNLu8JMogeabvzBCPkoc9nND-5O5LKxbq9VBK4qiDaruOZdkYC1PX3QK1nbCAjMxHpuTi2wmIXq9W4arfQgmfjQT49LMfCycwb2P4y3Q/s640/r%25C3%25BCyada+mezarl%25C4%25B1k+g%25C3%25B6rmek.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Rüyada Mezar - Mezarlık Görmenin Anlamı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">Rüyada Mezar - Mezarlık Görmenin Anlamı</h3>
<b>Rüyada </b>açık <b>mezar görmek</b>, iyi değildir. Rüyayı gören kişinin başına nahoş olaylar geleceğine bu nedenle de kötü ve zor günler geçireceğine rivayet edilir. Uğursuzluk olarak kabul edilir. Rüya sahibinin işinde başarısız olacağına, hayal kırıklığı yaşayacağına, yaptığı hiçbir şeyden keyif alamayacağına, umutlarını kaybedeceğine ve üzüleceğine tabir edilir. Başarısız ve mutsuz olmaya işaret eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Rüyada Açık Mezara Girmek Anlamı</h3>
Rüyasında açık mezara girdiğini gören kişinin dost sandığı ve bu nedenle sürekli aralarına girdiği, evlerine gidip geldiği, dertlerini, mutluluğunu ve ekmeğini paylaştığı kişilerin aslında gizli düşmanları olduğuna alamet eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Rüyada Mezar Açmak Anlamı</h3>
Rüyasında mezar açtığını gören kişi, o kimsenin aracılığı ile ekmek ve iş sahibi olacaktır diye kabul edilir. Mezarı açılan kimseye akıl danışmaya, yol yöntem sormaya ve onun bilgilerinden faydalanmaya delalet eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Rüyada Boş Mezar Görmek Anlamı</h3>
<br />
Rüyayı gören kişinin düşünceleri ile yorumlanır. Rüya sahibinin kendisine hayır getirmeyecek düşünceler içinde olduğuna, günü birlik yaşamayı tercih ettiğine, yaşama karşı isteksiz davrandığına, hayattan zevk duymadığına ve yaptıklarının da kendisini mutlu etmeye yetmediğine delalet eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Rüyada Boş Mezar Taşı Görmek Anlamı</h3>
Rüyada boş mezar taşı gören kişi, yaptığı işlerde yanlışa düşecek ve bu nedenle de zarar edecek demektir. Rüyayı gören kişinin büyük heveslerle ve umutlarla girdiği işlerde istediği başarıyı ve kazancı yakalayamayacağı anlamına gelir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Rüyada Mezar Görmek Anlamı</h3>
Rüyayı gören kişinin kazançlı bir iş yaparak ya da alın teri akıtarak yapmış olduğu birikimini bir mülkiyet edinerek değerlendireceğine işaret eder. Rüya sahibinin yatırım olması amacıyla ya da ihtiyacı olduğu için onu karşılamak adına bir yer sahibi olacağına rivayet edilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Rüyada Mezar Kazmak Anlamı</h3>
Rüyada mezar kazmakla, mezar görmek neredeyse aynı şekilde yorumlanır ve rüyayı gören kişinin malına mal ekleyeceğine delalet eder.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-32129857344242443912021-01-30T18:54:00.000+03:002021-01-31T16:32:55.898+03:00Koltuk Altı Kararmasını Geçiren Bitkisel Yöntemler!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Koltuk Altı Kararmasını Geçiren Bitkisel Yöntemler!" border="0" data-original-height="320" data-original-width="640" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPX784xiG7ZSpIKjag-otMqt_NJQGZGh3ho4tdHbfXDBueF2CcM0WRJiSwqtMm15UlqB4Q1h-kmHASJsjnq0eSSzkkuWXZV5XcHVZQZS6RqJSxtS-QR_0fZYNLJnFIi8Vt_pJdQzrTUA/w640-h320/koltukaltikararmasisifalibitkiler.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Koltuk Altı Kararmasını Geçiren Bitkisel Yöntemler!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Koltuk Altı Kararmasını Geçiren Bitkisel Yöntemler!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">Koltuk Altı Kararmasını Geçiren Bitkisel Yöntemler!</h3><div>
Yaz mevsimin başlamasıyla birlikte kadınların korkulu rüyası olan koltuk altlarındaki kararmalar farklı nedenlerden ötürü ortaya çıkabilir. Kadınların estetik bir sorun haline getirerek rahatsızlık duydukları koltuk altı kararması probleminin evde uygulanabilecek doğal yöntemler ile çözüme kavuşturulması mümkün.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Koltuk altında bulunan derinin rengi bazen koyulaşabilir. Estetik olarak kötü bir görüntü yaşatan bu renk farklılığı yazlık kıyafetlere geçilmesiyle birlikte sorun edilmeye başlanır. Koltuk altı beyazlatıcı olarak satılan kozmetik ürünlere ihtiyaç duymadan doğal çözümler ile bu kararmaların önüne geçilebilir. Yalnız evde uygulanan yöntemlerle koltuk altının rengini açmaya çalışırken daha kötü bir sonuçla karşılaşılabilir. Bu nedenle beyazlatma aşamasında uygulanacak yöntemin öncelikle koltuk altının küçük bir bölümünde denenmesi ve vücudun tepkisinin görülmesi tavsiye edilir.</div>
<div>
<br /></div>
<h2>
KOLTUK ALTI NEDEN KARARIR</h2>
<h3>
1. Epilasyon hataları</h3>
<div>
Koltuk altındaki tüyleri jiletle tıraş etmek kararma sorununa yol açar. Kıl diplerini koyulaştıran ve cildi tahriş eden bu yöntem zamanla kıl diplerinin cilt altından bile görünmesine neden olur. Cilt altından görünmeye başlayan kıl dipleriyle birlikte koltuk altı daha koyu renkli bir hal alır. Tüy dökücülerin içerisinde bulunan maddelerin de cilde zarar vererek renk değişimine neden olabileceği gibi ısıtılıp vücuda yapıştırılan ağdanın yanığa yol açarak koltuk altının rengini değiştirme ihtimali bulunur.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
2. Hormonal değişimler</h3>
<div>
Gebelik, menopoz gibi dönemlerde yaşanan hormonal değişimler melanin üretimini artırarak leke oluşumuna neden olur. Bu leke oluşumlarının yoğun olarak görüldüğü bölgeler arasında koltuk altları da vardır.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
3. Sürtünme</h3>
<div>
Dar kıyafetler giymeye bağlı olarak, derinin sürekli olarak kıyafetlerle yaşadığı sürtünme tahriş olmasına yol açar. Tahriş olan deri ise kendisini korumak için kalınlaşma eğilimi gösterir. Aşırı kilolu kişilerde de sürtünme artacağı için koltuk altı kararması sık görülür.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
4. Terleme önleyici ürünler</h3>
<div>
Terlemeyi önleyen kozmetik ürünler de koltuk altlarında renk değişimine yol açabilir. Yoğun kimyasal içeriği bulunan, ağır ürünler ter kokusunu bastırma konusunda etkili olsa koltuk altı derisine zarar verir. Bunlar yerine doğal ürünler kullanarak terlemeyle ilgili problemler çözülebilir.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
5. Diğer nedenler</h3>
<div>
Koltuk altı kararmasının diğer nedenleri arasında obezite, kalıtsal yatkınlık, sigara kullanımı, diyabet, doğum kontrol hapları, aşırı terleme, vardır.</div>
<div>
<br /></div>
<h2>
KOLTUK ALTI KARARMASI NASIL GEÇER?</h2>
<div>
<br /></div>
<div>
Koltuk altı kararmasını geçirmede öncelik kararmaya neden olan faktörün tespit edilmesidir. Bazı bünyelerde cilt, renk koyulaşmasına daha yatkındır. Kararma genetik yatkınlık dışında bir nedenden dolayı oluşmuşsa, doğal yöntemler ile çözüme kavuşturabilir. Peki koltuk altı kararmasına ne iyi gelir?</div>
<h3>
1. Limon </h3>
<div>
Limonun içerisinde bulunan asitler cildi beyazlatma etkisi gösterir. Limon suyu aynı zamanda cildi ölü hücrelerden de arındırır. Temizlediğiniz koltuk altlarınıza limon suyu suyu sürün ve yarım saat bekleyin. Ardından durulayın. Bu uygulamayı her gün düzenli olarak tekrar ettiğiniz takdirde kısa sürede koltuk altı bölgenizde renk farklılığını görebilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Limon, bir başka kullanım şekli için şekerle karıştırılabilir. Şeker bu tarifte peeling etkisi göstererek ölü derilerin temizlenmesini hızlandırır. Yarım bardak kadar yeni sıkılmış limon suyunun içerisine toz şeker ilave edin. Bu karışım ile koltuk altlarınızı güzelce ovun. On beş dakika kadar bekledikten sonra su ile durulayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
2. Hindistan cevizi yağı</h3>
<div>
Koltuk altlarının rengini açma özelliğine sahip olan hindistan cevizi yağı aynı zamanda içerdiği E vitamini sayesinde cildi besler. Marketlerden veya kozmetik mağazalarından temin edilebilen yağ ile koltuk altlarınıza masaj yaparak kararma sorununuzu giderebilirsiniz. Yağı durulamanıza ise gerek yoktur.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
3. Elma sirkesi</h3>
<div>
Derideki bakterileri öldüren, koku oluşumunu engelleyen elma sirkesi ile koltuk altlarını beyazlatmak da mümkün. Asitli yapısı cildin ölü hücrelerden arınmasını sağlar. Uygulamadan önce sirkeye karşı reaksiyon gösterme ihtimalinize karşı cildinizin küçük bir yerinde deneme yapın. Herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadığınız takdirde elma sirkesini bir parça pamuk ile koltuk altlarınıza sürdükten sonra on beş dakika kadar bekleyin ve durulayın. Düzenli olarak uygulamaya devam edin.</div>
<h3>
4. Patates</h3>
<div>
Cildi hassas olanlar koltuk altı beyazlatma uygulaması için patatesten faydalanabilir. Doğal bir renk açıcı olan patates suyunu koltuk altlarınız için iki şekilde uygulayabilirsiniz. Bir dilim patates ile koltuk altlarınızı beşer dakika boyunca ovup ardından yıkayın. Diğer yöntemde ise patatesin suyunu çıkararak koltuk altlarınıza sürün, on dakika bekletip yıkayın. Bu yöntemlerden biri günde iki defa uygulandığı takdirde yedinci güne doğru etkisini göstermeye başlar.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
5. Portakal kabuğu, gül suyu ve süt</h3>
<div>
Koltuk altı kararması nasıl giderilir sorununa yanıt olan kürlerden biri de bu üç malzemenin karıştırılmasıyla hazırlanabilir. Portakal kabuklarını kurutup toz haline getirin. 2 tatlı kaşığı portakal kabuğu tozuna, birer tatlı kaşığı süt ve gül suyu ekleyin. Ortaya çıkan karışımla koltuk altlarınızı beşer dakika ovalayın ve ardından yıkayarak temizleyin. Koltuk altlarınızın rengi açılana kadar her gün düzenli olarak uygulayabilirsiniz.</div>
<h3>
6. Yulaf ezmesi ve yoğurt</h3>
<div>
Yoğurt ve yulaf ezmesi karışımı da ölü derileri temizleyerek koltuk altının rengini açan yöntemler arasındadır. Bu karışımı cildinizin rengi istediğiniz seviyeye gelene kadar her gün uygulayabilirsiniz. Bir yemek kaşığı yoğurdun içerisine bir tatlı kaşığı yulaf ezmesi ekleyin. Bu karışımı masaj yaparak koltuk altlarınıza sürün. Daha sonra soğuk su kullanarak koltuk altlarınızı durulayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
7. Nohut unu</h3>
<div>
Koltuk altı kararmasına doğal çözümlerden bir başkası da nohut unu ile hazırlanan karışımdır. İki yemek kaşığı nohut ununun içerisine bir yemek kaşığı yoğurt ile bir yemek kaşığı limon suyu ve bir miktar zerdeçal ekleyin. Bütün malzemeleri güzelce karıştırın. Ardından koltuk altlarınıza ovalayarak sürün. Yarım saat beklettikten sonra soğuk ile durulayın. İki hafta boyunca her gün düzenli olarak bu maskeyi uyguladığınız takdirde, koltuk altlarınızda belirgin bir renk değişimi olduğunu görebilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
8. Zeytinyağı</h3>
<div>
Bir yandan cildi beslerken bir yandan da içerdiği E vitamini ve antioksidanlar ile deride oluşan renk değişimlerini düzelterek pürüzsüz bir yapıya kavuşturan zeytinyağının, şeker ile karıştırıldığında beyazlatma etkisinden faydalanılabilir. Bir tatlı kaşığı toz şekerin içerisine macun kıvamına gelen kadar zeytinyağı ilave edin. Koltuk altlarınızı bu macun ile ovun ve yarım saat kadar bekletin. Ardından ılık su ile durulayın. Haftada iki sefer uygulayabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
9. Aloe vera</h3>
<div>
Ölü derilerin ciltten atılmasını sağlayan, antibakteriyel özellik gösteren ve cildi besleyen aloe vera ile on beş gün içerisinde koltuk altı kararmalarından kurtulmak mümkündür. Bunun için öncelikle taze aloe vera yapraklarına ihtiyacınız olacak. Yaprağı kestiğiniz zaman içinden bir jel akar. Bu jeli koltuk altlarınıza sürerek güzelce masaj yapın. Jeli çıkartmak zor gelirse doğrudan ortadan kesilmiş yaprak ile de koltuk altlarınızı ovabilirsiniz. On beş dakika kadar bekleyin, jel bu sürede kuruyacaktır. Hafifçe ovarak jeli uzaklaştırın ve bölgeyi soğuk su ile yıkayarak tamamen temizlenmesini sağlayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
10. Domates suyu</h3>
<div>
Doğal renk açıcılar arasında bulunan domates suyunu, domatese alerjisi olmayan kişiler koltuk altlarındaki karartıları gidermek için kullanabilirler. Ortadan kestiğiniz bir domatesin suyunu ezerek ya da sıkarak çıkartın. Elde ettiğiniz domates suyu ile koltuk altlarınızı güzelce ovun. Bütün bölgeye domates suyunun ulaştığından emin olduktan sonra on beş dakika kadar kurumaya bırakın ve bu sürenin sonunda soğuk su ile durulayarak cildinizi arındırın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
11. Karbonat</h3>
<div>
Koltuk altındaki renk değişimlerini gidermenin en etkili yollarından biri de karbonat kullanmaktır. Karbonat ölü derilerin giderilmesine, gözeneklerin açılmasına ve ter nedeniyle oluşan kokuların hafiflemesine yardımcı olur. Karbonatı bir miktar su ile macun kıvamına getirin. Dilerseniz su yerine limon suyu kullanabilirsiniz. Koltuk altlarınızı bu macunla ovun ve yarım saat kadar bekletip sonrasında soğuk su ile durulayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
12. Süt ve lor peyniri</h3>
<div>
Sütte bulunan yağ asitleri ile lor peynirinde bulunan laktik asit birleştiğinde ortaya koltuk altlarını beyazlatmak için etkili bir ürün çıkar. İki yemek kaşığı süte bir yemek kaşığı lor ve bir yemek kaşığı un ekleyin. Güzel bir macun elde edene kadar karıştırın. Hazırladığınız karışımı koltuk altlarınıza sürün. On beş dakika bekledikten sonra ılık su ile durulayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
13. Muz kabuğu</h3>
<div>
Muz kabuğunun içeriğinde bulunan sitrik asidin beyazlatıcı özelliği vardır. Bir muzun kabuğu ile koltuk altlarınızı güzelce ovalayın. Muz kalıntıları tamamen kuruyuncaya kadar bekleyin. Kuruyan muzları hafifçe ovarak temizleyin ve soğuk ile yıkayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
14. Salatalık</h3>
<div>
Yumuşak dokusuyla hemen hemen bütün cilt tipleri ile uyum gösteren salatalık beyazlatma etkisi yüksek bir meyvedir. Salatalık dilimlerini doğrudan koltuk altlarınıza uygulayabilirsiniz. Etkisini güçlendirmek içinde salatalık suyuna limon suyu ve zerdeçal ekleyerek bir maske hazırlayabilir, daha kısa sürede sonuç alabilirsiniz.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-85063005160367334762021-01-30T18:50:00.000+03:002021-01-31T16:28:54.789+03:00Rüyada Gelin-Gelinlik Görmenin Anlamı Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Rüyada Gelin-Gelinlik Görmenin Anlamı Nedir?" border="0" data-original-height="600" data-original-width="1000" height="384" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-yAmDgZfEiF4tq41Z1G3xLykMg0NXsr3J90wVXyou_HbaBcmRyOe2Yb71frU8WnI5WqV8M-La90djGcRJwmIiY1Zr1YhhuJmVhvN3EKcwuUnQrAbP78GAwwx7BFrvK14yoLvLBe1zSw/w640-h384/r%25C3%25BCyada+gelinlik+g%25C3%25B6rmek.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Rüyada Gelin-Gelinlik Görmenin Anlamı Nedir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Rüyada Gelin Görmenin Anlamı Nedir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b><br /></b><h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Gelin-Gelinlik Görmenin Anlamı Nedir?</b></h3><div><b>Rüyada gelinlik görmek</b> evlilikle ilgili anlamlara sahiptir. Bekâr bir kızın <b>gelinlik </b>giydiğini <b>görmesi </b>yakın zamanda evleneceğine işarettir. Bazı alimlere göre ise rüyada <b>gelinlik giymek </b>tez zamanda duyulacak hayırlı bir haberdir. Bu nedenle bu rüyayı gören kişi eğer beklediği bir haber varsa yakın zamanda bu haberi alarak oldukça mutlu olur ve hayatını yoluna koyar. Gelinlik rüyaları genellikle iyi ve hayırlı olarak yorulmaktadır. Evli bir kadın kendisini <b><i>gelinlik </i></b>giymiş olarak görse bu rüya o kişinin yakın zamanda sahip olacağı hayırlı bir evlattır.<br />
<br />
<h4>
<b>Güzel ve temiz gelinlik görmek </b>Anlamı</h4>
Rüyanızda giydiğiniz gelinlik güzel ve temizse bu durumda evliliğiniz size mutluluk getirecek demektir. Yeni, temiz ve güzel bir gelinlik hayırlı haberlerdir. Kişinin iş hayatında başarılı olacağı çalışmalar yapmasına, sıkıntılardan kurtulup ferahlamaya, özel hayatında mutluluğu yakalamasına, yakında gerçekleşecek bir gönül ilişkisine, aşk hayatında renkli gelişmelere ve bekârlar için güzel bir evliliğe işarettir. Bazen de bu rüya bebek ile yorulur. Rüyada hamile bir bayanın gelinlik görmesi kız çocuğuna işarettir.<br />
<br />
<h4>
<b>Siyah ya da kirli gelinlik görmek </b>Anlamı</h4>
Gelinliğinizin beyaz dışında siyah, gri ya da koyu bir renge sahip olması; kirli olması evliliğinizde yaşayacağınız bazı sorunlara yorulmaktadır. Bazen de bu rüya sıkıntıdır. Özellikle çalışma hayatınızda yapacağınız bazı girişimlerden istediğiniz sonucu almamanıza, insanların tepkisini çekecek davranışlarda bulunmaya, huysuz ve ahlaksız bir kadınla izdivaca veya kendisine hayırlı olmayacak teşebbüslerde bulunup vakti boşa geçirmeye işarettir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Bekâr Bir Kızın Gelinlik Görmesi Anlamı</h4>
Rüyasında gelinlik gören bekar bir kız eğer evlenmeye ehil bir kimse ise yakında evlenir veya aşık olacağı bir kimse ile karşılaşır. Bembeyaz gelinlik mutlu, mesut bir yuvanın; kısa gelinlik aile hayatında yaşayacağınız maddi problemlerin; uzun gelinlik uzun ve hayırlı bir ömre; kabarık gelinlik giymek maddi sıkıntılardan kurtulup zenginleşmeye ve ferahlamaya; dar gelinlik dar bir geçime ve rızkını kazanırken bazı zorluklar yaşamaya; genç kızın uzun ve oldukça kabarık bir gelinlik giymesi çok zengin, varlıklı ve saygıdeğer bir kimse ile evlenmesine işarettir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Duvak Görmek Anlamı</h4>
Rüyada görülen duvak genellikle haber ve müjdeli havadisler olarak yorumlanır. Kısa duvak çok tez zamanda duyacağınız haber, uzun duvak biraz zaman geçmesi gereken haber, bol ve geniş duvak sizi oldukça mutlu edecek ve hayatınızı değiştirecek olaylara şahit olmanız, parlak bir duvak oldukça büyük başarılarla geçecek güzel bir ömür, kirli duvak kişinin geçim sıkıntısı yaşaması ve çiçekli duvak çok çocuklu mutlu bir aile kurmak anlamlarına gelmektedir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Erkeğin Gelinlik Giydiğini Görmesi Anlamı</h4>
Rüyada bir erkeğin gelinlik giymesi genellikle iyiye yorulmamaktadır. Bu rüya, kişinin kendi karakterine ve fıtratına aykırı davranacağına, bazı sıkıntılar içerisine gireceğine veya eşi ile problemler yaşayacağına yorulmaktadır. Böyle bir rüya kişinin kadınlara has özellikleri ve davranışları göstermesidir. Bazen de kişilerin arkasından kuyular kazmaya, sinsi davranışlarla sıkıntı yaşamalarına neden olmaya, dedikoduya ve ya insanların kötülüklerini isteyen fırsatçı ve tembel, ahlaksız bir adama yorulur.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Gelin Görmek Anlamı</h4>
Rüyada görülen gelin, eğer mutlu ise ve gelinliği de güzelse müjdeli bir haberdir. Bazen bu rüya çocuğa, evliler için hamileliğe, yakın zamanda bekar bir kimsenin evlenmesine veya doğru yoldan ayrılmamaya işarettir. Rüyada yüzü asık ve mutsuz bir gelin görmek alınacak kötü bir haberdir. Bazen de bu rüya kendisinden hayır beklenemeyen dosta, yapılan işlerde başarısız olmaya, kötü huylu bir kimse ile karşılaşıp onunla gönül ilişkisi yaşamaya, hayırsız evliliklere de yorulabilmektedir.<br />
<h4>
Rüyada Gelin ve Güvey Görmek</h4>
Rüyada hem gelini hem de güveyi görmek mutlu ve güzel bir evliliğin habercisidir. Bu rüyayı gören kimse bekar ise kendisi, eğer bekar değilse yakınlarında bulunan genç bir erkek veya kız çok tez bir zamanda nişanlanır veya evlenir. Gelin ve güvey eğer mutlu görünüyorlarsa kurulacak yuvanın oldukça mutlu, huzurlu ve güzel olacağının işaretidir. Eğer güvey gelinden ayrı olarak görülmüşse, toplumda saygın bir yer edinmeye, insanların saygısını ve sevgisini kazanmaya, çok güzel bir isimle anılıp arkadan hep güzel konuşulmasına işaret etmektedir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Düğün Görmek </h4>
Rüyada düğün görmek, nasıl gördüğünüze göre yorulmaktadır. Şöyle ki, eğer sazlı, çalgılı bir düğünse bu günahlara, kişinin sıkıntı yaşamasına, zorluk ve meşakkat sonucu üzülmesine ve keder içinde bulunmasına yorulur. Kalabalık bir düğün görmek, gerçek hayatta da kalabalıklar arasında bulunacağınıza, oldukça hayırlı ve güzel bir cemaat arasında tanımadığınız kişilerle karşılaşmaya veya gerçek hayatta da nişan, düğün, nikah gibi bir organizasyonun içinde olacağınıza işarettir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Gelinliğin Eteğinin Uzun Olması</h4>
Rüyasında giydiği gelinliğin eteğinin uzun olup her yeri kapladığını gören kimse oldukça uzun bir yolculuğa çıkar. Eğer etekte kirli ve eskiyse bu yolculukta bazı meşakkatler yaşamaya, eğer temiz ve yeni ise güzel hayırlı ve oldukça huzurlu geçecek bir seyahate işarettir. Bazen de bu rüya yeni bir başlangıç yapmaya yorulur. Bu rüyayı gören kimse ya yeni bir işe girer veya evlenerek farklı bir hayata adım atar.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Dantelli Gelinlik Görmek</h4>
<br />
Rüyasında dantelli bir gelinlik giyenin eline miras yoluyla bir para geçer veya hiç ummadığı bir yerden gelen yardımla oldukça ferah bir dönem geçirir. Dantel rüyası genellikle iyi bir şekilde yorulur. Dantel uzun ömür, ele geçecek bol miktarda para, miras veya ganimet bulmadır. Dantelli gelinlik ise bazen oldukça zengin, varlıklı ve saygın bir kimse ile evlenmeye ve ondan sadece kendisi değil tüm ailesinin yardım görmesine işarettir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Birinin Gelinlikle Gömüldüğünü Görmek Anlamı</h4>
Rüyasında bir kimsenin kefen yerine gelinlikle gömüldüğünü gören kimse hem bu dünyada hem de ahrette çok büyük lütuflarla, mutluluklarla karşılaşır ve her iki alemde de yeri oldukça güzel ve hayırlı olur. Bu rüya kişinin ahlaklı, takva sahibi ve oldukça hayırlı bir insan ve toplum içinde saygı görülen ve çok sevilen bir karaktere sahip olduğunun göstergesidir. Bazen de bu rüya kendisine bahşedilecek mal ve mülk ile diğer bütün insanlara da yardım etmeye, kendi yanında birçok kişiye iş imkanı sağlamaya veya oldukça büyük bir menfaat elde etmeye de yorulabilmektedir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Gelinin Arkasından Yürümek Anlamı</h4>
Rüyasında tanıdığı bir kimsenin gelinlik giydiğini ve onun arkasından gittiğini gören kimse o kadından veya onun varsa kocasından yardım görür veya onlara işi düşer. Eğer tanımadığınız bir gelinin arkasından gittiğinizi görmüşseniz, değerli, saygı duyulan ve kudretli bir insanla karşılaşacağınıza, onunla birlikte iş yapacağınıza veya ondan yardım göreceğinize işarettir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Ölmüş Bir Kadını Gelinlikle Görmek Anlamı</h4>
Rüyasında ölmüş bir kadını gelinlikle görmek, o kimsenin ahrette güzel bir yeri ve durumunun gayet iyi olduğunun göstergesidir. Eğer ölmüş kadın tekrar evleniyorsa, şehit olarak ölmesine veya onun neslinden gelecek hayırlı ve oldukça büyük zatların varlığına işarettir. Ölmüş kadının bembeyaz gelinlikler içinde mutlu olduğunu görmek, rüya sahibine hiç ummadığı yerlerden gelecek güzel ve hayırlı haberlere ve bu haberler sonucunda yaşayacağı mutluluğa işaret etmektedir.<br />
<br />
<h4>
Rüyada Gelinliğin Eteğine Basmak Anlamı</h4>
Rüyada bir gelinliğin eteğine basan kişi istemeden de olsa bazı insanların zarar görmesine neden olacak hareketler yapar veya bazı olaylar içinde bulunarak insanların öfkesini ve nefretini kazanır. Bu rüya bazen de ele geçecek haram mal ve paradır. Gelinliğe bastığını gören kimse gayri meşru yollardan oldukça büyük paralar kazanır; fakat bu paralar kendisine yar olmaz veya hayır getirmez.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-39066925522411813402021-01-30T18:43:00.000+03:002021-01-31T16:29:12.752+03:00Nargile mi Yoksa Sigaramı Daha Zararlı?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="667" data-original-width="1000" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnsdyh64zF1xpiLGcqlgDz7EXmRyXnCuijwLS8bI9hBLjBi1KE8H3D1SjYEBSSz_iA6IlL9lVql2YZfQa-gCNTWI5D5ViipkMxMeudyx5DKCyFCiDfs_1ma8BbwKBX2ouMj3zFCqjovg/s640/nargilezararlari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Nargile mi Yoksa Sigaramı Daha Zararlı?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Nargile mi Yoksa Sigaramı Daha Zararlı?</h3>
<br />
Son yıllarda tüketimi artan ve sigaraya oranla daha az zararlı olduğu düşünülen <b>nargile</b>, sanılanın aksine <b>sigara </b>kadar <b>tehlikeli</b>. Uzmanlar, bir saatlik nargile içiminde alınan duman miktarının, bir sigara içiminde solunan duman miktarından 50 kat kadar daha fazla olduğuna dikkat çekiyor.<br />
<br />
<h4>
Sigara en popüler yöntem</h4>
Tütün kullanımının çok eski yıllara dayanmakla birlikte farklı kültürler içerisinde kullanım şekillerinin de farklılık gösterdiğini belirten Ömer Bayar, “Çiğneme, enfiye, pipo, puro, nargile gibi yöntemlerle kullanılabilen tütünün en yaygın tüketim şekli ise sigaradır. Sigaranın diğer yöntemlere göre daha popüler olma nedenlerinin başında ise içiminin daha pratik ve içe çekilebilirliğinin daha kolaylaştırılmış olmasıdır” dedi.<br />
<br />
<h4>
Sigara her yıl 7 milyon kişiyi öldürüyor</h4>
Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) yayınladığı istatistiklere göre, dünyada 1 milyarın üzerinde insanın <b>sigara </b>kullandığını ve her yıl yaklaşık 7 milyon kişinin <b>sigara </b>kullanımı nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, “Sigara kullanımı önlenebilir ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Sigaranın zararlarına yönelik farkındalığın toplum içerisinde giderek artmasına karşın vazgeçilmez ve bırakılması güç bir noktada olmasının en önemli sebebi ise içerisinde bağımlılık yapıcı özelliği bulunan başta nikotin olmak üzere birçok kimyasal madde içermesidir” dedi.<br />
<br />
<h4>
Nargile neden bu kadar yaygın?</h4>
Son yıllarda giderek popülerleşen bir diğer tütün kullanma yönteminin de nargile olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, nargilenin başlarda daha çok orta yaş üzeri ve yaşlı kesim tarafından tüketilirken 2000’li yıllardan itibaren genç kesimde de yaygınlaştığını belirterek “Merak, arkadaş etkisi, sigaraya alternatif olarak tercih edilmesi, özenmek, stres ve iş ortamından uzaklaşmak nargileye başlamada öne çıkan faktörlerdir. Gençler ile yapılan çalışmalarda nargilenin tercih edilmesindeki en önemli etkenin ise sosyalleşme imkânı sağlaması olduğu gözlenmiştir.Özellikle 20’li yaşlardaki genç nüfus, kafe ve çay bahçeleri gibi arkadaşlarla bir araya geldikleri ortamlardan haz aldıklarını ifade etmiştir. Bunlara ek olarak nargile içme isteğinin sadece sosyal sebeplere dayanmadığı, biyolojik etmenlerin de büyük ölçüde etkili olduğu düşünülmüş ve buna yönelik araştırmalar yapılmıştır” dedi.<br />
<br />
<h4>
Nargile, beyindeki haz sistemini uyarıyor</h4>
Sigarada olduğu gibi nargilenin de içerdiği nikotin maddesinin bağımlılık yapıcı etkisi olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, nargilenin beyindeki haz sistemini uyaracak şekilde tasarlandığını belirterek şunları söyledi:<br />
<br />
“Bağımlılık etkisini pekiştiren ve zehirli bir madde olan asetaldehit ve birçok farklı toksik kimyasal madde de nargile tütünlerinde yoğun olarak bulunmaktadır. Sigaranın içimini kolaylaştıran ve pekiştirici özelliğini arttıran endüstri mühendisliği çalışmaları nargile için de kullanılmıştır. Bağımlılığın pekişmesi için tütünün yanı sıra daha fazla duyu organının uyarılması hedeflenmiştir. Bunun için özellikle beyindeki haz sistemini uyaracak şeker melası, tat ve koku sağlayan farklı meyve aromaları, kolay solunabilirlik sağlayan katkı maddeleri nargile tütünlerine eklenmiştir. Sadece duman yerine hoş koku ve tadın da alınması, nargile içen kişilerin daha çok hoşuna gitmektedir. Nargile içen kişilerin %80’inden fazlası klasik tütün yerine aromatik tütünleri tercih etmesi bunu destekler niteliktedir.”<br />
<br />
<h4>
Bir saatlik kullanımda 50 kat fazla duman solunuyor</h4>
Toplumda nargilenin sigaraya göre daha az zararlı olduğu görüşünün hâkim olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, “Ayrıca birçok kişinin nargilenin zararlarını bilmediği de gözlenmektedir. Su içeren bir sistemi olması, zararı azalttığı iddia edilen farklı aparatların pazarlanması, tek kullanımlık veya kişiye özel marpuç hizmetlerinin sağlanması, sigara kadar yaygın ve sık şekilde kullanılamaması bu algının oluşmasında etkilidir. Buna karşın nargilenin zararlarını gösteren birçok farklı çalışma mevcuttur. Nargile dumanında nikotin, katran ve ağır metaller (arsenik, krom, kurşun) bulunmaktadır. Bir saatlik nargile içiminde alınan duman miktarının, bir sigara içiminde solunan duman miktarından 50 kat kadar daha fazla olduğu saptanmıştır. Bir nargileden içe çekilen dumanın bir sigaradan içe çekilen dumana göre çok daha fazla toksik madde içerdiği de bilinmektedir” diye konuştu.<br />
<br />
<h4>
Bulaşıcı hastalık riskleri var</h4>
Sigara dumanına maruz kalınmasının 40 kadar hastalığa yol açtığını belirten Ömer Bayar, başta kanser olmak üzere, solunum yolu hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları sigara kullanımının neden olduğu ve en sık karşılaşılan öldürücü hastalıklar olduğunu, nargile kullanımında da benzer sağlık problemlerine yol açtığını söyledi. Ömer Bayar, nargile kullanımını ile karşı karşıya kalınabilecek bir diğer sağlık sorununun ise bulaşıcı hastalık riski olduğuna dikkat çekerek bir çalışmada nargile kullanımı ile tüberkülozun bulaşabileceğinin gösterildiğine dikkat çekti.<br />
<br />
<h4>
Çocuğun sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasına destek olunmalı</h4>
Özellikle alışkanlık ve bağımlılık haline gelmesi açısından en büyük riski ergenlik ve genç yetişkinlik dönemindeki bireylerin taşıdığı göz önüne alındığında okullarda buna yönelik eğitimlerin verilmesinin önemli olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, “Medyada tütün mamullerinin verdiği zararlara yönelik daha kapsamlı ve sık bilgilendirmelerin yapılması önemlidir. Bunun yanında nargile kafelere yönelik yaş sınırlaması getirilmesi ve bu tarz mekânların denetiminin arttırılması gerekli bir adımdır. Ailelerin ise çocuklarına rol model olabilmesi açısından bu ürünlerin kullanımından uzak durması ve özendirmemesi gerekmektedir. Ayrıca alternatif faaliyetler, hobiler ve spor alışkanlığının kazandırılması, çocuğun ihtiyaç duyduğu sosyal ortam ve ilişkileri sağlıklı yollarla yaşamasına imkân sağlayacak, böylece tütün kullanımına duyacağı istek ve ihtiyacı azaltacaktır” tavsiyesinde bulundu.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-38671487279509048192021-01-30T18:41:00.000+03:002021-01-31T16:35:15.258+03:00Her sabah yumurta yemek kolesterolü etkiler mi?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Her sabah yumurta yemek kolesterolü etkiler mi?" border="0" data-original-height="410" data-original-width="620" height="422" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTwerndemrzHhAtmcQOgXHhgtjs1hhfzTGgFXpflrHBZBTvwAljWMkxjjkEke9zsWtyvgtpcuIu2LHne_y17bY4eCShCVU8wBHkhOsoaqCHiBl0ndy_mV52IYEp4vEYkbgFd2nbPy1XA/w640-h422/yumurta+kolesterol.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Her sabah yumurta yemek kolesterolü etkiler mi?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Her sabah yumurta yemek kolesterolü etkiler mi?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">Her sabah yumurta yemek kolesterolü etkiler mi?</h3><div>
Diyetisyen Arzu Yamanel, doğru bilinen yanlışlar konusunda uyardı:<br />
<br />
"YUMURTAYI TEREYAĞLI YİYEBİLİRSİNİZ"<br />
<br />
Her sabah yumurta yemek kolesterolü etkiler mi?<br />
<br />
Optimum miktarlarda kolesterol vücudumuz için olmazsa olmazdır. Ancak vücuda gereğinden fazla kolesterol almak bazı sorunların ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Özellikle kanımızda dolaşan kolesterol miktarı arttıkça damar sağlığımız risk altına giriyor.<br />
<br />
Kolesterolün beslenmeyle yakından bir ilişkisi var. Bu süreçte bizi en yakından ilgilendiren çok da popüler olan yumurta. Yıllarca yumurtanın kolesterolü aşırı yükselttiği ve kolesterol sorunu olanların yumurtadan ve yumurtalı her besinden uzak durmaları gerektiğini düşündük.<br />
<br />
Ancak, son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalarda yumurtanın kolesterolü öyle sanıldığı gibi yükseltmediği görüldü. Çünkü yumurtanın sarısı yenildiğinde kanda yükselen kolesterolün damarlara çok da zararı yoktur.<br />
<br />
Ayrıca haftada 3-5 gün yumurta tüketildiğinde de iyi kolesterol dediğimiz HDL kolesterolün de bir miktar yükseldiği bulunmuştur. Ancak her besinde olduğu gibi yumurtada da makul sınırlarda tüketime dikkat edilmelidir. Yani bol bol pastırmalı, sucuklu yumurta yemek yerine arada 1 tatlı kaşığı tereyağında pişmiş sahanda yumurta veya menemen yemenizi öneririm.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-26001604599153297892021-01-30T18:40:00.000+03:002021-01-31T16:33:39.122+03:00Askere Giderken İş Yerinden Tazminat Nasıl Alınır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB09IA552MJ_xtgGN43wkAf_aXNHfOOmJDIejFVXG56G_c54ue3qp6-S5kaF-kUCzrZk2xw0FBS1VF60QrFA2e2I4JyMarwMOziXEiTB9FVrC0DtRFQFcSxaGRfW4mIddNdVMS7n9SNQ/s640/PARAHABER.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Askere Giderken İş Yerinden Tazminat Nasıl Alınır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">Askere Giderken İş Yerinden Tazminat Nasıl Alınır?</h3><div>
Askerlik görevi için işinden ayrılmak zorunda kalanlar kıdem tazminatına hak kazanırlar. Kıdem tazminatı hesaplaması bilindiği üzere her yıl için bir maaş üzerinden yapılır. Yazımızdan askerlik ile ilgili kanun maddesini ve kıdem tazminatı hesaplaması ile ilgili detayları bulabilirsiniz<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kadınlara evlendikleri ilk bir yıl için verilen istifa ile kıdem tazminatı hakkı erkeklere de askerlik durumunda verilir. Askerlik sevk belgesi ile işyerinen çıkış isteyen çalışanlar, en az bir yıl çalışmış olma şartı ile kıdem tazminatı alır. Alınan tazminat türü kıdem tazminatıdır. Askere giden işçilere ihbar tazminatı ödenmez. İhbar tazminatı işverenin ihbar süresini beklemeden işçiyi işten çıkarması nedeniyle ödediği bedeldir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ayrıca kıdem tazminatı hesaplaması çalışılan yıl üzerinden yapılır. Ayrıca kıdem tazminatı tavan fiyatı da bu hesaplamada önemlidir. Kıdem tazminatı 2018 yılı tavan fiyatı 5.001,76 liradır. Eğer alınan maaş bu tavan ücretin üstündeyse bu tavan fiyat üzerinden değilse kendi maaşı üzerinden kıdem tazminatı alır. İşte askerlik görevi nedeniyle işinden ayrılan işçilerin kıdem tazminatı hakkı ile ilgili kanun maddesi ve kıdem tazminatı hesaplaması...</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h4>
KIDEM TAZMİNATI HESAPLAMA</h4>
<div>
Kıdem tazminatı tavan ücretinin altındaysa alınan son maaş üzerinden çalışan her bir yıl için 1 aylık (30 gün) maaş alır. İşçinin maaşı tavan ücretinden fazla ise bu hesaplama 2018 yılı için 5.001,76 TL üzerinden yapılır.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
BEDELLİ ASKERLİKTE KIDEM TAZMİNATI ALINABİLİR Mİ?</h4>
<div>
Kıdem tazminatı alabilmek için kanunda belirtilen şart "Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla" işten ayrılmayı içerir. Bedelli askerlikte ise askerlik görevi yapılmadığı için bedelli askerlikle beraber ya da sonrasında işten kendi isteğiyle ayrılanlar bedelli askerliği sebep göstererek kıdem tazminatı talebinde bulunamazlar.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
KANUNDA ASKERLİK HİZMETİ TAZMİNATI</h4>
<div>
Askerlik görevine başlayacak çalışanların kıdem tazminatına hak kazanması 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde aşağıdaki gibi anlatılır;</div>
<div>
<br /></div>
<div>
"Madde 14 – (Değişik birinci fıkra: 29/7/1983 -2869/3 md.) Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,</div>
<div>
<br /></div>
<div>
2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,</div>
<div>
<br /></div>
<div>
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,</div>
<div>
<br /></div>
<div>
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;</div>
<div>
<br /></div>
<div>
5. (Ek: 25/8/1999 -4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır."</div>
<div>
<br /></div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-71717301133042164852021-01-30T18:39:00.000+03:002021-01-31T16:35:32.282+03:00Sabahları Simit İle Kahvaltı Yapanlar Dikkat!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="531" data-original-width="940" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCoJXbXWuPlEBhlL0upoNaem3YZGjxlFFk64pzY5KsmYWUyH4S4C_eprxv08b9trFu-dX_mY1z6MDgGGGkr0FNcu99eI9kXHjzR5Fiz8RDe6P8MZoBNpMXU1yWSLqB02c1KoPQcjN5RQ/s640/S%25C4%25B0M%25C4%25B0T.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Sabahları Simit İle Kahvaltı Yapanlar Dikkat!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">Sabahları Simit İle Kahvaltı Yapanlar Dikkat!</h3><div><br /></div><div>
Diyetisyen Arzu Yamanel, doğru bilinen yanlışlar konusunda uyardı: susamın fazlası baş dönmesi yapar, tansiyonu fırlatır.<br />
<br />
Herkes sağlıklı yaşamın formüllerini merak eder. Kimi okuduğunu, kimi de yakınlarından duyduğunu uygular. Peki doğal olan her besin herkes için faydalı mı? Ölçüyü nasıl ayarlamak gerekir? Hangi hastalığı olan nelerden uzak dursun? “Sağlıklı beslendiğim halde kilo veremiyorum” diyenler nerede hata yapıyor? Diyetlerin genel geçer bilgilere göre değil, hekim-diyetisyen kontrolünde mutlaka kişiye özel belirlenmesini gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Arzu Yamanel, soru ve cevaplarla merak edilen konularda önemli bilgiler verdi.<br />
<br />
"BAL 1 YAŞ ALTI BEBEKLER İÇİN TEHLİKELİ"<br />
<br />
Bal, keten tohumu, susam gibi besinler herkes için mucize midir?<br />
<br />
Bal içerdiği vitamin, mineral ve aminoasitlerden dolayı mucize olarak adlandırdığımız besinlerden biridir. Kanser ve birçok kronik hastalığa iyi gelen bal, 1 yaş altı bebeklerde kullanılamaz, çünkü arılar bal yapmak için nektar toplarken botulizm bakteri sporlarını da beraber alıp farkında olmadan bal yapımında kullanırlar. Yetişkinlerde herhangi bir sorun oluşturmaz. Ancak hem vücudun savunma ve sindirim sistemi yeterince gelişmemiş hem de mideleri hala sadece anne sütünü sindirecek durumda olan 1 yaşın altındaki bebeklerde bu bakteri, ‘botulizm’ adı verilen tehlikeli bir zehirlenmeye neden olabilir. Ayrıca balın karbonhidrat içeriğinden dolayı, kan şeker düzeylerinde aşırı bir yükselmeye sebep olacağından diyabet hastalarının da bu besini tüketmemeleri uygundur. Eğer çok isterlerse uzman kontrolünde ve glisemi kontrolü sağlanarak tüketimlerine izin verilebilir.<br />
<br />
<b>Keten tohumu</b>; başta sindirim sistemi olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde sıklıkla kullanılır. Özellikle kabızlık, yüksek kolesterolün düşürülmesi, antienflamatuvar özellikleri ve zayıflamada kullanılır. Bununla birlikte eğer kan sulandırıcı bir ilaç kullanıyorsanız, keten tohumu kullanmayın. Diyabet ilaçları kullananlarda keten tohumu mutlaka uzman kontrolünde kullanılmalı, çünkü kan şekerini hızlıca düşürebilir. Fazla miktarda keten tohumu östrojen miktarını artıracağı için; kistik yapıda vücudu olanların tercih etmemesi önerilir. Ailede rahim kanseri ve yumurtalık kanseri öyküsü varsa, yine keten tohumu kullanımına dikkat edilmelidir veya kullanılmamalıdır.<br />
<br />
<b>Susam</b>; A, C, E vitaminleri bakımından oldukça zengindir. Ayrıca içeriğinden dolayı; diyabet hastalığında ve anemide tercih edilir. Ancak susam yağlı bir besindir, dolayısıyla simit gibi bol susamlı besinlerin fazlası, kilo problemine sebep olur. Alerjik bir yapıda olanlar için ciltte kızarıklık, döküntü, kaşıntı, baş dönmesi, tansiyon problemi gibi sorunlara yol açabilir.<br />
<br />
<br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-17323270885246376912021-01-30T18:38:00.000+03:002021-01-31T16:34:30.285+03:00İnstagramda Atılan Mesajı Karşı Taraf Okumadan Silme Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Bilgisayardan İnstagram Dm Nasıl Gönderilir?" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh57x4EDpCy1NqdcJt23SHE7CwG0zU2cjTEwQ5We6_XsAERgj66XgfPMR874g7vqFVuJTAr-G8pSQcCzphSC9mwO894rPobpegmNKjpqGX1BKmXKVZTVS_8AtGd6oUPBn40IzKVB2q0iA/s640/instagram-logo-646x323.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">İnstagramda Atılan Mesajı Karşı Taraf Okumadan Silme Nasıl Yapılır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">İnstagramda Atılan Mesajı Karşı Taraf Okumadan Silme Nasıl Yapılır?</h3><div>Günümüzün popüler paylaşım ve etkileşim uygulaması <b>instagram </b>kullanıcı deneyimlerine olumlu cevap veriyor. Bu olumlu cevaplardan biri de karşı taraftan mesaj silme özelliği. </div><div><br /></div><div>Hatalı bir mesaj yolladıysanız ’Eyvah’ demeden önce yazımızı okumanızı öneririz. İşte Instagram’da toplu mesaj silme ve karşı taraftan mesaj silme yöntemi..<br />
<br />
<b>İnstagram </b>fotoğraf paylaşım sitesi olarak hayatımıza girse de şimdilerde video anlık hikaye paylaşımlarıyla da çok sık kullanılan bir uygulama. Instagram da diğer sosyal medya platformları gibi yaptığınız tüm işlemleri kaydeder ve depolar. Eskilerin dediği gibi "söz uçar yazı kalır” Ancak günümüz teknolojisinde yazıyı da uçurmak mümkün. Üstelik sadece kendi sahip olduğunuz hesaplardan da değil, görüşme yaptığınız kişilere yolladığınız direkt mesajları silebilirsiniz. Instagram mesajlarınızı toplu silme hakkı da tanır. </div><div><br /></div><div>Tüm sohbeti bir kaç adımda yok edebilirsiniz. Hatta karşı taraf görmeden gönderdiğiniz bir mesajı silmenize de olanak sağlar. Ama toplu silme işleminde konuşmanın yalnızca sizdeki kopyası silinir. Görüşme yaptığınız konuşmayı görmeye devam eder. Karşı taraftan mesaj silmek istiyorsanız hızlı hareket etmeniz gerekiyor. Çünkü yolladığınız mesajın altında ‘gönderildi’ yazmadan önce yapabileceğiniz bir şeyler var. İşte Instagram’da mesaj silme işlemi…<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
İNSTAGRAM’DA KARŞI TARAFTAN MESAJ SİLME İŞLEMİ</h3>
<br />
Instagram’ın mesaj uygulamasını kullanarak yolladığınız mesajları silebilirsiniz. Hatta karşı taraftan da bu mesajı silebilirsiniz. Ancak karşı tarafın görmesini istemiyorsanız elinizi çabuk tutmalısınız. Tabi karşı taraf görse bile mesajı silebilirsiniz. Burada sadece dikkat edilmesi gereken küçük bir açık vardır. O da eğer karşı taraftan gelen mesaj kutusu silinirse ve karşı tarafta son gönderisini iptal ederse kullanının sildiği sohbet kutusu ve son yolladığı mesaj görünmeye devam eder. Yani eğer görüşmesini sildiğiniz bir kişi size bir mesaj gönderip bunu silerse siz mesaj sayfasını açtığınızda listede sildiğiniz sohbet kutusunu sizin yolladığınız son mesaja görürsünüz. Instagram’da mesaj silme işlemi için aşağıdaki adımları izleyin...<br />
<br />
1. instagram hesabınızı açıp Direct kısmına gelin<br />
2. Mesaj silmek istediğiniz görüşmeyi açın<br />
3. Silmek istediğiniz mesajın üstüne dokunun ‘<b>Gönderiyi iptal et</b>’ seçeceğine tıklayın. Karşı taraf mesajınızı görmeden kaybolacaktır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
INSTAGRAM’DA TOPLU MESAJ SİLME</h3>
<br />
Instagram’da görüşme silerken bunu sadece kendi hesabınızdan yapabileceğinizi unutmayın. Yaptığınız görüşme karşı taraf silene kadar telefonunda saklı kalacaktır. İşte Instagram’da mesajlaşmayı tamamen silme işlemi;<br />
<br />
1. Instagram hesabınızı açın ve <b>Direckt </b>(mesajlaşma) bölümüne girin.<br />
2. Mesajlar bölümünde iken görüşme yaptığınız kişinin adına dokunarak sola doğru kaydırın ve “<b>sil</b>” seçeneğine tıklayın. Tüm sohbet toplu olarak silinir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-62675547384916475032021-01-30T17:33:00.000+03:002021-01-31T16:18:40.864+03:00Saç Çıkartan 5 Bitkisel Kür Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHjKorAdDj2af4L03mlxtf7xiG6w-jBar-f8aXoHZb__BhumvRs58Ar0EzKzO-qFWZKydMgFmjoYaO4GetJkN2NkOGij7jpYf6xUJUbwwVQA9WY0b1Oo5rWh_uqq5gEnQwwvsZdtrqlA/s640/sa%25C3%25A7+%25C3%25A7%25C4%25B1kartan+k%25C3%25BCrler+%25281%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Saç Çıkartan 5 Bitkisel Kür Tarifi</span></td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>Saç Çıkartan 5 Bitkisel Kür Tarifi</b></h3><div style="font-weight: bold;"><b><br /></b></div><b>Saç dökülmesi</b> insanların en korktuğu ve üzüldüğü konulardan birisidir, Saç bazı insanlar için olmazsa olmazdır ve saçlarını kaybetme korkusu üzerine hayatlarında mutsuzluk ve kendine güvensizlik gibi olumsuz durumlar yaşarlar.<div><br /></div><div>Saç çıkartan bitkisel öneriler ile saçları beslemek ve saç köklerini güçlendirmek ilk amacımız olacak . <div>
<br /></div>
<div>
<div>
<div>
Günde erkeklerde 100, kadınlarda 200 saç teline kadar dökülme, oldukça normal olarak karşılanıyor. Ancak bu dökülme zamanla kafada saçların seyrekleşmesine neden oluyor. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bilim dünyasındaki gelişmelerle beraber piyasada, saç dökülmesini durdurma iddiası ile birçok şampuan ve ilaç markası ortaya çıktı. Ancak bunların çoğu saça yarardan çok zarar sağlıyor. Bunların yerine doğanın bize sunduğu bitkilerden elde edilmiş kürleri kullanmak daha sağlıklı.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3>
Saç Çıkaran Bitkisel Kür- 1</h3>
<div>
Malzemeler</div>
<div>
5 Gram badem yağ</div>
<div>
5 Gram biberiye yağı</div>
<div>
5 Gram zeytinyağı</div>
<div>
5 Gram ısırgan yağı</div>
<div>
5 Gram çam yağı</div>
<div>
5 Gram sarımsak yağı</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hazırlama</div>
<div>
Bütün yağları bir şişe içinde karıştırıp kullanıma hazır hale getiriyoruz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kullanımı</div>
<div>
Karışımı saç diplerine sürdükten sonra saç diplerinizi ovalayın. Kullanımını haftalık olarak yapacağınız bu karışımı şu şekilde kullanıyorsunuz:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
1. hafta: Her gece</div>
<div>
2. hafta: 2 gecede 1</div>
<div>
3. hafta: 3 gecede 1</div>
<div>
Yıkama esnasında doğal zeytinyağlı sabun kullanın. Durulama yapacağınız 2-3 litrelik suyun içerisine bir çay bardağı üzüm sirkesi koyup saçlarınızı durulayın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Uygulama Süresi</div>
<div>
45 gün</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Beklenen Sonuç</div>
<div>
Kullandığınız bu karışım sayesinde 20 gün içerisinde saçlarınızın dökülmesi duracak. Saç dökülmesi durduktan 25 gün sonrada yeni saçlarınıza kavuşmaya başlayacaksınız.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
Saç Çıkaran Bitkisel Kür- 2</h3>
<div>
Malzemeler</div>
<div>
1 çorba kaşığı çörekotu yağı</div>
<div>
1 fincan kaliteli zeytinyağı</div>
<div>
1 çorba kaşığı maydanoz tohumu</div>
<div>
1 çorba kaşığı defne tohumu yağı</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hazırlama</div>
<div>
Malzemelerin tamamını geniş bir kasede karıştırın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kullanımı</div>
<div>
Banyoya girmeden 2 saat önce bir fırça yardımı ile kürü saçlarınızın dibine sürün. Bu arada saçlarınız temiz olmak zorunda. Karışımı sürdükten sonra saç diplerinizi ovuşturarak yedirin. Ardından streç filmle sarıp saçınızı 2 saat bekletin. Bu şekilde haftada 1 kez saçınıza uygulayın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<h3>
Saç Çıkaran Bitkisel Kür- 3</h3>
<div>
Malzemeler</div>
<div>
100 gram dulavrat otu kökü</div>
<div>
100 gram ısırgan otu kökü</div>
<div>
60 gram şimşir ağacı yaprağı</div>
<div>
2 litre sirke</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hazırlama</div>
<div>
Tüm malzemeleri 2 litre sirkenin içerisine ilave edin. 8 gün sıcak bir yerde muhafaza ettikten sonra süzün.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kullanımı</div>
<div>
Karışımdan elde edilen sıvıyı saç derinize masaj yaparak uygulayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
Saç Çıkaran Bitkisel Kür- 4</h3>
<div>
Malzemeler</div>
<div>
1 kahve fincanı sızma zeytinyağı</div>
<div>
1 çorba kaşığı defne yağı</div>
<div>
1 çorba kaşığı maydanoz tohumu</div>
<div>
1 çorba kaşığı çörek otu yağı</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hazırlanışı</div>
<div>
Listemizde olan tüm malzemeleri bir kap içerisine koyun ve homojen bir karışım elde edinceye kadar karıştırın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kullanımı</div>
<div>
Elde edilen malzemeyi temiz bir fırça ile saç diplerine ağırlıklı olacak şekilde saçın tamamına yedirilir. Sürme işlemi tamamlandığında streç film ile kaplanan saç 2 saat sonra açılır ve ılık suyla durulanır.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
Saç Çıkaran Bitkisel Kür- 5</h3>
<div>
Malzemeler</div>
<div>
5 gram biberiye yağı</div>
<div>
5 gram badem yağı</div>
<div>
5 gram ısırgan yağı</div>
<div>
5 gram sarımsak yağı</div>
<div>
5 gram zeytinyağı</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hazırlanışı</div>
<div>
Yağların hepsi temiz bir şişe içerisine alındıktan sonra şişe iyice çalkalanır ve bir gün boyunca bekletilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kullanımı</div>
<div>
Elde edilen malzeme bir gün bekletildikten sonra aç diplerine friksiyon yapılan bitkisel yağ karışımı, 1. hafta boyunca her gece, 2. hafta boyunca iki gecede bir ve 3. haftada da üç gecede bir olacak şekilde iyice uygulanır.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-32593026871972908142021-01-30T17:32:00.000+03:002021-01-31T16:15:07.015+03:00Beriberi Hastalığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1stgJn7QJVND81Q-B0c_HTcf__Mc3mqELA3K9HO_c0qXNc8nVi3PoSKWxdZ1Jqnlb7hTQwUAD_MXLD9l66i-efh7h-O94QGkAM3UI3SWRzdRBvjFCWXfefS1JNHeEP7cTVAOQz58wVA/s640/BER%25C4%25B0BER%25C4%25B0+HASTALI%25C4%259EI+NED%25C4%25B0R.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Beriberi Hastalığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Beriberi nedir ile ilgili bilgileri sayfamızda bulabilirsiniz,</b> <div><br /></div><div>Beriberi bir insanda tiamin eksikliği veya B1 vitamini eksikliği olduğunda ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Bu besin maddesinin ciddi eksikliği sinir sistemi ve kalpte kalıcı hasara yol açabilir. </div><div><br /></div><div>Tiamin açısından zengin gıdalara erişimi olan kişilerde beriberi gelişme riski düşüktür. Bugün, beriberi çoğunlukla alkol kullanım bozukluğu olan kişilerde görülür. </div><div><br /></div><div><b>Beriberi</b>’nin nadir olduğu toplumlarda bile, aşırı bulantı ve kusma (hiperemez gravidarum) durumları yaşanan gebeliklerde, AIDS’li kişilerde ve obezite cerrahisi sonrasında beriberi görülebilir. Bu makale, nedenleri, belirtileri ve tedavisi de dahil olmak üzere beriberi hakkında daha fazla bilgi edinmenizi amaçlamaktadır.<br />
<br />
<b>Tiaminin Görevleri</b><br />
Beriberi, bir kişide ciddi bir tiamin (vitamin B1) eksikliği olduğunda ortaya çıkan ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edici bir durumdur. Tiamin, insanların beslenme yoluyla elde ettiği temel bir besindir ve aşağıdakiler dahil birçok vücut fonksiyonunda rol oynar:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Karbonhidratları parçalama</li>
<li>Kas kasılması</li>
<li>Sinir hücrelerinde iletim</li>
<li>Glikoz oluşturma</li>
<li>Sindirime yardımcı olan asitler oluşturma</li>
</ul>
<br />
<br />
Ciddi bir tiamin eksikliği, vücudun bu işlevleri doğru şekilde yapmasını engelleyebilir. Beriberiyi tehlikeli yapan şeylerden biri tiaminin vücutta tükenmesinin uzun sürmemesidir. Eksikliği olan kişilerde, vücuttaki tiamin depolarının 2–3 hafta kadar kısa sürede tükenmesi mümkündür.<br />
Beriberi’nin iki ana formu vardır:</div><div><br /><h4 style="text-align: left;">
Beriberi hastalığının iki türü vardır: Islak beriberi ve kuru beriberi.</h4>
*Islak beriberi: Kalp ve dolaşım sistemini etkiler. Aşırı durumlarda dokularda zayıf dolaşım ve sıvı birikmesi olduğu için kalp yetmezliğine neden olabilir.<br />
*Kuru beriberi: Öncelikle sinir sistemini etkileyen kuru beriberi, sinirlerin dejenerasyonuna yol açar. Dejenerasyon tipik olarak bacaklarda ve kollarda başlar, kas atrofisine, refleks kaybına, kas felcine neden olabilir. Tedavi edilmezse beriberi yaşamı tehdit edebilir.<br />
<br />
<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">
Beriberinin Sebepleri Nelerdir?</h3>
Beriberi’nin önde gelen <b>nedeni </b>tiamin bakımından düşük bir diyet veya vücudun tiamin işleme yeteneğini sınırlayan bir problemdir. Pirinçlerin kabukları tiamin kaynağıdır. Uzakdoğu ya da Asya ülkelerinden Japonya’da, halk genellikle kabukları çıkarılan pirinçle beslendiği için beriberi hastalığı sık görülür. Beriberi gelişmiş ülkelerde nadirdir çünkü ekmek ve tahıl gibi her gün insanların yediği birçok gıda, tiaminle güçlendirilmektedir. Çoğu durumda bu yiyeceklerin tüketilmesi bir eksikliği önlemek için yeterli olmaktadır. Bu gıdalara kolay erişimi olan gelişmiş ülkelerde, beriberi’nin temel nedeni alkol kullanım bozukluğudur. Alkol kullanan kişilerin %80’inde tiamin eksikliği gelişeceği tahmin edilmektedir.</div><div><br /><h3 style="text-align: left;">
Bazı faktörler tiamin eksikliğine neden olabilir. Bu faktörler şunlardır:</h3>
*Hipertiroidizm (aşırı aktif tiroid bezi)<br />
*Alkol kullanılması (vücudun tiamini emmesini ve depolamasını zorlaştırabilir)<br />
*Genetik beriberi (vücudun besinlerdeki tiamin emmesini engelleyen nadir bir durumdur)<br />
*Gebelikte aşırı bulantı ve kusma<br />
*AİDS<br />
*Uzun süreli ishal veya diüretik (daha fazla idrar yapmanızı sağlayan ilaç)kullanımı<br />
*Diyalize girme<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">
Kimler Risk Altındadır?</h3>
Beriberi riskinin yüksek olabileceği kişiler şunlardır:<br />
*Yaşlı yetişkinler<br />
*Diyabetli kişiler<br />
*HIV’li kişiler<br />
*Bariatrik cerrahi (obezite cerrahisi) geçirmiş kişiler<br />
*Anne sütü içen bebekler veya tiamini düşük mamalarla beslenen bebekler tiamin eksikliği açısından risk altındadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Beriberi Belirtileri Nelerdir?</b></h3>
Beriberi belirtileri hastalığın türüne bağlı olarak değişebilir.<br />
<b><br /></b>
<h3 style="text-align: left;"><b>Islak beriberi belirtileri şunlardır:</b></h3>
<br />
<ul>
<li>Kalp atış hızının artması</li>
<li>Şiddetli enerji eksikliği veya sürekli yorgunluk</li>
<li>Fiziksel aktivite sırasında nefes darlığı</li>
<li>Nefes darlığı nedeniyle gece uyanma</li>
<li>Bacaklarda ve ayaklarda şişlik</li>
</ul>
<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">
Kuru beriberi belirtileri şunlardır:</h3>
<br />
<ul>
<li>Genel ağrı ve vücut ağrıları</li>
<li>Kusma</li>
<li>Ayaklarda ve ellerde karıncalanma veya his kaybı</li>
<li>Özellikle alt bacaklarda azalmış kas fonksiyonu, felç</li>
<li>Yürüme zorluğu</li>
<li>Zihinsel karışıklık</li>
<li>Konuşma zorluğu</li>
<li>İstemsiz göz hareketi</li>
</ul>
<br />
<br />
Nadir görülen aşırı eksiklik vakalarında, beriberi, Wernicke-Korsakoff sendromu adı verilen bir duruma yol açabilir. Wernicke ensefalopati ve Korsakoff sendromu, tiamin eksikliğinden kaynaklanan iki tür beyin hasarıdır. Wernicke ensefalopatisi, talamus ve hipotalamus adı verilen beynin bölgelerine zarar verir. Korsakoff sendromu, anıların oluştuğu beyin bölgesindeki kalıcı hasarın sonucudur. Wernicke-Korsakoff sendromu olan bir kişi aşağıdakileri de içeren bazı semptomlar yaşayabilir:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Hafıza kaybı veya yeni hafıza oluşturmama</li>
<li>Genel kafa karışıklığı</li>
<li>Hızlı göz hareketi</li>
<li>İstemsiz göz hareketi</li>
<li>Bulanık veya çift görme</li>
<li>Kas koordinasyon kaybı</li>
<li>Halüsinasyonlar</li>
</ul>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Beriberi Nasıl Teşhis Edilir?</b></h3>
Doktorlar, bir kişinin kan dolaşımındaki tiamin düzeylerini ölçmek ve beriberi tanısı koymak için hem kan hem de idrar testlerine güvenir. Vücut tiamini emmede zorlanırsa, tiamin konsatrasyonunun kanda düşük, idrarda yüksek olduğu bulunur. Doktorlar koordinasyon eksikliği, yürüme zorluğu, sarkık göz kapakları ve zayıf refleksleri aramak için nörolojik ve fiziksel bir muayene de yapar. Ayrıca kişinin kalp atış hızını ve solunum hızını kontrol edilir ve kalp problemlerini gösterebilen alt ekstremitelerde şişme aranır. Beriberinin ileri aşamalarında olan kişilerde hafıza kaybı, kafa karışıklığı veya yanılsamalar (sanrılar) görülebilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Beriberi Nasıl Tedavi edilir?</b></h3>
Beriberi tiamin takviyeleri ile kolayca tedavi edilebilir. Beriberi tedavisinin amacı vücuttaki tiamin seviyelerini arttırmaktır. Doktorlar, bir kişinin genel sağlığına bağlı olarak tiamini yükseltmek için oral takviyeler veya enjeksiyonlar önerebilir. Ağır vakalarda, bir sağlık uzmanı intravenöz (damar yolundan) tiamin uygulayabilir. Tedaviyi desteklemek için başka takviyeler almayı da önerebilirler. Vücudun vitamini ne kadar iyi emebildiğini ve ilerlemeleri görmek için hasta kan testleri ile takip edilir. Bir kişinin tiamin takviyelerini daha düşük bir dozda almaya devam etmesi veya beriberi’nin tekrarlamayacağından emin olması için diyetinde değişiklik yapması gerekebilir. Bir doktor ayrıca, devam eden sinir veya kalp hasarı gibi beriberi kaynaklı herhangi bir komplikasyonu tedavi edebilir. Erken tedavi ile beriberi nedeniyle kalp ve sinir sistemindeki zarar geri dönüştürülebilir. Bir kişinin vitamin eksikliği daha uzun süredir devam etmekteyse, bazı belirtiler tedaviden sonra bile kalabilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Beriberi İle İlgili Uzun Vadeli Tahminler</b></h3>
Eğer beriberi erken yakalanır ve tedavi edilirse, geleceği iyidir. Erken evrelerde yakalandığında beriberin kalp ve sinir sistemine verdiği hasar tersine çevrilebilir. Tedaviye başladıktan sonra iyileşme genellikle hızlıdır. Beriberi Wernicke-Korsakoff sendromuna ilerlerse, geleceği kötüdür. Tedavi, Wernicke ensefalopatisinin semptomlarını kontrol edebilse de, Korsakoff sendromundan kaynaklanan beyin hasarı genellikle kalıcıdır.<br />
Sağlıklı, dengeli bir diyet sürdürmek sağlık için önemlidir. Tiamin eksikliği belirtileri gösterdiğini düşünenler veya ihtiyacı olan besin maddelerini nasıl alacağı konusunda tavsiyeye ihtiyacı olanlar doktoruna danışmalıdır. Tedavi edilmeyen beriberi kalp yetmezliğine veya sinir sisteminde bozulmaya neden olabildiği için hayatı tehdit edebilir. Bazı insanlar başarılı tedaviden sonra bile uzun süreli semptomlar yaşayabilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Beriberi Nasıl Önlenir?</b></h3>
<br />
Beriberiden kaçınmanın en iyi yolu önlemektir. Beriberiyi önlemek için, tiamin açısından zengin gıdalar içeren sağlıklı, dengeli bir beslenme sürdürülmelidir. Tipik olarak, sağlıklı ve dengeli beslenen bir kişinin tiamin eksikliği konusunda endişelenmesine gerek yoktur. Doğal olarak tiamin içeren yiyecekler şunlardır:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Fasulye ve diğer baklagiller</li>
<li>Tohumlar</li>
<li>Et</li>
<li>Balık ve diğer deniz ürünleri</li>
<li>Kepekli tahıllar</li>
<li>Kuruyemişler ve tohumlar</li>
<li>Süt ve süt ürünleri</li>
<li>Kuşkonmaz, balkabağı, Brüksel lahanası, ıspanak ve pancar gibi bazı sebzeler</li>
<li>Tiamin ile zenginleştirilmiş kahvaltılık tahıllı gevrekler</li>
</ul>
<br />
<br /><b>
Tiamin </b>ile güçlendirilmiş ekmek ve tahıl yemek önerilen günlük tiamin alımına ulaşmanın en yaygın yoludur. Yukarıda listelenen gıdalardan herhangi birinin pişirilmesi veya işlenmesi tiamin içeriğini azaltır.<br />
<br />
Hamile veya emziren kadınlar diyetlerinde günlük tiamine ihtiyaç duyar. Bebekler hazır mama ile besleniyorsa bu mamaların yeterince tiamin içerip içermediği kontrol edilmelidir. Bebek mamalarının her zaman güvenilir bir kaynaktan satın alındığından emin olunmalıdır. Alkol tüketimini sınırlamak, beriberi gelişme riskini azaltır. Fazla alkol kullanan herkes, B1 vitamini veya B vitamini kompleksi takviyesi almayı düşünmeli, B1 vitamin eksikliği için rutin olarak kontrol edilmelidir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-76616092648662702662021-01-30T17:18:00.000+03:002021-01-31T16:23:23.784+03:00Kavun Çekirdeğini Çöpe Atmayın! Faydalarını Okuyun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kavun Çekirdeğini Çöpe Atmayın! Faydalarını Okuyun!" border="0" data-original-height="512" data-original-width="1024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDmjfKtlyzKS7RyoddZldcz4tlGZd0zXJlJwiTyGAu4bPcuNelvLZDrajM8u7XJEmusbzBfmsLoUdicH-SrwU7CZNtAW5H_8LGGt0wqSpeamfXwpV3eH0BTBlv1ehkMSP2rKBinz8HJg/w640-h320/KAVUN+cekirdegi+suyu+faydalari.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kavun Çekirdeğini Çöpe Atmayın! Faydalarını Okuyun!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kavun Çekirdeğinin Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Kavun Çekirdeğini Çöpe Atmayın! Faydalarını Okuyun!</b></h3><div><b><br /></b></div><div><b>Kavun </b>içerdiği zengin vitamin mineral içeriğiyle sağlığımıza oldukça faydalı bir besin. Ancak b vitamini ve iyot zengini olan kavun çekirdeği de sağlığımıza birçok fayda sağlıyor. İşte kavun çekirdeği suyunun sağlığımıza olan faydaları…<br />
<br />
<div>
<div>
<h3 style="text-align: left;">
İşte kavun çekirdeği suyunun sağlığımıza olan faydaları...</h3>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yemeklerden önce bir bardak tüketilen kavun çekirdeği suyunun böbrekleri ve mesaneyi temizlediği söyleniyor.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu tatlı meyvenin çekirdekleri suda bekletilip kaynatıldığında cinsel gücün arttırdığı, afrodizyak etkisi olduğu söyleniyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kavun çekirdeği suyu, idrar söktürücüdür. İdrar yolu hastalıklarına iyi gelir. Basur şikâyetlerini azaltır</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kavun çekirdekleri kaynatılarak içildiğinde solunum yolu rahatsızlıklarını giderilmesine yardımcı olur.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Karaciğer hastalarına da kavun çekirdeği suyu faydalıdır. Fakat günde 1 bardaktan fazla içilmemesi gerekiyor. Vücudu serinletir</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-3421550501704448142021-01-30T17:10:00.000+03:002021-01-31T16:30:34.352+03:00Burun Tıkanıklığından Kurtulmak İçin Çareler!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Burun Tıkanıklığından Kurtulmak İçin Çareler!" height="286" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmPoMNJT2eFDeJW8ADjbEEscFsm14awx9Du5J4LN7oUYTop-cQQ-r7W1UvrKmxKP55QK-LrEYZEWiHlDX0ZlrAhYdo6yzMqcBrzYlC8tGlb_H9MEBOcaPE0zDEV5MuAx__jNuwWjI8zw/w640-h286/728xauto.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Burun Tıkanıklığından Kurtulmak İçin Çareler!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Burun Tıkanıklığından Kurtulmak İçin Çareler!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><b><br /></b><h3 style="text-align: left;"><b>Burun Tıkanıklığından Kurtulmak İçin Çareler!</b></h3><div><b>Burun tıkanıklığı</b> nefes alış verişinde tam bir kabus!<br />
<br />
Burun Tıkanıklığı, kişi için, baya, rahatsız edici bir durumdur. Kişi, burundan nefes alamaz, genelde, ağızdan nefes alıp verir. <div><br /></div><div>Sıkılır, bunalır, günlük yaşantısını olumsuz etkiler. Yani yaşam kalitesini düşürür.<br />
<br />
Burun Tıkanıklığı, genelde nezle, grip, sinüzit gibi rahatsızlıklardan oluşur.<br />
<br />
Burun tıkanıklığında, hemen akla burun spreyleri gelir. Ama bu spreyler, bağımlılık yaptığı için, kullanılması pek önerilmez.<br />
<br />
Tedavi açısından, bu dönemde, sigara içenlerin, sigarayı azaltmaları veya hiç içmemeleri önerilir.<br />
<br />
Bu dönemde, sıcak çorbalar, sıcak bitki çayları, bol C vitami ve bol su tüketimi tavsiye edilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Burun tıkanıklığına, pratik ve kolay Doğal Çözümler :</h3>
<h4><span style="font-weight: normal;">
Burun tıkanıklığı için, En Doğal Tedavi: Okyanus suyu ( Tuzlu Su )</span></h4>
<br />
* Yarım bardak ılık suya, yarım çay kaşığı tuz atıp, karıştırın. Bu karışımı burnunuza çekin. Tuzlu su, hem tıkanıklığı giderir, hem de sinüslerde oluşan bakterilerin ölmesini sağlar. Tuzlu suyu biraz fazla yapıp, gargara da yapabilirsiniz.<br />
<br />
<h4><span style="font-weight: normal;">
Burun tıkanıklığı için, Doğal Tedavi : Sıcak Havlu Kompresi :</span></h4>
<br />
* Yüzünüzü yakmayacak şekilde havluyu ısıtın. Bu sıcak havluyu, günde 3 ya da 5 defa yüzünüzde bekletin. (Ağzınız ve burnunuz açık kalacak şekilde) Sinüzleri gevşetip, rahat nefes alıp vermenizi sağlayacaktır. Hem rahatlayıp, hemde tıkanıklıktan kurtulacaksınız.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74530121000352933052021-01-30T17:02:00.001+03:002021-01-31T16:32:16.102+03:00Limonun 8 Muhteşem Faydası!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Limonun 8 Muhteşem Faydası!" border="0" data-original-height="320" data-original-width="640" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQ3oimw4ZdmSTjLnTpP_ncDmFXLSGrrzwinCDzUA3j1QNMD5tC4pVgs6CjuXjyhYD5PojLbiQbVHgkTGL3-wMBdwwbw8pU435gcshyphenhyphen6B01MmzJmKEUojKdQyWbzzZga907TW64lfFw2Q/w640-h320/limonunfaydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Limonun 8 Muhteşem Faydası!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Limonun 8 Muhteşem Faydası!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">Limonun 8 Muhteşem Faydası!</h3><div>Limonlu turtalar ve serinletici içecekler için limonların iyi olduğunu düşünüyorsanız, bu yazı tekrar düşünmenizi sağlayacak. Çünkü limon hayal ettiğinizden çok daha fazlası olabilir. Bu makalede kansere karşı korumasından, sivilce ve yara izi tedavisine kadar pek çok sağlık ve güzellik avantajına sahip olan limon hakkında birçok şey öğreneceksiniz.<br />
<div>
<h3>
Limonun bu faydalarını öğrendikten sonra elinizin altından ayırmayacaksınız</h3>
<h4>
Limonların çok fazla kanser önleyici özelliği vardır</h4>
<div>
Diğer birçok taze meyve gibi, limonlar da birçok kanser karşıtı özelliğe sahiptir. Eylül 2017'de yapılan en son çalışma, modern onkolojik terapilerde yardımcı katkı maddeleri olarak kullanılmasının yanı sıra, narenciye sularının ve özlerinin kanser önlenmesinde önemini vurgulamaktadır. Vitaminlerle dolu limon suyu, hücrelerinizi ölümcül hastalıklara yol açabilecek hasarlardan korur. Limonlar C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum ve lif gibi çok değerli besinlere sahiptir. Limon kabuğu anti kanser özelliğine sahiptir. Meme, karaciğer, akciğer ve diğer kanserleri önlediği görülmüştür. Bu nedenle, limonlar vücudunuzu doğal ve etkili bir şekilde koruyabilen mükemmel kanser savaşçılarıdır.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Karaciğer detoksu için limon suyu</h4>
<div>
Limon suyu içmek vücudunuzda basit bir detoks başlatır ve sindirim sisteminin çalışmasını iyileştirmek için harika bir yoldur. Limondaki pektin, yağları emülsiyon haline getirmeye ve bağırsaklardaki atıkları gidermeye yardımcı olur. Lesitin içindeki kolin ve narenciye cildindeki yağlar, karaciğer detoksifikasyonunun daha etkili bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Lesitin, yağ bölünmesi, yağ emilimi ve yağ sindiriminde artışa neden olur. İşte evde yapabileceğiniz basit ama etkili bir içecek: 1 bütün limon, ½ su bardağı, 1 çay kaşığı lesitin (veya çiğ yumurta), 2-3 çay kaşığı ham hindistancevizi yağı veya sızma zeytinyağı, 1 E vitamini kapsülü ve 1 taze zencefil. Tüm malzemeleri 1 dakika karıştırın. İçeceği buzdolabında saklayın ve ertesi gün kahvaltıdan önce karışımın yarısını için.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Kilo vermek için limon suyu için</h4>
<div>
C vitamini, açlık ve yağ depolamasını tetikleyen bir stres hormonu olan kortizol düzeylerinin daha düşük olmasını sağlar. Tek bir yiyecek veya içecek, kendi başına önemli miktarda kilo kaybı yaratmaz. Bununla birlikte, sağlıklı bir kilo verme programının bir parçası olarak tüketildiğinde kilo kaybı sonuçlarının iyileştirilmesi için faydalı olabilecek bazı yiyecekleri veya içecekleri yiyebilirsiniz. 330 ml'lik bir asitli içecek 140 kalori içerirken, 100 ml elma suyu 46 kalori içerir. Suyla karıştırılmış limon suyunun ise 0 kalorisi vardır. Bu nedenle kilo vermenize yardımcı olabilir.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Beyin işlevini artırırlar ve stresi azaltırlar</h4>
<div>
Diğer besin maddeleri ve vitaminler arasında, limonlar da beyin fonksiyonlarından sorumlu olan önemli elementlerden biri olan çok miktarda potasyum içerir. Limonları düzenli olarak tüketirseniz, daha iyi bir zihinsel performans sergilersiniz. Kendinizi gün boyunca çok daha mutlu ve daha enerjik hissedersiniz. Bir limon, tavsiye edilen günlük C vitamini miktarının% 187'sini içermektedir.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Limon suyu güneş yanığının acısını hafifletebilir</h4>
<div>
Kızarıklığı azaltmanıza ve güneş yanığının acısını hafifletmenize yardımcı olabilecek basit ama etkili bir ev tedavisi vardır. 1 çorba kaşığı limon suyu, gül suyu ve salatalık suyunu karıştırın karışıma bir bez batırın ve 30 dakika boyunca etkilenen bölgeye uygulayın. Salatalık ve limon, cildin kızarıklığını azaltır. Limondaki C vitamini, cildin zarar görmesini en aza indirir, koyu lekeleri giderir.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Limon akne izlerini soldurur</h4>
<div>
Limonlar C vitamini ve sitrik asit açısından zengindir ve küçük akne ve sivilce izlerini tedavi etmek için iyi bir iş çıkarırlar. C vitamini kolajen üretimini güçlendirir ve cildi pürüzsüz ve sıkı tutar - aynı zamanda yeni cilt hücrelerinin oluşumunu da teşvik eder. Limon suyunun antibakteriyel etkisi akne alevlenmelerine neden olan bakterileri öldürür. Taze limon suyu ve sızma hindistan cevizi yağını karıştırın ve bir pamuk topu kullanarak hasarlı bölgelere uygulayın. Üç dakika sonra yüzünüzü ılık su ile durulayın ve nemlendirici uygulayın. Cildinizdeki koyu lekeleri gidermek için limon suyunu badem yağıyla da karıştırabilirsiniz. Cildiniz kızarır ve kaşıntı yaparsa limon suyu kullanmayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Boğaz enfeksiyonlarını tedavi etmek için limon </h4>
<div>
Limonlar enerji seviyenizi artırmaya yardımcı olan temel vitaminler ve mineraller açısından zengindir. Limonlar ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendiren ve antibakteriyel özelliklere sahip olan doğal bir antioksidan olan C vitamini bakımından da yüksektir. Bal, ılık su ve limon, boğaz ağrısını tedavi etmek için zamanla kanıtlanmış bir çözümdür. Boğaz kaslarını gevşetmek için, bu karışımı ılık tüketebilirsiniz. Yüksek ateşiniz varsa, soğuk tüketin. Lezzetli karışım, şişmiş boğaz dokusunu küçültmeye, zararlı bakteriler için asidik bir ortam yaratmaya yardımcı olur. Sıcak limon suyu, enfeksiyonlardan ve takip eden semptomlarından kurtulmanın en etkili yoludur.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Kırışıklıkları limonla az görünür hale getirin</h4>
<div>
Yaşlanma sürecini tersine çeviremezsiniz, ancak kırışıklıklarınızı daha az görünür hale getirmek ve yüz cildinizin kalitesini önemli ölçüde değiştirmek için limon kullanabilirsiniz. Çalışmaya göre, limon yağının cildin yüzeyindeki oksidatif hasarı azalttığı tespit edildi. Limonlar kollajen üretimini teşvik eden ve cildin elastikiyetini geri kazandıran C vitamini açısından zengindir. Limon suyundaki doğal enzimler, gözenekleri sıkar ve yenilerinin görünümünü azaltır. Kırışıklıklarla savaşmak için güvenli ve sağlıklı ev ilaçlarına güvenebilirsiniz. Bir limon dilimleyin ve birkaç dakika kırışıklıklara masaj yapın veya bir yüz maskesi olarak rendelenmiş limon kabuğu kullanın. Amerikan Dermatoloji Akademisine göre, düzenli yaşlanma karşıtı cilt bakım rutinlerinin etkisi en az bir ay sonra görülebilir.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48279574445033969632021-01-30T17:02:00.000+03:002021-01-31T16:19:44.360+03:00El Ayak Hastalığı Nedir, Belirtileri, Tedavileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="El Ayak Hastalığı Nedir, Belirtileri, Tedavileri Nelerdir?" border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjz56bkb_gIjitkQn_RzDFyMxm7RGn7zXtLlnW79mDl399A3BHCy8-UyUkVnNT_g5lh8GiuuY8ccUJjIfVb2MytjW9ttLR4s67xzl0Lw7gFDMow5rPwIe9oZ8-2-Th7ul7KPDxDev_ElQ/w640-h350/el+ayak+hastal%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1+nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="El Ayak Hastalığı Nedir, Belirtileri, Tedavileri Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">El Ayak Hastalığı Nedir, Belirtileri, Tedavileri Nelerdir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;">El Ayak Hastalığı Nedir, Belirtileri, Tedavileri Nelerdir?</h2><div><br /></div><div>
Son yıllarda oldukça fazla duyduğumuz <b>el ayak hastalığı</b> ile ilgili bilgiler yazımızın devamında.<br />
<br />
El, ayak ve ağız hastalığı özellikle 5 yaş altı çocuklarda görülen oldukça bulaşıcı bir viral hastalıktır. Nadiren daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde de hastalık görülebilmektedir. <u>Ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık, halsizlik bulguları</u> ile birlikte ağız içerisinde ve ağız çevresinde, avuç içi ve ayak tabanında görülen döküntüler ile karakterize bir klinik tablodur.<br />
<br />
Döküntüler kırmızı, yuvarlak lezyonlar şeklinde olabildiği gibi bazen içi sıvı dolu veziküller şeklinde de görülebilmektedir. El, ayak ve ağız hastalığı çoğunlukla kendi kendini sınırlayan, ağır hastalık tablosuna neden olmayan bir viral hastalıktır. Hastalar 7 ile 10 gün içerisinde gelişen tüm bulguların kaybolması ile tamamen iyileşir. Oldukça nadir bir komplikasyon olarak viral veya aseptik menenjit kliniğine neden olabilmektedir.<br />
<br />
<br />
Özellikle düşmeyen yüksek ateş ve yol açtığı içi sıvı dolu kırmızı kabarcıklarıyla anne babaları paniğe sevk eden el-ayak-ağız hastalığından korunmanın yollarını Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Rahmi Tuna Tekin anlattı.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Halen korunmaya ve tedavisine yönelik aşısı bulunmayan el-ayak-ağız hastalığına virüsler neden oluyor. Hastalık 7-10 gün içerisinde kendiliğinden iyileşse de, hastalık şüphesi durumunda mutlaka çocuk hekimine başvurulmalı. Gereken hastalarda ateş düşürücü, ağrı kesici, boğaz ağrısını azaltmak için gargara ve spreylerin kullanımını öneriyoruz. Yeterli sıvı ve beslenme desteği alamayan çocuklarda da gerekli sıvı ve beslenme desteğinin sağlanması büyük önem taşıyor diyen Dr. Rahmi Tuna Tekin, hastalıktan basit önlemlerle korunmanın mümkün olduğunu belirterek o önlemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;">
EL AYAK HASTALIĞINDA - ELLERİ YIKAMAK</h3>
</div>
<div>
Hastalığın bulaşmasını önlemek için su ve sabunla sık sık el yıkama alışkanlığını çocuğunuza kazandırın. Sık temas edilen yüzeyleri, oyuncakları, objeleri uygun şekilde dezenfekte edin.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;">
EL AYAK HASTALIĞINDA -HİJYENE DİKKAT ETMEK</h3>
</div>
<div>
Virüs enfekte kişilerin tükürük ve burun akıntısı içinde, vücudundaki kabarcıkların içindeki sıvıda ve gaytada bulunup kolayca bulaşabiliyor. Bu nedenle hijyene dikkat edin. Hastanın çatal, kaşık, tabak ve havlusunu kullanmayın.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h4>
EL AYAK HASTALIĞINDA - YAKIN TEMASTAN KAÇINMAK</h4>
<div>
Bulaşıcılığı çok yüksek olan bu hastalık, solunum yoluyla da yayılım gösterebiliyor. Bu nedenle çocuğunuza hasta ile yakın temastan ve sarılmaktan kaçınmasını anlayabileceği bir üslupla öğretin. Çocuğunuz hasta olmuşsa bir hafta evde istirahat ettirin ve kalabalık ortamlardan uzak tutun.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
EL AYAK HASTALIĞINDA ORTAK KULLANIM ALANLARINDA DİKKATLİ OLMAK</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Özellikle bebek bezi değiştirme alanları gibi ortak kullanım alanlarının dezenfeksiyonuna dikkat edin. Bebeğinizin bezini değiştirdikten sonra ellerinizi mutlaka yıkayın.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
EL AYAK HASTALIĞINDA - SAĞLIKLI VE DENGELİ BESLENMEK</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Rahmi Tuna Tekin “Her mikrobik hastalıkta olduğu gibi bir mikrobun vücudumuzda hastalık yapması için bağışıklık sistemimizi geçmesi gerekmektedir. Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamızın en temel ögesi dengeli ve sağlıklı beslenmekten geçmektedir“ diyor.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
EL AYAK HASTALIĞINDA BU BELİRTİLERE DİKKAT</h4>
<div>
<div>
El ayak hastalığı nasıl anlaşılır?</div>
<ul>
<li>Ateş</li>
<li>Halsizlik</li>
<li>İştahsızlık</li>
<li>Ağız içerisinde veya ağız çevresinde, avuç içi ve ayak tabanında görülen, içerisinde sıvı bulunan, rengi çoğunlukla kırmızı olan döküntüler</li>
<li>Ağızda ağrı</li>
<li>Ellerde ve ayaklarda batma ve kaşıntı</li>
</ul>
</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61173226060207996772021-01-30T16:53:00.000+03:002021-01-31T16:20:51.615+03:00WhatsApp Çıkartma Ekleme ve İndirme Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsyoZI6AtG_AFKEQ5FEWQ4uP8MgaBvQ-R7A2yJij1CENiw6hPYRupg0OEX_c9aw-JjBW_4trA9FH-Tk_xFojH7EXGkjWDYv5_dajT5RkUvdfeVvWhnuiRdsmyVxdCXOM59nOU3p_-Phw/s640/whatsapp+cikartmalari+indir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">WhatsApp Çıkartma Ekleme ve İndirme Nasıl Yapılır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;">WhatsApp Çıkartma Ekleme ve İndirme Nasıl Yapılır?</h3><div><br /></div><div>
WhatsApp''a Çıkartma Ekleme ve İndirme işlemi Nasıl Yapılır? Artık sizde whatsapp mesajlarınızda kendinize özel çıkartmaları kullanabileceksiniz.<br />
<br />
WhatsApp üzerinden gerçekleştirdiğiniz sohbetleri eğlenceli hale getiren çıkartmaları sizde yapabilirsiniz. <b>WhatsApp çıkartmaları nasıl yapılır, WhatsApp'a nasıl eklenir?</b><br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
WhatsApp'ta yer alan özellikle birlikte arkadaşlarınıza çıkartmalar gönderebiliyorsunuz. Ancak halihazırda sunulan stickerlardan sıkıldıysanız size bir tavsiyemiz var! kendi çıkartmalarınızı yapabilirsiniz... Peki WhatsApp çıkartmaları nasıl yapılır?</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
İlk yapmanız gereken "<b>Sticker Maker for WhatsApp</b>" adındaki uygulamayı indirmek. Uygulamayı açtıktan sonra "Create a new stickerpack" seçeneğine tıklayın. Ardından karşınıza çıkan ekrana çıkartma paketinizin adını yazın ve sonrasında "Create" seçeneğine kısma tıklayın. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu adımları gerçekleştirdikten sonra sizden çıkartma paketinize kapak fotoğrafı eklemeniz istenecek. Galerinizden dilediğiniz bir fotoğrafı seçin ve görselde ki kesmek istediğiniz bir yer varsa kesin. Ardından "Yes, Save Sticker" tuşuna basın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bunun ardından karşınıza çıkan karelere tıklayarak kendi çıkartmalarınızı oluşturabilirsiniz. Dilediğiniz şekilde yaptığınız çıkartmaları WhatsApp'a eklemek içinse “Add to WhatsApp” seçeneğine tıklamanız yeterli olacaktır. Çıkartmalarınızı WhatsApp'a eklemek istiyorsanız paketinize en az 3 adet sticker oluşturmanız gerektiğini de belirtelim.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-700319980827486962021-01-30T16:23:00.001+03:002022-10-31T23:24:57.706+03:00İskan Ruhsatı Nedir? İskan İle İlgili Soru Cevaplar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZy5bY3Ll7HbDlUOFlLck9mzrTiY9Pjag8jL3coRz55TixIHPzwkodVIA_EGT463SUJh-GyqZkf3mMNbUybfUH2w1IkaR4rKRTgYhRBMyMH33hNkVfkhEYWwL7ccM_kK72HH0cbceuIg/s640/iskan-ruhsati-nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">İskan Ruhsatı Nedir? İskan İle İlgili Soru Cevaplar</span></td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-weight: normal;"><br /></span><br />
<span style="font-weight: normal;">Ev alırken en çok merak edilen konu, acaba </span><b>iskanı varmı iskansız mı</b><span style="font-weight: normal;">? Bu soruyla ilgili sorular ve cevaplar yazımızın devamında.</span><br />
<h2 style="text-align: left;">
İskan Ruhsatı Nedir?</h2>
<br />
Ruhsatı inşaatın bitiminde binanın kanunun belirlenen yönetmeliğine uygun olduğunu teyit edilmesi sonucunda alınan izni belgesidir. <b>İskan ruhsatı </b>olmayan daire, bina ve yapılarda kanunlara göre yasal olarak oturum izni verilemez.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
İskan Nasıl Alınır?</h2>
<br />
İskan alımının projesine yapının uygun şekilde tamamlanmış olmasıdır. Projede yapı müteahhit tarafından tüm sigorta borçları ödenip tamamlanmış şekilde belediyeye başvurularak alınabilir. Fakat bazı durumlarda müteahhit yapıları ve konutları 3.kişilere devretmiş iskan alma niyetinden uzak durumda olabiliyorlar hatta iskan almak isteyip sigorta borçlarının yüksekliği sebebiyle zor durumda olan müteahhitlerde daire sahiplerini mağdur edebiliyorlar.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
İskan Olmazsa Ne Olur?</h2>
<br />
İskansız dairelerde elektrik, su, doğalgaz kullanılmasına izin verilmiyor. Bazı durumlarda aboneliklerin alınması durumunda bile şantiye durumunda gözüken abonelikler yüksek faturalarla ay sonlarında kullanıcıları mağdur eder ayrıca iskansız daire ve binalarda oturmak yasal bir suçtur!<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">Bireysel Olarak İskan Alınabilir mi?</h2>
Konutun üretim sırasında oluşan sigorta borçları müteahhite aittir. Fakat konut sahipleri eğer müteahhite ait konut kalmadığı zaman blok içinde yapı denetim hakkediş ücretleri yatırılarak proje müellifleri onayı ile beraber belediyeye iskan başvurusu yapabiliyor. İskan başvurusu yapıldıktan sonra belediye imar birimi memuru projeyi inceleyerek yapının projeye uygun olup olmadığını onaylayıp olumlu olursa belediyeye iskan harcı yatırılarak blok sahipleri iskanlarını alabilirler.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Bina İskanı Nasıl Sorgulanır?</h2>
<br />
Kat mülkiyetli tapu <b>iskanı </b>alınmış daire ve binalara verilir. Fakat kat mülkiyeti olmayan tapuların tamamına <b>iskansız </b>diyemeyiz. <b>İskan </b>sorgulamada <b>iskansız bir binayı </b>alınmasında oluşabilecek riskleri teyit edip sizi güvenli bir şekilde koruyacak deneyimli bir danışmanın yanınızda olmasıdır. Tapuda bulunan bilgiler belediye tarafından yapılacak araştırmaları yapının veya binanın <b>iskan </b>konusunda hangi durumda olduğunu ve <b>iskanı </b>almasının önünde bir engel olup olmadığını tespit edilir.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Yapı Kullanım İzini nedir?</h2>
<br />
Kanunlara göre mülk sahibi tarafından müracaat edilerek binanın yapı ruhsatında belirlenen şartlara uygun olduğu durumda kullanma izni verilir.<br />
<br />
Yapı kullanma izninin inşaat ruhsat tarihi sonrası 5 yıl içinde alınması gereklidir. Bu sürede <b>iskan alınmaması </b>durumunda bina kaçak durumunda sayılacaktır. <b>İskan alındıktan </b>sonra inşaat sırasında dairenin kar irtifakı tapuların kat mülkiyeti tapusuna döndürülmesi imkanı doğar.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
İskansız Daire Alınır Mı?</h2>
<br />
<b>İskanı alma sorumluluğu </b>inşaat sahibi müteahhit sorumluluğundadır. İnşaat tamamlandığında müteahhit iskanı almıyorsa arsa sahibi inşaatı yapan firmaya dava açma hakkı vardır. <b>İskanı olmayan binada </b>oturulmaya başladığında oturma izni alınmadığında bina ayıplı olarak değerlendirilir. <div><br /></div><div>İnşaat tamamlandığında iskanı alınmamış bir binada eğer <b>iskan alınması </b>engellenen bir durum var ise binadan alınacak dairelerde mutlaka gerekli incelemeler ve araştırmalar yapılarak neden <b>iskanın alınamadığı </b>belirlenmeden daire alımını yapmamak gerekir. Eğer iskanın alımı süreci başlatılmış ve belediye yetkilileri tarafından iskanın alınmasını engelleyecek bir yapı tatil raporu yazılmamış ise iskanı çıkması bir süre zaman alabilir ve beklenen bir durumdur.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
İskan Olmazsa Ne Olur?</h2>
<br /><b>
İskansız bir binada oluşabilecek problemler:<br /></b>
<br />
<br />
<ul>
<li>Kredi çekerek daireyi alacak müşterinin kredi kullanmasın da problemler yaşanabilir.</li>
<li><b>İskansız daireler </b>normal standartta inşaat elektrik, su ve doğal gaz aboneliği alabilme hakkı vardır, kendine ait dairelere münhasır abonelik yapmazlar. Şantiyeye ait abonelikler de daire sahipleri dezavantajlıdır. Bu hizmetlerin maliyetleri normal maliyetleri yükselebilir.</li>
<li>Kat irtifakı olan tapular <b>iskanı </b>olmadan kat mülkiyetine çeviremez.</li>
<li>İnşaatın onaylı olan projesi uygun şekilde olmayan unsurları yıkılarak tekrar revize edilmesi büyük masraf oluşturur.</li>
<li>Belediyenin inşaat ruhsatı tarihinden 5 yıl içinde <b>iskanı alınmamış </b>yapı ve binalara para cezası kesilir ve yıkım kararı alınabilir.</li>
<li>İnşaat firması ile eski kat sahipleri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi varsa bu sözleşmeye göre inşaat firması binayı veya yapıyı bitirmediğinde dava açılabilir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
İskan İçin Gerekli Belgeler</h2>
İskanı almak için gerekli belgeler vardır. Bunlar;<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Başvuru dilekçesi</li>
<li>Mimari müracaat formu</li>
<li>Isı yalıtım belgesi</li>
<li>Yapı denetim sertifikası</li>
<li>İş bitirme tutanağı</li>
<li>Hakediş raporu</li>
<li>İSKİ iskana uygunluk raporu</li>
<li>SGK iskan raporu</li>
<li>İtfaiye iskan raporu</li>
<li>Sivil savunma müdürlüğü uygunluk yazısı</li>
<li>Harç ücretleri makbuzları</li>
<li>Asansör ruhsatı</li>
<li>İnşaat ruhsatı fotokopisi</li>
<li>Enerji kimlik belgesi</li>
<li>Röperli kroki</li>
<li>Fen işleri müdürlüğü uygunluk yazısı</li>
</ul>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-31180411319993950562021-01-30T15:30:00.000+03:002021-01-31T16:26:58.659+03:00Kanola Yağı Nedir, Kanola Yağının Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kanola Yağı Nedir, Kanola Yağının Faydaları" border="0" data-original-height="512" data-original-width="1024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOmuY7gOczsAy2vNzrFTfnDg4_HZ6Vqwf_v3vlxeqGy8iGm9sO7V7EOIg10W5QPNe-U8UDJ3eiNYIDQdnmVvlPxTF2QixXniL63MoHV7mC4x_0YG5q4SSGp0DFngZz86Whk3q0nFRGJA/w640-h320/kanola+yagi+nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kanola Yağı Nedir, Kanola Yağının Faydaları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kanola Yağı Nedir, Kanola Yağının Faydaları</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br /><h3 style="text-align: left;">Kanola Yağı Nedir, Kanola Yağının Faydaları</h3>
<b>Kanola yağı</b>, kolza bitki tohumlarının genetik yollarla ıslah edilmesiyle elde edilmiş tohumlardan üretilen bir yağ çeşididir. Kanada tarafından geliştirilip tüm dünyaya tanıtıldığı için Canadian Oil, Low Acid olarak bilinmektedir.<br />
<br />
Uzun yıllar makinelerde özellikle de buharlı makinelerde yağlama amaçlı kullanılmış ve 1950 yıllarında market raflarında yer almaya başlamıştır.<br />
<br />
<h3>
Kanola Yağının Zararları</h3>
<b>Kolza</b>; bitkisel yağlar içinde en zehirli olan bitkidir. Öyle ki zehirli olduklarından dolayı hayvanlar bile yemezler.<br />
<br />
Bitkisel olduğundan kullanımı yaygınlaşmaya başlamışsa da yağ üzerinde yapılan araştırmalar son bulmamıştır. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda insan sağlığına zararlı olabileceği ortaya çıkmıştır. Kalp hasarlarına sebep olması en temel zararı olup bunun yanında insan ve hayvanlarda anfizem hastalıklarına, kansızlık, kabızlık, aşırı duyarlılık, körlük gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Bu zararların ortaya çıkması ile bazı ülkelerde satışı dolayısıyla da kullanımı yasaklanmıştır. Yasak olduğu dönemde ( İngiltere ve Avrupa’da 1881-1996 yılları arasında) insanlar kullanmasa da hayvan yemlerinde kolza bitkisi kullanılmış ve “deli dana” hastalığı görülmüştür.<br />
<br />
<br />
Kanola yağı fareler üzerinde de kullanılmış ve yine zararlı olduğu kanıtlanmıştır. Kalp, böbrek ve böbrek üstü bezlerde yağa bağlı etkiler gözlenmiştir. Ancak yağ verilmediğinde zararları görülmese de verildiği sürede organlardaki doku kayıpları devam etmektedir. Ayrıca bağışıklık sistemini de zayıflatmıştır.<br />
<br />
Kanola yağının içeriğinde yoğun bir şekilde erusik asit bulunmaktadır ve bu asit akciğer kanserine, sinir ve kan dolaşım sisteminde bozukluğa da neden olabilmektedir. Bu kadar zararlı olmasının en temel sebeplerinden birisi de trans yağ olmasındandır. Zararları bir hayli fazla olan kanola yağının margarinlerde kullanılması daha büyük zararlara yol açabilmektedir.<br />
<h3 style="text-align: left;">
Kanola Yağının Faydaları</h3>
Yukarıda hep zararlarından bahsettik kanola yağının ama zararlarının temelinde kolza bitkisinin olduğunu unutmayalım. Ancak şu anda piyasada satılan kanola yağları, kolza bitkilerinin olumsuzluklarından arındırılmış olup kanola yağlarındaki erosik asit oranı % 40’tan % 0.1 oranlarına kadar düşürülmüştür ve bu kadar düşük bir oran da insan sağlığına olumsuz etki oluşturmamaktadır.<br />
<br />
Kanola yağının bir diğer olumlu yönü ise doymuş yar oranının düşük olmasıdır. Doymuş yağ oranı; zeytinyağında % 15, ayçiçek yağlarında %12 iken bu oran kanola yağlarında % 7 civarındadır. Kanola yağındaki doymuş yağ oranındaki bu düşüklük ve içeriğinde omega-3 yağ asidi içermesi sağlığa önemli bir katkıdır.<br />
<br />
Kanola yağı aynı zamanda tekli doymamış yağ oranının düşük olması sebebiyle de tercih edeliyor. Zeytinyağında tekli doymamış yağ oranı % 73 lerde iken bu oran kanola yağında % 63 tür. Tekli doymamış yağlar ise kandaki kötü kolesterolü (LDL) engelleyerek sağlıklı yaşam için büyük rol oynamaktadır.<br />
<br />
Kanola yağının bir diğer tercih sebebi ise ayçiçeği yağına oranla ısıya karşı daha dayanıklı olmasıdır. Bu da kızartma yağı olarak tercih edilmesini sağlamaktadır. Ayrıca kızartma sonrası yağda tat değişikliği de oluşmamaktadır.<br />
<br />
Ve sonuç olarak; kimi zaman ekonomik olduğundan kimi zamanda araştırmadan bilinçsizce kullandığımız kanola yağı, haberimiz olmasa da ekmeklerde, margarinlerde ve işlenmiş hazır gıdalarda çıkabiliyor karşımıza. Ülkemiz son yıllarda genetiği değiştirilmiş ürünlerle de (GDO) mücadele etmektedir. Kanola yağının da kolza bitkisinin genetiği değiştirilerek elde edildiğini düşünürsek kullanımı için karar vermek zor olmayacaktır diye düşünüyorum.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-54366628017000345892021-01-30T06:06:00.000+03:002021-01-31T16:10:34.035+03:00Balgam Söktüren Bitkisel Kür Tarifleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhL_jDoVgPqdpGiGVqrTZmXt8DZ3qNy97l_Jg6FEssvkykmaaMgr1Jt7RB5-tY8HWQRoK6EjBfeXayDdgaVSHHzod0mFY2uuwpRhTVVZ8yGebUsmwuDAPfITOAQ8Tz-7E3_m5mZzJ-fpQ/s16000/balgam+bitkisel+tedavi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Balgam Söktüren Bitkisel Kür Tarifleri</td></tr></tbody></table><p><br /><b>Balgam söktüren bitkiler </b>çareyi ilaçların dışında arayanların favorileri arasında yer alır. Bu yazımızda balgam atmaya yardım edem doğa mucizelerini sizler için derledik.</p><p><br /></p><b></b><blockquote><b>Bazı İçerikler<br /></b><a href="#1">Balgam Nedir ve Neden Oluşur?<br /></a><a href="#2">Balgam Söktüren Bitkiler Nelerdir?<br /></a><a href="#3">Balgam Söktürücü Zencefil Ve Bal Kürü Tarifi<br /></a><a href="#4">Yeşil Balgam Ve Sarı Burun Salgıları Ne Anlama Gelir?<br /></a><a href="#5">Balgam Söktürücü Bitkiler Ekinezya, Adaçayı Ve Nane Kombinasyonu</a></blockquote><a href="#5"></a><div><br /></div><h2 id="2" style="text-align: left;">Balgam Söktüren Bitkiler Nelerdir?</h2><p>Balgam söktürücü etki gösteren ve öksürüğe yardımcı olabilecek bitkiler, karışımlar ve uygulamalar şunlardır:</p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>Zencefil</li><li>Bal</li><li>Tuzlu su ile gargara</li><li>Zerdeçal</li><li>Ilık içecekler</li><li>Okaliptüs yağı</li><li>Biberiye yağı</li><li>Ekinezya</li><li>Adaçayı</li><li>Nane karışımı</li><li>Kekik</li></ul><p></p><p>Peki bu maddeler halinde sıraladığımız bitkiler Balgam söktürme işlemini nasıl yapacak. Nasıl kullanım olmalı? Öncelikle Balgam hakkında bilgi verelim.</p><h3 id="1" style="text-align: left;">Balgam Nedir ve Neden Oluşur?</h3><p>Balgam olarak bilinen şey vücut tarafından doğal olarak üretilen mukus adı verilen bir maddedir. Mukus sağlık üzerinde önemli bir rol oynar: vücudunuzun “yağı” olarak çalışan mukus “motoru” yağlar. Susuz kalmasını önlemek için ağız, burun, sinüsler, boğaz, akciğerler, mide ve bağırsaklarda koruyucu bir tabaka oluşturur.</p><p>Mukus ayrıca bakterilerin ve virüslerin vücudunuza girmesini önlemek için koruyucu bir bariyer oluşturur ve vücudunuzun istenmeyen mikroskopik konukları tanımasına ve ortadan kaldırmasına yardımcı olan antikorlar içerir. Vücudunuzun her yerinde mukus vardır ve bu iyi bir şeydir.</p><p>Ancak bazen mukus yoğunluğu rahatsız edici duruma gelebilir. Alerjik reaksiyona (örneğin saman nezlesi ) yanıt olarak, süt ürünlerini yedikten veya içtikten sonra (laktoza intoleransınız varsa) veya soğuk algınlığınız olduğunda aşırı balgam üretimi ortaya çıkabilir.</p><p><br /></p><h3 id="4" style="text-align: left;">Yeşil Balgam Ve Sarı Burun Salgıları Ne Anlama Gelir?</h3><p>Birçok insan sarı veya yeşil mukusun bakteri varlığını gösterdiğini düşünür, ancak bu her zaman böyle değildir. Renk, yeşil bir enzim içeren beyaz kan hücrelerinin (nötrofiller) varlığından da kaynaklanabilir.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Balgam Söktüren Bitkiler ve Evde Tedavi Uygulamaları</h2><p>Balgam söktürücü etki gösteren bitkileri ve uygulamaları yukarıda maddeler halinde belirtmiştik. Şimdi dilerseniz bunları başlıklar halinde açıklayalım:</p><p><br /></p><h3 id="3" style="text-align: left;">Balgam Söktürücü Zencefil Ve Bal Kürü</h3><p>Zencefil güçlü tedavi edici özelliklere sahiptir. Grip ve soğuk algınlığında faydalı etkiler gösterir. Zencefil, inatçı mukusu çıkarmak için harikalar yaratırken öksürükleri hafifletmeye yardımcı olur ve hava yollarınızı rahatlatır.</p><p>Balın antibakteriyel ve antifungal özellikleri vardır, boğaz ağrınız veya soğuk algınlığınız varsa ve nefes yollarınız balgamla tıkanmışsa bal mükemmeldir. Bal, boğazınıza koruyucu bir tabaka ekler, tahrişi azaltır ve mukoza zarınızın iyileşmesine yardım eder.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Balgam Söktürücü Zencefil Ve Bal Kürü Tarifi</h3><p>Sıcaklığının 40 ° C’yi aşmadığından emin olarak 2 yemek kaşığı bal ısıtın, çünkü bundan daha sıcak olan bal, tedavi edici etkinliğini kaybeder.</p><p>Bir çay kaşığı rendelenmiş zencefil ekleyin.</p><p>Üç gün boyunca günde iki yemek kaşığı olacak şekilde tüketin.</p><p>Semptomlar devam ederse, bir sağlık uzmanına danışın.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Balgam İçin Tuzlu Su İle Gargara</h3><p>Tuzlu su ile gargara yapmak ağızdaki bakterilerin temizlenmesinde önemli bir rol oynar. Ağız temizliği sağlandığında aşırı balgam üretimi de azalacağından sizi rahatlatacaktır. Bunun için bir bardak sıcak suya 1 yemek kaşığı sofra tuzu ilave edin ve karıştırın.</p><p>Bu karışımla günde üç defaya kadar gargara yapın, ancak yutmayın ve sıcakken gargara yapmayın, ılımasını bekleyin. Birkaç dakika süreyle gargara yapmak boğazınızı daha iyi hissettirir ve balgam sorununu rahatlatır. Bu konu hakkında Burna Tuzlu Su Çekmenin Zararları Yararları – Karbonat Tuz Su Karışımı başlıklı makalemizi de inceleyebilirsiniz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Balgam Söktüren Bitkiler Arasında Zerdeçal da Vardır</h3><p>Zerdeçal gerçek bir süper besindir. Ağrıyı hafifletir, iltihabı azaltır ve vücudun direncini artırır. Balgam söktürme için zerdeçal şu şekilde tüketilmelidir:</p><p>Yarım çay kaşığı zerdeçal ve yarım çay kaşığı bir bardak sütle karıştırıp içine bir çay kaşığı kadar da bal ekleyin. Ancak burada inek sütü kullanmaktan kaçının, aksi durumda balgam miktarında artış olabilir. Bu karışımı günde bir kez olacak şekilde balgamınız geçene kadar her gün içebilirsiniz. </p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Balgam Söktürmek İçin Sıcak ve Ilık İçecek Tüketmenin Önemi</h3><p>Bir fincan sıcak bitkisel çay, inatçı balgamı sulandırmaya yardımcı olacaktır. Balgamınızdan kurtulmak istiyorsanız, güzel bir fincan nane, kekik, papatya veya ekinezya çayı iyi bir seçenektir. Bu bitkilerden sadece birini bir fincan sıcak suya bir çay kaşığı ekleyerek tüketmeniz yeterlidir.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Bitkisel Yağları Buhar İle Solumak Balgama İyi Gelir mi?</h3><p>Hafif tuzlu bir suyun içine birkaç damla okaliptüs veya biberiye yağı damlatarak buharını solumak balgamınıza iyi gelecektir. Bu yöntem kullanılırken dikkatli olunmalı sıcak su nedeniyle oluşabilecek kazalar göz önünde bulundurulmalıdır. </p><h3 id="5" style="text-align: left;">Balgam Söktürücü Bitkiler Ekinezya, Adaçayı Ve Nane Kombinasyonu</h3><p>Boğazda ağrı ve balgam varsa ekinezya, adaçayı ve nane bitkilerinin yarım çay kaşığı miktarlarını ılık bir fincan suda demleyerek içebilirsiniz. Balgamınız geçene kadar günde bir veya iki defa bu yöntemi tekrarlamanız yeterli olacaktır.</p><p>Ayrıca kekik de balgam söktürücü özelliğiyle öne çıktığından balla karıştırılarak tüketilebilir yada çayı demlenebilir. Bunun içinde de bir çay kaşığı kekik ve bir çay kaşığı balı sıcak bir bardak fincanda demleyip içebilirsiniz.</p><p><br /></p><p>Öksürük ve Balgam sorunu için çok eskilerden beri uygulanan diğer bir yöntem ise Bal Sargısı Tedavisidir, bu tedavi için <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/11/oksuruk-ve-balgam-icin-bal-sargisi.html" target="_blank">Öksürük ve Balgam İçin Bal Sargısı Tedavisi</a> isimli yazımızı okuyabilirsiniz.</p><div><br /></div><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-5016693501168810902021-01-27T11:43:00.007+03:002021-01-27T11:43:54.285+03:00Koronada Yeni Belirtiler Ortaya Çıkartıldı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIwHwQiW2YvdrsReS_cfpv4C89qh5p4o3OcGm2d7NuSOJlP-nV-dQWGeuIS_5xXyVNLFyvOFCAvlOIjKuv9boh3ZmoPwJscJte3h47aXkwFuJBCV-NK4V0OyYGzyzkhDJreMwXlPbmTg/s16000/KORONA+BEL%25C4%25B0RT%25C4%25B0S%25C4%25B0.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Koronada Yeni Belirtiler Ortaya Çıkartıldı!</td></tr></tbody></table><br /><p>Dünyayı kasıp kavuran <b>Korona </b>etkisi tüm hızıyla devam ediyor. <b>Mutasyona </b>uğrayan hastalık karşısında bilim insanları çalışmalarını devam ettiriyor.</p><p>İspanya'da <b>Covid-19</b> hastaları üzerinde yapılan bir araştırma virüsün yeni semptomlarını ortaya çıkardı. Bilim insanları, ağızların içinde, ellerde ya da ayakta değişimler gözlemlendiğini duyurdu.</p><div><div>İspanya’nın başkenti Madrid’deki 666 orta ve ileri derecede Covid-19 hastalarını inceleyen bilim insanları yeni bulgulara erişildiğini duyurdu.</div><div><br /></div><div>10 Nisan 2020 ile 25 Nisan 2020 tarihleri arasında Madrid’deki sahra hastanesinde tedavi gören hastaları inceleyen bilim insanları birçok yeni semptom belirlendiğini duyurdu.</div><div><br /></div><div>Bilim insanları neredeyse her dört hastadan birinin dilinde şişme, ağrı ve nodüller oluştuğunu açıkladı. “Covid dili” olarak adlandırılan bu durumun sebebinin halen incelendiği açıklandı.</div></div><div><br /></div><div><div>Öte yandan aynı araştırmada hastaların yaklaşık yüzde 40’ının ellerinde ve ayaklarının tabanında kırmızılık ya da kahverengi noktalar belirdiği ortaya çıktı. </div><div><br /></div><div><img border="0" height="604" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUkd-28gxy_45VIZATgY8xGI91arZ6uPmTzQOwfH4z1z4MuC0bDFOKJsr2XZCtKPPgNOOaGxByfufGGmrGHFH4bnjFjGocxeSMEWBZVnu32x2w8DttR577Ig3WEOxPEjxSlWKd3xhWUQ/w640-h604/KORONA+BEL%25C4%25B0RT%25C4%25B0.jpg" width="640" /></div><div><br /></div><div><br /></div><div>Bilim insanları “Araştırmalara göre hastaların yüzde 45.7’sinin ellerinde, ayaklarında ya da ağızlarında değişiklikler meydana geldi” açıklamasını yaptı. Uzmanlar hastaların yüzde 25.7’sinde “covid dili” rahatsızlığının görüldüğünü açıklarken dil üzerinde pütürler meydana geldiği belirtildi.</div><div><br /></div></div><div><h3 style="text-align: left;">KORONA TEŞHİSİNDE ÖNCE HASTANIN AĞZINA BAKIN</h3><div><br /></div><div>Madrid’deki La Paz Üniversite Hastanesi’nde görevli ekip tarafından hazırlanan araştırmada, Covid-19 hastalarıyla ilgilenen doktor ve hemşirelere, “Eğer corona virüsü şüphesi bulunan bir hasta geldiyse, ona daha hızlı tanı koyabilmek adına ellerine, ayaklarının tabanlarına ve ağızlarına bakın” tavsiyesinde bulundu.</div><div><br /></div><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDVY1vSKHKizkiFKKDeZv0x-sx9d_UAmBaFAZwkPgQsfoVWkXV13jgK1t7MYVZ0xg_IjbyNKodc1odG6QDI0MqU0wegeBmX7AgdAskbit25l8B9ZQFkjZadQcVotAeQgcVlMhSzMeCIA/s937/KORONA+BEL%25C4%25B0RT%25C4%25B0LER%25C4%25B0.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="881" data-original-width="937" height="602" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDVY1vSKHKizkiFKKDeZv0x-sx9d_UAmBaFAZwkPgQsfoVWkXV13jgK1t7MYVZ0xg_IjbyNKodc1odG6QDI0MqU0wegeBmX7AgdAskbit25l8B9ZQFkjZadQcVotAeQgcVlMhSzMeCIA/w640-h602/KORONA+BEL%25C4%25B0RT%25C4%25B0LER%25C4%25B0.jpg" width="640" /></a></div><div><br /></div></div><div>Araştırmanın saygın tıp dergisi British Journal of Dermatology’de bir araştırma formatında yayınlandığı kaydedilirken, bu incelemenin aslında 2020 yılının Eylül ayında gönderildiği fakat bu hafta resmi olarak yayınlandığı belirtildi.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-20855542635087250172021-01-27T11:27:00.000+03:002021-01-27T12:17:53.112+03:00İnstagramda Dm Nasıl Atılır? Resimli Anlatım! 2021<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="İnstagramda Dm Nasıl Atılır? Resimli Anlatım! 2020" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCziIGOYTnJjjC-p_RI0FfbT1uL7AVlTmWBTxYkDb2wFdZ2LRzUYE_7KNROOT4xYSD9hyphenhyphenKQC5ysNXXK9xqXqg8MT4yKqtwPPZyIy4dGsF1tFgiV0Kuync8qamah7u2ITl1i8FBVaDckQ/s16000/dm+nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="İnstagramda Dm Nasıl Atılır? Resimli Anlatım! 2020" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnstagramda Dm Nasıl Atılır? Resimli Anlatım! 2020</td></tr></tbody></table><br /><b><br /></b><div><b>İnstagram </b>kullanımı arttıkça <b>İnstagram</b> ile ilgili kullanım sorularıda yeni kullanıcılar tarafından merak edilmektedir. Bu makalemizde <b>İnstagram Dm</b> nedir ve <b>nasıl Dm gönderilir</b>'i açıklayacağız.<br />
<b><br /></b><h2 style="text-align: left;"><b>DM </b><b>Nedir</b><b>?</b></h2>
<b>DM</b>, ingilizce olarak '<b>d</b>irect <b>m</b>essage' Türkçe karşılığı ise <b>D</b>irekt <b>M</b>esaj kelimelerinin baş harflerinde oluşan bir kısaltmadır. Sosyal medyada kısaca '<b>Dm</b>'den gönderdim', 'Dm atın' gibi kullanıldığında asıl söylenmek istenen özelden mesaj atılmasıdır.<br />
<b><br /></b>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C4%B0nstagram" target="_blank">İnstagram</a></b> son yılların en popüler sosyal medya uygulamasıdır. Peki instagramda kişiye özel nasıl mesaj atılır. İnstagramda mesaj atmak<b> Dm</b> olarak belirtiliyor. Anlamı ise <b>Direct Mesaj</b> dır.<br />
<br />
<br />
Nedirkibu.com olarak size <u><b>instagramda dm nin nasıl atılacağını</b></u> ayrıntılı bir şekilde anlatacağız. Sorularınız için yorum kısmını kullanabilirsiniz. en çok sorulan sorulardan biriside bilgisayardan dm gönderilirmi, bununla ilgili olarak yazının sonunda link paylaştık oradan bilgisayardan dm gönderme ile ilgili açıklamamalarımızı okuyabilirsiniz.<br />
<br />
İlk olarak Ana ekrana geliyoruz ve sağ üst köşedeki ikona (alttaki resimde de görüldüğü üzere) tıklıyoruz.</div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;">İnstagramda Dm Nasıl Atılır?</h2><div><span style="text-align: left;"><br /></span></div><img alt="İnstagramda Dm Nasıl Atılır? Resimli Anlatım!" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1QcBe2P13_5YZGf50MdVY269FJAzXiA52jBeV8Jl3_bH9Kyjr4ku3Bd5JrS4riYuHFvHFMCwQROfLGiwLjD69jneEOJwUo2OiAB_UdPPMb1RU8o1al3d-li24lXPbDns-omi_bpDHBg/s16000/instagram+dm+nedir.png" title="İnstagramda Dm Nasıl Atılır? Resimli Anlatım!" /><br /><div><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div><span style="text-align: left;">Kırmızı ile işaretlediğimiz İkona tıkladıktan sonra karşımıza daha önceden görüşmelerimizin bulunduğu direct mesajlar geliyor. Eğer size birisi mesaj gönderdiyse buradan onaylayabilir ve görebilirsiniz.</span><br />
<span style="color: white; text-align: left;">www.nedirkibu.com</span><br />
<span style="text-align: left;">Sıra geldi <b>instagramdan </b>yeni bir dm mesaj göndermeye, aşağıdaki resimden de göreceğiniz gibi bir artı işareti (+) var oraya tıklıyoruz.</span></div><div><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrgeGaEK6Lus_gkwBModWk0HxGgkZsImnuAvSjuzCj5xSOE6BI9ANRnR8dyxhjhZsIchB47MXQ5gls1LiG4tNKLLu0w6L3Hv7GlPqI7ZVWr5kPlzsIdhMLjZWMyfOgZEt_N3fZADMhcNU/s1600/instagramdm2.png" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnstagram Dm mesaj gönderme</td></tr>
</tbody></table><br /></div><div><br /></div><div>
Artı işaretine tıkladığımızda yeni bir sayfa çıkıyor. Bu sayfadan artık göndereceğimiz resimi veya videoyu yükleyebiliriz.<br />
<br />
Eğer yeni bir resim ise zaten ortadaki resim çekme tuşu işinizi görecektir . ancak galerideki bir resim ise resimde gösterilen alana tıklayınız. Video gönderecekseniz video tuşuna tıklayın.</div><div><br /></div><div><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3pu3snQLrHOz45YEAmmj_-pfn4ddKq50QAKQlz6HB1BgA5QOFI-JhCcgQUfiPEow4M51kK5dY5VhkVLK2nhoLR07Bj5xBsp8_uK3_6zHo17kFwVLnsvGTx_Ek9xEOIpBrWLsAwKOnDwI/s1600/instagramdm3.png" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnstagramda Mesaj Nasıl Gönderilir</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sıra geldi <b>dm mesaj</b> atmaya. Ekranın sağ üst kısmında tik işareti var oraya tıklayarak ilerliyoruz ve karşımıza yeni bir ekran geliyor. bu ekranda ise açıklama kısmına mesajınızı yazıyorsunuz. </div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjue8pfAgkyIRmXyeu6erXFz8d4B_87E_-ov42bMXBBaBQKXgkxhKdM9HnIHJ5xW5x5S2mMCHLI1Q7P_pPxFYfKXiDWK6yypLxF7C9HBvh4X8LJOXXPwypeX5i6it2zjrtY_7Gk7TYAFes/s1600/instagramdm4.png" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnstagram Dm Nasıl Gönderilir</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b></div><div><b><br /></b></div><div><b>Kime:</b> bölümünden mesaj atmak istediğiniz kişinin ismini yazıyorsunuz. Eğer takip ettikleriniz içerisinden ise bulmanız kolay olacaktır. Takip etmediğiniz bir kişiye dm atacaksınız dikkatlice profil resminden arama sonuçlarını inceleyip dm atacağınız kişiyi bulmak kalıyor. </div><div><br /></div><div>Örneğin bizim aramamızda nedirkibu kullanıcısını yazdık ve altta nedirkibu için arama yap ibaresi yer aldı. buraya tıklayarak arama yapabilirsiniz. Mesajınızı yazdıktan sonra ise sağ üst köşede ki onay işaretine tıklayarak mesajınızı gönderebilirsiniz.</div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfarURiv7NeOumBJzZvi8p3cMG4G4mGWZQ-A9ewA_PHhlK9aNM9ADsYhyphenhyphenjNP7hABs849LQjyjmiuVLJ1TDMKFUXyE93Kn0ZSNrmtr8Km9YwX3bdDL2gTMCMvpGiOo7waZzGsxT5PTkAw/s16000/instagram+mesaj+g%25C3%25B6nder.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">instagram mesaj olarak resim göndermek</td></tr></tbody></table><br /></div><br /><div><br />
<br />
Ayrıca <b>instagram </b>ile ilgili aşağıdaki bilgilerde dikkatinizi çekebilir hatta bir gün lazım bile olabilir :)<br />
<br />
<b>İnstagram DM</b> ile ilgili hala kafanızda soru işaretleri varsa bize alt kısımdaki yorum formundan sorularınızı iletebilirsiniz.<br />
<br />
<span face=""arial" , "helvetica" , "tahoma" , sans-serif" style="background-color: white; font-size: 14px;">- <a href="http://www.nedirkibu.com/2016/01/instagram-dm-nasl-silinir-instagram.html" target="_blank">İnstagram Dm Nasıl Silinir, İnstagram Mesajları Nasıl Silinir?</a></span><br />
<span face=""arial" , "helvetica" , "tahoma" , sans-serif" style="background-color: white; font-size: 14px;">- <a href="http://www.nedirkibu.com/2016/06/bilgisayardan-instagram-dm-nasl.html" target="_blank">Bilgisayardan İnstagram Dm Nasıl Gönderilir?</a></span><br />
<span face=""arial" , "helvetica" , "tahoma" , sans-serif" style="background-color: white; font-size: 14px;">- <a href="http://www.nedirkibu.com/2016/10/instagram-hesabn-dondurma-islemi-nasl.html" target="_blank">İnstagram Hesabını Dondurma İşlemi Nasıl Yapılıyor? Resimli Anlatım! </a></span><br />
<br />
<b>Dm <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Nedir</a>, Dm Nasıl Atılır, DM anlamı, dm ne demek, dm nerden gönderilir, dm ne demektir, dm nasıl olur, instagram dm ne demek, deme nedir, </b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />Unknownnoreply@blogger.com32tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-24981974101257231702021-01-27T01:38:00.000+03:002021-01-27T12:14:34.275+03:00İnstagram Dm Nasıl Silinir, İnstagram Mesajları Nasıl Silinir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="İnstagram Dm Nasıl Silinir, İnstagram Mesajları Nasıl Silinir?" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDAYZGl9am_x1TVqidBWlcCBiLM5tiJs2Dt7nezzqfRINX9_t95mnlQMsgs9NuVMKMjvBKnaXbMzKWAUiRPmxnZSSYe9E-mzOwOCs4Y0tzo35QHmgfGF6dRKlsLkP56x94zW8SVbgR-g/s16000/instagram+dm+nas%25C4%25B1l+silinir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="İnstagram Dm Nasıl Silinir, İnstagram Mesajları Nasıl Silinir?" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnstagram Dm Nasıl Silinir, İnstagram Mesajları Nasıl Silinir?</td></tr></tbody></table><br /><h2 style="text-align: left;"><br />İnstagram mesajlarınızı telefonunuzdan nasıl silebilirsiniz? </h2><div>Aslında kolay bir konu ama bilmeyenler için anlatımında fayda gördük. <div><br /></div><div>İnstagram'da dm atmayı anlatan yazımızı da <a href="http://www.nedirkibu.com/2015/01/instagram-dm-nasl-atlr-resimli-anlatm.html" rel="nofollow" target="_blank">bu sayfada</a> anlatmıştık. <b>Dm nasıl silinir </b>sorusunun cevabı da aşağıdadır.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="İnstagram Dm Nasıl Silinir, İnstagram Mesajları Nasıl Silinir?" border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEistLl7G_CV3BmOgY7EOdMgZlvKwLymfTPHM3ZXodc6m_zcX6LjtQ_Xhunf_9hyphenhyphent-vY3hDdUKTchRkP1IOgKHbRQQAZQ6o30xzVgfC9cEej3_fX63H2b9E_OWB4NKBYGbnuCbU0fGXy_vU/s400/instagramdm2.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="İnstagram Dm Nasıl Silinir, İnstagram Mesajları Nasıl Silinir?" width="223" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnstagram Dm Nasıl Silinir, İnstagram Mesajları Nasıl Silinir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><h2 style="text-align: left;"><b>İnstagramda atılan Dm leri nasıl silebiliriz?</b></h2>
<b><br /></b>Android için , İnstagramda dm leri yani <b>mesajları silmek</b> için mesajın üzerine basılı tutun karşınıza sil ve bildirimleri sessize al seçenekleri çıkacaktır, bu şekilde sil e tıklamanız halinde mesajlar silinmiş olacaktır.</div><div>
<br /><b>İphone </b>kullananlar Dm leri şu şekilde silmeyi de deneyebilirler.<br />
<br />
<b>Instagram Direct'</b>te bir konuşmayı silmek için:<br />
<br />
<br />
<ol>
<li>Akışın sağ üst köşesindeki simgesine dokunun</li></ol><ol>
<li>Parmağınızı silmek istediğiniz konuşmanın üzerinde sola kaydırın</li></ol><ol>
<li>Sil'e dokunun</li></ol><ol>
<li>Sildiğiniz bir konuşma artık gelen kutunuzda görünmez. Bu işlemin konuşmanın yalnızca sizdeki kopyasını sildiğini ve konuşmada yer alan diğer kişilerin konuşmayı görmeye devam edeceğini unutmayın.</li>
</ol><div><br /></div>
<div><a href="https://www.nedirkibu.com/2015/01/instagram-dm-nasl-atlr-resimli-anlatm.html" target="_blank">İnstagramda Dm Nasıl Atılır</a>? Resimli Anlatım! ile ilgili yazımızı da okuyabilirsiniz.</div><div><br /></div>
</div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />Unknownnoreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-80582865983644535832021-01-26T14:33:00.002+03:002021-01-26T14:33:28.165+03:00Evde Çöpe Atacağınız Atıklarla Çiçeklerinizi Coşturun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Evde Çöpe Atacağınız Atıklarla Çiçeklerinizi Coşturun!" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaA0qa1IwUXQs6JDBxb7nadlZkfqu1buOV6qgTslkrX6NOOic0vLK-Sc2WAXhEXzC68kTOh6EFMbAODza7EmGm6yMH-0TxfDYCWr8dzivhl9Za5xf90VJf4kkT-UkBnSrXgZ-fPGs8Dg/s16000/%25C3%25A7i%25C3%25A7ek+co%25C5%259Fturan.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Evde Çöpe Atacağınız Atıklarla Çiçeklerinizi Coşturun!" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Evde Çöpe Atacağınız Atıklarla Çiçeklerinizi Coşturun!</td></tr></tbody></table><br /><p><br /></p><p>Sıradan ev eşyaları kullanarak yapabileceğiniz basit ve ucuz <b>ev yapımı gübre tarifleriyle </b>geldik. Unutmayın hiç düşünmeden çöpe attığımız gıda artıkları <b>bitkilerinizi coşturabilir</b>.</p><div><div>Gerçekten güzel ve sağlıklı çiçeklere sahip olmanın yolu onlara iyi bakmaktan bakımlarını eksiksiz yapmaktan geçiyor. Ve bunun için para harcamanıza da gerek yok. Bitkilerinizi tüm yıl boyunca sağlıklı tutmak zor olabilir ama bitkileri coşturan ev yapımı gübre tarifleri oldukça işinize yarayacak.</div><div><br /></div></div><div><div>Bitkilerinizin ihtiyaç duydukları tüm besinleri almalarını sağlamaya yardımcı olabilecek birkaç ev yapımı bitki yemi tarifleri bulduk. Ama önce, farklı besin eksikliklerinin belirtilerini bilmelisiniz. Bakarsanız bitkileriniz size söyleyecektir.</div><div><br /></div><div>Mağazadan satın aldığınız bitki besinleri çok büyük bir fiyat aralığına sahip olabilir ve bitkileriniz için yararlı olmayan pek çok kimyasal ve dolgu maddesine sahip olma eğilimindedir. Bu, saksı bitkilerinize ihtiyaç duydukları yiyecekleri yanlışlıkla yapraklarını yakmadan veya bütçenizi aşmadan vermenin ucuz ve kolay bir yoludur.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">YİYECEKLERİN BİTKİLERİNİZ İÇİN SAĞLADIĞI FAYDALAR</h3><div>Bitkinizin besin eksikliği olduğunda, bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bitkilerinizin neye ihtiyacı olduğunu görmek için dikkatlice gözlemleyin. Bu ipuçlarını, bu boşlukları doldurmak için tariflerinizi değiştirmek için kullanabilirsiniz. Bitkilerinizin belirli besin maddelerine ihtiyaç duyduğu eksiklikler ve işaretler şunları içerir:</div><div><br /></div><div>Kalsiyum Kalsiyum eksikliği olan bir bitkide yaprak damarları arasında sarı noktalar, bodur büyüme, çiçek sonu çürüklüğü ve ölmekte olan veya zayıf gövdeler olacaktır. Karışıma ezilmiş yumurta kabukları eklemek bu sorunu çözecektir.</div><div><br /></div><div>Magnezyum Bir magnezyum eksikliği, bitkinin yapraklarına mermer bir görünüm verir veya yaprak kenarlarında ve damarlarda sararma görürsünüz. Epsom tuzları eklemek ve sulamak magnezyum seviyelerini artırabilir.</div><div><br /></div><div>Azot Azot eksikliği olan herhangi bir bitki bodur bir büyüme ve soluk yeşil veya sarı yapraklara sahip olabilir. Yetersiz bitkinizin yakınında bezelye veya fasulye gibi nitrojen bakımından zengin bitkiler yetiştirebilir veya kahve telvesi ekleyebilirsiniz.</div><div><br /></div><div>Fosfor Fosfor eksikliği genellikle bodur büyümeye, çiçeklerin yokluğuna veya küçük çiçeklere ve daha koyu yaprak kenarlarına sahiptir. Doğrudan bitkinizin toprağına kullanılmış akvaryum suyu veya kemik unu eklemek, bu seviyelerin yükselmesine yardımcı olabilir.</div><div><br /></div><div>Potasyum Potasyum eksikliği olan bitkiler hastalık geliştirmeye ve kuraklıktan ölmeye daha yatkındır. Bu noksanlığın belirtileri arasında sarı yapraklar, sarı veya kahverengi damarlar ve yapraklarda kahverengi lekeler bulunur. Muz kabuğunu bir santim gömmek yaprak bitlerini caydıracak ve potasyum seviyelerini yavaşça yükseltecektir.</div><div><br /></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">BİTKİLERİ COŞTURAN GÜBRE TARİFLERİ</h3><div>Artık bitkilerinizin eksikliklerinin olabileceği farklı bileşenleri ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini bildiğinize göre, bir araya getirebileceğiniz kolay tariflerin ana hatlarını vereceğiz.</div><div><br /></div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">KAHVE TELVESİ</h4><div>Kahve telvesi içeren gerçekten kolay bir tarifle başlayacağız. Kahve içerseniz, büyük olasılıkla attığınız kahve telvesi artığı olur. Bu kahve telveleri, toprağınızın asitliğini artıracak yüksek seviyede nitrojen içerir. Bunu yapmak için tek yapmanız gereken kahve telvesini toprağa karıştırmak. Doğrudan bitkinizin üssünün etrafındaki alana konsantre olun. Bu, manolyalar, ortancalar, güller ve sebzeler için harika çalışıyor.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">EPSOM TUZU</h4><div>Bu tarif, topraktaki tüm farklı besin seviyelerini dengelemek için iyidir. Toplu olarak hazırlayabilir ve eski bir plastik süt kabında saklayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, tüm malzemeleri bir araya getirmek ve çözülmeleri için sürahinizde bir saat bekletmektir.</div><div><br /></div><div>1 yemek kaşığı epsom tuzu</div><div>½ çay kaşığı amonyak</div><div>1 tatlı kaşığı karbonat</div><div>Su</div><div><br /></div><div>Çözündükten sonra, toprağa ekleyin, böylece kökleri tarafından emilir. Her ay toprağınızın üstüne küçük bir miktar ekleyin. Bitkilerinizin ne yaptığına bağlı olarak gerektiği gibi ayarlayın.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">BALIK ATIKLARI</h4><div>Akvaryum suyu ve balık atıkları bitkileriniz için mükemmel besin kaynaklarıdır ve bitkiler için harika bir besin oluştururlar. Bu yöntem daha fazla zaman ve çaba gerektirir, ancak sonuç verir. Bunun için balık atıkları ve suyu karıştırın. Ölçüsünü kullanacağınız bitkilere göre ayarlayın. Bir gün demlenmesine izin verin. 24 saate ulaştığınızda, geri kalanını suyla doldurun, gevşek bir şekilde örtün ve iki hafta boyunca mayalanmasına izin verin. Bu çözüm sayesinde bitki veya sebze toprağınıza düzinelerce besin eklersiniz.</div><div><br /></div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">YEŞİL ÇAY</h4><div>Yeşil çayın insanlar için harika olduğunu büyük olasılıkla biliyorsunuzdur, ancak aynı zamanda bitkilerinizin sağlıklarını iyileştirmeye yardımcı olması için de faydaları vardır. Basit ama güçlü bir tarifi ayda bir kez kullanabilir veya su yerine çok seyreltilmiş yeşil çay kullanabilirsiniz. Yüksek seviyelerde kalsiyum, potasyum, fosfor ve manganez içerir. Başlamak için bir litre su alın ve yeşil çayınızı demleyin. Demlenmesine izin verin ve ardından oda sıcaklığına ulaşana kadar soğumasını bekleyin. Çay poşetlerini çıkarmanıza gerek yok. Onları saklayın ve iç mekan bitkilerinizi dört haftada bir sulayın.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">JELATİN</h4><div>Neredeyse her şeyi dahil etmek mümkündür ve bu gübre bunun mükemmel bir örneğidir. Jelatin yüksek nitrojen seviyelerine sahiptir ve bu, bitkilerinizin büyümesine ve büyük çiçeklere veya yapraklara sahip olmasına yardımcı olabilir.</div><div><br /></div><div><br /></div><div>Bu tarifi oluşturmak için bir paket sade jelatin alın ve bir bardak sıcak suya ekleyin. Jelatin çözülene kadar karıştırın ve karışımı üç bardak soğuk suya ekleyin. Tamamen soğuduğunda, bitkilerinizin etrafındaki toprağa dökün. Bunu hem iç mekan hem de dış mekan bitkilerinizde ayda bir kez tekrarlayın.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">PEKMEZ</h4><div>Pekmez kullandığınızda bitkinin sağlıklı kalması için topraktaki faydalı bakteri ve mikropları artırır. Buna karşılık, bitkileriniz büyüyebilir ve geniş yapraklar ve çiçek açabilir. Bunu yapmak için plastik bir sürahiye su koyun. Suya bir ila üç yemek kaşığı pekmez ekleyin ve iyice çalkalayın. Bu karışımı bir sprey şişesine ekleyin ve bitkilerinizi haftada bir kez püskürtün.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">SİRKE</h4><div>Sirke, yüksek düzeyde asetik asit içerir. Bu asit, güller veya ev bitkileri gibi belirli bitki türlerini canlandırmada harika çalışıyor. Aynı zamanda sebzelerde de işe yarar. Bu basit tarif şunları gerektirir:</div><div><br /></div><div>Sürahiyi suyla doldurun ve bir yemek kaşığı sirke ekleyin. Sürahiyi kapatın ve sirke ve suyu karıştırmak için iyice çalkalayın. En iyi sonuçlar için bitkilerinizi 90 günde bir bu gübre ile sulayın. Ema sirkesi yerine beyaz sirke kullanmayın. Elma sirkesinin farklı besin özellikleri vardır.</div><div><br /></div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">MUZ KABUKLARI</h4><div>Muzun mükemmel bir potasyum kaynağı olduğunu hepimiz biliyoruz, bu nedenle muz kabuğu gübresinin listeye girmesi şaşırtıcı değil. Muzlar ayrıca daha yüksek seviyelerde fosfor ve kalsiyum içerir ve bu onları meyve bitkilerini, meyve ağaçlarını ve çiçekli bitkileri gübrelemek için harika bir hale getirir. Muz kabuğunu bitkinizin toprağına birkaç şekilde dahil edebilirsiniz.</div><div><br /></div><div>Yapabileceğiniz ilk şey, muz kabuklarını bitkilerinizin tabanına toprak yüzeyinin altına gömmekAşırı olgunlaşmış muzlarınız varsa, dondurun. Bitkilerinizi gübrelemek istediğinizde onları çıkarın ve toprağa gömün. Son olarak, muz kabuklarınızı iki veya üç gün boyunca üç bardak suda bekletebilirsiniz. Suyu bir sprey şişesine dökün ve fidelerinize veya bitkilerinize püskürtün.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">YUMURTA KABUKLARI</h4><div>Listemizdeki son gübre yumurta kabuğu gübresi. Yumurta kabukları, büyük olasılıkla hafta boyunca atacağınız şeylerdir. Bununla birlikte, her yumurta kabuğunda çok miktarda kalsiyum bulunur ve bu, bitkinizin hücresel büyüme düzeylerini artırır. Bitkilerinizde kalsiyum eksikliği varsa, çiçek çürümesine neden olabilir. Neyse ki, bu tarif onu durduracak.</div><div><br /></div><div><br /></div><div>Yumurta kabuğunu kullanmanın bir yolu, onları ezmek ve bitkilerinizin etrafındaki toprağa işlemektir. Yapabileceğiniz başka bir şey de sprey yapmaktır. Bunu yapmak için suya ve 20 yumurta kabuğuna ihtiyacınız olacak. Kabukları suya koyun ve 10 dakika kaynatın. Isıyı kapatın ve yumurta kabuklarını gece boyunca suda bekletin. Kabukları süzün, suyu bir sprey şişesine dökün ve birkaç haftada bir doğrudan bitkinizin toprağına püskürtün. Bu özellikle güllerinizi coşturacaktır.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-92156898275586191432021-01-25T18:45:00.001+03:002021-01-25T18:45:01.767+03:00Orjinal Tarifi İle Hünkar Beğendi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Orjinal Tarifi İle Hünkar Beğendi" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfDtOLFrGtYjko7U8eg4E4qEUCJHat8qBxkj6jbF7O-EVUCgLS7LMqvJMeYm5cvBmKDpCu-r8B6lPCMGrmJA2CkDJTGjg70tqqPbUtshpxBiD11kk86a7wamo7lK8HgpN_h36310cvWw/s16000/h%25C3%25BCnkar+be%25C4%259Fendi+tarifi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Orjinal Tarifi İle Hünkar Beğendi" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Orjinal Tarifi İle Hünkar Beğendi</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p><b>Hünkar beğendi tarifi</b> içerisinde geleneksel mutfağımızın en sevilen yemeklerinden biri nasıl yapılır bulabilirsiniz. Hele şöyle beğendisi çekirdeksiz tazecik bir patlıcanla yapılmış, eti lokum gibi pişmiş bir hünkar beğendiğinin lezzetine doyum olmaz. </p><p>Sizin için geleneksel lezzeti tutturan orijinal hünkar beğendinin tarifini araştırdık. Hünkar beğendi yapımı ve malzemeleri</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Hümkar Beğendi Yapımı için malzemeler</h3><p>Et için:</p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>600 gram kuzu kuşbaşı</li><li>2 adet kuru soğan</li><li>4 diş sarımsak</li><li>3 yemek kaşığı zeytinyağı</li><li>3 adet domates</li><li>1 yemek kaşığı domates salçası</li><li>2 su bardağı sıcak su</li><li>1 çay kaşığı tuz</li></ul><p></p><p>Beğendi için:</p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>4 adet patlıcan</li><li>1,5 su bardağı süt</li><li>1,5 yemek kaşığı un</li><li>1 yemek kaşığı tereyağı</li><li>Yarım su bardağı rendelenmiş kaşar</li><li>1 çay kaşığı tuz</li><li>1 çay kaşığı karabiber</li></ul><p></p><p><br /></p><div><h3 style="text-align: left;">Orijinal hünkar beğendi tarifi Nasıl yapılır?</h3><div><ul style="text-align: left;"><li>Hünkar beğendi yapımında patlıcanları ocağın üzerinde közleyin ve kenara alın.</li><li>Kuru soğanı ve domatesi yemeklik doğrayın.</li><li>Zeytinyağını tavada kızdırıp soğanları yağda kavurun.</li><li>Sarımsağı da kıyıp soğanlara ilave edin ve kısa bir süre daha kavurun.</li><li>Kuşbaşı eti de soğanlara ilave edip suyunu salıp çekene kadar kavurun.</li><li>Domates salçası, tuz ve karabiberi ilave edin.</li><li>Salçanın kokusu çıkınca domatesleri de ekleyin.</li><li>2 su bardağı da sıcak su ilave edip etler yumuşayana kadar pişmeye bırakın.</li><li>Beğendi için patlıcanları soyun ve ince ince doğrayın.</li><li>Tereyağını tavada eritip unu yağda kokusu çıkana kadar kavurun.</li><li>Patlıcanları ve sütü de ekleyip homojenleşene kadar sürekli karıştırın.</li><li>Tuz ve karabiberle birlikte kaşar peyniri de ekleyip karıştırdıktan sonra ocaktan alın.</li><li>Beğendiyi tabakların ortasına yerleştirip üzerine eti koyun ve sıcak servis edin. Afiyet olsun.</li></ul></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-7970500980638433762021-01-24T18:36:00.010+03:002021-01-24T18:36:00.686+03:00Lezzetine Hayran Kalacağınız Haşhaşlı Katmer Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kolay bir Katmer Tarifi.." border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjs2zjdB6xmpDUhOEaUMqAPkKquTwKcrrdB0Qi7DeP-OExmIsUuwLZd6RuJa0AeiRLXfth2WK0VytNt33hzWx_daVNq3xkG6VpbU9IwBfpHtFbpiFQlH-GX1opSuEwPSViVxnMcokdmDg/s16000/katmer+tarifi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kolay bir Katmer Tarifi.." /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kolay bir Katmer Tarifi..</td></tr></tbody></table><br /><p><br /></p><p>Evinizde yapabileceğiniz sıcak sıcak bir katmer tarifi sizlerle. </p><p><b>Katmer</b>, Anadolu’da en sevilen hamur işlerinden. Yörelere göre farklı şekillerde yapılabilen katmer, Uşak’ta bol miktarda haşhaşla lezzetleniyor. </p><p>Siz de evinizde Uşak usulü haşhaşlı katmer yapıp kahvaltılarınıza ve çay saatlerinize tat katmak isterseniz, işte malzemeleri ve yapılış aşamaları…</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Haşhaşlı Katmer Yapımı için malzemeler</h3><p></p><ul style="text-align: left;"><li>5 su bardağı un</li><li>1 tatlı kaşığı tuz</li><li>Yarım paket kuru hamur mayası</li><li>Aldığı kadar ılık su</li></ul><p></p><p>İç harcı için:</p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>1 su bardağı dövülmüş haşhaş</li><li>1 su bardağı sıvı yağı</li></ul><p></p><p>Üzeri için:</p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>50 gram tereyağı</li></ul><p></p><p><br /></p><div><h3 style="text-align: left;">Katmer tarifi Nasıl yapılır?</h3><div>Haşhaşı derin bir kasede sıvı yağla karıştırın.</div><div><br /></div><div>Un, maya ve tuzu bir kasede karıştırın.</div><div><br /></div><div>Azar azar ılık su ekleyerek ele yapışmayan bir hamur yoğurun.</div><div><br /></div><div>Hamuru küçük bezelere ayırıp açın.</div><div><br /></div><div>Üstlerine haşhaşlı yağ karışımını sürüp ikiye katlayın.</div><div><br /></div><div>Üzerine yeniden haşhaşlı yağ sürüp bir daha ikiye katlayın.</div><div><br /></div><div>Elde ettiğiniz bol haşhaşlı kare hamuru merdane yardımıyla tabak büyüklüğünde açın.</div><div><br /></div><div>Sacın üzerinde ya da çok az yağladığınız tavada pişirip sıcak servis edin. </div><div><br /></div><div>Afiyet olsun…</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-11053060224305275352021-01-23T18:30:00.000+03:002021-01-23T18:30:09.099+03:00Kanser Tedavisinde Koronavirüs Mucizesi!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kanser Tedavisinde Koronavirüs Mucizesi!" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLCjU6lN9N5SX8OJW-qmaZjkpQBt6MLqSda2Eon_SLQz5qzcNf_AxHOmPwMeRXTkQS58togVylqvXeYcQqC5gHT3e5_08KjwZvtKiw3U9LsIl9rbkDDNPlrRSuZhDCJl9B99IZjcZ_mQ/s16000/koravir%25C3%25BCs+kanser.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kanser Tedavisinde Koronavirüs Mucizesi!" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kanser Tedavisinde Koronavirüs Mucizesi!</td></tr></tbody></table><br /><p>Tüm dünyayı etkisi altına alan ve her geçen gün farklı bir yönü keşfedilen <b>koronavirüs</b>, bu kez lenfoma hastalarına umut oldu. İngiltere'de yayınlanan bir makalede, koronavirüsle mücadele eden hücrelerin, lenf kanseri hücrelerini yok ettiği kaleme alındı. </p><p>Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, "Bu çalışma, kanser hastalarına yeni bir umut ışığı oldu" dedi</p><div><div>'Hastanın, koronavirüs (Covid-19) tedavisi sürecinde kortizon almadığı ve lenfoma tedavisine de başlanmadığı anlatılan makalede, yaklaşık 4 aylık süreç sonrası kişinin lenf kanserini de tamamen yendiği ifade edildi. </div><div><br /></div><div>Bilim insanları ise koronavirüsle savaşması için güçlendirilen bağışıklık sisteminin, aynı zamanda kanserli hücrelere saldırdığını ve onları da etkisiz hale getirdiği üzerinde duruyor.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">"KANSERLİ BÖLGE KENDİLİĞİNDEN İYİLEŞTİ"</h3><div><br /></div><div>Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, "Bugünlerde koronavirüs hastalığıyla ilgili her türlü bilgi onkoloji doktorları olarak bizimde ilgimizi çekiyor. Yakın zamanda İngiltere´de lenf kanseri teşhisi konulan ve sonrasında koronavirüse yakalanarak tedavi edilen yaşlı bir kişide, kansere ilişkin tedavi uygulanmamasına rağmen kanserli bölgenin kendiliğinden iyileştiği rapor edildi. </div><div><br /></div><div>Bu gözlemlerin arkası gelecek olursa koronavirüsle mücadele kapsamında geliştirilen bağışıklık sisteminin bazı tümörlerle mücadele etmesi ve onları yok etmesi kanser hastalarına yeni bir umut ışığı oldu" dedi.</div><div><br /></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">"MANİPÜLE EDİLMESİ KOLAY BİR HASTALIK"</h3><div><br /></div><div>Lenf kanserlerinin diğer kanser türlerine göre daha kolay tedavi edilebildiğini dile getiren Prof. Dr. Turhal, "Lenfoma tümör hücrelerinin yüzeyindeki belirteçler değişken olmayan tümör türüdür. Vücudun güçlenen bağışıklık sisteminin, sabit tümör hücrelerine karşı başarılı olma ihtimali daha yüksektir. </div><div><br /></div><div>Koronavirüsle etkin mücadele için geliştirilen bağışıklık sistemi, benzer bir şekilde lenfoma kanserine de etki ediyor olması ihtimalini doğurur. Daha sık gördüğümüz akciğer, kalın bağırsak ve meme kanseri gibi hastalıklarının bazılarında da koronavirüs hastalığına karşı geliştirilen bağışıklığın etkili olmasını ümit etmek istiyoruz" diye konuştu.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">"DİĞER KANSER TÜRLERİ İÇİN AYNI DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL"</h4><div><br /></div><div>Türkiye´de kalın bağırsak, akciğer ve meme kanseri gibi türlerin daha sık görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Serdar Turhal, "Bağışıklık sisteminin tümör hücrelerine etki edebilmesi için tümör hücrelerinin hepsinin birbirine benziyor olması gerekiyor. </div><div><br /></div><div>Sık rastlanılan akciğer, kalın bağırsak ve meme kanserinde tümör hücreleri birbirine çok benzemez. Koronavirüse karşı geliştirilen bağışıklık sistemi bu tür kanser türlerinde başarılı olma ihtimali daha düşüktür. Bu konuda gözlemlerimize devam ediyoruz" diye konuştu.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">COVID-19'A YAKALANAN KANSER HASTALARININ ÖLÜM ORANI TÜRKİYE'DE DAHA DÜŞÜK</h3><div><br /></div><div>Sağlık Bakanlığı'nın kontrolünde Türkiye´de kanser tanısı konulan ve koronavirüse de yakalanan 1523 hastanın tedavi süreçlerini yakından izlediklerini anlatan Prof. Dr. Serdar Turhal, "Bu hastalar aktif tedavi alan hastalarımızdı. </div><div><br /></div><div>Çin ve İtalya´da kanser teşhisi konuldıktan sonra koronavirüse yakalananların ölüm oranları yüzde 40´lar ile telaffuz edilirken Türkiye´de ise bu oran yüzde 5´lerde kaldı" dedi.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-18328190256327290252021-01-21T12:05:00.001+03:002021-08-03T13:11:06.586+03:00Gonartroz Hastalığı Nedir? <img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi86nZKIiNzim3wIdH8Xt0A6hO1b8xYFrg1nB_YYKp2D4-0JjxCXXv1TrBmvY23-Hr7hv2X_iSvpN0fiw_79QFMUZPBooYyptGizGNTwL3pXqvVDBdg4uvWma7Z9QJi-DqFSeZLz7kOMA/s16000/ana+g%25C3%25B6rsel.png" /><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h2 style="text-align: left;">Diz Kireçlenmesi Olarak da Bilinen: Gonartroz </h2><p>Gonartroz ya da bilinen diğer adı ile diz kireçlenmesi eklemlerdeki bozulmalar sonucunda ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. <a href="https://www.uzmandoktor.net/gonartroz" target="_blank">Gonartroz</a> hastalığı; kas, kıkırdak, eklem ve kemik dokular arasındaki doku sıvılarının ve bu yapıları çepeçevre saran zar yapısının bozulması ya da eklemlerin işlev bozukluğu ile karakterize olan bir hastalıktır. </p><p>Gonartroz hastalığının temel özelliği eklemlerdeki kırkırdakların şiddetli kaybı ve kemikteki şekil deformasyonlarıdır. Bu hastalık tıbbi literatürde gonartroz olarak geçse de halk arasında <b>diz kireçlenmesi</b> şeklinde de adlandırılmaktadır. Bu hastalık her yaş grubunda görülebilen bir hastalık olsa da ilerleyen yaşlar ve kadın cinsiyeti gonartroz hastalığı için risk oluşturmaktadır. Özellikle <b>65 yaş üzeri</b> yaş grubunda bu hastalık yaygın bir şekilde görülmektedir. </p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Gonartroz Hastalığının Belirtileri Nelerdir ? </h3><p>Gonartroz hastalığı iskelet sistemi dokularında tahribat oluşturana dek hiçbir belirti ve bulgu göstermez. Eğer hastalığın belirtileri ortaya çıkmışsa mutlaka gonartroz ciddi bir şekilde ilerlemiştir. Ayrıca belirtiler radyolojik görüntüleme yöntemlerinde fark edilse dahi hastaların eklemlerinde hiçbir belirti olmayabilmektedir. Yani gonartroz hastalığı radyolojide mevcut olarak fark edilir ama klinik olarak yoktur. gonartroz hastalığında hastalarda görülen <b>belirti ve bulgular</b> şu şekilde sıralanabilir; </p><p>Gonartroz yani bir diğer adı ile diz kireçlenmesi hastalığının bilinen en yaygın belirtisi ağrıdır. Bu ağrı istirahat ile azalırken herhangi bir aktivite sonrasında artış gösterir. Hastalar sanki bacaklarının içerisinde birşey yanıyormuş gibi hissederler ve yaşam kalitesini oldukça olumsuz bir şekilde etkiler. </p><p>Gonartroz hastalığının önemli bir bulgusu da eklemlerdeki sertliktir. Hastalar gonartroz olan bölgede sertleşmenin olduğunu sıkça dile getirirler. </p><p>Gonartroz hastalarında özellikle sabah uyandıktan sonra eklemlerde tutukluk meydana gelebilir. Bu tutukluk eklemi hareket ettirememe ile karakterizedir. </p><p>Gonartroz hastalığında eklemlerde hareket kısıtlılığı meydana gelebilir. </p><p>Görülen bu belirti ve bulguların yanı sıra gonartroz hastalığında eklemlerden ses gelme, şekil bozukluğu, şişlik ve eklemlerde kemiğe benzer çıkıntılar gibi belirtiler de yaygın bir şekilde görülmektedir. </p><p><br /></p><img alt="Gonartroz" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNJWLclr7LU5ivMgToM-7_bNurxDDnVTA1q36QThoQdJXOiDdtOqddruDM733805QGmTruErue1Mn2dsz0V71FrLGqvubqvmEY0eHH6UrqOSNcMG-tNmIwRQ24FegKkHNG__dMuN8A_g/s16000/g%25C3%25B6rsel+1.png" title="Gonartroz" /><h3 style="text-align: left;"><br /></h3><h3 style="text-align: left;">Gonartroz Hastalığının Nedenleri Nelerdir ? </h3><p>Gonartroz hastalığının bilinen en önemli nedeni ilerleyen yaştır. Bu risk faktörünün yanı sıra aşağıdaki birçok faktör gonartroz hastalığına neden olabilmektedir. </p><p><br /></p><p></p><ol style="text-align: left;"><li>Kadınlarda hormonal ve anatomik yapı nedeniyle gonartroz erkeklere oranla daha fazla görülmektedir. </li><li>Aşırı kilo ile beraber iskelet sistemine binen yükün artması </li><li>Genetik yatkınlık ve ailede gonartroz hastalığının öyküsü </li><li>Eklemlerin ani veya uzun süreli travması </li><li>Konjenital iskelet hastalıkları </li><li>Hormonal hastalıklar </li><li>Metabolik hastalıklar </li><li>Kemik ve eklem hastalıkları gonartroz hastalığı için büyük oranda risk oluşturmaktadır. </li></ol><div><br /></div><div><br /></div><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqybbaWQ0-zXupZ2AQrMyjx_JOzLKOk1CtpjKhGn5gjom1rajnfkWIJPZFhfB593ILp1XjtLC4CeTbNkTVv9mKayTU0077CggtWiyT8L0tnkBtkJkhFcbsguReMFRQb8shb5cYmUL_tg/s16000/g%25C3%25B6rsel+2.png" /><p></p><h3 style="text-align: left;"><br /></h3><h3 style="text-align: left;">Gonartroz Hastalığının Tedavisi Nasıldır ? </h3><p>Hastalığın tedavisine başlanmadan önce <a href="https://www.uzmandoktor.net/gonartroz-tedavisi" target="_blank">Gonartroz teşhisi</a> konulması ve ardından hastalığın klinik seyrinin tespit edilmesi gerekmektedir. Bunun için de anamnez, fiziki muayene, direkt grafi, eklem sıvı incelemeleri, artroskopi ve diğer radyolojik inceleme yöntemleri ile hastaların iskelet sistemlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastalığın <b>kesin teşhisi</b> konulduktan ve klinik seyri tespit edildikten sonra uzmanlar hastalara yönelik tedavi planlamaları yapar. Tedavi planlamaları da tıbbi ilaç tedavileri, cerrahi yöntemler, fizik tedavi yöntemleri ve eğitim tedavileri içermektedir. </p><p>Gonartroz hastalığının tedavisinde öncelikle eğitime yer verilmektedir. EĞitim tedavisinde hastalara eklemlerin nasıl korunacağı, hangi egzersizlerin hastalığa iyi geleceği, vücut duruşunun nasıl olacağı hakkında bilgiler verilir. Ayrıca hastaların uzun süre ayak kalmaması ve varsa aşırı kiloların verilmesinin önerilmesi de bu eğitim tedavisi içinde yer almaktadır. </p><p>Gonartroz hastalığının fizik tedavisinde tedaviyi veren doktor ve fizik tedavi ve rehabilitasyon doktorları işbirliğine giderek birlikte tedavi verirler. Fizik tedavi yönteminde eklemlere sıcak uygulamalar yapılmaktadır. Bu sıcak uygulamalarda su sıcaklığı yüksek olan duş almalar yeterli olmaktadır. Ayrıca kas güçlendirme egzersizleri de fizik tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. </p><p><br /></p><p>Medikal yani tıbbi ilaç tedavisi birçok hastalıkta kullanıldığı gibi bu hastalıkta da kullanılmaktadır. Ancak bu ilaç tedavileri yalnızca hastaların yaşam kalitesini yükseltmeye yöneliktir yani hastalığı iyileştirme gibi bir etkisi yoktur. Gonartroz hastalığının ilaçlı tedavisinde ağrı kesiciler, iltihap önleyiciler, steroid takviyeler, kıkırdak koruyucular ve antidepresanlar yer almaktadır. </p><p>Gonartroz hastalığında başvurulan diğer bir tedavi yöntemi cerrahi tedavi yöntemleridir. Bu tedaviler yapay eklem nakli ile yapılmaktadır. Cerrahi tedaviler hastaların yaşam kalitesini yükseltmede oldukça yüksek bir etkiye sahiptir. Ancak nakil edilen yapay eklemler uzun süre dayanamadığı için genellikle gonartroz hastalığının son döneminde uygulanmaktadır. </p><p><br /></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61086308534865137152021-01-04T21:38:00.004+03:002021-01-04T21:38:48.306+03:00Zeki Müren'in Ameliyatı Öncesi Annesine Yazdığı Mektup<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEht34GAxpZLlD5jXOjiF9d0S_T98MUwVcQzNv3nRBe-WTUAEEjgO_paIQeiuu1R05zmGFu-II5SAXe1OzJo2aAqqtD2ZRzC7itNWFazU7LKghby4p5DM729amaEkmYN6WJDfrRfu7cKIg/s16000/zeki+m%25C3%25BCren.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zeki Müren'in Ameliyatı Öncesi Annesine Yazdığı Mektup</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p><b>Zeki Müren</b>’in ameliyatından önce annesine yazdığı mektup yıllar sonra duygulandırmaya devam ediyor!</p><div>Zeki Müren’in hayatına dair birçok alan aslında hala karanlıktadır. Radi Dikinci’nin 2018 yılında kaleme aldığı kitabı ‘Zeki Müren’de usta sanatçıyla ilgili hiç bilinmeyen bir aşk hikayesi yer almıştı. </div><div><br /></div><div>Aşk hikayesinin dışında ise ünlü sanatçının 1980 yılında annesine Paris’ten yazdığı bir mektubun ortaya çıkışı sosyal medyanın gündemine oturdu. </div><div><br /></div><div>Mektubu annesine vermek üzere yakın arkadaşı Erkan Özerman’a ileten Zeki Müren’in kullandığı ifadeler herkesi duygulandırmayı başardı.</div><div><br /></div><div><div>1980 yılında Paris’e estetik ameliyat olmak için giden Zeki Müren operasyonun öncesinde annesine bir mektup yazdı. Operasyonu ise dünyaca ünlü isimler Elizabeth Taylor ve Sophia Loren’in ameliyatlarını da yapan Dr. Rudolphe Troque gerçekleştirdi. </div><div><br /></div><div>Operasyonun hemen öncesinde vasiyet niteliğinde annesine yazdığı mektup yıllar sonra yeniden gündeme geldi.</div><div><br /></div></div><div><br /></div><div><div>Zeki Müren'in annesi Hayriye Hanım için yazdığı mektupta şu ifadeler yer alıyor:</div><div><br /></div><div><br /></div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEif1MrtxeByRPRVXsVwNHAUgObRxfIuYa6vVHngOFnEl5reZcBuhSUQDjdZGDxJfa6_Hsae19hixZpXh9C22A-fz1F73nitDitZl0JGDOKe1uXMBmnM9vXQ12X_q7t6vOOHPsftGCLlfQ/w500-h640/zeki+m%25C3%25BCren+mektup.PNG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zeki Müren'in Annesine yazdığı duygusal mektup</td></tr></tbody></table><br /></div><div><br /></div><div>"Canım anneciğim, Paris'teyim, 'Centre Chirurgical' kliniğindeyim. Biraz sonra 8 saat sürebilecek bir ameliyata gireceğim. Her şey biz insanlar için. Şayet uyanmazsam 25 yıllık sanat hayatımda, yüce halkımın bana layık gördüğü tüm maddi varlığımla bir (MÜREN VAKFI) kurmanızı, ve bu vakfın yoksul insanlara şifa verecek yollarda kullanmanızı kesinlikle istiyorum. </div><div><br /></div><div>Not: Şuurum yerindedir. Mektup, arkadaşım Erkan Özerman'a teslim edilmiştir. Öperim Zeki Müren”</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-7732439980352074032021-01-04T17:40:00.001+03:002021-01-04T21:27:09.255+03:00Öksürük ve Balgam İçin Bal Sargısı Tedavisi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="370" data-original-width="594" height="394" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPOc0vnLcWFPiPd1ZdKiHNjiAUadsDP0qpl3Ug5tulhEgQaaitxFi8DNIdLDBUdBpxsDelowvtNHiWTaCoyrd35GbGLcusc8N46lynrSroVsHaoi5_PmVPK-6b4u0hkpIK0StDte2axg/s640/zzasdsd.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Öksürük ve Balgam İçin Bal Sargısı Tedavisi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bu muhteşem ve <b>doğal ilaç</b> soğuk algınlığı tedavisinde kullanılır ve aynı zamanda solunum yolları hastalıklarının tedavisinde de kullanılır.<br />
<br />
Yüksek biyolojik etkinliği nedeniyle ve kaplama ile birlikte bal, genellikle şiddetli öksürük atakları olan mukus atabilir.<br />
<br />
Bu bal sarımları sizin için mükemmel, çünkü sadece bir gece içinde kötü öksürükleri giderebilirler. Bu bal paketlemesiyle ilgili en iyi şey, yetişkinler ve çocuklar için önerilmeleri.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Öksürük Geçiren Bal Tedavisi</a><br />
<br />
Gerekli malzemeler:<br />
<br />
<ul>
<li>Bal</li>
<li>Un</li>
<li>Zeytin yağı</li>
<li>Gazlı bez</li>
<li>Peçete</li>
<li>Yapışkan bant</li>
</ul>
<br />
Hazırlık:<br />
<br />
Birincisi unu az miktarda balla karıştırmanız gerekir, böylece elinize yapışmayan bir karışım elde edersiniz. Sıkıştırmak için kullanacağınız karışım budur.<br />
<span style="color: white;">www.nedirkibu.com</span><br />
Şimdi bu karışıma biraz zeytin yağı ekleyin ve sonra biraz daha içine un koyun. Karışım hazır olduğundan, onu bir peçeteye koymanız ve ardından peçeteyi bir tülbentle sarmanız gerekir.<br />
<br />
Yapışkan bandı kullanarak, bu sargıyı göğsünüze veya sırtınıza yapıştırın.<br />
<br />
Bal paketinin içeriği kalbinizin biraz üstünde olmalıdır.<br />
<br />
Bu yapışkan bandı çocuğunuza uygulamanın en iyi zamanı yatmadan öncesidir. Yaklaşık 2-3 saat böyle kalmasını sağlamalısınız.<br />
<br />
Yetişkinler için bütün gece boyunca bu karışım vüdutlarında yapışık kalabilir ve hafifçe arttırılmış bir etki istiyorsanız, biraz hardal tozu ekleyebilirsiniz.<br />
<br />
Bu sargılar sağlığınız için harikalar yaratabilir, çünkü iyi anti-inflamatuar aktivite ve hafif bir ısınma etkisi içerirler. Bu kompreslerin sonuçları hemen izleyecektir. Hastalığın başlangıç aşamasında dahi, bu bal sargılarından elde edilen olumlu yararları hissedeceksiniz. Hastalığı komplikasyonsuz tedavi etmenize yardımcı olabilirler.<br />
<br />
İlk kompres sonrasında önemli bir rahatlama hissedeceksiniz. Bu tedavinin çalışabilmesi için birkaç gün üst üste tekrarlamanız gerekir.<br />
<br />
Bu bal sargısı esas olarak öksürüklerin tedavisinde kullanılır. Yaş sınırı açısından, 6 aydan büyük çocuklarda kullanılabilir. Bununla birlikte, çocuğun cilt hastalıkları veya başka cilt yaralanması bulunmaması gerektiğini not etmelisiniz.<br /><br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-25309866481074835132021-01-03T20:47:00.006+03:002021-01-03T20:47:32.601+03:00Evde Hazırlayabileceğiniz Kırışıklık Giderici Maskeler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Evde Hazırlayabileceğiniz Kırışıklık Giderici Maskeler" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyceVJS0nmMGDRrYwsolg3ZiqPeJ8Z4jZf7_soHMXnwOhrCa6hogf6CHsutFbyegSm3KcfpgLamFVvenDexAItLumUjJuDGtuWOtdTtbZf29rV-nXQZWyt-t3ibwss5vtwWyidMAk2MA/s16000/k%25C4%25B1r%25C4%25B1%25C5%259F%25C4%25B1kl%25C4%25B1k+maskesi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Evde Hazırlayabileceğiniz Kırışıklık Giderici Maskeler" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Evde Hazırlayabileceğiniz Kırışıklık Giderici Maskeler</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p>İnsanların yaşadıkları strese ve yoğun iş temposuna bağlı olarak alında, göz altlarında, çenede ve yanaklarda <b>kırışıklık </b>yaşanabilir. </p><p>Yaşlanma belirtisi olarak görülen ve insanların daha yaşlı görünmelerine neden olan bu kırışıklardan ise bazı yöntemlerle kurtulmaları mümkün. </p><p>Peki, yüzdeki kırışıklıklar nasıl giderilir? Evinizde bulabileceğiniz malzemeler ile kırışıklık azaltan kürler hazırlayabilirsiniz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Alındaki Kırışıklıkları Yok Eden Tarifler</h3><p>Bu karışımları düzenli olarak ve uzmanlar tarafından belirtildiği şekilde kullanılarak alındaki kırışıklıklardan kurtulabilirsiniz. Alında yaşanan kırışıklıklardan kurtulmak için; yeşil elma, zeytinyağı, gül suyu ve süt kullanılabilir.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Kırışıklık Gidermek İçin Yeşil Elma kürü</h3><p></p><ul style="text-align: left;"><li>Yarım yeşil elma,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>4 adet üzüm tanesi</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>İki buçuk yemek kaşığı aloevera</li></ul><p></p><p>Bu malzemelerin kıvam olarak macun haline gelene kadar blenderdan geçirilmesi gerekiyor. </p><p>Yaklaşık olarak yarım saat boyunca macun haline gelen maskenin alnınızda kalmasını sağlayın. </p><p>Yarım saat geçtikten sonra soğuk su yardımı ile kuruyan alnınızı durulayın.</p><p>Haftada bu macunu üç kez yüzünüze sürerek alnınızdaki kırışıklıkların kaybolmasını sağlayabilirsiniz.</p><p><br /></p><p>Peki, yeşil elma macunu uygulandığı cilde herhangi bir zarar verir mi? Alındaki kırışıklıkları gidermek için kullanılan bu macunun herhangi bir yan etkisi ya da olumsuz özelliği bulunmuyor. Bu nedenle yeşil elma macununun cilde zarar vermeyeceği net bir şekilde söylenebilir.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Zeytintyağı Kürü</h3><p>Zeytinyağı oldukça faydalı ve insanların fazlaca tüketmesi gereken bir besin kaynağıdır.</p><p><br /></p><p>Bu karışımı elde etmek için;</p><p>Bir buçuk yemek kaşığı vazelini, balı ve zeytinyağını güzelce karıştırmanız gerekiyor. </p><p>Bir tabağın içinde vazelinin eriyene kadar karıştırılması sonrasında ise bal ve zeytinyağı eklenerek karışım hazırlanıyor. </p><p>Hazırlanan karışımın masaj yolu ile cilde güzel bir şekilde uygulanması gerekiyor. </p><p>Akşamları yatmadan önce bu karışımın düzenli kullanılması halinde cildinizdeki kırışıklıkların minimum seviyeye inmesini sağlayabilirsiniz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Süt ve Gül Suyu Karışımı</h3><p><br /></p><p>Ciltte oluşan kırışıklıkları azaltmak için tercih edilen bir diğer karışım da süt ile gül suyunun karıştırılmasıdır. Bu karışımın hazırlanması için;</p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>İki buçuk yemek kaşığı süt,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 yemek kaşığı Hint yağı</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>2 yemek kaşığı gül suyu</li></ul><p></p><p><br /></p><p>karıştırılması gerekiyor. </p><p>Hazırlanan karışımın pamuk ya da peçete ile kırışık olan bölgeye sürülmesi ve en az on dakika cildinizde bekletilmesi gerekiyor. </p><p>On dakika sonrasında yüzünüzü durulayıp yatabilirsiniz. </p><p>Bu işleme iki hafta kadar devam ederek kırışıklıklarınızdan kurtulabilirsiniz.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-89206314572194481942021-01-03T20:13:00.004+03:002021-01-03T20:13:52.563+03:00Mandalina Marmelatı Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Mandalina Marmelatı Nasıl Yapılır?" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0tPX9PCFtRFOwc53iTYi-HQ722ii_VuEeKLOtJsFpRjmFx6RW7cvSQ2472Cwk53He77uEaFHLseeEoAC6ANR9ighOhSH7eGzPcggQ22qH4-eG3XE36TStdoazKA9A6OtX6juQ6cbbzw/s16000/mandalina+re%25C3%25A7eli.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Mandalina reçeli Nasıl Yapılır?" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandalina Marmelatı Nasıl Yapılır?</td></tr></tbody></table><br /><p>Zengin C vitamini içeriğiyle bağışıklığı güçlendiren ve hastalıklardan koruyan mandalina, kışın olduğu gibi yazında sofralarınızda da yer buluyor. </p><p><br /></p><p>Ayrıca B vitamininden de oldukça zengin olan mandalina vücutta DNA ve RNA oluşumunda görev alarak yeni hücrelerin oluşmasını destekliyor.</p><p>Çok sevilen mandalina marmelatı ile ilgili muhteşem lezzetli tarifimizi yazımızda bulabilirsiniz.</p><p><br /></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjq2N8mXi2qnY59YUyQ2N5qYcRXqdZ3XOX6J3mvE0moNautjBxhguVwpuD4-YH9IO-1HhS62UfHwsAR9t4l0KcwhK9tfilIkXRkDt6sn5337Gy9O9qf40Q7tzp45nfGSXR0OuKpSU5Rrg/s16000/mandalina+marmetal%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandalina Marmelatı Nasıl Yapılır?</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p></p><h3><ul style="text-align: left;">Mandalina Marmelatı Malzemeleri</ul></h3><ul style="text-align: left;"><li>2 kilo mandalina</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>2 su bardağı taze sıkılmış mandalina suyu</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 buçuk su bardağı şeker</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 tatlı kaşığı limon suyu</li></ul><p></p><p><br /></p><p></p><h3><ul style="text-align: left;">Mandalina Marmelatı Tarifi</ul></h3><ul style="text-align: left;"><br /><li>Mandalinayı soyup, beyaz yerlerini ve varsa çekirdeklerini güzelce temizleyelim.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Soyduğumuz mandalinaları bir tencereye alalım, içerisine şekeri ve mandalina suyunu ilave edelim. Orta ateşte 15 dakika boyunca kaynamaya bırakalım.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kaynadıktan sonra limon suyunu ilave edip 10 dakika daha kaynatalım.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Daha sonra blenderden geçirelim. Üzerinde oluşan köpükleri alalım ve 10 dakika daha kaynatalım.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Sıcak sıcak olarak kavanozlara alalım.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Afiyet olsun!</li></ul><p></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-45861305558403783532021-01-02T19:39:00.004+03:002021-01-02T19:42:09.450+03:00Kamburluğu Düzelten Hareket Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="kambur egzersiz" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtlg_lc4qpgzV6EKiiauzDzSqemCQC280BDX2IdQW1qud42mkkLA6IqE7D3rtU4vtJ-Dyz1vbD0VzEah3RieTpdUo1LfkrQWyMaWCOZAXbsBEXHpq3DAuOE4Kg2SuwQM2tSS3xR2NNzg/s16000/kambur+nas%25C4%25B1l+ge%25C3%25A7er.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kamburluğu Düzelten Hareket Nasıl Yapılır?" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kamburluğu Düzelten Hareket Nasıl Yapılır?</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p>Boyunuz biraz uzunsa iş yaparken kambur durursunuz. Bilgisayar başında çalışırken veya yemek malzemelerini doğrarken ya da yemeği karıştırırken… Aileniz ve çevrenizdeki arkadaşlarınız devamlı size düz dur demekten bıkmasa da siz kendinizi sürekli sırtınızı düzeltirken bulursunuz.</p><p>Günümüzde insanlar genellikle bilgisayar başında çalışıyor ve kısa mesajlarla haberleşiyorlar bu sebeple içine gömüldükçe gömüldüğümüz teknolojik aletler vücudumuzu kötü etkiliyor.</p><p>Size yardımcı olacak egzersizimizin adı ters mekik. Sırt kaslarınız vücudunuzun üst kısmını düz bir biçimde taşımakta omurganıza yardımcı olur ve sırt kaslarınız güçsüz olduğunda omurganız bu yükü tek başına taşımakta zorlanır ve sonuç olarak kamburlaşırsınız.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="ters mekik nedir" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUHKskQexp8mBA1eB6IM6NgTSh9mel1ZdaT0Li7xnw6gYknTEGVQsVN7Fjv3fhNRAcMzsVrfAKCqXgdLMxhqBJZBaXdMqC-X9JtOwh2nIsZljE0snMFXPqGR_43UHEUjXrJ2U7dtVvmQ/s16000/ters-mekik1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="ters mekik nasıl yapılır" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ters Mekik Hareketi</td></tr></tbody></table><br /><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Ters mekik egzersizi nasıl yapılır?</h3><p>Öncelikle ısınma hareketleri yaparak vücudunuzu egzersize hazırlamalısınız. Aksi takdirde sakatlık yaşayabilirsiniz. </p><p>Yüzüstü yere uzanın ve ardından ellerinizi belinize yerleştirin ve üst vücudunuzu yerden yavaşça kaldırın ve indirin. İlk 4 – 5 tekrardan sonra bel ve sırt kaslarınız yanmaya başlayacak.</p><p>İlk sefer için toplamda 10 tekrar yeterli olacaktır. </p><p>Tekrar yapmanız gereken miktar bel ve sırt kaslarınızın yanmaya başlamasından sonra önceki yaptığınız kadar devam etmektir. </p><p>Bir süre sonra 10 adet yeterli olmayacaktır. En fazla 30 olmak üzere zamanla miktarı arttırmanızı tavsiye ediyoruz.</p><p>Zamanla duruşunuzun düzeldiğini fark edecek, çevrenizden de aynı şekilde duyumlar almaya başlayacaksınız.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Ters Mekik Videosu</h3><p><iframe allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen="" frameborder="0" height="405" src="https://www.youtube.com/embed/PN-kaqldzCE" width="700"></iframe></p><p>Bu yazıda ilgilinizi çekebilir; <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/08/kardiyo-egzersizi-nedir-evde.html" target="_blank"><b>Kardiyo Egzersizi Nedir?, Evde Yapılabilecek Kardiyo Egzersizleri Nelerdir?</b></a></p><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59889787821559035922021-01-02T18:57:00.003+03:002021-01-02T18:58:25.381+03:00Bir Bardak Suya 8 Damlası Bağışıklı Arttırmak İçin Yetiyor..<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Bir Bardak Suya 8 Damlası Bağışıklı Arttırmak İçin Yetiyor.." border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0TNdxNqAiORMn7IqLo_Dx-hGoQhWDiAekeRbhWdJpEqq1CpBKqGkZrNWDFOpzlm-qI6beSl4O-_Rvc4A6c4xBzGzGv4cZsj3cdjRBNj08GntW8tX_7pXLzyaboadLTY6CTtjtz9y-hg/s16000/propolis+korona.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Bir Bardak Suya 8 Damlası Bağışıklı Arttırmak İçin Yetiyor.." /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bir Bardak Suya 8 Damlası Bağışıklı Arttırmak İçin Yetiyor..</td></tr></tbody></table><br /><p><br /></p><p>Birçok hastalığa iyi geldiği bilinen propolis, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnci artırması nedeniyle pandemi döneminde en çok sipariş edilen ürünler arasında yerini aldı.</p><div><div>Arılar tarafından kovanı dış etkenlere karşı korumak için kullanılan ve ham haliyle önemli kısmı reçine ve balmumundan oluşan doğal ürün propolis, pandemi döneminde en çok tüketilen ürünler arasında yer aldı.</div><div><br /></div><div><div><a href="https://www.nedirkibu.com/2016/04/kansere-alternatif-tedavi-haberleri.html" target="_blank"></a></div><blockquote><div><a href="https://www.nedirkibu.com/2016/04/kansere-alternatif-tedavi-haberleri.html" target="_blank">Kansere Alternatif Tedavi Haberleri</a></div><div><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/02/sigla-yaginin-faydalari-nelerdir.html" target="_blank">Sığla Yağının Faydaları Nelerdir?</a></div></blockquote><div><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/02/sigla-yaginin-faydalari-nelerdir.html" target="_blank"></a></div></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">BİN DERDE ŞİFA OLUYOR</h3><div>Doğal antibiyotik olma özelliğine sahip olan <b>propolis </b>hazırlanan çözelti ile birlikte satışa sunulurken, bir bardak suya 8-9 damla atılarak tüketiliyor. Bitlisli balcı Caner Güngördü, <b>propolisin </b>vücuda bilimsel olarak kanıtlandığı birçok yararının olduğunu belirterek, herkesin istediğini ama doğada çok fazla bulunmadığı için kısıtlı ürettiklerini söyledi. </div><div><br /></div><div>Arıların kovanlarına çiçek özlerinden ve saplarından getirerek ördükleri, hem haşere ve böceklerden korunmak hem de kovan ağızlarını daraltmak amacıyla kullandıkları <b>propolisi </b>topladıklarını ifade eden Güngördü, toz haline getirerek elde ettikleri karışımlarla sıvılaştırarak satışa sunduklarını kaydetti. </div><div><br /></div><div>20 cc’lik şişelerde satışa sunulan <b>propolisin </b>50-75 TL arasında değişen <b>fiyatlara </b>alıcı bulduğunu söyleyen Güngördü, geçmişten beri alternatif tıpta doğal antibiyotik olarak kullanılan, ağız yaraları, mide hastalıkları, barsak rahatsızlıkları ve iltihaplı birçok hastalığın tedavisinde kullanılan <b>propolisin </b>pandemi döneminde de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi amacıyla kullanıldığını belirtti.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">GÜNDE 1 KEZ İÇİLİYOR! BİR BARDAK SUYUN İÇİNE 8 DAMLA KONULUYOR</h3><div>Balın yanında bu tür arı ürünlerinin de satışını yapan Caner Güngördü, başta Bitlis olmak üzere Türkiye’nin değişik illerine de gönderdiklerini söyledi. </div><div><br /></div><div>Güngördü, “Halk arasında ‘Akumum’, Anadolu’da ‘Girebolu’ olarak bilinen <b>propolis </b>birçok hastalığa iyi geldiği için tarih boyunca kullanılmıştır. Ancak bizler bağışıklığı güçlendiren propolisi çözelti haline getirerek şişeledik. Bu ürünü Türkiye’nin değişik yerlerine de gönderiyoruz. </div><div><br /></div><div>Özellikle pandemi döneminde bağışıklık güçlendiren bir ürün olduğu için çok fazla talep görüyor. Satışlarımızda son derece iyidir. Kendi imkanlarımızla yaptığımız bu çözeltiyi, 20 cc’lik şişelere doldurarak satışa hazır hale getiriyoruz. </div><div><br /></div><div>Piyasada 75 TL’den alıcı bulan propolisi il dışından isteyen vatandaşlarımıza da kargo ile gönderiyoruz. Hazırlanan çözelti <b>propolisi</b>, bir bardak suya 8-9 damla karıştırarak günde 1 kez tüketilmesini öneriyoruz” dedi.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-78691195131630201292021-01-02T18:20:00.009+03:002021-01-02T18:41:01.702+03:00Dalgona Kahvesi Nedir? Nasıl Yapılıyor?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Dalgona Kahvesi Nedir? Nasıl Yapılıyor?" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEji1sk21SPPScdxmFp-ILD_fihBuyY4LZ97jttXNpsC0A0kO970FG4ZtTLsOVEZ3M9Tef_7MlZLkNEHxus-fM-mAfN3a_1CKPk7hV32_NMRBVlNAGoPkCGA1-cfT6J8H2OduA7cOeLVmA/s16000/dalgona+kahvesi+tarifi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Dalgona Kahvesi Nedir? Nasıl Yapılıyor?" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dalgona Kahvesi Nedir? Nasıl Yapılıyor?</td></tr></tbody></table><br /><p>Pandemi döneminde genellikle evde olduğumuz şu sıralar bol bol çay kahve içiyoruz. Eğer klasik kahvelerden sıkıldıysanız gelin sizi son günlerde her yeri kasıp kavuran bir kahve çeşidiyle tanıştıralım. </p><p>Aslında farklı kültürlerde on yıllardır birçok benzeri yapılan ancak son bir aydır sosyal medyada adeta patlama yapan bu kahvenin ismi: <b>Dalgona Kahvesi</b>!</p><p>Dalgona kahvesi, Google verilerine göre 2020 yılı içerisinde dünya da en çok merak edilenler arasında yer alıyor. Milyonlarca kişi internette Dalgona kahvesini merak ederek yeni bir lezzet peşine düşmüş durumda.</p><p><br /></p><p>Dalgona kahvesi Sadece 3 malzemeden oluşan bir kahve, her gün mutlaka bir tane içtiğiniz yeni favoriniz olacak! Malzemeleri toparlayın ve hazırlıklar için mutfağa buyurun. Resimli olarak size nasıl Dalgona kahvesi yapılacağını tarif edelim.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Granül Kahve Nedir?</h3><p>Granül kahve, kahve çekirdeklerinin öğütme işleminden sonra endüstriyel işlemlerden geçmiş ve kahve niteliğini kayıp etmiş bir bir içecek türüdür. Dondurarak kurutma şeklinde öncelikle kahve belli bir zaman bekletilip, kahvenin suyunu yitirmesi sağlanıyor.</p><p><br /></p><h3 id="Dalgona kahvesi Malzemeler">Dalgona kahvesi Malzemeler</h3><p></p><ol style="text-align: left;"><li>2 yemek kaşığı granül kahve</li><li>2 yemek kaşığı toz şeker</li><li>2 yemek kaşığı sıcak su</li><li>200 mililitre soğuk süt</li></ol><div><br /></div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiS6m3UKrnCxrc1vd2AL6Irvtw_WOpNuFgShNDjFha7-A1QbHcSJVGK4xkWTCIlmREflAaCwlfsgGoSZT6CvZmByowBzSUjMUwH3C3C-2qZ5n-Ts2RtwSCyYTiliuAtEmgzWvUIHnIPHA/s16000/Dalgona+kahvesi+tarifi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="text-align: left;">granül kahveyi, şekeri ve sıcak suyu bir kapta çırpmaya başlayın</span></td></tr></tbody></table><br /></div><p></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhv5_s8h345TxlAH7R0e_nC33YUiWF1wYwLKznTZ2zFHGR6yT8zVGbzRJ65Q_smQnQxuSG6beCrxkTS4bCGNUEy82OZyvyeouFjOLjPfwHOSG3ShD0uUze3hQOLr1yHax3BUNZ9LFQseg/s16000/Dalgona+kahvesi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çırpma sonucu karışım bu şekilde krema şekline gelecek</td></tr></tbody></table><p><br /><br /></p><div>Dilerseniz çırpma işlemini mikserle de yapabilirsiniz. İsteğe göre süte 20 ml espresso kahve ya da 2 çay kaşığı granül kahve de ekleyebilirsiniz.</div><p></p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>Bir kaseye granül kahveyi, şekeri ve sıcak suyu alın.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bir yumurta çırpıcısı ya da tel çırpıcı ile çırpmaya başlayın. Başta koyu renkte olacaktır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Yaklaşık 6 dakika çırptıktan sonra rengi açılacaktır. Çırpmaya devam edin.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>15-16 dakika sonunda katı kıvama gelince çırpma işlemini sonlandırın.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bir bardağa birkaç parça buz koyun.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Sütü buzların üzerine dökün. (Dilerseniz bu aşamada, sütün üzerine espresso da ekleyebilirsiniz.)</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>En son üzerine hazırladığınız kahveli kremayı ekleyin.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Dilediğiniz gibi servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.</li><li><br /></li></ul><p></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-20232954105494160932021-01-02T17:55:00.001+03:002021-01-02T17:55:10.843+03:00Acai Üzümü Nedir? Acai Üzümünün Sağlığa Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Acai Üzümü Nedir? Acai Üzümünün Sağlığa Faydaları" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNR64mYLfcJ5WjPMfS9HOO_9m9u63PRsee8s7uKRrfznEmaZXHSrsLrus0EI5AhkuNcOaDsxv4Hxyz30wqM_lt-5MHPG7iXYa28InFgf09Fm5OT16tBGVJtw2bSyhlqPp2SiatvU-evA/s16000/acai+%25C3%25BCz%25C3%25BCm%25C3%25BC+faydalari.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Acai Üzümü Nedir? Acai Üzümünün Sağlığa Faydaları" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Acai Üzümü Nedir? Acai Üzümünün Sağlığa Faydaları</td></tr></tbody></table><br /><p>Son zamanlarda sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan <b>Acai üzümü </b>ne işe yarıyor, nasıl yenir ve nelere iyi gelir? Süper gıda ekibinin en lezzetli meyvelerinden <b>Acai berry </b>hakkında bilinmeyenleri yazımızda öğrenebilirsiniz.</p><div>Amazon yağmur ormanlarında yetişen Acai çileği, kırmızı mor arası bir renktedir ve ortalama bir üzüm tanesi büyüklüğündedir. Sağlık deposu Acai meyvesi, zengin mineral ve vitamin içeriğine sahip olmasının yanında düşük kalorisiyle de diyetler için harika bir seçimdir.</div><div><br /></div><div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümü Nedir?</h3><div>Acai üzümü; doğal olarak kilo kaybını desteklemesi, kolesterolü düşürmesi, kalp sağlığına katkıda bulunması yanında içerdiği antioksidan ve minerallerle de sağlık açısından faydalı bir meyvedir. Güney Amerika’daki palmiye ağaçlarında salkım halinde yetişen Acai üzümü yaban mersininin mor renkli ve iri versiyonu gibidir.</div><div><br /></div><div>Antioksidanlar açısından inanılmaz derecede zengin olan meyve, böğürtlen ve şekersiz çikolataya benzetilen topraksı bir tada sahiptir. Tropik iklimlere özgü meyvenin taze haliyle raf ömrü kısadır. Bu nedenle dondurulmuş meyve püresi halinde veya toz formda satılır. Marketlerde ve aktarlarda çay şeklinde de bulunabilir.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümü Zengin Besin Değerleri</h3><div>Güney Amerika'nın yağmur ormanlarına özgü acai üzümü ağacında yetişen Acai, diğer meyvelere kıyasla yüksek yağ oranına ve düşük şeker miktarına sahip olmasıyla eşsiz bir meyvedir. A, B, C ve E vitaminleri, krom, çinko, demir, bakır, manganez, magnezyum, potasyum ve fosfor minerallerini içerir. Özellikle esansiyel yağ asitlerinden oleik, palmitik ve linoleik asitler açısından zengindir. Lif bakımından da zengin olan Acai en yüksek antioksidan içeriğine sahip meyvelerden biridir. Üzüme koyu mor rengini veren ve antioksidan görevi gören antosiyaninler vücudu zararlı radikallere karşı korur.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">100 gram dondurulmuş Acai üzümü besin değeri</h3><div>Kalori: 70</div><div>Yağ: 5 gram</div><div>Doymuş yağ: 1,5 gram</div><div>Karbonhidrat: 4 gram</div><div>Şeker: 2 gram</div><div>Lif: 2 gram</div><div>A Vitamini: Günlük ihtiyacın %15'i</div><div>Kalsiyum: Günlük ihtiyacın % 2'si</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümünün Etkileyici Faydaları</h3><div>Acai üzümü faydaları ile süper gıdalar arasında yer alır. Diğer mavi, kırmızı ve mor yiyecekler gibi antosiyanin içerir. Bu flavonoid sayesinde vücutta çevresel stres faktörlerinin neden olduğu oksidatif hasarı hafifleterek çeşitli hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olur. Kanser, diyabet, kardiyovasküler ve nörolojik hastalıkların önlenmesinde rol oynar. Acai meyveleri antioksidanlar açısından zengin olmasının yanı sıra, güzellik vitaminleri olan A, C ve E açısından da yoğun bir besleyiciliğe sahiptir. İyi yağlar açısından zengin çilek, Omega-3'ler, 6 ve 9 yağlarını içerir.</div><div><br /></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümü Antioksidan Yüklüdür</h3><div>Acai berry içerdiği zengin antioksidanlarla vücuttaki serbest radikallerin zararlı etkilerini nötralize eder. Serbest radikaller etkisiz hale getirilmezse hücrelere zarar vererek vücutta hastalıklara kapı açar, diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi bir dizi rahatsızlığa yol açabilir. Acai çileği, yaban mersini ve kızılcık gibi meyveleri bile aşan derecede yüksek antioksidan içeriğiyle radikalleri nötralize eder. Yaban mersinde bulunan miktarın yaklaşık üç katına sahip olmasıyla inanılmaz derecede zengindir. İster Acai üzümü kurusu ister toz veya ister püre halinde olsun bağırsakta iyi emilme özelliğine sahiptir.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümü Kötü Kolesterolü Düşürür</h3><div>Acai berry, kan dolaşımındaki kolesterol seviyelerini düşürmeyi sağlayan bir antioksidan formu olan antosiyanin açısından zengindir. Aynı zamanda LDL değerini azaltmaya yardımcı olan steroller bakımından da zengindir. İçerdiği bitkisel steroller ile kolesterolün sindirimini azaltarak kalp rahatsızlığı riskini düşürmeye yardımcı olur. Yapısındaki omega-6 ve omega-9 yağ asitleri ile kötü kolesterol (LDL) seviyelerini düşürmede de önemli bir rol oynar.</div><div><br /></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümü Bağışıklık Sistemini Kuvvetlendirir</h3><div>Başta polifenoller olmak üzere içerdiği bazı bileşiklerle toksinlere karşı savaşır. Alkol, sigara, stres gibi çevresel etkenlerden kaynaklı zararlı radikallerin vücuttan atılmasına yardımcı olarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Düzenli tüketilmesi halinde yeni hücre oluşumunu destekler. Henüz yeterli araştırma ve kanıt olmamakla beraber araştırmacılara göre gelecekte kanser tedavisinde etki sağlayabileceği düşünülmektedir.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümü Sindirime İyi Gelir</h3><div>Yağ yakımını hızlandırması ile kalıcı ve sağlıklı kilo vermeyi destekler. İçerdiği yüksek lif miktarıyla sindirimi düzene sokarak bağırsak sağlığını korur. Düşük şeker ve yüksek yağ oranıyla uzun süreli tokluk vererek sağlıklı ve çabuk kilo kaybetmeyi sağlar. Metabolizma hızını arttırır. Vücuttaki ödemin atılmasını sağlar. Diyet yapanların ara öğünlerinde tüketmesi için sıklıkla tavsiye edilir. Bu özellikleriyle zayıflamak isteyenler günlük beslenme rutinlerine ve ara öğünlerine Acai üzümünü rahatlıkla ekleyebilirler.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümü Cildi Gençleştirir</h3><div>Acai çileğindeki antioksidanlar, cildinize zarar verebilecek serbest radikallerle savaşır. Günlük hayatta kirlilik, çevresel etmenler, stres, kötü beslenme veya ultraviyole ışık gibi serbest radikallere sürekli maruz kalırız. Cilt hücreleri bu kötü etkilerden korunmak ve kendilerini onarmak için antioksidanlara ihtiyaç duyar. Acai üzümü cilde faydaları ile kolajen lifleri ve elastikiyet sağlayan elastin liflerini güçlendirir. Böylece gençlik ışıltınızı korumayı sağlar.</div><div><br /></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Acai Üzümü Beyin Fonksiyonları İçin Faydalıdır</h3><div>Acai üzümünün yaşlanma karşıtı özellikleri ciltte olduğu gibi beyinde de etkilidir. Yaşla beraber azalan bilişsel işleyiş, dikkat ve hızlı düşünme gibi zihinsel fonksiyonları geliştirmeye destek olur. Acai, beyni oksidasyonun hafıza ve öğrenmeyi zayıflatıcı zararlı etkilerine karşı korumaya yardımcıdır. Eski hücrelerin yıkımını ve hücresel temizliği teşvik eder. Üzüm, zengin antioksidan içeriği ile toksik maddelerin atılmasını destekleyerek beynin sağlıklı kalmasını sağlar.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-63149086039233641672020-12-28T00:28:00.005+03:002020-12-28T00:28:45.697+03:00Yanak Sarkmasına Evde Bitkisel Çözümler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Yanak Sarkmasına Evde Bitkisel Çözümler" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7MJjA9WCwFBkQgosmlbvCPr9iil3zEZlNKcIJp5gjn43iJgfmHu__siI6Ha6uIvyH2Yn7tlmRI1ANMj_mjzZXVEX7rtvQEckZM0dy2o4wR85wpjJvDPvao3yRqVpJGTLDdJFpr42ENQ/s16000/yanak+sarkmas%25C4%25B1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Yanak Sarkmasına Evde Bitkisel Çözümler" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yanak Sarkmasına Evde Bitkisel Çözümler</td></tr></tbody></table><br /><p><b>Yanak sarkması</b> nedir neden olur doğal çözümleri, Yanak sarkmasının pek çok nedeni bulunuyor. Neyse ki söz konusu sarkmanın doğal yollar ile çözümü de mümkün. Özellikle kadınların korkulu rüyalarından birisi olan yanak sarkmaları kısa sürede hayatı zindan edebilir.</p><p>Yanak sarkmaları, kırışıklıklar gibi cilt sorunları kısa sürede yaşlanma görüntüsüne kavuşmanıza neden olabilir. Bu sorunların üstesinden gelebilmek için doğal çözümler bulunuyor. Her ne kadar doğal çözümler olsa da güzellik salonlarında da bu sorunlardan kısa sürede kurtulabilirsiniz.</p><p>Yanak sarkmaları neden olur diye düşünüyorsanız sıralayacağımız nedenleri mutlaka incelemelisiniz. Söz konusu nedenler hayatınızda varsa bu konuda önlemler alarak yanak sarkmasının yenilenmesinin önüne geçebilirsiniz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Yanak Sarkmaları Neden Olur?</h3><p>Yanak sarkmaları neden olur? Yanak sarkmaları dış etkenlere bağlı da olabilir beslenme nedenleri ile de ilgili olabilir. Bu konuda vereceğimiz söz konusu neden listesini kendinizde arayın. Bulduğunuz yanlış olanları düzelterek yanak sarkmasının tekrarının önüne geçebilirsiniz.</p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>Yağ oranı düşük besinlerle beslenme.</li><li>Yanlış ve yetersiz uyku.</li><li>Çok stres.</li><li>Günlük su içme oranından daha az su içmek.</li><li>Yetersiz ve yanlış beslenme.</li><li>Sürekli güneş ışınlarına maruz kalmak.</li><li>Ani verilen kilolar.</li></ul><p></p><p>Söz konusu nedenlerden sizlerde de var mı? Eğer cevabınız evetse bu nedenleri en kısa sürede değiştirmekte fayda var. Aksi halde tedavi sonrasında yanak sarkmasının tekrar etmesi olası. Sadece yanak sarkmaları da değil yüzünüzde kırışıklıklara da neden olabilmekte bu nedenler.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Yanak Sarkmasına Evde Doğal Çözümler</h3><p>Yanak sarkmasına evde doğal çözümler. Hayatınızı zinden edebilecek güçte olan ve psikolojik olarak çekmenize neden olabilecek yanak sarkmasının evde doğal bir çözümü bulunuyor. Hatta birden fazla çözümü bulunuyor.</p><p>Vereceğimiz çözümler neredeyse herkesin evinde bulunabilecek malzemelerden oluşmakta. Bunun yanı sıra sadece bir kimyasal içerikli önerimiz olacaktır. Söz konusu çözüm yöntemlerini uyguladıktan bir hafta sonra göz görülür ve ciddi anlamda işe yarayan sonuçlar elde edebileceksiniz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Salatalık maskesi ile yanak sarkmasına çözüm</h3><p>Salatalık maskesi ile yanak sarkmalarından kısa sürede kurtulabilirsiniz. Söz konusu salatalık maskesi iki malzeme ile yapılmakta ve malzemeler neredeyse herkesin evinde bulunuyor.</p><p>Bir kabın içerisine orta boy salatalığı önce soyun ardından rendeleyin. Daha sonra üzerine bir kaşık yoğurt ekleyin ve karıştırmaya başlayın. Sürülebilir bir kıvam elde ettiğinizde maskeniz hazır demektir. İsteğe göre içerisine birkaç damla zeytinyağı da damlatabilirsiniz.</p><p>Elde etmiş olduğunu salatalık maskesini yüzünüzün her yanına uygulayabilirsiniz ya da sadece sarkma olan böyleye uygulayabilirsiniz. Uygulama işleminden sonra en az 15 dakika yüzünüzde beklemesi gerekiyor. Bekleme işleminden sonra ılık su ile yüzünüzü tahriş etmeden durulama işlemine geçiş yapın. Söz konusu maskeyi iki günde bir yaparak bir haftanın sonunda yanak sarkmasından büyük oranda kurtulabilirsiniz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Yumurta akı maskesi ile yanak sarkmasından kurtulun</h3><p>Yumurta akı maskesi ile yanak sarkmalarından kurtulmak. Söz konusu yumurta akı maskesi ile kısa sürede sarkmalardan kurtulmak mümkün. Salatalık maskesi gibi kolay hazırlanışı sayesinde güzellik sektöründe olukça tercih edilen maskelerden sadece birisi.</p><p>Yumurta akı maskesini hazırlamak için bir kabın içerisine iki adet yumurtanın akını alın. Daha sonra aldığınız akı çırpıcı ile iyice çırpın. Köpüren yumurta akının üzerine taze kesilmiş yarım limonu sıkın. Sıkma işleminden sonra son kez karıştırarak homojen dağlım olmasını sağlayın.</p><p>Yumurta akı maskesini sarkan ve kırışıklık oluşturan her alana uygulayabilirsiniz. Uygulama işleminden sonra 15 dakika kadar yüzünüzde duran maskesi ılık su yardımı ile temizleyin. Temizleme sırasında nazik davranmanı ve cildinizi tahriş etmemeniz oldukça önemli.</p><p>Söz konusu yumurta akı maskesini haftada iki defa uygulayarak ikinci haftanın sonunda sarkmalardan ve kırışıklıklardan kısa sürede kurtulabilirsiniz.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48858001845994206402020-12-25T23:48:00.005+03:002020-12-25T23:48:43.453+03:00Yağmur Bombası Nedir? Yağmur Bombası Nasıl Uygulanıyor?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Yağmur Bombası Nedir? Yağmur Bombası Nasıl Uygulanıyor?" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyxOBViEoGb1DLfMjJAs_fszKR3aR_n_riaCyFHo_SCIgVTx4kGZ4LUnhEg-pO4s5-lWmYM83vMahIByOsCtene7ELhTIAnTXel-PtNKrUy8HMo7SMLPIeyg8sDBv6dSVHFxbHDWIDiQ/s16000/ya%25C4%259Fmur+bombas%25C4%25B1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Yağmur Bombası Nedir? Yağmur Bombası Nasıl Uygulanıyor?" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yağmur Bombası Nedir? Yağmur Bombası Nasıl Uygulanıyor?</td></tr></tbody></table><br /><p>Dünya da bazı bölgelerde zaman zaman meydana gelen <b>Kuraklık</b>, bilim adamlarına Yağmur yağdırabilir miyiz sorusunu sormalarına ve araştırma yapmalarına neden olmuştur. Bu araştırmaların sonucu <b>Yağmur bombası</b> yani bilimsel adı ile <b>Bulut tohumlama</b> buluşu ile sonuçlanmıştır.</p><p>Yeryüzündeki su kütlelerinden buharlaşarak gökyüzüne yükselen buhar yoğuşarak su damlacıklarına dönüşür. Damlacıkların büyümesi ve ağırlaşması yerçekiminin devreye girmesine ve suyun yağmur olarak yeniden yeryüzüne inmesine neden olur. </p><p>Yağmur fenomeni böylece ortaya çıkar. İnsan tarihi boyunca doğa olaylarını manipüle etmeye çalışmıştır. Yağmur da yaşamımız için son derece önemli bir fenomen olduğundan insanoğlu önce yağmur duaları vb. medet ummuş ardından bilimsel yöntemlerle yağışı manipüle etmenin yollarını aramıştır.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Bulut tohumlama nedir?</h3><p>Yağış miktarını ve türünü değiştirmek için havaya çeşitli maddeler yayılarak bulutlarda meydana gelen fiziksel süreçleri etkileme girişimine bulut tohumlama denir. En yaygın olarak yağışın (yağmur ya da kar) artması amacı ile kullanılır. Ayrıca dolu yağışını hafifletme ya da sisi dağıtma amacı ile de kullanılmaktadır.</p><p>Bulut tohumlaması için kullanılan en yaygın kimyasal maddeler arasında, Gümüş İyodür (AgI), Potasyum İyodür (KI) ve kuru buz (katı Karbondioksit-CO2) bulunur. Düşük basınç söz konusu olduğunda Sıvı Propan (C3H8) yayılımı kolay olması nedeniyle gelecek vadeden bir madde olarak kabul edilmektedir. </p><p>Titiz araştırmaların ardından havadaki nemi emebilen maddelerin (sofra tuzu gibi) kullanımı popüler hale gelmiştir.</p><p><br /></p><p>Bulut tohumlamada kimyasalların havaya yayılımı uçaklarla veya yerden havaya bu kimyasalları yayabilen cihazlarla gerçekleştirilmektedir.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggyOVw87G8XnmbyAKFMrZbT5CL39rjIOetXQ8Sr4Du2ghQEVN3JS1KjwzL38dUjhXr81vg2UrFcRxT5j1FAR4cQAdfRgOQtCwBqbC5QNivG30ckgmeeg_Mym3XBziTx_kbWtN3AC8yRA/s16000/bulut_tohumlama_yagmur_bombasi_nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yağmur Bombası Nasıl Uygulanıyor?</td></tr></tbody></table><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Bulutları neden tohumlarız?</h3><h4 style="text-align: left;">Yağış artırma</h4><p>Bulut tohumlamasının en yaygın uygulaması mümkün olan yağış miktarını artırmaktır. Bulutları yerden ekipman kullanarak tohumlamak teorik olarak mümkündür, ancak uçaktan yapmak çok daha verimlidir. Tohumlama ajanları, donmanın doğal süreçlere oranla daha yüksek sıcaklıklarda gerçekleşmesini sağlar.</p><p><br /></p><p>Bulutlar, buz kristallerinin oluşması için yeterince soğuk ve büyük olmadıklarında kullanılan ajanlarla higroskopik (su emici) tohumlama yapılarak yağışın oluşma süreci harekete geçirilebilir.</p><p><br /></p><h4 style="text-align: left;">Dolu fırtınalarını hafifletme</h4><p>Bulut tohumlama, dolu fırtınalarının yol açabileceği hasarlardan kaçınmak amacı ile de kullanılır. Ancak bu defa ısı zaten donmanın gerçekleşmesine izin verecek kadar düşük olduğundan higroskopik tohumlama kullanılmaz. Bu amaçla yapılan tohumlamada, donmuş damlacıkların arasına çok sayıda küçük parçacık yaymak yerine daha az sayıda ve daha büyük parçacıklar yayılır. Bu sayede buz parçaları, yağış sırasında tamamen erimeseler de boyutlarının küçülmesi sağlanır.</p><p><br /></p><h4 style="text-align: left;">Sis dağıtma</h4><p>Bulut tohumlaması için bir diğer kullanışlı uygulama, sis olarak da bilinen zemin esaslı bulutların dağıtılmasıdır. Küçük su damlalarından oluşan sis, buz kristallerine dönüştürülerek ortadan kaldırılabilir. Sis dağıtma amacı ile yapılacak tohumlama zeminden ya da havadan yapılabilir. İkisi arasındaki seçim, altyapı, topografya ve rüzgar gibi değişkenlere göre belirlenir.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Yağmur Bombası Zararlı mı? Sağlık sorunlarına yol açar mı?</h3><p>Atmosfere gümüş iyodürü püskürtülmesi, soluduğumuz havanın sağlığımızı tehdit etmesine neden olabilir. Gerçi gümüş iyodürün gümüşe dönüşmesi, sanayi emisyonları ile karşılaştırıldığında (neredeyse %1’i kadar) oldukça düşüktür. </p><p>Buna rağmen atmosferdeki gümüş oranını artırmanın gerekli olup olmadığı tartışmalı bir konudur. Kuraklık ve havadaki metal konsantrasyonunun artması nedeni ile ortaya çıkacak sıkıntılar kıyaslandığında bazen ikincisi seçilmektedir çünkü bu yöntem şu ana kadar geliştirilmiş tek seçenektir.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Yağmur Bombası işe yarar bir yöntem mi?</h3><p>Bulut tohumlama teorik olarak işe yarar bir yöntem olarak kabul edilse de uygulamada aynı kesinliği ortaya koymaktan çok uzaktır. Bazı bilim insanlarına göre bazı bölgelerde ve bazı koşullar altında biraz daha fazla yağış elde etmeye yaramış gibi görünmekle birlikte büyük ölçekte yağışın artmasını sağladığı güvenilir bir şekilde iddia edilemez. </p><p>Hava ve iklim ile ilgili deneylerin gerçekleştirilmesi çok zor olduğundan, bu tekniğin verimli olduğundan emin olmak çok zordur. İlk bulut tohumlama denemelerinden bu yana önemli ilerlemeler kaydedilmiş olmasına rağmen bilimsel olarak yeterli kanıt elde edilmemiştir.</p><p><br /></p><p>Çin ve Rusya gibi bazı ülkeler bulut tohumlama yöntemini başarı ile uyguladıklarını iddia ediyorlar.</p>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-57463815985509999032020-12-13T14:37:00.009+03:002020-12-14T17:42:58.878+03:00Bel Kireçlenmesi Nedir? Bel Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir? <table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgquwXdQmW7V2_e0YfsY_-KjJA_ksy23ktRVkYVfIoqqKDDajoayqm3GbAxWE8_oioRBvN2jB6JD8C5Dci0PTZTURPMXMq-WOfOIBe7_Hcc1r1oAY1fEpPG29rAnvUR4nbcrr8rP8bNVw/s16000/bel+kire%25C3%25A7lenmesi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bel Kireçlenmesi Nedir? Bel Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir?</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p>Bel kireçlenmesi problemi hayatınızı mı zorlaştırıyor? Bu probleme nasıl kalıcı çözüm bulabileceğinizi öğrenmek için yazımıza göz atabilirsiniz. Bu problemi aşmak için derlediğimiz çözüm yollarını uygulayabilirsiniz.</p><div><div>Bel kireçlenmesi, özellikle orta yaş ve daha yaşlı kişilerde görülen problemlerden biridir. İnsanların hayatına büyük oranda olumsuz etki gösteren bel kireçlenmesinden kurtulmanın yolları mevcuttur.</div><div><br /></div>
<a href="#1"></a></div><blockquote><div><ol style="text-align: left;"><li><a href="#1">Bel Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir? </a> </li><li><a href="#2">Bel Kireçlenmesinde Bitkisel Tedavi Yöntemi</a> </li><li><a href="#4">Kireçlenmeye İyi Gelen Bitkiler Nelerdir?</a></li></ol></div></blockquote><div><a href="#4"></a></div><div><br /></div>
Kireçlenme her yaş grubunda görülebilir. 65 yaş üstü grupta daha çok rastlanılan bir sorundur. Belde kireçlenme problemine obezitenin artması, yaşın ilerlemesi gibi durumlar sebep olabilir. Bunların dışında genetik bir sorun olarak da görülebilir. Eğer ebeveynlerinizde kireçlenme problemi varsa sizde de bu problem nüksedebilir. Bel kireçlenme belirtileri, genellikle sinirlerin sıkışması nedeniyle oluşan ağrılarla başlar. Hasta ağrılar nedeniyle hareketlerini kısıtlamak zorunda kalır. Kişi günlük hayatta yaptığı hareketlerde zorlanır. <div><br /></div><h3 id="1" style="text-align: left;">Bel Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir? </h3><div><br /></div><div>Eğilme, kalkma, uzanma gibi eylemler ağrıdan dolayı kısıtlanır. Bu ağrı tam olarak belde gözükmeyebilir. Bele yakın yerlerde bacağa vuran kısımlarda da ağrı başlayabilir. Bel hastalıkları genellikle ilk belirtilerini bacakta ya da ayakta göstermeye başlar. Kireçlenme belirtileri de çoğu zaman bel fıtığı belirtileri gibi ayak parmaklarında kızarıklık ya da uyuşukluk şeklindedir. Bunun gibi belirtiler bel kireçlenmelerinin başlamasının sebebi olabilir. Bel kireçlenmesi belirtileri birçok şekilde kendini gösterir.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Bel Kireçlenmesi İçin Tedaviler</h3><div>Gelişen teknolojiyle beraber günümüzde birçok sağlık sorununa çeşitli çözüm yolları bulunmuştur. Öncelikle bu tarz bel sorunları ya da rahatsızlıklarının tedavisi için kesinlikle bir doktorla görüşüldükten sonra tedaviye başlanmalıdır. </div><div><br /></div><div>Gelişen teknolojinin de yardımıyla uzmanlar birçok farklı cihaz kullanarak hastaların sorunlarına çözüm bulmuşlardır. Bu çözümler genellikle hastane ortamında gerçekleştirilen tedavilerdir. İlaç tedavisi ve fizik tedavi dışında bireyler, bitkisel tedavilere de başvurur. Tedavinin bitkisel olması, ilaç ya da cerrahi tedaviyi gerektirmediği için sıklıkla tercih edilir. Bireyler, farklı organik çözüm yöntemi ile ağrılarından ve kireçlenme probleminden kurtulabilir.</div><div><br /></div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;">Bel Kireçlenmesi İçin Bitkisel Çözümler Var Mıdır?</h2><div>İlaç tedavileri ve uygulanan fizik tedaviler dışında bel kireçlenmesine bitkisel çözüm de bulunur. Bu yöntemi genellikle doktora gitmek istemeyen kişiler tercih eder. Aslında doktorlar da bitkisel çözüm yollarına çok uzak değildir. Bu nedenle profesyonel tedavi dışında bitkisel çözümler de günümüzde çok sık kullanılır. Bu yöntemler, sorunları olan hastalar için umut olur. İlaç kullanmadan sağlık problemlerine çözüm bulmak isteyen pek çok birey vardır. Buna bağlı olarak bitkisel tedaviler sıklıkla tercih edilir. </div><div><br /></div><div>Tabii ki bitkisel yollarla uygulanan tedaviler de doktorlara danışılarak uygulanmalıdır. Yan etkileri bulunan bitkisel tedaviler hastada başka sorunların çıkmasına yol açabilir. Bitkisel tedavilerin de diğer ilaçlar gibi yan etkileri vardır. Bunlar, hastada fark edilmemiş bir alerjiye yol açabilir ya da diğer ilaçların yan etkileri gibi kalp sıkışması, kızarıklık, bağırsak bozuklukları gibi rahatsızlıklara sebep olabilir. Bu nedenle bitkisel tedaviler de doktor kontrolünde yapılmalıdır.</div><div><br /></div><h2 id="2" style="text-align: left;">Bel Kireçlenmesinde Bitkisel Tedavi Yöntemi</h2><div>Modern çağın getirmiş olduğu yeni mesleklerin sebep olduğu rahatsızlıklar da bulunur. Günümüzde oturarak yapılan mesleklerin sayısı artmıştır. Bu nedenle bel kireçlenmesine ne iyi gelir sorusuyla çok sık karşı karşıya kalınır. Oturarak yapılan mesleklerde bel rahatsızlıkları daha sık ortaya çıkar. Her mesleğin kendine göre belli bir zorluğu vardır. </div><div><br /></div><div>Teknolojinin gelişmesiyle bilgisayarlarla ilişkimiz artmış ve çoğu işimiz onlara bağlı hale gelmiştir. Özellikle bilgisayar kullanırken beli destekleyen koltukları tercih etmek gerekir. Aynı şekilde oturma pozisyonu da önemlidir. Dik oturmak, belirli aralıklarla işe ara verip beli esnetmek yarar sağlar. Bireylerin kendi başına uygulayabileceği yöntemlerden bir diğeri ise bel kireçlenmesine bitkisel tedavi yöntemidir. Bu yöntem genellikle bel çevresinde oluşan ağrılara iyi gelen bitkilerle ilgili bölgeye uygulanan bir tedavidir.</div><div><br /></div><div><br /></div><h2 id="4" style="text-align: left;">Kireçlenmeye İyi Gelen Bitkiler Nelerdir?</h2><div>Kireçlenmeye iyi gelen bitkilerin başında okaliptüs, aloe vera, yeşilçay ve zencefil gelir. Bu bitkilerin bazıları ağrıyan yere sürülüp masaj yapılarak uygulanır. Bazıları ise ağız yoluyla alınarak ağrıların ve şişliklerin giderilmesi sağlanır. Birçok kişi tarafından uygulanan bu yöntemler genellikle işe yarar ve hastalar ağrı, şişlik gibi şikayetlerinden kurtulur. </div><div><br /></div><div>Bu bitkiler de doktorların onayıyla kullanılmalıdır. Çünkü bitkisel olarak sunulan çözümler farklı yan etkilere neden olabilir. Ayrıca piyasadaki her bitkisel karışım organik olmadığından gönül rahatlığı ile kullanamaz. Bu nedenle doktorunuzun onayını alarak bitkisel tedavileri kullanmalısınız. Yanlış tedavi sizi riske atabilir ve farklı sağlık sorunları yaşamanıza neden olabilir. Doktor gözetimi önemlidir ve her sağlık sorununda olması gerekir.</div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;">Bel Kireçlenmesine İyi Gelecek Egzersizler</h2><div>Kireçlenme rahatsızlığının en büyük nedeni kalıtsal özelliklerin yanı sıra hareketsizlik ve fazla kilo gibi unsurlardır. Bu rahatsızlıktan kurtulmanın kolay yolu, ilgili doktorlarla görüşüp rahatsızlığın ağırlığına göre fizik tedavi görmek olur. </div><div><br /></div><div>Fizik tedavi bu rahatsızlıktan kurtulmanın en ideal yollarından biridir. Hareket, bireyin rahatsızlığı olsun ya da olmasın hayatın bir parçası olmalıdır. Bu nedenle bel bölgesinde yaşanan sorunlardan kurtulmak için spor yapabilirsiniz. Herkes, sağlıklı ve zinde olmak için spor yapmalıdır. Spor çok önemli olduğu için tedavilerde de kendini gösterir ve doktorlar hastalara çeşitli sorunlarından kurtulmaları için egzersiz önerir. </div><div><br /></div><div><b>Bel kireçlenme egzersizleri</b>, oluşan ağrıları yok etmede son derece işe yarar. Ayrıca sıcak ya da soğuk uygulamaları kasları gevşetilir ya da sıkılaştırır. Bu yöntemle ağrılar biraz daha kontrol altına alınabilir. Yapılan egzersizler, kişiye uygun olmalıdır ve beli zorlamamalıdır. Bireyler kendileri için oluşturulan egzersiz programını düzenli uygulandığında çeşitli sağlık problemlerinin hafiflediğini rahatlıkla görebilir. Hareketsiz yaşam tarzı, bel bölgesindeki kireçlenmelerin en büyük sebeplerindendir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-51063082774811988652020-12-11T10:08:00.002+03:002020-12-14T12:24:14.530+03:00Kavrulmuş Sarımsak Hastalıklara Şifa Oluyor<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEim7joJ2Lq9lP8qLODdMwWyRV6hkG6C0mNGBlPI9DqQcWp8g_nVUN4BL4psWQ167IHSYEBrRPS5w91InpfOmrjz4pYqqYyBk0uKShNaFJAnhiZXqj7gl6Gya7dy-B-0KW9_R-LuPDx5Ew/s16000/sar%25C4%25B1msak.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kavrulmuş Sarımsak Hastalıklara Şifa Oluyor</td></tr></tbody></table><h3 style="text-align: left;"><br /></h3><h3 style="text-align: left;">KAVRULMUŞ SARIMSAK HASTALIKLARA ŞİFA OLUYOR</h3>
İçindeki birçok faydalı vitamin, mineral ve daha nice nefis madde sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirmesinden tutun da hastalıkları hızla iyileştirmesine, saç sağlığını desteklemesinden diyetlerin en olmazsa olmaz isimleri arasında bulunmasına, sarımsağın faydaları saymakla bitmiyor, malumunuz. <div><br /></div><div>Öyle ki kadınları etkilemenin yolunun bile günde 2 diş sarımsak yemekten geçtiğini söyleyen araştırmalar bile çıkıyor.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;"><b>1 SAAT SONRA : MİDENİZ SARIMSAKLARI SİNDİRMEYE BAŞLIYOR</b></h3>
<div>
<br /></div>
<div>
Kavrulmuş sarımsakları yediğinizde 1 saat içinde vücudunuz önce sindirime odaklanır elbette ve yediğiniz 6 diş sarımsağı mideniz bir güzel sindirmeye başlar. Bu da sarımsakların, vücut için besleyici bir hale gelmesi demektir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;"><b>6 DİŞ SARIMSAK YERSENİZ </b></h3>
<div>
<br /></div>
<div>
Vücudunuz, sarımsağın salgıladığı antioksidanları algılamaya ve serbest radikallerle mücadeleye başlıyor. 6 diş kavrulmuş sarımsak yerseniz, 2 ila 4 saat içinde vücudunuz sarımsağın içindeki faydalı maddelerden istifade etmeye başlar.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Özellikle, sarımsağın antioksidan özelliği kendini hızlı bir şekilde belli eder ve bu sayede vücudunuz, birçok hastalığın oluşmasına neden olan serbest radikallerle savaşmaya başlar.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Üstelik sarımsak öyle güçlü bir antioksidandır ki yenmesinin üzerinden henüz 2 ile 4 saat geçmişken kanserli hücrelere bile meydan okumaktan çekinmez, mücadelesine hızla başlar.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<h3 id="YAĞ YAKIMINA BAŞLIYOR" style="text-align: left;"><b>YAĞ YAKIMINA BAŞLIYOR </b></h3>
<div>
<br /></div>
<div>
4 ile 6 saat arası: Sarımsağın faydalarını algılayan vücut, dengelenmesi gereken seviyeleri düzenlemeye ve yağ yakımına başlıyor. </div><div><br /></div><div>İlk 4 saat içinde iyice sindirilen ve antioksidan etkisini devreye sokan sarımsak, vücuttaki 4-6 saat arasındaki sürede de boş durmuyor ve deyim yerindeyse alıyor sazı eline.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Vücut, sarımsağın faydalı yanlarını iyice algılıyor. Bu sayede tansiyon ve kolesterol gibi vücutta dengede olması gereken tüm seviyeler düzenlenmeye, vücuttaki fazla su dışarı atılmaya başlıyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Bu ilk 6 saat içinde depolanan vücut yağının yakılmaya başlaması da sarımsağın en sevdiğimiz özelliklerinden oluyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
6 ile 7 saat arası: Sarımsağın antibakteriyel özelliği gün yüzüne çıkıyor ve vücuttaki bakterilerle savaşmaya başlıyor</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<h3 style="text-align: left;"><b>YORGUNLUK HİSSİNİ YOK OLMASINI SAĞLIYOR </b></h3>
<div>
<br /></div>
<div>
7 ila 24 saat arası: Sarımsağın vücutta gösterdiği ilk ve hızlı etkiler tamamlandıktan sonra, yani 10. saatin ardından sarımsak daha büyük etkileriyle boy gösteriyor.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Şöyle ki: Damarlar temizleniyor ve vücut, kalp ve damar rahatsızlıklarına karşı daha korunaklı hale geliyor.</div><div><br /></div><div>Kan basıncı ve buna bağlı olarak da tansiyon dengeleniyor. Vücudun kolesterol dengesi düzenleniyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Vücuda giren ağır metaller vücuttan uzaklaştırılıyor. Yorgunluk hissinin yok olmasını sağlıyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
<div>
Kemiklerin güçlenmesine destek oluyor. Sağlıklı hücrelerin ömrünü uzatıyor.</div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" data-original-height="405" data-original-width="720" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNLxwNVcE8Ntv21Vbnwt8-EhR3d3uuJCmVwNeF3hmO934t5GeWAi5IACaC0f86jCe0SzO-0vv4rebwBTEaxFzo7L9l9we5V6V0aK9Ye7LVhKT6V8ohGUThCms0_JumNhMGfdBF1dNvCg/s640/sar%25C4%25B1msak+kavrulmus.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption"><span style="font-size: 12.8px;">Kavrulmuş Sarımsağın Muhteşem Faydaları<br /><br /></span></td></tr></tbody></table></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;"><b>BİR KABIN İÇİNE ALIN VE FIRINA VERİN </b></h3>
<div>
<br /></div>
<div>
Günde 6 diş kavrulmuş sarımsak yiyin, çünkü çok faydalı Bir bütün sarımsağı alın ve keskin bir bıçak yardımıyla baş kısmını güzelce kesin.</div>
</div>
</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Sonra yine bütün halinde bir kabın içine alın ve doğru fırına verin.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Üzeri renk alıp içi yumuşamaya başlayıncaya kadar pişirin ve işte bu kadar.</div>
<div>
<div>
Sarımsağınız bütün halinde piştikten sonra soğumasını bekleyin ve ardından 6 diş sarımsağı ayırıp afiyetle yiyin.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
</div>
<div>
<h3 style="text-align: left;"><b>TAZE SEBZE VE MEYVE TÜKETİN </b></h3>
<div>
<br /></div>
<div>
Önemli bir not: 24 saat içinde vücudunuzda tüm bu etkilerin meydana gelmesini istiyorsanız gün boyunca yiyeceğiniz her şeye dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kavrulmuş sarımsakları yedikten sonra 24 saat boyunca bol bol su için, taze sebze ve meyveler tüketin. Ana yemek olarak da yine hafif, mümkünse kolayca sindirilebilir, protein açısından zengin yemekler tercih edin. Rafine, yani işlenmiş şeker ve gıdalardan da uzak durun.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-88219635518328071972020-12-10T18:57:00.005+03:002020-12-28T00:31:27.597+03:00Mermerit Nedir? Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="mermerit" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizuhs2VAFWxodKffVF3YsKWq9urUzDB14VgPfYelOugHC-d_URJT_Gj3-Jw6vLJWcibjg3zOdWx7ekWOETTqB3_8VEcrhgzC9jeVC7_hWnA3ffZfP8UTX1q1Hn6t7L_Bk3C_XeZxR3Gw/s16000/mermerit+nedir+%25C3%25B6zellikleri+fiyat%25C4%25B1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="mermerit fiyatı" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mermerit Nedir? Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?</td></tr></tbody></table><br /><p>Mermerit ile ilgili merak edilenleri sayfamızda sizler için paylaşıyoruz, Yazıya katkı sağlamak veya soru sormak için alt kısımdan yorum yazarak bize ulaşabilirsiniz.</p><p></p><ol style="text-align: left;"><li><a href="#1">Mermerit Nedir?</a></li><li><a href="#2">Mermerit'in avantajları nelerdir?</a></li><li><a href="#3">Mermerit'in Olumsuz özellikleri Nelerdir?</a></li></ol><p></p><div><br /></div><p><br /></p>
<h3 id="1" style="text-align: left;">Mermerit Nedir, Mermerit Nasıl Üretilmektedir?</h3><p><b>Mermerit</b>, mermer tozu ve polyester ile hazırlanan karışımın kalıplara dökülerek reaksiyon sonucu istenilen şekilde katılaşması ile oluşan cisimlere denir. </p><p>Mermerit ile mutfak tezgahı, kuaför tezgahları, okul, lokanta, hastane, turistik tesisler, kurumlar, kooperatifler vb. için çok evyeli lavabo dökümü, hilton lavabo karşılama bankoları gibi ihtiyaçları sınırsız renk ve model seçenekleri ile yapılabilir. </p><p><br /></p><h3 id="2" style="text-align: left;">Mermeritin Olumlu Yanları</h3><div>Mermerit, mermer tozu ve özel karışımlar ile hazırlandığından dolayı fiyat olarak diğer ürünlere göre neredeyse %50 daha uygun fiyatlıdır. Mermerden daha hafiftir.</div><p>Mermerit özel ebat ve şekillerde kolayca üretilebilir, Mermerit üzerine dökülen asit, yağ, yoğurt suyu, kola, çay, limon suyu ve asitli temizleyiciler gibi dış etkenlerden etkilenmez. Mermerit sıvıları kesinlikle emmez, yüzeyinde gözeneksiz olduğundan leke oluşturmaz, kir, bakteri ve mikrop oluşumuna izin vermez. </p><p>Mermerit malzemesinin ana hammaddesi mermer tozu ve polyester olmasına rağmen, ayrıca içerisine eklenebilecek renk pastaları, ayırıcı ve jelkot gibi ek malzemelerle çeşitleri arttırılabilir. </p><p>Mermeritten imal edilen mutfak tezgahları ve banyo lavabolarının arka tarafı kalın, ön dudağı ve evye kısmının tek parça oluşu sebebi ile sıvı sızdırması yapmadığı için ahşap mutfak ve banyo dolaplarının sıvıdan dolayı zarar görmesini, açılmasını ve şişmesini önler. </p><p>Mermeritte yapıştırma ve ek yeri yoktur. bundan dolayı zamanla arka süpürgeliğin, ön ile kenar dudaklarının oynaması, açılması ve evye kısmının tezgahtan ayrılıp aşağı düşmesi gibi bir problemlerle karşılaşılmaz. kalıptan çıkarıldığında yüzeyi parlak ve pırıl pırıldır. estetik ve şıktır. </p><p>Mermerit'i cilalamaya gerek yoktur. Rengi yıllar geçsede solmaz ve parlaklığını kaybetmez. </p><p>Mermerit, Mutfağınıza, banyo dolaplarınıza ve fayanslarınıza uygun, istenilen renk seçeneklerinde üretilebilir. hatta müşterinin isteğine göre özel renk çalışması bile yapmak mümkündür. </p><p>Granit (grapol) ve Mermer (onix) görünümünde de üretilebilir. ürünlerin imalatı esnasında, malzemenin havası alındığından dolayı, ürünlerde çatlama ve hava boşlukları olmaz. polyester bazlı üretim olduğu için, kasılmadan dolayı kırılma yapmaz. esneme payı daha fazladır. bu yüzden çok sağlam ve dayanıklıdır. </p><p>Mermeritler 220°c ısıya kadar (<b>direk temaslar hariç</b>) dayanıklı ürünlerdir. Mermerit ortalama 10 sene ömrü olan bir üründür. </p><p><br /></p><h3 id="3" style="text-align: left;"><b>Mermeritin Olumsuz Yanları</b></h3><p>Mermeritin en belirgin zayıf noktasından biri, keskin aletlerle kolayca çizilebilmesidir. Bu nedenle mermerit tezgah üzerinde birşey kesilmemelidir. </p><p>Sıcak tencere, Tava vs. gibi ürünler Mermerit üzerine konmamalıdır. Granit 700°C ısıya kadar dayanıklı iken Mermerit 220°c ye kadar sorunsuz kullanılabilir.</p><p><br /></p><p>Isı ile ilgili sorun yaşamak istemiyorsanız Granit'i tercih edebilirsiniz, Granit ile ilgili " <a href="https://www.nedirkibu.com/2019/12/granit-nedir-granit-ozellikleri.html" target="_blank">Granit Nedir, Granit Özellikleri ve Kullanımı</a> " isimli sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.</p><div> </div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-16572619750653352482020-12-10T12:50:00.005+03:002020-12-14T17:49:13.283+03:00Metretül Nedir? Metretül Hesabı Resimli Örnekli Anlatım<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaLZbImwXJhWr38fpN_qB-QSlgPQo2_Pvbb_jJ4knnQp6gwr_ezFfMdAfiLKwbculRDIRiys4eAHdsrYBI4PYrQuFZLmmZ0yTuf12byB73wspLMhmRHkYID34vq2xkFcoo3GEEVhWObQ/s16000/1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Online Metretül Hesaplama</td></tr></tbody></table><p><br /></p><h1 id="1" style="text-align: left;">Metretül Nedir? </h1><p>Bir doğramada kullanılan profillerin metrajının tümüne verilen , belirli birimde alana sahip eni dikkate alınmadan kullanılan uzunluk birimine metretül denir.</p><p><br /></p><br /><blockquote>İçeriklerden Bazıları<br /><ol style="text-align: left;"><li><a href="#1">Metretül Nedir?</a></li><li><a href="#2">Metretül Nerede Kullanılır?</a></li><li><a href="#3">Pencere Kapı Metretül Nasıl Hesaplanır?</a></li><li><a href="#4">Mermer Granit Tezgah Metretül Nasıl Hesaplanır</a>?</li></ol></blockquote><p><br /></p><h3 id="2"style="text-align: left;">Metretül Terimi Nerelerde Kullanılır?</h3><p>Metretül ibaresi mobilya tasarımlarında ve tadilat ile ilgili detay çalışmalarında kullanılır. Kenarları olan çalışmalar yapılırken metretül hesabı yapılır. </p><p>Burada usta veya iç mimar yerin keşfini yaparken metretül çıkartır ve buna göre ev sahibine fiyat sunar. Burada süpürgelik yapımı ve montajı, dolap kapakları, masa ve sandalye gibi pek çok birim metretül ile hesaplanır. </p><p>Metretül hesabı yapmak bu birimlerdeki en doğru yöntemlerden biridir. Eğer mobilya tasarımı yaparken metrekare yapılacak olursa pek çok detay atlanmış olur.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Metretül Hesabında Dikkat Edilmesi Gerekenler</h3><p>Metretül hesabı yaparken elbette ki gelişigüzel hesaplamalar yapmamak gerekir. Doğru biçimde fiyat belirlemek için öncelikle iyi bir şekilde imgelemek en büyük koşuldur. İmgelemek; yapılacak işi zihinde canlandırmak ve nereye, neyin nasıl duracağı konusunda net bir şekilde hayal kurmaktır. İç mimari çalışmaların tümünde başarılı iç mimarlar iyi bir imgeleme yeteneğine sahip kişilerden meydana gelir. </p><p>Aynı şekilde metretül hesabı yaparken de sağlam bir imgeleme yeteneğine hakim olmak gerekir. Köşeleri, kenarları doğru belirlemek, eğer gerekli ise çizim yapmak ve çizim sonunda metretülleri doğru şekilde belirlemek gerekir. </p><p>Özellikle dolap yapımı yapıyorsak veya yaptırıyorsak rafları, kapakları harikulade bir biçimde çizmek gerekir. Dolaplar, metretülün en hassas yapılması gereken çalışmalar arasındadırlar.</p><h3 id="3"style="clear: both;">PVC Pencere Sistemlerinde Metretül Hesabı</h3><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">En çok ihtiyaç duyulan ve kafa karışıklığı yaratan Pencere Metretül ölçümüdür. Pencere, Pimapen metretül hesaplaması için aşağıdaki resimde örnek olarak 4 Metre genişliğinde 2 metre yüksekliğinde bir pencere çizimi yaptık. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5p_fD-VVDdGBpLNKU-7oFeAJZJIKrQfcTpNiSsiPcUi5C88hnA-NhsPfXgog3eRtwbqOPDj-JvAYbNF0m1PBhpJ4qh34fuuLWRSbqNGaODYOC-h8Hiidiuri3CgxsRqCgsLu0ql5vCw/s16000/2.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pvc Pimapen Pencere Metretül Hesaplama</td></tr></tbody></table><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Resimden de anlaşılacağı gibi Pencere'de ölçü alırken kasa profilleri ve pencere profillerini dikkate aldık.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div style="clear: both; text-align: left;"><b>Metretül</b>, pvc pencerelerin imalatında ve pazarlanmasında kullanılan, pvc pencerenin büyüklüğünü ve o pvc pencerede kullanılan ana <b>pvc profil</b> toplam uzunluğunu tanımlayan birimdir. </div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both;">Pvc kapı ve pencerelerin ağırlık (kg) veya alan (m2) ile pazarlanması pvc pencere fiyatları belirlemede yanılgılara sebep olabilir. </div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both;">Aynı ölçülerde aynı fonksiyonları görebilen bir pvc pencere , üretim esnasında gerçekleşen uygulama farklılıklarıyla, diğer pvc pencereden daha ağır, farklı fonksiyonlara sahip ve farklı pvc pencere modellerinde olabilir. </div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both;">Bu da <b>pvc pencere</b> fiyatlarının birbirinden farklı olmasına sebep olur. Bu nedenle, pvc kapı ve pencere sistemlerinde <b>metretül </b>tanımı geliştirilmiştir.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both;">Fonksiyonu, şekli veya ağırlığı ne olursa olsun tekniğine göre üretilmiş olan bir pvc pencerenin aksesuar, cam, mermer ve işçilik-montaj bölümlerini içine almayan metretül tanımı, pvc kapı ve pvc pencerenin büyüklüğünü en iyi şekilde açıklamaktadır.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both;"><h3 style="clear: both; text-align: left;">Pencere'de Metretül tanımının kapsadıkları</h3><div class="separator" style="clear: both;"><ul style="text-align: left;"><li>Kullanılan ana profiller (kasa profili, kanat profili, orta kayıt profili),</li><li>Ana profillerin içindeki destek sacları,</li><li>Contalar,</li><li>Bağlantı elemanları (vidalar, orta kayıt bağlantı takozları, çektirmeler)</li></ul></div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><h3 style="clear: both; text-align: left;">Pencere'de Metretül tanımının dışındaki öğeler</h3><div class="separator" style="clear: both;"><ul style="text-align: left;"><li>Detay profiller (lambri profili, pervaz profili, köşe profilleri, vs..),</li><li>Aksesuarlar (tek açılım aks., çift açılım aks., sürme aks., çek aç aks., vs…),</li><li>Cam (tek cam, çift cam, üçlü cam, özel camlar, vs…)</li></ul></div></div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Diğer bir örneğimiz ise sıklıkla merak edilen ve sorulan <b>Mutfak, Banyo tezgahlarında</b> <b>ölçü almak</b>. Pencere ölçümü ile aynı olarak hesaplanmayan Tezgah ölçülerinde hesaplamaya katacağımız alanlar Boy ve En.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><h3 id="4" style="clear: both; text-align: left;">Mermer Granit Tezgah Metretül Nasıl Hesaplanır</h3><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Resimde ki örnekte 2 Metre uzunluğunda ve 60 CM eninde bir <b>tezgah </b>için yaklaşık olarak 2,60 <b>Metretül </b>ölçü çıkmaktadır. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Birim fiyatı 600 TL olan <b>granit </b>bir <b>mermer </b>örneğini varsayarsak ise 2,6 Metretül ile 600 TL 'yi çarparak toplam fiyatı hesaplayabilirsiniz.</div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOf4d16sB5OK1gZS3mvht6YNhGNVWePOacqAUQu3tqBCuX1ks_BLKbIa0DzGvkmJ_04zZrUD6fbLzJm-1rXt-TX2pHQ-AhmyYSXdhcE0z2qB7_iC2iUq12EQ3Psy3_jwhdYvvvERr2ZQ/s16000/3.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mutfak Banyo Mermer Granit Tezgah Metretül Hesaplama</td></tr></tbody></table><br /><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Aklınıza takılan sorular için alt kısımdan yorum bölümünden bize ulaşabilirsiniz.</div><p><br /></p>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-82219072456485203952020-12-06T13:10:00.000+03:002020-12-06T18:46:37.671+03:00Kuru Soğanı Şifa Olarak Kullanabileceğiz 3 Rahatsızlık<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="388" data-original-width="728" height="340" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGfFrW54o9xAPZ1vNkRnIlh9vI9pxMHUqDWBuiEsW0G1OWv7tT14IilVkDsirHxtX04kM2PT3fdpHhibeqyJLPWJPn__tXRFxdCuut4u-99eRcsfAqQNQAevJNX2Fq6B3vAq_kQmwaig/s640/so%25C4%259Fan%25C4%25B1n-faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Soğanı Şifa Olarak Kullanabileceğiz 3 Rahatsızlık</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b>Kuru Soğanın faydaları</b>, içerdiği besin ve vitaminler sayesinde sağlığa çok faydası olan ve yılın her mevsiminde bulunması kolay olan bir <b>şifa </b>kaynağıdır.</div><div><br /></div><div>Bu şifalı besinden bolca faydalanalım.<br />
<div>
<h2 style="text-align: left;">
Soğanın şifa gücü: Sağlık ve güzellik faydaları</h2>
<div>
<u>Soğan</u>, içerdiği besin ve elementler sayesinde sağlığa çok faydası olan ve yılın her mevsiminde bulunması kolay olan bir şifa kaynağıdır.</div><div><br /></div><div><br /></div>
<div>
</div>
<h3 style="text-align: left;"><b>Kulak enfeksiyonu için soğan</b></h3><div><b><br /></b></div>
<div>
Bir soğanı yarıya kadar dilimleyin ve sadece son 2-3 halka kalana kadar iç katları dışarı atın. </div><div><br /></div><div>Soğanı, sıcak ve hafif derecede buharlaşıncaya kadar, yaklaşık 15 dakika boyunca 300 derecede fırında ısıtın.</div><div><br /></div><div><br /></div>
<div>
</div>
<h3 style="text-align: left;"><b>Saç uzamasını hızlandırır</b></h3><div><b><br /></b></div>
<div>
a- Bir soğan suyunu alın. Bir çay kaşığı bal ekleyin. İsteğe bağlı olarak, lavanta yağı gibi birkaç damla uçucu yağ ekleyin. </div><div><br /></div><div>Bu karışımı kafa derinize masaj yapın.</div><div><br /></div>
<div>
</div>
<div>
b-<b> </b>Saçınızı bir duş başlığı ile örtün ve bir gece veya en az 1 saat bekletin. </div><div><br /></div><div>Ertesi sabah saçlarınızı durulayın, ardından her zamanki gibi şampuanla yıkayın. </div><div><br /></div><div>Birkaç ay boyunca ya da sonuçlardan memnun kalana kadar haftada 2 veya 3 kez bu saç tedavisini uygulayın.</div><div><br /></div>
<div>
</div>
<h3 style="text-align: left;"><b>Cerrahi izlerin yok edilmesini sağlar</b></h3><div><b><br /></b></div>
<div>
Soğan, cerrahiden veya sadece tipik (ancak rahatsız edici) gerginlik işaretlerinden kaynaklanabilen belirli izlerin önlenmesi için çok etkili bir çare olabilir. </div><div><br /></div><div>Üç gram tuzu on gram bulaşık sabunu ile karıştırın. </div><div><br /></div><div>Onları eşit boyutlarda yapmaya çalışarak soğanları çok küçük parçalar halinde kesin. Tuz ve sabun karışımını ilave edin ve iyice karıştırın. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Karışımı yaklaşık on beş dakika boyunca bir su banyosuna koyun ve karıştırmaya devam edin. </div><div><br /></div><div>Beş dakika kadar karıştırın. Geride kalan sıvı soğan özüdür. </div><div><br /></div><div>Bu soğan özünü yara alanlarına günde bir kez uygulayın. </div><div><br /></div><div>Not: Cildinizin reaksiyonlarına dikkat edin ve kırmızılaştığını fark ederseniz veya benzeri bir şey yaparsanız derhal tedaviyi durdurmalısınız.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-56042619118240502102020-12-06T11:36:00.000+03:002020-12-06T17:35:38.800+03:00Bağışıklık Güçlendirici Hastalıklardan Koruyucu Limon Macunu!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Bağışıklık Güçlendirici Hastalıklardan Koruyucu Limon Macunu!" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieETD8ZWwK8pHT1zoQEOoCSZT_jegeijh2b16vBJ9l46MJnrUH9UQTQL6_hdYffjpqNrx8R7UhjRi-3kMPJbu5xLR0PrTYlqKQtQN9BnYgXejBcX0jod5QdQUWkapjmGiMCmHVx-nEMw/s1600/limonmacunu.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Bağışıklık Güçlendirici Hastalıklardan Koruyucu Limon Macunu!" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bağışıklık Güçlendirici Hastalıklardan Koruyucu Limon Macunu!</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<div>
<br />Limon içeriğinde ki c vitamini ile özellikle kış aylarında şifa kaynağıdır. </div><div><br /></div><div>Her ne kadar antibiyotik çağında yaşıyor olsakta bitkisel besinler ile hastalıklarımızı hafifletip şifaya kavuşturmamız mümkün.<br /></div><div><br /></div><div>
Limon macunu ile bağışıklığınızı güçlendirip hastalıklara dur demenin vakti geldi. </div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>Limon kürü için malzemeler </b></h3>
<div><ul style="text-align: left;"><li>
1 kg Limon</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Tatlandırıcı için isteğe göre hakiki şekersiz Bal</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
25o gr Ceviz</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
2-3 dal fesleğen</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
8-10 adet kadar karanfil (Dövülüp toz haline getirilecek)</li></ul></div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>Limon macunu nasıl hazırlanır?</b></h3>
<div>
<span style="color: white;">www.nedirkibu.com</span></div>
<div><ul style="text-align: left;"><li>
Limonları öncelikle sirkeli suda bir süre bekletip daha sonra güzelce yıkıyoruz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Limonları kabukları ve çekirdekleri ile birlikte robotta çekiyoruz</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Cevizi ve Karanfili toz haline gelecek kadar havanda dövüyoruz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Püre haline gelen limon üzerine ceviz ve karanfil tozunu ekliyoruz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Yaptığımız karışıma ağız tadınıza göre bal ekliyoruz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Fesleğen yapraklarını en son kavanoz içerisine koyabilirsiniz. Aroması çıktıktan sonra Fesleğen yapraklarını çıkartabilirsiniz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Bu karışımı buzdolabında bozulmadan saklayabilirsiniz.</li></ul></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu karışımda gün içerisinde toplam 2-3 yemek kaşığı direkt olarak veya 1 bardak su içerisine katarak tüketebilirsiniz. Herhangi bir yan etkisi yoktur. Çocuklarda kullanabilir. </div><div><br /></div><div>Tansiyon hastaları dikkatli kullanmalıdırlar tansiyonu limon düşürebilir. </div><div><br /></div><div>Mide rahatsızlığı bulunanlar gece yatmadan önce 1-2 saat önce tüketirlerse macundan dolayı midede yanma,ağrıma gibi sorunlarla karşılaşmazlar.</div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>Peki bu Limon macunu ne işe yarıyor?</b></h3>
<div>
<br /></div>
<div>
Bağışıklık sisteminizi C Vitamininden dolayı güçlendirebilirsiniz.</div><div><br /></div><div>Başta soğuk algınlığı olmak üzere hastalıklarla mücadelede etkili bir yöntemdir. </div><div><br /></div><div>İçeriğinde bulunan karanfil mikrop öldürücüdür. </div><div><br /></div><div>Enfeksiyonlardan korunmak için faydalıdır.</div><div><br /></div><div>İçeriğindeki cevizde vücuda kuvvet verip bağışıklığı destekleyecektir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-57479220073103170762020-12-05T00:19:00.004+03:002020-12-28T00:33:00.376+03:00Zatürre Belirtileri Nelerdir? Zatüre Hastalığı Bulaşıcımıdır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="zatürre belirtileri" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrUf6tRcE-Rtip_zMxxl4jPTsfipujVFd8DTrSnUOieIl0UdOnSXii_TJwNIgxucW1ywiFItojnvhC1bkj8os8cS0F2QlQi31HQMWJLw0pBx75ZLzCBGCHrbUNlvx2wUMeuMmNy0Gv1Q/s16000/zat%25C3%25BCre+belirtileri.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="zatüre belirtisi" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zatürre Belirtileri Nelerdir? Zatüre Hastalığı Bulaşıcımıdır?</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p>Halk arasında <b>zatüre </b>(<b>Zatürre</b>) olarak bilinen <b>pnömoni </b>hastalığı, akciğerde yer alan hava keseciklerinin bir sıvı ile dolarak iltihaplanması sonucunda ortaya çıkar. </p><p>Çeşitli virüs ve bakterilere bağlı olarak oluşabilen bu hastalık, kimi zaman oldukça riskli ve tehlikeli olmasıyla bilinir.</p><div><div>Herkesin bilmesi gereken ve çoğu kişinin akıllarına takılan ‘’<b>zatüre nedir, bulaşıcı mıdır, nasıl geçer</b>?’’ gibi önemli soruların cevaplarını yazımızın tamamını okuyarak kısa sürede öğrenebilirsiniz.</div><div><br /></div><div><br /></div><h1 style="text-align: left;">Zatüre Bulaşıcı Bir Hastalık Mıdır?</h1><div>Pek çok kişinin merak ettiği ‘’zatüre bulaşıcı mı?’’ sorusu, son yıllarda cevabının mutlaka bilinmesi gereken sorulardan biri haline gelmiştir. </div><div><br /></div><div>Viral solunum yolu enfeksiyonları ve zatürrenin oluşumuna yol açan grip bulaşıcıdır. Dolayısıyla aynı bu rahatsızlıklar gibi bir solunum yolu problemi olan pnömoni hastalığı da bulaşıcıdır. </div><div><br /></div><div>Öksürük ve hapşırık gibi solunum aracılığıyla yayılabildiği gibi bardak, çatal-kaşık gibi temas kurulan eşyalar üzerinden de bulaşabilir. </div><div><br /></div><div>Bu hastalık hem dünya genelinde hem de ülkemizde sıklıkla görülen ve ölüme sebep olan hastalıklar arasında yer alır. Bu nedenle hasta olan kişilerin başka bireylerle çok fazla yakınlaşmaması ve toplu taşıma araçlarını da kullanmaması gerekir. </div><div><br /></div><div>Özellikle bağışıklık sistemi güçsüz olan yaşlılarda, küçük bebek ve çocuklarda ekstra riskli bir hal alan bu hastalıktan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.</div><div><br /></div><h1 style="text-align: left;">Neden Zatüre Olunur?</h1><div>“Zatürre neden olur?” sorusunun yanıtını incelediğimizde her hastalık gibi bunun da oluşması için çeşitli ve farklı sebepler bulunur. Çoğunlukla vücut direncinin düştüğü ve bağışıklığın azaldığı durumlarda ortaya çıkan bu rahatsızlık, bazı bakteri ve virüslerin vücut içerisinde yer edinmesiyle ilerler. </div><div><br /></div><div>Genellikle pnömokok mikrobu adıyla bilinen bakterilerin akciğer üzerinde oluşturduğu enfeksiyon sonucunda gözlenir. Farklı yaş gruplarında değişik sonuçlar verdiği gözlemlenen zatürrenin, özellikle yaşlı bireylerde olumsuz ve riskli durumlara yol açtığı bilinir. Bireyin sahip olduğu kronik rahatsızlıklar da zatürreyi tetikleyen önemli faktörlerden biridir. </div><div><br /></div><div>Diğer yandan sigara ve alkol kullanımının akciğer sağlığını etkilemesinden dolayı tütün ürünleri de bu hastalığın oluşma sebepleri arasındadır. Kısa süre arayla kusmaların yanı sıra salgın gripler bağışıklığı güçlü olmayan kişilerde zatürreye neden olur. Uzun süreli ameliyatlar geçirmiş olmaları bireylerin solunum yolu hastalıkları üzerinde etkili olabilir.</div><div><br /></div><h1 style="text-align: left;">Zatürrenin Belirtileri Nelerdir?</h1><div>“Zatürre belirtileri nelerdir?” sorusunun cevabını bulmak amacıyla uzman doktorlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda bu hastalığın pek çok farklı ve çeşitli belirtisi olabildiği ortaya çıkmıştır. </div><div><br /></div><div>Her yaş grubunda ve bireyle değişik şekilde gözlenen zatürre, soğuk havaların ve yağmurlu günlerin ön planda olduğu kış aylarında daha sık ortaya çıkar. </div><div><br /></div><div>Genellikle diğer üst solunum yolu rahatsızlıkları ile benzer belirtileri beraberinde getiren zatürre, grip gibi salgın problemlerle karıştırılarak tedavisine geç kalınması ile riskli hale gelebilir. </div><div><br /></div><div>Bu sebeple uzun süreli belirti gösterdiği durumda en kısa sürede bir doktora başvurulmalıdır. Zatürrenin en sık görülen belirtileri ile ilgili bir liste oluşturmak gerekirse;</div><div><br /></div><h1 style="text-align: left;">Zatüre'nin Belirtileri Nelerdir?</h1><div><ul style="text-align: left;"><li>Aralıksız ve devamlı öksürük problemi</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Sık sık titreme ve üşüme</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Yüksek ateş</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Zor nefes alıp verme</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Baş, göğüs ve yan ağrısı oluşma</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Devamlı olarak sarı ve yeşil balgam çıkarılması</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Halsizlik ve beraberinde gelen yorgunluk hissi</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Karında oluşan şişlik sonucu şiddetli karın ağrıları</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Mide bulantıları ve kusma</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>65 yaş üstü bireylerde bilinç bulanıklığı yaşanması</li></ul></div><div>hastalığın kendini en net gösterdiği noktalardır. Herhangi bir zatürre belirtisi 3 gün süreyle devam ediyorsa uzman bir doktordan yardım alınmalıdır.</div><div><br /></div><div><br /></div><h1 style="text-align: left;">Zatürre Tedavi Yöntemleri Nelerdir?</h1><div>Çok ağır geçmeyen pnömoni vakalarının geneli ev içerisinde ve kısa sürede tedavi edilebilir. Ancak yaşlı bireylerin, oksijene ihtiyaç duyan kişilerin ve ağır vakaların hastanede yatması gerekir. Zatürre tedavisi için erken tanı sonucunda tedaviye de erken başlanması oldukça önemlidir. </div><div><br /></div><div>Çoğunlukla yüz güldürücü sonuç veren ayakta tedavi edilebilen olgular, kişilerin kısa sürede eski sağlığına kavuşmasına imkan tanır. Virüslerin neden olduğu zatürre türü, bol sıvı tüketimi ve istirahat gerektirir. Ancak bakterilerin neden olduğu durumlarda ise antibiyotik kullanımı önerilir. </div><div><br /></div><div>Böyle durumlarda bir doktorla konuşmadan kesinlikle ilaç kullanmamalı, tedaviyi uzman kontrolünde gerçekleştirmelisiniz. Öte yandan henüz hasta olmadan önlem almak isteyen bireyler için zatürre aşısı geliştirilmiştir. Pek çok farklı sebepten dolayı meydana gelen pnömoni hastalığı, hem bulaşıcı hem de ağır gribe yol açtığından bu salgınların önlenmesi gerekir. </div><div><br /></div><div>Ortalama bir yıl süre koruma sağlayan bu aşı, gribi ağır geçiren ve yakalanma riski yüksek olan kişilere uygulanmalıdır.</div><div><br /></div><h1 style="text-align: left;">Zatürre Aşısı Nedir?</h1><div>Dünya üzerinde en çok rastlanan mikroorganizma olarak bilinen streptococcus pneumoniae, zatürrenin ortaya çıkmasındaki en önemli faktördür. Pnömokok diye adlandırılan bu bakteriye karşı geliştirilmiş olan zatürre aşısı bulunur. </div><div><br /></div><div>Oldukça riskli ve çeşitli salgın hastalıklara yol açan bakteriden korunmanın yolu bu aşıyı düzenli olarak yaptırmaktır. </div><div><br /></div><div>Koldan kas içine doğru yapılan aşı, bakterilerden arındırılmış ölü aşı olduğundan dolayı herhangi bir ciddi yan etkisi yoktur. </div><div><br /></div><div>Mevsimi olmayan ve senenin her ayında yapılabilen zatürre aşısının bağışıklığı güçlü olmayan kişilere yapılması gerekir. </div></div><div><br /></div><div>İlginizi çekebilir ; <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/11/akciger-enfeksiyonu-nedir-akciger.html" target="_blank"><b>Akciğer Enfeksiyonu Nedir, Akciğer Enfeksiyonu Belirtileri</b></a></div><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-76643156059276797222020-12-02T00:49:00.003+03:002020-12-28T00:33:29.262+03:00Sevgiliye Resimli İyi Geceler Mesajları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="iyi geceler mesajları" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH3-NwJeiAgmlDmQV3_DUU0gGiLxPu8I7KftUHNfC5rgmhe5w1yPm4ImaXUegbuv8KHiqQ9azjhcBkSvY432FI-cMWWlh2e95OcSemJQY-zokumXMyjJRd0U9nEjdo3A3a2Lu94imGxA/s16000/sevgiliye+iyi+geceler+mesajlar%25C4%25B1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="resimli iyigeceler mesajı" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Resimli İyi Geceler Mesajları</td></tr></tbody></table><p><br />Sevdiğinize, Sevgilinize iyi geceler mesajı olarak gönderebileceğiniz <b>resimli iyi geceler </b>mesajlarına sayfamızdan ulaşabilirsiniz.</p><p><br /></p><p style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWt_ASEoCfOADpjTMGjp5GlN0s6I2bj0Fh01QsrLiSiWVJgPf1Xa2XkhLoQgU0SegSrRt2PZtwJmA_-im3k0GvejlLl7Tese5bQBVmAlhoYg3NyZ2nTWZJppUJqd-dNjQfquCLki2SxQ/s16000/051591326564.jpg" /></p><div><br /></div><div><div>Her şeyin bir zamanı var yaşamında, sevmenin de,ölmenin de ama şimdi uyuma zamanı…İyi geceler.</div><div><br /></div><div><br /><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmJkdS6PQBg89UxcDEi-VE49FT8KKqDTj7DKrA79Li3Qpb-VuVLNUrER08BHeuIvm_qSuEz2mvkKIfLX9eZmrUn8mP0Q9uRtXAOEiRDGRwRNoW7sk8V6z7vKPW0eL5HAHaWT8lG_Z12w/s16000/iyi-geceler-mesaji.jpg" /></div><div><br /></div><div><div>Seni o kadar çok seviyorum ki sensiz geçen zamanlarımda seni görmek için uyku ilacı içiyorum iyi geceler aşkım.</div><div><br /></div></div><div><br /><img border="0" height="434" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhyphenhyphenoAADTB4H2DRvKkQeYE2hcDcd29QkgZcMva5y04wV3MSbRmFfy29XqNSEyQZzs3OYGezqj48jTc3ZxT20sSaoYpWtYVGchAgN5OXP2nmpywKQJRk8EAP1jEcmz9_Uljcn3_ra3YRBQ/w640-h434/iyi-geceler-mesajlari-2020-sevgiliye-kisa-uzun-komik-romantik-iyi-geceler-mesaji-ve-sozleri-1600459353055.jpg" width="640" /></div><div><br /></div><div><div>Ben uykuyu sadece seni görmek için seviyorum çünkü rüyalarımı süsleyen en güzel meleksin bebeğim iyi geceler.</div><div><br /></div><div><br /></div><img border="0" height="371" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKDSGHHehljb1OKDbHfcmVi8PUExtMeNpQdT9i0g6NRUD3SFkI7wOjHTw6trn4KVDv0cR1rQLHlQbrk-LTjGzQRGO8KOm_WsBrZmvo1sCGUxG538pXirNcDcHuF0RjnqlOH9hRrmERQQ/w640-h371/iyi-geceler-mesajlari-sozler-web-tr-resimli-paylas.jpg" width="640" /></div><div><br /></div><div><div>Seni gözlerimi kapattığımda değil,gözlerimi açtığımda görmek ve var olduğunu bilmek isterim gülparem iyi geceler…</div><div><br /></div></div><div><br /><img border="0" height="427" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaSNjADeoYanZepIidKOz10Jj4rRAWkhwhMag5dl-g9QPVGmnFvaEBO_JxiYLQSu-0NzbOF3ORjPqfVk3e-Pk74Iry2EqavNPvKt3zTSjnG_mAQ4TJJ9hIICLxWxxIEthDYZmjbVYhTg/w640-h427/iyi_geceler_mesajlari_1_19.jpg" width="640" /></div><div><br /></div><div><div>Kalabalık yıldızlar içinde arama gözlerimi ben sana ay kadar büyük yansıyacağım, ışığımla aydınlan ve tatlı uyu hayal gözlüm.</div><div><br /></div><div><br /></div><img border="0" height="484" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZU2YeWOxm006izsqHI6YVVCjguPVpNGFMXJFUliOlkXwCpi0s_vDQw6ATCynzx-fQmr1jD-nh28sddg3EglPCV3u0mB-G3Qkdink3TQhtohdjhKI9X-lr8DQ_g6VDjMccc027C8b2HQ/w640-h484/resimli-iyi-geceler-mesajlari_13713152.jpg" width="640" /></div><div><br /></div><div><div>Bir bakışınla doğuyorsa kalbimde güneş, uyuduğundaysa batıyor güneşim. Hayatımda ömrümde sensin. İyi geceler her şeyim.</div><div><br /></div></div><div><br /><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHvPY07WdRlu5GKmWqixsJz5mWjyxa1D1kX0Ql4zAo-VWRB9PJb7RLEARHRT6vvO5IggmngoBFxRt9T-jOtWC0wp6csk-B81LKMVaQY2AUEtk65cesXCSCBYbWgOkVfSsjO2XAw2IzDA/w640-h640/sevgiliye-arkadasa-iyi-geceler-mesajlari.jpg" width="640" /></div><div><br /></div><div><div>Her şey senin için dualarım, özlemlerim sırf seni düşünen tek biri var o da benim bunu unutma, iyi geceler mesajı atmayı da unutma.</div><div><br /></div></div><div><br /><img border="0" height="344" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjG9mJahNGXQv3WqGS9quwIU3r73aZYpJTyw2NIAwlywMKN48WMHiCYa1BbA3ChpfyyIMiZyOI2vCP41PqWMeWqlkSTsPgSmeQtO2kakw1t9bbZ9cqj2zMHLpqId-sTCCSGt2Z50UzEWA/w640-h344/sevgiliye-iyi-geceler-mesajlari-min.jpg" width="640" /></div><div><br /></div><div><div>Gözlerimi kapatmak istediğimde görmek istediğim rüya sensin; tıpkı gözlerimi açtığımda görmek istediğim sen gibi sevgilim..İyi uykular.</div><div><br /></div><img border="0" height="438" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3gwHmLnh6yJNg_DCUv4xHFY7oS42nzlqM5J2pq4navObadpQi8oBPFHSJl_pVbgN0arh409c-YSuJhSWZHOwILPR_RvvsrVXEOj7BDfn86LHEOfR_kiIiRQUaN4-PWAZsSus-_4k3Bg/w640-h438/sevgiliye_iyi_geceler_mesajlari_1_31.jpg" width="640" /><br /><p>Hayatımdaki en değerli varlık canımın ta içi bir tanecik sevgilim benim iyi uyu yarın umarım görüşmek dileğiyle seni çok seviyorum iyi geceler.</p><p><br /></p></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-14173661223907769102020-11-29T12:51:00.008+03:002020-11-29T12:54:08.750+03:00Alzheimer Nedir? Alzheimer Belirtileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEin8HsSsxlfTb_wtRJiPIWgOW4pW_w0_6Lyh_hfFK7f-4ucW-0y_G1QL4Cb_ejs9HJNXJJKfZLYbu1NXgFDYn82GY3KWbDPt7fkUERtApAGF3OfnyBQxzXo6-BJ5j328tBbY_CD_na8wQ/s16000/Alzheimer+belirtileri.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Alzheimer Nedir? Alzheimer Belirtileri Nelerdir?</td></tr></tbody></table><p><br />Çağın hastalığı olarak gösterilen ve sinsice ilerleyen <b>Alzheimer </b>için önlem almak ve belirtilere dikkat etmek çok önemli. Gerek kendimiz gerekse sevdiklerimiz için bu yazıdaki bilgiler önem arzediyor.</p><p>Alzheimer Derneği’nin son tahminlerine göre Türkiye’de yaklaşık 600 bin <b>Alzheimer </b>hastası bulunuyor. </p><p>Halk arasında bunama olarak tanımlanan demans türlerinden biri olan Alzheimer hastalığı, zaman içinde gelişen beyin hücrelerinin ölümüne bağlı olarak oluşur. </p><p>Kişinin bilişsel fonksiyonlarının azalmasına neden olan Alzheimer, toplumda en sık görülen demans türlerinden biridir. Nörolojik bir hastalık olan Alzheimer varlığında beyin hücrelerinde kayıplar oluşur. Hücre kayıplarına bağlı olarak beyin büzüşür ve küçülür. </p><p>Başlangıç döneminde basit unutkanlıklara yol açan hastalığın ilerlemesiyle birlikte kişi yavaş yavaş yakın geçmişe ait yaşananları unutur. Zaman içinde yakın çevresini ve ailesini tanıyamaz duruma gelen kişi, duygu ve düşüncelerini kontrol etme konusunda zorlanır. </p><p><br /></p><p>Sıklıkla 60 yaşından sonra görülen Alzheimer hastalığına ait semptomlar yavaş yavaş ortaya çıkar. Dolayısıyla hastalığın başlangıç evresi kişinin kendisi ya da yakın çevresi tarafından fark edilemeyebilir. </p><p>Ancak gün geçtikçe ilerleyen hastalık, zaman içinde kişinin günlük aktivitelerini yapamamasına neden olur.</p><p><br /></p><p><a href="https://www.nedirkibu.com/2018/02/alzheimer-olmamak-icin-egzersiz.html" target="_blank">Alzheimer Olmamak İçin Bu Egzersizi Mutlaka Yapın</a>! isimli yazımızı da okuyabilirsiniz.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Alzheimer Hastalığı Nedir?</h2><p>Sık görülen nörolojik hastalıklardan biri olan Alzheimer bir demans türüdür. İlerleyici tipte bir rahatsızlık olan Alzheimer hastalığı, sıklıkla 60'lı yaşlardan sonra görüldüğünden zaman zaman yaşlılık hastalığı olarak da adlandırılır. </p><p>Alzheimer, beyinde protein birikimine bağlı olarak oluşur. Beyinde yer alan sinir hücrelerinin dokusunda bulunan beta amiloid proteininin birikimi zamanlar artış gösterir. Protein birikimine bağlı olarak beyinde bulunan sinir hücrelerinin birbiriyle olan bağlantısında kopmalar oluşur. Bağlantı kuramayan sinir hücreleri ölmeye başlar. Bu durum da kişinin zihinsel işlevlerinin olumsuz etkilenmesine yol açar. </p><p>Alzheimer hastalığının neden kaynaklandığı henüz tam olarak anlaşılamasa da yaşanan beyin hücre kaybının beklenenden çok daha önce gerçekleşmesiyle oluştuğu düşünülür. Farklı bir deyişle yaşın ilerlemesiyle birlikte beyin hücrelerinde yaşanan kayıp normal kabul edilse de Alzheimer hastalığında oluşan hücre kaybı, olması beklenenden çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. </p><p>Başlangıç dönemi Alzheimer belirtileri arasında bulunan hafif şiddetli unutkanlık, zaman içinde ilerleyerek bilinç bozukluğuna yol açar. Kişinin zaman ve mekan algısının da bozulduğu Alzheimer hastalığında unutma eylemi, kişinin son yaşadığı eylemlerden başlayarak geçmişe doğru ilerler.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Alzheimer Belirtileri Nelerdir?</h2><p>Alzheimer hastalığının belirtileri arasında bulunan unutkanlık, hastalığın başlangıç evresinde hafif düzeyde olsa da zaman içinde kişi sohbet etmek gibi basit eylemleri dahi gerçekleştiremez hâle gelir. Kişinin yaşam kalitesinin son derece düşmesine neden olan hastalık, zaman içinde kişiye bakım veren kişi ya da kişilerin de yaşamını olumsuz etkiler. </p><p>Alzheimer belirtileri, hastalığın başlangıç, orta ve ileri dönemlerinde farklılıklar gösterir. Dönemsel olarak incelendiğinde Alzheimer belirtileri şu şekilde sıralanabilir:</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Başlangıç Dönemi Alzheimer Belirtileri</h2><p>Hastalığın başladığı evre olan başlangıç döneminde sık görülen Alzheimer belirtileri şu şekildedir:</p><p><br /></p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>Kafa karışıklığı,</li><li>Olayları unutmak,</li><li>Nesnelerin ve kişilerin isimlerini hatırlayamamak,</li><li>Kişinin yolları karıştırması,</li><li>Karar verememek,</li><li>Sürekli aynı şeylerden bahsetmek,</li><li>Kaygılı hissetmek,</li><li>Ruh hâlinde yaşanan dalgalanmalar.</li></ul><div><br /></div><p></p><h2 style="text-align: left;">Orta Dönem Alzheimer Belirtileri</h2><p>Hastalığın başlangıç döneminin ardından başlayan orta dönemde görülen Alzheimer belirtileri şu şekilde sıralanabilir:</p><p><br /></p><p style="text-align: left;"></p><ul style="text-align: left;"><li>Heyecanlı ve öfkeli davranışlar sergilemek,</li><li>Halüsinasyon görmek,</li><li>Aileden ve arkadaşlardan şüphe duymak,</li><li>Konuşma güçlüğü,</li><li>Saldırgan tutum,</li><li>Yabancı mekanlara adapte olamamak,</li><li>Hatırlanmayan olayların inkârı,</li><li>Saplantılı hareketler,</li><li>Zaman algısında karışıklık,</li><li>Depresyon.</li></ul><p></p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">İleri Dönem Alzheimer Belirtileri</h2><p>Hastalığın son evresi olan ileri dönem Alzheimer belirtileri şu şekildedir:</p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>Konuşma kaybı,</li><li>Kısa ve uzun süreli bellek problemleri,</li><li>Yeme güçlüğü,</li><li>Kilo kaybı,</li><li>İdrar kaçırmak,</li><li>Yardım almadan hareket edememek.</li></ul><div><br /></div><p></p><h2 style="text-align: left;">Alzheimer Hastalığı Evreleri</h2><p>Alzheimer, temel olarak başlangıç, orta ve ileri olmak üzere 3 evrede incelenir. </p><p>Alzheimer hastalığının başlangıç evresinde kişi de hafif derecede unutkanlıklar meydana gelse de kişi bu durumu tolere edebilir. Yeni tanıştığı kişilerin isimlerini hatırlamakta zorluk çeken başlangıç dönemi Alzheimer hastaları, planlama konusunda sıkıntı yaşayabilir. </p><p>Orta dönem, Alzheimer hastalığının en uzun evresi olarak kabul edilir. Hastalığın belirtilerinin daha belirgin olarak hissedildiği bu dönemde kişi, düşüncelerini ifade etme konusunda zorluklar yaşar. Rutin işlerin yapılması konusunda sıkıntı yaşayan kişi zamanla kendi evinin yolunu hatırlayamaz hâle gelir. Mesane ve bağırsakların kontrol edilmesinde sorunların yaşanmaya başladığı bu dönemin ardından ileri dönem Alzheimer evresi gelir. </p><p>Kişinin hemen her konuda bakıma ihtiyaç duyduğu Alzheimer hastalığının son evresinde kişi, çevresi ile ilgili farkındalığını kaybeder. İletişim kurma konusunda sıkıntı yaşayan kişi, fiziksel eylemlerini dahi tek başına yerine getiremez.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Alzheimer Nedenleri</h2><p>Beyinde anormal beta amiloid proteinin birikime bağlı olarak oluşan Alzheimer hastalığının kesin olarak neden oluştuğu henüz anlaşılamamıştır. Alzheimer hastalığına yol açtığı düşünülen etkenler şu şekilde sıralanabilir:</p><p><br /></p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>Yaş,</li><li>Bazı damar hastalıklarının varlığı,</li><li>Geçmiş dönemde travmalara maruz kalmak,</li><li>APOE4 taşıyıcısı olmak,</li><li>Ailede Alzheimer varlığı,</li><li>Geçmişte yaşanan depresyon,</li><li>Düşük eğitim seviyesi,</li><li>Uyku düzeni bozukluğu,</li><li>Fiziksel aktivite azlığı,</li><li>Obezite,</li><li>Yetersiz ve dengesiz beslenmek,</li><li>Sigara kullanımı.</li></ul><div><br /></div><p></p><h2 style="text-align: left;">Alzheimer Teşhisi</h2><p>Alzheimer hastalığının tanısı için hekime başvurulduğunda hastadan ve hasta yakınlarından kişi hakkında anamnez alınır ve ardından kişinin nörolojik muayenesi yapılır. </p><p>Nörolojik testlerin ardından hekim gerekli gördüğünde nörokognitif testler, MR, BT, PET gibi radyolojik görüntüleme ve bazı hormon, vitamin ve diğer gerekli değerlerin incelemeleri için laboratuvar tetkikleri ister. Elde edilen bulgular ışığında kişinin tekrar değerlendirilir. Bazı vakalarda tanının netleştirilmesi için genetik testler de yapılabilir. </p><p>Tüm veriler ışığında ve özellikle de hastalığın seyrine göre Alzheimer tanısı koyulur.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Alzheimer Tedavisi</h2><p>Alzheimer hastalığı hakkında yapılan kapsamlı araştırmalara rağmen henüz hastalığın iyileştirilmesine yönelik bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması ve var olan şikayetlerin azaltılmasına yönelik farklı tedavi yaklaşımları bulunur. Kişiye özel olarak düzenlenen tedavilere çoğunlukla düşük dozda ilaç kullanımı ile başlanır. İlerleyen dönemde hasta tekrar incelenerek gerekli durumlarda ilaçların dozu arttırılır. Kişinin günlük aktivitelerinin kendi başına yapılabilmesini hedefleyen tedavi yöntemleri sayesinde kişinin ve hasta yakınlarının yaşam kalitesinin artırılması hedeflenir.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Alzheimer Hakkında Sıkça Sorulan Sorular</h3><p>Alzheimer başlangıç belirtileri olan kişiler ve hasta yakınları tarafından sık sorulan sorular şu şekildedir:</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">1) Alzheimer hastalığının son evresi ne kadar sürer?</h2><p>Alzheimer hastalığı temel olarak 3 evreden oluşur ve hastalığın ilerleyişi kişiden kişiye farklılık gösterir. Dolayısıyla hastalığın son evresinin ne kadar sürdüğü de farklık gösterir. Ancak Alzheimer tanısı alan kişilerin 3-11 yıl kadar yaşadığı söylenebilir.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">2) Alzheimer hastalarının ölümü nasıl olur?</h2><p>Alzheimer hastalığına bağlı olarak gerçekleşen yaşam kaybı, çoğunlukla pnömoni ve felce bağlı olarak gerçekleşir.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">3) Alzheimer hastaları ne yememeli?</h2><p>Alzheimer hastalarının diyet programı hastaya özel olarak oluşturulsa da şeker, karbonhidrat ve işlenmiş gıdalar bakımından fakir diyet uygulanması önerilir.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">4) Alzheimer olmamak için ne yapmalı?</h2><p>Alzheimer olmamak için zihinsel faaliyetlerin sürekli olarak yenilenmesi önerilir. Farklı bir deyişle yeni şeyler okumak, araştırma yapmak, yeni bir dil öğrenmek, kişinin Alzheimer olma olasılığını düşüren etkenlerdir. </p><p>Tüm bunların yanı sıra sağlıklı ve dengeli beslenilmeli, düzenli egzersiz yapılmalı ve düzenli olarak uyunmalıdır.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-80056833632217521382020-11-29T01:14:00.000+03:002020-11-29T01:14:01.065+03:00Aspirini Günlük Yaşantınızda Hangi Alanlarda Kullanıyorsunuz?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsBsD4OYyaqyi8zOIOpYn3GZkoPsYOL0XEWTBQg8C97QcASo-qL9KCbb_hna3w_LZ6YO2uy8WEhpyQoIrtxTEklI71vevT3DB3FUp1bCXk3ySuRgvIfu6LFgeQkU5Rib2g5mkJs4xPnw/s16000/aspirinin_bilinmeyen_mucizevi_faydalari_h73457_8a0a3.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aspirini Günlük Yaşantınızda Hangi Alanlarda Kullanıyorsunuz?</td></tr></tbody></table><p><br /><br /></p><p><b>Aspirin </b>deyip geçmeyin, bilmediğimiz o kadar çok özelliği var ki! Tıp dünyasının mucizesi de diyebiliriz aslında aspirine. </p><p>Sadece şifa dağıtmıyor, günlük hayatımızı kolaylaştıracak pek çok özelliği de bulunuyor bünyesinde aspirinin. </p><p><b>Sivilcelerin kurutulması, nasırların iyileştirilmesi, saçtaki kepeğin yok edilmesi, gömlekteki lekenin temizlenmesi, vazodaki çiçeğin ömrünün uzatılması</b> gibi pek çok yararı bulunan aspirinin nelere, ne şekilde kullanıldığını gelin hep birlikte görelim…</p><p><br /></p><p><b>1-</b> Aspirin ile saçınızdaki kepeği önleyebilirsiniz. İki adet aspirini ezerek kullandığınız şampuana katmanız yeterli. Saçınızı şampuanladıktan sonra 1-2 dakika bekleyin ve iyice durulayın, işlem tamam…Aspirinin Saçlara Faydası ile ilgili detaylı bir yazıyı sayfamızda paylaşmıştık. <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/09/aspirinin-saclara-faydas.html" target="_blank">Aspirinin Saçlara Faydası</a> isimli yazımızı okumanızı öneririz.</p><div><br /></div><p><b>2-</b> Ayağınızdaki nasırları tedavi etmek için de aspirini kullanabilirsiniz. 5-6 adet aspirini havanda döverek toz haline getirin, 1 çay kaşığı limon ve bir çay kaşığı su ile bulamaç kıvamına getirin. </p><p>Bulamacı nasırın üzerine sürün, bir bez, üzerine de bir naylon torba sarın. 10 dakika ayaklarınızı yükseğe kaldırarak bekletin ve sonra yumuşayan nasırınızı törpüleyin, hepsi bu… Konu ile ilgili işinize yarayabilecek " <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/06/nasir-bitkisel-tedavisi.html" target="_blank">Nasırları Evde Tedavi Edin, Nasır'ı Geçirmek İçin Tavsiyeler</a>... " isimli yazımıza da gözatabilirsiniz.</p><div><br /></div><p><b>3-</b> Aspirinle çiçeklerinizin ömrünü uzatmak da mümkün, tabii vazodaki çiçeklerin. Vazoya koyacağınız çiçeklerin suyuna bir adet aspirini ezerek atın, çiçeklerinizin ömrü uzasın. </p><br /><p></p><p><b>4-</b> Kumaştaki ter lekesini de aspirinle çıkarabileceğinizi biliyor muydunuz? 2 adet aspirini bir bardak suyun içinde ezerek eritin, karışımı giysinizin ter lekesi olan bölümünde 2 saat bekletin ve yıkayın ve leke gitti… <a href="https://www.nedirkibu.com/2018/09/kyafetlerdeki-lekeleri-ckartmak-icin.html" target="_blank">Kıyafetlerdeki Lekeleri Çıkartmak İçin Bitkisel Tavsiyeler</a> ile ilgili yazımız size lekeleri çıkartmak için yardımcı olabilir.</p><div><br /></div><p><b>5-</b> Özellikle cildindeki sivilceler nedeniyle bunalıma girenler dikkat. Sivilcelerinizi de aspirinle kurutmanız mümkün. Bir adet aspirini ezerek, az suyla krem haline getirin. Karışını sivilcenin üzerine sürün ve 1-2 dakika bekletin. Sonra sabunlu suyla yıkayın ve sivilcenizin kuruduğunu göreceksiniz. <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/11/ciltteki-lekelere-sivilcelere.html" target="_blank">Ciltteki Lekelere, Sivilcelere, Kırışıklıklara Aspirin Limon Maskesi tarifi</a> ve detaylı bilgi almak isterseniz yazımıza gözatın.</p><div><br /></div><p>Bu arada yapılan bir araştırma diş çürükleri üzerinde aspirinin etkisi ile ilgili, Konu ile ilgili "<a href="https://www.nedirkibu.com/2017/09/aspirin-curuk-dis-tedavisi.html" target="_blank">İlgi Çekici Araştırma: Aspirin Çürük Dişleri Onarıyor</a> " isimli yazımızı okumanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.</p><div><br /></div><p>Aspirin ile ilgili nedirkibu.com sayfamızda daha önce farklı yazılarda paylaşmıştık. Bu yazıları da gözatmak isterseniz aşağıdaki başlıklara tıklamanız yeterlidir. </p><p>- <a href="https://www.nedirkibu.com/2018/03/aspirin-kullanma-klavuzu.html" target="_blank">Aspirin Kullanma Kılavuzu - Aspirinin 13 Faydası...</a></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-84678692572978821292020-11-26T18:59:00.004+03:002020-11-26T18:59:47.213+03:00Koronavirüs'de Temastan Sonra Ne Zaman Test Yaptırılmalı?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0j4Rgtz_-qqa9V_K_bBtdWBSu76KZfBdqkmomyACR1iIcRAy32Q_rZqy7yV7FyeZKaiWTjUqjv2l-Nv5swvhuPhdiLcyoGKgwmFAcKrLvPbEvdITO4Uy2DERU7hMr4MV1hd5sRkfUUA/s16000/covid+test.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Korona Virüs'de Temastan Sonra Ne Zaman Test Yaptırılmalı?</td></tr></tbody></table><p><br />Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, "Bir kişiyle temaslı olduktan sonra kaç gün sonra test yaptırılması gerektiğini açıkladı. </p><p>Ben temaslıyım, hemen test yaptırayım düşüncesi hem sizi yanıltır hem de sağlık sisteminde yoğunluğa yol açar" dedi</p><div><div><br /></div><div>Son günlerde ülkenin birçok kentinden hastane önlerinde corona virüsü test kuyruklarının olduğu görüntüler geldiğine dikkat çeken Taşvova, pandemi sürecinde testin önemli bir yer tuttuğunu fakat doğru zamanda yapılmayan testin büyük oranda yanıltıcı olacağını söyledi.</div><div><br /></div></div><div><h3 style="text-align: left;">TEMAS SONRASI KAÇ GÜN BEKLEMEK GEREK</h3><div><br /></div><div>Hastanelerde gün geçtikçe yoğunluğun arttığını kaydeden Prof. Dr. Taşova, test kuyruklarının salgının arttığı her ülkede öngörülen bir şey olduğunu söyledi. </div><div><br /></div><div>Bu konudaki en büyük hatanın temaslı olan kişinin telaş yaparak hiçbir semptom göstermemesine karşın temastan kısa süre sonra teste gitmesi olduğunu belirten Taşova, şunları söyledi:</div><div><br /></div><div><br /></div><div>“Pozitif biriyle temas sonrası 6 günden önce yaptırılan testin pozitif çıkma olasılığı ‘yok’ denecek kadar az. Yani siz aslında virüsü vücudunuza almış olsanız dahi hastalığın doğru evresinde test yaptırmadığınız için doğru sonuç alamazsınız. </div><div><br /></div><div>Kişi semptom göstermediği halde 6 gün öncesinde hastaneye gidip, ‘Bende bulgular var’ diyerek test yaptırırsa hem kendisini yanıltır hem de sağlık sisteminde yoğunluğa neden olur. </div><div><br /></div><div>Bundan dolayı temaslı iseniz 6 gün kendinizi dinleyin sonrasında bulgular ortaya çıkarsa zaten filyasyon ekipleri sizi yönlendiriyor. 6 gün içinde kendinize dikkat edin. Belirti ve bulgu varsa hemen sağlık kuruluşuna başvurun.”</div><div><br /></div><div>Son dönemdeki kısıtlamalara da değinen Taşova, bu süreçlerde kısıtlamaların kaçınılmaz olduğunu ama her şeyden önce alınacak bireysel kısıtlamaların salgın açısın hayati önem taşıdığını söyledi.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">“2021’İN ORTASINDAN SONRA AŞI ÇIKABİLİR”</h4><div><br /></div><div>Türkiye’nin birçok kentinde olduğu gibi Adana’da da kendisinin öncülüğünde yapılan aşı çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Taşova, çok sayıda gönüllüye aşı yapıldığını bu sayının bine yaklaştığını belirtti.</div><div><br /></div><div> Kendisinin de gönüllü aşı olduğunu ve 14 gün sonra ikinci aşıyı olacağını anlatan Taşova, “Kullandığımız aşı yaygın olarak kullanılan ve halk arasında ölü virüs aşısı olarak bilinen inaktive aşısıdır. Şu ana kadar lokal ağrı dışında önemli bir yan etki yok. </div><div><br /></div><div>Çalışmalar sürüyor. Burada önemli olan aşının ürettiği antikorun ne kadar süreyle kalıcı olacağıdır. Bir aşının tam anlamıyla ortaya çıkması normalde yıllar alan bir süreç. </div><div><br /></div><div>Pandemi döneminde ise aşı için çok yoğun bir çalışma var. Her şey olumlu ilerlerse 2021’in ortasından sonra aşı ortaya çıkmış olabilir” dedi.</div><div><br /></div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">YATAK SİZİ TEDAVİ ETMEZ</h4><div><br /></div><div>Pandemi sürecinde kişisel duyarlılığın çok önemli olduğunu ve en vurucu noktanın maske, mesafe ve el hijyenine dikkat etmek olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yeşim Taşova, hastalığın kitlesel olarak yayılmasının önüne geçmenin bu tedbirlere uyulmasıyla olacağını ifade etti. </div><div><br /></div><div>Dünyadaki hiçbir ülkenin herkesin hasta olmasını kaldıracak bir sağlık sistemi kapasitesi olamayacağını kaydeden Taşova, “Burada mesele sadece yatak sayısı değil. </div><div><br /></div><div>Sizi yatak tedavi etmez. En önemli nokta binlerce hastaya zaman ayırmaya çalışan doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının yeterli olmasıdır. </div><div><br /></div><div>Kişisel alınacak önlemlerle sağlık sistemimize destek olabiliriz” diye konuştu. (DHA)</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-86375786938238199802020-11-26T17:52:00.002+03:002021-01-31T16:04:10.966+03:00Beyaz Lahana'nın Alternatip Tıp Alanında Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="404" data-original-width="770" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEha9Nrn9Yi88cWVsTDn4zQc4wxmazIqpQwW9S-0rjL0TrDOUtaP0Qk_KxB4pBA_UPkbAGQ_hGInD0FZR8w3pSWiPX3TpIs89TxJnubmh5jWvcx5NFyrRQueLhhnbiv6PFw27IoyMxRmRQ/s640/mutfakta-cok-isinize-yarayacak-20-ipucu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Beyaz Lahana'nın Alternatip Tıp Alanında Faydaları</td></tr></tbody></table><h2 style="text-align: left;"><b><br />Beyaz Lahana'nın Faydaları</b></h2><div>Beyaz lahanının faydaları isimli makalemizi okuyorsunuz. Ortalama Okunma süresi 3 dk.</div><div><b><br /></b></div><div><b>Kan dolaşımının düzenlenmesinde</b> beyaz lahananın etkisi, diğer hiçbir meyve veya sebzede bulunmaz. <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Beyaz lahana</a> ayrıca <b>toplardamar yetmezliği </b>yani <b>varis </b>ve <b>huzursuz bacak sendromunda</b> da etkilidir<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>DOLAŞIM SİSTEMİNİZİ KORUYUN </b></h3></div><div><b><br /></b>
Vücudumuz, kan dolaşımı aracılığıyla aldığımız besinler ve oksijenle beslenir. Kan dolaşımında sorun çıkması birçok rahatsızlığa zemin oluşturacağı gibi yüksek veya düşük tansiyon, kalp rahatsızlıkları, varis ve ruhsal sıkıntılar (depresif olma hali) gibi daha pek çok rahatsızlığa da neden olur.<br />
<br />
Bu rahatsızlıkların ortaya çıkmaması için kan dolaşımınızın sağlıklı çalışması gerekir.<div><br />
Kan dolaşımını düzenleyici en güçlü sebze, beyaz lahanadır. Beyaz lahananın kan dolaşımı üzerindeki olumlu etkisi öylesine güçlüdür ki, kürü uygulamaya başladıktan kısa zaman sonra etkisini görmek mümkündür.<br />
<br />
Dolaşım bozukluğu; parmak uçlarında uyuşmalara, kollarda karıncalanmalara neden olabilir. Bu türden şikayetler genelde 40'lı yaşlardan sonra ortaya çıkmaya başlar.<br />
<br />
Bazı insanların, özellikle ayak baldırlarından kalçalarına kadar olan bölgelerinde yer yer kılcal damarlarının çatladığı görülür veya deri yüzeyine yakın kılcal damarlar belirgin bir şekilde görülebilir.<br />
İleri aşamalarda bu durum bazı belirgin şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olur.<br />
<br />
<b>SOĞUK HAVADA ÇOK HİSSEDİLİR</b><br />
<b><br /></b>
Bu şikayetler özellikle kış aylarında, soğukların başlamasıyla kendisini daha fazla göstermeye başlar. </div><div><br /></div><div>Bunların başlıcası, kılcal damarların belirgin olarak görüldüğü bölgede yüzeysel yanma duygusunun başlamasıdır.<br />
<br />
Fazla yürüdüğünüz zaman yanma şikayeti çok artar ve dinlenseniz de geçmez. </div><div><br /></div><div>Biraz fazla yürümek ağrı vermeye başlar. Uzun müddet ayakta kalınca hem yanma, hem de ağrı artmaya başlar.<br />
<br />
Yanmanın olduğu bölgede yüzeysel his kaybı kendisini fazlasıyla belli eder.<br />
<br />
Yanma ve ağrının olmadığı zamanlarda o bölgedeki yüzeysel his kaybı devam edebilir.</div><div><br />
Her geçen yıl yanma bölgesindeki yüzeysel his kaybı artabilir. </div><div><br /></div><div>Bu durumda beyaz lahana bir mucize gibidir. Bunun için alt kısımda bahsettiğim beyaz lahana kürünü kullanabilirsiniz.<br />
<br />
Kürü kullandıktan sonra şikayetlerinizin nasıl da ortadan kalktığını hayretle göreceksiniz.</div><div><br />
Beyaz lahananın bu özelliklerinin nedenini anlamak için onu bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. </div><div><br /></div><div>Çünkü beyaz lahananın glucosinolatelarını böylesine etkili ve güçlü kılan, içerisinde bazı diğer önemli etkin maddelerin de bulunmasıdır.<br />
<br />
Özellikle kan dolaşımını düzenlenmesindeki etkisi, başka hiçbir sebze ve meyvede bulunmayan potansiyel bir güçtür.<br />
<br />
Kaynak: PROF. DR. İBRAHİM ADNAN SARAÇOĞLU</div></div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-34816236069492551762020-11-26T13:19:00.005+03:002021-01-31T16:01:32.665+03:00Şahtere otu Faydaları, İyi Geldiği Hastalıklar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Şahtere otu Faydalar" border="0" data-original-height="494" data-original-width="728" height="430" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLeimEsRTjqHtMCLPpQbvT0YFViHfkXGT3KgwMcE4Ow96npPYgpc_EQt5areeswBzIHznIQDDJbcvIrSxHjFm_RmrE72OuQ3RNFUWlnE-BPBKXpJpk1Igy3sBQ1DHf0sVW4RI_5fTbmg/w640-h430/%25C5%259Fahtere+otu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Şahtere otu yararları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Şahtere otu Faydaları, İyi Geldiği Hastalıklar</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 id="1" style="text-align: left;">Şahtere Onu Nedir?</h3><div><b>Şahtere otu Faydaları, İyi Geldiği Hastalıklar</b> ile ilgili Makalemizi okuyabilirsiniz.</div><div><br /></div><div>
Bazı bölgelerde sarılık otu olarak ta bilinen şahtere otu, özellikle karaciğer rahatsızlıkları ve alerjik reaksiyonu olanlar için faydalı bir bitkidir.<br />
<br />
Mayıs ayından Ekim ayına kadar toplanan bitkinin yaprakları, çiçekleri ve kökleri ayrı ayrı kurutularak kullanılır. Şahtere otunun yaprakları mavimsi-yeşil, çiçekleri mor renklidir.</div><div><br /></div><div></div><blockquote><div>İçerik</div><div><div><ol style="text-align: left;"><li><a href="#1">Şahtere Onu Nedir?</a></li><li><a href="#2">Şahtere Otunun Faydaları</a></li><li><a href="#3">Şahtere otu Nasıl Kullanılır?</a></li></ol></div></div></blockquote><p> </p><div>
<h3 id="2" style="text-align: left;">
Şahtere Otunun Faydaları</h3>
<ul>
<li>Safra salgılarını arttırır. Safra kesesi sorunlarının tedavisinde kullanılır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Deri hastalıkları için iyileştirici etkisi vardır. Kaşıntı vb. durumlarda kullanılabilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Damar sertliğinin tedavisinde kullanılır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Karaciğer vücuttaki tüm toksinleri toplayan ve vücuttan atılmasını sağlayan bir organdır ve safra ile bağlantılı çalışır. Şahtere otu vücudu terleterek toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Böylece karaciğer sağlığının korunmasına da yardımcı olur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Uygun dozlarda kullanıldığında mide ağrısı şikâyetlerinin giderilmesine yardımcı olur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Sedef hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yüz ve vücutta çıkan sivilcelerin tedavisinde kullanılabilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Demlenmiş soğutulmuş şahtere çayı tonik olarak kullanılabilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Şahtere otunun ayrıca kepek önleyici özelliği de bulunmaktadır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Hemoroid ( basur ) tedavisinde kullanılır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yüksek tansiyonu düşürücü etkisi vardır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kanı ve böbrekleri temizler.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yatıştırıcı etkisi vardır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Egzama tedavisinde şahtere otu kekik ile birlikte demlenerek kullanılabilir. Balla tatlandırılıp soğuduktan sonra içildiğinde düzenli kullanımda tedavi edici etkisi görülür.</li>
</ul>
<ul>
<li>Karaciğer tıkanıklığında şahtere otu ile birlikte demlenen ayrık otuna yine bal konulup tatlandırıldıktan sonra soğuk olarak tüketilebilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Gözdeki çapaklanma probleminde şahtere otundan demlenen çay ile göze pansuman yapılır. Bu esnada otun iyice süzülmesi gerekmektedir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><img border="0" data-original-height="431" data-original-width="640" height="430" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdSc-uql9zDA6gySMDcIx9hJT90h0TL5CwxA1CxtieO7oMe-jlcPbQuVryOlWzG9cYuGAXdlnmCBlHq-1gfXq98get65eoC6IjKvBiYyRooYRnFaYicPJUN1K5H_iSSBsvZIGVd-UEqQ/s640/%25C5%259Fahtere+otu1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Şahtere otu Faydaları, İyi Geldiği Hastalıklar </td></tr>
</tbody></table>
<h4>
<br /></h4><h1 id="3" style="text-align: left;">Şahtere otu Nasıl Kullanılır:</h1>
<br />
Bir su bardağı sıcak suyun içine bir çay kaşığı şahtere otu atarak demlenip soğuk olarak içilebilir.<br />
<br />
Şahtere Otunun yaprakları ya da bitkinin toprak üstü kısımlarının tamamı kurutulduktan sonra sıcak suda haşlanarak çay ya da merhem şeklinde kullanılabilir. <div><br /></div><div>Bitkinin özsuyu haricen cilt hastalıklarına karşı kullanılır. 4-5 dakika kadar kaynatıldıktan sonra elde edilen bu su ile baş yıkanırsa kepeği gidermeye yardımcı olur. </div><div><br /></div><div>Cilt hastalıklarına karşı da faydalıdır. Bitkiden 1 çorba kaşığı 0,5 it. suda 5 dakika kaynatılır. Günde 4 defa yemeklerden evvel birer çay bardağı alınır. </div><div><br /></div><div>Şahtere otunu uygun ölçülerde ve tarife uygun kullanınız.<br />
<br />
Şifalı bitkiler ile ilgili diğer yazılarımız için <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20Bitkiler" target="_blank">Şifalı Bitkiler</a> kategorimize gözatın.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-67133943031866181022020-11-26T13:12:00.001+03:002021-01-31T15:57:48.602+03:00Okaliptüs Yağının Faydaları, İyi Geldiği Hastalıklar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="415" data-original-width="640" height="410" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqA4CMiV1qcIVJwxN6fTPMp8BuZHg6OqpZh0dJAW7pMb7gZtZMAPa3s4kNEbLAs8K6Xh2i94o45mRnVT2U6rm6EcAxYOXVLWNTLtDYatuSZLdeOUR6Z0IO9B0telEd0wFMhbNxZ0thMg/s640/okaliptusfaydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Okaliptüs Yağının Faydaları, İyi Geldiği Hastalıklar</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bitkiden elde edilen çayı ve yağı ile birçok hastalığa karşı tedavi edici faydası bulunan okaliptüs, <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20Bitkiler" target="_blank">şifalı bitkiler</a> arasında yer alır.<br />
<br />
Avustralya bölgesinde doğal olarak yetişen, o bölgeye özgü bir ağaç olan okaliptusun sinizütten saç dökülmesine, yanıklardan yaralara kadar birçok olumlu özelliğe sahiptir<br />
<br />
Bitkiden çay, yağ elde edilerek birçok hastalığa karşı fayda sağlanabilir. Balgam söktürücü olması, sinüzite iyi gelmesi, saç dökülmesini önlemesi okaliptüsün faydaları arasındadır.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b><a href="http://www.nedirkibu.com/2018/01/okaliptus-yagnn-faydalar-iyi-geldigi.html" target="_blank">Okaliptüs Yağının Faydaları</a> ve Kullanım Alanları</b></h2>
<br />
Yaraların Tedavisi: Okaliptüs yağı, mikrop öldürücü kalitesinden dolayı antiseptik özelliklere sahiptir.<div><br /></div><div> Okaliptüs yağı yaraları, ülserleri, yanıkları, kesikleri, aşınmaları ve yaraları iyileştirmek için kullanılır. </div><div><br /></div><div>Ayrıca böcek ısırıkları ve sokmaları için etkili bir arındırıcıdır. Ayrıca etkilenen bölgeyi yatıştırmanın yanı sıra, açık yarayı veya rahatsız edici alanı mikrobik aktiviteden ve havaya maruz kalmadan kaynaklı enfeksiyonlardan korur.<br />
<br />
<b>Doğal sakinleştiricidir. Strese karşı fayda sağlar.</b><br />
<br />
Flavon glikozitleri sebebiyle idrar söktürüp, ökaliptolun hafif mikrop öldürücülüğü ile aynı zamanda idrar yollarını temizler.<br />
<br />
<b>Solunum problemleri:</b> Okaliptüs yağı, soğuk algınlığı, öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı, astım, burun tıkanıklığı, bronşit ve sinüzit gibi bir dizi solunum probleminin tedavisinde etkilidir. </div><div><br /></div><div>Antibakteriyel, antifungal, antimikrobiyal, antiviral, anti-enflamatuar ve dekonjestan bir yapıdadır. Bu da solunum problemlerini tedavi eden birçok ilaçta iyi bir bileşen olmasını sağlar.<br />
<br />
<b>Okaliptüs </b>yağı sıcak suyla karıştırıldığında boğaz ağrısı ve boğaz ağrısının tedavisinde sürekli etki göstermektedir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="447" data-original-width="640" height="446" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdv6J6hWRjJtylq6K1W2UxsqUHJ05v5F1j2a9SFG7VVa55nqQvlBk0WK0qZ4nJp_Ja7Qc0f45CIoJEgHBC2gMahW-NH0tvOZn6AU_auHrDIunC1WS2owH8P8ZLFoZHIZ5NXljdSsjzrw/s640/okaliptus.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Okaliptüs Yağının Faydaları, İyi Geldiği Hastalıklar</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Astım tedavisinde okaliptüs:</b> Göğsünüze 1-3 damla arası damlatarak masaj yapın, aroma ve buharın yatıştırıcı etkileri boğazınızı yatıştırıp kan damarlarını genişletecektir. </div><div>Bu da akciğerlere daha fazla oksijen sağlayacak ve normal solunum elde edilebilecektir.<br />
<br />
<b>Zihinsel tükenme: </b>Okaliptüs uyarıcıdır, bitkinlik ve zihinsel halsizliği giderir ve hastayı canlandırır. Stres ve zihinsel rahatsızlıkların tedavisinde de etkili olabilir.<br />
<br />
<b>Kas ağrısı:</b> Romatizma, lumbago, burkulmuş bağlar ve tendonlar, sert kaslar, ağrılar, fibroz ve hatta sinir ağrısı çeken hastalar için önerilir. Yağ vücudun etkilenen bölgelerinde dairesel hareketle masaj yapılmalıdır. Ağrı kesici özelliği vardır.<br />
<b><br /></b>
<b>Diş bakımı: </b>Okaliptüs yağı, mikrop öldürücü özelliklerinden ötürü çürüklere, diş plağına, diş eti iltihabına ve diğer diş enfeksiyonlarına karşı çok etkilidir.<br />
<br />
<b>Saç Bakımı:</b> Saç derisiyle ilgili problemlerde ve şampuanlarda sıkça kullanılır. Saç biti ilaçlarında ve tedavisinde kullanılır. Saça sürülerek saç taranır ve 10 dakika sonra saç yıkanır.<br />
<b><br /></b>
<b>Bağırsak Sorunları:</b> Sıklıkla bağırsaktaki mikropları yok etmek için kullanılır. Araştırmalar, okaliptüs yağı içmenin vücudun çeşitli yerlerinde, özellikle kolon ve bağırsak gibi hassas bölgelerde ortaya çıkan bakteriyel, mikrobik ve parazit koşulların çoğunu önleyebileceğini gösteriyor.<br />
<br />
<b>Cilt Bakımı:</b> Okaliptüs sıklıkla cilt maskeleri ve ilaçlarında kullanılır. Özellikle akne tedavisinde yüze masaj yapılarak kullanılabilir. (Doktorunuza danışmadan kullanmayınız)<br />
<br />
<i>Okaliptüs </i>yağının Şeker hastalığı tedavisinde ve ateş düşürücü etkisi olduğu bilinmektedir.<br />
<br />
Sinir iltihaplanmasına fayda sağlamasının yanında bağırsak solucanlarına da etki eder.<br />
<br />
<b>Romatizma, kemik ağrısı ve kas ağrıları</b> için okaliptüs lapası kullanılır. Okaliptüs lapası için 10 adet yaş yaprak toplanır. <u>Okaliptüs yaprakları</u>, eldiven takılarak elle ezilir ve lapa haline gelince ağrıyan bölgeye sürülür. Bu şekilde romatizma ağrılarına şifa bulunabilir.<br />
<br />
Yaraların iyileşmesi için kullanılabilen hazırlanan lapası, deride oluşan tahrişleri de iyileştirir.<br />
<br />
Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, soğuk algınlığı, nezle ve grip hastalıklarında okaliptüs banyosu hazırlanarak kullanılması büyük fayda sağlar.<br />
<br />
<b>Sinüzite iyi gelir.</b><br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Okaliptüs nasıl kullanılır?</b></h3>
<br />
<span style="color: red;">Okaliptüs </span>bakterilere karşı büyük etkisi bulunan bir ağaçtır. Buhar banyosu, okaliptüs yağı, çayı ve okaliptüs eriyiği şeklinde kullanılabilir. Fakat kullanımında dikkatli olunmalı, uyarılar göz ardı edilmemelidir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-8020664888188369532020-11-26T11:32:00.000+03:002020-11-26T19:22:04.186+03:00Dulavrat Otunun Faydaları, Sedef,Sivilce,Kan Temizleme, Botoks..<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="640" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWyrF6NRqLPWHEjHWHiDmuYW-gZE4UeBMj1O-sph-AYeE6THZ7WjdUAHb7vDxdXbe_bYS-LuSTi3umGAPMEI1UDXohX-RNz2NzQ89PLyZR3KP2yugN9HAOiXVN8w3gTXq6Rv0pPAOZ-Q/s640/Dulavrat+Otu+faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dulavrat Otunun Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b><br /></b></div><h1 style="text-align: left;"><b>Dulavrat Otunun Faydaları</b></h1><div><b><br /></b></div><div><b>Sedef,Sivilce,Kan Temizleme, Botoks etkisi hepsi bu bitkide..</b><br />
Adı çok bilinen bir bitki olmamasına rağmen <b>Dulavrat Otu</b> eski tarihlerden beri alternatif tıpta kullanılan bir bitkidir.<br />
<br />
Amerika, Avrupa ve Çin tıbbında, kanserin bitkiler ile tedavi edilmesinde sıkça kullanıldığı bilinen dulavrat otunun içerdiği etken maddelerin antioksidan, ateş düşürücü, antimikrobiyal, idrar söktürücü özelliklere sahip olduğu düşünülür. Bu yüzden yüzyıllarca romatizma hastalıklarından, soğuk algınlığına birçok hastalığın tedavisinde halk tarafından yaygın olarak kullanılmıştır.<br />
<br />
<h4>
Dulavrat Otu Sedef hastalığı ve sivilce tedavisine iyi gelir</h4>
<br />
Dulavrat otunda; inülinin dışında, östrojen hormonu içeren lignanlar, sülfür içeren bileşikler ve polifenoller de bulunmaktadır. Dulavrat otu, harici olarak sedef, akne ve diğer cilt hastalıklarında da büyük yarar sağlamaktadır.<br />
<br />
Yüzyıllar önce Çinliler, bu bitkinin kökünü başka bitkilerle karıştırarak; kızamık, bademcik iltihabı ve grip gibi hastalıkların tedavisinde kullanmışlardır.<br />
<br />
<h4>
Dulavrat Otu Kanı temizler</h4>
<br />
Meksika Kızılderilileri bu bitkiyi doğum sırasında kadına verilen toniklere katmıştır. Avrupalı bitki uzmanları ise kanın temizlenmesinde etkili olan dulavrat otunu, 17'nci yüzyılda zührevi hastalıklarda kullanmışlardır.<br />
<br />
<h4>
Dulavrat Otu Mutasyonu önleyici etkisi vardır</h4>
<br />
Dulavrat otunun faydaları ile ilgili yapılan araştırmalar, bu bitkinin kanserin mutasyon yapmasını önlediğini de göz önüne seriyor. Ayrıca bu yararlı bitkinin kökünün, iltihap önleyici ve serbest radikalleri yok edici etkisi de bulunuyor.<br />
<br />
Dulavrat otu ayrıca cilt derisinin elastikiyetini korumasını sağlıyor, <b>botoks </b>etkisi yaparak cildi güzelleştiriyor, selülitleri yok ediyor.<br />
<br />
<h4>
Dulavrat Otu Sindirimi düzenler, tokluk hissi verir</h4>
<br />
Dulavrat otunun içinde bulunan inülin; kolondaki faydalı bifidobakterilerinin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Yapılan araştırmalar; özellikle Batı ülkelerinde inülin gibi nişasta içermeyen polisakkaritlerin tüketiminin son 20 yıl içinde düştüğünü, dolayısıyla kolon kanseri ve kalp-damar hastalıklarında artış olduğunu gösteriyor. Ayrıca inülinin tokluk hissinde ve sindirim sisteminin düzenlenmesi üzerinde de faydalı etkileri vardır.<br />
<br />
<h4>
Dulavrat Otu Yüksek su tutma kapasitesi vardır</h4>
<br />
Bu madde; dışkı miktarını, yüksek su tutma kapasitesi sayesinde yaklaşık yüzde 57 oranında artırmaktadır. Amerika'da yetişkinlerin günlük ortalama inülin tüketimi 1-4 gram olarak hesaplanmıştır. Bu miktar çoğunlukla buğday, soğan, muz, sarımsak ve pırasadan alınmaktadır.<br />
<br />
<h1 style="text-align: left;">
Dulavrat otunun diğer faydaları</h1><ul style="text-align: left;"><li>Romatizma ve nikris ağrılarını giderir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Mide iltihabına faydalıdır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>İdrar söktürür.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Deri hastalıklarına karşı faydalıdır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Terleticidir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Saç çıkmasını hızlandırır ve kepeği azaltır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Hafif müshil etkisi vardır</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bedeni güçlendirici bir toniktir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Gut hastalığına karşı olumlu etkisi görülür.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Sindirim ve safra salgılarını artırarak sindirimi kolaylaştırır, iştahı açar.</li></ul>
<br />
Kullanım Şekli<br />
<br />
1 tatlı kaşığı kurumuş kökü 1 bardak suya katılır. Su kaynayıncaya kadar beklenir, daha sonra ateş kısılır, ısıtma 10-15 dakika daha sürdürülerek hazırlanan çaydan günde üç kez birer bardak içilir.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Dulavrat otu yaprağının faydaları</b></h2>
<br /><ul style="text-align: left;"><li>Yağlı ve akneli ciltlere iyi gelir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Saçlardaki kepeği keser.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Derideki yara ve ülserlerin iyileşmesini hızlandırır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Egzama ve sedef hastalıklarına karşı iyileştirici etkiler yapar.</li></ul>
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Dulavrat Otu Kullanım Şekli</b></h2>
<br />
Dulavrat otunun yaprakları ile yara lapası hazırlanır. Şikayet edilen yerlere lapa dıştan uygulanır. Ancak sedef hastalığı ve egzamada tedaviye iyileşme belirtileri görülene değin, uzun süre devam edilmelidir.<br />
<br />
Dulavrat otu ayrıca cilt problemlerinin tedavisinde de etkilidir. Yağlı ve sivilceli ciltlere iyi gelir. Saçlardaki kepeği giderir. ciltteki yara ve ülserlerin iyileşmesini hızlandırır. Egzama ve sedef hastalıklarına karşı iyileştirici etkiler yapar.<br />
<br />
Bu tür cilt problemlerine karşı olumlu etkilerini sağlamak için bitkinin yaprakları ile yara lapası hazırlanır. Problemli yerlere lapa dıştan uygulanır. Ancak sedef hastalığı ve egzamada tedaviye iyileşme belirtileri görülene kadar, uzun müddet devam edilmelidir.<br />
<br />
<b>Dulavrat Otu Yağı ve faydaları</b><br />
<br />
İki avuç dolusu dulavrat otu kökü, ince ince kıyıldıktan sonra bir kavanoza konulur. Üstüne sızma zeytinyağı dökülerek kavanozun ağzı sıkıca kapatılır, Bu şekilde güneşte 6 hafta bekletilir.<br />
Bu süre sonunda karışım, kaynar suda pişirildikten sonra tülbentten geçirilip sıkılarak dulavrat otu yağı elde edilir.<br />
<br />
Dulavrat Otu Yağı saç diplerine masaj yapılarak sürülürse saçlar gürleşir. Yağ yanıklarında kullanılması halinde yanıklara bir pamuk ile dikkatli şekilde ve yarayı zedelemeden sürmek gerekmektedir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48260537915568833302020-11-22T00:35:00.002+03:002021-01-31T16:05:28.927+03:00Koronavirüs'den Korunmak İçin Adaçayı ve Ebegümeci Çayı!<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZKlaftKRd031s2wgVByo-G20wLfTZ4q4FAT_HCrT4T0wFCGFpw5cvV_s6Raih3k0geKQ5lzG7cyjjahN71JH-MGk2KcS9p9uViTtpRQWJQSFOxMIyuaeTCwY7364JuMlZWURJeSlA3w/s16000/KORONA+B%25C4%25B0TK%25C4%25B0SEL+%25282%2529.png" /><br /><h2 style="text-align: left;">Koronavirüs'den Korunmak İçin Adaçayı ve Ebegümeci Çayı!</h2><p>Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, Covid-19 salgınına karşı gargara önerisinde bulundu.</p><p>Prof. Dr. Saraçoğlu, adaçayının boğaz enfeksiyonlarına karşı etkisi üzerine bilimsel yayınların bulunduğunu; ancak <b>Covid-19</b>’a ve diğer grip türlerine karşı adaçayı ile ebegümecinin birlikte kullanılması formülünün kendisine ait olduğunu kaydetti. </p><p>Prof. Dr. Saraçoğlu, söz konusu karışımın burna da damlatılabileceğini söyleyerek, "Bir damlalıkla 3-4 damla çekeceksiniz, onunla kafanızı geri atarak iki burun deliğinize damlatacaksınız. </p><p>Hemen oradaki sizi hapşırtacak olan karıncalanma ortadan kalkıyor. Müthiş etkili; sadece koronavirüse karşı mı? Mevsimsel gribe karşı, boğaz enfeksiyonlarına sebep olacak, alerjiye bağlı oluşabilecek burun akıntısı, hepsi için geçerli bu söylediğim. </p><p>Yani sadece Covid-19’a özgü değil, mevsimsel gribe karşı da etkili. Boğaz mukozası ve burun mukozası üzerindeki o bakterilerin, virüslerin, yani mikroorganizmaların yok edilmesinde birebir. </p><p>Zaten bu konuda yayınlanmış bir sürü makale var; ama yayınlanmamış olan bir şey var; adaçayının içerisinde, bu virüse karşı onu fonksiyonel kılacak olan etken madde ebegümecinin içinde. Onun desteğine ihtiyacı var" diye konuştu.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">ADAÇAYI VE EBEGÜMECİ NASIL HAZIRLANMALI?</h3><p>Adaçayı ile ebegümeci 1'e 3 oranında kullanılacak. Yani yaklaşık olarak 5-6 gram adaçayına 2-3 gram veya 3'te 1'i kadar 2 gram ebegümeci alacaksınız</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">EBEGÜMECİ ÖYLE BİR BİTKİDİR Kİ...</h3><p>Şunu belirtmekte fayda görüyorum. Bakın bu ebegümecini bizim insanlarımız bilmiyor. Ya acaba bu zehirli midir toksik etkili midir? Ebegümeci öyle bir bitkidir ki bütün Akdeniz sahili bunu çok iyi bilir. Ebegümeci dediğiniz zaman bunu yaprakları çiçekleri sapları salatanın içine doğranır. Kısırın yanında bulunmaz bir nimettir. Hatta yaprakları haşlanır ve bunlar kısırın üstüne kapata kapata yersiniz. Dolma yaparsınız yani ebegümeci böyle bir bitki.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">ACABA ZARAR VERİR Mİ?</h3><p>Yeni duyulduğu için insanlar ya acaba bana zarar verir mi diye düşünüyor. Kesinlikle onun bir özelliği daha var hareketli bağırsak sendromunda etkilidir. Yani bağırsakları hareketler olanlar için bunu söylüyorum.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">RESMEN KAYITLI BİTKİLERDİR</h3><p>Bunun dışında ebegümecinde bilinmesi gereken bir nokta daha var bu "Avrupa İlaç Ajansı" (EMA - European Medicine Agency) var burada hem adaçayı hem de ebegümeci kayıtlı yani antibakteriyel ve antiviral olduğu zaten biliniyor. Bunlar Avrupa Birliği'nde ilaç ajansında resmen kayıtlı bitkilerdir. Yani insanların rahatlıkla kullanabileceği.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">TAMAMEN UYDURMA</h3><p>Bazen adaçayına da laf söyleyenler çıkıyor "efendim karaciğere toksin etkisi" diye tamamen uydurma tam aksine adaçayı karaciğerin toksinitesine karşın güçlü bir yardımcıdır.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">BURNUNUZA NE YAPACAKSINIZ?</h3><p>Bu damlalıkla 4-5 damla ondan alıp sağ ve sol burun deliklerine damlatacaksınız. Başınızı geri itin o genzinizden akar gider. Tertemiz yapar.</p><p><br /></p><p>Konu ile ilgili <a href="https://www.nedirkibu.com/2020/02/koronavirus-nedir-koronavirusbelirtileri.html" target="_blank">Koronavirüs Nedir? Koronavirüs Belirtileri Nelerdir?</a> yazımızı okuyabilirsiniz.</p><p><br /></p><div><br /></div><p><br /></p><p>.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-56866858010295135862020-11-21T11:47:00.000+03:002020-11-21T23:42:59.311+03:00Romatizma ve Akciğerler İçin Çay Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="374" data-original-width="710" height="345" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvmqXC9NLKk03_W4uGjkffROxVBwOPUVVn6AtEpXYRYao5TcS8CWM2xvodVNjDpnrd5Z33fkuakwYzq89jRmT8_o466kNaoTCBZPEhtTMq8VGfPbR43IqnaTtgDnvYkk6xm-8UrHC4wA/w666-h345/bu-dogal-cay-akcigerlerinizi-iyilestirir-romatizmaya-iyi-gelir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="666" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Romatizma ve Akciğerler İçin Çay Tarifi</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><h2 style="text-align: left;"><b>Romatizma ve Akciğerler İçin Çay Tarifi</b></h2><div><b><br /></b></div>
Kekik, antik çağlardan beri kullanılmakta olan, çok güçlü sağlığa yararları olan önemli bir tıbbi bitkidir. İnsan sağlığı için Kekik oldukça faydalıdır.<br />
<br />
<b>Kekik akciğer </b>sağlığı için çok gerekli şifalı bitkilerin başında gelir. Öksürüğü geçirmek ve solunum yolu hastalıklarını iyileştirmek için kullanılır.<br />
<br />
<b>Kekik </b>ayrıca doğal bir balgam söktürücü ve antiseptiktir ve bu özelliği de hem çay hem de buhar olarak solumak için kekiği ideal kılar.<br />
<br />
<b>Isırganotu </b>ise yine yüzyıllar boyunca çok çeşitli tıbbi amaçlarla kullanılmış mucizevi bir bitkidir ve ana özelliklerinden biri de kan dolaşımı ile akciğerleri temizleyip arındırmasıdır.<br />
<br />
Şimdi bu iki süper malzeme ile size akciğerlerinizi arındıracağımız çay tarifini paylaşıyoruz. Kullanmadan önce doktorunuza danışmanızı tavsiye ederiz. Alerjisi olanlar tüketmemelidir.<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">KEKİK VE ISIRGAN OTU KARIŞIMLI ÇAY İÇİN MALZEMELER</h3>
<ul>
<li>1 yemek kaşığı kekik (30 g),</li></ul><ul>
<li>1 yemek kaşığı kurutulmuş ısırganotu (30 g),</li></ul><ul>
<li>1 bardak su, Tatlandırmak için 1 yemek kaşığı bal</li>
</ul>
<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">KEKİK VE ISIRGAN OTU KARIŞIMLI ÇAYIN YAPILIŞI</h3>
<br />
<ul>
<li>İlk yapmanız gereken suyu kaynatın.</li></ul><ul>
<li>Su kaynadığında ocağı kapatarak, içine kekik ve ısırgan otunu ekleyin ve 15-20 dakika boyunca demleyin.</li></ul><ul>
<li>Ardından, çay soğurken bir 10 dakika kadar daha bekletebilirsiniz. Ardından 1 yemek kaşığı bal ekleyin ve yavaşça için, içerken çayın buharını da solumayı ihmal etmeyin.</li></ul><ul>
<li>Bu çay ayrıca oldukça sakinleştiricidir. Bu çaydan Günde iki bardak içebilirsiniz. Fazla içmek zararlı olabilir.</li>
</ul>
<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">KEKİK VE ISIRGAN OTU KARIŞIMLI ÇAYIN FAYDALARI</h3><ul style="text-align: left;"><li>
Öksürüğü azaltır, Astım, Bronşit, Romatizma, Enfeksiyonlara çok iyi gelir.</li></ul><div><div><br /></div><div>Konu ile ilgili diğer bir yazımız; <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/07/Dut-pekmezi-faydalari.html" target="_blank">Karaciğer ve Akciğerde Meydana Gelen Hasarı Onaran bitkisel ürün</a> isimli yazımızı da okumanızı öneriyoruz. </div><div><br /></div><div>Veya</div><div><br /></div><div>Akciğer Enfeksiyonu ile ilgili bilgi almak isterseniz de <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/11/akciger-enfeksiyonu-nedir-akciger.html" target="_blank">Akciğer Enfeksiyonu Nedir, Akciğer Enfeksiyonu Belirtileri</a> isimli yazımızı okuyabilirsiniz.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48696873491707288252020-10-31T23:28:00.003+03:002020-10-31T23:28:17.646+03:00Kalp Masajı Nasıl Yapılır? Erişkinlerde ve Çocuklarda Kalp Masajı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaY8qJkMc8-ZPk7MGwQMMHjLzz8qMUgCFtNNe6JDAhbm1lQIDbwoful4HdyydbfQgjjM8B0fp5zDXnW_vQuMA9SFOk_5KrhqoFT9a2s-fQyuSAugBrDtGBd8d5RdvkERk-ocvYkwdf2A/s16000/kalp+masaj%25C4%25B1+nas%25C4%25B1l+yapilir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalp Masajı Nasıl Yapılır? Erişkinlerde ve Çocuklarda Kalp Masajı</td></tr></tbody></table><p><br />Okuyacağınız bu yazı belki de birisinin hayatını kurtaracak. Canlılarda Kalp hayati bir organdır ve ilk yardım denildiğinde en başta kalp masajı gelir. Doğru yapılan bir <b>Kalp masajı</b> durmuş bir kalbi tekrar çalıştırabilir. </p><p>Erişkinler için ve Çocuklar için farklı yöntemler kullanılır, Erişkinlerde 2 el kullanılarak yapılan kalp masajı Bebeklerde parmaklar kullanılarak yapılmaktadır.</p><p>Peki bu ilk yardımın temel noktalarından biri olan kalp masajı ne kadar biliniyor? Sürekli olarak insanlar tarafından araştırılan ve öğrenilmeye çalışılan kalp masajının tekniklerini yazımızda bulabilirsiniz.</p><p><br /></p><p style="text-align: center;"><img border="0" height="454" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhASVFsei-czXy3LzpR-URRAjkGKiP0NpNWkaNc8yyGesYTfXYvORO5x1qWSuHIre3w1YoA8MHXuz7lIvnHroT2i0lLGbRYxo9z2MYmSB6d1tR1kGWIBjJ7Emmhjg-LfnAeqc-ceCICWA/w640-h454/kalpmasaji.jpg" width="640" /></p><p><br /></p><p>Çeşitli nedenler yüzünden kalp anlık kan dolaşımını sağlayamaz. Böyle durumlarda kalbe baskı yaparak tekrardan kan dolaşımının başlamasına katkı sağlayabilirsiniz. İşte bu yöntem “kalp masajı” olarak adlandırılıyor.</p><p>Unutmayın! Kalp masajını yalnızca ilk yardım sertifikasına sahip kişiler yapabilir. </p><br /><img border="0" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguoKiW0lfpQDFx6wcO7zThy4rHc3B1_ajwqrGk80nutqwPakMYxbEhUMroB4s1Z2OffKedvoFab33DXgJXoxLN2mKeh9mwDZMjkUCXd9Q04p_7cZIm4Dijnx07DMe7Mh4EnJMyQXPkRg/w640-h424/kalp-masaji.jpg" width="640" /><br /><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Kalp masajı nasıl yapılır?</h2><p>Yapılması gereken ilk şey; müdahale edilecek kişinin nabzının kontrol edilip kalbinin atmadığından emin olunmasıdır. Eğer nabız alınamıyorsa kişi sert bir zemin üzerine sırtüstü olacak şekilde yatırılmalı ve kişinin sağ tarafına diz çökülmelidir.</p><p><br /></p><p>Halk arasında iman tahtası olarak bilinen “sternum kemiği”‘nin alt kısmından 2-3 parmak yukarısı belirlenmelidir. Eğer bunu yapamıyorsanız sternum kemiğinin orta noktasını belirleyin ve alt kısmın orta-alt bölgesini kullanın.</p><p><br /></p><p>Bir elinizin ayasını belirlediğiniz bu kısma yerleştirin ve diğer elinizi de üzerine koyun. Uygulayacağınız gücün yalnızca bir noktadan verildiğinden emin olmak için göğüs ile yalnızca elinizin iç kısmı yani ayası temas etmelidir. Parmaklarınız değil! Dirsekleri bükmediğinizden emin olmalısınız. Çünkü dik bir şekilde baskı uygulamak çok önemli. Uygulanan her baskı sonucunda göğüs kafesi 4 cm kadar aşağı inebilir. Bu işlemi dakikada 100 defaya yakın yapmalısınız.</p><p><br /></p><p>Gevşettiğiniz ve sıkıştırdığınız süreler eşit olmalıdır. İşlem sırasında elinizin kemik üzerindeki yerinin değişmediğinden emin olun! </p><p><br /></p><p>3 dakikada bir kalbin tekrar çalışıp çalışmadığını kontrol etmeyi unutmayın! Kalbin çalışmaya başladığı an kalp masajı sonlandırılmalıdır.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Çocuklarda kalp masajı nasıl yapılır?</h2><p>Yaş aralığı 2-8 olan çocuklarda tek el kullanarak göğüs kemiğini ortalama 2-3 cm, 2 yaşını doldurmamış çocuklarda iki parmak kullanarak 1-2 cm çökecek şekilde uygulanmalıdır. Dakikada 100 defa yapılmalıdır.</p><p><img border="0" height="385" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiA9Ab0LOBUXe_Ogr6icvfNw2601bcGA67wHgP7ki8bbDH0FK29MlBs2VcSjzQeaG9kDGG_b0JoUqrYXBCTs1qiQ9w0N9wI_o01tpbPWooCRNCKhP2u8EfgTAVILUKcPSmooMaTjSd9MA/w640-h385/cocuklarda_kalp_masaji_nasil_yapilir_h1626.jpg" width="640" /></p><p><br /></p><p>Bebeklerde ise kalp masajı baş parmaklarla her iki memenin ortasının alt tarafına yapılır.</p><p><br /></p><p style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvEcOb8o3usaeVvYV7MDiwe0s0H2Fyf4ESqEXs6C4t9JTyDzNv1LU5wbCOXDU_2qYWRjjSUSAevoeKG-r3oybA780t17VpgCQKwlMktYYj21CdY2_DYX-CC_mMT3fzt2FjSAxWDYLeQw/s16000/z9.png" /></p><p><br /></p><p>Solunum yolu ile aldığı havanın oksijenini kan yolu ile beyninize ulaşır. Beyniniz en fazla 5 dakika oksijensiz kalabilir. Bu süre aşılırsa beyin hasarı ya da beyin ölümü gerçekleşir. Bu yüzdendir ki; suni solunum ya da kalp masajına vakit kaybetmeden başlanılmalıdır.</p><p><br /></p><p>Eğer yaralı olan kişi hem suni solunum hem de kalp masajı gerektiren bir durumdaysa; ilk yardım eğitimi almış kişinin ilk 2 dakika suni solunum, sonrasında 30 defa kalp masajı yapması ve bu döngüyü devam ettirmesi gerekir.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Yetişkinler için dış kalp masajı ve suni solunumun birlikte uygulanması</h2><div style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4R8iZDJw7L7fX5Jmzo3XUzSQzcHk4-WF-EY2njHRd30xp2Gih1u9Dpwbuf9SzB0fmKqGlycZVQOhcw5-r3bsAsejOanVDkUCNQfo1yPN-D60lAt-QDGtPsNtBKt_Aow3_P1uAcOWtbg/s16000/kalp-masaji-e1488987536191.gif" /></div><p>Hem kendi durumunuzdan hem de yaralının durumundan emin olmalısınız.</p><p>Daha sonra yaralıya “iyi misiniz?” diye sormalı ve bilincini kontrol etmelisiniz. Eğer yaralının bilinci yerinde değil ise; </p><p>Çevreden yardım istenir ve 112 aratılır</p><p>Hasta sert bir zemine sırtüstü şeklinde uzatılır.</p><p>Hastanın yanına diz çökülür.</p><p>Hastanın boynunu ve göğsünün çevresini saran giysiler açılır.</p><p>Hava yolunun açılması için önce bir el hastanın alnına, diğer elin iki parmağı çene kemiğinin üzerine yerleştirilir.</p><p>Çene kemiğinin uzun kenarı yere dik şekilde alından bastırılır ve çeneden kaldırılıp baş geriye itilir. Hastanın başının geride çenesinin yukarıda olduğu pozisyon verilir.</p><p>Hastanın ağzının içerisinde herhangi bir madde olup olmadığı kontrol edilir.</p><p>Hastanın solunumu dinlenir ve bak-dinle-hisset metoduyla saniyelik sürelerle kontrol edilir.</p><p>Göğüs kafesinin hareketi takip edilmelidir.</p><p>Eğilmeli ve hastanın ağzına yaklaşılıp solunumu dinlenir ve el göğüs üzerine konur hissetmeye çalışılır.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Eğer hastanın solunumu yok ise;</h3><p>Kişi yalnızsa ve çevrede kimse yoksa, kişi her şeyden önce 112’yi aramalıdır.</p><p>Kalp basısı için gerekli kontroller yapılmalı ve daha önce anlatılan prosedür aynen izlenmelidir.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-87975583156790252232020-10-31T18:49:00.000+03:002020-10-31T22:30:16.297+03:00Kolajen Nedir, Ne İşe Yarar?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="512" data-original-width="1024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMXpH5pP-ITCCRU2ESHrklgAYE7_XmcxkZO7Py3jyAiFI_OkAiCk_cKag3ou4tXiiRTf08GC37U9HWRYlCGTHtayKYjtSsDFfXm4hJvdnXWtnpd136ofVig74HtlP2-VEZjrqXPH6QMQ/s640/kolajen+nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kolajen Nedir, Ne İşe Yarar?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b><br /></b><div><b>Kolajen </b>insan vücudunda en çok bulunan protein türüdür. Kemiklerde, kaslarda, deride ve tendonlarda kolajen mevcuttur. <b>Kolajen </b>vücudumuzu bir arada tutan maddedir. <b>Kolajen </b>bir iskele görevi görür ve dayanıklılık sağlar.<br />
<br />
Endojen (iç kaynaklı) kolajen doğal olan kolajendir ve vücudumuz tarafından üretilir. Dışarıdan alınan kolajen ise yapaydır. Yapay kolajeni dış kaynaklı bir besinden, örneğin takviye gıdalardan alırız.<br />
<br />
Endojen kolajenin önemli bazı fonksiyonları vardır. Bozulması veya azalması durumunda kimi bazı sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Dış kaynaklı kolajen ise tıbbi ve kozmetik amaçlarla, örneğin vücut dokularının tamirinde kullanılmaktadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Kolajenlerin Özellikleri Nelerdir?</h3>
<ul>
<li>Kolajen tüm vücutta bulunur ancak özellikle deri, kemik ve bağ dokuda mevcuttur.</li>
<li>Bazı kolajen iplikçikleri, aynı kalınlıktaki çelikten bile daha güçlüdür.</li>
<li>Vücutta kolajen üretimi yaşlandıkça azalır. Yine sigara içmek ya da UV ışınlara maruz kalmak gibi bazı faktörler de kolajen üretiminin azalmasına sebep olabilir.</li>
<li>Kolajen bazı sargılarda hasarlı yaralı bölgelerde yeni deri hücrelerin oluşması amacıyla kullanılabilir.</li>
<li>Kolajen seviyelerini arttırdıklarını iddia eden kozmetik losyonların böylesi bir işleve sahip olması olası değildir. Zira kolajen moleküllerin deri üzerinden emilimi, moleküllerin büyüklükleri sebebiyle mümkün değildir.</li>
</ul>
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Kolajen Nedir?</h2>
Kolajen sert, suda çözünmeyen ve ipliksi bir proteindir. İnsan vücudundaki proteinin üçte birini oluşturur. Pek çok kolajende uzun ve ince iplikçikler oluşturmak amacıyla moleküller çok sayıda ve sıkışıktır. Bu proteinler destekleyici yapılardır ve birbirlerine dayanak olurlar. Deriye sertlik ve elastikiyet kazandırırlar.<br />
<br />
En az on altı çeşit kolajen vardır ancak bunların yüzde 80 ila 90’ı tip 1, tip 2 veya tip 3 kolajenlerdir. Farklı tip kolajenlerin farklı yapıları ve işlevleri vardır.<br />
<br />
İnsan vücudundaki kolajenler güçlü ve esnektir. Özellikle tip 1 kolajen iplikleri esnemeye müsaittir. Aynı büyüklükteki çelikten daha güçlülerdir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Kolajenlerin Görevleri Nelerdir?</h3>
<br />
<ul>
<li>Farklı tür hücrelerden kolajen salgılanabilir ancak genellikle bağ doku hücreleri kolajen salgılanmasında görev alır. Kolajen, hücreler arasında bulunan maddede yer alır. Bu, vücut dokularının fiziksel özelliklerini belirleyen girift bir makro moleküller ağdır. Çok sayıda atom içeren moleküle makro molekül denir.</li>
<li>Alt deride veya derinin orta katmanında kolajen, fibroblast denilen ipliksi bir hücre ağının oluşmasına yardımcı olur. Fibroblast üzerinde yeni hücreler büyüyebilir. Fibroblast aynı zamanda ölü deri hücrelerinin değiştirilmesinde ve yerine yeni hücrelerin gelmesinde rol oynar.</li>
<li>Bazı kolajenler, böbrek gibi vücuttaki hassas organların korunması için bir mahfaza görevi görür.</li>
<li>Yaşlılıkla beraber vücut daha az kolajen üretir. Derinin yapısal bütünlüğü bozulur. Kırışıklıklar oluşur, eklemlerdeki kıkırdaklar zayıflar.</li>
<li>Kadınlarda menopoz sonrasında kolajen salınımı oldukça azalır.</li>
<li>60 yaşından itibaren kolajende belirgin azalmalar normaldir.</li>
<li>Kolajenin Medikal ve Kozmetik Kullanımları</li>
<li>Kalojen vücut tarafından parçalara ayrılabilir, dönüştürülebilir ve yeniden emilebilir. Katı olarak sıkıştırılmış bir halde kullanılabileceği gibi jel halinde de kullanılabilir. Kalojenin çok fonksiyonlu bir madde olması ve vücut tarafından doğal olarak salgılanabilmesi, onu klinik olarak çok amaçlı kılar. Bu nedenle tıbbi açıdan çok çeşitli sebeplerle kullanılabilir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<h4 style="text-align: left;">
Deride Dolgu Malzemesi Olarak</h4>
<br />
Kolajen enjeksiyonları deri çevresini güçlendirir ve derideki çukurları doldurur. Kolajen içerikli dolgular kozmetik endüstrisinde yüzdeki çizgi ve kırışıklıkları gidermede kullanılır. Yine yara izlerinin giderilmesinde de kolajen kullanılabilir.<br />
<br />
Yapay kolajen dolguları diğer insanlardan ve ineklerden elde edilir. Herhangi bir alerjik reaksiyondan kaçınmak için ineklerden elde edilen kolajen kullanılmadan evvel kişi, deri testine tabi tutulmalıdır.<br />
<br />
Kolajen görece daha yüzeysel boşlukları doldurur. Daha derin boşluklar için yağ, silikon veya implant kullanılabilir.<br />
<br />
<h4>
Yara Yerine Sürülmek Üzere</h4>
<br />
Kolajen yaralı bölgelerde yeni hücre üretimini tetikleyerek yara yerlerinin iyileşmesine katkı sağlayabilir. Kolajen yeni dokuların büyümesi için bir platform görevi görür.<br />
<br />
Kolajen merhemleri aşağıdaki yaraların iyileşmesine yardımcı olabilir:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Diğer tedavilere cevap vermeyen kronik yaralanmalar</li>
<li>Ürin ya da ter gibi vücut sıvılarının çıktığı yaralar</li>
<li>Yara üzerinde taneciklerin meydana geldiği (granüle) yaralar.</li>
<li>Nekrotik veya çürüyen yaralar</li>
<li>Deri yaraları</li>
<li>İkinci derece yanıklar</li>
<li>Deri nakli gerçekleştirilmiş bölgeler</li>
<li>Kolajen merhemleri üçüncü derece yanıkların tedavisinde, kurumuş yara kabuklarında veya inekten elde edilen kolajene duyarlı olan hastalarda kullanılmaz.</li>
</ul>
<br />
<br />
<h4>
Kontrollü Deri Yenilemesi</h4>
Kolajen içerikli zarlar diş çevresini saran dokularda ve implant tedavisinde belli bazı hücrelerin büyümesini teşvik etmek için kullanılmaktadır.<br />
<br />
Çene cerrahisinde kolajen bariyerler diş eti etrafında hızlı büyüyen hücrelerin dişteki hasara ulaşmasını engeller. Bu diş hücrelerinin kendilerini yenilemeleri için onlara bir alan sağlar.<br />
<br />
Bu tedavilerde kullanılan kolajen zarlar vücut tarafından parçalanıp tekrar emilebildiği için ilk operasyon sonrasında çıkarılmalarına gerek yoktur.<br />
<br />
<h4>
Vasküler Protez</h4>
<br />
Doku nakillerinde çevresel sinirlerin yenilenmesinde, vasküler protezlerde ve atardamarların yeniden oluşturulmasında kolajen kullanılmaktadır.<br />
<br />
<br />
<br />
Kolajen protezler insan vücuduyla uyum içinde olsa da bazı durumlarda kanın pıhtılaşmasına neden olabildiği belirtilmiştir.<br />
<br />
<h4>
Kemik ve Eklem İltihabının Tedavisinde</h4>
<br />
Kolajen bazlı takviye gıdalar kemik ve eklem iltihabının tedavisine yardımcı olabilir. 2006 yılında yayınlanan bir çalışma, kolajen içerikli takviye gıdaların kemik ve eklem iltihabı hastalarında ağrıların azalmasına ve eklemlerin işlevlerinin artmasına yardımcı olduğu gözlemlenmiştir.<br />
<br />
Takviye gıdalar emildiğinde, kolajen eklemlerde birikir ve hücreler arası sıvının tekrar oluşmasında rol oynar.<br />
<br />
Ancak ne yazık ki bu bulgular diğer çalışmalarda gözlemlenmemiştir.<br />
<br />
<h4>
Deriyi Canlandırmada</h4>
<br />
Kolajen içeriğine sahip pek çok ürün, toz ve krem, vücuttaki kolajen seviyelerini yükselterek deriye canlılık kazandırdığı iddiasındadır.<br />
<br />
Ancak kolajen moleküllerinin cilt üzerinden emilemeyecek kadar büyük olması nedeniyle bu olası görünmemektedir. Muhtemelen olumlu sonuçlar, kolajen bazlı ürünlerin nemlendirici etkisinden kaynaklanmaktadır. Yoksa bu ürünler doğrudan kolajen seviyelerini yükseltmezler.<br />
<br />
Bu tedavi edici maddeler ilaç sayılmadığından verimlilikleri ile ilgili iddiaların da doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanmaya ihtiyaç duyulmamıştır. Bu nedenle bu ürünleri kullanırken dikkatli olunması önerilir.<br />
<br />
<h3>
Kolajen Kaybının Önlenmesi</h3>
Hamilelik, obezite vb. durumlar sonucunda deride görülen çizgilerin tedavisi lazer ile yapılabilir. Lazer aynı zamanda kolajen, elastin ve melanin salgılarını üretimini tetikler.<br />
<br />
Sağlıklı bir beslenme vücudun kolajen üretmesine yardımcı olacaktır.<br />
<br />
Kolajen üretimini destekleyecek gıdalar aşağıdaki gibi sıralanabilir:<br />
<br /><ul style="text-align: left;"><li>
Proline: Yumurtanın beyazı, et, peynir, soya ve lahanada bulunur.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Anthocyanidins (bitkilerde bulunan pigmentler): böğürtlen, yabanmersini, kiraz ve ahudududa</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
C Vitamini: Portakal, çilek, biber ve brokolide</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Bakır: Kabuklu deniz ürünleri, kuruyemişler, kırmızı et ve bazı içme sularında</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
A Vitamini: Hayvansal gıdalarda ya da bitkisel gıdalarda beta karoten olarak</li></ul>
<h4><br /></h4><h3 style="text-align: left;">
Kolajen Neden Azalır?</h3>
Bazı faktörler vücutta kolajen seviyesinin azalmasına sebep olabilir. Bu durumlardan kaçınmak özellikle cilt sağlığını olumlu yönde etkileyecektir.<br />
<br />
Yüksek şeker tüketimi: Yüksek şeker içeren diyetlerde kan şekerinin yeni moleküller oluşturmak üzere proteinlere bağlanması sonucunda AGEs (Advanced glycationendproducts) oluşur. AGEs, etrafındaki proteinlere zarar vererek kolajeni kuru, zayıf ve kırılgan yapabilir.<br />
<br />
Sigara İçmek: Sigarada bulunan pek çok kimyasal madde derideki kolajeni ve elastini olumsuz yönde etkilemektedir. Aynı zamanda nikotin deriye giden damarları daraltır. Bu da deri hücrelerine giden oksijen ve besinin azalması anlamına gelmektedir.<br />
<br />
Güneş Işığı: Güneşten gelen ultra viyole ışınlar kolajenin daha hızlı kırılmasına sebep olurlar. Kolajen ipliklerine zarar verirler ve olağan dışı elastin üretilmesine neden olurlar.<br />
<br />
Otoimmün Hastalıklar: Bazı otoimmün rahatsızlıklar vücutta kolajenleri hedef alan antikorlar üretilmesine sebep olabilir.<br />
<br />
Genetik değişimler: Mutasyonlar sonucu kolajenin yapısında veya miktarında olumsuz değişmeler görülebilir.<br />
<br />
Yaşlanma: Yıllar içerisinde vücutta kolajen üretimi doğal olarak azalır. Bunu durdurmanın bir yolu yoktur.<br />
<br />
Tütün ürünlerinden ve aşırı güneş ışığından uzak durmak, sağlıklı beslenme ve düzenli yapılan egzersizlerle beraber kolajen seviyelerini koruyacak, yaşlanma etkilerini azaltacak, deri, kas, kemik ve eklemlerin ömrünü uzatacaktır.</div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-2505929230961799142020-10-31T07:30:00.000+03:002020-10-31T22:40:37.780+03:00Aloe Veranın Faydaları, Aloe Vera Ne İşe Yarar, Aloe Vera Bitkisi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBRYO21hoL8HKMqQzs7mWFX1J1i_H8iYTwMSrT_0YGmlwBVfk5bfSUjwxtT5QtfbpZflglGRMs25wD3sPAHSS0eRekGaxWCwptknv4OTOzZkkskFMjsFkK_QtMzkOEE84qZ7AUwI53KQ/s640/Ata%25C5%259Fe+Nedir+%25282%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Aloe Veranın Faydaları, Aloe Vera Ne İşe Yarar, Aloe Vera Bitkisi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Adı özellikle kozmetik ve güzellik sanayinde oldukça sık bir şekilde duyulmakta olan <b>Aloe Vera</b>, bir Afrika bitkisidir. Bu bitki, tıbbi sarısabır adı ile de anılmakta olup daha çok “<b>Aloe Vera</b>” adı kullanılır. Yetişme alanı Afrika olan bu bitki, Zambakgiller ailesine mensuptur ve tek bir türden oluşmamaktadır.<br />
<br />
Yaklaşık olarak Aloe Vera bitkisinin 400 farklı çeşidi bulunmaktadır. Görünümü itibariyle incelendiği takdirde, bu bitkinin yaprakları uzundur ve bu yapraklar etlidir. Aynı zamanda yapraklar uçlara doğru keskinleşmektedir. <div><br /></div><div>Yine bu yaprakların yan taraflarında ufak dikenler yer almaktadır. Bu bitki türü, dipten başa doğru açılan açılmakta olan çiçek görüntüsüne benzemektedir. Aynı zamanda bu bitkinin boyu 30 ile 60 cm arasında değişiklik gösterebilmektedir. Bu bitkinin bazı türleri, çiçek de açabilmektedir.<br />
<br />
<br />
Aloe Vera bitkisinin kozmetik ve de sağlık alanında sıklıkla kullanılmasının nedeni, bu bitkinin oldukça faydalı etkilere sahip olmasıdır. Faydaları kanıtlandığından dolayı, tıbbi amaçlarla bu bitkiden faydalanılmaktadır. Bitkinin sağlık alanında en çok kullanılan türü ise, “Aloe Barbadensis Miller” adı verilen türdür. Bitkiyi sağlık bakımından önemli yapan nokta, bitkinin yapraklarıdır. </div><div><br /></div><div>Bitkinin yaprakları kırıldığında, yaprağın içerisinden jel kıvamında bir sıvı çıkmaktadır. Bu sıvının içerisinde ise, insan sağlığı açısından önemli birçok madde bulunur. Bu maddeler ise, 18 çeşit aminoasit, 12 çeşit vitamin ve de 20 çeşit mineraldir. İçerisinde bulunduğu maddelerle kendini ayrıcalıklı bir konuma sokan Aloe Vera bitkisinin yaprağından, polisakkarid, alprogen, asemannan ve de mannoz-6-fosfat gibi oldukça önemli maddeler çıkmaktadır. Bu maddeler ve bu maddelerin dışından daha birçok madde, bilimsel araştırmalara konu olarak tıbbi anlamda gelişmeler sağlanmaktadır.</div><div><br />
<br />
<a href="https://www.nedirkibu.com/2017/10/dudak-catlamas-neden-olur-dudak.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Dudak Çatlaması Neden Olur? Dudak Çatlamasına Bitkisel Öneriler"><span style="color: red;">>> DUDAK ÇATLAMASI NEDEN OLUR? DUDAK ÇATLAMASINA BITKISEL ÖNERILER</span></a><br />
<br />
Yapılan araştırmalar ve gözlemlerle <b>Aleo Vera bitkisi</b>nin fayda sağladığı durumlar ise aşağıdaki gibidir;<br />
<br />
<ul>
<li>*Yapılan araştırmalar sonucunda, hepatit hastalığı sonucunda karaciğerde tahrip edilen hücrelerin Aloe Vera bitkisinden elde edilen maddeler tarafından tamir edildiği ortaya çıkarılmıştır.</li></ul><ul>
<li>*Kendini oldukça farklı bölgede ve türde gösterebilen mantar hastalıkları, Aloe Vera tarafından hastalığa neden olan hücrelerin öldürülür ve hastalığın yayılması önlenmiş olur.</li></ul><ul>
<li>*Özellikle yaşlı hastalar için oldukça kritik durumlara gelebilen kolesterol, Aloe Vera tarafından normal seviyelere çekilerek oluşabilecek olumsuz durumları engellemektedir.</li></ul><ul>
<li>*İnsanların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi adına oldukça büyük önem arz eden bağışıklık sistemi, Aloe Vera tarafından koruma altına alınmaktadır.</li></ul><ul>
<li>*Bir cilt hastalığı olmakla birlikte tedavisi oldukça uzun bir zaman gerektiren ve daha çok inatçılığıyla bilinen sedef hastalığının tedavisinde bu bitkiden faydalanılmaktadır.</li></ul><ul>
<li>*Ciltte meydana gelen olumsuz derecedeki yanıkların tedavisinde Aloe Vera oldukça etkilidir. Bitki yanığa uygulandığında yanıktaki acı son bulmakta ve oluşabilecek lezyonun önüne geçilmektedir.</li>
</ul>
<div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img height="425" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCR4siEZjzUogcCwtLhyphenhyphenESYRTDSvXSEDXQCp5KrvwUwV6ZfYBhKbIu97cLppj-ltL1bI9CGUkb6v70bInSmKV4BgkGNVADWFDQJTO8TvRFmIq0ABFhALcZbf4mk9s8u0T3CGXKj0047AE/s640/Aloe-Vera-Benefits-Herb-Information-Benefits-Discussion-and-News-herbs-natural-health.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;"><span style="font-size: 12.8px;">Aloe Veranın Faydaları, Aloe Vera Ne İşe Yarar, Aloe Vera Bitkisi</span><br />
<div>
<span style="font-size: 12.8px;"><br /></span></div>
</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<br />
<a href="https://www.nedirkibu.com/2014/09/aloe-vera-nedir-aloe-vera-sarsabr.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-align: center; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Aloe Vera Nedir? Aloe Veranın ( Sarısabır) Faydaları?"><span style="color: red;">>> ALOE VERA NEDIR? ALOE VERANIN ( SARISABIR) FAYDALARI?</span></a><br />
<div>
<span style="color: red;"><br /></span></div>
<br />
*Günümüzde, kanserli hücrelerin yayılmasının ve de dokuların büyümesinin Aloe Vera bitkisi tarafından engellendiğine dair çalışmalar mevcutturAğız içerisinde meydana gelen ve de etkileriyle oldukça olumsuz bir durum olan pamukçuk hastalığına neden olan maya hücrelerinin yayılması ve hastalığın büyümesi, Aloe Vera bitkisi tarafından engellenmektedir<br />
<br />
*Daha çok kadınlarda ve ilerleyen yaşlarda görülme ihtimali olan kemik erimesi rahatsızlığına Aloe Vera bitkisi, kemik yıkımını durdurduğu için oldukça önemlidir.<br />
<br />
*Meydana geldiğinde durumları olumsuz sonuçlar doğurabilen kızamık, HIV ve Herpes gibi hastalıklara Aloe Vera bitkisinin iyi geldiği anlaşılmıştır.<br />
Doğada yer alan ve insan sağlığı açısından oldukça önemli olan faydalı bitkilerden Aloe Vera, özellikleri nedeniyle günümüzde gerek tıp gerek de kozmetik alanında oldukça sık bir şekilde kullanılmaktadır.</div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-51824263692537922122020-10-30T18:14:00.006+03:002020-10-30T18:19:04.602+03:00Gebelik Testinde İkinci Çizgi Neden Silik Çıkar?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMiaX0I99gNt6QNLmhLcn_hvv8-NSzQ4-Nfc2zcU9qHmHaVQIO7sU4Crlz6_lpVNbblUZ89Ta60JGCIL8BoyQ5SgmlCFg0Vb4T4ah0cHFYiF4blxSlFdBFqmeePO4QKKUgizA0S2ZbnQ/s16000/gebelik+testi+silik+%25C3%25A7izgi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gebelik Testinde İkinci Çizgi Neden Silik Çıkar?</td></tr></tbody></table><p><br />Sürekli her şüphelendiğinizde Hastaneye giderek <b>gebelik testi</b> yapmak Kadınları maddi manevi yormaktadır. Bu Nendenle Eczanelerde satılan gebelik testleri kadınların hamile olup olmadığını öğrenmek için kullandıkları en etkili yöntemlerdendir. Eczane gebelik testleri idrar tahlili yolu ile hamileliği belirler. Birkaç damla idrar bu test kitine koyulur. 5-10 dakika beklenir. Şayet gebelik varsa, bu test çubuğunda çift çizgi, gebelik yoksa tek çizgi görülür. Ancak kimi durumlarda gebelik testi çubuğunun silik olması hiç çizgi görünmemesi de söz konusu olabilir. Bunun çeşitli nedenleri vardır.</p><p>Tabi ki psikolojik olarak gördüğünüz çift çizgiler bu konumuzun dışındadır :)</p><p><br /></p><h1 style="text-align: left;">Gebelik Testinin Silik Olmasının Nedenleri Nelerdir?</h1><p>Çeşitli nedenlerden dolayı gebelik testi silik çıkabilir. Böyle bir durumla karşılaşınca 5 gün bekleyip tekrar gebelik testi yapmalı yahut kanda gebelik testi yapılarak gebelik olup olmadığı kesin olarak belirlenmelidir.</p><p><br /></p><p>Gebelik testinin silik çizgi çıkmasının en sık karşılaşılan nedeni hamilelik sürecinin henüz çok yeni olmasıdır. Hamilelik testini şayet hamileliğin ilk döneminde yaparsanız bu durumda <b>gebelik testinde silik çizgi çıkabilir</b>. Çünkü henüz Beta HCG hormonu idrarda gözükmemektedir. Bu nedenle regl döneminiz geçtiyse bu testi yaptırmanız daha erken test yaptırmamanız en doğrusu olacaktır. Özetle, gebelik testinin silik çıkması da testin erken yapılmasından kaynaklanır. Gebelik testinin çok erken bir zamanda uygulanması hatalı sonuç alma ihtimalini oldukça yükseltir. İdrarla yapılan gebelik testinden her zaman doğru sonuç beklenemez.</p><p><br /></p><p>Eczanelerde farklı markaların farklı hamilelik testleri satılmaktadır. Fakat sıradan gebelik testlerinde yanılma oranı fazladır. Kaliteli bir testin silik çizgi veya negatif gösterme ihtimali yüksektir.</p><p><br /></p><p>Hamilelik testinde silik çizgi neden çıkar? sorusunun bir başka cevabı da kimyasal gebeliktir. <b>Kimyasal gebelikte</b> embriyo rahme yerleşir ancak çok geçmeden kendi kendine düşer. Bu süreçte anne adayının vücudu çok az da olsa Beta HCG yani gebelik hormonu salgılar.</p><p><br /></p><p>Erken düşük yapmak da hamilelik testi çizgisinin silik görünmesinin nedenlerindendir. Bazı hamilelikler erken düşük ile sonuçlanır. Hormonlardan dolayı yapılan testte silik çizgi görülebilir. Rahimde embriyo yoktur ancak vücut düşük seviyede hCG hormonu ürettiğinden test hatalı sonuç verir. Buna yol açan faktörlerden bazıları; çeşitli enfeksiyonlar, sperm kalitesinin düşük ya da yumurta hücresinin sağlıksız olmasıdır.</p><p><br /></p><h4 style="text-align: left;">Buharlaşma da hamilelikte silik test nedenlerindendir.</h4><p>Bu durum idrar testi uygulanırken sıklıkla yaşanmaktadır. Sonucun negatif olduğunu gösteren çizginin buharlaşması sanki 2. çizgiymiş gibi görünmesine sebep olabilmektedir.</p><p><br /></p><p>Hamilelik testinde silik çizgi çıkmasına neden olan en önemli şey ise talimatların doğru bir şekilde yerine getirilmemesidir. Evde yapılan gebelik testinde kuru ve steril bir kap kullanılmalıdır. Testin yer aldığı kutudan çıkan damlalık yardımıyla gerekli noktalara birkaç damla idrar damlatılır. Net sonuç verebilmesi için 10 dakika beklenir. 10 dakikadan önce veya 10 dakikadan sonra bakıldığı zaman hatalı sonuç görülebilir.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Gebelik Testinde Sonradan Çıkan Silik Çizgi Ne Anlama Gelir?</h2><p>Gebelik testlerinin sonucu çoğu zaman birkaç dakikada belli olmaktadır. Testin sonucu 10 dakikanın ardından değişirse buna itibar edilmez, yani geçersiz sayılır. Testi uyguladıktan uzun bir süre geçtikten sonra silik çizgi oluşuyorsa bu genellikle buharlaşmadan kaynaklanır.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Gebelik Testinde Tek Çizginin Çıkması Ne Anlama Gelir?</h2><p>Hamilelik testi yapılıp tek çizgi görüldüyse bu durum iki şekilde yorumlanabilir. İlk sonuç hamile olmadığınız, diğer sonuç ise testin erken vakitte gerçekleştiği yani gebelik testi yaptırmanız için henüz çok erken demektir. Eczanelerden alınan hamilelik testlerinin büyük bir kısmı Çin menşeilidir. ve yanlış sonuç gösterme ihtimali vardır.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-70207754682398066252020-10-28T00:30:00.005+03:002020-10-28T00:44:02.726+03:00Kadife Tatlısı Nasıl Yapılır? Kadife Tatlısı'nın Püf Noktaları (Resimli Anlatım)<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4Ko_qWRRZl6aOGAfT3sxSdLpk2dyfM3OrjFh1IhVoRIXoaENcSmJ_fIFrU_hwtPxE6gHrV5ndS_wF5dbgwYaJ820c6NS6a3Ta_Qw6Yu8OBlZCZiiYfV7cNrZYZ__u1VpEBrF3eXtXAQ/s16000/kadife+tatl%25C4%25B1s%25C4%25B1+tarifi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kadife Tatlısı Nasıl Yapılır? Red Velvet Cake Tarifi</td></tr></tbody></table><div><br /><br /></div><div><br /></div>Türkiye’de kadife tatlısı diye biliniyor ancak dünya mutfağında adı kırmızı kadife pastasıdır. ABD’den tüm dünyaya yayılmış çok meşhur bir pastadır. Yumuşak kıvamı ve göz alıcı kırmızı rengiyle özellikle çay saatlerinde sofraya geldiğinde çok beğenilen kırmızı kadife tatlısını siz de evinizde yapabilirsiniz. Hafif oluşu ve ağızda bıraktığı lezzet ile bu tatlı çok hoşunuza gidecek.<br /><br />Peki kadife tatlısı nasıl yapılır, Kadife tatlısı için hangi malzemeler gereklidir. Kadife tatlısı tarifi için yazımıza gözatın. Şimdiden afiyet olsun.<br /><br /><br /><br /><br /><h3 style="text-align: left;">Kırmızı Kadife Tatlısı Keki için Malzemeler</h3><div><ul style="text-align: left;"><li>100 gr tereyağ</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 paket vanilya</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 su bardağı toz şeker</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 su bardağı süt</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 paket kabartma tozu</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1,5 yemek kaşığı kakao</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>2,5 su bardağı un</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>5 damla gıda kırmızı gıda boyası (Kullanmaya bilirsiniz veya Pancardan faydalanabilirsiniz)</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>4 adet yumurta</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>süsleme için çikolata</li></ul><br /><br /><h3 style="text-align: left;">Kadife Tatlısının Kreması için</h3><br /><ul style="text-align: left;"><li>1 paket mascarpone peyniri (Krem Peynir veya Labne Peynirde Kullanılabilir)</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>200 ml krema</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>2 yemek kaşığı pudra şekeri</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>2 yemek kaşığı toz kremşanti</li></ul><br /><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgBPGGYMIomRTqDkSwfDbjikcqjTXdbeTE7_fMHeXG04sJ71SLvHOvxrQhYzzK0uxY3InKmDiWe6o8P2hmixgVo0i4xQ-Smkr2FDfIRMGmvRfvauNSXsdAM17ju4NhyphenhyphenMg4yrzYgavt9Q/s16000/kadife+tatl%25C4%25B1s%25C4%25B1+keki.png" /><br /><h2 style="text-align: left;"><br /></h2><h2 style="text-align: left;">Kadife Tatlısı Kekinin Yapılışı</h2></div><div><ul style="text-align: left;"><li>Tereyağ ve şekeri beraber çırpın</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Yumurtaları teker teker ekleyerek çırpmaya devam edin</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Sütü ve gıda boyasını karıştırdıktan sonra ilave edin</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Un, kakao, kabartma tozunu ekleyerek karıştırmaya devam edin</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Fırın kabınızın içine yağlayarak tüm karışımı içine dökün</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>170 derecelik önceden ısıtılmış fırında 40-50 dk pişirin</li></ul><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Kadife Tatlısının Kremasının Yapılışı</h3><ul style="text-align: left;"><li>Krema hariç tüm krema malzemeleri bir kaba koyun ve karıştırın</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kremayı ekleyip karıştırma işlemine devam edin</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Çırpılan krema koyu kıvam alınca streç filme sararak buzdolabında beklemeye bırakın</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kek soğuduktan sonra üçe bölün. küçük bir kısmını rondodan geçirerek toz haline getirin. Ama çok parçalanmasına izin vermeyin.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kremayı her kata sürün ve kekin üst kısmına ince bir tabaka geçin.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Üst kısmı süslemek için parçaladığınız keki serperek üstünü kapatın.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Dilimleyerek ve üstüne çikolata ekleyerek servis edebilirsiniz. </li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Afiyet olsun…</li></ul><div><br /></div><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7KqJMsKrRaASLoizfKC0tN-a8zzG5v4SpG5NY3xZCTZPRlUw2qa9HYw9b9j4unkbU5txvu9cxpCm2F_yMjdRj3Hc83dd82gH6ZxiRV5YheCeWxQZHYZdKfZFwgoxrf9fJpRiWAIoyIw/s16000/kadife+tatl%25C4%25B1s%25C4%25B1+kremas%25C4%25B1.png" /><h4 style="text-align: left;"><br /></h4><h4 style="text-align: left;">Püf Noktaları Öneriler</h4><ul style="text-align: left;"><li>Kadife Tatlısı yapımı için; malzemelerin oda sıcaklığında olmasına dikkat edilmelidir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kek için gerekli olan kuru malzemeler, elenerek kullanılmalıdır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>İçine sirke eklediğimiz süt, kekin kadife dokulu olmasını sağlayacaktır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kabartma tozu, limon suyu ile köpürtülerek kullanılmalıdır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Tereyağı ile toz şeker, krema kıvamına gelene kadar iyice çırpılmalıdır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Tüm malzemeler eklendikten sonra, kekin son karıştırma işlemi spatula ile yapılmalıdır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Krema daha katı bir kıvam alması için, 1 saat dondurucuda bekletilerek kullanılmalıdır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Son aşamada krema kıvam almadıysa, buzdolabında veya dondurucuda bir süre daha bekletilebilir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kırmızı kadife pasta, buzdolabında 2-3 saat dinlendirildikten sonra servis edilmelidir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Arzu edilirse, pastanızı gıda boyasız da hazırlayabilir, doğal renklendirici olarak pancardan faydalanabilirsiniz.</li></ul> </div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-79513468941018165302020-10-27T23:50:00.007+03:002020-10-27T23:50:59.045+03:00Dolarda Rekor Üstüne Rekor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoCZ6VbpvswUC3q52uD-e12CB04dKJ9OSDgacqD4QT-JkyqkC7kcqOIkEDhnjz0ClTPutAcP6njUpUKmPn8zxmv5JNLek3RukNOjz2hWpg4dfWE0HiYWTm7tvGiO73GLq1_DnUR-V70g/s16000/dolar.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dolarda Rekor Üstüne Rekor!</td></tr></tbody></table><p><br />Dolar/TL 8.20 seviyesinin üzerine çıkarak rekorunu yeniledi. Dolarda yaşanan yükseliş gram altının da 500 TL seviyesine yükselerek rekor kırmasına neden oldu. Euro/TL ise 9.71'i gördü. </p><div><div>Dolar/TL, Merkez Bankası’nın (TCMB) beklentilerin aksine politika faizini sabit tutup sıkılaştırmayı faiz koridorunu genişleterek yapması ve jeopolitik endişelerle tarihi zirvede seyrediyor. TL’de benzer para birimlerinden negatif ayrışma ile birlikte görülen değer kaybı üzerinde etkili unsurların arasına son günlerde jeopolitik gelişmelerle AB ve ABD ile gerilimin artabileceği endişeleri de eklenmiş durumda.</div><div><br /></div></div><div><div>Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan haftasonu ABD’ye “yaptırımın neyse geç kalma yap” söylemi ardından dün de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a Müslümanlara karşı tavrı konusunda zihinsel tedaviye ihtiyacı olduğunu söylemini tekrarladı. Erdoğan dün Fransız mallarına yönelik boykot çağrısı da yaptı.</div><div><br /></div></div><div><div>TCMB’nin likidite adımları sonucunda gecelik faizler %14.5’e yaklaşmış durumda. Ancak kurda önemli bir psikolojik seviye olan 8’in aşılması ardından hem lokal hem de yabancı yatırımcıların henüz TL’de iyimser bir seyir öngörmemesi endişeleri daha da artırıyor.</div><div><br /></div></div><div><div>Ekonomi yönetimi bir süredir benimsediği rekabetçi TL söylemi ile birlikte sıcak para olarak nitelendirilen ve Türkiye’nin cari açığını uzun yıllar finanse eden fonlama tipi bilinçli olarak azaltılırken doğrudan yatırımların ise payının artması isteniyor.</div><div><br /></div></div><div><h4 style="text-align: left;">PROF. ÖZLALE: MERKEZ BANKASININ FAİZ KARARI…</h4><div>Merkez Bankası'nın faiz artırmama kararını doların üzerindeki risklerden biri olarak gören İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı iktisatçı Prof. Dr. Ümit Özlale, “Bugün herhangi bir üniversitede temel ekonomi derslerini almış bir öğrenci dış ticaret fazlası olmayan bir ülkede enflasyon ve risk primini düşürmeden faizler ve kuru aynı anda baskılamanın krize davetiye çıkaracağını bilir.” dedi ve şöyle devam etti:</div><div><br /></div><div><br /></div><div>Türkiye’nin en iyi araştırma olanaklarına ve beşeri sermayesine sahip kurumlarından biri olan Merkez Bankası’nın da bunu bilmeme ihtimali yok. O zaman insanın aklına gelen tek açıklama, dünyada sadece iki politikacının inandığı “enflasyonun sebebi faizdir” söyleminin bağımsızlığı çoktandır kalmamış Merkez Bankası marifetiyle Türkiye’de test edilmesi oluyor. Bunun maliyetini de yükselen enflasyon, artan faizler, kronik işsizlik ve iflasın eşiğine gelmiş şirketler olarak ödüyoruz.</div></div><div><br /></div><div>Kaynak: Sozcu.com</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-88214749384033288032020-10-26T21:28:00.002+03:002020-10-26T21:28:23.268+03:00Kadayıf Sarılı Çıtır Tavuk Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKUAkCURscWvu0Z3jK41qPn2-N_ld2BRg37p3sWpb1LM6W7gBJ2AXPGp9T8YPAccIvFt6HotVtdXKuX4AbY15fulVHgkYtUA3yAhp-u2sIPwf2EFsMqmgv5PS25VQxb99Np6eg0X6czw/s16000/kaday%25C4%25B1fta+sar%25C4%25B1l%25C4%25B1+%25C3%25A7%25C4%25B1t%25C4%25B1r+tavuk.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kadayıf Sarılı Çıtır Tavuk Nasıl Yapılır?</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p>Farklı lezzetler denemekten hoşlananlar için alışagelmişin dışında bir tarif; Kadayıfta Sarılı Çıtır Tavuk.</p><p>Kadayıfı genelde tatlılarda kullanırız ama Kadayıf bu sefer ana yemek malzemesi olarak karşımıza çıkıyor. Tavuk ile lezzetini birleştiriyor. </p><p>İşte Kadayıflı Çıtır tavuk tarifi</p><p><br /></p><h4 style="text-align: left;">KADAYIFA SARILI ÇITIR TAVUK MALZEMELERİ</h4><p></p><ul style="text-align: left;"><li>2 adet derisi alınmış tavuk göğsü</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 tutam tatlı toz biber</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>2 diş sarımsak</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>3 çorba kaşığı soya sosu</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>250 gr. Taze tel kadayıf</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>3 adet yumurta beyazı</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 tutam tuz karabiber</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kızartmak için 1 litre sıvı yağ</li></ul><div><br /></div><p></p><h3 style="text-align: left;">Sosu için:</h3><p></p><ul style="text-align: left;"><li>3 adet közlenmiş kapya biber</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1çorba kaşığı süzme yoğurt</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 çorba kaşığı mayonez</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>3-4 dal maydanoz</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 tatlı kaşığı üzüm sirkesi</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Yarım çorba kaşığı zeytinyağı</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 tutam tuz</li></ul><div><br /></div><p></p><h3 style="text-align: left;">KADAYIFA SARILI ÇITIR TAVUK NASIL YAPILIR?</h3><p>Kadayıfa sarılı çıtır tavuk yapımı iki aşamadan oluşur. İlk adımda kadayıfın içerisinde yumuşak bir tavuk elde edilmesi adına marine edilir. </p><p>Marine işlemi için toz biber, soya sosu ile sarımsak kullanılır. Ardından yumurtanın beyazı ayrılır ve kadayıf tavukları tamamen kaplayacak şekilde 12 eşit parçaya bölünür. </p><p>Kadayıf önce yumurtanın beyazında bandırılır ve tavuklara sarılır. Ardından derin bir kızartma tenceresinde altın rengini alıncaya kadar kızartılır. Tavadan alınan tavuklar kağıt havluya çıkartılır ve üzerine sıcakken tuz ile karabiber eklenir.</p><p>Son adımda sosun yapımına geçilir. Közlenmiş biberler süzme yoğurt, mayonez, sirke ve zeytinyağı ile karıştırılır. İçerisine ezilmiş sarımsak eklenir. El blendırıyla ezilir. Üzerine ince kıyılan maydanoz konulur.</p><p>Afiyet Olsun...</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30063783330775726482020-10-26T21:12:00.004+03:002020-10-26T21:12:38.927+03:00Cennet Çorbası Nasıl Yapılır? Cennet Çorbası Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" height="369" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbKfKeCx2STzHv2JDrY3vp-SSMiRCVBr6tmxJDFNbRUixjkY_8zHlGQlwfBuJ9GgG0ntDE71bbQRr9Y_WpuYSTc-TAAeoSa1h-B3aYSVaTtI4MLzUm4D6-17ENIYlXnmCqY-n7fI799w/w679-h369/cennet+%25C3%25A7orbas%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="679" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Cennet Çorbası Nasıl Yapılır? Cennet Çorbası Tarifi</td></tr></tbody></table><p><br />Kısa sürede hazırlanan cennet çorbası tarifi, hem ipek gibi bir kıvama sahiptir hem de lezzetine doyum olmaz. Yumuşak içimli kış çorbasının detayları için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.</p><div><div>Çorba tariflerinize bir yenisini daha eklemek isteyenlere harika bir tarif vereceğiz. Yumuşak içimli, kadife kıvamlı bir tarif olan cennet çorbasının yapılışı da son derece kolay. İşte tarifin detayları...</div><div><br /></div></div><div><h4 style="text-align: left;">CENNET ÇORBASI MALZEMELERİ</h4><div><ul style="text-align: left;"><li>Bir adet patates</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bir adet soğan</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>3 yemek kaşığı mısır unu</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>2 yemek kaşığı tereyağı</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>3 su bardağı tavuk suyu</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>4 su bardağı sıcak su</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bir çay kaşığı sarımsak tozu</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Tuz</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Karabiber</li></ul></div><div><br /></div><h4>CENNET ÇORBASI YAPILIŞI</h4><div><br /></div><div>Derin bir tencerenin içinde tereyağını eritin. Yağ tamamen eriyince içine mısır ununu ilave edin.</div><div>Birkaç dakika mısır ununu kavurun. Kabukları soyulmuş soğan ve patatesi küp şeklinde doğrayın, tencerenin içine koyun.</div><div><br /></div><div>Yaklaşık 5 dakika daha kavurma işlemine devam edin.</div><div><br /></div><div>Sebzeler kavrulduktan sonra içine tuzu, sarımsak tozunu ve karabiberi ekleyin. Tencereye sıcak suyu ve tavuk suyunu da koyduktan sonra kısık ateşte kaynamaya bırakın.</div><div><br /></div><div>Yaklaşık yarım saat sonra çorbayı blendırdan geçirin. Tamamen homojen bir karışım elde edin.</div><div>Çorbanın sosu için tavada sıvı yağı ısıtın ve üzerine kırmızı toz biber ekleyip yağda kızdırın. </div><div><br /></div><div>Sosu çorbanın üzerinde gezdirin. </div><div><br /></div><div>Afiyet olsun.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-85361055735736447982020-10-25T12:30:00.000+03:002020-10-25T12:30:00.493+03:00Suudi Arabistan Türkiye'ye Boykot Uygulamasını Genişletiyor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCDx8TDUA9chAesupBQB9UmygHXNuF_6KwJ5BJKHV8xiKhIeYWwi4WzVOTzqG8UQH3FWt1axwF2eAIFQGR217iHfJaVTxf43V-D58Chxwp2zAzBY-BAYjMN4WkVHKJBuuIRloEme1YGA/s16000/suudi+arabistan.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Suudi Arabistan Türkiye'ye Boykot Uygulamasını Genişletiyor!</td></tr></tbody></table><p><br />Suudi Arabistan, Kaşıkcı cinayetinin Türkiye tarafından irdelenmesi ve Katar olaylarından sonra Türkiye'ye boykot uygulamaya başladı.</p><p>Türkiye hükümetinden Suudi Arabistan’ın uyguladığı boykota dair halen bir açıklama gelmezken Riyad’daki süpermarketlerde Türk ürünlerinin bulunduğu raflar boşaldı. Aynı raflara Yunanistan bayrağı asılıp, “Yunan ürünleri gelmiştir” tabelası konuldu.</p><div><div>Suudi Arabistan'daki süpermarketlerde Türkiye'de üretilen ürünler raflardan indirilirken yerine Yunanistan, Mısır ve Fas'ta üretilen ürünler yerleştiriliyor. Riyad'da pek çok süpermarkette Türk ürünlerinin bulunduğu raflara Yunan bayrakları asılarak, “Yeni ürünler gelmiştir” duyurusu yapılıyor. Suudi Arabistan'daki Türkiye boykotu yayılırken Türkiye'de hükümetten konu ile ilgili resmi bir açıklama henüz gelmedi.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">20 MİLYAR $ İDDİASI</h4><div><br /></div><div>Boykotun ilk resmi duyurusunu attığı bir tweet ile yapan Suudi Arabistan Ticaret Odası Başkanı Ajlan Al Ajlan son yaptığı açıklamada ise boykotun Türkiye'ye 20 milyar dolara mal olacağını iddia etti. </div><div><br /></div><div>Ajlan, Suudi basınına verdiği son demeçte “Türkiye'ye 1.5 milyon turiste mal olacak bu boykotun onlara maliyetinin büyük olacağını düşünüyorum. Binlerce yatırımcı, turizm sektörü ve ithalat… </div><div><br /></div><div>Ülkedeki her işadamının ve kişinin görevi, hükümetimizi ve insanımızı hedef alan bir ülke ile ilişkiyi kesmektir” dedi.</div><div><br /></div><div>Bir başka haberde ise AFP muhabirinin Riyad'da bir süpermarkette satış elemanlarının tüm raflardaki Türk malı ürünleri kaldırdığını gördüğüne yer verildi. Türk beyaz peynirlerinin yerine Mısır üretimi peynirler yerleştirildiğini, tüm Türkiye üretimi çikolata ve şekerlemelerin raflardan kaldırıldığının belirtildiği haberde söz konusu süpermarketin müdürünün, “Bu çok hassas bir konu” dediğine ve kaldırılan ürünlerin akıbetine dair bilgi vermediğine de yer verildi.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Türk burgerin Yunan olması dünya basınında</h4><div>Suudi Arabistan'ın Türk mallarına fiilen boykot uygulaması dünya basınının da gündemine girdi. Sozcu.com.tr'nin geçtiğimiz hafta yazdığı Suudi fast food zinciri Herfy'nin menüdeki Türk burgerini Yunan burgeri olarak değiştirmesi dün Bloomberg sayfalarında da yer buldu. Habere göre şirket, Yunan burgeri olarak değiştirdiği ürünün fiyatını da düşürdü. Suudi şirketin bağlı olduğu Savola Group, Türkiye'de Yudum başta olmak üzere birçok yağ markasının sahibi ve sektörde birinci sırada.</div></div><div><br /></div><div>Kaynak: Sozcu.com</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-27562466347528690322020-10-25T11:45:00.000+03:002020-10-25T13:09:01.011+03:0029 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Şiirler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdx-ZYayIjjMq4BztUDSstV7rClB48UES9JWc1DfrpqssDiMrX5cokRgxpuuHsBwfNs8DETmYrkBSYroGrg4qEmOU-LzTaVSsXnrXWpXCJpMl54Dv9Pd0VLzTAQh0C4ZKaZQgY2vwy-w/s16000/29+ekim+%25C5%259Fiirleri.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Şiirler</td></tr></tbody></table><div><b><br /><br /></b></div><div><b>Cumhuriyet 29 Ekim 1923</b> yılında ilan edilmiştir. Bu nedenle cumhuriyetimizin kuruluşunu her yıl 29 ekimde kutlarız. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili detaylı bilgiye, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili kompozisyon, şiir ve resimlere yazımızın devamında ulaşabilirsiniz...<br />
<br />
<br />
<b>29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI ŞİİRLERİ</b><br />
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Şiirler<br />
<br />
<b>CUMHURİYET BAYRAMI</b><br />
Ay-yıldızlı bayrağım,<br />
Semaları donatmış.<br />
Bugün bayram var diye,<br />
Şafak erkenden atmış.<br />
Yüksek tanklar süslemiş,<br />
Caddeleri, yolları.<br />
Bugün gözler ilerde,<br />
Bugün başlar yukarı.<br />
Akın akın insanlar,<br />
Meydanlara koşuyor.<br />
Bugün bayram var diye,<br />
Bütün millet coşuyor.<br />
Bu güze<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />l Cumhuriyet,<br />
Devletimin temeli.<br />
El üstünde yaşatmak,<br />
Hepimizin emeli.<br />
<br />
İ. Hakkı TALAS</div><div><br /></div><div><br />
***</div><div><br /></div><div><br />
<b>CUMHURİYET</b><br />
Al yıldızlı al bayraklar,<br />
Her yanda dalgalanıyor.<br />
Süslendi evler, sokaklar<br />
Renk renk ışıklar yanıyor.<br />
Yirmi üç yıl önce bugün.<br />
Cumhuriyet kurdu millet,<br />
Bize büyük Atatürk’ün,<br />
Armağanı Cumhuriyet.<br />
En birinci vazifemiz,<br />
Onun yolunda yürümek.<br />
Canımız gibi koruruz,<br />
Cumhuriyet Türklük demek.<br />
Sevinçle, sağlıkla geçsin.<br />
Sabahımız, akşamımız.<br />
Kutlu olsun hepimize,<br />
Cumhuriyet Bayramımız.<br />
<br />
Vasfi Mahir KOCATÜRK</div><div><br /></div><div><br />
***</div><div><br /></div><div><br />
<b>CUMHURİYET BAYRAMI</b><br />
Gönül verdik,<br />
Sana erdik.<br />
Ey hürriyet,<br />
Cumhuriyet.<br />
Herkes sever,<br />
Seni över.<br />
Ey hürriyet,<br />
Cumhuriyet.<br />
Canımızsın,<br />
Şanımızsın.<br />
Ey hürriyet,<br />
Cumhuriyet.<br />
<br />
A. O. Atok<br /><br /><br /><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" height="371" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOufZHVGjhxKV1QktaGxigZQI9LQxtKvrWKh-SSnG00dFH60duLG27Cdto7MayQ7CZGaUOq_in3sO7UWVDGuwhvx26Gts_NtPvhYdjx-vRRdUoL3_xhyphenhyphenp7uvkmfem9VNakbaMRd6AftyY/s640/29-ekim-cumhuriyet-bayrami-fotograf-2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Şiirler</td></tr></tbody></table><b><br /></b>
<b>ON BEŞ YILI KARŞILARKEN</b><br />
Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı,<br />
Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı.<br />
Topraklaşan ellerde birer meşale yansın.<br />
Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın.<br />
Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden,<br />
Kaçsın da cehennemler o bir dalma alevden,<br />
Canlansın ışık selleri olsun da o damla<br />
Beş devletin öldürdüğü devlet bir adamla.<br />
Kim der ki en son rakamlar da delirsin.<br />
On beş asır on beş yılın eb’adına girsin.<br />
Dünyaları bir fert evet oynattı yerinden,<br />
Sarsıldı demirler evet azmin demirinden.<br />
Mazi yıkılıp gitti evet fesli, kafesli:<br />
Lâkin bugünün ey granit bünyeli nesli,<br />
Bir şey ele geçmez şerefin sade adından.<br />
Sen arşı bırak, varsa haber ver kanadından.<br />
Gökten ne çıkar? Gök ha büyükmüş ha değilmiş,<br />
Sen alnını göster ne kadar yükselebilmiş.<br />
Gökler çıkabildin, uçabildinse derindir,<br />
Tarihi kendin yazıyorsan, eserindir.<br />
Bahsetme bugün sade dünün mucizesinden,<br />
İnsan utanır sonra yarın kendi sesinden.<br />
Asrın yaşamak hakkını vermez sana kimse;<br />
Sen asrını üstünde izin varsa benimse;<br />
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır<br />
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.<br />
<br />
<b>Mithat Cemal KUNTAY</b></div><div><b><br /></b>
***</div><div><br /></div><div><br />
29 EKİM ŞİİRİ<br />
Cumhuriyet bayramı<br />
Geldi bize ne mutlu !<br />
Bayraklarla donattık,<br />
Güzel okulumuzu.<br />
Sokaklarda, evlerde<br />
Al bayrak dalgalanır.<br />
Onun o al rengini<br />
Bütün bir dünya tanır.<br />
Yirmi dokuz Ekimi<br />
Karşılarız neşeyle<br />
Çünkü bugün erdik,<br />
Büyük Cumhuriyet’e<br />
Yürüyün arkadaşlar<br />
Hep ileri koşalım,<br />
Bugün bayramımız var,<br />
Gelin bayramlaşalım.<br />
<br />
Ali PÜSKÜLLÜOĞLU</div><div><br /></div><div><br />
***</div><div><br />
<b>29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI</b><br />
Faydalı zararlı ne?<br />
Düştü Gazi’miz öne,<br />
Sormazlardı kendine.<br />
Koşup dururdu millet,<br />
Sultanın emrine.<br />
Böyle kalmışlık geri,<br />
Uzun yollardan beri.<br />
Düşman yok karşımızda,<br />
Yabancılar girerken,<br />
Hiç durmadan ileri.<br />
Ata’mızın izinde,<br />
Gittikçe daha zinde.<br />
Dünyayı geçeceğiz;<br />
Cumhuriyet devrinde.<br />
Arka çevirip düne.<br />
Otuz yıl önce bizi<br />
Kavuşturdu bugüne.<br />
Sultan yok başımızda,<br />
Milletin hür sesi var;<br />
Yükselen marşımızda.<br />
Devrimler dizi dizi,<br />
Dünya seyreder bizi<br />
Hele bir dokun da gör;<br />
Dalgalanmış denizi…<br />
<br />
Zeki OZAN</div><div><br />
***</div><div><br />
<b>CUMHURİYET MARŞI</b><br />
Cumhuriyet, cumhuriyet, en güzel şey hürriyet<br />
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet !<br />
Gazimin sen en büyük yadigarısın bana<br />
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet !<br />
Dalgalansın her tarafta şanlı Türk’ün bayrağı<br />
Korumaktır ve yüceltmek azmimiz bu toprağı !<br />
Bu vatan hiç sensiz olmaz, ey güzel cumhuriyet<br />
Milletim öyle demiştir ; ya ölüm, ya hürriyet !</div><div><br />
***</div><div><br />
<b>29 EKİM</b><br />
En güzel günümüzdür,<br />
Demokrasi ürünüdür,<br />
Atatürk’ün eseridir,<br />
Yirmi Dokuz Ekimler.<br />
Vatandaşın hür sesi,<br />
Vatanımın neşesi,<br />
Kucaklıyor herkesi,<br />
Yirmi Dokuz Ekimler.<br />
Cumhuriyet kuruldu,<br />
Türk’ün sesi duyuldu,<br />
Törenlerle kutlandı,<br />
Yirmi Dokuz Ekimler.<br />
<br />
Fethi BOLAYIR</div><div><br />
***</div><div><br />
<b>29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI</b><br />
Bin dokuz yüz yirmi üç,<br />
Saat tam 20.30,<br />
Duyurdu bir iki, üç.<br />
Yüz bir pare topumuz<br />
Sanlı büyük ordumuz<br />
Ünümüzü dünyaya<br />
Dağ, taş, dere, ova, çay;<br />
Ağaç, kuş, yıldız, gün, ay.<br />
Asker, işçi, okullu<br />
Neşe île dopdolu<br />
Varol ey Cumhuriyet!<br />
Adı güzel hürriyet!<br />
Dökülen kanımızla<br />
Sönmez inancımızla,<br />
Kavuştuk bizler sana<br />
Can veririz uğruna.<br />
Gel tatlı şenliğimiz,<br />
Gel kutlu benliğimiz,<br />
Sen, bizim yüzümüzsün,<br />
Gönlümüz gözümüzsün,<br />
Damarımızda kansın.<br />
Dizimizde dermansın.<br />
Selam ey cumhuriyet!<br />
Selam ey büyük millet!<br />
<br />
N. Necati ÖNGAY</div><div><br />
***<br />
<br />
<b>ATATÜRK VE CUMHURİYET </b><br />
Baş eğmişken önünde altı asır her zorluk,<br />
Göçtü bir çınar gibi koca imparatorluk!..<br />
Çatırdattı bu göçüş göklerini vatanın,<br />
Duyunca silkindi Türk narasını “Ata”nın!…<br />
Haykırdı kadın, erkek: “İhtilâl var, ihtilâl”!<br />
Çiğnenemez yerlerde mübarek, şanlı hilâl…<br />
Alev alev bayrağım kızıllıklarda yandı,<br />
Bütün millet “Kemal”in etrafında toplandı!..<br />
Dönünce yurt ananın gözleri bir pınara<br />
Can verdi ulu tanrım bu devrilen çınara!..<br />
Saldı o yeniden kök, filiz, gövde, dal budak:<br />
Irkının şahlanışı ısırttı “Garb”a dudak!..<br />
Çekince Mehmetçik’ler kılıçları kınından,<br />
Göl göl oldu her taraf korkak düşman kanından!<br />
Birleşti siperlerde gazilerle, şehitler,<br />
Yeni bir düzen verdi dünyaya koç yiğitler!..<br />
Dile gelince otuz asırlık şanlı mazi,<br />
Türk’ün kara bahtını ağarttı “Büyük Gazi”!..<br />
Son verip bu cenkte biz binbir kötü niyete,<br />
Kavuştuk sevgilimiz: İstiklâl, hürriyetle!..<br />
Değildir zindan artık bize Anadolu’muz,<br />
Cumhuriyet nuruyla aydınlandı yolumuz!..<br />
Onun kutsal sevgisi taşıyor içimizden,<br />
Gökler dolusu selâm, ölmez “Ata”ya bizden!..<br />
<br />
Cemal Oğuz ÖCAL</div><div><br /></div><div><br />
<b><br /></b>
<b>TÜRKİYE CUMHURİYETİ</b><br />
Türk oğlu Türk’üz bu vatanda ebediyen<br />
Ürkmeyiz ürkmeyeceğiz kat’iyen.<br />
Rengi al, ay yıldızlı bayrağımız var<br />
Kanla kemikle kutsallaşmış toprağımız var.<br />
İnançlıyız, gururluyuz alnımız açık<br />
Yarınlar bizimdir artık yolumuz açık.<br />
Elinde silâh Mehmetçik nöbet tutar<br />
Cin gibi gözleriyle pusuya yatar.<br />
Umudumuz her şeyimiz gençlerde<br />
Millet, özgürlük, vatan sevgisi hep gönüllerde.<br />
Haydi, uyanın… Artık gidiyoruz aydınlığa<br />
Umudunuzu kaybetmeyin yoksa düşeriz karanlığa.<br />
Rahat uyusun, şehitlerimiz, atalarımız<br />
İnmeyecek gökten yere bayrağımız.<br />
Yorulmak, yılmak yakışmaz bize<br />
Elbette tarih şaşacak azmimize.<br />
Türk’üm, Türk’üz, Türk kalacağız<br />
İlimle, insanlıkla, dünyaya sesimizi duyuracağız.<br />
<br />
Ahmet TAŞDELEN<br />
***<br />
<b>29 EKİM</b><br />
En güzel günümüzdür,<br />
Demokrasi ürünüdür,<br />
Atatürk’ün eseridir,<br />
Yirmi Dokuz Ekimler.<br />
Vatandaşın hür sesi,<br />
Vatanımın neşesi,<br />
Kucaklıyor herkesi,<br />
Yirmi Dokuz Ekimler.<br />
Cumhuriyet kuruldu,<br />
Türk’ün sesi duyuldu,<br />
Törenlerle kutlandı,<br />
Yirmi Dokuz Ekimler.<br />
<br />
Fethi BOLAYIR</div><div><br />
<br />
<b>ilgili aramalar: 29 ekimin önemi <a href="http://nedirkibu.com/" target="_blank">nedir</a>, 29 ekim anlam ve önemi yazı, 29 ekim ile ilgili şiir, cumhuriyet şiirleri, cumhuriyet bayramı konulu kompozisyon, cumhuriyet bayramı konulu yazı, 29 ekim konulu kompozisyon örneği, 29 ekim ile ilgili resim, 29 ekim neden bayram, 29 ekim neden kutlanır şiir, cumhuriyet bayramı 29 ekim ,<a href="http://www.nedirkibu.com/2014/10/29-ekim-cumhuriyet-bayram-ile-ilgili.html" target="_blank">cumhuriyet bayramı şiirleri</a>, cumhuriyet bayramı ödevi</b><br />
<div>
<br /></div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-34108414562597753142020-10-25T00:14:00.000+03:002020-10-25T00:14:09.358+03:00Mahlebin Faydaları, Mahlep Hangi Hastalıklara İyi Geliyor?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXl8ma05yjEFbARyTchQ1rdZ2degcXAR582x60SvZtimIiYYg1CsgAdH2mlD_WIaGWN3gg6RVaJJUyPNkYlrYb5Yw-BR_H5Rr-VopSbG6zUB9JiV95nRvDNdvMWieqqnv5-V0UyKn2pg/s16000/MAHLEP+FAYDALARI.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mahlebin Faydaları, Mahlep Hangi Hastalıklara İyi Geliyor?</td></tr></tbody></table><br /><p><b>Mahlep</b>, gülgiller familyasından boylu çalı veya 8–10 m'ye ulaşan, kışın yaprağını döken bir ağaç türü. Yapraklar dairemsi ya da geniş yumurta biçiminde, boyları 3–6 cm, kenarları dişli, alt yüzlerinde ana damar boyunca tüyler vardır. Mahlep'in çekirdekleri tatlı ve hoş kokulu sabit yağ içermektedir. Kozmetik sanayinde deodorant ve losyonların üretiminde kullanıldığı, ağrı kesici ve diyareyi azaltmada önemli role sahip olduğu belirtilmektedir.</p><div><div><br /></div><div>Beyaz mahlebin anavatanı, Avrupa ve Batı Asya olmasına karşın Güney Avrupa, Fransa, Güney Almanya, Kuzey Asya, Kafkasya ve Türkistan içlerine kadar uzanan oldukça geniş bir sahada doğal olarak yayılmıştır. Türkiye’de ise Tokat, Mardin, Çorum, Amasya, Ordu, Erzurum, Uşak ve Van gibi birçok ilde doğal olarak yetişmektedir.</div><div><br /></div><div>Mahlep bitkisi yöresel olarak İdris, Yabani Kiraz, Taş Kirazı, Endirez, Keniro, Kokulu Kiraz, Melem, Endulus, Pis Ağaç ve Meltem gibi isimlerle anılmaktadır. Eskiden mahlep yalnız Kuzey Anadolu Bölgesinde sınır bitkisi olarak yetiştirilirken, son yıllarda gerek iç tüketimin gerekse ihracatın artması sonucu özellikle kapama bahçelerin kurulmasıyla beyaz mahlep yetiştiriciliği hızla artmıştır.</div></div><div><br /></div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><img border="0" height="352" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmkmQ1M8dAADnOZSlhRRXIrgVyN789eLG_ywUOWjTFvhl3YORJ0ExY3K4c1kx8q304MxR2oNpqrc_-p2S43jyGyHN-gvhLzASVqaCJvQgfLPZL62TxmzV9wVQY30fHCMkpgwmHLbe9lA/w675-h352/MAHLEP+FAYDALARI+NELERD%25C4%25B0R.jpg" width="675" /></div><div><br /></div><div><h4 style="text-align: left;">MAHLEP GIDA SEKTÖRÜNDE KULLANILIYOR</h4><div><br /></div><div>Gıda endüstrisinde mahlep meyvesinin etli kısmı ve çekirdeği (tohum) kullanılmaktadır. Meyveleri çok küçük, küresel ve yüzeyi düzdür. Tam olgunlaştıkları zaman koyu kırmızı veya siyah renklidir. Meyvesi kokulu olup tadı ekşi ve buruktur. Nohut iriliğindeki meyveleri sulu ve tek çekirdeklidir, olgunlaştıkça sarıdan kırmızıya, sonra siyaha döner. </div><div><br /></div><div>Mahlep çekirdeği yumurta şeklinde ve sivri uçludur. Çekirdek yumuşak yapılı olup tadı acı ve aromatiktir. Çiğnedikten bir süre sonra ağızda acı badem tadı hissedilmektedir.</div><div><br /></div><div>Ülkemizde mahlep bitkisinin çeşitli kısımları, yörelere göre değişmekle birlikte, tarih boyunca halk ilacı olma özelliğini korumuş olup son yıllarda yoğun olarak tohum ve meyveleri kullanılmaktadır. </div><div><br /></div><div>Mahlep meyve etinden mahlep ezmesi veya püresi, mahlep şarabı, mahlep çekirdeğinden ise mahlep tanesi, mahlep unu ve mahlep yağı üretilmektedir. Hasat edilen meyveler ayıklanıp yıkandıktan sonra palperden geçirilerek meyve eti çekirdeğinden ayrılır. Meyve özü, pastörize edilip soğutularak püre elde edilir. Çekirdek ise daha sonra işlenmek üzere biriktirilir.</div><div><br /></div><div>Mahlep püresi ilaç olarak kullanımının yanı sıra mahlep şarabı üretiminde de kullanılmaktadır. Hasat edilen kırmızı üzümler, preslendikten sonra cibre fermantasyonuna başlanır. Cibre fermantasyonu yarıda kesilerek mahlep püresi % 2,0-2,5 oranında cibreye eklenir ve 7-10 gün dinlenmeye bırakılır. Süre sonunda tortu ayrılır ve şarap filtre edilip şişelenir. Kuruyan çekirdekler kırıldıktan sonra elde edilen tohum, tane şeklinde baharat olarak ya da öğütülüp mahlep unu olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, çekirdekten soğuk pres yöntemiyle mahlep yağı çıkarılmaktadır. </div><div><br /></div><div>Mahlep çekirdeği Ürdün’de üretilen Nabulsi peynirine (salamura beyaz peynir) tat ve aroma vermek amacıyla salamuraya katılmaktadır. Mahlep unundan, pasta ve çörek yapımında tat ve aroma maddesi olarak (kumarinden dolayı vanilya kokusu taşımaktadır) yararlanılmaktadır.</div></div><div><br /></div><div><h2 style="text-align: left;">MAHLEBİN FAYDALARI</h2><div><ul style="text-align: left;"><li>Mahlep idrar ve balgam söktürücüdür.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Vücuda enerji verir. Bu özelliği nedeniyle afrodizyak etkisi de gösterir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Karaciğer hastalıklarında iyileşme sürecine katkı sağlıyor</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Güçlü antioksidan özelliği vücudu serbest radikallerin neden olduğu kalp ve damar hastalıklarından korur.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına destek olur.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>İçeriğinde bulunan kalsiyum kemiklerin gelişimini destekler.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Antidiyabetik özelliklerlerinden dolayı şeker hastalarına iyi geldiği söylenir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Nefes darlığı ve astım rahatsızlıklarına da iyi gelir.</li></ul></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35651332237915931602020-10-24T23:57:00.000+03:002020-10-24T23:57:04.195+03:00Kimler Polis Olabilir! Polis Olabilmenin Şartları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj05iWeM_I2liuFX5WTc6KwSOmF1NHLXY706ilLVaYgAtaxsjValCU98EWDzfLmSJOCl9dzhQ_iNPcC7J9eCM8zlF-LaGZ7P1sYvAsLbX2AVpaeO2SeCQUqX3IVg_vlf07V5zBXuGuYFw/s16000/NASIL+POL%25C4%25B0S+OLUNUR.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kimler Polis Olabilir! Polis Olabilmenin Şartları Nelerdir?</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p>Meslek olarak Polislik mesleğini tercih eden gençlerin en çok merak ettiği konu, Nasıl Polis olabilirim? Polis olabilmek için KPSS ye girmek gerekiyor mu? Polislikte boy alt sınırı kaç cm? Kaç yaşına kadar Polis olabilme şansımız var? </p><p>Bu soruların yanıtlarını ve Polis olma şartlarının tamamını aşağıdaki maddelerde bulabilirsiniz. (Bu maddeler 24.10.2020 tarihinde geçerlidir. İleri tarihlerde yıl ve puan gibi sayısal rakamlar üzerinde değişiklikler olabilir. )</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">POMEM NEDİR?</h2><p>POMEM, Emniyet Teşkilatının ihtiyacı olan polis memurlarını yetiştirmek üzere meslek eğitimi veren eğitim öğretim kurumlarıdır. 4 yıllık fakülte mezunlarından aranılan niteliklere sahip olanlara yapılan sınavlarda başarılı olan adaylara, 6 aydan az olmamak üzere eğitim verilir.</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">POLİS OLMA ŞARTLARI NELER?</h2><p><br /></p><p>POMEM’lere başvuru yapacak adaylarda aşağıdaki şartlar aranır;</p><p><br /></p><p>a) T.C. vatandaşı olmak,</p><p><br /></p><p>b) Ön lisans, lisans mezunu veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,</p><p><br /></p><p>c) Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından lisans mezunları için 2017 veya 2018 yılları içinde yapılan KPSS lisans puanı P3 puan türünden (60,00), ön lisans mezunları için 2016 yılı içinde yapılan KPSS ön lisans puanı P93 puan türünden (70,00) taban puan veya üzerinde puan almış olmak,</p><p><br /></p><p>ç) Emniyet Teşkilatı Personeli Şehit veya Vazife Malulü eş ve çocukları için 2017 veya 2018 yılları içinde yapılan KPSS lisans puanı P3 puan türünden en az (48,00), 2016 yılı içinde yapılan KPSS ön lisans puanı P93 puan türünden (56,00) taban puan veya üzerinde puan almış olmak, (Emniyet Teşkilatında çalışan veya Emniyet Teşkilatından emekli olanların eş ve çocukları bu kapsamda yer almamaktadır.)</p><p><br /></p><p>d) 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde, düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak şartıyla, sınavın yapıldığı yılın 31 Aralık tarihi itibariyle 30 yaşından gün almamış olmak (31 Aralık 1989 ve daha sonraki tarihlerde doğmuş olmak),</p><p><br /></p><p>e) Kadınlar için 162 cm, erkekler için 167 cm’den kısa boylu olmamak, beden kitle endeksi, 18 (dahil) ile 27 (dahil) arasında olmak,</p><p><br /></p><p>f) Silah taşımaya veya silahlı görev yapmaya hukuki bir engeli bulunmamak,</p><p><br /></p><p>g) Sağlık durumu yönünden, Sağlık Şartları Yönetmeliğinde belirlenen koşulları taşımak,</p><p><br /></p><p>ğ) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin;</p><p><br /></p><p>1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,</p><p><br /></p><p>2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,</p><p><br /></p><p>h) Adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmamış olmak, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adlî veya idarî soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak, bunlardan dolayı idarî yaptırım uygulanmamak veya bu işler nedeniyle hüküm giymemiş olmak,</p><p><br /></p><p>ı) Başvuru tarihinde herhangi bir siyasi partiye veya siyasi partilerin yan kuruluşlarına üye bulunmadığına dair yazılı beyan sunmak,</p><p><br /></p><p>i) Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmamak,</p><p><br /></p><p>j) Kamu haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmış olmamak,</p><p><br /></p><p>k) Sağlık Yönetmeliği hükümleri hariç, polis eğitim kurumlarından çıkarılmamış olmak,</p><p><br /></p><p>l) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olmak.</p><p><br /></p><p>m) Erkek adaylar için intibak eğitiminin başladığı tarih itibariyle 1111 Sayılı Askerlik Kanununa göre silahaltında bulunmamak.</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-28233965941238651332020-10-24T23:40:00.000+03:002020-10-24T23:40:01.713+03:00Periyodik Sayaç Muayene Hizmeti Özelleşiyor, Muayene Ücretleri Artacak!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVkXN7puPRSQ-_7rqVltzGNjDflcb3YMuS-WpIye76fbYnIVWU1j2OXI3v0chnVijDjbgjDumcL9JfQl9iSHUgEHKbr2cqu_KPjO9lhqrmaqBhUT7GHVE-Az5zlexb5N7usZxyR97rOw/s16000/saya%25C3%25A7+muayene.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Periyodik Sayaç Muayene Hizmeti Özelleşiyor, Muayene Ücretleri Artacak!</td></tr></tbody></table><p><br />Bütçe açığına kaynak arayan hükümet, faturalarını zaten zor ödeyen vatandaşa şimdi de elektrik, su ve doğalgaz sayaçları üzerinden ikinci bir yük getirmek için düğmeye bastı.</p><div><div>Cumhurbaşkanlığı tarafından alınan kararla, bugüne kadar devlet eliyle yürütülen elektrik, su ve doğalgaz başta olmak üzere tüm sayaçların periyodik muayene işleri özel sektöre devredilecek. Özelleştirme sonrası tıpkı araç muayene istasyonlarında olduğu gibi muayene ücretleri artacak, vatandaşın elektrik, su ve doğalgaz faturaları kabaracak.</div><div><br /></div><div>Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Ölçüler ve Ayar Kanunu kapsamındaki periyodik muayene hizmetleri özelleştirme kapsam ve programına alındı. Karara göre, halen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan tüm ölçü aletlerinin belirli sürelerle yapılması zorunlu olan muayeneleri, özelleştirme ihalesini kazanan şirkete verilecek.</div><div><br /></div><div>Özelleştirme işlemleri en geç 2025 yılı sonuna kadar tamamlanacak. Sayaçlardaki kamu muayene yetkisinin özel sektöre devri, tıpkı daha önce devletten alınıp özel sektöre verilen araç muayene istasyonları gibi vatandaşa ek yük getirecek.</div></div><div><br /></div><div><h3 style="text-align: left;">VATANDAŞIN HABERİ YOK</h3><div><br /></div><div>Süresi gelen elektrik, doğalgaz ve su sayaçları sökülerek Sanayi Bakanlığı'nın ilgili birimlerine götürülüyor. Ancak bu işlemi vatandaş kendisi yapmadığı için sayaçların muayene sürecinden vatandaşın haberi dahi olmuyor.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Kapsamı genişletilebilir</h3><div>Kararda şimdilik sadece periyodik muayene işlemlerinin şirketlere verileceği belirtiliyor. Ancak ileride ilk muayene, ani muayene, şikayet muayenesi ve stok muayenesinin de özelleştirilebileceği ifade ediliyor.</div></div><div><br /></div><div><br /></div><div>Kaynak: Sozcu.com</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-87987631301214592942020-10-23T22:37:00.004+03:002020-10-23T22:37:45.533+03:00Ücretsiz Grip Aşısı Uygulaması İçin Hangi Hastalıklar Aranıyor?<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhX__3h0EzE1tqkO5mAEOVufFnHt4jf_gc_IioMdWBpvli5MCfFo6XmJ_1Nx4xT_Jqld9N4zlnqc22BYv8LQQXGTA6aMU-1-sd7K9h1o-Gt4_dpwW7Jfe9_LdnKV_uf4PxJLv2SsXUPVA/s16000/%25C3%25BCcretsiz+grip+a%25C5%259F%25C4%25B1s%25C4%25B1.png" /><br /><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Grip aşısı uygulamasında puanlama sistemi nasıl yapılıyor?</h2><div><div>Corona virüsü pandemisi sürecinde grip aşısı uygulamasında puanlama sistemine geçildi. Charlson Risk Skoru'na göre hesaplanan puanlamada, 5 ve üzeri puan alanlar grip aşısı olabilecek. Peki hangi hastalık kaç puana karşılık geliyor? Sayfamızda puanlama ile ilgili açıklamaları bulabilirsiniz. Grip aşısı Pandemi döneminde oldukça önemli bu nedenle bu konu hakkında oldukça dikkatli olmanızı ve eğer grip aşısı için uygun iseniz bu fırsatı kaçırmamanız çok önemli, çünkü bu yıl herkes grip aşısı yaptıramayacak.</div></div><div><br /></div><div><br /></div><div><div>Sağlık Bakanlığı'nın e-Nabız sisteminde uyguladığı kriterlerde, puanı 5 ve üzeri olan kişiler grip aşısı için ‘uygun’ sayılıyor.</div><div><br /></div><div>‘<b>Charlson Risk Skoru</b>’na göre hastalıkların puan karşılıkları ise şöyle:</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">1 puan</h3><div><ul style="text-align: left;"><li>Koroner arter hastalığı</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Konjestif kalp yetmezliği</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kronik pulmoner hastalık</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Peptik ülser hastalığı</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Periferik damar hastalığı</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Serebrovasküler hastalık</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Diabetes mellitus</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Karaciğer hastalığı (hafif derecede)</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Konnektif doku hastalığı</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Demans</li></ul></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">2 puan</h3><div><ul style="text-align: left;"><li>Diabetes mellitus (uç organ hasarının eşlik ettiği)</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Renal hastalık (orta veya ağır derecede)</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Hemipleji</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Nonmetastatik solid tümör</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Lösemi</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Lenfoma</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Multipl myeloma</li></ul></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">3 puan</h3><div><ul style="text-align: left;"><li>Karaciğer hastalığı (orta veya ağır derecede)</li></ul></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">6 puan</h3><div><ul style="text-align: left;"><li>Metastatik solid tümör,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>AIDS</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Charlson İndeksine Göre Komorbidite Derecesi</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Komorbidite derecesi</li></ul></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Toplam puan:</h3><div>0: Risk Yok.</div><div>1-2: Hafif Risk</div><div>3-4: Orta Risk</div><div>5 ve üzeri: Yüksek Risk</div><div><br /></div><div>Bu puanlama sistemine göre 5 ve üzeri puanı alanlar Aile Sağlığı Merkezleri’nde grip aşısı olabilecek. Enabız üzerinden de grip aşısı ile ilgili sayfadan kontrol edebilirsiniz.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-78446004418978349652020-10-23T17:48:00.002+03:002020-10-25T00:18:46.314+03:00Bir Hastanın Deneyiminden, Şeker Hastaları İçin Bitkisel Karışım Tarifi!<div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjp9cyiwelmNaup3tuGVuV8jaTCApMK6rBaUnlllKh78ePv8cL-vLkXTkF3TVltsVuNFU1XVcpq8lNAONPSxkFwQZwYGlmQe2N9x7cIIb7eMX2YiMAx7fXn4kLo07Bwf8oWKgZS1-22wA/s16000/%25C5%259Feker+hastal%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1+bitkisel.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bir Hastanın Deneyiminden, Şeker Hastaları İçin Bitkisel Karışım Tarifi!</td></tr></tbody></table><b><br /><br /></b></div><b><br /></b><div><b>Şeker hastalığı</b> ile ilgili şifalı bir kür tarifi, bu hastalığı bizzat yenen kişinin eşi tarafından paylaşıldı.<br />
<div>
<br /></div>
Şeker hastalığı bazı doktorlara göre beslenmenin doğru yap<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">ı</a>lması durumunda ilaca gerek olmadan kendiliğinden düzene girmekte, <b>İnsülin ve şeker ilaçları</b>nın ise tedavi etmek yerine özellikle böbreklerde hasar bıraktığı belirtiliyor. </div><div><br /></div><div>Şeker Hastalığının yani diyabetin belirtileri için <a href="https://www.nedirkibu.com/2018/02/seker-hastaliginin-belirtileri.html" target="_blank">Diyabet Hastalığının 9 Belirtisi</a> yazımızı okuyabilirsiniz.</div><div><br />
<br />Başlığımızda da belirttiğimiz gibi Şeker hastalığı için en sık kullanılan bitkisel ürünler ile ilgili haberimizi okuyabilirsiniz. Bu karışımı deneyerek şekerinizi tekrar ölçün ve takip edin ve doktorunuza bilgi verin. Eğer bu basit karışımla şekerinizi kontrol altına alabilirseniz doktorunuzun onayı ile ilaç veya insülinden kurtulma şansınız yüksek.</div><div><br />
<b>İşte o tarif..</b><br />
<ul>
<li>3 kaşık <a href="https://www.nedirkibu.com/2018/11/evde-yogurt-nasil-yapilir.html" target="_blank">Ev yoğurdu</a></li></ul><ul>
<li>1 çay kaşığı <a href="https://www.nedirkibu.com/2020/10/mahlebin-faydalari-bitkisel.html" target="_blank">mahlep </a>(pastalara vs konulan)</li></ul><ul>
<li>1 çay kaşığı tarçın</li></ul><ul>
<li>1 çay kaşığı öğütülmüş <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/04/hastaliklarda-corek-otu-tarifleri.html" target="_blank">çörek otu</a>,</li>
</ul>
<br />
Bu 4 besin karıştırılıp Günde 3 öğün yemeklerden hemen sonra yenilecek. </div><div>
<br />
Şekerini 367 den 130 a düşürdüğünü söyleyen şeker hastasının eşi bu kürü herkese tavsiye ediyor. Tadı da oldukça güzel demeyi de ihmal etmiyor. </div><div><br /></div><div>Hatta kendisinin hastalığı olan romatizmalarına da çok faydası olduğunu söylüyor.<br />
<br />
<b><u>Haberimizin videosu</u></b><br />
<b><br /></b>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/vvAG0ivGRf4?rel=0&showinfo=0" width="500"></iframe><br />
<br />
<b>Mehlepin kullanıldığı Yerler :</b> Kurutulan meyveleri baharat (Mahlep) olarak kullanılır. Özellikle hamur işi pastalara kendine has hoş bir koku vermektedir. Meyvelerin içindeki sert kabuklu tohumlar, yaygın biçimde baharat olarak kullanıldığı gibi ayrıca kuvvet verici, balgam ve idrar söktürücü ilâç ve afrodizyak olarak da değerlendirilir.<br />
<br /><h4 style="text-align: left;">Mahlebin Faydaları</h4>
<ul>
<li>İdrar söktürücüdür.</li></ul><ul>
<li>Tonik etkisi vardır.</li></ul><ul>
<li>Afrodiziyak olarak kullanılır.</li></ul><ul>
<li>Astım, balgam sökücü olarak kullanılır.</li></ul><ul>
<li>Prostat büyümesinde,</li></ul><ul>
<li>Şekeri düşürmede faydalıdır,</li></ul><ul>
<li>Cinsel gücü artırıcı etkisi vardır.</li>
</ul><div><br /></div><div>Lütfen Doktorunuza danışmadan kullanmayınız.</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48201595517220311202020-10-23T12:52:00.000+03:002020-10-23T21:43:43.423+03:00Nar'ın Yararları Nelerdir? Nar Suyunun Faydası, Nar Hangi Hastalıklara İyi Gelir<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz0-NyAjrmsqo7GEGYp9LR6_FnYYSr2HPcHWaGpzxQIhcByLEDYC3z3pU8ZOmgWSI-3B99IPMg_NcBXN6wcyrOApdyY5vo0RNTbUJ5NabiDAv4Wqip8kRnUBe8xD5jKwgXC3NZ8b4K-w/w690-h350/nar+suyu+faydalar%25C4%25B1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="690" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nar Suyunun Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody></tbody></table></td></tr></tbody></table><div><br /><br /></div>Diyetisyen Esra Kula, potasyum ve demir minerali ile C vitamini açısından çok zengin olan B1, B2 vitaminleri, kalsiyum ve fosfor mineralleri de içeren <b>Nar</b>’ın, tanesinin, suyunun ve kabuğunun da faydalı olduğunu bildirdi.<br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>
Kula, narın özellikle bol vitamin ve antioksidan içeriği nedeniyle çok kıymetli bir meyve olduğunu kaydetti.<br />
<br />
Kış meyvesi olan narın, mevsiminde yeteri miktarda tüketilmesi gerektiğini belirten Esra Kula, "Çünkü narın içerisindeki antioksidan maddeler, yeşil çay ile kıyaslandığında kat kat fazla ve daha kuvvetlidir.<br />
<br />
Dolayısıyla, kalp damar sağlığını koruyucu etkisi, buna bağlı olarak da tansiyonu düşürücü etkisi, vitamin içeriğine bağlı olarak hastalıklardan koruyucu etkisi yüksektir.<br />
<br />
Nar’ı özellikle kış mevsiminde miktarına dikkat ederek, kanser gibi kalp damar hastalığı gibi ileri düzeyde ciddi hastalıklardan korunmak için sıklıkla tüketmek gerekir’’ dedi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img src="https://im.haberturk.com/2016/01/31/1188840_0c0574d52b8a43efe8d955f8e53b523d_640x640.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Nar'ın Yararları Nelerdir</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Hastalığı bulunan ve ilaç tedavisi devam edenlerin, ilaçlarını düzenli kullanarak narı destek olarak kullanması gerektiğini de ifade eden Diyetisyen Kula, şunları söyledi:<br />
<br />
<b>Nar</b>, hastalığı olmayan, normal sağlıklı bireyler için koruyucu bir meyvedir. Miktarına dikkat ederek belli sıklıklarla tüketilebilir. İlacı kesip de tamamen nara yönelmek değil. Özellikle hastalık varsa, tanısı konulmuş diyabet, kanser tarzı bir hastalık varsa mutlaka önce hekim takibi, ardından böyle destek tedavilerle desteklenebilir.<br />
<br />
Sağlıklı bireyler için günlük tüketimi uygundur. Bir küçük nar, normal bir insan için bir meyve değerindedir, rahatlıkla tüketilebilir. Nar suyu, nar kabuğu, nar konsantresi, nar çekirdekleri üzerinden yapılmış birçok çalışmalar var<br />
<br />
Yarım çay bardağı kadar, 50 mililitre kadar <b>nar suyu</b> iki hafta boyunca yüksek tansiyon hastalarına verildiğinde yüzde 5’lik bir tansiyon düşüklüğü sağlamıştır. Miktarına dikkat edilerek düzenli tüketildiğinde tansiyon üzerinde olumlu etkisi var. Nar suyunun aynı şekilde kalp damar sağlığını koruyucu etkisi var. Kabuğunun da antioksidan etkisi var.’’<br />
<br />
Bu arada <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/11/nar-kabugu-faydalari.html" target="_blank">Nar Kabuğu Gribe ve Soğuk Algınlığına İyileştirici Etki Eder!</a> ile ilgili bir makalemiz var okumak istersiniz diye düşündük.<br />
<br />
DHAAHMTSRKNhttp://www.blogger.com/profile/12139062060864579277noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-20707321847500995002020-10-18T00:36:00.007+03:002020-10-18T00:49:36.779+03:00Hareketli Doğum Günü Kutlama Resimleri<div><img border="0" data-original-height="337" data-original-width="600" height="387" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix8KTWRzXFvReJ813FdBJubLdR8pgRxod8FEfCWjAo6HSvFmgJ4_LVqNRR-WMHX_vH-hKf09GnPlZWS1vTYEAvba0YPo5cb95_8wa8hVzKrAtW_Qmsa16b-tVjMc7TPAnC_wJTxaHdPA/w690-h387/80bcfc0c98ad57816d2bcdbd0520913152a6d339d0df238129ea9bf27a2686e6.gif" style="text-align: center;" width="690" /></div><div><br /></div><div>Sevdiklerinizin <b>Doğum günü</b> için onlara gönderebileceğiniz hareketli Doğum günü kutlama kartlarını sayfamızdan gönderebilirsiniz. Mobil olarak giriş yaptıysanız beğendiğiniz resim üzerine basılı tutarak paylaş seçeneğini seçebilirsiniz. <p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Hareketli Doğum Günü Kutlama Resimleri</h2><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div><br /></div>Sevdiğiniz insanın doğum gününde ona güzel sözler gönderebilirsiniz, üstelik pastası ile birlikte :)<br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="515" data-original-width="474" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5QifvGzGIiL7uuGj-yVHtfgcmY4C53K_rXRiGsI_-qYHiIlJ7LaPIP-v-mqf_ZiskDZl8-HTrNd979ZU8xQkOOejZJTIHTdxAQRaz51nTa9BHChUmMZMsK7lJq0bTgaFMkIeaNVNEgQ/w589-h640/dg-337.gif" width="589" /></div><div><br /></div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">İngilizce severlere Doğum günü kutlama resimleri :)</h4><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="800" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzcw9_kRZmjv_yYwGo1T046VtnBm2mYQ6kJUEX-A4S2WYXp56OZvUmfiO1z0B5zdtl-s15Wt7D8blwG9gOJZcvDYhj00XwUvQm43alix8lvKxzGbCOHqzcN268He1GN6n_aSLf8tAdFA/w640-h640/happy-birthday-4017367875.gif" width="640" /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="580" data-original-width="580" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuDP2wigpfFyiHQz2i4T3Jn4cZEW_OXkj_hTXr-MLVXORVSa1L0YLigV1xy9NRW_RZYWOboWP0iIgbA06DEB5XXzSMxnk_r0LLW4QK8vDRc1yg8Ey9uWV-nt5Q3hRLD4cEBf40-zv_AA/w640-h640/happy-birthday-animated-ecard-2299536871.gif" width="640" /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="746" data-original-width="800" height="597" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXJYmZjYXe4J-m16LLXBhWgNE4CTN-m4qpj8sd2MRbdPs1AKJa_yNesAHqC8NboN8EghXMyWpAPpy5zpPOhfShSaDAmJTmwcqa0C7HEoxVxIiw1LgO-ne_P7dvB5ZACMJb67Y8k11EmQ/w640-h597/happy-birthday-animation-8635941245.gif" width="640" /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h4 style="clear: both; text-align: left;">Lezzet tutkunlarına görsel şölen :)</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="317" data-original-width="499" height="406" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSXi4JoTPL_qpCiWTkOBjx2kr3LRveb1GBW6aI4F-k9HhZwKWZ3Qw0VEtoR_TotpmAuo3L0lAzk5zywFFTdDO5YamPHKJU7k0ECeUgxOjS-YVTZeTIiM9MHSl70apfapbfG5Q_YLD9AA/w640-h406/6db64b814fb6a9547588d82f706db3d8.gif" width="640" /></div><div><br /></div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Pasta üzerinden yanan mumlar, Doğum günü çocuğuna bu resmi gönderebilirsin :)</h4><div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="281" data-original-width="500" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3VjjoutK7GYpI904PIwTPbVhXVialeT8we9qWj1TruZZ1CVTm1hIDWygo2LQRWk9FvXeA0W-M2H_KOwLTOZ_WOnqtfb0rwgDcCjn7OzoDB1DxmSJz_qcvxyoR8-D7CagCGmSq__fXxA/w640-h360/68747470733a2f2f73332e616d617a6f6e6177732e636f6d2f776174747061642d6d656469612d736572766963652f53746f7279496d6167652f5a79325f694331717531566975773d3d2d3730373530343437352e3136313830366531383238626639323734373933333231.gif" width="640" /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h4 style="text-align: left;">Oldukça lezzetli görünen bir doğum günü pastası, üstelik hareketli :)</h4></div><div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="800" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuW3zdQUj1xMv4Wz4VqTEY5WLH84bubsGIOm769J_PNqXIy0l5iGuVZt-5U44LuTRvFDfXwZJmHTBvEwrmZXQd_kCwUqORTf85A7IeAb3nWitFrcJSwAwfzuchcOoiqcTOB6R1KlwawA/w640-h360/tumblr_31208835cbcfe9bcc8b7e2e67b4561a9_2f375626_1280.gif" width="640" /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="313" data-original-width="470" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxggpQ2qkgKYll1HUkSdj9nQhKM7JCl6SLqbZ6uoc0Ud9NI-SQvAin5dKCxqWjYzOEShpBZKkB_daaL0Fa-4MXiG8hqbdSfJFixUUBbKU1mfBZ2Owz2QLvAwwMsllto_kJyASmtoo0Cw/w640-h426/tumblr_d4d99d28811c148b3bb2d8ac3e708fc0_7573300d_640.gif" width="640" /></div><div><br /></div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Doğum gününü kutladım Pastam nerede diyebilirsiniz :)</h4><div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="352" data-original-width="485" height="464" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWwlMSbyUBZhVKPlqA2emGZBZ7HGJIsTIv3SdBEY8P9vrxc5hUNcV5oEWHZpzogiZsFMT0r1QQk26VCe68KilZ6_tWmvqMPOyki8sEgculKkKKZw7M4zJ2Rk6NtRh3HXY7ZNGzudU78w/w640-h464/tumblr_inline_ovv5nyZV8A1v6h3gb_500.gif" width="640" /></div><br /><h4 style="clear: both; text-align: left;">Sevdiklerinize pastanın mumlarını üfleyen bir kadının resmini gönderebilirsiniz.</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="280" data-original-width="500" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkGXBg3qthrf5SgekLC00D3e1NAyrmCwe4XLPQqcxylrUMxTN4Gt_muaKU1yvQBVgtgvAjkBRPFu_B1z5vCfAr9RavXP4CyISvrHBckqdTORGUTL-R3aUvUDLmZEp5NrIAxrNIEYnL4Q/w640-h358/unnamed.gif" width="640" /></div><br /><p>Bu resimleri beğenmediysen üzülme, daha devamı var. <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/04/dogum-gunu-gifleri-hareketli-dogum-gunu-resimleri.html" target="_blank"><span style="color: red;">Hadi diğer doğum günü resimlerine de bak!</span></a></b></p><p>Bu arada facebook'un hazırladığı hareketli yani GİF doğum günü resimleride <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/06/facebook-gifleri-dogumgunu-indir.html" target="_blank"><b><span style="color: red;">burada!</span></b></a></p></div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-12592983609958674342020-10-17T23:53:00.000+03:002020-10-17T23:53:02.751+03:00Menepoz Sonrası Kadınlarda Kemik Kırıkları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXCJQDGKXhuGNckSX9qSAMqAAYNBmlGs_Zhg-cALkHuAqBDeI5NDwiXUKnhlt139nkCfiL25HFjB-i6nwg8V5EldoO4ZM46BVLVlAilrza2UNCfckKvD8hSTjewE1P03iGSNn4MCx7yA/s16000/menepoz.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Menepoz Sonrası Kadınlarda Kemik Kırıkları</td></tr></tbody></table><p><br />Kadınlarda kemik kırıkları ve menopoz sorununa dikkat çeken uzmanlar, bu süreçte yaşanan sorunları ve tedavi önerilerini anlattı. İşte menopoz yaşı ve kemik kırıklarının nedenleri…</p><p><br /></p><p>18 Ekim Dünya Menopoz Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar “Kadınlarda ileri yaşlarda en önemli yaşam kaybı nedenlerinden biri kemik kırıkları. Bunun önüne geçmek için kadınların iyi kontrol edilmesi, menopozun mümkün olduğu kadar geciktirilmesi ve kadınların spor faaliyetlerinde bulunmaları gerekiyor.” dedi.</p><p><br /></p><p>Prof. Dr. Erkut Attar ayrıca güncel tedavi teknikleriyle artık menopozun kadınların çocuk sahibi olmasına engel olmadığını belirtti.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">TÜRKİYE'DE MENOPOZ YAŞI</h3><p>Türkiye’de menopoz yaşının 51 olarak kabul edildiğini ifade eden Prof. Dr. Erkut Attar, “Menopoz hastalarında östrojenin azalmasıyla birlikte kemik erimesi görülüyor. Son dönemde hasta dostu, düşük dozda östrojen tedavileri uygulanabiliyor. Hastalar genellikle hormon replasman tedavisinden korkuyor. Ancak doktor kontrolü olduğu takdirde korkulmasına gerek yok” dedi.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">ERKEN MENOPOZ ÇOCUK SAHİBİ OLMAYA ENGELLEMEZ</h3><p>Prof. Dr. Erkut Attar “Kariyer yapan ya da bir şekilde çocuk doğurmayan kadınlar var. Bu kadınlarda doğurganlığı korumak önemli. Yumurtaların dondurulmasıyla kadınların doğurganlığı korunabiliyor” diye konuştu.</p><p>15 yaşında erken menopoza girmiş hastalar da olduğunu belirten Prof. Dr. Erkut Attar sözlerine şunları ekledi:</p><p>“Ailesinde erken menopoz öyküsü olan kadınların mutlaka bir kadın doğum uzmanına başvurmalarını öneriyorum. Burada önemli nokta farkındalık. Menopoz ilk belirti olarak adet düzensizliğiyle gelir. Ailelere de burada önemli görevler düşüyor. Eğer anne erken menopoza girdiyse kızının da doktor takibini ihmal etmemesi gerekiyor. Bugün çağdaş tıp ve teknolojiler sayesinde 17 yaşındaki bir kadına da 51 yaşındaki bir kadına da artılar katabiliyoruz.” (DHA)</p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-52355897724678475792020-10-13T12:28:00.005+03:002020-12-12T17:58:35.947+03:00İstanbul'da Ekmeğe Zam Geldi! <p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBwGH5iiuGhaxd89cFl2DThTMEdXCH8FXQulM8Iv9TgFur93EOQ2Vp-Vq3_dZhTLXZbAKERcmICPDx9OwYlSzxueycdcXA2a3V5-rmRhMLD0F9A3_4HTA2KhFefkLel6B6fi-uQFz9tQ/" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" data-original-height="427" data-original-width="640" height="1" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBwGH5iiuGhaxd89cFl2DThTMEdXCH8FXQulM8Iv9TgFur93EOQ2Vp-Vq3_dZhTLXZbAKERcmICPDx9OwYlSzxueycdcXA2a3V5-rmRhMLD0F9A3_4HTA2KhFefkLel6B6fi-uQFz9tQ/" width="1" /></a></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="" data-original-height="427" data-original-width="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgci8ImL2ZDEEN5DS1kIZumWW4g1c_MpDE72ehZjTSkw7rHcqpIw0U6l9oJJWX-VEwQ-Iuq8veEN-CzjxVQbhtR7uSbHtm2HieQL7y6onNic74BCxmaQZpyJdcvnNb1G2hVXkckrMkrTg/s16000/image.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İstanbul'da Ekmeğe Zam Geldi! </td></tr></tbody></table><br /><br /><b>İstanbul Ticaret Odası </b>komisyonunda kabul edilen düzenlemeye göre ekmeğe yüzde 20 zam yapıldı ve 240 gram ekmeğin fiyatı 1,75 TL'ye çıktı. İstanbul'da ekmek fiyatları ayrıca <b>valiliğin kurduğu komisyon </b>tarafından da belirleniyor.<p></p><div><div>İstanbul Ticaret Odası (İTO) komisyonunda alınan karara göre, İstanbul'da ekmeğin kilogram fiyatı 6.25 TL'den 7.50 TL'ye çıktı. 200 gram ekmek 1.25 TL'den 1.50 TL'ye, 240 gram ekmek de 1.50 TL'den 1.75 TL'ye yükseldi.</div><div><br /></div><div>Cumhuriyet’ten Gamze Bal’ın haberine göre, bu fiyatların ilçelerde peyderpey uygulanmaya başladığı belirtiliyor. 200 gram ekmeğin 1.50 TL'den satıldığı ilk ilçelerin Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa olduğu öğrenildi. Kadıköy, Beşiktaş ve Sarıyer'in tamamında, Üsküdar ve Maltepe'nin ise bir kısmında bir ekmek 2 TL'den satılıyor.</div></div><div><br /></div><div><div>İSTANBUL'DA İKİ FARKLI EKMEK FİYATI VAR</div><div><br /></div><div>İstanbul'da yıllardır iki farklı ekmek fiyatı uygulanıyor. Valilik ve fırıncılar odasından oluşan komisyon yaygın olarak satılan ekmeğin fiyatını belirlerken İstanbul Ticaret Odası'na kayıtlı olan fırınlar kendi fiyatlarını kendileri belirliyor. İTO'ya kayıtlı fırınların ücreti genelde komisyonda oluşturulan fiyattan daha fazla oluyor.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-4735398156376222772020-10-11T17:29:00.005+03:002020-12-14T18:06:27.444+03:00Taze Balık Nasıl Anlaşılır, Dolapta Kaç Gün Bekletilebilir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiX07_JVoKZgFK_s7X9g1GI4-kwtvwACpRwU1pzP2VeEw_mXUv3N9bN4uk4mUNZ66m11vJkyZVPFdOI6y16JNg2y55Dc4S5ayuzMvNBXMSR-SS-yTXWWLuci16IXPrNRNRaeuvc8M-EPA/s16000/TAZE+BALIK.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Taze Balık Nasıl Anlaşılır, Balık Dolapta Kaç Gün Bekletilebilir?</td></tr></tbody></table><p><br /></p><p>Hamsi, palamut, lüfer, uskumru ve daha niceleri… Sonbaharla birlikte tezgahlarda sıkça rastladığımız balık, vücut direncimizi artıran etkisiyle, özellikle enfeksiyonların kapıda beklediği sonbahar ve kış mevsiminde bolca tüketmemiz gereken bir besin. </p><blockquote><b>Bazı İçerikler<br /></b><ol style="text-align: left;"><li><a href="#1">BALIĞIN TAZE OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR?</a></li><li><a href="#2">BALIK DOLAPTA KAÇ GÜN BEKLEYEBİLİR?</a></li></ol></blockquote><p> </p><p>Düşük yağlı ve yüksek kaliteli bir protein kaynağı olan balık aynı zamanda omega 3 deposu! Bunların yanı sıra A, D, B grubu (B2,B3,B6,B12) vitaminlerinden zengin ve fosfor, selenyum, çinko, iyot, kalsiyum ile magnezyum açısından iyi bir kaynak. Zengin içeriğiyle; kan basıncını düşürmeye, kalp krizi, felç ve Alzheimer riskini azaltmaya, hafızayı, kemikleri ve gözleri güçlendirmeye yardımcı olduğu, yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış. Sağlığımız üzerinde bu denli önemli etkiye sahip olan balığı soframızda haftada en az 2 kez bulundurmamız şart.</p><h3 style="text-align: left;">YAĞDA KIZARTMAYIN, HAFİF SULU BIRAKIN</h3><p>Özellikle küçük balıklarda tercih ettiğimiz kızartma yönteminde, yüksek ısıya maruz kalması nedeniyle yapılarının bozulması sonucu protein içeriği azalıyor. Ağırlığının yarısı kadar yağ çektiği için kalori miktarı ise artıyor. Balığın besin değerinin düşmemesi için ızgara, fırınlama veya buharda pişirme gibi daha sağlıklı teknikleri tercih edin. Balığı fazla pişirmeden, hafif sulu kalacak şekilde pişirmeye özen gösterin.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">KILÇIKLARINI ATMAYIN</h3><p>Hamsi ve istavrit gibi küçük balıkları, sağlığa olumlu etkilerini arttırmak için kılçıklarıyla tüketmenizde fayda var. Kılçıkta bulunan yüksek oranda kalsiyum ve fosfat içeriği özellikle kemik sağlığını koruyarak osteoporoz riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca eklem ağrılarına da iyi geliyor.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">BOLCA LİMON SIKIN</h3><p>C vitamini balıkta en az bulunan bir vitamin. Beslenme ve Diyet Uzmanı Aybala Akkülah bu nedenle balığı bol limonla tüketmemiz gerektiğini belirterek, “Omega-3 kalp-damar sağlığını korumak ve vücut direncini arttırmak için vücudumuzda üretilmeyen, mutlaka dışarıdan almamız gereken önemli bir yağ asididir. Limonda bulunan C vitamini ve antioksidanlar omega-3’ün vücutta kullanımını arttırıyorlar” diyor. Salatalarınıza ve balığın üzerine limon sıkarak hem lezzetini hem de sağlığa olumlu etkilerini arttırabilirsiniz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">SOĞAN, SARIMSAK ŞART!</h3><p>Balığın vazgeçilmezi soğan ve sarımsağın içeriklerinde bulunan kuersetin gibi antioksidanlar bağışıklık sistemimizin daha güçlü olmasına katkı sağlıyorlar. Yapılan klinik çalışmalarda balığın içerdiği omega 3 yağ asitlerinin kan basıncı ve kandaki yağların düzeylerini düşürerek, insülin direncini azaltabildiği gösterilmiş. Özellikle yüksek kan şekeri seviyesine sahipsiniz balığın yanında tüketeceğiniz soğanla daha dengeli kan şekeri seviyesi elde edebilirsiniz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">YEŞİL SALATASIZ OLMAZ</h3><p>Balığın yanına çok yakışan yeşil salatayı asla ihmal etmeyin.Marul, göbek ve maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler ile üzerine sıktığınız limonla C vitamini miktarını yükseltebilir, bu sayede balıkta bulunan omega-3’ün emilimini arttırabilirsiniz.</p><h3 id="1" style="text-align: left;">BALIĞIN TAZE OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR?</h3><p>Balığın gözleri parlak, solungaçları kırmızı-pembe ve derisi gergin olmalı. Kokmamalı ve pulları ellerinizi sürdüğünüzde hemen dökülmemeli. Ayrıca üzerine bastırdığınızda yüzeyinde çökme meydana gelmemeli.</p><h3 id="2" style="text-align: left;">BALIK DOLAPTA KAÇ GÜN BEKLEYEBİLİR?</h3><p>Taze balıkların pullarını ve içini hemen temizlendikten sonra uygun bir kapta, buzdolabında 1-2 gün, derin dondurucuda ise 3-6 aydan fazla saklanabilir. Satın aldıktan veya buzdolabından çıkardıktan sonra oda sıcaklığında 2 saatten fazla bekletilmeden tüketilmesi besin değeri kayıplarını azaltırken, bozulmaya bağlı gıda zehirlenmesini de önleyebiliyor</p><p>Diğer yazımız; <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/04/bozuk-kiyma-nasil-anlasilir.html" target="_blank">Bozuk Kıyma Nasıl Anlaşılır? Bozulmuş Kıyma Nasıl Belli Olur?</a></p><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-68221094249015047402020-10-09T01:44:00.002+03:002021-02-13T17:46:51.593+03:00Ceviz Sirkesinin Faydaları - Ceviz Sirkesi Kullanıcı Yorumları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Ceviz Sirkesinin Faydaları - Ceviz Sirkesi Kullanıcı Yorumları" border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQVjnSuxY0n6qLm36LKGbcAWeM9s_iZMXH3RLRZOyWXpzHd6zdZIdkNJ0WD24LHHokow6Rmk5GX_xvwrN5-37LqK_hs60WtG38yhVTA7rWSVAkcVfiPLCJrgWkBm90SpQ6Un5GHN02Jw/s16000/CEV%25C4%25B0Z+S%25C4%25B0RKES%25C4%25B0.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Ceviz Sirkesinin Faydaları - Ceviz Sirkesi Kullanıcı Yorumları" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ceviz Sirkesinin Faydaları - Ceviz Sirkesi Kullanıcı Yorumları</td></tr></tbody></table><p></p><h3 style="text-align: left;">Ceviz Sirkesinin Faydaları - Ceviz Sirkesi Kullanıcı Yorumları</h3>Özellikle Almanya'da ceviz sirkesi çok meşhurdur, Sağlığa kattığı yararlardan dolayı Almanya'da bazı rahatsızlıklar için <b>Ceviz Sirkesi</b> çok kullanılır. Cevizin meyvesi, Kabuğu, Yaprağı, Suyu, Yağı derken şimdide size Ceviz Sirkesi hakkında ilginç bilgiler vereceğiz. <p></p><p>Ceviz ile ilgili faydaları bilgilerin bazılarını yazımınızın en alt kısmında bulabilirsiniz.</p><p>Gelelim ceviz sirkesine...</p><p>Dünya genelinde Yapılan araştırmalar, ceviz sirkesinin çoğu hastalık üzerinde olumlu etki sağladığını ve birçok hastalığa yakalanma riskini azalttığını kanıtlamıştır. </p><p>Cevizin İçeriğinde protein, lif, Omega 3, Omega 6 yağ asitlerini barındırırken kalsiyum, demir, çinko, magnezyum, fosfor, bakır, selenyum, manganez minerallerini ve A, B1, B2, B6, C vitaminlerini bulundurmasından dolayı insan yaşamındaki önemi büyüktür.</p><div>Özellikle şeker hastalarının düzenli olarak <b>ceviz sirkesi</b> kullanmaları tavsiye edilir. Aynı zamanda kolesterol hastalığı ya da kalp ve damar hastalığı olan kişiler için ideal bir besindir.</div><p>Ceviz sirkesi <b>şeker </b>hastalığı, <b>kolesterol </b>rahatsızlıkları, doğal yolla <b>zayıflama</b>, <b>mide </b>ve <b>sindirim sistemi </b>rahatsızlıkları gibi birçok hastalığı doğal olarak tedavi edici ve önleyici özelliğe sahiptir.</p><p>Doğal Zayıflama ve Yağ Eritme Etkisi</p><p>Diğer bir yandan her gün düzenli ceviz sirkesi kullanan kişilerde, göbek yağlarında erime etkisi görülmektedir. Cevizin yağ yakma etkisi doğal fermantasyonla birleştiğinde müthiş bir yağ yakıcı doğal içecek meydana gelmektedir</p><p><br /></p><h2 style="text-align: left;">Ceviz Sirkesinin Faydaları</h2><p><br /></p><p></p><ul style="text-align: left;"><li>Şeker hastalarında şekeri dengeleyici özelliği bulunmaktadır</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>İştahı azalttığı için fazla kiloların verilmesini sağlar,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Stres seviyesini düşürür,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Regl periyotlarının düzenlenmesini sağlar,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kolesterol seviyesini dengeler,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Cilt lekelerinin giderilmesinde etkilidir,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Beyinde bulunan hücrelerin yenilenmesini ve daha sağlıklı olmalarını sağlar,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kabızlık sorununu giderir,</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Sinir sisteminin güçlenmesine yardımcı olur ve</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Sedef hastalığının tedavisinde etkilidir.</li></ul><div><br /></div><p></p><h2 style="text-align: left;">Ceviz Sirkesi Nasıl kullanılır?</h2><div><br /></div><div><div>Ceviz sirkesi yemeklere salatalarda istenilen miktarlarda kullanılabilir. Direk tüketilecekse 1-2 tatlı kaşığı sirke 1 bardak suya sulandırılarak günde 2 defa tüketilebilir.</div><div><br /></div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;">Ceviz Sirkesi Kullananlar - Kullanıcı Yorumları</h2><div><br /></div><div>Ceviz sirkesini kullananların bazı yorumları ( İnternetten çeşitli ürün satış sayfalarından ve forumlardan alıntılanmıştır)</div><div><br /></div><div>👦 Ceviz sirkesinin Avrupa da zayiflamak ve diyabet için kullanildigini duydum, 1 aydir kullanıyorum seker hastaligimda ciddi sekilde olumlu etkisi oldu ve kilo verdirdi. </div><div><br /></div><div>👦 Bu muhtesem bisey inanilmaz zayiflamak icin aldim bir hafta olmadi daha etkisi gozle gorunur bir sekilde</div><div><br /></div><div>👦 Sirkenin lezzeti cok guzel ve birkac gunden sonra faydasini hemen göruyorsunuz. Seker hastaligina cok iyi geliyor, doğal olarak kilo verdiriyor. </div><div><br /></div><div>👦 Selam arkadaşlar ceviz sirkesini yurt dışında ikamet eden şeker hastası bir arkadaşım tavsiye etti kendisi şeker hastalığından tamamen kurtulduğunu söyledi bende yüksek şeker hastasıyım hatta o kadar yüksek ki şeker şuan gözlerime vurdu çizgileri kesik ve eğik görüyorum ve arkadaşımın tavsiyesiyle bu ceviz sirkesini aldım ve kullanmaya başladım bir şişe bitmek üzere aynı zamanda da diyet yapıyorum fakat diyete tam uymadım uymadığım halde 15 günde iki yağdan kilo verdim diyetisyene gittim diyete tam uymadığımı söyledim tartı makinesine çıktığımda 300 g ödemden 1.5 kilo göbekteki yağımdan gitmiş diyetisyen çok şaşırdı ve ne yaptığımı sordu bende sabah akşam yemeklerden yarım saat önce iki yemek kaşığı sirkeyi bir çay bardağı suyla karıştırıp içtiğimi söyledim devam etmemi söyledi gelelim şekere ceviz sirkesi kullanmadan önce insülin ve şeker ilacımı kullandığım halde yemekten iki saat sonra ölçüm yaptığımda şekerim 250 civarı oluyordu şuanda aynı değerlerde ilaçlarımı kullanıyorum şeker sonucum 80 90 çıkıyor hatta açlık kan şekerim 45 şe kadar düştüğünü bile gördüm ve insülin dozajını düşürdüm belki inanmayacaksınız ama gözlerimde bulunan şekere bağlı ödemler yok denecek kadar azaldı şuan normal görmeye başladım şiddetle tavsiye ederim yalnız ilk kullanımda bir faydası olmuyor gibi görünüyor 500mg bir şişenin üçte biri bittiğinde etkisini göstermeye başlıyor ben bu notu benim gibi şeker hastalığından çaresiz kalanlar için yazma gereği duydum inşallah sizlere de faydası olur.</div><div><br /></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Ceviz ile ilgili diğer yazılarımıza da gözatabilirsiniz.</h3><div><ul style="text-align: left;"><li><a href="https://www.nedirkibu.com/2018/01/ceviz-yag-nedir-ceviz-yag-faydalar.html" target="_blank">Ceviz Yağı Nedir, Ceviz Yağı Faydaları Nelerdir?</a></li></ul><ul style="text-align: left;"><li><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/12/ceviz-yapraginin-faydalari.html" target="_blank">Ceviz Yaprağının Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?</a></li></ul><ul style="text-align: left;"><li><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/10/ceviz-kabugunun-bilinmeyen-mucizevi.html" target="_blank">Ceviz Kabuğunun Bilinmeyen Mucizevi Faydaları...</a></li></ul><ul style="text-align: left;"><li><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/07/ceviz-ile-ilgili-sasirtan-arastirma.html" target="_blank">Ceviz ile ilgili Şaşırtan Araştırma...</a></li><li><br /></li></ul><div><div><span style="color: red;">Uyarı</span>: Ceviz sirkesinin herhangi bir zararı bildirilmese de, Doktorunuza danışmadan kullanılmamasını önermekteyiz!</div><div><br /></div></div></div><div>En çok sorulan sorular: ceviz sirkesi ile zayıflayanların yorumları, alman ceviz sirkesi faydaları, ceviz sirkesi zayıflamak için nasıl kullanılır, ceviz sirkesi kullananların yorumları</div></div><p></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-89594133132137105982020-09-19T18:52:00.004+03:002020-09-19T18:55:05.498+03:00Tiktok Hesabı Nasıl Silinir, Resimli Anlatım!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQlnDl_dKKaXTXhmYADezBwJwU9X68C18VqS6-1sUcr_O8qrJ59P7uTx2FFGwXp1nYA0CrwwIkEoXXBBMPYHJLX4I2AmTL4LHYAZYUlZAci9kLhNo1uhwAWYLiKYGgZdDKoVlZAxf-4Q/s16000/tiktokhesapsilme.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tiktok Hesabı Nasıl Silinir, Resimli Anlatım!</td></tr></tbody></table><p><br />Son yılların en çok kullanılan Sosyal Medya uygulamalarından birisi olan <b>Tiktok</b>, Kullanıcıların profillerinde eğlenceli videolar çekerek yayınlaması ve Diğer kullanıcılar ile paylaşmasına olanak tanıyor.</p><p>Tiktok'u diğer sosyal medya uygulamalarından ayıran en önemli özellik Videolara uygulama üzerinden çeşitli müzikler ve efektler eklemek. Son zamanlarda bunu diğer Sosyal Medya uygulamaları da yapmaya başlasa da bu konuda şuan en iyisi <b>Tiktok</b>. </p><p><span style="color: red;">Tiktok </span>uygulamasındaki üyeliğinizi kapatmak yani <b>Tiktok Profilinizi silmek </b>istiyorsanız aşağıda resimli olarak 6 adımda Tiktok hesabını silmeyi anlatıyoruz.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">1- İlk olarak Profilinize aşağıdaki İkona tıklayarak girmeniz gerekiyor.</h3><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="351" data-original-width="651" height="345" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkeRW5PA0QxUorfDyjatXpAB6Ho0wV_eNW2p-FHlZmeha-u4tznDzXJguNtbJd5Ht5CkYg8UOHXSNjOTBW9q1HheiATOL3wxaD0CQTK4W3gRhQa8FKkil3tX0wFw6w9JhlpKW5WyM_ug/w640-h345/tiktokhesapsilme.PNG" width="640" /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h3 style="clear: both; text-align: left;">2- Profil kısmına geldikten sonra Sağ üst köşedeki üç noktaya tıklayınız.</h3><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="309" data-original-width="636" height="311" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6oDH0NKSE58gLqOSp7Qlp9k3xuY8Xztt_ioKn6E4Ru9pjgxtyKZ1uvFsGo9FgOIeAnMK322iGt3AH9a9vfGDsNBVmoBAGYyGqIa2t0z-IGt79IRzYThpGJaZSRNB64HTMUzN4sn-mBg/w640-h311/tiktokhesapsilme1.PNG" width="640" /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h3 style="clear: both; text-align: left;">3- Ayarlar kısmından Hesabımı yönet sekmesine tıklayınız.</h3><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="413" data-original-width="640" height="412" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi746qz6XFie3bbY9hE-tCTUzFwTNv45aQTQXyDWUgFeEQwMubW2OGoVRcpA71ARZ7uSVC64_k7Lt01HRyV__v_t-PVt5ai9oululaq4dkpc91LB79JxX5wZ8cP5AodUcA-nGaqqVtmvw/w640-h412/tiktokhesapsilme2.PNG" width="640" /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h3 style="clear: both; text-align: left;">4- Hesabımı yönet dedikten sonra açılan sayfanın en alt kısmında Hesabı Sil olarak bir seçenek göreceksiniz, Hesabı sil'e tıklayarak devam edin.</h3><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5tJ4uIv25d13aUu8VT-7KXlox-AI6uQcUhZezzPUm-AAgkAv_wKn44Mg0CwiiwM6lQ4rLuoE2O1DEcSGPLxfxN5Lp3qMIQxGya9UcjlKfdVh3KmqnrmUbPd2l5RIcxVuqgmlM3lS9cw/s636/tiktoksesapsilme3.PNG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="556" data-original-width="636" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5tJ4uIv25d13aUu8VT-7KXlox-AI6uQcUhZezzPUm-AAgkAv_wKn44Mg0CwiiwM6lQ4rLuoE2O1DEcSGPLxfxN5Lp3qMIQxGya9UcjlKfdVh3KmqnrmUbPd2l5RIcxVuqgmlM3lS9cw/s320/tiktoksesapsilme3.PNG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h3 style="clear: both; text-align: left;">5- Tiktok hesabın size ait olduğunu doğrulamak için Şifrenizi girmenizi isteyecektir. Tiktok'a giriş yapmak için Kullandığınız şifreyi yazarak devam linkine tıklayın. </h3><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="489" data-original-width="667" height="470" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjo3BltnfJtEI8rljYmq8a3EXIGqev1oFGb1-hvbeHW-TTdBiYamm7RXzgx2bSOrMY1eYgVja3CGQk6S0T0rCC-Zeszq0INgI8b2iblfMXWAIutUr4R6f1wq-5bTISYLpWcZHIvFIkyYw/w640-h470/tiktohespasilme4.PNG" width="640" /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><h3 style="clear: both; text-align: left;">6-En son adımda Hesabınız 30 gün süre boyunca devre dışı kalacak ve 30 gün sonrasında ise Tiktok hesabınızın silinmesi işlemini onaylamanız gerekiyor. Bu işlemi yaparken Profilinizdeki videoların da silineceğini unutmamalısınız.</h3><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="687" data-original-width="549" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhq-E0KgXE4qnYV8hTZETDT9-TS40PLxfTxjnDAsjWbyCcnvFFiqe8zNdm0sbK4rGo05NHyYSAC3p0IXS_rfaqab5_x6qJP0UzUhEPy45eW-9IDDAM26okPl6QMUgBq7Rx-ZiWTXZTxbA/w512-h640/tiktohespasilme5.PNG" width="512" /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p>Bu işlemlerden sonra, 30 gün sonunda Tiktok hesabınız silinmiş olacaktır.</p><p><br /></p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81622588038293935142020-09-19T17:58:00.010+03:002021-02-14T18:44:48.409+03:00Nişadır Nedir, Nişadır Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Nişadır faydaları" border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0818iqfnYDza1j7KVptHZsxRf8gtODl861OeyB7EvplBwjiBkqVTq8Wxi8XpxF_5LzfVceCVjmVRjf0swi6vNjyRvhoM9Pu9oyUQv3IIbCpQAiL10MLBD-rBNZzEyxw6rdv1X7dzqqg/s16000/nisad%25C4%25B1r+nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="nişadır egzama için nasıl kullanılır" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nişadır Nedir, Nişadır Faydaları</td></tr></tbody></table><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;">Nişadır ile ilgili bilgileri yazımızın devamında bulabilirsiniz.</div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"></div><blockquote><div style="text-align: left;"><ol style="text-align: left;"></ol>Bazı İçerikler<br /><ol style="text-align: left;"><li><a href="#1">Nişadır Nedir?</a></li><li><a href="#2">Nişadır Nedir Ve Hangi Alanlarda Kullanılır?</a></li><li><a href="#4">Nişadır Sağlık Alanında Kullanımı</a></li></ol></div><div style="text-align: left;"><div></div></div></blockquote><div style="text-align: left;"><div><br /></div></div><h1 id="1" style="text-align: left;">Nişadır Nedir?</h1><p><b>Nişadır</b>, kelimesi çok aşina olduğumuz bir kelime olarak bilinir. Öyle ki atasözlerimizde bile adı geçmektedir. <b>Nişadır </b>tarihi çok eski tarihlere dayanmaktadır uzun zamanlardan bu güne halen aktar dükkanlarında satılmakta ve bulunmaktadır. </p><p><b>Nişadır </b>çok eski bir tarih bilgilerinde mükerrer ve vasat olarak iki çeşit olduğu bilgileri kayıtlarda bulunmaktadır. Yazımızda <b>nişadır </b>ile ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz.</p><p><br /></p><h1 id="2" style="text-align: left;">Nişadır Nedir Ve Hangi Alanlarda Kullanılır?</h1><p><br /></p><p>Nişadır genellikle amonyum klorürün halk arasında bilinen adıdır. <b>Nişadır </b>yapı itibari ile kristal yapılı bir çeşit tuzdur. </p><p><b>Nişadır </b>tuzunun çeşitli kullanım alanları bulunmaktadır. Örneğin <b>nişadır </b>çok azda olsa azotlu gübre içerisinde kullanılır, piyasalarda bulunan özellikle kuru pillerin yapımında kullanılmakta, tekstil alanlarında, çeşitli kimya laboratuvarlarında, deri sanayinde ve ayrıca solvay yönteminde kullanılmaktadır. </p><p>Nişadır 340 derecede saflaştırılan bir tuz çeşididir. Ayrıca <b>nişadır </b>lehim işlerinde, elektrolit lökranşe pillerinde, boyacılık sektörün de ve kimyasalların analizinde de kullanılmaktadır.</p><p><br /></p><h1 style="text-align: left;">Nişadır Özellikleri Ve Bilinen Yeri</h1><p><br /></p><p>Nişadır çok çeşitli kurutucu etkisi tıp alanında bilinir hem içer den hemde dışarıdan kurutma özelliği vardır. </p><p>Nişadır mukoza üstünde irritasyon yaparak salgının artmasından ileri gelmektedir. Nişadır kişilerde bulantı ve kusma gibi yan etkiler yapmaktadır. </p><p>Tıp alanında nişadırın büyük bir bölümü çözeltisi larenjit yada faranjitte de kullanılmaktadır. Nişadırın tıp alanında kullanılması gereken doz ise 0.34 gramdır. </p><p>Ayrıca nişadır çeşitli lehim yapımında da kullanılmaktadır. Ve nişadır berberlerin kullanmakta olduğu kan taşı diye bilinen taş içerisinde de bulunmaktadır. </p><p>Nişadır amonyak tuzu olarak bilinir tuzun ayrışması sonucunda oluşan amonyak ve hihroklorik asit metalin üzerinde oluşan oksit (pas) tabakanın kaldırılması sonucunda metallerde nişadırın lehim yapılmasında müsait hale gelmektedir. </p><p>Nişadır genellikle tabiat da yanmakta olan volkanların bulunduğu yerlerde çok sık görülür. Nişadır kimyasal olarak renksiz olma özelliğine sahiptir.</p><p><br /></p><h1 id="4" style="text-align: left;">Nişadır Sağlık Alanında Kullanımı</h1><p><br /></p><p>Nişadır sağlık alanında çeşitli yerlerde kullanılmaktadır. Örneğin nişadırın emici özelliği sebebi ile mide suyunun emilmesi için hastaya küçük parçalar halinde hastaya yutturulur. Yine nişadır kişinin bademciklerin de oluşan iltihaplanmaların kurutulması alanında da kullanılmaktadır. Ve nişadır egzama ve ağız yaraları hastalığında da yaygın olarak kullanılmaktadır.</p><p>Günde 0,3-0,4 gr kullanılır. Fazlası bulantı ve kusma yapar.Mide suyunu almak ve mide sarkmasını önlemek için sabahları buğday tanesi kadar veya biraz daha fazlası yutulur. Alerjide suya, bir miktar nişadır ıslatılır. Yudum yudum içilir. (1 litre suya, 1- 2 gr 1 günde tüketilir) <b>Egzamada </b>100 gr nişadır toz haline getirilir, sabah ve akşam yarım nohut miktarı içilir tükeninceye kadar devam edilir. </p><p>Haricen: Küçük dil sarkmasında ve boğaz ağrısında boğaza az bir miktar üfürülür, Bademcikte limon suyunda eritilmiş nişadırla gargara yapılır. <b>Bademcik</b>, laranjit, faranjit, boğaz ağrısında bir bardak suda 2-4 gr eritilir. Bununla gargara yapılır. Temreğide az bir miktarı suda eritilir. Günde birkaç defa üzerine sürülür, parmak şişmesinde de aynı sudan sürülür.</p><p><br /></p><p>Nişadır ile ilgili En çok merak edilenler; nişadır egzama için nasıl kullanılır, nişadır neye iyi gelir, nişadır neye iyi gelir, nişadır ne demek, nişadır içilir mi, nişadırın faydaları, nişadır nedir ne işe yarar, nişadır kullanım alanları</p><p><br /></p><p>Uyarı: Burada yer alan bilgi , değerlendirmeler ve uygulamalar, Hiç bir surette kişinin hastalığına tanı veya tedavi etme niteliği taşımamaktadır. Bu yazı internet ortamından alıntılarla zenginleştirilmiştir. Lütfen hastalıklarınız ve tedavi için doktorunuza danışınız.</p><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-33807907411842538192020-09-13T00:15:00.002+03:002020-12-14T11:46:29.357+03:00Udi Hindi Nedir? Udi Hindi Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5Aar0Yy7vXaTN0fUufUFnAwO_-BZY-A8vM9SsXU6WvS-rU6IeEXLO_T3A7zbLorTSc9A4Fmd8EYLqWoywz-Lm24w8ZERBWr14nOz7SttHLixko4_3v-glQMJ1_nAL3pq0VLcdZW4scg/s16000/udi+hindi+%25281%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Udi Hindi Nedir? Udi Hindi Faydaları Nelerdir?</td></tr></tbody></table><p><br />Doğu Asya, Malaya adaları ve Hindistan’da yetişen bir ağaç olan <b>udi hindi </b>özellikle Keşmir ve Çin’de yetişir. <b>Udi Hindi ağacı</b> Yaz, kış yapraklarını dökmez. Meyveler, armut biçimindedir. Odun kısımları kullanılır. Udi hindi'nin diğer bir adı öd ağacıdır. </p><p><br /></p><p></p><ol style="text-align: left;"><li><a href="#1">Udi Hindi Nedir?</a></li><li><a href="#3">Udi Hindi Faydaları Nelerdir?</a></li><li><a href="#4">Udi Hindi Bitkisi Nasıl Kullanılır?</a></li></ol><p></p><p><br /></p><p><br /></p><h3 id="1"style="text-align: left;">Udi Hindi Nedir?</h3><p>Doğu Asya, Malaya adaları ve Hindistan’da yetişen bir ağaç olan udi hindi özellikle Keşmir ve Çin’de yetişir. Udi Hindi ağacı Yaz, kış yapraklarını dökmez. Meyveler, armut biçimindedir. Odun kısımları kullanılır. Udi hindi'nin diğer bir adı öd ağacıdır. </p><p>Covid19 ile birlikte <b>Udi Hindi</b>'nin adı daha da bir duyulmaya başlandı. Bu bitkiye “Kust i Hindi” denildiği gibi, eskiden tüccarların deniz yoluyla Arap ülkelerine getirmelerinden dolayı da “Kust i Bahri” denilmiştir. Udi hindi'nin beyaz cinsine “Kustı bahei, siyah cinsine de 'Kust-i Hindi' denilmiştir. Udi Hindi’nin kökü, dalları ve kabuğu hoş kokulu bir ağaçtır. Kokusu keskindir, şifalı zencefil kokusuna yakın ve reçinemsidir. Bazı ülkelerde (Âzerbaycan) çok kullanılır.</p><p><br /></p><h3 style="text-align: left;">Ûdi Hindi ve Yağının Faydaları Nelerdir?</h3><p>Peygamberimiz (s.a.v), “Tedavilerin en iyisi hacamat ve <b>ûdi hindi</b> ile yapılandır” buyurmuştur. Kronik bronşit, astım hastaları için şifa kaynağıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mesane yani idrar torbasının iltihabına ve böbrek iltihabına karşı faydalıdır. Boyun, sırt, bacaklar ve elleriniz de dahil olmak üzere vücudunuzun hemen hemen her yerinde gelişebilen ağrılara çok faydalıdır. Safra ve böbrek taşlarını eritir. Udi hindi tozunu zeytinyağı ile karıştırıp udi hindi yağı elde edebilirsiniz. Bu yağı ise cilt yanıklarına ve egzama kaşıntılarına karşı kullanabilirsiniz. Udi hindi tozunu bal şerbetine ilave ederek de tüketebilirsiniz. Bu karışım Ağrı kesici özelliğini gösterecektir. </p><p><br /></p><h3 id="3"style="text-align: left;">Udi Hindi Faydaları Nelerdir?</h3><p>Şifası ile dikkat çeken udi hindi faydaları şu şekilde ifade edilebilir:</p><p><br /></p><p style="text-align: left;"></p><ul style="text-align: left;"><li><b>Udi hindi tozu</b> ve bal ile enfeksiyon günlerinde evinizde en iyi ve doğal antibiyotiği elde edebilirsiniz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Mikropları atıcı özelliği vardır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Boğaz ağrılarını gidermektedir. Boğaz yolunu yumuşatır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Burun tıkanıklığı için etkili olmaktadır. Çocuklara ve yetişkinlere udi hindi ile burun damlası hazırlanıp uygulanabilir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bademcik iltihabı ve genel iltihaplanma söz konusu olduğunda udi hindi otu etkili olacaktır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Balgam problemlerinde udi hindi tüketilerek solunum rahatlatılabilir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Mide ağrısı yaşadığınız günlerde udi hindi, ağrı kesici olacaktır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Hoş kokuya sahip olması nedeniyle ağız kokularını gidermektedir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Vücut direncini güçlendirir. Hastalıklardan bedeni korur.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Vücut direncine olan etkisinden dolayı stresi de yok eder. Daha enerjili ve aktif olmanızı sağlar. Yorgunluğu giderir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Kadın ve erkeklerde cinsel duyguları uyandırır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Cildi yenileyici özelliğe sahiptir. Cilde maske olarak uygulandığında ölü derileri yok eder ve lekelerin giderilmesini sağlar.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Hafif yanık ve egzama için tercih edilen bir bitkidir.</li></ul><div><br /></div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><img alt="Udi hindi nedir faydaları nedir" border="0" data-original-height="295" data-original-width="500" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-4nw4d0r9ZQ48IZmiCfXK2G_KSuCb4WWLMrVTYOoYbXSlz5uzdwXkLpIrR4dGZHElGU2887ZjW5m7p5VE80kcTsIdk7erEpaWHlfX3nv0467oZWVHkSJNCkFOlgvuXv8qVrAqAoPGXg/w539-h318/udi+hindi+nedir.jpg" width="539" /></div><br /><div><br /></div><p></p><h3 id="4"style="text-align: left;">Udi Hindi Bitkisi Nasıl Kullanılır?</h3><div><div><ul style="text-align: left;"><li>Ağız kokusu: Udi hindi bitkisini gün içinde çiğneyebilirsiniz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Boğaz ağrısı ve hastalıkları: Udi hindi tozunu ve balı karıştırıp her sabah tüketebilirsiniz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bademcik iltihabı ve boğaz kuruluğu: Udi hindi tozu ile zeytinyağını karıştırıp sabahları bir yemek kaşığı tüketmelisiniz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Baş ağrısı: Udi hindi tozunu bal şerbetine ilave ederek tüketebilirsiniz. Ağrı kesici özelliğini gösterecektir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Cilt sağlığı: Udi hindi tozu ve bal ile bir krem elde edin. Yüzünüze uygulayın. Yüzünüzün daha gergin ve canlı görünmesini sağlayabilirsiniz.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Egzama: Udi hindi tozunu zeytinyağı ile karıştırıp udi hindi yağı elde edebilirsiniz. Bu yağı ise cilt yanıklarına ve egzama kaşıntılarına karşı kullanabilirsiniz.</li></ul><div><br /></div></div></div><h3 style="text-align: left;">Udi Hindi Yağı Nasıl Yapılır?</h3><p><br /></p><p>Bir cam kavanozun içine bir çay bardağı hakiki zeytinyağı ve iki çay kaşığı udi hindi tozu ( silme olmayacak) katılır. Kavanozun kapağı kapatılır. İki hafta beklenir. Güneşte bekletilirse daha etkili olur. </p>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59936047230890381952020-08-19T11:35:00.001+03:002020-12-12T17:56:56.045+03:00Korona Virüsünde Bitkisel Araştırma Sonuçları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbjm6OaoEo17endkU2M9XGOh-KqHj5fJp54nnWs4MVSSc_kncvfO_kT_Egemh4a1KuKmSbxOzgfuLeYOPQ_OpMS28k3cidm_f2FwW7n7x26NUc3bre0_WJCaYZgw1FTUc-UEClT_kgEg/s1600/KORONA+B%25C4%25B0TK%25C4%25B0SEL.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Korona Virüsünde Bitkisel Araştırma Sonuçları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada anlattı: Erdem Yeşilada, <b>Covid-19</b>’a karşı boğaz ve burnu temizleyerek korunmada etkili olabilen bitkilerle ilgili çarpıcı bilgiler verdi…<br />
<br />
<div>
<div>
Bugüne kadar korona virüsüne karşı en etkili korunma yolları maske-sosyal mesafe ve hijyen üçlüsü. Peki bazı bitkilerin bu virüsten korunmada etkili oldukları doğru mu?Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bu soruyu yapılan araştırmalardan örnekler vererek şöyle yanıtladı:</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
Doğanın engin kaynaklarını bilimsel tekniklerle işleyerek bu sorunun üstesinden gelinebileceğine inanıyorum. Son birkaç ay içerisinde Covid-19 üzerinde etkili olabilen doğal koruyucular konusunda yürütülen araştırmaların sonuçları bilimsel dergilerde öncelikli olarak yayımlanıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>KORONADA BİTKİSEL PASTİLLERİN ETKİSİ</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
İtalya'da asemptomatik korona virüslü hastalar üzerinde yürütülen ve haziranda yayımlanan bir klinik araştırmanın sonuçları ilgi çekici. Araştırmada hastalara üç gün süreyle üç farklı doğal ürün ve bir kimyasal ajan içeren antiseptik gargara veriliyor. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Başlangıçta ve üçüncü gün sonunda hastaların ağzından sürüntü şeklinde alınan örneklerde Covid-19 miktarındaki değişim PCR ile incelenmiş.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="853" data-original-width="1280" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGiaddJN9s8LKqtBIeCQAez6hoMT_JS5WWUG2ugyPoQ9ZRwB-B2JP_MiduiwLEEH5IZjzE-v0rSVbN01nizmeDu6systZMFZR8_S3eeYzjKUKYpfOrFErsFTWSIStNh9aoSvcv66Cw-A/s1600/lozenge-462867_1280.jpg" /></div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Doğal ürünler şunlar: <b>A. Nar ekstresi+zerdeçal ekstresi+zencefil ekstresi taşıyan pastil</b>; <b>B. Okaliptus ekstresi taşıyan pastil</b>; <b>C. Bir Çin bitkisinden elde edilen ve Wuhan'da kullanılan flavonoid (baikalin)</b>. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
A pastili uygulanan hastaların yüzde 91'inde; B pastili yüzde 90'ında; C formülü yüzde 75'inde corana virüsünü tamamen temizlerken, kimyasal gargara sadece yüzde 60 etki göstermiş. Bu sonuca göre hastalığın yayılmasının önüne geçilebilir.Ancak kullanılacak pastillerin mutlaka şekersiz olması gerekir. Çünkü şeker mikropların üremesine yardımcı olur. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir hatırlatmada bulunayım. Sadece zerdeçal ve zencefil tüketerek yeterli etkinlik sağlanamaz. Eğer öyle olsaydı bu iki baharatı sürekli kullanan Hindistan'da Covid-19 pozitif hasta sayısı 850 bin olmazdı.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>KORONA'DA UÇUCU YAĞLARIN GÜCÜ</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
Bir diğer çalışma ise Taiwan'da yürütülmüş. Bitkilerin kokulu bileşenleri olan uçucu yağların Covid-19 üzerinde ne derece etkili olabileceği araştırılmış. Araştırmada 10 farklı uçucu yağın ACE2 (anjiotensin dönüştürücü enzim) reseptörleri üzerindeki etkisi araştırılmış.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="743" data-original-width="1280" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjot9b4xx_UfeNNLqe6PBg7y6M2iScnLo9MfraaJZr4uoH981w9xSRcvDZEpZnmAhW1x-9ACH-bxex7M9aZJGFy-3eRchxzTall3J3tVDuZLHzXeymxPqzgg9g38sqAKMjt0VDNXejN6w/s1600/essential-oils-3456303_1280.webp" /></div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bilindiği gibi ACE2 korona virüsünün vücutta öncelikli olarak bağlandığı reseptör. En yüksek oranda ağızda ve akciğerlerde bulunuyor. Bu uçucu yağlar arasında ıtır ve limon uçucu yağları korona virüsünün ACE2'ye bağlanmasını kuvvetle engellemiş. Bu araştırma hem hastalığın yayılmasının önlenmesi ve hem de tedavisi bakımından çok önemli. Bu karışımın koklanması suretiyle muhtemel bulaş yollarından biri olan burundan girişler de en aza indirilebilir.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-54141681328710007872020-08-01T17:46:00.002+03:002020-08-01T17:46:46.616+03:00Tüberküloz Nedir? Tüberküloz Belirtileri?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUgmvFzVjMihi1orPWt614brnZXRNxOwav6kaVvb5Bme_HKgCitCE_UWW6FdUvaSvXxsC2zwZRUI2rbVDQEd205a85d0WYUp5WljCjwj29sgegoD02Db5IEf6bObR4RvsiebQ1pFp16A/s1600/t%25C3%25BCberk%25C3%25BCloz+nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tüberküloz Nedir? Tüberküloz Belirtileri?</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Dünyada en çok görülen hastalıklardan birisi olan <b>Tüberküloz</b>, Mycobacterium tuberculosis adı verilen bir bakteri türünün neden olduğu genellikle akciğerlerde görülen ancak vücudun diğer bölgelerine de yayılabilen bulaşıcı bir hastalıktır. İşte Tüberküloz (verem) ile ilgili bilinmesi gerekenler…<br />
<br />
<h2>
TÜBERKÜLOZ NEDİR?</h2>
Dünya Sağlık Örgütü, yılda 9 milyon kişinin tüberküloz hastalığına yakalandığını ve bunun dışında 3 milyon kadarının da sağlık sistemlerindeki yetersizliklerden dolayı belirlenemediğini açıklamıştır.<br />
<br />
Tüberküloz 15-44 yaş arası kadınlar için ilk 3 ölüm nedeninden biridir. Tüberküloz öksürük, ateş, gece terlemesi, kilo kaybı vb. belirtilerle ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır. Tüberküloz hava kaynaklı bir patojendir, yani tüberküloza neden olan bakteriler kişiden kişiye hava yoluyla yayılabilir.<br />
<br />
<h4>
TÜBERKÜLOZ HAKKINDA BAZI BİLGİLER</h4>
<br />
Tüberküloz yüzyıllardır insanları etkileyen en önemli hastalıklardan biridir. Tüberkülozun geçmişi MÖ. 8000 yılına kadar uzanmaktadır.<br />
<br />
Yunanlılar tüberkülozu israf hastalığı (phthisis) olarak nitelendirmiştir. Birçok Avrupa ülkesinde tüberküloz, yetişkinlerin yaklaşık% 25'inin ölüme, 1900'lerin başına kadar da ABD'de önde gelen ölüm nedeni olmuştur.<br />
<br />
Robert Koch, 1882'de tüberkülozun nedeni olan, Mycobacterium tuberculosis'i keşfetti.<br />
<br />
<br />
Tüberkülozun daha iyi anlaşılması, halk sağlığındaki gelişmeler, hastaların izolasyonu (karantina) gibi tedavi yöntemleri ve tüberkülozu tedavi etmek için ilaçların geliştirilmesi ile gelişmiş ülkelerde hastalığın varlığı önemli ölçüde azalmıştır. Bununla birlikte yılda yaklaşık 1.8 milyon kişinin tübekülozdan hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.<br />
<br />
Tüberküloz vakalarının yaklaşık % 60'ı Hindistan, Endonezya, Çin, Nijerya, Pakistan ve Güney Afrika gibi ülkelerde görülmektedir.<br />
<br />
<h4>
TÜBERKÜLOZUN BELİRTİLERİ</h4>
<br />
Hastalığın başlangıcından itibaren gözlenen verem belirtileri şöyle sıralanabilir:<br />
<br />
– 15 günden uzun süren öksürük şikayeti,<br />
<br />
– Yüksek ateş, gece terlemesi,<br />
<br />
– Şiddetli göğüs ağrısı,<br />
<br />
– İştahsızlık, hızlı kilo kaybı,<br />
<br />
– Halsizlik, yorgunluk,<br />
<br />
– İlerleyen dönemlerde kanlı balgam görülmesi.<br />
<br />
<h4>
TÜBERKÜLOZ (VEREM) TANISI NASIL KONUR?</h4>
<br />
<br />
Hastalığın şikayetleri ile birlikte tüberküloza işaret eden akciğer grafiği, verem hastalığını akla getirir ancak kesin tanı için balgam kültürü alınmalı ve Mycobacterium tuberculosis bakterisinin varlığı incelenmelidir. Hastadan alınan balgam örneği laboratuvar ortamında incelenir ve bakterinin mikroskobik yöntemle görülmesi ile kesin tanı konulabilir.<br />
<br />
<h4>
TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ</h4>
<br />
Tüberküloz tedavisi için geliştirilmiş olan ilaçlar, hastalığın başlangıç evresinde yüksek oranda iyileştirici etki göstererek kişinin sağlığına hızlı şekilde kavuşmasını sağlar. En etkili tedavi uygulamasını sunan dört farklı ilaç çeşidi bulunur. Bu ilaç uygulamaları ile hastaların neredeyse tamamı son derece başarılı bir şekilde tedavi edilir. İlaç tedavisi için belirlenen süre en az altı ay olmakla birlikte hastalığın şiddetine, toplumda görülme sıklığına, kişinin yaşına ve diğer hastalık öykülerine göre tedavi süresi değişik gösterebilir.<br />
<br />
Hastalığın doğası gereği hastalık boyunca kilo kaybetmiş hastaların ilaç tedavisine başlandıktan kısa bir süre sonra iştahı açılır ve kaybettiği kiloları geri alır. Bu dönemde hastayı gereğinden fazla beslemek olumsuz etkiler yaratabilir. Tüberküloz, hastanın tedavisinin ardından daha sonraki hayatı için herhangi bir kısıtlanmaya yol açmaz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1351997669617988812020-08-01T10:29:00.000+03:002020-08-01T18:00:08.929+03:00Kalp Krizini Önleyen 15 Gıda<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRvAG1ig0ITq3AK2LpoTRgCzOMhX3plAywNbYu2eEKh9Zs7uvTwkWkYE0VQd4i946MHsa8PsDyB-Xa48E6AMHLBFi-yZ1TV5MVFh4w2ddF0rYxZoEak-1SXcyea9w8BNoSFvQRdMTmFQ/s1600/kalp+krizini+%25C3%25B6nleyen+g%25C4%25B1dalar.png" /></div>
<br />
<br />
Kalp Krizini Önleyen 15 Gıdayı sizler için paylaşıyoruz,<br />
<br />
Kalbimiz en önemli organlardan biri olmasına rağmen, onunla çok az ilgileniyoruz. Stres ve sağlıksız yemeklerle ona yüklenir, kolesterol düzeyini artırarak doğru çalışmasını engelliyoruz. Sizin için kan damarlarını temizleyen, genel refah seviyenizi artıracak ve kalp krizi riskini azaltacak 15 ürünü derledik. Yağlı Balıktan, Yulaf Ezmesine kadar 15 tane kalp için faydalı gıda.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="750" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4lFe3BTCsWYlqAm1iGqio59K6CaIENQUjnNZcU2AUWrTGUaZ3dW0P8yKEGedc10ioFjhQd7LsmmNhx70YeH9fVexhDnjihBpC-ANJDBYAgMqI_wCFyz-I1r-t45D2FNs6ZEQKiPiVzA/s1600/kalpkrizibitkisel.jpg" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="557" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfDGDs3wQmhLOouMt1byoBDEYqOn_l2TerfPSa31A_5pi1YuwMRmhDO6RPMI34q_YmH8b8YANRx8Jda_UUPM-f6tS4f1oFqpqGlKb995q4Hvg3JAPuxEYbHO4LFiHVPnqHEws4GnFaWw/s1600/kalpkirizis.jpg" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="513" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7ABHs2kZA2OdTSp3X1IiuUU9IK4EhY6rjAGcryOxPm4YNZ7M2mYR_aVy3es_sSOsN6ibXMVO0gSvYDPZcApWJOvvI3E2RxWzxorFUg2eS_68QkkeFX8rqHM-6n5fMJeV2WEQ4HXf7dA/s1600/kalpkirizi.jpg" /></div>
<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-84797869139196094612020-07-04T12:16:00.002+03:002020-07-04T12:17:07.053+03:00Exatlon Challenge Yarışması İzle<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiPBNUmEPZuTOVbnaxA0hk5bAQ9y1ZdQBh5a6KbbNCwjf8xBzYErnKhAEJNEDMKESWLJf1TkKBNm1eUQPZ-tGZiqeATMNCWRGQ_JYjAtibVaLjY-_Sm-_JjMyjwgHv4-QLA-w8B3glDQ/s1600/exatlon+izle.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Exatlon Challenge Yarışması İzle</td></tr>
</tbody></table>
<br />Bir süredir merakla beklenen <b>Exatlon Challenge</b> Türkiye Netflıx’te yayınlanmaya başladı. Beyaz ve siyah takımların yarışmacıları ceza ve ödül için karşı karşıya geliyor. <b>Exatlon Challenge</b>, internet üzerinden izleniyor. Şimdi herkes, “Exatlon Türkiye yarışmacıları kimler? sorusuna yanıt arıyor. İşte Exatlon Challenge yarışmacıları…<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Exatlon Türkiye siyah takım ve beyaz takımın heyecan dolu mücadelesi ile Netflix’te başladı. 3 Temmuz’da Netflix’te ilk olarak yayınlanmaya başlayan Exatlon programında insanların severek takip ettiği ünlü fenomenler yer alıyor. Sosyal medyada beğeniyle takip edilen fenomenlerin yer aldığı Exatlon yarışmacıları ile heyecan uyandırıyor. YouTube, Twitch ve Instagram fenomenlerinin kıyasıya rekabetinin ekranlara geldiği Exatlon Challenge programında bir takım ödüle doyarken diğer takım ise cezalarla karşılaşacak. İşte Exatlon Challenge Türkiye yarışmacıları...</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Exatlon beyaz takım yarışmacıları</h4>
<div>
Exatlon beyaz takım yarışmacıları arasında Twitch yayıncısı Elanur Pat, YouTube fenomeni Buse Plan, Twitch yayıncısı Miafitz - Gözde Demiral, Instagram fenomeni Dilara Aydın, YouTube fenomeni Barış Erdoğan, YouTube fenomeni Doğan Kabak, YouTube fenomeni Furkan Yaman ve YouTube Fenomeni Mendebur Lemur bulunuyor.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h4>
Exatlon siyah takım yarışmacıları</h4>
<div>
Exatlon siyah takım yarışmacıları arasında YouTube fenomeni Dilan Ay, Instagram fenomeni Yağmur Karabal, Instagram fenomeni Öykü Berkan, Instagram fenomeni Aleyna Şen, YouTube fenomeni Ağır Sağlam, YouTube fenomeni Buğra Kazancı, YouTube fenomeni Uras Benlioğlu ve YouTube fenomeni Hayrettin bulunuyor.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Exatlon Challenge Yarışması Tüm Bölümleri İzle</h4>
<div>
Exatlon programı Netflix’te yayınlanacak. İzleyicilerin programı seyredebilmesi için Netflix platformuna üye olması gerekecek. Exatlon Challenge sunucuları arasında ise ünlü fenomenler Orkun Işıtmak ve Oğuzhan Uğur yer alıyor.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-83951200796312720872020-07-04T12:04:00.001+03:002020-07-04T12:04:23.921+03:00Son Günlerde En Çok Görünen Koronavirüs Belirtileri!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiv1cypMnYCwI4PMlBWKEhuRsGu9up3obZ0CB_mF_iI7V4HD4qonWE9uFGHojY9VJDlfqbcKClpKiXK-ZzGj4XgvD4lvKBZPWmhw6vlR4VM7HTxlutu1k13b-6-mXmB46WZ4wCjGQYrQ/s1600/koravir%25C3%25BCs+belirtileri.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Son Günlerde En Çok Görünen Koronavirüs Belirtileri!</td></tr>
</tbody></table>
<br />2020 yılının başlarında Asyadan yayılan <b>koronavirüs</b>, etkisini sürdürmeye devam ediyor. Son vaka sayıları düşüşü göstersede yaz aylarında bu sayılar uzmanlar tarafından korkutucu olarak yorumlanıyor. Yaz aylarında vaka sayılarını olabildiğince azaltmak Sonbahar ve Kış aylarında korkutucu senaryoları görmememiz açısından çok önemli.<br />
<br />
<div>
<div>
Prof. Dr. İlhami Çelik, koronavirüs salgını ile mücadelenin sürdüğünü belirterek, "Birinci dalga tamamen bitmiş değil. Ancak yaz geldiği için insan vücudu biraz daha dirençli. Yazın çok fazla zatürre ve solunum sıkıntısı yaşamadığımız için virüsün etkisi bu şekilde gözüküyor. Yoğun bakım ünitelerinde halen tedavi gören hastalarımız var. Ortalama 70 yaş üzerinde ölüm görüyorduk, ancak kendi hastanemizde 50 yaş civarında kaybettiğimiz hastalarımız da oldu. Virüsün hastalık yapıcı etkisinde azalma söz konusu değil" diye konuştu.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<h3>
'KORONAVİRÜSÜN BİRÇOK ETKİSİ VAR'</h3>
<div>
Koronavirüs vakalarında farklı belirtilen ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Çelik, "Koronavirüsün birçok etkisi var. Uluslararası vakalar var. Nörolojik semptomlar bunlardan bir tanesi. Yaz ayında bulantı, kusma ve ishal en çok görülen belirtiler oldu. Klasik olan öksürük, ateş ve nefes darlığı idi. Halen öksürük, yüksek ateşi görüyoruz; ama bunların yanında bulantı, kusma ve ishali de görüyoruz. Ciltte döküntü, koku kaybı da halen görülen semptomlar. Mayısta çok sık kemik ve eklem ağrıları yoğun görülmeye başlanmıştı. Haziran ayı itibarıyla yüksek ateş belirtisi devam ediyor" ifadelerini kullandı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<a href="https://www.nedirkibu.com/2020/02/koronavirus-nedir-koronavirusbelirtileri.html" target="_blank">Koronavirüs Nedir? Koronavirüs Belirtileri Nelerdir?</a> yazımızıda okuyabilirsiniz.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
'SONBAHAR'DA VAKA ARTIŞI OLABİLECEĞİNİ SÖYLEMEK MÜMKÜN'</h3>
<div>
Sonbaharda koronavirüsün artış göstermesini beklediklerini ifade eden Prof. Dr. Çelik, "Şu an için ikinci dalgadan söz etmek mümkün değil; çünkü biz birinci dalgada vakaları sıfırlamadık. Biz henüz hastalığı minimum düzeye indirgemedik. Yazın daha az seviyede olacağını söylüyorduk. Karantina, sokağa çıkma kısıtlamalarını daha erken kaldırmış olsaydık vaka ve hasta sayısı daha büyük rakamlara ulaşmış olacaktı. Sonbaharda insanlar daha çok kapalı alanlara gireceği için vaka sayısında artış olabileceğini söylemek şimdiden mümkün. Eylül ayında meteorolojik durum çok önemli. Salgının seyri, virüsün hastalık yapıcı özelliği belirleyici olacak. Sonbaharda hastalığın yüksek sayılara çıkacağından söz edebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
(DHA)</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81963569190454434742020-06-26T03:00:00.000+03:002020-06-26T01:54:44.188+03:003 Günde Bağırsaktaki Toksinlerden Kurtaran Kür!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="3 Günde Bağırsaktaki Toksinlerden Kurtulan Kür!" border="0" data-original-height="328" data-original-width="560" height="374" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggn4WVCJz_X9RptAIyigK8ZRQpA6_PTlAFvk48EvPbHiSIigNRxb-IFLEX-YhcoKk5jx6QIOx7ZlXN8q7eLowKdHmMcV-k_pzNLyyBU5juX0G28ikW25Db8WGBfrp6D3dInI_2Xw6ZdQ/s640/toksinleritemizleyin.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="3 Günde Bağırsaktaki Toksinlerden Kurtulan Kür!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">3 Günde Bağırsaktaki Toksinlerden Kurtulan Kür!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sağlığınız için bir <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20K%C3%BCrler" target="_blank">şifalı kür</a> daha, bağırsaklarınızın temizlenmesinin zamanı gelmedimi sizce?<br />
<br />
İster zayıf olun ister şişman, ne kadar düzensiz ve kötü besleniyorsanız bağırsaklarınız da bir o kadar sağlıksızdır. İkinci beyin yerine geçen bağırsakların temizliği vücut sağlığı için son derece önemli.<br />
<br />
Bu temizlik için ayıracak 72 saatiniz var değil mi?<br />
<br />
Yanlış ve kontrolsüz beslenme, kötü alışkanlıklar beraberinde sindirim sıkıntılarını doğurur. Bu sıkıntıların nedeni ise çoğu zaman bağırsakta toksin birikmesidir.<br />
<br />
Bu toksinlere sebep olan konular sadece beslenme ve alışkanlıklar değil, aynı zamanda stres, sinir ve gerginliktir.<br />
<br />
Bu gibi ruhsal ve beslenme problemlerin neden olduğu toksinleri vücuttan atmak için 3 gün yeterli. Toksinlerden arındırıcı kür için gerekli malzemeler;<br />
<br />
<ul>
<li>1 çorba kaşığı organik elma sirkesi</li>
<li>2 çorba kaşığı limon suyu (hazırlarından kullanmayın)</li>
<li>1 yemek kaşığı toz zencefil</li>
<li>1 çay kaşığı deniz tuzu</li>
<li>1 bardak su</li>
</ul>
<br />
Hazırlanışı:<br />
<br />
<ul>
<li>Bir bardak suyu deniz tuzuyla kaynatın ve ocaktan alın.</li>
<li>Ardından tüm malzemeleri kaynak suyun içine atıp karıştırın.</li>
<li>İyice karıştırdıktan sonra soğumasını bekleyin ve cam kavanozda saklayın.</li>
<li>3 gün boyunca , kahvaltıdan önce 1 yemek kaşığı tüketin.</li>
</ul>
<br />
Bu karışımı uygularken çok fazla dışarı çıkmayın ani tuvalet ihtiyacınız gelebilir.<br />
<br />
Ayrıca Semiz otu ile de vücudunuzda ki toksinleri atabilirsiniz, <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2018/07/semizotu-suyu-ile-toksinleratin.html" target="_blank">Semiz Otu kürü</a></b> için tıklayın!<br />
<br />
Herhangi bir sağlık probleminiz varsa içmeden önce mutlaka doktorunuza danışın….Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-84943624880763830312020-06-19T15:54:00.003+03:002020-06-19T15:54:53.706+03:00Deli Bal Nedir? Deli Bal'ın Faydaları ve Zararları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEir05PhaFpbHoB_Kyxy0KAIuOYGvVD11AWy0w1xrJiDpbRYq9u7o49jzpM90av6av7bvHfKHs064YW0T1PcU8SPyhDGK2RjX1n2KElHIXMTNFsAJgNh3lnJOASC6jNBheiLKjhsRcHpEQ/s1600/deli+bal+%25281%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Deli Bal Nedir? Deli Bal'ın Faydaları ve Zararları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Karadeniz yaylalarında açan rengarenk "<b>avu</b>" çiçeğinden şifa kaynağı bir bal üretiliyor. Ölçülü tüketildiğinde tansiyon ve diyabete iyi gelen "<b>deli bal</b>", fazla tüketilirse ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor hatta öldürebiliyor!<br />
<br />
<b>Deli bal</b>, bugüne kadar duyup duyabileceğiniz en sıra dışı bal aslında. Çünkü kendisi ne kadar şifalı olsa da yanlış kullanıldığında çok ciddi zararlar verebiliyor, insan sağlığını tehlikeye atıyor.<br />
<br />
Arıların, orman gülü olarak anılan, genelde mor ve tonlarında renklere sahip olan ama farklı türlerinde sarı ve beyaz renklerin de görülebildiği çiçeklerden elde ettiği bu bal, ülkemizde Karadeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde, özellikle Doğu Karadeniz'de çokça üretiliyor.<br />
<br />
Tadı, bildiğimiz diğer tüm ballara göre acı olduğu için "<b>acı bal</b>" ya da fazlası bünyede olumsuz etkiler yarattığı için "<b>tutan bal</b>" olarak da anılıyor.<br />
<br />
Piyasada<b> deli bal</b> olarak birçok farklı bal satılsa da, gerçek bir<b> deli bal</b>, tadı dışında renginden de anlaşılabiliyor. Çünkü yine bildiğiniz tüm ballara göre daha koyu renk, hafif kızıla çalan kahverengimsi bir renge sahip bu bal.<br />
<br />
Karadeniz'de sadece haziran ayında açıyor. Aroması ile arıları kendine çekiyor. Orman gülü olarak bilinen <b>avu çiçeğinden </b>"deli bal" üretiliyor.<br />
<br />
Halk dilinde avu balı diye bilinen deli bal senenin sadece 15 günü üretiliyor. Bu balın en önemli merkezlerinden birisi Korgan Yaylası.<br />
<br />
"Avu çiçeği" maviden pembeye birçok rengi Karadeniz yaylalarını süslüyor. Bu çiçeklerden üretilen <b>bal</b>, doyumluk değil, tadımlık.<br />
<br />
Kararında tüketildiğinde şifa kaynağı. Ancak fazla tüketilirse ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.<br />
<br />
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Kutlu, "Halkımız deli balı aslında diyabette tansiyon düşürmek için ve mide hastalıklarında kullanıyor. Fakat çok az miktarda yenildiği zaman problem olmamasına rağmen bir çay kaşığı veya tatlı kaşığından fazla yenildiği zaman ciddi tablolara yol açabiliyor." dedi.<br />
<br />
Nadir bulunan "deli bal" kilosu 300 liradan alıcı buluyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-41698960022397554872020-06-19T15:42:00.003+03:002020-06-19T15:43:50.970+03:00Kooperatif Hisseli Hobi Bahçesi Sahiplerine Şok!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_E5_luIFkl2Bk90IIfxm50z8xhQ_QewaMZCEWxNDNbQ5NggEaoD7MRzZJsPA2IC0JfkLk1sC_9rK0MDs5HPlAuvziGiWbbTYcH80ae9CC5dBhiwayw-DnKp1VcxcJtxqyUlPG5eleUg/s1600/hobibah%25C3%25A7eleri+y%25C4%25B1k%25C4%25B1lacak.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kooperatif Hisseli Hobi Bahçesi Sahiplerine Şok!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
TBMM'de, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu tarafından hazırlanan kanun teklifinin kabul edilmesiyle, arsa özelliği kazanmamış tarım alanına kurulan <b>hobi bahçelerindeki </b>yapıların <b>yıkılacağı </b>belirtildi.<br />
<br />
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç, Meclis'e gönderecekleri yeni torba kanun teklifinde, <b>hobi bahçelerine </b>ilişkin düzenlemelerin yer alacağını söyledi.<br />
<br />
"Devlete araziyi tarımsal amaçlı kullanacakları beyan ediliyor"<br />
<br />
<b>Hobi </b>bahçelerinin ortaya çıkma sürecini anlatan Kılıç, "Önce devlete araziyi tarımsal amaçlı kullanacakları beyan ediliyor. 'Bu tarlada üretim yapacağım.' deniliyor. Sonra da 'Tarım yapmam için su ve elektriğe ihtiyacım var.' denilerek yerel yönetimlerden destek isteniyor. Yerel yönetimler de haklı olarak bu hizmeti yapıyor. Ancak daha sonra kendi aralarında kooperatif kurmak suretiyle arazi paylaşımı veya satışı yapılıyor. Bu araziler üzerinde prefabrik ve kalıcı konutlar yapılıyor." dedi.<br />
<br />
Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını süreciyle yeşil alan ve bahçelere ihtiyacın arttığını, sahil bölgelerinde "süper yazlıkların" kurulmaya başlandığını belirten Kılıç, tarım alanlarının hoyratça suistimal edilmesine izin vermeyeceklerini vurguladı.<br />
<br />
Bu süreçte bazı insanların dağ tepe dolaşıp, yeşil alan bulup, oraya baraka yapmanın peşine düştüğüne işaret eden Kılıç, hızlı davranılıp önlem alınmaması durumunda tarımsal alanların korunmasının mümkün olmayacağını dile getirdi.<br />
<br />
Meclis'e gönderecekleri yasa teklifiyle tarım alanlarının suistimal edilmesini durdurmayı hedeflediklerini anlatan Kılıç, şimdiye kadar şikayete bağlı olarak devletin bu tür uygulamalara müdahale ettiğini, yeni düzenlemeyle artık valiliklerin veya ilgili diğer birimlerin resen devreye gireceğini bildirdi.<br />
<br />
"Bozulan tarım arazisinin her metrekaresi için 165 lira idari ceza verilecek"<br />
<br />
Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:<br />
<br />
"Tarım alanının yapılaşmayla bozulduğunun tespiti durumunda yetkililer, bunu yapan vatandaştan araziyi tekrar eski haline getirmesini isteyecek. Bunun için 3 ay süre verilmesi düşünülüyor. Bu sürede tarım arazisi üzerinde kurulan yapının kaldırılmaması ve eski haline getirilmemesi durumunda, valilikler ile il özel idareleri bu yapıları kaldıracak.<br />
<br />
Masraflar da Tarım ve Orman Bakanlığınca karşılanacak. Ancak daha sonra bu masraflar araziyi o hale getirenlerden alınacak. Ayrıca masraflara ilaveten bozulan tarım arazisinin her metrekaresi için 165 lira idari para cezası verilecek. Bu yapılar ovalardaki tarım arazilerinde yapılmışsa ceza iki katına çıkacak."<br />
<br />
Çiftçilere ayrı bir uygulama getireceklerini belirten Kılıç, "Bir çiftçi, tarımsal üretim amaçlı ama izinsiz şekilde böyle bir yapı kurmuşsa kanun çıktıktan sonra 5 yıl boyunca cezanın yarısı uygulanacak. Ancak 2005 yılından önce 1/5000 ve 1/1000'lik imar planlarını görmüş ve arsa vasfı kazanmış arazilerde Tarım ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınmak suretiyle izinli kabul edilecek ve bu vatandaşlarımız bir sıkıntı çekmeyecek." diye konuştu.<br />
<br />
"Araziler tarımsal üretim yapılacak hale dönüşecek"<br />
<br />
Sadece Ankara bölgesinde arsa özelliği kazanmamış tarım arazileri üzerinde 20 ile 40 bin arasında yapı olduğunu ifade eden Kılıç, "Kanun teklifinin kabul edilmesiyle arsa özelliği kazanmamış tarım alanı üzerinde kurulan <b>hobi bahçelerindeki yapılar yıkılacak</b>. Bu araziler tarımsal üretim yapılacak hale dönüşecek." değerlendirmesinde bulundu.<br />
<br />
"Bilmemek kimseyi suçtan kurtarmaz"<br />
<br />
Kılıç, "Düzenlemeyle mağduriyetler oluşacak, bugüne kadar yapılıyordu, neden yolda karar değiştirdiniz?" şeklinde soru ve eleştirilerin de gelebileceğini belirterek, şunları kaydetti:<br />
<br />
"Bu arazileri alanların ne aldığını bilmek gibi bir sorumluluğu var. Yasalarda tarlaya konut yapılamayacağı açıkça belirtiliyor. Bilmemek kimseyi suçtan kurtarmaz. 'Tarım alanı yapacağım.' diye yerel yönetimden su ve elektrik hizmeti alıyorsunuz, sonra tarım arazisine 30-40 konut yapıyorsunuz. Bu araziler resmiyette 'Tarımsal Üretim Kooperatifleri' olarak görünüyor.<br />
<br />
Devlete 'Tarım üretmek için <b>kooperatif </b>kuruyorum.' diyorsun, sonra başka şeyler yapıyorsun. Burada devletin verdiği bir sözden dönmesi söz konusu değil. Verilen bir hakkın başka bir türlü kullanılması söz konusu. Yani yasaları suistimal var. Burada 'Devlet buna niye zamanında karşı çıkmamış?' diye itiraz edilebilir ama artık buna 'dur' demek gerekiyor. 'Zamanında böyle hatalar yapılmış, böyle gitsin.' deme şansımız yok.<br />
<br />
Açıkça yasa dışı bir durum söz konusu. Burada arsa vasfı kazanarak imar planına geçmiş arazilerde sorun yok. Tarım alanları için bu önlemler alınacak. Bir istismar söz konusu ve bu istismarı önlemek zorundayız. Tarım alanlarına gecekondu gibi evler yapılıyor. Bu yapılar, kanuna uygun olarak yapılmamış."<br />
<br />
"İleriki süreçte bu arazileri hızlı şekilde kaybetmiş olacağız"<br />
<br />
Modern dünyada metropol tarımın gelişmeye başladığını vurgulayan Kılıç, bu tarımsal faaliyetin lojistik ve depolama masraflarını azalttığını, bu süreç içinde ortaya çıkabilecek tarım ürünlerindeki zaiyatı en aza indirdiğini söyledi.<br />
<br />
Metropol kenarlarındaki bu tarım alanlarının korunması gerektiğine işaret eden Kılıç, "Şimdi bir adım atamazsak ileriki süreçte bu arazileri hızlı şekilde kaybetmiş olacağız. Bu güzelim toprakları bozmaya hakkımız yok. <b>Tarım arazisi </b>dışındaki alanlar vatandaşlar için <b>hobi bahçesi </b>olarak açılabilir. Vatandaşlarımız gidip oraları yeşillendirip güzelleştirebilir. Yerel yönetimler de oralara gereken altyapı hizmetini götürerek katkı sunabilir." ifadelerini kullandı.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-80837056664961466922020-06-19T13:37:00.000+03:002020-06-19T15:59:17.911+03:00Şifalı Selavatlar, Şifa Salavatı ve AnlamıSürekli <b>salavat </b>getirin; zira <b>salavat </b>amellerin en üstünüdür. <b>Şifa Salavatı </b>ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsin<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img height="342" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkmYT0WMiUmlk9T1zjYNVuNpqTakvP45hN0pN3QZ238ZPMZ45aIOGCbnaATkXpihmOdGW9f_6dksbfh9Ia6tUCGYPjLzpEmREMxLhsvZSioGP1Ci4v3IaTCCduZ9KASpwadNJ-2-A-2A/s640/hz-muhammed.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Şifalı Salavatlar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ طِبِّ الْقُلُوبِ وَدَوَائِهَا<br />
<br />
وَ عَافِيَةِ اْلاَبْدَانِ وَشِفَائِهَا وَ نُورِ اْلاَبْصَارِ وَضِيَائِهَا وَ عَلٰى<br />
<br />
اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ<br />
<br />
<b>Şifa Salafâtı:</b><br />
<br />
<b><span style="color: red;">“Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin tıbbi’l-kulûbi ve devâihâ ve âfiyeti’l-ebdâni ve şifâihâ ve nûri’l-ebsâri ve diyâihâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.”</span></b><br />
<br />
<b>Anlamı;</b><br />
<span style="color: blue;">Allah’ım! Kalblerin tabibi ve devası, bedenlerin âfiyeti ve şifası, gözlerin nuru ve ışığı olan Efendimiz Muhammed’e (a.s.m.), âline ve ashabına salât ve selâm eyle.</span><br />
<br />
<b>HAKKINDA/FAZİLETİ:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Tüm hastalıklar için okunabilir, şifası umulan bir salavattır.</li>
<li>Hastalar için günde 313 defa okunursa, kısa zamanda şifa olur inşallah.</li>
<li>Sıhhat ve sağlık için okunabileceği gibi, kalplerin selameti için okunur.</li>
<li>Gözlerin nurlu olması için okunabilir.</li>
</ul>
<br />
<div>
<u>Diğer bir okunuş;</u></div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
SALAVAT</div>
<div>
<span style="color: red;">Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin tıbbil kulubi ve devâihâ Ve âfiyetil ebdâni ve şifâihâ Ve nuril ebsâri ve diyâiha Ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim Yâ selâmü sellim</span></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Anlamı;</div>
<div>
<span style="color: blue;">Ey Allahım ! kalblerin doktoru ve devası, vucutların şifası, gözlerin nuru ve ziyası olan Muhammed’e (S.A.V.) aline ve ashabına salatu selam eyle.</span></div>
</div>
<div>
<span style="color: blue;"><br /></span></div>
<div>
Allah Kabul etsin. Amin</div>
Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-18915384090871581532020-06-19T10:39:00.000+03:002020-06-19T16:08:21.527+03:00Sütten 25 Kat Fazla Kalsiyum İçeriyor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="-webkit-text-stroke-width: 0px; background-color: transparent; color: black; font-family: Times New Roman; font-size: 16px; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: 400; letter-spacing: normal; margin-bottom: 8px; margin-left: 0px; margin-right: -29px; orphans: 2; padding-bottom: 6px; padding-left: 6px; padding-right: 6px; padding-top: 6px; text-align: center; text-decoration: none; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; word-spacing: 0px;"><tbody style="margin-bottom: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">
<tr style="margin-bottom: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><td style="text-align: center;"><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">
<img border="0" data-original-height="335" data-original-width="670" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgV2bZu2I58SPxzffSga9AQ8gbyQCYFkTSBcFjZUyjQ5KFPXVf9aMKaYvw5nIWeRbt6VNwY3UyCW-xt_K3hyphenhyphen5Khj8GwiWwobVayQUa0ep8pWVTVaSpmPZqUFDewkg4JBBT3MJK3k7pWmQ/s1600/images.jpeg" style="cursor: move; margin-left: 0px; margin-right: 0px;" /></div>
</td></tr>
<tr style="margin-bottom: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px; padding-top: 4px; text-align: center;"><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">
Dut yapragi faydalari</div>
</td></tr>
</tbody></table>
Yaz aylarının en güzel ve en narin meyvelerinden olan birisi olan <b>Dut </b>ile ilgili sağlık araştırmalarının sonuçları şaşırtıyor. Severek tüketilen <b>Dut </b>meyvesinin yapraklarının da şifalı olduğu ortaya çıktı.<br /><br />
MUCİZENİN ADI: <b>DUT YAPRAĞI</b>. Sütten 25 kat fazla kalsiyum, ıspanaktan 10 kat fazla demir içerir. Şeker sorununa gösterdiği fayda akıl almaz derecededir. Ucuz ( Bedava ) olduğu için saatlerce reklamı yapılmadığından bilinmiyor….<br />
<br />
<b>Dut yaprağı </b>en az dut meyvesi kadar sağlık açısında önemli faydaları olan bir yapraktır. Dut yapraklarının kaynatılarak elde edilen çayı bir çok hastalığın tedavisinde kullanılır. Dut yaprağı çayının yapılması dışında da çeşitli kullanım alanları bulunuyor. Bunlara bir göz atalım.<br />
<br />
<b>Dut yaprağı </b>ile hazırlanan çay egzama tedavisinde de kullanılır. Karaciğer hastalıklarının tedavisinde günde 3 bardak dut yaprağı çayı içilmesi tavsiye edilir. Günde 2 bardak dut yaprağı çayı içmek vücuda zindelik ve direnç sağlar.<br />
<br />
Yapılan araştırmalara göre dut yaprağından elde edilen özütün fil hastalığına karşı şifalı olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca diş ağrılarına karşı gargara yapılarak kullanıldığında ağrıları giderici özelliğe sahiptir. Dut yaprağı çayının bir önemli özelliği de rahatlatıcı etkiye sahip olma<br />
sıdır. Zihnin ve bedenin gevşemesinde yardımcıdır.<br />
<br />
<h3>
Dut Yaprağı Çayı Nasıl Hazırlanır? </h3>
<br />
Malzemeler:<br />
<br />
<ul>
<li>2 yemek kaşığı kurutulmuş dut yaprağı, </li>
<li>1 litre su</li>
</ul>
<br />
<br />
<h3>
Dut Yaprağı Çayı Hazırlanışı: </h3>
<br />
1 litre kaynamış olan suyun içerisinde 2 yemek kaşığı kurutulmuş dut yaprağı konulur.<br />
Bu şekilde yaklaşık 2 saat demlenmeye bırakılır<br />
<br />
Demleme işlemi bittikten sonra çayınızı süzün ve gün içerisinde bu çayı aralıklarla içerek tüketin. Özellikle yemeklerden önce içildiğinde fayda sağlamaktadır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-41739369917477895722020-06-10T12:55:00.002+03:002020-06-10T12:55:31.303+03:00Korona'ya Önlem Probiyotik Kullanımı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" height="324" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhf_zrTwRqWSi0271ntT_y0PIG3mfM1x0_pHiI9PhhvUXN5-27PekIAip5EZkp32QiOCNo2G1IRBKT75UYqHK2u0N6Sf4HJhGQ5_FYJDO2iPUrJFyKWn5BXcXnzKr8UvwTH2heXLoiwgg/s640/korona+probiyotik.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Corona'ya Önlem Probiyotik Kullanımı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Uzman Diyetisyen Ayşe Gül Güven anlattı: Bilimsel araştırmalara göre coronanın bağırsakları da etkilediğini belirten Güven hayati önerilerde bulundu.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Corona virüsü sadece solunum sistemini etkilemekle kalmıyor. Amerikan Gastroenteroloji Dergisi'nde yayınlanan ve Çin'de 206 kişinin dahil edildiği araştırmada ishalin bazı Covid-19 hastalarının yaşadığı ilk ve tek semptom olabildiğini gösterdi.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
İngiliz Tıp Dergisi'nde yayınlanmış ve Çin'de Covid-19 olan 96 kişiyi içeren çalışmada da corona virüsünün bazı hastaların dışkılarında solunum sistemlerinden daha uzun yaşayabildiği görüldü. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda psikolojik</div>
<div>
stres faktörlerinin kısa süreli streslerde bile bağırsak florasını bozabileceğini gösterdi.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Covid-19'a sebep olan <b>corona </b>virüsünün insan bağırsak hücrelerine bulaşıp çoğalabileceğini destekleyen çalışmalar da yapıldı. Özetle akciğerler kadar bağırsakları da etkisi altına alabilen bu hastalıkta bağırsak sağlığımızı da kuvvetli tutmamız</div>
<div>
alınacak önlemlerin ilk sıralarında geliyor.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h4>
BU GIDALARI TÜKETİN</h4>
<div>
Bağırsak sağlığımız sindirim sistemimizde yaşayan mikroorganizmaların dengede olması ile ifade edilir. Bağırsaklarımızdaki</div>
<div>
yararlı bakteri veya probiyotikleri doğal yollarla artırmak için fermente besinler tercih edilmelidir. Kefir, yoğurt, peynir, sirke, turşu, boza, şalgam, tarhana bunlara örnek olarak verilebilir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h4>
PREBİYOTİK DE ÖNEMLİ</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Probiyotikler, prebiyotik adı verilen sindirilemez karbonhidratlarla beslenir. Bu işlem yararlı bakterilerin bağırsakta çoğalmasını teşvik eder. Bağırsak sağlığını geliştirmek isteyenler beslenmelerine başlıca prebiyotik kaynakları olan pırasa, kereviz, yer elması, bamya, enginar, bezelye, patates, kuşkonmaz, soğan, sarımsak, domates, hindiba gibi sebzelere, muz, elma, armut gibi meyvelere, kuru baklagillere, yağlı yemişlere, yulaf, bulgur, karabuğday ve tam tahıllı karbonhidrat kaynaklarına daha çok yer vermelidir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<h4>
BUNLARA DİKKAT</h4>
<div>
– Egzersiz yapmak bağırsaklardaki bakteri çeşitliliğini artırır. Yetişkinlerin her hafta 150 dakika orta yoğunluklu egzersiz yapmaları önerilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
– Düzensiz ve kalitesiz uyku bağırsak florasını olumsuz etkiler. Her gün aynı saatte yatıp kalkarak düzenli uyku alışkanlığı edinin.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
– Çok fazla şeker veya yapay tatlandırıcı tüketmek, sigara kullanımı da bağırsak mikroorganizma dengesizliği olarak da bilinen bağırsak disbiyozuna neden olabilir. Uzak durun.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-87416968625653453282020-05-31T20:09:00.001+03:002020-12-07T22:48:38.033+03:00Şeytanın Sevdiği İnsan Özellikleri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Nihat Hatipoğlu'ndan şeytanın çok sevdiği kişiler" border="0" height="323" src="http://i.ensonhaber.com/resimler/diger/nihat-hatip_1017.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Şeytanın Sevdiği İnsan Özellikleri Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Şeytanın Sevdiği İnsan Özellikleri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />Son yılların en meşhur hocası olan Nihat Hatipoğlu, <b>Şeytanın sevdiği özelliklere</b> sahip insanları sıraladı.<br />
<br />
Sabah Gazetesi'nde yazan Hatipoğlu, şeytanın sevdiği özelliklere sahip insan davranışlarına köşesinde yer verdi.<br />
<br />
Bazı insanlar var ki şeytanın dostudurlar.Farkında olmasalar da şeytan tarafından çok sevilirler.<br />
Bunlardan olmamak lazım. <div><br /></div><div>Aşağıda sayacağım özelliklerden biri bizde varsa bir an tövbe edip bu halden sıyrılalım.<br />
<br />
O halde soralım <b>şeytan kimleri sever.</b><br />
<br /><h3 style="text-align: left;">
Şeytanın sevdiklerinin listesi şöyledir:</h3></div><div><br />
1- Kibirli zenginler.</div><div><br />
2- İhanet eden, halkı aldatan tüccarlar.</div><div><br />
3- Zalim idareciler.</div><div><br />
4- Zina ve fuhuş yapanlar.</div><div><br />
5- Bol bol yalan yere yemin edenler.</div><div><br />
6- Kul hakkı yiyenler.</div><div><br />
7- Yetim malı yiyenler.</div><div><br />
8- İçki içip tövbe etmeyenler.</div><div><br />
9- Cimri olanlar. Misafirden rahatsız olanlar.</div><div><br />
10- İnsanları arkadan çekiştirenler. Koğuculuk yapanlar.</div><div><br />
11- İnsanların iffet, ırz ve namuslarını kirleten ve bunları ortaya saçıp insanları rezil edenler.</div><div><br />
12- Hırsızlık yapanlar. İnsanların mallarını çalanlar.</div><div><br />
13- Hanımının nikâhını sürekli ağzında gezdirip, en ufak bir tartışmada hanımını boşayanlar.</div><div><br />
14- Eşine şiddet uygulayanlar.</div><div><br />
15- Çocuklarının rızkını kumar ve başka yerde harcayanlar.</div><div><br />
16- Zekât, sadaka gibi emir ve iyiliklerden uzak olanlar.</div><div><br />
17- Namazı kılmayanlar. Kılsa da hakkını vermeyenler.</div><div><br />
18- Çabuk öfkelenenler.</div><div><br />
19- Cinayet işleyenler. İnsanlara zulmedenler.</div><div><br />
20- Allah'ın haram kıldığı işleri yapanlar.</div><div><br />
21- Allah'ın helal kıldığı işleri haram sayanlar.</div><div><br />
22- Rüşvet alan, rüşvet veren ve aracı olanlar.</div><div><br />
23- Allah'a, kitaba, peygambere ve kutsala hakaret edenler.</div><div><br />
24- Karı- koca arasını bozanlar.</div><div><br />
25- Yaşlı ve muhtaç kimselere zulmedenler.</div><div><br />
26- İffetli bir kadın hakkında çirkince konuşanlar.</div><div><br />
27- Allah'ın gizlediği bir günahı ortaya çıkaranlar.</div><div><br />
28- İnsanları aldatanlar.</div><div><br />
29- Sözünden, vaadinden dönenler.</div><div><br />
30- Kendini en iyi, en ihlaslı, en onurlu, en şerefli sayıp diğer insanları alçak, düşkün, rezil ve aşağılanmış görenler. Böylece herkesi lekelemeye çalışanlar.</div><div><br /></div><div>
31- Yalan haberi veya dedikoduyu yayanlar. Onlar şeytanın habercisi sayılmışlardır.</div><div><br />
32- Komşusuna eziyet eden, ortağını aldatan, yol arkadaşına zulmeden, borç alışverişini inkâr eden ve dinin ahlakını önemsemeyen.</div><div><br />
33- Faiz ve her türlü haksız kazancı kendine helal gören.</div><div><br />
34- İnsanları aşağılayan. Din konusunda büyüklenip, kendi dışındaki insanları cehennemlik sayan.</div><div><br />
35- Kibir, riya, ikiyüzlülük, samimiyetsizlik, takvalı görünmek, ihlas görüntüsü vermek, içi ve dışı farklı olmak gibi kalbi hastalıklara kapılmış olan.</div><div><br />
36- Başkasına yapılan bir kötülük veya haksızlığa gülüp geçen, ama kendisine yapıldığında isyan eden, egoist, bencil, şımarık, azgın, şaşkın, benmerkezci, huysuz adam...<br />
<div>
<br /></div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81558607818133976022020-05-30T19:19:00.000+03:002020-05-30T19:19:08.075+03:00Pubg Nedir? Pubg Nasıl Oynanır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Pubg Nedir? Pubg Nasıl Oynanır?" border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1FuF32zz6F1MhHE6BjlQAoMWo3xweuTiWkhYTuOSXFz8u9fAzXEM7fTIbe-oFRVP3mFkZDQCD7-6_PeyUlYDfFYQeo6SRh6ZeV-RKm9MUOFB36eICTEmKyRCrcygbbG7V9RpBPFk3aQ/s1600/PUBG+NED%25C4%25B0R.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Pubg Nedir? Pubg Nasıl Oynanır?" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pubg Nedir? Pubg Nasıl Oynanır?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Son yılların en popüler ve en çok oynanan oyunlarından biri olan <b>PUBG</b>, ülkemizde de büyük bir ilgi görüyor. Bilgisayarlarda olduğu kadar telefonlarda mobil olarak oynanabilen PUBG, bireysel, iki kişi veya grup halinde oynanabiliyor. Oynayanlar zaten biliyor ama güncel hayatımızda sürekli duyduğunuz <b>PUBG </b>un ne olduğunu bilmiyorsanız veya oyun oynamak konusunda bilgi almak istiyorsanız yazımızı okumanızı öneririz.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
PlayerUnknown's Battlegrounds kısaltmasıyla <b>PUBG</b>, Bluehole tarafından yayımlanan ve geliştirilmekte olan çok oyunculu bir video oyunudur. Dünyada ve Türkiye’de yoğun bir oyuncu kitlesi bulunan PUBG, FPS oyun kategorisi içerisinde yer almaktadır. İlk çıktığı dönemde PC platformu için Steam üzerinden yayımlanan oyun, artık akıllı telefon ve tabletlerde oynanabiliyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>PUBG NASIL OYNANIR?</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
PUBG’de asıl amaç hayatta kalmaktır ancak bu amacı gerçekleştirirken de diğer oyuncuları saf dışı bırakmak için harekete geçmek gerekiyor. Oyunda 100'e yakın oyuncu rotası belirlenmiş bir uçağın içinde oyuna başlarlar. İstedikleri zaman uçaktan atlarlar ve paraşütleriyle adanın herhangi bir konumuna inerler.Tek başına grup halinde girmeyi tercih eden oyuncular rastgele farklı oyuncularla takım olarak eşleştirilir. Her durumda oyuncular oyunu kazanmak için ölmeden en sona kalan oyuncu ya da takım olmaya çalışırlar. Takımdaki tüm oyuncular ölmeden takım dağılmaz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Her maç oyuncular belirli bir rotada ilerleyen uçaklardan istedikleri zaman atlayarak paraşütle 8 x 8 kilometrelik geniş bir haritaya dağılırlar. Oyuncular haritaya indiklerinde oyuna bir etkisi olmayan kişisel kıyafet seçimleri dışında diğer oyunculara karşı üstünlük sağlayacak hiçbir şeyi olmaz. Oyuncular kask, zırh, çanta, silah, bomba, araç gibi çeşitli ekipmanlar bulmak için çeşitli binaları ve alanları ararlar. Zırh, kask, çanta gibi ekipmanlar 3 seviyeye sahiptir.. Oyuncuların haritanın bazı belirli bölgelerinde daha iyi ekipman ve araçlar bulma ihtimalleri daha fazladır. Her oyuncu daha kaliteli ekipman bulmak istediğinden bu bölgelere daha çok akın ederler ve bu durum bu bölgeleri daha tehlikeli hâle getirir. Seviye arttıkça kapasiteleri ve kaliteleri de artar. Oyunda oyunculara 2 farklı görüş imkanı sunulur isteğe göre oyuncular birinci şahıs ve ya üçüncü şahıs nişancı modunda oynayabilirler. Oyun esnasında görüş perspektifini değiştirmek mümkündür.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Her birkaç dakikada bir harita rastgele bir bölgeye doğru küçülmeye başlar. Haritanın güvenli bölgesine gitmek için oyunculara belirli bir zaman verilir. Zamanında güvenli bölgeye varamayan oyuncular dışarıda kalan tehlikeli bölgeyi yavaşla saran mavi parlayan bir duvar ile karşılaşırlar.</div>
<div>
Oyun boyunca kırmızı bölge adı verilen haritanın rastgele belirlenen bir kısmına bomba yağar. Oyuncular bu bombalardan kurtulabilmek için yapıların içine saklanır ve ya o bölgeden uzaklaşmaya çalışır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir tam oyun süresi ortalama 30 dakikadan fazla sürer. Her oyun sonu oyuncular hayatta kaldıkları süreye, öldürdükleri oyuncu sayısına, oyunculara verdiği hasara göre oyun içi para birimiyle ödüllendirilirler. Bu ödüllendirme sadece oyunu kazanan oyuncular için değil, tüm oyuncular için geçerlidir. Bu oyun içi paralar oyunculara ücretsiz kasa alma imkanı sunar. Kasaların fiyatı her satın alıştan sonra katlanarak artar ve anahtar gerektiren etkinlik kasaları dışında kasaları açmak ücretsizdir içinden rastgele bir eşya çıkar. Kasalar açılmadan veya açılırsa içerisinden çıkan eşyalar Steam topluluk pazarında da satılabilir.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-6387252938365679512020-04-02T13:43:00.000+03:002020-04-02T00:56:11.027+03:00Sepsis Nedir, Sepsis Hastalığının Belirtileri Nelerdir? Sepsis Tedavisi Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sepsis Nedir, Sepsis Hastalığının Belirtileri Nelerdir? Sepsis Tedavisi Nasıl Yapılır?" border="0" data-original-height="408" data-original-width="600" height="433" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgD9JeAGCFY-QGagssiWQc5seMhsHiP_sK3olDjx2z2KgVufUX0XK0AZ7OL6wN3dZ9wlUvTKFnYiQSxMKavFuaqcDNeHUGc7RtYI0k1rY2AXklHedeyLxNk_eK51y1gJQHWpRVSbd5EAQ/s640/Sepsis-nedir-belirtileri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sepsis Nedir, Sepsis Hastalığının Belirtileri Nelerdir? Sepsis Tedavisi Nasıl Yapılır?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Sepsis Nedir, Sepsis Hastalığının Belirtileri Nelerdir? Sepsis Tedavisi Nasıl Yapılır?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b><a href="https://www.nedirkibu.com/2020/02/koronavirus-nedir-koronavirusbelirtileri.html" target="_blank">Koronavirüs salgını</a> </b>ile birlikte sürekli duyduğumuz <b>Sepsis </b>hastalığı ile ilgili merak edilen bilgiler, <b>Sepsis nedir</b>, Sepsis <b>belirtileri </b>nedir, Sepsis tedavisi nasıldır gibi soruların cevaplarını sayfamızda paylaşıyoruz.<br />
<br />
Nabzın ve solunumun hızlanması, ateşin yükselmesi, genel bitkinlik hali Son günlerde bu tür şikayetleriniz mi var? Sıkça karşılaştığımız bu belirtiler, çok ciddi hatta ölümcül olabilecek hastalığın belirtileri olabilir!<br />
<br />
Uzmanlar sepsisi, vücudumuzun başına büyük bir olay geldiğinde, bağışıklık sistemimizin şaşırması olarak açıklıyor. Mesela Allah göstermesin damdan düştünüz, otomobil çarptı, grip virüsü kaptınız, basit veya zor bir ameliyat geçirdiniz… Sepsis, bu örneklerdeki gibi, vücutta stres doğuran gelişmeler ardından baş gösterebiliyor. Vücut kendini korumak üzere harekete geçiyor. Ancak ya bağışıklık sistemi çok fazla aktif rol oynuyor ya da yanlış algılıyor. Ve sonuçta kanda oluşan enfeksiyon vücut sıvılarına geçerek dokulara yayılıyor. Bu yayılma sebebiyle sepsis için kan zehirlenmesi deseler de doğru değil.<br />
<br />
<b>Sepsis</b>, vücudumuzun enfeksiyona karşı cevabının, amacının tam tersine organlarımıza zarar vermesiyle ortaya çıkıyor. Bu hastalıkla iç dinamikler ve dengeler bozularak çok ciddi organ yetmezliği ortaya çıkabiliyor. Bu septik şok, organ yetmezlikleri erken belirlenip tedaviye alınmadığı durumda can kaybına neden olabiliyor.<br />
<br />
Sepsise neden olan enfeksiyon akciğerler, idrar yolları, karın, deri başta olmak üzere vücudun herhangi bir yerinde olabiliyor. Enfeksiyonun kaynağı çoğu zaman belirlenemiyor. Ancak bilinen o ki, sepsise yol açan mikropların başında bakteriler geliyor. Virüsler, mantarlar, parazitler de sorumlular arasında… Bu tehlikeliler vücutta dolaşımda bulunuyor. Dolayısıyla dolaşımın ulaşabildiği her organ risk altına girebiliyor. Böbrekler, karaciğer, kalp…<br />
<br />
<h3>
<b>Sepsisin Belirtileri Nelerdir?</b></h3>
Huzursuzluk, ateşin çok düşük ya da çok yüksek olması, nabız sayısının artması, kandaki lokosit miktarının az veya fazla artışı, hastanın solunum sayısının çok artması ya da çok azalması, sarılık, kusma, karında şişme, uyuşukluk olmakla birlikte bütün bunlar hastalığın zarar verdiği organa ve hastanın yaşına göre değişebiliyor. Tansiyonun düşmediği, septik şok ve akciğer yetmezliğinin gelişmediği dönemde tedaviye başlanırsa ve hastanın bağışıklık sistemide güçlü olup destek verirse geri dönme şansı çok yüksek. Yani her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da erken teşhis çok önemli. Çünkü erken müdahale, daha fazla sayıda organın zarar görmesini engelleyerek hayati riski azaltıyor.<br />
<br />
<h3>
<b>Sepsis Nasıl Bulaşır?</b></h3>
<ul>
<li>Bir hastanın öksürüğüne, hapşırığına maruz kalınmasıyla</li>
<li>Hastanın bardağının, çatalının, tabağının kullanılmasıyla</li>
<li>Hastayla çok yakın fiziksel temas kurulmasıyla</li>
<li>Meyve ve sebzelerin yıkanmadan tüketilmesiyle</li>
<li>Kirli suların içilmesiyle</li>
<li>Kan yoluyla.</li>
</ul>
<br />
<b>Sepsis</b>; aşı, antibiyotik ve yoğun bakım tedavilerine rağmen bile enfeksiyon kaynaklı ölümlerin en sık görülme nedeni. Dünyada her üç saniyede bir kişi, sepsis nedeniyle hayatını kaybediyor. Sepsis, her yıl prostat kanseri, meme kanseri ve HIV/AİDS in toplamından daha fazla ölüme sebebiyet verebiliyor.Sepsis olan hastaların %30-60ı hastanede hayata veda ediyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-4295237622820886982020-03-15T15:37:00.004+03:002020-12-28T00:34:48.884+03:00İzmir Mermerci, İzmir Mermerci Arayanlar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="izmirde mermerci" border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNSE5TjZkMdYZesl20fSASpThRyNTfre2lel0voBDBSuTqUmfMxbSx49Tad4PNChCOObjd4ghclv4uVPN02Agxh7r0IFjdrvWfsafiOd9pl1eHjjRnOqmO6b3NouK7yTUUtoku2rXiFA/s16000/mermerci.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="izmir mermerciler" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption">İzmir Mermerci, İzmir Mermerci Arayanlar</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Mermer Nedir, Mermer Türleri Nelerdir? En sağlam ve kullanışlı mermer hangisidir?<br />
<br />
Granit Mermer; aylak, platino, capao banito, cafe bahia gibi çeşitleri vardır<br />
<br />
- Malzeme yapıları itibariyle granit tezgah, mermere göre daha sert bir malzeme yapısına sahiptir ve zedelenme, yaralanma, çizilme gibi istenmeyen durumlara çok zor maruz kalır ve uzun ömürlüdür. Bu açıdan granit, mermere göre bir adım öne çıkar. Granit mermer ile ilgili daha fazla bilgiye <a href="https://www.nedirkibu.com/2019/12/granit-nedir-granit-ozellikleri.html" target="_blank">Granit Mermer nedir</a> yazımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Çimstone, İtalyan BRETON teknolojisiyle üretilen kuvars esaslı kompoze taştır. Doğal taş dokularını kuvarsın sağlamlığıyla birleştiren Çimstone, banko, tezgah, zemin, cephe, merdiven gibi her tür yüzeyde artan beklentileri üstün kalite ve çeşitteki ürünleriyle karşılar.<br />
<br />
Mermer Tezgahlar, Mermer Basamaklar, Mermer Yer Döşemeleri, Mermer Mezar hizmeti veriyorsanız sayfamıza yorum yazarak Mermer hizmeti almak isteyen kişilerin sizi bulmasını ücretsiz olarak sağlayabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-79713866925442344242020-03-15T15:36:00.003+03:002020-03-15T15:36:54.429+03:00AdanaMermerci, Adana Mermerci Arayanlar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNSE5TjZkMdYZesl20fSASpThRyNTfre2lel0voBDBSuTqUmfMxbSx49Tad4PNChCOObjd4ghclv4uVPN02Agxh7r0IFjdrvWfsafiOd9pl1eHjjRnOqmO6b3NouK7yTUUtoku2rXiFA/s1600/mermerci.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İstanbulMermerci, İstanbul Mermerci Arayanlar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Mermer Nedir, Mermer Türleri Nelerdir? En sağlam ve kullanışlı mermer hangisidir?<br />
<br />
Granit Mermer; aylak, platino, capao banito, cafe bahia gibi çeşitleri vardır<br />
<br />
- Malzeme yapıları itibariyle granit tezgah, mermere göre daha sert bir malzeme yapısına sahiptir ve zedelenme, yaralanma, çizilme gibi istenmeyen durumlara çok zor maruz kalır ve uzun ömürlüdür. Bu açıdan granit, mermere göre bir adım öne çıkar. Granit mermer ile ilgili daha fazla bilgiye <a href="https://www.nedirkibu.com/2019/12/granit-nedir-granit-ozellikleri.html" target="_blank">Granit Mermer nedir</a> yazımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Çimstone, İtalyan BRETON teknolojisiyle üretilen kuvars esaslı kompoze taştır. Doğal taş dokularını kuvarsın sağlamlığıyla birleştiren Çimstone, banko, tezgah, zemin, cephe, merdiven gibi her tür yüzeyde artan beklentileri üstün kalite ve çeşitteki ürünleriyle karşılar.<br />
<br />
Mermer Tezgahlar, Mermer Basamaklar, Mermer Yer Döşemeleri, Mermer Mezar hizmeti veriyorsanız sayfamıza yorum yazarak Mermer hizmeti almak isteyen kişilerin sizi bulmasını ücretsiz olarak sağlayabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-52593987348080376432020-03-15T15:35:00.004+03:002020-03-15T15:35:58.442+03:00İstanbul Mermerci, İstanbul Mermerci Arayanlar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNSE5TjZkMdYZesl20fSASpThRyNTfre2lel0voBDBSuTqUmfMxbSx49Tad4PNChCOObjd4ghclv4uVPN02Agxh7r0IFjdrvWfsafiOd9pl1eHjjRnOqmO6b3NouK7yTUUtoku2rXiFA/s1600/mermerci.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İstanbulMermerci, İstanbul Mermerci Arayanlar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Mermer Nedir, Mermer Türleri Nelerdir? En sağlam ve kullanışlı mermer hangisidir?<br />
<br />
Granit Mermer; aylak, platino, capao banito, cafe bahia gibi çeşitleri vardır<br />
<br />
- Malzeme yapıları itibariyle granit tezgah, mermere göre daha sert bir malzeme yapısına sahiptir ve zedelenme, yaralanma, çizilme gibi istenmeyen durumlara çok zor maruz kalır ve uzun ömürlüdür. Bu açıdan granit, mermere göre bir adım öne çıkar. Granit mermer ile ilgili daha fazla bilgiye <a href="https://www.nedirkibu.com/2019/12/granit-nedir-granit-ozellikleri.html" target="_blank">Granit Mermer nedir</a> yazımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Çimstone, İtalyan BRETON teknolojisiyle üretilen kuvars esaslı kompoze taştır. Doğal taş dokularını kuvarsın sağlamlığıyla birleştiren Çimstone, banko, tezgah, zemin, cephe, merdiven gibi her tür yüzeyde artan beklentileri üstün kalite ve çeşitteki ürünleriyle karşılar.<br />
<br />
Mermer Tezgahlar, Mermer Basamaklar, Mermer Yer Döşemeleri, Mermer Mezar hizmeti veriyorsanız sayfamıza yorum yazarak Mermer hizmeti almak isteyen kişilerin sizi bulmasını ücretsiz olarak sağlayabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30954187104546975772020-03-15T15:35:00.000+03:002020-03-15T15:35:01.537+03:00Kocaelide Mermerci, Kocaeli Mermerci Arayanlar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNSE5TjZkMdYZesl20fSASpThRyNTfre2lel0voBDBSuTqUmfMxbSx49Tad4PNChCOObjd4ghclv4uVPN02Agxh7r0IFjdrvWfsafiOd9pl1eHjjRnOqmO6b3NouK7yTUUtoku2rXiFA/s1600/mermerci.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kocaelide Mermerci, Kocaeli Mermerci Arayanlar</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Mermer Nedir, Mermer Türleri Nelerdir? En sağlam ve kullanışlı mermer hangisidir?<br />
<br />
Granit Mermer; aylak, platino, capao banito, cafe bahia gibi çeşitleri vardır<br />
<br />
- Malzeme yapıları itibariyle granit tezgah, mermere göre daha sert bir malzeme yapısına sahiptir ve zedelenme, yaralanma, çizilme gibi istenmeyen durumlara çok zor maruz kalır ve uzun ömürlüdür. Bu açıdan granit, mermere göre bir adım öne çıkar. Granit mermer ile ilgili daha fazla bilgiye <a href="https://www.nedirkibu.com/2019/12/granit-nedir-granit-ozellikleri.html" target="_blank">Granit Mermer nedir</a> yazımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Çimstone, İtalyan BRETON teknolojisiyle üretilen kuvars esaslı kompoze taştır. Doğal taş dokularını kuvarsın sağlamlığıyla birleştiren Çimstone, banko, tezgah, zemin, cephe, merdiven gibi her tür yüzeyde artan beklentileri üstün kalite ve çeşitteki ürünleriyle karşılar.<br />
<br />
Mermer Tezgahlar, Mermer Basamaklar, Mermer Yer Döşemeleri, Mermer Mezar hizmeti veriyorsanız sayfamıza yorum yazarak Mermer hizmeti almak isteyen kişilerin sizi bulmasını ücretsiz olarak sağlayabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-26909809413913362102020-03-11T09:42:00.000+03:002020-03-11T09:51:05.572+03:00Türkiye'de Korona Virüs Hangi Şehirde Çıktı?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Türkiye'de Korona Virüs Hangi Şehirde Çıktı?" border="0" data-original-height="400" data-original-width="652" height="390" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtryLM45jchqInygf0Fgu_XVBMAmvXCCd92w-lRiMkgH56sOquaGVjf5mVJTCCKu9I0QWVQA4pOC72lvNUiRNjbSZm6LyLck_y6_13SLLCZpAjNPO6gI7nDUMXlO4kd_50Ku7ZIbUqsw/s640/T%25C3%25BCrkiye%2527de+Korona+Vir%25C3%25BCs+Hangi+%25C5%259Eehirde+%25C3%2587%25C4%25B1kt%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Türkiye'de Korona Virüs Hangi Şehirde Çıktı?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Türkiye'de Korona Virüs Hangi Şehirde Çıktı?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Türkiye'</b>de ilk <b>korona virüs</b> vakası bir erkek vatandaşta görüldüğünü Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca açıkladı. Bu açıklamalardan sonra Türkiye'de corona virüse karşı önlemler alınmaya başlanırken diğer yandan da vakanın hangi şehirde görüldüğü merak ediliyor. Hasta hangi şehirde? Sorusuna Bakan Koca bakın nasıl yanıt verdi...<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Gece saatlerinde son dakika gelen açıklama ile Türkiye'de ilk corona virüs vakasının görüldüğü artık resmi olarak duyuruldu. Sağlık Bakanı Koca, "Bu an burada olmamın nedeni; bu saate dek gösterdiğimiz şeffaflıktır. Size üzücü ama korkutucu olmayan haberi bildirmek istiyorum. Bu akşam saatlerinde bir vatandaşımızın test sonucu pozitif çıktı. Hastamız bir erkektir" ifadelerini kullandı... </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bakan Koca, şöyle devam etti: "Bir veya birkaç vaka salgın olarak görülmemelidir. Bu durum sadece virüsün ülkemiz sınırlarına girdiği anlamına gelir. Bu yüksek bir ihtimaldi ve gerçekleşti. İzole edilmiş vakanın şu an tek anlamı budur. Şimdi yapmamız gereken hayatımızı tedbirler doğrultusunda düzene sokmuştur. Ulusal bir mücadele edeceğiz, risk somut tedbirler ise basittir" diyerekte sözlerine devam etti. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>KORONAVİRÜSLÜ HASTA HANGİ ŞEHİRDE?</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, Ankara'da korona virüste yaşanan son gelişmelere dair açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, "Bir vatandaşımızın test sonucu pozitif çıktı." ifadelerini kullandı. Bakan Koca ayrıca, "Ben şeffaf bir şekilde bugüne kadar bu süreci götürmeye çalıştım. Yarın sabah da açıklayabilirdim akşam da açıklayabilirim. Gecenin bu saatinde açıklamanın bir sebebi şeffaf davrandım. Bunu açıklama gereğini hissettik. Hasta mahremiyetini söyledim. Bir şehri, bir hastaneyi ifade etmedim" diye konuştu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>HASTA KAYSERİ'DEN ANKARA'YA SEVKEDİLDİ İDDİASI</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Birçok sosyal medya hesaplarında vakanın görüldüğü il Kayseri olarak söylense de resmi makamlarca bu iddialara itibar edilmemesi yönde açıklama yapıldı. </div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-50802520073516947992020-02-27T13:42:00.000+03:002020-02-27T09:36:15.303+03:00Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar<b>Regaip Kandili</b>: Recep ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan gecedir. Dua kapısının açık olduğuna inanılan kandillerden bir tanesidir. Bu günlerde ibadetlerimizi arttırırız.<br />
<br />
<u>Regaip kandili</u> ile ilgili <u>tebrik mesajları </u>ve regaip kandili ile ilgili <u>resimli mesajlar</u>ı sayfamızda bulabilirsiniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhD1Wbst15cAfP7lOmLp1TExeuh0SWU_K_0TU_-VZrYZy_tNhdP1Uyg2X6mWnzDZMlPFuk8bCd5E7C9tYH7-xSZ_QgpTd9HRq0pQ4UM0YKTxKH9YUH9PEbp0iR-1PLQ_lVcDgb4KfeyCg/s640/regaip-kandili-mesajlari-12.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div>
<div>
Ya Rabbi! Her Yerde Haddini Bilen, Gönül Aynasını Silen, Mahşerde Beraat Edip Yüzü Gülen Kullarından Eyle Bizleri..!! (Amin) Hayırlı Kandiller...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="color: red;">Bir dua gönderiyorum hepinize sağlık, mutluluk, huzur olsun. Sevdikleriniz yanınızda, dünyanız barış dolu olsun. Allah"ın selamı üzerinize olsun. Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun!</span></div>
<div>
<span style="color: red;"><br /></span></div>
<div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" border="0" height="470" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4SQV_nUQHQ9M2nSaLQzQSaaDgkUxqKJzmaLciSE31FSb1v0uZxVt2qFmv4XSjKDO4vu8jE6we-2pjJTrztD6BhA2l7wedtbd_wfqU8ZgZJ6Wt2jJFMNn-LxGqg25ml0iWF5fmkUl-Rg/s640/regaip-kandili-mesajlari-5.jpg" style="color: black; margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" title="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div>
Yüce Allah mübarek Regaip kandili hürmetine hayatın şereflisini, rızkın bereketlisini, vücudun sıhhatlisini, ahlakın faziletlisini, evladın edeplisini nasip ve müesser eylesin. Hɑyırlı Kandiller...<br />
<br /></div>
<div>
</div>
<div>
<span style="color: red;">Cenab-ı Hak, Receb-i Şerif bahçesini ekip, Şaban-ı Şerif suyu ile sulayıp Ramazan-ı Şerif'te bereketli hasat almayı nasip eylesin.Amin..Hayırlı Kandiller.</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<span style="color: red;"><span style="color: black;">Duaniz kabul, ameliniz makbul hizmetiniz daim olsun. Saadetiniz kaim olsun. Kandiliniz kutlu olsun.</span></span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<br />
</div>
<div>
</div>
<div>
<span style="color: red;">Gül bahçesine girenler gül olmasalar da gül kokarlar. Kainatin en güzel gülünün kokusunun üzerinizde olması temennisiyle… Iyi Kandiller..</span><br />
<br />
Regaip Kandili'nin, İslam aleminin yeniden dirilişine vesile olması dileğiyle, geceniz mübarek, dualarınız kabul olsun…</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="color: red;">Her sabah güneşle doğan umutlar, her yeni baharla tazelenen mutluluklar ve açan her yeni çiçekte gizlenen güzellikler sizinle olsun. Regaip Kandiliniz Mübarek olsun.</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvKg8x6kyNttVXWClaq8IzCFUvRX5p0wBkHSgOuyiUgpAxQouCyNUtlCGTiNHSj30N63F7g7C-FHxdj3aFe0A3qjA14yUpTQzxvTVaqHuQ5COIk7IBv5fKqzd188l_-gEHAYKglDq2Og/s640/regaib-kandili-resimleri-mesajlari-tebrik-kartlari.jpg" style="color: black; margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" title="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div>
</div>
<div>
En güzel isimler (Esmaül Hüsna) Allah'ındır. O Halde O'na o güzel isimlerle dua edin. O'nun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır. (Araf 180) Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun!<br />
<br /></div>
<div>
</div>
<div>
<span style="color: red;">Ey Rabbim Şu sonsuz merhamet ve rahmet deryasından bir damla da olsa, nasiplenmeyi hak eden kullarından eyle bizi. Hayırlı Kandiller!</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<span style="color: red;"></span><br />
Ümit ederiz ki bu mübarek gece, zor günler geçirdiğimiz; fakat gelecek adına umutla dolu olduğumuz şu dönemlerde yeniden bir uyanışa vesile olur. Regaip kandiliniz mübarek olsun..<br />
<div>
<br /></div>
<span style="color: red;"><br /></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" border="0" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAhd-zLTcPDwPDbAwvdcN9_QWWP2DaedE89PQZ5QV0de2BisSUDnQmlmdNB-QaMCf52aT81pNFCaNfK6VIcOqmbs-FweFTfLUtiWOwRPt05Y0VyBcubeufB3-Da88ZKgAL0hMZD6CpAg/s640/regaip-kandili-mesajlar%25C4%25B1-2.jpg" style="color: black; margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" title="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div>
</div>
<div>
Ya Rabbi! Sesimizi duyansın, hallerimiz bilensin. Açtık gönlümüzü sana, Sen Sen imdat eyle, Sen affeyle, sen yollarımızı hayır eyle. Melekler daima duacınız olsun. Yüreğiniz ferah, imanının bol olsun. Sevgili Peygamberimiz Şefaatçimiz olsun. Regaip Kandilimiz Mübarek olsun!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="color: red;">Bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine, binbir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, kandilin mübarek olsun...</span></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun.<br />
<br /></div>
<div>
</div>
<div>
<span style="color: red;">Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. Allah affeden ve bağışlayandır, unutmayalım.. Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak.. Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun?</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNY7mzYJFfrOSGmZnwbMnIFWCgQxYs13vsc5ZY6c6qDiPTxkqSvhjSaei43kYjnVBCIl4WaFQUxXdD8p2V5gBdnLPDtD__U_WVElCuIs2F7qPKcDibRHeXqXpMtAQtqOy26MR0zo4l0g/s640/Resimli-Regaib-Kandili-Mesajlar%25C4%25B1-30.jpg" style="color: black; margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" title="Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Regaip Kandili Mesajları, Regaip Kandili Resimli Mesajlar</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div>
</div>
<div>
Bu gece Regaip Kandili. Dua edelim.. Yürekler bir atsın bu gece, günahlarımız affolsun. Hayırlı kandiller.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="color: red;">Bu gece kulun yalvarış ve yakarışlarını Yüce Mevla'ya sunacağı ve O'nun sonsuz affından, merhametinden, iyiliğinden bol bol yararlanacağı umut, huzur ve müjde gecesidir. Regaip kandiliniz hayırlı olsun!</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span></div>
<div>
</div>
<div>
Talihiniz gözleriniz kadar berrak, kaderiniz bakışınız kadar güzel, umudunuz yarın kadar yakın, yarınınız aşkınız kadar mutlu, aşkınız Miraç kadar mukaddes, dualarınız istediğiniz gibi makbul olsun.<br />
<br /></div>
<div>
</div>
<div>
<span style="color: red;">Üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban, Ramazan ayları manevi yönden daha önemli ve hayırlıdır. Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaip kandilidir. Yani bu gece ALLAH'ın rahmet ve bağışlamasının bol olduğu gecedir. Edilen dualar, tövbeler bu gece kabul olunur. Yürekler binbir nurla doludur. Kandiliniz kutlu olsun..</span><br />
<br /></div>
<div>
</div>
<div>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-75416048224735087622020-02-16T11:43:00.003+03:002020-11-22T00:48:02.612+03:00Koronavirüs Nedir? Koronavirüs Belirtileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Koronavirüs Nedir? Koronavirüs Belirtileri Nelerdir?" border="0" data-original-height="350" data-original-width="690" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidQskx89lkZNtw-q_v6tOGEfhq3l9UbzBeZwRtgepxyxKUe78ZIzoUhhe-aBJzL9q7pyEk7H39DXqqafy7I7fdfFovdsKlkRi2W_2YsS2wYshBAvGgaKhjSwacGMtsO9_pF9icXn-SnA/s1600/Koronavir%25C3%25BCs+Nedir_.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Koronavirüs Nedir? Koronavirüs Belirtileri Nelerdir?" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Koronavirüs Nedir? Koronavirüs Belirtileri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan <b>Koronavirüs </b>dünya genelinde salgın ve tedavisi olmayan bir hastalık olarak ortaya çıktı. Şubat 2019 da yazılan ve güncellenen, Koronavirüs ile ilgili merak edilenleri Nedirkibu sayfamızda paylaşıyoruz.<br />
<br />
Virüse yakalananlarda akut solunum yolu enfeksiyonu görülüyor. Birkaç hafta içerisinde hızla yayılan virüse, 2020 başlarında Çin'in dışındaki ülkelerde de rastlanmaya başlandı. Ölü sayısı da milyonlara ulaştı.<br />
<br />
İlk kez Aralık ayında görülen ve '2019-nCoV' olarak adlandırılan virüs, <b>koronavirüs </b>ya da corona virüsü adıyla biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü <b>koronavirüs </b>kaynaklı hastalığa Covid-19 adını verdiklerini açıkladı.<br />
<br />
Örgüt Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, 11 Şubat'ta yaptığı açıklamada, "Bu hastalığın artık bir adı var" dedi ve Covid-19'un 'korona'nın co'su, virüs'ün vi'si ve hastalık kelimesinin İngilizcesi 'disease' sözcüğünün d'sinden türetildiğini söyledi.<br />
<br />
SARS virüsü sonucu dünya çapında 800 kişi hayatını kaybetmişti, <b>Koronavirüs </b>ten ölenlerin sayısı ise 2020 Şubat sonu itibariyle 2000 civarında bulunuyor.<br />
<br />2019 Şubat ayında Virüs , Çin dahil toplam en az 23 ülkede görüldü. Virüsün Çin'in doğu bölgelerinin yanı sıra Japonya, Tayland, Güney Kore, ABD, Singapur, Vietnam, Almanya, Fransa, İtalya ve Tayvan'a da yayıldığı biliniyor.<div><br /></div><div>2020 Kasım ve Aralık ayında Koronavirüs 2 milyona yakın kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.<br />
<br />
Virüsün ortaya çıktığı Vuhan'da alınan karantina önlemleri kapsamında yaklaşık 50 milyon kişinin seyahat etmesine izin verilmedi..<br />
<br />
Zatürre belirtilerine yol açan virüs, dünya çapında sağlık uzmanlarını alarma geçirdi. Aşı için onlarca büyük aşı firması yarış içine girdi.<br />
<br />
Peki henüz bir tedavisi olmayan yeni <b>koronavirüs </b>tipi kısa zamanda ortada kaybolan geçici bir salgın mı yoksa çok daha tehlikeli bir hastalığın ilk işaretleri mi?<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">
Çin'de ortaya çıkan virüsün özellikleri neler?</h3><div>
Hastalardan alınan örneklerin laboratuvarlarda test edilmesi sonucu Çinli yetkililer ve Dünya Sağlık Örgütü, enfeksiyonun <b>koronavirüs </b>(corona virus) olduğu sonucuna vardı.<br />
<br />
Koronavirüsler, büyük bir virüs ailesinin bir alt türü. Ancak yeni virüs dahil sadece yedisi insanlara bulaşabiliyor.<br />
<br />
Bir koronavirüsün yol açtığı şiddetli akut solunum yolu sendromu (SARS), Çin'de 2002 yılında salgından etkilenen 8 bin 98 kişiden 774'ünün ölümüne yol açtı.<br />
<br />
Doktor Josie Golding, "SARS'ın hatıraları hâlâ taze, korkunun çok büyük olmasının nedenlerinden biri bu, ancak bu tür hastalıklarla mücadele etmek için artık çok daha hazırlıklıyız" diyor.<br />
<br />
Yeni virüsün de SARS gibi insandan insana bulaşabildiği teyit edilmiş durumda.<br />
<br />
<br />
<h2>
Koronavirüse yakalananlarda hangi belirtilere rastlanıyor?</h2>
Virüse yakalananlarda önce yüksek ateş başlıyor. Ardından kuru öksürük şikayetleri gözleniyor. Bir haftanın sonunda ise nefes darlığı sorunları ortaya çıkıyor.<br />
<br />
Çin'de bazı hastaların hastanede uzun süreli tedavi altına alınması gerekmişti.<br />
<br />
Ancak şu an eldeki bilgiler sadece hastaneye kaldırılan ağır hastaların yaşadıklarıyla sınırlı. Virüse yakalanıp daha hafif bir şekide atlatan olup olmadığı konusunda detaylı bir bilgi henüz yok.<br />
<br />
Koronavirüsler orta derece soğuk algınlığından ölüme varacak semptomlara yol açabiliyor.<br />
<br />
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Perşembe günü yeni koronavirüs hakkında "uluslararası kamu sağlığı acil durumu" ilan etti.<br />
<br />
İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan basın toplantısında DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, küresel ölçekte acil durum ilan edilmesinin nedeninin "Çin'de değil, diğer ülkelerde yaşananlar" olduğunu söyledi ve asıl endişenin virüsün sağlık sistemleri zayıf ülkelere yayılması olduğunu belirtti.<br />
<br />
<h2>
Koronavirüs Ne kadar ölümcül?</h2>
Aralık ayında ortaya çıktığı sanılan virüs, şu ana kadar dünya genelinde 2 Milyon kişiye yakın kişinin ölümüne neden oldu. <br />
<br />
SARS salgınında hastalığa yakalananların yüzde 9'u hayatlarını kaybetmişti.<br />
<br />
Ancak virüsün bulaşmasıyla başlayan hastalık sürecinin görece uzun olduğu ve ölü sayısının ilerleyen günlerde artabileceği uyarıları yapılıyor. Bu nedenle Koronavirüs için insanların aşılanması gerekiyor ancak kısa sürede bulunan aşı ile ilgili güvenlik endişeleri mevcut.<br />
<br /><br />
<h2>
Koronavirüsün kaynağı ne?</h2>
Hastalığın, Çin'in 11 milyon nüfuslu kenti Vuhan'daki Huanan deniz ürünleri pazarından kaynaklandığı tahmin ediliyor.<br />
<br />Çinli yetkililer Hubei bölgesinde toplam 50 milyon kişinin yaşadığı kentlere seyahat kısıtlaması uyguluyor. Vuhan şehri karantinaya alınmış durumda.*<br />
<br />Çin genelinde yüz maskesi kullanmak zorunlu hale getirildi, Çin'e bağlı yarı özerk Hong Kong yönetimi de bir dizi önlem açıkladı ve iki ülke arasındaki geçişleri sınırladı.*<br />
<br />Uluslararası pek çok havayolu da Çin'e uçuşlarını askıya aldı.*</div><div><br /></div><div>*(Dünya geneline Koronavirüs yayıldığı ve ölümlerin arttığı dönemde Çin hükümeti hastalığın Çin devletinde 10 lu sayılara düştüğüne açıkladı ve karantina uygulamasına son verdi)<br />
<br />
<h2>
Koronavirüs Neden Çinde Çıktı?</h2>
Profesör Woolhouse, nüfusun çokluğu ve yoğunluğu ile virüsleri taşıyan hayvanlarla insanların yakın temasının neden olduğunu söylüyor:<br />
<br />
"Yeni salgının Çin'de ya da dünyanın bu bölgesinde olmasına kimse şaşırmadı."<br />
<br />
<h2>
Koronavirüs Hangi hayvandan kaynaklanıyor?</h2>
Koronavirüsler, önce hayvandan insana bulaşıyor. Ancak virüsleri kitlesel bir salgın tehdidi haline getiren, mutasyona uğrayıp insandan insana bulaşmaya başlamaları.<br />
<br />
2019-nCoV virüsünün ilk olarak Vuhan'daki Huanan balık pazarında ortaya çıkmış olabileceği üzerinde duruluyor.<br />
<br />
Bazı deniz canlıları koronavirüs taşıyor olabilseler de, pazarda tavuk, yarasa, tavşan, yılan gibi başka hayvanlar da bulunuyor ve bunlardan birinin virüsün kaynağı olması çok daha mümkün görünüyor.<br />
<br />
Virüsün kaynaklandığı belirlendiğinde, sorunla baş etmek çok daha kolay olacak.<br />
<br />
2003 yılında 800'e yakın kişinin hayatını kaybetmesine neden olan SARS virüsünün yarasalardan yayıldığı düşünülüyordu.<br />
<br />
<h2>
Koronavirüs İnsandan insana nasıl bulaşıyor?</h2>
Başta virüsün sadece hayvandan insana bulaşabildiği açıklanmıştı. Ancak daha sonra virüsün, insandan insana da bulaştığı anlaşıldı.<br />
<br />
SARS, insandan insana çok kolay bulaşabiliyordu. Virüse yakalanmış bir kişinin kalabalık bir ortamda öksürmesi dahi SARS'ın yayılması için yeterli olabiliyordu.<br />
<br />
MERS ise insandan insana daha zor bulaşan bir koronavirüstü.<br />
<br />
Yeni virüs solunum yollarını etkiliyor. O nedenle öksürük ve temas yoluyla bulaşıyor olması yüksek bir ihtimal olarak görülüyor.<br />
<br />
Çin, virüse yakalananların belirti göstermeye başlamadan hastalığı bulaştırabildiğini açıklamıştı.<br />
<br />
<h2>
Koronavirüs Ne kadar hızlı yayılıyor?</h2>
Vakaların sayısı hızla 40'tan 7711'e yükselmiş gibi gözükebilir.<br />
<br />
Ancak Çinli yetkililerin testleri yoğunlaştırmasıyla birlikte zaten virüse yakalanmış olan birçok kişi tespit edildi ve bu da virüse yakalan kişi sayısının hızlı biçimde yükselmesine yol açtı.<br />
<br />
Salgının ne kadar hızlı yayıldığı konusunda henüz net bir bilgi bulunmuyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Koronavirüs ten korunmanın yolları" border="0" data-original-height="866" data-original-width="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqj9GOaOjTOjN9SkLT-fdSQrI-mqI5eu3UulzLVHHsXuvZnI-sRkELZckjJJBpf6Bjzz5CuDvsrx5_fGlNsJRRIvi9O_HkZ6ChmgoNKE7YBDRdfXP2QHmOjvxmGOyQQYen6bEnblE0oA/s1600/Koronavir%25C3%25BCsten+korunma+yollar%25C4%25B1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Koronavirüs ten korunmanın yolları" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Koronavirüs ten korunmanın yolları</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<h2>
Koronavirüs mutasyona uğrayabilir mi?</h2>
Evet virüsün mutasyon geçirmesi olasılıklar dahilinde. Ancak bunun salgın açısından ne anlama geleceğini söylemek zor.<br />
<br />
Mutasyon sonucu insandan insana bulaşma ihtimali artabilir ya da virüse yakalananların yaşadığı semptomlar ağırlaşabilir.<br />
<br />
Dünya Sağlık Örgütü ve diğer sağlık uzmanlarının yakından takip edeceği bir konu da ilerleyen günlerde ve haftalarda virüsün mutasyon geçirip geçirmediği olacak.<br />
<br />
Son 10 gün içerisinde virüsün insandan insana bulaşma hızının arttığı belirtildi. Bu durumun bir mutasyon sonucu olup olmadığı ise bilinmiyor.<br />
<br />
<h2>
Koronavirüs Salgını nasıl durdurulabilir?</h2>
Şu an için 2019-nCoV virüsüne karşı bir aşı bulunmuyor. Aşının geliştirilmesi ise en az bir yılı bulabilir.<br />
<br />
Eldeki tek seçenek, virüse yakalanmış kişileri tespit edip karantinaya almak.<br />
<br />
Hastalarla temas halinde olan kişilerin izlenmesi ve sağlık durumlarının kontrol altında tutulması da uygulanan yöntemler arasında.<br />
<br />
Salgını önlemek için seyahat sınırlamaları seçeneği de yürürlüğe konmuş durumda.<br />
<br />
Çinli yetkililer yeni virüsün genetik kodunu hızla açığa çıkardı. Bu bilgi, virüsün nereden geldiğini, yayıldıkça ne gibi değişimlere uğradığını ve insanların korunması için ne gibi adımlar atması gerektiğini anlamaya yardımcı oldu.<br />
<br />
San Diego'daki Inovio adlı laboratuvarda çalışan bilim insanları yeni virüse karşı aşı geliştirebilmek için yeni tür bir DNA teknolojisi kullanıyor. Şimdilik adı "INO-4800". İnsanlar üzerinde deneme planlarına yaz başında başlayacaklar.<br />
<br />
Bilim insanları koronavirüse karşı aşı geliştirmek için zamanla yarışıyor<br />
Inovio, insanlar üzerinde yapılacak denemelerin başarılı olması durumunda daha geniş çaplı denemeler yapılabileceğini, "yılsonuna kadar Çin'deki salgında kullanılabileceğini" söylüyor.<br />
<br />
O zamana kadar salgının sona erip ermeyeceğini tahmin etmek imkânsız. Ama Inovio'nun zamanlaması planlar doğrultusunda ilerlerse şirket, yeni aşının bir salgın durumunda en hızlı geliştirilmiş aşı olacağını söylüyor.<br />
<br />
<h2>
Çinli yetkililer nasıl önlemler aldı?</h2>
Virüsün bulaştığı kişiler, yayılma riskini en aza indirmek için her ihtimale karşı karantinada tutuluyor.<br />
<br />
Virüsün çıkış noktası olan Vuhan kenti de karantinaya alınmış durumda.<br />
<br />
Çin'de Ay takvimine göre yeni yıl kutlamaları hazırlıkları vardı, ancak yetkililer virüsün yayılmasını kontrol altına almak için, büyük etkinliklerin iptal edildiğini açıkladı. Normal şartlarda yılın bu döneminde milyonlarca Çinli ülke içinde seyahat ediyor.<br />
<br />
Pekin Kültür ve Turizm Bürosu'ndan yapılan açıklamada, "Salgını kontrol edebilmek, insanların hayatlarını ve sağlıklarını koruyabilmek, toplanmaları önlemek ve insanların barış ve huzur dolu bir Bahar Festivali kutlamalarını sağlayabilmek için, Pekin'de bugün itibarıyla bütün büyük çaplı etkinlikler iptal edildi" denildi.<br />
<br />
Hubei yerel idaresine bağlı kentlerde kafe, sinema, konser ve sergi salonları gibi yerler de geçici olarak kapatılmış durumda.<br />
<br />
Ancak Vuhan ve diğer karantina altındaki kentlerdeki marketlerde büyük kuyruklar oluştuğu, gıda stoklarının da azalmaya başladığı aktarılıyor.<br />
<br />
Havalimanlarına da yolcuların vücut ısılarını kontrol edebilen termal kameralar yerleştirildi.<br />
<br />
Salgının başlangıç noktası olduğu sanılan balık pazarı da kapatıldı.<br />
<br />
<h2>
Dünya genelinde tedbir alınıyor mu?</h2>
Başta Asya ülkeleri olmak üzere birçok ülke Vuhan'dan gelen yolculara yönelik sağlık kontrollerini artırdı. Dünya Sağlık Örgütü de hastanelere yönelik küresel bir uyarı yayımlayarak daha geniş kapsamlı bir salgının yaşanabileceğini söyledi.<br />
<br />
Ancak alınan tedbirlerin ne kadar etkili olduğu da sorgulanıyor.<br />
<br />
Eğer hastalığın kuluçka dönemi beş günü buluyorsa virüsü taşıyan çok sayıda kişi hiçbir belirti göstermeden başka ülkelere seyahat ediyor olabilir.<br />
<br />
<h2>
Uzmanlar ne kadar endişeli? </h2>
Doktor Golding, "Şu an, daha fazla bilgi sahibi olana kadar, ne kadar endişelenmemiz gerektiğini söylemek zor" diyor.<br />
<br />
"Kaynağını öğrenene kadar, bizde huzursuzluk yaratacak."<br />
<br />
Profesör Ball, "İnsanlara ilk kez bulaşan herhangi bir virüs bizde endişe yaratmalı, çünkü bu virüsün ilk engeli aştığı anlamına geliyor" diyor:<br />
<br />
"Bir insan hücresine bulaştığında ve çoğalmaya başladığında, daha kolay yaygınlaşacak ve daha tehlikeli bir hale gelecek mutasyona uğrayabilir."<br />
<br />
"Virüse bu fırsatı vermek istemezsiniz."<br />
<br />
Kaynak:BBC</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-64005796373564491242020-02-01T15:24:00.001+03:002020-10-31T22:43:58.756+03:00En Yeni Parmak Dövme ModelleriSon yıllarda oldukça popüler olan <b>Parmak dövme</b>, özellikle küçük ve sembolik <b>dövme </b>isteyenler için farklı bir alternatif sunuyor. Parmak dövmeler genellikle simge, kelime, şekil olarak karşımıza çıkarken; evliler ya da sevgililer yüzük parmaklarına yaptırdıkları dövmelerle de farklı bir tarz oluşturuyor.<br />
<br />
Parmağınıza yaptıracağınız dövme ister basit isterseniz tam bir sanat eseri olabilir. Parmağınızda taşıyacağınız dövmenin büyük veya küçük olması tamamen sizin zevkiniz ile alakalı olacak.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="615" data-original-width="600" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgj59tIvoPfs_vXDriBYTDuAMCdgJ_GlJ0cCczBmLE1B8YW7y1QQ78QVnd5ZlzFo9ZHkPxLbrf4GNTv0KIofNfC5MqkCOLuu6U0Sxmf2BIjJpHc8fH1Hl1vBkj66nvU5uW8p1s0Yr4Cug/s1600/4b5caa8c9db82a97ca9978f8e08874c5.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"><br /></div><h2 style="text-align: left;">
Çiçekli parmak dövmesi</h2>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<img border="0" data-original-height="714" data-original-width="750" height="609" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPLXXcCBZQ7qpRacDnlswRMcg7JJ4S7l7vCoBiZV6Tl3zmskmE4uUJHg0a6v1IyBgG1L3nhrUs9aEiqibvtRVGLdu3t8oYW04YJ4dheV1HMfD5dhPsvT1HjImktvg3jZaFi354XD_0qw/s640/5c8df8d445d2a09e00a1be1c.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;"> Renkli parmak dövmesi örneği</h2>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="692" data-original-width="750" height="590" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiindP-CJw5_FtDZPHuvDArHTpvwsDkS5kdvYxEvrBT-541mYLvUhqe4nRkUuwehTZNIRVZvM_0_O02kC_sE0XGEhBQFaZleprTtnjzpaXciNF0qHvwZWNWk2NdclSJnxmdxjgagXSMyg/s640/5c8df8d445d2a09e00a1be26.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri <br /><br /><br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="640" data-original-width="546" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1_2g19MTY9j_vY7sNsmFpCdnmZzatg2bLhkr_bAIrEMHRTFFAbj60gG_9MIkb1yYXzbxlE9lD-_BgexmYON9pCArTaTwy58nqA0OBJGMgWkzqztJUdKDgh-pxtQ8jDZ8wL69_wzU8zg/s640/2469769_85ba109eafe41ebfe0d6796c1a1c483f_640x640.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="546" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;"> Sıradan olmayan parmak dövmesi</h2>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSUmjYYfVWKsLdWVC32IjM9nIwmUvtZ2qa7fYCctQgrTcHn15KKvtpTytON0a8S8nUGvQ1FY03SO5cvYa68jYKkYXUQHGAJ6j-czmckSvZSphl3Gb1FJEvFJfgBexaxAxvoXCKUPTPUQ/s640/567394445d85367f08abefb7ef630968.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri </td></tr>
</tbody></table><h2>
Sevimli bir parmak dövmesi </h2><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="355" data-original-width="550" height="412" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsd5iaQBl1yX8-tLJSlM47Yh8pHA4Nr61uJp0xg2hRFjrxDdmdtrA3YxJoHzabkaQ4N45Wj0ofeesmcpsTW8lmp1FPkwjAfHkPx1nzkwD68MF2gVHVQncHQylEy5Azhd_6DTWt28h6Qw/s640/dikkat-cekici-parmak-dovme-modelleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;"> Aşk Dövmesi</h2>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="600" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKYqrw4XADMG9o9KEiRhFMRfYRoYNmXNTS0uBUPt53DswRs1lKswTjcwbU8-gPz_LATIlyNnDi1u98odutmNBaByIS-_nZcsmbkuvBBfV6w_pDKTax6lHN5W3kL7WL6fMJAy1xMtMkFw/s640/kk-dvmeler-love-dvmeler-modanizacom-145407913184lpc.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><h2 style="text-align: left;">
Müzik severler için parmak dövmesi</h2>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<img border="0" data-original-height="632" data-original-width="632" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgf2hsylA0mj8ZD7aFOtGe-Kq237_Q1B3NzJC7YrfJ6RssfEUHelDzXN55sDtGaUVoYLtzmKpfbN4sCDi-CVclNuAKgiuv307BTWFINKAM1yGsq3sx-70aZjaVPic7e9d0VvMiKifSLjw/s640/PARMAC49EINIZA-YAPTIRABC4B0LECEC49EC4B0NC4B0Z-44-DC396VME-MODELC4B0-3.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri<br /><br /></td></tr>
</tbody></table><h2>
Hayvan silüetlerini parmağınıza dövme yaptırmak istermisiniz?</h2>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="480" data-original-width="500" height="614" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmHzK9EVQ7vYrATy8FgT-vFH0Ad94RaCBJOMzwhLrF05oXKYSh3JBiGHDdX_Ao09fxWwF_QrK5ImE-JlhO4dA3oKGNpPw5SfgsCERdU2TfJIZRikbMnjjnNzl2zFTbc0WPCEK1hO5bEw/s640/parmak-dovme-2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri <br /><br /><br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGmj2Ev4F6_-or45qDGuPTE9tyWAl4LsoxHbUolHqdJrlqO1uIh6BLoSnT-qS2N7HtolNDEUadaVxZqZ-GnZ6pmuG-wY7e9KqfS-fz_U2x6a0BbxEevJkH6h67UI8Sbx0LSgJp3AmWow/s640/parmak-dovme-9.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="336" data-original-width="336" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIqHX6t4zwI2NwO7OuZyUa_DzkFy8sQ0Dh1zeGpINpxDgZxF-dgStJd3OKBWJ-viSJesgo2BzcG7zGXWzp_8mYHtyJ2GjHIYkF2GphlRJim7aiYCYuWKdIn1iC7dAdInmq4zKwgOAD5Q/s640/parmak-dovme-modelleri14-1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri <br /><br /><br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="1348" data-original-width="1144" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAwhoH7I2Sm8j5rY3ROOIVjdsrEyhDcG5-tlfyYw78IPOYouCy9I0S3rX9x4x0z7eNCEc2ML2qwBz3ktm8c5juVYV4ZdTgtsMXj4Zy6XEjIEhueTfcHs6S7-iLk48n3dhca3qBkUWxSA/s640/parmak-dovme-modelleri-14.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="542" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;"> Yine çiftler için uyumlu parmak dövmesi</h2>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="1172" data-original-width="1182" height="634" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipmX6F4NLA_WXXoGO1h1YdlOQr3TYdEBLLWQhzSaesIMowcAIMRusxSreI06INXJVi1wIPoBzn_dsCVh2KXCCrKdAnJLY96YCaaQl7Ljdv26gcEB3xMEEKUiKOIHX0rbMgfg14Vvap_A/s640/parmak-dovme-modelleri-36.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri <br /><br /><br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="565" data-original-width="594" height="608" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiJxDdvQG_zhVULShamaNw14JVYEi7vWg-pQkEaEDb0FpqsyFybPGHV2HxmPWj473Z72Q7OFfJPbTTALi_ucOvP_Ge2IkneH-3wGW6ro8tz3KKuVfkotBB5u1JoLPpSIoUI680oEYbaWA/s640/parmak-dovme-modelleri-9507699.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;"> Hayvan severler için tercih edilebilecek bir parmak dövmesi</h2>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="648" data-original-width="800" height="518" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjaqSKixU1tqLE2PuxlBAn6Exp7M8Fp_63mXBvVu4qH-himbhhEpqt-RySoV7c9tlkkyYuP6Sp1Z44-Xj_CQfFrPS_MYt6jl3ZYS9FxEoMbx3CN7t58AHwuU04GsgII-olb3OTyWfd7w/s640/pati.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri <br /><br /></td></tr>
</tbody></table><h2>
Çiftler için uyumlu ve anlamlı parmak dövmesi oldukça ilgi ve talep görüyor.</h2><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="630" data-original-width="622" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiC9pkFmYKDBwS_yB3v5SVsdlurPUUsiboglfUT65wHNL0SPbyprCjY5PjrDu0_rvDi-MoxdrSx4PjmalLl59AHYJiOxroXHmt6alXFiurpiCCIwzXPBa85dX6J-hQK8ef12JbBOCOZg/s640/tac_dovmesi_tattoobrothers_2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="630" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Yeni Parmak Dövme Modelleri<br /></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59755164792773086602020-01-27T11:28:00.000+03:002020-01-27T11:09:05.035+03:00Bebeklerin Boğazına Kaçan Cisim Nasıl Çıkartılır? İlk Yardım Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="348" data-original-width="848" height="262" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuRCFm9YZTewW_v5e7eE2g4usmDU0DpwKsScqA0zm6jurzoYFe6_vfhdjYDO1L_zV4DPDw0QC3eo0olXl1TkWNnQRJphLTzOYz0kqDcOmM6okg-6uv3duerViR4d2sXMdzkQq8YSlI6w/s640/ilkyardim.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Bebeklerin Boğazına Kaçan Cisim Nasıl Çıkartılır? İlk Yardım Nasıl Yapılır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
0-12 aylık bebeklerde, en yaygın önlenebilir ölüm nedenlerinden birisidir maalesef boğulma. Hava yollarına kaçan, içecek, yiyecek ya da yabancı bir cisim boğulmaya neden olabilir. Bu yüzden ebeveynlerin, boğulmaya sebep olabilecek yiyecekleri bilmeleri ve boğulma sırasında neler yapmaları gerektiğini bilmeleri çok önemlidir.<br />
<br />
Bir yaşına kadar bebekler boğulmaya çok yatkındır. Bunun birkaç farklı sebebi vardır.<br />
<br />
Bebekler sürekli çevresini öğrenme ve keşfetme çabasındadırlar. Bu keşiflerini de en iyi elleri ve ağızları ile yaparlar. Ağızlarına götürdükleri yabancı bir cisim eğer bebeğin nefes borusuna kaçarsa boğulmaya sebep olabilir.<br />
<br />
Bebeklerin <b>nefes</b> <b>borularının </b>küçük olması da kolayca tıkanabilmesine neden olur. Ülkemizde bebeklerin boğulmasına en çok sebep olan yemesi için ayıklayarak verdiğimiz ayçekirdeğidir. Bu kadar küçük bir yiyeceğin bebeğin boğulmasına sebep olduğunu düşünerek, bebeklerimize oynaması ve yemesi için verdiğimiz şeylerde ne kadar özenli olmamız gerektiğini görebiliriz. Bebek nefes borusuna kaçan bu yabancı cismi çıkarma konusunda yetenekli değildir. Çünkü bu besini veya maddeyi dışarı atabilecek kadar güçlü öksüremez.<br />
<br />
Bebeklerde en yaygın <b>boğulma nedenleri</b>, küçük cisim ve oyuncaklar, besinler ve bebek kendinde değilken beslemektir.<br />
<br />
<h3>
Bebeklerde boğulmaları önlemek için;</h3>
<br />
<ul>
<li>Bebekleri katı besinlerle zamanından önce tanıştırmayın, en azından 4 aylık olana kadar bekleyin. Bebeğin motor becerileri tam olarak gelişmeden katı besinlerle tanıştırmak boğulmaya sebep olabilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bebeğinizi yemek yerken yalnız bırakmayın. Katı gıdalara geçtikten sonra mama sandalyesinde oturur pozisyonda yemek yedirmeye özen gösterin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bebeğinizin oyuncaklarını seçerken dikkatli olun. Çok küçük oyuncaklar almayın, küçük parçalara bölünen ya da kopup küçük parçaları ağzına götürmesine neden olabileceği oyuncaklardan almayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>Ortalıkta bulunan nesnelere dikkat edin. Küçük piller, bozuk paralar, iğneler, düğmeler, şişe kapakları, şeker, çakmak gibi evde bebeğinizin ilgisini çekebilecek küçük nesnelerin bebeğinizin ulaşabileceği yerlerde olmamasına özen gösterin</li>
</ul>
<ul>
<li>Kuru yemiş, üzüm, nar, şeker, patlamış mısır, zeytin gibi yiyecekleri bebeğinize vermeyin. Karpuz, kiraz ve erik gibi çekirdekli meyveleri ayıklamadan vermeyin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Büyük kazalar göz açıp kapayana kadar gerçekleşebilir. Bir çok kaza “Şimdi yanındaydım bir dakikalığına ayrıldım nasıl düştü anlamadım” gibi o küçük anlarda meydana gelir. Bu yüzden bebeğinizi yemek yerken asla yalnız bırakmamalısınız.</li>
</ul>
<ul>
<li>Ne kadar dikkatli olunsa da kazalar meydana gelebilir. Bu kötü ebeveyn, dikkatsiz anne, baba olduğunuz anlamına gelmez. Önemli olan bu gibi durumlarda yapılması gerekeni bilerek, telaşa kapılmadan sakince adımları uygulamak ve kolaylıkla önlenebilecek olan, minik bir üzüm tanesinin üzücü sonuçlar doğurmasına engel olmaktır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<h3>
Boğulma anında neler yapılmalıdır?</h3>
<br />
<br />
<ul>
<li>İlk müdahaleyi yapıp hemen 112’yi aramalısınız. Eğer konuşabilecek durumdaysanız, bebeğinize müdahale ederken, 112’yi arayarak telefonunuzun hoparlörünü açıp görüşebilirsiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Unutmayın bebeğin beynine 4 dakikadan fazla oksijen gitmemesi ciddi sorunlara sebep olabilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Açıklayacağımız ilk yardımı, eğer bebeğiniz ağlıyor, öksürüyor ve nefes alabiliyorsa yapmayın ve 112’yi arayarak yardım bekleyin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Ancak bebeğiniz, bebeğiniz ağlayamıyor, ses çıkaramıyor, öksüremiyor, yüzü kızarıp ardından maviye dönüyorsa vakit kaybetmeden ilk yardım yapmalısınız.</li>
</ul>
<h3>
Bebeklere ilk yardım nasıl yapılır?</h3>
<br />
1 - Bebeğinizin <u>yüzü aşağıya gelecek şekilde kolunuzun üstüne yatırın. </u>(Yüzü elinizin, ayakları dirseğinizin yönünde olacak.) Başını ve boynunu elinizle sabitleyin ve bacağınızla kolunuza destek olun.<br />
<div>
<br />
2 - Diğer elinizle bebeğinizin iki kürek kemiği arasına hızlı ve sert bir şekilde 5 defa vurun. Böylece bebeğin akciğerlerine basınç yaparak yabancı ismin basınçlı hava ile dışarı atılması sağlanmaya çalışılır.</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="707" data-original-width="536" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtDTRkylsGgAv8lhlu6KNZ80-zDIayRyAuaxmmhmfeIJth2dCEXztaRm6CallcpJCOxiCdnaLzERYuGkvY3ZlWlkbM79K1iqACcuQJ8OwIZRN71pi-1ASQnmJ5SzD2R3FLysR6tet_Uw/s320/Bebeklerde+Bo%25C4%259Fulma+ve+%25C4%25B0lk+Yard%25C4%25B1m.jpg" width="242" /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br />
3 - Bu yaptıklarınızla cismi çıkaramadıysanız, bebeğinizi sırt üstü sert bir yere yerleştirin. İşaret, orta ve yüzük parmağınızı bebeğinizin memelerini birleştiren hayali bir çizginin ortasında, bu çizginin altına göğüs kafesine koyun. Yüzük ve orta parmağınızın durduğu yer kalp masajı yapılacak alandır.</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="707" data-original-width="566" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTD1JJigZdjvtxOEcJbqBXM-fAyrBzHZBNdIVHkgfOFBOMERSlNa3SaN0j4IwM-_RI6nsIJzbHNvbLVxSVtrhRUnB-bo2DYSKYS0gZ3reM0Z41yOF1XJpgSKZqM_CgimDhKPeUH5cfYQ/s320/Bebeklerde+Bo%25C4%259Fulma+ve+%25C4%25B0lk+Yard%25C4%25B1m1.jpg" width="255" /></div>
<div>
4 - İki parmağınızı kullanarak, bebeğin göğüs duvarını hızlı ve sert bir şekilde defa ittirin.<br />
<br />
<div>
5 - Eğer yaptıklarını yardımcı olmazsa, parmaklarınızla bebeğinizin ağzını aralayın, dilini öne doğru bastırarak objeye bakın, görürseniz işaret parmağınızla çıkarın. Eğer göremezseniz almak için daha derine ulaşmaya çalışmayın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
6 - Eğer bebeğiniz nefes alamıyorsa, başını geriye atarak ağzını ve burnunu ağzınız ile kapatıp iki defa hızlıca nefes verin. Göğüs kafesi inip kalkmıyorsa, tıkanıklık devam ediyor demektir.</div>
<div>
<br />
Cismi çıkarana kadar ya da eğer çıkaramadıysanız ilk yardım gelene kadar 1-6 arasındaki adımları uygulamaya devam edin.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-27969832896232023342020-01-15T13:45:00.000+03:002020-01-15T13:45:33.780+03:00Ankarada Söz Masası, Nişan Masası Süsleme ve Kiralama Firması<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoBRoIVA6jIkVXRjDFxjDOM_R0ZjX3prngOmbkeuQ46XDe1HO1EaVM7JGsx489z2VHFUTrZrjAje83-8WlX2_HiAYTQZvIj4pZm4LXljwKvHgJrRUD6B3qJh0ZvRyQcT0nBQFiYO7v5A/s640/0F197326-7427-4A3E-A5E1-EBA5F8785391.png" width="640" /></div>
<br />
<br />
Evliliğe ilk adımı atacak olan çiftler, <b>Söz </b>ile başlayan <b>Nişan merasimi </b>ile devam eden mutluluğa giden yolda, gösterişli ve unutulmaz bir Söz ve Nişan merasimi yapmak isterler.<br />
<br />
<b>Söz merasimi </b>genelde Evde yapılan ve Aile büyüklerinin davet edildiği, ilk organizasyondur.<br />
<b>Nişan </b>ise söz'den sonra yine yakın akraba ve arkadaşların davet edildiği bir merasimdir.<br />
<br />
Salon veya mekan kiralayarak Nişan merasimlerini gösterişli yapmak günümüz şartlarında ekonomik anlamda Aileleri ve çiftleri oldukça zorlayabilir.<br />
<br />
İşte bu nedenle son yıllarda Evde yapılan <b>Söz </b>ve <b>Nişan organizasyonları </b>oldukça popüler hale gelmeye başladı. Çiftler hem gösterişli bir mekan havasında istedikleri hayal ettikleri merasimi düzenlerken, hemde Salon veya Mekan kiralama ihtiyacı kalmayacağından ekonomik olarak bu yükten de kurtulmaktadırlar.<br />
<br />
Günümüzde <b>Nişan Söz organizasyonlarını yapan firmalar</b>, Organizatörler mevcut.<br />
<br />
Bu organizasyon firmaları Söz veya Nişan gibi merasimlerde, merasimlerin yapılacağı adresinize Pleksi veya Metal alaşımlı masalar, Çiçeklerlerle Tüllerle, Işıklarla süslenmiş Arka Fon yani tag'lar ve sütunlar gibi ekipmanları kurarak <b>Söz ve Nişan için gerekli olan ekipmanlar</b>ı kullanımınıza sunmaktadırlar.<br />
<br />
Satın alacağınız da en az 4,000-5,000 TL arası tutacak ve ek olarak da bunları hazırlamak için günlerce mağaza mağaza gezmeniz gerekecek bu alışveriş yerine bu ekipmanları 500-1000 TL arası değişen fiyatlar ile kiralayabilirsiniz.<br />
<br />
Ankara'da Ankaralılara hizmet veren <b><a href="http://www.pembeperi.net/" target="_blank">Pembe Peri Organizasyon</a> '</b>a ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Söz Masası Süsleme ve Kiralama, Nişan Masası Süsleme </b><b>ve Kiralama</b><b>, Nikah Masası Süsleme </b><b>ve Kiralama </b><b> gibi özel günlerde Pleksi masa, Piramit Masa </b>ve <b>Arka fon Kiralama</b> yapmaktadırlar.<br />
<br />
Ayrıca gerekli aksesuarlara da buradan ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Firma özel günler içinde Pleksi masa ve süslemeler konusunda hizmet vermektedir.<br />
<br />
Pembe Peri Organizasyon internet sitesi > <a href="http://www.pembeperi.net/">www.pembeperi.net</a><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-40689498156811754042019-11-16T10:06:00.004+03:002019-11-17T09:58:25.189+03:00Mavi Su Nedir, Mavi Su Yorumları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7IBDnYeV7alBAZoc9LPfgwmGi1SKN9mv_5Ly1s7Ye7WrcqAosAn0BilaKPiHA7BDztJX23qxBSrhJUC3rPqmD1fdOOGGCJGsXD11lv2ZJ154zQ3TAUMo4Ptv3_clFkzXPh8QClKfvLQ/s640/mavisu-biohira-uraw-fiyatlari-sipari%25C5%259F.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Mavş Su Nedir, Mavi Su Yorumları</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Mavi su</b> <b>nedir </b>diye merak ediyorsanız eğer, saç dökülmelerine iyi geldiği iddia edilen bir solüsyon olarak karşımıza çıkar. Son dönemde saç dökülmesi problemi yaşayan kadınlar ve erkeklerde bu tür ürünler yaygın olarak tercih edilmeye başlamış durumdadır. Ancak kullanmadan önce hem etkilerini hem de içeriğini araştırmak sağlık açısından sorunların yaşanmaması açısından önemlidir.<br />
<br />
<h3>
Mavi Su Ne İşe Yarar?</h3>
<br />
Dökülme problemini azalttığına ve yeni saç çıkarmaya yardımcı olduğu iddia edilen <b>Mavi su</b>, aynı zamanda kıl köklerinin de harekete geçmesine zemin hazırlar. Yararlarının çok fazla olduğu bilinen ürün, yakın zaman öncesinde yurt dışından ithal edilmiştir.<br />
<br />
Uzun süredir saç dökülmesi sorununuz varsa ve ektirmek istemiyorsanız eğer kullanabilirsiniz.<br />
<br />
Belirlenen zaman dilimi içerisinde düzenli kullanılması halinde etkisi artar.<br />
<br />
Saç köklerinin harekete geçerek yoğunlaşmasına katkı sağlar.<br />
<br />
Biotin, gliserin, keratin ve kafein gibi içeriğe sahip olan üründe aynı zamanda %80 oranında kimyasal maddelerde bulunur.<br />
<br />
Kozmetik ürün olarak piyasaya sürülmüştür, İlaç olarak satış yapılamaz!<br />
<br />
Aldığınız markaya göre suyun içeriği de değişiklik göstermektedir. Şuanda Sağlık bakanlığının kozmetik ürünler listesinde <b>Biohira </b>ve <b>Uraw </b>marka <b>mavi suları</b> güvenilir kabul edilmektedir.<br />
<br />
<h3>
Mavi Su Nasıl Kullanılır?</h3>
<br />
Sabah ve akşam düzenli olmak kaydıyla her gün saç dökülmesinin yaşandığı bölgeye nazik hareketlerle sürülür. Bu aşamada suyu kullanırken masaj yapmaya özen gösterilmelidir. Derinin ve kıl köklerinin harekete geçmesi adına belirtilen işlem faydalı olacaktır. Az bir miktarda kullanmak, etkisini gösterebilmesi açısından yeterlidir.<br />
<br />
<b>Mavi su güncel fiyatları</b>: Ürünün fiyatları çok uygun olmamak ile birlikte yine aynı şekilde markaya göre değişir. En az 99 liradan başlar ve 200 TL’ye kadar fiyatları yükselir. Bu aşamada her zaman bilinen, popüler ve güvenilir firmalardan alışveriş yapmak faydalı olacaktır.Ucuz olarak satılan mavi su içerisinde <b>normal su ile çoğaltıldığı</b> ve bu nedenle uygun fiyata <b>alışveriş sitelerinde satıldığı</b> belirlenmiştir. Mavi su popüler hale geldikten sonra merdiven altı satış yapan ve güvenilir olmayan markaların sayısı da artmıştır.<br />
<br />
<h3>
Mavi Su Gerçekten Etkili Mi?</h3>
<br />
Etkili olup olmadığına dair yapılan kullanıcı yorumları her geçen gün değişiklik gösterir. Bazıları faydasını kısa sürede göstermeye başladığını ifade ederken bir kısım kullanıcı ise memnun kalmamıştır. <b>Mavi su nedir</b> noktasında fikir edinebilmek adına ürünü denemek faydalı olacaktır.<br />
<br />
Özellikle saç dökülme probleminiz varsa eğer kullanmak, sonuçlarını en iyi şekilde gözlemlemek açısından yararlıdır.<br />
Her gün düzenli bir şekilde uygulandığını etkisini gören müşterilerin sayısı daha da fazladır.<br />
Kesin yargılar belirtmek kullanıcıları yanlış yönlendireceğinden dolayı bu noktada ürünü denemelerini tavsiye etmek daha da doğru olacaktır.<br />
<br />
<h3>
Mavi Su Zararlı Mı?</h3>
<br />
Sağlık Bakanlığı onayı olmayan merdiven altı markalardan alınan suyun zararlı olduğu kanıtlanmıştır. Ciltte iritasyon ya da alerjik reaksiyonlara neden olabileceği gibi aynı zamanda uzmanlar tarafından kalp krizini tetiklediği de belirtmiştir. Bu nedenle satın almadan önce hem marka hem de onaylı olup olmadığı detaylı şekilde araştırılmalıdır.<br />
<br />
<h3>
Orijinal Ürün Kullanmak Önemli!</h3>
<br />
Uzun vadede herhangi bir sorun yaşamamak adına her zaman orijinal ürün kullanmak yararlı olacaktır. Böylelikle kısa zamanda etkilerini görme fırsatı elde edebilirsiniz. Özellikle erkeklerde saç dökülmesi, zaman içerisinde arttığından dolayı kendinizi daha iyi hissedebilmeniz adına bu tür bir yöntem deneyebilirsiniz. Etkili olması durumunda saç ekiminin acılı süreçleri ile uğraşmanıza gerek yoktur.<br />
<br />
<h3>
Bakanlık Onayı Olması Şart!</h3>
<br />
<b>Mavi su</b> almak istiyorsanız eğer, öncelikle satın alacağınız markanın Sağlık Bakanlığı onaylı olmasına dikkat etmelisiniz. Hem ürünün performansı yüksek olacağı gibi hem de ciltte herhangi bir problem yaratmaz. Ülkemize geldiği andan itibaren sahte su yapan firmaların sayısı oldukça fazladır. Yanlış yönlendirilmemek adına her zaman güvenilir markaları kullanmak ve sipariş vermek gerekir.<br />
<br />
Kaynak:<a href="http://www.biohiram.com/">www.biohiram.com</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-89514545066430278542019-09-15T18:41:00.005+03:002021-01-31T15:50:32.981+03:00Bu Bitki Yaşlanmaya Yavaşlatıyor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwdVSIc6GL4K2lM-1mYGpS76qt_2pXX4cIId3_gboOvmRYCv_QxOD4eAupK0duXo5fuqr767gXKw2jjE0xdf-ZDhV2ugfhF8hiiN0E0smZg9dh2WbpEBxQbX3hzcqyhJgsOCbAtnHxMw/s640/chia+tohumu.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption"><span style="font-size: 12.8px;">Bu Bitki Yaşlanmaya Yavaşlatıyor!</span></td></tr></tbody></table><br /><h2 style="text-align: left;">Bu Bitki Yaşlanmaya Yavaşlatıyor!</h2><div><br /></div><div>
Yaşın ilerlemesiyle beraber, vücutta kolajen miktarı da azalır. Vücuttaki bağ dokusu hücrelerinin oluşturduğu bu proteinin eksikliği sonucunda kırışıklıklar oluşmaya başlar. </div><div>İşte bu noktada yaşlanmayı yavaşlatan, <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2018/09/kolajen-nedir-ne-ise-yarar.html">kolajen</a> </b>bakımından güçlü besinlere yönelebilirsiniz. </div><div><br /></div><div>Bu durum için oldukça etkili besin ise <b>chiadır.</b><br />
<br />
<div>
<div>
Hindistan cevizi ile birleşince vücudu serbest radikallere karşı korur.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>HİNDİSTAN CEVİZLİ CHİA SUYU NASIL HAZIRLANIR?</b></h3>
<div>
<br /></div>
<div>
<ul>
<li>Bir bardak Hindistan cevizi suyu</li>
<li>Bir yemek kaşığı chia tohumu</li>
<li>Bir tatlı kaşığı bal</li>
</ul>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Geniş bir kabın içinde Hindistan cevizini ve <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/07/chia-tohumunun-faydalari.html" target="_blank">chia </a>tohumlarını karıştırın. Karışımı yaklaşık yarım saat dinlendirin. </div><div><br /></div><div>Bu aşamada chia tohumları şişmeye başlayacaktır. </div><div><br /></div><div>Yarım saat sonra içine balı da ekleyerek tüketebilirsiniz. Haftada 3 kez bu karışımı tüketerek yaşlanmaya meydan okuyabilirsiniz.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-90015078529191649532019-08-15T12:01:00.002+03:002019-08-15T12:01:56.936+03:00Ucuzluk Marketlerinde Birşeyler Oluyor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhro-0d7ZlXEymNSEAKSgUYFxFnvAB-brZwFNOrroT3b20ThCtkTeEE_7wo2f_F7o6ZiRfZrMfe3X4s-eHHuZStj2XqqcJ9ixGNgkeRnnGbXoMS01vcDli1uc-CLziQ4mjStMqibetGzQ/s640/bim+a101+sok.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Ucuzluk Marketlerinde Birşeyler Oluyor!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Bildiğiniz gibi Türkiye'de 3 Market günden güne piyasa lideri olma konusunda birbiriyle rekabet eder hale gelmişti, Öyleki mağaza sayıları 10 binlere yaklaştı. Her köşe başında bu marketleri görebilmek mümkün. Peki Eski rekabet devam ediyor mu?<br />
<br />
Forum sitelerinde ve sözlük tarzı sitelerde bu konu ile çok yazılmış çizilmiş tartışılmış. Sonuç ise artık eski uygun fiyatların kalmadığı görüşünde birleşilmiş.<br />
<br />
Örneğin aynı markalı bir ürün bir markette 5 TL ye satılıyor peki diğer markette kaç lira? Biz bunu inceledik ve gördük ki yaklaşık %80 ürünün fiyatı bu 3 mağazada da aynı fiyattan satılıyor. Yani ortada bir fiyat anlaşması var! Aklımıza gelen soru ise şu oldu rekabet günleri geride kaldı kaymak yeme dönemine mi girdi bu firmalar.<br />
<br />
Diğer market fiyatları ile bazı ürünleri karşılaştırdık ve gözüken o ki artık bazı ürünler diğer marketlerde daha uygun satılıyor bu üç market te bazı ürünler daha yüksek fiyattan satışa sunuluyor.<br />
<br />
Sizlerde artık en ucuz ürünler bu marketlerde satılıyor önyargısındaysanız fiyatları tekrar gözden geçirmenizi ve piyasa fiyatlarını araştırıp yine eskisi gibi alışverişlerinizi planlamanızı tavsiye ederiz.<br />
<br />
Bilinçli tüketici olarak sizde bu fiyatlarda söz sahibisiniz. 5 TL lik ürünü 6 TL ye almaya devam edersiniz o ürünün fiyatı 5 TL ye inmez!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-49539223288498238362019-08-15T11:44:00.002+03:002020-04-07T23:11:58.098+03:00Mangalda Izgara Köfte Tarifi, Köfteci Usulü!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcvIXQyzQzYQW__kAcNewUe0HWj4fOP1tpW1gcDZOzPGkZqpOHcBFiFk6ZToNfWubkE-UuD3ogVp7FtH5rFn-4iDqVNUxzXW3TlFQKo9-ISdjARBfg5etjjlgL1azjJENNaiFsyeiSCw/s640/mangalda+%25C4%25B1zgara+k%25C3%25B6fte+tarifi.png" width="640" /></div>
<br />
<br />
Türk mutfağı pek çok konuda olduğu gibi, et yemekleri konusunda da oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Bunlar arasında pratik hazırlanışı ve doğrudan et tadının baskınlığını sevenler için öne çıkanlardan birisi de hiç kuşkusuz ızgara köfte olmakta. Malzemelerinden önce pişirilmesi önem arz eden bir et yemeği olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki en güzel ızgara köfte tarifi, en güzel <b>ızgara köfte</b> nasıl yapılır?<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>1 kilo ızgaralık yağlı kıyma</li>
<li>2 dilim bayat ekmek</li>
<li>tuz</li>
<li>Pul biber</li>
<li>1 tatlı kaşığı köfte baharı</li>
<li>1 baş sarımsak</li>
<li>1 bağ maydanoz</li>
</ul>
<br />
<h3>
Mangalda Izgara Köfte Tarifi Yapılışı</h3>
Köftelik kıymamızı bir yoğurma kabına alalım içine iki dilim ekmek içini elimizle ovalayalım. Sonra sarımsakları soyup içine rendeleyelim. Baharatları katalım maydanozu küçük küçük parçalayarak ekleyelim ve iyice yoğuralım.Hamur kıvamına getirelim<br />
<br />
Bir kaseye yanımıza su alalım ve arada elimizi suya batırıp yardım alalım ki kıymalar yapışmasın elimize.<br />
<br />
İyice yoğrulan köfteyi küçük küçük ceviz kadar koparıp avucumuzda ızgaralık köfte halinde bastırarak şekil verelim ve bir tepsiye dizelim.<br />
<br />
Sonra eğer imkanınız varsa mangalda ızgarada pişirelim eğer imkanınız yoksa tost makinasında da süper oluyor artık bahar geldi piknik alanlarında harika olacak bir köftedir. Afiyet olsun.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-31706392923422927712019-08-04T11:41:00.001+03:002020-12-12T17:34:10.200+03:002019 Sigara Zamlı Fiyat Listesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNW9PYDvj8NbdckKRes3epuToyDSM9SA1bG0cbmdtIxthSNYy9ZoxCyZmOpJfUxxoDQlPXpPWca45UDpxk8ulGbAB62U0Cv9VG0pWuBD-jZVzx_PuWi64ZrkmeMAQepADAPMva8b7ihg/s640/sigara+fiyat+listesi.png" width="640" /></div>
<br />
<br />
Zam haberlerine bir yenisi daha eklendi ve bazı sigara fiyatlarına zam geldi. Temmuz ayında gelen ÖTV zammından sonra sigara fiyatlarına bir zam daha geldi. Peki zamlı sigara fiyatları ne kadar oldu? Sigara fiyatlarını sayfamızda sizlerle paylaştık inceleyebilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="335" data-original-width="670" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjt97ZlP-zLjyhvlzq7-VbW__fc0zG1eFW8mURxUtqfGhhV_yP6h5GgSxlzR-DS2B21sgtp4FmHTi50m9HpmkxRkLyKYfU5sVcidoopg9voBu0HmqaW6ivFQjKpI78rEfWiYrhF7rBcHw/s640/S%25C4%25B0GARA+2019+ZAM.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">2019 Sigara Zamlı Fiyat Listesi</span></td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>2019 AĞUSTOS ZAMLI SİGARA FİYAT LİSTESİ</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
British American Tobacco tarafından yayımlanan güncel sigara fiyatları listesi şu şekildedir;</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Kent, Prg. (Blue, Grey, White): 15 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Kent D-Rng (Blue, Grey, Switch): 15 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Kent D-Lng (Blue, Grey): 15 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Kent Swt: 16 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Kent Nn: 18 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Rmns: 14 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Vıceroy: 14,5 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="637" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUDbU5LQ9w55_XrQ-j_saEie5RmxjYVVg0HbWuJm4GIZApMaiVhssOWw4nFWCcIuLcOJ_UDvLb_PDXfTSnk6wWCwVggGY0btczhiU6kzQviVjSGxBkgYPmdjJbvIRsv9u_yPbMiboFNQ/s640/S%25C4%25B0GARA+ZAMLI+L%25C4%25B0STE.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sigara Fiyatları</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<div>
<b>Pall Mall: 14,5 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Tekel 2000: 14 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Tekel 2001: 14 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Samsun: 14 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Samsun 216: 14 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>Maltepe: 14 TL</b></div>
</div>
</div>
<div>
<b><br /></b></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="675" data-original-width="1275" height="334" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEO2wCV8OOFart5LCz_haueR9w16b66bihSd3eiFVbpDOUOQ5HnvmAwxVGck5bIshr3gSz86dK-UOOdKxV873NBpmVntaVZlobMZgf7kSV00sPur_SzvQa9iezISfVgw_uwnxLceyd1Q/s640/ZAMLI+S%25C4%25B0GARA+F%25C4%25B0YATLARI.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">2019 Sigara Zamlı Fiyat Listesi</span></td></tr>
</tbody></table>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>MARLBORO Edge 16 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>MARLBORO 18 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>MARLBORO TOUCH 18 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>PARLIAMENT 18,5 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>MURATTI 16 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>MURATTI BLUE 15 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>LARK 15 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>LARK RESERVE 14,5 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>CHESTERFIELD 14,5 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>CHESTERFIELD MODE 14 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>LM 14,5 TL</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<b>LM MODE 14 TL</b></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-29191877912094327062019-07-23T12:50:00.002+03:002022-10-31T23:26:10.024+03:00Evde Pasta Yaparak Satın Para Kazanın<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-P7Ne7RnmcvxhgJp4uD0AqWtalIjMn0mLtHHcXjPqMRo0NsEO6-sUtbnxZ6bRWvGqw0TVnWO7owdA5zgbDxt8k09QIgB_AeTbKOlH_rNTAN8j6FKQhth8K3oKH11A8TMRFLqri9BwVg/s640/pastayapparakazan.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Evde Pasta Yaparak Satın Para Kazanın</span></td></tr>
</tbody></table><br /><div>
Ev hanımlarına özel iş imkanları arasında oldukça popüler ve kazançlı olan bir iştir <b>pasta yapıp satmak</b>. Pasta yapma konusunda deneyiminiz varsa ve insanların tatlıya olan düşkünlüklerini tatmin etmek istiyorsanız kendi pastalarınızdan <b>ek gelir</b> elde edebilirsiniz. </div><div><br /></div><div>Hatta bu işi büyüterek kendi pastanenizi bile açabilirsiniz. Ev yapımı pastalarınızı uygun bir şekilde ücretlendirebilirsiniz çünkü bu yenilikçi bir fikirdir ve insanlar ev yapımı pastaları her yerden alamazlar. <b>Ev yapımı pasta</b> işine başlamakla ilgili en önemli nokta nasıl başlayacağınızı, nerede üreteceğinizi, nerede ve nasıl satacağınızı öğrenmektir.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Evde nasıl pasta yapıp satılır?</h2>
1- Ne yapacağınıza karar verin. Bir sürü mükemmel pasta tarifiniz olsa bile ilk başlarda birkaç tanesine odaklanmalısınız. Zaman, alan ve pazarlama konularında kısıtlamalarınız olabilir. Bu nedenle en iyi tariflere odaklanmalısınız. Yapacağınız pastalar en eşsiz olanlar olabilir veya en kısa sürede hazırlananlar olabilir ancak mükemmel sonuçlar yaratabilir.<br />
<br />
2- Pastalarınızı nerede yapacağınıza karar verin. İlgili resmi kurumlara başvurarak pasta üretimi ve satışıyla ilgili bilgiler alın.<br />
<br />
Pastaları kendi evinizde yapmanıza izin verilmiyorsa birisiyle ortak olabilirsiniz ve endüstriyel bir mutfağı kullanabilirsiniz. Endüstriyel mutfağı olan bir restoran veya cafeyle ortak olabilirsiniz. Var olan bir pastane veya diğer benzer işleri yapan bir işletmeyle ortak olmayı düşünebilirsiniz. Bu sayede diğer ürünlerin yanında kendi pastalarınızı da satabilirsiniz.<br />
<br />
3- Pastalarınızı nasıl ve nerede satacağınıza karar verin. Pastalarınızı fuarlarda, kermeslerde, internette, yerel pastanelerde ve şeker dükkânlarında veya marketlerde <b>satabilirsiniz</b>. Pastalarınızı birçok farklı yerde satmanız avantaj sağlayacaktır. Sağlık Bakanlığına başvurarak ürün satışı, paketlemesi, selofan torbaların ve pasta kutularının nasıl olması gerektiği ile ilgili bilgi alın.<br />
<br />
4- Her <b>evde satılan</b> üründe olduğu gibi yaratıcı bir şekilde pazarlama yapın. Pastalar insanların temel ihtiyaçlarından değildir ancak insanlar pasta tüketmekten keyif alırlar. Sizin işiniz pastalarınıza olan talebi artırmaktır. Hayır kurumlarında veya halk etkinliklerinde pastalarınızı bedava dağıtabilirsiniz. Bu sayede yeni insanlara ulaşma ve yaptığınız işle ilgili bilgi verme fırsatını yakalamış olursunuz. Pastalarınız beğenilirse insanlar tekrardan geleceklerdir ve sürekli ödeme yapan müşterileriniz olabilirler.<br />
<br />
Bir internet sitesi kurarak da tatlıya düşkün müşterilerinize pastalarınızı gönderebilirsiniz. Sipariş veren müşterilerinize diğer pastalarınızdan küçük birer örnek göndererek onların memnuniyetini artırabilirsiniz.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Evde pasta yaparak para kazanmaya hemen başlayın!</h2>
Evde yaptığınız pastalara internet üzerinden de alıcılar bulabilirsiniz. Yapabileceğiniz pasta çeşitlerini ve nerede ikamet ettiğinizi ve ne ücretler istediğinizi yazımıza yorum yaparsanız ihtiyaç sahipleri sizlere ulaşabileceklerdir. Yorumunuza size ulaşabilecekleri bir mail adresini de eklemeyi unutmayınız.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Satış Arttırma Yöntemleri;</h2>
<ul>
<li>Web Sitesi, İnstagram hesabı gibi size ulaşılabilecek sayfaların reklamlarını yayınlayın.</li>
<li>Düğün salonları vs. gibi organizasyonların yapıldığı mekanlarla görüşün.</li>
<li>Çevrenize broşürler dağıtın.</li>
<li>Deneme için pastalarınızı ikramlık olan dağıtın.</li>
</ul>
<br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35220661166579051322019-07-20T13:34:00.004+03:002019-07-20T13:34:58.210+03:00Ankarada Mangal Yapılabilecek Yerler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2a0P6rkgKobVZASlDXM-ir26-NlV4bPVzDOLOsg_jZMgSKSHPZZR-0h3rPMASQ-e5H0w9PVBZs7320O0KupDf7I8zIz3dNt7LrcuejKBo-E7gfbzHbZ2jb8PNdi6ipNqAloI0o4MSDA/s640/ankarada+mangall%25C4%25B1k+mekanlar.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Ankarada Mangal Yapılabilecek Yerler</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Denizi olmayan Başkent <b>Ankara</b>'da her hafta sonu <b>mangal piknik yapılabilecek alanlar</b> hınca hınç doluyor. Artık Ankaralılar farklı mekanlarda piknik alanlarını arar oldu. Ne yazık ki Ankarada bir kaç park haricinde mangal yakılmasına izin verilmiyor. Mangal yapılabilecek parkları yazımızın devamında bulabilir, yorumlarınızla bilgi arayan kişilere de yol gösterebilirsiniz.<br />
<br />
İstanbul yolu üzerinden yaklaşık 1 saatte ulaşılabilen alan <b>Çamlıdere Aluçdağı mesire yeri</b>, piknik tutkunları için vazgeçilmez yerler arasında yer alıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="330" data-original-width="660" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAgpaJ8kgFLTPrp8c1TGFM0_M8Pi2ObeDnsxNwOjRKDxB8d7XngzpFw9Fhit-8F0aVjEXV2kJNuU3KXz5_ESDmwwcmynFrkh4xCMvHndwHQEPUaBKJc-FkSoDjjbc6f2NqTPzvBu3EDw/s640/%25C3%25A7aml%25C4%25B1dere+alu%25C5%259Fda%25C4%259F.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: start;">Çamlıdere Aluçdağı mesire yeri</b></td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Eryaman'daki, <b>Susuz Göleti</b>'nin yeniden düzenlenmesiyle oluşturulan <b>Göksu Park</b>'ta 550 bin metrekarelik alan içinde 127 bin metrekare büyüklüğünde göl bulunuyor. Göl çevresinde yapılan kıyı düzenlemeleri rekreasyon alanındaki doğal güzelliğe sosyal ve sportif bir renk katıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="600" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIrkE7CAEhzw9hWNMufcIbLqCOygUMvwskmEf9rNJ1JcLrk7A-U769bad0um6V31gfCRe-XCMHZtMIYG7HPC9d6PttdEgDaKPV7Rrwzz5z1KsfeXHS4owkKEWy4qdG38Q1UXAWGPKgCQ/s640/goksu-parki-ankara.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: start;">Göksu Park</b></td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br />Belediye tarafından Sincan'da bulunan Yunus Göleti alanında yapılan <b>Harikalar Diyarı</b> Rekreasyon Alanı da Başkentlilerin tercih ettiği mesire alanlarından biri...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="589" data-original-width="1001" height="370" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEik2VIujil6nBSjeOmBDbaJHALA2Du2sX97HwVdZUQJt0BPabZk0H5sVwooWd7RLgKsRXCbOBAPXREaH_tJ1hTHnW7x2w849ar2ltVjPSSHahda6WIWl8LaJXf1XKbn3fy1kvJXcKLTOQ/s640/Harikalar-Diyar%25C4%25B1-Nerede.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: start;">Harikalar Diyarı</b><span style="font-size: small; text-align: start;"> </span></td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Nallıhan'a 2 kilometre uzaklıktaki <b>Hoşebe Mesire Alanı</b> mesire yeri olmasının yanı sıra kamp yeri olarak da kullanılıyor. Mesire alanında ayrıca, bir de türbe yer alıyor. Mesire alanında, vatandaşlar için oturma alanları, restaurant ve çeşmeler de bulunuyor.</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="800" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmLJWABU4GY3gqFJswcXFDa9MVC_nqTbVE_hDwTOElogZquOoF_nzaIoa6uif5YDVScdOdlYLdSk1mfmz8RwhuT4B0ICfkr3xs39S_1Dl5Cal6skt0UqJ5nUwjQ84bY8y6fe4vreRgFA/s640/ho%25C5%259Febe.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: start;">Hoşebe Mesire Alanı</b><span style="font-size: small; text-align: start;"> </span></td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div>
<div>
Ankara'da sevdiklerinizle keyifli bir piknik yapmak için tercih edebileceğiniz yerlerden biri de Karagöl'dür. Burası 1989 yılından beri hizmet vermekte olup günübirlik kullanıma açıktır. Eğer doğayla iç içe olmak hoşunuza gidiyorsa çam ormanlarıyla çevrili olan <b>Karagöl Mesire Alanı</b> tam size göre bir yer…</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="673" data-original-width="1200" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjkonf-DrNn8h74GvNG2yohsDOJCNEuWlZWc0h3WqauvRL4N5phgQMrMuC4Lg5uQifLvX-feHI6AGUjoMH4qJ308JrUL51MOTD5v0laUAkTwl5arY6aNVBulTTZRoBZirDp9AGctG4Ug/s640/karag%25C3%25B6l.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: start;">Karagöl Mesire Alanı</b></td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Ankara'da nerede piknik yapabiliriz diye düşünüyorsanız 2 milyon 121 metrekarelik devasa kullanım alanıyla <b>Mavi Göl</b>'ü tercih edebilirsiniz. Kayaş yakınlarındaki Mavi Göl, şehre yalnızca 12 kilometre uzaklıkta. Burası tüm donatılarıyla Ankaralıların dinlenme ve piknik ihtiyaçlarını karşılıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="680" data-original-width="1024" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheRDYvQB154D6S8oLFH-NdebI8Klvaqrz9a5cYz2Pg0skro65BzjyjwqkkAvC_IU9ESp3oODJpuerodZOZaDAcKjCgVDIXlp-y9z-HrkLDOr_xrHCdKfwUnpiyp7h0xCr4ubloyHXYYw/s640/mavi+g%25C3%25B6l.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mavi Göl</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
<b>Mogan </b>ve <b>Eymir gölleri </b>de hafta sonu gidebileceğiniz ve pikniğinizi yapabileceğiniz yerlerden. Mogan Gölü'nün çevresinde çok sayıda restoran, kafe ve çay bahçesi bulabilirsiniz. Burada 3 bin 500 kişilik bank ve piknik alanı bulunuyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Başkente 75 kilometre uzaklıktaki Kızılcahamam'daki çam ormanlarıyla kaplı Soğuksu Milli Parkı, kentten uzakta doğayla iç içe zaman geçirmek isteyen vatandaşlar için bire bir.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Güdül ilçesinde bulunan 50 hektarlık <b>Sorgun </b>mesire yeri de Ankara'ya 130, Güdül'e ise 18 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Günübirlik geziler için oldukça uygun mesire yerinde kır gazinosu ve tuvalet, ziyaretçilere hizmet veriyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
Altındağ'da bulunan diğer bir park Altınpark'ta ise mangal yakmak yasak piknik masaları mevcut piknik yapmak için tercih edebilirsiniz. </div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-91798770590532182662019-03-26T12:47:00.001+03:002019-03-26T12:47:55.005+03:00İnstagram Sessize Al Ne Demek?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="514" data-original-width="880" height="370" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpP6qARelK8yhsgQRGPA2wLHL1Ho1UMs3D8OUOYtY8Fx8Zy7a8zD9-6GsPUzArWqRg3j9MRDfPY2Uvnx6XRR7Eajv7BAD-n-jJe01M3vo6QN-8-esHhyzx8lQRFpm8Vht-jZitJZYY5A/s640/640xauto.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">İnstagram Sessize Al Ne Demek?</span></td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>İnstagram </b>tarafından kullanıma sunulan yeni <b>sessize alma </b>özelliği, kullanıcıların paylaşımlarının uygulamada görünmesini engellerken onları takipten çıkarmayı gerektirmiyor. Peki Instagram'da sessize alma işlemi nasıl yapılır? İşte detaylar...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Instagram’da sessize alma işlemi araştırma konusu oldu. Popüler sosyal ağ Instagram, kullanıcıların paylaşımlarını görmek istemedikleri arkadaşlarını takip etmeyi bırakmadan sessize almalarını sağlayan yeni özelliğini devreye soktu. Peki Instagram’da sessize alma işlemi nasıl yapılır? İşte tüyolar…</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
INSTAGRAM’DA SESSİZE ALMA İŞLEMİ NASIL YAPILIR?</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Sessize almak istediğiniz kullanıcının profil sayfasına giderek, ekranın sağ üst köşesindeki ikonun altından ‘Sessize Al’ seçeneğini işaretlemeniz yeterli. Sessize alınan kullanıcıların paylaşımları haber akışınızda görünmeyecek ve onları sessize aldığınıza dair herhangi bir bildirim almayacaklar.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Sessize alma işlemini aynı ekrandan Hikayeler için de uygulamak mümkün ancak yine de sessize aldığınız kişiler tarafından bir hikayede etiketlendiğinizde bildirim alacaksınız. Kademeli olarak kullanıcılara sunulmaya başlanan özelliğin önümüzdeki birkaç hafta içerisinde tüm Instagram severlerin kullanımına açılması bekleniyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-10628677761173055622019-03-24T22:19:00.001+03:002020-10-31T22:45:22.256+03:00Gıda Boyaları Sağlığa Zararlımıdır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieFDF46bxNdbnw32qZHxH82N8uBDqM4OlPG4FIegC-EajYNV8almGYwrfSgyVFL_VnxA5DR9bijE8LFcoacyAalpxCxnp72ak02iWgkw7RR0XVcwRd150pts07P12S2VEONQ7zZFWfGQ/s640/G%25C4%25B1da+Boyalar%25C4%25B1+Sa%25C4%259Fl%25C4%25B1%25C4%259Fa+Zararl%25C4%25B1m%25C4%25B1d%25C4%25B1r_.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Gıda Boyaları Sağlığa Zararlımıdır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Yapay gıda boyaları</b>; şekerlere, sporcu içeceklerine ve pişmiş ürünlere parlak renkler verir. Bazı markalara ait ilaçların yanı sıra turşularda, füme somonda ve salata soslarında bile kullanılır. Aslında yapay gıda boyası tüketimi son 50 yılda %500 oranında arttı ve çocuklar da bu boyaların en büyük tüketicisidir. Kanser ve alerjiye ek olarak çocuklarda hiperaktivite gibi ciddi yan etkilere yapay gıda boyalarının neden olabileceği iddia edildi. Bu konu oldukça tartışmalıdır ve hakkında çok fazla zıt fikir vardır.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Gıda Boyası Nedir?</h2>
Gıda boyası, gıdanın görünüşünü yapay renkler vererek değiştirmek üzere geliştirilmiş kimyasal bileşiklerdir. İnsanlar yüzyıllardır yiyeceklere renklendirici ekler. Fakat ilk yapay gıda boyası 1856’da kömür katranından üretildi. Günümüzde gıda boyası petrolden üretilir.<br />
Yıllardır, yüzlerce yapay gıda boyası geliştirildi. Fakat bunların çoğu toksik bulundu. Sadece birkaç yapay boya hala gıdalarda kullanılıyor. Gıda üreticileri sıklıkla yapay gıda boyalarını, beta karoten ve pancar ekstraktı gibi doğal gıda renklendiricilerine tercih eder. Çünkü yapay boyalar daha canlı renk üretir. Fakat yapay gıda boyalarının güvenilirliği ile ilgili tartışmalar vardır. Günümüzde gıdalarda kullanılan tüm yapay boyalar için hayvan deneylerinde toksisite testi yapıldı. FDA ve EFSA gibi düzenleyici ajanslar, yapay boyaların belirgin bir sağlık riskine yol açmadığı sonucuna vardılar. Fakat bu konuda herkes aynı fikirde değil. İlginç şekilde, bazı gıda boyalarının bir ülkede güvenli olduğu varsayılırken başka ülkede yasaktır. Bu durum, gıda boyalarının güvenliği ile ilgili kafa karışıklığına yol açar.<br />
<h2 style="text-align: left;">
Günümüzde Yiyeceklerde Kullanılan Yapay Boyalar</h2>
Aşağıda belirtilen boyaların kullanımı, hem FDA hem de EFSA tarafından onaylanmıştır.<br />
<br />
1) Red No.3 (Eritrosin): Şekerde, meybuzda ve pasta jölelerinde kullanılan kiraz kırmızısı renklendiricidir.<br />
<br />
2) Red No. 40 (Allura kırmızısı): Sporcu içeceklerinde, şekerde, sosta ve tahıllarda kullanılan koyu kırmızı boyadır.<br />
<br />
3) Yellow No. 5 (Tartrazin): Şekerlemelerde, içeceklerde, cipslerde, patlamış mısırlarda ve tahıllarda bulunan limon sarısı bir boyadır.<br />
<br />
4) Yellow No 6. (Güneş batımı sarısı): Şekerlemelerde, soslarda, pişirilmiş ürünlerde ve dondurulmuş meyvelerde kullanılan sarı-portakal rengi boyadır.<br />
<br />
5) Blue No. 1 (Brilliant Blue): Dondurmalarda, konserve bezelyelerde, hazır çorbalarda, meybuzda ve kremalarda kullanılan yeşilimsi mavi boyadır.<br />
<br />
6) Blue No. 2 (Indigo Carmine): Şekerlemelerde, dondurmalarda, tahıllarda ve atıştırmalıklarda bulunan kraliyet mavisi boyadır.<br />
<br />
1973’te bir pediyatrik allerji uzmanı, çocuklardaki hiperaktivite ve öğrenme bozukluklarının gıdalardaki boyalardan ve koruyuculardan kaynaklı olduğunu iddia etti. Bu zamana kadar bu iddiayı kanıtlayan çok çalışma olmuştur ama aileler bu görüşü benimsedi.<br />
<br />
Doktor, hiperaktivite ve dikkat eksikliği olan çocuklar için bir diyet uyguladı. Bu diyet, tüm yapay gıda renklendiricilerini elimine ediyordu. 1978’de yayınlanan ve bu konuda yapılan ilk çalışmaya göre çocuklara bir doz yapay gıda boyası verildiğinde davranışlarında hiçbir değişiklik görülmedi. O zamandan beri birkaç çalışma, yapay gıda boyaları ve çocuklardaki hiperaktivite arasında küçük ama anlamı bir ilişki buldu. Yapılan klinik bir çalışmada diyetten yapay gıda boyaları ile birlikte koruyucu sodyum benzoatın çıkarılması hiperaktivite belirtilerini azalttı.<br />
<br />
Yapılan başka bir çalışmada da, yapay gıda boyaları ve koruyucular kaldırıldığında çocukların %73’ünde hiperaktivite belirtileri azaldı. Başka bir çalışmada sodyum benzoatla birlikte gıda boyalarının 3 yaşında ve 8-9 yaşındaki çocuklarda hiperaktiviteyi arttırdığı bulundu. Fakat çalışmaya katılan kişiler yiyeceklerle birden fazla madde aldıkları için hiperaktiviteye neyin neden olduğunu belirlemek zordur.<br />
<br />
Yellow 5 olarak da bilinen tartrazine; sinirlilik, huzursuzluk, depresyon ve uyumada zorluğun dahil olduğu davranışsal değişikliklerle ilişkilidir. Sonuç olarak 15 çalışmanın analizi, yapay gıda boyalarının çocuklarda hiperaktiviteyi arttırdığı sonucuna varır.<br />
<br />
Tüm çocuklar gıda boyalarına aynı şekilde tepki vermez. Southampton Üniversitesi’ndeki araştırmacılar; gıda boyasının bir çocuğu nasıl etkileyeceğini belirleyen bir genetik bileşen buldular. Hiperaktiviteye sahip olan ve olmayan çocuklarda gıda boyasının etkisi görülürken bazı çocuklar diğerlerine kıyasla daha hassastılar. Buna rağmen hem FDA hem de EFSA gıda boyalarının güvenli olmadığına dair yeterli kanıt olmadığı sonucuna vardı. Çünkü düzenleyici ajanslar, bir bileşenin zararlı olduğu kanıtlanana kadar güvenli olduğu prensibine dayanır. Fakat bu konuda endişelenmek için yeterli miktarda kanıt vardır.<br />
<br />
İlginç şekilde Büyük Britanya hükümeti 2009 yılında gıda üreticilerini, gıdaları reklendirmek için alternatif maddeler bulmaları için teşvik etti. 2010 yılında Birleşik Krallık’ta gıdaların üzerinde yapay gıda boyası içerdiklerine dair bir etiket bulunması zorunlu kılındı.<br />
<br />
<br />
Yapay gıda boyalarının güvenliği oldukça tartışmalıdır. Fakat gıda boyalarının güvenliğini değerlendiren çalışmalar, uzun süreli hayvan çalışmalarıdır. İlginç şekilde, Blue 1, Red 40, Yellow 5 ve Yellow 6’yı kullanan çalışmalar kanser neden olan etkilerine dair herhangi bir kanıta rastlamadı.<br />
<br />
Blue 2 üzerine yapılan bir hayvan deneyi, yüksek doz verilen grupta kontrole kıyasla beyin tümörü gelişimini arttırdı. Blue 2 üzerine yapılan diğer çalışmalar, herhangi bir yan etki bulamadı. Red 3 olarak da bilinen eritrosin, en tartışmalı boyadır. Eritrosin verilen erkek sıçanların tiroid kanseri geliştirme riski arttı. Bu çalışmaya dayanarak 1990 yılında FDA eritrosini kısmi olarak yasakladı ama sonra yasağı kaldırdı. Çalışmanın incelenmesinin ardından tiroid tümörlerine doğrudan eritrosinin yol açmadığı bulundu. Amerika Birleşik Devletleri’nde Red 3 çoğunlukla Red 40 ile değiştirilmiştir. Fakat hala şekerlemelerde ve meybuzlarda kullanılır.<br />
<br />
Toksisite çalışmalarında çoğu gıda boyası herhangi bir yan etkiye yol açmazken, boyalardaki bazı maddelerle ilgili endişeler mevcuttur. Red 40, Yellow 5 ve 6 kansere neden olabilen bileşenler içerebilir. Benzidin, 4-aminobifenil ve 4-aminoazobenzen gıda boyalarında bulunan potansiyel karsinojenlerdir. Bu meddelerin gıda boyalarında düşük seviyelerde bulunmasına izin verilmiştir ve bu sevilerde güvenli oldukları varsayılır.<br />
<br />
Yapay gıda boyası tüketimi, özellikle çocuklar arasında artıştadır. Çok fazla gıda boyası tüketimi sağlık riski oluşturabilir. Fakat Red 3 boyası dışında yapay gıda boyalarının kansere neden olduğuna dair geçerli bir kanıt yoktur. Yapay gıda boyalarının güvenliğini test eden çok sayıda çalışma yıllar önce yapıldı. O zamandan beri gıda boyası alımı dramatik şekilde arttı ve çok sayıda gıda boyası diğer koruyucularla birlikte besinlere ilave edildi.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Gıda Boyaları Allerjiye Neden Olur mu?</h2>
Bazı yapay gıda boyaları allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Çok sayıda çalışmada tartrazin olarak da bilinen Yellow 5’in kurdeşene ve astım belirtilerine neden olduğunu gösterdi. İlginç şekilde, asprin allerjisi olan kişilerin Yellow 5’e de allerjik olma ihtimali artmaktadır. Kronik kurdeşeni olan kişilerle yapılan bir çalışmada hastaların %52’si yapay gıda boyalarına allerjik reaksiyon gösterdi. Red 40, Yellow 5 ve 6 en çok tüketilen ve allerjik reaksiyona neden olma ihtimali en fazla olan boyalardır.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Gıda Boyalarından Kaçınmak Gerekir mi?</h2>
Yapay gıda boyaları ile ilgili en endişe verici iddia kanserle ilişkili olmalarıdır. Fakat bu iddiayı destekleyen kanıtlar zayıftır. Günümüzde mevcut olan araştırmalara dayanarak, gıda boyası tüketiminin kansere neden olması olası değildir.<br />
<br />
Bazı gıda boyaları bazı kişilerde allerjik reaksiyonlara neden olur. Fakat tüketen kişinin allerjisi yoksa gıda boyasını beslenme planından çıkartılması gerekmez. En güçlü iddia, gıda boyaları ve çocuklardaki hiperaktivite arasındaki bağlantıyla ilgilidir. Bazı çocukların diğerlerinden daha duyarlı olmasına rağmen birkaç çalışmada gıda boyalarının çocuklarda hiperaktiviteyi arttırdığı bulundu. Eğer çocukta hiperaktif davranışlar görülüyorsa gıda boyası diyetten kaldırılmalıdır.<br />
<br />
Gıda boyalarının yiyeceklerde kullanılma nedeni gıdayı görsel olarak daha çekici hale getirmektir. Boya, gıdaya herhangi bir besleyici ek takviye sağlamaz. Gıda boyalarının en çok kullanıldığı yiyecekler, işlenmiş ürünlerdir. Bu nedenle gıda boyalarına ek olarak işlenmiş ürünlerde bulunan katkı maddelerinin yol açtığı zararlar da vardır. Genel sağlığı korumak için, işlenmiş yiyeceklerin tüketiminin en aza indirilmesinde fayda vardır.<br />
<br />
Kaynakça:healthline<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48370896878952413032019-03-23T22:14:00.001+03:002020-10-31T22:47:27.523+03:00Bebekler Neden Kabız Olur? Bebeklerde Kabızlık Tedavisi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgizZ-5XZiTsx7CRSuCS7HjzO1_S7VnMPb8nRP4OOQT_fsqhvLnGglnNdeJebrGoqfO2tRTGoEvdStlOCNMFRb3Dy2wJip3XwU0Dxea-Nht8_aKmfk9fENiw8hT-KuoiMSjlVoJBUjDkg/s640/bebeklerde-kabizlik-tedavisi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Bebeklerde Kabızlık Sorununun Nedenleri ve Çözümleri</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<b>Kabızlık</b>, hepimizin belirli dönemlerinde yaşadığı sorunlardan bir tanesidir. Özellikle bebeklerin 6. ayından itibaren katı gıdalara geçiş yapmaya başlaması ile birlikte ortaya çıkan kabızlık, bazı durumlarda 1 yıl kadar sürmektedir.<br />
<br />
Bazı <b>bebeklerde </b>kronik hale gelen <b>kabızlık</b>, hem annelerinin hem de bebeklerimizin kabusu olabilmektedir. Bebeğinizin bağırsak ve mide sisteminde ortaya çıkan bu sorun beslenememe, huzursuzluk ve günlerce çekilen karın ağrısı gibi olumsuz durumları doğurabiliyor.<br /><br /><div>
Kabız olan bebekleriniz acıma korkusu ile tuvaletlerini yapmaktan korkarlar. Bunun için damarları genişletici ve rahat yapmasını sağlayıcı yöntemler uygulamak faydalı olacaktır.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Kabız Olan Bebekler İçin Neler Yapılabilir?</h2>
Ilık suda banyo yaptırmak bu yöntemlerden bir tanesidir. Bebeğinize duş aldırırken ılık suda 15-20 dakika kadar oturtun ve kaslarının gevşemesini sağlayın. <div><br /></div><div>Halk arasında yaygın olan ve en sık kullanılan yöntemlerden bir tanesi de bebeğin poposunu yağlamaktır. <div><br /></div><div>Genelde zeytin yağı ile bebeklerin popolarının yağlanması yaygın bir yöntemdir. Uzmanlar ise yağlamanın çözüm olabileceğini ancak zeytinyağı yerine vazelin ya da gliserin sürmenin daha doğru olduğu belirtmektedirler.<br />
<br />
Siz hangi yöntemi isterseniz deneyebilirsiniz, ancak önemli olan o bölgeye zararsız bir yağ sürmek ve rahatlatmaktır. Zaman zaman dıştan sürmek fayda sağlamıyor, bu nedenle kulak pamuğu çubuğu ile 1 santimetre kadar içeri doğru sürmek daha olumlu sonuçlar sağlayabilmektedir.<br /><br /></div><div>
Yine diğer bir yöntem de bebeğinize egzersiz yaptırmaktır. <div><br /></div><div>Bebeğinizin bacaklarını karna doğru bastırıp çekin, bu küçük egzersizler bebeğinizin rahatlamasını ve karın içi basıncının artmasını sağlayacaktır. Yine bebeğinizin sırtına hafifçe masaj yapmanız da iyi gelebilir. Masaj yaparken sırtını saat yönünden sağa sola küçük hareketlerle ovmalısınız.<br />
<br />
Kabızlık denince bebeğinizin dışkısını ıkınarak ya da zorlanarak yapmasından bahsetmiyoruz. Bebeklerin ıkınmasında bir mahsur yok. </div><div><br /></div><div>Ancak çocuğunuz birkaç gün dışkısını yapmıyorsa asıl o zaman kabızlık sorunundan bahsedilebilir.<br />
<br />
<br />
Yeni doğan bebekler günde 7-8 kere dışkı yapabilirler. Zaman ilerledikçe bebek anne sütünden daha fazla faydalanmak için dışarı attığı maddeyi azaltır, bu da dışkı sayısını azaltmak anlamına gelir. <div><br /></div><div>Bir süre sonra çocuk bu sayıyı ikilere, üçlere indirebilir. Hatta gün aşırı da yapabilir. Bu çocuğun artık doymamaya başladığının belirtisidir. Bu durum kabızlık anlamına gelmez. Bunlar kabızlık anlamını taşımamaktadır. </div><div><br /></div><div>Ancak bebeğiniz dışkısını normalde olduğu gibi sayı ve kıvam itibariyle beklediğiniz gibi yapamıyorsa, uzun süre biriktirerek ve uzun aralıklarla, çok basınçlı ve çok fazla yapıyorsa mutlaka doktora başvurulması gerekir.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Kabızlığa Bitkisel Tedavi Yöntemleri</h2>
Kabız olan bebeklerinizde bu duruma neden olan medikal bir hastalık bulunmuyorsa beslenmede daha fazla lifli gıda ve suya yer vermek yeterli olacaktır. <div><br /></div><div>Anne sütü alan bebeklere ek su verilmesi önerilmez ama ek gıdaya geçildiğinde ek su vermek şarttır. <div><br /></div><div>Öğün aralarında verilecek suya ek olarak püresi ile beraber sıkılmış erik suyu, elma suyu, armut suyu, şeftali suyu verilebilir. </div><div><br /></div><div>En az 4 aylık olan bebekler günde 60-120 mililitre meyve suyu alabilir. 4-8 aylık bebekler ise meyve suyunu 180 mililitre kadar tüketebilirler. <div><br /></div><div>Pirinç unu yerine tam tahıllı katı gıdaların tüketilmesi de ek lif sağlar, dışkı içinde su tutulmasına yardımcı olur. 1 yaşına kadar bebeklere anne sütü dışında süt verilmesi önerilmemektedir. </div><div><br /></div><div>Ancak bu inek sütü ile evde mayalanacak yoğurt kabızlığın çözümüne yardımcı olacaktır. </div><div><br /></div><div>Eğer bu şekilde probiyotik alınamıyorsa, ek probiyotik preparatlarının da doktor kontrolünde kullanılması beslenme yolu ile kabızlığın çözümüne büyük ölçüde destek sağlayacaktır.</div></div></div></div></div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-67052789081392023022019-03-22T22:05:00.001+03:002020-10-31T22:52:41.677+03:00İyot'un Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2lsDyfuuE_HtORxgxUX5ZaqVq0zJgdJbTecK4Ki_btdvSEE-tNS0NUI15F36Nj8LcPxVPnmofqYEMYEgXfxLQK57xbJegdWOIdHUD2gKP-90MjjsMyViiFnBpK2nR1J_ZkTdQzQpQbw/s640/iyotun+faydalari.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">İyot'un Faydaları Nelerdir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Türkiye’de insanların yüzde 99,9’u <b>iyot eksikliği </b>çekiyor. Vücudumuz tarafından üretilmeyen, besin yolu ile temin ettiğimiz iyotun eksikliğinde birçok hastalığın oluşmasının yanı sıra zeka geriliği ve yenidoğan bebeklerde ölüm riski de artıyor.<br />
<br />
Dünyada yaklaşık üç milyar insanın iyot eksikliği çektiğini belirten Tıp Uzmanı Dr. Ali Fuat Aytekin,” İyot aslında bir ilaçtır. Onsuz yaşanmaz. Boy uzatır, zeka geliştirir, kansere yakalanmamak için en önemli etkenlerin başında gelir" dedi.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Troid bezinden hormon salgılanması için çok önemli bir madde olan iyotun günlük alınması gereken miktarı toplu iğne başı kadar. Vücudumuz için bu kadar gerekli olan mineralin gebelikte iki kat daha fazla daha ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Dr. Aytekin, “Tiroid bezi beynin emir eridir. Anne kendi metebolizmasını ve tiroit bezini ayarlarken bebeğin de tiroit bezi çalışmaya başlar. Çocuğun boyunun uzaması ona bağlıdır. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Tiroit beziniz ne kadar iyi çalışırsa büyüme hormonunuz da o denli iyi çalışıyor demektir. Aynı zamanda iyot çocukta zeka seviyesini artıran en önemli etkenlerdendir. İyotun çocuktaki zeka seviyesini yüzde 11,5 oranında artırdığı bilimsel olarak kanıtlandı’’ dedi...</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<h4>
Japonlar boyunu iyotla uzattı</h4>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Sağlıklı yaşam formulünde iyotun çok önemli yeri olduğunu vurgulayan Dr. Aytekin sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’İyot hep göz ardı edilen bir madde. Japonlar iyotu keşfetti; halkının boyunu uzattı. İyot'a neden ihtiyacımız var; ya da iyotsuz yaşanır mı? İyotsuz yaşanmaz. İyot birçok kanser türünün önlenmesinde bir numara ilaçtır, bir numaralı maddedir. İyot tiroit bezini çok iyi çalıştırır, prostat ve meme kanserini engeller.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Mental berraklıgı sağlar</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Yani zeka seviyesinin daha yüksek olmasını sağlar. Ama artık topraklarımızda iyot bitti. İnsanlar deniz kenarında yaşıyoruz iyot alıyoruz diye düşünüyorlar; bu tamamen yanlış. Deniz kenarında yaşayıp iyot buharını koklayabilmek ve alabilmek için o bölgenin içerisinde petrol havzalarının olması gerekir.</div>
<div>
<br /></div>
<h2 style="text-align: left;">İyot'un insan sağlığı içi diğer faydaları</h2>
<div>
<br /></div>
<div>
Metabolizma hızını düzenler ve kilo kontrolü sağlar</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Cildin ve saçın çok daha parlak olmasına yardımcı olur. Saçın uzama süresini hızlandırır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hamilelerin iyot alımı son derece önemlidir</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İyot, çoğu zaman ölü doğumları önlemektedir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyebilir</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hücre gelişimini destekler ve guatırı tedavi eder</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-2584173061579427312019-03-21T21:57:00.001+03:002020-10-31T22:53:45.276+03:00Soğan Kabuğunun Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhIQ4wtsIzDp7brg28XrN1XPEqMBaHcOuP4Dki45zkIhTVEqfs0nxxfDzqKdmBwxZUPItbWivuTCKwN7FvoOUgJERVHMcyDIDaGVZrB7_q6u1t-lNOgJMDY-YgWessZ5J-cH-YwJjjxgQ/s640/sogan+kabugunun+faydalari.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Soğan Kabuğunun Faydaları</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><b>Soğan</b>, göğsünüzü gere gere sofraya koyduğunuz yemeklerin, herkesten sakladığınız en kral tariflerin ayrılmaz bir parçası! Büyük bir hata sonucu bugüne kadar çöpe attığınız soğan kabuklarının faydalarından haberiniz var mı?<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Araştırmalar, soğanın kahverengi dış kabuğunun antioksidan, lif ve flavanoid bakımından zengin olduğunu gösteriyor. Soğanın dış kabuğu bu özellikleriyle cilt sağlığı bakımından eşsiz bir kaynak.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Bundan sonra soğan kabuklarını daha bir özenle saklamalısınız. Soğan kabuğu içeriğindeki kuersetin sayesinde damar tıkanıklığını ve hipertansiyonu azaltıcı etkiye sahip. </div><div><br /></div><div>Bunların yanı sıra, soğan kabuğu kanser önleyici, antibakteriyel ve anti mantar bileşenler bakımından da oldukça zengin.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<h4>
Beslenmenizde soğan kabuğuna yer vermek aşağıdaki hastalıklara yakalanma riskini azaltıyor:</h4>
<div>
<ul>
<li>Kalp ve damar hastalıkları (kardiyovasküler hastalıklar)</li></ul><ul>
<li>Kolon kanseri</li></ul><ul>
<li>Obezite</li></ul><ul>
<li>Tip 2 diyabet</li></ul><ul>
<li>Sindirim sistemi problemleri</li>
</ul><div><br /></div>
</div>
<h3>
Kan akışınızı düzenleyecek bir çaya ne dersiniz?</h3>
</div>
<div>
<div>
Hazırlanışı oldukça zahmetsiz olan bu çay, aynı zamanda harika bir detoks içeceğidir. Biriktirdiğiniz soğan kabuklarını cam bir kavanoza koyun. </div><div><br /></div><div>Çayınıza koyacağınız kadar soğan kabuğunu kavanozdan alıp kaseye yerleştirin ve üstüne kaynamış su ekleyin. </div><div><br /></div><div>Kasenin üzerini kapatıp 15 dakika bekleyin. Bu sürede soğan kabukları suyu emecek. 15 dakika sonra çayınızı süzdükten sonra içebilirsiniz. Maksimum etki için yatmadan önce içilmesi öneriliyor.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
Soğan kabukları yemeklerde nasıl kullanılır?</h3>
</div>
<div>
<div>
Soğan kabuğunu doğrudan yemek pek iştah açıcı olmadığı için çorbalarınızda veya yemeklerinizde kullanmak en güzeli. </div><div><br /></div><div>Yıkadığınız soğan kabuklarını ufak parçalar halinde atıp yiyerek veya büyük parçalar halinde atıp daha sonra içinden çıkartarak kullanabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
Besin değeri yüksek lifler kanserle savaşıyor</h3>
</div>
<div>
<div>
Soğan kabuğunun içerdiği yüksek lifler takviye edici gıda olarak paha biçilemez. Bu lifler, bağırsaklarda biriken toksinin atılmasına yardımcı olarak, vücudun pH dengesinin düzenlenmesine yardımcı oluyor. </div><div><br /></div><div>Toksinlerden arınmış bağırsaklarda tümör hücrelerinin oluşumu ve gelişimi önleniyor. Ancak, hamile kadınların ve emziren annelerin soğan kabuğunu kullanması önerilmiyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-90325769771453237362019-03-21T21:49:00.001+03:002019-03-21T21:49:11.462+03:00Sebze ve Meyveler üzerindeki Arı Resimleri Ne Anlama Geliyor?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDg0DejVx9fi-cDjLAjEZ6eZ3ER-oYQjWOBgwWRZNp5l-rJ9npa4mnI3sUZosnh-q3rvKAb11GITymVgt3CpTuMnuhjqEH-FYKV_cwLCL1aVE_uOJeMKV9EG010xYkawnZV1yK1ze6lQ/s640/ARILIDIR+ET%25C4%25B0KET%25C4%25B0.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Sebze ve Meyveler üzerindeki Arı Resimleri Ne Anlama Geliyor?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Eminiz ki sizde görmüşşsünüzdür bazı sebzelerin üzerinde <b>arılıdır</b> yazan bir sarı etiket bulunur. Hepimiz bu görüntüye aşinayız ancak bu konu hakkında birçok insanın fikri yoktur. Etiketlerin hissettirdiği şey, o ürünlerin daha sağlıklı olduğu yönündedir. Peki bu gerçekten doğru mu? Arılı etiketi olan sebzeler bize ne anlatmaya çalışıyor. Merak edenler için konuyu detaylandırıyoruz!<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Tozlaşma esnasında çiçekler, rüzgar ve diğer canlılardan yardım alırlar. Arılar ve böcekler, bu aşamada önemli bir görev üstlenir. Çiçeklerden nektar almak için üzerilerine konan arılar, ayaklarına bulaşan polenleri başka başka çiçeklere taşırlar ve döllenme meydana gelir. Bunun sonucunda ise meyve oluşur. İşte bu, tozlaşma dediğimiz olayın kendisidir.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Seralarda yapılan tarımda ise tozlaşma olayı elle yapılır. Bazı seranın içine arı kovanı yerleştirilir ve bu arılar çiçeklerde gezdikçe tozlaşma sağlarlar. Arı kovanı bulunmayan seralarda ise bunun için bir hormon kullanılır. Tozlaşma sağlamak için bu hormon çiçeklere sıkılır. Böylelikle yapay döllenme gerçekleştirilmiş olur...</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Ancak uzmanlar, arıların sebze ve meyve gelişimine bir katkısı olmadığını söylüyor. Çünkü seraların dış çevreyle bağı kesilir. Toprağın sabit oluşu, üzerinde uzun yıllar boyunca aynı ürün yetiştirilmesi toprağın kalitesini düşürür. Bunun için seracılar, toprak kalitesini artırmak için kimyasal destek kullanırlar. Döllenmenin doğal yollar ile gerçekleşmesi, o ürünün doğal olmasına neden olmaz. Çünkü geriye birçok kimyasal işlem kalır. Arılar, doğal döllenmeden başka hiçbir şey gerçekleştiremezler.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Doğal döllenme işleminde genel olarak bombus arıları kullanılır. Bu tür arılar çok daha hızlı oldukları için zamandan tasarruf sağlamaya yardımcı olurlar. Döllenme işlemini hızlı bir şekilde gerçekleştirirler.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaynak: Gıdabilinci .com</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-40371500577964327012019-03-17T12:44:00.000+03:002019-03-17T12:44:20.585+03:00Zayıflama Çayları Gerçekten İşe Yarıyormu?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="440" data-original-width="640" height="440" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhE7eeLerR4M21SScOcm2dZ0SpC0JWNVT61uoCt5P8YJd6duNihRGS05d0GTzz-MHSPbQTjyuy2rcJiDYFLXpzhJR0iFl-lYmTI7AbIi2Vg_RakB7MXEJrPbRmwJyiEfeozZORxbQPzvg/s640/zayiflama-caylari.Jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Zayıflama Çayları Gerçekten İşe Yarıyormu?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Zayıflamak isteyenler internette zayıflama çayları ile ilgili bilgileri yorumları ve kullanıcı başarılarını aramakta, bizde sizler için<span style="color: red;"> <b>zayıflama çayları</b> </span>ile ilgili önemli bilgilerin yer aldığın bir makale paylaşıyoruz.<br />
<br />
<span style="color: red;"><b>Zayıflama çayları</b></span>, düzenli olarak tüketildiğinde kilo vermeye yardımcı olabiliyor. Ancak zayıflama çaylarını kullanırken bir takım noktalara da dikkat etmek gerekiyor. Aksi takdirde zayıflama çayları ile yapılan diyetler ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Zayıflamaya çayları hangileridir, zayıflama çayları nasıl kullanılmalıdır, tüm bu soruların cevaplarını birazdan öğrenebileceksiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Bazı çalışmalar zayıflama çaylarının kilo kaybını artırabileceğini ve göbek yağıyla mücadelede etkili olabileceğini ortaya çıkarmıştır. Zayıflama Çaylarının bazı türlerinin ise bu özellikleri başarması için diğerlerinden daha etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. </div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Zayıflama çayları kilo vermek için etkili bir yöntem midir?</h4>
<div>
Müshil olarak işlev gören <b><span style="color: red;">zayıflama çayları</span></b>, uzun vadeli kilo verme stratejileri için etkili değildir. Başlangıçta zayıflama çayları vücudunuzdaki suyu atar ve bu durum sonucunda kilo verdiğinizi zannedersiniz. Ancak bu durumda yağ yakımı gibi bir durum gerçekleşmez dolayısıyla da kilo vermiş sayılmazsınız. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bununla birlikte, beyaz, siyah veya yeşil çay gibi kafein içeren zayıflama çayları, günlük olarak tüketildiğinde hafiflemenize ve şişkinliği azaltmanıza yardımcı olabilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fareler üzerinde yapılan bir araştırmada , yeşil çayın egzersizlerle beraber tüketilmesinin kilo vermede etkili olduğu ortaya çıkmıştır. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yeşil çay, kilo verme ve kilo verme konusunda kanıtlanmış tek kafein içerikli çay türü değildir. 2009 yılında zayıflama çayları ile yapılan bir araştırmada beyaz çayında yağ yakmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu makalemizde sizlere zayıflamanıza yardımcı olacak zayıflama çaylarından bahsedeceğiz. </div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3>
İşte kilo vermenize yardımcı olacak zayıflama çayları:</h3>
<h4>
Yeşil çay </h4>
<div>
Yeşil çay faydalarının en çok bilindiği ve zayıflamaya yardımcı olan bir çay çeşididir.</div>
<div>
Kilo kaybı için en etkili çaylardan biri olan yeşil çayı düzenli tüketerek vücudunuzdaki yağlanmadan kolay ve sağlıklı bir şekilde kurtulabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yeşil çay içeriğinde bol antioksidan barındırdığı için metabolizmayı hızlandırmaya ve yağ yakımınızı kolaylaştırmaya yardımcı olur.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Siyah çay </b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Birkaç çalışma, siyah çayın kilo kontrolünde etkili olabileceğini ortaya çıkarmıştır.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
İştah kapatmak için: Nane çayı</h4>
<div>
Journal of Neurological and Orthopedic Medicine'da yayımlanan bir çalışmanın sonuçlarına göre 2 saatte bir nane çayı tüketen insanlar ayda 2.5 kilo kadar zayıflayabiliyor. Aynı zamanda kokusu iştahınızı kapatmanıza yardımcı oluyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
111 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, üç ay süreyle her gün üç fincan siyah çay içmenin, kilo kaybına önemli derecede katkılar sağladığı ortaya çıkmıştır. Ancak kilo vermek için siyah çayı şekersiz bir şekilde kullanmanız gerekecektir.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Açlığı dizginlemek için: Rooibos çayı</h4>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Roobios çayı</b>, Güney Afrika'daki kızıl çalı bitkisinin yapraklarından elde edilir. Aspalathin adı verilen özel ve güçlü bir flavonoid içeren bu çay, açlık ve yağ depolanmasına neden olan stres hormonlarının seviyelerini düşürür ve daha az yağ depolamanızı sağlar.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Olong çayı </b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Birkaç çalışma, oolong çayının yağ yakmayı kolaylaştırarak, metabolizmayı hızlandırdığı ve kilo vermeyi kolaylaştırdığını ortaya çıkarmıştır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Beyaz çay</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Beyaz çay, diğer çay tiplerinden çok farklı olan farklı bir tada sahiptir. Yapılan araştırmalar beyaz ve yeşil çayın yağ yakıcı özelliğinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. </div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Kilo vermek için zayıflama çayları nasıl tüketilmelidir?</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Zayıflama çayları içerken şu hususlara dikkat etmeniz gerekir;</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Zayıflama çaylarına başlamadan önce doktorunuzla konuşmanız gerekir. Doktorunuz kişisel tıbbi öykünüze göre zayıflama çaylarının riskli olup olmadığını size anlatacaktır. </div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Zayıflama Çayları Düzenli olarak içilmesi gerekir</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Örneğin; zayıflamak için yeşil çayı günde 3 fincan içmeniz gerekir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sabah bir bardak çay iç</div>
<div>
Sabah 1 bardak aç karnına içilen bitki çayı hem açlığınızı bastırmanıza hemde yağ yakmanıza yardımcı olacaktır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Zayıflama çaylarını kullanırken şu hususlara dikkat edilmesi gerekir;</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Sadece zayıflama çayı içmek </h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Gün içerisinde sadece zayıflama çayı içmek ve dengesiz beslenmek vücudunuzda zararlı etkiler yaratır. Aşırı kafein yüklemesi vücudunuza zarar verebilir.</div>
<div>
</div>
<div>
Sadece kilo vermek için içilmesi</div>
<div>
Dengeli beslenme programı ve egzersiz yapmadan sağlıklı bir şekilde kilo veremeyeceğinizi unutmayın.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-42790911270196504852019-03-03T23:17:00.000+03:002019-03-03T23:17:51.286+03:00Koah Hastalığında Hacamat Faydalı Mı?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="652" height="390" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyFpHqYe2-mqgSgKJKHMFWODbULm9WJaz1LLi-xi8IOyR0-uyWKwxK_b7QahndUhmFzL1LylOMtTxPkLvWZ8Ah7i_G-IwosoyGvVdCtYC4yiHCnCUiG2dmEJL_zDBwbc23tLd8DOkBPw/s640/koahhacamat.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Koah Hastalığında Hacamat Faydalı Mı?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Dünyada 600 milyon; Türkiye’de ise yaklaşık 3 milyon <b>KOAH </b>hastası bulunuyor. Uzmanlar tarafından 2020 yılında en sık rastlanan 3. ölüm nedeni haline gelmesi beklenen hastalık için en büyük umut geleneksel ve tamamlayıcı tıpta.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
KOAH’a yönelik kullanılan tedavi yöntemlerinin sadece şikayeti azaltıcı olduğunu söyleyen Ageless Clinic Göğüs Hastalıkları Uzmanı Şule Bademli “Uzun süre antibiyotik kullanımı bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini çökertir.<b>Akupuntur</b>, <b>hacamat</b>, <b>nöral </b>ve <b>ozan terapisi</b> gibi tamamlayıcı tıp uygulamaları ile <b>KOAH </b>hastalarının yaşam kaliteleri artıyor; efor kapasiteleri kısa sürede yükseliyor” dedi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
KOAH olarak bilinen kronik obstrüktif akciğer hastalığı her geçen gün etki alanine artırıyor. KOAH’a bağlı olarak haslaraların yaşam kalitesinde büyük düşüşler yaşanırken bu ölümcül hastalıkla mücadelede yeni tedavi yöntemleri umut oldu. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
KOAH tedavisinde hastanın bağışıklık sistemini güçlendirmenin önemine değinen Dr. Şule Bademli, ‘’Öncelikle hastanın kullandığı ilaç sayısını azaltıyoruz. Bağırsak florasını düzeltmek için gerekli probiyotik tedavisine başlıyoruz. Beslenmeyi düzenleyip, nefes egzersizlerine başlıyoruz. Bunları yaparken de tamamlayıcı tedavi tekniklerinden faydalanıyoruz. Bu tekniklerden biri de nörol terapidir’’ diye konuştu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
KOAH'TA NÖRAL TERAPİ</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İnsan vücudünda beşyüz bin kilometrelik bir sinir ağı olduğunu ifade eden Bademli sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sinir ağlarında zaman içinde bozulmalar meydana gelir. Cilt altına küçük enjeksiyonlar ile yapılan uygulamalar sonrası bu fonksiyon bozuklukları düzeltilir. Nöral terapiyle birlikte hastalara ozon tedavisi de başlıyoruz.’’</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81423805690005963342019-03-03T23:05:00.001+03:002019-03-03T23:05:59.737+03:00Kısa Sürede Yara İyileştiren Yara Bandı!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="480" data-original-width="640" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVOeUsL32YtbR3POT3ob9pExPZLSC48tsWd9_luVNwLH2uoXsTSy3d5_5WctlYiGKPgqWZ0l4Uva8vW7s0hzzFWyrS5BfgknRlZmS5p-uyjCHnqhZ6HBuqqbfs1PDde2m1qwagjiWARQ/s640/yarabandi.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
Van'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesinde (Van YYÜ) açılan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) sergisinde, lise öğrencileri tarafından hazırlanan organik yara bandı büyük ilgi gördü. Öğrenciler, yarayı 15-20 dakika gibi bir sürede iyileştiren ‘kollojen geliştirici antibakteriyel organik yara bandı’nın yapımında alternatif tıp bilgilerinden yararlandı. İşte Hamza İpek ve Özer Avcı'nin doku üzerindeki yaraların daha çabuk iyileşmesini amaçladığı çalışmanın detayları...<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Çalışma kapsamında ilk olarak ısırgan otundan elde edilen ’Urtica dioica’ özütünün Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalında incelenmesi sonucunda, antiseptik özelliği tespit edildi. Daha sonra öğrenciler, halk dilinde ‘yılandili’ olarak bilinen sinir otunun ’Plantago’ yaraları daha çabuk iyileştiği yönünde bilgi aldı. Ardından Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde balık pulunun yaralara sarıldığı ön bilgisine sahip olan öğrenciler, Van Gölü’nde yaşayan balık türü olan inci kefali (Van Balığı) pulunun da yaralara iyi gelebileceğini düşündü.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yarayı 1 günde iyileştirdi!</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Öğrenciler, ısırgan ve sinir otunun özütü ile inci kefali pulunu yara bandına ekleyerek bir çalışma yaptı. Elde edilen özütü ve balık pulunu kırmızı Kaliforniya solucanı üzerindeki yaraya damlatan öğrenciler, normalde 3 günde iyileşen yaranın bir günde iyileşmesini sağladı.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Başarılı bir deneye imza atan öğrenciler, çalışmayı daha da geliştirilerek özel filtreler yardımıyla bitki özütüyle balık pulunu yara bandına ekledi. Öğrenciler üretilen özel yara bandının derideki yaraları çok kısa sürede iyileştirdiğini gözlemledi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İHA muhabirine konuşan Özer Avcı isimli öğrenci, vücutta bulunan bağ dokuların daha hızlı nasıl yenilenebileceği şeklinde bir çalışma yaptıklarını belirtti. Bunun için de bitkiler üzerinde çeşitli deneyler yaptıklarını ifade eden Avcı, şunları söyledi:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
'Çalışmamızı bitkiler üzerinde yapmayı planladık. Çünkü yapay olarak satılan kollojenler vücuda zarar verebilmektedir. Van Gölü’nün sodalı suyu şifalıdır. Bu yüzden inci kefalinin de şifalı olabileceğini düşündük. Daha sonra kırmızı Kaliforniya solucanı üzerinde denemeler yaptık.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Solucanlarda açtığımız kesiklerde jerenesyon özelliği olan solucanlarımız 3 günde iyileşti. Balık pulu ve özütü damlattığımız solucanlar birer günde iyileşti'</div>
<div>
<br /></div>
<div>
'YARAYI 15 DAKİKADA İYİLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ'</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yaptıkları çalışmalarla yaraları daha çabuk iyileştirmeyi hedefleyen Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
“Tabi biz bunu daha da geliştirmek istedik. Bu kapsamda kantitatif filtre 0.2 mikrona kadar vitamin ve mineral tutuyor ve başka bir şey geçirmiyor. Bunu yara bandımıza entegre ettik. Bu şekilde hazırlanan yara bandımızla 2-3 günde kabuk bağlayan yarayı, 15 dakikada iyileştirmeyi planlıyoruz.”</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-45589547835009897352019-03-03T23:00:00.005+03:002019-03-03T23:00:58.472+03:00Güvenlik Kameraları İle İlgili Yargıtay Kararı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="480" data-original-width="640" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjow9zcifYkwvW_1XTLjCb1Gwa3_6JzkhfZ6J0y_1jKUZgj4vSWu_V4yYv0NXIcOOhV2hAJSo9Qu8f-DlK81kqLkzTEmQsIe0G9iImeLLrlebh09cfg6VWO3qdACiudw1Cp6oqmKKCHPw/s640/g%25C3%25BCvenlikkamerasi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Güvenlik Kameraları İle İlgili Yargıtay Kararı!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Yargıtay, güvenlik kameralarının komşunun evinin penceresi ve avlusunu görecek şekilde takılamayacağına hükmetti.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müracaat eden bir vatandaş, komşusunun dairesine taktırdığı güvenlik kamerasının açısının kendi evinin penceresi ve avlusunu görüntülediğini öne sürdü.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Davacı vatandaş, üst katta oturan davalının evin girişine, avlusuna, merdiven kısmına ve balkonuna kamera koyduğunu söyledi. Komşu, kameraların kendi evinin giriş kapısı ve pencerelerine yöneltilerek kayıt işlemi yapıldığını, özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini belirterek, kameraların kaldırılmasına karar verilmesini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı komşu ise kameraları güvenlik için taktırdığını, davanın reddini talep etti.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
GÜVENLİK KAMERASI KOMŞUNUN EVİNİ GÖRECEK ŞEKİLDE TAKILAMAZ</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Mahkeme, davanın kabulüne ve müdahalenin önlenmesine, bilirkişi raporunda yerleri belirtilen 2, 3, 4, 5 numaralı kameraların kal’ine (sökülmesine) karar verdi. Hüküm, davalı tarafından temyiz edildi. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Daire, mahkeme kararında kanuna aykırılık görülmediğine dikkat çekerek, kararın onanmasına hükmetti. Bu kararla birlikte, güvenlik maksadıyla takılan kameralar, açıları komşunun evini görmeyecek şekilde takılacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaynak: İHA</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-92229972361246601312019-02-23T10:35:00.000+03:002019-02-23T10:35:22.292+03:00Baby shower Nedir? Baby shower Partisi Düzenleyeceklerin Bilmesi Gerekenler!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="384" data-original-width="768" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj27xtV6btxOf2xKH0JgjeX049qdFKwG2eGCGIRtil8z6NO6wcYhAKrTTaMfIO2ygTfSELqrsvEgBOAiT18lPJzhWI53-bjuthlsJa2fHVRCDeZpGlawif6VMtiKkIg98zboGBbPVRH0w/s640/Baby+shower+nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Baby shower Nedir? Baby shower Partisi Düzenleyeceklerin Bilmesi Gerekenler!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Son yılların gözde partisi, <b>Baby shower</b> bebeğin dünyaya gelişini kutlamak için organize edilen eğlenceli bir etkinliktir. Müstakbel anne hediyelerle, iyilik ve güzelliklerle bir nevi yıkanır. Bu tür partiler genelde ABD ve İngiltere'de oldukça popüler ancak bir süredir Türkiye'de de bu tip etkinlikler yapılmaya başlandı.<br />
<br />
Baby Shower ile ilgili bilgileri sizler için derledik topladık ve yayınlıyoruz.<br />
<br />
Baby shower, Başka bir açıdan da bebeğin ilk defa geniş aileye ve arkadaşlara gösterilmesini ifade eder. Başka kültürlerde benzeri bir tören, bir kadının anneye dönüşümünü kutlamak için de düzenlenebilir. Aynı amaca hizmet eden bu ritüeller farklı kültürlerde farklı isimlere sahiptir.<br />
<br />
<h4>
Baby shower İsmin Kökeni nereden geliyor?</h4>
Aslen İngilizce olan bu ifade iki kelimeden oluşur; “bebek” ve “duş” (yıkanma) sözleri bir araya gelince anne adayının hediyelerle yıkanmasını anlatır.<br />
<br />
<h4>
Baby shower Tarihçesi Nedir?</h4>
Aslında hamilelik ve bebeğin dünyaya gelmesiyle ilgili kutlamalar ve ritüeller aslında eskiden beri var. Kimi kültürler, kadın hamile kaldığında, kimileri bebek doğmadan önce, kimileri de doğduktan sonra bir kutlama yaparmış. Bazı kültürlere göre doğum sadece fiziksel değil ruhsal olarak da bir tehlike olarak görüldüğü için sağlıklı bir doğum gerçekleşmesi için duaların edildiği ritüeller yapılırmış.<br />
<br />
Baby shower geleneğinin ortaya çıkışı 1837-1901 yılları arası İngiltere’de Viktoryen döneme rastlıyor. O dönemde kadınlar hamileliklerini mümkün olduğunca saklarmış ve pek dışarıya çıkmazlarmış. O yüzden bebek doğduktan sonra başka bir kadın yeni anne ve bebek için çay partisi düzenlermiş. Modern baby shower, 2.dünya savaşı sonrasında doğumlarının patlaması, 1950lerde ve 60larda gelişen tüketim anlayışıyla birleşince gelişmiş ve bebek doğmadan önce yapılmaya başlanmış. Amaç ise annenin ihtiyaç duyduğu şeyleri edinmesinde maddi yükünü biraz hafifletmek…<br />
<br />
<h4>
Baby shower Kimler düzenler?</h4>
Tahmin edileceği gibi sadece bebek doğumu haberini mutlulukla paylaşmak isteyen kadınlar davet edilir. (Gerçi artık o kadar popüler ki bazen eşler de katılabiliyor.) Etkinliğe hediyelerle gelineceği için, organize eden kişinin aileden biri değil de yakın bir arkadaş olması tercih edilir. O yüzden genelde annenin en yakın arkadaşı ya da arkadaşları düzenler. Ancak bu gelenek, kültürel ve bölgesel yapılara göre değişebilir, yakın bir aile üyesi ya da anneanne de düzenleyebilir.<br />
<br />
<h4>
Baby shower için Neler yapılır?</h4>
Misafirler anneye küçük hediyeler getirirler ve onu mutlu edecek şekilde davranırlar. Baby shower süsleri kullanılarak hazırlık yapılır. Bebekle ilgili oyunlar tasarlanır, oynanır. Armağanlar bebeklerle ilgilidir; bebek bezleri, battaniyeler, biberonlar, kıyafetler ve oyuncaklar.. Bazen ev sahibi, hediyeleri açmayı bir törene dönüştürebilir. Özel bebek doğum kartları bebekler ve anneler için iyi dilekler yazmak için kullanılabilir.<br />
<br />
Günümüzde ise, teknolojiyle birlikte önemli değişimler de eklendi. Eskiden postayla gönderilen davetiyeler, grafik tasarımlı şekilleriyle e-posta ile gönderilebiliyor, çeşitli oyunlar bile oynanabilir. Organize eden kişi, hazırlık aşamasında baby shower önerilerini araştırır ve anneye özel bir baby shower düzenleyerek eşsiz bir deneyim sunmak ister. Örneğin burada görebileceğiniz bebeğiniz ve size özel baby shower kartları, doğum duyurularınızda, babyshower partilerinizde ya da çocuğunuzun daha sonraki doğum günlerinde davetiye olarak hizmet edebilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-83527887275130391432019-02-17T15:35:00.004+03:002019-02-17T18:02:03.053+03:00Blogger Alıntı Kutusunu Özelleştirin<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="200" data-original-width="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhArws0SXG9mMp1ajqMfSLZ5tTSPSUXMs51PiwqiM4-nxZ-AjTG6_hWyuPxoe52PH-S5jZu1ON2bxM3YPHtoUO6Y64andFenkeD2wzicUF3p3hWtrNguDvmBKY2ReUNLn3y11kohAjPAQ/s1600/blogger+al%25C4%25B1nt%25C4%25B1+kutusu.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Blogger Alıntı Kutusunu Özelleştirin</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Blogger </b>yazarlarının Bloglarını kendilerine göre uyarlamaları ile farklı ve güzel bloglar ortaya çıkarma çabalarına girmeleri, değişiklik ile ilgili kodlara ihtiyaçlarını arttırmaktadır.<br />
<br />
Blogger da alıntı yapılan içeriklerde blog okurlarının dikkatini çeker. Ayrıca diğer içeriklerden farklı bir renkte ve kutuda yer vermek görsel açıdan daha estetik gözükür.<br />
<br />
Sizde bloggerda kullandığınız Alıntı kutusunu özelliştirmek istiyorsanız aşağıdaki talimatları uygulayın.<br />
<br />
Öncelikle temanızın kodlarını Not defterine kopyalayıp, yapıştırın. Ters giden bir durum olursa eski kodlarınızı kullanacaksınız!<br />
<br />
<h3>
Alıntı (blockquote) kısmı nasıl özelleştirilir?</h3>
<br />
Öncelikle alıntı (blockquote) kısmını özelleştirmek çok basit. Yapmanız gerekenler sırasıyla:<br />
<br />
Blogger kullanıcı panelinize gidin<br />
<br />
Sol tarafta yer alan "Tema" bölümünü seçin ve açılan sayfada "HTML düzenle" ye tıklayın.<br />
Ctrl F ile kodların arasından <b></head></b> kodunu bulun.<br />
<br />
Bu kodun hemen üstüne aşağıda beğendiğiniz 3 seçenekten birisinin kodlarını yapıştırın.<br />
<br />
<img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhi7x_iU_ulJ90BZwtXrN9BpQkxtbp_EtKEZc_dCvFLNpjsGpjAjfkgXulOWx0kENj2_S3_OQjOk_Wj1Kef7ro7ErGkNhXEX6-MjIKLqlXhdjGRnoz6JEiWvi3aARJp1xs3SvcZGBORow/s1600/al%25C4%25B1nt%25C4%25B1+1.png" /><br />
<blockquote class="tr_bq">
<style><br />
.post blockquote{<br />
display:block;<br />
background: #fff;<br />
padding: 15px 20px 15px 45px;<br />
margin: 0 0 20px;<br />
position: relative;<br />
font-family: Georgia, serif;<br />
font-size: 16px;<br />
line-height: 1.2;<br />
color: #666;<br />
text-align: justify;<br />
border-left: 15px solid #c76c0c;<br />
border-right: 2px solid #c76c0c;<br />
-moz-box-shadow: 2px 2px 15px #ccc;<br />
-webkit-box-shadow: 2px 2px 15px #ccc;<br />
box-shadow: 2px 2px 15px #ccc;<br />
}<br />
.post blockquote::before{<br />
content: "\201C"; /*Unicode for Left Double Quotes*/<br />
font-family: Georgia, serif;<br />
font-size: 60px;<br />
font-weight: bold;<br />
color: #999;<br />
position: absolute;<br />
left: 10px;<br />
top:5px;<br />
}<br />
.post blockquote::after{<br />
content: "";<br />
}<br />
.post blockquote a{<br />
text-decoration: none;<br />
background: #eee;<br />
cursor: pointer;<br />
padding: 0 3px;<br />
color: #c76c0c;<br />
}<br />
.post blockquote a:hover{<br />
color: #666;<br />
}<br />
.post blockquote em{<br />
font-style: italic;<br />
}<br />
</style></blockquote>
<br />
<img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjErd_DzLLiv_aYHSDFmCeMe1rC6tll6nahofTMvZzX5tWnrXTnPSe8HV4BpecMP63hDnGAS8SKRgHnYhfPqv5_4VIQUPeRc06Bne7BS_S6M3hkTuxnnnDqKZzQU-T8j0KaamhbDy2owg/s1600/al%25C4%25B1nt%25C4%25B1+2.png" /><br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<style><br />
.post blockquote{<br />
font-family: Georgia, Times, "Times New Roman", serif;<br />
font-size: 16px;<br />
border-top: solid 2px #dddddd;<br />
border-left: solid 2px #dddddd;<br />
border-right: solid 2px #dddddd;<br />
border-bottom: solid 2px #dddddd;<br />
margin: 1em 0px;<br />
padding: 1em 1em;<br />
font-family: Georgia, Times, "Times New Roman", serif;<br />
font-style: italic;<br />
font-size: 1em;<br />
min-height: 60px;<br />
}<br />
.post blockquote:before {<br />
display: block;<br />
float: left;<br />
content: "\201C";<br />
font-size: 100px;<br />
margin-right: 10px;<br />
color: #fff;<br />
background-color: #03C9A9;<br />
padding: 15px 12px 5px 8px;<br />
width: 50px;<br />
height: 50px;<br />
line-height: 90px;<br />
-webkit-border-radius: 50%;<br />
-moz-border-radius: 50%;<br />
border-radius: 50%;<br />
}<br />
.post blockquote cite {<br />
position: relative;<br />
display: block;<br />
text-align: right;<br />
margin-top: 5px;<br />
color: #999;<br />
}<br />
</style></blockquote>
<img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgG9-O90DHVLhyphenhyphenak9XuV_1YoNYJQo0F90bpnarRtbKfd7MhofwsyS5LNRGn0_t_hzbGJFjDLuj4ysWt-VNC5jJ02QSvpjlxDFDrTuvG0Dmm8gq7P_8lJEo1Xa-SgqQ2zZNAju6dePfq7Q/s1600/3.png" /><br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<style><br />
.post blockquote {<br />
@import url(http://fonts.googleapis.com/css?family=Muli);<br />
background:url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsoyW6_n4AdEXAzopZwhHYwmOZRM1Qfvudb3fPs6U9OXINOzbFQV-xlU2umyUPBxdVSZbALbqhY3PE-W5ugwTp5bhSL1atTiDsIW8Yt9X7xM0W0bx5wFg-zV1njllfTASf0RPxAwH99dQ/h120/blockquote.png) no-repeat;<br />
border: dashed 2px #ccc;<br />
color: #333;<br />
font-family: muli;<br />
margin: 30px;<br />
padding: 20px 30px 30px 40px;<br />
}<br />
</style></blockquote>
<br />
Sorularınızı yorum kısmından belirtebilirsiniz. Alıntı :blogtecrubem. comUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-11797439622693194722019-02-17T13:57:00.000+03:002019-02-23T10:17:39.571+03:00Üstün Zekalı İnsanların Ortak Özellikleri Nelerdir?<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="üstün zekalı blogger ile ilgili görsel sonucu" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZkVcjp4N0UWplk3qtqxS4o3Jn00JYQGicPh67AFA_-lBJwbGalb-_jgWoi_T84STe15YPHn2vu4VmQunn0axRLyBpAvbKsxum10UbP1UYUYoXNbNUUt-6qqKtMw-4tQ65mjHcx_lHC6I/s640/752x395-duygusal-zekasi-yuksek-cocuklar-yetistirmeye-odaklanin-1502200245108.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Üstün Zekalı İnsanların Ortak Özellikleri Nelerdir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Üstün zekali insanların nasıl belirlendiğini merak mı ediyorsunuz?<b> Üstün zekalı insanların ortak özellikleri </b>hakkında bilgileri nedirkibu.com da bulabilirsiniz.<br />
<br />
Zekânın (IQ) belirlenmesinde en önemli iki unsur, belli bir süre içinde alışılmışın dışında kaç soruyu cevaplayabildiğiniz ve kafanızda canlandırdığınız yarım düzine işareti aynı anda değerlendirirken ne kadar başarılı olduğunuzdur. Zeki olma hayali, tüm insanlar için idealdir. Ancak zeki insanların yaşantı tarzı ile toplumun yaşantı tarzı arasındaki çelişkiyi gördükleri zaman, acaba bu insanlar zeki mi? Ben bu insanlar gibi mi olmak istiyorum? Soru ifadelerini insanlar kendilerine sorarlar.<br />
<br />
<b>Zeka Doğuştan Geliyor Ancak...</b><br />
Zeki insanların zeka ifadeleri çoğunlukla doğuştan gelmektedir, ancak siz iyi bir eğitimden geçtiyseniz, zeki insanların özelliklerini gösterirsiniz. Tam tersi olarakta zeki bir insan kötü bir eğitimden geçtiği zaman normal insan modelini gösterecektir.<br />
<br />
<b>Zaman zaman sorulur, zeki insanların özellikleri nelerdir?</b><br />
Özelliklerinden bir tanesi çok büyük fiziksel enerjiye sahip olmalarıdır. Bu doğuştan gelen bir enerji modellemesi olmayıp, tamamen kendini adapte ettiği konuyu tamamlamak için saatlerce çalışması gerektiği bilincine sahip olmasıdır. Bunun sonucu olarakta irade ve kalp koordineli bir şekilde enerjiyi temin için çalışırlar.<br />
<br />
Üstün zekalı insanların diğer bir özelliği ise hem zeki görünüşlü olmaları ve hem de doğal görünmeleridir. Hem zekalarını belli ederler ve hem de çocukça bir yapıyla hareket ederler. Bu nedenden dolayı da sorgulanırlar; bu kişi gerçekten zeki mi?<br />
<br />
Zeki kişiler hem disiplinle ve hem de oyun oynar tarzda işlerine eğilirler. Yaptıkları işi büyük bir ciddiyetle yaparlar, ancak oyun havası da vererek yaptıkları işten büyük bir zevk alırlar.<br />
<br />
Zeki kimseler hem gerçek dünya ile bağlarını koparmazlar ve hem de hayal dünyası içinde yaşarlar. Ürettikleri şeyler gerçek dünyada kullanılacaktır, ancak olmayan şeyleri üretmek zorundadırlar. Normal insanlara göre üstün zekalı insanların düşünceleri fantestiktir, ancak bilimsel çalışmalar fantestik hayaller sonucu ortaya çıkmaktadır.<br />
<br />
<b>Zeki İnsanların Ortak Özellikleri</b><br />
1- Anlama, yeni ve pratik anlama yöntemleri geliştirip uygulama kabiliyeti,<br />
2- Bilme ya da kavrama kapasitesi,<br />
3- Var olan durumdan yeni durumlarla karşılaştırıp yeni problemleri çözerken kullanabilme kabiliyeti,<br />
4- Problemleri önceden görme ve alışılmamış bir tarzda çözebilme kabiliyeti,<br />
5- Garip, alışılmadık ve farklı bağlantılar görebilme kabiliyeti,<br />
6- Çabuk öğrenme becerisi,<br />
7- Öğrenilenleri kullanabilme becerisi,<br />
8- Tecrübelerden faydalanma kapasitesi,<br />
9- Fizyolojik ve psikolojik özelliklerini şahsî ve sosyal gelişimde etkili kullanabilme becerisi.<br />
10- Mekanik hüner, buluşçuluk, sanat becerisi, fizikî kabiliyet,<br />
11- Fizikötesi olayları düşünme konusunda yaşıtlarına göre daha önceden ilgilenme, felsefî tavırlar, garip düşünceler,<br />
12- Bilgi birikimi çok olmasına rağmen bunları unutmama,<br />
13- İleri seviyede anlayış kabiliyeti,<br />
14- Alışılmadık seviyede farklı konularda ilgi ve merak, çok soru sorma,<br />
15- Hızlı düşünme, çabuk sonuca ulaşma, hızlı ilerleme kabiliyeti,<br />
16- Genelleme yapma, sonuçları hissetme, soyut düşünme ve alternatifler üretme konusunda erken ve hızlı gelişme,<br />
17- Yeni dünyalar plânlayıp yeni ufuklara açılma seviyesi,<br />
18- Bilinmeyen üzerinde kafa yorma ve müşahhas sonuçlar elde etme kabiliyeti,<br />
19- Geçmişteki ve bugünkü keşiflere özel merak ve ilgi,<br />
20- Hayal kurma ve hayallerini projelendirme kabiliyeti,.<br />
21- Zihnî egzersizlerle esnek düşünme kabiliyetini geliştirme, olmayacak bir senaryoyla ilgili çok sayıda çözüm üretme becerisi,<br />
22- Belli bir eğitim almasa bile güzel sanatlardan birine; meselâ müziğe, resme, şiire, çeşitli sanat dallarına ilgi,<br />
23- Kendine aşırı güven, korkusuzca riske girebilme,<br />
24- Derin tefekkür kapasitesi,<br />
25- İlginç, orijinal ve faydalı buluşlar ortaya koyma; farklı fikir ve çözümler üretebilme becerisi,<br />
26- Farklılıklara uyum sağlama,<br />
27- 5 N, 1 K'nın (Ne, Niçin, Neden, Nasıl, Nerede, Kim?) doğru cevaplarını arayıp bulma becerisi,<br />
28- Zengin kelime ve kavram hazinesine sahip olma, kelimelerin köklerini ve kaynaklarını araştırıp kelime ve kavram bilgisini kuvvetlendirme becerisi,<br />
29- Lisan kullanımında ve dil yeteneğinde üstünlük,<br />
30- İstatistiklere mukayeseli, tenkit ve tahlil edici bir gözle bakabilme kabiliyeti,<br />
31- Dikkatini birşeye güçlü şekilde yoğunlaştınp yönlendirebilme kabiliyeti; yüksek konsantrasyon, ciddiyet,<br />
32- Belli bir konuda uzun süre düşünebilme kabiliyeti,<br />
33- Sembolleri ve ilişkileri yeni bağlantılar kurmada kullanma becerisi,<br />
34- Yerinde, kaliteli ama bazen başkalarını rahatsız edecek boyutta espri yapma,<br />
35- Zıtları uzlaştırma becerisi,<br />
36- Benzerlik kurma ve bilgileri geniş çaplı sentezleme kabiliyeti,<br />
37- Benzer kavramlar arasında ayrım yapabilme kabiliyeti,<br />
38- Özellemelerden genellemelere ulaşabilme kabiliyeti,<br />
39- Estetik güç ve simetrik şeylere ilgi,<br />
40- Muhatabın söylediklerinin yanı sıra gerçekte söylemek istediklerini de anlama kabiliyeti,<br />
41- Kendisini karşısındakinin yerine koyabilme becerisi,<br />
42- İnsanlarla çok yönlü iletişim kurabilme kabiliyeti,<br />
43- Diğer insanların bakış açılarından yeni bir görüş meydana getirebilme kabiliyeti,<br />
44- Çevreyi idrâk etme, çevreyle iyi münasebet kurma ve ona uyum sağlama kabiliyeti,<br />
45- Başarılı olmuş kişileri tanıma, onların basan sırlarını öğrenme merakı,<br />
46- Bir hedefe doğru ilerleme becerisi,<br />
47- Uyanıklık, kendisinin ve hâdiselerin farkında olma,<br />
48- Akıl yürütme mekanizmasını şuurlu şekilde kullanabilme kabiliyeti,<br />
49- İradesine hâkim olma,<br />
50- İnatçı, kararlı, hedefe dönük ve bazen maceracı davranışlar sergileme,<br />
51- Disiplinli, bağımsız ve çoğu zaman isyankâr davranışlar gösterme,<br />
52- Çabuk sıkılma, yapacak bir şeyler arama, boş duramama,<br />
53- Kompleks, karmaşık şeyleri tercih etme; tartışmalardan zevk alma,<br />
54- İlgi bekleme, takdir edilmekten hoşlanma,<br />
55- Yerinde duramama, aşırı hareket etme,<br />
56- Başkalarına karşı son derece hassas olma, muhatabın ne düşündüğünü çabuk hissetme,<br />
57- Farklı olduğunu kendisi hissettiği gibi başkalarına da hissettirmeye çalışma,<br />
58- Küçük yaşlarda beliren bir idealizm,<br />
59- Hissî derinlik, duygusallık,<br />
60- Mükemmelcilik yüzünden kendini ve başkaları beğenmeme,<br />
61- Belli derslerde veya alanlarda olağanüstü basarı gösterme,<br />
62- Bilinmeyen, esrarlı konulara büyük alâka duyma,<br />
63- Başkalarının ne diyeceğine pek aldırış etmeme,<br />
64- Tutkuyla bağlandığı bir konuyu her yerde gündeme getirme,<br />
65- Duyularda aşırı hassasiyet (renkler, sesler, kokular vs. üzerinde),<br />
66- Fizikî ve entelektüel gelişmede farklı bir ilerleme hızı kaydetme,<br />
67- Başarılı olamadığı fizikî faaliyetlerde yer almayı istememe, yarışmacı fizikî faaliyetlerden kaçınma,<br />
68- Şairâna ifadeler, güzel ve edebî sözlerden hoşlanma,<br />
69- Girişimcilik ve mücadele gerektiren konularda üretkenlik,<br />
70- İç dünyasında derinlik ve bunun getirdiği yalnızlık.<br />
71- Aşk, şevk, istek ve içten gelen gayretin yüksek seviyede olması,<br />
72- Sık sık düşüncelere dalma, hayal gücünün kuvvetli olması,<br />
73- Kendi isteklerini yerine getirme ve kişilik konusunda erken gelişme,<br />
74- Zaman zaman kendi kendisiyle yüksek sesle konuşma,<br />
75- Sosyal problemleri doğru teşhis edip anlayabilme, bunlara güzel ve doğru çözümler teklif etme,<br />
76- Liderlik, grup kurma, ekip oluşturma ve yönlendirme,<br />
77- Toplumun adalet, güzellik, doğruluk gibi yüksek ihtiyaçlarıyla ilgilenme,<br />
78- Yüksek ahlâkî özelliklere sahip olma,<br />
79- Haksızlığa ve hukuksuzluğa asla tahammül edememe, yüksek düzeyde adalet duygusuna sahip olma,<br />
80- Kendinden büyüklerle arkadaşlığı tercih etme.<br />
<br />
<h4>
Zeki İnsanlar Yaptıkları İşte İnat Ederler</h4>
Üstün zekalı insanlar hem dışa dönüktür ve hem de içe dönüktür. Normal insanlar bu olaylardan sadece birisine sahiptir. Normal bir insan ya dışa dönük bir yapıya sahiptir, ya da iç dünyasına kapanık yaşar, Zeki insanlar ise zaman zaman dışa dönüktür, zaman zaman da iç dünyalarına kapanırlar. Ancak bu olayı son derece dengeli bir şekilde yaparlar.<br />
<br />
Üstün zekalı insanlar son derece inatçı yapılı kimselerdir. Başarısızlıkta asla yılmazlar ve asla pes etmezler. Düşünsenize, Edison ampulü bulmadan önce binlerce sefer deneme yapmıştır ve asla pes etmemiştir Sonunda da başarıya ulaşmıştır.<br />
<br />
Üstün zekalı insanlar halkın nazarında ukala tabir edilen yapıya sahiptirler. Bir konu hakkında bilgi sahibi olmadan konuşmazlar ve konuştukları konu hakkında derin bilgiye sahiptirler, bu nedenden dolayı da konuşmalarında inat ederler. Bu da onların ukala damgasını yemelerine neden olur.<br />
<br />
Üstün zekalı insanlar yaptıkları işe büyük bir tutkuyla, ama büyük bir gerçekçi bakış ile sarılırlar. Onların tutkuları yaptıkları işten vazgeçmemelerine, gerçekçi olmaları da uygun eserler çıkarmalarına neden olur.<br />
<br />
Üstün zekalı insanlar rahatlarına ve sanata düşkündürler. Herhangi bir sanat dalı ile uğraşıyorlarsa başarılı olurlar. Rahat şartları da severler.<br />
<br />
Üstün zekalı insanlar lider ruhlu insanlardır. Genellikle her konuda söyleyecekleri şeyler olduğu için her türlü insana hitap edebilirler. Sevecen ve babacan bir tavırları vardır. Genellikle öğrenciliklerinden itibaren lider ruhlu özellikleri belirginleşir.<br />
<br />
Çok hareketli ve aktif insanlardır. Devamlı bir şeyler üretme ihtiyacı hissettikleri için bir yerde duramazlar. Bazen zeki çocukların hareketli olmaları hiper aktiflik ile karıştırılır. Bu nedenden dolayı ebeveynlerin dikkatli olmaları gerekmektedir.<br />
<br />
Sizlerde içinizde var olan zeka potansiyelini harekete geçirebilirsiniz. Hayal kırıklığından ve başarısızlıktan korkmadan çalışırsanız, çevrenizdekilerin aptal demelerine aldırmazsanız , hayallerinizi zapt edebilirseniz; neden olmasın. Önemli olan ise başarıya götürecek yolları hayal etmektir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-203905323191726952019-02-17T01:16:00.000+03:002019-02-23T10:21:10.815+03:00Alışveriş Sonrası Gıda'ları Saklama Kuralları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="650" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEge2w_fUy54jvOi13i_ghS7gEds6b_1XVB53RUoa3uW2BUhD8unwCkU-N1BuYMXvwTbnoNWNyS4Mr3YVeoBnfh2p1SgSpD9uLHdhmOugCa44mVrB8CF_WhO7eVZS01okUHqkIfWntZFAw/s640/buzdolabinda-9-kural.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Alışveriş Sonrası Gıda'ları Saklama Kuralları</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Pazara gidip alışveriş yaptınız, peki meyve ve sebzeleri tüketene kadar hangi koşullarda ve nasıl saklayağanızı doğru olarak biliyormusunuz?<br />
<br />
Sağlık Beslenmenize dikkat etmenizle başlar. Alışverişten geldikten sonra bu kurallara mutlaka uyun.<br />
Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aslıhan Altuntaş, buzdolabı düzeninde uyulması gereken kurallar hakkında önemli bilgiler verdi.<br />
<br />
<h4>
Doğru rafa doğru besini koyun</h4>
1) Buzdolabı temizliği sağlık açısından ilk dikkat edilmesi gereken etkendir. Buzdolabı temizliği için sirke kullanılabilir. 1 litre suya 1 yemek kaşığı sirke koyarak buzdolabı silinmeli ve kuruduktan sonra besinler buzdolabına yerleştirilmelidir.<br />
<br />
2) Kahvaltılıklarda ambalajlı olanlar ve kahvaltılık tabaklarına çıkarılanlar hijyen açısından en üst rafta tutulmalıdır. Aksi halde paketli gıdaların paketlerinden ya da sebze meyvelerden düşebilecek parçalardan altta duran ve hiç pişirme işlemi görmeden tüketilecek olan kahvaltılıklara bakteri bulaşabilmektedir. Buzluğu altta olan buzdolaplarında da kahvaltılıklar yine en üstte olmalıdır.<br />
<br />
3) İkinci rafa genellikle işlem görmüş yani pişirilmiş yemekler konulmalıdır. Streçlenmeli ve birbirlerine temas etmemelidir. Isıtıp direkt olarak tüketilecek besinler oldukları için pişmemiş çiğ besinlere göre daha risklidirler.<br />
<br />
4) Çiğ et, yoğurt gibi besinler doğru kaplara konulmuş şekilde ağzı kapalı, birbirleriyle temas etmeden üçüncü rafta olabilir. Tavuk ve balık da paketli halde ya da cam kaplarda bu rafta kalabilir.<br />
<br />
<h4>
En büyük hata meyve sebzeleri market poşetleriyle saklamak!</h4>
5) En alt rafta ise meyve sebze kısmı olmalıdır. Ancak meyve sebzeler pazar ya da market poşetleriyle buzdolabında tutulmamalıdır. Yapılan en büyük hatalardan biri budur. Besinler mutlaka paketlerinden çıkarılmış olmalıdır. Eğer ıslaksa mutlaka kurutularak buzdolabına konulmalıdır. Bu nedenle en pratiği hazırlık aşamasında da kolaylık sağlayacağı için yıkayıp kurutarak dolaba yerleştirmektir. İstenirse kese kağıtlarında saklanabileceği gibi istenirse plastik olmayan, muhafaza için özel üretilmiş saklama kaplarına da konulabilir.<br />
<br />
<h4>
Dondururken bu süreleri göz ardı etmeyin</h4>
6) Dondurucuda esas önemli olan bekleme süreleridir. Besinler dondurulduğunda içeriğindeki bakteriler de dondurulmuş olur. Yani ölmezler. Çözdürme işlemi başladığı andan itibaren de o bakteriler tekrar aktifleşmeye başlar. Bu nedenle besinlerin dondurucuda ne kadar kaldığı çok önemlidir. Çünkü besinlerin yapısı ve dokusu değişmeye başlar. Herhangi bir işleme tabii tutulmayan çiğ sebzeler dondurucuda 1 yıla kadar durabilirken pişirilerek saklanacak sebzeler en fazla 2-3 ay saklanmalıdır. Çözündürdükten sonra ise hemen tüketmek gerekir. Balık 2-3 ay, çiğ et ya da çiğ etten yapılmış kıyma 9-12 ay arasında kalabilmektedir. Pişmiş kırmızı et işlem gördüğü için 2-3 ay kalmalıdır. Tavuk ve hindi eti ise çiğ halinde olsalar bile en fazla 3 ay kadar dondurucuda saklanmalıdır.<br />
<br />
<h4>
Etleri suda çözdürenler dikkat! </h4>
7) Çözdürme işlemi bir gün önceden buzluktan çıkarılarak soğuk dolapta yani buzdolabında yapılmalıdır. Suyun içerisinde çözdürmek sağlıklı değildir. Dondurucuda donan besinler çözünmenin başlamasıyla birlikte yeniden bozulmaya meyilli hale gelir. Besin zehirlenmesi riski de artar. Bu nedenle özellikle et, tavuk gibi potansiyel riskli besinleri çözdürürken herhangi bir müdahalede bulunmadan buzdolabında çözdürmek önemlidir. Ancak sebzelerin sıcak ya da soğuk suyun içerisinde çözdürülmesinin bir sakıncası yoktur. Direkt yemeğin içerisine katılarak da yaygın olarak çözdürülmektedir. Bunun yanında çözdürülmüş besinler ikinci kez tekrardan dondurulmamalıdır.<br />
<br />
<h4>
Baharatları buzdolabına koyuyorsanız…</h4>
8) Meyve ve sebzelik rafına konmaması gereken besinlerin başında soğan, sarımsak ve patates gelir. Belli sıcaklıkta ve neme maruz kaldığında çok çabuk filizlenebilirler. Domates de dolaba konmadan oda sıcaklığında sebze sepetlerinde saklanmalıdır. Meyvelerden ise muz, avokado, portakal, mandalina ve elma buzdolabına konmamalıdır. Kesilmemiş kavun ve karpuz da oda sıcaklığında saklanabilir. Meyve ve sebzeler mümkünse haftalık olarak ya da en fazla 2 haftada tüketilmelidir. Bunların dışında buzdolabına koyulmaması gereken besinlerin başında un gelmektedir. Un, kahve ve baharatlar nemli ortamda saklanmaması gereken besinlerdir, bu nedenle buzdolabına konulmamalıdır. Toplumda baharatların küflenmemesi için buzdolabına konulması gerektiği gibi yanlış bir düşünce vardır. Oysa baharatlarda önemli olan nemdir. Nemli ortamda aflatoksin üreten küflenmeye sebep olan mikroorganizmaların üreme riski çok daha yüksektir. Bunlar hem çok zararlı hem de baharatların içerisinde özellikle pul biberde çok rahat üreyebilmektedir. Ayrıca baharatlar yüksek gramajlarda alınıp uzun süre muhafaza edilmemelidir. Bu nedenle aktarlardan alınan ve ne kadar süredir orada durduğu bilinmeyen açık baharatları almak güvenli değildir. Aynı şekilde zeytinyağı, reçel ve bal da buzdolabına konulmamalıdır. Buzdolabı ısısı özellikle zeytinyağı için uygun değildir. Turşu ve salamura besinler de zaten uzun saklama koşulları sağlanması için yapıldığından buzdolabına konulmasına gerek yoktur.<br />
<br />
<h4>
Yumurtaları sakın yıkamayın!</h4>
9) Yumurta potansiyel riskli denilen protein açısından en zengin ve bozulmaya en meyilli besinlerden bir tanesidir. Yumurtada yapılan en büyük yanlışlık yıkanarak buzdolabına konmasıdır. Yumurta ıslatılarak buzdolabı gibi nemli bir ortama konulduğunda kabuğundaki salmonella adı verilen bazı bakteriler kabuklardan içeri doğru daha fazla nüfuz edebilir ve su aktivitesi arttığı için çok daha fazla üreyebilirler. Bu nedenle yumurta yıkanmadan kendi kutusunda ya da buzdolabı yumurtalığında saklanmalı ya da kuru bir bezle silinmelidir.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-82620721068763149102019-01-25T20:21:00.003+03:002022-10-31T23:28:41.354+03:00Gıda İntoleransı Testi Nedir? Gıda İntoleransı Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSfVTMDat3gUe1tjaCi15-QF4UTSZ0bsBuwcYB2qeluJQJ_X6EZ5ZWqH4Ntf37Yulm6HFmw2JQrAzRnfbFWRutveJOzIxccNPNA1t6icP5aUnzwBJfGSKVmA1Ph-Z9pib4wHjydS84Jg/s640/Gida-intoleransi-Testi+Nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Gıda İntoleransı Testi Nedir? Gıda İntoleransı Nedir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;">Gıda İntoleransı Testi Nedir? </h2><div>
Sağlıklı olduğunu sandığımız birçok besin vücudumuzda olumsuz etkilere sebep olabilir. <div>Protein kaynağı olarak tükettiğimiz besinler vücudumuz tarafından sindirilemediği zaman vücut bu proteinlere tepki vermeye başlar. Vücudumuzun verdiği bu tepkiye "<b>Gıda İntoleransı</b>" denir.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Gıda İntoleransı Nasıl Oluşur?</b></h2>
<br />
Besinler ağızda parçalandıktan sonra mide asitleri ve hareketleri ile bağırsağa geçer. Bağırsakta bulunan çeşitli enzimler aracılığıyla en küçük parçalara kadar ayrışırlar. Bu ayrışma esnasında proteinler daha küçük parçalara bölünerek kana karışır. Bu şekilde vücutta gereken yerlerde kullanılmak için yolculuklarına devam ederler. Bu proteinler daha küçük parçalara yani amino aside parçalanamaz ise gıdalar kana parçalanmadan geçer. Bu durumda bakteri, virüs gibi algılanırlar. Savunma sistemini harekete geçirmesi neticesinde vücutta bazı problemler ortaya çıkar. Halsizlik, bağırsak problemi gibi semptomlar oluşur.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Gıda İntoleransı ile Gıda Alerjisi Arasındaki Fark Nedir?</b></h2>
<br />
Gıda intoleransı ile gıda alerjisi genellikle karıştırılır. Gıda alerjisi, besine karşı vücudun bağışıklık sisteminin gösterdiği tepkidir. Gıda intoleransı ise besini sindirememekle ilgili bir durumdur. Gıda alerjisinde besin tüketildikten 20 dakika ile 2 saat arasında vücudumuz reaksiyon verir. Gıda intoleransında ise 72 saate kadar kendini erteleyebilir. Gıda intoleransı, gıda alerjisine göre daha yaygındır. Gıda alerjisi kadar hayatı tehdit edici değildir.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Gıda İntoleransı Belirtileri Nelerdir?</b></h2>
<br />
Gıda intoleransı belirtileri bir veya birden çok olabilir. Kişiye göre değişkenlik gösterir. Bu belirtiler; kilo almada ve vermede zorluk, uzun süren kabızlık, ishal, bağırsak rahatsızlıkları, sürekli yorgunluk ve halsizlik, ödem, dikkat ile ilgili sorunlar, sebepsiz yere kilo alma ve verme gibi.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Gıda İntoleransı Testi Nasıl Yapılır?</b></h2>
<br />
Son derece yaygın olan gıda intoleransı testler yardımıyla saptanabilir. Eski testler yeterince sağlıklı sonuçlar vermiyordu. Daha çok deneme yanılma yöntemine dayanıyordu. Aktif ve pasif intoleransı ayırmak konusunda yetersizdi. Yeni test yöntemiyle aktif ve pasif intoleransı ayırt etmek mümkünleşti.<br />
<br />
Gıda intorelansı testi iki çeşittir. Gıda intoleransı var mı yok mu, gıda intoleransı hangi besinlere karşı var sorularının cevaplarını bulmanıza yardımcı olur.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Hassasiyet Nasıl Belirlenir?</b></h2>
<br />
Gıda intoleransı testinde et ve et ürünleri, sebze ve meyve türleri, süt ve süt ürünleri, baklagiller ve tohumlar, yağlar, tahıllar, yağlı ürünler, baharat ve soslar, unlu mamüller, içecekler, bitki çayları, yumurta ve yumurta mamülleri gibi besinler yer alır. Parmak ucundan kan alınır ve incelenir. Bu inceleme sonucunda hangi besinlere karşı hassasiyet olduğu belirlenir. Bunun sonucunda bir beslenme planı oluşturulur. Test sonuçları 1 veya 2 hafta içinde açıklanır.<br />
<br />
Besinler kırmızı, sarı ve yeşil sütunlar halinde listelenir. Kırmızı sütundaki besinler 3 ay hayatınızdan çıkarılır. Sarı sütundaki besinler haftada bir veya iki kez tüketilmesi gereken besinlerdir. Yeşil sütundaki besinler hassasiyet olmayan besinlerdir. Böylece hangi gıdaların tüketilip hangi gıdalardan uzak durulması gerektiği belirlenmiş olur.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Hamileler Testi Yaptırabilir mi?</b></h2>
<br />
Gıda alerjisinde olduğu gibi besinler hayatımızdan tamamen çıkarılmaz. Gıda intoleransı testinde açlık veya tokluğun bir önemi yoktur. Test sonucunu etkilemez. 2 yaş üzeri çocuklar ve bağışıklık sistemiyle ilgili bir sağlık sorunu olmayan kişilere uygulanır. Gebelik dönemi testin doğruluğunu etkileyebileceğinden bu dönemde yapılması önerilmez.<br />
<br />
Doktora başvurmadan çocukların diyetlerinde herhangi bir değişiklik yapılmamalıdır. Araştırmalara göre çok sayıda kişi test sonuçlarına göre hazırlanan besin planına uyarak şikayetlerinden kurtulmuştur. Gıda intoleransı test sonuçları yüksek çıkanlar 1 yıl sonra tekrar test yaptırmalıdır.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-34980910295677959492019-01-24T20:16:00.001+03:002021-01-31T15:54:06.876+03:00Kulak Neden Ağrır? Kulak Ağrısı Nedenleri!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9yYt3a7eK-aS-BovnhyRwKXCbUWVt1VjGegLIF7Gv40mhb3uGCG2QZ17EC26uxmAbwvT38UJrfh_gKXszXm6TH_a1jPk-1TOxTSpvJJXZFGpX8mwEM4HrZBQZuJAkO2wZBliAnLfTUQ/s640/kulak-agrisi-neden-olur.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kulak Neden Ağrır? Kulak Ağrısı Nedenleri!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b>Kulak ağrısı</b> can sıkan bir durumdur. Peki kulak neden ağrır? Kulak ağrısı nedenleri yazımızda.<br />
<br />
Her ne kadar çocukluk döneminde daha sık görülen bir durum olsa da kulak ağrısına yetişkinlerde oldukça sık rastlanır. Tıpta otalji olarak adlandırılan kulak ağrısı tek bir kulakta görülebileceği gibi, aynı anda her iki kulakta birden de ortaya çıkabilir. Yanma, batma ya da zonklama şeklinde görülebilen bu ağrılar sürekli ya da kesik kesik de olabilir.<br />
<br />
Kulak ağrısının sebebi kulağın kendi yapısındaki bazı problemlerden kaynaklanabileceği gibi diğer organlardaki bazı rahatsızlıklar da kulak ağrısı şeklinde belirti verebilir. Bu nedenle kulak ağrısının tam teşhisi ancak doktor muayenesi ile konulabilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Kulak Ağrısına Neden Olan Kulak ile İlgili Faktörler (Primer Faktörler)</h3>
<br />
<ul>
<li>Kulak kepçesinde meydana gelen travma, yanma, donma, iltihaplanma ve tümör oluşumu</li>
<li>Dış kulak yolunda iltihaplanma, tümör oluşumu, kulak kiri birikmesi, yabancı cisim kaçması, zona ve travmalar</li>
<li>Kulak zarında meydana gelen yırtılmalar</li>
<li>Orta kulak iltihabı ve orta kulakta sıvı toplanması</li>
<li>Östaki borusunun tıkanması</li>
<li>Kulak arkasındaki havalı boşluklarda iltihaplanma meydana gelmesi</li>
<li>Ani basınç değişiklikleri</li>
</ul>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Kulak Ağrısına Neden Olan Diğer Faktörler (Sekonder Faktörler)</h3>
<br />
<ul>
<li>Diş ve dişeti rahatsızlıkları ve iltihaplanmaları</li>
<li>Ağız ve boğaz enfeksiyonları</li>
<li>Çene eklemi rahatsızlıkları</li>
<li>Bademcikte görülen enfeksiyon ve apseler</li>
<li>Ağız içinde oluşan yaralar</li>
<li>Gırtlak kanseri</li>
<li>Farenjit</li>
<li>Geniz eti ve bademcik ameliyatları</li>
<li>Yemek borusuna yabancı cisim kaçması</li>
<li>Yemek borusunda tümör oluşumu</li>
<li>Akciğerde meydana gelen enfeksiyonlar ve tümör oluşumları</li>
<li>Mide fıtığı</li>
</ul>
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Kulak Ağrısında Ne Yapılması Gerekir?</h3>
<br />
Kulak ağrısı görüldüğünde çok rahatsız edici değilse ağrının geçmesi için bir süre beklenmelidir. Ancak eğer ağrı çok şiddetli ve çok rahatsızlık vericiyse bu durumda en doğru olan KBB doktoruna muayene olunmasıdır. Ancak doktor muayenesine kadar kulak ağrısının hafifletilebilmesi için ağrı kesici ilaçlarda faydalanılabilir.<br />
<br />
Bunun yanında kulak üzerine ısıtılmış havlu koyulması, odanın havalandırılması ve bol sıvı tüketilmesi gibi önlemler alınabilir. Kulağa yabancı cisim sokulmaması, kulak damlası kullanılmaması, kulağa su kaçmaması için duş alınmaması ve yüzülmemesi, kulağın rüzgardan ve soğuktan korunması, ağır aktivitelerden kaçınılması, sigara kullanılmaması ve sigara dumanı olan alanlardan da uzak durulması gibi önlemlere de dikkat edilmelidir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-70466559515695789742019-01-20T19:43:00.003+03:002021-02-05T22:21:51.418+03:0060 Saniyede Bebek Uyutma Metodu!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="349" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjC4NVIajlgcSfqDzhkpCHZAkLsVulquOCoxq5T6FUY8AZlfyCQ6WE1AomFYvxqhO_bEq5Y42icrqcIw6mtpL6TNG1dvDeM8bK0uM906vNTJpn5Jip0jz27R6_aNQOdAx-TVDvEv2v56Q/s640/60-saniyede-bebekuyutma-yontemi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">60 Saniyede Bebek Uyutma Metodu!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br /><h3 style="text-align: left;">60 Saniyede Bebek Uyutma Metodu!</h3><div>
Bebeklerini uyutmak için her şeyi deneyipte başarılı olamayanlardan mısınız?<div><br />
Geçmişten günümüze tüm ebeveynlerin ortak sorunu kuşkusuz uyku problemi. İnsanlığın var oluşundan beri bebekleri uyutmak için çeşitli yöntemler kullanıldı. </div><div><br /></div><div>Bunlar arasında evine özel salıncaklar kurduranlar da var, teknolojinin nimeti aletler satın alan da... Teknoloji demişken akıllı telefonuna türlü uygulamalar indirenleri atlamak olmaz.<br />
<br />
Ayakta, beşikte, battaniyede hatta kucakta sallayanlar; yani mütemadiyen sallayanlar da ayrı bir dünya. </div><div><br /></div><div>Uyumaya direnen, ağlama krizlerine giren bebeğini arabayla gezdiren mi dersiniz, sakinleştirici çaylar içirip çareyi elektrikli süpürge de ve fön makinesinin sesinde bulanlar mı?<br />
<br />
Bir uyku düzeni için ebeveynlerine ninniler besteleten bebekleriniz için geleneksel yöntemleri bir kenara atın. </div><div><br /></div><div>Çünkü uzmanlar bunların hiçbirisini doğru bulmuyor. </div><div><br /></div><div>Yaklaşım şu: bebek yatağında, sakin bir şekilde, kendisi uyumalı; uyku düzeni bu şekilde ayarlanmalı.<br />
<br />
Her duruma bir pratik yöntem, cihaz, uygulama geliştiren Uzakdoğu'dan bu duruma da oldukça pratik, akla gelmeyecek bir yöntem geliştirildi ve şaşkınlık yarattı. </div><div><br /></div><div>Nathan Dalio bebeğini yastıkta da yatakta da sallamıyor. Sadece bir kağıt mendil yardımıyla ortalama 30-60 saniye içerisinde uyutuyor. </div><div><br /></div><div>Nasıl mı? Bunun için ihtiyacınız olan tek şey mendil.<br />
<br />
Dalio, mendili bebeğin alnından çenesine doğru 3-4 kez gezdiriyor. </div><div><br /></div><div>Bebek, sebebini bizim de açıklayamadığımız bir şekilde hızla uykuya dalıyor. </div><div><br /></div><div>Yöntem o kadar etkili ki uygulayanlar videolarını çekip YouTube'a yüklüyor ve Nathan Delio'ya destek oluyor.<br />
<br />
1. Mendili bebeğin alnından boynuna doğru indirin.</div><div><br />
2. Sakinleşmesini bekleyin.</div><div><br />
3. 30-60 saniye sonra...</div><div><br />
4. Mutlu son:)<br />
<br /></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-42385600302905448922019-01-19T18:42:00.000+03:002019-01-19T18:42:01.643+03:00Cep Telefonunuza Gelen Reklamları Şikayet Edin!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBkwF2j7B6gH5m2KLfChv-O09OTVllsM5SZlelcIgkJjBx3dkTuGJN8Dpsb4yTvf7wXog0HTCaO5iHcE9V9FZPozVPxal3PHcJyGlLcXmI6p3T9k2OMKaoAoSoBFDe2O5-qE9t3AxTsQ/s640/REKLAM+S%25C4%25B0KAYET.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Cep Telefonunuza Gelen Reklamları Şikayet Edin!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sizde artık reklam mesajlarından sıkıldaysanız bu yazımızı dikkatlice okuyun. Alışveriş; çocuk, yetişkin, yaşlı fark etmeden günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olurken şirketlerde müşterileriyle iletişime geçebilmek için her yolu deniyor. Bunların arasında en çok tercih edilen ise reklam SMS’i atmak. Birçok marka müşterilerini indirimlerden ve kampanyalardan haberdar edebilmek için bu yolu seçiyor.<br />
<br />
Reklam mesajlarından rahatsız olan tüketicilerin sayılarının artmasıyla, 1 Mayıs 2015 tarihi itibariyle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı izinsiz reklam mesajı gönderimini yasaklandı. Tüketicinin mesaj gönderimini iptal etmesine rağmen SMS göndermeye devam eden şirketler yazılı olarak ıslak imzayla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na bildirebiliyordu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yine 2015 yılı itibariyle tüketicilerin şikayetlerini daha kolay bir şekilde iletebilmeleri için Ticari Elektronik İleti Şikâyet Sistemini kurdu.<br />
<br />
<h4>
Cep Telefonlarına gelen reklam mesajlarını şikayet etme</h4>
<br />
Reklam mesajlarında sıkıldıysanın yapmanız gerekenler oldukça kolay. Bunun için reklam mesajı atmasından rahatsız olduğunuz kuruma iletişim bilgilerinizi 01.05.2015 tarihinden önce verip vermediğinize dikkat etmeniz gerekiyor. Bu tarihten önce vermişseniz reddetme hakkınızı kullanmalı ve kurumu bu yolla bilgilendirmelisiniz. Eğer reddetme hakkınızı kullandıysanız ve kurum hala mesaj atmaya devam ediyorsa yapmanız gerekenler şöyle:<br />
<br />
İlk adım olarak internet üzerinden https://tiss.gtb.gov.tr/ adresine T.C. kimlik numaranız ve e-devlet şifreniz ile giriş yapın.<br />
<br />
Siteye giriş yaptığınızda yukarıda bahsedilen reddetme hakkınız ile ilgili uyarılar alacaksınız. Bu adımı geçip devam ettiğinizde sistem sizden isminiz telefon numaranız mail adresiniz gibi kişisel bilgilerin yanında şikayete konu ticari elektronik ileti hakkında da bilgiler isteyecektir. Bu kısmı istenilen bilgileri doğru bir şekilde girerek doldurun.<br />
<br />
Alttaki adımda şikâyet konuları 5 farklı seçenek ve bir "diğer" butonu ile gösterilmiştir. Şikâyet etmenizin nedenini belirtip bir diğer adım olarak size gelen istemediğiniz ticari elektronik iletinin görüntüsünü sisteme yüklemelisiniz.<br />
<br />
Sayfanın en sonundaki taahhütnameyi onayladığınızda sisteme şikâyet başvurunuzu yapmış oluyorsunuz.<br />
<br />
<h4>
Şikayet sonrası süreç</h4>
<br />
Başvurunuzu yaptıktan sonraki süreç bakanlık görevlilerinin şikayetinizi incelemesi ile başlıyor. Yapılan incelenmenin ardından istenilmeyen ticari ileti gönderen kurum suçlu bulunursa bakanlık şirketle iletişime geçerek şirkete ceza kesiyor ve sizin bilgilendirilmeniz sağlanıyor. Bu 10 dakikanızı almayacak işlem ile sıkıldığınız reklam SMS’lerinden kurtulabilirsinizUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-9496263320770801162019-01-05T20:36:00.000+03:002019-03-10T19:38:11.871+03:00Alfa Alfa Çayı Nedir, Alfa Alfa Çayı Zayıflatıyor mu?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBpTqhiMTRCDsQ4RtxWpSJBQQIIpUeBDRZWJrEVERgJ0qy69QWfhn1019RruoVu2F1Ak_DKgNmBhHPQ-JZ_x-azDpEB3IqlC68uMKl1vgH0G8TmL_WIzXqIcvmxzxqMpl1fzLwytf-Yg/s640/ivora+alfa+nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">ivora Alfa Alfa Çayı Nedir, Alfa Alfa Çayı Zayıflatıyor mu?</span></td></tr>
</tbody></table>
<h4>
<br /><span style="font-weight: normal;">Son günlerin popüler </span>zayıflama <span style="font-weight: normal;">çayı </span>Alfa Alfa<span style="font-weight: normal;"> ile ilgili bilgileri sayfamızda paylaşıyoruz. </span>Alfa Alfa çay <span style="font-weight: normal;">ve </span>Alfa Alfa Kapsül<span style="font-weight: normal;"> ile ilgili daha fazla bilgi ve sipariş için <a href="https://www.ivoraalfacaykapsul.com/" target="_blank"><span style="color: red;">İvora Alfa Çay Kapsül</span></a> web sitesini inceleyebilirsiniz.</span></h4>
<h4>
Alfa Alfa Nedir? </h4>
<u>Alfa Alfa</u> (Medicago sativa) birçok yerde ve iklimlerde yetişen bir bitkidir. Alfa Alfa bitkisi, mavi-mor renkte çiçekler açar ve yaklaşık 3 metre kadar büyür. Bu bitki, düşünüldüğü kadar yapraklı bir bitki değil, baklagiller olarak sınıflandırılmıştır. Hayvan yemi ağırlıklı olarak kullanılmaktadır.<br />
<br />
<b>Sağlıklı Gıda Olarak Alfa Alfa</b><br />
Alfalfa, besin açısından oldukça zengin kaynaklardan biridir. Alfalfanın faydaları; özellikle kolay sindirilebilir formda magnezyum, kalsiyum, demir, fosfor ve potasyum gibi mineraller açısından, aynı zamanda, A, B6, B12, C, D, E ve K vitaminleri açısından zengin olmasından kaynaklanmaktadır. Doğal bir lif ve florür, klorofil gibi antioksidan kaynağıdır, octacosanol, karotenoidler ve saponinler gibi bitkisel besinler açısından doğal bir kaynaktır. 300’den fazla değişik yararlı madde içerdiği söylenmektedir.<br />
<br />
Şüphesiz; doğru alfalfa miktarını takviye olarak almak vücudun ihtiyacı olan tüm besini size garanti edebilir. Bunların yanı sıra, bu bitkiden elde edebileceğiniz çok daha fazlası vardır. Aslında, günümüzde, alfalfa bitkisi gereğince pazarlanmaya başlanmıştır. Artık birçok kişi tarafından günlük besin desteğinin bir parçası olarak alınmaktadır.<br />
<br />
<b>Alfalfanın Önemli Faydalarından Bazıları</b><br />
<h4>
Alfalfa ve Kolestrol</h4>
Alfalfa yapraklarının hem kolestrolü hem de kan şekeri düzeyini düşürdüğü gözlemlenmiştir.<br />
<br />
<h4>
Alfalfa ve Sindirim</h4>
Alfalfa, hazmı kolaylaştırıcı lifler ile zenginleştirilmiştir. Baklagiller doğal anlamda sindirim sistemi için iyidir.<br />
<br />
<h4>
Detoks için Alfalfa</h4>
Alfalfanın, karaciğer sağlığını geliştirme yeteneğine sahip olduğu ve vücudu zararlı toksinlerden temizlediği bildirilmiştir.<br />
<br />
<h4>
Alfalfa ve Menopoz</h4>
Alfa Alfa bitkisi, menopoz semptomlarını azaltır ve sıcak basmaları gibi menopoz sonrası yan etkilerini daha katlanılabilir kılar.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<a href="https://www.instagram.com/ivora.alfa/" target="_blank"><img src="http://blog.gokamera.com/wp-content/uploads/2018/03/satin-al-buton.png" height="99" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<b>İvora Alfa Alfa çayı ve İvora alfa alfa kapsül satın almak için <a href="https://www.instagram.com/ivora.alfa/" target="_blank">buraya</a> tıklayın. Orjinal ürün satışı gerçekleştirilmektedir. </b><br />
<h4>
Kas ve Eklem Sorunları için Alfalfa</h4>
Alfalfa takviyesi, artrit ve bursitten kaynaklanan sertlik ve ağrı tedavisinde etkilidir.<br />
<br />
Diğer Faydaları; Alfalfanın ayrıca, böbrek, mesane ve hatta prostat sorunlarının tedavisinde etkili olduğu bildirilmiştir, ayrıca üriner sistem enfeksiyonu tedavisinde de etkili olduğu görülmektedir. Aynı zamanda enerji seviyelerini artırmak ve yorgunluğu azaltmak gibi bir yeteneğe de sahiptir.<br />
<br />
Hazırlanışı: Bir paket alfa alfa karışık bitkisel çay bir fincan kaynar suya ilave edilir. 8-10 dakika bekletildikten sonra karıştırılarak tüm posası ile beraber içilmelidir.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
İçindekiler: Alfa Alfa ( Medicago sativa) , tef tohumu ( eragrostis tef ) , Bamya Çiçeği ( Hibiscus arabica L.) Biberiye ( Rosmarinu officinalis ) Funda ( Calluna vulgaris ) , Yeşil Kahve ( cinnamomum zeylancicum ) Mete Yaprağı ( ılex paraguariensis ) , kuşburnu ( Rosa canina L.) yeşil çay ( camellia sinesis ) kunioa tohumu ( chenopodium quinoa ) chia tohumu (salvia hispancia ) Barut Ağacı kabuğu (Rhammus frangula ) maca ( Lepidium meyenii) Kiraz meyve sapı ( Prunus avium ) kelp ( Laminaria sp ) Guarana ( poulinia cupana ) karnıyarık otu ( Plantago Ovata )</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Uyarılar: Hamile bayanlar , emzirenler ve kalp rahatsızlığı olanlar kullanmamalıdır . Serin ve rutubetsiz yerde muhafaza ediniz. Çocukların ulaşamayacağı yerde saklayınız. Emniyet bandı kopmuş ambalajları satın almayınız.<br />
<br />
İvora Çay ve İvora Kapsül siparişleri ve merak ettiğiniz bilgiler için bize yazabilirsiniz.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-33164113171198825152019-01-05T19:45:00.001+03:002019-02-17T13:55:31.292+03:00Tost Peyniri ile Kaşar Peyniri Arasındaki Fark!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiszAdqxIkiUavLoX60IB0MUyBVKSPny8GbgNDNQz0rLAGHchy5wM9DIaTIUVbltfVznDdQ4YguOv3Zn4wxnctFixvrlbtD0xwPlWLkAdzx8KpY49ShH1ochGqv3t5yKD_Aq-MMNxAbJg/s640/kasar+peyniri+tost+peyniri.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Tost Peyniri ile Kaşar Peyniri Arasındaki Fark!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Son yıllarda market raflarında görmeye alıştığımız tost peynirleri aklımıza şu soruyu getiriyor: "Bu peynirin kaşar peynirinden ne farkı var?" Kaşar peynirinin tahtını sallayan tost peyniri nedir? Neyden üretilir ve gerçekten sağlıklı mı? Kafanızdaki tüm sorulara cevap oluyoruz sevgili okur...<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Tost peynirini kaşar peynirinden ayırt etmek bir hayli zor çünkü hem tat hem de görüntü olarak birbirlerine çok yakınlar. İki peyniri birbirinden ayırt etmekte zorlansak da aslında aralarında birtakım ciddi farklar bulunuyor...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaşar peyniri;</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Çiğ süt mayalanır ve haşlanarak kalıp haline getirilir. Kaşar peynirinin yapılışı bu şekildedir. Keçi, koyun veya inek sütünden yapılabilir. Bir kilogram kaşar peyniri için yaklaşık olarak 10 kilograma yakın süte ihtiyaç duyulur. Kalsiyum ve protein yönünden son derece zengin olan kaşar peyniri gelişim çağındaki çocuklara, hamilelere ve menopoz dönemindeki kadınlara tavsiye edilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Tost peyniri ise;</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaşar peyniri ile kıyasladığımızda çok daha yumuşak ve yağlı bir peynir türüdür. Tost peyniri aslında eritme peynirine verilen isimdir. Eritme peyniri; sert peynirlerin ısısal işlemden geçirilerek ve eritici tuzlar kullanarak hazırlanır. Yani arta kalan, son kullanma tarihi yaklaşan sert peynirleri bu şekilde dönüştürebiliyorlar. Ortaya çıkan türe ise 'tost peyniri' adı veriliyor. Kaşar peynirinden oldukça farklıdır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Tost peyniri yapım aşamasında ikinci sınıf peynirlerin kullanıldığı söylenmektedir. Eritme peynirlerinin protein değerini artırmak için ise soya proteini, bitkisel yağlar veya süt proteini ilave edildiği iddia ediliyor.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-7425268785907732872019-01-05T19:36:00.001+03:002019-01-05T19:36:20.525+03:00Eczanelerde Poşet Ücreti Alınması Tartışma Yarattı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGPNgLGkbRMprRzlMe2lAAwELGCPGuZu9IRqbw_93B0ZcqH85ykvJk6IV0sbCf_Uwl9UHck7Hr81LglF9kFiaoBAoIGfEcAmZKhHGOyWmzf0lyBLMuf_hbASXCLYkpzsv0Zr-r6r8Djg/s640/poset-ucreti-eczane.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Eczanelerde Poşet Ücreti Alınması Tartışma Yarattı!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Marketlerde poşetlerin ücretli olmasının ardından eczacılardan kullanılmış poşetler için 'mikrop bulaşma riskini artırır' uyarısı gelmişti. Bakan Kurum'dan konuyla ilgili önemli bir açıklama geldi.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Eczacıların plastik poşetlerin ücretli olması uygulamasından eczanelerin muaf tutulmasını istemelerinin ardından yeni bir gelişme yaşandı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum eczanelerde poşet kullanımıyla ilgili olarak, "Eczacılar odasıyla Bakanlığımız arasında bu konuda bir çalışması yürütülüyor. 15'e 25 poşet boyutlarında mikronunu da inceliyoruz, 0,15 mikronun altındaki poşetlerimiz ücretsiz. Vatandaşımızın sağlığı söz konusu. O yüzden eczanede verilen bu ölçülerdeki poşetlerin ücretsiz olması noktasında önümüzdeki hafta usul esaslarımızı yayınlayacağız." dedi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
ECZACILARDAN UYARI</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, plastik poşetlerin ücretli olması uygulamasından eczanelerin muaf tutulmasını istedi. Saydan, "Kullanılmış poşetler mikrop bulaşma riskini artırır" uyarısında bulunarak, İngiltere'deki sistemi örnek göstermişti.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-14050824865427348712018-11-26T12:54:00.000+03:002018-11-26T12:54:20.098+03:00Şarjda Bırakılan Cep Telefonu Bomba Gibi Patladı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="407" data-original-width="600" height="430" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5XgZ3qzk4Y0JKaV_q3pSd0BHiavn45_-Hei9yMh1F1NgLahmGPzkmrBTyan-MYMw8-qYexSsYb8bG4UvKvQURxYCszc2jUDptO7LGfiL5HEGLqs2Agq9qNoArjjeO9Di2b79V5LkRdA/s640/sarjda-birakilan-cep-telefonu-is-yerini-yakti.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Şarjda Bırakılan Cep Telefonu Bomba Gibi Patladı!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Karabük'te, bir iş yerinde şarjda bırakılan cep telefonu bomba gibi patladı. Patlamanın etkisiyle çıkan yangında, iş yerinde büyük çaplı maddi hasar oluştu.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Karabük'te, şarjda bırakılan cep telefonu bomba gibi patladı. Patlamanın ardından çıkan yangını iş yeri sahibi ve esnaflar söndürdü.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>ÖNCE PATLAMA SONRA YANGIN</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Cumhuriyet Mahallesi Şahin Tepesi mevkiinde bulunan iş yerinde,elektrik malzemeleri satışı yapan Lütfullah Karagül (30), cep telefonunu şarjda bırakarak yan taraftaki kahvehaneye gitti. Bir süre sonra patlamayla birlikte iş yerinde yangın çıktı. Karagül ve esnaf arkadaşları, yangın tüpleriyle müdahale ettikleri alevleri söndürdü.</div>
<div>
</div>
<div>
İş yerinde maddi hasar oluştu. Lütfullah Karagöl, "Cep telefonum şarjdaydı. Yüzde 100 telefondan çıktı yangın. Dükkana girdiğimde bir anda alev çarpıyordu. Arkadaşlar yardım etti ve yangını söndürdük" dedi.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-43378764983098245442018-11-18T22:49:00.000+03:002018-11-17T15:52:14.324+03:00Radyoterapi Nedir? Radyoterapi Hakkında Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="349" data-original-width="708" height="310" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRhH6zaOuC6YbAI2FcGD7d4s9xgJxX83B5ZGCtcmDCTPkz3Gg8eFH39fB_5gDuGW4uX1Qr4wbL2V2_Sm8Al_DjLr1xMzkVHCg1MC1bnN1HZu6Ypxw6UREd3NpR6zqkr61OeLgt6wk92Q/s640/radyoterapi-isin-tedavisi-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Radyoterapi Nedir? Radyoterapi Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Radyoterapi Nedir</a>? Radyoterapi Hakkında Bilgiler<br />
<br />
<b>RADYOTERAPİ NEDİR? </b><br />
<b>Radyoterapi</b>, radyoaktif ışınlar ile tedavi demektir. Kanser olgularında ameliyat ve kemoterapi benzeri bir tedavi yöntemidir ve yalnız başına yapılabilir olduğu gibi, ameliyat öncesi, sonrası veya kemoterapi ile birlikte uygulanabilir.<br />
<br />
Yaklaşık 100 sene önce radyoaktif ışınların keşfinden bugüne radyasyon, tıpta teşhis (radyoloji) ve tedavi (radyoterapi) amacıyla, günden güne yaygınlaşarak kullanılır. Radyoterapide daha güçlü ışınlar kullanıldığı halde hasta tedavi esnasında, röntgen çekiminde olduğu gibi, işlemi hissetmez.<br />
<br />
Radyasyonun tehlikeleri hakkındaki yaygın endişele, tıp bugün radyasyonun kullanılmasında yeteri kadar bilinç sahibi ve deneyimlidir.<br />
<br />
<b>Radyasyon tedavisi</b>, gerektiği gibi kullanıldığında rizikosu çok az, yararları ise çok daha fazla olan bir tedavi modelidir. Radyoaktif ışınlar, tedavi edilen alandaki kanser hücrelerini yok edip tesirlerini gösterirler. Bu arada tedavi alanı içindeki normal hücreler de bu ışınlardan kötü etkilenseler de, onların kendilerini onarma yetenekleri vardır. Dolayısıyla radyasyona bağlı normal doku hasarı çoğu kez geçicidir. Muhtemel yan etkilerden olabildiğince kaçınmak amacı ile radyoterapide verilmesi planlanan toplam doz, seanslara bölünüp verilir. Genellikle haftanın beş günü, günde bir seans biçiminde uygulanmaktadır ve hafta sonu hastanın dinlenmesi istenir . Böylelikle normal hücrelerin iyileşmesine de fırsat verilir.<br />
<br />
<b>Radyasyon tedavisi</b>, Co-60 veya Lineer Akseleratör gibi cihazlar vasıtasıyla vücudun dışından (harici radyoterapi) ya da vücut boşlukları veya doku içerisine radyoaktif maddelerin yerleştirilmesi yoluyla içerden (dahili radyoterapi) gerçekleştirilir. Tedavilerin şekli hastanın yaşı, genel sağlık durumu, teşhis edilen kanserin türü, evresi, yerleşim yeri gibi birçok mühim faktöre bağlıdır. Bu tedavi kararları, birçok farklı tıp branşından uzman hekimlerin hastayı en başından beri beraber görüp değerlendirmeleri sonucu alınır ve her hasta ayrı değerlendirilir. Bu nedenle aynı tip kanser hastası bile olsalar, her hastanın tedavisi kendi şartlarında planlanır.<br />
<br />
Harici radyoterapi sizi radyoaktif yapmaz. Tedaviniz süresince ve sonrasında başka insanlarla (çocuklar dahil) aynı ortamda beraber olmanızda çevrenizdekiler açışından hiç bir sakınca bulunmaz. Evde kullandığınız hiç bir eşyanızı ayırmaya katiyyen gerek bulunmaz. Radyasyon, kesinlikle bulaşıcı bir özellik taşımaz.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-18070109522011170962018-10-29T17:03:00.000+03:002018-11-17T16:11:05.313+03:00Şarj Dostu Tarayıcılar! Hangi Web Tarayıcıyı Kullanmalıyız?Laptoplarda Pil tüketiminde en tasarruflu web tarayıcısı Chrome mu, Edge mi, Firefox mu, yoksa Internet Explorer mı?<br />
<br />
Web tarayıcıları, çoğu bilgisayar kullanıcısının en çok kullandığı yazılımların başında geliyor. Notebook'unu pilde kullananlar için güç tasarrufundaki küçük farklar bile önem taşıdığından web tarayıcısının pile nasıl davrandığı önem taşıyor. Pilinizin hangi web tarayıcısıyla en uzun dayanacağı ise Digital Citizen'ın testinde ortaya çıktı.<br />
<br />
<img src="https://i.hurimg.com/i/hurriyet/98/770x0/562f1ca8c03c0e3ba482ac13" height="600" width="529"><br />
<br />
Surface Pro 3 ve iki farklı notebook üzerinde gerçekleştirilen testte Firefox, Google Chrome, Internet Explorer, Opera ve Microsoft Edge web tarayıcıları yarıştı. Tüm testler Windows 10'da, Peacekeeper benchmark yoluyla gerçekleştirildi.<br />
<br />
MICROSOFT'UN TARAYICISI AÇIK ARA KAZANDI<br />
<br />
Microsoft'un iki web tarayıcısı Internet Explorer ve Edge, üç test cihazında da galip geldi. Internet Explorer'ın halen Edge'in biraz önünde olması dikkat çekti. Üçüncü sıradaysa Microsoft'un tarayıcısından sadece biraz geride kalan Firefox yer aldı.<br />
<br />
Testte en kötü sonuçları Google Chrome verdi. Yani notebook'unu uzun süre pilde kullananların Chrome'dan uzak durmasında fayda var. Opera, Chrome ile aynı motoru kullandığından pil tüketiminde Chrome'dan çok daha iyi değil.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-86869383578861041532018-10-29T08:00:00.000+03:002018-10-29T08:00:08.046+03:00İzafiyet Teorisi Nedir? İzafiyet Teorisi Açıklamaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNFn7C7K8SpANfuXuqnBTzw8FZUrq7xlxO9GK6YY6fQeIcQu1lnmIiKkky-KteuVZQRBofIE8mGiZs3NlcXtqxkD1erh2vYOnS-rxcGD8FBOztKHXUbcByfxyd4PDGRH3WseNPVWGzCg/s640/%25C4%25B0zafiyet+Teorisi+nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">İzafiyet Teorisi Nedir? İzafiyet Teorisi Açıklamaları</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>İzafiyet Teorisi</b> yani <b>Görelilik Kuramı</b> ünlü fizikçi <b>Albert Einstein</b> tarafından ortaya konmuştur. Fakat daha sonraki yıllarda, birçok bilim insanı tarafından reddedilmiş veya tartışmalara sebep olmuştur. Yerçekimi kuvveti göz önünde bulundurularak çıkarılan izafiyet teorisi, genel izafiyet ve özel izafiyet olarak iki türdür. Albert Einstein tarafından ortaya konmuş, hala geçerliliğini koruyan, zaman ve uzaydan yola çıkılarak oluşturulmuş İzafiyet Teorisi hakkında bilgiye aşağıdaki yazımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Hareketin göreceli olduğu ve evrendeki en yüksek hızın ışık hızı olduğu temellerine dayanan İzafiyet Teorisi uzay – zamandan oluşan dört boyutlu bir evren modeli sunmaktadır. Temel olarak uzay ve zamanla ilgilenen, fiziksel olayları bu bakış açısıyla açıklayan bir teoridir.<br />
<br />
Ünlü fizik bilimcisi Newton kendi ifade ettiği hareket kanunlarından, hareketsiz olmanın herhangi bir özel anlamı olmadığını ortaya koymuştur.<br />
<br />
İzafiyet kuramına göre ise tam hareketsiz olma diye bir şey yoktur, düzgün hareketlerin hepsi bağlı bulunduğu şeye göre değişkenlik göstermektedir yani izafidir. Albert Einstein çıkardığı İzafiyet Teorisi ile insanlığa uzaklığın ve zamanın göreceli olduğunu göstermiştir. Ortaya attığı birçok öngörüleri doğrulanan Albert Einstein önce hesap yaptı, sonra tahminlerde bulundu ve hemen ardından deneyler geldi. Zekası ile insanlığı kendine hayran bırakan Einstein’in yaptığı deneyler de tahminlerini doğrular nitelikte olmuştur.<br />
<br />
İzafiyet Teorisi diğer bir ifadeyle Görelilik Kuramı ünlü fizikçi Albert Einstein tarafından ortaya konan ve daha sonra diğer bilim insanları tarafından doğruluğu kabul edilen bir fizik kuramıdır. Görelilik denmesindeki amaç şudur. Bir olayın eşzamanlılığı yani birkaç kişi için aynı zamanda yaşanması değişkendir. Başka bir ifadeyle açıklayacak olursak, zaman evrenin her yerinde aynı hızda ilerler ancak farklı şekilde hissedilebilmektedir.<br />
<br />
<b>Albert Einstein</b> dünyanın genişlik, derinlik ve yükseklikten oluşan üç boyutlu yapısına dördüncü boyutu yani zamanı da eklemiştir. İzafiyet Teorisi Özel ve Genel Görelilik olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Einstein Genel Görelilik Teorisi’nde yerçekimi kuvvetinin etkisini de göz önünde bulundurmuştur. Özel Görelilik’te ise yerçekimi kuvvetini hesaba katmamıştır.<br />
<br />
<h4>
Özel İzafiyet (Görelilik) Teorisi</h4>
<b>Özel İzafiyet </b>(Görelilik) <b>Teorisi</b>: 1905 yılında Albert Einstein tarafından ortaya konulmuştur. Bu kuramını ilk olarak Annalen der Physik adlı dergide “Hareketli cisimlerin elektrodinamiği üzerine” isimli makalesinde açıklamıştır. Daha sonra “Bir cismin atıllığı enerji içeriğiyle bağlantılı olabilir mi?” başlıklı makalesiyle de pekiştirmiştir. Einstein’a göre zaman, mekan, hareket gibi olaylar birbirinden bağımsız değildir. Özel İzafiyet Teorisi’ne göre; cisim zamanla, zaman cisimle, mekan hareketle, hareket mekanla, dolayısıyla da hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Özel Göreliliğe göre birbirlerine göre hareketleri nasıl olursa olsun, ışık hızı her yerde aynıdır. Bu teori sezgisel olarak algılayamayacağımız ancak deneylerle ispatlanmış birçok sonuç doğurmuştur.<br />
<br />
Galileo’nun Görelilik Prensibi zamanla değişmeyen hareketin göreceli olduğunu savunur. Ona göre hareket halindeki bir gemi dış gözlemci tarafından hareket ediyor görünür ancak, geminin içindeki kişi hareketin olmadığını söyleyebilir. Einstein bu prensibe bir de ışık hızı etkisini eklemiş ve sabit hızdaki herhangi bir cismin ışık hızının ölçülen değerinin değişmez olduğunu savunmuştur. Bu da Özel İzafiyet Teori’sinin doğmasına sebep olmuştur. Bu teoriyi daha iyi anlamanıza yardımcı olacak bazı öngörüleri şu şekildedir;<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Uzay – Zaman: Uzay ve zaman birbirine bağlı kavramlardır. Zaman, üç uzay boyutunu tamamlayan dördüncü bir boyuttur.</li>
<li>Zaman Genişlemesi: Işık hızına yakın bir hızla hareket eden bir cisim düşünelim. Dışarıdaki gözlemci bu hızı hisseder, fakat cismin içerisindeki gözlemci için zaman duruyor gibi gelir. Aslında öyle değildir, ışık hızı her iki tarafta da aynıdır.</li>
<li>Eş Zamanlı Olaylar: Tamamen gözlemciye bağlı bir olaydır. İki gözlemci ve iki olay olduğunu varsayalım. Birinci gözlemci iki olayın aynı anda gerçekleştiğini görebildiği gibi; ikinci gözlemci için biri önce biri sonra gerçekleşiyor gibi görünebilir.</li>
<li>Kütle Artışı: Işık hızında hareket eden bir cismin kütlesi durgun bir gözlemci için artıyor gibi görünür. Ancak cismin üzerinde olan bir gözlemci için kütle hep aynıdır.</li>
<li>Lorentz Dönüşümü: Işık hızına yakın bir hızda yolculuk eden cisim, dışarıdan bakan durgun gözlemci tarafından olduğundan daha kısa görünür. Oysaki cismin üzerinde bulunan kişi için gidilen mesafe hep aynıdır.</li>
<li>Işık Hızı Limiti: Kütleli bir cismin ışık hızına ulaşması için sonsuz bir kuvvet gerekmektedir. Işık kütlesizdir ve ışık hızında yolculuk edebilir. Işığın boşluktaki hızı evrendeki son hız limitidir.</li>
<li>E=mc²: Bu denklemde; E: Enerji, m: Kütle, c: Işık hızını ifade etmektedir. Denkleme göre madde enerjiye, enerji maddeye dönüşebilir.</li>
</ul>
<br />
<h4>
Genel İzafiyet (Görelilik) Teorisi</h4>
<b>Genel İzafiyet </b>(Görelilik) <b>Teorisi</b>: Özel İzafiyet Teorisi’nden farklı olarak ivmenin ve güçlü kütle çekim kuvvetinin var olduğu sistemlerle ilgilenmektedir. 1916 yılında Albert Einstein tarafından tanımlanmıştır. Genel Görelilik Newton’un evrensel kütle çekim yasası ile Özel Göreliliğin genişletilerek, kütleçekimin uzay, zaman veya uzay – zamanda etkilerinden bahsetmektedir. Bu teoriye göre uzay, zamanı da içine alan, yoğun kütle tarafından eğilmiş, dört boyutlu bir yapıdır. Genel göreliliğin bugüne kadar sunduğu tüm önermeleri deneylerle doğrulanmıştır. Büyük bir yıldızın ömrünün sonuna gelmesi durumunda içine çökerek karadelikler oluşturması, genel görelilik prensibine dayalı bir olaydır.<br />
<br />
Bu teoride Einstein Dünya gibi büyük gök cisimlerinin kendi eksenleri etrafında dönerken uzayı ve zamanı büktüğünü söylemiştir. NASA bilim adamlarının bundan yola çıkarak yaptıkları araştırma sonucunda Dünya’nın bir yılda dönüş yönünde 2 metrelik bir sapma gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61910986047539446812018-10-28T01:03:00.002+03:002018-10-28T01:03:48.181+03:00Ataşe Nedir, Ataşe'nin Görevleri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsjTMT3GjjLSB7f2aJJjQlki1vszScMhve5E_jis_rHQxZbVlQhXTimblqT9WlAQaE2eCofrrxIEw4w_vDhgp1xcr2SlvSucuHWp-7OBOV33rfzKBJG5rkrKjh3Ka3fuqeCB8Y9SQmNQ/s640/Ata%25C5%259Fe+Nedir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Ataşe Nedir, Ataşe'nin Görevleri Nelerdir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
“Ateşe” kelimesi sözlükte “Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı” anlamlarına şeklinde tanımlanıyor. Kelime aslen “Ataşe” olmakla birlikte günümüzde “Ateşe” olarak kullanılmaktadır. Ataşe, bir ülkenin başka bir ülkedeki temsilcisidir. Bulunduğu ülkede ülkesi için görevleri dâhilinde gözlemler yapan ve sonuçları rapor etmekle görevli olan kişidir.<br />
<br />
Yabancı ülkede ülkesini temsil eden ataşe, diplomatik dokunulmazlığa sahiptir. Görevli olduğu ülkeden bilgi toplayıp kendi ülkesine ileten ataşe bir tür yasal casus olarak görülür.<br />
<br />
Büyükelçilik ve konsolosluklarda görev yaparlar.<br />
<br />
<br />
<b>Askeri Ataşe</b>: Görevlenmiş olduğu ülkede kendi ordusunun temsilcisi olarak çalışır.<br />
<br />
<b>Bilim Ataşesi</b>: Daha çok bilim ve teknoloji alanında uzmanlaşmış elçiler danışmanlık yapmaktadır.<br />
<br />
<b>Basın Ataşesi</b>: Yazılı, görsel ve işitsel medya alanlarında ihtisaslaşmışlardır.<br />
<br />
<b>Ticaret Ataşesi</b>: Ticarî ataşe de denmektedir, bulunduğu yabancı ülke ile kendi ülkesi arasındaki ticaret ilişkilerini izler, ticaret anlaşmalarının hazırlanmasında yardımcı olur ve kendi ülkelerinin ekonomik çıkarlarının korunması için danışma görevi yapmaktadır.<br />
<br />
<b>Kültür Ataşesi</b>: Kültürel tanıtım ve işbirliği alanında danışmanlık yapar.<br />
<br />
<b>Güvenlik Ataşesi</b>: Misyon Şefinin (bu kavram Büyükelçiliklerde Büyükelçi karşılığını, Başkonsolosluklarda ise Başkonsolos karşılığını alır) yakın koruması ve Büyükelçilik ve Başkonsolosluklara yapılabilecek terör saldırılarını önleyecek özel koruma görevlileridir.<br />
<br />
<b>Eğitim Ataşesi</b>: Eğitim ve öğretim alanlarında uzmanlaşmışlardır.<br />
<br />
<b>Din Ataşesi</b>: Vatandaşlarına dini konularda hizmet vermek üzere görevlendirilmiş diplomattır.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59258492999249678672018-10-04T12:37:00.002+03:002018-10-04T12:37:34.095+03:00Instagram TBT Nedir, TBT Ne Demek?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="640" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYumSXvRwCVNTSw1MpFG1iKfy0IPmECjzxA8IqpHiQvbc3rMAB4zY-xD1WQOYQWbxatRj4bTYCciBtCnlh8d__s0zt26eouwRGQ1_0l3voYsCx_n9ZCxKffcNjMCgny9dW7RyuJzpuGQ/s640/instagram-TBT-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Instagram TBT Nedir, TBT Ne Demek?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>TBT</b>, instagram'da kullanılan en popüler etikettir. Hashtag'in yanına <b>#TBT</b> yazılarak paylaşılan etiket Instagram kullanıcılarının vazgeçilmezleri arasındadır. Açılım olarak İngilizce 'Throw Back Thursday' anlamına gelmektedir. Türkçe olarak ifade edersek 'Perşembe gününden bir kesit' anlamına gelir. Eğer fazla beğeni almak veya takipçi arttırmak istiyorsanız bu Etiket ile dikkat çekebilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>TBT</b>, başta Instagram olmak üzere hepimizin sürekli karşılaştığı ve kullandığı bir etiket. Peki daha önce hiç, bu etiketin anlamını merak ettiniz mi?</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
TBT NE DEMEK?</h4>
<div>
Bu etiketin anlamı 'Throw Back Thursday' demektir. Yani geçtiğimiz Perşembe günü gibi bir anlama geliyor. Ancak kullanım amacı tam olarak anlamı ile uyuşmuyor. Hatta bu etiketi kullananlar TBT'nin anlamını bile bilmiyorlar.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
TBT İLK NE ZAMAN KULLANILDI?</h4>
<div>
2012'de ilk kez popüler bir dergi hesabından paylaşılan bu etiket, zamanla dergiden daha popüler oldu. Pek çok kullanıcı ve ünlü isim tarafından vazgeçilmez bir etiket haline geldi. Şuan ise bu etiket paylaşılan fotoğrafın bugüne değil de daha önceki bir zamana ait olduğunu belirtmek için kullanılıyor. Eğer bu etiketi ilk gördüğünüzde derin bir anlam aradıysanız maalesef ki yanıldınız.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İnstagram ile ilgili en çok merak edilen konulardan biriside Dm Nedir? veya Dm Nasıl atılır? yazımızla ilgili <a href="https://www.nedirkibu.com/2015/01/instagram-dm-nasl-atlr-resimli-anlatm.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; display: inline !important; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-weight: 700; text-decoration-line: none;" title="İnstagramda Dm Nasıl Atılır? Resimli Anlatım!"><span style="color: red;">İnstagramda Dm Nasıl Atılır? Resimli Anlatım!</span></a> yazımızı okuyabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
İNSTAGRAM HAKKINDA</h4>
<div>
Facebook'un patronu Mark Zuckerberg, geçtiğimiz yıllarda Instagram'ı satın alarak büyük bir yatırıma daha imza atmıştı. O günden sonra popüler sosyal medya platformunda birçok yenilik görülmeye başladı. Bu yeniliklerden en önemlisi ise 'Story' oldu. Kişiler anlık durumlarını tıpkı Snapchat'te olduğu gibi resimli olarak paylaşmaya başladı. Bu özellikler ile birlikte Instagram'ın kullanıcısında büyük artış yaşandı. </div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-9822784015258303022018-09-23T12:06:00.002+03:002018-09-23T12:06:59.079+03:00Çocuklarınızı Bu Oyundan Uzak Tutun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="640" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiliZ4NYfnFpCfFJ-z9SrvjASaolaiw0W2KmTvoa-ElIVTUz3gi3EohtGpNuggYaoaCuIoivD440vzG9dcJ9X382PIApc4KX8KO39S656X_OFA1hCZADqPO6oMYmkW6BHUnmitT-KC6Nw/s640/9748789-640x320.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Momo Oyunu Nedir</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Geçtiğimiz yıl ortaya çıkan ve birçok insanın ölümünden sorumlu olan “Mavi Balina” ve “Mariam” oyunlarından sonra şimdi de “Momo” adlı oyuna karşı uzmanlardan önemli uyarılar geldi. Doç. Dr. Hatice Demirbaş, "Sanal zorbalık içeren Momo oyunu özellikle küçük yaştaki çocukları hedef alıyor. Bir çeşit hipnotik yönlendirme söz konusu” dedi. Oyunun bazı kullanıcıları intihara bile sürüklediği biliniyor.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice Demirbaş ile Adli Bilimciler Derneği Adli Psikoloji Komisyon Başkanı Prof.Dr. Hamit Hancı “Momo” oyununun siber zorbalık oyunu olduğuna dikkat çekerek güvenlik güçlerini ve aileleri önlem almaları konusunda uyardı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
"HİPNOTİK YÖNLENDİRME"</div>
<div>
Doç. Dr. Hatice Demirbaş, gerek “Mavi Balina” gerekse “Momo” türü oyunlara katılanlarda depresyon, kaygı bozuklukları yanı sıra davranış sorunları ve suça eğilim ortaya çıktığını belirterek, “Sanal zorbalık içeren Momo oyunu özellikle küçük yaştaki çocukları hedef alıyor. Ergenlik öncesi çocukların bilişsel gelişimleri henüz tamamlanmadığı için bu tür oyunların zorbalıkları karşısında ne yapacaklarını bilmedikleri gibi korkup, verilen yönlendirmelere uyuyor ve karşısındaki kişi ne söylerse yerine getiriyor. Bir çeşit hipnotik yönlendirme söz konusu” dedi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
"BİLGİSAYAR VE CEP TELEFONU KULLANIMINDA SINIRLAMA GETİRİLMELİ"</div>
<div>
Meksika siber suçlar polisinin, Twitter üzerinden ülke vatandaşlarını Momo oyununa katılmama konusunda uyarı yayımladığını söyleyen Prof. Dr. Hamit Hancı ise, “İspanya polisi de konu ile ilgili olarak sosyal medya kanalları üzerinden gelecek garip, tuhaf oyun davetlerini görmezden gelme konusunda uyarıda bulunuyor. Ülkemizde de ne yazık ki bu tür oyunlar medyanın ilgisini çekiyor. Özellikle çocuklarının bilgisayar ve cep telefonu kullanımında kontrolün yanı sıra sınırlama getirilmeli. Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Dairesi de diğer ülkelerde olduğu gibi toplumu zaman zaman bu ve benzeri oyunlardan haberdar ederek bilgilendirmesi, farkındalık kazandırması yararlı olur” diye konuştu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Özel efekt şirketi Link Company tarafından yaratılan Momo profili, genç ve gözleri büyük, uzun saçlı, kuş bacaklı, korkunç yüzlü, ürpertici bir kadın figürünü andırıyor. Japonya’daki Vanilla Müzesi’nde 2016 yılındaki sergilenen “kuş kadın heykeli”nden esinlenen Momo karakteri, birçok kişinin sosyal medya hesapları ile Instagram üzerinden yayıldı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
TEHDİT EDİYORLAR</div>
<div>
Oyun ilk olarak Latin Amerika’da ortaya çıktı. Oyun ile kullanıcıların akıllı telefonlardaki kişisel verilerin gizliliği tehlikeye girerken, sanal ortamda kişisel bilgilere ulaşan oyun yöneticileri, kişisel verileri çaldığı, kullanıcıyı verilerini internet ortamına yaymakla tehdit ve taciz ettiği, insanlardan zorla para elde ettiği, şiddet öven bir dil kullanıldığı ve bazı vakaları intihara bile sürüklediği biliniyor. Arjantin’in başkenti Buenos Aires yakınlarında ölü olarak bulunan 12 yaşındaki genç kızın da Momo’yu oynadığı tespit edilmişti. İntihar eden 12 yaşındaki kızın, ölüme giden her faaliyeti kaydettiği belirtliyor.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-10244935933147594712018-09-22T16:03:00.002+03:002018-09-22T16:03:52.449+03:00Yumurta Kabukları İle Diş Çürüğü Tedavisi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="512" data-original-width="1024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG-PE-KW2_jJFv85aAZ0TGIiJ1ayz9nmIvrP6VtCfIND1bOVO2Li7FVo0uMBl-afobq_dUY6zUo9zKTwybgPL85r8o8tQCpsGmUodiGf9ACaoZejhcsHxRaJC21GzDL2oTcA0Bm-tNUA/s640/Dis+curugu+bitkisel+tedavisi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Yumurta Kabukları İle Diş Çürüğü Tedavisi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Kalsiyum deposu olan yumurta ile <b>diş çürüklerini tedavi etmek</b> mümkün! Nasıl mı?<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
İçeriğinde 27 farklı vitamin ve kalsiyum içeren yumurta, doğanın bize sunduğu en şifalı gıdalardan biri. Diyet listelerinin vazgeçilmezi, çocukların sağlıklı gelişimi için temel besin kaynağıyken şimdi de diş çürüklerinin tedavisinde kullanacağız.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Yumurta kabuklarındaki kalsiyum dişlerimizin ihtiyacı olan minerallerin karşılayıcısıdır. Ancak bu tedavi yöntemini uygularken organik yumurta kullanmamız gerekiyor. Birkaç adet organik yumurtanın kabuklarını yıkadıktan sonra yaklaşık 10 dakika kaynatın.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Kabukları kaynattıktan sonra blender'da geçirin ve un haline getirin. Elde ettiğiniz tozu içeceklerinize karıştırarak tüketebilirsiniz. Sadece içeceklere değil yemeklerinize katarak tüketebilirsiniz. Yiyecek ve içeceklerin tadını değiştirmeyecektir, bundan şüpheniz olmasın.</div>
<div>
<br /></div>
<h3>
Yumurta kabuğunun diğer faydaları:</h3>
<div>
Dişlerin ve kemiklerin bileşimi yumurta kabuklarının içeriğiyle son derece benzerdir ve yumurta kabuklarının yüzde 93'ü kalsiyumdur. Kalsiyum ise diş ve kemiklerin yapı taşıdır. Diş çürüklerini önler, kemik erimesine yakalanma riskini azaltır.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Raşitzm ve kansızlığı önler. Bebeklerin gelişimi için son derece faydalıdır. Doktorunuzdan izin aldıktan sonra bebek mamalarınıza ekleyebilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
D vitamini açısından iyi bir kaynaktır. Her sabah bir çay kaşığı yiyerek bu eksiklikten kurtulabilirsiniz.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Yumurta kabukları tozunu yumurta akıyla karıştırıp maske kıvamına getirin ve yüzünüze uygulayın. Bu karışım cildinizin aydınlanmasına ve temiz bir görünüm kazanmasına yardımcı olacak.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Elma sirkesi ile karıştırıp sinek, böcek ısırıklarına uyguladığınızda kaşıntılara iyi gelecektir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İyi bir protein kaynağıdır. Spor yapanlar için iyi bir içecektir. Kas gelişimini destekler.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaynak:https://www.mynet.com/yumurta-kabuklariyla-dis-curukleri-nasil-tedavi-edilir-1175929-myyemek</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-17002343946026760782018-09-22T14:49:00.000+03:002018-09-22T16:33:23.257+03:00Kilo Kaybı ve İştahsızlık Hangi Hastalıkların Belirtisidir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="512" data-original-width="1024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgg8f79DvHBz-SL8ZZDpXsA0ZagIzypYTHR0AqoLuPYwBWqd1Jm9GNfwImDJcpP6GZOK1eR2vBpcXlrUOCU-0zNrae4i6_HZQ9eZKxENsfuRQA4Mm0KQ9O9KCndfTUOIqZchpbcW4VtBQ/s640/kilo-kaybi-hastalik-belirtileri.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kilo Kaybı ve İştahsızlık Hangi Hastalıkların Belirtisidir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<b>Ani gelişen kilo kaybı</b>, <b>iştahsızlık </b>hangi hastalıkların <b>belirtisidir </b>merak ediyorsanız yazımızı dikkatli bir şekilde okuyun.<br />
<br />
Zinde ve sağlıklı kalmak her bireyin arzusudur. İnsanlar bu amaçla doğru beslenmeye çalışırlar, spor ve egzersiz yaparlar. Egzersiz yaparak ya da sağlıklı bir diyeti takip ederek kilo vermek normaldir ancak, bunları yapmadan kilo vermek endişelenmesi gereken bir durumdur. Kısa bir süre içinde meydana gelen ani kilo kaybı altta yatan bir sağlık sorununu gösterebilir ve hemen bir doktora görünmek gerekir.<br />
<br />
Ulusal Sağlık Enstitüleri, 6-12 ay ya da daha kısa süre içinde normal vücut ağırlığının% 5’inden daha fazla kilo kaybı yaşarsanız ve bu durumu açıklayacak bir neden yoksa, bir doktora görünmenizi tavsiye etmektedir. Addison hastalığı, çölyak hastalığı, crohn hastalığı, parkinson hastalığı, demans, depresyon, kanser, diyabet, yeme bozuklukları, HIV / AIDS, hiperkalsemi, hipertiroidi, KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı), peptik ülser, ülseratif kolit gibi çeşitli sağlık sorunları beklenmedik kilo kaybına neden olabilir.<br />
<br />
Ani Kilo Kaybının Altında Yatan Nedenleri<br />
<br />
<b>-Addison Hastalığı:</b> Bu durum aynı zamanda kronik adrenal yetmezlik olarak da bilinir. Aldosteron ve kortizol gibi böbreküstü bezleri tarafından salgılanan hormonların yetersiz miktarlarda üretilmesiyle bu bozukluk oluşur. İhmal edilirse bu durum yaşamı tehdit edici bir hal alabilir. Ani kilo kaybı Addison hastalığı’nın belirtilerinin biridir.<br />
<br />
<b>-Kanser:</b> Ani kilo kaybı kanserli bireylerde görülen yaygın bir belirtidir. Tümördeki kanser hücrelerinin metabolizmayı hızlandırması nedeniyle vücut daha hızlı kalori yakar, bu da ani kilo kaybına neden olur. Kanser tedavisi gören bazı insanlar da açıklanamayan kilo kaybı yaşayabilirler.<br />
<br />
-<b>Çölyak Hastalığı:</b> Bu sindirim sorununda ince bağırsağın yüzeyi glutene karşı oluşan bir tepkime nedeniyle hasar alır. Bu durum bazı besinlerin emiliminde yetersizlik ile karakterizedir. Kilo kaybı ve karaciğer, beyin, periferik sinir sistemi ve böbrekleri etkileyen diğer komplikasyonlar besinlerin emilimindeki sorun nedeniyle gerçekleşir.<br />
<br />
-<b>Kronik ishal</b>: Yanlış bir gıda tüketimiyle alınan virüsün yol açtığı gastroenterit olarak adlandırılan viral enfeksiyon ishale neden olur. Bu hemen hemen herkesin hayatının bir döneminde yaşadığı bir sorundur. Bu tür bir ishal antibiyotiklerle tedavi edilebilir olsa da, 4 haftadan daha uzun süre bu sorunu yaşayan insanların kronik ishal oldukları kabul edilir. 4 haftadan daha uzun süren kronik bir ishal varsa kilo kaybı da kaçınılmazdır.<br />
<br />
-<b>Crohn Hastalığı:</b> Crohn hastalığı sinirim sisteminin yüzeyindeki zarın iltihaplanması nedeniyle, sindirim sisteminin farklı alanlarını etkileyen nadir bir hastalıktır. Bu karın ağrısı, şiddetli diyare ve bazı durumlarda yetersiz emilime yol açar. Zamanında teşhis ve tedavi edilmezse, hayatı tehdit edici olabilir. Crohn hastalığı acı verici ve zayıflatıcı bir hastalıktır.<br />
<br />
-<b>Demans</b>: Demans tam olarak bir hastalık değildir. Alzheimer, Parkinson ve Huntington hastalığı gibi bazı hastalıklarla ilgili belirtilerin ortak semptomudur. Beyin fonksiyonlarının azalmasıyla hafıza kaybı, konuşma bozuklukları ve kafa karışıklığına neden olur. Demansa bağlı kilo kaybı nadirdir ancak duyulmamış değildir. Bazı ciddi vakalarda hasta yemek yemediğini unutarak kilo kaybedebilir.<br />
<br />
<b>-Depresyon:</b> Sürekli üzüntü ve ilgi kaybı hissi ile karakterize ruhsal durum depresyon olarak bilinir. Depresyonun bir çok semptomu arasında en temel olanı iştahsızlık nedeniyle kilo kaybı olsa da bazı vakalarda aşırı iştah artışı olur.<br />
<br />
<b>-Diyabet:</b> Diyabet yüksek kan şekeri seviyeleriyle karakterize bir hastalıktır. En sık görülen belirtileri aşırı susama ve açıklanamayan kilo kaybıdır. Bunun nedeni fazla şeker böbrekler tarafından emilemez ve bu fazlalık idrara geçer. Şeker idrara her geçtiğinde hasta kendini susuz hisseder ve bunu su, soda ve kahve gibi içecekler tüketerek geçirmeye çalışır. Buna karşılık şeker seviyeleri tekrar artar ve bu bir döngü olarak devam eder. Bu döngü diyabetiklerdeki kilo kaybının nedenidir.<br />
<br />
<b>-Yeme bozuklukları</b>: Anorexia nervosa denen yeme bozukluğunda hasta ne kadar yediğine ve kaç kilo olduğuna takıntılıdır. Genellikle, anoreksiya nervoza olan insanlar kendilerini uzun süre aç bırakır ya da aşırı egzersiz yaparlar. Öte yandan bulimia nervosada hasta yediklerini kusmak, laksatif ve diüretik almak ve aşırı miktarda egzersiz yaparak kısıtlar. Genç kızlar arasında çok yaygın olan bu yeme bozuklukları yaşamı tehdit edici bir hal almadan hemen tedavi edilmelidir. İnsanlar bunu genellikle duygusal sorunlarıyla başa çıkabilmek için yaparlar.<br />
<br />
<b>-HIV/AIDS: </b>HIV nedeniyle ortaya çıkan hayatı tehdit eden durum AIDS olarak bilinir. HIV bağışıklık sistemine zarar vererek hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı vücudun direncini engeller. HIV’e eşlik eden ve ani kilo kaybı yapan bir çok hastalık vardır. Bunlar; tüberküloz, salmonella, sitomegalovirüs, kandidiyazis, toksoplazma, kanser ve böbrek hastalıkları olabilir.<br />
<br />
-<b>Hipertiroidi</b>: Tiroid bezi tarafından tiroksin hormonunun aşırı üretimi hipertiroidi veya aşırı aktif tiroid olarak bilinir. Ani kilo kaybı, hızlı veya düzensiz kalp atışı, terleme ve sinirliliğe sebep olur. Bunların nedeni aşırı tiroksin hormon salınımının metabolizmayı hızlandırmasıdır.<br />
<br />
<b>-Peptik ülser:</b> İnce bağırsak, yemek borusu ve midenin üst kısmın iç yüzeyi üzerinde gelişen açık yaralar peptik ülser olarak adlandırılır. Bazı ilaçların uzun süreli tüketimi ya da bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle gerçekleşir. Peptik ülserin en sık görülen belirtileri kan kusma, beklenmedik kilo kaybı, iştah değişiklikleri ve dışkıda koyu renk kandır.<br />
<br />
Bir hastalık sonrası ya da stres, yas, iş değiştirme, boşanma gibi durumlarda kilo kaybı oldukça normaldir. Eğer beklenmedik kilo kaybı bu durumlardan biri nedeniyle gerçekleşmediyse ihmal edilmemeli ve bir doktora görünülmelidir.<br />
<br />
Kaynakça:<br />
http://www.buzzle.com/articles/sudden-weight-loss-causes.htmlUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-71110510417812743642018-09-22T13:19:00.000+03:002018-09-22T16:24:21.795+03:00Koah Hastalığı Nedir? Koah Bitkisel Tedavi Yöntemleri <table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="340" data-original-width="646" height="337" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtOTZhgOEgMXRLNUhSOd8E8THifhGGBQbILOJ5m2TwL9HDXNdJ1rX7wtO88tB-6g45Cer8LhJ-rcuC16cW76ugYMy0WzVpkiZ1v5dxwfriUxCB0dm-g-bjLBOtqi4G-cbcKXJgL6B0JA/s640/koah-bitkisel-tedavi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Koah Hastalığı Nedir? Koah Bitkisel Tedavi Yöntemleri </td></tr>
</tbody></table>
<b>Koah hastaları</b> ve <b>Koah'lı </b>hasta yakınlarının en çok tedirgin olduğu şey nefes alamamadır.Koah ile ilgili yazımızı okumanızı ve okutmanızı öneririz.<br />
<br />
Koah tehlikeli bir <b>akciğer </b>hastalığıdır. Açılımı Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı olan Koah dünyada ve Türkiye’de pek çok kişide görülen bir hastalıktır. Geçen yüzyıl boyunca yaygınlaşan sigara tüketiminin bir sonucu olarak hastalığa yakalananların sayısında büyük bir patlama yaşanmıştır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı eliyle Koah hastalığı hakkında farkındalık yaratmayı amaçlayan projeler üretilmektedir. Bunlar arasında en çok karşılaşılan kamu spotu adıyla televizyonlarda yayınlanan Sağlık Bakanlığı imzalı duyurulardır.<br />
<br />
<b>Koah Belirtileri Nelerdir?</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Nefes alıp verirken hırıltı duymak koah hastalığının belirtilerin başlangıcıdır.</li>
<li>Konuşmalarda sesteki bozulmaları fark etmek gırtlak sorunlarına ve Koah hastalığına işaret edebilir.</li>
<li>Geceleri nefes sorunu yüzünden uyuma problemi çekmek bu hastalığın belirtileri arasında sayılır.</li>
<li>Uzun süreli uykuya ihtiyaç duymak ve dinlenememek.</li>
<li>Koah akciğerlerin sağlıklı işleyişinin bozulmasıdır. Hastalığa yakalananlarda görülen hırıltılı nefes ve kısık ses ölümcül bir tehlikeyi işaret eder. Hastalığın yüksek risk grubu yukarıda da bahsedildiği gibi sigara içenlerdir. Bu kişilerin düzenli olarak akciğer muayeneleri yaptırmaları, nefes alış verişlerini kontrol ettirmeleri gerekmektedir.</li>
</ul>
<b>Koah Nedenleri Nelerdir?</b><br />
<br />
<ul>
<li>Koah hastalığının nedenlerinin ilki ve en önemlisi sigara kullanımıdır.</li>
<li>Tozlu ve pis havalı yerlerde uzun süreli bulunmak önemli bir nedendir.</li>
<li>Sürekli yabancı maddeleri soluyacak yerlerde bulunmak ve bu bölgelerde çalışmak önemli bir hastalık nedenidir. Kot taşlama işçilerinde diğer büyük mesleki hastalıklarla birlikte Koah hastalığına da rastlanmıştır. Ayrıca maden işçilerinde de bu hastalığa yakalanma riski yüksektir.</li>
<li>Kronik bronşit ve akciğer enfeksiyonları hastalıklarına yakalananların bu hastalığa da yakalanma riski bulunmaktadır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Koah Bitkisel Tedavi Seçenekleri</b><br />
<br />
Bitkisel tedavi yoluyla yok edilebilen hastalıklar içinde bu akciğer hastalığı da sayılmaktadır. Uzman kuruluşlar aracılığıyla piyasaya sürülen Koah için bitkisel destek ürünleri bulunmaktadır. Tamamen doğal ürünlerin kullanımı bu hastalığın tedavisinde fazlasıyla önemlidir. Çünkü Koah için geliştirilen kimi kimyasal içerikli ilaçların ciğer yapısını deforme ettiği belirlenmiştir. Bu durum da bir hastalığın tedavisi sırasında başka hastalıkların oluşmasının önünü açmaktadır.<br />
<br />
Koah hastalığı için kullanılan ürünlerin başlıcası <b>anason</b> <b>köküdür</b>. Ayrıca <b>zencefil</b>, <b>çörek</b> <b>otu</b> ve balla hazırlanan karışımların da bu hastalığa faydalı olduğu ispatlanmıştır.<br />
<br />
Ihlamur, nane ve limonun da boğazın rahatlatılması ve ciğer enfeksiyonlarının yok edilmesi konularında faydalı olduğu bilinmektedir. Ancak uzmanlar tarafından hazırlanan karışımların tercih edilmesi kişilerin yararına olacaktır.<br />
<br />
<b>Anason Çayının Faydaları</b><br />
<br />
<ul>
<li>Anason hastalık nedeniyle oluşan spazmlara, kramplara, öksürüğe, ağrıya, ishale, sinir krizlerine ve havaleye oldukça yardımcı doğal bir bitkidir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Anason kalsiyum, demir, bakır, potasyum, çinko ve magnezyum gibi mineraller açısından oldukça zengindir. Özellikle potasyum vücut sıvılarını kontrolüne, kalp ritmine ve kan basıncına yardımcı olan hücrelerin temel taşını oluşturmaktır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Sahip olduğu bakır hücre solunumda önemli rol oynayan hayati enzimler içerir. Bu özellikle kırmızı kan hücrelerinin üretimi için çok önemlidir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Anason yağı uyuşturucu ve sakinleştirici bir özelliğe sahiptir. Sara ve histerik nöbetlerde yaşanan dolaşım, solunum ve sinirin yanıt vermemesi gibi durumlarda sakinleştirici rolü görür. Sinir krizlerini, kasılmaları ve şiddetli reaksiyonları yatıştırır.</li>
</ul>
<ul>
<li>İçerdiği antiseptik özelliğin enfeksiyon ve mikrop kapmanın engellemesinde önemli bir etkisi vardır, bu da yaraların hızlı iyileşmesini sağlar.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kan dolaşımını hızlandırarak romatizma ve eklem iltihabı nedeniyle oluşan ağrıların büyük ölçüde rahatlamasını sağlar.</li>
</ul>
<ul>
<li>Çoğunlukla sindirimi destekleyici özelliğinden faydalanılmaktadır, ağır yemek sonrası oluşan hazımsızlığı ortadan kaldırmaktadır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Sinir krizleri, stres, depresyon, aşırı sinirlilik durumu gibi psikolojik sorunlara için yatıştırıcı özelliğiyle yardımcı olur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Antibakteriyel ve antimikrobiyal özelliği sayesinde ağız temizliğine yardımcı olur. Kötü koku ve ağız iltihabı gibi durumlarla savaşır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Hem kadın hem de erkek için libido arttırıcı özelliği taşır. Adet ağrılarını azaltmaya, adet düzenlemeye, kalp ve damar fonksiyonlarına, cinsel isteksizliğe ve güçsüzlüğe oldukça yardımcıdır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Uyarıcı özelliği sayesinde tüm metabolizmayı uyararak enzim ve hormonların salgılanmasını destekler. Ayrıca sinir sistemine etki ederek beynin uyanık ve daha aktif olmasını sağlar.</li>
</ul>
<ul>
<li>Anasonun yağı şiddetli öksürük ve balgam sorunu için faydalıdır. Öksürük nedeniyle göğüste oluşan ağırlığı rahatlatır. Nefes darlığı, astım, bronşit, nefes tıkanıklığı gibi solunum düzensizlikleri için oldukça faydalıdır. </li>
</ul>
<ul>
<li>Ağız için antiseptik: Anason çayını içmek ağız sağlığı için oldukça yararlıdır. Ayrıca, gargara olarak tüketmekte antiseptik bir görev görmesini sağlamaktadır. Çünkü anason çayı birçok antibakteriyel niteliklere sahiptir. Sahip olduğu meyan kökü kokusu sadece tadını etkilemez aynı zamanda ağzı temiz ve ferah tutar.</li>
</ul>
<ul>
<li>Mide rahatsızlıkları için: Anason çayı içmenin diğer bir faydası ise midede şişkinlik, bulantı ve kramp sorunlarına iyi gelmesidir. Çayla beraber vücuda alınan anason yağları iştah arttırıcı özellikler sağlarken diğer yandan sindirim sistemi fonksiyonlarına yardımcı olmaktadır. </li>
</ul>
<br />
<div>
<b>Anason çayının zararları</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<ul>
<li><b>Ciltte oluşan alerjik reaksiyonlar: </b>Anason bitkisi de diğer bütün şifalı bitkiler gibi yan etkilere yol açmadan iyice araştırmalıdır. Güncel araştırmaları anasona duyarlılığı olan insanlarda az bir miktar bile anason tüketiminin alerjik reaksiyonlara yol açtığı gözlemlenmiştir. Uygulanan bölgede kızarıklık ve kaşınma gözlemlenebilir. Bu yüzden kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Sindirim ve solunum siteminde meydana gelen alerjik reaksiyonlar:</b> Ağız yoluyla tüketilen anason duyarlılığı olan kişilerde solunum ve sindirim siteminde alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bu reaksiyonlar mide bulantısı, kusma, ishal, kısa ve hırıltılı nefes alma şeklinde gözlemlenebilir. Duyarlılığı olan insanlarda anasonun yağı akciğerde ödem yapma gibi hayatı tehlikeye sokan yan etkiler gösterebilir. Bazı insanlar da ise kasılma nöbetleri ile sonuçlanabilir. Bu reaksiyonların gözlemlendiği insanlar hemen doktora başvurmalı ve anason tüketimini bırakmalıdır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Diğer ilaç tedavileriyle etkileşimi:</b> Takviye bir ürün olarak anason tüketmek kullanılan diğer ilaçlarla tepkimeye girebilir. Östrojen ya da doğum kontrol hapı gibi herhangi bir hormon tedavisi sırasında anason tüketiminden kaçınılmalıdır. Anason östrojen ve hormonun işlevini taklit eder buda hormon tedavi yönetimin işe yaramamasına neden olur. Ayrıca kanser tedavisi sırasında da ilacın etkisini azaltacağı için yine bu dönemde anason kullanmaktan kaçınılmalıdır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Uygun olmayan tedavi:</b> Bilinen bir sağlık sorunu yaşıyorsa anason tüketimi en uygun tedavi yöntemi olmayabilir. Östrojene olan etkisine bağlı olarak rahimde miyom; endometriyoz; rahim, göğüs ve yumurtalık kanseri olan hastalar anason kullanımından kaçınmalıdır. Ayrıca hamilelik ve emzirme döneminde yüzde yüz güvenli olduğu tam olarak söylenememektedir. (8)</li>
</ul>
<div>
<br /></div>
<b>Hamilelikte anason çayı tüketimi</b><br />
<ul>
<li>Tavsiye edilen küçük miktarlarda anason tüketmek hamileler için sorun oluşturmaz fakat anason yağı ve diğer yoğunlaştırılmış anason ürünlerinin kullanımından kesinlikle kaçınılmalıdır. Hamileler prematüre doğum yapma ihtimali nedeniyle her zaman yüksek risk sınıfında olan hastalar olarak görülürler ve yüzden doktorlar anason kullanımını önermez. Ayrıca anason ve yıldız (Çin yıldız anasonu) olan iki çeşit arasındaki farkında bilinmesinin önemli olduğu vurgulanmaktadır. Çin yıldızı olarak bilinen anason daha fazla risk taşımaktadır. </li>
</ul>
<b>Bebeklerde ve çocuklarda anason çayı tüketimi</b><br />
<ul>
<li>Anason rahatlatıcı ve yatıştırıcı özelliği nedeniyle gaz probleminden doğan sancılı bir süreç geçiren bebekler için kullanılmaktadır. Yarım çay kaşığı anason tohumunu 500ml kaynamış suda 5 dakika bekleterek demleyebilirsiniz. Eğer bebek en az 6 aylık ise ılıtılmış anason çayı 2 ya da 3 damla kadar bebeğe içirilebilir. Bebek 1 yaşını geçmiş ise bir damlalığın yarısı kadar (0.5ml) yeterli olacaktır. Papatya da bebeğin karın sancısına yardımcı olacağı için anason ile karıştırılabilir. Sonuç olarak en doğrusu kullanmadan önce doktorunuza danışmak ve bilgi almak olacaktır. Yıldız anason konusunda dikkatli olunmalıdır, anason tohumu tercih edilmelidir. </li>
</ul>
<div>
İlgili Aramalar: Koah Nedir, Koah Hastalığı <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Nedir</a>, Koah Nasıl Bir hastalıktır, <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/11/koah-bitkisel-tedavi.html" target="_blank">Koah hastalığı bitkisel tedavi</a>, koah bitkisel tedavi, koah hastalığı, koah bitkisel tedavi, koah anason çayı iyi gelirmi, koah nefes açıcı yöntemler, koah akciğer hastalığıi koah belirtileri, koah hastalığı belirtileri nelerdir.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-77920472166209685992018-09-22T10:10:00.000+03:002018-09-22T16:57:28.805+03:00Hamileyken Neler Yemelisiniz? Hamilelikte Yenilenecek Besinler Nelerdir?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRFb64mLYDVqeowGACGAqbPyJ_PGt9uAm3MV8YznI-1roMzkeXj2c5tM-9h7kGO0ipSb9-J5eRtqP_hCh597_iTJ6dQ7mKjK5H_oXU3EZLcwncZcReJmm08lNFYrPDZ4KhkCGLO-EK0A/s640/hamilelikte-ne-yenir-ne-yenmez.png" width="640" /></div>
<br />
<br />
<span style="color: red;">Hamilelik </span>döneminde ne yemelisiniz, ne yememelisiniz, bunları Doktorunuz size büyük olasılıkla anlatacak ve liste verecektir, ancak yinede Hamilelikte beslenme tavsiyelerini sizler için araştırdık.<br />
Yazımızı okuyabilir, merak ettiklerinizi yorum formundan bize yazabilirsiniz.<br />
<h4>
Bebeğiniz ve sizin için hamilelik boyunca alınması gereken vitamin ve mineraller;</h4>
Kalsiyum – Süt, yoğurt, peynir, ayran, kefir, pekmez, fındık, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler.<br />
<b><br /></b>
<b>1. Hamilelikte</b> <b>Kemik gelişimi için neler yenilir?</b><br />
<br />
<b>2. </b><b>Hamilelikte </b><b>Zihinsel gelişim için neler yenilir?</b><br />
İyot – Deniz ürünleri ve iyotlu tuz<br />
<br />
<b>3. </b><b>Hamilelikte </b><b>Düşük riskini azaltmak için neler yenilir?</b><br />
Folik asit – Koyu yeşil yapraklı sebzeler, et ve türevleri, süt ve türevleri, yumurta ve tahıllar.<br />
<br />
<b>4. </b><b>Hamilelikte </b><b>DNA sentezi</b><br />
B12 – Et, süt, yoğurt, yumurta, peynir<br />
<br />
<b>5. </b><b>Hamilelikte </b><b>Görme kusurları:</b> A vitamini – Balık, süt, yoğurt, yumurta sarısı, havuç, domates ve koyu yeşil yapraklı sebzeler.<br />
<br />
<b>6. </b><b>Hamilelikte </b><b>Sağlıklı kemik yapısı için neler yenmeli?</b><br />
D vitamini – Saat 10.00-11.00 arasında ya da 15.00-16.00 arasında güneş.<br />
<br />
<b>7. </b><b>Hamilelikte </b><b>Enfeksiyonlara karşı neler yenilir?</b><br />
C vitamini – Kırmızı ve yeşil biber, turunçgiller, domates, brokoli, patates, kuşburnu.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-79717509023369882192018-09-18T23:28:00.001+03:002018-09-18T23:28:35.519+03:00Bağışıklığı Arttıran Grip Savar Kür Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_GSHytrfnzc7gtzzyf9vqJ1QUvPNNVQG7Zh09xt5q7HRPoyNmKcnQn4hzxW4WY7F76AWvbA2M5ZLw-Keu4EG6IB9BkkLJI0fnpruZYZhZvT5l0XeoD9-nbPesJrtRKA1oCIiZz8uh5Q/s640/grip+%25C5%259Fifal%25C4%25B1+k%25C3%25BCr.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Bağışıklığı Arttıran Grip Savar Kür Tarifi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Verdiğimiz bu karışım evde kolaylıkla bulabileceğiniz malzemelerle hazırlanmasının yanı sıra özellikle soğuk kış aylarında doğal bir takviye ve hastalıklara karşı koruyucu olmasıyla kış kürü oldukça faydalı bir karışımdır. Bu karışımı kullanıpta olumlu dönüş yapan bir kışın hasta olmaktan kurtulan çok kişi var.<br />
<ul>
<li>Bu kürü kış ayları yaklaşırken hastalıkların salgın olduğu bu zamanlarda tüketmeye başlarsanız soğuk algınlığı olma riskiniz azalır.</li>
<li>Öksürük tedavisinde kullanılır.</li>
<li>Mide üşütmelerinde, bulantılılarda tedavi edici etkisi vardır.</li>
<li>Gribe karşı mucizevi bir koruma sağlar.</li>
<li>Vücut direncinizi artırır.</li>
<li>Virüsleri etkisiz kılar.</li>
</ul>
<br />
<br />
Kış Kürü Yapılışı için gerekli Malzemeleri:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>1 adet limon ( Dilimlenmiş)</li>
<li>1 adet orta boy kavanoz</li>
<li>1 kavanozun yarısına kadar taze zencefil</li>
<li>Kavanozda kalan yer kadar Bal.</li>
</ul>
<br />
<h4>
Kış Kürü Nasıl Yapılır – Hazırlanışı:</h4>
Öncelikle zencefilin kabuklarını soyun ve ince bir şekilde (jülyen) dilimleyin. Dilimlediğiniz zencefilleri kavanoza yerleştirin ve dilimlenmiş limonları da ekleyin. Üzerine Balı da ilave edin. Kavanozun kapağını sıkıca kapatın ve kış kürünüzü buzdolabına kaldırın.<br />
<br />
Kış kürünü kullanacağımız sırada 1 çay bardağının içerisine 1 dilim limon, hazırladığınız zencefil karışımından 1 yada 2 yemek kaşığı ekleyin ve üzerine sıcak su ilave edip karıştırın.<br />
<br />
Zencefil Limon Bal karışımını sıcak olarak tüketebileceğiniz gibi soğuk su veya soda ilave ederek de tüketebilirsiniz.<br />
<br />
Hazırladığınız bu karışım buzdolabında 2-3 ay bekleyebilir.<br />
<br />
Afiyet ve şifa olması dileklerimle. Yapanların, faydasını görenlerin mutlaka yorumlarını bekliyorum.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1946089816770365322018-09-18T16:07:00.000+03:002018-09-18T22:44:57.334+03:00Damarları Temizleyen Besinler & Bitkiler ....<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhawBNo4WbZL9dieKNenoCTxermE05JcBlvec2EjNAVl4o9HDeRXx9SV8srW2Rdv8w2E5FZsI_dfDoxuk9oS2YaJoFjLEqvhkStESzREL6ZkJk5VREuTJxjgbMKBJHBrRQYg020wR2w2g/s640/damarlar%25C4%25B1+temizleyen+bitkisel.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Damar Tıkanıklığı bitkisel tedavi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Bal sirkesinin, diğer sirkelere göre farklı özellikler içerdiği, vücudu temizlediği, beyin, sinir ve sindirim sistemlerine iyi geldiği bildirildi.<br />
<br />
Uludağ Üniversitesi Arıcılık Araştırma ve Geliştirme Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Ercan Dülgeroğlu, bal üzerine çalışmalar yaparken, sirkesini üretme fikrinin akıllarına geldiğini ve sonrasında araştırma ve denemelere başladıklarını aktardı. Prof. Dr. Dülgeroğlu, 3,5 yıllık bir çalışmanın sonucunda bal sirkesinin hazır hale geldiğini dile getirdi.<br />
<br />
Prof. Dr. Dülgeroğlu, bal sirkesinin en önemli özelliğinin, vücudu temizlemesi olduğunu belirterek, "Sirke vücuda alındığı zaman, vücuttaki sularla birleşir. Böylece alkali ortamlar oluşur ve hücre duvarları arasındaki geçirgenlik artar. Dolayısıyla vücut içindeki bütün dolaşım sistemleri, çok rahat bir dolaşıma tabi tutulur.<br />
<br />
Böylece vücut içinde atılamayan ve biriken maddeler, ter yolu ve idrar yollarıyla dışarı atılabilir. Yani diyebiliriz ki, damarların içinde temizlik yapıyor" ifadesini kullandı. Sirkenin, sinir sistemleri üzerinde de çok etkili olduğunu anlatan Dülgeroğlu, "Sirke, beyin için de çok yararlı. Bağırsakların ve mide duvarlarının temizlenmesinde de çok etkili olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="339" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgEIHg1blZz4vmbvyvjNqZy0khxDLO9DJ9Q7VlRdTtXMJEkong0WczIVr0K0l6B-23DlQ3DHkxOogTStNCIlNlyPCZNNerefGoKTCIaTlFCPy0NbVb4sfLAv7KmnDfshe9vCcqx0xLMQ/s640/damarlari-temizleyen-besinler-1.png" width="640" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Damarları Temizleyen Besinler & Bitkiler ....<br />
<div>
<br /></div>
</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />NAR:</b> İçerisinde barındırdığı antioksidanlar sayesinde nar, kan akışını arttırır ve damarların tıkanmasını önler.<br />
<br />
<b>YEŞİLÇAY:</b> Yeşil çay, damarlara hasar veren oksidatif stresi azaltır ve damarları temizler. İçerdiği antioksidanlar kolesterolü düşürür ve bu sayede kalbi korur.<br />
<!-- adsense -->
<b>BADEM:</b> E vitamini, çözünebilen lif ve tekli doymamış yağlar açısından oldukça zengin olan badem, içerdiği antioksidanlar sayesinde damarlardaki hasarı engeller.<br />
<br />
<b>BROKOLİ: </b>K vitamini ve lif açısından zengin olan brokoli, kolesterolü ve tansiyonu düşürür. K vitamini damarlardaki kalsiyum seviyesini dengeler.<br />
<br />
<b>YULAF: </b>Yulaf, kolesterolü düşürür ve damarları temizler. Öğünlerinize yulafı eklemenizi öneririz.<br />
<br />
<b>ZEYTİNYAĞI:</b> Akdeniz ülkelerinde kalp hastalıkları görülme oranının daha az olması zeytinyağı sayesindedir. İçeriğindeki antioksidanlar sayesinde kanseri önler ve tansiyonu düşürür.<br />
<br />
<b>ZERDEÇAL:</b> Zerdeçal, damar temizliğinde en etkili baharatlardan biridir. Ayrıca damar sertliğini önler ve yağ depolanmasını engeller.<br />
<br />
<b>AÇAİ ÜZÜMÜ: </b>Özellikle kolesterolü düşüren bu meyve kan akışını dengeler ve bu sayede kalp için çok faydalıdır.<br />
<br />
<b>TARÇIN:</b> Antioksidan deposu olan tarçın, kandaki şekeri düşürür ve bu sayede damarlar için çok faydalıdır. Günde 1 çay kaşığı tarçının kandaki yağ oranını %26 oranında azalttığı kaydedilmiştir.<br />
<br />
<b>KUŞKONMAZ:</b> Kuşkonmaz, damarlardaki baskıyı azaltır ve bu sayede kan akışını hızlandırır. Ayrıca damar tıkanıklığı ve enflamasyona da iyi gelir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-13804495433278064752018-09-18T10:44:00.000+03:002018-09-18T23:03:09.412+03:00Kuran-ı Kerimde Yer Alan Meyve ve Sebzeler...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-lN7Ycu6T4YaskBmWbkpaoZcsDLnyyGoLQfis-4TujIflP8la0QFHwB_aVTgQdGLo_MDJOXIvu-tsVI08DSec9W-sJvRflVXaOsaXWZJ47Ah0-Wqs9A_T6oJIFimJEp4Aw4zW6ueVpQ/s640/kuran%25C4%25B1kerimde+adi+gecen+meyve+sebzeler.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kuran-ı Kerimde Yer Alan Meyve ve Sebzeler...</span> </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Şifalı bitkileri birde bu yönden inceleyelim.</div>
Kutsal kitabımız <b>Kuran-ı Kerim</b>’de yer alan yiyeceklerin hangileri olduğunu biliyor musunuz?<br />
Kuran-ı Kerimde yer alan bu besinler ve faydalarını yazımızın devamında bulabilirsiniz.<br />
<br />
<br />
<b>İNCİR (TİN, 1-3)</b><br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
İncir içerdiği besin, vitamin ve mineraller sayesinde vücuda enerji verir. Bunun yanı sıra; sodyum, potasyum ve magnzeyum açısından çok zengindir. En az portakal kadar C vitamini içeren incir, aynı zamanda B3, B6, B2 ve K vitamini de içermektedir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>ÜZÜM - (BAKARA, 266)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Üzüm bol miktarda protein ve lif içerir. Bunlarda vücudumuza enerji olarak döner. Üzüm ayrıca folatlar, niasin, riboflavin, tiamin gibi bileşenleri de içinde barındırır. İçindeki kalsiyumun da kemiklere faydası vardır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>NAR (EN’AM, 99)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kışın sevilen meyvesi be bereketin simgesi olan nar, bol miktarda C vitamini, polyphenol, demir, potasyum içerir tüm bunlar da özellikle kış aylarında bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Vücuttaki kolestrol ve şeker seviyelerini dengeleyen nar, kanser hücrelerinin gelişmesine engel olurken, kalp sağlığının korunmasında da yardımcı olur.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>KİRAZ (VAKIA, 28-33)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kirazın çok güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Bol miktarda A vitamini içerir ve baş ağrılarında 15-20 tane yenmesi anında ağrıyı yok eder. Ayrıca kiraz, potasyum, demir ve magnezyum açısından da zenginidir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>MUZ (VAKIA, 28-33)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Muz lifli yapısı nedeniyle böbreklere iyi gelir, bağırsaktaki bakterileri öldürür. Tüketildğinde metobolizmaya yardımcı olur ve mideyi rahatlatarak sindirimi destekler. Bunun yanında içerdiği zengin vitamin ve bileşenler sayesinde cilt sağlığına olumlu katkıları vardır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>HURMA - (NAHL, 11)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hurma, tüketildiğinde DNA’nın yapısını ve vücudumuzdaki hücreleri yenileme özelliği olan meyvelerden bir tanesidir. Besin değeri oldukça yüksektir ve ayrıca protein, lif ve farklı yağlar başta olmak üzere 16 farklı mineral ve vitamin içermektedir. <b>Hurma</b>, içinde barındırdığı C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiren ve özellikle kanser hastalığına yakalanma riskini azaltan selenyum açısından da oldukça zengindir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>ACUR (BAKARA, 61)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Acur vücudun enerjisini dengeler ve hazmı kolaylaştırır. Bununla birlikte besin değeri yüksek bir sebze olduğundan sizi tok tutmaya yarar. Düzenli olarak tüketmek kandaki zararlı maddeleri arındırır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>BAL (NAHL, 69)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Balın bilimsel süper güçleri arasında, tüm vücudumuzun sağlığına faydalı olmak başta gelmektedir. Bu doğal ve sağlıklı tatlandırıcı, çeşidine göre insan sağlığı için faydalı bir sürü besin değeri içermektedir. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>SOĞAN (BAKARA, 61)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Soğanın içerisinde bol miktarda C vitamini, B6, biyotin, krom, kalsiyum ve lif gibi insan sağlığı açısından oldukça faydalı maddeler bulunmaktadır. Ufak bir ayrıntı olarak, soğanın içerisinde bulunan alisin isminde bir madde, kesildiğinde gözlerinizin yaşarmasına neden olmaktadır. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>MERCİMEK (BAKARA, 61)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Discovery Health dergisine göre, mercimek tüketmek vücutta inflamasyonu azaltmaya yardımcı olması nedeniyle romatoid rahatsızlıkla iyi gelir. Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle diyabet, insülin direnci ya da hipoglisemi gibi durumlar için oldukça faydalıdır. Hem kan şekeri seviyelerini dengede tutmakta hem de sürekli bir enerji kaynağı olabilmektedir</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>SARIMSAK (BAKARA, 619)</b></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQsKdv3-S6ApKGNDu4HHMACG7UiZAyTnzgFJs8kgyBy6w-t4w44i6Vase_rQB9DCuOxRGt7tiMAeXU8KWM6oFlYoYZ4rgfCGBSUP4sUUfRdcpebzWg9_9pJygVc4D59GsqU2cF9uSuVA/s1600/sarimsakfaydalari.gif" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kuran-ı Kerimde Yer Alan Meyve ve Sebzeler...</td></tr>
</tbody></table>
<div>
Herkes sarımsağın güçlü bir antibiyotik olduğunu bilmektedir. Sarımsağın içerisinde bulunan dialil sülfit bileşikleri, campylobacter bakterileri yok olmasını sağlayarak bağışıklık sistemimizin daha güçlü olmasına neden olmaktadır. Bu özelliği yararlarından sadece bir tanesi. Hepsini bu <a href="http://www.nedirkibu.com/2016/12/sarmsagn-saglga-faydalar.html" target="_blank">yazımızda</a> bulabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>SÜT (NAHL,65-66)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sütün faydalarını yazmaya kalksak en az bir yarım saatte okuyacağınız faydalar sıralanır. Kalsiyum kaynağından mı bahsedelim, cildi güzelleştirmesinden mi? </div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-33256213039612095992018-09-14T20:40:00.000+03:002018-09-16T13:41:41.516+03:00Yıldırım Nedir? Yıldırım Nasıl Düşer?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="810" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBN0doa-XsgQvbQp9Aaof3EX9HAsTfbmj3jR_2wT_IoXH9EpFwrfv87vPYSafogBXI47ZvJP_6Zs5CeFB8gV39ZEpf-D4UF8g6hLwHkbhFyLfJIkt_wYg-q-YXAkmx1lP1zwWb4oIhvw/s640/yildirim+nedir+yildirim+nasil+duser+yildirim+resimleri.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Yıldırım Nedir? Yıldırım Nasıl Düşer?</span></td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b>Yıldırım düşmesi</b>, şimşek çakması ya da gök gürlemesi gibi doğa olayları pek çok zaman insanoğlunun dikkatini çekmiştir. Sadece günümüzde değil, tarihin ilk çağlarında da insanlar yaşadıkları doğayı keşfedebilmek için bu olayları incelemişlerdir. En nihayetinde günümüzde, bu olayların bilim çerçevesinde açıklığa kavuştuğu muhakkaktır.</div>
<br />
Bir sene içinde yaklaşık olarak 3 milyar kadar <b>yıldırım </b>ya da şimşek oluşması normal karşılanır. Yani hemen hemen her saniye 100 <b>yıldırım </b>dünyaya düşmektedir. Gökyüzünde oluşan ve kimilerinin görülüp kimilerinin görülmediği bu ür doğa olaylarında büyükçe bir enerji de açığa çıkmaktadır.<br />
<br />
Oksijenin ve nitratların yeryüzüne inmesinde etkili olan, bu nedenle de bitkiler başta olmak üzere canlılar için yararı bulunan <b>yıldırımların </b>nasıl oluştuğu ise merak edilir.<br />
<br />
Bu noktada ilk olarak bahsedilmesi gereken durum, güneş ışıklarının dünyayı ısıtması ve ısınan havanın da bir şekilde yükselmesidir. Bu esnada buharlaşan su kütleleri de yukarılara taşınmaktadır. Buharlaşan ve ısınan hava yaklaşık olarak 2 ila 3 kilometrelik mesafelere ulaştıklarında havanın soğuk katmanları ile karşı karşıya gelir. İşte burada tıpkı soğuk havalarda insan nefesinin aniden buharlaşması hadisesi gibi bir olay yaşanır. Bu büyük çaplı ani buharlaşmalar ise bulutları oluşturur. Gökyüzünde gördüğümüz bulutlar hava akımları sayesinde 20.000 metreye kadar çıkabilirler.<br />
<br />
Bulutlar yükselişleri esnasında içlerindeki buz kristallerinin birbirlerine sürtünmelerine ortam hazırlarlar. Bu sırada da ortaya belli bir statik enerji çıkar. Söz konusu elektrik enerjisi bulutların üst kısımlarında + (pozitif), alt kısımlarda ise – (negatif) yüklüdür. Tüm şartlar sağlandığında, eğer bulutun içinde bulunan yükün havayı iyonize etmesi sağlanırsa da şimşek oluşmaktadır.<br />
<br />
Yağmur bulutlarının alt katmanlarında büyük negatif yükler bulunur ve işte bu negatif yükler içlerindeki elektronları iterler ve söz konusu alanı da pozitif yüklü hale getirirler. Söz konusu yükün 1 saniyede 1000 kilometrelik hıza ulaşarak toprağa inmesi ise aslında bir çeşit kısa devre olarak tanımlanabilir. <b>Yıldırım</b>, tam da bu sırada 30.000 derecelik ısıya ulaşır. Bu değerin kıyaslanarak anlaşılması için güneş yüzeyinin yaklaşık 6.000 derecelik bir ısıya sahip olduğu bilgisi akla getirilebilir.<br />
<br />
<b>Yıldırım olayı </b>ile ilgili asıl soru, yıldırımın aşağıdan yukarı doğru mu, yoksa yukarıdan aşağı yönlü mü olduğu ile ilgilidir. Çünkü <b>yıldırım </b>anında erden de buluta doğru bir boşalmadan söz edilebilir. Yaklaşık olarak 100 metrelik bir irtifada iki akım birleşir ve inanılmaz iletken bir koridor meydana gelir. Pozitif yükün buluta doğru yükselmesi (aslında negatif yükün buluttan uzaklaşması) durumu yaşanırken, maksat ise bulutun nötr hale gelmesidir. İki taraf arasında başlangıçta var olan potansiyel fark zaman içinde kapanır ve bu fark sıfırlandığında <b>yıldırım </b>oluşumu sonlanır. Takribi olarak 10 ila 12 kez bu iletken koridor oluşturma duruma gerçekleşir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-76281863289679297702018-09-13T16:44:00.001+03:002018-09-13T16:46:36.795+03:00Dünyanın En Güzel Kuşları ve ÖzellikleriHayvanları ve Özelliklede kuşları seviyorsanız bu yazımız sizi oldukça memnun edecek.<br />
Etrafınızdaki uçan kuşları izlemek ve cıvıltılarını dinlemek stresinizi azaltıp sizi rahatlatabilir mi? Elbette bu sorunun cevabı evet olacaktır. Güzel bir manzara eşliğinde harika renkleriyle etrafınızda uçuşan kuşları izlemek, seslerini dinlemek elbette sizi rahatlatacaktır. Bu yazıda, görünüşleri ve özellikleri ile kendilerine hayran bırakan dünyadaki en güzel 10 kuşu bulabileceksiniz.<br />
<br />
10. Deniz Papağanı (Atlantik Puffin)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="400" data-original-width="600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXo7ZNPCf3ai0nF8LJBKPztY08puG8vwo1rbks0RxhxR9cVD42pTZMu6gm60Yc3kFCg2h1JxNskasis9MeVM2iZRLdqChBRGhJVoe_HCLoit6pGbHFmRAfVxZZMZ5AqUpzv7fwt8NfFQ/s640/10.+Atlantic+Puffin.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
Atlantik Puffin, bir animasyon filminden çıkmış bir karakterin gerçeğe bürünmüş hali gibidir. Atlantik Okyanusu’na özgü olan kuş, kalamar ve diğer deniz canlıları ile beslenmektedir. Atlantik Puffinleri, komik görünüşlerine rağmen dünyanın dört bir yanından oldukça sevilmektedir. Ayrıca, gagası, turuncu ve beyaz renk şeritleri içeren rengiyle diğerlerine göre oldukça benzersizdir. Kuşun tüm uzunluğu yaklaşık 30 cm’dir ve başı parlak siyah bir kütle ile taçlandırılmış gibi gözükmektedir. Karada yaşamasalar da, nesli tükenmekte olan bir türdür. Çoğunlukla hayatının tamamını denizde geçirir ve sadece yetiştirme dönemlerinde kıyı şeridinde görülür.<br />
<br />
9. Mavi Alakarga (Blue Jay)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="400" data-original-width="600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAXPzxjIfwewEDE2Ex3uXYjomcANwXjKoDufnePCU7tOhX660cYCub6MJZtkOosFkkfUMYWL3H69a__jYkfacpXRjNLyyH6_ZTKIyBRUEk9GZWkdUH4OvS5nHaMko7NDWcsqfYXJhJKg/s640/9.+Blue+Jay.jpg" width="640" /></div>
<br />
Mavi Alakarga ismiyle, doğası gereği harika bir yaratılışı olan ve büyük oranda Kuzey Amerika’da bulunan bir kuştur. Kuşun gövdesinin baş ve alt sırt kısmı, güzellik açısından en çok vurgulanan mavi özellikler ile kaplanmıştır. Boynunun etrafında siyah renk bulunan U şeklinde bir yaka, karlı ortamlarda kontrast oluşturarak kuşun görünüşünü vurgular. Ayrıca, Mavi Alakarga, fıstığı, meyveleri ve küçük omurgalıları büyük oranda beslenmenin bir parçası olarak yemektedir. Ürettiği gürültü nedeniyle “Jaybird” olarak da tanınır. Yaklaşık 30 cm uzunluğundaki küçük kuş, harika görüntüsü ile insanları kendilerine hayran bırakmaktadır.<br />
<br />
8. Raket Kuyruklu Sinekkuşu (Booted Racket-tail Humming Bird)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="399" data-original-width="600" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2PDhsANDp2NjgMHhf1JQUPDZSzFY7khmmTTlJiWKt0pK537SczI1msIoRDHzTgcSjNvbVdiskmDaO99h58TIpvjk6_4sX-0_QGG2LEbsCx_MtfbwgxcdOukW0d9pyGpHnSCmtOPCBqQ/s640/8.+Booted+Racket-tail+Humming+Bird.jpg" width="640" /></div>
<br />
Raket Kuyruklu Sinekkuşu, sinekkuşları ailesinin en güzel örneğidir. Adından da anlaşılacağı gibi, kuş, raket gibi vücudundan çıkıntı yapmış bir kuyruğa sahiptir. Temelde, kuş, canlı mavi raket kuyruklarıyla yeşil renktedir ve bu da görünüşü ile onu özel bir hale getirir. Ayrıca, Raket Kuyruklu Sinekkuşu, Kolombiya’da ve Venezuela’dan Bolivya’ya kadar görülebilir. Üstelik yüksek enerjili nektar ile güçlendirilmiş en tatlı çiçekleri aramaya eğilimlidirler. Bu çiçeklerden beslenen sinekkuşu görünümünü yakalamak onların ömür boyu halleridirler.<br />
<br />
<br />
<br />
7. Leylek Gagalı Yalıçapkını Kuşu (Stork-billed Kingfisher)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="397" data-original-width="600" height="422" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtFJkhhcDq5OG7bnFbmRuek-FhK5yUTEs7Ol1nVUNRspxwf76qbMBl8HSaRBsdD9DTejvbWlS2rXBPPP2fpKqUqnZgH1bPuMEGtmsC_rOp_q2uhNyzGbvhBWjfp3OB2zQJe5LQjCyowg/s640/7.+Stork-billed+Kingfisher.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
Yalıçapkını kuşları ailesi her zaman dünyanın dört bir yanından çok sevilir ve en çok beğenileni Leylek Gagalı Yalıçapkını kuşudur. Kuş, tropikal kıtalar ve Güneydoğu Asya’da bulunur. Kuşun uzunluğu 35 cm’dir ve oldukça büyüktür. Etkileyici bir mavi kanattan ve kırmızımsı-pembe gagadan oluşur. Irmaklar, göller ve sahillerin yakınında, bu kuşlar, balık, yengeç ve kemirgenle ile avlanır. Buna ek olarak, kuşun, Batı Bengal, Hindistan’dan “Chandannagar” olarak bilinen bir yerden geldiği bilinmektedir.<br />
<br />
6. Kırmızı Gagalı Tukan (Keel-billed Toucan)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="401" data-original-width="600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUCV6mfydIb-Pv16FKUyXZEwcFNC7FQ3cxPBsQjh_mjpCbs6tAIH6fp6cgs2MW3KiSZ1lAVvXSpeF7LVfOGJsuM_TrtjIllBjr_QH89u-Ysh2Z49eI2peZn1iVgpY4eHe8rM90_6ISfw/s640/6.+Keel-billed+Toucan.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
Kırmızı Gagalı Tukan, 20 cm uzunluğundaki olağanüstü gagasıyla insanları etkilemektedir. Kuşun başı ile harika görünümlü gagasının yeşil, mor, mavi ve turuncu çarpıcı renk kombinasyonu olağanüstü bir güzellik kazanmasına yardımcı olur. Vücut temel olarak siyahtır, ön kısmı baştan saf sarı kaplamayla örtülüdür. Gagası dahil olmak üzere yaklaşık 55 cm’lik bir uzunluğa sahip kuş, 380 ila 500 gram arasında ağırlığa sahiptir. Öncelikle Güney Meksika’nın Venezuela ve Kolombiya bölgelerinde bulunmuştur. Çok yavaş bir hızda yolculuk eğilimi gösterirler ve 6.200 fit yüksekliğe kadar uçabilirler. Birçok insanın gagasından dolayı av hedefi olması ile neslinin tükenmesi tehlikesi ile karşı karşıyadırlar.<br />
<br />
5. Yeşil Başlı Tanager (Green Headed Tanager)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="400" data-original-width="600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjR3W0qEH4HRIVrMOwpwteQMedo8Ffcy5BpOl8ilBi3f8qKngCL1r2ZzKQ_-gl1KPHPkM-ogkmUJLtjO5sQBBPzTB3svbcrTG-OF5up_Von2qRJ4pMSrCIW7D2sGJxry5LN4PwNKPzO4g/s640/5.+Green+Headed+Tanager.jpg" width="640" /></div>
<br />
Yeşil Başlı Tanager, sadece güzel yeşil başını izleyerek muhteşem olduğuna karar verilebilecek bir kuştur. Yaklaşık 13.5 santimetre uzunluğunda küçük bir kuştur. Öncelikle Brezilya’nın güney doğusundaki Altantik ormanında bulunan kuş, yeşilliklerle iyi uyum sağlar. Beslenmelerinin bir parçası olarak normalde meyve ve böcek yemeye meyillidirler. Kuş, minik boyutta canlı olduğundan, dünyadaki birçok kişi tarafından oldukça sevilir.<br />
<br />
4. Flamingo<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="338" data-original-width="600" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOuy1fg5DxeM_Xai_ifAiNuF8hbr_FqpcqoaMhBo9t_yFiVhh7o2X3_OBQ-0U-IkgqQjAgTLQLeJ1-eZwvk20dwE2Eu58vEb_V-vtJNe1YaKAp-AbeXMAlPehc0-8IOiA28toHqS4ObQ/s640/4.+Flamingo.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
Flamingo, Antartika haricinde ülkenin hemen hemen tüm bölgelerinde bulunan göze çarpan turuncu bir güzelliğe sahiptir. Ayrıca, “Flamingo” ismi Portekizce veya İspanyolca “Flame-Colored” i simgeleyen “Flamengo” kelimesinden türetilmiştir. Flamingo’nun vücudundaki alev gibi olan renklilik, onlara gruplarda çarpıcı bir görünüm kazandırır. Flamingo uzun mesafelerde uçar ve saatte 56 kilometreyi aşan bir hızda kendilerini taşıyabilir. Buna ek olarak, suda yürüyen kuşlar olarak kabul edilirler. Üstelik, inanılmaz kan görünümlü tüyleri, karotenoid pigmentleri içeren beslenme koşullarından kaynaklanmaktadır.<br />
<br />
3. Tavus Kuşu (Peacock)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="399" data-original-width="600" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjheL4luSP1NR-opO6sveQk6MrgW-FS8w_R7DzmnRTVKW5-jCly-kprUNJXIlrlCd8SnjB4ZdfheaeOaqAMaHKestiC1BLRRn0YH9Qla7QeJ99ByFxjd74IBQp6_WrQdKjx7STFe6klbQ/s640/3.+Peacock.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
Tavus kuşu, kuş güzellikleri göz önüne alındığında daima başı çeken harika bir kuştur. Tavus Kuşu, kökeni Hindistan olan bir kuştur. Tavus Kuşu’nun alt sırt kısmı, dişileri çekmek için geliştirdiği güzel bir yanardöner renklendirmeden oluşur. Dişiler, yırtıcıları tehlikelerden uzaklaştırmak için bu sarkık renkleri kullanıyor gibi görünmektedir. Hindistan Tavus Kuşu türlerinde “Hindistan Tavus Kuşu”, “Kongo Tavus Kuşu” ve “Yeşil Tavus Kuşu” olmak üzere üç tür bulunmaktadır. Erkekler ses tellerini ayarlama eğilimindedir ve dişi olanları çekmek için başlıca bu özelliklerinden faydalanarak çekici sesler üretirler. Yer değiştirme esnasında tüylerini açarak, “ocelli” olarak bilinen yapı göz benzeri lekelerini ortaya çıkararak muhteşem bir görünüme kavuşurlar.<br />
<br />
2-Altın Sülün (Golden Pheasant)<br />
<div>
<br /></div>
<img border="0" data-original-height="487" data-original-width="600" height="514" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7Oh5qe5506_2pXEMCTIbGL9ZvnTumJarfzvKuTPO8W_ueKT7GVh8EXeH1yQxx23r1JwgODgn449eRUY7WCG6UiVK2YfpOvnx1cIzzSNVruIO_EUeR2ORujrXXNfZiEw77bQcUOgfpIA/s640/2.+Golden+Pheasant.jpg" style="text-align: center;" width="640" /><br />
Altuni Sülün, başında fantastik altın eğrili ibik benzeri canlı ve kırmızımsı turuncu bir boyundan oluşur. Büyük oranda batı Çin’in yoğun ormanlarında bulunur. Kuş yaklaşık 90 – 105 cm boyutlarında büyür ve kuyruk uzunluğu kuşun büyüklüğünün üçte ikisi kadardır. Ayrıca, “Altuni Sülün” adı eski Yunanca “Khrusolophos” sözcüğünden türetilmiştir; “Boyalı” anlamına gelir. Altuni Sülün’ün görünüşü, sanki renkli yağlı boyalar ile boyanmış bir resim gibidir. Altuni Sülün boynu, çiftleşme sırasında güzelliğini sergilemek için portakal kabuğuyla renklendirilmiştir.<br />
<br />
1. Kırmızı Macaw Papağanı (Scarlet Macaw)<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="338" data-original-width="600" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVdjzpr5RjCuhdVmBLglABQpJPc35FwZeggpOPGYprMoYHJMII8WlagUObQgNtjiGaWiM-wNWLTsDCTo6cU9694wGiGrTrnCZaCsRzh_JevjWcbPJPvsjp17YZVozh4N15zTyICzkHrA/s640/1.+Scarlet+Macaw.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
Kırmızı Macaw Papağanı, vücudunda bulunan belirgin renk kombinasyonu nedeni ile en güzel 10 listesinin en başında bulunmaktadır. Papağanlar kategorisinde bulunan kuş, çoğunlukla Güney Amerika’da nemli ve daima yeşil ormanlarda yaşar. Kuşlar, Coiba adalarından başka bölgelerde görülmeyecek kadar azmış gibi görünmektedir. Kırmızı Macaw Papağanı, kırmızı, sarı ve mavi renk kombinasyonu ile vücut üzerinde benzersiz bir güzellik sergiler. Dahası, gerçek insanlar gibi sesler çıkarabilen dünyanın en akıllı kuşları olarak bilinir. Sonunda, yaklaşık 90 cm’lik bir ortalama uzunluğu olan kuş, 35 mil/saat’ten daha yüksek hızlara ulaşabilir. Buna ek olarak, bu kuş türünün yaşam uzunluğunun 75 yıla kadar olması bu kuşu ayrıca benzersiz kılmaktadır.<br />
<br />
Kaynak: http://listamaze.com/10-beautiful-birds-in-world/Unknownnoreply@blogger.com0