tag:blogger.com,1999:blog-19862731343625872024-03-14T09:16:44.076+03:00Nedirkibu - Merak ettiğiniz güncel bilgi ve HaberlerUnknownnoreply@blogger.comBlogger2108451150tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-69699441702440065192018-01-17T11:38:00.000+03:002018-01-17T11:02:19.915+03:00İktisat Bölümü İş Olanakları Nedir? İktisat Bölümü Hakkında Bilgiler.<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_4X9XpJrvE1HNqjO0hYSkjFiN_cqf-ozj_S8Lx9jAfwJmyVS0s5WIC86PwKT_1vsuhLiBWMHeYwbVz1pPBTT3OroH4iraWi8qskOTJzjtMH1IAiWSvaaxNqGnDGLkICSR9mkrSBWPkQ/s640/iktisat-isletme-bolumu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">İktisat Bölümü İş Olanakları Nedir? İktisat Bölümü Hakkında Bilgiler.<br />
<div>
<br /></div>
</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>İktisat Bölümü </b>ile ilgili yazımız nedirkibu.com da paylaşıyoruz, <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2014/08/iktisat-bolumu-is-olanaklar-nedir.html" target="_blank">İktisat Bölümü İş Olanakları Nedir?</a> </b>İktisat Bölümü Hakkında Bilgiler. ile ilgili aklınıza takılan merak edilen konuları yorum kısmında bize iletebilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<b><br />İktisat bölümü</b> okuyanlar veya iktisat bölümünden yeni mezun olan arkadaşlarımız için iktisat bölümü ile ilgili gerekli vede önemli bilgileri<u> Nedirkibu.com</u> sitesinde paylaşıyoruz. İktisat bölümünde hangi dersler gösteriliyor, İktisat bölümünden mezun olunca iş olanakları nasıldır, İktisat bölümü okuyanlar ne iş yapabilir?Bu soruları burada yanıtlamaya çalışacağız.<br />
<br />
<h4>
<b><span style="color: red;">İktisat Bölümü'nün amacı nedir?</span></b></h4>
Lisans düzeyinde iktisat öğreniminin temel amacı öğrencilere sağlam bir teorik altyapı kazandırmak ve bunu uygulamalı alanlarda ekonometrik ve istatistiki yöntem ve analizlerle destekleyerek öğrencilere ekonomik sorunları kavrama ve çözümleme yeteneğini kazandırmaktır.<br />
Öğrencilere gerçek hayattaki ekonomik olaylara ve sorunlara yaklaşımlarında geniş bir perspektif verebilmek ve bu sorunların çözümünde güncel analitik araçları uygulayabilme yetisini kazandırmak hedeflenir.<br />
İktisat Bölümü'nde hangi dallarda eğitim verilir?<br />
Üniversitelerin İktisat bölümlerinde İktisat Teorisi, İktisat Tarihi, İktisat Politikası, İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat gibi anadalar bulunur.<br />
<br />
<h4>
<b><span style="color: red;">İktisat Bölümü'nde hangi dersler görülür?</span></b></h4>
<br />
Öğrenciler, ekonomi biliminin esasını oluşturan mikro iktisat, makro iktisat, uluslararası iktisat, banka ve finans, para teorisi, büyüme ve kalkınma gibi temel derslerin yanı sıra, bu alanlarda bilimsel çözümlemelerin gerektirdiği analiz araçlarını kullanma yeteneğini edinmeleri amacıyla, matematik, istatistik ve ekonometri gibi destek dersleri alırlar. Ekonomi eğitimini tamamlayıcı nitelikteki işletme, muhasebe, hukuk dersleri de bölüm eğitiminin temel unsurlarındandır.<br />
<br />
Öğrenciler temel iktisat eğitimine ek olarak ileri sınıflarda üretim, yönetim, pazarlama, finans piyasaları, vergi sistemleri, kamu maliyesi, Türkiye ekonomisi, dünya ekonomisi, AB ekonomisi, sanayi ekonomisi, kurumsal ekonomi, çalışma ekonomisi, çevre ekonomisi, psikolojik ekonomi gibi çok çeşitli alanlarda seçmeli dersler alarak eğitimlerini tercih ettikleri alanda devam ettirirler.<br />
<br />
<h4>
<b><span style="color: red;">İktisat Bölümü'nde okumak için hangi nitelikler gereklidir?</span></b></h4>
<br />
Bu bölümü tercih edecek olan adayların ortalama bir sayısal düşünme yeteneğine sahip olmaları ve teorik açıklamaları anlayabilecek düzeyde bulunmaları gerekmektedir. Bunun yanında genel olarak sosyal bilimler formasyonunun gerektirdiği sözel yetenekler gibi bazı özelliklere de sahip olmaları beklenir.<br />
<br />
<h4>
<b><span style="color: red;">İktisat bölümü mezunları hangi niteliklere sahip olur?</span></b></h4>
<br />
İktisat alanında uzmanlaşmak, öğrencilere iktisadi teorileri derinlemesine anlama becerisi kazandırırken; onlara ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde ekonomilerin işleyiş biçimini kavrama yeteneği sağlayacak gerekli bilgi donanımını da sağlar.<br />
<br />
Türkiye ekonomisinin hızla gelişen dünya ekonomisi ile entegrasyonunda, ihtiyacı olan kısa ve uzun vadeli gelişmeler ile ilgili öngörülerde bulunabilecek, ekonominin çeşitli sektörlerindeki olası aktiviteleri uluslararası platformda takip edip bunların yine kısa ve uzun vadeli stratejilerini saptayabilecek, Türkiye'nin başta kamu kesimi olmak üzere tüm ekonomik birimlerinin karar alma mercilerinde görev alabilecek düzeyde elemanlar yetiştirmek amaçlanır.<br />
<br />
<h4>
<b><span style="color: red;">İktisat bölümü mezunları hangi alanlarda görev yapar?</span></b></h4>
<br />
İktisat mezunlarının gerek kamu gerekse özel sektörde iş imkanları oldukça fazladır. Çeşitli bakanlıklar tarafından açılan müfettiş, denetçi ve uzman yardımcılığı sınavlarına girebilir, iktisat uzmanı, araştırıcı olarak çalışabilirler. Devlet ve özel sektöre ait bankalar, araştırma kuruluşları, yerli veya uluslararası şirketler de bölüm mezunlarının istihdam edildiği kurumlardır.<br />
<br />
Bölüm mezunları, uluslararası piyasalar ve kurumlarda etkin görevler alabildikleri gibi, yüksek lisans ve doktora programlarına devam ederek akademik kariyer de yapabilirler.<br />
<br />
İktisat eğitimi, genel olarak, sınırlı kaynaklarla insan ihtiyaçlarının karşılanmasında bireylerin ve toplumların kararlarını ve bu kararların, nedenlerini, etkilerini ve etkinliğini incelemeye yöneliktir. Dolayısıyla iktisatçılar insanların ne kadar çalışacakları, hangi ürünü satın alacakları, ne kadar tasarrufta bulunacakları, tasarruflarının ne kadarını yatırıma dönüştürecekleri gibi kararlarını inceler.<br />
<br />
Diğer taraftan iktisat ortalama gelirdeki artış ve fiyatların yükselme düzeyi gibi ekonominin bir bütün olarak tamamını etkileyen güçleri ve eğilimleri de analiz eder.<br />
<br />
Günümüz toplumlarındaki sorunları anlamamızı sağlayan iktisat biliminin incelediği konular arasında işsizlik ve enflasyon, iktisadi büyüme, uluslararası ekonomik ilişkiler ve iktisat politikaları önem taşımaktadır.İktisatçılar uygulamada karşılaşılacak sorunlara çözüm getirebilecek ve hatta yönetimi elinde bulunduranların kararlarında etkin olacak bilgi birikimine sahip olmalı; analitik düşünce ve sentez yapma kabiliyetlerini geliştirerek çağın ihtiyaçlarına cevap verebilmelidir.<br />
<br />
<h4>
<b><span style="color: red;">Mezunların Ünvanı ve Çalışma Alanları</span></b></h4>
<br />
Mezunlarına Lisans Diploması ve "İktisatçı" ünvanı verilir. İktisatçıların ekonomi tarihini iyi bilmeleri, teorilerin arka planına hakim olmaları, olaylar arasında bağlantı kurabilmeleri, mevcut ve ihtimal sorunlara çözüm üretebilecek formasyona sahip olmaları beklenmektedir.<br />
<br />
Programı tamamlayan öğrenciler, iktisat, işletme ve siyaset bilimi gibi alanlarda yüksek lisans öğrenimi görebilir veya değişik araştırma kurumlarında, işletmelerde ya da yükseköğretim kurumlarında görev alabilirler. Çeşitli bakanlıklarda, kamu ve özel bankalarda müfettiş, denetçi ve uzman olarak görev alabilir, uluslararası piyasalar ve kurumlarda, araştırma şirketlerinde çalışabilirler. Bölümü bitiren öğrencilerin iyi düzeyde İngilizce bilmeleri ve bilgisayar teknolojilerine hakim olmaları diğer iktisatçılar arasında avantajlı bir konuma sahip olmalarını sağlarUnknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-33967266026268252822018-01-17T11:32:00.000+03:002018-01-17T11:04:18.804+03:00Cep Telefonlarının Kendi Kendine Açılıp Kapanma Sorunu Çözümü<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img height="430" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOHMKIzEepjSG64SGUdOuWuWU7IOwPHOcZ9TD6VzQTcZSGWV-JbMN-S2hcflnLlGL6p7AfYRVg0D_A4Rf8b4sQBtXLt8d8moMrqy5-SfXAAVWxiba60xP8O0iXLn5D6P8fLt97D9EXhg/s640/xiu8wg20161014010805.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Cep Telefonlarının Kendi Kendine Açılıp Kapanma Sorunu Çözümü</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Cep telefonlarıyla ilgili <b>kendi kendine Kapanıp Açılma</b> sorunu yaşayanlara derman olabilecek bir çözüm.<b><u>Cep Telefonlarının Kendi kendine kapanıp açılma sorununu</u></b> ( <b>Rest Atması </b>) çözmek için önce şunu bilmenizde yarar var sorun mekanik kaynaklı olabileceği gibi yazılımsalda olabilir.Mekanik arızalı sorunlarda telefonun garantisi varsa servisine götürmeniz en mantıklısı olacaktır.<br />
<br />
Telefonunu bilgisayarınız gibi düşünün çeşitli programlar,oyunlar,müzikler yükleyip silince telefonunuz yavaşlaya bilir,virüs olabilir.Telefonunuzu bu gibi program , virüs kalıntılarından temizlemek için telefona format atmanızı tavsiye ederim.<br />
<br />
<h3>
<b>Telefona Format Nasıl Atılır?</b></h3>
Öncelikle telefonunuza format atmak telefon hafızasındaki bir çok işe yarar bilgi video resim vs. içeriğin silinmesine neden olacaktır.Bu yüzden telefonuzda kayıtlı olan Rehber i sim kartınıza kopyalamanız gerekiyor.Video Resim gibi silinmesini istemediğiniz içerikleride Hafıza kartına kopyalabilirsiniz.<br />
<br />
Tüm bu işlemleri yaptığınıza emin olduktan sonra telefona şu numarayı giriyoruz. *#7370# Sonra arama tuşuna basıyoruz.Bu işlemle Telefon fabrika ayarlarına dönüyor.<br />
Eğer hala telefonunuzda açılıp kapanma sorunu varsa sorununuz mekanik arızadan kaynaklanmaktadır.<br />
<br />
Bu işlemleri yaparken Oluşacak Arızalardan Kaybolan içerikden NedirkiBu.Com Sorumlu Tutulamaz!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81402979295093827982018-01-17T11:27:00.000+03:002018-01-17T11:16:44.441+03:00Bağırsak Mantarı Nedir? Bağırsak Mantarı Belirtileri?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi58p-ALibY5BMvgwn2aIbJsm4-rLbKnUNthxt3rfQXpocvbox_FkrftYZ26F-0YHQsmm1oSxxH8822Fu61xomCKLCRYsr1_mBi_YgeQp6VjjpPJrEFJDLnQg3FRM7Mdltcnn68zFq2RA/s640/ba%C4%9F%C4%B1rsak-mantar%C4%B1-belirtileri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Bağırsak Mantarı Nedir? Bağırsak Mantarı Belirtileri?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Günümüzün en çok şikayet edilen rahatsızlıklarından olan karın şişmesi,mide şişmesi ishal ve kabızlık gibi sorunlarının temelinde bağırsak rahatsızlıkları bulunur.<b>Bağırsak hastalıkları</b> dikkate alınmalıdır.Zira Bağırsak kanseri ülkemizde en çok can kaybı verdiğimiz kanser hastalıklarından 3.sırada yer almaktadır.<br />
<br />
Her Karın şişmesi,Mide Şişmesi İshal ve Kabızlık gibi belirtileri Kanser diye nitelememek gerekir.Zira bir çok Bağırsak Hastalığının belirtileri Aynıdır.Sizlere <b>Bağırsak Mantarı</b> Hastalığını Burada Açıklamaya Çalışacağız.<br />
<br />
Lütfen Sağlık Sorunlarınızı Doktorlara Sorununuz Doktora Muayene Olmadan İnternetten Hastalığınız hakkında doğru bir bilgiye varamazsınız.!<br />
<br />
<h3>
<b>Mantarların semptomu (belitileri)</b></h3>
1-) Maya mantarları şeker ve karbonhidratlarla beslenir ve bunlarda ürettiği zehirli gazlar şişkinlik yapar.<br />
2-) Nefes darlığı ve kalprahatsızlıkları: Karındaki gaz diyaframı yukarı doğru kalrdırır. Sıkışan akciğer nedeniyle defes darlığı ve sıkışan kalp nedeniylede kalp rahatsızlıkları görülür.<br />
3-) Dişeti ve dilde beyaz tabakalar oluşur fırcalamave yıkama ile gecsede yenide oluşur.<br />
4-) Deride kaşıntıya sebep olur.<br />
5-) Bağırsak mantarlarının aşırı şeker tüketmesi nedeniyle kişinin kanında şeker yetersizliği görülür. Vücudun şeker ihtiyacı giderilemediğinden kişi sürekli şekerli maddeler yer. Sürekli yemek yeme nedeniyle kişi kilo alır ama kilo veremez, bu nedenlede diyetler işe yaramaz.Bazı kişilerde aşırı şişmalığa sebep olur.<br />
6-) Bağısaklardaki mantarlar faydalı bakterileri yavaş yavaş yokederek yerini alı. Bu nedenlede kişide kabızlık, ishal vb. Rahatsızlıklar ortaya çıkar.Bu mantarlar sonra idrar yollarına geçer.<br />
7-) Kişi alkol içmediği halde ağzı alkol kokuyorsa buna bağırsak mantarlarınaın sebe olduğu alkol üretimindendir.<br />
8-) Kronik mesane ve vajina iltihaplanması:Antibiyotik ilaçlar bakterileri öldürürken mantarların yayılmasına neden olur. Böylece daha tehlikeli ve sıksık iltiplanmalar görülür.<br />
9-) Eklem ve kas ağrıları: Mnatarların salğıladığı mikotoksinlereklem ve kaslarda yoğunkaşarak ağrılara sebep olur. Bu ağrıların romatizmadanmı mikotoksinlerdenmi olduğu analşılamaz.<br />
10-) Yorğun dermansız ve konsentre olamama: Vücut sürekli mantarlar ve zehirleri (mikotoksiler) ile uğraşmaktan kendini regenerasyon (yenilem) yapamaz ve kişi genelikle yorğu olur ve konsentre olamaz.<br />
11-) Cinsel isteksizlik: Kişide enerji yetersizliği olduğundan, buda cinsel isteksizliğe sebep olur. Ayrıca mantarların salgıladığı mikotoksinler hormon beneri etkiye sebep olduğundan kadınlarda kısırlığa dahi sebep olabilir.<br />
Mantarlar doğum konturol hapları ile dahada çok yayılırlar ,çünkü bu onların besinin oluşturur.<br />
Mantarlar her insanda başka rahatsızlıklara sebep olabilir. Bu nedenle bu mantarın rahasızlığı şu değil denemez.<br />
<br />
<h3>
<b>Bağırsakta Mantarın Belirtileri Nelerdir?</b></h3>
1-) Ağız kokusu, dişte ve dilde beyazımsı veya sarımsı beyaz pas gibi bir tabaka<br />
2-) Mide ağrısı, gastrit, mide ekşimesi, nedeni bilinmeyen karın ağrıları<br />
3-) Şişkinlik, kabızlık, ishal, hazımsızlık, enterit, kolit, ülseratif kolit<br />
4-) Makatta kaşıntı, kızarıklık ve sümüksü defi-hacet (dışkı)<br />
5-) Aşırı yorğunluk, dermansızlık konsentre olamama, unutkanlık, isterksizlik<br />
6-) Aşırı tatlı yeme isteği (tatlı ve hamurlu mantarları azdırır) ve aşırı aclık duygusu<br />
7-) Adet halinde aşırı ağrılar mantar enfeksiyonu nedeniyle<br />
8-) Nefes darlığı, kalp sıkışması, burun tıkanması, kulak iltihaplanması<br />
9-) Kas ve eklem ağrıları ve kasların titremsi<br />
10-) Ense, omuz ve sırt ağrısı, eklem ağrısı ve şişmesi<br />
11-) Deride sivilce, saçların yağlanması, deride kuruma ve küf gibi pis bir koku<br />
12-) Mesane iltihaplanması, prostat iltihaplanması ve cinsel isteksizlik<br />
13-) Şişmanlığa sebep olur, çünkü glikozu tahrip eder ve kişi sürekli fazla yemek zorunda kalır ve diyetle zayıflaması mümkün değildir.<br />
14-) Nihayet besin alerjisi, polen alerjisi, vb. alerji türleri, kaşıntı ve kurdeşene sebep olur.<br />
Bunlar dan birkaçı görülürse mantar olabilir.<br />
Sağlık Şakaya Gelmez.Bu Yazı Bilgilendirmek Amacıyla yazılmıştır.En Doğru ve Kesin Bilgi İçin Doktorunuza Başvurunuz.Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-21320287412928930192018-01-17T10:41:00.004+03:002018-01-17T10:41:53.571+03:00Yolcu Uçaklarında Özel Harekat Polisleri Görev Alacak!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="531" data-original-width="940" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7CGP4b74y7rVFdtgRHC0CI-1MhXIswPS3wXk67ryPsI9lDHWhIyRsbPxdfADhAysXvq8Up7w2nSVHW9tZwXtL9OAD63vmrMfsNYB8nUIeuiFT8nUT6tdTOE0fSEsIryG6kDiXKruY0A/s640/1799790_940x531.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Yolcu Uçaklarında Özel Harekat Polisleri Görev Alacak!</span></td></tr>
</tbody></table>
Uçaklarda mart ayından itibaren Özel Harekat polisleri görev alacak. Polislerin silah taşıdığı ya da silah bulundurduğu da fark edilmeyecek. Silahlı olarak seyahat edecek olan polislerin tüm uçuşlarda bulundurulması öngörülmüyor...<br />
<br />
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen torba yasa maddesi uyarınca, uçaklarda özel eğitimli silahlı güvenlik görevlilerinin bulundurulmasının önü açılmıştı.<br />
<br />
Gazete Habertürk'ten Gökhan Artan'ın edindiği bilgiye göre, silahlı olarak uçakta görev yapacak güvenlik görevlisinin polis olması kararlaştırıldı.<br />
<br />
MART AYINDA BAŞLAYACAK<br />
<br />
Polislerin Özel Harekât biriminden seçileceği ve mart ayından itibaren uçaklarda görev alacağı öğrenildi. Polisler sivil olarak seyahat edecek. Silah taşıdığı ya da silah bulundurduğu da fark edilmeyecek. Tüm uçaklarda silahlı güvenlik elemanı bulundurulması öngörülmüyor. Yalnızca risk tanımlaması yapılan uçuşlarda görev alacaklar.<br />
<br />
Kaynak: http://www.haberturk.com/mart-ayindan-itibaren-ucaklarda-ozel-harekat-polisleri-gorev-alacak-1799790Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-37000417739165747562018-01-17T10:40:00.001+03:002020-11-13T11:52:29.843+03:00Bulaşık Makinesi Ölümcül Hastalıklara Neden Olabilir!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="531" data-original-width="940" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBByDcGD7AYmsZHzcVrCR_5OoMlJOCP9K2eoKYSmKKDdKwkv1zCv5-WfT9Y_drWH-NvR63f2uZAowNEIClIJTOmigipHJSDxL4zlxLyoxa7SNKRwrcTNJ36vhUxyospJ19bFFekqF0EA/s640/1799823_940x531.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Bulaşık Makinesi Ölümcül Hastalıklara Neden Olabilir!</span></td></tr>
</tbody></table><br /><div>
Araştırmaya göre; bulaşık makinesinde yemek artıklarından kalan patojenler ölümcül kalp hastalıklarına yol açıyor<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Slovenya'da yapılan araştırmaya göre, bulaşık makinesinde yemek artıklarından kalan patojenler ölümcül kalp hastalıklarına yol açıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Gazete Habertürk'te yer alan habere göre; Applied and Environmental Microbiology Dergisi’nde yayımlanan araştırmada, her seferinde makinenin lastik contasının yıkanması önerildi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir başka araştırmada İsveçli bilim insanları, bulaşık makinesinin mikrop ve bakterilerin tümünü öldürdüğü için çocukların bağışıklık sisteminin güçlenmesini engellediğini öne sürmüştü. Ayrıca bulaşıkların makine de yıkanmasının çocuklarda alerjiye yol açabileceği iddia edilmişti. </div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaynak: http://www.haberturk.com/bulasik-makinesindeki-patojenler-olumcul-olabilir-1799823</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-5167599265640037192018-01-16T11:53:00.000+03:002018-01-16T00:16:29.589+03:00Stresin Midemiz Üzerindeki Etkileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img height="359" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqklTYMF5MhfP8EZ10EgYLMcg87fAd6O_UcekBFIO0dHFKwbL3F3h1Wd_OjKX1SR317zSOgmIjWDYKCgR2t3SGC78pTu7sAHdFL0dBUyvncz5VrCEZIoEMVHIanVM-PlE1JOVXFQilow/s640/%25C3%259Clser+Nedir%252C+%25C3%259Clser+Tedavi+Se%25C3%25A7enekleri+Nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Stresin Midemiz Üzerindeki Etkileri Nelerdir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Sindirim sisteminin şefi mide hastalandığında canımızı sıkan mide de ağrı, hazımsızlık ve şişkinlik gibi bir çok sorunu da beraberinde getiriyor. Özellikle olumsuz çalışma koşulları ve stres bu rahatsızlıklara zemin hazırlıyor.<br />
<br />
İçerisinde bulunduğumuz modern çağ, hayatımızı kolaylaştıran yeniliklerle beraber değişen yaşam koşullarıyla birlikte bazı hastalıklar açısından da risk getiriyor.Yaşamımızda yerini alan konfor, daha az çaba göstererek daha çok iş yapmamızı sağlarken, kimi zaman bedenlerimiz bu gelişime karşı tepki gösteriyor.Yeni yüzyılın daha az hareket, uzun süreli ve yorucu çalışma saatleri, dengesiz beslenme, stres gibi olumsuz getirilerinin etkilediği organlardan birisi de midemiz…Günümüzde artık daha çok insan mide rahatsızlıkları nedeniyle uzmanlara başvuruyor. Özel Avusturya Sen Jorj Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meral Kayahan’a çalışanları etkileyen mide hastalıklarını sorduk.<br />
<br />
<b>Midemiz neden hastalanır?</b><br />
Uzun süreli, stresli, yorucu, mola vermeden saatlerce süren çalışmalar sebebiyle midemizde aşırı asit salgılanması oluşur. Aşırı stresin sebep olduğu yüksek asit salınımı ve diğer faktörler (baharatlı yiyecekler, alkol, kronik sigara kullanımı) nonbakteriel gastrite neden olabilir. Diğer sebep ise helicobacter pyloridir.<br />
Ayaküstü beslenme alışkanlığı, gelişigüzel alınan ilaçlar (Aspirin, non-sterois anti enflamatuar ilaçlar), hijyenik kurallara uyulmadan hazırlanan gıdaları tüketmek (helicobacter pylori) ve stres, mide hastalıklarının temel sebepleridir.<br />
<br />
Bu karamsar tablodan en fazla payını alan midede gözlenen ağrılar, ekşime, yanma, şişkinlik, gaz, kramp, göğüs arkasında ağrı ve boğazda yanma ile ses kısıklığı en sık rastlanan belirtilerdir.<br />
<br />
<b>En sık görülen mide hastalıkları nelerdir?</b><br />
En sık görülen mide hastalıkları Gastroözofageal Reflü (GÖFR) ve gastrittir. Bu iki hastalık birbirinden tamamen farklıdır. Gastrit kelime olarak midede oluşan inflamatuar (iltahabi, yangısal) süreçleri ifade etmektedir. Bakteriyel bir enfeksiyona veya tahrişe bağlı olarak gelişebilir. Helikobakter Pylori (HP) kronik gastritin en sık görülen nedenidir. HP ağız yoluyla alınarak mide mukozasına yerleşen ve burada gastrit olarak adlandırdığımız bir iltihap oluşturan spiral şeklinde bir bakteridir. Yaşlı popülasyonda daha fazla olmak üzere toplumumuzun yaklaşık %80’inin bu bakteri ile enfekte olduğu gözlenmiştir.<br />
<br />
<b>Ofis çalışanları daha çok hangi hastalık riskleri altında?</b><br />
Günümüzde ofis çalışanları arasında en sık görülen rahatsızlıklar gastrit, ülser, GORH, hipertansiyon, obezite, ateriyosklerotik ve depresyondur.<br />
<br />
<b>Çalışan kişiler midelerini nasıl koruyabilirler?</b><br />
Yaşam tarzlarında değişiklik yapmalılar. Eğer kişi obez ise ve özellikle karın çevresinde kilolar fazla ise öncelikle kilo vermesi sağlanıyor; düzenli egzersiz öneriliyor. Sigara alkol kullanımı, kahve gazlı içecekler ve baharatlı yağlı besinlerin tüketimi azaltılıyor. Hastanın yatak başını yükseltmesi yatmadan önce yemek yememesi, sıkı, dar giyecekler, korse ve kemerli pantolonlar kullanmamaları öneriliyor.<br />
<br />
<b>Çağın hastalığı olarak adlandırılan reflü neden oluşuyor, nasıl tedavi ediliyor?</b><br />
Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Mide asidik içeriğinin yemek borusuyla uzun süreli temas etmesiyle bu bölgede hasara yol açıyor ve yanma hissine yol açıyor. Yemek borusunun arkasında oluşan yanmanın yanı sıra ağıza gıdaların ve mide suyunun gelmesi kişiyi oldukça rahatsız ediyor.<br />
Reflü mutlaka teşhis ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Aksi halde ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Günümüzde endoskopi ve diğer testlerin yaygınlaşması ile kolayca teşhis edilebilen bir hastalıktır.<br />
<br />
Reflü şikayetleri olan hastalarda ilaç tedavisi çok önemli bir yer tutmaktadır. Asit baskılayıcı ilaçlar (proton pompa inhibitörleri), prokinetik ilaç tedavisi antiasit ilaçlar HP tespit edilen olgularda 10-14 günlük antibiotik tedavileri %80-85 oranında rahatlama sağlayabilmektedir.<br />
<br />
<b>Mide kanserlerinde riski arttıran faktörler nelerdir?</b><br />
<br />
Mide kanserinin görülmesinde beslenme alışkanlıkları önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemizde mangal eti önemli bir yer tuttuğundan etin tuzlanması ve pişerken yanması kansere yol açabilir. Nitrit ve nitrit tuzları midede kanserojen etkiye yol açabilir. Gastrit ya da ülsere yol açan helicobacter pylori bakterisi kansere neden olabilmektedir. Bu bakterilerin tedavisi kanser riskini azaltır. Ayrıca kalıtsal faktörler, sigara ve alkol tüketimi de önemli rol oynamaktadır.<br />
<br />
kaynak: hürriyetUnknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-49122810105513838342018-01-16T11:50:00.002+03:002020-12-12T15:37:49.636+03:00Prostat İltihabı Nedir, Prostat İltihabı Tedavisi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglq6KtJfDNAdMswjoA5eYiqNvAv3wnpmY6150YUOOIAZS0gEmOE8y5qs8PRak3qy08KCQWVzxg7B9ZyKSkhDgpQsLdTu_Bzrbb7gdSkZxWHXBlFvM6aWwWw8gO-Cz4r9Pt1N_A1sZBWQ/s16000/prostat+bitkisel+tedavisi+%25281%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Prostat İltihabı Nedir, Prostat İltihabı Tedavisi</td></tr></tbody></table><br /><b><br /></b>
<b><br /></b><div><b>Prostat İltihabı</b> İle ilgili bilgileri , Prostat İltihabı Çeşitlerini, Prostat İltihabı Tedavisi ve Prostat İltihabı Bitkisel tedavi yöntemlerini burada bulabilirsiniz.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Prostat iltihabı Nedir?</b></h2>
Prostat bezinde sperm kanalları bulunmaktadır. Boyları çok uzun olan bu sperm kanalları coli ismi verilen bakteri tür ile beraber diğer bakteriler de bu kanala yerleşir ve çeşitli enfeksiyonlara sebep olurlar. Vücutta buna karşılık olarak iltihap olarak yanıt verir. <div><br /></div><div>Prostat iltihabı hastalığının var olması için mutlak baktır olması gerekmez. Bazı prostat türlerinde bakteri olmamasına rağmen prostatta ve iltihaplar oluşabilir. Bir prostat iltihabı olan cinsel ilişki ile bulaşabilen bir hastalık değildir zira prostat iltihabı bulaşıcı bir hastalık değildir. </div><div><br /></div><div>Kist prostat iltihabı ergenlik çağından itibaren bu herhangi bir yaşta ortaya çıkabilecek bir hastalık türüdür bu kesinlikle de tedavi edilmesi gereken prostat iltihabı, sinir hastalıklarına da yol açabilmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Prostat iltihabının çeşitleri ve sebepleri</b></h3>
AKUT prostatit: AKUT prostatit iltihabı aniden gelişir ve çok şiddetlidir.</div><div><br />
Kronik prostatit: Kronik prostatit iltihabı çok sinsi ilerleyen, belirti vermeyen çok az şiddette olan prostat iltihap türüdür.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Prostat iltihabının belirtileri:</b></h3>
AKUT prostat iltihabı belirtileri: Kronik prostat iltihabına nazaran çok daha az görülen AKUT prostatit iltihabı ağrıları çok şiddetlidir ve aniden ortaya çıkar. Bu prostat iltihabı hızla ilerler ve hastaya çok acı çektirir. Bu hasta idrarını yaparken yanma ve acı hisseder. </div><div><br /></div><div>Hasta AKUT prostatit iltihabına yakalandığı zaman ateşi hızla yükselir ve titreme nöbetleri geçirmeye başlar.</div><div><br />
Kronik prostat iltihabı: Daha sık görülen bir hastalıktır. Kronik prostat iltihabı sinsice ilerler ve hiçbir belirti göstermez. Kronik prostat iltihabında ağrı şiddeti düşüktür. </div><div><br /></div><div>Hasta sürekli idrara çıkmak ister veya hafif de olsa ağrılı idrar görülür. Tesislerde ağrı hissedilir.</div><div><br /><h3 style="text-align: left;">
Prostat iltihabı tedavisi nasıl yapılır?</h3>
Kronik prostatit iltihabı tedavisinde hastaya çoğunlukla antibiyotik tedavisi uygulanır. Genellikle beş hafta süresince antibiyotik tedavisi devam eder. </div><div><br /></div><div>Prostat iltihabı tekrarlarsa, tedavi süresi uzatılabilir. Var olan şişlik için, belirli ilaçlar kullanılır. Akabinde idrar zorluğu sorununu ortadan kaldırmak için yine belirli ilaç tedavisi uygulanır.</div><div><br /></div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" data-original-height="250" data-original-width="450" height="356" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSYAo4N9xAbrLYwVRYmFoW6G_gdxenBchZ5GIGjjEHfD4vWWze6tT1hxOpQ0Qogytar3UsjC49icLXuVJ2FacA8bTHOXCV-Ovdri7wK0cuofS9nbPebezKhot543mV-hGDqIJdceicrw/w640-h356/prostatiltihabi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption"><span style="font-size: 12.8px;">Prostat İltihabı Nedir, Prostat İltihabı Tedavisi</span></td></tr></tbody></table><b><br /></b>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Prostat İltihabı Bitkisel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?</b></h3>
Prostat iltihaplanmasının bitkisel tedavisi için eşit miktarlarda beyaz ısırgan, <b>parmakotu </b>ve <b>altınbasak </b>içeren çay hazırlayın ve içine her fincan için, bir tatlı kaşığı <b>atkuyruğu </b>suyu ekleyin; günde üç defa için.<br /><br /></div><div>
Prostat iltihaplanmasının bitkisel tedavisi için ek olarak, <b>ekinezya </b>enfeksiyonla savaşmanıza yardım eder ve böbreklerinizi korur; günde üç defa 600 miligrama kadar kapsülünden veya 5 mililitre tentüründen alın.</div><div><br /></div><div><br />
Buradaki Yazı Bilgilendirme Amacıyla yazılmıştır. Lütfen Prostat İltihabı Bitkisel Tedavi yöntemlerini uygulamadan önce doktorunuza danışınız.<br />
<div>
<br /></div>
</div></div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-39334252398662828712018-01-16T00:05:00.001+03:002020-12-12T15:39:20.768+03:00Kivinin Faydaları, Kivi Nelere iyi Gelir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="330" data-original-width="630" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhr5bLbEJ3jRVaYQwFITUV6N4pwSd_m_oVcT-bTjg4OLK164NwVYUrCIq07gkeZ_eMKa9hnDW9RwwJqqWjRamsasYpyxEZQlZQfEHJ1IdrV8lhaDdOWxrSqNnTleUX6XwBNSV8yVyUGSg/s640/kivi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kivinin Faydaları, Kivi Nelere iyi Gelir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Anavatanı Güney Çin ve Hindistan olan kiviyi Türkiye 1980'li yılların sonunda tanıdı.<br />
Devlet teşvikiyle Ege, Marmara ve Karadeniz'de üretimine de başlanan kivi, vitamin deposu...<br />
<br /><b>
Kivi </b>meyvesi vitamin, flavonoit ve mineraller açısından oldukça zengindir. <div><br /></div><div>Özellikle, içerdiği C vitamini, potasyum ve beta-karoten kiviyi mucize bir meyve yapmaktadır. </div><div><br /></div><div>İtalya'daki araştırmalar kivinin özellikle 6-7 yaşında çocuklarda solunum yolları üzerinde mucize gibi etkiler yarattığını gösteriyor.<br />
<div>
<br /></div>
<br />
Atatürk Üniversitesi'nin araştırmalarına göre; meyvenin astım, kolesterol, yüksek tansiyon ,kabızlık, gribal enfeksiyon gibi birçok hastalığa şifa olduğu belirtildi.<br />
<br />
Üniversiteye göre günde en az bir tane kivi yenmeli. Böylece başta kanser olmak üzere birçok hastalığa karşı direnç yükseliyor.<br />
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>C vitamini Bakımından Zengin Bir Meyve Olan Kivinin Faydaları</b></h3>
– Grip, nezle gibi soğuk algınlıklarına iyi geliyor.<div><br /></div><div>
– Kanser hastalıklarına yakalanmayı önlüyor.</div><div><br /></div><div>
– Antioksidan özelliğinden dolayı kanser çeşitlerini önlüyor</div><div><br /></div><div>
– Lif oranı fazla olduğumdan kabızlığı önlüyor.</div><div><br />
– Tansiyon ve kolesterol düşürüyor.</div><div><br />
– Çeşitli kanser önleyici özelliğe sahip.</div><div><br />
– Kan inceltici etkiye sahiptir.</div><div><br />
– Kılcal damar yapısını kuvvetlendirir.</div><div><br />
– Kandaki yağ düzeyini düşürür.</div><div><br />
– Kan basıncını düzenler.</div><div><br />
– Kalp ve damar sağlığı için önemlidir.</div><div><br />
– Göz sağlığını korur.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-45917049525375854852018-01-15T23:47:00.004+03:002020-10-23T22:05:13.597+03:00Dikkat Domuz Gribi Salgını Başladı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="335" data-original-width="604" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnvDseNmbhGVNvhkZjvNz05qJXLereUwVK-kV_B4er8Sj8YEXVEWXdPv5X3GT2_4iSKAfhz8Dz8iKmAvpL1ClSDvGdtgaUeyslneifTW7nR3us-EFub9v1MZ8x42jWBrL5tX0f6wfx9w/s640/domuz+gribi+salg%25C4%25B1n%25C4%25B1.Jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Dikkat Domuz Gribi Salgını Başladı!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Dr. Elif Hakko domuz gribi belirtileri, hastalığa yakalananlar ne yapmalı, kimler test yaptırmalı, tedavisi nedir gibi merak edilen birçok soruyu yanıtladı<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Domuz gribi salgını etkisini sürdürüyor ancak birçok kişi hastalıkla karşılaştığında ne yapacağını bilmiyor. Ölüm haberleriyle toplumda korkuya neden olan domuz gribi ile ilgili açıklamalar yapan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko, domuz gribinin aslında mevsimsel gripten daha hızlı iyileştiğini söyledi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Dr. Hakko belirtileri, hastalığa yakalananlar ne yapmalı, kimler test yaptırmalı, tedavisi nedir gibi merak edilen birçok soruyu yanıtladı.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Uzm. Dr. Elif Hakko, hastalık nedeniyle paniğe kapılmaya gerek olmadığını ve hızlı hareket etmek gerektiğini söyledi. Bu dönemde ortaya çıkan grip vakalarının yüzde 90’ına domuz gribi tanısı konduğunu ve kontrol altında tutulduğunu söyleyen Dr. Hakko, domuz gribinin öldürücülüğünün düşük olduğuna ve mevsimsel gripten daha hızlı iyileştiğine dikkat çekti. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
YÜKSEK ATEŞE DİKKAT! </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Domuz gribi vakalarında yüksek ateşin önemli bir belirti olduğunu söyleyen Dr. Hakko, “39-40 dereceye varan ateş, kuru öksürük, vücudun geneline yayılan kas ve eklem ağrısı, bazı kişilerde boğaz ağrısı ve burun akıntısı ile yorgunluk domuz gribinin belirtileri arasında sayılabilir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebiliyor” dedi.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
BELİRTİLER ANİDEN ORTAYA ÇIKIYOR </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Belirtilerin ani olarak ortaya çıktığını hatırlatan Dr. Hakko, “Ateş, öksürük ya da ağrı şikayetinden ikisi varsa mutlaka bir sağlık kurumuna başvurmak gerekiyor. Risk grubuna girip girmediklerini kişilerin kendileri tespit edemez. Başlangıçta bile zatürre olabileceği için hekim değerlendirmesi önem taşıyor” şeklinde konuştu. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
65 YAŞ ÜSTÜ DAHA KOLAY ATLATIYOR</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Domuz gribinin geniş bir risk grubu olduğunu anlatan Dr. Hakko, “Gebeler, 0-5 yaş arasındaki çocuklar, 65 yaş üzeri kişiler, kronik hastalığı olan herkes; diyabet ve kalp hastaları, astımı olanlar, böbrek hastaları, nörolojik ve romatizmal hastalıkları olanlar, kanser hastaları risk grubunda bulunuyor” diye konuştu. 65 yaş üstü kişilerin domuz gribini daha kolay atlattığına değinen Dr. Hakko “Ancak yine de hekime görünmeleri önemli. Çünkü hastalığı atlatıyor olmaları sekonder enfeksiyonların olmayacağı anlamına gelmiyor. Arkasından zatürre olabilecekleri için kontrol altında tutulmaları gerekiyor” dedi.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
TEDAVİDE İLK 48 SAAT ÖNEMLİ </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Domuz gribi teşhisi konan kişilerin ilk 48 saatte tedavi altına alınmasının önemli olduğunu söyleyen Dr. Hakko, “İlaç tedavisine başlanıyor ve özellikle ikincil enfeksiyonlar açısından takip etmek gerekiyor. Hastalar mümkün olduğunca yatırılmadan tedavi ediliyor. Ancak genel durumlarıyla ilgili olarak gerek duyulursa hastaneye yatırılıyor. Hastaların mutlaka hekimleriyle irtibat halinde olmaları gerekiyor. Risk grubunun dışında kalan kişilere ise genellikle ateş düşürücü, ağrı kesici gibi belirtileri giderici ilaçlarla takip ediliyor” dedi.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
DOMUZ GRİBİNE YAKALANDIĞINIZDAN ŞÜPHE EDİYORSANIZ BUNLARI YAPIN! </div>
<div>
<br /></div>
<div>
* Hastaneye gitmeden önce bir maske edinin</div>
<div>
* Hasta olan kişi ve ona bakan kişiler de evde maske takmalı</div>
<div>
* Risk grubunda yer alan kişiler hastayla aynı odada bulunmamalı, mümkünse evden uzaklaştırılmalı</div>
<div>
* El hijyenini özel önem verilmeli. Su ve sabunla sık sık yıkanmalı, alkol içeren el dezenfektanları kullanılmalı, </div>
<div>
* Ortak kullanım alanları çamaşır suyu ile temizlenmeli</div>
<div>
* Hastanın bulunduğu oda sık havalandırılmalı</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
,DOMUZ GRİBİ TANISI KONDUYSA NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ? </div>
<div>
<br /></div>
<div>
* Bol su için</div>
<div>
* Mutlaka yatak istirahati yapın</div>
<div>
* Bulaştırıcılık riski devam ettiği için bir hafta süreyle evden çıkmayın</div>
<div>
* Beslenmenize dikkat edin</div>
<div>
* Mutlaka hekim kontrolünde olun</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
DOMUZ GRİBİ GEÇİRDİYSENİZ İKİNCİ KEZ YAKALANMA İHTİMALİNİZ VAR MI? </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Eğer virüs üzerinde herhangi bir değişiklik olmadıysa hastalık ikinci kez geçirilmez. Ama virüs değişikliğe uğradıysa tekrar geçirmek mümkün.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
KİMLERE TEST YAPILMALI? </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Domuz gribiyle ilgili risk grubunda yer alan kişilerin test yaptırması gerekiyor. Klinik olarak bu belirtilerle gelen herkese domuz gribi kabul ediliyor ve kanıt olarak ortaya koymak, tedaviyi şekillendirmek için test yapılıyor.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-18306238891512281112018-01-15T23:01:00.002+03:002018-01-15T23:20:20.237+03:00Tasarruflu Ampullerdeki Civa Tehlike Saçıyor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="271" data-original-width="508" height="342" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYBuSVtA4atZHzPZ7dLcHKqWnP8eO43PAAy2KLqtITCm1ViP75DR6nvilGCFnak5z6ul4SdMCRxfmC6hGqZhAmA8jwMHILKAu8bK6E93PLzQjU91gG_qZEKIT-r80ISHhaAReVbWZkSQ/s640/Resim_1414073013.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Tasarruflu Ampullerde Ki Civa Tehlike Saçıyor!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, floresan lamba ve tasarruflu ampullerin, kırıldığında içerdikleri civa nedeniyle sağlık açısından ciddi tehlike oluşturduğu uyarısında bulundu.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, florasan lamba ve tasarruflu ampul kullanımının, sağladıkları elektrik tasarrufu nedeniyle son yıllarda giderek artığına işaret etti.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Öztürk, "Floresan lambalar ve tasarruflu ampuller, sağladıkları elektrik tasarrufu yanında kırıldığında sağlık açısından ciddi tehlike arz etmektedir. Bu tehlikenin ana kaynağı da floresan lambalarda ve tasarruflu ampullerde bulunan civa buharıdır. Çünkü bu lambalar kırıldığında içeriğindeki civa ortamda hemen buharlaşır. Solunum yoluyla alınır ve ciddi problemlere neden olur. O nedenle depolanması, taşınması ve geri kazanımı sırasında çok dikkat edilmeli, uygun teknikler kullanılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
"Alzaymır ve böbrek fonksiyon bozukluklarına neden oluyor"</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kompakt floresan lambalarda, lamba başına ortalama 5 miligrama kadar civa kullanımına izin verildiğine işaret eden Öztürk, civa buharının solunum yolu veya deriden geçişle insan vücuduna nüfuz etmesi sonucunda alzaymır, genel immün sistem problemleri, böbrek fonksiyon bozuklukları gibi birçok sağlık sorununa neden olduğunu anlattı. Öztürk, "Bu nedenle floresan lambalar ve tasarruflu ampullerin kullanım ömrünü tamamladıklarında evlerde ve ofislerde bekletilmemesi, taşınması esnasında kırılmaması için gerekli önlemlerin alınması ve 50 kilogram altındaki miktarlardaki lambalar tüketici tarafından en yakın Atık Getirme Merkezlerine bırakılması gerekir." dedi. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
AA</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-23204797603421035742018-01-12T09:36:00.000+03:002020-04-07T22:55:56.798+03:00İsrail Kanser Tedavisinde Altın'ı Araştırıyor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCK4IZ8jHCy6-PV_PPCMGCWsxmxe453_wyRfY7_qRREoxzpdII3fwp1sL4ttW5xVDKqp7ghYs-6p7_FBAFecBlMeWBJfeLcqNtEK-hONlEdCTOt1TIfe9h_cy3YbJdrFSECeH5WOCGeg/s1600/kansere+care+altin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="230" data-original-width="421" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCK4IZ8jHCy6-PV_PPCMGCWsxmxe453_wyRfY7_qRREoxzpdII3fwp1sL4ttW5xVDKqp7ghYs-6p7_FBAFecBlMeWBJfeLcqNtEK-hONlEdCTOt1TIfe9h_cy3YbJdrFSECeH5WOCGeg/s640/kansere+care+altin.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">İsrail Kanser Tedavisinde Altın'ı Araştırıyor!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
İsrail'de bir onkoloji araştırma ekibi, altının tümörler tarafından yayılan radyasyonun yoğunluğunu arttırabileceği öngörüsüyle, <b>kanser tedavisinde</b> altın kullanımını araştırmaya başladı...<br />
<div>
<br /></div>
Araştırmacılar özellikle ağız, burun ve boğazı etkileyen ve aşırı alkol veya tütün kullanımından oluşan baş ve boyun bölgelerindeki kanser türleriyle baş etmeyi amaçlıyor.<br />
<br />
<h4>
HASTALARIN YÜZDE 40'I HAYATINI KAYBEDİYOR</h4>
<br />
Sackler Tıp Fakültesi ve Tel Aviv Üniversitesi Onkoloji dalı klinik profesörü ve araştırma lideri Aron Popovtzer, "Baş ve boyun bölgelerinde oluşan kanserlerle ilgili en büyük problem, radyasyon tedavisine karşı gösterdikleri dirençtir. Yoğun bir tedavi almalarına rağmen bu bölgelerde tümörü olan kanser hastalarının yüzde 40'ı hayatını kaybediyor" dedi.<br />
<br />
Araştırmanın temel amacının tümör tarafından emilebilen radyasyon miktarını arttırarak bu direncin üstesinden gelmenin bir yolunu geliştirmek olduğunu söyleyen Popovtzer, The Times of Israel gazetesine yaptığı açıklamasında, "Daha önceki çalışmalardan altının tümör tarafından emilen radyasyonu arttırdığını biliyoruz. Ancak bir kişiye altın parçacıkları enjekte edildiğinde parçacıklar her yöne gidebilir. Bu sebeple enjekte edilen altın parçacıklarının tümöre nasıl yerleştirilebileceğini araştırıyoruz" dedi.<br />
<br />
Araştırmacılar, altını direkt olarak enjekte edemedikleri için kanser tedavisinde sık kullanılan setuksimab isimli bir ilaca altın nanopartiküllerini ekledi.<br />
<br />
Geliştirdikleri kimyasal formülü kanser hastası bir fareye enjekte eden araştırmacılar, ilacın tümörü küçülttüğünü gözlemledi.<br />
<br />
Bu denemeden sonra altının kanser tedavisinde önemli bir etkisi olduğuna inanmaya başlayan Popovtzer, "İlacı enjekte ettikten sonra tümöre radyasyon uyguladık ve altının tümör üzerindeki radyasyon etkisini arttırdığını gördük" dedi.<br />
<br />
Altın nanpartikülleriyle oluşturulan ilacın zehir seviyesini de ölçen ve formülde yer alan altının karaciğer veya böbreklerde kötü bir etki yaratmadığını gözlemleyen ekip, ilacın insanlar üzerinde denenmesini finansal olarak destekleyecek kaynaklar arıyor.,<br />
<br />
Kaynak: https://odatv.com/kansere-care-altin-mi-1001181200.htmlUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-33626546525500403372018-01-11T16:53:00.001+03:002018-01-11T16:53:07.210+03:00Evde Basit Yöntemlerle Güzellik Önerileri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="384" data-original-width="728" height="334" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTDj1NJQxytYnNKxkHmRrI5oYdZ6Z_YHg1wvFB6d5JAthzc9DjaQ53mLvThuuI2xG6AqejgEtdtxavTB8-fDDo9kYFYtpfZMZT7l-HR4pKJCOw1JMEStvhgWigHzMHjZ098li23a26FQ/s640/evde+g%25C3%25BCzellik+tarifleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Evde Basit Yöntemlerle Güzellik Önerileri</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Hepimiz iyi görünmek istiyoruz ancak, ayna önünde harcayacak çok vaktimiz yoksa bu küçük şeyler imdadımıza yetişiyor. Birkaç dakika içinde en iyi bakımı sağlayan yöntemler, eminiz işinize yarayacak.<br />
<h4>
<b>Cilt sıkılaştırmada pirinç suyu</b></h4>
Araştırmalar, pirinç suyunun cildinize bir takım avantajlar sağlayabileceğini gösteriyor. Pirinç suyu gözeneklerinizi ve cildinizi sıkılaştırır. Yarım fincan pirinci alın ve 2 bardak su ekleyin. 15 dakika sonra pirinci sudan alın. Suya pamuk batırın ve yüzünüze uygulayın.<br />
<h4>
<b>Çay pansumanı</b></h4>
Siyah ve yeşil çayın cildinize anti-inflamatuar etkiler getiren güçlü antioksidanlar içerdiği kanıtlanmıştır. Ne yapmalı? Kullanılmış birkaç çay torbasını buzdolabında soğutun. Ve 5 dakika boyunca gözlerinizin altında bekletin.<br />
<h4>
<b>Göz altı morluklarınıza soğuk kaşık kullanın</b></h4>
2 adet soğuk kaşık, gözlerindeki koyu halkaların azaltılmasına yardımcı olabilir. Ne yapmalı? Kızarıklık ve şişmeyi azaltmak için 2 metal kaşık alıp buzdolabına koyun ve soğumalarını bekleyin. Birkaç saniyeliğine gözlerinizin üzerine koyun ve kaşıkların ısınmasını hissedene kadar dairesel hareketlerle hafifçe masaj yapın.<br />
<h4>
<b>Muzlu kabuklarını cilt nemlendirmede kullanabilirsiniz</b></h4>
Muzlar ve hatta kabukları, magnezyum ve C vitamini için mükemmel bir kaynaktır. Her gün yüzünüzde bir muz kabuğu uygulamak, cildi besler ve yatıştırmaya yardımcı olabilir.<br />
<br />
<h4>
<b>Beyaz saçları gizlemek</b></h4>
Besin yetersizliği, stres, sigara erken ağaran saçlara neden olabilir. Ana sebebini bulmak daha iyidir. Ancak şu anda çözüme ihtiyacınız varsa, maskara kullanın.<br />
<br />
<h4>
<b>Siyah noktalardan kurtulmak için maske</b></h4>
Kömür maskesi cildinize anında parıltı vermek ve gözeneklerinizi derinlemesine temizlemek için mükemmel bir yoldur. Siyah, beyaz ya da istenmeyen yüz kıllarından kurtulmanıza yardımcı olur. Bunun için malzemeler: 1/2 çay kaşığı tatlandırılmamış jelatin, 1 çorba kaşığı damıtılmış su ve 1/2 çay kaşığı aktif kömür. Tüm malzemeleri karıştırın ve yüzünüze uygulayın. Kurumaya bırakın. Maskeyi yukarı doğru yönde soyun.<br />
<h4>
<b>Süt</b></h4>
Laktik asidin cilde birçok yarar sağladığı kanıtlanmıştır. Pamuğu bir süte daldırın. Yüzünüzü ve boynunuzu temizleyin. Ilık su ile temizleyin.<br />
<h4>
<b>Çilekler dişleri daha beyaz hale getirebilir</b></h4>
Daha beyaz bir gülümseme istiyorsanız, çilekleri doğal bir beyazlatma yöntemi olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca çileğin içindeki malik asit sayesinde sarı lekelerden de kurtulabilirsiniz. Püre haline getirilmiş bir çileği yarım çay kaşığı kabartma tozuyla karıştırın dişinize uygulayın. 5 dakika bekletin ve yıkayın.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1910407500118348162018-01-11T16:31:00.002+03:002018-01-12T09:37:11.215+03:00Flaşla Çekilen Fotoğrafta Bir Gözünüz Kırmızı Olarak Parlıyorsa!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="427" data-original-width="728" height="370" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjghFcm9i9wLXc0GtkMmi2ncjloAV8WTFOV-jyS-qXk_P7nhyphenhyphenjCuxToH-n-Ha3v6mqbpsxL9VnAXAA9w0ZXSEVTHpv-Eg8xz59VitDcqlJulb4bd4V2frLUGvjxQqrjEGIqDwqHicXfaQ/s640/Fla%25C5%259Fla+%25C3%2587ekilen+Foto%25C4%259Frafta+Bir+G%25C3%25B6z%25C3%25BCn%25C3%25BCzde+K%25C4%25B1rm%25C4%25B1z%25C4%25B1+Olarak+Parl%25C4%25B1yorsa%2521.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Flaşla Çekilen Fotoğrafta Bir Gözünüzde Kırmızı Olarak Parlıyorsa!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Flaşla çekilmiş bir fotoğrafta sadece bir gözünüzün kırmızı olarak parlaması tehlikeli bir durumun olduğunu gösterebilir.<br />
<br />
Özellikle gece flaşla çekilen fotoğraflarda gözlerin kırmızı çıkması, fotoğrafı çekilen kişi tarafından pek hoş karşılanmasa da bu aslında sağlıklı olduğunun bir işareti.<br />
<br />
Ancak gözler beyaz çıkıyorsa bir problem olduğunu gösterebilir. Bu göz enfeksiyonu, katarakt ve göz kanserinin bir belirtisi olabilir.<br />
<br />
Geçtiğimiz aylarda ABD'li bir anne oğlunun bir gözünün kırmızı bir gözünün ise beyaz çıktığı fotoğrafı Facebook'ta paylaşmış, gelen yorumlar üzerine bir doktora başvurmuştu.<br />
<br />
Göz kanseri olduğu belirlenen çocuğun erken teşhis sayesinde hastalığı atlattığı söylendi.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-86676100369340718632018-01-10T10:06:00.005+03:002023-02-19T11:28:41.865+03:00Rüyada Eve, İş Yerine Hırsız Girdiğini Görmek Ne Anlama Geliyor?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="302" data-original-width="506" height="382" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAnX791quNmqolGrCeAALccfCf0CYBzZmJb2nNytOzfJIawDRgUHhrbwQmO5LnPjf_ZD-fmsw1OitBEAlKcMkr2237x4Fn3XioxbVtny8ar3Ac4k15SJgSqK_6mKixqcGt3Al5IQ4i8w/s640/R%25C3%25BCyada+Eve%252C+%25C4%25B0%25C5%259F+Yerine+H%25C4%25B1rs%25C4%25B1z+Girdi%25C4%259Fini+G%25C3%25B6rmek+Ne+Anlama+Geliyor.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Rüyada Eve, İş Yerine Hırsız Girdiğini Görmek Ne Anlama Geliyor?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Eve Hırsız girmesi, <b>bağırdığımız halde sesimizin çıkmaması</b> , en çok görülen rüyalardandır. Peki eve hırsız girmesinin anlamı nedir?<br />
<b><br /></b>
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada eve hırsız girdiğini görmek</b>,</h3><div>rüyayı gören kişinin, iş hayatında ve aile hayatında yaşadığı çok büyük ve sıkıntılı olaylardan ötürü çok büyük zarar getirecek işlere gireceğine, bu işte atacağı adımlardan ya da yapacağı çalışmalardan ötürü büyük üzüntü duyacağına, bu üzüntü yüzünden kendi içinde çatışma yaşayacağına ve yaptığı hatalardan ötürü büyük bir iç sıkıntısı yaşayacağına alamet eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Hırsız Girdiğini Sanmak</b></h3>
Rüya sahibinin, iş hayatında çok kötü ve zor günler geçireceğine, girilen bir işte yapılan bir hatadan ötürü çok büyük zarara düşüleceğine, bu zarar yüzünden alınan borcun uzun bir süre boyunca ödenemeyeceğine, gittikçe büyüyeceğine ve bu yüzden rüya sahibinin ruhsal olarak çok büyük sorunlar yaşayacağına delalet eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Hırsız Girdiğini Duymak</b></h3>
Yakın bir zamanda gireceği işten çok büyük bir zarar görüleceğine, yaşanan büyük sorunlar ve sıkıntılardan sonra çok daha büyük sorunlar ile uğraşmak zorunda kalınacağına, yardım istenen kişilerin yardım eli uzatmayacağına, ağır bir hastalık ile baş etmek zorunda kalınacağına ve bu sebeple aile hayatının da bozulacağına da rivayet eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Komşusunun Evine Hırsız Girdiğini Görmek</b></h3>
Yaşanan kötü olaylardan ötürü büyük bir maddi sorunla boğuşmak zorunda kalan rüya sahibinin, iş hayatı içerisinde yapacağı çalışmaların hiçbir meyve vermeyeceğine, üzüntü duyulan durumların gün geçtikçe daha kötü bir hal alacağına ve alınan yardımların da çare olmayacağına ve aile hayatını içerisinde büyük çalkantılar yaşayacağına tabir edilir.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2017/07/ruyada-yilan-gormek.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; color: #e20000; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Rüyada Yılan Görmenin Manası Nedir?">>> RÜYADA YILAN GÖRMENIN MANASI NEDIR?</a><br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Akrabanın Evine Hırsız Girdiğini Görmek</b></h3>
Rüya sahibinin iş hayatında ve aile hayatında çok zor dönemler geçireceğine, çok büyük üzüntüler yaşayıp ister istemez maddi sıkıntılar içinde yaşamak zorunda kalacağına ancak akrabalarından alacağı destekle bir nebze olsun toparlanacağına işaret eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Hırsız Girdiğini Görüp Korkmak</b></h3>
Emin olunmayan işlerin içine girmek suretiyle kendine sıkıntı yaratan rüya sahibinin, bulunduğu durumdan çıkmakta zorlandığına ve yakınlarından yardım alacağına yorumlanır. İş konusunda bazı sıkıntıların gündeme geleceğini ifade eden rüya, hemen ardından evde de huzuru bozacak bazı gelişmelerin yaşanmasıyla kişinin stresli günler geçireceğini işaret eder. Bu dönemde maddi yatırımlar yapılmaması ve birine güvenerek hareket edilmemesi gerektiğinin de altını çizer.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Hırsız Girdiğini Görüp Bağırmak</b></h3>
Zor bir durumda yakın birinden alınacak önemli bir yardımın ifadesidir. Rüya sahibinin çok zorlandığı, işin içinden çıkamadığı bir durumda alacağı bu yardım sayesinde geçici de olsa bazı sorunlarını halledeceğini, önlem almadığı takdirde aynı sıkıntıları yeniden yaşayabileceğini de tabir eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızı Yakalamak</b></h3>
Sıkıntı veren bir işten kurtulmak, çözümsüz bir meseleyi halletmek demek olduğu gibi, kişiyi dolandıran, yalan söyleyen veya kullanmaya çalışan birinin gerçek yüzünü ortaya çıkarmak manasına da gelir. Zor bir süreçten geçileceğini fakat sonunda kimin dost, kimin düşman olduğunun anlaşılacağını da bildiren rüya, dikkatli olunduğu takdirde tuzakların ve engellerin görüleceğini, işlerin daha da kolay hale geleceğini işaret eder.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2016/01/ruyada-gelinlik-gormenin-anlam-ruyada.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Rüyada Gelinlik Görmenin Anlamı? Rüyada Gelinlik Görmek Ne Demektir?"><span style="color: red;">>> RÜYADA GELINLIK GÖRMENIN ANLAMI? RÜYADA GELINLIK GÖRMEK NE DEMEKTIR?</span></a><br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızı Yaralamak</b></h3>
Hakkı olanı almak için mücadele etmek zorunda kalan rüya sahibinin eninde sonunda istediği sonuca ulaşacağını, meşakkatli yollardan geçse de sonucun yüzünü güldüreceğini ifade eder. Kan görülmesi halinde, küçük bir para kaybı veya dolandırıcılıkla karşı karşıya kalınacağını ancak büyük kayıpların yaşanmamasından ötürü durumun etkisinin uzun sürmeyeceğini bildirir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızı Öldürmek</b></h3>
Zorluklar karşısında korkmadan, dirayet göstererek, akıl ve mantık çerçevesinde hareket ederek başarıya ulaşmak demektir. Kişinin iş alanında rakiplerini mağlup edeceği günlerin yakın olduğunu, hakkını savunacağını ve istediği mevkiye ulaşacağını işaret eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Hırsız Girdiğini Görüp Polisi Aramak</b></h3>
Bir konuda telaş yapılacağı anlamına gelir ve rüya sahibinin acemisi olduğu yahut tecrübe sahibi olmadığı bir konuda iş yapmak zorunda kalması yüzünden endişeleneceğini ifade eder. İşi bilen, deneyimlerine güvenilen birinden destek almak, yardım istemek anlamındadır. Bu rüya düz şekliyle de yorumlanır ve kişinin gerçekten bir eşyasının veya parasının, maddi değeri olan bir nesnenin kaybolmasından ötürü arayış içinde olacağını da bildirir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızı Kovalamak</b></h3>
Hayatına sahip çıkmak, başkalarını işlerine karıştırmamak ve her işini kendi başına halletmek demektir. Kişinin güç gösterisinde bulunacağı bir fırsat yakalayacağını, hakkındaki yanlış düşüncelerin aksini ortaya koyacağı ve pek çok kişinin hayranlığını kazanacağını delalet eder. Karşılaşılan haksızlıkların neticesinde doğru yolda devam ederek hakkını almak, adaleti sağlamak manasına da gelir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızı Dövmek</b></h3>
Bir rakibe veya kişiyi çekemeyen bir kimsenin tüm hatalarını ortaya çıkarmak, ikiyüzlü insanları ifşa etmek, yalan söyleyenlerle ilişkiyi kesmek demektir. Rüya sahibinin yakın çevresinde olup, kendisi hakkında olumsuz konuşan, göründüğü gibi olmayan kişilerle tek tek yüzleşmek, bu kişileri hayatından tamamen çıkarmak anlamındadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsız Tarafından Öldürülmek</b></h3>
Bir hastalığa yakalanmak ve bir süre bu hastalıkla mücadele etmek, sonunda yeniden eski sağlığına kavuşmak şeklinde yorumlanır. Ölümcül olmayan ancak kişiyi uğraştıran bu hastalık sürecinde yakın çevredeki kimselerin gerçek yüzlerini görecek olan rüya sahibinin bir olumsuzluk yaşayarak pek çok gerçeği göreceğine, hayatında yeni bir dönem başlayacağına, iyileştikten sonraki yaşamında pek çok açıdan radikal kararlar alacağına alamet eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsız Tarafından Bıçaklanmak</b></h3>
Tanıdık birinden çok yaralayıcı, kalp kırıcı, küslüğe neden olacak sözler duymak demektir ve kişinin yakın çevresinde bulunan bazı kişiler yüzünden büyük hayal kırıklıkları yaşayacağına yorumlanır. Bıçaklanılan bölgede kanama görülürse, bu durumda uzun sürecek bir kırgınlığın veya karşıdaki kişiye kin gütmenin de işaretini verir.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2016/01/olen-birisini-ruyada-gormek-ne-anlama.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; color: #e20000; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Ölen Birisini Rüyada Görmek Ne Anlama Gelir, Rüyada Ölen Birisini Canlı Görmek Ne Anlama Gelir?">>> ÖLEN BIRISINI RÜYADA GÖRMEK NE ANLAMA GELIR, RÜYADA ÖLEN BIRISINI CANLI GÖRMEK NE ANLAMA GELIR?</a><br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızın Tanıdık Olması</b></h3>
Tanıdık birini evinde hırsızlık yaparken görmek, bu kişinin hak yediğine şahit olmak yahut yalanlarını yakalamak anlamına gelir. Öte yandan rüya sahibinin bu kişiye verdiği bir sırrı başkalarından duyarak çok büyük üzüntü yaşayacağını, tüm güveninin sarsılacağını, kendisini mahcup hissedeceğini ifade eder. Görülen kişiyle yaşanacak olumsuz durumlara, bu kimseyle aradaki iletişimin kopma noktasına geleceğine de tabir edilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızdan Kaçmak</b></h3>
Zor bir yolculuktan vazgeçmek yahut çıkmamak, yön değiştirmek, iş konusunda farklı kararlar alarak herkesi şaşırtmak demektir. Aşırı temkinli hareket etmek suretiyle başa gelebilecek her türlü sıkıntıya önceden önlem alarak daha huzurlu bir hayat sürüleceğinin, ara sıra kulağa gelen dedikodular olsa da kişinin hayat düzenini kimse için bozmadan yaşayacağına delalet eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızın Elinde Silah Görmek</b></h3>
İşle alakalı konularda iyi olmayan bazı haberler almak ve can sıkıntısı yaşamak demektir ve aynı zamanda özel hayatla alakalı çok sayıda kişinin arkasından konuşan birinin hane içini karıştıracak bazı laflar etmesinden dolayı huzurun da bozulacağına işarettir. Borcu olan kişilerin ellerinin sıkışması ve borçlarını ödeyemeyecek duruma gelmelerinden ötürü tanıdıklarından yardım isteyeceklerini, istedikleri miktarda para bulamayacaklarından ötürü stresli günler yaşayacaklarını da bildirir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızın Para Çalması</b></h3>
Hırsız kağıt para çalıyorsa kişinin rızkına göz diken birinin varlığına yorumlanır. Eğer bozuk para çalınıyorsa bu durumda var olan tüm sıkıntılar aynı zamanda sona erecek ve büyük rahatlama yaşanacak anlamına gelir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Giren Hırsızın Altın Çalması</b></h3>
Farklı yorumlara neden olur. Bekar bir bayanın evine giren hırsızın altın çaldığını görmesi geç tarihte evlilik yapacağına, yaşayacağı aksilikler nedeniyle nikah tarihinin öteleneceğine yorumlanır. Bekar bayanlar için kıskanç kişilerin söyledikleri sözleri işiterek üzüleceklerini de ifade eder. Diğer yandan altın çalan hırsız görmek hanedeki sıkıntının çıkması, kişilerin eski huzurlarına yeniden kavuşarak rahat bir nefes almaları anlamındadır. Eli daralan, borcu olan kişilerin nihayet düzene gireceklerini ve maddi sıkıntılarını yakın zamanda gidereceklerini ifade eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Hırsız Görmek</b></h3>
Pek çok yoruma göre dert sahibi olmak yahut hastalanmak, kedere düşmek, sıkıntı içinde olmak gibi anlamlara gelse de, rüyanın tamamı çok önemlidir. Hırsız görmek her zaman kötü anlama gelmez, aynı zamanda kişinin bazı gerçeklere vakıf olacağına, kendisinden gizlenen sırlara erişeceğine, yalan söyleyen kimselerin farkına varacağına ve ailevi hayatında bazı sorunların kendiliğinden çözüleceğine de delalettir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Evinin Soyulduğunu Görmek</b></h3>
Yapılan çalışmaların istenen sonuçları vermemesinden ötürü yaşanan hayal kırıklığına dikkat çeken rüya, kişinin çok aceleci davranması, sabretmeyi bilmemesi yüzünden olacak işlerinde bile olumsuz sonuçlar alarak üzüntü yaşayacağını tabir eder.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Başkasının Evinin Soyulduğunu Görmek </b></h3>
Birinin derdine derman olmaya çalışmak, bu kimsenin hatalarını kapatmak, ona maddi ve manevi anlamda yardımcı olmak demektir. Sevilen birinin düştüğü zor durumlara şahit olmak, elinden geleni yaparak ona destek vermek manasındadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Hırsız Alarmı Taktırmak</b></h3>
Her alanda kendine olan güvenini tazeleyecek olan rüya sahibinin aklını ön plana çıkarmasından ötürü çevresince alkışlanacağına ve yeni iş teklifleri alacağına, nitelikli, donanımlı biri olmasından ötürü önemli mevkilerde bulunarak saygın, herkesin tanıdığı biri haline geleceğine yorumlanır. Rakipleri ezip geçmek, düşmanlarını yok etmek anlamına da gelir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Rüyada Eve Hırsız Girdiğini Görmenin Psikolojik Yorumu</b></h3>
Rüyayı gören kişilerin manevi hayatlarını çok fazla önemsediklerine ve özel yaşamlarını mümkün olduğunca gözlerden ırak şekilde yaşamaya çalıştıklarına yorumlanır. Özelini, sırlarını ve geçmişine ait detayları herkesle paylaşmak istemeyen kimselerin, güvenlik konusunda titiz davrandıklarını, herkese kolayca güvenmedikleri gibi, kalplerini de hemen açamadıklarını tabir eder.</div>Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-82446466272544739332018-01-10T09:34:00.001+03:002020-10-23T22:05:52.108+03:00Zerdeçal İle Kanserle Savaşan Kadın Doktorları Şaşırttı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="427" data-original-width="640" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQn3VRp232VYJ0fDH4AtGyTWTIF1z6e3rJ0tlfRFceTcuYFfaY50sm71hIgHtVomWq3AiOc650xxbx-_nqxaQszgIKoRm0YB3Wi3Bv5jWkgnK5QwfbB-rUTWxcXLwN6QMF0wC9JHG4Mw/s640/zerdecal+kanser.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Zerdeçal İle Kanserle Savaşan Kadın Doktorları Şaşırttı!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Beş yıl kan kanseriyle savaşan 67 yaşındaki kadın, kurkumin (zerdeçal olarak da bilinen hint safranı baharatında bulunan bir pigment) tüketerek hastalığın yendiğini söylüyor. Senelerdir denemediği tedavi yöntemi kalmadığını, son çare olarak kurkumin (zerdeçal) yemeyi denediğini söyleyen Dieneke Ferguson, şimdilerde normal bir hayat sürüyor. Doktorlar ise, bu duruma şaşkınlıkla yaklaşarak, kayıtlara ilk kez böyle bir örneğin geçtiğini ifade ediyorlar.<br />
<br />
3 kez kemoterapi alan ve dört kök hücre nakli olan ancak hastalığının yayılması nedeniyle son çareyi günde 8 gr aldığı zerdeçal tabletlerinde bulan Ferguson, ''hastalığım için her şey yapıldı. Ve artık başka çareler arıyordum. Bir gün internette araştırma yaparken zerdeçalla ilgili öenmli bilgiler edindim. Ve bunu son çare olarak denemeye karar verdim. Birkaç yıldır zerdeçal tabletleri kullanıyorum ve kanserli hücre sayısı yok denecek kadar az'' diye konuşuyor.<br />
<br />
Londra'daki Barts Health Vakfı doktorları bu durumu oldukça şaşırtıcı bulmakla beraber, bu vaka ile ilk kez karşılaşıyoruz açıklanmalarında bulundular. Ancak uzmanlar, tüm hastalarda işe yaramayabileceğini de ekliyor.<br />
<br />
Ferguson, ''doktorlar bu konuda çok katı. Baharat ya da başka bir şey kullanmamızı tavsiye etmiyorlar. Daha fazla araştırma yapılması gerektiğine inanıyorum. Umurım hikayem başkalarına da katkı sağlar'' diyor.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2016/04/kansere-alternatif-tedavi-haberleri.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; color: #e20000; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Kansere Alternatif Tedavi Haberleri">>> KANSERE ALTERNATIF TEDAVI HABERLERI</a><br />
<br />
Zerdeçalın, alzheimer, kalp rahatsızlığı, depresyon ve çeşitli kanserlere karşı koruyabileceğini öne sürüyorlar. Binlerce yıldır Asya Mutfağında yaygın olarak kullanılmasına, anti-inflamatuar ve antiseptik etkileri nedeniyle araştırılmış olmasına rağmen, curcumin yaygın olarak reçete edilmemektedir çünkü büyük ölçekli denemelerde test edilmemiştir.<br />
<br />
Kurkumin, zerdeçal olarak da bilinen hint safranı baharatında (curcuma longa) bulunan bir pigment. Kurkumin, köri tozu üretiminde kullanılır. Hint safranına sarı rengini kurkumin verir. Son araştırmalarda Alzheimer'a iyi geldiği tespit edilmiştir. Hint safranının çok tüketildiği Hindistan'da yaşlılarda Alzheimer görülme oranı %1'dir.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2016/09/zerdecal-kanser-hastalarinda-metastazlari-onluyor.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; color: #e20000; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Zerdeçal, Kanser Hastalarında Metastazları Önlüyor!">>> ZERDEÇAL, KANSER HASTALARINDA METASTAZLARI ÖNLÜYOR!</a><br />
<br />
Yapılan araştırmalar sonucunda köri baharatında bulunan kurkuminin yemek borusunda oluşan kanser hücrelerini öldürdüğü saptanmıştır. Ayrıca BKKAK'tan Dr. Lesley Walker, bu araştırmanın, zerdaçalda (hint safranı) bulunan doğal kimyasalların özafagus (yemek borusu) kanserinde yeni tedaviler için kullanılması olanağı sağlayacağını söylemiş, özafagus kanseri oranının 1970'lerden bu yana yarı yarıya arttığını belitmiştir. Walker bu durumun obezite, alkol tüketimi ve reflü hastalığındaki artıştan kaynaklanıyor olabileceğini bildirmiştir.<br />
<br />
Zerdeçal tozunun en aktif bileşeni içerisinde bulunan curcumindir. Curcuminin bazı tip kanser hücrelerinin ölüm hızını artırdığı ve bazı tümörlerin bölünmesini durduğu bilinmektedir. Özellikle kolon kanseri ve Crohn hastalığı gibi bağırsak hastalıklarında yüksek konsantrasyona ulaşması sebebiyle daha etkili olacağı bildirilmiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalar curcuminin kanser hastalarının tedavi sürecinde olumlu etkisinin yanı sıra tedavi sırasında oluşabilecek normal doku hasarını önlemede etkili olduğunu göstermektedir.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2016/11/zerdecal-ile-akciger-kanserini-yendi.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Zerdeçal İle Akciğer Kanserini Yendi! Kanseri Zerdeçal İle Yenen Türk Doktor!"><span style="color: red;">>> ZERDEÇAL İLE AKCIĞER KANSERINI YENDI! KANSERI ZERDEÇAL İLE YENEN TÜRK DOKTOR!</span></a><br />
<br />
Zerdeçal Kullanımı<br />
<br />
Zerdeçal kullanırken dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta var, zerdeçal yağda çözünür. Ancak bu sayede içerisindeki faydalı bileşenler vücudumuz tarafından alınabilir. Zerdeçalı yemeklerinizde kullanırken buna dikkat etmeniz ilk kural. İkincisi ise zerdeçalın karabiberle birlikte kullanımı biyoyararlılığı artırır, bu yüzden zerdeçal ve karabiberi yakın yerlerde bulundurmanız iyi olur.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2017/08/zerdecal-ile-kanser-tedavisi.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Zerdeçal İçeriğindeki Kurkumin Maddesi Kanseri İyileştirip Hastalıkları Önlüyor!"><span style="color: red;">>> ZERDEÇAL İÇERIĞINDEKI KURKUMIN MADDESI KANSERI İYILEŞTIRIP HASTALIKLARI ÖNLÜYOR!</span></a><br />
<br />
Kaynak: https://yemek.mynet.com/kanser-hastasi-kadinin-denemedigi-tedavi-kalmadi-sifayi-zerdecalda-buldu-1169909<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-46531047368926482392018-01-10T09:20:00.003+03:002018-01-10T09:20:28.841+03:00Bu İlaçlar; Kısırlık, İktidarsızlık, Depresyon ve Kas Erimesine Yol Açabilir!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="531" data-original-width="940" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjN1tqcCya0b3I44kXxH_KyYJTWIVKQth983RuT9M0Ea13E667Lf1QFRk-nDgWkVkRjZjsEkDUsFXlbtGvDRdmIdmTkkqbLQdMGm3L-qqBbfkGTi_hfv2CyXuybrrUowEM8DIVsM11kXA/s640/ilaclaryanetkisi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Bu İlaçlar; Kısırlık, İktidarsızlık, Depresyon ve Kas Erimesine Yol Açabilir!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Fransız ve Danimarkalı bilim insanlarının son araştırmasına göre, etken maddesi <b>ibuprofen </b>olan ve yaygın olarak başvurulan ilaçların uzun süre yüksek dozda kullanılmasının <b>kısırlık, iktidarsızlık, depresyon ve kas erimesine</b> yol açabileceği belirlendi<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
İltihap önleyici ve ağrı kesici özelliği nedeniyle pek çok ilaçta etken madde olarak kullanılan ‘ibuprofen’in erkeklerde kısırlık dahil pek çok soruna yol açtığı tespit edildi. Fransız ve Danimarkalı bilim insanlarının ABD’nin Ulusal Bilim Akdemisi’nin PNAS Dergisi’nde yayımlanan araştırmasına göre, ibuprofen’in yoğun kullanımı “erkeklik hormonu” olarak anılan testosteron hormonu üretimini etkiliyor. Bu etken madde aynı zamanda genç erkeklerin testislerinin fizyolojisini de değiştiriyor. İleri yaşlarda iktidarsızlık, cinsel iştahsızlık, depresyon ve hatta kas kaybına yol açıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>HAMİLELERDE DENENMİŞTİ</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Aspirin, parasetemol ve ibuprofen içeren ilaçların hamilelikte aşırı dozda kullanımının, bebeklerin testislerinde şekil bozukluğuna yol açtığı daha önce kanıtlanmıştı. Fransız ve Danimakalı bilim insanları da çalışmalarını önce hamileler üzerinde denemeye başlamıştı. Araştırmanın ileri safhasında bu tür ilaçları sağlıklı erkekler üzerindeki etkisine geçildi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>6 HAFTA AŞIRI DOZ TEHLİKELİ</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fransa Çevre ve Mesleki Sağlık Araştırma Enstitüsü’nden Bernard Jegou ve Kopenhag Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yapılan klinik deneylerde 8-35 yaş arası 31 sağlıklı erkeğe 6 hafta boyunca günde 2 kez 600’er miligram (3 tablet) etken maddesi ibuprofen olan ilaçlar kullandırıldı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu sürenin sonunda deneklerin testosteron üretimini tetikleyen “luteinizan” hormonu seviyesinin arttığı ancak testosteron seviyesinin düştüğü tespit edildi. Ancak bilim insanları, kesin sonuçlara varılması için daha geniş denek grupları üzerinde klinik deneylerin sürmesi gerektiğini de vurguladı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>KULLANIMI ÇOK YAYGIN</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
“Ibuprofen”, ağrı kesici, ateş düşürücü ve iltihap giderici özelliği nedeniyle soğuk algınlıklarından romatizmal ağrılara kadar pek çok hastalıkta yaygın olarak kullanılıyor. Bilim insanları bu ilaçların nadiren kullanılmasının belirgin bir sorun yaratmadığı görüşünde. Ancak düzenli kullanımı sorunlara neden olabilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Örneğin bazı genç sporcular bu tür ilaçları doping etkisi yaratmadan ağrı kesici olarak düzenli olarak kullanıyor. Eklem ağrıları çekenler ve romatizma hastaları gibi kronik ağrılı hastalıkları bulunanlar da bu tür ilaçlara uzun süre başvuruyor.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-65320106670025243322018-01-08T17:54:00.001+03:002018-01-08T17:54:09.755+03:002018 PTT Personel Alımı Başvurusu<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="378" data-original-width="567" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjJ4xlgT8d1uHvyPkCucJafpBUYk2V7tTDlsUaxWMLyaqGxYUiKtkRc9_5pC2J7zlpfYGPdTQZRx21VPEehTB7r8-9KDE2kSHNgZVKsCLJkNjCWe0T2aWdivnROPPKr0eMv12uW1jrfw/s640/ptt+i%25C5%259F+ba%25C5%259Fvurusu.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
<b>PTT </b>AŞ'ye bin 750 <b>personel alımına </b>ilişkin süreç başladı.<br />
<div>
<br /></div>
<br />
PTT AŞ'den yapılan açıklamada, şirketin personel ihtiyacının karşılanmasını teminen 2017'de planlanan bin 750 personel alımında adayların güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması işlemleri devam ederken, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 2017/337 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulduğu anımsatıldı.<br />
<br />
Şirketin personel alımlarında adayların mağdur edilmemesi için Başbakan Binali Yıldırım ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın yoğun gayretleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın takdirleriyle 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile düzenleme yapıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:<br />
<br />
"Sayın Bakanımızın açıklamaları doğrultusunda, söz konusu KHK kapsamında 2017/2 personel alımında başarılı olup göreve başlama işlemleri tamamlanan ve güvenlik şartları olumlu olan adayların, işe başlama süreçleri 8 Ocak 2018 itibarıyla gerçekleştirilecek."<br />
<br />
İşlemleri tamamlanan adayların göreve başlayacakları il başmüdürlüklerine müracaatlarının gerektiği ifade edilen açıklamada, KHK'nin yayınlanma tarihinden itibaren 2018 ve sonraki tüm alımlarda düzenlenecek yeni mevzuatın geçerli olacağı ve bu mevzuat çerçevesinde işlem yapılacağı bildirildi. AAUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-90409440087825063012018-01-04T13:07:00.000+03:002018-01-04T13:07:01.970+03:00Dikkat! Cep telefonuyla uyumak, kanser ve kısırlık nedeni!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="410" data-original-width="728" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvAtcK2U2S19J55ed_8-LozbDKxUQcPZ1jtZZeM4F1_N8dohA0ojFERaBUBZDYcJ4AY9LPQd7qKHd_UK0hvuOZfact8qRXTJsypS3NVEHQ5YC773BSA9Y6rYYa4DekroChdz6_ZhQQVQ/s640/telefonlauyumak.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Dikkat! Cep telefonuyla uyumak, kanser ve kısırlık nedeni!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Son yıllarda, daha az radyasyona maruz kalmak ve beraberinde getirdiği sağlık sorunlarından uzak kalmak için cep telefonlarıyla ilgili uyarılar gitgide artıyor.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kaliforniya Üniversitesi Halk Sağlığı departmanında yapılan bir çalışma cep telefonlarıyla gereğinden fazla yakın olmanın kanser, hafıza bozuklukları ve üreme sorunları gibi çok ciddi problemlere neden olduğunu ortaya koydu.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, bu önemli araştırmanın detayları hakkında şu bilgileri verdi:</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
CEP TELEFONUNUZU VÜCUDUNUZDAN UZAK TUTUN</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
“Dikkat edilmesi gereken en önemli husus, cep telefonlarını vücudumuzdan olabildiğince uzakta tutmak. Cep telefonları bilgiyi iletmek için radyofrekans dalgalarını kullanır ve cep telefonlarının kullandığı radyo dalgaları, belli açılardan radyasyon niteliği taşır ve sürekli bu dalgalara maruz kalmak çeşitli riskleri beraberinde getirir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Cep telefonu, yetişkinler için kol boyu mesafesinden daha yakında durmamalı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Gerçekten, Apple gibi büyük cep telefonu üreticileri bile bu konuda uyarıcı notlara yer vermişlerdir. Iphone için RF salınımı, vücuttan 5mm uzaklık için test edilmiş ve zararsız sınırlar içinde bulunmuştur. Yine de hoparlör kullanımı ya da kulağa yaklaştırmaksızın konuşmayı sağlayan aksesuarlar (kulaklık gibi) tercih edilmelidir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fakat RF dalgaları çocukların beynine erişkinlerden çok daha kolay ulaşabilir ve gelişmekte olan beyin hücrelerini çok daha fazla etkileyebilir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h4>
GENÇLERDE UYKU VE DİKKAT BOZUKLUKLARININ NEDENİ</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Daha önceki çalışmalarda cep telefonlarının daha çok beyin ya da kulakta tümör oluşturduğuna dair uyarılar yapılırken son çalışmalar zararlı etkilerin daha çok gençlerde uyku ve dikkat bozukluklarıyla ilişkili olduğunun altını çizmektedir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Çalışmanın endişe verici diğer sonuçları ise erkeklerde düşük sperm sayısı ve kötü sperm kalitesiyle ilişkilidir.”</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaynak: http://www.mynet.com/haber/saglik/cep-telefonuyla-uyumak-kanser-ve-kisirlik-nedeni-3599407-1</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-38904795519074762872018-01-03T13:06:00.005+03:002020-12-12T15:39:53.607+03:002018 AGİ Kaç Lira? Güncel AGİ Tablosu<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="291" data-original-width="646" height="288" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitqkmRGONM2vT2ThAlPRYdr3onq1MrkKzptGw-JOX-smziL8P2vWV1FnoDLDO1Oe56RrRy9DXBfVqyGpvs-CX36tyFbZAjE1OZsNaOt6rQBtc6i_rTYQi6tnvFvxYEVoYmlbbifoIh0w/s640/2018-Agi-Asgari-Ge%25C3%25A7im-%25C4%25B0ndirimi-agi+ka%25C3%25A7+lira.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">2018 AGİ Kaç Lira? Güncel AGİ Tablosu</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b><br /></b><div><b>Agi Ne Demek:</b><br />
Agi Asgari geçim indirimi demektir. Ücreti, gerçek usulde vergilendirilen herkes asgari geçim indiriminden faydalanabilir. </div><div><br /></div><div>Yani Gelir Vergisi Kanununda yer alan 61. maddesindeki ücretleri alanlar, bu indirimden faydalanabilir.<br />
<br />
AGİ ne kadar oldu? diye araştıran milyonlarca işçi, 2018 AGİ tablosu için araştırmasını internette sürdürüyor. </div><div><br /></div><div>Asgari ücret miktarının açıklanmasıyla merak edilen AGİ miktarı da belli oldu. Peki AGİ ne kadar oldu?<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
AGİ ne kadar oldu? sorusu, asgari ücretin açıklanmasının ardından milyonlarca vatandaş tarafından merakla araştırılmaya başlandı. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) için araştırma yapan vatandaşlar, merakla AGİ miktarını internette sorguluyor. Peki AGİ ne kadar oldu? İşte 2018 AGİ tablosu ve detaylar.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>AGİ NE KADAR OLDU? (2018)</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2018 asgari ücret miktarı ile birlikte asgari ücret maaşı ile çalışan vatandaşlar, yeni yılda alacakları maaş miktarını öğrendi. Asgari ücretin açıklanması sonrasında işçilerin merak ettiği bir diğer konu da Asgari Geçim İndirimi (AGİ) oldu. AGİ ne kadar? oldu diye internette araştıran vatandaşlar, AGİ tablosunu da sorguluyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>İşte 2018 AGİ tablosu;</b></div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<table style="background-color: white; border-collapse: collapse; border-spacing: 0px; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline; width: 311px;"><tbody style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<tr style="background: rgb(225, 225, 225); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;" width="188"><span style="box-sizing: border-box; font-weight: 700;">Medeni Durum</span></td><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;" width="72"><span style="box-sizing: border-box; font-weight: 700;">Aylık Tutar</span></td></tr>
<tr style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Bekar</td><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">152,18 TL</td></tr>
<tr style="background: rgb(225, 225, 225); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışmayan</td><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">182,51 TL</td></tr>
<tr style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışmayan 1 çocuklu</td><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">205,44 TL</td></tr>
<tr style="background: rgb(225, 225, 225); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışmayan 2 çocuklu</td><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">228,16 TL</td></tr>
<tr style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışmayan 3 çocuklu</td><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">258,70 TL</td></tr>
<tr style="background: rgb(225, 225, 225); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışmayan 4 çocuklu</td><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">258,70 TL</td></tr>
<tr style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışmayan 5 çocuklu</td><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">258,70 TL</td></tr>
<tr style="background: rgb(225, 225, 225); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışan</td><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">152,18 TL</td></tr>
<tr style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışan 1 çocuklu</td><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">175 TL</td></tr>
<tr style="background: rgb(225, 225, 225); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışan 2 çocuklu</td><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">197,83 TL</td></tr>
<tr style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışan 3 çocuklu</td><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">228,56 TL</td></tr>
<tr style="background: rgb(225, 225, 225); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışan 4 çocuklu</td><td style="background-color: #ebebeb; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">243,48 TL</td></tr>
<tr style="border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">Evli, eşi çalışan 5 çocuklu</td><td style="background-color: #fafafa; border: 1px solid rgb(230, 230, 230); box-sizing: border-box; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; font: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 6px; vertical-align: baseline;">258,70 TL</td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>AGİ'DEN KİMLER YARARLANAMAZ?</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ücretleri diğer ücretler kapsamında vergilendirilenler bu indirimden yararlanamazlar.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>AGİ MAAŞA DAHİL MİDİR?</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
1 Ocak 2016’dan itibaren geçerli olan bekar veya eşi çalışan çocuksuz işçi maaşının içerisinde AGİ yer almaktadır. Ancak eşin çalışması ve çocuk durumuna göre artan AGİ ücretinin ayrı bir şekilde ödenmesi gerekiyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>AGİ ÖDENMEDİĞİ TAKDİRDE NE OLUR?</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
AGİ’yi ödemeyen işveren İş Kanunu ve Vergi Usul Kanunu'na uymadığı için suç işlemiş sayılır. Bu durumda Maliye Bakanlığı re’sen veya ikmalen tarhiyat yaparak işverene vergi ziyaı cezası kesecektir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İşçi tarafında ise iş sözleşmesi feshedilebilir ve hukuka başvurulabilir.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-18287390262322733442018-01-03T09:26:00.002+03:002018-01-03T09:26:12.768+03:00Hayırlısını İstemek - Kısa Hikaye<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="278" data-original-width="528" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3SRo7wlND4zvyQFPTsFIHRHjeSEBrniQOaXnMjrnhBJEuZUKphNI8Msu0d9OIVd_q7F0F1U5yoU31iANqsh7ae_r82uJDsaY1srJa5mO1-gUbc5xjrt7O24n5NCdRRCbT4-IHmhpjRA/s640/anlamli-hikaye-b.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Hayırlısını İstemek - Kısa Hikaye</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Köyde yaşayan çiftin yedi tane kız çocuğu vardı. Çok istemelerine rağmen erkek çocukları olmamıştı. Sekizinci çocuğa hamile kalan kadın bu sefer ki erkek olsun diye dua ediyordu. Bu dua sonucunda neler oldu neler…Kocası bu konuda çok baskı yapıyordu kadına. Yedi kız babası olması köyde alay konusu olan adam köy ahalisinin dilinden kurtulmak için erkek çocuğa sahip olmak istiyordu.<br />
<br />
Bu nedenle eşine söylemedik laf bırakmıyordu. Sanki çocuğu erkek ya da kız olarak yaratmak kadının elindeymiş gibi davranmaya başlamıştı. Çocuğun doğmasına çok az bir zaman kalmıştı. Adam kahveye gitmek için evden çıkarken karısına “Eğer buda kız olursa gözüme görünme. Pılını pırtını topla git bu evden.Ama erkek olursa hemen haber yolla” diye seslindi. Zavallı kadın kocasının bu baskısından bıkmış ve dua etmekten başka çaresi yoktu.<br />
<br />
Hamileliği süresince “Ne olur Allah’ım bu sefer ki erkek olsun” diye dua ediyordu<br />
<br />
<br />
Adam evden ayrıldıktan kısa bir süre sonra kadının doğum sancısı başlamıştı. Köyün ebesini çağırdılar. Haber alır almaz hemen gelen ebe doğuma başladı ve mutlu haberi verdi “Gözünüz aydın erkek” dedi. Mutluluktan ne yapacağını bilemeyen kadın çocuklarının biriyle hemen kocasına haber yolladı.<br />
<br />
Köy kahvesinde oturan adam erkek bebeği olduğu haberini alınca mutluluktan havalara uçarak kahveciye “Herkese benden çay heyt be oğlum oldu” diye seslendi. Sonra da büyük bir mutluluk içinde koşarak eve geldi. Bu arada kadın da henüz bebeği görememişti. Adam geldikten sonra hemen bebeği sordu “Nerde oğlum oğlumu getirin bana” diye mutluluk içerisinde bağırıyordu<br />
<br />
<br />
Ebe kundağa sardığı bebeği getirdi ve kundağı açtığında adam ve kadın şok oldu. Çünkü bebeğin bir kolu ve bir bacağı yoktu. Diğer kolunun ise yarısı yoktu.<br />
<br />
Adamın hemen kafasına şu soru geldi. ”Sen hayırlı ve sağlıklı evlat istemedin, cinsiyeti vermek eşimin elinde değildi, Allah beni imtihan etti ve al sana erkek çocuk dedi” diyerek imtihanı anladı.Biz kim oluyoruz da Allahın yarattıklarını beğenmiyoruz. Bir tırnağını yaratmaya dahi gücümüz yetmezken onun verdiği bu güzelliklere burun kıvırıyoruz.Sahip olduklarımızın kıymetini bilelim…Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-76518305937761332422018-01-02T16:50:00.002+03:002018-01-02T16:50:38.780+03:00Ceviz Yağı Nedir, Ceviz Yağı Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="684" data-original-width="1029" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHm7AXEBWqHu29wEr_S63hodx0k1oJkzE1b2nmmUTqaP_ryRIgEYtEwbMoumTGru28kFHa3kUG6Pk_21Te2jwBdREvqwrFV-XfvJ3KukVVWH6aVQiTnfI0LToN70liri4cLqvTvwvVaQ/s640/ceviz+ya%25C4%259F%25C4%25B1+faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Ceviz Yağı Nedir, Ceviz Yağı Faydaları Nelerdir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<b>Ceviz yağının faydaları nelerdir?</b><br />
<br />
<b>Ceviz yağının</b> cildi güzelleştirici etkisi herkes tarafından bilinmektedir. Bunun sebebi ise içerisinde bulunan E vitamininden kaynaklanmaktadır. Bu yağ aminoasitleri aktif hale getirdiği için yıpranma ve kırışıklıkların tedavisinde takviye edici bir yapısı vardır. İçerisinde yer alan mineral, antioksidanlar ve vitaminler sayesinde cildin yaşlanmasını geciktirir ve doğal bir nemlendirici görevi görür.<br />
<br />
Vücudumuzun tüm yükünü çeken ayaklarımız için bulunmaz çözümler sunar. Özellikle ayak mantarlarına karşı ceviz yağı kullanımı çok etkili ve önerilen bir yöntemdir. Ceviz yağı mantar olan yerlere sürülerek rahatlıkla kullanılabilir. Sedef ve egzama hastalığı ciltte kuruluk, pul pul olma gibi sorunlar yaşatır. <b>Ceviz yağı</b> bu hastalığın tedavisinde tamamlayıcı tedavi olarak kullanılabilir.<br />
<br />
Yağ, içerdiği proteinler ile saç derisinde bulunan bakterileri ve ölü hücreleri yok ederek saçı nemlendirir ve saç dökülmesini azaltır. Saç köklerini güçlendirerek, saça parlaklık ve hacim sağlar.<br />
<br />
Kepek sorununa karşı da etkili bir bitkisel yağdır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte ceviz yağı kullanımı sonucunda saçlarının uzadığını söyleyenlerin sayısı da fazladır. Buradaki tüm önerilerimiz genel geçer herkesin işine yarayacak etkilerdir. Yine de unutulmamalıdır ki herkesin cilt tipi farklılıklar gösterir. Bu yüzden aklınıza takılan her durumda, dermatoloğunuza danışmayı ihmal etmeyin.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-15293236956546519132018-01-02T16:47:00.001+03:002020-12-12T15:40:49.457+03:00Kontür Makyaj Nedir, Kontür Makyaj Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="461" data-original-width="615" height="474" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguBXYepmWZ7z2PwJf-sP-7ArDoIjXU1D6dPe9XP2aqjZPIxd72YIYAkSzje7ZeA-RHXNJNOxGx2RBCsS1ufUSMsXyqgtiIpohDF3FJ-aPihnBx9zFylAJSCZCzaKzmVKAlkgPJnXl3zA/s640/kontur+makyaj+nedir+nasil+yapilir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kontür Makyaj Nedir, Kontür Makyaj Nasıl Yapılır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br /><h2 style="text-align: left;">Kontür Makyaj Nedir?</h2><div><br /></div><div>
Kim Kardashian’ın her daim <b>porselen </b>gibi ve gölgeli duran cildiyle birlikte daha bir hayatımıza giren <b>kontür makyajı </b>şu sıralar altın devrini yaşıyor.<br />
<br />
<h4>
Sadece istediğiniz bölgeleri gösterin</h4>
Eskiden <b>kontür makyaj </b>çok daha ağır ve belirgin bir teknikti. Ancak son dönemde gelişen teknikler sadece yüzünüze istediğiniz şekli vermek mantığı üzerine kurulu. </div><div><br /></div><div>Daha ince bir cilde daha kalkık bir buruna sahip olmak için yapmanız gereken tek şey doğru yerde doğru gölgelemeyi yapmak.<br />
<br />
<h4>
Kontür malzemeleri edinin</h4>
Kontür malzemelerinizi seçerken simsiz mat ürünler seçmelisiniz. Kontür için pudra, krem ya da stick ürünleri tercih edebilirsiniz. </div><div><br /></div><div>Almanız gereken 3 ürün var: aydınlatıcı, koyu ton allık ve ışıltı vericiler. Bu üç ürün için renkleri cildinize uygun şekilde seçmelisiniz.<br />
<br />
<h4>
Cilt renginizi bulun</h4>
Gölgelerin doğal durması için seçimlerinizi kendi tonunuza göre yapmalısınız. Eğer açık bir teniniz varsa gölgeleme yapmak için turuncu ya da kırmızı renkleri seçin. E</div><div><br /></div><div>ğer esmerseniz bronzlaştırıcı renkleri tercih edebilirsiniz.<br />
<br />
<h4>
Doğru yerleri parlatın</h4>
Aydınlatıcınızın seçimi de doğal bir görüntü için çok önemlidir. Cildinizden daha açık bir ton seçerseniz bu bölgeyi gereksiz fazla aydınlatmış olursunuz. Bu nedenle cildinizle aynı tonda bir aydınlatıcı seçin ve hafif bir parlaklık verin.<br />
<br />
<h4>
Doğru yerlere gölge verin</h4>
Elmacık kemiklerinizi belirginleştirmek için yanaklarınızın üstünden önce yanlara sonra da ortalarına kadar uygun fırçayla gölgeyi uygulayın. </div><div><br /></div><div>Daha sonra bir süngerle hafifçe dağıtın. Burnunuzu daha ince göstermek için ise aynı gölgeyi burnun iki yanına uygulayın. </div><div><br /></div><div>Aydınlatıcınızı elmacık kemiklerinin üstüne, çenenize ve burun ucunuza uygulayın ve hafifçe dağıtın.<br />
<br />
<h4>
Sabitleyin</h4>
Kontür makyajınızın daha sabit ve homojen bir görüntü elde etmesi için üzerinden ince bir pudra ile geçebilirsiniz.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-80482907815301442802018-01-02T16:44:00.000+03:002018-01-02T16:44:02.863+03:00Doğurganlığı Arttıran Beslenme Tavsiyeleri!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="768" data-original-width="1154" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiK7oNHTLDCdgx8Tc1vRFTFqEKHeXH2rLZEgflpo9JRfu4jWQi4PBfQ8760LY7iOGrJWIBcv97Vs9nsTfLyorlbgWKK3yFSr0_u9JszNU6uTJu_z3p_F2XcVRNiEm_vnQhkP5RLyBuxTg/s640/Do%25C4%259Furganl%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1+Artt%25C4%25B1ran+Beslenme+Tavsiyeleri%2521.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Doğurganlığı Arttıran Beslenme Tavsiyeleri!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><b>Çocuk sahibi </b>olmak insanın hayatında bir dönüm noktasıdır. O andan itibaren her şeyi yapabileceğinizi düşünürsünüz. Dünya durmuştur ve hayat o minik mucizenin etrafında dönmeye başlamıştır.<br />
<br />
Hikâyenin diğer yüzünde ise hamile kalma sürecinde çiftin sorunları bulunmaktadır. Saptanan problemde gelişen çözümsüzlükler, tedavi sürecinde yaşanan olumsuzluklar, çifti umutsuzluk ve çaresizlik sürecine, en tehlikelisi de mucizevî yöntem ve tedavilerin peşinden koşmaya götürmektedir.<br />
<br />
Kanıtlanmış, etkinliği ispatlanmış tedavi yöntemleri haricinde uygulanan kürler, multi-vitamin ve antioksidan yüklemelerinin getirebileceği toksikasyon (zehirlenme) gibi genel vücut sağlığını tehdit edebilecek yan etkilerinin olabileceği unutulmamalıdır. Maliyet ile ilgili yük te göz ardı edilemeyecek kadar fazladır.<br />
<br />
<h4>
ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTEYEN ÇİFTLER BESLENİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR? </h4>
<br />
Öncelikle günlük beslenme alışkanlıklarında genetiği oynanmış yiyecekler, şeker, trans-yağlar (margarin gibi) çıkartılmalıdır.<br />
<br />
Soya içeren ürünler bitkisel östrojen içerdiğinden, bu ürünlerin tüketiminde dikkatli olunmalıdır.<br />
<br />
Kafein içeren ürünlerin günlük tüketim miktarları azaltılmalıdır. Gazlı, şeker veya tatlandırıcı eklenmiş içeceklerden uzak durulmalıdır.<br />
<br />
Light ürünler başlığı altında yağı azaltılmış ürünler yerine işlem görmemiş yiyecekler yenmelidir. Sigara kesinlikle kullanılmamalıdır. Ağır egzersiz programı ve stresten uzak durulmalıdır.<br />
<br />
<h4>
BESLENMEDE NELER ÜREME FONKSİYONLARININ SAĞLIKLI OLMASI İÇİN GEREKLİDİR? </h4>
<br />
Sağlıklı ve dengeli beslenme genel sağlıklı yaşam tarzını oluşturmalıdır. Fakat üremeyi destekleyici yaklaşımda <b>D</b>,<b> A</b>, <b>E vitaminleri</b>, <b>B6</b>-<b>12</b> <b>vitaminleri</b>, <b>C vitamini</b>, <b>folik asit</b>, <b>demir</b>, <b>selenyum</b>, çi<b>n</b>ko, <b>omega 3 yağ </b>asitleri ve <b>koenzim q10 </b>gibi antioksidanlardan zengin beslenmek önerilmektedir. Vitamin desteği yerine besinlerle almak daha sağlıklı olan yoldur.<br />
<br />
Bunun için günlük yeme programına yumurta (1 tane), fındık, ceviz, badem, kabak çekirdeği (çeyrek-yarım su bardağı, kavrulmamış olmalıdır), koyu yeşil sebzeler (ıspanak, karalahana, marul, tere, roka, maydanoz; özellikle çiğ olarak salata yapılmalı, zeytinyağı eklenerek tüketilmelidir), meyveler, renkli sebzeler (kırmızı ve yeşil sebzeler c vitamini, turuncu sebzeler A vitamini bakımından zengindir) mutlaka ana ve ara öğünlere eklenmelidir. Protein kaynaklarında hayvansal kaynaklardan ziyade bitkisel proteinlere ağırlık verilmelidir.<br />
<br />
Kurufasulye ve mercimek protein içeriklerinin yanında demir ve folik asitten de zengin besinlerdir, haftada iki defa tüketilmelidir. Balık esansiyel yağ asitleri, D vitamini, çinko, B12, selenyum, koenzim q 10 bakımından zengin bir protein kaynağıdır. Fakat ağır metal içerme riski nedeniyle büyük ve derin deniz balıklarının, antibiyotik içerme riski nedeniyle çiftlik balıklarının yenmesi önerilmemektedir. Günlük 1,5-2 litre su tüketilmelidir. Bitkisel çaylar veya diğer içeceklerle alınan sıvılar su olarak kabul edilmemelidir.<br />
<br />
<h4>
FERTİLİTE DESTEKLEYİCİ VİTAMİNLER ETKİLİ MİDİR? </h4>
<br />
Özellikle sperm hareketliliğinde azalma veya sperm DNA hasarı yüksek olan erkeklerde antioksidan içerikli fertilite destekleyici vitaminler etkili görünmektedir. Fakat kadınlarda bu programların etkinliği tartışmalıdır. Yüksek dozlarda kullanımlarda toksikasyon gelişebilir. Özellikle günde 400 μg’ın üzerinde uzun dönem selenyum tüketiminde bulantı, yorgunluk, saç dökülmesi, eklem ağrısı, tırnaklarda renk kaybı zehirlenme bulguları ortaya çıkabilir.<br />
<br />
Vitamin eksikliği saptananlarda, özellikle D vitamini eksikliğinin çiftin çocuk sahibi olma yeteneğini düşürdüğü gösterilmiştir. Kısa dönem yüksek doz D vitamininin tüp bebek tedavisi sırasında kullanılmasının gebelik oranlarını artırdığı, tek bir çalışmada gösterilmiş olmakla birlikte, bu veri sonrasında desteklenmemiştir. Bu konuda temel yaklaşım eksikliğin yerine konulmasıdır. Enerji metabolizmasında rol oynayan, antioksidan olarak da etkinliği bulunan koenzim q10’nu yeterli miktarda diyetle alınması zordur. Ayrıca ilerleyen yaşla birlikte vücuttaki seviyeleri de azalmaktadır.<br />
<br />
Destek tedavisi olarak kullanılması üremeyi desteklemede yardımcı olabilir. Özetle, ruhen ve bedenen sağlıklı olmak temel hedef olmalıdır. Fazla kilolu veya fazla zayıf olmanın çocuk sahibi olabilme kapasitesini düşürdüğü bilinmelidir.<br />
<br />
Dengeli beslenme yanında, düzenli olarak yürüyüş yapılmalıdır. Saptanan vitamin eksiklikleri doktor kontrolünde tedavi edilmelidir. <b>Sperm sayı </b>ve <b>hareket </b>azlığında veya <b>sperm DNA </b>hasarının yüksek saptandığı hastalarda antioksidan tedavi programları yararlı olabilmektedir. Kadında özellikle yaşa bağlı gelişen yumurtalık kapasitesinde azalmaya, yumurtaların genetik yapılarında bozulmasının da eklenmesi doğal sürecin bir sonucudur. Bu durumu hiçbir mucizevî kürün tedavi edemeyeceği mutlaka bilinmelidir. Koenzim Q10 bu grup hastada destek olarak verilebilir.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-37763095724697949822018-01-01T15:04:00.002+03:002018-01-01T15:04:18.423+03:00Evde Limon Kolonyası Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="440" data-original-width="640" height="440" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqG26tzhjkD6Yvua4tLKHlEQZMrBvsOKuwJggMlWKEi4nrfDQPI4s1heMeDhXfYwZvV216m-qF44qH8WvgndkRv-lQ087lpTaYgMAWKqm2PeXzAbINq_UPYVnxtemSSaLcxfGp51Fh2g/s640/L%25C4%25B0MONKOLANYASINAS%25C4%25B0LYAP%25C4%25B0L%25C4%25B0R.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Evde Limon Kolonyası Nasıl Yapılır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Kolonya çoğumuzun evinde bulunan ve kuşaktan kuşağa kullanılan serinletici bir kokudur. Ancak çok çeşidi bulunmasına rağmen piyasada satılan ucuz kolonyalar zehirli kimyasallardan arındırılmadığı için beyin, ciğer ve deri üzerinde ciddi hasarlara neden olabilirler.<br />
<br />
Evimize davet edeceğimiz misafirlerinize çok para harcamadan evde hazırlayacağınız limon kolonyasını ikram etmek ister misiniz. İşte evinizde en doğal haliyle hazırlayacağınız ve içiniz rahat şekilde kullanacağınız kolonyanın yapılışı;<br />
<br />
<b>Gerekli malzemeler</b><br />
<br />
1 adet limon<br />
<br />
250 gr beyaz alkol<br />
<br />
1 Litre saf su<br />
<br />
1 adet şişe<br />
<br />
<b>Kolonya nasıl hazırlanır?</b><br />
<br />
Bir adet limonu kabuklarını soymadan küçük tanecikler halinde kesin ve ağızı kapanacak bir kabın içerisine koyun. Üzerine 250 gram beyaz alkolü ve bir litre saf suyu ekleyin. Bu karışımı bir kaç gün kapalı şekilde bekletin. Günler geçtikçe limon ve beyaz alkol karışarak limon kolonyasını oluşturacaktır. Daha sonra bekletilen bu karışımı süzün. Kolonyanız hazır hale gelir. Artık uygun bir şişeye koyup konuklarınıza ikram edebilirsiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-85359689746576991022018-01-01T14:04:00.002+03:002020-12-12T17:58:38.653+03:002018'e Elektrikten Suya Herşeye Zam İle Başladık!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="320" data-original-width="640" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj12xny0OHolP5sErOliMh6xs36XfuQ8bzE9-rqhw0nsDzHN9MVYli7sRrB2gQlm9CqQT_a58-XXC6auPf0qx3_vS6zmgvLClGChJ6i7Q49gljAJf_LrgMffrj5xCNVbuTSX5dHMP6gKw/s640/zam2018.jpg" width="640" /></div>
<br />
2018'in ilk gününe zamlarla uyandık. Bu sabah itibariyle elektrik faturalarından köprü geçiş ücretlerine, trafik cezalarından ehliyet harçlarına birçok kalem, zamlı tarifeleriyle hayatımıza girdi.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
1 Ocak itibariyle elektrik faturalarından köprü geçiş ücretlerine, kış lastiği takmama cezasından kırmızı ışıkta geçme cezasına hemen her şey zamlandı. Trafik cezaları, cep telefonu vergileri, ehliyet, pasaport gibi harçlar ise yüzde 14.47 oranında arttı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
15 Temmuz Şehitler ve FSM köprülerinden otomobil geçiş ücreti 7 TL'den 8,75 liraya çıktı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Şehirler arası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için 1 Aralık'ta başlayan kış lastiği takma zorunluluğu kapsamında kesilen ceza, yeni yılla birlikte 715 liraya yükseldi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
BOTAŞ’ın 1 Aralık’ta doğalgaz santrallarına sattığı doğalgaza yüzde 8 zam gelince, artan maliyetlerden dolayı evde ve iş yerlerinde kullanılan elektrik faturalara bugün itibariyle yüzde 8.8 zamlı yansıyacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yılın ilk günü kırmızı ışıkta geçmenin cezası 206.5 liradan 236.4 liraya çıktı. Aynı şekilde hız sınırını yüzde 10 aşmanın cezası da 1 Ocak’tan itibaren 206.5 liradan 236.4 liraya yükseldi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu sabahtan itibaren alkollü araç kullananlara ilk yakalanmalarında bin üç lira ceza uygulanacak. İkinci kez alkollü araç kullanırken yakalananların cezası, bin 258 lira olacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Araç muayene ücretlerine %14,47 zam geldi. Araç muayene ücreti, 1 Ocak 2018'den itibaren yüzde 14,47'lik yeniden değerleme oranında artırıldı. TÜVTÜRK istasyonlarında, KDV dahil muayene ücretleri; otobüs, kamyon, çekici ve tankerlerde 2017 yılındaki 267,86 liradan 2018'de 305,62 liraya çıktı. Ücretler; otomobil, minibüs, kamyonet, özel amaçlı taşıt, arazi taşıtı, römork ve yarı römorklarda 2017'deki 198,24 liradan 2018'de 226,56 liraya; traktör, motosiklet ve motorlu bisikletlerde 101,48 liradan 2018'de 115,64 liraya yükseldi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Emniyet Kemeri Kullanmamanın cezası 96,5 TL'den 111 TL'ye çıkarıldı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ise yeni yılda yüzde 15, yüzde 25, yüzde 38 ve yüzde 50 oranlarında zamlandı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yıl başında 1 yıllık pasaport harcı 169.5 liradan 194 liraya çıkarıldı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
B sınıfı ehliyet harcı 418.3 liradan 479 TL'ye çıkarıldı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Çevre Temizlik Vergisi her 1 metreküp su tüketimi için 28 kuruştan 32 kuruşa çıktı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yere çöp atanlar artık 232 lira ödemek zorunda kalacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Komşusunu rahatsız edecek derecede yüksek ses ve titreşime neden olanlar ise 968 lira ceza ödemek zorunda.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu yıl 48 TL olan Özel İletişim Vergisi için 2018'de 55 TL ödeyeceğiz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Gelir vergisi beyannamesi 59 TL'ye, KDV beyannamesi 79 TL'ye, SGK prim bildirgesi 29 TL'ye çıkarıldı.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-92075613043044001222017-12-28T16:22:00.001+03:002020-12-12T15:41:31.743+03:00Tuz, Sirke ve Su İle Hem Negatif Enerjileri Arındırın Hemde Tuz Taşına Sahip Olun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="330" data-original-width="620" height="340" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXWtUOUObUtwCdiI1_lmul8QSWt3vNyaUH2VSBYr-hYfGEVOOdSzNdEWtVa1END8Xg0qSxK2JTuZFmC82kZ4g5TDglTOhXupiddwdmv9PuXiweBWsUYlUMyGGQCqBWlwj9LGbuy7wAwQ/s640/tuz+olu%25C5%259Fumu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Tuz ve Sirke ve Su İle Hem Negatif Enerjileri Arındırın Hemde Tuz Taşına Sahip Olun!</span> </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Bir bardak su ile <b>negatif enerji </b>olup olmadığını anlayabilir ve yok edebilirsiniz.<div><br />
Nasıl mı?Öncelikle şeffaf cam bir bardak alın(Not bu bardağı daha sonra bu iş dışında kullanmayın)</div><div><br />
Bardağımızın 3/1 ini deniz tuzu veya Kaya tuzu ile doldurun</div><div><br />
yine bardağın 3/2 sini beyaz sirke yada elma sirkesi ile doldurun</div><div><br />
diğer kalan 3/1 ini ise su ile doldurun</div><div><br />
Bu karışımı evin en çok kullandığınız hane halkının beraber oturduğu misafir ağırladığı yere koyun.<br />
<br /><b>
Ve o şeklide bırakın 24 saat sonra suya bakın:<br /></b>
Eğer bardaktaki su bıraktığınız gibi ise her şey normal negatif enerjiler ortamda yok demektir.</div><div><br /></div><div>Eğer suda lekelernmeler ve renginde yeşile bakan bir renk değişikliği görürseniz bilin ki o odada negatif enerji var ve suyu hemen tuvalete dökün ve sifonu çekin.<br />
<br />
Diğer odalarda da tekrar aynı yeniden temiz suya sirke ve tuz ekleyerek aynı işlemi yapabilirsiniz<br /><br /></div><div>
Eğer ki su koyduğunuz gibi tertemiz duruyorsa aynı suyu diğer odaya koyarak orada da deneyebilirsiniz. </div><div>Böylelikle tüm odalardaki negatif enerjileri temizlemiş olacaksınız<br />
<br />
Diğer bir yöntem ise hem negatif enerji için hemde görsel olarak bir objeye dönüşebilir, bunun içinde yine aynı malzemeler kullanıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieu2q6PsVB0c0HowO2R5YQHTZTbByrIfPpL-fdOqfKaB5dE0ayp7oId2XQY-uPSAscbiB6yi8NJbM7Y-oXgWcz8wj_di3tUE3CeYmqnoXvVbyFXXhQTU3fXELRP6c3Dha07CL3nIa11w/s640/tuz+ta%25C5%259F%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Daha büyük ve gösterişlisi için tuz taşınıza hergün gereken ilgiyi göstermelisiniz.:)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Kendi tuz taşını kendin yap</b></h3>
<b><br /></b>
Negatif enerjiye Güle güle<br />
<br />
Toprak veya Porselen Kase,Tabak Vs.</div><div><br />
Kullandığınız Kase veya tabağın yarısı kadar kaya tuzu,</div><div><br />
Kasenin yarısı kadar su,<br />
<br />
Zamanla su buharlaşarak tuz kasenin etrafını sarmaya başlayacak, su kurudukta üzerine su ve bir miktarda tuz ekleyebilirsiniz. Bu sayede daha büyük ve gösterişli bir tuz taşınız olacak.<br />
<br />
Ayrıca Tuzun bulunduğu ortamın havasını da temizlediği söylenmektedir.<br />
<br /><div><br /></div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-38816904956635133222017-12-28T10:49:00.003+03:002017-12-28T10:49:52.083+03:00Gece Uyumadan Önce Sarımsak Yutmanın Muhteşem Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="419" data-original-width="700" height="382" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyVrkqnxUQnBJIw0daKou06aKCBbuw1-VloTonIr8JQUArMFQG_QBp2bQiw1Kk1-yPo_TQd4CBotJDM1iy_PVwnX_hU26lwW-DpmV9i1BpkUKicLEoI0ZeFA4Jy3OUZdc2gkubfyb7OQ/s640/sar%25C4%25B1msak+yutmak.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Gece Uyumadan Önce Sarımsak Yutmanın Muhteşem Faydaları</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Gece yatmadan önce bir diş sarımsağı çiğnemeden direk yutuyorsunuz... siz uyurken bakın o neler yapıyor! Sarımsağın faydaları için <a href="http://www.nedirkibu.com/2016/12/sarmsagn-saglga-faydalar.html" target="_blank">Sarımsağın Sağlığa Faydaları</a> yazımızı okumanızı öneririz.<br />
<br />
Uygulama ve tarif basit. Gece yatmadan önce bir diş sarımsağı hap gibi yutuyoruz. Hepsi bu kadar.<br />
Siz sarımsağı yuttuktan sonra kısa sürede göreceksiniz ki;<br />
Saçlarınız artık çok daha az dökülecek.<br />
Beyazlar azalacak ve yeni beyazlar çok daha zor çıkacak.<br />
<br />
Güçsüz, yıpranmış saçlarınız kendini yenileyecek, güçlenecek. Yıllardır ne denediyseniz bir türlü saç dökülmesinin önüne geçemediyseniz, işte bunu uyguladıktan sonra artık saçlarım çok çok az döküldüğünü ve çok sağlıklı göründüğünü fark edeceksiniz. Yukarıda saydığımız faydaların haricinde de sarımsak yutmanın daha bin bir şifası var.<br />
<br />
<h4>
SARIMSAK YUTMANIN FAYDALARI</h4>
<br />
<ul>
<li>Halsizlik ve kronik yorgunluğa karşı iyi gelir.</li>
<li>Sarımsağı yutarak tüketmek hazmı kolaylaştırır.</li>
<li>Kireçlenmeye karşı faydalı olur. Vücutta var olan kesik ve yaraların iyileşme sürecini kısaltır.</li>
<li>Kolesterol hastalığına karşı iyi gelir.</li>
<li>Oluşan kanser hücrelerinin yayılmasını ve büyümesini engeller.</li>
<li>Vücudun gerek duyduğu tüm vitamin ve mineralleri sağlayarak vücut direncini arttır.</li>
<li>Cinsel potansiyeli arttırır.</li>
<li>Soğuk algınlığına bağlı gelişen hastalıklara yakalanma olasılığını azaltır.</li>
<li>Vücuda enerji vererek kişinin dinç kalmasını sağlar. Saçlarda oluşan dökülmeyi engelleyerek saçların daha sağlıklı ve parlak bir görünüm kazanmasını sağlar.</li>
<li>Zehirlenmelere karşı faydası vardır.</li>
<li>Vücutta oluşan tüm iltihaplı hastalıklara karşı faydalı olur.</li>
<li>İdrar söktürücü özellik yaratır.</li>
<li>Kilo verme sürecine katkıda bulunması mümkündür.</li>
<li>Ciltte oluşan sivilce, akne, egzama gibi cilt hastalıklarını sarımsak tüketerek önlemek mümkündür. </li>
</ul>
<br />
<br />
<h4>
Sarımsak Yutmanın Yan Etkileri</h4>
Öncelikle sarımsak yıllardır faydasından bahsedilen ve pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan bir ürün olup bitki veya sebzedir. Ancak aşırı sarımsak yutmak kişilerde mide sıkıntılarına neden olabilir. Özellikle midesinde gastrit ve reflü problemi olan kişilerin sarımsak yutarken en fazla bir diş olacak şekilde yutmaları önerilir. Fazla yutulması halinde midede veya mideye giden yolda tahrişe, yanmaya ve acı hissine yol açabilir. Düzenli olarak kullanılan ilaçlar varsa sarımsak yutmadan önce kişinin doktoruna danışması gereklidir.<br />
<br />
Emziren anne ve hamile olan anne adaylarının sarımsak yutmaları sakıncalı olabilir. Bunun için öncelikle doktorlarına sormaları gerekir. Ancak emzirme sürecinde annenin sarımsak yutmamsı süt alan bebekte karın ağrısına yol açabilir. Sarımsak yuttuğunuz zamanlarda karın ağrısı, mide bulantısı, vücutta kızarıklık ve kaşıntı gibi belirtiler gözleniyorsa sizde yan etki yaptığının göstergesidir. Böyle durumlarda kişinin sarımsak yutmaması daha iyi olabilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-36464487915339619202017-12-28T09:33:00.003+03:002020-12-12T15:42:33.937+03:00D Vitamini Zararlımı?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="531" data-original-width="940" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmPJc4w3e4Teu15I3JRNM2BTKkNxbXERtono4mLi9LF0Fw9Js5xjrk4a4rkfcsW-AY7i3T-tcDc_VBHotvvwg6BBchWP22D7tBN1DlXXA9FhTXO1MlgKLcb4n2gffx5Qr_YkeZHlz-iQ/s640/d+vitamini+zararlari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">D Vitamini Zararlımı?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;">FAZLA D VİTAMİNİ ALMAK ZARARLI MI?</h2><div>
Çinli bilim insanları, kemikleri koruduğu ve güçlendirdiği söylenen kalsiyum ve D vitamininin bir işe yaramadığını iddia etti. 10 yılda 51 bin hastayı inceleyip kalsiyumun kemiklere faydasının olmadığını açıkladılar. Gazete Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberi...<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Çinli bilim insanları, kemikleri koruduğu ve güçlendirdiği söylenen kalsiyum ve D vitamininin bir işe yaramadığını iddia etti. </div><div><br /></div><div>10 yılda 51 bin hastayı inceleyip kalsiyumun kemiklere faydasının olmadığını açıkladılar. Gazete Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberi...</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Bilim insanları kalsiyum desteği konusunda anlamlı bir ilişki ortaya koyamadı. Ayrıca kalsiyum takviyelerinin, omurga kemikleri ve kırıklara net bir şekilde fayda sağlamadığı da ortaya çıktı. </div><div><br /></div><div>Biz de araştırma sonucunu Türkiye’deki uzmanlara sorduk.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>‘KIRIKLARI ÖNLEMİYOR’</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, araştırmayı şöyle değerlendirdi:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
“D vitamini seviyeleri düşük olanların bile bunu hap olarak almalarını doğru bulmuyorum. D vitamini vererek, beslenme yanlışları ve bazı hastalıklar maskeleniyor. </div><div><br /></div><div>Fazla alınan D vitamini kanda kalsiyum artışına yol açar. İştahsızlık, mide bulantısı, kusma gibi belirtilere sebep olur. </div><div><br /></div><div>Kalsiyum haplarının kemik kırıklarını önlemediği gibi kalp krizi, böbrek taşı, mide-bağırsak şikâyetleri, bunama riskini de artırdığını gösteren birçok araştırma var.”</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>‘KORUYUCU DOZDA VERİLMELİ’</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Raşitizmin çocuklarda kemik gelişimini etkileyen hastalık olduğunu, buna D vitamini eksikliğinin neden olduğunu söyleyen Dr. Başak Namdar Çelikkan da, bu vitaminin sadece raşitizm değil, yetersiz alımının diyabet, kanser, alerjik hastalıklara ve sık enfeksiyonlara yol açabileceğini söyledi. </div><div><br /></div><div>Çelikkan, “Koruyucu dozda D vitami verilmesi en azından bu hastalıklara yol açtığı düşünülen bir etkeni ortadan kaldırmış olacaktır” dedi.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-89567275049682028392017-12-28T06:00:00.000+03:002017-12-28T06:00:05.754+03:00Böbrek Taşı Nedir? Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrCn6LTN3MfelCozNIXT6Fqi67GEuDw6dErQ0K95O3bDGB5WqfeRNBSE1HSAn6-4IJKs1YoLVq4nd9uDf50iNxCdm2PXiHqZsrqA269Rd7m-OHzm5W0B3RWi2bl3PG0Jcf7EfaC7o0QQ/s640/bobrek-tasi-nedir-belirtileri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Böbrek Taşı Nedir? Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Böbrek taşları</b> idrarın üretimi ve böbrekten dışarı atılımı sırasında içinde bulunan kristallerin kümeleşip çökmesi sonucu oluşur. Ve insanların günlerce sancı çekmesine neden olur. Peki bu insanları sancıyla kıvrandıran böbrek taşının oluşumunda neler etkili?<br />
<div>
<br /></div>
<br />
<h3>
BÖBREK TAŞI NEDİR?</h3>
Böbrek taşı; böbrek kanalları içerisinde oluşan mineral içerikli sert kitlelerdir. Böbrek taşı, böbreğin süzdüğü idrarın toplandığı ve vücut dışına doğru atıldığı kanalların içinde oluşan mineral içerikli partiküllerin farklı nedenlerle birleşmesi ve büyümesi sonrasında oluşan sert bileşikler olarak tanımlanıyor.<br />
<br />
<h3>
BÖBREK TAŞI NEDEN OLUR?</h3>
Bu taşların hangi etkenlerden dolayı oluştuğu ve oluşum mekanizması tam olarak bilinmemektedir.<br />
<br />
Ancak,<br />
<br />
<ul>
<li>Ailevi yatkınlık,</li>
<li>Doğuştan idrar yolları anomalileri,</li>
<li>Bazı sistemik hastalıklar (Gut, Sistinüri vb) neden olabilir</li>
</ul>
<br />
<h3>
BÖBREK TAŞI NEREDE VE NASIL OLUŞUR ?</h3>
Nerede idrar varsa orada taş olabilir, böbreğin pelvisinde ve böbreğin havuzcuğunda oluşabilir. İdrarda koruyucu olan bazı maddelerin vücut tarafından eksik üretilmesi taş oluşumuna neden olur. Sıcak, yüksek rakımlı ve tropikal ülkelerde böbrek taşı daha sık görülür. Güneşin etkisi var, güneşten dolayı vücudun D vitamin sentezi artıyor D Vitamini Sentezi başta kalsiyum olmak üzere bağırsaklarda maddelerin daha fazla emilimine sebep oluyor ve bunların idrarla daha fazla atılımından dolayı kalsiyum taşları oluşuyor.<br />
<br />
<h4>
HANGİ SAĞLIK SORUNLARI KİŞİDE BÖBREK TAŞI OLUŞUMUNU HIZLANDIRIR?</h4>
Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları böbrek taşları açısından risk doğurur. Bunun dışında sistinüri gibi böbrek hastalıkları, tiroid hastalıkları benzeri metabolizma hastalıkları veya kronik pankreas hastalığı böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bir tür romatizmal hastalık olan gut, vücutta ürik asit oranını arttırır ve ürik asit taşlarının sıklıkla oluşmasına neden olur. Ürik asit taşları, kadınlara oranla erkeklerde daha çok görülür. Kronik bağırsak iltihabı da, sık sık böbrek taşı oluşmasına neden olan hastalıklardan biridir.<br />
<br />
<h4>
TAŞ OLUŞUMU RİSKİNİ ARTIRAN FAKTÖRLER NELERDİR?</h4>
<ul>
<li>Gün içerisinde yeterince sıvı almamak</li>
<li>Genetik Faktörler</li>
<li>Aile öyküsü ve kişisel öykü: Ailesinde taş öyküsü olanların taş oluşturma olasılığı yüksektir.</li>
<li>Yaş cinsiyet ve ırk: Böbrek taşı hastalığı çoğunlukla 30-50 yaş aralığında görülür</li>
<li>Az hareket veya hareketsizlik</li>
<li>Diyet</li>
</ul>
<h4>
BÖBREK TAŞI BELİRTİ VERİR Mİ? EĞER VERİRSE BU BELİRTİLER NELERDİR?</h4>
<ul>
<li>Değişik şiddette ağrı</li>
<li>Bulantı / Kusma</li>
<li>İdrarda kan</li>
</ul>
<br />
<h4>
BÖBREK TAŞI OLAN KİŞİ NE YAPMALIDIR?</h4>
<ul>
<li>Bol su tüketmeli, özellikle yaz aylarında bu daha da önemlidir.</li>
<li>Çay, kahve ve kola gibi içeceklere mümkün olduğunca kısıtlama getirmeli</li>
<li>Tuz tüketimini kısıtlamalı,</li>
<li>Düzenli egzersiz veya yürüyüş yapmalı,</li>
<li>Ani kilo kayıplarından kaçınmalı,</li>
</ul>
Böbrek taşı için bitkisel bir öneri ; <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/07/gilaburu-nedir-bobrek-taslarn-dusurmek.html" target="_blank">Gilaburu Nedir? Böbrek Taşlarını Düşürmek İçin Gilaburu Nasıl Kullanılır?</a> isimli yazımızıda okuyabilirsiniz.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-72595127750403990132017-12-27T19:16:00.001+03:002020-04-02T00:56:51.925+03:00Aşılar İle İlgili Bilimsel Gerçek Açıklandı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvkfaitSCYzbGtmQ40lANw5qb8CTDDU1lZFWNB5IdVVstK-180iaDsXfemr9iNSMAJiTWHDdxyxpRYYTqVwrF9I2NNEg1g4aNW1TweCq7uDjahdWTnBKB64iwA5WEWJX261i2CsZf8KA/s640/asilar+zararlimi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Aşılar İle İlgili Bilimsel Gerçek Açıklandı!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Sağlık Bakanlığı'nca, "Aşılamayla elde edilen başarılara rağmen hiçbir bilimsel dayanağı olmadan sorumsuzca yapılan açıklamalar, aşılama konusunda vatandaşlarımızda az da olsa tereddüde yol açmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalara göre aşılar son derece güvenilir biyolojik ürünlerdir. Üretim ve dağıtım aşamalarında çok sıkı kontrolden geçmektedir" değerlendirmesi yapıldı.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
BAKANLIKTAN YAPILAN AÇIKLAMADA</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Aşılarla ilgili son günlerde medyada, kamuoyunda yanlış algılara neden olabilecek haberlerin yer alması üzerine açıklama yapılması gereğinin doğduğu ifade edildi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bağışıklama hizmetlerinin çocuklara yönelik en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer aldığı belirtilen açıklamada, 21. yüzyıla girerken aşı uygulamaları sayesinde yılda 5 milyon 977 bin 855 ölümün önlendiği, bunun yanı sıra 750 bin çocuğun sakatlıklardan korunduğunun hesaplandığı kaydedildi.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Açıklamada, 1924-1944 yıllarında büyük salgınlar ve ölümlere yol açan çiçek hastalığının aşılama çalışmalarıyla 1977'den itibaren tamamen yok edildiğine, 1988'de dünya genelinde 350 civarındaki çocuk felci vakasının 2015'te 74'e kadar azaltıldığına ve Türkiye'de de son çocuk felci vakasının Kasım 1998'de görüldüğüne işaret edildi.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
"AŞILAR SON DERECE GÜVENİLİR BİYOLOJİK ÜRÜNLERDİR"</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Türkiye'de 2001'de 30 bin 509 olan kızamık vakasının etkin aşılama sonrası 2016 yılı itibarıyla sadece 9 olduğu, difteri vakasının da 2011'de görülen bir vaka ve ölüm haricinde 2004'ten bu yana görülmediği bildirilen açıklamaya şöyle devam edildi:</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
AŞI İLE ÖNLENEBİLİR</div>
<div>
<br /></div>
<div>
"Etkin ve kapsayıcılığı yüksek aşılama çalışmalarımız sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıklardan hepatit A ve B, boğmaca, invaziv bakteriyel hastalıklardan pnömokok ve Hib menenjiti, sepsis ve bakteriyemi; suçiçeği, kabakulak ve kızamıkçık vaka görülme sıklıkları da oldukça azalmıştır.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Tüm bu sonuçlara ve aşılamayla elde edilen başarılara rağmen hiçbir bilimsel dayanağı olmadan sorumsuzca yapılan açıklamalar, aşılama konusunda vatandaşlarımızda az da olsa tereddüde yol açmaktadır.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
AŞILAR SON DERECE GÜVENİLİR</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yapılan bilimsel çalışmalara göre aşılar son derece güvenilir biyolojik ürünlerdir. Üretim ve dağıtım aşamalarında çok sıkı kontrolden geçmektedir. Ülkemizde kullanılan aşılar, uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşılardır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen ve onaylanan 'İyi Üretim Prosedürleri' kurallarına uygun olarak üretilmektedir."</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-17966811781583246982017-12-27T19:13:00.002+03:002017-12-27T19:13:12.654+03:00Dikkat! Aroma Verici Madde Yasaklandı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpjF0UUUkc0TIiqVoo92Ljws9q4txNCiSI1D8-3HG230w4NdRjg160f8h-IRyiM5vBLUBCANSPwHpvXhbhsYtb7gHLqQ4ih0qZPqjXVcPp956E4awYzG5KLuVTIGqajATBdqfJ1gJu6A/s640/aroma-verici-maddelere-duzenleme-yapildi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Dikkat! Aroma Verici Madde Yasaklandı!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, <b>aroma verici</b> olarak kullanılan "4,5-epoxydec-2(trans)-enal" maddesinin gıdalarda kullanımına yasak getirdi.<br />
<br />
<div>
<div>
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, Türk Gıda Kodeksi Aroma Vericiler ve Aroma Verme Özelliği Taşıyan Gıda Bileşenleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Aroma verici madde olarak "<b>4,5-epoxydec-2(trans)-enal</b>" piyasaya arz edilmeyecek ve gıdalarda kullanılamayacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Bu maddenin ithalatı ve bu maddeyi içeren bir gıdanın ithalatına izin verilmeyecek.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-73129213406794749192017-12-27T19:10:00.002+03:002017-12-27T19:10:57.665+03:00Dünyanın 5 Yıldızlı İlk Hapishanesi!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQp68OCkia3YBhti2Tz_Vfb_T1jJAZXbv64WCHZSJ3zkPZ4gxSs6SEJmQo9mQ4uRlogYpcYDHT71Arz-V9lNNAxRXIKmlBc3SejAlRjFxv_S-uSmuUNfh85vYz-dZrSe7bBFHrCgJnCw/s640/5y%25C4%25B1ld%25C4%25B1zl%25C4%25B1hapishane.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Dünyanın 5 Yıldızlı İlk Hapishanesi!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Danimarka'nın Gundslev şehrinin yakınlarında yeni açılan Storstrom Hapishanesi lüks yapısıyla dünya basınının ilgisini çekti.<br />
<br />
Mahkûmlara "Üniversite kampusü ya da 5 yıldızlı otel" hissi vermesi için tasarlanan Storstrom'a, "Dünyanın ilk 5 yıldızlı hapishanesi" benzetmesi yapıldı.<br />
<br />
Yapımı beş yıl süren ve maliyeti 110 milyon eurodan (yaklaşık 500 milyon TL) fazla olan hapishanenin mahkûmlara sağladığı imkânlar saymakla bitmiyor. Storstrom'un kapasitesi ise maksimum 250 mahkûm.<br />
<br />
Her hücrede buzdolabı, TV, geniş gardıroplar ve geniş pencereler bulunan hapishanede, mahkûmlar özel banyolara ve kendi yemeklerini yapabilecekleri kişisel mutfaklara sahip.<br />
<br />
Kitap okumak için aydınlatmalı çalışma masaları olan hücrelerde, mahkûmların birbiriyle iletişimi için hücreler arası pencereler mevcut. Projenin mimarı Mads Mandrup, hapishanenin hafif suçlar işleyenler için yapıldığını dile getirdi.<br />
<br />
Futbol ve basketbol sahaları, sanat sınıfları, kilise, market, kütüphane ve ziyaretçiler için oyun alanlarına sahip yapısıyla Storstrom, bilinen hapishane anlayışından farklı bir görünüm sergiliyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-67182184853008740422017-12-27T19:09:00.001+03:002020-12-12T15:42:53.753+03:00Migren Ağrısından Şikayetci Olanlara Müjde!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIQLHw_Z5iq5NmuNLb9zbSINt8NkoZYuRTDlSBmpBs2n71IjQxvE-VBTq_tLNYGa6KVDssKmnM2rbvbfM8_qZixLa-_mYlBbzQCDMVH0tr89wpHtZh485sHMuxg1pp7FxIgB4iNopaqA/s640/migrenagrisi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Migren Ağrısından Şikayetci Olanlara Müjde!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Migren tedavisinde umut veren gelişme! Migren ataklarını elektrik titreşimleri göndererek engelleyen kol bandı üretildi<br />
<br />
Bilim insanları, migren tedavisinde umut verici bir çalışmaya imza attı. Migren ataklarını elektrik titreşimleri göndererek engelleyen kol bandı üretildi.<br />
<br />
Elektrik titreşimlerinin beyne giden acı sinyallerini engelleyebileceğini kaydeden araştırma ekibi, yaklaşık 300 hasta üzerinde denenen kol bandının migren atağının ilk dakikalarında devreye girerek semptomları azalttığını ifade etti.<br />
<br />
Neurology dergisinde yayımlanan çalışmanın yazarı David Yarnitsky, hastanın akıllı telefonu yardımıyla elektrik titreşimlerinin boyutunu belirleyebileceğini ifade etti.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2017/08/prof-dr-ibrahim-saracoglu-migren.html" target="_blank">Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu Migren Bitkisel Tedavisi</a> ile ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.<br />
<br />
Migren Hakkında kısa bilgiler:<br />
<div>
<div>
<b>Migren</b>; ense, şakak veya göz çevresinde başlar ve ağrının çeşitine göre kötüleşebilir. Bu duruma sese hassasiyet, bulantı, kusma gibi durumlar eşlik edebilir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-52096430715432747342017-12-26T18:58:00.004+03:002017-12-26T18:58:57.825+03:00Rezalet! İzdivaç Programında Buda Oldu!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="380" data-original-width="728" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWPHdG3j-7hjXJLckgSm8u4pidSR2fWL4DjQlvjsUQG4g22zKmDtkojtojW9UP90svFYWKqZe8PG2-_ioyRRLsOh8UtDjSIaGvysOKDWcQzgd1-A5mJ5f7xL85e16vbX1M7LwMSoVfZQ/s640/izdivac+video.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Rezalet! İzdivaç Programında Buda Oldu!</span></td></tr>
</tbody></table>
<b>Seda Sayan </b>ve <b>Uğur Arslan'ın </b>sunduğu <b>izdivaç </b>programında gelin adayları, beğendikleri erkeği elde etmek için dans figürlerini sergiledi.<br />
<br />
<div>
<div>
RTÜK'ün televizyon kanallarına getirdiği yasak sonrası evlendirme programlarını Youtube kanalında yayınlamaya başlayan Seda Sayan ve Uğur Arslan, gelin adaylarına yaptırdıkları ile sınırları zorlamaya devam ediyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Programın son yayınlanan tanıtım jeneriğinde gelin adayları beğendikleri damat adayı için canlı yayında rekabete tutuşuyor. Birbirlerine yönelik sert ifadeler kullanan gelin adayları, sonunda damat adaylarını etkilemek için dans figürlerini konuşturmaya başlıyor.</div>
</div>
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" id="mynetVideoEmbed" marginheight="0" marginwidth="0" scrolling="No" src="https://www.mynet.com/tv/embed/4670967" width="640"></iframe>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-91074599999718541142017-12-26T18:56:00.003+03:002017-12-26T18:56:42.471+03:00Gribe ve Soğuk Algınlığına Karşı 10 Doğal Gıda!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="410" data-original-width="728" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJSCTvpRSu_LsnrEerS6ZvvTNN6KlsQAMJUKNGfX4ATqnkaPZA4RcgbymS4nqmWpOM4TDs_8muHJEtCavE28aQXrMzmvv0BLiwJXikFOptqlSHxwpWks6XrWK2jueGzZvGNoVY127wzg/s640/Gribe+kar%25C5%259F%25C4%25B1+10+do%25C4%259Fal+sava%25C5%259F%25C3%25A7%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Gribe ve Soğuk Algınlığına Karşı 10 Doğal Gıda!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Havaların buz kestiği, nezle ve gribin kol gezdiği bugünlerde bağışıklık sistemini güçlendirmenin başlıca yolu sağlıklı beslenmeden geçiyor. Özellikle de bazı besinler var ki, içeriğindeki bileşenlerle vücut direncini güçlendiriyor, gribe karşı doğal savaşçılar olarak bir adım öne çıkıyor.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Neşe Ceylan “Özellikle soğuk kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korunmak için C vitamininden zengin gıdaları tüketmek gerekmektedir. Çok önemli bir antioksidan olan C vitamini, vücuttan toksik maddelerin atılmasında ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli bir role sahiptir. Bunların yanında A ve E vitamini, demir, çinko, omega-3 gibi yağ asitleri vitamin ve mineraller de bağışıklık sisteminin güçlenerek gribe yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Probiyotik ve prebiyotikler ile lifli gıdalar da bağırsak florasını dengeleyerek yine bağışıklık sistemini güçlendirerek gribe karşı kalkan görevi görmektedir” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Neşe Ceylan, gribe karşı 10 doğal savaşçıyı sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h4>
Narenciye</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Limon, portakal, mandalina gibi C vitamininden zengin gıdaları kış aylarında tüketmek gripten korunmak için en iyi yollardan biri. Özellikle sabahları kalkınca limon dilimli ılık bir su içmek limonun antioksidan etkisiyle güne daha zinde başlamaya ve soğuk algınlığından korunmaya yardımcı oluyor. Ancak tansiyon düşürücü etkisinden dolayı, düşük tansiyonu olanların daha dikkatli olmaları gerekiyor. Portakalı ve diğer meyveleri, suyunu içmek yerine posasıyla tüketin.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Sarımsak</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Sarımsak vücudumuza giren mikroplarla savaşıyor, bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Soğuk algınlığı ve gribe karşı etkili. İçeriğindeki allicin biyoaktif bileşeni sarımsak çiğnendiğinde, dövüldüğünde veya kesilerek tüketildiğinde açığa çıkarak daha çok fayda sağlıyor. Hafif bir nezle başlangıcınız varsa -ancak mide ile ilgili bir probleminiz yoksa- gece yatmadan önce doğranmış bir diş sarımsağı limon suyuyla yutarak gribe yakalanma riskini azaltabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Ekinezya</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Özellikle soğuk algınlığı ilaçlarında, öksürük damlalarında önemli bir kaynak olan ekinezya, bağışıklık sistemini güçlendirerek üst solunum yolları tedavisinde etkili oluyor. C vitamini, flavanoidler gibi antioksidanlarca da zengin. Çay olarak kaynamış suyun içerisine bir tutam atıp, kapağı kapatın ve demlemeye bırakın. Günde bir fincan tüketebilirsiniz. Fakat hamilelik döneminde ıhlamur dışında, ekinezya da dahil olmak üzere diğer bitki çayları tüketilmemeli. Rahim kasılmalarını, kanama riskini artırarak kötü sonuçlara yol açabiliyor.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Yoğurt ve kefir</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Probiyotik ve prebiyotik kaynakları düzenli tüketildiğinde bağırsak florasını ve bağışıklık sistemini güçlendirerek grip ve soğuk algınlığından korunmaya yardımcı oluyor. Yoğurt; içerdiği laktik asit ile mikroplara karşı vücudun savunma sistemini geliştirirken; kefir de yoğurttan farklı olarak; sindirim sistemine yararlı bakterilerin yerleşmesini sağlayarak bağırsak florasını dengeleyip, bağışıklık sistemini destekliyor ve hastalıklara karşı koruyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Adaçayı</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Beslenme ve Diyet Uzmanı Neşe Ceylan “Adaçayı içerdiği uçucu bileşenler sayesinde; özellikle grip ve soğuk algınlığının yol açtığı boğaz ve ağızdaki iltihaplanmayı, enfeksiyonu önlemeye yardımcı oluyor. Hazırlama şekli önemli; bir tutam adaçayını kaynayan suya atıp 5 dakika demlenmesini sağlayarak ister 1 fincan tüketerek ister gargara yaparak kullanabilirsiniz. Ancak daha fazla miktarda ve her gün düzenli tüketilmesi erkeklerde hormonal değişikliklere , hamilelerde ise kanama riskini ve kasılmaları artırarak erken doğum riskine sebep olabilmesi açısından fazla miktarlarda ve uzun süre tüketilmesini önermiyoruz” diyor.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
<b>Balık</b></h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Omega-3 ve proteinden zengin balık, içerdiği A ve B grubu vitaminler sayesinde bağışıklığı güçlendiriyor. Özellikle balık mevsimi olan kış aylarında haftada 2-3 gün ızgara, fırın veya buğulama balık tüketmek grip ve soğuk algınlığına karşı koruyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Ispanak</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
İçerdiği C ve E vitaminleri ile bağışıklığı kuvvetlendirerek soğuk algınlığı ve gripten koruyor. Enfeksiyonu önleyen, kanserle savaşan maddeleri de barındıran ıspanak; içeriğindeki demir, kalsiyum ve magnezyumla kemiklerin güçlenmesine de fayda sağlıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Fındık, ceviz, badem</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Özellikle fındık, ceviz ve badem gibi yağlı tohumlar içerdikleri E vitamini, çinko, magnezyum , omega 3 gibi yağ asitleri, vitamin ve mineral içeriklerinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendirerek gribe karşı kalkan görevi görüyor. Günde bir avuç tüketebilirsiniz. Fındık ve bademi kavrulmamış, çiğ tüketmek faydalı.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Nar</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Özellikle kırmızı rengini veren ‘antosiyanin’ bileşeni sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiren nar, gripten kansere dek birçok hastalığın önlenmesine yardımcı oluyor. Özellikle narın suyunu sıkıp içmek yerine bir büyük narın yarısını tüketmek çok daha fazla fayda sağlıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<h4>
Su</h4>
<div>
<br /></div>
<div>
Beslenme ve Diyet Uzmanı Neşe Ceylan “Grip ve soğuk algınlığında vücudumuzdan toksinlerin ve mikropların daha kısa sürede atılabilmesi için mutlaka yeterli su tüketimine ihtiyaç vardır. Özellikle griple beraberinde gelebilecek olan yüksek ateş, ishal vb. gibi durumlarda yüksek sıvı kayıplarına karşı günlük 10-12 bardak su tüketmek gerekmektedir” diyor.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61614351416312423432017-12-25T17:38:00.001+03:002017-12-25T17:39:30.176+03:00İmplant Nedir, İmplant Hakkında Merak Edilen Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="410" data-original-width="728" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh16Zy9fx-gx1jfmDhAjShOo_aHWsYOaU7b_v4j9DojugtRWoui10tvAsJxWfxcT6GPL3tr3LC3hBZaH03X21rWF3pFC07pKPBJ2vlid8es1vDqTDnI9ofXY7q6Xp-melQ06v0urn8ugA/s640/%25C4%25B0mplant+nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">İmplant Nedir, İmplant Hakkında Merak Edilen Bilgiler</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
İmplant hakkında merak edilen bilgileri Diş Hekimi Pertev Kökdemir, detaylı bir şekilde yanıtlamış. İmplant hakkında aklınıza takılan soruların cevaplarını bu yazımızda bulabilirsiniz.<br />
<h3>
İmplant nedir?</h3>
<br />
İmplant veya dental implant; çene kemikleri içerisine yerleştirilen ve kemiğin bu implant çevresinde iyileşerek kendisinden bir parça olarak kabul etmesi amaçlanan, titanyumdan imal edilmiş vida veya kök formunda yapılardır.<br />
<br />
<br />
<b>İmplant tedavisi nasıl uygulanır?</b><br />
<br />
İmplantlar; cerrahi bir prosedürle çene kemiğinde yapılması planlanan implant için uygun pozisyonda, çapta ve uzunlukta yuvalar açılarak yapılır. İmplant yerleştirilmesi cerrahi bir işlem olduğundan, kullanılan malzemelerin kalitesi, ortamın sterilizasyon ve hijyen şartlarının sağlaması en önemli kriterlerdendir. İmplant cerrahisi için lokal anestezi ile o bölgenin uyuşturulması yeterlidir.<br />
<br />
<h3>
3-4 DAKİKA YETERLİ!</h3>
<br />
<b>İmplant tedavisi ne kadar sürer?</b><br />
<br />
İmplant tedavisi için bir hafta yeterlidir. Ayrıca kendinden eriyebilen dikiş sayesinde bir günde de tedavi yapılabilir ancak bu durumda geçici protez yapılamayacaktır. Tedavinizin ilk aşaması implant tedavisidir, ikinci aşamada ise 3-6 ay arasında implantın kemiğinize kaynaması beklenir ve sonrasında bir hafta süre içinde implant üstüne gelecek porselenler yapılır. İmplant cerrahi bir işlemdir. Lokal anestezi altında yapılır ve tek bir implantın yapım süresi yaklaşık 10-15 dakikadır. Bunu hastanın koltukta oturma süresi olarak değerlendirebiliriz. Bir implantın başlandıktan sonra bitimine kadar geçen süre sadece 3-4 dakikadır. Hasta bu süre içerisinde kesinlikle ağrı sızı hissetmez. O bölge tamamen uyuşuk haldedir. 2-3 saat içerisinde uyuşukluk geçer, bu süre içerisinde de hastamız 1- 2 gün kullanacağı ağrı kesiciyle bu süreci rahatlıkla atlatır ve sağlıklı bir implanta sahip olmuş olur.<br />
<br />
<b>İmplant tedavisi zor bir tedavi mi?</b><br />
<br />
Diş Hekimi Pertev Kökdemir, bu soruyu şöyle yanıtladı: “Hastalarımızın bazen implant tedavisinden çekindiklerini duyuyoruz. ‘İmplant sırasında canım acıyacak mı? İmplant yapıldıktan sonra ben bu süreci nasıl geçireceğim, ağrım olacak mı?’ diye endişeleri olabiliyor. Bunlara çok net bir şekilde 'Hayır' diyebiliriz. Çünkü implant tedavisi, lokal anestezi altında uygulanıyor ve hastalarımız işlem sırasında ağrı hissetmiyor. Daha sonrasında ise çok hafif ağrı olabiliyor. Bu dönemde de hastalarımız mutlaka ağrı kesici ve antibiyotiklerini kullanıyorlar. Eğer ilaçlarını doğru kullanırlar ve hekimlerinin tavsiyelerine uyarlarsa, iyileşme sürecini de sorunsuz bit şekilde geçireceklerdir. Tabii ki ağızda cerrahi bir müdahale olduğu için biraz rahatsızlık hissedebilirler. Çok keyifli bir şekilde yiyeceklerini yemeye devam edemeyebilirler ama bu süreç en fazla 1-2 gün sürecektir. Sonrasında her şey normale dönecektir.”<br />
<br />
<h4>
İYİ BAKIMLA ÖMÜR BOYU KULLANILABİLİR</h4>
<br />
<b>İmplant tedavisi sonrasında bakım gerekir mi?</b><br />
<br />
İmplant tedavisi de aslında kendi dişlerimiz gibi bakım ve doktor kontrolü gerektiren bir tedavi yöntemidir. İmplant yapıldıktan sonra eğer dişler düzgün fırçalanmıyorsa, çok fazla sigara içiliyorsa, diş hekimi kontrolüne uygun aralıklarla gidilmiyorsa; kendi dişlerimiz zarar gördüğü gibi implantlar da zarar görebilir. Ama iyi bakım yapılan yani iyi bakımdan kastımız dişlerimiz fırçalanıyorsa, ağız suyu kullanıyorsak, çok fazla sigara içmiyorsak veya hiç içmiyorsak, 6 ayda bir diş hekimine gidip gerekli bakımları yaptırıyorsak implantlarımızı ömür boyu kullanabiliriz.<br />
<br />
<br />
<b>Her hastaya implant yapılabilir mi?</b><br />
<br />
Diş Hekimi Pertev Kökdemir, “Genel sağlık durumu iyi, büyüme-gelişme çağını tamamlamış olan hastalarda kemik yapısı uygunluğu panaromik röntgen filmiyle değerlendirildikten sonra implant uygulanabilir. Şeker, tansiyon veya kalp gibi kronik rahatsızlıklarda hastalığınız kontrol altında ise implant uygulanabilir” diyor.<br />
<br />
<h4>
KEMİK HACMİ İSTENİLEN BOYUTLARA ÇIKARILABİLİR</h4>
<br />
<b>İmplant uygulanacak bölgede kemik yetersizliği varsa ne yapılır?</b><br />
<br />
İmplant uygulanacak bölgede bazen çeşitli nedenlerle uygun miktarda kemik bulunmayabilir. Bu durumda çene cerrahı tarafından yapılacak değerlendirme sonrasında ilgili bölgede kemik oluşturma işlemleri (ogmentasyon, kemik grefti uygulaması, kemik tozu uygulaması, box tekniği ile ogmentasyon) yapılarak kemik hacmi istenilen boyutlara çıkarılabilir.<br />
<br />
<br />
<b>Diş çekimi sonrası implant yapılabilir mi?</b><br />
<br />
Çoğu durumda implant yapılacak bölgedeki kemik yapısı uygun ise diş çekiminden hemen sonra çok rahat implant yapılabilir. Genelde bu işlem sonrası bölgede kemik tozu ilavesi ile implant desteklenir.<br />
<br />
<h4>
KALİTELİ İMPLANT TERCİH EDİLMELİ</h4>
<br />
<b>İmplantın markası önemli mi? İmplantın kalitelisi olur mu?</b><br />
<br />
Günümüzde kullanımı artığından dolayı çok sayıda implant markası mevcut diyen Diş Hekimi Pertev Kökdemir, “İmplant firmasının çok uzun süredir piyasada olması birçok tecrübeyi beraberinde getirir. Firmalar bu tecrübeleri implantlarına yansıtarak implantların en iyi şekilde hizmet etmesini sağlar. Ayrıca implantların ara parçası olarak adlandırılan birçok farklı amaçlı parçalarında rahat bulunabilmesi o implant için bir avantajdır. İmplant markasının tedaviyi yapan hekimin güvendiği bildiği ve tecrübesinin olduğu kalite belgeli ürünler olması önemlidir. Birçok iyi özelliği bir arada bulunduran implanta, kaliteli implant diyebiliriz. Dolayısıyla biz de tercihimizi yaparken hastalarımız için bu iyi özelliklerden en fazlasını barındıran implantları tercih ediyoruz. Böyle olduğu zaman hem sonuçlar uzun ömürlü oluyor, hem de hastalarımız implantlarını rahatlıkla kullanabiliyorlar” dedi.<br />
<br />
<b>İmplant tedavisi pahalı mı?</b><br />
<br />
<b>İmplant fiyatları</b>; marka, model, imal edildiği ülke ve tedavinin uygulandığı ülkeye göre değişiklik gösterir. Örneğin İsviçre'deki bir implant tedavisi Türkiye'deki implant tedavisi ile aynı marka implant kullanılarak yapıldığı karşılaştırılırsa yaklaşık 10-20 kat daha pahalıya gelmektedir. Almanya ile Türkiye'yi karşılaştırdığımızda ise 5'te bir fiyatına aynı marka implant tedavisi uygulanabilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48456517022659869932017-12-25T17:25:00.003+03:002020-12-12T15:43:26.100+03:00Kıyafetlerdeki Pas Lekesi Nasıl Çıkar?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="475" data-original-width="728" height="414" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0J1mCzqLbRoyW3IzgSURo7uPxoQhkKqMY1qa2Mqi-Bk_TjOnTg_T7Xr8X5uc_2Ff4xWGA78sOF00DhRLMQ1lG6pCoEs6taNp7mtM6N6PIjSJaCW2SSNjUtfrgWihSQJeJzKnLUx55tg/s640/pas+lekesi+nas%25C4%25B1l+%25C3%25A7%25C4%25B1kar.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Kıyafetlerdeki Pas Lekesi Nasıl Çıkar?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br /><div>
Metal maddelerin zamanla oksitlenmesine pas denir. <b>Pas lekesi </b>de çıkarılması en zor lekelerin başında gelir.<br />
<br />
Özellikle kıyafetlerdeki pas lekesini çıkarırken büyük özen gösterilmesi gerekir. Çünkü lekeyi çıkarırken kumaşlara zarar verme olasılığı da vardır. <div><br /></div><div><h3 style="text-align: left;">İşte kıyafetlerdeki pas lekesini çıkarmanın pratik yolları;</h3>
<br />
Pas lekesini çıkarmak için asit kullanımı yaygındır. Asit, kumaşa etki ettiğinde pas suda çözünür ve lekenin çıkması kolaylaşır.<br />
<br />
<b>Limon suyu doğal asit</b><br />
<br />
Kıyafetlerimizin zedenlenmemesi için doğal asit limon suyu en iyi çözümdür. Limon suyundaki sitrik asit pas için doğal ve iyi bir leke çıkarıcı görevi görür. <div><br /></div><div>Öncelikle limonu ortadan ikiye bölün. Yarım limonun üzerine bol tuz dökün. Sonrasında pas lekesi olan bölgeyi bu tuzlu limon ile ovalayın ve sıcak su ile yıkayın<br />
<br />
Limonlu bir diğer yöntem ise pas lekesi olan bölgeye, limonu sıkarak elde edebileceğiniz suyu veya marketlerde şişeyle satılan limon suyundan biraz dökün, limon suyunu kumaşın tamamen emmesini bekleyin.<br />
<br />
Sonra giysiyi veya tekstil ürününü güneşte kurumaya bırakın. Güneş ve limon suyu lekeyi hafifletir. Giysiyi güneş ışığının altına bırakın. Leke zamanla solacaktır.<br />
<br />
Son olarak giysiyi veya kumaşı soğuk suyla yıkayın. Leke çıktığını göreceksiniz<br />
<br />
<b>Krem tartar yöntemi</b><br />
<br />
Başka bir pas lekesi çıkarma metodu ise lekeli bölgenin üzerine krem tartar sürmektir. Kumaşı sıcak suyun içerisine yatırıp yaklaşık 5 dakika bekletin. </div><div><br /></div><div>Beş dakika sonrasında lekeli elbiseyi normal şekilde yıkayın.<br />
<br />
Amonyakla silerek de pas lekesini çıkarmanız mümkündür.<br />
<br />
<br />
Beyaz sirke: Beyaz sirkeyi de limon suyuna benzer şekilde kullanabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Uyarılara dikkat</b><br />
<br />
Unutmayın, herhangi bir leke çıkarma önerisini uygulamadan önce her zaman, giysinizin etiketinde belirtilen yıkama önerilerini kontrol edin. Böylece istenmeyen bir sonuç almaktan kaçınmış olursunuz. Eğer güvenli bir şekilde elbisede pas lekesi nasıl çıkar konusunda emin olamıyorsanız, profesyonel birinden öneri veya yardım alabilirsiniz.<br />
<br />
Eğer ipek, yün, deri, keten veya süet gibi narin kumaşlar veya astarlı giysiler söz konusuysa, bunları da profesyonel bir temizlemeciye, kuru temizlemeye götürmekte fayda var.</div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-49999727594543721932017-12-22T14:27:00.002+03:002020-05-26T17:13:38.591+03:00Canan Karatay'dan Uyarı: Protein Tozu Kullanmayın!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="480" data-original-width="620" height="490" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLxAnXuLHKd2orlTquHXDiVLSzFCWVi1ltl9zuYwGDtAMayu4UUPFiUN63EQvmtLA6WN2szBrSjpsMTdIvvDG1rQpsDiixNuEHSl6SPM9pqli_uhlqikeR6x_cBy1qNAOnvcNilizEww/s640/canankaratay.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Canan Karatay'dan Uyarı: Protein Tozu Kullanmayın!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, sporcuların ve kas yapmak isteyenlerin kullandığı protein tozunun çok tehlikeli olduğunu söyledi.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
İnsan sağlığı hakkında Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde düzenlediği konferans öncesi muhabirlerin sorularını cevaplayan Karatay, özellikle spor salonlarında insanlara önerilen protein tozlarının ölüm saçtığını, sağlıklı bir şekilde protein almanın birçok yolu olduğunu belirtti. Karatay, en doğal ve en ucuz proteinin yumurta olduğunu anlattı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yumurtada bulunan proteinin değil, sporcuların kullandığı protein tozunun zararlı olduğunu aktararak, “Yumurtanın beyazında 9 tane amino asit vardır. Esansiyel amino asitlerdir bunlar. Vücuda mutlaka girmesi lazım. Sarısında da omega 3, omega 6 vardır. Kolin denilen bir madde var ki; kolin beyinde uyarıcı dediğimiz en önemli kimyasallardan biri olan asetilkolinin ana maddesidir. Bunların doğal olarak vücuda girmesi lazım. Yumurta hiçbir zaman sarısıyla beyazıyla tehlikeli değildir. Zararlı olan protein tozudur" diye konuştu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İnsanların yumurtayı yanlış tükettiğine dikkati çeken Karatay, yağ ile proteinin vücuda birlikte girmesi gerektiğini söyledi. Karatay, “Ancak yumurta çok haşlandığı zaman, yumurta kavrulduğu zaman trans yağlar meydana geldiği için tehlikelidir. Çok haşladığımız zaman biliyorsunuz ki sarının etrafında yeşil bir şey olur. İşte o artık yumurta değil zaten. Ağzınıza attığınızda dağılır. O sarı tehlikelidir. Maalesef bugün bütün atletlere, bütün sporculara, gençlere vücut yapabilsinler diye yalnız yumurtanın beyazı verilmektedir. Çok tehlikelidir. Yumurtanın beyazını yemesinler. Atletlere, onları yetiştirenlere söylüyorum. Çünkü protein tamam, çok iyi. Vücuda protein girecek. Vücuda yağ girmezse, yani yumurtanın sarısıyla birlikte yağ girmezse, o proteinin vücuda zararı var. Onun için yağ ile protein doğal olacak ve vücuda birlikte girecek."</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>'PROTEİN TOZU ÇOK TEHLİKELİ'</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Karatay, dünyada yapılan araştırmalar sonucunda protein tozunun tehlikeli olduğunun kanıtlandığını dile getirerek sözlerine şu şekilde devam etti:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
"Yapılan araştırmalar gösterdi ki; protein, yağ ile birlikte vücuda girdiği zaman proteinin vücutta kullanımını o yağ hızlandırıyor. Çok daha güçlendiriyor. Vücut yapanlara ve yaptıranlara söylüyorum. En tehlikelisi protein tozlarıdır. En tehlikelisi sporculara 'adale yapacağım' diye verilen protein tozlarıdır. Trans yağ doludur. Bundan tamamen uzaklaşmak lazım. Hatta ithalini bile yasaklamak lazım. Çünkü trans yağlar vücudu geliştiriyor diye spor salonlarında sunuluyor. Güya kontrol altında. Protein tozu adaleyi büyütüyor. Kalp de bir adale. Kalbi de büyütüyor. Onun için de kalp krizi geçiriyor genç yaşta sporcularımız."</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-41245871707030539412017-12-21T23:32:00.001+03:002020-12-12T15:43:34.771+03:00Galatarasarayda 4.Fatih Terim Dönemi!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="galatasaray logo blogger ile ilgili görsel sonucu" height="359" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJOGbCLHS6m9Ma8GA8ZvnQ8YBVAxxuisUyQQ8u-wSgM81KNdXQa-Mq3qxZGStj_uOzjvLx3qUyzpdlxr1hEMhP2pVW3BxVjmSw1MQTF3flk7hkjSRVIKiqaZDqKcuPilDI6y8TX8T8l8w/s640/Galatasaray_Wallpaper2_by_AhmetDncr+(1).jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Galatarasarayda 4.Fatih Terim Dönemi!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Galatasaray, Fatih Terim ile görüşmelere başladığını açıkladı<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Galatasaray, teknik direktörlük konusunda Fatih Terim ile görüşmelere başlandığını açıkladı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Teknik direktör Fatih Terim de, sosyal medya hesabından Galatasaray'ı etiketleyerek "Nerede kalmıştık?" dedi. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fatih Terim'in Göztepe karşılaşmasında takımının başında olması bekleniyor.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1771669119348586272017-12-21T23:23:00.000+03:002017-12-22T14:11:33.191+03:00Banyoda Lif ve Kese Kullananlara Önemli Uyarı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="531" data-original-width="940" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN1D8O2e9iAj5v8ZQ5nZBPTFGUmcGla_QlfkB4JaBU-EvlDUaE3Z5647DISbhU2QBixo_y2cq2sbbc4p54F398Ch0qhOmdgaaxj-pzu7xrtlDTa4wRtlLK3N18o6r2VJiHakn23uPE4w/s640/banyo.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Banyoda Lif ve Kese Kullananlara Önemli Uyarı!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Kış aylarında, ciltte kuruluğun artmasında banyo alışkanlıklarının da etkili olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Nilgün Şentürk, kış aylarında kese, lif gibi uygulamaların yapılmasının deride kurumaya yol açtığını söyledi<br />
<br />
Türk Dermatoloji Derneği Üyesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk, yaptığı açıklamada, cilt sağlığının özellikle mevsim dönüşlerinde çok etkilendiğini ve birtakım sorunlara yol açabildiğini söyledi. Şentürk ayrıca banyo sonrası, kese ve lif gibi uygulamaların egzamayı tetiklediğini de belirtti.<br />
<br />
<b>MÜNİH TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SOĞUK HAVANIN HİSTAMİN SALINIMINI ARTTIRDIĞINI BELİRLEDİ</b><br />
<br />
DHA'nın haberine göre; yurt dışında gerçekleştirilen iki bilimsel çalışmayla hava sıcaklığındaki düşüşlerin, deride bağışıklık ve sinir sisteminde etkili olan "histamin" isimli kimyasal bileşiğin salınımını artırarak, kaşıntıya neden olduğu ve egzamayı tetiklediği belirlendi.<br />
<br />
Kış mevsiminin gelmesi ve hava sıcaklıklarının hızla düşmesiyle birlikte cilt problemlerinde artış görüldüğünü ifade eden Şentürk, soğuk havada en sık cilt kuruluğu ile karşılaşıldığını belirtti. Şentürk, soğuk havanın deride kızarıklık, şişme, kaşıntı gibi belirtileri bulunan egzamada da artışa neden olduğuna dikkati çekti.<br />
<br />
Soğuk havanın, hassas cilt yapısına sahip kişilerde egzama gelişme riskini de artırdığına vurgu yapan Şentürk, "Egzamaya yatkın olan kişiler, düşük hava sıcaklığından daha çok etkileniyor. Soğuk havada dışarıda rüzgar, içeride de merkezi ısıtmanın kullanıldığı yerlerde cilt kuruluğu artıyor. Soğuğa bağlı egzamada, özellikle el ya da alt bacağın yan kısımlarında porselen çatlağı gibi kızarık zeminde ince deride çatlaklar oluşur" dedi.<br />
<br />
<b>HAVA SICAKLIĞINDA 35 DERECEDEN 25 DERECEYE DÜŞÜŞ BİLE... </b><br />
<br />
Hava sıcaklığındaki düşüşün egzama gelişme riskini artırdığına yönelik bilimsel çalışmaların yapıldığını ve bunların alandaki tıp dergilerinde yayımlandığını anlatan Şentürk, şunları kaydetti: "Münih Teknik Üniversitesi (Technische Universitat München) Allerji ve Dermatoloji Bölümü'nde yapılan bir araştırmada, ortam ısısındaki hafif düşüşlerin bile, örneğin 32'den 25 dereceye düşüş gibi özellikle egzamaya yatkın olan kişilerde deride histamin salınımını artırarak, kaşıntıya neden olduğu gösterildi. Bunun yanı sıra J Fam Health Care isimli tıp dergisinde soğuk havanın egzamayı tetiklediğini gösteren ayrı bir çalışma yayımlandı."<br />
<br />
<b>"KESE, LİF UYGULAMALARI CİLT KURULUĞUNU ARTIRIYOR"</b><br />
<br />
Kış aylarında, ciltte kuruluğun artmasında banyo alışkanlıklarının da etkili olduğuna dikkati çeken Şentürk, kese, lif gibi uygulamaların kış aylarında yapılmasının deride kurumaya yol açtığını söyledi.<br />
<br />
Prof. Dr. Şentürk, egzaması olan, kaşıntı ve kuruluk şikayeti olanların, banyoda kurutucu duş jelleri yerine nemlendirici içerikli ürünleri tercih etmeleri, aşırı sıcak sudan, kese ve lif uygulamalarından kaçınılması gerektiğini aktardı.<br />
<br />
Banyo sonrası ilk üç dakika içinde vücudun nemlendirilmesinin önem taşıdığını dile getiren Şentürk, "Banyo sonrasında vücut sert havluyla kurulanmamalı. Yumuşak bir havluyla vücudun nemi alınarak, ince bir tabaka halinde nemlendirici kullanılması, egzamayı önleme açısından çok katkı sağlar, kuru kaşıntıyı tedavi eder. Soğuk ve kuru havanın egzamayı artırdığı unutulmamalı. Bu nedenle egzamaya yatkın kişilerin bu aylarda önlem alması gerekiyor" diye konuştu.<br />
<br />
<b>"BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ BASKILANAN HASTALAR DİKKATLİ OLMALI"</b><br />
<br />
Şentürk, egzamanın tedavi edilmediğinde estetik açıdan da rahatsız edici sonuçlar doğurduğunu, hastanın bölgeyi sürekli kaşımasına bağlı olarak enfeksiyon gelişmesine yol açabildiğini ifade etti.<br />
<br />
Enfeksiyonun bu kişilerde iyileşirken iz bırakabildiğinin da altını çizen Şentürk, "Bağışıklık sistemi baskılandığı hasta gruplarında, kanser hastalarında soğuk havada çok daha dikkatli olmaları, cilt sağlıklarını korumaları, ciltlerini nemlendirmeleri, egzama gelişmemesi ve kaşıntıya bağlı oluşabilecek enfeksiyonlar açısından çok daha dikkatli olmaları gerekiyor" dedi.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-23154517176442328702017-12-20T16:20:00.002+03:002020-12-06T17:41:24.567+03:00Karın Yağlarınızı Evde Hazırlayacağınız Bu Yağ İle Eritebilirsiniz!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiu3g5F0fwWGWTrkF1itE3sFWtqpbANCPSPEsNIyduvsJ2FWAxgEkYAJvGF95oOHL3boaFSdR5yE3Cypbmr8q4tJcuGDDO6gO5puMuq4P_9b5bXrSl_mwai1S9VcwRa7J2dHoU5Atm_yQ/s640/gunde-6-damlasi-ile-gobeginizi-eriten-yag.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Karın Yağlarınızı Evde Hazırlayacağınız Bu Yağ İle Eritebilirsiniz!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h3 style="text-align: left;">
BESLENME DÜZENİNİ SAKIN İHMAL ETMEYİN</h3>
<br />
<b>Karın bölgesindeki yağlar</b> en yaygın sağlık problemlerinden biridir. Bu sorun kadınları daha fazla etkilese de erkeklerde de görülebilir ve cerrahi müdahale gerekebilir. <div><br /></div><div>Fakat eğer günlük alışkanlıklarınızı ve beslenme düzeninizi ihmal ederseniz, göbek çevresi bu durumdan en çok etkilenen bölge olacaktır çünkü bu bölgede yağın birikmesi çok kolaydır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
YAĞLARDAN KURTULUN</h3>
<br />
Kilo vermek hiç kolay değildir ve sürekli bir efor gerektirmektedir; özellikle de eğer karın bölgesindeki yağları hedef almışsanız. Şanslıyız ki, yağ aldırma gibi zahmetli ve ekstrem işlere girmeden bu yağlardan kurtulmanın çeşitli yolları vardır.<br />
<br />
Sizi doğal yollardan ince tutacak ve bu esnanda da vücudunuzu çeşitli hastalıklardan koruyacak bir alternatif, en basit doğal içeriklerle evde hazırlayabildiğiniz bu güçlü yağdır.<br />
<br />
<h4>
KİLO VERMEK VE DÜZLEŞTİRMEK İÇİN TARÇIN YAĞI</h4>
<br />
Bu yağ çeşitli hastalıkları önlemek ve genel sağlığınızı düzeltmek için senelerdir alternatif bir tedavi olarak kullanılmaktadır. İlk başta tıbbi amaçlarla kullanılmıştır, fakat daha sonra aynı zamanda özellikle karın bölgesinde yağ yakıcı özelliği olduğu da keşfedilmiştir.<br />
<br />
<h4>
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE İYİ GELİR</h4>
<br />
Popülerliği, kilo kaybına olan güçlü faydası sayesinde bütün dünyada yayılmıştır. Aynı zamanda toksinleri elimine eder, sağlığınızı kötü etkileyebilecek bakterileri ve kimyasalları uzaklaştırır. </div><div><br /></div><div>Diğer faydaları da bahsetmeye değerdir; beyin ve hafıza fonksiyonlarını güçlendirme yeteneği vardır ve ayrıca bağışıklık sistemine de iyi gelir.<br />
<br />
Bütün bunlara ek olarak, tarçın yağı diyabet veya yüksek kan şekeri seviyesine sahip olan insanlar için idealdir çünkü bu yağ kan şekerini düşürme ve dengelemeye yardımcı olur. </div><div><br /></div><div>Bütün bu faydaları ve kolay hazırlanışı sayesinde, tarçın yağını karın bölgenizdeki yağları daha çok yakmak için beslenme düzeninize ve egzersiz rutininize bir tamamlayıcı olarak eklemenizi öneriyoruz.<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">
MALZEMELER</h3>
<br />
<ul>
<li>1 BARDAK ZEYTİNYAĞ</li></ul><ul>
<li>6 ADET ÇUBUK TARÇIN</li></ul><ul>
<li>1 ADET CAM KAVANOZ VE KAPAĞA</li></ul>
<br /><h3 style="text-align: left;">
HAZIRLANIŞI</h3>
<ul>
<li>Küçük cam kavanozu tarçın çubukları ile doldurun.</li>
</ul>
<ul>
<li>Çubukların üzerine zeytinyağını dökün ve çubukların tamamen batırıldığından emin olun.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bu kavanozu evinizdeki serin bir yere koyun ve 3 hafta boyunca bekletin, ara sıra karıştırın.</li>
</ul>
<ul>
<li>Önerilen 3 hafta geçtikten sonra, yağı başka bir kaba bir tülbent yardımı ile veya benzer bir materyal kullanarak süzün ve soğuk ve kuru bir yerde saklayın.</li>
</ul>
<br /><h3 style="text-align: left;">
KULLANIŞI</h3>
<br />
Bu yağın bütün faydalarından yararlanmak için, gün içinde yediğiniz her öğüne bu yağdan 2 damla eklemelisiniz. Bu az miktardaki yağ, kilo vermenizi destekleyecektir.<br />
<br />
Bu önerilen miktarı aşmamalısınız, çünkü aşmanız durumunda negatif yan etkilerine maruz kalabilirsiniz. öyle olduğu bir durumda hemen bir doktora başvurunuz.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-90885847379869464952017-12-20T16:06:00.001+03:002017-12-20T16:06:17.123+03:00Depresyondan Korunmak İçin Kereviz Tüketin!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnRy2ltOv9b3_EOItx6yBLgn_SZ5Ucc9grMsIj4gCeQk8t8-9mdWWyqLxr1y0vT9VDv9mtAgBlDq5FoKZetqXJcJoHDfzdWlaQI0_ZRp6apCAWFXq-qO3XTbVbsldylGzd0PNhKWbfwg/s640/kereviz-depresyona-iyi-gel.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Depresyondan Korunmak İçin Kereviz Tüketin!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<b>Dr. Yavuz Dizdar</b>, "Depresyondan korunmak için kış aylarında kokusu, aroması yüksek sebze ve meyveleri tüketin. Şu an <b>kereviz </b>tüketilmeli, depresyonu geçiriyor. Kerevizin özellikle yeşil kısımlarını atmadan yemek gerekir" dedi.<br />
<br />
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yavuz Dizdar, kışın aromatik meyve ve sebzelerin yaza göre daha az olduğunu, güneşin de etkisini yitirmesiyle de depresyonun artığını söyleyerek özellikle kış döneminde depresyonu önlemek için aromatik ve keskin kokulu sebze-meyve tüketilmesini önerdi.<br />
<br />
Aroması yüksek gıdaların depresyona iyi geldiğini vurgulayan Dr. Dizdar, "Turp, bal kabağı, yer elması gibi toprağın altındaki sebze ve meyveleri yemenin ve bir orkide türünün kökünden yapılan salebin depresyonu geçirmeye katkısı olacaktır " diye konuştu.<br />
<br />
Aromatik olan meyvelerin aynı zamanda afrodizyak etkili olduğunu söyleyen Dr. Dizdar, depresyonun sinirler arası iletinin azalmasıyla ortaya çıktığını, bunların da doğadan alınması gerektiğini ifade etti. Bu maddelere serotonin kaynağı olabilecek aromatik amino asitler diyen Dr. Dizdar, karmaşık halka yapısı gösteren maddelerin yaz aylarının sonuna doğru, doğanın en yüksek periyoduna erişip koku ve lezzet verdiklerini vurguladı.<br />
<br />
<b>NEDEN ÖZELLİKLE KIŞ AYLARINDA DEPRESYONA GİRİYORUZ?</b><br />
<br />
Bu maddelerin gıdalarda yapılan işlem nedeniyle halkalarının kırıldığı an dışarıdan alınamadığını vurgulayan Dr. Dizdar şunları söyledi:<br />
<br />
"Yani düz bileşiğe işlem sırasında bir şey olmuyor fakat halka yapısını içeren bileşikler yüksek basınç işlemine geçtikleri takdirde sıcaklık, basınç kararlı durumdan bozulup parçalanıyorlar; o zaman bizim bunları dışarıdan alma şansımız mümkün olmuyor. Kendi vücudumuzda da yapamıyoruz. Kış aylarında depresyon olmasının en olası nedeni budur. Güneş sentezi yok, dışarıdan alma şansı da yok, sadece aromatik bitkilerde var, insanlar da bunları çok fazla sevmiyor sonuçta kaynak tükenmesi meydana geliyor."<br />
<br />
<h4>
<b>"DEPRESYON İLAÇLARI SANAL MUTLULUK YARATIYOR"</b></h4>
<br />
Vücuttaki kaynak tükenmesiyle birlikte tıbbın önerdiği çözümün depresyon ilaçları olduğunu dile getiren Dr. Dizdar, aslında ilaçların depresyonu tedavi etmediğini sanal mutluluk yarattığını belirtti. Dr. Dizdar, "Mevcut olan maddenin sinir geçirici ara yüzünde kalmasını sağlayan depresyon ilaçları; o ilaçlar depresyonu tedavi etmiyor, ara yüz üzerinde salgılandığı zaman bu maddeleri uyarıyor o maddelerin oradan emilmesini önleyip sanal mutluluk hali yaratıyor" dedi.<br />
<br />
<b>"DEPRESYON İLAÇLARI GEÇİCİ"</b><br />
<br />
İlaçları alınca insanların kendilerini pembe bir dünyada hissettiklerini aktaran Dr. Dizdar, "Depresyon ilaçları geçici olarak başvurulabilir ama kalıcı olarak kullanıldığı takdirde yarattıkları şey tatminkar bir mutluluk değildir. Sorun ortadan kalkmadan depresyon kalkmaz. O yüzden uzun süre depresyon ilacı kullanmamak gerekir" diye konuştu.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-91302967672309885242017-12-20T15:55:00.003+03:002020-12-12T17:34:18.096+03:002018 Yılında Emekli Maaşları Ne Kadar Olacak?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB09IA552MJ_xtgGN43wkAf_aXNHfOOmJDIejFVXG56G_c54ue3qp6-S5kaF-kUCzrZk2xw0FBS1VF60QrFA2e2I4JyMarwMOziXEiTB9FVrC0DtRFQFcSxaGRfW4mIddNdVMS7n9SNQ/s640/PARAHABER.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">2018 Yılında Emekli Maaşları Ne Kadar Olacak?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />2017'nin bitmesine sayılı günlere kala; <b>SSK</b>, <b>Bağ</b>-<b>Kur </b>ve <b>memur emeklilerinin </b>gözleri yeni yılda yapılacak <b>maaş zamlarında</b>. Peki, 2018 Ocak ve Temmuz emekli maaşı zam oranları ne kadar? Rakamları 9 milyonu bulan emeklinin merakla beklediği haber Resmi Gazete'den geldi. Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayınlanan 2018 yılı programının sosyal güvenlik kuruluşları ile ilgili başlığı altında, 2018 yılı hedeflerinin yanında SSK ve Bağ Kur emeklili aylıklarının önceki altı aylık enflasyon tahmini göre ne kadar artırılacağı bilgisine yer verildi. Bu verilere göre 2018 emekli maaş zammının ne kadar olması bekleniyor? 2018 SSK, Bağ-Kur ve memur emeklisinin zamlı emekli maaşı kaç TL olacak? İşte, son dakika 2018 emekli maaş haberleri ve tüm detayları...<br />
<br />
<b>TAHMİNLER DEĞİŞTİ ZAMLAR ARTIYOR</b><br />
<br />
2018 emekli maaş zamlarında son durum 3 Ocak'ta belli olacak. Bu tarihten evveş Ekim-Kasım ayı enflasyon oranlarının gelmedi ile birlikte tahminler oluşmaya başladı. Merkez Bankası'nın son yaptığı beklenti anketi, zam oranı konusunda ipuçları veriyor. Ekonomistlerle gerçekleştirilen Aralık ayına ait beklenti anketinde, TÜFE beklentisi yüzde 11.74 çıktı. Cari yıl sonu TÜFE beklentisi, bir önceki anket döneminde yüzde 10.68 olmuştu. Yani tahminler yükseldi. Yüzde 11.74'lük tahmine göre; 2017'nin ikinci yarısındaki enflasyon yani SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranı yüzde 5.52 olacak.<br />
<br />
Maaşlarda bu durumda 234 liraya varan artış gerçekleşecek. Halen 4 bin 240 lira olan en yüksek emekli aylığı 4 bin 474 liraya çıkacak. Halen net maaşı 2 bin lira olan emeklinin geliri ise 110 lira artacak. Bu emekli, Ocak'tan itibaren 2 bin 110 lira maaş almaya başlayacak. Emekliler, tablomuza bakarak yeni maaşlarını öğrenebilecek. Bu arada Ocak'ta, maaşlar artacağı için, her ay hesaba yatan aylığın yüzde 4'ü-5'i oranındaki ek ödeme (vergi iadesi) de yükselecek. Ek ödeme Ocak'ta yeni maaş üzerinden hesaplanacağı için artacak.<br />
<br />
<b>ENFLASYON ORANI YÜZDE 5'İ AŞTI, YÜZDE 5 ZAM KESİN</b><br />
<br />
2018 programı 28 Ekim'de Resmi Gazete'de ilan edilmiş ve yaklaşık zam oranları belirlenmişti. Ancak programın açıklanmasının üzerinden az bir zaman geçmesine rağmen şaşırtan enflasyon verileri durumu büyük ölçüde değiştirdi. Enflasyonda Ekim ayında 9 yılın rekoru kırıldı. Bugün açıklanan yüzde 1.49'luk enflasyonla birlikte Temmuz-Kasım enflasyona yüzde 4.97 oldu. Yasa gereği SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş artışı geçmiş 6 aylık TÜFE enflasyonuna göre belirleniyor.<br />
<br />
Bu durumda, 1 puana yaklaşan enflasyon farkı ile beraber 9 milyonu aşan SSK ve Bağ-Kur emeklisi, Aralık enflasyonu sıfır bile çıksa, Ocak ayında Temmuz-Kasım enflasyonuna göre yüzde 4,97 zam alacak. Programda 2018'in Ocak-Temmuz dönemi için TÜFE tahmini yüzde 4.02 olarak ilan edilmişti. Buna bağlı olarak da işçi ve Bağ-Kur emeklileri için 2018 yılı Temmuz ayında zam oranı yüzde 4.02; memur ve emeklileri içinse enflasyon farkı binde 2 olarak öngörülmüştü.<br />
<br />
Son durumda; SSK ve Bağ-Kur emeklileri olan işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerinin aylıklarına her 6 ayda bir, geçmiş 6 aylık TÜFE oranında zam yapılıyor. Temmuz-Kasım dönemindeki 5 ayda TÜFE yüzde 4.97 gerçekleştiği için Aralık ayında TÜFE artışı sıfırda kalsa dahi yüzde 4.97'lik zam şimdiden garanti oldu. Kur artışı ve zamlardan dolayı bu ayki enflasyonunun da yüksek çıkması bekleniyor. Aralık ayında TÜFE'nin yüzde 1 artması halinde SSK ve Bağ-Kur emeklileri yeni yılda yüzde 6 oranında zam alacaklar. TÜFE'nin yüzde 1.5 civarında çıkması halinde ise zam oranı yüzde 6.5'e yükselecek.<br />
<br />
<b>2018 OCAK'TA YÜZDE 4,52 ZAM BEKLENİYORDU</b><br />
<br />
28 Ekim tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 2018 yılı programının sosyal güvenlik kuruluşları ile alakalı başlığı altında verilen son altı aylık enflasyon oranlarına göre öngörülen SSK, Bağ-Kur ve memur emeklisi zamları da yer aldı. Son aylarda öngörülen enflasyon oranlarıyla beraber tahminlere göre; yılda iki defa olacak artışla beraber emekli aylıklarının akıbeti de belli oldu.<br />
<br />
Verilere göre; Halen en düşük memur emeklisi aylığı bin 871 lira seviyesinde bulunuyor. Yüzde 4'lük Ocak zammıyla bu maaş bin 945 lira 84 kuruşa çıkacak. Enflasyon farkı çıkarsa bu maaş daha da yükselecek. 3 Ocak'ta kesinleşecek olan emekli zamları ile birlikte SSK ve Bağ-Kur emeklileri maaşlarını zamlı alırken, zamsız alacak olan memurlara zam farkı daha sonra ödenecek.<br />
<br />
<h3>
2018 EMEKLİ MAAŞI NE KADAR OLACAK?</h3>
<br />
Yapılacak zamlara göre 2018 emekli maaş rakamları da tahmini olarak belirlendi. Düzenlemeyle beraber 1500 lira aylığı olan bir SSK emeklisinin maaşı, 2018 Ocak'ta 1550 lira ve Temmuz ayında ise 1612 liraya kadar çıkacak. Bunun yanında emeklilere ödenen ek ödemeler de her ay zamla beraber artış gösterecek.<br />
<br />
Mevcut durumda, en yüksek SSK ve Bağ-Kur emeklisi aylığı 4 bin 240 lira seviyesinde bulunurken; öngörülen zamla birlikte Ocak'ta 4 bin 384 liraya, Temmuz'da ise 4 bin 558 lira 63 kuruşa yükselecek. Halen bin lira olan maaş bin 34 liraya, bin 500 lira olan maaş bin 551 liraya, 2 bin lira olan maaş 2 bin 68 liraya, 2 bin 500 lira olan maaş 2 bin 585 liraya, 3 bin lira olan maaş da 3 bin 102 liraya ulaşacak. Emekliler bir artışı da ek ödemede görecek. Maaşlara her ay eklenen ek ödemeler de zamlanacak. Yani maaşlarda 2018 yılında 144 liraya varan artış gerçekleşecek.<br />
<br />
<b>2018 EMEKLİ ZAMMI 3 OCAK'TA NETLİK KAZANACAK</b><br />
<br />
SSK ve Bağkur emeklilerinin yılbaşı zammı için rakamlar 3 Ocak’ta netleşecek. Halen en düşük esnaf emeklisi aylığı 1260 lira seviyesinde bulunurken, bu maaş yüzde 3.43 artışla 1303 liraya çıkacak. 2000’den önce emekli olan SSK’lının en düşük maaşı 1535 liraya, 2000-2008 arasında emekli olanlarda 1204 liraya ulaşacak.<br />
<br />
<h4>
EK ÖDEME NEDİR?</h4>
<br />
Emeklilerin maaşlarına her ay ilave edilen ek ödeme (vergi iadesi) miktarı, memur emeklilerinde maaşın yüzde 4'ü; SSK ve Bağ-Kur emeklilerine ise maaşın yüzde 4'ü ya da yüzde 5'i (900 liranın altı maaşlılarda) oranındadır. Örnek vermek gerekirse; hala net maaşı 2 bin lira olan emekli, aylık 80 lira da ek ödeme alıyor. Emeklinin eline aylık 2 bin 80 lira geçiyor. Yüzde 3.4 zamla Ocak'ta net maaş 2 bin liradan 2 bin 68 liraya çıkacak. Ek ödeme de 80 liradan 82,72 liraya yükselecek. Emeklinin eline geçen para (net maaş + ek ödeme) 2 bin 150 lira 72 kuruşa ulaşacak.<br />
<br />
<b>DİNİ BAYRAMLARDA İKRAMİYE</b><br />
<br />
Toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme gelip karara bağlanmayan bu konular arasında emeklilere ve memurlara dini bayramlarda ikramiye verilmesi de bulunuyor. Yapılan görüşmeler sonrasında eğer anlaşma sağlanırsa yılda 2 kez birer maaş olmak üzere bayram ikramiyesi verilmesi sağlanacak.<br />
<br />
<b>SEYYANEN ZAM NE KADAR?</b><br />
<br />
Geçtiğimiz yıl SSK ve Bağkur emeklilerine 100 lira olarak verilen seyyanen zam, bu yıl içinde emekli olanlar ve gelecek dönemde emekli olacaklar için de uygulanması gündeme geldi. Türkiye Emekliler Derneği’nin verdiği bilgiye göre, bu karar 5 milyon emekliyi etkileyecek. Anayasa Mahkemesi’nden intibak vizesi çıkUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-77780179164607784842017-12-17T10:32:00.001+03:002020-12-06T17:58:54.319+03:00Damarları Temizleyen Mucize İçecek Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="286" data-original-width="640" height="284" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjj8KrdpgNMjVYKmaatwudiVDtl53kneVec4TLAbrc586FErcNe9hiBgwfP1JNPmjo-F8QodxK1YpJKYCkkLY8x4ltXRsMsquKm690w5cerr5sH-mL3Ej9YLCyUN7iPWpnOadSGzhL38g/s640/Sa%25C4%259Fl%25C4%25B1kl%25C4%25B1+kan+damarlar%25C4%25B1+i%25C3%25A7in+%25C3%25B6zel+bir+i%25C3%25A7ecek.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Damarları Temizleyen Mucize İçecek Tarifi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sağlıklı kan damarları için özel bir içecek tarifi , bu içecek çok faydalı bitkilerden oluşuyor, Tansiyon ve Mide problemi olanlar; doktorunuza danışarak tüketmenizi öneririz. Etkili bir kürdür dikkatli kullanılmalı rahatsızlık veriyorsa kullanım sonlandırılmalıdır.<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">
Damarları Temizleyen Mucize İçecek Tarifi Malzemeler:</h3>
<ul>
<li>Zencefil suyu - 250 ml</li></ul><ul>
<li>Sarımsak püresi - 250 ml</li></ul><ul>
<li>Limon suyu - 250 ml</li></ul><ul>
<li>Elma sirkesi - 250 ml</li></ul><ul>
<li>Bal - 5 yemek kaşığı</li>
</ul>
<br />
<br />
Bal haricindeki bütün malzemeleri karıştırıp 30 dakika orta ateşte pişirin. <div><br /></div><div>Sürekli karıştırın. Tamamen soğuduktan sonra bal ekleyin, karıştırın ve karışımı temiz bir şişeye dökün. </div><div><br /></div><div>Bu içeceği 1-2 ay buzdolabında saklayabilirsiniz. </div><div><br /></div><div>Her sabah aç karnına 1 yemek kaşığı bu içeceği için.</div><div><br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2017/03/kolestrolu-dusuren-besinler.html" itemprop="url mainEntityOfPage" style="background-color: white; display: block; font-family: "PT Sans Narrow", arial; font-size: 18.9px; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none; text-transform: uppercase;" title="Kolestrolünüzü Bu Besinleri Tüketerek Düşürebilirsiniz!"><span style="color: red;">>> KOLESTROLÜNÜZÜ BU BESINLERI TÜKETEREK DÜŞÜREBILIRSINIZ!</span></a><br />
<br /><h3 style="text-align: left;">Damarları Temizleyen Mucize İçecek Tarifi Faydaları</h3></div><div><br /></div><div>
Sarımsak ve bal kan basıncını ve <b>kolestrol </b>seviyesini düşürür; zencefil kalp hastalıklarını önler; limon kalp atışlarını düzenler; elma sirkesi vücuttan toksinleri çıkarır.</div><div><br /></div><div>Tansiyon hastaları ve Mide problemi yaşayan kişilere tavsiye edilmez. </div><div><br /></div><div>Bu karışımı Doktorunuza danışarak kullanmanızı öneririz.<br />
<br />
Ayrıca <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/02/karaciger-yaglanmasini-azaltmak-icin-kur.html" target="_blank">Karaciğer Yağlanmasını Azaltmak İçin Bitkisel Kür Tarifi</a> yazımızıda okuyabilirsiniz.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-43522934528366325002017-12-15T10:22:00.002+03:002020-12-12T15:44:12.374+03:00Fırın Torbasında Kestane Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="600" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVC-8KLm8E8wgxQrYUHxI0axqeuwCe1OMiqtrD1-dE6ngDkPHMupVYK1CVUcRiiRMGBrDZmj6fqtoZt0rypYIQoEirsAhE7xr8TydfT3DXHPLS38fGWwfkvq7JPgRW3mRzSM2c4JZP2A/s640/firin-torbasinda-kestane-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Fırın Poşedinde Kestane Tarifi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sıcacık evimizde pratik bir şekilde <b>kestane </b>pişirmek bizim de hakkımız diyorsanız çözüm <b>fırın torbası</b>.<div><br />
Kış keyfi kestanede sıra. Çocukluğumuzun eğlencesi közde ya da soba üzerinde çıtır çıtır bir hal alana pişirilen <u>kestaneleri fırın torbasında pişirmeye</u> ne dersiniz?<br />
<br />
Daha kısa sürede pişip kabuklarının kolayca soyulması için suda beklettiğiniz üzeri çizilmiş kestaneleri kuruladıktan sonra fırın poşetine alıp önceden ısıtılmış fırında pratik bir şekilde pişirebilirsiniz. <div><br /></div><div>Gelelim fırın torbasında kestane tarifimizin püf noktalarına:<br />
<br /><h4 style="text-align: left;">
Malzemeler:</h4>
<ul>
<li>600 gram kestane</li>
<li>1 adet fırın torbası</li>
</ul>
<br /><h4 style="text-align: left;">
Püf noktası:</h4>
<ol>
<li>Fırın torbası sayesinde kurutmadan kestane pişirebilirsiniz.</li>
</ol>
<br /><h4 style="text-align: left;">
Servis önerisi:</h4>
Fırın torbasından çıkardığınız kestaneleri temiz bir mutfak beziyle kuruladıktan sonra servis edebilirsiniz.<br />
<br /><h4 style="text-align: left;">
Yapılışı:</h4>
Enine çizdiğiniz kestaneleri bol suda yıkayıp 10 dakika kadar suda bekletin.<br />
<br />
Fazla suyunu aldığınız kestaneleri, fırın torbasına doldurup kapatın.<br />
<br />
Birkaç yerden deldiğiniz fırın poşetini tepsiye yerleştirin.<br />
<br />
Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 50 dakika kadar pişirin.<br />
<br />
Pişme derecesi ve kıvamını kontrol ettikten sonra ılık olarak servis edin.<br />
<br />
Fırında kestane ile ilgili diğer bir tarif için <a href="http://www.nedirkibu.com/2015/12/frnda-kestane-nasl-yaplr-kestane-nasl.html" target="_blank">Fırında Kestane Nasıl Yapılır? Kestane Nasıl Yapılır? </a>yazımızı okuyabilirsiniz. <a href="http://www.nedirkibu.com/2016/01/kestanenin-faydalar-kestane-hangi.html" target="_blank">Kestanenin sağlığımıza faydaları</a> isimli yazımızıda okumanızı öneririz.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-64523870098260660642017-12-15T09:56:00.000+03:002017-12-15T09:56:02.820+03:00Ripple Nedir, Ripple Nereden ve Nasıl Alınır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="725" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0W0FM1-ymNEPFPqWsgt9MU_KEUUBghsTGepgE-epMpdgBRZszjnssEFb-b8E-B0wxLC8EQ3oHqL3Bzw0qJoT51PzBG5Ch17RbLDTExYeJy2IwJmgTXd4ky3xvmWu2dX3tvGVjbu5EWg/s640/Ripple+Nedir%252C+Ripple+Nereden+ve+Nas%25C4%25B1l+Al%25C4%25B1n%25C4%25B1r.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Ripple Nedir, Ripple Nereden ve Nasıl Alınır?</span></td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<b>Ripple Nedir, Ripple Nereden ve Nasıl Alınır?</b><br />
<br />
<b>Ripple</b>, bir dijital para biriminin (<b>XRP</b>) ve bu para biriminin içinde aktarıldığı açık ödeme ağının adıdır. Dağıtılmış, açık kaynak kodlu, beta halindeki bir ödeme sistemidir. Web sitesine göre sistemin amacı, insanların finansal ağların “duvarlı bahçelerinden” kurtulmasını sağlamaktır. Burada duvarlardan kasıt; kredi kartları, bankalar, ücretlerle erişimi kısıtlayan PayPal ve diğer kurumlar, döviz bozdurma masrafları ve işlem gecikmeleridir.<br />
<br />
Baş kriptografi uzmanı David Schwartz şöyle anlatıyor:<br />
<br />
“Bugünkü ödeme sistemleri 80’lerin başındaki e-postalar gibi. Her sağlayıcı müşterileri için kendi sistemini kurdu ve eğer insanlar farklı sistemler kullanıyorlarsa, birbirleriyle kolayca etkileşim kuramıyorlardı. Sistem, farklı ödeme sistemlerini birbirine bağlamak için tasarlandı. ”<br />
<br />
Schwartz, “büyük şirketler, başkalarının paralarının akış kontrolünü kaybettiği gibi, bilgi akışının kontrolünü de kaybedebilir” ihtimalini de öngörüyor.<br />
<br />
Protokolü kuran şirket OpenCoin, CEO Chris Larsen ve CTO Jed McCaleb tarafından ortaklaşa kuruldu. McCaleb, Mt. Gox’dan geliyor ve dijital para biriminde sağlam bir geçmişe dayanıyor. Larsen, daha önce çevrimiçi finansal kuruluş E-LOAN’ın kurucularından ve başkan yardımcısıydı. Ekipteki diğer geliştiricilerin de bitcoin geçmişleri var.<br />
<br />
OpenCoin geçtiğimiz günlerde Andreessen Horowitz, FF Angel IV, Lightspeed Venture Partners, Vast Ventures ve Bitcoin Fırsat Fonu’ndan bir dizi fon aldı.<br />
<br />
Bitcoin gibi, Ripple’in XRP birimi, matematik formüllerine dayanan sayısal bir para birimi biçimindedir ve nihai olarak çıkarılabilecek sınırlı sayıda birim içerir. Her iki para birimi de, araya giren bir üçüncü tarafa ihtiyaç duymadan hesaptan hesaba (eşler arası veya P2P) aktarılabilir. Ve her ikisi de taklit paraların olasılığına karşı dijital güvenlik sağlar.<br />
<br />
<b>XRP yorumları, </b><b>XRP Düşermi Yükselirmi?</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-43758971872276490772017-12-14T09:52:00.000+03:002017-12-14T09:52:05.432+03:00Konyaya Turist Getirene 6 Bin Dolar Teşvik Verilecek!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5pFlXgyUk0lPbZcdwjgR0spWp2DyUji3RBJ9mha61LzwNcr_s3Gna307IIQ-pUC2ClDyS5f06pYeea1Q5DOOZqu8W2759o3s6l3tMhd1MJFzstpceObvN-EubuZJDdKhfpnsNoNo0uw/s640/haberler.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Konyaya Turist Getirene 6 Bin Dolar Teşvik Verilecek!</td></tr>
</tbody></table>
Turist getiren seyahat acentelerine uçak başına 6 bin dolar destek sağlayan uygulamaya <b>Konya </b>Havalimanı da eklendi.<br />
<br />
Bakanlar Kurulunun turist getiren A Grubu seyahat acentelerine destek sağlanması hakkındaki kararda değişiklik yapılmasına dair kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.<br />
<br />
Buna göre, daha önce alınan kararda adı geçen havalimanlarının yanı sıra Konya Havalimanına da tarifeli ve tarifesiz (charter) uçak seferleriyle 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihlerinde turist getiren A Grubu seyahat acentelerine turistik uçak seferi başına 6 bin dolar destek sağlanacak.<br />
<br />
Turizm amaçlı seyahatlerde, turizm sektörünün uluslararası rekabet gücünün korunması amacıyla geçen sene belirli süreler için verilen destek kapsamında daha önce 6 havalimanı yer alırken, 2017'de tüm yıla yayılan uygulamadan yapılan son düzenlemeyle bu sayı 15'e yükseldi.<br />
<br />
<b>Güncel Konya Haberleri</b><br />
<br />
Kaynak: AAUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81968076940300108012017-12-14T09:45:00.000+03:002017-12-14T09:45:20.115+03:00Salep Hangi Bitkiden Üretilir? Salebin Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="355" data-original-width="640" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhel9484QmQ8q9-6W6UXcQy_7VcKm8aZSM-3FXTy164H3p4OtQyjNxMLN1DmsFvpSonorBX806Euh8liMgsdSywsDBRfiLlMmz84YmuDsiAJPmc0D9bziWpbDElTNFO9tmlsUHT4g2VNw/s640/salap+faydalar%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Salep Hangi Bitkiden Üretilir? Salebin Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Faydaları saymakla bitmeyen <b>salep</b>, soğuk kış günlerinin vazgeçilmezi bir lezzetdir. Salep nasıl yapılır diye merak ediyorsanız, Orkide çiçeklerinin köklerinden elde edilen bir tozdur, sütle birlikte kaynatılarak servis edilir.Üzerine eklenen tarçınla mükemmel bir uyum sağlar.<br />
<br />
<br />
Soğuk kış günlerinde çarşı pazarı saran tarçın kokusu, <b>salep </b>zamanını haber verir.<br />
<br />
Beslenme Uzmanı Beste Günday <b>salebin faydalarını </b>şöyle sıralıyor:<br />
<br />
* Bronşit gibi ya da mide hazımsızlıkları gibi rahatsızlıklarda salep iyi gelen bir içecektir.<br />
<br />
* İştah açar ve zihni güçlendirir. Çünkü karbonhidrat yapısıyla enerji veren bir içecektir.<br />
<br />
Toz salep aktarlarda bulunabiliyor.<br />
<br />
Orkide köklerinin toz haline getirilmesinden oluşan saf salepin kilosu ise 200 lira.<br />
<br />
Salep, evde de kolaylıkla hazırlanabilir.<br />
<br />
Bunun için 1litre süte bir tatlı kaşığı salep yeterli.<br />
<br />
Ancak dibinin tutmaması ve topaklanmaması için devamlı karıştırmak gerekiyor.<br />
<br />
Salepi Daha Lezzetli Kılmak İçin...<br />
<br />
Damla sakızı koyulduğunda nefis bir koku veren salep, tarçınla zencefil eklenildiğinde çok lezzetli bir hale geliyor...<br />
<br />
<h3>
İşte salebin bilinmeyen faydaları… </h3>
<br />
<ul>
<li>Öksürük ve bronşit tedavisinde kullanılır.</li>
<li>Kabızlığı önler.</li>
<li>Cinsel gücü artırır.</li>
<li>Hazmı kolaylaştırır.</li>
<li>Zihni güçlendirir.</li>
<li>Kadınların adet dönemini düzenler.</li>
<li>Bağırsaktaki kurtların düşürülmesine yardımcı olur.</li>
<li>Vücut sıcaklığını artırır.</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-47786786462328050732017-12-13T13:33:00.001+03:002017-12-13T13:33:51.523+03:00Diz ve Eklemlerinizden Ses Geliyorsa Bu Yazımızı Okuyun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjihG4CjUA924thQXwhLQykpBdTD_zHJLyFObI9Hs1sA8NFkmGiR6MrzFD6BWtS4LWIqd1Dh3XjUVhDHkwJnjCZnUf4m_o1KvFHTvFgJcxd6Kvou66QWsL74aMdsVqgpuA-fXz-GNmCGg/s640/Diz+ve+eklemlerden+gelen+%25C3%2587%25C4%25B1t%25C4%25B1rt%25C4%25B1+ses.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Diz ve Eklemlerinizden Ses Geliyorsa Bu Yazımızı Okuyun!</td></tr>
</tbody></table>
<b>Diz ve Eklemlerinizden Ses Geliyorsa Bu Yazımızı Okuyun!</b><br />
İnsan vücudundaki çoğu eklem, özellikle de diz, omuz, kalça, ayak bileği gibi eklemler, hareketli eklemlerdir. Bu eklemlerin içinde diz eklemi özellikle önemlidir. Diz ekleminin vücut ağırlığını taşımak gibi ağır bir görevi varken, aynı zamanda hareketlerimizin uyumunu sağlamak gibi bir görevi de vardır.<br />
<br />
Diz eklemi, günlük hayatta ve özellikle yüksek performans gerektiren aktivitelerde büyük yük altındadır. Özellikle günlük aktiviteler sırasında bazen kişiler dizlerinden çıtırtı benzeri ses geldiğini söylerler ve bundan şikâyet ederler. Bu çıtırtı benzeri ses ya da his bazen da takılma şeklinde tariflenir.<br />
<br />
Ortopedi hekimine bu şikâyet ile gelen hemen her yaşta hasta vardır. Ve hemen hepsi de dizlerinden gelen bu çıtırtı sesinin kötü bir hastalık, en azından kireçlenme başlangıcı olduğunu düşünebilir. Ama korkmayın, bu seslerin çoğu masumdur ve gerçek anlamda hastalık bulgusu veya kanıtı değildir. Doğrusunu söylemek gerekirse aslında bu çıtırtı sesleri ve takılma hissi çoğu zaman sizin düzenli bir sportif aktivite içinde olmadığınızın ya da düzenli egzersiz yapmadığınızın kanıtıdır.<br />
<br />
Çıtırtıların kaynağı, patella yani diz kapağı kemiğinizi yeterince dizinin üstüne bastıramayan uyluk kaslarının güçsüz kalması sebebiyle patella kemiğinin yuvasına girip çıkma sesidir. Bu uyluk kaslarının en önemlisi quadriceps'tir ve vücudun en güçlü kaslarındandır. Görevlerinden biri ve en önemlisi dizin üzerindeki diz kapağı kemiğini bacağınız düz pozisyondayken yuvasında tutmaktır, eğer bu kas yeterince güçlü değilse, yani düzenli egzersiz yapmıyorsanız, diz kapağı kemiği yuvasında sağa ve sola uygunsuz şekilde hareket eder ve bu hareketler sizin tarafınızdan çıtırtı ya da takılma olarak algılanır.<br />
<br />
<br />
<b>Çözümü </b>mü? Çok basit: <b>düzenli egzersiz</b>! Ne tür olursa olsun haftanın en az 3 günü düzenli egzersiz. Göreceksiniz 4 hafta içerisinde bu seslerden eser kalmayacak.<br />
<br />
Çünkü eklemleri, kasları, kirişleri ve bağları en iyi koruyan ve onları sağlıklı tutan düzenli egzersizdir.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-41915800959102069322017-12-13T13:29:00.004+03:002020-11-26T19:18:03.789+03:00Argan Yağının Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcblTszand50xW2vVLb__X9J0XiHq0Y2yJams7RNhHrThcliG_4oZpIxRF2NUFQk2OQpRHNQ9OckMJVojoOrptTb65YZ0GMBpyTv7R6H-pbGB8q87ga_DcBSpz4eEoShtsJdxgjK_bOQ/s640/Argan+ya%25C4%259F%25C4%25B1+faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Argan Yağının Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b><br /></b></div><h1 style="text-align: left;"><b>Argan Yağının Faydaları Nelerdir?</b></h1><div><br /></div><div>Son zamanlarda her yerde karşımıza çıkan argan yağı, artık çoğumuzun evinde olmazsa olmaz bakım ürünlerinden biri haline geldi. </div><div><br /></div><div>Güzellik uzmanları tarafından daha sağlıklı bir cilt, parlak görünümlü saçlar ve hatta daha gür kaşlar için argan yağı kullanımı öneriliyor.<br />
<br />
Peki argan yağının faydalarından maksimum yararlanabilmek için argan yağı seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Uplifers olarak argan yağı ile ilgili bilinmesi gerekenleri sizler için derledik:</div><div><br />
<h3 style="text-align: left;">
Argan yağı cildin doğal ilacıdır</h3>
Argan yağı Sous Vadisi’nde yetişen meyvelerden elde edilen oldukça yararlı bir yağdır. İçerisinde antioksidan ve yağ asitleri barındıran saf argan yağı, cilde elastikiyet ve parlaklık kazandırır. </div><div><br /></div><div>Aynı zamanda kırışıklıkların artışını engeller ve cilt rengini dengeler. Özellikle göz altı kırışıklıklarına mücadelede epey etkili.<br />
<br />
Diğer yandan argan yağı zarar görmüş saçları onarır, saç derisini besler ve saç uzamasını da hızlandırır. Hatta egzama ve sedef hastalığının tedavisinde bile argan yağına başvuruluyor.<br />
<br />
Kullanılan argan yağının saflık oranı etki etme gücüyle yakından bağlantılı. Saf olmayan ve işlenmiş argan yağı deriyle ya da saçla, içerisinde bulunan kimyasal eklentiler yüzünen yeterince temasa geçemiyor dolayısıyla bu durum argan yağının etkisini azaltıyor.<br />
<br />
Argan yağının en kaliteli halini üretebilmek için elde edilen argan taneleri belli bir sıcaklığın altındaki soğuk basınçta bekletilir. </div><div><br /></div><div>Argan yağı üretiminde maliyeti düşürmek için uygulanan en ufak bir yöntem argan yağının saflığını yüzde elli yarı yarıya indiriyor. </div><div><br /></div><div>Üstelik argan yağı diğer yağlara göre daha yüksek fiyatlı bir ürün olduğundan argan yağı seçerken vereceğiniz paranın boşa harcanmaması için markayı ve yağın üretimini baştan sona araştırmanızda fayda var.<br />
<br />
<h3>
Argan yağı çevre dostudur</h3>
Argan yağı tüketimi arttıkça, üretimi ve üretim yolları da çeşitlilik gösteriyor. Fakat bu üretim yollarının pek çoğu maalesef argan ağacının geleceğini tehlikeye atıyor. </div><div><br /></div><div>İnsanlar ne kadar düşüncesiz ve bilinçsiz davransa da argan ağacı bulunduğu çevreye yararlı olabilmek için epey çaba sarf ediyor. Kökleriyle toprağın verimliliğini arttırarak, yeni sebze ve meyve üretimine yardımcı oluyor.<br />
<br />
Tüm bunlar sebebiyle; argan yağınızı seçerken organik olmasına ve çevre dostu firmalar tarafından üretildiğine emin olun.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1176298278389090682017-12-13T13:08:00.000+03:002017-12-13T13:08:01.336+03:00Türkiye Kart Nedir, Türkiye Kart Ne İşe Yarayacak?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="590" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgc5X9bxSPQikdglqHON53WbIouMeCo2dcTXWwPXkfKFPKPSP-FypDkg6qAkFZ34_4wtmfTFNnnQxW53oAp1satMAw0e3voqvvfKSl412FKk-8jDSwQ1Y1orAgkaej4mPhzDhLLUWO7QQ/s640/T%25C3%25BCrkiye+Kart+Nedir%252C+T%25C3%25BCrkiye+Kart+Ne+%25C4%25B0%25C5%259Fe+Yarayacak.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Türkiye Kart Nedir, Türkiye Kart Ne İşe Yarayacak?</td></tr>
</tbody></table>
<br />E-devletten sonra hükümet yeni bir projeye daha imza atmak üzere, peki Türkiye Kart Nedir, Türkiye Kart Ne İşe Yarayacak?<br />
<br />
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 2018’de yeni bir kart uygulamasına geçmeyi planladıklarını ve projenin isminin “Türkiye Kart” olacağını açıkladı.<br />
<br />
Hürriyet’ten Hacer Boyacıoğlu'nun sorularını yanıtlayan Arslan, PTT’nin 4 bin 600 noktası üzerinden bu kartın alınabileceğini belirterek , “Kredi kartıyla yapabildiğiniz her şeyi yapabileceksiniz. Bununla sınırlı değil, İstanbul başta olmak üzere tüm belediyelerle anlaşmalar yapıyoruz. Otobüsünden, metrosuna her yerde geçecek. İl değiştirdiğinizde ayrı bir kart almanız gerekmeyecek. Milli parklarda, müzelerde, uçaklarda her yerde geçecek” dedi.<br />
<br />
Amaçlarının tek bir kartla her türlü finansal işlemi yapmak olduğunu vurgulayan Arslan, “Dünyada örnekleri çok az. Birçok ülkeye bunu ihraç da edebiliriz” ifadelerini kullandı.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-57739518438720170862017-12-12T11:38:00.000+03:002017-12-12T11:38:30.854+03:00Kahve Köpüklerinden 3 Boyutlu Sanat Eserleri!Kahvenin köpüklerinden muhteşem bir sanat eseri! Üstelik bunu yapan çok genç birisi.<br />
<br />
17 yaşındaki Singapurlu Daphne Tan, kahveyi içmeden önce sanat eseri haline getirmeyi tercih ediyor. Bir okul programı sayesinde bu işle ilgilendiğini söyleyen Tan; ''French press ile bir deney yapıyordum ve 3 boyutlu köpükleri yapmak için bir yöntem buldum'' diyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kahve Köpüklerinden 3 Boyutlu Sanat Eserleri!" border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdhQD6RdnM3H59JUDeiBOtL2UfCZAlkESo3lwFK7yoc0lT7KTMtX_Ixs6FSNvgA8hFCo4fWumMdRRwHorwWeO7zaWsoh9bvJlZ1uuk-YY85XLPo_ai4f-Iq2RBwVrfIo_YR2lKui3S6g/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve3.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kahve Köpüklerinden 3 Boyutlu Sanat Eserleri!" width="510" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kahve Köpüklerinden 3 Boyutlu Sanat Eserleri! </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /><img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhWeW0zYBtHJJEhxrkXyszv2RDWYKb9SVxzNQ4sWdCVqfJRQTiuMm5x0p3AMeAH3oCR8xQZKjITZilt4PMBG2sF7EzAqbopAYggY_sfKWlSzjkMfV3PxbzbopEZPfym1LcTL0-AANwFg/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve4.jpg" width="510" /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Bu kahveleri içmeye kıyamayacaksınız:)</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9Y3Z960i9amS6pym9Q5V84CfJVDGDZVaYhUc-przIXbi-lE8ejcoIigcH-FQxZHzhrZDPnEaXTg5ttJpHo4gZqEa_N_XYPJI7FjEckUhPsvC8ROsq3qltmIB1edYT_fUq6OVR0kFPMg/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve5.jpg" width="510" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwgVM_XbY9HeLCwZav38latp56xVn_VkOcGzWyAqwA4xm_mmSlJNLIYGfQIE2pJ7_hvjzir3lT8mld96UT54RwKTt9-9wljneLuF8BY5LUv2oMH1UVADwl_KtRXmUW2KkrooYiMeonUw/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve6.jpg" width="510" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfIn6LnVKrTk-x4rMCcLCuvEQm5U2GtHb9QKy2c0hvoQ2XjjQaopS1HYhtkYOlt2r6lk1ifeXCApoEvYnUCKVrWeShoVBmCJ4VXpJDkvvkRgJmPHDeZx6AV2rsASsViDc6WQDHvWlpug/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve8.jpg" width="510" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="700" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-4ghruRrY0KirWw8cZSldX743YuqPcrd9lTIV3WpcLcktKw9lMcqxLyAaT0J3ycvmSoT-DWSzxypHTPTqqZg11l8-PzzdIc2S76eS9xiNEDbeBN1jqoodqLqE_t8aHCs7oPEBp1TeTw/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve9.jpg" width="640" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPua7URaSSu8MYZP1irjXb1jYa3etYfigmfJiaW63bphGFRpBgBqA_fRRWTkhsmLa3PFUJhkNbVQH2DvcycJQLevWFnQd7Y8RlwjTv8hNwgq-Kz8naefGhn-y2Ta5JugNXNqf8H8nGlw/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve10.jpg" width="510" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEim3eA48lHSAyS0BjeeOxaH1rW7INYb-P2GhjanlAlf0p1HSnZevpJpfGENETIzXv1UJVuor29r1zenW3hvIIBLrwVQg4Klff-gh-GAcxDg-bZXUz0HKDrTw9xRSEqsbAQAzdOBw602rA/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve11.jpg" width="510" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="700" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiN1eVsCF4_g-7Zghy3P78JJOaI_QLDrm1Shef-anWFNLi2Z_73w2dC5yR-mCkY1jDaYNHEyP-h2NZGMIGd1JdeCE4BQK9GO0kJwCA3ekkpTisUJpN7Et5Myi1IBZd60KsO-3eEAex-4Q/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve12.jpg" width="640" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="700" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjx00LgmIBirCu6KI-JGo9XYU-oBpqnyNJOdxTJDGtMz48exKruvDEqHIuzW9UEwNXSWM4J2mGKbaQrCxOoSsz0gYyTRXfm2JtYJqmSuhLBd-6q8hXy_uExudWIhwtYtxDY1bECwvTgw/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve13.jpg" width="640" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpP70x2mmsAO4_avYjmHIB-3d_AWca-Wrvm_D8ssiLtBCI_nxa6sb1TCtqleNQJwZLEMUeZDP_89Uhq6qJIZS6KbsDPJw8o8likDZdwTb6Xv6Ltb1GhsYg-CK6jqbXkPMC9s5TdQ_mkQ/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve.jpg" width="510" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidafKxv3RkdH-vg0oHGLdcpehuFJcx5h6vYTRaI8xWTqk0rz2DALsqS-468AP82_JfUxyCnuJQYO079e68GheLTEpX3QDAKX4RWAtAuO-J4jWW0_xATqeINSmaLXCyD4rq-nCUuR1H9g/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve7.jpg" width="510" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJ5z1q9rf-ukZx9BS6lIvcykQJuN90i3rJxHkQCodr2ZspjqFY8m88eazrSPab5_oCGc8HuY468EzIYKkzep4kGTKx5hwg12a-afY8vEZwijAWvTIty8ls-vVJFx1PskRkP_U0YeQ76Q/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve14.jpg" width="510" /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="875" data-original-width="700" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSQWMhf5Zowig6hheMY1wdPVB55L4Q6gfippGzSqbuqqHcBQ0tzxIUWzhE78anchaWXhYhdbDNFDVjtdVhRFkkU7XVC3pIwSyfC_N6jkjRUP47ZYB1yHCgnTqv9CkYTyh-H_vZLDsUOg/s640/%25C3%259C%25C3%25A7+Boyutlu+Kahve1.jpg" width="510" /></div>
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-7199779706389067442017-12-12T11:19:00.005+03:002020-12-12T17:36:15.909+03:002018 Araç Muayene Ücretleri Ne Kadar?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="410" data-original-width="620" height="422" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhm0wAr4cWenk1D3e65uK02Lc5APcg3HPNn71tGG0S1Pcnu3Nf5HeDzINukTTN76UcjfQSYXMdYOS1h0X54LsZ63YRGUkDUmqChvGfsia1hrKYIvBsMHXeWUFdC-vDJySszdXpZeTNAzA/s640/2018+Ara%25C3%25A7+Muayene+%25C3%259Ccretleri+Ne+Kadar.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">2018 Araç Muayene Ücretleri Ne Kadar?</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<b>2018 Araç Muayene Ücretleri Ne Kadar?</b><br />
<br />
<b>Araç muayene ücretleri,</b> 1 Ocak 2018'den geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttı. Buna göre, araç muayene ücretleri yıl başından itibaren 115,64 lira ile 305,62 lira arasında değişecek<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Araç muayene ücretleri, 1 Ocak 2018'den geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırıldı. Buna göre, muayene ücretleri 115,64 lira ile 305,62 lira arasında olacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Trafik Kanunu ile bu kapsamdaki yönetmeliklerde düzenlenen belge, ceza ve muayene ücretleri 2018 yılı için yeniden belirlendi. Söz konusu ücretlerde, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 2018 yılı için belirlenen yüzde 14,47'lik yeniden değerleme oranında artışa gidildi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Buna göre, yıl başından itibaren KDV dahil <b>muayene ücretleri; </b>otobüs, kamyon, çekici ve tankerlerde 267,86 liradan 305,62 liraya, otomobil, minibüs, kamyonet, özel amaçlı taşıt, arazi taşıtı, römork ve yarı römorklarda 198,24 liradan 226,56 liraya, traktör, motosiklet ve motorlu bisikletlerde 101,48 liradan 115,64 liraya yükseldi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Araç grubuna göre 2018'de uygulanacak KDV dahil araç muayene ücretleri şöyle: (TL)</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
- Otobüs, kamyon, çekici ve tankerler</div>
<div>
<br /></div>
<div>
305,62</div>
<div>
<br /></div>
<div>
- Otomobil, minibüs, kamyonet, özel amaçlı taşıt, arazi taşıtı, römork ve yarı römork</div>
<div>
<br /></div>
<div>
226,56</div>
<div>
<br /></div>
<div>
- Traktör (römorklu ve römorksuz), motosiklet, motorlu bisiklet</div>
<div>
115,64</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-68693248728415662972017-12-11T15:39:00.001+03:002020-12-12T16:27:27.363+03:00Togo Cumhuriyeti Nerededir, Togo Cumhuriyeti Hakkında Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="301" data-original-width="685" height="280" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhI23DAOjzC78uzhyphenhyphen1dk1mUNquDuBDyR2D44lniJXeZ0RCNXGTDVN6MLUCwZ4rIgyHHa0tKaOb1NNSsXClsnMQ8Axsd-HaeXPZIhrZxkJrqDc_kOAu_0McDolXPrpvT0ciPuCUBga937Q/s640/Togo+Nerededir%252C+Togo+Hakk%25C4%25B1nda+Bilgiler1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Togo Nerededir, Togo Hakkında Bilgiler </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<h2 style="text-align: left;"><b>Togo Nerededir, Togo Hakkında Bilgiler</b></h2>
<br />
Togo ya da resmi adıyla <b>Togo Cumhuriyeti</b>, Afrika kıtasında yer alan bir ülkedir. Bu ülke, söz konusu Afrika coğrafyasının en önde gelen ülkeleri arasında sayılır. <div><br /></div><div>Batı Afrika olarak ifade edilen hatta konumlanmış olan Togo, bulunduğu coğrafyada batıda Gana, doğuda Benin ve de kuzeyde Burkina Faso ile komşu durumundadır.<br />
<br />
Güney hattında da Gine Körfezi bulunan bu ülke, sınırları dahilinde çok sayıda yerleşim yerine sahiptir. Kentleri arasında en önde geleni, Togo’ya başkentlik yapan Lome’dir. Lome, bu anlamda ülkenin siyasi, iktisadi, kültürel ve de akademik merkezi konumundadır.<br />
<br />
<b>Togo </b>da, tıpkı diğer <b>Afrika ülkeleri </b>gibi çok uzun yıllarca Avrupalı devletler tarafından kolonileştirilmiştir. Bunun etkilerini görmek halen de mümkün, ve de ülkenin yasal mevzuatlarına da yansıyan birçok kolonisel temel kavram söz konusudur.<br />
<br />
Afrika’nın en küçük devletleri arasında yer alan Togo, nüfusu ile de kıtanın küçük ülkelerinin arasında kendisine yer bulur. Başkenti Lome, olan bu ülke; siyasi ve de ekonomik olarak bu şehre endekslidir.<br />
<br />
Daha önce de belirttiğimiz gibi çok uzun bir süre Avrupa devletlerince ele geçirilmiş ya da başka bir ifadeyle sömürülmüş bir vaziyette olan Togo, bu anlamda Fransız etkisinin en yoğun görüldüğü Afrika ülkelerinin başını çeker. Ülkede yaşanan Fransız etkisini halen yasal düzlemde de görmeniz mümkündür.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="733" data-original-width="1036" height="450" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMWsPthvYpKPQ003E1dtf-1xVTPpuD14YqAKIhOcRruwhOJv1sEpcGuagzuDoOcSQJOsa7s_R0EB2wBcYeM8bDE9VtU7LOSzJma3PxLBAqxyxpGitjjflDW5wGUCrzLamUyZV9V2jc1Q/s640/Togo+Nerededir%252C+Togo+Hakk%25C4%25B1nda+Bilgiler.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Togo Nerededir, Togo Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Anayasal bağlamda ülkenin resmi dili Fransızcadır. Bunun yanı sıra Togo’da başka diller de halk tarafından faal olarak kullanılır. Bunlar arasında Ewe ve Kabiye dilleri öne çıkar. Başka dillerin de Fransızcaya ek olarak konuşulması, yasal düzlemde bu yerel statüdeki dillerin de tanınması sonucunu doğurmuştur.<br />
<br />
Togo, Fransız sömürgesi olduğu dönemde Fransa toprakları için çok sayıda işçiyi Avrupa’ya göndermiştir. Bunları köle statüsünde kullanan Fransızlar, bir sonraki modernizasyonu sonrasında bu köle göçmenlere haklar tanımış ve de bunların zaman içersinde Fransızlaşmasına olanak sağlamıştır. Fransa’nın yoğun bir şekilde sömürdüğü Batı Afrika coğrafyasında birçok ülke 1960 yılıyla beraber bağımsızlığına kavuşmuştur.<br />
<br />
Resmiyet açısından 27 Nisan 1960 tarihinde bağımsızlığını kazanan Togo, bu tarihle beraber Afrika’nın önde gelen bağımsız devletlerinden birine dönüşmüştür.<br />
<br />
Ekonomik olarak her geçen gün daha da ileri giden bir ülke olmayı başaran Togo, özellikle de uluslararası sularla bağlantısı olan bir Afrika devleti olmasının avantajlarından sonuna kadar faydalanmaktadır. </div><div><br /></div><div>Yine de Avrupalıları kendilerine örnek alan Togolular, daha iyi bir hayat için Avrupa’ya yerleşmenin hayalini aktif bir şekilde akıllarında tutmaktadırlar ve de bu uğurda çok sayıda kayıp da vermektedirler. Hal böyle olunca, Togolu göçmenler Akdeniz’de yaşamını yitiren Afrikalılar arasında yer alır.<br />
<br />
Togo, sınırları dahilinde yaklaşık olarak 8 milyon insan yerleşik bir biçimde yaşamaktadır. Bu nüfusun yanı sıra dünya genelinde de 500 bine yakın Togolunun yaşadığı düşünülmektedir. Söz konusu ülkeye ulaşmak için aktarmalı bir seyahati göze almalısınız. Bu anlamda seyahat süresi ortalama 6 ila 8 saat arasında değişiklik gösterir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-13341957270810465492017-12-11T15:20:00.001+03:002020-12-12T16:27:57.006+03:00Myanmar Nerededir, Myanmar Hakkında Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="600" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZJ0J_EbV02t40XyAcsgUwwEGrThoFZjMWBlI67QcDBW2HtO30Vc2g-1BugmlDaTqvDop4KAd2jRzofgXzfbZNzbReuRVSwoImCdX4_cc9Ii3zNToF-NQ35T5EYV6WaxKfX1olBV2s7g/s640/Myanmar+Nerededir%252C+Myanmar+Hakk%25C4%25B1nda+Bilgiler.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Myanmar Nerededir, Myanmar Hakkında Bilgiler </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><b><br /></b></div><h2 style="clear: both; text-align: left;"><b>Myanmar Nerededir, Myanmar Hakkında Bilgiler</b></h2>
<b>Myanmar </b>ya da eski adıyla <b>Burma</b>, dünyanın en büyük kara parçası olan <b>Asya </b>kıtasında yer alan bir ülkedir. Konumu itibariyle Asya’nın güneydoğusunda bulunan bu ülke, çok uzun bir süre boyunca Burma olarak isimlendirilirdi.<br />
<br />
Halen de bu ismi kullananlar olsa da, ülkenin adı, resmi olarak Myanmar Birleşik Cumhuriyeti olarak değiştirilmiştir. Bölgede yer alan egemen devletler arasında bulunan Myanmar, son yıllarda uyguladığı vahşi politikalarla günde gelir. <div><br /></div><div>İnsan hakları meselesi ile doğrudan çelişen ve de uluslararası anlamda suç teşkil eden birçok davranışı sergileyen bu ülke, dünyanın kendisine sessiz kalmasını bir fırsata çevirmiştir.<br />
<br />
Ülke, aslında desteğini ve de gücünü bölgede yer alan ve de kısmen de olsa kendisiyle aynı görüşü savunan ülkelerden alır. Bakıldığında Myanmar batıda Hindistan ve Bangladeş, doğuda Laos ve Tayland, kuzey ve kuzeydoğuda Çin Halk Cumhuriyeti ile komşudur. Bu ülkeler arasında Bangladeş nüfusunun büyük bir çoğunluğu Müslüman olan ülke olarak dikkati çeker. Burma olarak da bilinen Myanmar’da da Müslümanlar yaşar.<br />
<br />
Bu Müslümanlara Arakan Müslüman’ı denilmektedir. Ancak bunlar uzun yıllar boyunca yaşadıkları bu coğrafyada son yıllarda daha önce hiç karşılaşmadıkları kadar eziyete maruz kalırlar. </div><div><br /></div><div>Bu anlamda köyleri, dindaşları çetin bir şekilde şiddete maruz kalan Myanmarlı Arakanlılar, çareyi kaçmakta bulurlar. Aksi halde canlarından olacaklarını çok iyi bilirler.<br />
<br />
Yaşanan vahşet sonrasında Türkiye’nin de maddi ve manevi desteği sonucunda Bangladeş’in kabul ettiği Myanmarlı Arakanlılar, kendilerine yeni bir hayat kurabilecekler midir; bu henüz bilinmemektedir. </div><div><br /></div><div>Bengal Körfezi boyunca uzanan ülke sınırı, ayrıca Andaman Denizi’ne de komşu konumundadır.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="394" data-original-width="700" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhT0Wu6OuVK5c4iw69_4_B0zl0-xwvMM6N9A9D7BUoboM5JTPQPVvjVhhyphenhyphenwu2jjIsp5yRPRxOCez_ScBp5GSQTusheTcA-em8usYYOPXMkGgfYGeGE4eDS3P4NidNOBjKy7EPu1EVfoSQ/s640/Myanmar+Nerededir%252C+Myanmar+Hakk%25C4%25B1nda+Bilgilerd.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Myanmar Nerededir, Myanmar Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
<br />Sınırları dahilinde çok sayıda farklı ırka ve de dine mensup vatandaşı barındıran Myanmar, son yıllar uyguladığı politikalarla dünyanın tepkisini çekmektedir. </div><div><br /></div><div>Ülke içinde çok sayıda önemli yerleşim yeri bulunsa da, bunlar arasında en göze çarpan hiç şüphe yok ki, Naypyidaw’dır.<br />
<br />
Her ne kadar günümüzde bu şehir başkent olsa da, çok daha önceki bir zamanda ülkeye başkentlik yapan şehir, Yangon’du. Yangon artık başkent olmasa da, yine de ülkenin en popüler şehirlerinden olup, aynı zamanda nüfusu itibariyle Myanmar’ın en büyük şehri konumundadır. </div><div><br /></div><div>Myanmar, 1997 yılıyla beraber ASEAN’a da dahi olmuş ve de önemli sayılabilecek bir adım atmıştır.<br />
<br />
Ülkenin sınırları dahilinde yaşayan insanların yüzde 68’lik bir kısmı Bamar ırkına mensup olup, doğal olarak ülkeyi yönetirler. Geride kalan azınlık statüsü altında olan Şan, Karen ve Rakine ırkları da bu ırk sonrasında gelir.<br />
<br />
Myanmar’a ulaşma Türkiye üzerinden biraz çetrefillidir. Doğrudan tarifeli bir sefer olmaması, bu durumda aktarma zorunluluğunu da beraberinde getirmiştir. Aktarmaların büyük bir kısmı Çin Halk Cumhuriyeti üzerinden gerçekleşir.<br />
<br />
Ülkede yerleşik statüde 52 milyona yakın insan yaşar. Kişi başına düşen milli gelir hesaba katılırsa, Myanmar, Afrika ülkelerinin birçoğunun da arkasında yer alır. Bu anlamda fakir bir Asya ülkesi olan Myanmar, kalkınma girişimleri nazara alınırsa, adeta yıllardır yerinde saymaktadır.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-19794563419560815312017-12-11T05:00:00.002+03:002021-02-14T17:23:33.384+03:00Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhl2vpOoDRk4P9khBYEtvVLlIjchyROG0I8-v3IKczrk_0gLKPqGPO6sdbgvX_3MFqysSb6coXhsYbJ2Q9B0PbnDZt_jpeRoD9UN6TMYCVvidLKIUSsODJ-_v2CUo7m1iXUQp2Fg1fisQ/s16000/K%25C4%25B1rm%25C4%25B1z%25C4%25B1+Mercimek+Maskesi+.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!</td></tr></tbody></table><h4><br /></h4><h3 style="text-align: left;">Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!</h3>
Ev Yapımı Kırmızı Mercimek Epilasyon Maskesi, bu karışım sayesinde tüylerinizde azalma olacak ve epilasyon ihtiyacınız azalacaktır. <div><br /></div><div>Dilerseniz diğer bir <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/12/bitkisel-epilasyon-yontemleri.html" target="_blank">bitkisel tüyleri yok etme maskemiz Nohut unu maskesi</a> makalemizi de okuyabilirsiniz.<br />
<br />
<br /><span style="color: red;"><b>
Kırmızı mercimek maskesi</b></span> için anlatımımıza başlayalım.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Kırmızı Mercimek Maskesi için İhtiyacınız olacak şeyler:</b></h3>
<br />
<ul style="text-align: left;"><li>Kırmızı mercimek</li></ul><ul style="text-align: left;">
<li>Kil</li></ul><ul style="text-align: left;">
<li>Sandal tozu</li></ul><ul style="text-align: left;">
<li>Ham bal</li></ul><ul style="text-align: left;">
<li>Öğütücü</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Ölçme Kaşıklar</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bir kase ve bir karıştırma kaşığı</li></ul>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Kırmızı Mercimek Maskesi Hazırlanışı</b></h3>
<br />
<ul>
<li>Yarım fincan kırmızı mercimeği ince bir toz haline gelene kadar çekin.</li></ul><ul>
<li>Bir kaba 2 yemek kaşığı toz kırmızı mercimek koyun.</li></ul><ul>
<li>1 çorba kaşığı ağartma toprağı ekleyin.</li></ul><ul>
<li>1 çay kaşığı sandal ağacı tozu ekleyin.</li></ul><ul>
<li>2 yemek kaşığı ham bal ekleyin.</li></ul><ul>
<li>İyice karıştırın .</li>
</ul><div><br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!" border="0" data-original-height="334" data-original-width="500" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFtE62W-5nCtFKDCpPArQ-cIfRBfap6p5fhmp7knttHBvVcLZT4fA3pLL9K6k28g6sDvq7TOQljUc4W9FOA3j_DL5-2nSN2baYDPRszfg4c2ckZ_cTbL6DjLZozAey6_Al-6t8xYyYXw/w640-h426/K%25C4%25B1rm%25C4%25B1z%25C4%25B1+Mercimek+Maskesi+%25C4%25B0le+T%25C3%25BCylerinizden+Kurtulun%2521.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Kırmızı Mercimek Maskesi Nasıl kullanılır</b></h3>
<br />
<ul>
<li>İstenmeyen tüylerin olduğu yerdeki cilt yüzeyine bu macunlardan birisini sürün.</li></ul><ul>
<li>Kuruyana kadar bekletin. (20 dakika ya da daha fazla )</li></ul><ul>
<li>Maskeyi çıkarırken tüyün büyüme yönünün tersine ovalayın.</li></ul><ul>
<li>Soğuk suyla cildinizi durulayın.</li></ul><ul>
<li>Bu güzellik maskelerini haftada birkaç kez olacak şekilde düzenli olarak kullanın.</li>
</ul>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img alt="Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!" border="0" data-original-height="261" data-original-width="640" height="260" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyUg6qQU2YquRKYXrn_pv2tPw4vil90kQQfPHwN4MmGDJGlAl502qsDa_78A5f8h8emOOE0pas8L7aWlfPL7Zo3-1xjT6IMRYOeYoN4kuhdWzZTCdexc-GKi8vol6c6iskpEV4Bs-8pg/w640-h260/tuy-dokme-bitkisel-yontemler.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">Kırmızı Mercimek Maskesi İle Tüylerinizden Kurtulun!<br /><br /></td></tr></tbody></table><br />
İpuçları<br />
<br />
<ul>
<li>Mercimeğin ince bir toz haline gelmesi için birkaç defa elekten geçmesi gerekebilir. Eğer karışımın ince olmasını istiyorsanız mercimeği birkaç saat suda bekletin.</li></ul><ul>
<li>Kalan toz kırmızı mercimeği hava geçirmez bir kapta saklayın.</li></ul><ul>
<li>Maskeyi cildinize sürmeden önce ellerinizi zeytinyağı, süt yada su ile nemlendirin.</li></ul><ul>
<li>Anlık sonuçlar istiyorsanız, 2 çay kaşığı şeker ve 1 çay kaşığı bal ve suyu karıştırarak balmumu yapın ve kullanın.</li>
</ul><div><br /></div><div>En çok sorulan sorular: kırmızı mercimek maskesi kullananlar, mercimek maskesi, kırmızı mercimek maskesi</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-7455873388776957092017-12-10T11:17:00.001+03:002017-12-10T11:17:44.524+03:00Tüylerden Kurtulmak İçin Nohut Unu Maskesi Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="261" data-original-width="640" height="260" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyUg6qQU2YquRKYXrn_pv2tPw4vil90kQQfPHwN4MmGDJGlAl502qsDa_78A5f8h8emOOE0pas8L7aWlfPL7Zo3-1xjT6IMRYOeYoN4kuhdWzZTCdexc-GKi8vol6c6iskpEV4Bs-8pg/s640/tuy-dokme-bitkisel-yontemler.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tüylerden Kurtulmak İçin Nohut Unu Maskesi Nasıl Yapılır</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h4>
Tüylerden Kurtulmak İçin Nohut Unu Maskesi Nasıl Yapılır?</h4>
<br />
Yüzünüzde yada vücudunuzun başka bir yerinde uzayan kıllar, çirkin görünmenize ve kötü hissetmenize neden olabilir. Size vereceğimiz iki farklı epilasyon ve güzellik maskesi tarifi ile hem istenmeyen kıllar ve tüylerden kurtulacaksınız hemde epilasyonun cildinize verdiği zararlardan korunacaksınız.<br />
<br />
<br />
Her yerden rahatlıkla temin edeceğiniz bu doğal malzemeler ile hem lezzetli yemekler yapabilir hemde cildinizi parlatıp istenmeyen tüylerden kurtulabilirsiniz.<br />
<br />
Maskeleri uyguladıktan sonra temizleyerek istenmeyen tüylerin pul pul döküldüklerini görebilirsiniz. Maske düzenli olarak kullanıldığında tekrar çıkan tüyler daha da incelir.<br />
<br />
Bu yöntem tamamen doğaldır ve cildinize zarar vermez, ayrıca hızlı sonuçlar alırsınız. Birkaç ay kullanıldığında yavaş ve istikrarlı etki sağlar.<br />
<br />
Hazırlayacağınız bu ev yapımı güzellik maskeleri ayrıca bronzluk gidermeye, siyah nokta ve lekeleri soldurmaya yarar. Özellikle akne eğilimli ciltler için çok faydalıdır.<br />
<br />
Gram un veya besan olarak da adlandırılan nohut unu uzun yıllar boyunca cildi temizlemek, ciltteki fazla yağdan kurtulmak ve güzelleşmek için kullanılmıştır. Ayrıca masoor dal denilen kırmızı mercimek, cildiniz için mükemmel bir fırçalama yapar.<br />
<br />
Sandal ağacı tozu, (aynı zamanda multani mitti denir) ağartma toprağı, su, zerdeçal ve kaymak da cildiniz için yararlıdır.<br />
<br />
1. Tarif : Epilasyon için Ev Yapımı Nohut Unu Maskesi<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="334" data-original-width="500" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYcwIh4W3i_Lz1l6HIOZD_ZmMO2l6IvQQO9qXuzKVsb7HoVcyZa0ToCphFebUH7eLGzSg_1VEtUTnCRVVuj5xEfrpwVH2NVt0A9qlhG1BiUKjGbdz3hs06KFa0EgyzWKlhFZ_XQMg6RA/s640/t%25C3%25BCy-d%25C3%25B6kme-maskesi.jpg" style="text-align: center;" width="640" /><br />
<br />
Nohut Unu Maskesi için İhtiyacınız olacak şeyler:<br />
<br />
<br />
<ol>
<li>Nohut unu</li>
<li>Sandal tozu</li>
<li>Süt krema</li>
<li>Hardal yağı</li>
<li>Gül suyu</li>
<li>Zerdeçal tozu</li>
<li>Ölçme Kaşıkları</li>
<li>Bir kase ve bir karıştırma kaşığı</li>
</ol>
<br />
<br />
Nohut Unu Maskesi Hazırlanışı<br />
<br />
<ol>
<li>1Bir kaba 2 yemek kaşığı nohut unu koyun.</li>
<li>İçerisine 1 çorba kaşığı taze süt krema ekleyin.</li>
<li>tüy dökme maskesi 4</li>
<li>Ardından 2 yemek kaşığı sandal ağacı tozu ekleyin.</li>
<li>1 çorba kaşığı hardal yağı ekleyin.</li>
<li>1 çorba kaşığı gül suyu ekleyin.</li>
<li>Biraz zerdeçal tozu ekleyin.</li>
<li>Bir macun elde etmek için iyice karıştırın.</li>
</ol>
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35979743034818571822017-12-10T10:54:00.000+03:002017-12-10T10:54:03.668+03:00İnstagram Direct Uygulaması Nedir, Nasıl Kullanılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="İnstagram Hesabımı Açamıyorum! İnstagram Hesabınızı Geri Almanın Çözümü!" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh57x4EDpCy1NqdcJt23SHE7CwG0zU2cjTEwQ5We6_XsAERgj66XgfPMR874g7vqFVuJTAr-G8pSQcCzphSC9mwO894rPobpegmNKjpqGX1BKmXKVZTVS_8AtGd6oUPBn40IzKVB2q0iA/s640/instagram-logo-646x323.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnstagram Direct Uygulaması Nedir, Nasıl Kullanılır?</td></tr>
</tbody></table>
<b>İnstagram Direct Uygulaması Nedir, Nasıl Kullanılır?</b>Sosyal medya devi Facebook, Facebook Messenger gibi bir uygulamanın aynısını Instagram Direct için de getiriyor. Başlangıç olarak 6 ülkede test edilecek ve bu ülkeler arasında Türkiye’de bulunuyor.<br />
<br />
Instagram kullanıcıları da kendi aralarında kolayca mesajlaşabilecek<br />
<br />
Facebook’un mesajlaşma uygulaması Facebook Messenger, Facebook’a entegre edildikten sonra kullanıcısı sayısında büyük bir artış yaşadı. Çıktığı ilk zamanlarda bildiğiniz gibi olumsuz yorumlar alan Messenger, Facebook mesajlaşma platformu olarak ortaya çıkmıştı.<br />
<br />
Facebook ile entegre çalışan bu uygulama, sosyal medya devinin kullanıcıları arasında yapılan etkileşimi kolaylaştırmayı hedefliyordu. Facebook’a tamamen entegre edilmesinden ardından sosyal medya devi hedefine ulaşmayı başardı.<br />
<br />
Şimdi ise 2 milyarın üzerinde aktif kullanıcı sayısına sahip sosyal medya devi Facebook, bu uygulamayı diğer sosyal medya platformu olan Instagram’a getirmeyi planlıyor. Instagram’da bulunan Direct mesajın yerine <b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Instagram Direct </a></b>uygulamasını getirmeyi planlayan Facebook, Instagram kullanıcılarının da kendi aralarında kolayca mesajlaşabileceği bir platform ortaya koymaya çalışıyor. İnstagram dm ile ilgili <a href="http://www.nedirkibu.com/2015/01/instagram-dm-nasl-atlr-resimli-anlatm.html" target="_blank">İnstagram dm nasıl atılır</a> makalemizi okuyabilirsiniz.<br />
<br />
Söz konusu uygulamayı başlangıç olarak Türkiye, Şili, İsrail, Uruguay, İtalya, Portekiz’de deneme sürecine sokan Facebook, gösterilen tepkilere göre uygulamayı yaygınlaştıracak. Şayet platforma kullanıcılar olumlu yaklaşır ise kısa süre içerisinde tüm dünyada kullanıma sunacak.<br />
<br />
Bahsettiğimiz 6 ülkede bugün Android ve iOS platformlarında kullanımasunulan uygulamayı yüklendiğiniz taktirde Instagram’dan direct özelliği kalkıyor ve yüklenen yeni uygulama üzerine geçiyor. Kullanıcılar o saatten sonra açılışta Snapchat’te olduğu gibi kamera ile açılan uygulama üzerinden Instagram mesajlaşmalarını kolayca gerçekleştirebilecek.<br />
<br />
<b>Instagram otomatik arşivlenen hikayeler özelliğini başlattı</b><br />
Facebook bünyesinde faaliyet gösteren Instagam, hikayeler özelliğine eklediği iki yenilikle Snapchat’in sevilen özelliklerini devşirmeye devam ediyor.<br />
<br />
Bir önceki gün sosyal ağa eklenen özelliklerden ilki, hikayeleri arşivliyor ve kullanıcıların istedikleri zaman eski hikayelerini görüntülemelerini sağlıyor.<br />
<br />
Instagram artık bir hikayenin zamanı dolduğunda bunu otomatik olarak yalnızca sahibinin görebildiği şekilde arşivliyor.<br />
<br />
Daha önce Instagram’da yalnızca fotoğraflar ve videolar arşivlenebilirken, bu isteğe bağlı bir seçenek olarak sunuluyordu.<br />
<br />
Arşivlenen hikayelere ulaşmak için profil sayfasının sağ üst bölümünde bulunan saat ikonuna dokunmak gerekiyor.<br />
<br />
Arşiv sayfasında, tarihi geçmiş hikayelerin yanı sıra daha önce arşivlenmiş fotoğraf ve video paylaşımları da görüntülenebiliyor.<br />
<br />
Otomatik arşivlenen hikayeler, Instagram tarafından kopyalanan bir diğer Snapchat özelliği oldu.<br />
<br />
Snapchat bu özelliği Hatıralar adıyla başlatmıştı.<br />
<br />
Instagram’a eklenen bir diğer özellik ise arşivlenen hikayelerin profil sayfasında sergilenmesini sağlıyor.<br />
<br />
Bunun için profil sayfasının sol üst köşesindeki halka ikonuna dokunmak gerekiyor.<br />
<br />
Instagram’ın yeni özellikleri, Snapchat uygulamasının yeni tasarımının yayınlanmasından bir hafta sonra yayınlandı.<br />
<br />
Bu yılın mart ayında sosyal ağa eklenen hikayeler özelliği Instagram’ın kullanıcı sayısını da artırdı.<br />
<br />
Nisan 2017 verilerine göre, Instagram Hikayeleri her gün 200 milyon kullanıcı tarafından kullanılırken, Snapchat’in aktif kullanıcı sayısı 158 milyon civarında.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-12812438043549244102017-12-10T10:30:00.003+03:002020-12-12T16:28:38.371+03:00Yoyow Nedir, Yoyow Nereden Nasıl Alınır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="890" data-original-width="1280" height="444" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkkU31ofqp80iidh-4gLIoSZQSl6ALnWifwAgXBDjtccxKNZiId_6UT_DKqgX7GEOnG-mHKozOjv5taUVA0nFwGYWAKae1H9sge6jqtSRpDn0-6G8e3R9TvLFx4u3ZLJwWgwyFhnJgyA/s640/yoyow+nedir+nereden+al%25C4%25B1n%25C4%25B1r.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yoyow Nedir, Yoyow Nereden Nasıl Alınır?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Yoyow Nedir, Yoyow Nereden Nasıl Alınır?</b></h2>
Yoyow coin, kripto para piyasasına hızlı bir giriş yaptı. Peki Yoyow Coin Nedir? Yoyow Coin nereden alınır?<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Yoyow Coin Nedir? </b></h3>
<br />
<b>YOYOW</b>, “<b>Own Words Your Own</b>” adlı film, içerik yaratma sektöründeki katılımcılara ademi merkeziyetçi fikir yöntemleri ekleyerek katkıyı nicelik kazanmayı ve ödüllendirmeyi amaçlayan, içerik yaratıcıları, içerik yatırımcıları, küratörleri ve tüketicileri kapsayan, blok zincir tabanlı bir içerik ödül/ödeme ağıdır.<br />
<br />
Resmi açıklamaya göre, “<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">YOYOW</a>, merkezi olmayan, güvenlik, gizlilik koruması ve kullanıcıların tüm kontrolü dahil olmak üzere blok köprü teknolojisinin tüm avantajlarını kullanmaktadır.”<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>1 YOYOW kaç dolar? Yoyow Yükselirmi, Yoyow Düşermi, Yoyow yorumları?</b></h3>
<br />
1 YOYOW/USD para çevirisi ile 1 YOYOW kaç USD eder? onu öğrenebilirsiniz. Bu yazı yazıldığı anda Yoyow değeri: $0.290 idi.(10.12.2017)<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Yoyow Nereden Alınır?</b></h3>
<br />
Yoyow satışı bitfinex.com üzerinden yapılmaktadır. <b>Bitfinex</b>, dünyanın önde gelen Bitcoin exchange’idir ve dijital para birimi alanında en gelişmiş ticaret platformunu sunar. <div><br /></div><div>Bir lider fiyat bulma kaynağı olan Bitfinex, satıcıların, ödeme işlemcilerinin, bireylerin ve trader’ların en derin likidite havuzuna erişmelerini sağlayarak Bitcoin ekonomisinin büyük bir bölümünü de desteklemektedir. 2012’de kurulan Bitfinex, dijital para birimi alışverişi alanında kurulmuş en güvenli platformlardan birisidir ve lideridir.<br />
<br />
Yoyow ile ilgili eklemek ve sormak istediğiniz bilgileri bize iletin!</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-37788764730770544072017-12-07T16:36:00.002+03:002020-12-12T15:46:46.748+03:00Şırdan Şeklinde Anahtarlık İlgi Çekiyor<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="501" data-original-width="752" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzKJrEUA1ckmuBGxcmr6hQKqpoU-OjuWH-p_VldCsMSi3f-SNOdYEddfHNtsVGGs56ID0Kv8c-TrRwaTgWecMTICQZFmiL-M1XrNp7A68hyphenhyphen0uH1mWGvuD3uSj1ymirBDCeudiZn0acig/s640/sirdanin-maskotunu-yaptilar.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Şırdan Şeklinde Anahtarlık İlgi Çekiyor</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b><br /></b></div><div><h3 style="text-align: left;"><b>Şırdan Şeklinde Anahtarlık İlgi Çekiyor</b></h3>
Şırdan sevenlere güzel bir haber artık şırdan anahtarlık sahibi olabilirsiniz :)<br />
<br />
Adana'da girişimci bir iş kadınının fikriyle üretilen şırdan maskotların satışları, sosyal medyada hızla yayılan espriler nedeniyle 10 kat arttı. İş kadını Efsun Erkemen, "Şekli itibarıyla enteresan olduğu için bilmeyenler 'şırdan nedir' diye soruyor. Yaramaz sosyal medya sayfaları da 'Gerçeği 8 lira, maskotuna niye 10 lira verelim' diyor. Yaşadığımız tek sorun, stoklarımızda şırdan maskotu bitti" dedi.<br />
<br />
<br />
Reklamcı Efsun Erkemen'in girişimleriyle 2 yıl önce 'Adana İşi' markasıyla üretilen hediyelik eşyaların yelpazesi her geçen gün artıyor. Adana'nın yöresel sözleri ve görselleriyle bardak, magnet, anahtarlık, tişört, saat, heykel, bardak altlığı gibi ürün yelpazesine kebap, mumbar ve şırdan da eklendi.<br />
<br />
<br />
Önceliği ticaret olmayan bir marka oluşturduklarını kaydeden Erkemen, "Ürünlerimiz sadece Adanalılar tarafından değil, yurt içinde ve yurt dışında Adana'ya sempatisi olan, Adanalı dostları olan insanlar tarafından da ilgi görüyor" ifadelerini kullandı.<br />
<br />
Detaylarıyla dikkat çeken kebap servisi ve dürüm magnetlerinin nasıl hazırlandığını anlatan Erkemen, "Birkaç kebapçıda fotoğraflarını çekiyoruz ve tüm detaylara dikkat ediyoruz. Adana kebabı sunumunda asla pilav olmaz mesela, Adanalının buna alerjisi vardır. Daha sonra onu ürüne dönüştürüp el işiyle boyamasını yapıyoruz. Vatandaşların yanı sıra pek çok kebapçı da toplu alımlar yapıp kıymetli müşterilerine hediye ediyor" diye konuştu.<br />
<br />
<br />
Adanalıların oldukça ilgi gösterdiği fakat Adana dışındaki vatandaşların ön yargıyla baktığı 'şırdan dolması'nı da maskota dönüştürdüklerini ve talebin çok yoğun olduğunu vurgulayan Erkemen şöyle devam etti:<br />
<br />
ENTERESAN BİR ŞEKLİ VAR<br />
<br />
"Adanalılar biliyorlar, tüketiyorlar ama şekli itibarıyla enteresan olduğu için bilmeyenler şırdan nedir diye soruyorlar. Şırdan, işkembenin bağırsağa bağlandığı son noktadır. Bizimki kuzu şırdanı, dana biraz daha büyük. Sosyal medyada bazı yaramaz Adana sayfaları var. Onlar biraz esprili paylaşmışlar. 'Gerçeği 8 lira, maskotuna niye 10 lira verelim' demişler. Biz de buna çok güldük. İnternetteki esprilerden sonra satışlar 10 katına çıktı. Şu an yaşadığımız tek bir sıkıntı, stoklarımızda şırdan maskotun bitmiş olması. Bu seri üretim değil, el işi. Sevilen bir marka oluşturduk o yüzden ne kadar çok kişi alırsa o kadar çok mutlu oluyoruz. Bu, para kazanmaya paralel bir şey değil. Bu, Adanalılık ruhu. Hepsinin altında bir espri var. Bu espriyi her yere yaymak ve insanları güldürmek istiyoruz."<br />
<br />
Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yasam/2017/12/07/sirdanin-maskotunu-yaptilar</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-34869016466417685532017-12-07T16:33:00.002+03:002017-12-07T16:33:26.480+03:00Zayıflamaya Destek, Yağ Yakan 5 Besin!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2ik7a2b1_i2YQQeXMyIYrrD5KDexLCUH-2ImqjarF5Y8by5fauejz5wcaaS5-tuDmKhGtxNCSRaX5d2BCn0V6F9srzGzga1dCvulBxeQJcYetrnwmAsKIrVWZUfWrmzUVRJJSwGerCQ/s640/yag-yakan-5-gida.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zayıflamaya Destek, Yağ Yakan 5 Besin!</td></tr>
</tbody></table>
<br /><b>Zayıflamaya Destek, Yağ Yakan 5 Besin!</b><br />
<br />
Zayıflamak için uğraşanlar için çok sevecekleri bir haber, bu 5 gıdayı yerseniz yağ yakımını hızlandırarak kilo verebilirsiniz.<br />
<br />
<b>ACI BİBER</b><br />
<br />
İçerisindeki kapsaisin maddesi ısınmanızı sağlar ve yağ yakımını da hızlandırır.<br />
<br />
<b>TAM TAHILLAR</b><br />
<br />
Vücudun daha fazla çalışmasını sağlayan tam tahıllar bu sayede yağların yakılmasına da yardımcı olur. Tam tahılların yakılması için iki kat kaloriye ihtiyaç duyulduğundan zayıflamanıza yardımcı olur.<br />
<br />
<b>HİNDİSTAN CEVİZİ</b><br />
<br />
Trigliserit açısından zengin olan hindistancevizi metabolizma hızını %30 oranında arttırıyor.<br />
<br />
<b>AVOKADO</b><br />
<br />
Avokado metabolizmayı hızlandırır ve yağların enerjiye dönüştürülme sürecini destekler. Bu sayede daha fazla yağ yakılmasını sağlar.<br />
<br />
<b>ZENCEFİL</b><br />
<br />
Zencefil, vücut ısısını arttırır. Bunun faydası vücudun ısıyı düşürmek için daha fazla enerji harcamak zorunda olmasıdır. Bu sebeple yağ yakımını hızlandırır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-82559764408141685602017-12-07T11:29:00.000+03:002017-12-07T11:29:03.919+03:00IOTA Nedir, IOTA Nereden Alınır Satılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="420" data-original-width="750" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgshp807kxOenJGGvCi9CG3wHtg6NZRlKh57QTLgYRL2Dkfp0Ntf_VyD4AcVbWuYUNsPN2ZOWiZlj5BXB1_f2CdtQ9zAVqkL6zV4YM72kvXV60MTBfG5nBy9BoAjoRLs_YQtbzAo2Ydng/s640/iota_nedir_iota_nasil_alinir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">IOTA Nedir, IOTA Nereden Alınır Satılır?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>IOTA nedir?</b><br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2017/12/bitcoin-nedir-bitcoin-nereden-alinir.html" target="_blank">Bitcoin</a>, <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/12/ethereum-nedir-ethereum-nereden-alnr.html" target="_blank">Ethereum</a> benzeri kripto para birimi olan IOTA, nesnelerin interneti için tasarlanmış bir kripto paradır. IOTA mevcut kripto para piyasasına neler sunabilir? IOTA, Blockchain tabanlı kripto para birimleri karşısında 4 büyük avantaja sahiptir; Türkçe Ayota olarak okunmaktadır.<br />
<br />
<ul>
<li>Ölçeklenebilir</li>
<li>Merkezsiz</li>
<li>Modüler</li>
<li>Düşük İşlem Ücretleri</li>
</ul>
<br />
Bütün bunları mümkün kılan teknolojik gelişme The Tangle’dır. IOTA, kayıt defterini korumak için bir blok zincir mimarisi kullanan Bitcoin‘den farklı olarak, DAG (Directed Acyclic Graph) olarak bilinen ‘Tangle’ kullanır. Özetle, Tangle, bir işlem yapmak isteyen ağdaki her katılımcının, geçmişteki iki işlemi onaylamasını istemek suretiyle Bitcoin‘in (ve diğer birçok kripto para birimleri) karşılaştığı ölçeklenebilirlik ve işlem ücreti sorunlarını çözer. Dolayısıyla, bir işlem yapma ve işlemleri onaylama eylemi birbirine bağlanır. Bu, madencileri ve madencilik işlemini ortadan kaldırır ve sistemi tamamen merkezsiz hale getirir.<br />
<br />
IOTA’da, kullanıcı sayısı arttıkça (artan sayıda kullanıcıyla daha yavaş hale gelen blok zinciri kripto para birimlerinin aksine) ağ işlem hızı artar. Aynı zamanda, “madenciler”e ödeme yükümlülüğü ortadan kalktığından bir işlem yapmak için hiçbir ücret alınmaz!<br />
<br />
<b>Nesnelerin Ekonomisi</b><br />
<br />
Nesnelerin interneti kavramı ve kullanım alanları genişledikçe, birlikte çalışabilirlik ve kaynak paylaşımı ihtiyacı bir zorunluluk haline geliyor. IOTA, her teknolojik kaynağı potansiyel bir hizmet haline getirerek, açık bir piyasada gerçek zamanlı olarak ve ücretsiz olarak ticaret yapılmasını sağlayarak, firmaların yeni B2B modelleri keşfetmelerini sağlar.<br />
<br />
IOTA, nesnelerin ekonomisinin tam olarak ortaya çıkıp istenen potansiyele ulaşması için eksik bulmaca parçasıdır. IOTA’nın, tüm cihazlar arasında gerçek bir birlikte çalışabilirlik sağlayan, nesnelerin internetinin, açık kaynak kodlu ve izin gerektirmeyen omurgası olduğu düşünülüyor.<br />
<br />
IOTA, nesnelerin ekonomisinin tam olarak ortaya çıkıp istenen potansiyele ulaşması için eksik bulmaca parçasıdır. IOTA’nın, tüm cihazlar arasında gerçek bir birlikte çalışabilirlik sağlayan, nesnelerin internetinin, açık kaynak kodlu ve izin gerektirmeyen omurgası olduğu düşünülüyor.<br />
<br />
IOTA’yı, mimarisi nedeniyle benzersiz şekilde etkin hale getiren özellikleri;<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Ölçeklenebilirlik: IOTA, belirli aralıklarla teyit edilebilecek işlemlerin sayısı ile sınırlandırılmadan işlemlerin paralel onaylanması sayesinde yüksek işlem çıktısı elde edebilir</li>
<li>İşlem Ücretleri: IOTA’nın işlem ücreti yoktur.</li>
<li>Yerinden yönetim: IOTA’nın madencisi yoktur. Bir işlem yapmak isteyen ağdaki her katılımcının, geçmişteki iki işlemi onaylaması istenir. Bu nedenle, IOTA herhangi bir Blockchain‘den daha merkezsizdir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>IOTA’nın özellikleri nelerdir?</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Blok zinciri kullanmayan ilk kripto para birimidir.</li>
<li>Tangle olarak bililen protokol sayesinde hızlı işlem, güvenli veri aktarımı, ücretsiz transfer gibi özelliğe sahiptir.</li>
<li> IOTA, blockchain değildir. Yönlendirilmiş döngüsel grafik yani Tangle adı verilen ilerleyen süreçte blockchain’i tahtından edebilecek bir özelliktedir.</li>
<li> IOTA’da hiçbir işlem ücreti yoktur.</li>
<li> IOTA’da mining yoktur.</li>
<li> IOTA makina iktisatını etkinleştirmeyi amaç edinmiştir.</li>
</ul>
<br />
<b>IOTA nereden alabilirim?</b><br />
<br />
IOTA’nın şu an için en büyük dezavantajı çok az borsada yer almasıdır. IOTA çok yeni bir yatırım aracı olduğu için sadece birkaç exchange sitesinde mevcut. Ancak daha yaygınlaşmadığı için biraz araştırmanız gerekiyor.<br />
<br />
Yakın zamanda Bittrex, Poloniex, Cex.io gibi sitelerde de IOTA alımı yapılacağı gelen haberler arasında. Söz konusu borsalara da giriş yaptıktan kısa bir süre sonra IOTA’nın 10 doları aşacağı tahmin ediliyor.<br />
<br />
<b>IOTA neden artıyor?</b><br />
<br />
8 milyar doları aşan piyasa değeriyle market kapasitesi en yüksek 5.coin olan IOTA, 29 Kasım 2017 tarihinde Microsoft, Fujitsu ile birlikte 20 farklı şirketle birlikte anlaşma yaptığı için yaklaşık bir haftada %400 artış gösterdi.<br />
<br />
<b>IOTA hangi cüzdana atılacak?</b><br />
<br />
IOTA’nın resmi cüzdanının kısa zamanda çıkması bekleniyor. Ancak o süre dahilinde coinlerinizi aracı sitede tutmanız daha faydalı olabilir. Resmi cüzdan açıldığı anda da IOTA’larınızı oraya transfer etmeniz mantıklı bir hareket olacaktır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-68356829721889924312017-12-06T13:27:00.001+03:002020-04-07T23:01:44.915+03:00Tavuk Suyunun Şifası!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh11xksKzUvdWzDKsIpMGJqONPKVnBsawt91mMKL4QyIlb9-qyCTNeMNJBia2kqHIrAm-xXc2JbsTpRv6Ua5GmXHhYUAN6IkrPSjZlnkuWQZIU1u1l1l9yuo3Mg0ReNB8Hl6xlKf3QSxA/s640/tavuk-suyunu-boyle-pisirirseniz-sifa-yerine-geciyor.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tavuk Suyunun Şifası!</td></tr>
</tbody></table>
<b>Tavuk Suyunun Şifası!</b><br />
12'nci yüzyılda Mısırlı bir doktor tarafından gribe ve soğuk algınlığına karşı ilaç olarak ilk kez önerilen <u>tavuk suyu çorba</u> yüzyıllardır <u>grip ve soğuk algınlığı</u> hastalıklarında kullanılıyor.<br />
<br />
<div>
<div>
Peki, grip olduğumuzda içtiğimiz tavuk suyu çorbası gerçekten bize fayda sağlıyor mu? Yapılan son araştırmalarda tavuk suyunu yanlış pişirdiğimiz ortaya çıktı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
ABD'li araştırmacılar tavuk suyunun grip ve soğuk algınlığı üzerindeki etkilerini inceleyerek tavuk suyunun en sağlıklı pişirme yöntemini açıkladı.</div>
</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
ABD'li uzmanlara göre pişirme sırasında tavuktan salınan aminoasit sisteinin, kimyasal açıdan bronşit ilacına benziyor, çorbanın tuzlu suyu, öksürük ilaçları gibi etki gösteriyor.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59582625977757171282017-12-06T13:00:00.001+03:002020-10-23T22:02:49.767+03:00Ethereum nedir, Ethereum Nereden Alınır Satılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="380" data-original-width="620" height="390" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEihqbeW7KqQTtZPgtNBXOugenxzGaWRBGqP1jdgGe_FTPT6s-vr_GGp8uKfOe90Y8-jXvkyb0PEFqIIN3_0S8ZDzmEfS2ZgC-jCKwqKaKHtRXW7DrEuWvVeYD-zfuNTZP7_7Pv8Pd0WcQ/s640/Ethereum+nedir+Ethereum+nereden+alinir+nasil+alinir.Jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ethereum nedir, Ethereum Nereden Alınır Satılır?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Ethereum nedir, Ethereum Nereden Alınır Satılır? Eteryum Nedir?</b><br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Ethereum nedir</a> sorusu şu sıra fazlasıyla merak ediliyor. <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/12/bitcoin-nedir-bitcoin-nereden-alinir.html" target="_blank">Bitcoin </a>gibi bir sanal para olan <b>ethereum </b>benzer mantıkta çalışan bir sanal para birimi; ancak bitcoin'e kıyasla elbette piyasa değeri daha düşük. Ancak Bitcoin'in değer artışı sonrası daha düşük fiyatlı olan Ethereum oldukça ilgi çekmeye başladı. Peki <b>ethereum nedir</b>? <b>Ethereum nasıl alınır</b>? İşte ethereum hakkında merak edilen her şey...<br />
<br />
<b>Ethereum bitcoin </b>gibi popüler bir sanal para birimi ve yatırımcısı günden güne çoğalıyor. 3 Aralık sabahı itibariyle 460 dolardan işlem gören ethereum bitcoin gibi zaman içinde değerini hızla artıran bir sanal para birimi. Ethereum... Yeni çağın sanal para birimini iki yıl önce kimse bilmezken, değeri 6 ayda 33 kat birden artınca kıymete bindi. Peki ethereum tam olarak ne? Nasıl sahibine para kazandırıyor?<br />
<br />
Ethereum temel olarak bitcoin ile aynı teknolojik temelle çalışıyor. Bu kripto para, bitcoin gibi merkeziyetsizleştirilmiş, şifreli ve güvenli işlemleri mümkün kılan blockchain teknolojisi ile geliştirildi. Ethereum, bitcoinde olduğu gibi ağa katılan kullanıcıların bilgisayarlarının donanımlarını kullanarak yeni coinler üretebileceği şekilde geliştirilmiştir. Ethereum’da yeni coin üretmek için bitcoin’den farklı olarak CPU yani bilgisayarın işlemcisini kullanmak yerine GPU yani çok daha seri çalışan ekran kartını kullanıyor.<br />
<br />
Çok büyük donanım maliyetleri gerektirmeyen Ethereum mining algoritması sayesinde, evinde bile mining yaparak ağa katılacak kitle sayısı çok büyük bir rakama ulaştı.<br />
<br />
Mining ağının katılımcıların ( aynı zamanda transfler işlemlerininde ev sahiplerinin ) sayısı, ağın çok daha stabil ve güçlü olmasına, işlemlerin hızlı olmasına olanak sağlıyor.<br />
<br />
Ethereum, bitcoin ile karşılaştırıldığında arkasındaki imkanlar itibariyle bitcoinden daha gelişmiş olduğu görüldüğünde akıllara; “Ethereum, Bitcoin’in tahtını devirecek mi?” sorusu geliyor.<br />
<br />
Bu soruya yanıt olarak, Ethereum’un Kurucusu Vitalik Buterin şu sözleri söylüyor;<br />
<br />
“Eğer dijital paralar ile Dünya’daki değerli kaynakları karşılaştıracaksak Bitcoin’i en popüler maden altın, Litecoin’i ise ondan sonra gelen gümüş olarak kabul edebiliriz. Bu durumda Ethereum diğerlerinden tamamen farklı olarak petroldür. Çünkü Ethereum’un arkasındaki teknoloji geleceğin internetinin enerji kaynağı olacaktır. Bu nedenle biz Ether’i ‘kripto yakıt’ olarak adlandırıyoruz. Ethereum platformunun ihtiyaç duyduğu enerji Ether (ETH) ile sağlanacak.”<br />
<br />
Ethereum’un Kurucusu Vitalik Buterin aynı zamanda büyük bir kitle tarafından takip edilen bitcoin ve kripto para portalı Bitcoin Magazine sitesinin kurucularından birisidir.<br />
<br />
Buterin, aynı zamanda çok iyi bir yazılımcı ve kripto paraların geleceğimizi şekillendireceği konusundaki düşünceleri, yaptığı çalışmalarla ne kadar idealist olduğunu da gösteriyor.<br />
<br />
Bitcoin ile tanıştığı 2011 yılından itibaren tüm hayatını, fikirlerini hayal gücünü, yüzyılın keşfi gözüyle bakılan bu yeni teknolojiye endekslediği için üniversite öğrenimini yarıda kesmiştir. Bitcoin topluluklarına, düzenlenen bitcoin etkinliklere ve kripto para buluşmalara katılarak bitcoin dünyasının çekirdeğinde yerini almıştır.<br />
<br />
Ethereum projesi Vitalik Buterin dahil sadece 4 kişi tarafından tasarlanmıştır. 2 ay gibi kısa bir süre içerisinde 32 kişilik bir geliştirici ekibi oluşmuş ve çalışmaları son derece titizlikle yürütülmüştür.<br />
<br />
<br />
Borsaya çıkamadan önce yaklaşık dört bin kişilik bir topluluk tarafından da desteklenmiş olmasıyla, sağlam temellerle ve yavaş bir şekilde büyümüş, uzun vadede yatırımcısının büyük miktarlarda Ethereum ile kâr etmesini sağlamıştır.<br />
<br />
Ethereum wallet yani ethereum cüzdanı ise sistem henüz çok yeni olduğundan Bitcoine göre biraz daha kısıtlı uygulamalarla karşımıza çıkmakta.<br />
<br />
Krypktokit tarafından geçtiğimiz yıl deneme yani beta sürümü yayınlanan Jaxx Ethereum cüzdanı, Haziran 2016 dan itibaren Apple’ın onay vermesi ile birlikte iOS AppStore’da da yayınlanmıştır. Jaxx Ethereum cüzdanı aynı zamanda Appstore’da yayınlanan ilk Kripto Para cüzdanıdır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81331099620372121152017-12-06T12:46:00.001+03:002020-12-12T15:48:39.305+03:00Bitcoin Nedir? Bitcoin Nereden Alınır Satılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="354" data-original-width="630" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjERmonstsaSKPphJfikQOIuoaYu9M3hNQdgRTfFHblxqNxThYHvRYJZPodrlxQv_4DMuKK8VeYnTR_KV2B5gzHpJbK7H9jvbJ5GB3JcLN2gTbbC1y5HCZvlodiROOVL9Vd06-NogSRgg/s640/bitcoin+nereden+nasil+alinir+nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bitcoin Nedir? Bitcoin Nereden Alınır Satılır?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><h2 style="text-align: left;"><b>Bitcoin Nedir? Bitcoin Nereden Alınır Satılır?</b></h2>
<b>Bitcoin</b>, yeni çağın sanal para birimi. 10 yıl kadar önce Japon Satoshi Nakamato tarafından ortaya çıkarılan; ancak o günlerde değeri pek bilinmeyen ve önemsenmeyen Bitcoin, şu an hemen hemen tüm dünyadan kabul gören bir sanal para birimi olma özelliği taşıyor. </div><div><br /></div><div>Peki Bitcoin kaç TL? Bitcoin nasıl para kazandırıyor? Türkiyede Bitcoin nereden alınır ve satılır?<br />
<br />
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Bitcoin nedir?</a></b> Bitcoin ile nasıl para kazanılır? Bitcoin kaç TL? Bitcoin sadece internet üzerinden mi kullanılabiliyor? Bitcoin nasıl kazanılır? Bitcoin nasıl harcanır? Bitcoin'e yatırım yapmak mantıklı mı? Uzmanlar Bitcoin için ne diyor? Bitcoin'in değeri önümüzdeki 6 ayda ne olacak? Yükselecek mi yoksa çakılacak mı?<br />
<br />
<b>Bitcoin nedir </b>sorusuyla başlayalım: Bitcoin 2008 yılında Satoshi Nakamoto tarafından deneysel olarak başlatılmış, herhangi bir merkez bankası, resmi kuruluş, vs. ile ilişiği olmayan, ancak ülkelerin para birimleriyle alınıp satılabilen, herhangi bir üçüncü parti hizmetine aracı kurumuna gerek kalmadan transferi yapılabilen bir tür dijital para birimidir. </div><div><br /></div><div>Küresel piyasalarda, Dolar ve Euro’ya alternatif olarak lanse edilen Bitcoin’in sembolü ฿, kısaltma ise <b>BTC</b>‘dir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Soru: Bitcoin kağıt paranın yerine geçecek mi?</b></h3>
<br />
Bitcoin sanal para birimi; ancak kağıt paranın yerine geçip geçmeyeceği bir süredir tartışılıyor. Ciddiye alınması gereken bir para birimi olduğu çok açık; ancak kağıt paranın yerine geçeceğini düşünmek biraz gerçeklerden uzak.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Soru: Bitcoin nasıl üretilir? Nasıl kazanılır?</b></h3>
<br />
Bitcoin üretim aşaması için mining yani madencilik tabiri kullanılıyor.<br />
<br />
Aslında Bitcoin madenciliğinin nasıl yapıldığından çok; neden çok önemli olduğu kendi başına uzunca bir yazıyı hak ediyor. Çünkü Bitcoin’i bu kadar önemli bir teknoloji ve büyük bir buluş yapan şeyin kilit noktalarından bir tanesi Proof-of-Work olarak bilinen konsept. </div><div><br /></div><div>Bu yazıda ise bu konuya kabaca değinip işin teknik kısmına çok da kafa yormak istemeyen okurlarımızın akıl sağlığını koruyacağım, en azından şimdilik.<br />
<br />
Zor bulunmasının ve zorlaşmasının sebebi ise şans eseri değil. Bunun sebebi Bitcoin protokolü tasarlanırken, Satoshi Nakamoto tarafından ayarlanmış bir güvenlik önlemi olması. Bu güvenlik önlemi, (yani bulunmasının zor olması) herkes kafasına göre “Bitcoin basma” işlemini gerçekleştiremesin (ve/veya Blockchain’i manipüle edemesin…) diye var.<br />
<br />
Aslında madencilik denilen şeyi, bilgisayarınıza oynattığınız bir şans oyunu ya da yukarıda yazdığım gibi, rakamlardan oluşan bir saman yığınında, yine rakamlardan oluşan bir iğne aratmak gibi düşünün.<br />
<br />
Burada her bir yaptığınız arama hamlesini de, işlemci gücünüzle doğru orantılı olduğunu varsayın. Bu durumda bu işe ne kadar çok işlemci gücü yatırırsanız, saman yığınında bir iğne bulma olasılığınız o kadar artacaktır.<br />
<br />
Mining için kullanılan bir başka benzetme ise bilgisayarınıza kura çektirmek. Teknik olarak daha doğru olsa da, akla “şanslı olanın kazanacağı” bir sistem getirdiği için ben bunu tercih etmedim. </div><div><br /></div><div>Çok fazla şansa dayalı olmamasının sebebi ise, kura çekilen havuzun çok büyük olması ki, sadece ve sadece kura çekimi işine yüklü miktarda emek (işlemci gücü) yatıranların bu sözde “çekilişi” sürekli kazanacağı gerçeği.<br />
<br />
Şu anki durumda (BTC protokolünün günümüz için belirlediği zorluk ve ödül seviyesinde), bu iğneyi bulan (yani “çekilişi kazanan”) madenci 25 BTC ödül kazanıyor. </div><div><br /></div><div>Bu rakam Bitcoin’in ilk zamanlarında 50BTC idi ve git gide azalacak [bir sonraki ödül adımının 2017 yılında başlaması bekleniyor ve o zaman ödül 12,5BTC’ye düşmüş olacak].<br />
<br />
Buraya kadar sıkılmadan geldiyseniz, en azından Bitcoin madenciliği/kazıcılığı hakkında bir miktar fikriniz oldu demektir. Ama özet geçmek gerekirse; madencilik zor ve çok miktarda işlemci gücü gerektiriyor, zorluğu giderek artıyor, bu olurken de ödül miktarı azalıyor.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Soru: Bitcoin nasıl kullanılıyor?</b></h3>
<br />
Bitcoin için sanal cüzdan gerekiyor, oluşturmak da gayet basit. Bu sanal cüzdanınızı cep telefonunuzda, bilgisayarınızda oluşturabileceğiniz gibi internet üzerinde bulunan web servislerinden de yararlanabilirsiniz. </div><div><br /></div><div>Kişi başına cüzdan sınırı bulunmuyor. Dilediğiniz kadar cüzdan oluşturabilirsiniz. Üstelik oluşturacağınız cüzdan için özel bilgilerinizi vermenize de gerek yoktur. </div><div><br /></div><div>Oluşturacağınız bu sanal cüzdan ile para alabilir, para gönderebilir hatta alış veriş bile yapabilirsiniz.<br />
<br />
<br />
Bitcoin sisteminde yapılan ödemelerin doğrulanması için açık anahtarlı şifreleme (asimetrik şifreleme), noktadan-noktaya ağ bağlantısı ve proof-of-work gibi teknolojiler kullanılıyor. </div><div><br /></div><div>Bitcoinler ödemeyi yapan adresten alıcı adrese şifrelenmiş olarak imzalanarak gönderilir. </div><div><br /></div><div>Her işlemin ağa duyurulumu yapılır ve blok zincirinde yerini alır. Böylece eklenen bitcoinler birden fazla kere kullanılamaz. Bitcoin bu teknolojileri kullanarak, herkesin kullanabileceği hızlı ve son derece güvenilir bir ödeme ağı sağlamaktadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Soru: Bitcoin ne kadar güvenilir?</b></h3>
<br />
Bitcoin belli başlı protokollere tabidir. Bu protokoller çerçevesince yaptığınız her işlem şifrelenir. Aynı zamanda Bitcoin yapı itibariyle sağlam bir işlem kayıt hafızasına sahiptir. </div><div><br /></div><div>Cüzdanınızın şifresini çaldırmanız ya da bilgisayarınızın hacklenmesi gibi kullanıcı hatası ya da dikkatsizliği sonucu oluşan durumlar dışında sistemin güvenlik sorunu bulunmamaktadır. Bu durum cüzdanınızı ya da kredi kartınızı kaybetmekten ya da çaldırmaktan farksızdır. </div><div><br /></div><div>Bitcoin kriptosu gereği aynı paranın iki kez harcanması mümkün değildir. Paranın size ait olduğunu ve daha öncesinde başka birisine gönderilmediği, işlem öncesinde sistem tarafından teyit edilir. Bu nedenle kontrolsüz bir şekilde, hileli yollarla Bitcoin yaratıp satmak mümkün değildir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
BITCOIN KULLANMANIN AVANTAJLARI</h3>
<ul>
<li>Enflasyon riski düşük: Enflasyona sebebiyet veren etkilerden biri de tedavüldeki reel para arzlarındaki artıştır. Tedavüldeki para arzının artması doğru orantılı olarak enflasyonu da arttırır. Ancak bu sistem Bitcoin için geçerli değildir. Çünkü Bitcoin sistemi, sonu olan bir sistemdir. Teknik tasarımı itibariyle maksimum 21 milyon adet Bitcoin üretilebilir. Dolayısıyla Bitcoin’in enflasyon riski çok düşüktür.</li>
</ul>
<ul>
<li>Çökme riski düşük: Reel para birimlerinin çöküşü, hükümetlere bağlı yaşanan hiperenflasyonlardan kaynaklanır. Bitcoin sistemi de herhangi bir hükümete bağlı olmadığı için, çökme riski oldukça düşüktür.</li>
</ul>
<ul>
<li>Güvenli, basit ve ucuz: Kredi kartı veya PayPal gibi ödeme sistemlerinin kullanıldığı klasik online işlemlerde satıcı tarafından bakılırsa; alıcının parasını geri talep etmesi durumunda 3. şahıs servislerini kullanmak gerekiyor. </li></ul><ul><li>Bu aşamada güvenlik tehlikeye girebiyor ve olay karmaşık bir hale dönüşebiliyor. Bitcoin’de ise geri talep etme gibi bir sistem olmadığı için bu tarz bir güvenlik sorunu da haliyle yaşanmıyor. Olaya alıcı tarafından bakılırsa da; ödeme yapma ve hesaplar arası para transferi yapma gibi işlemler daha güvenli ve daha ucuz hale geliyor. </li></ul><ul><li>Çünkü Bitcoin teknolojisi peer to peer (P2P) sistemiyle; yani hiç bir aracı olmadan direkt olarak eşler-arası çalışıyor</li>
</ul>
<ul>
<li>Taşıması kolay: Milyarlarca dolar değerindeki bitcoinlerinizi küçük bir hafıza kartında bile taşıyabilirsiniz. Bunu nakit para ile yada başka bir sistem ile yapmak imkansız sanırım.</li>
</ul>
<ul>
<li>İzi sürülemez: Bitcoinlerin takip edilemiyor olmasının yada herhangi bir iz bırakmamasının avantajları olduğu kadar dezavantajları da var muhakkak. Örneğin Bitcoin sisteminizdeki mali kaynağınızın ne kadar olduğu yada hesabınız hakkındaki diğer bilgiler, hükümetler de dahil olmak üzere hiçkimse tarafından bilinemez ve takip edilemez. Dolayısıyla hükümetlerin mali kaynağınıza göz dikmesini (vergi) önlenmiş olursunuz.</li>
</ul>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>BITCOIN KULLANMANIN DEZAVANTAJLARI</b></h3>
<br />
<ul>
<li>İzi sürülemez: Avantajlarından bahsettiğimiz Bitcoin’in bu özelliği pek tabi dezavantaja hatta tehlikeli durumlara da dönüşebilir. İzinin sürülemez olması, suçların rahat rahat işlenebilmesi anlamına geliyor. Uyuşturucu gibi yasal olmayan maddelerin satılması tarzı durumlar için oldukça uygun bir ortam hazırlıyor Bitcoin teknolojisi. Bazı hükümetlerin Bitcoin’i bir para birimi olarak kabul etmemelerinin en büyük sebebi ise budur</li>
</ul>
<ul>
<li>Kaybetmesi kolay: Kredi kartınızı kaybettiğinizde yada banka hesabınız başka birisi tarafından ele geçirildiğinde, bankanızı arayarak durumu anında kurtarabilirsiniz. Hatta yetmezse polisi bile devreye sokup kaybınızı giderebilirsiniz. Ancak Bitcoin için aynı şeyler geçerli değil. Bitcoin sisteminde; kaybettiğiz bitcoinleri, yada ele geçirilen Bitcoin cüzdanınızı geri almak için kullanabileceğiniz bir mekanizma yok. Bunun önüne geçebilmek için izleyebileceğiniz en iyi yöntem, Bitcoinlerinizi internet bağlantısı olmayan harddisklerde saklamak olacaktır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Alıp satmak zor: Taşıdığı risklerden dolayı Bitcoinlerinizi bir ürün satın alır gibi alamıyorsunuz. Bitcoin satın almak veya bitcoinleriniz satmak için birçok servis bulunuyor ancak bunu gerçekleştirmek o kadar da kolay değil. Her geçen gün geliştirilmesine rağmen (Bitcoin ATM’leri açılmaya başlandı), işler reel para birimlerinde olduğu kadar kolay ilerlemiyor.</li>
</ul>
<ul>
<li>Hala çok yeni: Bitcoin sisteminin 2009 yılında kurulmuş olması; yani hala yeni bir teknoloji olması, yeni Bitcoin rakiplerini de beraberinde getirebilir; hatta Bitcoin sisteminde büyük açıklıklar bulabilen yeni teknolojiler hala geliştirilebilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Harcama alanı darlığı: Ödeme sistemi olarak Bitcoin sisteminin de kullanıldığı çok fazla yer yok. Her ne kadar gelişim aşamasında olsa da, şu anda Bitcoin sahibi olmaktaki en büyük amaç; yatırım</li>
</ul>
<ul>
<li>Değişken: Bitcoin’in değer grafiğine baktığımızda herkesin aklından Bitcoin yatırımı yapmak geçebilir, ancak Bitcoin değeri nasıl hızla yükseldiyse düşme riski de o kadar fazla. Dolayısıyla yapılacak olan yatırımların dengeli ve düşünerek yapılması gerekmektedir.</li>
</ul>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-9039308412773709752017-12-05T14:45:00.001+03:002017-12-05T14:45:41.761+03:00Benelüks Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="429" data-original-width="345" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGDuYYAhqH0u-bJkx3_jfoenBXM7XMLEM3tnvp9rPmRfy1XQqIy38VKdgJN2MMf7sYyQwaszQ1SJ0dFgKrduQVTKXX4PSTEMbY0EVfuxKkm9nbH0jrBUQ6mZuCthnwLj2tTKvNxa-SvQ/s320/Benel%25C3%25BCks+nedir+Benel%25C3%25BCks+%25C3%25BClkeleri.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="256" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Benelüks Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Benelüks Nedir?</a></b><br />
<b>Benelüks </b>ya da daha doğru bir yazılış ile <b>Benelux</b>, aslında Benelux Birliği olarak bilinir. Bu ifade biçimi söz konusu kurumun resmi olarak kayıtlarda yer alan halidir. Avrupa Birliği’ne hayat veren 6 kurucu üye ülkeden 3’ü, Benelux adı altında belirli bir amaç için bir araya gelip ortaklık tesis etmişlerdir.<br />
<br />
Bunun en önemli nedenlerinin başında, Benelux Birliği’ni kuran ve de bunu oluşturan ülkelerin son derece küçük ülkeler olmasıdır. Buradaki küçüklük ekonomi bazlı olmasa da coğrafi bazlı değerlendirilebilir. Aslında ekonomik olarak da bir araya gelen bu 3 ülke komşuları olan sanayi devleri Almanya ve de Fransa ile karşılaştırılınca son derece küçük ülkeler olarak göze çarpmaktadırlar.<br />
<br />
Bu yüzden kendilerini daha da güvende hissetmek için kültürel ve de tarihi anlamda birbirleri ile son derece benzerlik gösteren ve de Avrupa’da kader birliği yapmış olan Hollanda, Belçika ve de Lüksemburg ”Benelux” adı altında bir ortak arayış içine girmiştir. Benelux adı da bu ülkelerin isimlerinden oluşturulmuş bir kısaltmadır; Belgique (BE), Nederland (NE) ve Luxembourg (LUX). Görüldüğü üzere ülkelerin isimlerini bir araya getirerek türetilen bu isim, aslında Avrupa Birliği’nin bir küçük versiyonudur. Hatta bu versiyon Avrupa Birliği’nin çok öncesinde hayata geçmiştir.<br />
<br />
Ekonomik ve de politik temeller üzerine kurulu olan Benelux Birliği kendi içinde kendisini oluşturan devletler arası çeşitli imtiyazları da barındırır. Bunlar arasında günümüz Avrupa’sı içinde de geçerli olan gümrük birliği dahi bulunur. İlk olarak 5 Eylül 1944 tarihinde ki henüz II. Dünya Savaşı sona ermemişken kurulan bu ittifak, halen de resmi olarak sürmektedir.<br />
<br />
Her ne kadar halen var olsa da bu ülkelerin Avrupa Birliği’ni kuran ülkeler arasında yer alması ve de Birlik içinde serbest dolaşımın zaten başarılı bir şekilde gerçekleştiriliyor olması, aslında Benelux Birliği‘ni kısmen de olsa etkisiz bir kuruma dönüştürür. Birlik, tıpkı Avrupa Birliği gibi bir yapıya sahiptir. Bu anlamda resmi dilleri dahi vardır. Bunlar Fransızca, Flamanca ve de son olarak bir ekleme yapılarak Almanca olarak belirlenmiştir.<br />
<br />
1944 yılında akdedilen bu sözleşme, 1 Ocak 1948 tarihinde gümrük birliğini hayata geçirmiştir. Aslında bu izlenen yol Avrupa Birliği’ne de referans olmuştur dersek abartmış olmayız. 3 ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu bu topluluk günümüzde 30 milyonluk bir nüfusa sahiptir. Bu nüfus ve de elde edilen ticari gelirler de hesaba katılırsa Birlik içi ticari hacmin yıllık 1,5 trilyon dolara vardığı da söylenebilir.<br />
<br />
Benelux içi kişi başına düşen milli gelir ise 49 bin Amerikan doları seviyelerindedir ki, bu ortalaması 25 bin Amerikan doları olan Avrupa Birliği’nin yaklaşık iki katıdır. Benelux, her anlamda bir küçük Avrupa Birliği’dir. Bu kurum Avrupa Birliği’ne giden yolda çok büyük bir referans görevi görmüştür.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-19238646167482085912017-12-05T14:40:00.000+03:002017-12-05T14:40:47.792+03:00Vaskülit Nedir, Vaskülit Belirtileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="1100" height="260" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuyPlSsQ69aDLfZAFyIkuLwIkeJ1_qq2DXt7ogMMIsJ_tL7xga1ajaXBSmVCmMUaZ1ZNBVXwZTbPWgGJZYg2Ffpi5DqImHfnzlnozF3moWtLbNhsi-zpEk_MNHPEX2hTx-MchOI9ivXA/s640/Vask%25C3%25BClit+nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vaskülit Nedir, Vaskülit Belirtileri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Vaskülit Nedir, Vaskülit Belirtileri Nelerdir?</b><br />
Vaskülit kan damarlarında gelişen iltihaplanma (inflamasyon) olayıdır. Damar iltihabı olarak da isimlendirilen vaskülit damar duvarlarında (endotel tabaka) gelişir ve damarlarda daralma ve tıkanma gibi bozukluklar oluşturur. Damar dokusu bozuklukları kan dolaşımının yavaşlamasına ya da durmasına neden olarak kalp, böbrek, sinir, akciğeri bacak, kol gibi dokuların beslenmesinde sorunlara da yol açar. Hangi damar çeşidinde tutulma olduysa şikâyetler buna göre farklılık gösterecektir. Vaskülit yaşamı tehlikeye sokabilecek bir hastalık çeşididir. Ancak birçok çeşidi olmakla birlikte sık görülen bir hastalık değildir.<br />
<br />
<b>Vaskülit Nasıl Zarar Verir?</b><br />
<br />
İltihaplanma denilen durumlar vücudu korumak ve iyileştirmek amacıyla gelişen biyolojik tepkilerdir. Kan tahlillerinin sonucunda yüksek oranda iltihap görülürse vücudun herhangi bir yerinde sağlık sorunu olduğu ve immün sistemin (bağışıklık sistemi) çalıştığı anlaşılır. Vaskülitte de durum budur. Damar duvarındaki bozulmalar vücut tarafından tamir edilmeye çalışılırken damarlarda tıkanmalar, tamir edilemeyen damarlarda ise yırtılmalar meydana gelebilir. Tıkanan ya da yırtılan bir damar da diğer dokuların ihtiyaç duyduğu besin ve oksijeni götüremez dolayısıyla doku ölümleri ortaya çıkabilir. Özellikle kalp, beyin gibi yaşamsal önemi yüksek organların beslendiği damarlarda ortaya çıkan iltihaplanmalar ciddidir.<br />
<br />
<b>Vaskülit Çeşitleri Nelerdir?</b><br />
<br />
Vaskülit başka bir hastalığın yansımasıyla (sekonder) ya da tek başına ( primer) ortaya çıkabilmektedir. Tüm vücuda yayılan sistemik vaskülitlerde ateş, halsizlik, kırgınlık, kilo kaybetme, öksürük ve nefes darlığı, ayaklardaki ve ellerdeki hissizlikler, hipertansiyon gelişmesi, ödem, göz kızarıklığı, vücudun değişik yerlerinde oluşan morluklar gibi birçok farklı yakınma görülebilir. Vücutta iltihap varlığını ortaya çıkaran kan testleridir. Atardamarlarda veya toplardamarlarda görülebilmektedir. Hastalığın tutulmuş olduğu damarların büyüklüğü dikkate alınarak vaskülitler küçük, orta ve büyük damarlarda (Aort, karotis, subclavian arter) gelişenler şeklinde 3 sınıfta toplanır.<br />
<br />
Küçük damarlarda gelişenler vaskülitler: Mikroskobik PAN, Henoch-Schönlein purpurası, Wegener granülomatozu, Esansiyel Kriyogloblinemik Vaskülit, Sistemik Lökositoklastik Anjit, Churg Strauss Sendromu gibi hastalıklar bu gruptadır.<br />
<br />
Orta çaptaki damarlarda gelişen vaskülitler: Klasik PAN (Poliarteritis nodoza), Kawasaki hastalığı, Buerger bu grupta yer almaktadır.<br />
<br />
Büyük damarlarda gelişen vaskülitler: Takayasu arteriti, Behçet Hastalığı ve Dev Hücreli arteritler büyük damarları tutan vaskülit çeşitlerindendir.<br />
<br />
<br />
<b>Vaskülit Sebepleri Nelerdir?</b><br />
<br />
Vaskülitin birçok türünün kesin sebebi ya da mekanizması hala bilinmemektedir. Ancak romatoit artrit, lupus, gibi otoimmün kökenli bağ doku hastalıklarında küçük damarları tutan vaskülit gelişme ihtimali olabilmektedir. Hepatit enfeksiyonları da vaskülit tablosunun gelişmesine sebep olabilmektedir. Bu hastalık çeşidinde de diğer pek çoğundaki gibi genetik yatkınlıktan başka immün sistemdeki sorunlar, sigara gibi çevre faktörler etkili olabilmektedir.<br />
<br />
<b>Vaskülit Teşhisi Nasıl Yapılır?</b><br />
<br />
Vaskülit, hastaları doktora götüren şikâyetlere, doktorun muayenesi ve isteyeceği testlerden alınan sonuçlara göre teşhis edilir. Teşhisin kesinleştirilebilmesi için bazı hastalardan damar görüntüleme, anjiyografi, EMG ya da biyopsi istenebilmektedir. Vaskülit tedavisini genellikle romatologlar yapar. Başka organlarla bağlantısı bulunuyorsa nörolog, dermatolog, nefrolog, KBB, göğüs hastalıkları ve göz doktoru gibi diğer uzmanlar da devreye girebilir.<br />
<br />
<b>Vaskülit Tedavisi Nasıl Yapılır?</b><br />
<br />
Vaskülit tedavisi hastalığın çeşidine ve kişiye göre değişmektedir. Yapılan teşhise göre tedavi biçimini doktor belirleyecektir. Tedavilerde genel olarak steroidler, kortikoidler ve immün sisteme yönelik ilaçlar kullanılmaktadır. Tedaviler hastalığın kontrol altında tutulabilmesi amacıyla uzun bir süreci kapsamaktadır. Ancak uzun süren kortizon tedavilerinin getireceği yan etkiler de olacaktır. Alınabilecek bazı önlemler hastaları yan etkilerden koruyabilmektedir. Örneğin kortikosteroidlere bağlı gelişebilecek osteoporoz (kemik erimesi) D vitamini ve kalsiyum alınarak engellenebilir. Hastalara tedavi sürecinde kanın pıhtılaşmasını engelleyen ve kan basıncının yükselmesini önleyen bazı ilaçların da verilmesi gerekmektedir. Bağışıklığı baskılayan ilaçlar kullanıldığı için enfeksiyonlardan korunabilmek amacıyla doktorun da fikri alınarak zatürre ve grip aşıları da yaptırılabilir.<br />
<br />
<b>Vaskülit Tedavisinde Cerrahi Seçeneği</b><br />
<br />
Vaskülit tedavisindeki bir başka seçenek de cerrahidir ve nadiren bu yola başvurulur. Vaskülit damarlarda ciddi anlamda hasara yol açmışsa ya da herhangi bir organın nakli söz konusuysa cerrahi yöntem gerekebilmektedir.<br />
<br />
Vaskülitli bir hasta mümkün olduğunca moralini yüksek tutmalı, gerekirse bir psikologdan destek almalıdır. Günlük yaşama egzersizi de katmak, sosyal ilişkileri güçlü tutmak, hayata bağlı kalmak, tansiyon ve şeker takiplerini yaptırmak, kronikleşmişse tedavileri ihmal etmemek ve hastalıkla birlikte yaşamayı öğrenmek gerekmektedir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-11061900184540478822017-12-05T10:30:00.001+03:002020-12-12T15:53:10.173+03:00Halsizlik Neden Olur, Halsizlik Nasıl Geçer?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4VTeg0VpC_quMVEA_2sazrbVx0OrY_L9wwNl3X8s62ApC4Ikug1hdnx9syXtnHFVpyAXEe_85m7ljyns8uHZD94znUwEUTW9em8fd0VEBL_V1yAE5xJgWJVKhS9uXPRoHOhk2iwDgeA/s690/halsizlik.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4VTeg0VpC_quMVEA_2sazrbVx0OrY_L9wwNl3X8s62ApC4Ikug1hdnx9syXtnHFVpyAXEe_85m7ljyns8uHZD94znUwEUTW9em8fd0VEBL_V1yAE5xJgWJVKhS9uXPRoHOhk2iwDgeA/s16000/halsizlik.png" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Halsizlik Neden Olur, Halsizlik Nasıl Geçer?</td></tr></tbody></table><br /><b><br /></b><div><b><br /></b></div><div><h2 style="text-align: left;"><b>Halsizlik Neden Olur, Halsizlik Nasıl Geçer?</b></h2>
<b><br /></b>Bazı kimseler, aşırı yorgunluktan, çalışamamaktan, baş ağrısından, sırt ağrılarından, hazımsızlıktan veya huzursuzluktan şikayet ederler. Bu duruma tıp dilinde <b>debilite </b>veya <b>asteni </b>denir.</div><div><br />
Şiddeti ile etkeni arasında makul bir orantı olmadığı zaman tıbbi anlam taşıyan, beden veya akıl yorulması sonucu gelişen bir yorgunluk durumudur. </div><div><br /></div><div>Bu durum birçok fizik hastalığın ortak bir semptomu dur, ama psikolojik faktörler önemli bir katkı öğesi olabilir ve bazen öncelik taşır. </div><div><br /></div><div>Aynı zamanda depresyonların ve kronik anksiete durumlarının da belirgin bir özelliğidir. </div><div><br /></div><div>Bazı kimselerde ise fizik hastalık, depresyon ya da <b>anksiete </b>mevcut olmasa da belirgin ve süreklidir.<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;">
Halsizlik Nedenleri ve Öneriler</h2>
<br />
<b>1- Derin uykuda bizi rahatsız edenler</b><br />
<br />
Gürültü stres yaşatır ve stres tansiyonu yükseltir. Sonuçta sürekli halsiz ve uykulu oluruz. Bunun için size önerimiz, yatak odanızdan saat gibi ses çıkarabilecek tüm eşyaları kaldırmanız olacaktır.<br />
<br />
<b>2- Kahve ve çay</b><br />
<br />
6 fincandan sonrası zarar! Kafein uyarıcı etki yapar, yani beyne daha fazla enerji emri verir. Günde 3 fincan kadar çay veya kahve içersek, bu canlandırıcı özellikten iyi şekilde faydalanırız. Fakat miktar ikiye katlanırsa, kafein ve tein, vücudumuzdaki demiri emer. Bu durumda beyin ve kalbe yeterli oranda oksijen gitmez. Sonuçta kendimizi çok yorgun hissederiz.<br />
<br />
<b>3- Karbonhidrat uyku hapı etkisi yapar.</b><br />
<br />
Tüm karbonhidratlar, aç karnına yenildiği zaman ağırlık yapar. Siz siz olun, aç karnına bu besinleri tüketmemeye özen gösterin.<br />
<br />
<b>4- Su eksilirse dikkatiniz de dağılır</b><br />
<br />
Her gün yaklaşık 8 bardak su içmemiz gerekiyor, yoksa hissedilir bir biçimde enerji boşluğuna düşeriz. En iyisi, her saat başı içine biraz limon suyu sıkılmış bir bardak su içmektir.<br />
<br />
<b>5- Cep telefonu hipnozdan beter</b><br />
<br />
20 dakikadan uzun telefon görüşmelerinin uyku hipnozu gibi bir etki yaptığı ortaya çıktı. Dolayısıyla, uzun süreli ve sık olarak telefonla konuşmak bizi yorar.<br />
<br />
<b>6-Ilık su ile duş almak</b><br />
<br />
Duş alırken, suyun sıcaklığı vücut sıcaklığının çok üzerindeyse bünyemiz uyku getiren hormonları fazlasıyla salgılamaya başlar. Akşamları iyi uyumak için sıcakla, sabahları enerji depolamak için ılık suyla yıkanın!</div><div><br />
<br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img alt="" border="0" data-original-height="323" data-original-width="646" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgi_C3Z6OHngv0rwOKp3mRdQXMhTuXRpaOgTmEOlzkmr0LbVVRaNcqxduNQoeuWC367PGQHaB0RG845McsX_-pxUquXaswpILv_WZTGNo3hbtH7w3QUlyUSdb_83DJqQwj7rRwCEwgr1A/s640/halsizlik-neden-olur.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Halsizlik Neden Olur, Halsizlik Nasıl Geçer?" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">Halsizlik Neden Olur, Halsizlik Nasıl Geçer?</td></tr></tbody></table><b><br /></b><br />
<b>7- Bazı besinlere karşı dayanıksız olabilirsiniz</b><br />
<br />
Her şeyi doğru yaptığınız halde zinde değilseniz, “çölyak” hastası olabilirsiniz. Bu bünyenizin tahıl nişastalarını işleyememesi anlamına gelir. Baş ağrısı ve yorgunluktan şikayet eden bu kişilerin buğday, arpa gibi tahıllardan uzak durması gerekir.<br />
<br />
<b>8- Kola bünyeyi aside boğar</b><br />
<br />
Az harekete bir de aşırı kola, çay ve et tüketimi eklenirse, bünyede aşırı asit meydana gelir. Sonuçta da dolaşım bozuklukları, migren, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi rahatsızlıklar yaşanır.<br />
<br />
<b>9- Gürültü de yorar</b><br />
<br />
Uzun süreli gürültüye maruz kalan insanların enerjisi tükeniyor. Bağıra çağıra konuşan insanların arasında olmak bile insanı yormaya yetiyor.<br />
<br />
<b>10- Flüoresan ışığı kronik esnemeye neden olur</b><br />
<br />
Flüoresan ışık, öğrenme ve konsantrasyon yetimizi yüzde 60 oranında düşürür. Gün içinde saatlerce bu ışığa maruz kalan birinin bağışıklık sisteminin zayıfladığı ispatlandı. Bu da kronik yorgunluğa neden olabilir.<br />
<br />
<b>11- Küften uzak durmalı</b><br />
<br />
Bulunduğunuz ortam yeterince havalanmıyorsa küf oluşabilir. Bünye, küfe tıpkı mikroplarda olduğu gibi karşılık verir, bununla mücadele eder. Bu da açıklanamayan sürekli yorgunluğa neden olabilir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-2431298529226253652017-12-04T22:00:00.001+03:002020-12-12T16:04:35.946+03:00Bacak Neden Şişer? Hangi Hastalıklarda Bacak Şişer<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSztWgI4mIKEj9iZaJBq1CTVnFXjC6M5Lk627FYpoARLtY5I8jBF7vrbaoiDNY36aiQeyyTkLKzO-Cn5LObQBxrthWph_aEHQourMEVUqg0dqfUu0FSCjr9zTAQZ1CZOLfvzh_0-l1Ag/s16000/bacak+%25C5%259Fi%25C5%259Fmesi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bacak Neden Şişer? Hangi Hastalıklarda Bacak Şişer</td></tr></tbody></table><br /><br />
Bacak Neden Şişer? Hangi Hastalıklarda Bacak Şişer<br />
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Bacak şişmesi neden meydana gelir?</b></h2>
<br />
Bacak şişmesi problemleri, tüm vücudumuzu ilgilendiren bir problemin habercisi ya da tek bacakta görülüyorsa da görüldüğü bacağa ait bölümsel bir hastalığın ön habercisi olabilmektedir. <div><br /></div><div>Bu tip problemlerin ne şekilde ortaya çıktığı, ne kadar sürelerde devam ettiği veya ne derecede sürdüğü uzun süreli bir hastalığın ya da bölgesel kısa süreli hastalıkların ortaya çıkışına sebep olarak gösterilebilir.<br />
<br />
Bunun yanında sağ bacak şişmesi ya da sol bacak şişmesi gibi problemlerin ortaya çıkış durumlarında, vücutta var olan başka durumların (hamilelik gibi) ya da başka bir hastalık için kullanılmakta olan ilaçların yan etkilerinin de etkili olduğunu söylemek mümkündür. </div><div><br /></div><div>Metabolizmamızda ödem olarak adlandırılan durumların sıklıkla kendisini belli ettiği yerler bacaklar, ardından da ayaklardır. Bacak şişmesi ve ayak şişmesi durumlarının ortaya çıkışında bahsettiğimiz bu ödemler; bulundukları bölgelerdeki dokularda fazla sıvının birikmesi, sıvıların gerektiği gibi diğer dokulara taşınamaması gibi durumların etkisi altında oluşmaktadır.<br />
<br />
Uzun süre ayakta kalan bireylerde ve uzun süre oturma pozisyonunda bulunan bireylerde ayak şişmesi durumuyla birlikte ayakkabılar ayağı sıkmaya başlar ve takip eden süreçlerde ayakkabıları giymekte zorluk çekilmeye başlanabilir. </div><div><br /></div><div>Devam eden süreçte bu şişkinlik ayak bileğine ve bacaklara da sıçrayarak kişinin bacaklarında ağrılar baş göstererek hantallaşma durumu da meydana gelebilmektedir.<br />
<br />
Bacak şişmelerinin görüldüğü ilk etaplarda bu durum sadece gündelik olarak ağrılanma ve dış görünüş olarak rahatsızlık yaratsa da, ilerleyen zamanlarda bacak şişmelerinin ciddi sağlık problemleri yaratacağı göz önünde bulundurularak bu tip problemleri olan bireylerin içinde bulundukları problemi ihmal etmeden mutlaka kısa zamanda bir uzman doktor kontrolüne görünmeleri önerilmektedir.<br />
<br />
Bacak şişmesi durumunun sadece tek taraflı olarak bir bacakta görülmesi durumu, o bacağın iç kısmında damarlarda ya da lenf kanallarında var olan bir hastalığın habercisi olduğu bilinmektedir. Biyolojik olarak bacaklarda bulunan toplardamarlar, kirli kanı kalbe götürmekle görevlidir. </div><div><br /></div><div>Ancak bu görevlerini yerine getirirken uzun saatler boyunca ayakta çalışmak, aşırı kilolu olma hali, genetik faktörler ya da fazlaca sayıda doğum yapmak gibi etkenlerle karşılaşırsa yerine getirmesi gerekenleri eksik yaparak daha az çalışmakta ve bu kirli kanın bacaklarda birikmesine yol açmaktadır.<br />
<br />
Bu hastalığın adı tıp dilinde “venöz yetmezlik”tir. Venöz yetmezlik problemleri, kişinin yaşamsal özelliklerine ve bedensel özelliklerine bağlı olarak değişik biçimlerde bacak şişmesi durumu yaratabilmektedirler. </div><div><br /></div><div>Az önce bahsedilen taşınması gereken kanın toplardmar içerisinde birikinti yapmaya başlaması, bu toplardamarların içerisinde pıhtı yaratarak bacaklarda ani olarak şişmeler meydana getirmektedir.<br />
<br />
Toplardamarlarda meydana gelen bu birikinti ve pıhtı modelleri, sağlığımızı ciddi anlamda tehdit edebilecek süreçler ortaya çıkartabileceğinden mutlaka dikkate alınması gereken hususlardandır. </div><div><br /></div><div>Şişmenin ilk olarak ortaya çıktığı bir kaç saat içerisinde bacaklarda aynı zamanda ağrı, sıcaklığın artması, bacak bölgesinde deri renginin gözle görülür biçimde koyulaşması ve kızarıklaşması şeklinde belirtiler de ortaya çıkartabilmektedir.<br />
<br />
Bununla birlikte şişmelerin her iki bacakta aynı zamanlarda görülmesi, vücuttaki başka hastalıkların ortaya çıktığının göstergesi olmaktadır. </div><div><br /></div><div>Örnek verilecek olursa; vücutta ortaya çıkan kalp yetmezliği problemleri, böbrek hastalıkları, guatr hastalığı ve bir takım metabolizmal hastalıklar bacak ödemlerine sebep olabilmektedir. </div><div><br /></div><div>Aynı şekilde bu tip hastalıklardan meydana gelen bacak şişmelerinde nefes darlığı, bel ağrıları, göğüs ağrıları ve çarpıntı gibi belirtiler de ek olarak görülebilmektedir.</div><div><br /></div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" data-original-height="494" data-original-width="742" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiJlxnFBxTnHnBWqBLv6wj8ZVoko0vSFcmC3lO-kKHN1Q_FrvYLO0c1gD_N8xNmx2mwHh5aKFajxoKcOcfkMQEElx-iDtIL3p5B5KMfU0jiHCaHryJf3FB58pUrIhb2nKzaVhz5JQKOFw/w400-h266/Bacak+Neden+%25C5%259Ei%25C5%259FerHangi+Hastal%25C4%25B1klarda+Bacak+%25C5%259Ei%25C5%259Fer.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="400" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">Bacak Neden Şişer? Hangi Hastalıklarda Bacak Şişer<br /><br /></td></tr></tbody></table>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Bacak şişmesinin nedenleri nelerdir?</b></h3>
<br />
Vücumuzda temel olarak bulunan dokuların ara formlarında, bu dokuların ihtiyaç duyduğu sıvıların devir daim olduğu bir lenf kanalı sistemi bulunmaktadır. Bu kanalların koltuk altı ve kasık gibi bölgelerde bulunan kısımları, yer çekiminin tam tersine aşağı doğru değil yukarıya doğru ekseriyetle taşıma işleminde bulunmaktadır. Ancak gündelik yaşantısında az hareket eden, kilo problemi olan kişilerde bu kanallar tıkanabilmektedir. Böylece bunun etkisi ilk önce bacaklarda görülerek bacaklar şişmeye başlar.<br />
<br />
Farklı hastalıklar için kullanılan ilaçlar (örneğin; steroid ilaçları, yüksek tansiyon ilaçları, antidepresan hapları, diyabet ilaçları ve hormon ilaçları gibi) da bacaklarda şişme durumu yaratabilmektedirler. </div><div><br /></div><div>Aynı şekilde hamilelik sürecinde olan kadınların hormonal olarak değişim göstermeleri neticesinde bacaklarında da şişlik gözlemlenmesi mümkün olmaktadır. Bu durumun ciddiyeti genel manada altıncı aydan sonra kendisini belli etmektedir. </div><div><br /></div><div>Eğer altı ay geçtikten sonra hala bacak şişkinlikleri devam ediyorsa mutlaka bir hekime gözükmek gerekmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Bacak şişmesi durumunun tedavisi</b></h3>
<br />
Öncelikle bu tip tedavilerde bacak şişkinliğinin ana sebebi yapılan tetkiklerle belirlenip, sorunun ana kaynağına yönelik bir tedavi uygulanması gerekmektedir.<br />
<br />
Bu tip şişkinliklerin ortaya çıkmasını tetikleyen uzun sürelerde oturma, uzun sürelerde ayakta durma gibi durumları mümkün olduğunca azaltmaya yönelik davranışlar sergilenmelidir. Kaçınılmaz olarak bu durumu yaşamak zorunda kalan bireyler ise (bazı durumlarda iş koşulları uzun saatler oturmayı ya da ayakta kalmayı gerektirebilmektedir) bacaklarına yardımcı olabilmek adına evlerine gittiklerinde düz bir zemine uzanarak bacaklarını yukarı kaldırmalıdırlar.<br />
<br />
Bacak şişkinlikleri, bacak damarlarındaki yetmezliklerden kaynaklanıyorsa bu durum bacaklarda varis görülmesine de otomatikman sebep olacaktır. Bu tip görüntülerin önüne geçmek için bacağı destekleyici çorap giymek de mantıklı bir çözümdür. </div><div><br /></div><div>Varisin önüne geçebilmek adına ayrıca yürüyüş yapmak da etkili bir yöntem olarak bilinmektedir.<br />
<br />
Vücudunda aşırı kilo sorunu olan bireylerin de bacaklarında meydana gelen bu tip sorunlardan kurtulmak adına mutlaka bir an önce kilo sorunlarından kurtulmaları gerekmektedir. </div><div><br /></div><div>Kilo vermek için hemen bir diyetisyene gitmesi gereken bu kişiler, fazlalık olan kilolarını verdikten sonra bacak damarlarındaki baskı da otomatikman azalacak ve şişlik problemleri zayıfladıkça ortadan kalkacaktır.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-86753260849166152232017-12-04T16:39:00.001+03:002020-12-12T16:05:57.002+03:00Topuk Ağrısı Neden Olur? Topuk Ağrısı Nasıl Geçer?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="355" data-original-width="702" height="322" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1qk-uNDg1DiiuEWU6ASOxLjsxMysri4fmff3dhccSenpJTOzXZeIQqTpDrwFmtauVDAdhtj39OH23LX1_POQKbFaOggRcoRT843vVVrJPQ7_vtezxdgooo7tLhR7ttRNnXIEAwWbuoQ/s640/ayak-a%25C4%259Fr%25C4%25B1s%25C4%25B1Topuk+A%25C4%259Fr%25C4%25B1s%25C4%25B1+Neden+Olur+Topuk+A%25C4%259Fr%25C4%25B1s%25C4%25B1+Nas%25C4%25B1l+Ge%25C3%25A7er.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Topuk Ağrısı Neden Olur? Topuk Ağrısı Nasıl Geçer?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h2 style="text-align: left;"><br /></h2><h2 style="text-align: left;">
Topuk Ağrısı Neden Olur? Topuk Ağrısı Nasıl Geçer?</h2>
<br />
İnsanlar yürüdüklerinde her ayağının üzerine tam 60 tonluk bir baskı yaparlar. <div><br /></div><div>Ayak ve ayak bileklerindeki eklemlerin en çok karşılaştığı problem, spor sırasında ya da yürüme esnasında sert ayakkabılar tercih edildiğinde, ayaklar çıplakken sert zeminde yürüme yapıldığında topuklarda ortaya çıkan ağrılardır. <div><br /></div><div>Ağrı oluşan topuğun dinlendirilmesi genellikle sorunun ortadan kalkmasına yardımcı olur. Fakat, insanların bir kısmı topuk ağrılarını görmezden gelmekte ve ağır aktivitelerini devam ettirirler. </div><div><br /></div><div>Bu durum kişide topuk ağrısının giderek kötüleşmesine ve bazı sorunların çıkmasına sebep olarak kronikleşmesine yol açar.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Topuk ağrısının tanısı ve tedavisi</b></h3>
<br />
Yaşanan topuk ağrılarının çeşitli nedenleri olabilmektedir. Doktorun topuk ağrınızla ilgili değerlendirme yapabilmesi için, ne zamandan beri ağrı yaşandığı ve ağrının tam olarak nerede olduğu anlatılmalıdır. </div><div><br /></div><div>Doktor da bu bilgiler ışığında ağrının hassasiyeti ve belirtileri ile ilgili muayenesini şekillendirecektir. Topuk ağrısı iki kategoride incelenmektedir. Bunların birincisi topuğun alt kısmında olan ağrılar, ikincisi de arka kısmındaki ağrılardır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Topuğun alt kısmındaki ağrılar:</b></h3>
Topuğun bu kısmında yaşanan <b>ağrılar</b>, topuklardan başlayarak başparmağa kadar uzanan plantar fasia adı verilen adale üzerinde meydana gelmektedir. </div><div><br /></div><div>Gereğinden fazla yapılan koşu ve zıplama eylemleri, ayak parmaklarından başlayarak topuk kemiklerine dek uzanmakta olan adale bantlarında yıpranmaya sebep olmaktadır. </div><div><br /></div><div>Bu inflamasyon neticesinde ortaya çıkan ağrı <b>topuğun alt kısmında </b>ve de merkezinde toplanmaktadır. İlk başlarda orta düzeyde bir ağrıdır, ancak gece yattıktan ve dinlendikten sonra kalkıp ilk adımlar atıldığında birden bire şiddetlenmektedir. </div><div><br /></div><div>Bu ağrılar uzun müddet devam ettiği zaman plantar fasia doku bantlarının topukla birleştiği noktada topuk dikeni şekillenebilmektedir.<br />
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Topuğun arka kısmındaki ağrılar:</b></h3>
Şayet topuğun arka kısmında ağrı meydana geldiyse, aşil tendonun topuk kemiği ile birleştiği noktada bir enflamasyon vardır. </div><div><br /></div><div>Bu durumun oluşması genellikle aşırı koşu yapma ya da topuğun arkasına sürten ve zorlayan ayakkabılara bağlı gelişmektedir. </div><div><br /></div><div>Topuğun arka kısmındaki ağrı zaman içinde derinin kalınlaşması, kızarıklık ve şişliğe neden olabilmektedir. Bu bölgede hassasiyet ve şişlikle ortaya çıkan bir çıkıntı da meydana gelebilmektedir. Topuk arkasındaki ağrılar dinlendikten sonraki ilk hareketin yapılmasıyla ortaya çıkmaktadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Topuk ağrılarının tedavisi:</b></h3>
Topuk ağrısını ortadan kaldırmak için öncelikle soruna sebep olan aktiviteler durdurulmalıdır.<br />
Doktor tavsiyesi olarak topuklar için destek ve ayakkabılarınızda kullanabileceğiniz özel tabanlıklar verilebilir.<br />
<br />
Her iki ağrı türü için doktor tarafından özel germe egzersizleri verilecektir. Kronik hale gelmiş olan ağrılar için fizik tedavi gerekebilmektedir.<br />
<br />
Topuklardaki ağrılar ve şişlik durumlarına karşı nonsteroid antienflamatuar ilaç tedavisi önerilir.<br />
Bütün bu tedavilerden sonra yeterli düzelme görülmeyen hastalara özel biyolojik tedavi uygulanabilmektedir. </div><div><br /></div><div>Bu özel biyolojik tedavide hastanın kanından ayrıştırılan trombosit hücreleri ağrı olan bölgeye enjekte edilmektedir. Trombositin hastanın ağrılarını iyileştirici faktörler taşıdığı öngörülmektedir.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-24859441659947831542017-12-04T16:35:00.001+03:002020-12-12T16:10:55.509+03:00Karın Ağrısı Neden Olur? Karın Ağrısı Nasıl Geçer?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="325" data-original-width="650" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9VGFZ31pUMFG1y1qlNDte_UyvDt558y0IXq7UawytP_aMWKjPGT3xBNCz0mrK2RIoRGJizgFZ7kjEKItwgsbnFTBlNuKs_N0K2ebrqjVF_Hco0_OckbU80bIcrWumvjCBOx3S0-4zLA/s640/kar%25C4%25B1na%25C4%259Fr%25C4%25B1s%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karın Ağrısı Neden Olur? Karın Ağrısı Nasıl Geçer?</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h2 style="text-align: left;">
Karın Ağrısı Neden Olur? Karın Ağrısı Nasıl Geçer?</h2>
<br />
<b>Karın Ağrısı Nasıl Geçer ?</b><br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Karın ağrısı nasıl geçer</a>, karın ağrısı nasıl olur karın ağrısı nasıl tedavi edilir karın ağrısı durumunda ne yapılmalı gibi soruların cevabını aşağıdaki yazıda bulabilirsiniz…<div><br />
Karın ağrıları genellikle sonradan gelecek olan hastalığın habercisidir.Ve hastalık başgöstermeden tedbirin alınması gerekir.Aniden giren şiddetli karın ağrılarında ise hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.<br />
<br />
Ağrılar insanlarda en fazla görülen rahatsızlıkların başında geliyor. Herkesde görülebiliyor. Bazı enfeksiyonlar, fazla yemek, yada uygunsuz beslenmeden dolayı karın ağrısı sebebleri olabilir.</div><div><br /></div><div>Altı saat içinde karın ağrısı başlarsa eğer akut karın olarak adlandırılır ve ağrıudan sonraki 12 saat içerisinde kusma ile bulantı olabilir. <div><br /></div><div>Genel olarak mide ve bağırsakda tıkanıklığının göstergesidir.Bağırsak iltihabı yada bulantı gibi belli eder. Herkesde ani başlayan ağrılar farklı olarak incelenmelidir ve 1 haftadan uzun süren durumlarda doktor tarafından araştırılması gereklidir.<br />
<br />
Bağırsak ile mide bozuklukları, böbrek taşı, üreme organları hastalıkları, şeker hastalığı, böbrek üzeri bezleri, adet sancısı, kan hastalıkları yada kurşun morfin gibi hastalıklardan meydana gelebilir.<br />
<br />
Karındaki <b>sağ üst kısımda oluşan ağrılarda</b> karaciğer, safra kesesi yolları ve ülser sorunlarından dolayı oluşabilir. </div><div><br /></div><div>*Karındaki sol üst kısımda <a href="https://www.nedirkibu.com/2017/12/dalak-agrisi-nedir.html" target="_blank"><b>dalak</b></a>, pankreas ve aort damarı hastalıklarından da oluşabilir. Göbek üzerindeki ağrılarda ise yemek borusu ve mide ile 12 parmak bağırsağından dolayı oluşabilir. </div><div>Yada reflü ile gastritten dolayı oluşabilir.</div><div><br /></div><div>Konu ile ilgili aşağıdaki sayfalardan da bilgi alabilirsiniz.</div><div><br />
<div>- <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/12/dalak-agrisi-nedir.html" target="_blank">Dalak Ağrısı Nedir, Dalak Ağrısı Neden Olur</a>? </b></div><div><div>- <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2014/08/kadnlarda-karn-agrsnn-nedenleri-nedir.html" target="_blank">Kadınlarda Karın Ağrısının Nedenleri Nedir?</a></b></div></div><div>- <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/12/karaciger-agrisi-nasil-anlasilir.html" target="_blank">Karaciğer Ağrısı Nasıl Anlaşılır, Belirtileri Nelerdir?</a></b></div><div><br /></div><div><br /></div>
<b>Karın sol kısmında</b> ise yumurtalık sorunu, kalın bağırsak sorunu, idrar sorunları, dış gebelik yada apandist sorunlarından dolayı oluşabilir.<br />
<br />
<b>Karın ağrısı</b> olduğunda bilinçsiz bir şekilde doktora danışmadan ilaçlar almayın ve hafif ağrılarda ise buzlu su, tost ve elma suyu içmek yada muz yemek önerilmektedir. Mide asidi varsa eğer ilaç alınabilir.<br />
<br />
<b>Karın ağrısı tedavisi</b> muayaneden sonra kan ve idrar testi ile ultrsonografi ve tomografi gibi testler istenebilir.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-25263004913569772392017-12-04T10:00:00.002+03:002022-10-31T23:27:53.502+03:00Dalak Ağrısı Nedir, Dalak Ağrısı Neden Olur?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="340" data-original-width="646" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeoAKJERA1m5_dDVpI4tTmOp39PbLtd-Gct40f9wLlcZN9HTjKoWPSCM9KyYBv52-XDfPjgeSJdT9IDYVQwBlnNq3Bbftbczl5tMU8RgVY2EdHEJ6h1mnw3nXMahH44p_9I-D3wyxNXg/s640/dalak-neden-agirir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dalak Ağrısı Nedir, Dalak Ağrısı Neden Olur?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><h2 style="text-align: left;">
Dalak Ağrısı Nedir, Dalak Ağrısı Neden Olur?</h2>
<h3>
Dalak ağrısı neden oluşmaktadır?</h3><b>
Dalak ağrısı </b>problemleri, en sık olarak yetişkin insanları rahatsız eden bir sağlık problemidir. <div><br /></div><div>Dalağın ağrıması şikayeti, ortaya çıktığı süreçlerde kendisini belli ettiği belirtiler ile kolaylıkla dalaktan kayaklı bir ağrılanma olduğunun tespit edilebileceği bir ağrılanma çeşididir.<br />
<br />
Organ olarak midemizin sol alt kısmında yer alan dalağımız, insan metabolizmasında oldukça önemli işlevleri olduğu biline bir organdır. <div><br /></div><div>Vücuttaki kan stoğunun arttırılmasında büyük katkısı olmaktadır. Bu sebepten ötürü de vücutta oluşan kan eksiklikleri durumlarında dalakta oluşan problemlerden otomatikman bahsetmek mümkün olmaktadır. </div><div><br /></div><div>Renk olarak diğer organlardan daha pembemsi olan dalağımız, her kişinin vücudunda kendi yumruğunun büyüklüğü kadar olmaktadır.<br />
<br />
Dalağın vücuttaki asıl en büyük işlevi, bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun meydana gelebilecek hastalıklara karşı daha tedbirli olabilmesini sağlayabilmektir. <div><br /></div><div>Özellikle dalakta meydana gelen her türlü problemde, vücutta farklı noktalarda yaşanacak aksaklıklar eşlik etmektedir. Çünkü normal şartlarda dalağın kolay kolay ağrıması ya da problem çıkartması görülebilecek bir durum değildir. </div><div><br /></div><div>Bu durum meydana geliyorsa ciddi bir problemin olduğundan söz edilebilmesi mümkündür.<br />
<br />
Bunun dışında dalak vücudumuzda su dengesinin oluşabilmesini sağlamaktadır. Eğer dalak bu işlevini de yerine getiremezse çok sıkıntılı durumlar ortaya çıkabilmektedir. <div><br /></div><div>Kısacası vücudumuzda bu kadar önem teşkil eden bu organın dikkatli bakılması ve sağlıklı tutulması gerekmektedir. Dalakta ortaya çıkacak en ufak ağrı, kişiyi direkt olarak doktor kontrolüne gitmeye itmelidir.<br />
<h2 style="text-align: left;">
Dalak ağrısı vücudun neresinde hissedilir?</h2>
Bu ağrının sıklıkla karnın sol alt kısmında hissedildiği belirtilmektedir. Ağrı genel olarak nefes alırken daha çok artmakta, yemek yedikten sonra mide de şişip dalağa baskı yaptığı için daha da çok acı vermektedir. <div><br /></div><div>Dalaktaki ağrının tam olarak dalağın kendisinden geldiğini anlamak biraz zor bir durum olabilmektedir çünkü dalağın çevresindeki organların da ağrılanma sorunu olduğu için durumlar karışabilmektedir.</div><div><br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="268" data-original-width="400" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgH2RoZAL8834xlVUiG9SsvPvnDW7QO_EfqV6Pv8_CVI7CvS5ZKDthEu1LI6Jhx-kbKKTyAYIzuGh77rgSnUTtMV9XPEaZlQfreCPZGCWKTqh5OUePi6ObUT6y0Ei8x59HgNvVG3RA_Zw/s640/dalak-buyumesi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dalak Ağrısı Nedir, Dalak Ağrısı Neden Olur?Dalak ağrısının nedenleri nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /><br /></b><div><b>Dalak infarktı : </b>Dalak infarktı denilen durum, dalağın bir kısmında doku ölmesinden kaynaklanmaktadır. Bu ölü dokular ağrı yaratabilmekte, aynı zamanda dalağın atar damarında bir problem meydana geldiyse bu durum yine doku kaybına neden olduğundan aynı ağrılanmanın oluşması için etkili bir faktör olmaktadır.<br />
<br />
<b>Enfeksiyon durumları : </b>Vücuda giren parazitlerin ve bakterilerin yarattığı enfeksiyonlar dalak ağrısına sebep olabilmektedir. Kediler ve cinsel ilişki sırasında bulaşan bakteriler enfeksiyon durumları içerisinde sayılabilir.<br />
dalak-aciklamasi<br />
<br />
<b>Dalak yırtılması : </b>Trafik kazaları sonucunda karın bölgesine alınan şiddetli darbeler sonucu dalak yırtılması meydana gelebilmektedir. Karın bölgesinin içerisinde böyle şiddetli bir durum olduğunda direkt olarak iç kanama yaşanmakta ve çok şiddetli bir ağrı hissedilmektedir.<br />
Dalak ağrısı tedavisi nasıl olur?<br />
<br />
<b>Splenektomi : </b>Bu tedavinin açılımı; dalak infarktı ya da yırtılması sonuçlarının tedavi edilmesi anlamını taşımaktadır. Splenektomi yapıldığında vücuttan ameliyatla bütün dalak organı alınır. <div><br /></div><div>Dalağın sadece bir kısmı alındığında ise kısmi splenektomi yapılmış olduğu görülmektedir. Splenektomi de “laparotomi” ve “laporoskopi” olarak iki ayrı başlık altında incelenebilmektedir.<br />
<br />
Laparoskopi operasyonu, karın bölgesine bir kaç kesik atılarak bu bölgelere laparoskop ve tıbbi aletler yerleştirilmektedir. Burada yapılan işlemlerde laparoskopa bağlı olan bir monitörden izlenmektedir(şişmiş dalaklarda bu operasyon uygulanmaz)<br />
<br />
<br />
Laparotomi operasyonunda ise karın bölgesinde bir adet büyük bi kesik açılır. Bu kesik kaburganın hemen altında açılmaktadır ki dalağın çıkartılması daha kolay hale gelmektedir. <div><br /></div><div>Öncelikle pankreas bağlantısı ve kan durumları kontrol altına alınmakta, daha sonra dalak vücuttan ayrılmaktadır.<br />
<br />
Bu iki operasyonda da vücutta enfeksiyon oluşumu çok olağan hale gelmektedir. Bu nedenle dalak operasyonu olan kişilerin aşı yaptırmaları şart koşulmuştur. </div><div><br /></div><div>Doktor bir de vücudun kendini daha çabuk toparlaması adına enfeksiyon önleyici ve vitamin bazlı ilaçlar kullanımını önerebilmektedir.</div><div><br />
<h2 style="text-align: left;">
Dalak ağrısı şikayetine ne iyi gelir?</h2>
Her hastalığın tedavi sürecinde tıbbi olarak yapılması gerekenlerden sonra doğal ürünlerden de yardım alınabildiği gibi dalak ameliyatlarında ve hastalıklarında da doğadaki şifalı ürünlerden faydalanmak son derece faydalıdır. <div><br /></div><div>Dalakla ilgili hastalıklara ve ameliyat olunmuşsa ameliyat sonrası şifa kaynağı olması adına bal, halile otu, sinameki otu (siyah renk olanı) karabaş otu ve altın otudur.<br />
<br />
<br />
Bu otlardan faydalanabilmek için <b>sinemaki </b>otu ile karabaş otu bir demlikte bir araya koyularak kaynatılmalıdır. Kaynatıldıktan sonra ortaya çıkan sıvının içerisine bal konularak tatlanması sağlanır ve yemek yendikten sonra bir fincan miktarında tüketilmesi yeterli olmaktadır.<br />
<br /><b>
Altın otu </b>bir kabın içerisinde <b>sirke </b>ile karıştırılıp bir süre bekletildikten sonra süzülür. Ortaya çıkartılan ürün, tedavi süreçleri boyunca kavrulmuş helali ile birlikte tüketilmelidir.<br />
<br />
Siyah renkli halilenin yapraklı kopartılarak demliğe atılır ve çay gibi demlenir. Demlenen malzeme süzüldükten sonra içerisine bal konularak tatlandırılır. <div><br /></div><div>Ortaya çıkartılan şurup tedavi bitene kadar her öğünden sonra bir fincan miktarında tüketilmelidir.<div><br /></div><div><div>Konu ile ilgili aşağıdaki sayfalardan da bilgi alabilirsiniz.</div><div><br /><div>- <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/12/dalak-agrisi-nedir.html" target="_blank">Dalak Ağrısı Nedir, Dalak Ağrısı Neden Olur</a>? </b></div><div>- <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2014/08/kadnlarda-karn-agrsnn-nedenleri-nedir.html" target="_blank">Kadınlarda Karın Ağrısının Nedenleri Nedir?</a></b></div><div>- <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/12/karaciger-agrisi-nasil-anlasilir.html" target="_blank">Karaciğer Ağrısı Nasıl Anlaşılır, Belirtileri Nelerdir?</a></b></div></div>
<br /></div></div></div></div></div></div></div></div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81042042031904757812017-12-03T22:00:00.002+03:002023-02-19T11:34:44.087+03:00Şizofreni Nedir, Şizofreni Belirtileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="330" data-original-width="660" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQyGnm0ftsIHi5cJRfkOEnesoMZCQVgSoEauivBY7MhgrfRVTjI5UjKhFDbQYqmUGknXwYErRtPqnv9pWsrq7TYvZ_hA7r3Qh2eq6Gz8jWvBPcMkQolmYZm3HOAmQZYTEOkcUPS07ECw/s640/%25C5%259Eizofreni+Nedir%252C+%25C5%259Eizofreni+Belirtileri+Nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Şizofreni Nedir, Şizofreni Belirtileri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><h2 style="text-align: left;"><b><a href="http://www.nedirkibu.com/">Şizofreni Nedir,</a> Şizofreni Belirtileri Nelerdir?</b></h2><div><b><br /></b>
<b>Şizofreni</b> ile ilgili bilgiler ve <b>Şizofreni</b> <b>çeşitleri</b> hakkında detaylar yazımızın devamındadır.<br />
<br />
“<b>Şizofreni</b>” denilen beyinsel sorunlardan kaynaklanan ruh ve sinir hastalıklarından birine sahip olan kişilere verilen ad olduğundan bahsetmek mümkün olmaktadır. <div><br /></div><div>Şizofreni hastalığı, beyinde gerçekleşen bir takım kimyasal iletim süreçlerinde bu süreçlerde taşınan kimyasal elementlerin iletiminde bir bozukluk meydana gelmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.<br />
<br />
Beyinsel bir hastalık olan şizofrenliğin aktif denen yükselme dönemleri ve pasif denen iyileşme dönemleri bulunmaktadır. </div><div><br /></div><div>Bu hastalığın detaylı olarak tedavi süreçleri uygulanabilse de hastalık çoğu hastada yüzde yüz yok edilememektedir. <div><br /></div><div>Şizofreni hastalarının hayata dair tüm koşulları bu hastalıkla birlikte negatif olan bir sürece girdiği için yaşantıyı da otomatikman her alanda olumsuz etkileyen bir hastalık olarak bilinmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Şizofreni hakkında genel bilgi</b></h3>
<br /><b>
Şizofreni hastası </b>olan kişilerin her şeyden önce gerçeklik algıları değişmektedir. Yani gerçekten var olmayan şeyleri gördüklerini ya da duyduklarını iddia edebilmektedirler. </div><div><br /></div><div>Tanımadıkları insanlarla bir anda çekinmeden konuşabilmekte, yine tanımadıkları insanların onlara bir anda zarar verebileceğini düşünmekte veya bulundukları her yerde sürekli takip edildikleri düşüncelerine kapılabilmektedirler.<br />
<br />
Durum bu hale geldiği için günlük olarak yapmakta oldukları her şey artık onlar için çok güç hale gelmektedir. Sürekli bir korku ve kuşku halinde olan şizofrenler bu sebeplerden ötürü de normal bir yaşantı sürememektedirler. </div><div><br /></div><div>Duygu durumlarında da ani değişimler olduğu için günlük koşullarında hem kendilerine hem de çevrelerindekilere büyük sıkıntılar yaşatabilirler.<br />
<br />
Tüm bunlara rağmen, zamanında ve doğru tanılar yapıldığı zaman bir umut ışığının varlığından söz edebilmek mümkündür. Çünkü şizofreni tedavisinde tedavinin doğru bir şekilde yapılması ve bunun yanında da hasta yakınlarının hastaya sonsuz destek göstermesi hastalığın atlatılması adına çok büyük adımlar olmaktadır.<br />
<br />
Dünya genelinde bu hastalık toplum içerisinde çok fazla konuşulan ya da paylaşılan bir hastalık olmasa da, yine de oran olarak yüksek hasta sayısına sahip olduğu bilinmektedir. </div><div><br /></div><div>Dünya genelinde 65.000.000 gibi bir rakamda <u>şizofren </u>olan kişilerin varlığından söz edilebilmektedir. Türkiye’de ise 600.000 kişiden fazla şizofreni hastası olan kişilerin olduğu söylenmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Şizofreni çeşitleri nelerdir?</h3>
Şizofreni hastalığının kendi içerisinde beş farklı türü bulunmaktadır. Bu türler şu şekilde özetlenebilir;<br /><br />
<ul>
<li><b>Hebefrenik</b> <b>şizofreni</b> : Bu hastalık türüne sahip olan bireylerin deyimi yerindeyse kafası çok karışıktır. Tutarsız davranışları olan hebefrenik şizofrenler, bunun yanında karma karışık konuşmalarda da bulunan, davranışlarının saçma ve çocuksu olarak değerlendirilebileceği kişiler olmaktadırlar. Günlük hayatlarında yemek hazırlama, banyo yapma vb. becerilerini bozan garip davranışları olmaktadır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Paranoid</b> <b>şizofreni</b> : Bu tip hastalar, birilerinin kendilerine çok kötü davrandığına ve onları sürekli cezalandırdığına dair sanrılara sahip olmaktadırlar. Dışarıdan bakıldığında normal ve zihin olarak da sağlıklı bir insanmış gibi hareket etseler de iç dünyalarında her şey karma karışık bir yapıdadır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Katatonik</b> <b>şizofreni</b> : Bu türde bir şizofreni rahatsızlığı geçiren kişilerin en önemli belirtisi fiziksel olarak çok farklı davranmalarıdır. Katatonik şizofrenler genel olarak hareketsiz olarak yatmakta ve çevrelerinde gerçek hayatta olup biten herşeye karşı tepkisiz bir tutum izlemektedirler. Vücut yapıları gerçek anlamda karı ve sert olmakta, çok nadir olarak yüzlerini buruşturarak hareket ettikleri zamanlar olmaktadır. Nefes alıp verme dışında çok da yaşamsal forma ait bir harekette bulunmayan bu hastaların kendilerini yaralama ve yetersiz beslenme sıkıntıları da vardır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Ayrışmamış</b> <b>şizofreni</b> : Yukarıda bahsedilen üç ayrı şizofreni vakasından herhangi birine ait kesin bir vaka bulgusu saptanamayan bir kişide, bu tip şizofreni durumlarına ayrışmamış şizofreni adı verilmektedir.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Rezidüel şizofreni : </b>Kalıntı şizofreni olarak da geçen bu hastalık türünde, şizofreni hastalığının genel olarak görülen semptomları daha hafiflemiş vaziyette seyretmektedir. Halüsinasyonlar veya benzer semptomlar hala devam etse de hastalığın ilk ortaya çıktığı evre ile bu evre çok da bir tutulamamaktadır.</li></ul>
<br />
<h3 style="text-align: left;">
<b>Şizofreni belirtileri</b></h3>
<ul>
<li>Kişisel hijyen durumunu umursamamaya başlama</li>
<li>Depresyon belirtileri</li>
<li>Eleştiri yapılmasına tahammül edememe</li>
<li>Sosyal hayattan kopma</li>
<li>Bakışların donuklaşması</li>
<li>Unutkanlık yaşanması</li>
<li>Konuşmaların farklılaşması ve saçmalaşması</li>
<li>Sürekli şüpheci yaklaşımlarda bulunma</li>
<li>Saldırganlığa yatkınlık</li>
<li>Her tepkiyi aşırı boyutlarda vermek</li>
<li>Konsantrasyonda düşüklük</li>
</ul>
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Şizofren tedavisi</h3>
<br /><span style="color: red;">
Şizofren </span>hastalığına yakalanan kişilerin tedavi olabilmesi için ilaç kullanılması ve psikoterapi tedavisi görmesi gerekmektedir. Bu tedavi sürecinde kullanılan ilaçların türü antipsikotik etkili olanlardır. </div><div><br /></div><div>Bu tip ilaçlar hastalığı tamamen yüzde yüz ortadan kaldırmaz ancak belli başlı belirtilerin yaşanmaması adına oldukça etkili olmaktadır. </div><div><br /></div><div>Hastanın günlük yaşantısına, özel hayatına ve iş hayatına olan uyumunu arttırır ve hastalığın tekrar tekrar nüksetme ihtimalini düşürmektedir.<br />
<br />
Bu tip ilaçların ne sıklıkta ve ne dozda kullanılacağına da mutlaka ve mutlaka kişinin birebir tedavisini yürüten psikoloğu ve psikiyatristi belirlemelidir. </div><div><br /></div><div>Çünkü şizofreniyle ilgili kullanılan ilaçlar tamamen hastanın vermiş olduğu belirtilere göre dozları ayarlanabilecek ilaçlardır. </div><div><br /></div><div>Deneme yanılma yöntemiyle de denenen bu ilaçların sonunda, bazı hastalarda bir takım olumlu gelişmeler yaşansa da bazılarında hiç bir etkisi görülmemektedir.<br />
<br />
Bu ilaçlar hakkında bilinen en büyük yanlış ise bağımlılık yaptığıdır. Aslen bu ilaçlar hiç bir bağımlılık yapmadığı gibi bir de hastaların gördükleri hayalleri ve gaipten sesler duyma durumunu da ortadan kaldırmaktadır. </div><div><br /></div><div>Fakat ilaçların gerçekten iyi bir etki gösterebilmesi için kısa süre kullanılıp keyfi tercihte göre bırakılması değil, uzun dönem düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. Böylece olumlu etkilerinden faydalanılması mümkün olmaktadır.</div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-52592805883473125402017-12-03T15:00:00.001+03:002020-12-12T16:17:33.613+03:00Ülser Nedir, Ülser Tedavi Seçenekleri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="307" data-original-width="545" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqklTYMF5MhfP8EZ10EgYLMcg87fAd6O_UcekBFIO0dHFKwbL3F3h1Wd_OjKX1SR317zSOgmIjWDYKCgR2t3SGC78pTu7sAHdFL0dBUyvncz5VrCEZIoEMVHIanVM-PlE1JOVXFQilow/s640/%25C3%259Clser+Nedir%252C+%25C3%259Clser+Tedavi+Se%25C3%25A7enekleri+Nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ülser Nedir, Ülser Tedavi Seçenekleri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Ülser hastalığı</b> ile ilgili merak edilen bilgiler ve <b><a href="http://www.nedirkibu.com/">ülser tedavi</a> seçenekleri</b> yazımızın devamındadır.<br />
<b><br /></b>
<h3 style="text-align: left;"><b>Ülser ne demektir?</b></h3>
Normal şartlarda ülser kelimesi söz konusu olduğunda, halk arasında çok büyük bir çoğunluğun aklına gelen ilk durum mide rahatsızlığı olarak anılan ülserdir. <div><br /></div><div>Ancak ülserin esas anlamı açık yara halini ifade etmektedir. Yani ülser denilince bu tip hastalık durumları sadece midede değil; yemek borusunda veya sindirim sisteminde yer alan 12 parmak bağırsağında da meydana gelebilmektedir.<br />
<br />
Ülserin metabolizmada oluşmasına en büyük sebepler olarak gösterilen tetikleyici ilaç kullanımının, sigara kullanımının ve bakteri saldırısının etkisiyle dokular zarar görmekte ve mide asidinde artışlar meydana gelmektedir. </div><div><br /></div><div>Bunun dışında az önce saydığımız diğer organlarda da sıkıntı çıkabilmekte ve sindirim sıvılarının bulunduğu organlarda yara oluşmasın durumu gözlemlenmektedir.<br />
<br />
Bir bireyin vücudunda ülser olduğu hakkında şüpheler varsa veya ülser olduğu kesinleşmişse, kesinlikle geç kalmadan bir tedaviye başlanması gerekmektedir. Kullanılacak ilaçlar ve antibiyotiklerle bu hastalık tedavi edilmeye çalışılmaktadır. </div><div><br /></div><div>Ülserin ameliyatlık duruma gelmesi çok nadir olarak görülmekte, genel anlamda hastalar yapılan ilaç tedavileriyle iyileşebilmektedirler. Ancak ve ancak mide kanaması veya mide delinmesi durumlarında acil bir ameliyata alınma durumu gerçekleşebilmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Ülser belirtileri nelerdir?</h3>
Normal şartlarda mide mukozasının salgılamış olduğu mukus, mideyi kaplayarak dışarıdan gelecek etmenlere ve asidik etmenlere karşı korumaktadır. </div><div><br /></div><div>Ancak bu mukus salgısındaki bir eksiklik ve bozukluk midenin çok fazla asit salgılamasına, bu duruma karşı dayanıksız olup yavaş yavaş ülser oluşmasına neden olmaktadır.<br />
<br />
Mide ekşimesi sorunu yaşayan bireylerin bu sorunları hiç geciktirmeden bir iç hastalıkları uzmanına göstermeleri gerekmektedir. Çünkü bu hastalık hem can yakıcı fiziksel sıkıntılar verebildiği gibi sürekli bir yanma ve stres durumunda olunduğu için ruhsal olarak da rahatsız edici boyutlar yaratabilmektedir.<br />
<br />
Bahsi geçen ağrılanma, mide ekşimesi, yanması, stres faktörü gibi belirtiler ortaya çıktıktan sonra eğer birey bu belirtileri umursamayıp bir tedaviye gitmediği sürece belirtilerin kıstası iyice artabilmekte; kişi yemek yedikten 3 saat sonra sırtına doğru şiddetli ağrılar yayılabilmekte, hem terleme hem de baş dönmesi durumları meydana gelebilmekte; daha da ileri safhalarda kusma ve kan gelmesi durumları da baş gösterebilmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Ülser hastalığı nasıl tedavi edilmektedir?</h3>
Ülser hastalığının tedavi aşamasında yapılacak diyetler, ilaç kullanımı ve gerekiyorsa ameliyat müdahaleleri akıllara gelmektedir. Bu üç ayrı seviyedeki tedavinin de detayları şu şekilde olmaktadır;<br />
<br />
<b>Ülser diyeti :</b> Ülser tedavisinin en zararsız ve en başlangıçtaki aşamasıdır. Yapılacak özel diyetler sayesinde ülseri tetikleyecek her türlü yiyecek ve içecek kişinin hayatından çıkartılarak; bunun yerine ülseri tetiklemeyecek bir takım besinler tüketilmesi desteklenmektedir. </div><div><br /></div><div>Burada unutulmaması gereken en önemli olgu, her bireyin ülser hastalığında midesini tetikleyecek yiyeceklerin ya da içeceklerin farklılık gösterebileceği ihtimalidir. </div><div><br /></div><div>Yani; bir bireye süt iyi gelebilirken diğerine gelmeyebilmekte ya da bir bireye soğan ciddi anlamda dokunurken diğer bir bireyde herhangi bir olumsuz etki yaratmayabilmektedir.<br />
<br />
<b>Ülser ilaçları : </b>Hem ülser tedavisinde hem de reflü tedavisinde kullanılan başlıca ilaç içerikleri Nizatidin, Famotidin, Ranitidin, Lansoprol ve Omeprozol’dür. </div><div><br /></div><div>Bahsi geçen içerikler mide asitlerinden oluşan sıkıntıları ve yakma hissini ortadan kaldırabilme durumunu yaratmaktadırlar. Bu ilaçların yanında “protein pompa inhibütorleri” denilen ilaç çeşitleri de bu saydığımız ilaçlardan daha da fazla midedeki asidi ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır.<br />
<br />
<b>Ülser ameliyatı : </b>Bugüne kadar ülser şikayetiyle uzmanlara başvuran hastaların hemen hemen hepsi özel diyet yöntemleriyle ve ülser hastalıkları için düzenli kullandıkları ilaçlar sayesinde iyileşebilmişlerdir. </div><div><br /></div><div>Ancak bazı durumlarda ilaçların beklenen etkiyi yaratamamasından veya daha da önemlisi ilaç tedavisine ve diyet tedavisine oldukça geç kalınan durumlarda midede kanamaların, tıkanmaların ya da delinmelerin gerçekleşebilmesi gayet olağan bir durumdur. </div><div><br /></div><div>Böyle bir durum tespit esildiğinde hasta olabilecek en kısa sürede ameliyata alınıp sıkıntılı bölgeye gereken müdahale yapılmalıdır.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-67985213859528266532017-12-03T10:00:00.002+03:002020-12-12T16:19:34.859+03:00Sürrealizm Nedir? Sürrealizm Hakkında Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="310" data-original-width="600" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-6Qem6-2YemmyM0ORDqwyEXZ7XOtxrR-4thPKu1AqUtqA9PaqHN5WJtsjpVIz_Z5-y20JoD8IeQe9PwBIsI09ERAU-w-udbMCkvK1KmHhvc0JCoZUZT1w7LiadiQtIuKwTXxGA_NPmA/s640/S%25C3%25BCrrealizm+nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sürrealizm Nedir? Sürrealizm Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
<h2>Sürrealizm Nedir?</h2>Sürrealizm “<b>Gerçek üstücülük</b>” olarak da anılan bu akımın ilk kez 1924 yılında Fransız asıllı şair Andre Breton tarafından ortaya çıkartılmış bir sanatsal akım olduğu söylenebilmektedir. <div><br /></div><div>Sürrealizmin kelime anlamı gerçek dışı, gerçek üstü gibi anlamlar olduğu için bu akımın temel amacı bireylerin bilinçaltını serbest bırakarak sınırsız düşünce ve duygularını serbest bir şekilde anlatabilmesini sağlayabilmektir.<br />
<br />
<b>Sürrealizm</b> <b>sanatçıları</b>, ortaya çıkardıkları eserlerinde tamamen kendi bilinç altlarından gelen çağrışımlara göre hareket ettiklerinden ortaya çıkardıkları sürrealizm örnekleri de tamamen serbest bir biçimde yapılmaktadır. </div><div><br /></div><div>Yani sürrealist eserlerde kesinlikle bir mantık çerçevesi aranmaması gerekmektedir. Sürrealizm akımının içerisinde bir eser üretilecekken; bu eserin mutlaka ahlaki normlara ve etik davranış çerçevelerine uyma zorunluluğu aranmamaktadır.<br />
<br />
<b>Sürrealizm</b> <b>akımı</b> oluşturulurken, bu akım kendisinden önce oluşturulmuş bulunan dadaizm akımından oldukça fazla benzer nokta barındırmaktadır. Dadaizm nedir diye bakıldığında, bu akımın sanat dünyasındaki tek düzeliğe, normal hayatın katı haline ve erotizmin akışına bir tepki olarak ortaya çıkartıldığı öğrenilmektedir. </div><div><br /></div><div>Bir tepki mahiyetinde oluşturulan dadaizmde de mantıksızlık ve var olan kurallara uyma zorunluluğunun olmaması dikkat çeker.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Resim alanında sürrealizm nasıl uygulanır?</b></h3>
<br />
Sürrealizmde, tamamen sürrealizm sanatçılarının kendi bilinç altı dünyasına bağlı olan eserler ortaya çıkartılır. </div><div><br /></div><div>Eserlerin ortaya çıkartılma stili serbestken, bu stillerin oluşmasında tek etki ressamın içsel dünyasındaki düşünceleridir. Sürrealist tablolar yaratılırken sürrealizm ressamlarından beklenen en önemli şey, tamamen özgün ve hayal gücüne yönelik olarak çalışmalarıdır. </div><div><br /></div><div>Bu çalışmalar hayal gücüne bağlı olduğu gibi, aynı şekilde yapıldıktan sonra insanlarda bir şekilde düşünme, üzerine fikir yürütme ihtiyacı da oluşturabilecek eserler olmalıdır. </div><div><br /></div><div>Sürrealist akımın önemli ressamlarının oluşturduğu eserlere bakıldığında, tablolarda hem hayal gücüne yönelik çalışmalar görülmekte hem de canlı bir yapıda yapıldıkları için dikkat çekici unsurlar içerisinde gösterilebilmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Edebiyat alanında sürrealizm nedir?</b></h3>
<br />
Renklerle tablolar üzerine yaratılan sürrealist tablolar gibi, aynı şekilde yazı olarak aktarılabilen sürrealist akım da sürrealizmin önemli temsilleri arasında gösterilebilmektedir. </div><div><br /></div><div>Edebiyat alanında sürrealizm, “düşüncenin gerçek davranışı”nı yakalayabilmek adına yazılmış eserleri kapsamaktadır. Dergilerde sürrealizm öğelerine bağlı kalınarak çıkan yazılar olsun, sürrealizm öğelerine bağlı kalınarak yazılmış şirler olsun bu akım için verilmiş eserlerdir.<br />
<br />
Tüm bu anlatılanlardan sonra sonuç olarak, sürrealizm akımının akımlar dünyasında gelip geçici bir heves, bir moda olarak gelip geçmiş bir durum olmaktan çok daha öteye gitmiştir. </div><div><br /></div><div>Yani sürrealizm akımı, günümüzde dahi hala kendisine çok sayıda yandaş bulabilmekte ve kendisini anlamaya / anlatmaya çalışan bireylerin varlığından söz edilebilmektedir. Hatta bu eserin zaten dadaizmden eserler taşıdığı için günümüzde dadaizmin takipçilerini ve aynı zamanda kübizmin de takipçilerini kendi yanına çekebildiği gözlemlenmiştir.<br />
<br />
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-50219624782882122862017-12-02T23:00:00.001+03:002020-12-12T16:20:04.804+03:00Melike Hatun Camii Nerede? Melike Hatun Kimdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="590" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgy2oTjI8YNkCfUloEM_N0Pr8xoy9LfCSIEtMedxKeE2DUWh2u-6eYQbiFLkuJiez_89HwgZUlwOSZ1GLGfFA15UKh_p13vV3YeIolrThyYoqQDB6_UsSjeZKxcX7is3GzDEc3umTzhCA/s640/Melike+Hatun+Camii.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Melike Hatun Camii Nerede? </td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><h3 style="text-align: left;"><b>Ankara Melike Hatun Camii nerede?</b></h3>
<br />
<b>MELİKE HATUN CAMİİ</b><br />
Ankara'da 4 yıl önce yapımına başlanan Melike Hatun Camii, geride bıraktığımız 27 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın da katıldığı törenle açılmıştı.<br />
<br />
Ankara’da Erbakan Meydanında, Osmanlı mimarisiyle inşa edilen ve aynı anda 7 bin kişinin ibadet edebildiği Melike Hatun Camii, 3 bin 600 metrekare alanı kapsıyor. Caminin altında, bin kişilik kongre salonu, fuaye alanı ve otopark yer alıyor.<br />
<br />
Caminin kubbe çapı 27 metreyi, yüksekliği ise 43 metreyi buluyor. Öte yandan, her biri 72 metre olan 4 minarenin kaplamasında Marmara taşı kullanıldı. Ana kubbe üzerinde bulunan 8 metre 20 santimetre yüksekliğinde bakır alem bulunan camide, 16 mermer kitabe yer alıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="676" data-original-width="1000" height="430" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwSFtapEyOT_NQjjOb-_ubugq9tNvFzd3APDavoYSORqrbvFe_u5VwCRM9tzn9niDk9TflSWsGXhNACkN7W7GKo2Sf3tVhDaY_AAklazSLAHA3T80y7esc9B97CvZtikDhZFnQwsJb7A/s640/Melike+Hatun+Camii+.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Melike Hatun Camii Nerede? </td></tr>
</tbody></table><br /><div>
Kapıların ahşap ve çivisiz kündekari sanatının kullanıldığı camide, giriş kapılarının üzerinde altın varak, sedef, bağ ve fildişi işleme kitabeler yer alıyor.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>MELİKE HATUN KİMDİR?</b></h3>
Melike Hatun, halk arasında ‘Sultan Hatun’ olarak bilinir. En eski tahrir defteri kayıtlarına göre Melike Hatun 14. yüzyılda yaşamıştır. Kendisi de aslen Ankaralı olan Melike Hatun’un kabri taşçılar sokakta şahsına ait vakıf bahçesinde bulunmaktadır. </div><div><br /></div><div>Varlıklı bir aileden gelen ve bir tasavvuf ehli olan Melike Hatun, Ankara’da birçok eser yaptırmıştır.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-41628145124390618042017-12-02T18:00:00.000+03:002017-12-02T18:00:22.414+03:00Eğitim veya Günlük Hayatta Kolay Ezberlemenin Teknikleri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="323" data-original-width="646" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4qcHGj4O4tbpGu-HwAC41ICaDaEi9BXSeUcb8Rh7AYEfMsKrO94XJKilE8fJhyphenhyphenUt7wjxE-KfJkdUJXiW-xtAKeQ71-lMIQWOqmU4ct4Z6IeFrxHiQRIPl2WwXLjyMsV49DcWhs-Wyuw/s640/E%25C4%259Fitim+veya+G%25C3%25BCnl%25C3%25BCk+Hayatta+Kolay+Ezberlemenin+Teknikleri+Nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Eğitim veya Günlük Hayatta Kolay Ezberlemenin Teknikleri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Eğitim veya Günlük Hayatta Kolay Ezberlemenin Teknikleri Nelerdir?</b><br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/">Kolay ezberleme</a> denilince hepimizin aklına öğrencilik yıllarında özellikle sınav zamanı kolay ezberleme yapabilmek için gösterdiğimiz o ulvi çabalar gelmektedir. Geçmişten bugüne beynin algılama konusundaki ve hafızada tutma yetisindeki yetenekleri hakkında pek çok araştırma yapılmış ve ezberleme durumu üzerine temel belli başlı noktalara değinilmiştir.<br />
<br />
Ezberleme durumu, kelime anlamıyla herhangi bir metnin sürekli olarak tekrarlandıktan bir müddet sonra hafızaya kaydedilmesi durumudur. Ezber yapılmaya başlandığı andan itibaren eğer beyin daha önceden ezber yapma konusunda tecrübeli değilse ezberlenmeye çalışılan şeyin ezbere alınması konusunda oldukça sıkıntılı süreçler geçirilmektedir. Ancak ve ancak kişi ezber konusunda inat edip başarabileceğini düşündüğünde konunun çözülmesi kolaylaşabilir.<br />
<br />
Ezber yapmanın püf noktaları araştırılıp kısa ve öz şekilde bu yöntemler denendiği takdirde mutlaka ve mutlaka bir sonuç alınması muhtemel olmaktadır. Ezber konusunda bir kaç tekrar yapılıp beyne deneyim kazandırıldığında başarılmayacak hiç bir durum yoktur.<br />
<br />
<h3>
Kolay ezberlemenin teknikleri nelerdir?</h3>
<br />
Kolay bir şekilde ezber yapabilmek için uygulanacak üç basit yöntem şu şekilde özetlenebilmektedir;<br />
<br />
<br />
<ul>
<li><b>Sesin kaydedilmesi</b> : Çok fazla denenen bir yöntem olmasa da, özellikle farklı bir dille alakalı pozisyonlarda ezber yapılabilmesi açısından çok geçerli bir yöntem olmaktadır. Kulağın sesle duyduğu kelimeleri hafızaya atma verisinden de yararlanılabilmektedir.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Belirli yerlere not düşme : </b>Sürekli olarak ezberinizde tutmanız gereken şeyleri, bir nevi hatırlatıcı maksadıyla her gün görebileceğiniz bir yerlerre not düşmeniz sizin için işleri çok fazla kolaylaştıracaktır. Örneğin; mutfağınızdaki buzdolabınıza, sabah dişlerinizi fırçaladığınız aynaya, evden çıkarken baktığınız aynaya vb. yerlere iliştireceğiniz notlar, önceliklerinizi ezberinizde tutmanız adına sizlere fayda sağlayacaktır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Ters eli kullanma</b> : Kalem tutmak, bardak tutmak, kapı açmak gibi rutin yaptığınız işlerde kullanmadığınız elinizi kullanarak beyninizin farklı gelişmesini deneyin.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Sorgulama alıştırması </b>: Yakın zamanda ne yaptığınızı, nereye gittiğinizi, ne yediğinizi bulunduğunuz saat diliminden bir iki saat öncesine kadar sürekli sorgulayın ve ne kadar doğru yanıtlar verdiğinizi kontrol edin.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Oyun üretme alıştırması </b>: Sokakta yürürken karşılaştığınız duvar yazılarından, arabaların plakalarından vb. durumlardan kendi kendinize bir çok kelime ve cümle üretmeye çalışın.</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-5197661258370803812017-12-02T17:00:00.001+03:002020-12-12T16:21:47.173+03:00Ceviz Yaprağının Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="354" data-original-width="601" height="372" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNhgGZj0Y1oOQPl4j1MTcnjZjYZhDniU0FlZ4bTTq5JM5FRW28XVNRtKXUWtRkdRcVGOfarTIBCIpWJE4kGiLOQAWzXHgVM6_0STF-nMztYjSNckR0C6i4ZkZollDcO1H4TBFhigpg5A/s640/Ceviz+Yapra%25C4%259F%25C4%25B1n%25C4%25B1n+Sa%25C4%259Fl%25C4%25B1%25C4%259F%25C4%25B1m%25C4%25B1za+Faydalar%25C4%25B1+Nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ceviz Yaprağının Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;"><b>Ceviz Yaprağının Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?</b></h3>
Botanik biliminde “Junglans Regia” olarak geçen <b>ceviz ağacı</b>, Mayıs ayında çiçeklenmeye başlayan bir bitki türüdür. Bu dönemde yaprak yapısına sahip değildir ancak Haziran ayına gelindiğinde taze yaprakları oluşmaya başlar. <div><br /></div><div>Aynı zamanda Haziran ayının ortalarına doğru da meyveleri olgunlaşmaya başlayarak Eylül ayına dek olgunlaşarak toplanılabilmektedir.<br />
<br />
Ceviz ağacı, yapısal olarak 30 metre kadar uzayabilen, kışları yapraklarını dökerek sade bir görüntüsü olan heybetli bir ağaçtır. </div><div><br /></div><div>Bu ağaç, Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yabani bir tür olarak yetiştirilebileceği gibi, evlerin bahçesinde de gayet normal bir şekilde yetiştirilebilecek bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır. </div><div><br /></div><div>Bu ağacın insan hayatında asıl yer almasını sağlayan nokta ise yapraklarıdır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Ceviz yaprağının faydaları ve zararları nelerdir?</b></h3>
<br /><b>
Ceviz yaprağı</b> denilince, bu yaprağın içeriğindeki C vitamini, juglan içeriği, eterli uçucu yağ içeriği, tanen içeriği ve flavon içeriği vücuttaki pek çok hastalık için şifa olacak nitelikler göstermektedir. </div><div><br /></div><div>Ceviz yaprağı vücuttayken hem bağırsaklar için bağırsak kurdunu yok edici etki yaratabilmekte, hem vücut direncini güçlendirici etkiler yaratabilmekte hem de kan akışını tehlikeli durumlarda durdurucu etki yaratabilmektedir.<br />
<br />
Bunun dışında bu yaprak kullanılarak yapılan çaylar, banyolar da aynı şekilde son derece sağlığa faydalı etkiler yaratabilmektedir. </div><div><br /></div><div>Ceviz yaprağı çayı yapılarak içildiğinde iştahsızlık sorunu gibi, kanın temizlenmesi durumu gibi, kabızlık durumu gibi veya sindirim bozuklukları rahatsızlığı gibi durumlar için oldukça etkili sonuçlar elde edilmesi mümkün hale gelmektedir.<br />
<br />
Ayrıca ceviz yaprağıyla yapılan banyolar genel olarak cilt yapısındaki iltihaplı durumlara, egzamalara, ergenlik döneminde bulunan kişilerde o dönemde çıkan sivilcelere, ayaklarda oluşan mantarlara ve terleme sorununa, kadınların akıntı problemlerine oldukça iyi gelebilmektedir.<br />
<br />
Faydalarını kısaca anlattığımız ceviz yaprağının geriye kalan yararlarını maddeler halinde özetlersek ortaya şu şekilde bir tablo çıkmaktadır;<br />
<br /><ul style="text-align: left;"><li>
Sarılık hastalığının doğal tedavisi için ceviz yaprağı çayı yapılması önerilir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Saçlardaki dökülmelerin önüne geçilebilmektedir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Kan şekerini düşürücü etkiler gösterebilmektedir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Saçtaki bitlenme sorununu ortadan kaldırabilir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Vücutta kemiklerde oluşacak iltihaplanma problemlerine, çürüme problemlerine ve deforme olan kemiklere iyileştirici özellikler sağlayabilmektedir.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Doğal bir tonik malzemesi olarak kullanılma avantajı vardır.</li></ul><ul style="text-align: left;"><li>
Diş etinde oluşan hastalıklara ve iltihaplanma durumlarına karşı gargara yapıldığı takdirde düzenleyici etkiler gösterebilir.</li></ul>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Ceviz yaprağı ile banyo suyu hazırlama</b></h3>
<br />
Banyo yapmak amacıyla sıcak suyla doldurduğunuz küvete ek olarak ceviz yaprağının bulunduğu bir karışım eklemek, vücudunuzdaki iltihaplı ve sıkıntı yaratacak pek çok hastalığın doğal olarak şifa bulmasına katkı sağlayacaktır. </div><div><br /></div><div>Bunun için iki litre miktarındaki suya iki avuç miktarında ceviz yaprağı eklenerek karışım oluşturulur. Bu su beş dakika boyunca kaynatıldıktan sonra olduğu gibi banyo yapılacak suyun içerisine eklenir. Hazırlanan suyla güzelce yıkanılır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Ceviz yaprağı çayı nasıl yapılır?</b></h3>
<br />
Ceviz yaprağı nasıl kullanılır sorusuna en sık verilen cevap kuşkusuz ki ceviz yaprağı çayı uygulamasının yapılmasıdır. </div><div><b><br /></b></div><div><b>Ceviz yaprağı nasıl kaynatılır</b> diye bakıldığında ise; tarife göre bir tatlı kaşığı miktarında ince kıyılmış haldeki yaprağın bir su bardağı miktarındaki kaynar suya atılarak beş dakika boyunca demlenmesi gerektiği söylenmektedir. </div><div><br /></div><div>Bunun yanında yine bir bardak miktarındaki soğuk suya aynı miktardaki ceviz yaprağı kurutulmuşu atılarak su sıfırdan kaynatılır, soğuduktan sonra günde 2-3 bardak miktarında içilebilmesi normal miktar seviyesinde olarak değerlendirilmektedir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-25849450966002800012017-12-02T10:00:00.001+03:002020-12-12T16:24:26.903+03:00Sol Kol Uyuşmasının Nedenleri ve Hastalıklar<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="370" data-original-width="658" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhd8SlamIEKGZjj8Y4BhOrhimAFEHOYn6mZvy0Is5CqJU-x04XK8tRW0BAtvcW7hvMhR9ijMzZ3D4TOVWZJQRXzgCBWEVGwDFWu8P8_fWqiQQa5GOjgAqEhq59sFOoRaDU0SRDGTiONfw/s640/solkol+uyusumasi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sol Kol Uyuşmasının Nedenleri ve Hastalıklar</td></tr>
</tbody></table><br /><div><br /></div><div>
Kolunuz uyuştu diye hastasınız psikolojisine girmenize gerek, uyuşukluk kan dolaşımından dolayı olabileceği gibi psikolojik vs. gibi etkenlerden de kaynaklanabilir.</div><div><br />
<h3 style="text-align: left;">
Sol kol Neden Uyuşur?</h3>
Sol kolda meydana gelen uyuşma, çoğunlukla gelip geçici ve normal bir sorun olarak görülse de normal şartlarda pek de öyle olduğundan bahsedilememektedir. </div><div><br /></div><div>Çoğu kişinin üzerinde durmadığı ve pek de ciddiye almadığı bu problem, hem ciddi sorunların belirtisi olarak gösterilebildiği gibi bazen de ciddi zannedilmesinin tam tersine basitçe sebeplerden kaynaklanabilmektedir.<br />
<br />
Sol kol uyuşmasından ciddi bir problem olarak bahsedilebilmesinin ana noktası, bu kolda meydana gelen uyuşmaların çok sık bir şekilde yaşanmaya başlaması durumudur. Özel olarak sol koldaki uyuşmaların kalbimizin vücutta sol tarafta bulunmasından kaynaklı olarak kriz gibi ürkütücü ihtimalleri akıllara getirmektedir. </div><div><br /></div><div>Gün içerisinde 2 veya daha fazla seferde sol kol uyuşması çeken bireylerin mutlaka ama mutlaka bir doktor kontrolüne gitmeleri önerilmektedir.</div><div><br />
<h3 style="text-align: left;">
Sol kol uyuşması ve karıncalanması durumu nedir?</h3>
Kolda hissetme güdüsünü sağlayan sinirlerin uç noktası; hem el derisinin hem de kol derisinin altından geçmektedir. Bahsi geçen sinirler el bileğini geçer, dirseğe ve ordan da omuza vardıktan sonra omuriliğimize çok yakın bir noktada sinir merkezine ulaşabilmektedir. </div><div><br /></div><div>Bu noktadan da omurilikten çıkan sinir, koldan gelen hissi beyne taşır. </div><div><br /></div><div>Beyindeki “talamus” bölgesine gelen bu bilgiler, buradan çıkarak işlenmek için beyin kabuğuna gider; burada işlenir ve harekete geçirilir. </div><div><br /></div><div>Yani; bu süreci özetlersek, koldan beyne giden bu iletimlerin bir noktada sıkışması ya da hasar görmesi sonucu kolda karıncalanma şikayeti ve uyuşma şikayeti oluşabilmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;">
Sol kolun uyuşması hangi duruma işarettir?</h3>
<br />
<b>Dolaşım bozukluğu durumu : </b>Kan dolaşımında aksaklıklar meydana geldiğinde, vücuttaki uç noktaları yeteri kadar kan iletilememektedir. Bunun sonucunda özellikle kollarda ve de ellerde uyuşukluklar meydana gelebilmektedir. Kan dolaşımında meydana gelen bu aksaklıklar sol kola daha çok etki etmektedir. Hareketsiz hayat, yağlı yiyeceklerle beslenme, sigara içme vb. gibi sebepler kan dolaşımını olumsuz etkilemektedir.</div><div><br /><b>
Sigara / Alkol tüketimi </b>: Bu tür sağlık için oldukça zararlı ürünlerin tüketimi, vücutta hem sinir tahribatı hem de ilerleyen süreçlerde his kaybı yaratabilmektedir.</div><div><br /><b>
Sinir sıkışması hasarları </b>: Metabolizmadaki merkezi sinir sisteminden sol kolumuza doğru ulaşan sistemde sinir sıkışmaları ya da uyuşukluk yaratıcı etmenler meydana geldiğinde sol kol uyuşukluğu şikayetinden bahsetmemiz mümkün olmaktadır. </div><div><br /></div><div>Sinirlerde oluşan pek çok rahatsızlığın sebepleri arasında sıklıkla görülen sebepler şeker hastalığının ortaya çıkardığı problemler ve kolun üzerine yatılması durumudur.</div><div><br />
<br />
<b>Kalp rahatsızlıkları : </b>Sol kolda oluşan uyuşmalar ve ağrılar, direkt olarak kalp rahatsızlığına ve damar sertliğine yol açmaktadır. Daha çok göğüsteki ağrılanma ile ortaya çıkan sol kol ağrılarında kalp krizi riskinin üzerinde durulmaktadır.</div><div><br /><b>
Kırık durumları</b> : Kolda meydana gelen, bilekte meydana gelen ya da elde meydana gelen kırıklar kolun genelinde uyuşukluk yaşanmasına neden olmaktadır. Bunun dışında omuz kırıkları ya da köprücük kemiği kırıkları da kola uyuşukluk vurmasına neden olmaktadır.</div><div><br /><b>
Bilek ve eldeki kist oluşumları </b>: “Ganglion” isimli kist yapıları, ellerde ve bileklerde oluşmaktadır. Kanser yaratmayan bu kistler aniden ya da yavaş yavaş gelişebildikleri gibi tedavi olunması gereken ağrılar da yaratmamaktadırlar. Ancak hareket kabiliyetini engelleyip uyuşukluk yarattığı noktalarda ameliyat gerektirebilmektedir.<br />
<br />
<b>Vitamin eksikliği durumu : </b>Yetersiz beslenme sonucu vücutta oluşan vitamin eksiklikleri kollarda uyuşma ve karıncalanma durumunun oluşmasına sebep olabilmektedir. Özellikle B vitamini takviyesi gereken durumlarda koldaki uyuşukluklar sıklıkla hissedilebilir.</div><div><br /><b>
Brakial Pleksus yaralanması durumu : </b>Bahsi geçen bölge, bir sinir ağı olup omurgadan gelen sinyalleri kollara ve omurgaya iletmektedir. Bu bölgede meydana gelen yaralanmalar sonrası ele ve kola giden sinirler yırtık olduğundan uyuşukluklar hissedilebilir. Karpal tünel sendromu da bu duruma örnek teşkil etmektedir.</div><div><br /><b>
Raynaud sendromu durumu </b>: Soğuk havalarda kollara kan taşıyan arter damarlar kolda uyuşukluk yaratmaktadır. Bu durum sıklıkla kadınların başına gelmekte, tedavi süreçlerinde hangi noktada olunduğu ve atakların ne şiddette yaşandığı gözü önünde tutulmaktadır.<br />
sol-kol-uyusuklugu-neden-olur<br />
<br />
<b>İnme durumu : </b>İnme yaşandığında beyne giden damarlarda kanın azaldığı görülmektedir. Bundan ötürü de beyin ihtiyaç duyduğu besin yapısından ve oksijen seviyesinden mahrum kalmaktadır. Bu durum sonuç olarak beynin bir tarafında uyuşma yaşanmasına sebep olmaktadır. Sık sık sigara içmek ev yüksek tansiyon hastası olmak inme durumunu tetikleyici öğelerdir.</div><div><br /><b>
Kübital Tünel sendromu durumu</b> : Dirsekte bulunan sinirler, kübital tünel ismi verilen dar bir kısımdan geçmekte; bu bölümde de oluşabilecek kist, direk kırığı veya kemik dikeni gibi durumlarda karıncalanma ve uyuşma semptomları çok sık rastlanan semptomlar olmaktadırlar.</div><div><br /><b>
Kas çekilmesi durumu </b>: Vücut ağır bir şek kaldırmaya çalışırken kas çekilmesi durumları meydana gelebilmektedir. Oluşabilecek uyuşuklukların önüne geçmek adına bölgeye soğuk kompres tedavisi uygulanmalıdır. Sol omuz, çene ya da göğüste de bu uyuşmalara ağrılar katıldıysa geç kalınmadan bir doktor kontrolüne gidilmesi şarttır.</div><div><br />
<h3 style="text-align: left;">
Sol kol uyuşması tedavisi</h3>
Konuyla ilgili yapılacak tedavilerin başlangıç noktası, bu tip uyuşmaların ne sebepten ötürü ortaya çıktığının bulunup ona göre bir sürece girilmesi gerekliliğidir. </div><div><br /></div><div>Öncelikle koldaki kan akışını normalde döndürebilmek adına hem el germe hareketleri hem de kol germe hareketleri uygulanmaktadır.</div><div><br /></div><div> Uyuşmanın olduğu süreçlerde ağrı ya da şişlik de varsa bölgeye sıcak bir müdahale yapılmalıdır. Bu tip toparlama unsurlarının yanında arada tekrarlayan bu uyuşmaların tekrarlamaması için mutlaka Omega-3 yağ asitleri tarafından zengin besinlerin kullanılması gerekmektedir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-53506045447221292772017-12-01T20:00:00.000+03:002018-06-10T12:54:48.863+03:00Karaciğer Ağrısı Nasıl Anlaşılır, Belirtileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="440" data-original-width="640" height="440" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc2xw7RGQ9dZL92_vqvr1GkRmfP3RBSeVhAvy8SES8LlvmryXCYoRO9_LvDAc1nhqcPw_EcBmkIhCCN_kyGg7FwpBt8ILEE-961t3Ze6HYaC6rcmtLw_kT1_pHi_1tmkl3sTOP3yg0yg/s640/karaciger-agrisi.Jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karaciğer Ağrısı Nasıl Anlaşılır, Belirtileri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Karaciğer Ağrısı Nasıl Anlaşılır, Belirtileri Nelerdir?</b><br />
<b><br /></b>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/">Karaciğer ağrısı</a> nasıl anlaşılmaktadır?</b><br />
Karaciğer, bunca yıldır eğitim hayatımızda bizlere öğretildiği gibi vücudumuzda yer alan ve sağlığımızın korunmasına yardımcı olan en önemli faktörlerden bir tanesidir. Kendisine bu kadar önemi vücudumuzda üstlendiği pek çok görev kazandırmaktadır.<br />
<br />
Tabi bu önemden de anlaşılacağı gibi karaciğerde meydana gelebilecek en ufak sıkıntı, otomatikman vücudumuzun diğer noktalarında da meydana gelen sıkıntılara neden olmaktadır. Bazı durumlarda karaciğer büyümesinin meydana gelmesi, bazı durumlarda garip şişkinliklerin yaşanması, bazı durumlarda da görevini tam yerine getirememesi karaciğerde ağrılanma durumlarını meydana getirmektedir.<br />
<br />
<br />
Karaciğerde oluşan ağrı için genelde tıbbi ve acil bir müdahale yapılamamaktadır. Bu da kendisini daha mühim bir sorun haline getirmektedir. Bazı durumlarda da vücuttaki diğer organlarda oluşan hastalıkların etkileri, karaciğere de yansıyıp kendisinde de ağrı oluşturabilmektedir. Karaciğer ağrıları oluşmaya başladığında kendisini belli edebilecek pek çok belirti sunmaktadır. Bazı durumlarda hastalığın habercisi olabilmekte bazı durumlarda da geçici br durum olarak ortaya çıkabilmektedir.<br />
<br />
Karaciğerdeki ağrılanmanın esas sebebini anlayabilmek adına mutlaka bir uzman kontrolüne gidilmesi önerilmektedir çünkü yazımızın başından beri bahsettiğimiz gibi karaciğer vücudumuz için önemli bir organ olmakta; onda yaşanabilecek aksaklıklar vücuttaki diğer organları da ilgilendirebilmektedir.<br />
<br />
karaciger-hastaliklari<br />
<br />
<h3>
Karaciğer ağrısı vücutta nereye vurmaktadır?</h3>
Karaciğer, vücut anatomimizde karın bölgeminin üstünde, sağ kısımda; kaburgamızın hemen altında yer almaktadır. Karaciğerin ağrı yapmaya başladığı süreçlerde nefes alıp verilirken batma tarzı hisler hissedilebilmekte ve nefesi kesen bir sızı hissedilebilmektedir. Karaciğere bağlı olarak meydana çıkan ağrıların sırt bölgesine ya da omuz bölgesine vurduğu da görülmüştür. Ağrı giderek arttığında artık ağrı kısmı diğer organları da etkilemeye başlamakta ve kişi ağrılanmadan son derece rahatsız ve acı çeker hale gelmektedir.<br />
<br />
Karaciğerin ağrı çekmesine yol açacak faktörlerden olan alkol tüketimi, karaciğerde sıvı birikmesi ya da karaciğer iltihaplanması gibi durumlar yaşanıyorsa kişilerin karaciğerlerinin üçte birlik bir kısmının zarar gördüğünü söylemek mümkün olmaktadır. Geriye kalan üçte ikilik kısımla birlikte karaciğerin kendi kendini onarması durumu da meydana çıkmakta ve yavaş yavaş görülen tedaviler sonrasında karaciğerin yüzde yüzlük kısmı tekrardan sağlıklı bir biçimde çalışır ve kullanılabilir hale getirilebilmektedir. Karaciğer hakkında bilinmesi gereken en önemli durum, bu organın normal şartlarda sinir uçları bulunmadığından kolay kolay ağrımayacağıdır ve eğer ağrı hissediliyorsa ciddi bir durum olduğudur.<br />
<br />
<h3>
Karaciğer ağrıları belirtileri nelerdir?</h3>
Az önce de belirttiğimiz gibi normal şartlarda karaciğerin ağrısını belirlemek oldukça zor olmaktadır. Karnın sağ üst kısmında ortaya çıkan ağrının tam olarak nereden çıktığı tam olarak belirlenemeyebilir. Ağrının yeri her seferinde aynı kaynaktan da olmayabilmekte veya karakteristik özelliklerinde farklılıklar meydana gelebilmektedir. Karaciğerden çıkan ağrının belirlenmiş tipleri özetlenirse; nefes alırken ya da öksürmekteyken karnın sağ tarafına ağrı girmesi durumu, solunumda zorluk yaratacak karın ağrısı durumları, karnın sağ üst kısmında hafif ağrılanmaların meydana gelmesi, karnın ağrısına sırt ağrılarının ya da karın ağrılarının eşlik etmesi ve ağrının batma hissi uyandıracak bir ağrı olması durumudur.<br />
<br />
<h3>
Karaciğer ağrısı tedavisi</h3>
<br />
Karaciğerin vücudumuzda oldukça önemli bir yeri olduğundan, bu organda çıkan belirtilerin dikkate alınmaması sonrasında ölümcül olacak hastalık noktalıklarına gelinebilmektedir. Bu yüzden karaciğerde ağrıların ortaya çıktığı andan itibaren mutlaka en kısa sürede bir doktor kontrolüne gidilmesi gerekmektedir.<br />
<br />
Teşhisin doğru bir şekilde koyulabilmesi için de MR testi, karaciğer fonksiyonu ölçümleri ve pek çok kan testi detaylı olarak incelenebilmektedir. Eğer organda karaciğerden şüpheleniliyorsa, karaciğerden biyopsi olunması da uygun görülmektedir.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-34012293065833305752017-12-01T15:00:00.000+03:002018-11-17T16:39:15.347+03:00İmmünoloji Nedir? İmmünoloji Hakkında Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="317" data-original-width="574" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjG476Ji1-uXZfuB2iI3mNlu09iLImJ6aJNy6mAvgAmEvy-YkdfeNJ7t2t7IfqKYZho_uOko61Qz9fzkjfKUT4ziT8FOkOWaQ4VxC3Pkp2pp7pejVpiTGU2sR-RsDgGNouz4vD-OuibhQ/s640/%25C4%25B0mm%25C3%25BCnoloji+nedir.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İmmünoloji Nedir? İmmünoloji Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
<b>İmmünoloji Nedir? İmmünoloji Hakkında Bilgiler</b><br />
İmmünoloji, sözlük anlamı olarak, vücudun diğer organizmalar tarafından saldırıya uğramasına karşın vücudun direncinin incelendiği bilim dalıdır, bağışıklık bilimi de denir. Tıbbi anlamda immünoloji, vücutta hastalık oluşturan mikroorganizmalara karşı oluşan bağışıklık tepkisi üzerinde ve bu sistemin işleyişindeki bozukluklarla ilgili incelemeler yapar. Birçok hastanede immünoloji ve alerji hastalıkları bölümü bulunmaktadır.<br />
<br />
Bağışıklık sistemi, tümörlerin büyümesini engellemek ve zarar görmüş dokuları onarmak, mikrobik enfeksiyonları önlemek veya yok etmek için düzenli bir şekilde çalışan her bir dokuya dağılmış birçok çeşit molekülden ve hücreden oluşur. Normalde yabancı veya zarar görmüş molekülleri tanır ve cevap verir.<br />
<br />
Doğuştan oluşmuş bağışıklık sistemi, hem mikrobik kuşatmalara bariyerler ortaya çıkarır hem de biyokimyasal ya da hücresel olarak ilk müdahale sağlar. Bu, mikroplarla dolu bir dünyada yaşayabilmek için oldukça gerekli bir sistemdir.<br />
<br />
Bağışıklık sistemi, hastalık oluşumunda üç farklı şekilde rol oynayabilir.<br />
<br />
<b>1. Aktivasyon: </b>Bağışıklık sistemi, enfeksiyonlarla savaşırken ve bağışıklık tepkisi oluştururken aktif olabilir ve bu da ateş, iltihaplanma ve sonucunda da sorun yaratan patojenin yok edilmesi ile sonuçlanır. Ayrıca bağışıklık sistemi bu patojeni hafızasına kaydederek aynı patojenin enfeksiyon kapmasına karşın daha etkili bir tepki oluşturur.<br />
<br />
<b>2. Bağışıklık Yetmezliği:</b> Bağışıklık sistemi yetersiz şekilde çalışabilir ve bu da insan vücudunu enfeksiyonlara karşı daha dayanıksız bir hale getirir. Bağışıklık yetmezliği, bağışıklık sisteminin bir bileşenin eksik olmasından veya kanser, ilaç tüketimi ya da HIV gibi etkenler sebebiyle çalışmasını durdurmasından dolayı meydana gelebilir.<br />
<br />
<b>3. Aşırı Duyarlılık (Alerji): </b>Bağışıklık sistemi, vücuda veya vücut ile temas eden zararsız maddelere karşı gereğinden fazla aktif olabilir ve kendini korumaya çalışabilir. Bunun sonucunda astım, bahar nezlesi veya anafilaksi gibi alerjen durumlar oluşabilir. Birçok hasta alerjen oluşturan madde ortadan kaldırıldığında bir sorun yaşamamaktadır ancak alerji artık günlük yaşamı etkiliyorsa sağlık kuruluşlarından yardım alınması gerekir.<br />
<br />
<b>İmmünoloji Hastalıkları Nelerdir?</b><br />
<br />
Bağışıklık sisteminde önemli kusurlar oluştuğunda veya bağışıklık sisteminin konak hücre ve dokularını korumak yerine zarar vereceği tepkiler oluşturmak zorunda kaldığı durumlarda birçok hastalık oluşabilir.<br />
<br />
Bağışıklık yetmezliği hastalıkları, enfeksiyon ve tümör oluşumunun artan risklerinden dolayı açığa çıkar ve gen mutasyonu, gıdasızlık, HIV gibi bazı virüsler veya kanser tedavisi sebebiyle oluşabilir. Kendi moleküllerini hedef alan bağışıklık sisteminin tepkileri otoimmünite oluşturur, ki bu da ilgili dokulara veya organlara yönelik çeşitli klinik problemler doğurur.<br />
<br />
Bazı immünoloji hastalıkları şu şekilde sıralanabilir:<br />
<br />
<ul>
<li>Eklem İltihabı</li>
<li>Uzun Süreli Sindirim Problemleri</li>
<li>Birinci Tip Diyabet</li>
<li>Damar İltihabı</li>
<li>Alerjik Astım/Bronşit</li>
<li>Alerjik Burun İltihabı</li>
<li>Polen, Toz, Besin, Böcek veya Çevresel Alerji</li>
<li>Kurdeşen</li>
</ul>
<br />
<h3>
Nasıl Tanı Konur?</h3>
Genellikle alerji belirtisi gösteren hastalara alerji testi yapılmaktadır. Kısa sürede analizi yapılabilen bu testler, küçük yaşlardan itibaren uygulanabilmekte ve acı vermemektedir. Test sırasında testin uygulandığı bölgede kaşıntı ve kabartı olabilmektedir, bunun haricinde yan etki görüldüğü pek söylenemez.<br />
<br />
Cilde uygulanarak veya kan alınarak yapılan iki farklı alerji testi vardır. Cilt testlerinde şüphe edilen alerjen madde kolun ön veya arka kısmına uygulanır, hatta diğer alerjenler de aynı anda test edilebilir. Bu maddelerden birine karşı alerjiniz varsa o bölgedeki kızarıklık veya diğer semptomlar bunu gösterir. Bazen de doktor tavsiyesine göre alerjen olarak düşünülen madde ya da maddeler vücudunuza iğne ile enjekte edilerek test edilir.<br />
<br />
Alerji haricindeki bağışıklık yetmezliği hastalıkları genellikle genetik sebeplerden ötürü ortaya çıktığı görülür. Hava kirliliği ya da yaşanan ortamın hijyenine dikkat edilmemesi, kimyasala maruz kalmak gibi sebepler de bağışıklıkla ilgili hastalıklara sebep olabilir. Karaciğer ve benzeri vücuttaki bazı organlarda sebebi anlaşılmayan şekilde büyüme görülmesi, romatizma ve alerji gibi rahatsızlıklar görülür ve bu hastalıkların tanısı kan testi yapılarak anlaşılır.<br />
<br />
<b>Belirtileri Nelerdir?</b><br />
<br />
Alerjiler mevsimsel (baharda yaşanan polen alerjisi gibi) veya tüm yıl boyunca olabilir. En yaygın görülen alerji çeşitleri ot veya çim alerjisi, toz alerjisi, küf alerjisi, böcek ısırığı alerjisi ya da yumurta, kabuklu deniz ürünleri ve fındık veya tahıl gibi besinlerden dolayı görülebilir.<br />
<br />
Bu gibi sebeplerden dolayı ciltte tahriş, baş ağrısı, hapşırma, burun akıntısı, bulantı ve ishal gibi belirtiler görülebilir. Eğer alerjen maddeyi burun yoluyla alıyorsanız muhtemelen gözler, burun ve ciğerler etkilenecektir. Ancak eğer alerjen bir besin ise ağız, mide ya da dilde belirtiler görülür.<br />
<br />
Diğer bağışıklıkla ilgili hastalıkların belirtileri ise şu şekildedir;<br />
<br />
<ul>
<li>Tekerrür eden, sıradışı veya zor geçen enfeksiyon</li>
<li>Kilo alamama veya kilo verme</li>
<li>Tekerrür eden zatürre ya da akciğer iltihabı, kulak iltihabı ya da sinüzit</li>
<li>Enfeksiyonların tedavisinde birden fazla antibiyotik kullanılması</li>
<li>Organlarda ya da ciltte tekerrür eden derin apse ya da çıban</li>
<li>Bağışıklık hastalıklarının aile geçmişinde görülmüş olması</li>
<li>Şişmiş lenf bezleri ya da büyüyen dalak</li>
<li>Otoimmun hastalıklar</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-67570196042418123162017-12-01T11:00:00.000+03:002018-01-30T17:44:29.204+03:00Yenilenebilir Enerji Nedir? Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="273" data-original-width="600" height="290" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoYFWkvJg38COmhB-i-D1srYmKfTqxMRdSQuSPPQ9ltI_uFRqr7TArf12zXJgVc2yOyXkmIzC6N6dM2jODiq2NVzXBlrdjqHH1zeDXg74FS2FNmVMRVkvElasjzHW1UAotINHs8I-HxQ/s640/enerji-kaynaklari-nelerdir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yenilenebilir Enerji Nedir? Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<h3>
<br />Yenilenebilir,enerji Kaynakları Nelerdir?</h3>
Yenilenebilir enerji kaynakları hakkında merak ettiğiniz bilgiler sayfamızdadır.<br />
Kullanılan enerji kaynaklarının doğanın dengesine ve insan sağlığına verdiği geri dönülemeyen zararlardan ötürü, insanoğlu temiz enerji de denilen doğaya ve insan sağlığına duyarlı enerji arayışına başlamıştır. Bir bakıma gelişen şehirler ve dev sanayi kuruluşlarının çevreyi kirletme potansiyeli göz önüne alınırsa bu zorunlu hale gelmiştir. Petrol, kömür gibi çevreye zararlı ve tükenebilen kaynaklar yerine doğada zaten var olan, zararlı etkileri diğer enerji kaynaklarına göre yok denecek kadar az olan veya hiç olmayan, sürekliliği olan enerji kaynaklarına alternatif enerji kaynakları denir.<br />
<br />
Günümüzde kullanılan yenilenebilir, alternatif enerji çeşitleri güneş (solar) enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal (sıcak su ) enerji, bio-yakıtlar, dalga enerjisi ve gel-git enerjisi gibi çeşitlendirilebilir. Ülkemizde ise güneş, rüzgar, jeotermal, dalga enerjisi ve bio yakıtlar kullanılmaktadır.<br />
<br />
<h3>
<b>Güneş ( Solar) Enerjisi:</b></h3>
<b></b>Dünyanın en önemli enerji kaynağı güneştir. İnsanlar yıllar boyu bu sınırsız enerji kaynağını kullanma yollarını aramışlardır. Güneş ışınlarının; ısınma, elektrik ve güneş pilleri gibi kullanım alanları vardır. İnsanoğlu, dünyanın yaşam kaynağı olan bu sınırsız enerjinin kullanımı için yeni teknolojiler üretmiştir. Zamanımızın en gözde elektrik enerjisi üretimi, güneş ışınlarının fotovoltaik panellere yansıyarak elektrik enerjinse dönüşmesiyle elde ediliyor. Ülkemiz de dünyadaki konumu itibari ile güneş ışınlarını yılın büyük bir çoğunluğu en iyi şekilde aldığı için, güneş tarlaları büyük bir hızla çoğalmaktadır.<br />
<h3>
<b>Rüzgar Enerjisi:</b> </h3>
Alternatif enerji kaynaklarından en çok kullanılanlarından biriside rüzgar enerjisidir. Dünyadaki doğa olaylarından biri olan rüzgarı kullanarak enerji üretimi ise çok eski zamanlardan beri var olan bir sistemdir. En eski kullanım şekillerinden birisi ise yel değirmenleridir. Rüzgar türbinlerinin; elektrik üretimi, soğutma, sulama, tahıl öğütme, kesme gibi kullanım şekilleri mevcuttur. Rüzgarın hızı ve süresinin önemli olduğu bu sistemi, ülkemizde kullanılmaktadır ve devlet kurulumunu teşvik etmektedir.<br />
<br />
<h3>
<b>Jeotermal( Sıcak Su ) Enerjisi: </b></h3>
Yer kürenin iç çekirdeğine (magma) yakın yerlerdeki su rezervlerinin doğal olarak ısınması ve bununla elde edilen enerjinin doğal yollarla yüzeye çıktığı enerji çeşididir. Türkiye jeotermal enerji bakımından zengin olup dünyada 7. sırada yer almasına rağmen sıcak su, enerji üretiminde yeterince tanınmamakta ve ne yazık ki yeterince kullanılmamaktadır. Jeotermal enerji kesintisiz olmasından dolayı alternatif enerji kaynakları arasında iyi bir konuma sahiptir. Elektrik üretimi, sera, ahır vb. ısıtmacılığı, gıda kurutma işi, hamamlar ve sıcak yüzme havuzu gibi kullanım alanları mevcuttur.<br />
<br />
Bioyakıtlar: Yağlı tohumlar, orman ürünleri, şeker pancarı gibi bitkisel atıklar ve hayvansal atıklar hammaddesini oluşturur. İnsanoğlunun sürekli şehirlerde ve sanayi kuruluşlarında atık çıkardığı düşünülürse dünyanın ne kadar büyük bir potansiyeli olduğu daha kolay anlaşılabilir. Türkiye de ise 2000 li yılların başında Biyoyakıt üretimine başlanmıştır. Bu atıklar fermantasyon, karbonizasyon, gazlaştırma gibi yöntemlerle yoğun olarak araçlarda, bunun dışında ise motorlarda ve yakıt pillerinde kullanılmaktadır.<br />
<br />
<h3>
<b>Dalga Enerjisi: </b></h3>
<br />
Temiz enerji çeşitlerinden biriside dalga enerjisidir. Denizlerdeki rüzgarların oluşturduğu yüzey üstü ve yüzey altı dalgaların basınçlarından elde edilen enerji çeşididir. Elektrik üretiminde ve ısınmada kullanılır. Ekolojik deniz yaşamını teşvik eder ve denizde kurulduğu için tarım alanlarına hiçbir zararı yoktur. Farklı dalga enerjisi dönüştürücüleri mevcuttur. Dünya devletlerinde uzun süredir dalga enerjisi kullanılmasına rağmen ülkemizde son yıllarda pilot bölge seçimleriyle, Batı Karadeniz de Zonguldak bölgesinde, dalga enerjisi dönüştürücüsü kurulmuştur.<br />
<br />
<h3>
<b>Gel-git Enerjisi: </b></h3>
Ayın çekim kuvveti ile dünya üzerinde denizlerde oluşan dalgalanma hareketinin enerjiye dönüştürülmesidir. Elektrik üretiminde kullanılır. Her bölgede yoğun olarak yaşanmamasından ve maliyetinin de yüksek olması nedeni ile fazla yaygınlaşmamıştır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-16558682299404175642017-11-30T20:00:00.000+03:002017-11-30T20:00:04.255+03:00Bacaklarda Ki Selülit Nasıl Yok Olur?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="399" data-original-width="600" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYqtFSyDsrPhEYjxwHZNrkpv5sxfLf298kIg7ajwTC_pA-qjHaYHSBl2LTUgkE8kzguc2tglOeRp4j-jrMMzBbklTmomIZepibqR8XCp4PP_Jvh-jhe5VxGvNfA_WuIIg_-d2_dVGOtw/s640/Bacaklarda+Ki+Sel%25C3%25BClit+Nas%25C4%25B1l+Yok+Olur.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bacaklarda Ki Selülit Nasıl Yok Olur?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Bacaklarda Ki Selülit Nasıl Yok Olur?</b><br />
<b>Selülit </b>adı verilen problem, bir kadın için en zor olan sorunların başında gelmektedir. Vücudun belli bölgelerinin portakal gibi gözükmeye başlaması, estetik açıdan oldukça çirkin bir görüntü oluşturmaktadır. <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Bacaklardaki selülit nasıl geçer</a> sorusu, bu tip problemler ile karşılaşan ve buna bir çözüm bulmaya çalışan kişiler tarafından dile getirilmektedir.<br />
<br />
<b>Bacak Selüliti Nasıl Yok Olur?</b><br />
<br />
Bacaklarda ortaya çıkan selüliti gidermenin birçok yolu vardır. Tam olarak selüliti geçirmek pek olası bir durum değildir. Ancak çok uzun süren tedaviler sonucunda böyle bir şey gerçekleşebilir. Kolay bir şekilde, selülitin verdiği çirkin görüntüyü azaltmanın ise çeşitli yöntemleri vardır. Bunlardan birisi düzenli beslenmedir.<br />
<br />
Bilindiği üzere selülit probleminin ortaya çıkmasındaki en büyük nedenlerden birisi aşırı yağlı yiyeceklerdir. Bu yüzden de selülit probleminden kurtulmak isteyenlerin yemek alışkanlıklarını değiştirmelerinde fayda vardır.<br />
<br />
Bu anlamda iyi bir diyete başlamak ve sebze ağırlıklı beslenmek faydalı bir tercih olacaktır. Bacaklardaki selülit nasıl geçer sorusuna verilecek başka yanıtlar da mevcuttur. Bunlardan birisi de spor yapmaktır. Sporu düzenli bir biçimde yapmak gerekmektedir. Çünkü selülitlerin temel nedeni, cilt altında toplanmaya başlayan yağ dokularıdır.<br />
<br />
Bu yüzden de spor yaparak, metabolizmayı hızlı bir şekilde çalıştırmak lazımdır. Bunun sonucunda da daha fazla kalori yakılacak ve selülitler yavaş yavaş kaybolmaya başlayacaktır. Bacaklar için özel bir şekilde yapacağınız egzersizler de işe yarayacaktır.<br />
<br />
Bacaklardaki selülitlerden kurtulmanın alternatif başka yolları da vardır. Bunlardan bir diğeri de masajdır. Masajın selülitlere çok iyi geldiği birçok uzman tarafından dile getirilmektedir. Masajı yapacak kişinin bir takım yağlar kullanması, selülitli bölgeyi yumuşatması açısından son derece faydalıdır.<br />
<br />
Bunun için susam yağı ya da biberiye yağı kullanmak mümkündür. Bacaklara uygulanacak bu karışımın ilk önce tüm üst bacak bölgesine yedirilmesi gerekmektedir. Sonrasında ise selülitli bölgenin güzel bir şekilde yoğrulması lazımdır.<br />
<br />
Bu işlem yapılırken selülitlerin parmaklarla sıkılması ve iyice ovalanması olumlu sonuçlar verecektir. Selülitlerden kurtulmak için bol bol su tüketilmesi de önerilmektedir.<br />
<br />
Ayrıca p ve c vitamini almak da selülitler için doğal tedavi yöntemlerinden birisidir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81841768857342129662017-11-30T15:00:00.000+03:002018-06-10T13:22:48.065+03:00Tırnak Batması Nasıl Geçer? Evde Tırnak Batması Tedavisi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="263" data-original-width="500" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2f_kfdXiyDIwS7ThMzsflZ5qKUK-7wDKTRjJgLeKnOAeil49JTSfawr64nAoPMwEGsGLyuLuFOso0Dy-Z2hYr4QFRisb5ziDdI_Ppeu__gAHWh_T0moaGhuza6g4_MkVcoIwgFG6mHA/s640/T%25C4%25B1rnak+Batmas%25C4%25B1+Nas%25C4%25B1l+Ge%25C3%25A7er+Evde+T%25C4%25B1rnak+Batmas%25C4%25B1+Tedavisi.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tırnak Batması Nasıl Geçer? Evde Tırnak Batması Tedavisi</td></tr>
</tbody></table>
<b>Tırnak Batması Nasıl Geçer? Evde Tırnak Batması Tedavisi</b>Birçok kişinin karşılaştığı ancak çözümü noktasında çok da bilgi sahibi olunmayan sağlık sorunlarının başında tırnak batması gelmektedir.<br />
<br />
<b>Tırnak Batması Nasıl oluşur?</b><br />
<br />
Tırnakların parmağın bir tarafından veya kimi zaman her iki tarafından düzensiz olarak uzaması sonucu deri içerisine doğru girme eğilimine tırnak batması denilmektedir. Sıklıkla ayak başparmağında meydana gelse de diğer parmaklarda da oluşabilmektedir. Tırnak boyunun uzaması ile birlikte ayak derisinin iç kısımlarına doğru kazanılan ivme, öncesinde tahrişe, bir sonraki aşamada ise enfeksiyona neden olabilmektedir.<br />
<br />
<b>Tırnak Batmasının Sebepleri nelerdir?</b><br />
<br />
Batmaya neden olan faktörlerin başında tırnak kesme işleminin hatalı yapılması gelmektedir. Bu anlamda tırnakların en dipten kesilmesi yerine biraz daha üst alanlardan kesmeye özen gösterilmelidir. Bir diğer neden, aşırı kilolu olanların karşılaşabileceği ayaklara çok yük binmesidir. Yük arttıkça tırnakların içe doğru gitmesi kaçınılmazdır. Ayak parmaklarına alınan darbeler, mantar hastalıkları, ayakkabı seçiminde yapılan hataları diğer sebeplerin arasında sayabiliriz<br />
Tırnak Batmasına Çözüm önerileri<br />
<br />
Sorunun çözüm önerilerine geçmeden önce rahatsızlığın ne evrede olduğu konusunda bir ayrım yapılması gerekmektedir. Henüz sorunun ilk evresinde iseniz evde uygulayacağız birkaç tedavi yöntemi ile kendi kendinize iyileşme imkanınız vardır. Erken teşhis ile bunlar mümkündür ancak hastalığın ilerlemiş olması veya yaranın enfeksiyon kapması söz konusu ise kesinlikle uzman bir doktora görünmeniz gerekmektedir. Aksi takdirde telafisi güç sorunlar ortaya çıkması muhtemeldir.<br />
<br />
<b>Tırnak Batmasına Evde tedavi yöntemleri </b><br />
<br />
Öncelikle yaranın mikrop kapmaması ve yumuşak halde durabilmesi için uygulayacağınız ilk yöntem ayağı tuzlu suda bekletmek olacaktır. Ortalama 1 litre suya atacağınız 2 çay kaşığı tuz ile karışımı hazırlarsınız. Günde 2 devam uygulanması tavsiye edilmektedir.<br />
<br />
Tedavi şekli törpü kullanmaktır. Aslında buna önleyici tedavi de diyebiliriz. Tırnakların kesilmesi sonrası sivri ve keskin olan yerlerin törpü vasıtası ile küt hale getirilmesi, daha rahatsızlık başlamadan engellenmiş olacaktır.<br />
<br />
Tırnağın içe doğru ilerlemesinin önlenmesi için tampon kullanmak da çözüm olacaktır. Bu noktada tırnak ile temas ettiği deri arasına steril bir pamuk parçasının cımbız vasıtası ile yerleştirilmesi gerekmektedir. Burada dikkat etmeniz gereken; pamuğun yerleştirilmesi esnasında acı olma ihtimalinin yüksek oluşudur.<br />
<br />
Tırnak batması fiziksel olarak engellense de asıl dikkat edilmesi gereken husus yaranın enfeksiyon kapmasına engel olmaktadır. Bunun yolu her gün o alanı temizlemektir.<br />
Son olarak tırnak batmasına çözüm bulunamaz ise halk arasında tırnak çekme denilen işlem uzman hekimlerce yapılmaktadır. Biraz ağrılı bir süreç olsa da kesin çözüm olarak fayda sağlamaktadır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-87203804718086285092017-11-30T10:00:00.000+03:002017-11-30T10:00:36.253+03:00Ameliyat Dikişlerinin Çabuk İyileşmesi İçin Ne Yapmalıyız?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="245" data-original-width="520" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4wpPSER-WZDlx1T3vixGIS8q29QWBfxH0iYooTEeNmL2Lt3AIqeFXAJi6Szj7gmkkJ4sEJPcKp2LU2-P57viBti4vf4hWcCE5Okl5Gmhr_nWG0_FRYQvS2kvATMt9sG30q4MZnuS0YA/s640/Ameliyat+Diki%25C5%259Flerinin+%25C3%2587abuk+%25C4%25B0yile%25C5%259Fmesi+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ne+Yapmal%25C4%25B1y%25C4%25B1z.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ameliyat Dikişlerinin Çabuk İyileşmesi İçin Ne Yapmalıyız?</td></tr>
</tbody></table>
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Ameliyat Dikişlerinin Çabuk İyileşmesi</a> İçin Ne Yapmalıyız?<br />
<br />
Derinin bütünlüğünü korumak amacıyla farklı nedenlerden dolayı meydana gelen yaraları kapatmak için dikiş atılır. Ameliyat, sezaryenle doğum, darbe izleri gibi nedenlerle yara olan açık bölge dikişle kapatılmaya çalışılır. Dikiş nasıl çabuk iyileşir? sorusuna olumlu yanıt vermek için hastanın o bölgeye özen göstermesi ön koşuldur.<br />
<br />
<b>Dikişlerin Çabuk İyileşmesi İçin Ne Yapılmalı?</b><br />
<b><br /></b>
İyileşme sürelerini ve yapılacak uygulamaları daha iyi anlamak için dikiş çeşitlerine ve yara oluşum sürecine kısaca değinmekte yarar var. Yara oluşmasının ardından sorunlu bölgeye emilen veya emilmeyen dikişler uygulanır.<br />
<br />
Emilen dikişler, hastaya uygulandıktan sonra vücut dokuları tarafından emilir ve kendiliğinden yok olur. Bunda uzman doktorun ekstra bir işlem yapmasına gerek kalmaz. Ancak ne kadar sürede emileceği de hasta durumuna ve dikiş yoğunluğuna göre değişebilmektedir.<br />
<br />
Emilmeyen dikişler, vücutta emilmediği için belirli bir süre sonra temizlenmesi gerekir. Ne zaman dikişlerin alınacağı, hastanın durumuna, ameliyat bölgesinin hassasiyetine göre değişebilir. Bir örnekle, şeker hastalarının iyileşme süresi diğer hastalara göre daha geç olacağından dikiş alınma süresi de uzayacaktır. Yaranın tam tutmaması gibi ekstra durumlarda da geç alınması söz konusudur.<br />
<br />
<b>Dikiş Nasıl Hızlı İyileşir, Bakımı Nasıl Olmalıdır?</b><br />
<br />
Doğum ya da ameliyat sonrası dikiş nasıl çabuk iyileşir? sorusu hastanın kendisini daha iyi hissetmesi ve yaranın da iyileşme süreci açısından kritik öneme sahiptir. Yani yara ne kadar hızlı iyileşirse dikişler o kadar çabuk alınır ve kalan izler de iyi bir bakımla toparlanır.<br />
<br />
Dikiş izinin oluşmasına etki eden faktörler:<br />
<br />
<ul>
<li>Alkol, kafein ve sigara kullanımı vücuttaki suyu azalttığı için uzak durulması gereken bir durum. Yaraların iyileşmesinde deri altındaki hücrelerin canlı kalması için suya ihtiyaçları bulunuyor.</li>
</ul>
<ul>
<li>İleri yaşa bağlı olarak cildin elastikiyetini, yenilenme hızını kaybetmesi: Çocukların-gençlerin deri iyileşme hızı ile 60 yaş ve üzeri kişilerin yara iyileşme hızı aynı değildir. Genç hücreler daha hızlı ve daha çok olduklarından yara ve diğer hastalıkların iyileşmesinde etkin rol oynar. </li>
</ul>
<ul>
<li>Bu nedenle ilerleyen yaşlarda deriye hücrelere iyi gelen daha fazla takviye yapılmalıdır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Koyu renk cilt derisi, kahverengi-siyah gibi derilerde renk pigmentlerinin yara üzerindeki etkisi ve cildin genel yapısı açısından daha geç iyileşme olduğu görülür.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yaranın çok büyük ve derin olması, iz kalmasında etkilidir. Bazı yaraların seneler boyunca iz bırakmasının nedeni budur. Deri altında iyileşme olsa da deri yüzeyinde bir miktar pürüzlü görünüm devam eder.</li>
</ul>
<ul>
<li>Proteini eksik alma; hücrelerin onarılmasıyla doğrudan etkili bir durum. Çünkü deriyi, kasları vs. iyileştiren güçlü bir madde. Yara izlerinin daha hızlı iyileşmesini istiyorsanız mutlaka düzenli olarak süt, et grubu ürünleri tüketin. Dokularınız çok daha hızlı iyileşecektir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Genetik yatkınlık, diyabet ve bazı kronik hastalıklar geç iyileşmeye neden olur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yara yerine baskı yapılması, oynanması, gerdirilmesi vs. izin toplanmasını engeller.</li>
</ul>
<br />
<br />
Dikiş nasıl çabuk iyileşir? sorusu için şu noktalara dikkat etmeniz önerilir:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Yeni dikiş atılan bir yaraya hassas davranmak gerekir. Kızarıklık, akıntı, kanama olup olmadığını belirli aralıklarla kontrol edin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Doğum ya da başka bir nedenle atılan dikiş bölgesine temas etmeyin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Dikiş iplerini çelmeyin, onlara dokunmayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>Doktorunuzdan ne zaman banyo yapabileceğinizi öğrenin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Doktorunuzdan habersiz şekilde o bölgeye krem, pudra vs. sürmeyin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Öneriliyorsa, pansumanı kuralına uygun biçiminde yapın.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yara bölgesini derinliğine göre 3-6 ay direkt güneşe maruz bırakmayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>Dikiş bölgesinin nemli kalmaması gerekir. Bu nedenle otururken, derinizin üzerine gelerek hava almasını engelleyeceği durumlar oluşmamasına dikkat edin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Dikişli alanın kirlenmemesine özen gösterin.</li>
</ul>
<br />
Bitkisel ürünler masum gibi görünse de doktor kontrolü olmadan kesinlikle hiçbir şey sürmeyin.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-55278856809037655632017-11-30T09:58:00.001+03:002020-12-12T16:26:02.057+03:00Kaynatın ve Her Sabah İçin, Öyle Bir Etkisi Varki...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="780" height="328" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwbAQq-Di2CUDC6CCwrLH4xHej2l22g_1xI6la6aCkDuR0R10TrVzJP2SXAEOOOKnSsZITbaJuKJcPdEzxHKoLBX1PgMwX3mpC-2DtR1OF7QaIqIOkTXPDxXeEFDzRyIxFXV7LYdHx9g/s640/limon-kaynatip-icme.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kaynatın ve Her Sabah İçin, Öyle Bir Etkisi Varki...</td></tr>
</tbody></table><br /><div><br /></div><div>
Kaynatın ve Her Sabah İçin, Öyle Bir Etkisi Var ki...</div><div><br />
Vücuda tam bir detoks etkisi yapıyor, gün boyu ihtiyacımız olan enerjiyi karşılıyor.<br />
<br />
<b>Haşlanmış limon</b>dan bahsediyoruz. </div><div><br /></div><div>İşte yapılışı:<br />
<br />
Aç karnına haşlanmış limon içilirse, kahve veya soda gibi mideye dokunmaz, tam tersine vücutta detox etkisi oluşturarak bağırsaklarınızdaki bakteriler yok eder, vücudu besler ve ihtiyacınız olan tüm enerjiyi karşılar.<br />
<br />
<h4 style="text-align: left;"><b>Haşlanmış Limon Zayıflatıyor</b></h4>
<br />
Haşlanmış limon ayrıca vücuttaki yağ yakımını hızlandırarak zayıflamayı destekler. </div><div><br /></div><div>Vücudu zararlı toksinlerden arındırır, mikroplardan temizler.<br />
<br />
<h4 style="text-align: left;"><b>Haşlanmış Limon Nasıl Hazırlanır?</b></h4>
<br />
Haşlanmış Limon Tarifi için kullanabileceğiniz malzemeler;<br />
<br />
<ul>
<li>4-5 adet limon, </li>
<li>5 diş sarımsak, </li>
<li>küçük bir parça zencefil </li>
<li>2 litre su.</li>
</ul>
<br />
<br />
Limonların kabukları soyularak suyu sıkılır. </div><div><br /></div><div>Limonun posası ile kabuklarını bir kenarda bekletilir çünkü karışımın içine ekleyeceğiz. </div><div><br /></div><div>Daha sonra blender yardımıyla sarımsakları ve zencefili güzelce parçalıyoruz. </div><div><br /></div><div>Sıktığımız limon suyu ile blendırdan geçirilen malzemeler bir tencerede karıştırılır.<br />
<br />
Başka bir tencere içerisinde 2 litrelik suyumuzu içerisine ayırdığımız limon kabukları ve posasını da ekleyerek kaynatıyoruz. </div><div><br /></div><div>Su kaynamaya başlayınca diğer tenceredeki karışımı da ekleyip kaynatmaya devam ediyoruz. </div><div><br /></div><div>Ortalama 10 dakika kadar bu şekilde kaynadıktan sonra ocağı kapatıp karışımı soğumaya bırakılır. </div><div><br /></div><div>Ilık veya soğuk bir kıvama geldiğinde haşlanmış limon kürünüz hazır demektir.<br />
<br />
Bu karışımı her sabah aç karnına 1 çay bardağı içebilirsiniz. </div><div><br /></div><div>Haşlanmış limon kürü içerek 20 kilo kadar zayıflayan okurlarımız mevcut. </div><div><br /></div><div>Siz de mutlaka deneyin. </div><div><br /></div><div><br /></div><div>Ayrıca mide ve sindirim sistemi sağlığı için de çok faydalı olacaktır. Özel bir hastalığı olanların doktor gözetiminde kullanması önerilir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-36783594050464379092017-11-29T20:00:00.000+03:002017-11-29T20:00:41.596+03:00Altı Yanan Ütünün Tabanı Nasıl Temizlenir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="764" data-original-width="1019" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMYb-FvICjHhr2XJIflaMnk_ZPEg4AulqtFaJDGpJaHNg1LckY881zwMu5CqaYuT3MwqxrVROkz2c2Ac7VHPuTMOQuueksll4MXLSvK45_bKLD2YKiemQ9WN0j2-1bHTNgAldhMhFgnQ/s640/Alt%25C4%25B1+Yanan+%25C3%259Ct%25C3%25BCn%25C3%25BCn+Taban%25C4%25B1+Nas%25C4%25B1l+Temizlenir.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Altı Yanan Ütünün Tabanı Nasıl Temizlenir?</td></tr>
</tbody></table>
<br /><b>Altı Yanan Ütünün Tabanı Nasıl Temizlenir?</b><br />
Ütü tabanları ilk alındıklarında ışıl ışıl olmalarına rağmen zamanla kir, pas, leke, is tutabilir. Bu konuda ki en etken unsur ise kızgın ütünün polyester, elastik, naylon, ipekli, kadife gibi hassas ve narin kumaşlara bastırıldığında aniden ütüye yapışan kumaş parçaları olmaktadır. Aynı zamanda kireçli akan musluk suları ütü suyu olarak kullanıldığında ütünün kireçlenerek kanallarının tıkanmasına ve dibinde tortular oluşmasına neden olmaktadır.<br />
<br />
Bu durum tertemiz çamaşırlarınız açısından da büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Şöyle ki, yeni yıkadığınız tertemiz beyaz çamaşırlarına bu kızgın ütü tabanını bastığınızda isli ve lekeli yüzey anında çamaşırlarınıza yapışacaktır. Aynı zaman da ütü tabana asılı kalan diğer çamaşırların kumaş artıkları da tertemiz çamaşırların yüzeyine yapışarak leke ve kir izi şeklinde çamaşırdan çamaşıra taşınır. Bu konuda yeni usul takıp çıkarılabilen teflon ütü tabanlarından değiştirerek kullanabileceğiniz gibi, aşağıda önerdiğimiz yöntemlerden de faydalanabilirsiniz. İşte ütü nasıl temizlenir konusunda farklı yöntemler.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="667" data-original-width="1000" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA3UXENLwzLfUuax1GxPfnApV5jkg9gzwhpBvR9jf3iblQyy2AxiGaTcFNZYm60oH43UU35Ieu41MAL1wAoXSXoSzUbSPel24r95Om9O9eZ9aO989WZIgp2nAB6Zzya0_hnyHyIGRteA/s640/Alt%25C4%25B1+Yanan+%25C3%259Ct%25C3%25BCn%25C3%25BCn+Taban%25C4%25B1+Nas%25C4%25B1l+Temizlenirf.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Altı Yanan Ütünün Tabanı Nasıl Temizlenir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Ütü Tabanı Temizlerken Hangi Usullerden Yararlanabilirsiniz?</b><br />
<br />
Bunun için sirke – tuz karışımı bir numaralı çarelerdendir. Bu karışımı sürdüğünüz bir bezle ütü tabanını ovduğunuzda tüm taban tortularından kurtulabilirsiniz. Yine sıcak havlu kağıda tuz döküp sıcak ütüyü bu tuzlu kağıda bastığınızda, tüm ütü tabanının kiri pası tuza çıkacaktır. Yine mutfakta yer alan bazı doğal çarelerden de yardım alabilirsiniz. Hafif nemli bir beze bir tutam karbonatı basarak ütüyü de bu beze bastığınızda ütü tabanının kirleri bezde kalır.<br />
<br />
Farklı bir yöntem olarak- <b>limon tuzu</b> karışımından da yararlanabilirsiniz. Bir kaşık limon tuzunu cezveye koyun. Üzerine de bir bardak su koyup kaynatın. Sonrasında bu karışım dayanabileceğiniz sıcaklığa ulaştığında temiz bezi içine daldırarak bu ıslak bezle ütünün tabanını ovunuz. Ütü nasıl temizlenir konusunda bu sayede ütünüzün tabanı ayna gibi parlayacaktır.<br />
<br />
Öte yandan mutfağınızda ya da banyonuzda bulunan kireç sökücüler ya da ovma deterjanları da bu işlemi görecektir. Bir miktar ovma jelini beze dökerek ütünüzün tabanını bir güzel ovunuz. Bu sayede ütünüz ilk günkü parlaklığına ve temizliğine kavuşacaktır. Ütü nasıl temizlenir ile ilgili olarak tüm bu saydıklarımızı rahatlıkla uygulayabilirsiniz.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-51476287620883780642017-11-29T15:00:00.000+03:002017-11-29T15:00:37.857+03:00Elbiselerdeki Yağ Lekesi Nasıl Çıkar?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="904" data-original-width="1440" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikynAGXMhGY91uzw9lfGby_tMczpT5YoltT0PN7RggJE24kfg_v97g45YxONL9AXbbBN6qJmfAlqGu0AIcAmXjWr1rrrXeYGEZSb5eYElamKqjxxfTssUc71wQkZmIPYvynJ4TQlG-ZQ/s640/Elbiselerdeki+Ya%25C4%259F+Lekesi+Nas%25C4%25B1l+%25C3%2587%25C4%25B1kar.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Elbiselerdeki Yağ Lekesi Nasıl Çıkar?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Elbiselerdeki Yağ Lekesi Nasıl Çıkar?</b><br />
Kişinin bulunduğu yerde ve ya çalıştığı yerde makineler varsa oradaki yağların elbiseye geçme ihtimali vardır. Bu hiç istenmeyen bir durum olmasına rağmen bazen olabilmektedir.<br />
<br />
Bu durumla karşılaşılması durumunda ne yapılmalıdır. Özellikle kadınlar süsüne düşkün olduğu için en olmaz zamanda böyle bir durum başlarına gelse ne yaparlar? Elbisedeki yağ lekesi nasıl çıkar? En önemlisi ne tür malzemeler kullanılmalıdır. Hepsini size bir bir anlatacağız.<br />
<br />
Bu soru belki tekstil sektörünün gelişmesiyle çok defa sorulmuş ve en nihayetinde cevabı verilmiş bir sorudur. Eskiden olsa belki korkulacak çok şey vardı. hazırlığın tavan yaptığı noktada oluşan bu aksilik tüm enerjinin tabana kadar inmesine neden olacaktır şüphesiz. Ama şimdi öyle mi yeni karışımlar, birlikte kullanılan ürünler derken en inatçı yağ lekeleri bile çıkar duruma gelmektedir. Korkular böylelikle yok edilmiş olmaktadır.<br />
<br />
<b>Açık Renkli Giysiden <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Yağ Lekesi Nasıl Çıkar</a>?</b><br />
<br />
Elbisedeki yağ lekesi nasıl çıkar sorusuna cevap verirken açık renkli giysilerle başlamak istedim. Açık giysinize yağ bulaştığında yapılacak işlem kaliteli bulaşık deterjanıyla fazla bastırmadan ovma işlemi yapılması.<br />
<br />
Bu 15 dakika gibi bir süre kadar olabilir. Sonra kumaşı yıkayın. En son işlem olarak ta havayla birebir temas edebilecek yere bırakın. Böylelikle yağ lekesi çıkmış olacaktır. Diyelim ki bu işlemi yaptınız ama hala yağ çıkmadı aynı işlemi yineleyin.<br />
<br />
<b>Motor Gres Yağı ve Motor Yağı Lekesi Nasıl Çıkar?</b><br />
<br />
Elbisenize gres yağı veya motor yağı bulaştı ne yaparsınız? Size tavsiyem ucu kör bir bıçakla fazla yağ tabakasını alırsınız. Sonra aynı yere vazelin sürerek belli bir süre bekledikten sonra yıkayabilirsiniz. İşte bu yöntemle elbisenizdeki gres yağı ve ya motor yağı lekelerinden kurtulmuş olacaksınız.<br />
<br />
Elbisedeki yağ lekesi nasıl çıkar sorusuna yanıt vermeye çalıştık. Verilen yanıtlar zor bir sorunun basit cevapları olabilir ama etkili cevaplarıdır diyebiliriz. Bu uygulamalar sayesinde elbiseniz ne tür olursa olsun üzerine bulaşmış gres yağı ve motor yağı gibi yağların rahatlıkla çıktığını göreceksiniz. Heyecanınız nerde kaldıysa sizde oradan devam edeceksiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-63800005064451053442017-11-29T14:00:00.000+03:002018-11-17T16:29:04.032+03:00Beyazlayan Saçları Doğal Görünümüne Döndüren Bitkisel Kürler..<div style="-webkit-text-stroke-width: 0px; color: black; font-family: "Times New Roman"; font-size: medium; font-style: normal; font-variant-caps: normal; font-variant-ligatures: normal; font-weight: 400; letter-spacing: normal; orphans: 2; text-align: start; text-decoration-color: initial; text-decoration-style: initial; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; widows: 2; word-spacing: 0px;">
<div>
</div>
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="-webkit-text-stroke-width: 0px; font-family: "Times New Roman"; letter-spacing: normal; margin-bottom: 0.5em; margin-left: auto; margin-right: auto; orphans: 2; padding: 6px; text-align: center; text-decoration-color: initial; text-decoration-style: initial; text-indent: 0px; text-transform: none; widows: 2; word-spacing: 0px;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><div style="margin: 0px;">
<img height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWXtfOEiVhAvNTyGC_c6xCJc56z9Vo_xQlZM_L0TUB9xWtqtJi2NnxXTUhklXi6-Uy72hnQo76d9XsHbFInRGUzc2NZU7RVrJBPL8-gGIMIx6STqj2r6jT3hrkNp_mWbWjArZDLAQIwG8/s640/beyaz-saclara-bitkisel-cozum.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></div>
</td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px; padding-top: 4px; text-align: center;"><div style="margin: 0px;">
Beyazlayan Saçları Doğal Görünümüne Döndüren Bitkisel Kürler..</div>
</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Hem gençlerin hem de yaşlıların ortak problemi haline gelen <b>beyaz saçlar</b>ı, ev yapımı kolay malzemelerle doğal haline dönüştürün.<br />
<br />
<div>
<div>
Yaşlılık dışında hormon dengesizliği, hipertirodizm, kötü beslenme, besin eksikliği, kurutma makinesi, boya ve kimyasallar gibi birçok sebepten de saçlar beyazlayabilir. Bu kimyasallar saçları yıpratır, kuru ve mat görünüme sahip olmasına neden olur. </div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Bu sorunu <b>Hindistan cevizi yağı</b> ve <b>limon </b>ile çözmek mümkün...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Malzemeler</b></div>
<div>
<br />
<ul>
<li>3 yemek kaşığı limon suyu</li>
<li>Hindistan cevizi yağı</li>
</ul>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Nasıl yapılır?</b></div>
<div>
Limon suyu ile yağı iyice karıştırın. Saçınızın uzunluğuna göre hindistan cevizi yağın miktarını arttırın. Saçınıza sürüp masaj yapın. 1 saat sonra durulayıp şampuanlayın. Haftada 1 kez uygulayın.</div>
<div>
Kepekleri yok etmek için de karışıma hint yağı ile ılık su ilave edebilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Ahmet Maranki saç beyazlaması için formül</b></div>
<div>
<b><br /></b></div>
<div>
<div>
<b>Malzemeler</b></div>
</div>
<div>
<br />
<ul>
<li>1 litre su</li>
<li>5 adet kurutulmuş yeşil ceviz kabuğu</li>
</ul>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bir litre suyu kaynatıp içerisine 5 adet cevizin yeşil olan kurutulmuş kabuğunu ekleyip 5 dakika boyunca kaynatın. elde edilen bu ceviz kabuğu suyu ile saçınızı her gün diplerine masaj yaparak uygulayın. Bu uygulamanın sonrasında bilmeniz gereken husus durulama yapmanız gerekmediğidir. Bu suyu saçınızda bırakmanız gerekir. 21 gün boyunca devam edeceğiniz bu uygulama kişisel farklılıklar da göz önünde bulundurulduğu zaman daha da uzun süreler sonunda etkili bir sonuç elde etmenize olanak sağlayacaktır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Ahmet Maranki saç beyazlaması</b> için verilen formül için yeşil ceviz kabuğu bulmak ve bunun kurutulması zor olabildiğinden dolayı bunun yerine 5 adet kurutulmuş yeşil cevizin kabuğu yerine 10 adet cevizin sert olan dış kabuğunu kullanmanın da faydasını görebilirsiniz. Bu uygulamada ise 1 litre kaynamış suya atacağınız ceviz kabuklarını 15 dakika kaynatmanız gerekmektedir. Yine saçınıza masaj yaparak uygulayacağınız bu suyu durulamadan saçınızda bekletmeniz gerekmektedir. Bu sebeple saçınızı yıkadıktan sonra son su olarak kullanmanızın faydasını görebilirsiniz.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-71260254846245544322017-11-29T13:23:00.004+03:002020-10-26T21:47:49.816+03:00Kandil Nedir? Kandil Geceleri Ne Zaman Kutlanmaya Başlanmıştır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="275" data-original-width="616" height="286" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghUkmofqFUpqo4zmzdGJsPg8TmFARtTzHFzX65qsXig1bmUyr24waX8PTQEQbbCmTgHgfuxw-Zimf49jIurniW_hYPL4_FqZ0jte8wHwdG0-1F6iQ41qceqeI9CueudOUSqr2Z0hybMg/s640/kandil-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kandil Nedir? Kandil Geceleri Ne Zaman Kutlanmaya Başlanmıştır?</td></tr>
</tbody></table>
<br /><div><br /></div><div><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Kandil nedir</a> ile ilgili sorularınızı bu yazımızda yanıtlamaya çalışacağız,</div><div><br />
Kandil; eski zamanlarda aydınlatma amaçlı kullanılmış, yanan kısmı oldukça dar, içerisinde sıvı yağ ve fitil olan, genellikle görüntüsü itibariyle bir nevi çaydanlığı andıran yayvanca bir aydınlatma aracıdır. Kullanım olarak oldukça eski zamanlara dayanır. Hatta antik çağlardan kalma eserler arasında değişik kandillere rastlanmıştır.<br />
<br />
Kandil Müslümanlar arasında özellikle Türkler’de ruhani bir mana taşıdığı için özellikle mescitler, dergahlar kandil ile aydınlatılmıştır. Yine bu ruhani değerinden dolayı kutsal sayılan ve Müslümanlarca kutlanılan beş mübarek geceye de “Kandil” ismi verilmiştir.<br />
<br />
Bu beş mübarek gece Türkler tarafından çok benimsenmiş, bu geceler diğer günlerden farklı bir heyecan içerisinde yıllarca kutlanagelmiştir. Özellikle Osmanlılar zamanında II. Selim zamanından minarelere kandiller asılarak duyurulduğu için halk bu geceleri kandil geceleri olarak anmış, böylece şöhret bulmuştur.<br />
<br />
Hicret’ten üç yüz yıl sonra ilk kez Mısır’da, Fatımiler döneminde Mevlit; dört yüzyıl sonra da Kudüs’te Miraç, Regaip ve Berat geceleri kutlanmaya, bu geceler camilerde toplu biçimde yapılan ibadetlerle geçirilmeye başlandı. Daha sonra bu kutlamalar İslam dünyasının bazı bölgelerine yayılarak gelenekleşti.<br />
<br />
<b>Kadir gecesi </b>dışındaki gecelerin kutsallığı hakkında Kur-an’ı Kerim’de bir bilgi bulunmamakla birlikte, hadis-i şeriflerde de Beraat gecesi dışında diğer geceler için bir yönlendirme yoktur. Bundan dolayı kandillerin camilerde toplanılarak kutlanmasına bazı kişiler karşı çıkmıştır. Günümüzde de kandillerin kutlanması ile alakalı ileri geri konuşanlar bulunmakta ise de Müslüman halklar tarafından bu geceler heyecan içerisinde kutlanmaya, ibadetle geçirilmeye özen gösterilmektedir.<br />
<br />
Kandil geceleri şu şekilde açıklanmıştır.<br />
<br />
<b>1. Kadir Gecesi: </b>Kur-an’ı Kerim’in Dünya semasından Peygamber Efendimiz Muhammed Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’e indirilmeye başlandığı gecedir. Tam olarak kesin tarihi bildirilmemiş olmakla birlikte ülkemizde Ramazan’ın 27. gecesi olarak kabul görmektedir.<br />
<br />
<b>2. Miraç Gecesi: </b>Peygamber Efendimiz Muhammed Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Miraç hadisesini yaşadığı gecedir. Recep ayının yirmi yedinci gecesi kutlanır.<br />
<br />
<b>3. Beraat Gecesi: </b>Kur-an’ı Kerim’in Levh-i mahfuzdan Dünya semasına indirildiği gecedir. Şaban ayının on beşinci gecesidir.<br />
<br />
<b>4. Regaip Gecesi:</b> Hz. Amine’nin Peygamber Efendimiz Muhammed Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’e hamile kaldığı gecedir. Recep ayının ilk cuma gecesidir.<br />
<br />
<b>5. Mevlit Gecesi:</b> Peygamber Efendimiz Muhammed Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in dünyaya geldiği gecedir. Rebiülevvel ayının on ikinci gecesidir. <a href="https://www.nedirkibu.com/2020/10/mevlid-kandili-ne-demek.html" target="_blank">Mevlit Kandili</a> için daha fazla bilgi için tıklayın.<br />
<br />
<br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-85715244702784376832017-11-29T13:11:00.000+03:002020-05-31T22:37:07.909+03:00Salavat Getirmenin Sevapları, Salavat-ı Şerife Getirmenin 42 Faydası<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkmYT0WMiUmlk9T1zjYNVuNpqTakvP45hN0pN3QZ238ZPMZ45aIOGCbnaATkXpihmOdGW9f_6dksbfh9Ia6tUCGYPjLzpEmREMxLhsvZSioGP1Ci4v3IaTCCduZ9KASpwadNJ-2-A-2A/s1600/hz-muhammed.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Salavat Çekmenin Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Çok önemli <b>zikirler salavatlar</b>dır. Sürekli <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">salavat</a> getirin; zira salavat amellerin en üstünüdür.Pek çok salavat vardır.<br />
Salavatları sizin için burada paylaşıyor olacağız dilerseniz öncelikle Salavat <b>(Salavat-ı şerife)</b> çekmenin faydalarına, sevaplarına bir göz atalım.<br />
<br />
<div>
<span style="color: red;">ŞEYTAN ÇOK İBADETLERE EL UZATIR,LAKİN SALAVATİ ŞERİFEYE EL UZATAMAZ.ÇÜNKÜ RUHANİYET-İ PEYGAMBERİ,SALAVAT-I ŞERİFE GETİRİLEN YERDE BULUNUR.SALAVAT-I ŞERİFE DÜNYA VE AHİRET İŞLERİNİN CÜMLESİNE KAFİDİR.</span></div>
<ol>
<li>Allah ( c.c. ) ' ın emrine uymak ( Çünkü Allah ( c.c. ) Salavat - ı Şerife Getirmeyi Emrediyor. )</li>
<li>Allah ( c.c. ) ' ın yaptığını yapmak ( Çünkü Allah ( c.c. ) ' da Habibine Salavat getiriyor ve Rahmet Okuyor.)</li>
<li>Meleklere Uygunluk. ( Çünkü Meleklerde Salavat - ı Şerife Getiriyor. )</li>
<li>Allah ( c.c. ) ' dan 10 rahmet kazanmak.</li>
<li>10 Derecesi yükseltilmek</li>
<li>10 Sevap kazanmak</li>
<li>10 günahın silinmesi.</li>
<li>Duasının kabulunun ümit edilmesi.</li>
<li>Resulüllah ( s.a.v. ) ' ın sefaatine kavuşma sebebi.</li>
<li>Kulun günahlarının affedilmesi ve ayıplarının örtülmesine vesile.</li>
<li>Kulun sıkıntılarının giderilmesine vesile..</li>
<li>Allah ( c.c. ) ! a yaklaşma vesilesi.</li>
<li>Sadaka vermek yerine geçer.</li>
<li>Kulun ne muradı varsa Allah ( c.c. ) ' dan dileği , onun yerine getirilmesi.</li>
<li>Ruhun ve Kalbinin temizlenmesi.</li>
<li>Kulun ölmeden Cennet ' le müjdelenmesi.</li>
<li>Kıyamet gününün siddetlerinden ve deshsetlerinden kurtulma vesilesi.</li>
<li>Resullüllah ( s.a.v. ) ' ın selamına cevap vermesi.</li>
<li>Unutulduğunu hatırlamak vesilesi.</li>
<li>Meclislerin güzel kokması sebebi.</li>
<li>Kıyamet günü oturduğu kalktığı meclislerde Salavat - ı Şerife okuduğu için o toplantılardan pişmanlığa düşmemesi.</li>
<li>Fakirliğin neyhi.Salavat - ı Şerife ' ye devam eden fakir olmaz.</li>
<li>Cimrilik vasıfından kurtulma vesilesi.</li>
<li>Resulüllah ( s.a.v. ) ' in ismi anıldığında Salavat getirmeyene yapılan beddualardan kurtulma vesilesi.</li>
<li>Sahibine Cennet yolunu göstermesi , terk edenede cehennem yolunu göstermesi.</li>
<li>Allah ( c.c. ) ve Resulüllah ( s.a.v. ) ' ın isimlerinin anılmadığı meclisdeki piş kokusundan , leş kokusundan kurtulması.</li>
<li>Hangi kelama , hangi işe hamd ve Salavat ' ı Şerife ile başlanırsa , onun tamama ermesi.</li>
<li>Kulun Sırat ' tan geçebilmesi.</li>
<li>Allah ( c.c. ) ve Resulüllah ( s.a.v. ) ' a cefa yapmaktan kurtulur , getirmeyen insan sie Resulüllah ( s.a.v. ) ' a eziyet etmiş olur.</li>
<li>Allah ( c.c. ) ' ın Salavat ' ı Şerife getirene güzel övgüler yağdırmasına vesile.</li>
<li>Allah ( c.c. ) ' ın merhametinin rahmetinin sebebi.</li>
<li>Bereketlerin bollukların sebebi.</li>
<li>Resulüllah ( s.a.v. ) ' ın muhabbetinin devamının ve ziyadasinin ve katlanarak artmasının sebebi.</li>
<li>Resulüllah ( s.a.v. ) ' ın Salavat ' ı getireni sevmesinin sebebi.</li>
<li>Kulun hidayetinin ve kalbinin , hayatının , ruhani hayatının ve kalbinin dirilmesinin sebebi.</li>
<li>Salavat 'ı Şerife getirenin isminin babasının isminin ve sülalesi ile soyunun Resulüllah ( s.a.v. ) ' ın yanında anılması.</li>
<li>Sırat ' ta mahşerde ayağının kaymaması islam yolunda ayağının sabit kalması.</li>
<li>Resulüllah ( s.a.v. ) ' ınüzerinde bulunan haklarından çok az bir hakkının ödenmesinin vesilesi.</li>
<li>Allah ( c.c. ) ' ın zikri , şükrü ve iyiliğini bilmek.</li>
<li>Kulun Rabbinden suali , duası bu arada kendi isteklerinin de Mevla tarafından görülmesine , Resulüllah ( s.a.v. ) a yaptığı duayı aracı kılması.</li>
<li>Salavat ' ı Şerife rabıta üzerine okunursa Resulüllah ( s.a.v. ) ' ın mübarek suretinin akla yerleşmesi ve mübarek rabıtanın kolaylaşması</li>
<li>Efendimiz Aleyhisselam buyurdu: - Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır. - Üzerime salavat getirirseniz Allah da (c.c) sizin üzerinize salavat getirir. - Bana salavat getirin. Nerede olursanız olun salavatınız bana ulaşır.</li>
</ol>
<span style="font-size: large;"><b><a href="http://www.nedirkibu.com/2016/06/en-cok-okunan-8-salavat-ve-anlamlar.html" target="_blank">En Çok Okunan 8 Salavat Ve Anlamları Bu Sayfada </a></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><a href="http://www.nedirkibu.com/2016/06/sifal-selavatlar-sifa-salavat-ve-anlam.html" target="_blank">Şifa için okunan Salavat için tıklayın</a></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><a href="http://www.nedirkibu.com/2016/06/esmaul-husna-nedir-esmaul-husna-ve-sirlari-ve-sifasi.html" target="_blank"><b>Esma'ül Hüsnanın Sırları Anlamları ve Şifaları İçin Tıklayın</b></a></span><br />
<br />
<b>Allah Teala (C.C) buyurdu:</b><br />
<br />
<ul>
<li>"Bir defa salavat getirene Ben ve meleklerim on defa salavat getiririz."</li>
</ul>
<ul>
<li> Cuma günü ve geceleri üzerime (100) defa salavat getirenin Allah Teala (c.c) otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.</li>
</ul>
<ul>
<li>Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır, dua yerine ulaşır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Sünnetimi ihya eden, üzerime salavat getiren, darda kalanlara yardımda bulunanlar kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklardir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Sırat üzerinde kalmış, hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm .O anda üzerime getirdigi salavat-i şerife gelip o durumdan onu kurtardı.</li>
</ul>
<ul>
<li> Dün gece acayip bir şey gördüm. Adamın biri Sırat üzerinde düşüp kalkıyordu. O anda üzerime getirdiği salavat geldi. Elinden tuttuğu gibi Sırat'tan geçirdi.</li>
</ul>
<ul>
<li>Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kiyamet günü büyük ecir almak isteyen, üzerime salavat getirsin. - Cuma günü üzerime (80) kere salavat getirenin seksen senelik günahi affolunur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Üzerime salavat getirilmeden yapilan hiçbir dua kabul olunmaz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Karsilaşan iki mü 'min salavat getirerek musafaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahlari bagışlanir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Üzerime (100) defa salavat getirene, Allâh (c.c.) bin defa rahmet nazarı ile bakar. Iştiyakla daha fazla getiren için kiyamet gününde şefaat ve şahitlik ederim.</li>
</ul>
<ul>
<li>Üzerime bir günde (1000) defa salavat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.</li>
</ul>
<ul>
<li>Cuma günü üzerime (100) defa salavat-i serife getiren kimse kıyamette öyle bir nur ile gelecek ki, eğer o nur bütün mahşer ehline taksim edilse hepsine yeterdi.</li>
</ul>
<ul>
<li>Ömrünü boş yere heba eden kisinin kaybettigi zamani telafi etmesi için salavat-i şerife ile meşgul olmalidir.</li>
</ul>
<span style="font-size: large;"><b><a href="http://www.nedirkibu.com/2016/06/en-cok-okunan-8-salavat-ve-anlamlar.html" target="_blank">En Çok Okunan 8 Salavat Ve Anlamları Bu Sayfada </a></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><a href="http://www.nedirkibu.com/2016/06/sifal-selavatlar-sifa-salavat-ve-anlam.html" target="_blank">Şifa için okunan Salavat için tıklayın</a></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><a href="http://www.nedirkibu.com/2016/06/esmaul-husna-nedir-esmaul-husna-ve-sirlari-ve-sifasi.html" target="_blank"><b>Esma'ül Hüsnanın Sırları Anlamları ve Şifaları İçin Tıklayın</b></a></span><br />
<br />
Eger bütün Ömrünü ibadetle geçirmiş olsan sonra bir defa salavat-i serife getirsen, getirdigin salavat bütün ibadetlerinden daha ağır gelirdi. Çünkü sen kendi gücün nispetinde salavat getirmektesin. Allah Teala da (C.C) Rububiyyeti hesabıyla senin bir salavatına karşılık sana on salavat getirmektedir.Yani Allah Teala(C.C) sana on defa rahmet nazariyla bakmaktadir. Allah Teala'nin (C.C) kuluna nazar-i rahmeti; insin, cinnin ibadetinden daha hayirlidir. Çünkü Allah(C.C) bir kuluna rahmeti ile nazar edince o kul azaba dûçar olmaz.<br />
<br />
Allah Teala(C.C), perşembe günü ikindi vakti, melekleri salavat-i şerife getirenlerin ismini yazmak için yeryüzüne gönderir. Cuma günü ve gecesi salavat getirmeyi ihmal etmemelidir.<br />
<br />
Cübbeli Ahmet Hoca: Salavatın FaydalarıUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30218056135345778372017-11-29T11:00:00.001+03:002020-12-07T22:59:25.003+03:00En Çok Okunan 8 Salavat ve Anlamları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0BKQJbgJ9OV747cWUMXpQNphVMOxRWLECwkvybqPr1TH0e-twY7NFifWvkddJ6z2ysNA4_yiNfBQftZTNTcK7IcUTq4UmDGY3MKjbLsGxYLPjYwgqo_I3hQoOH1_ipZk6NYUyM6RU-w/s16000/En+%25C3%2587ok+Okunan+8+Salavat+ve+Anlamlar%25C4%25B1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Çok Okunan 8 Salavat ve Anlamları</td></tr></tbody></table><br /><div><br /></div><div>
Sürekli <b>salavat </b>getirin; zira salavat amellerin en üstünüdür. Pek çok salavat vardır. Her birisinde pek çok hikmet vardır. Aşağıdaki salavat <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">en sık okunan salavatlar</a>dandır. </div><div><br /></div><div>Türkçe meali anlamları ve faziletlerini sizler için paylaşıyoruz. Allah kabul etsin.<br />
<br />
<br />
<span style="color: red;"><b>1.“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed”</b></span><br />
<span style="color: blue;">Anlamı: “Allahım (peygamberimiz) Hz.Muhammed'e ve aline (evladu iyaline) rahmet eyle.”</span><br />
<br />
<b>Faziletleri:</b><br />
Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyuruyor:<br />
<br />
<ul>
<li>KIYAMET GÜNÜ BANA İNSANLARIN EN YAKIN OLANLARI ÜZERİME EN ÇOK SALAVATI ŞERİFE GETİRENLER OLACAKTIR .</li>
</ul>
<ul>
<li>KİM Kİ BANA BİR DEFA SALAVATI ŞERİFE GETİRİRSE ALLAHU TEALA O KİMSEYE ON DEFA SALAVAT GETİRİR .</li>
</ul>
<ul>
<li>KİM Kİ CENABI HAKKA ONU MEMNUN VE RAZI ETMİŞ OLDUĞU HALDE KAVUŞMAYI SEVİNÇLE İSTERSE BENİM ÜZERİME ÇOKCA SALAVATI ŞERİFE GETİRSİN .</li>
</ul>
<ul>
<li>KİMKİ BANA BİR KERE SALAVAT GETİRİRSE ALLAHU TEALA O KİMSEYE ON DEFA SALAVAT GETİRİR. VE ONUN ON GÜNAHINI BAĞIŞLAR VE ONUN DERECESİNİ ON DEFA YÜKSELTİR VE ONUN SEVAP DEFTERİNE ON SEVAP YAZAR </li>
</ul>
<ul>
<li>EY ÜMMETİM! CUMA GÜNLERİ BANA DAHA ÇOK SALAVATI ŞERİFE GETİRİNİZ ÇÜNKÜ ÜMMETİMİN CUMA GÜNLERİ GETİRMİŞ OLDUĞU SALAVATI ŞERİFE BANA ARZALONUR . KİM Kİ BANA SALAVATI ŞERİFE GETİRİRSE BANA DAHA ÇOK YAKIN OLUR .</li>
</ul>
<ul>
<li>ÜMMETİMDEN HERHANGİ BİR KİMSE BANA SALATU SELAM GÖNDERİRSE ALLAH BANA RUHUMU İADE EDER . BENDE ONUN SELAMINI ALIRIM .</li>
</ul>
<ul>
<li>ÜMMETİMDEN HER HANGİ BİRİ İŞİ GÜCÜ BOZULUP İHTİYAÇLARI ZORLAŞIP ÇIKMAZA GİRDİĞİ ZAMAN BENİM ÜZERİME ÇOK ÇOK SALEVATI ŞERİFE OKUSUN ZİRA BENİM ÜZERİME OKUNAN SALAVATI ŞERFİLER TÜM HÜZÜN VE KEDERLERİ SIKINTI VE TASALARI MÜSİBETLERİ İZALE EDER. RIZIKLARI ÇOĞLATIR İŞLERİN İHTİYAÇLARIN GÜZELCE SONA ERMESİNİ SAĞLAR .</li>
</ul>
<ul>
<li>KİM Kİ BENİM ÜZERİME BİR GÜNDE BİN (1.000) KERE SALEVATI ŞERİFE GETİRİRSE CENNETTEKİNİ YERİNİ GÖRMEDEN ÖLMEZ .</li>
</ul>
<ul>
<li>KİM Kİ BANA SABAHLEYİN ON DEFA VE AKŞAMLEYİN ON DEFA SALEVATI ŞERİFE GETİRİRSE KIYAMET GÜNÜ ŞEFAATİM ONA ULAŞIR .</li>
</ul>
<ul>
<li>KİM Kİ BENİM ÜZERİME BİR SALEVATI ŞERİFE GETİRİRSE ALLAHU TEALA ONA BİR KIRAT SEVAB YAZAR KIRAT İSE UHUD DAĞININ BİR MİSLİ KADARDIR</li>
</ul>
<ul>
<li>EY ÜMMETİM NEREDE OLURSANIZ OLUN BANA SALATU SELAM OKUYUN ÇÜNKÜ SİZİN SALATU SELAMINIZ BANA ULAŞIR .</li>
</ul>
<ul>
<li>BENİM ÜZERİME SALAVATI ŞERİFE GETİREN KİMSE İÇİN SIRAT KÖPRÜSÜ ÜSTÜNDE BİR NUR OLACAKTIR . BİR KİMSE SIRATTAN GEÇERKEN NUR EHLİ OLUNCA ARTIK CEHENNEM EHLİ OLMAZ .</li>
</ul>
<ul>
<li>ÜMMETİMDEN BİR KİMSE CENABI HAKTAN BİR DİLEKTE BULUNACAĞI ZAMAN ALLAHIN PEYGAMBERİNE SALAVAT GETİRSİN . SALAVATI ŞERİFE GETİRDİKTEN SONRA İSTEYECEĞİ ŞEYLERİ İSTESİN VE SONRA YİNE ALLAHIN PEYGAMBERİ HZ MUHAMMED (a.S) A SALAVATI ŞERİFE GETİREREK DUASINI BİTİRSİN ÇÜNKÜ İKİ SALAVAT ARASINDAKİ DUA KABUL OLUR ZİRA CENABI HAK ÇOK MERHAMETLİ ÇOK KEREM SAHİBİDİR İKİ SALAVATI ŞERİFEYİ KABUL BUYURUP DA İKİSİ ARASINDAKİ İSTEKLERİ BOŞ ÇEVİRMEZ REDDETMEZ ONLARI DA KABUL EDER VE VERİR .</li>
</ul>
<br />
<br />
<b><span style="color: red;">2. 'Cezallahü anna muhammeden ma hüve ehlühu' </span></b><br />
<span style="color: blue;">Anlamı: 'Allah Teala Muhammedi bizim adımıza mükafatlandırsın ki O zaten buna ehildir.'</span><br />
<br />
<b>Faziletleri:</b><br />
Efendimiz (S.A.V) Buyuruyor ki:<br />
<br />
<ul>
<li>KİM BU SALAVATI BİR DEFA OKURSA YETMİŞ BİN YAZICI MELEK BİN SABAH SEVABINI YAZMAKTAN YORULURLAR</li>
<li>DELAİL-İ HAYRAT”I 70.000 DEFA OKUMAYA DENKTİR</li>
</ul>
<br />
<br />
<span style="color: red;"><b>3.' Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi salaten ta”dilü cemiy”a salevati ehli mehabbetike ve sellim ala seyyidina muhammedin ve ala alihi selamen ya”dilü selamehüm'</b></span><br />
<span style="color: blue;">Anlamı: 'Allahım efendimiz Muhammed”e ve onun aline,senin sevgine layık olanların getirdiği topyekün salavatlara denk olacak şekilde salat eyle ve yine efendimiz Muhammed”e ,onun aline bu zatların selamları miktarınca selam eyle.'</span><br />
<br />
<b>Faziletleri:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Bu salavatın bir defa okunması delaili i şerifin yetmiş bin defa okunmasına denktir.Manevi makamları geçip efendimiz s.a.v e ulaşmak istersen bu salavatı kendine vird edinmelisin .Salavat getirmenin fazileti hakkında İmami Şarani şöyle buyuruyor. Büyük veli Aliyyül Havas “ın şöyle konuştuğunu duymuştum.Allah tan bir şey İsteyeceğiniz zaman Allah resulü (s.a.v.) in adıyla o şeyi isteyiniz ve şöyle dua ediniz 'Ey Allah' ım sevgili peygamberin Muhammed Mustafa hürmetine senden şunu isterim'. Şeklinde dileğinizi arz ediniz.çünkü Allah ın bir meleği vardır ki, bu isteğinizi anında efendimiz (s.a.v.) e bildirir ve o na filanca kişi, şu haceti için senin Allah katında aracı olmanı istemektedir.der hazreti peygamber efendimiz s.a.v. de okişinin isteğini Allah a yapacağı dia ile gerçekleştirir.çünkü efendimiz s.a.v. in du ve istekleri Allah Teala tarafından geri çevrilmez.</li></ul><ul>
<li>Bize gereken çok yüce bir hazine olan bu salavat-ı şerifenin faziletini idrak edip,hiç olmazsa günün belirli saatlerinde birkaç defa okumayı alışkanlık haline getirmektir. Bu sayede Allah ın izni ile yüce makamlara ulaşmış oluruz.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b><span style="color: red;">4. 'Allahümme salli ala seyyidina muhammedin salaten tekunu leke rizaen ve lihakkihi edaen'</span></b><br />
<br />
Her kim günde 33 kere bu salavatı şerifeyi okursa VEFAT ETTİĞİNDE KABRİ İLE PEYGAMBERİN MUHAMMEDİN KABRİ İLE ARASI AÇILIR(Evliyalar ansiklopedisinden alınmıştır.)MUHAMMED A.S. MI GÖRÜR.<br />
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkmYT0WMiUmlk9T1zjYNVuNpqTakvP45hN0pN3QZ238ZPMZ45aIOGCbnaATkXpihmOdGW9f_6dksbfh9Ia6tUCGYPjLzpEmREMxLhsvZSioGP1Ci4v3IaTCCduZ9KASpwadNJ-2-A-2A/s1600/hz-muhammed.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Salavat Oku, En Çok Okunan Salavatlar ve Anlamları<br />
<div>
<br /></div>
</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<span style="color: red;"><b>5. 'Allahümme salli ala seyyidina muhammedin adede ma fi ılmillahi salaten daimeten bi devami mülkillah.'</b></span><br />
<span style="color: blue;">Anlamı: 'Allahım efendimiz muhammede senin ilminde bulunanlar sayısınca ve mülkün devam ettiği sürece salat ve selam eyle.' </span><br />
<br />
<b>Faziletleri:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Bu salavatı şerifeyi bir defa okumak,700,000 salavatı şerife okuma fazilet ve değerindedir.Cuma günleri biner defa okuyan kimse iki cihan saadetini elde eder. Peygamber s.a.v. e salat getirmek aynı zamanda cennette onunla buluşup sohbet etmeyi sağlar.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b><span style="color: red;">6.'Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve alihi ve sahbihi ve sellim. Ya iddeti ınde şiddeti.veya ğavsi ınde kürbeti.ve ya harisi ınde külli müsibeti.ve ya hafizi ınde külli beliyyeti.ve salli ala muhammedin ve alihi ve ala cemi-ıl mürseliyn.vel hamdülillahi rabbil alemiyn.'</span></b><br />
<br />
<b>Faziletleri:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Emir buhari hazretleri buyuruyorlar ki; Her kim bu duayı sabah okursa semadan yağmur yağıp sel olsa akşama kadar ona bir zarar veremez.yine sabahleyin okursa sabaha kadar kendisine hiçbir zarar ve musibet dokunmaz. Yetmiş melek her zaman o kimseyi koruma altında bulundurur.gerek semavi ve gerekse yeryüzü afetlerinden ve şerli insanların her türlü kötülüğünden emin olursun. Bu salavatın deprem tehlikesinden korunmak için okunması ve vird edinilmesi tavsiye ediliyor.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b><span style="color: red;">7. 'Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve ashabihi ve evladihi ve ezvacihi ve zürriyyetihi ve ehli beytihi ve asharihi ve ensarihi ve eşyaıhi ve mühıbbihi ve ümmetihi ve aleyna meahüm ecmaıne ya erhamer rahımiyn.' </span></b><br />
<br />
Hasan basri r.a buyuruyor resulüllah efendimizin aleyhiselamın Kevser havuzundan kana kana su içmek isteyen kimse bu salavatı şerifeyi çokça okusun.<br />
SABAH AKŞAM 3 KERE OKUNURSA HAVZI KEVSERDEN İÇMEK NASİP OLUR İŞBU SALAVAT BUDUR<br />
<br />
<b><span style="color: red;">8. 'ALLAHÜMME SALLİ VE SELLİM VE BARİK ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİNİL FATİHI LİMA UĞLİKA VEL HATİMİ Lİ MA SEBEKA VEN NASIRIL HAKKI BİLHAKKI VEL HADİ İLA SIRATIKEL MÜSTEKIYMİ SALLELLAHÜ ALEYHİ VE ALA ALİHİ VE ASHABİHİ HAKKA KADRİHİ VE MIKDARİHİL AZIYM' </span></b><br />
<span style="color: blue;">Anlamı ': Allah ım Kapalıkları açan,geçmişe son veren,hakka hakikatla destek olan,mahlukatı senin doğru yoluna ileten Efendimiz Muhammed e o nun aline ve ashabına O “nun yüce kadr ü kıymetince salat eyle,selam eyle ve O”nu mübarek kıl.'</span><br />
<br />
<b>Faziletleri:</b><br />
<br />
<ul>
<li>120,000 salavatı şerife güçünde olduğu mana aleminde peygamberimiz s.a.v .tarafından bildirilmiştir. Kutbüz zaman Mehmet Bekri hazretleri diyorki.: Bir kimse ömründe bu salavat-ı şerifeyi bir defa okur da CEHENNEME DAHİL OLURSA huzur-/u ilahi de benim yakamdan tutsun.</li></ul><ul>
<li>Kutbül Aktab Ahmet Ticani hazretleri yakaza halinde bu salavatın faziletini Hazreti resulüllah a sorar.Cevaben ; Bir kimse salavat –i fatihi bir defa okursa,zamanın başından salavat getirenin okuduğu zamana kadar ins ü cinin ve meleklerin getirdiği salavata denk sevap kazanır.Günahları da bağışlanır.buyurmuşlardır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Hikmeti;</b><br />
<br />
<ul>
<li>Bu salavat-ı şerife, okuyanı cehennem ateşinden korur. </li>
<li>Kırk gün okuyanıntevbesi kabul edilir.günahları bağışlanır. </li>
<li>Cuma gecesi bin defa okuyan ,efendimiz s.a.v . ile görüşür. </li>
<li>Her gün 100 defa okumayı vird edinenin kalp gözü açılır. </li>
<li>Bir defe okuyan insin ,cinin ,meleklerin okumuş olduğu bütün zikir,tesbih ve duaları okumuş gibi ecre nail olur.bütün savaşlara katılmış mücahidinin faziletini ihraz eder </li>
<li>Kişinin maksadına ulaşması için bir iksirdir. </li>
<li>Bu salavat-ı şerife öyle bir hazinedir ki, ecir ve mükafatını, esrarını yerde ve göklerde bulunanlar yazmak isteseler yazamazlardı.</li>
</ul>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-55161142033820111112017-11-29T10:00:00.000+03:002018-11-17T16:38:40.644+03:00Kalıcı Dudak Makyajı Nedir, Kalıcı Makyajların Zararı Varmı?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="145" data-original-width="348" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVQPJ0F-FoCLvwkP9KgMPs8-pUhuOL57ahfVa3yH1grFxHd2z78leggCPCtCn9GTchNB1Hx15vYdHzhvBut6AIFdG8Mvfs7ja-KwTDxhJIdafhtFo96PO2LrMFVMIcf8F666s_4hyphenhyphennpQ/s640/Kal%25C4%25B1c%25C4%25B1+Dudak+Makyaj%25C4%25B1+Nedir%252C+Kal%25C4%25B1c%25C4%25B1+Makyajlar%25C4%25B1n+Zarar%25C4%25B1+Varm%25C4%25B1.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalıcı Dudak Makyajı Nedir, Kalıcı Makyajların Zararı Varmı?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Kalıcı Dudak Makyajı Nedir, Kalıcı Makyajların Zararı Var mı?</b><br />
Kalıcı makyajlar zamandan tasarruf etmek isteyen ve yoğun iş temposunda çalışan kadınların tercih ettiği bir yöntemdir. Her zaman güzel olmak her kadının yegane arzusudur.<br />
<br />
<b>Makyaj </b>yapmak çoğu zaman bir zahmetken bir de onu muhafaza etmek ayrı bir sorun teşkil edebilir. Dudaklarınızın görünüşünden memnun değilseniz, makyaj yapmadan sürekli dolgun ve renkli görünmesini istiyorsanız siz de kalıcı dudak makyajı yaptırabilirsiniz. Her güzel şey gibi bunun da bir bedeli var.<br />
<br />
Öncelikle operasyon ruj sürmek kadar basit değil. Lokal anestezi altında yapılıyor. Her ne kadar cerrahi bir operasyon olmasa da, pek çok insan lokal anesteziyi bile cerrahi bir operasyon olarak görmekte. Operasyon bir nevi dövme şeklinde cilt altında boya enjekte edilmesi şeklinde oluyor.<br />
<br />
<b>Kalıcı Makyaj İle Yapılabilecekler</b><br />
Dudak ile dudakları saran deri arasındaki ince sınırı (Dudak Kontürü) koyulaştırmak, parlaklık vermek, dış çerçeveyi kalınlaştırıp makyaj hileleriyle dudağa dolgun izler vermek ve dolgun dudakların küçük görünmesini sağlamak ve dudak içini renklendirmek için dudak makyajı yapılabilir.<br />
Bu çerçevede Dudağın çerçevesi belirginleştirebilir, içerisine tercihe göre renklendirme yapılarak kişinin günlük yaşamında her zaman istediği görünüme kavuşması sağlanabilir. Bazen dudakların dolgun olması kişi için sorun olabilir.<br />
<br />
Dudakların inceltilmesi de kalıcı makyajla mümkündür. Tam tersi mantıkla üst dudağı ince olan kişilerin dudaklarının daha dolgun gözükmesi de sağlanabilir. Dudak tonunun daha koyu tonlarında kalıcı dudak makyaj yapılır. Kalıcılığı toplamda 3-5 yıl arasındadır. Uygulama süresi ise toplamda 1 saattir.<br />
<br />
<b>Kimlerin Yaptırması Tavsiye Edilir ?</b><br />
<br />
Dudaklarda oluşan yara izlerini saklamak isteyenler, Dudaklarda bulunan asimetrik şekil bozukluğu olan kişiler, İnce dudaklarından veya kalın dudaklarından rahatsızlık duyanlar, dudakların daha canlı durmasını isteyenler ve her gün ruj kullanmak istemeyenler için kalıcı dudak makyajı önerilebilir.<br />
<br />
<b>Kalıcı Makyaj </b><b>Kimler Yaptıramaz ?</b><br />
<br />
Kalıcı Dudak Makyajı için belirli özellikleri taşımanız gerekli. Örneğin bir yetişkin olmalı ve psikolojik olarak bir rahatsızlığınızın olmaması gereklidir. Bu özellikler genel olarak bu tür işlemlerin tamamında aranan ortak özelliklerdir. Pigmentlere karşı alerjisi olanlar, dudaklarında yara veya kılcal damar çatlaması olanlar, egzama, siğil veya mantar gibi cilt hastalıkları olanlarda bu işlem uygulanmamaktadır.<br />
<br />
<b>Kalıcı Makyaj </b><b>Zararları Nelerdir ?</b><br />
<br />
Kalıcı dudak makyajı için kullanılan boya uzun süre ciltte kaldığından cilt sorunlarına yol açma ihtimali bulunmaktadır. Ayrıca bu tür işlemlerin yaptırıldığı yerlerin işinde uzman ve hijyenik koşulları maksimum derecede sağlayan yerler olmaları da önemli. Çünkü bu tür işlemlerde kullanılan aletlerden dolayı bulaşıcı hastalık kapma riski bulunuyor. Tabi hatırlatmakta fayda var! Bu risk deriye temas gerektiren her türlü işlemde bulunuyor. Anesteziye karşı reaksiyon gösterebilme tarzındaki riskler ise, başvurduğunuz yerin yapacağı birkaç test ile ortaya çıkarılabilecek risklerdendir. Bir başka açıdan ise kalıcı dudak makyajını istediğiniz zaman dudağınızdan söküp atamazsınız. Yaptığınız tercih ile en az birkaç sene yaşamak zorunda kalacaksınız.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-38282211030911663422017-11-28T09:58:00.002+03:002020-12-11T23:19:24.703+03:00Lazer İle Sivilce Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCyfrVldZEFQexCkV3M9j2AN-Xla8wI1f0lagpWAbB9bH-kOCzwcsDR9GrCRQh4uspcUPN5YKbV9Rr1-XAhUaxMYsO0PAyAgvkjF5QnzrKsKzxYLUUlK7lkq-3IharDOV2gd_isOjwhw/s16000/sivilce+%25281%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lazer İle Sivilce Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler</td></tr></tbody></table><br />
<h3 style="text-align: left;">Lazer İle Sivilce Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler</h3><div>
Lazerle sivilce tedavisi fiyatları almak için, bu işi yapan birkaç isimden fiyat istemek mantıklı olmaktadır. </div><div><br /></div><div>Çünkü bu işi yapanlar arasında hem büyük bir rekabet vardır hem de kendi aralarında dayanışma da çok sağlam olmaktadır.<br />
<br />
Lazer ile tedavi ülkemizde çok gelişmiş bir durumdadır. Sivilceler üzerinde lazer tedavinin uygulanması da çok başarılı bir şekilde yapılmaktadır. </div><div><br /></div><div>Sivilceler lazer uygulamalar ile kesin olarak tedavi edilebilmektedir. </div><div><br /></div><div>Bu da sivilcelerin anlık olarak tedavi edilmesi değil, kesinlikle sorunun çözümü anlamı taşımaktadır. </div><div><br /></div><div>Bundan dolayı lazer tedavisi Türkiye ve de dünyada çok kullanılmaktadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Lazer Tedavisinin Bir Zararı Var mıdır?</b></h3>
<br />
Lazer tedavisinin doğru yerlerde yapıldığı takdirde bir zararı bulunmamaktadır. Bu konuda herkesin doğru yeri araması ve de bulası gerekmektedir. </div><div><br /></div><div>Bu şekilde hem problemden kurtulmak mümkün olabilmektedir. Lazer tedavisinden sonraki günlerde güneşli günde dışarı çıkılmaması gerekmektedir. </div><div><br /></div><div>Bu önemli detayın kaçırılmaması tavsiye edilmektedir.<br />
<br />
Çünkü lazer tedavisi ciltte hassasiyet yaratmaktadır. </div><div><br /></div><div>Bu hassasiyet, 8 ile 12 saat arasında geçmektedir. Bu süreler içerisinde biraz dinlenmenin herkese faydası olmaktadır. </div><div><br /></div><div>Sivilcesiz bir hayata başlamak için bu kadar keyifli bir dinlenmeden herkes hoşlanmaktadır.</div><div><br />
<br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="1600" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHy_ZanpzHd6W-ZmVuBmsgYT-36P95Cn4FPHCO_PROWGJkStC8abc9rNvfysfPc1cGM5u0FE40fT0fglwxu65Hk6gEpvihD1wDVq8rFM4qWuvIQt9oyO5ZMm7EVHc1NLZxtsOI5Ld3oQ/s640/Lazer+%25C4%25B0le+Sivilce+Tedavisi+Hakk%25C4%25B1nda+Bilinmesi+Gerekenler.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">Lazer İle Sivilce Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler<br /></td></tr></tbody></table><br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Lazer ile sivilce Tedavisi Sonrası Ciltte Görülen Değişikler </b></h3>
<br />
Lazerle sivilce tedavisi fiyatları için çok da düşünmek doğru olmamaktadır. Sivilce sorunu olan kişilerin iyi bir uzman ile görüşme yapması ve gerekli olan tedavi yöntemlerini konuşması gerekmektedir. Bundan sonrası tedavi süreci olacaktır.<br />
<br />
Bu tedavi süresinde belirlenmiş testlerin doğru bir şekilde yapılması önemlidir. Bu şekilde her adım atışta bir uzmandan tavsiyeler de duyulabilmektedir. </div><div><br /></div><div>Sivilce konusu cilt altı yağ ile çok alakalıdır. Lazer ile bu yağ tabakası düzeltilmektedir. Bunun olmasının kişiye faydaları çoktur.<br />
<br />
Kişi kendine botoks yaptırmak isterse, kendisinden alınan yağların kullanılmasını isteyebilmektedir. Bazı durumlarda şırınga ile yağ alıp verebilme teknolojileri kullanılabilmektedir.<br />
<br />
Sivilce sıkıntısı lazer uygulama ile çözüldükten sonra periyodik olarak lazer bakımı almak, en az 6 ay daha bu şeklinde hareket etmek gerekmektedir. 6 ay sonunda sivilce için gerekli olan alt yapının ciltte olup olmadığı fark edilebilecektir. </div><div><br /></div><div>Bu şekilde ciltte kötü sicilce oluşumunun önüne geçilmiş olmaktadır.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Sivilceler ile ilgili problem yaşıyorsanız <b><a href="https://www.nedirkibu.com/2017/09/dis-macunu-ile-sivilce-tedavisi-dis.html" target="_blank">Diş Macunu İle Sivilce Tedavisi</a></b> yazımızı da okumanızı öneriyoruz.</div><div> </div><br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-15926039163216502902017-11-28T09:55:00.002+03:002020-10-23T22:24:08.773+03:00Güzelliğiniz İçin Çörek Otu Maskesi Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="371" data-original-width="670" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-qKc9FtonZlOhJLiIPwtetbF3iPVSwltUEwvHs7nKtYLJ_RWCh4RUM1hYZEA566FAr5eFNQA40F5r8sVTz1FVtcX_njCD68GU6KfkWwRPVrBVklJ_Uz5jsPbP5BJM0ajN0qOa9E727w/s640/G%25C3%25BCzelli%25C4%259Finiz+%25C4%25B0%25C3%25A7in+%25C3%2587%25C3%25B6rek+Otu+Maskesi+Nas%25C4%25B1l+Yap%25C4%25B1l%25C4%25B1r.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Güzelliğiniz İçin Çörek Otu Maskesi Nasıl Yapılır?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Güzelliğiniz İçin <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Çörek Otu Maskesi</a> Nasıl Yapılır?</b><br />
Şifalı bitkilerden en çok kullanılan ve bilinenlerin başında gelen <span style="color: red;">Çörek Otu</span> ile güzellik zamanı.<br />
<br />
Birçok sağlık problemine çözüm oluyor çörek otu. Aynı zamanda cildin de dostu. Lekeler ve sivilceler için çok etkili bir tedavi yöntemi sunuyor. Doğum lekeleri için kullananlar bile olumlu sonuç aldıklarından bahsediyorlar. Ergenlik döneminde sivilcelerle başı belada olan gençler içinde sakıncası olmayan doğal bir bakım seçeneği. Hepimizin cildinde ufak tefekte olsa sorunlar var. Maalesef hiçbirimiz bebek cildi gibi bir cilde sahip değiliz. Ufak tefek lekeleri kafaya takmak, kusur olarak görmek doğru değil.<br />
<br />
<b>Çörek Otu Maskesi Nasıl Hazırlanır? Tarifi ve Malzemeleri</b><br />
<b><br /></b>
Bizler kusurlarımızla güzeliz. Fakat kendimizi iyi hissetmek, kusurlarımızı en aza indirmek için belli başlı yöntemlere başvurabiliriz. Bunlardan biri de çörek otu maskesi. Cildinize bakmanın en güzel yolu doğal bakımlar yapmak. Dışardan temin ettiğiniz yüz maskelerinin içeriğini tam olarak bilmiyorsunuz. Çoğu zaman o maskelerin içinde kimyasallar bulunuyor. Cildinizi düzeltmeyi amaçlarken daha kötü hale getirebilirsiniz. Bu nedenle her zaman doğal yöntemlere yönelmenizi tavsiye ederim. Gelelim çörek otu maskesi nasıl hazırlanır kısmına.<br />
<br />
<b>Çörek Otu Maskesi Tarifi ve Malzemeleri</b><br />
<br />
<ul>
<li>1 yemek kaşığı çörek otu</li>
<li>1 tatlı kaşığı bal</li>
<li>2 damla limon suyu</li>
<li>2 damla zeytinyağı</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Çörek Otu Maskesi Hazırlanışı: </b><br />
<br />
Dilerseniz rondo da dilerseniz de sarımsak döveceğinde çörek otunu toz haline getirmekle işe başlayabilirsiniz. Ardından toz haline gelen çörek otunun üzerine balı ilave edip macun kıvamını yakalayıncaya kadar karıştırın. Diğer malzemeleri de ekleyip, temiz cildinize maskeyi uygulayabilirsiniz. Cildinizde 15-20 dakika beklettiğiniz maskeyi ılık suyla durulayabilirsiniz.<br />
<br />
Cildiniz kuru ise limon suyunu, tüylenmeye yatkın ise zeytinyağını maskenize eklemeyiniz. Bu malzemeler olmadan da başarılı sonuç alabilirsiniz. Endişeniz olmasın.<br />
<br />
Stres sivilce için en büyük tehlikelerden biridir. Ergenlik döneminde herkesin sivilcesi çıkabilir. Her dönemin ayrı bir güzelliği var kendinizi bu güzelliğe bırakın ve sivilcelerinizi düşünmeyin. Onlar sizi zamanı geldiğinde terk edecekler. Sivilcelerinizi sıkıp cildinizde leke olarak hatıra bırakmasına izin vermeyin. Cildinizi her zaman temiz tutun. Makyajsızda olsanız dışarıdan eve geldiğinizde yüzünüzü temizleyin. Siz bu önlemleri aldıktan sonra çörek otu maskesi her zaman yanınızda.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35512088233301287642017-11-28T09:45:00.004+03:002020-12-12T16:29:24.302+03:00Yüz Felci Nasıl Olur, Yüz Felcinin Belirtileri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="321" data-original-width="596" height="344" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhY0U6UdT-QyapRKzcdYM32u2m3zLGMv9iOR8d-34n-dpn6Mh3HnV_c5pWWlCOsLNw_RY-mm7lvr4mmCSNhWZjwRg-e8g-6nWTLfXVl1Lz7bb2ANgxsHHGogdZDbzN-1hcnoafY6Gf-VA/s640/Y%25C3%25BCz+Felci+Nedir+Y%25C3%25BCz+Felci+Belirtileri+Nelerdir.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yüz Felci Nasıl Olur, Yüz Felcinin Belirtileri</td></tr></tbody></table>
<h2 style="text-align: left;"><b><br />Yüz Felci Nedir? Yüz Felci Belirtileri Nelerdir?</b></h2>
Başınıza gelmesini istemeyeceğiniz bir rahatsızlık, Yüze gelen sinir liflerinin zedelenmesi sonucu yüzde hareket kaybına neden olan yüz felci, her yaşta görülebilir.<br />
<br />
Hem sağlık hem de estetik açıdan problem yaratan ve kalıcı olabilen yüz felci kabusunuz olmasın. Bu hastalıktan korunmak için dikkat etmemiz gerekenleri bilmemiz önemli. Yüz felcine yakalananlar için de farklı tedavi alternatifleri mevcut.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Yüz Felci Nedir</a>? Yüz Felci Nedenleri Ve Tedavisi</b></h3>
<b><br /></b>
Vücudumuzdaki sinirler hem kaslarımızı kontrol eder hem de dokunma duyusu dahil farklı duyuları algılamamızı sağlar. Sinirler sıkışır ya da hasar görürlerse sinir fonksiyonlarında bozulma meydana gelir. Sinir hasarı sonucu hareket kaybına halk arasında felç, tıpta da paralizi denilir. <div><br /></div><div>Sinir hasarı ve felç vücudun birçok yerinde meydana gelebilir. Fasyal sinir yani yüzü kontrol eden sinir beyin sapından çıktıktan sonra kulak yakınındaki kanallardan geçerek yüze dağılır. Fasyal sinirin hasarı sonucu, yüz kas fonksiyonlarının kaybına yüz felci ya da bell palsi denir.<br />
<br />
Felç tabloları her zaman sinir hasarı sonucu ortaya çıkmaz. Sinirin doğduğu ana merkez olan beyin ya da omurilik hasarlarında da ortaya çıkar. </div><div><br /></div><div>Daha ağır olabilen bu vakalarda farklı tablolar görülmektedir. Yüz felci beyin hasarı sonucunda da görülebilmektedir. Fakat bu tablo çoğunlukla Bell Palsi'nden daha ağır seyreder ve iyileşmesi daha uzun süre alır. En sık görülen türü, tüm vücudun yarısını tutan kısmi felçlere eşlik eden yüz felcidir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Yüz Felci Bulguları</b></h3>
<br />
Yüz felci belirtileri; ağzı hareket ettirememe, tükürüğü tutamama, gözü kapatamama, gözde sulanma ve yanma, mimik kaybı, yüz çizgilerinin silinmesi ve konuşma bozukluklarıdır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Yüz Felci Nedenleri</b></h3>
<br />
En yaygın sebebi yüzün uzun süre soğuk ve rüzgara maruz kalmasıdır. Ani sıcaklık değişimleri, tiroid bozuklukları, diyabet, tansiyon yüksekliği, kafa travmaları, orta kulak iltihabı, kulak çevresi ameliyatları yüz felcine sebep olabilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Yüz Felci Tanı ve Tedavisi</b></h3>
<br />
Yüz felcinin iyileşme süresi sinir harabiyetinin derecesine bağlıdır. Çoğu olgu üç hafta içinde kendi kendine iyileşir. Hastanın vakit kaybetmeden kulak burun boğaz doktoruna gitmesi önemlidir. Tedavide kortizonlu ilaç kullanılır. Yüzde on olguda iyileşme üç haftadan fazla sürer. Bu durumda sinir harabiyetinin derecesinin anlaşılması için hasta EMG'ye gönderilir. Duruma göre fizik tedavi veya cerrahiyle sinir rahatlatma önerilebilir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Yüz Felcinde İlaç Tedavisi</b></h3>
<br />
Yüz felcinde kortizon tedavisi haricinde sinirin harabiyetine yol açan ödemin dağılması için steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar ve sinir iyileşmesini hızlandıran vitamin takviyeleri kullanılabilir.<br />
<br />
<b>Yüz Felcinde Fizik Tedavi</b><br />
<br />
İlaca cevap vermeyen yüz felci hastaları fizik tedaviyle iyileşebilmektedir. Fizik tedavide uygulanan sıcak ışın terapisiyle ve masajla yüzde dolaşım arttırma ve rahatlatma yoluna gidilir. Ayrıca egzersiz ve elektrik stimülasyonuyla kasların tekrar fonksiyon göstermesi sağlanır.<br />
<br />
<b>Yüz Felci Hastalarının Dikkat Etmesi Gerekenler</b><br />
<br />
Yüz felci hastaları yüzlerini soğuk ve rüzgardan korumalı, ani sıcaklık değişimine sebep olabilecek ortamlarda bulunmamalıdırlar. Göz kapaklarının çalışmaması gözde enfeksiyona sebep olabilir. Bunun için doktorun rehberliğinde düzenli göz damlası kullanılmalı ve uyurken göz bandıyla göz kapatılmalıdır.<br />
<br />
<b>Faydalı Egzersizler</b><br />
<br />
Doktorunuz ya da fizyoterapistiniz uygun görürse egzersiz yapmak faydalı olacaktır. Gülmek, mum üflemek, balon şişirmek, sakız çiğnemek, ağızda su çalkalamak gibi evde kolaylıkla yapılabilecek aktiviteler iyileşmeyi olumlu yönde etkileyecektir.<br />
<br />
<b>Yüz Felcini Önlemek</b><br />
<br />
Yüz felcini önlemek için fazla soğuk ve rüzgarlı havalarda atkı, bere kullanımı önemlidir. Klima karşısında çok kalmanın ve uzun süre arabada açık pencere karşısında kalmanın yüz felcine sebep olabileceği unutulmamalıdır. Saçlar yıkandıktan sonra kurutulmadan soğuğa çıkılmamalıdır.<br />
<br />
<b>Aramalar: yüz felci yüz felci belirtileri yüz felci geçirenlerin yorumları yüz felci tedaviyüz felci latince yüz felcine okunacak dua yüz felci egzersizleri yüz felcinin tedavisi yüz felci egzersizleri</b></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-20380821638258576162017-11-28T08:00:00.000+03:002018-01-26T13:33:44.767+03:00İncir ve Süt Karışımı Dertlerinize Derman Olacak<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="386" data-original-width="650" height="374" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6QY4zgtQrSdFbVUGATx70_HgqR0eZ12F98v1qgJg57T-s7P-glrt75TAQti3Tj9P9FMLBIyV6djBIZJ8JAo-N108HWCZBVrVH2TewU1nO2iWkxUrue8GlQ80sCijHSLVYyQPuCYsVbQ/s640/o_hastaligin_caresi_incirli_sut.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İncir ve Süt Karışımı Dertlerinize Derman Olacak</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>İncir ve Süt Karışımı Dertlerinize Derman Olacak</b><br />
<br />
İncirle süt bir araya geldiğinde sağlık açısından çok faydalı hale geliyor ve bir çok hastalığa şifa olarak kullanılıyor. İşte incirli sütün bir şifa olduğu hastalıklar ve kullanma formülleri…<br />
<br />
Kaynayan sütün içerisine 3 veya 4 tane incir atın. Daha sonra incirlerle beraber 5 dk kaynamasını sağlayın. Kaynama işlemi tamamlandıktan sonra incirli süt karışımını robottan geçirin. İncirler sütün içerisinde püre haline geldiğinde karışımı içebilirsiniz. En az yarım saatin sonunda kabızlık sorununa veda edeceksiniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="270" data-original-width="640" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhba-xdA81uAQidemvbEH6bC-X9iSe_8JNtWiQu-Rt7CzpaHXbBDcaLgnqs2HCHJvww6Kvhh3im-zESt9C5svbVI_SD0GuQvB_MrMt26qy8YeqSfJKrFXgDBUf_GPZj-mfiEK6NlcYxHw/s640/incirli_sut_mucizesi.gif" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İncir ve Süt Karışımı Dertlerinize Derman Olacak</td></tr>
</tbody></table>
<br />
İncir, göğsü yumuşattığı için bronşit ve öksürük gibi sağlık problemlerinde balgam söktürerek rahatlatır. Öksürük İçin: İki su bardağı çiğ sütün içine iki tane kuru inciri doğrayıp sütü kaynatın. Yirmi dakika kadar bekletip süzün ve günde 2 defa bu sütten sıcak olarak için.<br />
<br />
1-2 adet kurutuşmuş inciri 2 çay kaşığı balla birlikte sıcak suda karıştırıp çay gibi içebilirsiniz. Birkaç kullanımdan sonra boğaz ağrınız ilaçsız bir şekilde iyileşecektir.<br />
<br />
Herhangi bir sebebten süt tüketemiyorsanız bu durumu dert etmenize gerek yok. Kuru incir meyvesi de sütün yerine geçiyor. İncirin içerisinde yer alan kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin oluşumu ile sağlıklarını garantiler. Bu nedenle süt içmeyen kişilere günde 3 adet kuru incir yemeleri tavsiye edilir.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-12136747827038923572017-11-27T20:00:00.001+03:002020-12-06T18:11:10.302+03:00Diş Tartarlarını Bitkisel Doğal Yöntemle Yok Edin!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="406" data-original-width="770" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2IPswsr2fK1qneKy6OLESc6XH9q0v0_a5MaMwTmh7UgpB9jU31Jdg6soXCI0_un1cet291Qh7rqsnkl3LO4TGuyfrXzr9hgMwi2RRK1b3wa8S9OowqK7fV5jLyNe8Y2y48qs9nQOfzQ/s640/ceviz-kabugu-ile-dis-temizleme-kuru.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Diş Tartarlarını Bitkisel Doğal Yöntemle Yok Edin!</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h3 style="text-align: left;"><b>Diş Tartarlarını Bitkisel Doğal Yöntemle Yok Edin!</b></h3>
<br />
Diş minesine bakılmadığında tartar oluşur ve bu tartarlar temizlenmezse, enfeksiyonlar oluşur ve iltihaplı diş hastalıkları ortaya çıkabilir.<br />
<br />
bu kolay yöntem ile evinizde kolayca tartarları temizleyebilirsiniz. <div><br /></div><div>Üstelik sadece ceviz kabuğu kullanarak. <div><br /></div><div>Tüm dünyada çok yaygın kullanılan, doğal bir diş tedavisi yöntemidir bu. Kendi diş doktorunuz kendiniz olun. </div><div><br /></div><div>Temel ağız hijyeni çok önemlidir:<br />
<br />
Diş Tartarlarını Bitkisel Doğal Yöntemle Yok Edin!<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">Diş Tartarlarına karşı kür Malzemeleri</h3>
<ul>
<li>40 gr kuru ceviz kabuğu </li></ul><ul>
<li>250 ml su </li>
</ul>
<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">Diş Tartarlarına karşı kür Yapılışı :</h3>
<ul>
<li>Kuru ceviz kabukları yaklaşık 20 dakika suda kaynatın. 20 dakika sonunda ocaktan alın ve soğumasını bekleyin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Soğuduktan sonra bu suyun içinde 10 dakika kadar diş fırçasını bekletin. Ardından, dişlerinizi tamamen bu fırça ile temizleyin. Ara sıra çözeltiye fırçayı yeniden daldırın.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>BU İŞLEM GÜNDE ÜÇ DEFA TEKRARLANABİLİR</b><br />
<br />
Yani her diş fırçalamanız esnasında bunu uygulayabilirsiniz.<br />
<br />
Hazırlanan karışım en fazla iki gün kullanılmalıdır. </div><div><br /></div><div>2 günün sonunda aynı tarif ile yeninden hazırlayın. Birkaç gün sonra sonuç mutluluk verici olacak, göreceksiniz.<br />
<br />
Kabuklu ceviz, tartarları ve diş lekelerini temizlemeye yardımcı olan güçlü bir antibakteriyel şifadır.<br />
<br />
<br /></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59778280775458557302017-11-27T15:02:00.002+03:002020-12-05T00:31:59.441+03:00Akciğer Enfeksiyonu Nedir, Akciğer Enfeksiyonu Belirtileri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheMN98sje_3pqqiVtPTZ4R_sE6AQNZWpD2MglXDV-R3NyABgcYIdQueLxd7ZlEYqN0E-h4IQN9SgKbonQ5KFiIdKySUILOveBTMS3MQsPwY_YGXzCWgutssBGeNNOIT202cdf_-kAuHA/s640/akciger-enfeksiyonu-belirtisi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Akciğer Enfeksiyonu Nedir, Akciğer Enfeksiyonu Belirtileri</td></tr>
</tbody></table>
<br /><h1 style="text-align: left;">Akciğer Enfeksiyonu Nedir, Akciğer Enfeksiyonu Belirtileri</h1>
<br />
Kış döneminde meydana gelen akciğer enfeksiyonları hakkında bilgi veren Göğüs Hastalıkları Bölümü Uzmanı Prof. Dr. A. Füsun Ülger, hastalıkların belirtileri ve korunma yollarını anlattı<br />
<br />
Bronşitin, bronş adı verilen hava yollarında salgı artması ve diğer değişiklikler ile ortaya çıkan iltihap olduğunu söyleyen Ülger, "En sık rastlanan tipleri akut ve kroniktir. Akut bronşit hava yollarının salgı zarlarının yangısıdır. <div><br /></div><div>Akut bronşit çoğunlukla bakterilere bağlı olarak ortaya çıkar. Genellikle hafif, aktiviteyi az kısıtlayıcı şekilde seyreder ve tamamen geçer. Akut bronşit üst solunum yollarının viral enfeksiyonlarından sonra ya da soğuk algınlığından sonra ortaya çıkar. </div><div><br /></div><div>Kronik sinüzit veya alerjisi olan hastalarda da görünür. Pnömoni, bronşitten sonra ortaya çıkabilen bir komplikasyondur" dedi.<br />
<br />
<b>Akut bronşitin </b>belirtilerinin burun akıntısı, fenalık hissi, titreme, hafif ateş, kas ağrısı, boğaz ağrısı, başlangıçta kuru öksürük ve daha sonraları balgam çıkarma olduğunu belirten Prof. Dr. A. Füsun Ülger, "Hastanın yaşı, genel sağlık durumu ile tıbbi özgeçmişi, hastanın ilaçlara karşı toleransı, akut bronşitin hastada mevcut olan diğer hastalıklar üzerine olabilecek etkisi göz önüne alınmalıdır. </div><div><br /></div><div>Akut bronşit çoğunlukla virüs enfeksiyonlarına bağlı oluştuğundan, antibiyotik tedavisi genellikle gereksizdir. Ancak altta yatan hastalıkların olduğu bazı durumlarda (şeker hastalığı, kronik kalp ve akciğer hastalıkları, bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar ve ilaç kullanımı) antibiyotik kullanımı gerekebilir. </div><div><br /></div><div>Kullanılan tedaviler destek tedavisidir. Bunlar; ateş düşürücü, ağrı kesiciler, öksürük şurupları, sıvı alımının arttırılmasıdır. Gerekirse hava yolunu açıcı tedaviler de eklenmelidir" diye konuştu.<br />
<br />
<b>Pnömoni </b>yani <b>zatürrenin</b>, akciğer dokusunda meydana gelen iltihaplanma sonucu oluşan, daha çok küçük çocuklar ile yaşlılarda, kronik bir rahatsızlık sahibi olan kişilerde daha ağır bir şekilde seyreden ve zaman zaman ölümle sonuçlanabilen ateşli bir hastalık olduğunu anlatan Prof. Dr. Ülger, hastalığın kendisini, akciğerde bulunan hava keseciğinin iltihaplanması sonucu, oksijen alış verişini yerine getiremeyerek gösterdiğini söyledi.<br />
<br />
<b><a href="https://www.nedirkibu.com/2020/12/zaturre-belirtileri-nelerdir-zature.html" target="_blank">Zatürre </a></b>nedenlerinin akciğerlerde iltihaplanmaya neden olan virüs, bakteri veya mantar gibi mikroorganizmalar olduğunu ifade eden Prof. Dr. A. Füsun Ülger, "Zatürreye yol açan otuzun üzerinde mikroorganizma türü bilinmektedir. </div><div><br /></div><div><b>Pnömoni </b>yakın temas ile bulaşabilen bir hastalıktır. 1-2 metrelik mesafeden yakın temas kurulması halinde bulaşabilir. Hastalığın sağlıklı kişilere bulaşması, öksürük, aksırık ya da hasta kişilerin konuşması sırasında havaya yayılan damlacıkların doğrudan solunması yoluyla gerçekleşir.<br />
<br />
<b>Pnömoniye </b>neden olan bakteriler, yakın temas sonucu solunumla beraber vücuda alınır. Üst solunum yollarında, burun ve ağzın birleştiği yerde yerleşip çoğalırlar. Burada gruplar halinde yer alırlar. </div><div><br /></div><div>Kalabalık yerler, kapalı alanlar, insanların toplu halde yaşadığı okullar, askeriye ve yurtlar pnömoninin bulaşma olasılığının fazla olduğu yerlerdir. Salgın şeklinde ortaya çıkabilir fakat soğuk algınlığı kadar bulaşıcı değildir. </div><div><br /></div><div>Bulaşması için en uygun ortam bir arada yaşayan ailedir. Özellikle küçük çocuklar arasında yaygındır" diye konuştu.<br />
<br />
Alkol, uyuşturucu maddeler, sigara ve kötü hayat şartları, ağır geçen grip hastalığı pnömoniye ortam hazırlayan etmenler olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. A. Füsun Ülger, genellikle kızamık, boğmaca, grip, difteri, suçiçeği, tifo ve çeşitli bakteri enfeksiyonları ya da vücudu aşırı ölçüde zayıf düşüren hastalıkların seyri sırasında ortaya çıktığını ifade etti.<br />
<br />
Hastalığın en sık görülen belirtilerinin üşüme ve titreme ile yükselen ateş, sarı veya yeşil renkte balgam çıkartmak, göğüs ağrısı, kuru ve hırıltılı öksürük, soluk alındığı zaman sırta çivi batırılıyormuşçasına duyulan ağrı hissi, şiddetli baş ağrısı, yorgunluk, solunum hareketleri ve öksürüğe bağlı olarak şiddetlenen göğüs ağrısı, yaygın vücut ve kemik ağrısı ve halsizlik olduğunu söyleyen Prof. Dr. A. Füsun Ülger, tedavinin antibiyotikler, yatak istirahati, ateş düşürücüler, öksürük kesici ilaçlar, oksijen alınması, su kaybını karşılayacak ölçüde sıvı alınması, bol vitaminli ve yüksek kalorili diyet ve hastanın çok iyi beslenmesiyle gerçekleşebileceğinin altını çizdi.<br />
<br />
Dengeli düzenli beslenerek, aşı yaptırarak, sigara içmeyerek, alkol alımından kaçınarak, vitamin ve mineralleri düzenli olarak alarak, hastalığın ortaya çıkmasında korunulabilir.</div><div><br /></div><div>Prof. Dr. A. Füsun Ülger, kardiyovasküler hastalığı olanların, kronik akciğer hastalığı bulunanların, diyabet hastalarının, alkoliklerin, karaciğer sirozu olanların, beyin-omurilik sıvısı kaçağı olanların, dalağı işlev görmeyen veya alınmış hastaların, hodgkin hastalarının, lenfomalı hastaların, multipl miyeloma vakıalarının, kronik böbrek yetmezliği olanların, nefrotik sendrom vakalarının, organ nakledilenlerin, kemoterapi veya radyoterapi görenlerin, AIDS'li hastaların, huzurevlerinde yaşayanların ve 65 yaşın üzerindeki herkesin <a href="https://www.nedirkibu.com/2020/12/zaturre-belirtileri-nelerdir-zature.html" target="_blank"><b>zatürre aşısı</b></a> yaptırması gerektiğini dile getirdi.<br />
<br /><div><br /></div><div>İlginizi çekebilir: <a href="https://www.nedirkibu.com/2020/12/zaturre-belirtileri-nelerdir-zature.html" target="_blank">Zatürre Belirtileri Nelerdir? Zatüre Hastalığı Bulaşıcımıdır?</a></div><div><br />
<br /></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1345300168714507972017-11-27T14:55:00.004+03:002020-04-07T23:13:22.239+03:00Sigarayı Çay İle İçenlere Sağlık Uyarısı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTd9_a_wP4gvuj9Z2HCkG6ZTP9cHaetGamq9X9YDR2OnEgH9dFZ2e-Lw4louYqUPPMpijAhPPvOT6qCQtyqD_xl_6aQoilPUTmnrpu0rneiOquQfVzdL-4zVmhOF7xv7j0HazdyhFUWA/s640/sigara-cay.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sigarayı Çay İle İçenlere Uyarı!</td></tr>
</tbody></table>
<b>Sigarayı Çay İle İçenlere Sağlık Uyarısı!</b><br />
<br />
Kanser başta olmak üzere, birçok hastalığın nedenleri arasında ilk sırada yer alan sigaranın, çayla birlikte daha da zararlı hale geldiği, bunun özellikle yemek borusu kanserine zemin hazırladığı bildirildi<br />
<br />
Birçok hastalığın nedenleri arasında ilk sırada yer alan sigaranın, çayla birlikte daha da zararlı hale geldiği, bunun özellikle yemek borusu kanserine zemin hazırladığı bildirildi.<br />
<br />
İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, tüm dünyada kanser ölümlerinde 6. sırada yer alan yemek borusu kanserinin (özefagus), yutma zorluğu ile kendini fark ettirdiğini söyledi. Yemek borusu kanserinin görülme oranında coğrafi dağılıma göre farklılık yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Gümürdülü, özellikle sıcak içecek ile sigarayı birlikte tüketenlerin büyük risk altında olduğunu dile getirdi.<br />
<br />
Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, yemek borusu kanserinin nadir görülen, ancak geç fark edilen kanser türlerinden olduğunu belirterek, "Hastaların başlangıçta katı gıdaları yerken yaşadığı takılma hissi, ilerleyen dönemlerde sıvı gıdalarda da oluşmaya başlar. Bir süre sonra ise hiç yutamama, mide ağrısı ve kilo kaybı, göğüs bölgesinde yanma ve ağrı, ses kısıklığı, gıdaların ağza geri gelmesi, kanama, öksürük, boğulma hissi gibi belirtiler de görülebilir" dedi.<br />
<br />
Yemek borusu kanserinin erkeklerde daha çok görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Gümürdülü, "Bu hastalıkta riskli grup 50 ve 70 yaş arasıdır. Ülkemizde özellikle Doğu Anadolu bölgesinde daha sık görünmektedir" ifadelerini kullandı.<br />
<br />
<b>VİTAMİN EKSİKLİĞİNE DİKKAT!</b><br />
<br />
Yemek borusu kanserinde beslenme alışkanlıkları ile vitamin eksikliğinin önemli bir rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Gümürdülü şunları söyledi: "Vitaminlerden A, B, C, E, ile magnezyum, çinko, selenyumun yetersiz alınması hastalığın başlıca nedenleri arasında yer almaktadır. Buğday, mısır ve pirinç bakımından gıdalar aşırı tüketilirken, sebze ve meyvelerin yeterince tüketilmemesi de yemek borusu kanser riskini arttırıyor."<br />
<br />
Yüksel Gümürdülü, hastalarının yüzde 80'inde sigara ve alkol kullanımının söz konusu olduğunun altını çizerek, "Ülkemizde çay ve kahve gibi içecekler ile birlikte sigara kullanımı çok yaygın. Hem sigara, hem de sıcak sıvı alımı başlı başına bir risk oluştururken, her ikisinin birlikte tüketimi ile bunu ikiye katlamayın" şeklinde konuştu.<br />
<br />
<br />
<b>ERKEN EVREDE CERRAHİ YÖNTEM BAŞARILI</b><br />
<br />
Yemek borusu kanserinin tanısında endoskopik incelemenin önemine değinen Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, "Endoskopik inceleme tanıyla birlikte nasıl bir tedavi yöntemini belirleme açısından da önemlidir. Tedavi yöntemleri ise 3 başlıkta cerrahi, radyoloji ve onkoloji olarak sıralayabiliriz.<br />
<br />
Erken evrelerde cerrahi yöntem çok daha başarılıdır. Ancak, kanserin etrafındaki dokulara yayılması durumunda radyoloji tedavisi ve kemoterapi tedavisi ile stent uygulaması yapılmaktadır" dedi.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-12825171009030963322017-11-27T14:51:00.000+03:002017-11-27T14:51:46.803+03:00Ağız Çalkalama Suyunun Zararları!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="270" data-original-width="470" height="363" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfcYfyzvB02G2UkGRf4IYe2y3gMDzVP7RqRvGw2Go28idPNUE1FM25RTu94dP0vBLQOBwHKQtUEDqbGPpXB2Qpsw-51xi6VEV_wzMD7jO49nHSQQqr5uZCISGfKxkE64FTVfrNYzzPQg/s640/agiz-calkalama%252Csuyu.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Ağız Çalkalama Suyunun Zararları!</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Ağız Çalkalama Suyunun Zararları!<br />
<br />
Amerikalı bilim insanları günde 2 kez <b>ağız gargarası </b>kullanmanın tip 2 diyabet riskini %50'ye kadar arttırdığını ortaya çıkardı.<br />
<br />
Araştırmanın yazarı Prof. Kaumudi Joshipura <b>ağız çalkalama suyunun zararlı </b>bakterilerle birlikte diyabete ve obeziteye karşı koruyan yararlı bakterileri de öldürdüğünü açıkladı.<br />
<br />
Harvard profesörü, yaygın bir şekilde kullanılan bütün ağız çalkalama sularının aynı antibakteriyel malzemelerden oluştuğunu ve bu antibakteriyel malzemelerin hem zararlı hem de yararlı bakterileri öldürdüğünü belirtti.<br />
<br />
Araştırmaya katılan kişiler arasında günde 2 kez ağız çalkalama suyu kullananların diyabet riskinin %50'ye kadar arttığı gözlemlendi.<br />
<br />
.Daha önce yapılan bir araştırmada ağızda bulunan yararlı bakterilerin diyabet ve obeziteye karşı koruduğu ortaya çıkmıştı.<br />
<br />
Kaynak. https://www.ahaber.com.tr/galeri/yasam/agiz-calkalama-suyunda-buyuk-tehlikeUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-34720944305320384652017-11-26T13:00:00.001+03:002020-12-12T16:29:48.447+03:00Midyenin Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="363" data-original-width="645" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVYiDCZ7FfexgRTJFVOvEHAd20RnZhYz7c5_v6MYeCj3AZpEOpCkI8nqBn-uHmyoTbRQ3AZLtJZvoQzpv3DdkMUO8BykhjBVECM0DXbZwc0HE4vWsA58HtCdZSRBiiXBpddio6D3YApw/s640/midyenin-faydalari-zararlari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Midyenin Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b><br /></b></div><div><b>Midye</b> dolma en lezzetli sokak yiyeceklerinden biri. Hakkında genelde sağlıksız olduğu yönünde bilgiler olsa da iyi temizlenmiş midye dolmanın aslında büyük <b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">faydaları</a></b> bulunuyor.<br />
<br />
Santa Barbara Üniversitesi Profesörü Herbert Waite midyelerin insan sağlığına önemli faydaları olduğunu söylüyor<br />
<br />
Bilim adamları midyenin kayalara tutunmasını sağlayan bir madde olduğunu ve bu maddenin yaraların iyileştirilmesinde ve çocuk düşüklerine karşı kullanılabileceğini belirtiyor<br />
<br />
<b>- Yapışkanların hiç akla gelmeyecek faydası var</b><br />
<br />
Suya dayanıklı bu yapışkanlar, diyabet hastalarında iç organlara eklenen insülinli yüzeylerin yapıştırılmasına da yardımcı olacak nitelikte. Midyelerdeki bu yapışkanlar o kadar güçlü ki, yetişkin bir insanın ağırlığını bile kaldırabilir.<br />
<br />
<b>- Midye eti iyi bir besin kaynağı</b><br />
<br />
Midye eti tüm su ürünleri gibi iyi bir besin kaynağı. Midye, omega 3 bakımından zengin ve çok az kaloriye sahip.<br />
<br />
<b>- Kemik sağlığını korur</b><br />
<br />
Midye, sahip olduğu önemli organik bileşeneler, mineraller ve vitaminler sayesinde kemikleri ve dişleri güçlü tutar.<br />
<br />
<b>- Sinir sistemine iyi gelir</b><br />
<br />
Midyenin kas, doku ve kemik hassasiyetini artırarak, sinir hücresinin işlevini geliştirmekte olduğu görülmüştür. Bu durumda, sinirlerin düzgün çalışmasını sağlamaktadır. Enerji düzeyleri, ruh, beceri ve metabolizma açısından sağlanan gelişmeler aynı zamanda sinir fonksiyonlarına da olumlu yansımaktadır.<br />
<br />
<b>- Kansızlığa iyi gelir</b><br />
<br />
Midye, demir açısından mükemmel bir kaynak olduğu için özellikle tavsiye edilmektedir. Demir içeriği sayesinde kırmızı kan hücrelerinin üretiminde önemli bir rol oynamaktadır. Bu durumda, oksijeni taşıyan hemoglobin ve miyoglobin oluşumunda yer almaktadır. Anemi düşük enerji ve nefes darlığına neden olabilmektedir. Midye tüketimi ise demir takviyesi yaparak bu durumları engellemektedir.<br />
<br />
<b>- Diş sağlığını destekler</b><br />
<br />
Midye düzenli tüketildiği takdirde, diş ve dişeti sağlığının iyileştirilmesi için son derece faydalıdır. Özellikle diş eti kanamasının önüne geçebilir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-42253520050596285002017-11-25T13:00:00.001+03:002020-12-12T16:31:27.501+03:00Soya Sütü Nedir, Soya Sütü Faydaları, Soya Sütü Zararları Nelerdir<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="540" data-original-width="1024" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiP_dWtCFbz7rV7syVNGAC7_BxDoLbpj83kECs5eFl7mXxDFyhS5zkpLXeWfioWN8bquMADLfhMovvNmN-lPeij9JwkA4jeqiiQrAkJpYc7Hm9rG7ide1LGyu0PpEoQqRsxkqZ8Ftgq2Q/s640/soya-sutu-nedir%252Cfaydalari%252Cnasil-yapilir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Soya Sütü Nedir, Soya Sütü Faydaları, Soya Sütü Zararları Nelerdir</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br /><div>
Son zamanlarda insanların farklı ürünlere olan ilgisi dikkat çekmektedir. Bunlardan biri de soya sütüdür. <h2 style="text-align: left;">Soya Sütü Nedir, Soya Sütünün Faydaları</h2><div><br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Soya sütü</a>, soya fasülyesinden elde edilen gerçekten süt sayılmayan bir içecektir. <div><b><br /></b></div><div><b>Soya sütü </b>besin değerleri bakımından inek sütüne yakın olduğu için ve yerine tercih edebileceğinden dolayı süt olarak adlandırılmaktadır. Sade soya sütü protein bakımından zengindir ve inek sütünden daha fazla lif içerir.<br />
<br />
B vitamini ve demir kaynağıdır.İnek sütüne göre daha fazla yağ içerir ancak bu yağ kötü kolesterol içermez. <div><br /></div><div>İnek sütüyle soya sütünün arasındaki bir diğer farkta; inek sütünde soya sütüne oranla 4 kat fazla kalsiyum bulunmaktadır.<br />
<br />
Bu yüzden soya sütü üreten markalar ürünlerine genellikle kalsiyum eklemektedir. Ancak eklenen kalsiyumun içerisinde doğal olarak bulunan kalsiyum kadar etki göstermediği yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir.<br />
<br />
Soya sütünün tercih edilmesindeki en önemli sebeplerden biri laktoz intoleransı olan kişilerde alternatif ürün olmasıdır. Ayrıca vejetaryen ve veganların kullanabileceği mükemmel bir bitkisel alternatiftir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Soya sütünün besin değerleri (Alpro-100 ml)</b></h3>
<ul>
<li>Enerji<span style="white-space: pre;"> </span>134 kJ / 32 kcal</li>
<li>Yağ<span style="white-space: pre;"> </span>1.8g</li>
<li>Bunun içinde<span style="white-space: pre;"> </span>Doymuş yağ<span style="white-space: pre;"> </span>0.3g</li>
<li>Karbonhidrat<span style="white-space: pre;"> </span>0.2g</li>
<li>Bunun içinde<span style="white-space: pre;"> </span>Şeker<span style="white-space: pre;"> </span>0.1g</li>
<li>Lif<span style="white-space: pre;"> </span>0.6g</li>
<li>Protein<span style="white-space: pre;"> </span>3.3g</li>
<li>Tuz<span style="white-space: pre;"> </span>0.03g</li>
<li>Vitaminler<span style="white-space: pre;"> </span></li>
<li>D vitamini<span style="white-space: pre;"> </span>0.75μg 15%*</li>
<li>B2 vitamini<span style="white-space: pre;"> </span>0.21mg 15%*</li>
<li>B12 vitamini<span style="white-space: pre;"> </span>0.38μg 15%*</li>
<li>Mineraller<span style="white-space: pre;"> </span></li>
<li>Kalsiyum<span style="white-space: pre;"> </span>120mg *</li>
<li>*= Beslenme referans değerinin % 15’i</li>
</ul>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Soya Sütünün Faydaları Nelerdir?</b></h3>
<ul>
<li>Kadınlarda meme kanseri riskini azaltır.</li>
<li>Doğal olarak laktozsuz ve glutensiz olduğu için kolay sindirilir.</li>
<li>İyi protein kaynağıdır.</li>
<li>Kadınlarda menopoz sonrasında meydana gelen semptonların azalmasında etkilidir.</li>
<li>Düzenli olarak tüketildiğinde göbek bölgesindeki yağlanmanın azaldığı gözlemlenmiştir.</li>
<li>%100 bitki bazlıdır.</li>
<li>LDL kolesterolün düşmesine yardımcı olur.</li>
</ul>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Soya Sütünün Zararları Nelerdir?</b></h3>
<ul>
<li>Günde 25 gr soya proteini tüketmek erkeklerdeki hormon dengesini bozabilir. Bu nedenle dikkatli tüketilmelidir.</li>
<li>Osteoporoza sebep olur.</li>
<li>Vitamin ve mineral eksiklikleri görülür.</li>
<li>Tiroid problemine yol açar.</li>
</ul>
</div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-57966232839438767742017-11-24T17:04:00.006+03:002020-12-12T16:32:32.989+03:00Horlamayı Önleyen Bitkisel İçecek Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="600" height="340" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDoSsMPrBBk_31-v4O7rZxK85M3xLGK9syGD7Rc9ocLkFKK-N4SNoe8ZfIF5epkoOGTnjIY1H-jEpapBI0kcgVednEWVkrQfP2NM5rK0NCcviE1DZA_rwn10rV8ZbO0xoJ-pYsiQb33g/s640/horlamay%25C4%25B1bitirin.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Horlamayı Önleyen Bitkisel İçecek Tarifi</td></tr></tbody></table><div><b><br /><br /></b></div><div><h2 style="text-align: left;"><b>Horlamayı Önleyen Bitkisel Tedavi</b></h2>
<b><br /></b>Tüm yetişkinlerin en az % 45 inde arasırada olsa horlama sorunu yaşadığı belirtiliyor.<br />
<br />
Görünüşe göre aşırı mukus horlamanın ana nedenlerinden biridir. Burun tıkanıklığı, alerji gibi nedenler horlamaya neden olabilir,<br />
<br />
Bu nedenle, hava akımını azaltan mukus yataklarını azaltmayı başarırsanız, <b>horlamayı </b>azaltabilirsiniz veya tamamen iyileştirirsiniz.<br />
<br />
Uyku apnesi, havayolu blokajının tekrarlanması, akciğerlere ulaşan havanın miktarının azalması ve uyku esnasında nefes almanın kesilmesine neden olan bir durumdur.<br />
<br />
Bununla birlikte, bu alışkanlığın tedavi edilebileceğini bilmelisiniz ve ilk adım sağlıklı bir diyettir! Meyve suyu, vücuda gerekli besin maddelerini vermenin en iyi yollarından biridir ve sabahları taze meyve suyu içerseniz midenizi kolaylıkla boşaltabilirsiniz.<br />
<br />
Yine de, pestisit ve tehlikeli kimyasallardan arındırılmış organik meyve ve sebzeleri her zaman kullanmalısınız. Ayrıca, ciddi kolestrol veya tansiyon problemleri veya şeker hastalığınız varsa yalnızca sebzeleri kullanın.<br />
<br />
Özellikle akşamları burun tıkanıklığını önlemek ve hava yollarını ortadan kaldırmak için aşağıdaki yiyecek ve içeceklerden kaçınmalısınız:<br />
<br />
<ul>
<li>Alkol</li>
<li>İşlenmiş gıdalar</li>
<li>Süt ürünleri</li>
<li>Kızarmış yiyecekler</li>
<li>çikolata</li>
<li>Un ve irmik</li>
</ul>
<br />
<br />
Bu gıdaları yerseniz <b>horlamanız </b>artacaktır. Ayrıca, horlamaya da katkıda bulunduğu için sigarayı bırakın.<br />
<br />
Yatmadan birkaç saat önce, içmeniz gereken sağlıklı bir doğal suyu hazırlayınız. Bu meyve suyu mukusların temizlenmesini sağlayacaktır.<br />
<br />
<b>Malzemeler</b><br />
<br />
<ul>
<li>1/4 limon</li>
<li>2 elma</li>
<li>2 havuç</li>
<li>1 parça zencefil</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Uygulanışı:</b><br />
<br />
Tüm yapmanız gereken, bu malzemeleri karıştırıp yatmadan bir kaç saat önce meyve suyunu içmelisiniz.<br />
<br />
Bu meyve suyunun etkinliği, malzemelerinin inanılmaz özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Yani, zencefil yüzyıllar boyu birçok rahatsızlığın tedavisinde sıklıkla kullanılmıştır.<br />
<br />
Limonlarda mukus seviyesini azaltan ve sinüsleri temizleyen C vitamini bakımından zengindir ve elma ve havuç suyu burun kanallarını hızla kaldıracak ve gece boyunca gerekli dinlenmeye yardımcı olacaktır.<br />
<br />
Kaynak: http://astuces-maquillage.com/jus-delicieux-qui-arrete-le-ronflement-et-reduit-lapnee-du-sommeil/#O0fTeBjHDs7BamXw.99</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-37312340323664057662017-11-24T16:19:00.003+03:002017-11-24T16:19:59.504+03:00Burun Küçülten İncelten Bitkisel Karışım!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="383" data-original-width="728" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijrlL6jQH6hTqGUoHXt0VygHW2ONNeLJGNzi6YQARO6R8IjydSvGiItZnwBAM0HoEI06XCkOQOzgYBt-GJCgijAVvdgheNJqMXZJTbi7tyHX579ODColK7j7uhKs4vft_U4pPqL3k4gw/s640/bitkisel-evde-burun-kucultme.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Burun Küçülten İncelten Bitkisel Karışım!</td></tr>
</tbody></table>
<br /><b>Burun Küçülten İncelten Bitkisel Karışım!</b> Evet evet yanlış duymadız, <b>Burun Küçülten İncelten Bitkisel Karışım</b>! diye bir bitkisel karışım varmış ve Başta Avrupada olmak üzere çoğu yerde bu karışım biliniyormuş.<br />
<br />
Her gün dişlerimizi fırçaladığımız diş macunun aslında burun küçülttüğünü biliyor muydunuz?<br />
Bu yöntem yurt dışında oldukça popüler. Youtuber'lar, Instagram fenomenleri bu yöntemi oldukça meşhur etti<br />
<br />
Burundaki ödemi atıyor<br />
<br />
Aslında diş macunu burundaki olan ödemi attırdığı için doğal olarak burun küçültme işlemini de gerçekleştirmiş oluyor. Yani burun kemiklerinizde herhangi bir küçültme olmuyor :)<br />
<br />
<b>Burun Küçülten Kür Malzemeleri</b><br />
<br />
<ul>
<li>1 çay kaşığı diş macunu</li>
<li>1 çay kaşığı öğütülmüş taze zencefil</li>
<li>1 çay kaşığı elma sirkesi</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Burun Küçülten Kür Yapılışı</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Malzemeleri karıştırın ve burnunuzun ucuna ve varsa kemerli bölgeye bir diş fırçası yardımıyla sürün.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yarım saat bekleyin ve yüzünüzü önce elma sirkesi sonra da soğuk su ile yıkayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>Karışım cildinizde tahriş yaparsa uygulamayı bir daha yapmayın. Ve tahriş olan bölgeyi soğuk suyla yıkayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>18 yaşının altındaki kişiler kemik gelişimi tamamlanmadığı için bu uygulamaya yapmamalı.</li>
</ul>
<ul>
<li>Karışımı 10 gün boyunca uygulamak yeterli.</li>
</ul>
<div>
Kaynak: http://astuces-maquillage.com</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-57407836563056045132017-11-24T16:05:00.001+03:002020-12-12T16:33:05.599+03:00Kan Testi İle Kanser Riskiniz Belirlenebiliyor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaJdZsx1gxm4yR17GWk0ycuJJZ3XFOTg0NV0iafObrXaq1CErfZlvEKNHnlnOEpUTJUU3LKfBRnHHRYVUW2srEBoxShqwvEeSF0KBUhVWPHBD8rWrjhsS8uj3lPLF98cU9PniPd3eFAg/s640/kanser.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kan Testi İle Kanser Riskiniz Belirlenebiliyor!</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br /><div>Kalıtım, birçok hastalıkta olduğu gibi ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kanserlerin ortaya çıkmasında da önemli bir risk faktörünü oluşturuyor. <div><br /></div><div>Araştırmalar, tüm kanserlerin yüzde 5-10’unu kalıtımsal olarak devralınan gen mutasyonlarından kaynaklandığını gösteriyor. Konuyla ilgili bilimsel çalışmalar devam etmekle birlikte, bugün meme, yumurtalık, prostat ve kolorektal kanserlerin kalıtımsal geçiş gösterdiği biliniyor.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Peki hangi kanserlerin bize kalıtımla miras olarak geçtiğini önceden tespit etmek ve buna yönelik önlem almak mümkün mü? </div><div><br /></div><div>Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, bir kişide birden fazla tür kanser gelişmesi, ailede kuşaklar boyunca aynı kanserin görülmesi gibi çeşitli işaretlerin kalıtımsal kanserlerin varlığına gösterdiğini söylüyor. Ancak bu konuda daha kesin bilginin genetik testlerle elde edilebildiğine dikkat çekiyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Kanser</b>, normal hücrelerde mutasyon adı verilen değişikliklerin birikmesine bağlı hasar gelişmesi ve kontrolsüz çoğalması olarak tanımlanıyor. Ancak çeşitli kimyasallar, bazı virüs ya da bakteriler gibi çevresel kanser yapıcıların etkisiyle normal vücut hücrelerinde ortaya çıkan genetik değişiklerin hepsi kalıtsal geçiş göstermiyor. </div><div><br /></div><div>Bununla birlikte kalıtsal kanserler olarak tanımlanan bir grup kanser, çevresel etkenlerden bağımsız olarak, hasarlı genlerin anne veya babadan geçmesiyle ortaya çıkabiliyor. Yani, kalıtımla birlikte kanserin kendisi değil, kanser gelişme riski bulunan anormal genler aktarılıyor. </div><div><br /></div><div>Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er’in verdiği bilgiye göre, mutasyona uğramış genlerin kuşaktan kuşağa aktarımla, ailede aynı tür veya birbiriyle ilişkili farklı kanserler ortaya çıkabiliyor. Ayrıca, bir kişide birden fazla kanserin görülme olasılığı da yükseliyor. </div><div><br /></div><div>Bu nedenle kalıtsal geçişli kanserlerin görüldüğü aile bireylerinin genel sağlık ve özellikle de kanser geçmişinin ayrıntılı olarak incelenerek düzenli takiplerinin yapılmasının olası kanserlerin erken evrede tespiti açısından önem taşıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>En sık görülen kanserlerde kalıtımsal etki araştırılmalı</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Başta en sık görülen kanserler arasında yer alan meme, yumurtalık, kolorektal kanserler olmak üzere genç yaşta ortaya çıkan tüm kanserlerde kalıtımsal etkinin araştırılmasının önemine işaret eden Prof. Dr. Özlem Er, “Özellikle 50 yaş öncesi görülen kanserler genç yaş olarak değerlendirilir. Kalıtsal riskin yüksek olduğu düşünülen durumlarda kan testi ile bu mutasyonların varlığı saptanabiliyor. Ancak bir kişinin sağlık geçmişi testin gerekliliğini ortaya koysa da, yaptırıp yaptırmayacağı yine kendi tercihine kalıyor” diyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Kanser gelişme riski artıyor</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hasarlı genlere sahip olmak mutlaka kanser gelişeceği anlamına gelmese de bu kişilerin hayatının bir döneminde hastalık geliştirme riskinin toplum ortalamasının üzerinde seyretmesine neden oluyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, toplumda standart riski olan kadınların meme kanseri geliştirme oranı yüzde 12 iken, meme kanseriyle ilişkisi belirlenmiş olan BRCA1 gen taşıyıcılarında bu oranın yüzde 55-65’e, BRCA2 gen taşıyıcılarında ise yüzde 45’e kadar çıkabildiğine işaret ediyor. Ayrıca, yumurtalık kanseri riski yüzde 1.3 ten BRCA1 taşıyıcılarında yüzde 40’a, BRCA2 taşıyıcılarında ise yüzde 15-20’ye kadar yükselebiliyor. Kalıtsal olarak risk bulunan kişilerde çevresel kanserojenlerin varlığı risk artışını daha da belirginleştiriyor. Örneğin sigara kullananlarda kanser gelişimine yol açan genlerde değişikliklerin daha kolay gelişebiliyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Genetik testle sorumlu mutasyon tespit edilebiliyor</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bugün elliden fazla kalıtsal (herediter) kanser tanımlandığını ve bunların önemli bir kısmında de genetik test yapılarak sorumlu mutasyonun varlığının saptanabildiğini söyleyen Prof. Dr. Özlem Er, konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “En iyi tanınan mutasyonlardan BRCA1 ve BRCA2’nin, kadınlarda meme ve/veya yumurtalık kanseri ve aynı zamanda ailede erkek meme kanseri, prostat kanseri ve pankreas kanseri görülme riskini artırdığı biliniyor. Kolonda poliplerin sayısının fazla olması ile başlayan ailesel adenomatoz poliposis olarak adlandırılan durumda ise APC mutasyonundan söz edilebiliyor. Bu mutasyona sahip olan kişilerde genç yaşta kolorektal kanser görülme oranı yükseliyor. Aynı zamanda yaklaşık yüzde 10 civarında tiroid, mide, ince bağırsak kanserleri, beyin tümörleri de ortaya çıkabiliyor.”</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Gen mutasyonu saptanırsa...</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Genetik testlerle kişinin ilerleyen dönemlerde farklı kanserleri geliştirme riski belirlenerek gerekli önlemler alınabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, bu konuda nasıl bir izlenmesi gerektiğini ise şöyle anlatıyor: “ Mutasyon pozitif saptanması durumunda genetik danışmanlık verilerek riskli kişiler koruyucu cerrahi ya da medikal tedavilere yönlendiriliyor. Örneğin BRCA 1 veya 2 pozitifliğinde meme ve yumurtalık cerrahisi öneriliyor. APC geni tespit edilip Ailesel Adenomatoz Polipozis (FAP) tanısı alan kişilerde 50 yaşına kadar kalın barsak kanseri gelişme riskinin yüzde100’ e yakın olduğu biliniyor. Bu kişilerde 20’li yaşların başında kalın bağırsağın alınması (kolektomi) koruyucu tedavi olarak öneriliyor.” Hasarlı genleri taşıyanların birinci derecede yakınlarında da aynı hasarın görülme olasılığının arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Özlem Er, “Bu nedenle mutasyon pozitif saptanan kişilerin aile bireyleri de erkenden taranarak önlem almak mümkün olabiliyor” diyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Hangi durumlarda ailesel kanser sendromlarından şüphelenmek gerekiyor?</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<ul>
<li>Aynı kanser türünden ailede çok sayıda olması (Özellikle daha az görülen sıklıktaki kanserlerin ailede birikmesi)</li>
<li>Genç yaşta kanser tespit edilmesi (Kolon kanserinin 20 yaşında ortaya çıkması gibi)</li>
<li>Bir kişide birden fazla kanser görülmesi (Hastada meme ve yumurtalık ve rahim kanserinin aynı zamanda görülmesi gibi)</li>
<li>Organda çift olarak kanser gelişmesi (Her 2 gözde retinoblastom veya her iki böbrekte kanser veya her 2 memede kanser olması)</li>
<li>Çocukluk çağı kanserlerinin 2 kardeşte de saptanması (Kardeşlerin ikisinde sarkom görülmesi)</li>
<li>Farklı cinsiyette kanser ortaya çıkması (Erkek meme kanseri gibi)</li>
<li>Kuşaklar arasında kanser görülmesi (Dede, baba ve çocuk gibi)</li>
</ul>
<div>
Kaynak: http://www.mynet.com/haber/saglik/basit-bir-kan-testi-ile-kanser-riskiniz-belirlenebiliyor-3429228-1</div>
</div>
</div>
</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-76504649986686819652017-11-23T18:03:00.000+03:002018-01-26T13:32:35.275+03:00Reishi Mantarının Yararları , Reishi Mantarının Zararları, Ölümsüzlük Mantarı Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Reishi Mantarının Yararları , Reishi Mantarının Zararları, Ölümsüzlük Mantarı Nedir?" border="0" data-original-height="340" data-original-width="646" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjU2YPDAfiYfLFgIbc6DNWzLyev85V2S4AubppoawVFj4Q60cslFmyd2eg_9yuwAm8wiiFPkiyuwTGjRNq8VQMfhCxD9W7JUmEnhOBE3d58spqNZXXqMoLB34nSMKO4ngx5j961Vm1DRw/s640/reishimantar%25C4%25B1nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Reishi Mantarının Yararları , Reishi Mantarının Zararları, Ölümsüzlük Mantarı Nedir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Reishi Mantarının Yararları , Reishi Mantarının Zararları, Ölümsüzlük Mantarı Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Reishi mantarı</a></b>,<b> lingzhi</b> olarak da bilinen ve sıvı olarak özünün tüketildiği bir mantar türüdür. Reishi yenilebilir bir mantar değildir. <b>Reishi mantarının tadı acıdır</b> ve oldukça serttir. Tadının acı olması nedeniyle genellikle taze veya kurutulmuş olarak ince toz haline getirilir ve suda çözdürülerek kullanılır. Yüksek miktarda antioksidan içerir bu nedenle hemen kullanılmazsa yaklaşık bir buçuk saat içinde özelliğini büyük ölçüde yitirir.<br />
<br />
'Ölümsüzlük mantarı' olarak da bilinen kırmızı reishi mantarı geleneksel Çin ve Japon tıbbında yaklaşık 4 bin yıldır kullanılan en eski mantar türüdür. Doğada ender olarak bulunur. Alternatif tıpta "Ölümsüzlük Mantarı" olarak da bilinen "Reishi Mantarı" <b>kanser hastalıklarına</b> ve <b>ebola </b>virüsüne karşı koruyucu özelliğe sahiptir.<br />
<br />
<b>Türkiye'de de reishi mantarı var!</b><br />
<br />
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan İlyas Mat, 2012 yılından bu yana aradığı 'ölümsüzlük mantarı' olarak anılan reishi mantarını ormanlık alanda buldu. 2012 yılında yayınlanan bir haberi okuduğunu ve o günden bu yana 4 yıldır ormanlık alanlarda arama yaptığını ifade eden Mat, kendisine ait dağ evi yolu üzerinde mantarı bulduğunu söyledi. Mat, “2012 yılında okuduğum bir haberde bir öğretmenin Zonguldak dağlarında reishi mantarı bulduğunu okumuştum. Bu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından tescillenmiş bir üründü. Haberi okuduktan sonra çevremde de var mıdır diye o gün bugündür arıyordum. Dağları alt üst ettik ama her gün gelip geçtiğim yol üzerindeki kütükte buldum. Artık bizim dağlarımızda da bu reishi mantarı olduğunu da tescillemiş olduk” dedi.<br />
<br />
<b>Reishi mantarının zararları nelerdir?</b><br />
<br />
Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Kanser Epidemiyolojisi Bilim Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çelik, bağışıklık sistemini kuvvetlendirici etkisi olduğu öne sürülen “Ganoderma Lucidum (Reishi)” ya da “Kırmızı Reishi” olarak bilinen mantarın, kemoterapi alan hastalarda kullanılmasının sakıncalı olduğunu açıkladı.<br />
<br />
Prof. Dr. İsmail Çelik, “Kırmızı Reishi” mantarının, bağışıklık sistemi zayıflayan kanser hastalarınca kullanımının artığını ancak bunun tedavi açısından tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Ganoderma Lucidum mantarının kadınlık hormonu ve teratojen (ceninler üzerinde kanser yapıcı etki) olan dietilstilbestrol (DES) maddesini içerdiğini anlatan Prof. Dr. Çelik, “Bu maddeler, önceleri prostat kanseri tedavisinde kullanılmıştır. Ancak 2002 yılında ilaç olarak kullanılması FDA tarafından yasaklanmıştır. Çünkü, piyasadan kaldırılan PC-SPES ilacının içinde de bu mantardaki maddeler bulunuyor” dedi.<br />
<br />
<b>Reishi mantarının yan etkileri nelerdir?</b><br />
<br />
Prof. Dr. Çelik, Reishi mantarının kullanımına bağlı çeşitli ölüm vakaları olduğuna dikkati çekerek, “Bunun kullanımına bağlı, karaciğer yetmezliği ve arkasından ölümle sonuçlanan vakalar tıbbi literatürde bildirilmiştir” dedi. Bazı haberlerde Reishi'nin yan etkisinin olmadığı yönündeki bilginin kesinlikle yanlış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çelik, şunları kaydetti: “Sık görülen yan etkileri, bulantı ve kusma (kemoterapi alanlarda önemli bir sorundur) ve 'fare zehiri' diye de bilinen 'warfarin' benzeri etki ile kanamaya yol açmasıdır. Tedavi ile ilişkili en önemli sorunlardan bir diğeri de bu mantarın, daha önceden greyfurt suyunda da tanımlandığı şekilde karaciğer sitokrom enzimleri üzerinden etki ederek, kemoterapi veya beraberinde kullanılan bulantı önleyici ilaçların etkilerinin azalmasına neden olmasıdır. Bulantı, kusmaya yol açması, kanama yan etkisi, kemoterapi ve diğer ilaçların etkilerini azaltma sorunları yüzünden özellikle kemoterapi ile beraber kullanılması, kemoterapiden önce ve/veya sonra alınması kesinlikle sakıncalıdır.”<br />
<br />
<b>Reishi mantarının fiyatı nedir?</b><br />
<br />
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatıra Taşkın, tıbbi mantarların bir kilosunun 1000 TL'ye alıcı bulduğunu söyledi.<br />
<br />
Ölümsüzlük mantarının insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri ile birçok bilimsel çalışma yapıldığını hatırlatan Doç. Dr. Hatıra Taşkın, çalışmaların büyük çoğunluğunun bu mantarın tıbbi değerini ve bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini ortaya çıkardığını kaydetti. Doç. Dr. Taşkın, tüm bu çalışmalara rağmen herhangi bir hastalığın tedavisinde ölümsüzlük mantarının kullanımında mutlaka doktora danışılması çağrısında da bulundu.<br />
<br />
Protein, selüloz, kül, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, germanyum ve selenyum içeren Ganoderma mantarının son yıllarda özellikle kanser hastalarının dikkatini çekiyor. Doç. Dr. Hatıra Taşkın konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Ganoderma mantarının içerdiği polisakkaritlerden bir tanesi olan beta glukan bağışıklık sistemini uyararak, enfekteli hücrelere karşı savaşan T hücrelerinin oluşumunu teşvik ediyor. İçeriğinde yer alan ganoderik asit vücuttaki kan basıncını, kan şekerini, yağı düzenliyor, kolesterol seviyesini düşürüyor ve kanın pıhtılaşmasını önlüyor. Fenol içermesi de kansere karşı koruyucu özelliğini pekiştiriyor.”<br />
<br />
Doç. Dr. Taşkın bu mantarın kilosunun bin TL'ye alıcı bulduğunu belirterek şunları kaydetti: “Ölümsüzlük mantarı kurutulmuş mantarların çayı hazırlanarak tüketilebiliyor. Bu çay, sağlıklı kişilerde günde 2 - 3 gr, hastalarda ise hastalığın durumuna göre 6 - 12 gr kurutulmuş mantarın tartılarak 1 litre suda cam veya porselen kap içerisine kaynatılması şeklinde hazırlanabiliyor. Firmalar tarafından günlük içim için hazırlanmış tabletler, poşet çaylar ya da hazır kahveler şeklinde de tüketilebiliyor. Mantarın hazırlanması ve tüketilmesi esnasında metal kapların kullanılmaması gerekiyor. Metal kaplar mantar içerisindeki önemli maddelerin etkisini önlüyor. Ancak içerdiği çok sayıda ve yüksek dozdaki tıbbi maddelerden ve bunlara bağlı yan etkilerden dolayı bir ilaç gibi kabul edilerek doktor gözetiminde kullanılmalıdır. Son yıllarda ölümsüzlük mantarının şampuan, vücut losyonu, sabun ve diş macunu gibi farklı ürünleri de satılıyor. Ülkemiz firmalarında bir kilo kurutulmuş Ganoderma mantarının fiyatı 800 TL ile 1000 TL arasında değişiyor.”Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81687713755319254862017-11-23T13:14:00.000+03:002018-01-26T14:06:51.488+03:00Su Elektrik ve Gaz Abonelikleri E-devlet Üzerinden Taşınabilecek!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="371" data-original-width="670" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-9TpZo6JHve_jyhUOt7afsqjAY8yIwxzFYZaw6pxnfqo_I1TQ9uGigLlHGsaX-m6Opzrcg-aFCjnipmuQJt2helzWGDQQqy3TrtqUS3AnyztBl33aVkBqNOviRo8f4hHJgQuLzW2o_w/s640/edevlet.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Su Elektrik ve Gaz Abonelikleri E-devlet Üzerinden Taşınabilecek!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Su, elektrik ve gaz</b> gibi abonelikler <b>e-devlet</b> üzerinden taşınabilecek<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, su, elektrik ve gaz gibi aboneliklerin de e-devlet üzerinden taşınabileceğini söyledi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, e-devlet sisteminin aylık girişinin 117 milyona ulaştığını belirtirken 35 milyon kullanıcının sisteme giriş yaptığını 16 milyon kişinin ise e-devlet sitesini aktif olarak kullandığını açıkladı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Aka 10 yıllık periyot içinde e-devlet sistemine 200 milyon liralık yatırım yapıldığını belirtirken sistemin yeni uygulamalarla daha da geliştirileceğini ifade etti. Bu uygulamalardan örnekler veren Aka, vatandaşların günlük yaşamına kolaylık sağlayacak bürokrasiyi azaltacak uygulamalar üzerinde çalıştıklarını ifade ederek şöyle konuştu: Taşınma işi birden fazla kurumla işinizin olduğu o kurum bu kurum gezdiğiniz hayli zamanınızı alan bir iş. Şimdi devlet işlerini en azından e-devlet üzerinde halledebileceğiniz bir çalışma içindeyiz. Su, elektrik, gaz aboneliklerinin otomatik taşınması da e-devlet üzerinden olacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>OKUL KAYDI DA E-DEVLET ÜZERİNDEN</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Habertürk'ün haberine göre, yeni sistem üzerinden vergilerin de ödenebileceğini söyleyen Aka, "Çocuklarınızın okul kayıtlarının bile yapılabildiği bir sistem olacak. Elbette bunun için yerel yönetimlerden kurumlara kadar herkesin aynı dilde ve dijital konuşması gerekiyor. Bilginin bir merkezde toplanması gerek. Bu da zaman alıyor. Belediyelerin hepsi digitalde bu işleri görmüyor. Farklı farklı sistemlerin birbirine uyumu var sonra. Zaman alacak ama hayata geçtiğinde taşınmalarda bir yerden tüm işlerinizi halledeceksiniz" dedi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>E-DEVLET ŞİFRESİ NASIL ALINIR?</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Eğer E-devlet şifreniz yoksa yapmanız gereken ilk iş üzerinde T.C kimlik numaranızın bulunduğu kimliğiniz ile herhangi bir PTT şubesine gitmek. PTT'den 2 TL karşılığında E-devlet şifrenizi alabilirsiniz. Şifrenizi aldıktan hemen sonra E-devlet sistemine giriş yapabilirsiniz.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaynak: <a href="http://finans.mynet.com/haber/detay/ekonomi/su-elektrik-ve-gaz-gibi-abonelikler-e-devlet-uzerinden-tasinabilecek/142724/" rel="nofollow" target="_blank">http://finans.mynet.com/haber/detay/ekonomi/su-elektrik-ve-gaz-gibi-abonelikler-e-devlet-uzerinden-tasinabilecek/142724/</a></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-26711172652731392982017-11-23T13:01:00.000+03:002018-11-17T16:39:23.761+03:00Black Friday Nedir, Kara Cuma Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqUINb413oYSpEMfWr9OLHeBGZGgvPZ0o8OkLiAYEpaU97afTRRF2w8AN750aigZm8S1gjNTXXstRvpBAWKgvQPv4pwc_20l4BJSaAVpZGHKTs8qa1_62t5UncgySECuP8W1lfihcFrA/s640/black-friday-nedir-KARA-CUMA.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Black Friday Nedir, Kara Cuma Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
‘<b>Black Friday</b>’ indirimleri Türkiye'de '<b>Kara Cuma</b>' adıyla bu gece başlıyor. Dünyanın en büyük alışveriş festivali Black Friday'de hangi markalar indirimde olacak? Black Friday saat kaçta başlayacak? İşte Black Friday'le ilgili merak ettiğiniz her şey...<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Black Friday yani ‘Kara Cuma’ bu gece yarısından itibaren başlıyor. Tüketiciler, hayalini kurdukları ürünlerde yapılacak büyük indirimleri merakla bekliyor. Perakende şirketleri ise bu büyük talebi karşılamak için son hazırlıklarını tamamlamak üzere. Yaklaşık 85 yıldan beri düzenlenen bu alışveriş festivali, her geçen yıl daha büyük ilgiyle karşılanıyor. Yapılan araştırmalara göre geçen yıl kişi başı ortalama 935 dolar harcayan tüketicilerin global çaptaki toplam harcaması ise 655 milyar doları geçti. Bu rakamlarla birlikte ‘Kara Cuma’ satışlarındaki artış bir önceki yıla göre 3.6 artış gösterdi. Bu yıl ise hem tüketiciler hem de şirketler ‘Kara Cuma’ya deyim yerindeyse kilitlenmiş durumda. Bu gece yarısından itibaren başlayacak olan alışveriş festivalinde kişi başı 967 dolarlık harcama yapılması bekleniyor. Bu artışla birlikte dünya çapındaki toplam satışların 682 milyar doları geçmesi bekleniyor. Başka bir değişle 2016 yılına göre beklenen artış oranı yüzde 4. Kısaca ‘Kara Cuma’da yeni bir rekor bekleniyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>YÜZDE 64’Ü İNTERNETTEN</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bu alışveriş festivali internetin ve dolayısıyla e-ticaretin olmadığı bir dönemde başladı. Ancak hayatımıza giren e-ticaret platformlarından sonra alışveriş için kullanılan mecralar da değişti ve değişmeye de devam ediyor. Örneğin; geçtiğimiz yıl ‘Kara Cuma’ alışverişlerinin yaklaşık yüzde 64’ü siparişlerini internet üzerinden verdi. Bu rakamla birlikte ‘Kara Cuma’ alışverişlerinde internet aldığı payla söz sahibi oldu. İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde kullanılan en önemli cihazlar ise artık tablet ve akıllı telefon gibi mobil cihazlar. Yaklaşık 2 yıl öncesine kadar ‘Kara Cuma’ alışverişleri daha çok bilgisayarlar üzerinden yapılırken, artık mobil cihazlar bu alışverişlere hakim. Paylaşılan bilgilere göre geçen yıl Efsane Cuma alışverişlerinde internetin en çok kullanıldığı cihazlar, yüzde 47 ile akıllı telefonlar, yüzde 9 ile tabletler oldu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Black Friday Nedir?</a></b><br />
<b><br /></b></div>
<div>
1932‘den bu yana yılbaşı alışverişleri sezonunun başlangıcı olarak da kabul edilen ‘Black Friday’, önce ABD’de başladı. Daha sonra Kanada ve İngiltere’nin ardından tüm dünyaya yayılan alışveriş festivalinde </div>
<div>
<br /></div>
<div>
indirim oranları bazen yüzde 90’ların üzerine çıkabiliyor. Cuma’ya özel ABD’de mağazalar kapılarını saat 05:00’te açıyor, geç saatlere kadar açık tutuyorlar. E-ticaret şirketlerinin perakende sektöründe söz sahibi olmasıyla Black Friday satışları da internet üzerine taşındı.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
"Black Friday" (Kara Cuma), alışveriş çılgınlığı Kasım ayının dördüncü perşembesinde kutlanan Şükran Günü'nden sonra gelen ilk Cuma günü olan yarın, yani 24 Kasım 2017'de başlıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>BLACK FRIDAY'DE ONLINE ALIŞVERİŞTE BUNLARA MUTLAKA DİKKAT EDİN!</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Online alışveriş sitelerinin büyük indirimlere gireceği bu günde milyonlarca kullanıcı internet üzerinden milyarlarca dolarlık alışveriş yapacak. Peki internette alışveriş yapmadan önce almanız gereken önlemler neler? İşte online alışverişte güvenliğinizi sağlamanız için bilmeniz gereken her şey.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>KİLİT LOGOSUNA DİKKAT</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
1- Web sitesinin bilgilerinizi koruyabilecek güvenlik seviyesine sahip olduğundan emin olun. Bu özelliğe sahip olan sitenin üst kısmında bir kilit logosu göreceksiniz. Bu logo sitenin kredi kartı bilgilerinizi hacker'lardan koruyabilecek donanıma sahip olduğunu gösteriyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>SON SÜRÜMÜ KULLANIN</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
2- Kullandığınız Safari, Crome ya da Explorer'ın son sürümlerden biri olduğundan emin olun.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>SANAL KART</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
3-Olası online hırsızlığın önüne geçmek için sanal kart kullanın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>SMS BİLDİRİMİ</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
4- Kredi kartınızdan online alışverişlerde harcama yaptığınızda bunun e-mail ya da SMS yoluyla size bildirim olarak gelmesini sağlayın. Bu yöntemle yapmadığınız harcamaları anında öğrenebilir ve en kısa sürede bankanızla bağlantıya geçebilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
GÜNCEL ANTİ VİRÜS PROGRAMI</div>
<div>
<br /></div>
<div>
5- En son güncellemelerden birine sahip olan bir anti virüs programı kullanın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>E-MAIL ONAYLI ÖDEME</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
6- Çift aşamalı güvenlik sistemi kullanın (Ödeme yapmadan önce telefonunuza veya e-mail adresinize onaylama opsiyonu gelmesini sağlayın)</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>GÜVENİLİR UYGULAMADAN ALIŞVERİŞ</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
7- Sadece App Store ya da Google Play'den indirdiğiniz, güvendiğiniz uygulamalar üzerinden alışveriş yapın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>KOLAY ŞİFRELERE GÜVENMEYİN!</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
8- Hacker'ların akılına gelmeyecek (tahmin edilmesi kolay olmayan) bir şifre belirleyin Unutmayın bu yılın en popüler şifresi de geçen yıl olduğu gibi123456 oldu. Bu hacker'ların sizin hesabınızı ele geçirmeden önce ilk deneyeceği şifre olacak!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaynak: <a href="http://www.mynet.com/haber/dunya/black-friday-nedir-hangi-markalar-indirimde-kara-cuma-indirimleri-ne-zaman-saat-kacta-3430339-1" rel="nofollow" target="_blank">http://www.mynet.com/haber/dunya/black-friday-nedir-hangi-markalar-indirimde-kara-cuma-indirimleri-ne-zaman-saat-kacta-3430339-1</a></div>
<div>
<br /></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-9980238517700698432017-11-23T11:48:00.000+03:002018-01-26T13:33:19.334+03:00Kamkat Nedir, Kamkatın Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kamkat Nedir, Kamkatın Faydaları Nelerdir?" border="0" data-original-height="270" data-original-width="640" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVcIEv_hWOGa2-3bdG_QsojPoJM4ifkCB4EZx_V9-j1_D_hnHHg1wEVaCrhsvDzevIoSaoERv4G7HVDFSsHM9_WNJZYIi11cK8H7L4o2H58exOg6QGve8I5MaHGU7Vq5XvToxqsFGQpg/s640/kamkatnedirfaydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kamkat Nedir, Kamkatın Faydaları Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Kamkat Nedir, Kamkatın Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Kamkat Nedir</a>, Kamkatın Faydaları Nelerdir?</b><br />
<br />
Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, kabuğu ile birlikte yenilen tek narenciye çeşidi olan <b>Kamkat</b>ın sağlık açısından oldukça faydalı bir besin olduğunu söyledi.<br />
<br />
Tutar, "Özellikle tansiyon ve kolesterol düşürmede birebirdir" dedi.<br />
<br />
<b>Kamkat'ın </b>Portakal, mandalina ve limon familyasından olan bir meyve olduğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Serkan Tutar,"Bu meyveler grubundan olsa da kabuğu ile tüketmeniz daha önemlidir. Kokusu hepimizin sevdiği bergamotu andırmaktadır.<br />
<br />
<ul>
<li>Özellikle tatlı ihtiyacını bastıran meyvelerden biridir.</li>
</ul>
<ul>
<li>C vitamini içeriği yüksek olan kamkat güçlü bir antioksidandır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeni ile hastalıklara karşı vücudunuzu koruyucu etkisi bulunmaktadır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kabuğu ile birlikte tüketilmesi enfeksiyonlara karşı vücudunuzun güçsüz kalmanızı engeller ve hasta olmanızı engeller.</li>
</ul>
<ul>
<li>A vitamini içeriğinin yüksek olmasının yanı sıra B1, B2 ve B3 vitamini içeriği de yüksektir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bu vitaminlerin yüksek olması sinir sisteminizin düzenli çalışmasına katkısı vardır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kalsiyum içeriği yüksek olan kamkat, kemik ve diş sağlığı içinde önemli bir meyvedir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yüksek kolesterolü olan kişiler için düzenli tüketilmesi önerilir.</li>
</ul>
<br />
<br />
Bu şekilde kolesterolünüzde uzun süreli düşüşler yaşarsınız. Aynı şekilde tansiyon problemi olan bireyler içinde tüketilmelidir.<br />
<br />
Değişik bir aroması olması nedeni ile reçel ve marmelat olarak tüketilir. Ayrıca meyve suyu ve sos olarak ta tüketilmektedir.<br />
<br />
Kabuğu ile birlikte salatalarınıza doğraya da bilirsiniz." Diye konuştu.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-52236951964202571112017-11-23T10:57:00.000+03:002018-01-26T13:33:00.347+03:00Çörek Otu Yağının Faydaları Nelerdir? Hangi Hastalıklarda Çörek Otu Kullanılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Çörek Otu Yağının Faydaları Nelerdir? Hangi Hastalıklarda Çörek Otu Kullanılır?" height="460" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcWZoZUwsP57GMMhckFL00RSOHWwU0cngzOrwUFDo39G7R9FbF0-MuV3RreZ864xz9jSSrqBSdcYemz19mJhVuBu_WUEiEX6MFJS8BroozMRsmf0Log1tIkXBcBBiqG4oixClpXa_cYg/s640/corek_otu_yagi_tohum.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Çörek Otu Yağının Faydaları Nelerdir? Hangi Hastalıklarda Çörek Otu Kullanılır?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Çörek Otu Yağının Faydaları Nelerdir? Hangi Hastalıklarda Çörek Otu Kullanılır?</td></tr>
</tbody></table>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Çörek Otu Yağının Faydaları</a> Nelerdir? Hangi Hastalıklarda Çörek Otu Kullanılır?</b><br />
<br />
Mevsim geçişlerinde, alerjik durumlarda, kolesterolde,şeker hastalıklarından kanser 'e kadar önerilerin bir bitki çörek otu. Peki çörek otunun faydaları nelerdir? <b>Çörek Otu</b> tohumumu yoksa <b>çörek otu yağımı</b> daha etkili?<br />
<br />
Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Sevil Gülsoy, çörekotu ve yağı hakkında toplumda kabul edilmiş bazı doğruların yanlış olduğunu söyledi. Gülsoy, çörekotu ve yağının anne sütünü artırıcı özelliği olduğunu belirterek çörekotu hakkında toplumda kabul edilmiş bazı doğruların da yanlış olduğunu vurguladı.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Çörekotunun bir çok hastalığa şifa olduğunun altını çizen Gülsoy, "Mevsim geçişlerinde, alerjik durumlarda, kolesterol ve şeker hastalıklarında, bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasında, hemen hemen her durum için önerilen çörekotu mükemmel bir bitkidir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Çörekotunun </b>faydaları bunlarla da sınırlı değil. Özellikle saç ve cilt bakımı içinde destekleyicidir. Yapılan bilimsel çalışmalar çörekotu içerisinde 100 den fazla bileşik olduğunu göstermiştir. Bunlardan bazıları nigellon ve alpha pinen bileşimleri, omega-3, omega-6 yağ asitleri, selenyum, çinko, demir, bakır, kalsiyum mineralleri ile E vitaminidir. Bu bileşikler ve yağ asitleri özellikle bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde son derece önemlidir" dedi.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Salatalara ekleyeceğiniz yarım tatlı kaşığı <b>Çörekotu </b>yağı ile lezzetinin ve şifasının arttırılabilineceğini söyleyen Gülsoy, "Ayrıca öğütülmüş çörekotunu yoğurtlara da ekleyebilirsiniz.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Çörekotu, içerdiği bileşenler sayesinde hücre yenileyici özelliğinin yanında anne sütünü de arttırmaya yardımcı olur. Bunun için ister yağ formunda isterseniz öğütülmüş formda ya da bala karıştırarak tüketebilirsiniz" şeklinde konuştu.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Sevil Gülsoy, çörekotu yağında doğru bilinen yanlışları şu şekilde sıraladı:</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Tat; <b>Çörekotu </b>tohumunun tadı hafiftir. Tadının acı olması bu yağın kaliteli olduğu anlamına gelmez. Yağın verimliliği artması için sıkım sırasında ısıl işlem uygulanır. Buda rengin koyulaşmasına, tadın acılaşmasına sebep olur. Bunu analizlerde peroksit miktarına bakılarak da anlamak mümkündür. Oysa soğuk pres yöntemi ile elde edilen çörekotu yağında acılık ve boğazı yakma oranı hafiftir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Ayrıca oksijenle temas etmiş, depolama koşulları uygun olmayan çörekotu yağlarında asitlik miktarı ve peroksit miktarı artar. Bu da acı tatta ve yağın renginde artmalara sebep olur.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Renk; Yağın rengi orjinalinde soğuk sıkımda açıktır.</div>
<div>
Koku; Karakteristik çörekotu kokusu</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Sağlığınızı desteklemek için kaliteli ve soğuk sıkım <b>çörekotu yağı</b>nı tercih edin. Bunun için ya yağınızın peroksit miktarını ölçtürün yada güvenilir, standartlara uygun üretim yapan firmayı tercih edin.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-78851649545742741882017-11-23T09:25:00.000+03:002018-01-26T13:32:48.365+03:00Tavuk Suyu Çorbasının Yararları, Tavuk Suyu Çorbası Bakın Hangi Hastalıklara İyi Geliyor!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Tavuk Suyuna Çorbanın Faydaları Tıbben Kanıtlandı!" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkbagEJ9ehSJn7RywtxnaUkq9NGmW-GqiT188Wfg8VQYq134JllD-M6oKJidUh6Ni9kkPap4YONCr8kNensWyxUZqoTffpkgKD5etqq4D8zh_uUNGIsbuP95WBLvuix4kQBI-A-B-UkQ/s640/tavuksuyucorbasi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tavuk Suyu Çorbasının Yararları, Tavuk Suyu Çorbası Bakın Hangi Hastalıklara İyi Geliyor!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Köy tavuğunu bulabiliyorsanız <b>köy tavuğu</b> tüketmeniz sizin için daha sağlıklı olacaktır.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<div>
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Tavuk suyu çorbası</a> İbn-i Sina'nın tedavi protokollerinde bile yer aldı.<br />
<br /></div>
</div>
<div>
<b>Faydaları </b>antik çağlardan bu yana bilinen tavuk suyu çorbası, Mısır'da soğuk algınlığı için kullanıldı, hatta ünlü ve saygın bilim adamı İbn-i Sina'nın tedavi protokollerinde yer aldı. <b>Tavuk suyunun faydaları</b> günümüzde de bilim insanlarınca kabul ediliyor ve adeta ‘<i>sihirli iksir</i>’ olarak bazı hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak hastalara sıklıkla tavsiye ediliyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<ul>
<li>Bazı hastalıklar insanlarda yüksek oranda su kaybına neden olur ve bol sıvı almaları önerilir. Bol sıvı almak, vücutta bulunan alerjenler ve yabancı etkenler (virüs) ile antikorlarla mücadelede de oldukça etkili bir yöntemdir. Tavuk suyu çorba, kişilerin su ihtiyacını karşıladığı gibi istenmeyen bu maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Tavuk suyu, tuzlu su gargarası ile benzer özellikleri taşır. <b>Boğaz, ağız ve bademcikler</b>deki zararlı etmenleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Tavuk suyu, vücudun enerjisini dengeler ve artırır. Çorba hazırlanırken içine ayrıca ilave edilen sebzelerle tavuk suyunun besin değeri yükselirken, zengin değerli protein ile de vücut direncine katkı sağlar. Organizmadaki savunma mekanizması için önemli olan <b>beyaz kan hücreleri</b>nin üretimine katkısı bulunur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Vücuda giren yabancı maddelere karşı vücudun ilk savunması olan nötrofiller , bakterilerin yok edilmesi, iltihaplanma ve mukus üretimi (burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, balgam, vs.) yardımıyla vücuttan atımına yardımcı olur. </li>
</ul>
<ul>
<li><b>Soğuk algınlığına karşı tavuk suyu çorba</b> içilmesi, sinüslerin temizlenmesi üzerindeki etkisi ile tedaviyi hızlandırıcı rol üstlenir. Tavuk suyunda bulunan carnosin maddesi, beyaz kan hücrelerinin etkisini durdurarak bir yangı oluşumuna neden olur ve bunun sonucu mukus artışı hızlanarak etkenlerin vücuttan atılımına yardımcı olunur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Tavuk suyu çorba, barındırdığı kemik iliği ile sadece kalsiyum değil, fosfor, sülfür, magnezyum ve silisyum gibi bağışıklık arttırıcı birçok faydalı mineral içerir. <b>Kıkırdak ve kaslar</b>ı kemiklere bağlayan bağ dokularının parçaları da çorbanın besleyici özelliklerine katkı sağlar. </li>
</ul>
<ul>
<li>Bu maddeler, diz eklemlerinde kıkırdak erimesi olanların kullandığı "glikozamin kondrotin sülfat" denen tabletlerin ana maddelerini doğal olarak içinde barındırır. Tavuk suyu çorbaya ayrıca eklenecek acı baharatlar, tükürük, boğaz ve akciğer salgısını hızla artırıp <b>balgamı yumuşatıp atılmasını kolaylaştırır</b>.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bağışıklık sistemimizin dolayısıyla sağlığımızın en önemli bir kısmı bağırsaklarımızdaki faydalı mikropların zararlılardan daha fazla olmasına dayanıyor. Bu denge bozulunca bağırsaklarımızın geçirgenliği olumsuz yönde değişiyor ve yeterince hazmedilmemiş olan ve kana geçmemesi gereken bazı maddelerin kana karışmamasına neden olabiliyor. </li>
</ul>
<ul>
<li><b>Bağışıklık sistemi</b> de bu parçacıkları zararlı görerek savaşmak istiyor. Bu durum, uzun süreli iltihabi romatizmal hastalıkların gelişmesini tetikleyebiliyor. Tavuk suyu çorbasının içerdiği faydalı birçok madde, kolay sindirilir ve besleyici özelliğinin yanında bağırsak iç yüzeyinin iyileşmesine katkı sağlayarak bu olumsuz durumların oluşmasını engelleyebiliyor.</li>
</ul>
<ul>
<li>Tavuk suyu çorba, içerdiği jelatin sayesinde suyu bağlayıcı özellik kazanarak, sıvıların ve sindirim salgılarının bağırsak içinde toplanmasına, sindirimin kolaylaşmasına yardımcı oluyor. <b>Eklem ağrıları ve iltihabın önleyici etki </b>sağlayabilmesi ve zarar görmüş kıkırdak dokunun tamirinde etkili rol üstleniyor. </li>
</ul>
<ul>
<li>Yine tavuk suyu içerisinde yer alan arjinin, glisin ve prolin isimli proteinlerin en küçük yapıtaşları olan aminoasitler, <b>vücutta mikroplarla mücadele</b>yi kolaylaştırıyor. Glisin, rahatlatıcı etkisi sayesinde uyku düzeni sağlıyor ve içerdiği jelatin ile <b>saç ve tırnak sağlığı</b>na yardımcı oluyor. </li>
</ul>
<ul>
<li>Kalsiyum, magnezyum, fosfor gibi birçok faydalı mineral açısından zengin olan Tavuk Suyu, sağlıklı kemik gelişiminde önemli rol oynuyor. Bu nedenle çocuklara ve spor yapanlara ve menopoza bağlı <b>kemik erimesi veya kemik kırığı</b> sorunu olanlara öneriliyor.</li>
</ul>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-3382659023639948102017-11-23T09:20:00.005+03:002020-10-14T00:41:02.806+03:00Çam Kozalağı Suyunun Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Çam Kozalağı Suyunun Faydaları" border="0" data-original-height="546" data-original-width="728" height="474" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-5XjqndyZywvvFktMHCLMgt-FWU8559N7Y82Ty34ugSi8vFUjmbqWGHnKE8P263hyNKXRFTrGqu3L9vZXABwiU__l_Yli0zHxpfVAckY3aMCFV3FBDF6UPyQVCdD4ou6pL8rjNe1_5g/s640/cam-kozalagi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Çam Kozalağı Suyunun Faydaları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çam Kozalağı Suyunun Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Çam </b>ağaçlarının meyveleri olarak bilinen <b>Kozalakların</b>, <b>faydalarını </b>biliyor musunuz?<br />
İşte <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Kozalak Suyu faydaları</a><br />
<br />
Faydaları neredeyse hiç duyulmamış özel bir bitki çam kozalağı. Evlerde çoğu zaman dekor amaçlı kullanılan kozalağın faydaları öyle çok ki, duyduktan kendisinin <b>reçelini </b>bile yapıp afiyetle yiyebilirsiniz!<br />
<br />
<b>1. Solunum ve Akciğer Rahatsızlıkları</b><br />
<br />
Öksürük, tıkanma, astım rahatsızlığı ve balgam çıkarma gibi hastalıklarda oldukça etkili. Eğer sigara kullanıyorsanız, ciğerlerinizi temizlemek için de birebir! Bakın öyle ki, cümlelerime şimdiden ünlem koymaya başladım. Gerisini siz düşünün artık.<br />
<br />
<b>2.Çökmüş Bağışıklık Sistemi</b><br />
<br />
Bağışıklık sistemini artıran kozalak, doğada nadir bulunan özel bileşenlere sahiptir. Kış boyunca hasta olmamak ve bağışıklık sistemiminizi güçlendirmek adına, suyunu içebilir ya da reçelini yaparak kahvaltıda tüketebilirsiniz.<br />
<br />
<b>3.Yıpranan Saçlar</b><br />
<br />
Çam yağına biraz daha alışık haldeyiz. Çam kozalağı yağını yıpranmış saçlarınız için gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Saçlarınız dökülüyorsa da yine seçiminizi çam yağından yana kullanabilirsiniz.<br />
<br />
<b>4.Psikolojik Sorunlar</b><br />
<br />
Stres, sıkıntı ya da bunalım halindeyseniz çam yağı koklamak sizi yatıştıracaktır. İsteğiniz doğrultuda yastıklarınıza ya da çamaşırlarınıza birkaç damla damlatabilirsiniz. Yastıklarınıza damlattığınız çam yağı, rahat bir uyku uyumanızı da sağlayacaktır.<br />
<br />
<b>5.Odaklanma Sorunu</b><br />
<br />
Odaklanma problemi yaşıyorsanız bunun için çam suyundan faydalanabilirsiniz. İçtiğiniz çam suyu, sizi yatıştırarak odaklnama problemini ortadan kaldıracaktır.<br />
<br />
<b>Çam Kozalağı Suyu Nasıl Hazırlanır?</b><br />
<br />
5 adet yeşil çam kozalağını doğrayın ya da bütün bırakabilirsiniz. (Dezenfekte etmeyi unutmayın.) Derin bir kaba ya da tencereye içme suyu ekleyin. Doğramış olduğunuz çam kozalaklarını suya ilave edin. 24 saat boyunca demlendirin. Bir gün beklemesinin sonucunda yarım saat de kaynatın.<br />
<br />
Uygulamanın sonunda bal ile tatlandırabilirsiniz. Günde bir bardak tüketebilirsiniz.<div><br /></div><div><div>Çam Kozalağı Suyunun Faydaları ile ilgili araştırma yapıyorsanız yine Konu ile ilgili <a href="https://www.nedirkibu.com/2018/11/cam-kozalaginin-faydalari.html">Çam Kozalağının Faydaları</a> ve <a href="https://www.nedirkibu.com/2016/10/goknar-koknar-kozalaginin-faydalari.html" target="_blank">Göknar ( Köknar) Kozalağının Faydaları</a> isimli makalelerimizi de okumak isteyebilirsiniz. </div><div><br /></div>
<br />
Not: Doğadan gelen şifa kaynağı da olsa, kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın. Bilmediğiniz bir rahatsızlığınız varsa içtiğiniz su durumu tetikleyebilir. <div><br /></div><div><br /><div><br /></div><div><br /></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35972045534439524822017-11-23T09:05:00.002+03:002020-12-12T16:33:39.666+03:00Güne Yumurta Yiyerek Başlamanın 7 Faydası<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Güne Yumurta Yiyerek Başlamanın Faydaları" border="0" data-original-height="413" data-original-width="728" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmrHmko6R0BHFadNOqxUUbPESCefQUoV5E5gedLm1ut3S8OmKP8dt5ejNzuul38IINpBJ_ml5wazT6SCsGe0AtEPSwrY_gcN58JCkk-Ania9H8qDletq8DZs6JfdDAeAaLIKbb_GTxsA/s640/yumurtan%25C4%25B1nfaydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Güne Yumurta Yiyerek Başlamanın Faydaları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Güne Yumurta Yiyerek Başlamanın Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h2 style="text-align: left;"><b>Güne Yumurta Yiyerek Başlamanın Faydaları</b></h2>
Günde iki yumurtanın vücudunuzda yarattığı değişimlere inanamayacaksınız!<br />
<br />
Sabah kahvaltısı günün en önemli öğünlerinden biri. Peki kahvaltıda iki adet yumurta yemenin vücudunuza sağladığı inanılmaz faydaları biliyor muydunuz?<br />
<br />
<b>1) Gözlerinizi korur ve görme yeteneğinizi arttırır.</b><br />
<br />
Yumurtanın içinde bolca bulunan lutein adlı antioksidan göz sağlığınızı korumaya ve görme yeteneğinizi arttırmaya katkı sağlar.<br />
<br />
<b>2) Kalsiyum almanıza yardımcı olur.</b><br />
<br />
Yumurta içindeki D vitamini sayesinde vücudunuzun kalsiyum emilimine katkı sağlar. Bu sayede kemiklerinizi ve dişlerinizi dolaylı yoldan güçlendirmiş olur.<br />
<br />
<b>3) Karaciğerinizi korur, saçlarınızı ve cildinizi güzelleştirmeye yardımcı olur.</b><br />
<b><br /></b>
Yumurtanın içindeki B vitamini karaciğerinizi toksinlerden korumanın yanı sıra cildinizi güzelleştirmeye ve saçlarınızın sağlıklı bir hale bürünmesine yardım eder.<br />
<br /><b>
4) Kan dolaşımı ve buna bağlı rahatsızlıkların oranını düşürür.</b><div><br />
Evet. Gerçekten de düşürür! Genel kanımızın aksine son araştırmalar yumurtanın içindeki kolestrolün o kadar fazla ve o kadar zararlı olmadığını gösteriyor. Hatta yumurtanın bu rahatsızlıklara iyi geldiği ve gerçekleşme oranını azalttığı araştırma sonuçları arasında. Ayrıca içerdiği omega-3 ile damar yollarındaki yağlanma ihtimalini azaltır.<br />
<br />
<b>5) Kilo vermenize yardımcı!</b><br />
<br />
Eğer düşük kalorili bir diyet yapıyorsanız, bu diyetinize iki adet yumurta eklemek sağlıklı bir şekilde kilo vermenize yardım eder.<br />
<br />
<b>6) Meme kanseri riskini azaltır.</b><br />
<br />
Yumurtanın içindeki kolin adlı madde araştırmalara göre meme kanseri riskini %18 düşürür. Ayrıca beyin sağlığı için de yararlıdır.<br />
<br />
<b>7) Genç ve sağlıklı görünürsünüz!</b><br />
Cildinizin yaşlanmasını yavaşlatır, cildinizi parlatır ve göz çevresinde kırışıklıklara da iyi gelir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-23131733483640502332017-11-22T21:22:00.000+03:002018-01-26T13:34:01.968+03:00Hamsinin Faydaları Nelerdir? Hamsinin Sağlığa Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="700" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXVLIt9wIvFzjl3cMwztuaTEi5dSON_tHSdC1CoLcltFLGFAHqL8ptw6ZBulbnzFDVVwrM2Td66v_aIhpSXhjfz29GKdua8aFb26lrzZFHlyaC4lb3WtRZnmSmvA3LbQjV5YzsikBiVg/s640/hamsinin-faydalari-nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamsinin Faydaları Nelerdir? Hamsinin Sağlığa Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Hamsinin Faydaları</a> Nelerdir? Hamsinin Sağlığa Faydaları Nelerdir?</b><br />
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Burhan Karahan, hamsinin içerdiği doymamış yağ asitleri nedeniyle kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu ifade ederek, "Yapılan araştırmalar, balık tüketiminin ani kalp ölümlerini azalttığını ortaya koymuştur" dedi.<br />
<br />
<div>
<div>
Kalp damar hastalıklarının ülkemizdeki en ciddi sağlık sorunlarından olduğu ve kanser ile birlikte en önemli ölüm nedenleri arasında bulunduğunu belirten Dr. Karahan, şöyle konuştu:</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
"Kalp damar hastalıkları, ülkemizdeki en ciddi sağlık sorunlarından olup kanser ile birlikte en önemli ölüm nedenlerini oluşturmaktadır. Hastalığın birçok sebebi olmakla birlikte, ailesel yatkınlık, şeker hastalığı (diyabet), hipertansiyon, sigara içilmesi, kolesterol yüksekliği en önemli risk faktörleridir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kolesterol, normal şartlarda, hücrelerin yapısında bulunan, olmazsa olmaz unsurlardan biridir; ancak, kötü kolesterol dediğimiz, damar tıkayıcı özellikte olan kolesterol türlerinin kanda normalden yüksek seviyelerde oluşunun, kalp damarlarında daralma ve tıkanmalara yol açarak , kalp krizi gibi ölümcül kalp hastalıklarına yol açtığı bilinmektedir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Doymuş yağlar, kan kötü kolesterol seviyesini yükselterek kalp damar hastalıklarını tetiklerken, doymamış yağlar ise tam aksine, kanda bulunan kötü kolesterol seviyelerini (LDL-kolesterol ve trigliseritler) düşürerek, damar tıkanıklıklarını önleyici etki gösterir ve kalp krizi riskini azaltır."</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Doğada bulunan bazı doğal besin maddelerinin doymamış yağ asitleri yönünden zengin olduğunu kaydeden Dr. Karahan, şunları söyledi:</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
"Tabiatta bulunan bazı doğal besin maddeleri, doymamış yağ asitleri yönünden zengindir. Kutuplarda yaşayan eskimolar da, kalp damar hastalıklarının diğer bölgelere göre daha az olduğu görülmüştür.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Bu durumun bol miktarda balık tüketimi ile ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır. Gerçekten de balıklar, doymamış yağ asitleri olan omega 3 yağ asitleri yönünden oldukça zengindir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Omega 3 yağ asitleri, kandaki kötü kolesterol seviyelerini düşürürken az da olsa, HDL-kolesterol denilen iyi kolesterol seviyelerini arttırır (HDL -kolesterol, kandaki kötü kolesterolü temizleyici etki göstererek damarları korur), pıhtılaşmayı zorlaştırır, ayrıca tansiyon düşürücü ve kalp hızını da azaltıcı etkileri de vardır ki, tüm bu etkiler, kalp damarlarının tıkanmasına karşı koruyucudur.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Yapılan araştırmalar, balık tüketiminin ani kalp ölümlerini azalttığını ortaya koymuştur. Bölgemizin neredeyse simgesi durumundaki <b>hamsi </b>de, bir balık türü olması nedeniyle, içerdiği doymamış yağ asitleri (omega 3) nedeniyle kalp damar hastalıklarına karşı koruyucudur."</div>
</div>
<div>
<div>
Balığın kızartma şekilde tüketilmemesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Karahan, sözlerine şöyle devam etti:</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
"Yağda kızartma şeklinde değil, ızgara, buğulama veya fırında pişirme şeklinde olmalıdır. Yetişkin bireylerin haftada iki kez <b>hamsi </b>veya doğal başka balık çeşitlerini tüketmeleri koruyucu etki gösterir. Sadece hastaların değil, sağlıklı bireylerin de uzun vadeli korunma için mümkünse balık tüketmesi yerinde olacaktır."</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61856249816647510972017-11-22T20:42:00.001+03:002020-12-12T16:35:54.706+03:00Patatesin Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Patatesin Faydaları Nelerdir?" border="0" data-original-height="287" data-original-width="660" height="278" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkRoquIQ_wlhJDaNM5ROcLtZvtla6eJiLtF0s6cNgkRJX611FC3s1V6UEa5-35cZ9ey8V4Sl9T4t85H6aDdJ7xGIZiUuRNCEkrMbv6S_ddyRBWcmkdK4_CJJdFFGZbCT9la7O7qsBm-w/s640/patatesin-faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Patatesin Faydaları Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Patatesin Faydaları Nelerdir?<br />
<div>
<br /></div>
</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><h2 style="text-align: left;"><b>Patatesin Faydaları Nelerdir?</b></h2>
<br />
Bol miktarda C ve B vitaminleri ile potasyum ve kalsiyum içeren patates, protein, bakır, demir ve fosfor da içerir. <b>Patatesin Faydaları Nelerdir?</b> ilgili yazımız aşağıdadır.<br />
<br />
<b>Patatesin Faydaları</b><br />
<br />
<ul>
<li>Vücuda enerji verir, halsizliği ve yorgunluğu giderir. </li></ul><ul>
<li>Kandaki şeker oranını düşüren patates şeker hastaları için faydalıdır. </li></ul><ul>
<li>Damar sertliğini giderir. </li></ul><ul>
<li>Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler. </li></ul><ul>
<li>Kanı temizler. </li></ul><ul>
<li>Kansere karşı koruyucudur. </li></ul><ul>
<li>Bağırsak şişliğini ve basur ağrılarını azaltır. </li></ul><ul>
<li>El ve ayak çatlaklarına iyi gelir. </li></ul><ul>
<li>Bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur. </li></ul><ul>
<li>Böbreklere faydalıdır. </li></ul><ul>
<li>Normal ve kuru ciltler için yararlıdır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Patates Nasıl Kullanılır?</b><br />
Patates kızartması yapılırsa kalori değer artar fakat sindirimi zorlaşır. Çimlenmiş patatesi ve 24 saatten fazla bekleyen patates yemeğini tüketmemek gerekir. </div><div><br /></div><div>Patates lapa haline getirilip yanıkların üzerine konursa hem ağrıyı hafifletir hem de iyileşmesini hızlandırır. </div><div><br /></div><div>Patatesin kabuklarını kalın soymak besin değerlerinin azalmasına neden olacağından kabukları ile yemek ya da mümkün olduğunca ince soymak gerekir. </div><div><br /></div><div>Eğer külde ya da fırında pişirilirse kabukları zar gibi soyulur.</div><div><br /></div><div><br /></div><div>Patates ile ilgil diğer yazılarımız da ilginize çekebilir.</div><div><ul style="text-align: left;"><li><a href="https://www.nedirkibu.com/2016/10/patates-suyunun-sagligimiza-faydalari.html" target="_blank"><b>Patates Suyunun Sağlığımıza Faydaları!</b></a></li></ul><ul style="text-align: left;"><li><a href="nedirkibu.com/2016/01/hamileyken-patates-yemek-zararlmdr.html" target="_blank"><b>Hamileyken Patates Yemek Zararlımıdır?</b></a></li></ul></div><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74281864470543360722017-11-22T18:15:00.001+03:002020-12-12T16:40:35.056+03:00Egzama Bitkisel Tedavi Yöntemleri!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmu88jHrFpF8Bmt8tfLdcdArs6SbBWumw_0BHNuvttt5aD4olYz4NvKx5eKsnW8Yd2A76aneo1VriseppY24RmORSB7RlIP_2ExU1MOrGfEUGo7kEPjx9hctvQaNKK1L2gkt6zBtB8Lg/s16000/egzama+bitkisel.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Egzama Bitkisel Tedavi Yöntemleri!</td></tr></tbody></table><br /><div><br /></div><br /><div>Bitkisel tedavi yolları ile <b>Egzema </b>hastalığının üstesinden gelebilirsiniz. </div><div><b>Egzema </b>ile ilgili bilgiler yazımınızın devamında..<br />
<br />
Uzun yıllar boyu insanlarda bulunan ve kimi zaman sosyal yaşamlarını engelleyen egzama hastalığı, yaşayanların en büyük belası olmuştur. </div><div><br /></div><div><b>Ellerde oluşan egzamaya</b> bağlı yaralar yüzünden, çevrelerinde istedikleri gibi hareket edemez olmuşlardır. </div><div><b><br /></b></div><div><b>Egzama </b>nedeniyle ellerin ve yüzün sürekli çatlaması açık yaralar oluşması egzamanın en belirgin özellikleridir.<br />
<br />
Ayrıca kimi egzama yaraları, hastalara sürekli acı çektirebilir. Egzamaya karşı kullanılan tıbbi kremler ve ilaçlar kimi zaman çaresiz olmuştur. </div><div><br /></div><div>Bu yüzden egzama sorunu olanların Dut ile . </div><div><br /></div><div>İçinde bulundurduğu kimyasallarda ve asitle egzamaya karşı güçlü bir panzehir görevi görmektedir. </div><div><br /></div><div>Egzama hastaları dutu kaynatarak yapabilecekleri tedavi yöntemiyle olumlu sonuç alabilirler.</div><div><br /></div><div><br />
<br />
<b>Egzama Nasıl Geçer?</b><br />
<br />
3 su bardağı içme suyunu kaynatın ve içine bir avuç dolusu kurutulmuş beyaz dut atın. Altını kıstıktan sonra 5-6 dakika kadar kaynattıktan sonra ateşten alın.<br />
<br />
Ellerinizin dayanabileceği sıcaklığa gelene kadar bekleyin. Ilık dut kurusu suyunun içine ellerinizi sokun ve 8-10 dakika kadar bu suyun içinde bekletin.</div><div><br /></div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="600" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCET8DIEeUI3VUdqfxS-4cassY4whhHY8FTHPopS1roTZmEg63yixeB_Po4pAFlI1pxaaM3BGN7fehs6j11o-ht_YPoNWsJ4yZg9-qkhLDYCbpMXLGeZcbIK9St_7byEEhDhZDfEYV2A/s640/egzama-bitkisel-tedavi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">Egzama Bitkisel Tedavi Yöntemleri!<br /><br /></td></tr></tbody></table>
<br />
Ellerinizi çıkarttıktan sonra yaklaşık bir saat kadar yıkamayın ve 1 saatin sonunda temiz su ile durulayın.<br />
<br />
Haftada 3-4 defa yapacağınız bu yöntem sayesinde egzama hastaları ellerinde egzamalarda iyileşme göreceklerdir.<br />
<br />
Aynı yöntemi ayaklarınıza ya da vücudunuzun diğer bölgelerine de uygulayabilirsiniz. Bir kap yardımıyla sorunlu bölgeye dut kurusu suyunu dökerek de aynı sonucu almanız mümkündür.<br />
<br />
Ayrıca <u>Saç diplerinde ve kulaklarda</u> meydana gelen egzamalarda İbrahim Saraçoğlunun bilgilerinden yola çıkarak;</div><div><br /></div><div>2 tutam yeşil Yulaf samanını 1 bardak kaynar suda 5 dakika bekletin. </div><div><br /></div><div>Bu suyu 15 gün boyunca egzamalı bölgeye sürün.</div><div><br /></div>Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-54866306746460754272017-11-22T14:12:00.000+03:002018-09-23T10:54:25.243+03:00Yaban Mersininin Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Yaban Mersininin Faydaları Nelerdir?" border="0" data-original-height="290" data-original-width="555" height="334" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTzQgeid8mxqbWbet65nY4vngp3JQa2ju13viVN5mGWJMUTlu3Nz_TBIkaUt8FyWRu2G8e1RffjxOziBsxIaoZFYQVsYd2FVW80wEfqHqTuwUxtglGxzjdy6VuhyphenhyphenDL0DZwY-RKE9C7YA/s640/mucizevi_meyve_yaban_mersininin_faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Yaban Mersininin Faydaları Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Yaban Mersininin Faydaları Nelerdir?<br />
<div>
<br /></div>
</td></tr>
</tbody></table>
Tam bir sağlık deposu olan<b> yaban mersininin</b> öyle <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">faydaları </a>var ki... Yazımızın devamını okuyun..<br />
<br />
<b>1.Kan şekerini düzenler</b><br />
Tip2 diyabet, insulin direnci veya metabolik sendromda düzensiz kan şekeri salgılanır. Elbette bu soruna özgü diyet programı uygulanmalıdır ama araştırmalara göre düzenli yabanmersini tüketenlerde tüketmeyenlere göre daha regüle kan şekeri salgılanmaktadır.<br />
<br />
<b>2.İdrar yollarını temizler</b><br />
Çoğu idrar yolu enfeksiyonuna E. Coli olarak bilinen bir bakteri neden olur, idrar yoluna yapıştığından idrarla da atılamamaktadır. Yabanmersini ise doğal antibiyotik özelliği ile idrar yolunu bu bakteriden temizleyebilmektedir.<br />
<br />
<b>3.Görme kaybına faydalı</b><br />
Yabanmersini yüksek oranda antosiyanin içermesinden dolayı görme kaybını önleyici özelliğe sahip. Makula dejenerasyonu, katarak, miyop, göz kuruluğu hatta enfeksiyonlara karşı koruyabilmekte.<br />
<br />
<br />
<b>4.Beyin sağlığını korur</b><br />
A,B,C vitaminleri, antosiyaninler, selenyum, magnezyum, fosfor, bakır, çinko gibi önemli besin öğelerinden zengin olan yaban mersini beyin hücrelerini ve sinirlerini koruyucu özelliğe sahip ayrıca hafızayı güçlendir. Özellikle alzheimer gibi giderek artan bir hastalığa karşı koruyucudur. Çalışmalara göre düzenli yabanmersini tüketen çocukların öğrenme kapasitesi de yükselmektedir.<br />
<br />
<b>5.Kalp hastalıklarından korur</b><br />
Lif oranının yüksek ve antioksidanlardan zengin olması nedeniyle özellikle LDL kolesterol seviyesini düşürücü özelliğe sahiptir. Bu nedenle kalp sağlığını korur. Ayrıca düzenli olarak yabanmersini tüketenlerde eNOS enzim seviyesinin de yüksek olduğu belirlenmiştir, eNOS enzimi yine kalp hastalıklarından koruyucu özelliğe sahiptir.<br />
<br />
<b>6.Sindirim sistemini düzenler</b><br />
Lif içeriği nedeniyle sindirim sistemini düzenler, kabızlık problemi olanlarda faydalıdır. Ayrıca içeriğindeki bakır ve fruktoz nedeniyle sindirimi hızlandırır.<br />
<br />
<b>7.Kanserden korur</b><br />
Pterostilben, ellagic asit gibi kansere karşı koruyucu içeriğiyle ayrıca C vitamininden de zengin olmasıyla özellikle kolon, rahim ve karaciğer kanserine karşı faydalıdır.<br />
<br />
<b>8.Doğal antidepresandır</b><br />
Enerji metabolizmasını düzenleyici, sakinleştirici özelliğiyle doğal anti depresantdır. Rengi ne kadar koyuysa içeriği de o kadar zengin olmaktadır.<br />
<br />
Yaban mersini çayının bayanlarda özel günlerin etkisini azalttığı ve düzene sokmaktadır. Yaprak ve kuru meyvelerinden yapılan çay ishal giderici özellik taşımaktadır. Kansere karşı vücudu koruyan enzimleri aktive etmektedir. Anti kanserojen ve antioksidan özelliğe sahiptir. Yağlı bileşiklerin vücuttan atılmasını sağlar. Araştırmalara göre günde bir kâse yaban mersini, yaşlılık nedeniyle oluşan tahribatı önleyip hafızayı güçlendiriyor.<br />
<br />
Taze olarak yenildiğinde kanı temizler. Besleyici olmasına rağmen kalori ve sodyum içeriği düşüktür. Kan şekerini düşürür. Bağırsak metabolizmasını düzenleyen lifli özelliği vardır. Kan kolesterolünü düşürür. Pektin içeriği yüksektir. Kabızlık, bulantı, mide kramplarını ve ülseri önler. Damar sertliği oluşumunu engeller. Varis ve basur’u (hemoroit) iyileştirir. Sakinleştirici özelliği vardır. Ağız içi yaralarını iyileştirir. İltihaplar için dezenfektan özelliği taşır potasyum içeriği son derece yüksektir<br />
<br />
Kalp krizi riskini azaltır. Gece görüş kabiliyetini artırır. HIV VİRÜSÜNÜN tekrarlanmasını azaltır. Damar elastikliği ve gözlerin geçirgenliğini artırır. Vücutta biyoaktif madde olarak kullanılan polifenoller, aktokyaninler, flavanoller ve tanenlerce zengindir. Kansere karşı savaşan ELLAGIC-ASİT içeriği oldukça yüksektir. Diyetlerin sağlıklı ve çok değerli bir parçasıdır. Göz yorgunluğunu giderir, miyopluk ve şeker hastalığından kaynaklanan görme bozukluklarını engeller. Kamaşma, kılcal damar çatlaması ve gece körlüğünü ortadan kaldırır.<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-66528372112625849092017-11-22T12:44:00.001+03:002018-09-23T10:54:11.169+03:00Kombu Çayı Nedir, Kombu Çayının Faydaları Nelerdir?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="486" data-original-width="728" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgo9cnS9ET1foc5DpHvaO1M2FFj-F4cXOpzFo_BdY7K2Mrso4-_xbwrVcy1nM61KyhUGovY4UVRZy9QDTNnqCGwCilGoP_wJR2cKrc8omALiDek0WjcZrUPG4bLauTRofPEkUJ7e6Yb6w/s640/Kombu+%25C3%25A7ay%25C4%25B1+nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kombu Çayı Nedir, Kombu Çayının Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
Ülkemizde son yıllarda oldukça popülerleşmeye başlayan <b>Kombu çayı</b> ile başta kanser olmak üzere hastalıklarla mücade ederken vücut direncinizi arttırabilirsiniz.<br />
<br />
Çinlilerin sağlık iksiri olarak adlandırdıkları Kombu Çayı, dünya genelinde en çok tüketilen ve sayısız faydası olan şifalı içeceklerin başında gelir. Ancak gerek demleme yöntemi, gerek ham maddesi, mayalanması, gerekse yararları açısından diğer çaylara benzemez.<br />
Lezzetinin yanı sıra, sağlıklı bir fermente ürün olan kombu çayı, yenileyici, onarıcı ve detoks etkisi yapan özellikleri ile tanınır.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Kombu çayı nedir?</a><br />
<br />
Kombucha da denilen Kombu çayı, ilaç olarak da kullanılan fermente olmuş bir çay çeşididir. Ana yurdu Doğu Asya’dan Avrupa’ya kadar yayılarak tanınmıştır. Kombu, fermante olurken diske benzeyen ve jelatin kıvamında bir zardan meydana gelen mantar oluşur. Çayın içeriğini Kombucha isimli çay mantarı oluşturur.<br />
<br />
<b>Kombu çayı faydaları;</b><br />
<ul>
<li>Ömrü uzatır</li>
<li>Bağışıklık sistemine destek verir, vücut dengesinin yeniden yapılandırılmasını sağlar</li>
<li>Kalp ritmini düzenler</li>
<li>Astımı tedavi eder, sık sık oluşan astım krizlerine iyi gelir.</li>
<li>Kanserin önlenmesi ve tedavi edilmesinde faydası tartışılmazdır</li>
<li>Kombu çayının zengin probiyotik içeriği sayesinde sindirim sistemi sağlık bulur, sistemin doğal florası korunur ve yeniden yapılandırılma süreci başlar.</li>
<li>Vücutta sağlıklı bir ph dengesinin oluşmasını sağlar.</li>
<li>Salgı bezlerini uyarır</li>
<li>Vücuttaki zehirli madde ve toksinlerin suda çözünerek atılmasını sağlar</li>
<li>Metabolizmayı uyarır</li>
<li>Kan dolaşımını hızlandırır, Kanı durulaştırır ve temizler</li>
<li>Yüksek tansiyonu düşürür</li>
<li>Ruhu teskin eder, huzursuzluğa iyi gelir.</li>
<li>Hemoroid tedavisinde etkilidir</li>
<li>Kombu çayı gut hastalığına da iyi gelir</li>
<li>Kan şekeri seviyesini dengeler, şeker hastalığını tedavi eder.</li>
<li>Yorgunluğu alır, sinirliliğe iyi gelir</li>
<li>Sindirim sisteminin daha düzenli çalışmasını sağlar, mide problemlerine iyi gelir.</li>
<li>Alerjiyi hafifletir</li>
<li>Böbrek fonksiyonlarını geliştirir. Böbreklerdeki kumun dökülmesini ve safra kesesindeki taşların düşürülmesini sağlar.</li>
<li>Karaciğeri yumuşatır ve yenilenmesini sağlar</li>
<li>Antioksidan olması sebebiyle radyasyona karşı korur ve serbest radikallerle savaşır</li>
<li>Kombu çayı damar sertliğini tedavi eder</li>
<li>Gevşemiş eklemleri güçlendirir</li>
<li>Eklem iltihabı ve romatizmaya iyi geldiği bilinmektedir.</li>
<li>Bademciklerin tedavisinde de kullanılır</li>
<li>Vücuttaki ürik asit ve kolesterolün suda çözünerek vücuttan tahliyesini sağlar.</li>
<li>Bağırsak tembelliğinin azaltılmasına yardımcı olur</li>
<li>Yorgunluğu alır, anjine, sinirliliğe iyi gelir</li>
<li>Herpes virüsünün uçuk oluşturmasına engel olur</li>
<li>Siğil ve lekelere iyi gelir</li>
<li>Bronşite iyi gelir, öksürük ve balgamı giderir</li>
<li>Baş ağrılarına iyi gelir</li>
<li>Uykusuzluğa çaredir</li>
<li>Mikrobik kökenli ishali durdurur.</li>
<li>Kolite iyi gelir</li>
<li>Menopoz dönemi şikayetlerini düzenler</li>
<li>Bademciklerin tedavisinde de kullanılır</li>
<li>Saçların uzamasına yardımcı olur, kelliğe doğal çözümdür</li>
<li>Saçlardaki grileşmeyi giderir ve saç renginin koyulaşmasını sağlar.</li>
<li>Korneadaki sorunları ve kataraktı giderir</li>
<li>Kilo kaybını kolaylaştırır, yağları yok eder</li>
<li>Susuzluğu giderir</li>
<li>Mantar enfeksiyonlarına karşı mücadele eder, deri üzerinde nemlendirici vazifesi görür</li>
<li>Cinsel gücü artırır</li>
<li>Ciltte meydana gelen kırışıklıkları, leke ve çilleri yok eder</li>
<li>Böcek, pire, sivrisinek ısırıklarına sürüldüğünde, kabartıları yumuşatır.</li>
</ul>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="427" data-original-width="640" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqhXnQzrCzwFE0zn1Q5oNgb_SFVuX_RtAjD9Zpw-IfZV2n8s8xVorPREjbBmBcriuipjlNVUwGW1CyXuu1CyvzzX3QZlAcee9zfT034Qds5X5g3826_CJsBYN5IVZ6g0PJ-bjx73AjIA/s640/Kombu+%25C3%25A7ay%25C4%25B1+nedir1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kombu Çayı Nedir, Kombu Çayının Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Kombu Çayı Nasıl Yapılır?</b><br />
<br />
3 litre içme suyu çelik tencerede kaynatılır, su kaynamaya başlayınca 1,5 su bardağı toz şeker eklenip 5 dakika daha kaynatılır. Sonrasında ocak kapatılıp, kaynamış suyun içine 10 adet siyah poşet çay atılır. 15 dakika kadar demlendikten sonra çay poşetleri tencereden alınır ve bekletilir.<br />
<br />
Çay, sonrasında temiz bir cam kavanoz veya geniş ağızlı bir cam kasenin içine boşaltılır. Kavanoz yahut kabın ağız kısmı ne kadar geniş olursa çay da o denli hızlı fermente olur. Mantar oluşmaya başladıktan sonra mantarın açık renkli kısmını daima yukarı bakması gerekir<br />
<br />
Mantar kavanozun dibine doğru çökmeye başladıysa ve yüzeye doğru hareket etmiyorsa mantarın ters dönüp dönmediği kontrol edilir ve yeniden yüzeye yerleştirilir<br />
Cam kap temiz bir tülbentle örtülerek kapatılır ve etrafına lastik geçirilir<br />
<br />
Kavanozun oda sıcaklığında tutulması gerekir. Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar uygun değildir. Doğrudan güneş ışığı da zararlıdır. 19 ila 29 derece arasındaki sıcaklık ideal sıcaklıktır.<br />
<br />
Çay 4 ila 10 gün arasında fermantasyona bırakılır. 4 gün sonunda üzüm şırasına benzer bir tat elde edilir.<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-53574328829877653812017-11-22T12:36:00.000+03:002018-09-23T10:53:52.998+03:00Pikan Cevizi Nedir? Pikan Cevizinin Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="459" data-original-width="640" height="454" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1UNOimtWdxF4WxybOtcaACNG0N2yJNPK6DocsI_VpVj-klR66pM-mnKW6qq2ELf16BH5XJVFjpn2bdRxm3CKUROSXZ3IU6GV6JSDDI0HPZcR4mEpWApyh2cJ_q-RPfhjdY7HePjCJtQ/s640/Pikan+cevizi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pikan Cevizi Nedir? Pikan Cevizinin Faydaları </td></tr>
</tbody></table>
<br />
Mineral ve vitamin bakımından oldukça zengin olan <b>Pikan cevizi</b> tarlaların ve sofraların vazgeçilmezi olmaya aday.<br />
<br />
Pikan cevizinin adı çok duyulmasa da sağlık deposu olması nedeniyle gittikçe popülerleşiyor.<br />
<br />
Vücut için çok faydalı olan doymamış yağ asit zengini<br />
<br />
100 gram pikan cevizi 700 kaloridir. Bu yüzden tüketirken aşırıya kaçmamakta fayda var.<br />
<br />
Kabuklu kuruyemiş ailesi içerisinde en fazla antioksidan onda var<br />
<br />
Fındık, ceviz gibi kabuklu yemişlere göre 3 kat daha zengin olan pikan cevizi USDA verilerine göre antioksidan kapasitesi en zengin 15 besin arasında bulunuyor. Böylece beyin, kalp ve damar sağlığına olumlu katkılarda bulunuyor.<br />
<br />
Ellagik asit, Beta-karoten, lutein ve zeaksantin gibi antikanserojen maddeler pikan cevizi içerisinde bolca bulunuyor<br />
<br />
Pikan cevizinde E vitamininin değişik versiyonları da bulunuyor. E vitamini antioksidan özellikte bir vitamin olup kalp sağlığı için son derece önemli.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="427" data-original-width="640" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0VHGczsLOvXu7bNmx01PXgh6dRUziVzMj9i8IUjOTeQoNrSSkd98o_BnaAaqO48Si2_b2AQcc-iP7yTUaawBaCTEASWfts4eo39fIvX0WaEvU2A-zSEsZOq0dmGwUbXLuGxHJfmT7wg/s640/Pikan+cevizi1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pikan Cevizi Nedir? Pikan Cevizinin Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Pikan cevizi </b><b>ALS hastalığında etkili</b><br />
<br />
Her gün bir avuç pikan cevizi yemek ALS (amiyotropik lateral skleroz) ve yaşa bağlı motor nöron dejenerasyonu geciktirerek sinir sisteminizin korunmasına yardımcı olabileceğini ortaya koydu.<br />
<br />
<b>Pikan cevizi Türkiye'de yetişiyor mu?</b><br />
<b><br /></b>
Pikan cevizi Türkiye'de de yetiştiriliyor. En verimli olduğu topraklar ise Güney Ege ve Akdeniz Bölgesi'nin sahile yakın kesimleri. Pikan cevizi bol güneş istiyor ve sık sık sulanıyor. Bunlara ek olarak bölgenin havadar olması ve toprak yapısının derin olması gerekiyor.<br />
<br />
<b>Pikan cevizi çayı nasıl yapılır?</b><br />
<br />
Pikan cevizi yaprakları da sağlık için oldukça faydalı. Kuru ve güneş görmeyen bir yerde yapraklarını kurutup kaynar suya atın ve 10-15 dakika bekletin. Demlenen yapraklardan elde ettiğiniz çayı (infüzyon) günde iki ya da üç bardak içebilirsiniz..<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-26286284807371849942017-11-22T11:38:00.000+03:002018-09-23T10:53:39.996+03:00İncir'in Faydaları, İncir Hangi Hastalıklara İyi Geliyor<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="İncir'in Faydaları, İncir Hangi Hastalıklara İyi Geliyor" border="0" data-original-height="330" data-original-width="630" height="335" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSWaOXtWePfIQLzyDmQGAY4-2VfxPdoraqmkXHzWfc6Ccuap7ScMGJDS8UdMQ2XZ2dYJyvK6iX1tX3uCiLNNdQpJ8TAWNXfURXkS1yeXq6acDptZigiy_BuWg1WCvKvgp8cXmIRX2mOA/s640/incirin-sagliga-faydalari-nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="İncir'in Faydaları, İncir Hangi Hastalıklara İyi Geliyor" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">İncir'in Faydaları, İncir Hangi Hastalıklara İyi Geliyor</td></tr>
</tbody></table>
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">İncir'in Faydaları</a>, İncir Hangi Hastalıklara İyi Geliyor<br />
<br />
Hem yaşı hem de kurusu rahatlıkla tüketilebilen <b>incir</b>, birçok hastalığa ve olumsuzluğa karşı da önlem niteliğinde. <b>İncir meyvesinin faydaları</b>nı anlatan Diyetisyen İdil D. İmamoğlu, fazla tüketilmemesi gereken durumlara da vurgu yaptı.<br />
<br />
İncir, hem kuru hem de taze olarak tüketilebilen ve dutgiller familyasında yer alan bir meyvedir. Dünyada en çok ülkemizde yetiştirilen bu meyve, Osmanlı’dan bu yana mutfak kültürümüzde de yaygın olarak yer almaktadır.<br />
<br />
Taze incirin 100 gramında 63 kilokalori enerji bulunurken, 100 gram kuru incirde 284 kilokalori bulunmaktadır. <b>İncir </b>A, B1, B2, C vitaminleri ile kalsiyum, demir, fosfor, manganez, sodyum ve potasyumdan zengin bir meyvedir. 2 Adet taze incir kalsiyum içeriği açısından 1 bardak süte eşdeğerdir. Bu nedenle özellikle gelişme çağındaki çocuklar, hamile ve emziren kadınlar ile menapoz sonrası kadınlar için son derece önemli bir meyvedir. Aynı zamanda süt alerjisi olan bireyler için de kalsiyum kaynağı olarak çok güzel bir alternatiftir.<br />
<br />
<b>İncir Kabızlığı Önlüyor</b><br />
<br />
<b>İncir</b>, yüksek oranda posa içeren bir meyvedir. Hem çözünebilen hem de çözünemeyen posayı bir arada bulundurur. Yüksek lif oranı sayesinde kabızlığı önler. Bu nedenle zayıflama diyetlerinin de vazgeçilmez unsurlarından biridir. Bunun yanı sıra öksürük, bronşit ve astım gibi rahatsızlıklara da iyi gelir. Aynı zamanda hastalıklardaki kilo kayıplarının, iyileşme dönemlerinde telafi edilmesine destek olabilir.<br />
<br />
İncir, B1, B2 vitaminleri ile folik asit kaynağı olarak da zengin bir kaynaktır. B vitaminleri karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmalarında yardımcı etken olarak görev alırlar. Bu nedenle metabolizmanın sağlıklı işleyebilmesi için B vitamini çeşitlerinden yeterli oranda alınmalıdır.<br />
<br />
<b>Yaşlanmaya Karşı Savaş</b><br />
<br />
Yaşlanmak istemiyorsanız düzenli olarak incir tüketmeye özen gösterin. İncir aynı zamanda yüksek oranda anti oksidan içeren bir meyvedir. Yüksek oranda karoten, lutein ve tannen içermektedir. Bu sayede yaşlanmanın vücuttaki etkilerini geciktirmeye yardımcı olur.<br />
<br />
Yüksek oranda pektin enzimi içermesi nedeniyle incir, kolesterolün düşürülmesinde de etkin bir maddedir. Bu nedenle günde 2 adet incir tüketimi kolesterolün düşürülmesine önemli fayda sağlar.<br />
<br />
<b>İncir </b>potasyumdan zengin bir meyvedir, bu özelliğinden ötürü de tansiyonu düzenlemede oldukça faydalıdır. Başka bir deyişle hipertansiyonu kontrol eden bir meyve olduğu da söylenebilir.<br />
<br />
Demir yetersizliği olanların da inciri günlük beslenmelerine ilave etmeleri gerekir. Yüksek oranda demir içeriğinin yanı sıra C vitamini de içeriyor olması, incirdeki demirin emilimini olumlu yönde etkilemektedir. Böylece yüksek emilim oranına sahip bir demir kaynağı olmaktadır.<br />
<br />
<b>Diyabetliler Dikkat!</b><br />
<br />
Tüm bunların yanı sıra <b>incirde</b>, diğer meyveler gibi karbonhidrat ve şeker oranı da yüksektir. Bu nedenle diyabetli bireylerin tüketimlerinde dikkatli olmaları gerekmektedir. Tabii yine fazla tüketiminde bağırsak hareketlerinin artacağı da unutulmamalıdır.<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-45611337443759358872017-11-22T01:52:00.000+03:002018-09-23T10:53:27.333+03:00Şalgam Suyunun Faydaları Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Şalgam Suyunun Faydaları Nedir?" border="0" data-original-height="288" data-original-width="555" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6IQUIhsJ0jU7sn1hlGbH4397E9R0c5gtaU1tbFS4CEq0D9QWGySn_WYKekUfjgGsal416foOuwQ-qJ5pFdabBuOxwaW6ety-icpY_sZKAwI2bmF-oi9r-x1d22pE91mxRebGRg9e8Gw/s640/salgam_suyunun_muthis_etkisi_var_h11794.jpg" title="Şalgam Suyunun Faydaları Nedir?" width="640" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Şalgam Suyunun Faydaları Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Şalgam Suyunun Faydaları</a> Nedir?</b><br />
<br />
<b>Şalgam suyu</b> severek tüketilen ekşimsi ve acımsı tadı olan bir içecektir.<b>Şalgam suyu </b>ile ilgili yazımız nedirkibu.com da paylaşıyoruz, <b>Şalgam Suyunun Faydaları Nedir?</b> ile ilgili aklınıza takılan merak edilen konuları yorum kısmında bize iletebilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<b>Şalgam Suyu </b><br />
<br />
<ul>
<li>Brassicaceae (Turpgiller) Familyasından Brassica Rape (Şalgam Bitkisi)</li>
<li>Kökü ve Yaprakları için ekilir.</li>
<li>Bileşiminde Kalsiyum ve Demir gibi madensel maddeler vardır.</li>
<li>A, C, ve B grubu Vitaminleri bulunur.</li>
<li>Şalgam Suyu, Kırmızı renkli , Bulanık , Ekşi ve Lezzetlidir.</li>
<li>Fermantasyon ürünü bir içecektir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Şalgam Suyu</b><br />
<br />
<ul>
<li>Çukurova'ya özgü bir içecektir. Kırmızı renkli, Bulanık görüşlü ve ekşimsidir.</li>
<li>Acılı ve Acısız çeşitleri mevcuttur.</li>
<li>Şalgama acı olarak genellikle Acı süs biberi turşusunun suyu kullanılır.</li>
<li>Şalgamla beraber Siyah Havuç ikram edilir. Mayalanma sürecine de dahil olmuş</li>
<li>Bu Siyah Havuçlar, Şalgam Suyunun içinde dururlar.</li>
<li>Bunlara tane denir. Yöre aksanı sebebiyle dane dendiği de bilinmektedir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Şalgam Suyunun Faydaları;</b><br />
<ul>
<li>İştahı açar,</li>
<li>Laktik asit içerir, sindirimi kolaylaştırır.</li>
<li>B grubu vitaminleri içerir, sinirleri yatıştırır.</li>
<li>Mide ve karaciğere faydalıdır,</li>
<li>Kalsiyum, potasyum ve demir içerir, kemik ve dişleri kuvvetlendirir.</li>
<li>Afrodizyak özelliği vardır.</li>
<li>100 gramında 20 kalori olan şalgam, A–B–C vitamini içerir. Kalp, damar ve göz sağlığı için faydalıdır.</li>
<li>Vücuttaki toksinleri atmak, kolesterolden uzaklaşmak, stresten kurtulmak için bolca yenip, suyu içilir.</li>
<li>İdrar söktürücü, romatizma, nikris ağrılarına, mafsal şişliklerine, böbrek kumu ve taşının dümsine, apse, dolama, kan çıbanı, donma, ergenlik sivilceleri, egzama, göğsü yumuşatıcı, akciğer ve bronşları temizler, boğaz iltihabına, pekliğe, şeker hastalarına verilir.</li>
<li>Toksinleri atmaya yarayan, süt asidi, fosfor, kalsiyum, potasyum, stresi önleyip sinirleri yatıştır.</li>
<li>Şeker ve vitamin yönünden çok zengin olan şalgam arsenik, kalsiyum ve madeni tuzlar içerir. Kansızlık için ideal bir ilaç olup, yaprakları da kökü gibi kalsiyum demir, bakır ve iyot içerir.</li>
<li>Vücutta şişliklerin üstüne konduğu gibi, el ve ayağı donanlara haşlanıp lapası sürülür.</li>
<li>Haşlanan suyu ile saçlar yıkandığında beyazlaşmayı önler.</li>
<li>Kökünün haşlanıp içilmesi sindirim güçlüğünü giderir. Nikris hastalığına iyi gelir.</li>
<li>Akciğer ve bronşları temizleyen şalgam, pekliği giderdiği gibi bazı cilt hastalıklarında da merhem gibi kullanılır.</li>
<li>Yaşlıların ayak üşümelerini gidermek için; kalın, etlice soyulmuş, 2 şalgam kabuğu, 1 çay bardağı ısırgan otu ile 1 litre suda haşlanıp haftada 2 gün ayaklar bu suyla yıkanır.</li>
</ul>
<div>
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-20294993451169819052017-11-21T23:29:00.000+03:002017-11-21T18:01:04.525+03:00Bitki Çayları Zayıflatırmı? Bitki Çayı İle Zayıflayanlar?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaaqyw5Lhe1nqyxacTOFvu-Rq0dOr5n-jg-X8NbLaGMYErZmuQXLwG8vVC1WQR641jczikZkJmbzMwOE1M7ikz-v5dyOEM04iBHtqNsEBVmRJ27Fdu0hPbLrxJmf7e4b_uibaRsyUsug/s640/karaciger-detoksu-limonata.jpg" width="640" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bitki Çayları Zayıflatırmı? Bitki Çayı İle Zayıflayanlar?</td></tr>
</tbody></table>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/">Bitki Çayları Zayıflatırmı?</a> Bitki Çayı İle Zayıflayanlar?</b><br />
Obezite cerrahisini başarılı bir şekilde gerçekleştiren ve bugüne kadar iki bine yakın hastanın sağlıklı kilo vermesini sağlayan Doç. Dr. Halil Coşkun, bitki çaylarının zayıflama amacı ile kullanılmasının doğru olmadığını belirterek “Bitki çaylarının bilinçsiz şekilde tüketilmesi yarar yerine zarar getirebilir. Böbreklerde toksik etki yapabilir hatta zehirlenmelere yol açabilir” dedi.<br />
<br />
Kilo sorunu olan pek çok kişinin zayıflama amacıyla kullandığı bitki çayları yarar yerine zarar verebiliyor. Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halil Coşkun, “Her ne kadar çayların zayıflatıcı etkisi olduğu düşünülse de, bitki çayları zayıflamaya yardımcı olmazlar” diyerek bitki çaylarının nasıl kullanılması gerektiğini ve hangi hallerde sağlığı olumsuz etkileyebileceğini şöyle anlattı:<br />
<br />
Bitki çayı yapmak için bitkilerin çiçek kısımları tercih edilmelidir. Çiçek kısımları kaynar suda 10 dakika bekletilerek demlendirilmedir. Taze taze içilmelidir. Bitki çayı demlendikten sonra gün boyunca tekrar tekrar ısıtılmamalıdır. Kişilerin gün içinde tercih edebilecekleri çaylar, ıhlamur, yeşil çay, rezene gibi bitki çaylarıdır. Bu çayların tüketimi gün boyunca 1 veya 2 bardak ile sınırlandırılmalıdır. Ancak unutulmaması gereken nokta şudur: Her bitkinin pek çok endemik ve doğal şekli vardır. Her birinin farklı işlevi vardır. Bitkilerin doğal, organik olması onların bizler için son derece sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Bazı bitki çaylarının toksik etkisi olabiliyor, kişiler bitki çaylarından zehirlenebiliyor. Bazıları da özellikle böbreklerde ciddi yük oluşturarak kullanan kişilerin böbreklerinde toksik etki yaratıp böbrek yetmezliğine neden olabiliyor. Ayrıca sindirim sisteminde de olumsuz etkiler göstererek barsak tembelliğine de sebep olabiliyor. Özellikle böbrek, karaciğer, kalp hastaları ve kronik başka bir hastalığı olup ilaç kullanan kişiler bitki çaylarından uzak durmalılar.<br />
<br />
<br />
<b>Bitki çayları uzman önerisine göre kullanılmalı!</b><br />
<br />
<br />
Doç. Dr. Halil Coşkun, bitki çayı kullanacak kişilerin ise ürün alırken nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda şunları söyledi:<br />
<br />
“Aktarlarda bitkilerin toplanması, saklanması, bekleme süreleri ve koşulları doğru yapılmadığı için bizler internetten formül bulup aktardan alınıp yapılan bitki çaylarının tüketilmesini önermiyoruz. Marketlerden denetimsiz şekilde satılan form çaylarının içerik bilgileri incelenmeli ve uzman önerisi alınarak tüketilmelidir. ”<br />
<br />
Obezite tedavisinde mucize yöntemlerin olmadığını vurgulayan Dr. Coşkun, “Maalesef birçok kişi çok kısa zamanda etkili kilo kaybetmek ve bunu korumak isteğiyle her duyduğu yöntemi deneyebiliyor. Durum böyle olunca tıbbi içeriği belli olmayan birçok bitkisel ürün bu vaatlerle satılıyor. Bu tarz ürünlerin kullanılması sakıncalar yaratabilir. Bitkiler ve ilaçlar bazen fayda yerine insan vücuduna çok büyük zararlar verebilirler. Kilo verip sağlıklı olmak için, uygunsuz ürünleri kullanarak sağlığımızdan olmayalım!” diyerek zayıflamak isteyenlere şu önerilerde bulundu:<br />
<br />
Obezite cerrahisi kararı için kişinin 3 yıldır bu problemi yaşaması gerekiyor<br />
<br />
Kilo problemi ve obezite bugün için tüm dünyanın en önemli sorunlarından birisini oluşturmaktadır. Özellikle son 20 yıldır, işlenmiş şekerli gıda üretiminin ve tüketiminin hızlı artışı bu durumun en önemli sebeplerinden birisidir. Ayrıca internet, akıllı telefonlar gibi gelişen teknolojinin hayatımıza girmesiyle oluşan hareketsiz yaşam tarzı bu duruma katkıda bulunmaktadır.<br />
<br />
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki obeziteden korunmak ve obeziteyi tedavi etmek farklı kavramlardır. Obeziteden korunma çocukluk çağında aile içerisindeki eğitim ve sağlıklı beslenme kurallarının oluşturulmasıyla sağlanmalıdır. Diğer taraftan fazla kilolu ve obezite grubuna gelmiş bireylerde ise yapılması gereken şey tedavi etmektir. Bu durumda kişinin kilo değerine göre diyet, egzersiz, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi seçeneklerini içeren bir süreç gündeme gelmektedir. Her birey hemen hemen cerrahi tedaviye kadar olan alternatifleri kilo alımı yaşadıkça denemektedir. Bir çoğu başarılı olmakta ancak tekrar geri kilo alımı ile çoğunlukla karşılaşılabilmektedir. İşte tam bu noktada cerrahi tedavi gündeme girmektedir. Bir kişi için obezite cerrahi tedavisinin düşünülmesi için en az üç yıldır obezite problemi yaşaması ve vücut kitle indeksinin 35 kg/m2’nin üzerinde olması gerekmektedir.<br />
<br />
Obezite tedavisindeki temel başarı birey hangi kiloda ve hangi tedavi seçeneğinin uyguluyor olsa da temelde en önemli olan şey beslenme uzmanı, endokrinolog, psikiyatr/psikolog ve obezite cerrahından oluşan tecrübeli bir ekip tarafından analiz edilmesi ve uygun tedavinin önerilerek takibe alınması gerekliliğidir.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-6473203400572208722017-11-21T17:53:00.000+03:002018-06-10T13:46:34.620+03:00Çikolata Kisti Nedir, Çikolata Kisti Belirtileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="410" data-original-width="728" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi20roX1p1qurrwJO7gsU3dT7efx0icJdWjQLVEQu8ORpm0OwQXiEWLq3BtPJsjdc4K0UzX7SaiM4X3FEBiBwlg1QNn50R4l_9jAOK-V3XeuuRCeMPZPdnyZmiFHLv0TL-znpitPcyNrw/s640/%25C3%2587ikolata+Kisti+Nedir%252C+%25C3%2587ikolata+Kisti+Belirtileri+Nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çikolata Kisti Nedir, Çikolata Kisti Belirtileri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Belirtileri birçok hastalıkla benzerlik gösterdiği için teşhisi zor olan ve tedavisi de uzun süren bu hastalık ihmale gelmez.<br />
<br />
Ülkemizde kadınların en sık karşılaştığı hastalıklar arasında yer alan çikolata kisti, (Endometriozis) sinsi bir hastalık olarak ilerliyor.<br />
<br />
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/">Çikolata Kistinin Belirtileri</a> Nelerdir?</b><br />
<br />
<b>Kronik yorgunluk</b><br />
<br />
En ilginç belirtilerden biri kronik yorgunluk sendromu. Günün her saatinde sürekli yorgunluk hissi, stres , işe odaklanamama endometriozis hastalığı olan kadınlarda daha çok görülüyor.<br />
<br />
<b>Bel, sırt, karın, kasık ağrısı</b><br />
<br />
En sık bel ve sırt ağrıları görülüyor. Bu ağrıların çikolata kistinden kaynaklanabileceği düşünülerek doktora başvurmak gerekiyor.<br />
<br />
<b>Tuvalete çıkmak istememe</b><br />
<br />
Bu sorunu yaşayan kadın tuvalete çıktığında ağrı duyduğu için tuvaletini yapmak istemez. İdrarını yaparken ciddi ağrılar çeker.<br />
<br />
<b>Kısırlık</b><br />
<br />
Endometriozis, özellikle tüplerde, yumurtalıklarda yapışıklıklar, tıkanıklıklar yaparsa yumurtayla spermin buluşmasını bloke edip infertiliteye sebep olabiliyor<br />
<br />
<b>Ağrılı cinsel ilişki</b><br />
<br />
Pek çok kadın ağrılı cinsel ilişki yaşıyorsa doktora gitmiyor. Bu durumu yaşıyorsanız sebebi çikolata kisti olabilir<br />
<br />
<b>Şiddetli adet sancısı</b><br />
<br />
Çoğu kadın ağır şekilde yaşadığı adet sancısının bu sorundan kaynaklandığının farkına varmaz.<br />
<br />
<b>Karında gaz ve şişkinlik</b><br />
<br />
Kadınlar zaman zaman “yine karnım çok şişti” diye şikayet ediyor. Böyle bir sorun yaşıyorsanız da var.<br />
<br />
<b>Depresyon</b><br />
<br />
Ciddi bir depresyon, anksiyete bozukluğu görülebiliyor. Bu kronik hastalık kişinin hayatını sınırlandırıyor, kişi spora gidemiyor, eşiyle birlikte olamıyor, yemek yediği zaman ağrıları oluyor, sürekli yorgun hissediyor, dolayısıyla hayattan zevk almamaya başlıyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-82854809872167098232017-11-21T17:50:00.001+03:002020-04-07T23:13:10.566+03:00Korse giymek Zayıflatıyor Mu?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="486" data-original-width="728" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxGk4sQO5IF-nISW5sqGGr1jo4Bpfk5v_4XYvUiKrnXbYflS9dbOOuXisWfcHB9NjOYzrINbPn8XsXLlxFOX-i4r_vTkj2mAeUwxsuONpV1iqnknxu4Pvr24ZJm-XwLtbR78Wh-hYYHw/s640/korsezayiflatirmi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Korse giymek Zayıflatıyor Mu?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><b>Korse giymek Zayıflatıyor Mu?</b><br />
<br />
Uzun yıllardır kadınların tercih ettiği kıyafetler arasında yer alan korsenin sağlıklı olup olmadığı da hep tartışılmıştır. Peki ince görünmek ve vücudu şekillendirmek için kullanılan korseler gerçekten zayıflatır mı, beli inceltir mi?<br />
<br />
Uzmanların belirttiğine göre, günlük düzenli olarak korse kullanmanın zayıflatma etkisi vardır.<br />
<br />
Zayıflatıcı, sıkılaştırıcı ve toparlayıcı korselerin en dikkat edilmesi gereken yöne düzenli kullanmaktır. Günde birkaç saat kullanılan korsenin birkaç hafta içinde beden ölçüsünde farkedilir bir değişiklik yarattığının altı çizilmektedir.<br />
<br />
Zayıflatıcı korse modelleri arasında parafinli korse, erkek korse, medikal korse çelik korse, slim’n lift supreme korse, hamilelik sonrası korse gibi çeşitleri bulunmaktadır. Özellikle bel bölgesindeki göbek ve karın yağlarını yok ederek bölgesel zayıflama sağlar.<br />
<br />
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/">Zayıflamak için korse</a></b> nasıl kullanılır?<br />
<br />
Korse kullanımı ipuçları ve dikkate almanız gerekenler:<br />
<br />
Korsa konusunda uzman bir antrenör veya sporcuya danışınız.<br />
<br />
Mümkünse profesyonel bir korse imalatçısına kendi beden ölçünüzde özel korse hazırlatınız. Boy ve kilonuza uygun olan beden ölçüsünü tercih etmelisiniz<br />
<br />
Korse kullanmadan önce doktor tavsiyesi almak da çok önemlidir.<br />
<br />
Terlemeyi ve vücudun nefes almasını engelleyen sentetik materyalden yapılmış olan korseleri kesinlikle kullanmak yasaktır. Çünkü, çok sıkı ve düzenli korse giymek başta kan dolaşımı olmak üzere, iç organlar ve iskelet sistemine ciddi zarar verebilir.<br />
<br />
Göbek bölgesi, aslında vücudumuzun kalbi gibidir. Böbrekler, bağırsaklar, mide, pankreas, karaciğer gibi tüm kıymetli organlarımız göbek bölgesinde yer alır. Aşırı sıkı korselerle bu bölgeye<br />
baskı uygulamak, organlarımıza zarar verir.<br />
<br />
Korseyi tüm gün değil günde 3-4 saat korse giymek gereklidir.<br />
<br />
Korse kullanırken, etkisini artırmak için inceltirici ve zayıflamaya yardımcı bakım yağları kullanabilirsiniz. Örneğin, beriye yağını göbek ve bel bölgesine sürüp masaj yaparak yedirip daha sonra korsenizi giyebilirsiniz.<br />
<br />
<b>Hamilelik sonrası korse giymek zayıflatır mı?</b><br />
<br />
Doğumdan sonra korse kullanımı, göbek bölgesinin toparlanmasına yardımcı olur. Doktorunuzun önerdiği biçimde doğumdan hemen sonra korse kullanmaya başlayabilirsiniz. Ancak, sezeryan doğum yapmışsanız ve dikişleriniz varsa; doktorunuza danışıp size en uygun korseyi seçmelisiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-43155857752263653952017-11-21T14:21:00.000+03:002017-11-21T17:56:22.681+03:00Kilo Verdiren Bitkisel Karışım Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Tarçınlı Süt İçmek Zayıflatıyor Mu? Tarçınlı Süt İçenler!" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrmuuTLM0p2BdTdlIe7cD6Uk-1hweOp_wtYn9PW_7Vn9A92DapddfwdppJlbNt4rAQddIGzJnt_xrQ5V4i4VZ5DNmNFw_NvTWZuilI4GMA3v7CmyZqw_GiYN0b4JvC0eB08MNQw7iKLQ/s640/kilover.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kilo Verdiren Bitkisel Karışım Tarifi</td></tr>
</tbody></table>
<b>Kilo Verdiren <a href="http://www.nedirkibu.com/">Zayıflatan Bitkisel Karışım</a> Tarifi</b><br />
<br />Bazı karışımların kiloyla mücadelede yardımcı olduğunu belirten Beslenme Danışmanı Gönül Ateşsaçan, kilo düşmanı 2 özel karışım tarifi verdi.<br />
<br />
Ateşsaçan, çağımızın en büyük problemlerinden birinin fazla kilo olduğunu ifade ederek, “Kişiyi hem fiziksel hem de ruhsal olarak olumsuz yönde etkileyebilen fazla kilolara bazı karışımlarla savaş açılabilir” dedi.<br />
<br />
<b>Kilo verdiren zayıflatan karışım tarifi</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>2 büyük domates (doğranmış)</li>
<li>2 adet kereviz sapı (doğranmış)</li>
<li>1 diş sarımsak (soyulmuş)</li>
<li>1 avuç içi kadar reyhan</li>
<li>1 adet limon</li>
<li>5-6 adet tane karabiber</li>
</ul>
<br />
<br />
Bir meyve sıkacağı yardımıyla domates, limon ve kereviz sapının suyunu iyice çıkarın, büyük bir bardağa koyun. Küçük küçük doğradığınız kereviz sapı ve sarımsağı ekleyin. İçine reyhan ve karabiberi ilave edin. Çok bekletmeden için.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1872554554123103002017-11-21T13:37:00.001+03:002017-11-21T13:37:06.535+03:00Kusturmalı Boşnak Saksosu Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kusturnalı Boşnak Saksosu Nedir?" border="0" data-original-height="1000" data-original-width="1600" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi72TwD8dSGCiDg2uZqXT5F-9PXE-Trcy7zWcBT1DU1hCZ7Siq3pOG7MW3mQlWlhX_FRAe-dKSnweWHTRQFyF_XTYsemvr_O_Z9ksyz4Yt7Ojgq-x6QoiD1Du0vTb4xzj5fACep2BNlkA/s640/bo%25C5%259Fnak-saksosu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kusturnalı Boşnak Saksosu Nedir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kusturnalı Boşnak Saksosu Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<br /><b>Kusturmalı Boşnak Saksosu Nedir?</b><br />
<br />
Rasim Ozan Kütahyalının gündeme getirdiği ve işinden eden <b>Kusturmalı </b><b>Boşnak Saksosu</b> kelimesi nedir? <b>Kusturmalı Boşnak Saksosu </b>ne anlama geliyor?<br />
<br />
<b>Kusturmalı Boşnak Saksosu</b>, oral seks olarak bilinmektedir . Bu ilişki sırasında cinsel organ boğaza kadar sokularak partner, mide bulantısı ile kusar. Ne yazık ki bu tip ilişkiler bazı insanlar arasında olan bir durumdur.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-90944624795360903702017-11-21T13:26:00.001+03:002017-11-21T13:26:11.497+03:00Rasim Ozan Kütahyalı Kimdir? <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="420" data-original-width="750" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeQ96-OXmQUPgOSEGWweUWvxgHQ9HVjTlFCBOr4_8vRXj2c0l7cNrz6N6d2y4KOg9Xnqzw-P1WujUyN40Aq7wLRzTpqqNwsdtcV8-KrWklu3dT_Vmas3L6TKQjcbWAMypOKkV0R3DtDA/s640/rasim_ozan_kutahyali_kimdir.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
Rasim Ozan Kütahyalı, canlı yayında Boşnaklar hakkındaki pornografik ifadesi sonrası gelen tepkiler üzerine Beyaz TV'den kovuldu. Peki Beyaz TV'den kovulan Rasim Ozan Kütahyalı kimdir? İşte biyografisi...<br />
<br />
<b>Rasim Ozan Kütahyalı Kimdir? </b><br />
<br />
Mühendis bir baba ve Öğretmen bir annenin evladı olarak 1981 yılında dünyaya gelen Rasim Ozan Kütahyalı İzmir 60. Yıl Anadolu Lisesi’ni tamamladıktan sonra Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okumaya devam etmiş ancak 2. sınıfta ayrılmıştır.<br />
<br />
2008 yılında Taraf gazetesinde köşe yazarlığına başlayan Rasim Ozan Kütahyalı 2011 yılında Takvim Gazetesi köşe yazarlığına geçiş yapmıştır.<br />
<br />
Sonrasında ise Kanal T, CNN Türk, Kanaltürk ve Beyaz Tv’de görev alan Rasim Ozan Kütahyalı son olarak Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır.<br />
<br />
2010 yılında gazeteci Nagehan Alçı ile evlenmiş ve bu evliliğinden Betül Yasemin ve Ayşe Ela isimli 2 kızı vardır.<br />
<br />
Rasim Ozan Kütahyalı İzmir doğumlu soyisminden anlaşılacağı üzere aslen Kütahya’lıdır, büyük dedesi seneler önce İzmir’e yerleşmiştir.<br />
<br />
<b>BEYAZ TV'DEN NEDEN KOVULDU?</b><br />
<br />
Kütahyalı, " <b>Kusturmalı Boşnak Saksosu</b> gibi "muhabbetinden dolayı eleştirilerin odağına oturdu. Derin Futbol programının açılışında konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ertem Şener, "Bu akşam kanal yönetimimizle aldığımız karar doğrultusunda, bugünden itibaren Rasim Ozan Kütahyalı ile yollarımızı ayırdık" dedi.<br />
<br />
<b>SABAH'TAN DA KOVULDU</b><br />
<br />
Yaşanan gelişmeler nedeniyle Rasim Ozan Kütahyalı'nın Sabah gazetesindeki köşe yazılarına da son verildiği öğrenildi.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61847602615945287222017-11-21T13:13:00.000+03:002017-11-21T13:15:20.235+03:00Bilim Adamlarından, Hamilelikte Düşük Riskini Azaltan Öneri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWn_ZLLLYVES44KbPHCwTeF6Iibu5qfJPL7O6s_DbrEyI3PYzFjWW_YwDEWrZ6zHp19cjTvnp4LIr6J8DpUwaiEZhql-_FD3xKC0WNDcY1p8HfNZRE7lyyQYWPJWe8cVQsWDKDEbgDEA/s640/dusuk-riskine-karsi-yan-yatarak-uyuyun.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bilim Adamlarından, Hamilelikte Düşük Riskini Azaltan Öneri</td></tr>
</tbody></table>
Bilim Adamlarından, <b>Hamilelikte Düşük Riskini Azaltan Öneri</b><br />
<br />
Hamilelikte belli başlı riskler söz konusudur, bu riskler içerisinde en korkutucu olaylardan biriside Düşük riskidir, Bilim adamları yaptıkları bir araştırma ile bu riski yarı yarıya azaltan bir tavsiyede bulundular.<br />
<br />
İngiliz bilim insanları, hamileliğin son üç ayında yan yatarak uyumanın ölü doğum riskini yarı yarıya düşürdüğünü kaydetti. Manchester merkezli bir şirket tarafından yürütülen çalışmada, binden fazla hamile kadını inceleyen uzmanlar, uyku pozisyonunun ölü doğum riskini etkilediğini ortaya çıkardı.<br />
<br />
Hamileliğin son üç ayında sırt üstü uyumanın ölü doğum ihtimalini ikiye katladığı, yan yatmanın ise ölü doğum riskini yarı yarıya azalttığı gözlemlendi.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-28517467893426708942017-11-21T10:23:00.000+03:002018-11-17T16:39:35.433+03:00İş Görüşmesi Mülakatlarında En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="İş Görüşmesi Mülakatlarında En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları" border="0" data-original-height="320" data-original-width="640" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikx2DmbGUmfQyRictqA_wkABLqvE91AJg9eN-DMAREFLACy91y-AHn9Yj3ZePjvXgNkZDBH0VpADX1gUNDf_m_PEgcq8uk1f2fDYFfbeGzdfG-EmfI4f-AlnmYsIebummKw5tJurZ-ug/s640/m%25C3%25BClakat-sorular%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="İş Görüşmesi Mülakatlarında En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İş Görüşmesi Mülakatlarında En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
İş Görüşmelerinde en çok sorulan 46 soru ve cevap verme yöntemlerini sizler için paylaşıyoruz. <b>Mülakat soruları ve cevapları </b>ile ilgili görüş bildirmek isterseniz yorum formunu kullanarak görüşlerinizi herkesle paylaşabilirsiniz.<br />
<br />
<b>1. Bana kendinizi anlatır mısınız?</b><br />
<br />
Bu soru iki amaçla sorulur: Sizden daha çok detay almak, konuşurken tanımak ve sizi konuşturmak.<br />
<br />
"Zaten özgeçmiş yazımda bahsetmiştim" demeyin, bu saygısızlık olur.<br />
<br />
“Trabzon’un küçük ve şirin bir köyünde doğdum," diye de başlamayın, sizin hayat hikayenizi kimse dinlemek istemez.<br />
<br />
İş açısından onları en fazla ilgilendirecek özelliklerinizi anlatın.<br />
<br />
Bu soru işin gereklilikleri ile kendi özelikleriniz arasındaki uyumu gösterebilmeniz için önemli bir fırsattır. Çok iyi değerlendirin.<br />
<br />
<br />
<b>2. Sizi neden işe alalım? Bu işi yapabilecek diğer 14 kişiden sizin farkınız nedir?</b><br />
<br />
Bu soru da size, özelliklerinizi, zenginliklerinizi ve o işe neden uygun olduğunuzu ve başka insanlardan farkınızı anlatmak için çok iyi bir fırsat verir.<br />
<br />
Bu, satış anıdır. Özelliklerinizi sayın ve işle bağdaştırın.<br />
<br />
Bunu yaparken kötü politikacılar gibi başka insanları kötülemeyin.<br />
<br />
<br />
<b>3. Neden bizim şirketimizi tercih ettiniz?</b><br />
<br />
Burada ilk olarak, size uygun olan pozisyonun o şirkette olduğunu ve ikinci olarak da piyasada diğer şirketlerden daha farklı gördüğünüzü (abartıya kaçmadan) açıklamalısınız.<br />
<br />
Sakın yağ çekmeyin. Örneğin "yaşamımın en büyük amacı sizin şirketinizde çalışabilmektir." demeyin.<br />
<br />
<br />
<b>4. Bizden başka hangi firmalara, sektörlere başvuruda bulundunuz</b><br />
<br />
Bu soruya vereceğiniz cevap sizin kariyer hedefiniz ile ilgili ipuçları verir.<br />
<br />
Birbiri ile çok ilgisiz sektörlere ve pozisyonlara başvurmuş olmak dezavantaj gibi görülebilir.<br />
<br />
Esas olarak başvurduğunuzu saklamayın, ama şirket ismi vermek zorunda değilsiniz.<br />
<br />
<br />
<b>5. İşinizden neden ayrılmak istiyorsunuz?</b><br />
<br />
Bu soruya vereceğiniz cevap çok önemlidir.<br />
<br />
Eski iş yerinizi ve yöneticilerinizi karalamayın, yaptığınız işi kötülemeyin, ayrılma nedeni olarak kariyer hedeflerinizi öne çıkarın, eskiden olumlu bahsedin.<br />
<br />
Ayrılma nedenlerinizi anlatırken; kişisel gelişiminizi gerçekleştirememek, kariyer planlamasının olmaması, yaratıcı uygulamalara engel olunması, ekonomik olanakların yetersizliği gibi konulara ağırlık verebilirsiniz.<br />
<br />
<br />
<b>6. Hiç işten çıkarıldınız mı?</b><br />
<br />
İşte en zor sorulardan biri. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da yalan söylenmez. Bu soru gelmeseydi belki konuyu sizin açmanız gerekmezdi ama şimdi cevap vermelisiniz.<br />
<br />
Eğer herhangi bir nedenle (firmanın küçülmesi, kriz) yaptığınız görev iptal edildiyse bunu açıkça söyleyin çünkü bu sizi zor duruma sokmaz.<br />
<br />
Görev iptali nedeniyle çıkarılmadıysanız, şimdiye kadar bütün amirlerim ile uyum içinde çalıştım ama o şirkette bu gerçekleşmedi" gibi bir cevap verebilirsiniz.<br />
<br />
<br />
<b>7. Ürünlerimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?</b><br />
<br />
Zaten kullanıyorsanız bunu belirtin görüşlerinizi açıklayın.<br />
<br />
Kullanmıyorsanız sırf şirin gözükmek için kullanıyorum demeyin, çünkü açık verirsiniz.<br />
<br />
Firmalar kendi ürünlerinin beğenilmesinden hoşlanırlar ama akıllıca eleştirilere de kulak verirler.<br />
<br />
Ancak, ilgili gözükmek için çok ağır eleştiriler yaparsanız bu da iyi bir etki yapmaz.<br />
<br />
<br />
<b>8. Neden bir iş bulmadan işinizden ayrıldınız?</b><br />
<br />
İş bulmadan ayrılmış olmak ilk bakışta işten çıkarıldığınız olasılığını akla getirir.<br />
<br />
En güzel cevap:<br />
"İş aramaya gereken zamanı ayırabilmek ve özeni gösterebilmek için”<br />
<br />
<b>9. Neden çok iş değiştirdiniz?</b><br />
<br />
İş yaşamınızda çok değişiklik oldu ise bu değişikliklerin mantıklı nedenlerini anlatabilmeniz gereklidir.<br />
<br />
Sakın "Batıda, bir işyerinde uzun süre çalışmak hoş görülmüyor" gibi cevaplar vermeyin. Hem yanlış hem de özenti bir cevap olur.<br />
<br />
<br />
<b>10. Sizi işe alırsak bizimle ne kadar çalışacaksınız?</b><br />
<br />
Bu soruya verilecek en kötü cevaplar şunlardır:<br />
<br />
"Bunu kimse tahmin edemez”<br />
<br />
"Şimdiden bir şey söylenmez”<br />
<br />
"Tabii ki ömrümün sonuna kadar“<br />
<br />
Bu cevaplar belirsizlik ifade eder ya da "dolduruşa getirici bir etki" yapar.<br />
<br />
Verilecek en iyi cevaplardan birisi "Ben firmanıza yararlı olduğum ve firmanızda kariyerimi ilerletebildiğim sürece!" demektir.<br />
<br />
<br />
<b>11. Eğitiminize devam etmek istiyor musunuz? Hangi konuda yüksek lisans yapmayı düşünüyorsunuz?</b><br />
<br />
Bu sorular, işe başladıktan sonra bir yüksek lisans programına girip girmeyeceğinizi öğrenmek için sorulur.<br />
<br />
Bu soruya "evet" demeden önce başvurduğunuz firmanın böyle bir konuya nasıl yaklaştığını bilmenizde fayda vardır.<br />
<br />
Kesin kararlı iseniz işe girmek için yüksek lisansa başlamanızı kabullenmelerini şart koşabilirsiniz.<br />
<br />
Henüz tam planlamadıysanız hiç bahsetmeyin. Konu gündeme geldiği zaman iş yerinize kabul ettirmenin yollarını arayın.<br />
<br />
<br />
<b>12. Kariyerinize en başından başlasaydınız ne yapıyor olmak isterdiniz?</b><br />
<br />
"Kesinlikle aynı iş ve meslek" demezseniz, yaptığınız işi aslında çok severek yapmadığınız algılanır. Bu da kötü bir puandır.<br />
<br />
<br />
<b>13. Mesleğinizde en çok neyi seviyorsunuz?</b><br />
<br />
Bu soru hem mesleğinizde en çok neleri sevdiğinizi anlamak, hem de bir sonraki soruya hazırlık amacı ile sorulur.<br />
<br />
En sevdiğiniz noktalarını, başvurduğunuz işin özelliklerini göz ardı etmeden söyleyin.<br />
<br />
<b>14. Mesleğinizde en sevmediğiniz şey nedir?</b><br />
<br />
"En sevmediğim şey" kavramını kabul etmeyin.<br />
<br />
Sadece öncelik olarak daha alt sıralarda olan şeylerden bahsedebilirsiniz.<br />
<br />
Sakın bunlar başvurduğunuz işe ait özellikler olmasın.<br />
<br />
<br />
<b>15. Kendi işinizi kurmak için hangi şartların oluşmasının gerekli olduğuna inanıyorsunuz?</b><br />
<br />
Bazı adaylar kendi işlerini nasıl kurmak istediklerini güzel güzel anlatırlar ve büyük bir ihtimalle de işi kaybederler. Günün birinde kendi işini kurmak herkesin gönlünde bir hayal olarak yatıyor olabilir. Görüşmede (belki de hiç gerçekleşmeyecek olan) hayallerinizi anlatmanızın anlamı yoktur.<br />
<br />
Profesyonel yaşamı neden tercih ettiğinizi anlatmalısınız. Ancak bunu yaparken "Bu aralar piyasanın durumu iyi değil, düşünmüyorum." demeyin. Piyasa düzelince kendi işini kurabilecek biriyle hiçbir firma çalışmak istemez.<br />
<br />
<br />
<b>16. Okulunuzda en iyi olduğunuz dersler hangileriydi? En kötü olduğunuz dersler hangileriydi?</b><br />
<br />
Bu soruya vereceğiniz cevap, okuldaki başarı durumunuzu ve hangi derslerle daha çok ilgili olduğunuzu ortaya koyar.<br />
<br />
En iyi ve en kötü sınıflaması yapmak yerine, diğerlerinden daha iyi olan derslerinizi söyleyebilirsiniz.<br />
<br />
Her konuda olduğu gibi bu konuda da yanlış bilgi vermeyin. Yanlışınız hemen ortaya çıkar.<br />
<br />
<br />
<b>17. Okul hayatınız size hangi konularda yararlı oldu?</b><br />
<br />
Aldığınız eğitimin yanı sıra, oluşturduğunuz değer yargılarınızı, okuldaki aktivitelerinizi, sosyal çalışmalarınızı, iş yaşamı ile kurduğunuz ilişkileri ve varsa part-time işlerinizi anlatmalısınız.<br />
<br />
Sadece derslere girip çıkan bir öğrenci çok makbul değildir.<br />
<br />
<br />
<b>18. Ailenizde ne gibi sorumluluklar üstlendiniz?</b><br />
<br />
Bu soru özel bir soru gibi görünse de, yaşam tecrübenizi daha iyi öğrenmek, kardeşler arasında lider bir pozisyonda olup olmadığınızı anlamak gibi nedenlerle sorulur.<br />
<br />
Üstlendiğiniz ekonomik ve diğer sorumlulukları anlatın.<br />
<br />
<br />
<b>19. On sene sonra nerede olmak istersiniz?</b><br />
<b>Kariyer hedefiniz nedir?</b><br />
<br />
Cevabı en zor sorulardan biri budur, çünkü 10 sene sonrasını görmek çok kolay değildir. Bu soruya "şimdiden tahmin etmek güç, pek bilemiyorum" derseniz de, sizin kariyer hedefinizin olmadığı düşünülür.<br />
<br />
Bu soruya kariyer hedefinizi (hangi iş kolu, hangi pozisyon) anlatarak cevap verin.<br />
<br />
Sizi alıp genel müdür olarak yetiştirmek isteyen bir firmaya "ilerde kendi işinizi kurmak" istediğinizi söylerseniz işe alınmak için fazla şansınız yoktur.<br />
<br />
<b>20. En güçlü olduğunuz konular (işle ilgili) nelerdir?</b><br />
<br />
Bu soru hem işe uygun olup olmadığınızı anlamak, hem de bir sonraki soruya hazırlık amacıyla sorulur.<br />
<br />
İşe en uygun özelliklerinizi öne çıkaracak şekilde cevap verin.<br />
<br />
Tek bir şey söylemeyin, en güçlü olduğunuz en az 3 konuyu söyleyin.<br />
<br />
<br />
<b>21. En güçsüz olduğunuz konular (işle ilgili) nelerdir?</b><br />
<br />
"Böyle konu yok" diye cevap vermeyin, inandırıcı olmaz. İşi hiç etkilemeyecek ya da çok çok az etkileyecek konulardan bahsedin.<br />
<br />
Muhasebe bölümü için görüşmeye girdiğinizde "sürekli hesap kitap yapmaktan sıkılırım" derseniz, işe alınmanız pek mümkün olmaz.<br />
<br />
<b>22. En gurur duyduğunuz kişilik özellikleriniz nelerdir?</b><br />
<br />
Yine işe en uygun özelliklerinizden bahsedin.<br />
<br />
Kendinizi abartmamaya dikkat edin.<br />
<br />
Bu soruya en çok verilen cevap "dürüstüm" olur. Bu cevabı vermek biraz garip çünkü başvuru yapan herkesin zaten dürüst olması beklenir.<br />
<br />
<br />
<b>23. Memnun olmadığınız kişilik özellikleriniz nelerdir?</b><br />
<br />
Yine bu soruya da "ben hepsinden memnunum" diye cevap vermeyin.<br />
<br />
İşi doğrudan etkileyecek şeylerden de kaçının.<br />
<br />
Satış elemanı olmak isteyen bir adaydan "çabuk sinirlenirim" yanıtını duymak o kişinin işi kaybetmesi için yeterlidir.<br />
<br />
<br />
<b>24. Sizi hayatta en çok kim etkiledi? Neden?</b><br />
<br />
Bu sorunun amacı kimlerden etkilendiğinizi anlamak değildir.<br />
<br />
Amaç; kişisel özelliklerinizi daha yakından anlamaktır. Bu yüzden "ben kimseden etkilenmem, kendime güvenirim" gibi gerçeğe uymayan cevaplar vermeyin.<br />
<br />
Sizi etkileyen bir kişiyi (örneğin bir aile büyüğünüzü ya da bir hocanızı) söyleyin ve sizi nasıl etkilediğini anlatırken, olumlu kişilik özelliklerinden bahsedin.<br />
<br />
<br />
<b>25. Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?</b><br />
<br />
Bu soruya "hiç boş zamanım yok" diye cevap vermeyin. Ne kadar yoğun çalışırlarsa çalışsınlar kendilerine ve ailelerine zaman ayırabilen insanlar daha başarılı görülürler.<br />
<br />
Yalnızca spor yaparım ya da müzik dinlerim demeyin. 5 yıl lisanslı voleybol oynadım veya 60’lı yılların rock eserlerinden oluşan bir koleksiyonum var şeklinde bir cevap daha etkileyici olacaktır.<br />
<br />
<br />
<b>26. Son okuduğunuz 3 kitap hangileridir?</b><br />
<br />
Kitap okumak bir meziyettir. İnsanın kendini geliştirebilmesinin, dünyayı, kendi ülkesini kavrayabilmesinin yolu okumaktan geçer. Bu nedenle mutlaka kitap okuyun ve bu soruya dolu dolu cevap verin.<br />
<br />
<br />
<b>27. Gerçekleştirebildiğiniz ve gerçekleştiremediğiniz hobileriniz nelerdir?</b><br />
<br />
Hiçbirini gerçekleştiremiyorsanız bu bir başarısızlık göstergesidir. Bu nedenle gerçekleştirdiklerinizi anlattıktan sonra diğerlerini de mantıklı nedenlerle anlatın.<br />
<br />
<br />
<b>28. Hayattaki en büyük başarınız nedir?</b><br />
<br />
Bu soruya iş ya da özel yaşamınızdaki anlamlı bir başarınızı anlatarak cevap verin. "bir kazayı önleyerek 12 kişinin hayatını kurtardım", "şehrin içindeki ormanlık arazinin yok edilmemesi için açılan kampanyaya liderlik yaptım ve ağaçları kurtardım" ya da "yeni tasarruf tedbirleri bularak şirketimizin dünya ikincisi olmasını sağladım" gibi başarılarınızı söyleyebilirsiniz.<br />
<br />
Sakın büyük başarılarınız olmadığını söylemeyin, sizce büyük olanı anlatın.<br />
<br />
<br />
<b>29. Alanınızdaki gelişmeleri nasıl takip edersiniz?</b><br />
<br />
Bu soruya da somut cevaplar vermelisiniz. Mesleğinizle ilgili okuduğunuz dergileri, kitapları, yabancı kaynakları, katıldığınız seminerleri, izlediğiniz televizyon programlarını söyleyin.<br />
<br />
<br />
<b>30. Bugünlerde alanınızdaki en önemli gelişme sizce nedir?</b><br />
<br />
Genellikle bir önceki soruyu bu soru takip eder. Gelişmeleri takip ediyorsanız bu konuda da bir fikriniz olmalıdır. Kendi yorumlarınızla birlikte mesleğinizdeki gelişmeleri anlatın.<br />
<br />
<br />
<b>31. Değişik tür insanlara karşı nasıl davranırsınız?</b><br />
<br />
Bu soruya vereceğiniz cevap sizin iletişim yeteneklerinizle ilgili bilgi verir.<br />
<br />
Herkese farklı davranmak doğrudur. Vereceğiniz cevap aynı zamanda sizin esnek bir kişi olup olmadığınızı da gösterecektir.<br />
<br />
<br />
<b>32. Ne tür insanlara hiç sabır gösteremezsiniz?</b><br />
<br />
Yine iletişimle ilgili bir soru. Özellikle insanlarla ilişkide olacaklar ya da yönetici pozisyonlar için sorulur.<br />
<br />
Genelde herkese karşı sabırlı (değişen derecelerde olsa da) olmak en doğrusudur.<br />
<br />
<br />
<b>33. Yalnız çalışmayı mı seversiniz, yoksa bir takımın üyesi olmayı mı tercih edersiniz?</b><br />
<br />
<br />
İkisini de reddetmeyin, başarılı insanlar hem bir takım üyesi olabilirler, hem de tek başlarına var olurlar.<br />
<br />
<br />
<b>34. İnsanlarla ilişkilerinizi nasıl tanımlarsınız?</b><br />
<br />
Kişilik özelliklerinizi anlatabilmek için size fırsat tanıyan bir soru.<br />
<br />
Vurgulamak istediğiniz olumlu özelliklerinizi anlatın. "Herkesle iyi geçinirim" gibi sıradan ya da "Adamına göre değişir", "zor bir insan olarak tanınırım" gibi olumsuz etkiler taşıyan cevaplar vermeyin.<br />
<br />
<br />
<b>35. Baskı ve stres altında soğukkanlılığınızı ve inisiyatifinizi nasıl korursunuz?</b><br />
<br />
Okulda finallerde ya da bir önceki işinizde benzer koşulları yaşadığınızı, böyle durumlara alışık olduğunuzu söyleyin. Örnekler de verirseniz daha etkili olur.<br />
<br />
<br />
<b>36. İş hayatınızda verdiğiniz en zor karar neydi?</b><br />
<br />
Bu soruya, alınması gerçekten zor bir karardan bahsederek cevap vermelisiniz.<br />
<br />
Örneğin: "En iyi çalışan şeflerimden birini, bir an kendini kaybedip elemanı ile kavga ettiği için işten çıkartmak zorunda kalışım" gibi bir karardan bahsedebilirsiniz.<br />
<br />
<br />
<b>37. Yaşamınızdaki en büyük hayal kırıklığını anlatın?</b><br />
<br />
Bu da zor bir soru. "En son işimden atılmam", "Eşimin beni terk edişi" gibi kesin başarısızlık ifade eden şeyler söylememelisiniz.<br />
<br />
<br />
<b>38. Bir bölüm yöneticisi olarak elemanlarınızı nasıl motive edersiniz?</b><br />
<br />
Bu soruya çok çeşitli cevaplar verebilirsiniz. Ancak şu iki hataya düşmeyin.<br />
<br />
Eğer "onlarla arkadaş ve dost olurum, her şeyi birlikte yaparız" gibi pespembe şeyler söylerseniz, otoritenizden şüphelenilir.<br />
<br />
Ya da "motivasyon ile disiplin başa baş gitmelidir" gibi fazla otoriter bir şey söylerseniz bu sefer de insanları küstüreceğinizden şüphelenilir.<br />
<br />
En iyisi ortasını bulmaktır.<br />
<br />
<br />
<b>39. Amiriniz haksız bir eleştiri yaparsa ne yaparsınız?</b><br />
<br />
Soru aslında eleştiriye karşı tavrınızı anlamak için sorulur.<br />
<br />
"Eleştirileri hemen doğru ya da yanlış diye sınıflandırmam; inceler, üzerine düşünür ve amirimle tartışırım" gibi bir cevap olumlu etki yapar.<br />
<br />
<br />
<b>40. İçinde bulunacağınız iş ortamının nasıl bir ortam olmasını tercih ediyorsunuz?</b><br />
<br />
"Stresten uzak" demeyin, sizin dayanıksız bir kişiliğe sahip olduğunuz düşünülebilir.<br />
<br />
Ayrıca stressiz iş bulmak da mümkün değildir.<br />
<br />
Mümkünse kendi değer yargılarınızla, başvurduğunuz yerin kültürünü birleştiren cevaplar verin. Bunun için başvurduğunuz yer hakkında biraz bilgi toplamanız yararlıdır.<br />
<br />
Açık ofis sistemi ile çalışan bir şirkette "herkesin ortasında çalışmaktan nefret ederim" demek biraz garip olur.<br />
<br />
<br />
<b>41. Geçmiş yıllarda oluşturduğunuz bir proje veya fikirden bahsedin. Neden iyi olduğunu anlatın.</b><br />
<br />
Amaç, sizin iş performansınız ve analizci yönünüz hakkında bilgi almaktır.<br />
<br />
Cevap verirken gereksiz detaylara girmekten kaçının. İşin özünü anlatın.<br />
<br />
<br />
<b>42. Siz gittikten sonra yaptığınız iş nasıl yürüyecek?</b><br />
<br />
İşlerinizi tam devretmeden ayrılmayı düşünüyorsanız, sizin profesyonel sorumluluğunuzdan şüpheye düşerler.<br />
<br />
Ayrılacağınız şirkette hiçbir işin aksamayacağını sağlamalı ve bunu anlatmalısınız.<br />
<br />
Yöneticilik yapıyorsanız, siz ayrıldıktan sonra da kurulmuş olan sistem sayesinde işlerin düzenli yürüyebilmesi gereklidir.<br />
<br />
Her şey size bağlı ise, bu sizin için iyi bir puan değildir.<br />
<br />
<br />
<b>43. İşinizde benimsemediğiniz kurallar hangileri idi?</b><br />
<br />
Normalde kurallara uymak, ancak benimsemiyorsanız değiştirmek için çaba göstermek doğrudur.<br />
<br />
Ancak, atılgan ve inisiyatifli görünmek amacı ile ya da eski şirketinizi kötülemek amacı ile tüm kuralları karalarsanız, iyi bir etki uyandırmazsınız.<br />
<br />
<br />
<b>44. İşin yapılabilmesi açısından mevcut kuralların dışına çıkmanızı gerektiren bir durumu anlatır mısınız?</b><br />
<br />
Öyle bir örnek vermelisiniz ki, yukarda ki soruda anlattığım duruma düşmemelisiniz. Firmanın çıkarları nedeniyle bir kuralın dışına çıkmanızı ya da kuralı yumuşatmanızı anlatabilirsiniz.<br />
<br />
<br />
<b>45. Hangi durumlarda amiriniz ile görüşerek, hangi durumlarda kendi başınıza hareket edersiniz?</b><br />
<br />
Hiçbir konuda inisiyatif gösteremeyen elemanlar tercih edilmezler.<br />
<br />
Aynı şekilde yönetimi tamamen reddedenler de kabul görmezler.<br />
<br />
Bu nedenle her iki duruma düşmeyecek şekilde cevaplamalısınız.<br />
<br />
<br />
<b>46. Gün içinde en verimli ve en verimsiz olduğunuz saatler hangileridir?</b><br />
<br />
"Geceleri geç yattığım için sabahları biraz mahmur oluyorum" (demek ki gece hayatı nedeniyle sabahları pek iş yapamıyor).<br />
<br />
"Sabah saatleri daha verimli olurum" (akşamüstü pek performans beklememek lazım).<br />
<br />
"Sabah çayını içmeden kendime gelemem" (çay biraz geç gelirse ne olacak?).<br />
<br />
Böyle cevaplardan kaçının, iş yaşamı sizden istikrarlı bir performans bekliyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-29990923883723479882017-11-20T07:30:00.001+03:002020-12-06T18:15:29.496+03:00Böbrek Taşlarını Düşüren Bitkisel Kür Tarifi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="406" data-original-width="770" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjD97dW_m0NUyTTRaOhx4iknoXY9FNvpZ1t-OEiJo4VfBEcBqL0bq-wYLj71FzxjWqHnPwU8QbgioUAYna724MU5Y7tFtxc6Tv5FtP4Vbm0TdBG4Dk5w5lrAXOf-BfzJjxkxQaC7-wVYQ/s640/bobrekleri-temizleyen-ev-yapimi-cay.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Böbrek Taşlarını Düşüren Bitkisel Kür Tarifi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b><br /></b><div><b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Böbrek Taşlarını Düşüren Bitkisel Kür</a></b> Tarifini sayfamızda paylaşıyoruz. <div><br /><div>Dilerseniz diğer <a href="http://.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20K%C3%BCrler" target="_blank">Şifalı Kürler</a> ile ilgili yazılarımıza da gözatabilirsiniz.<br />
<br /><span style="color: red;">
MUTLAKA TIBBİ DESTEK ALINMALI<br /></span>
<br />Uyarı: Hamilelerin kullanması kesinlikle yasaktır. Böbrek taşının düşüşünü hızlandıran çay, oldukça fazla ağrıya sebebiyet verebilir. Bu aşamada mutlaka tıbbi destek alınmalı.<br />
<br />
Öncelikle bir avuç maydanozu temiz bir şekilde yıkayın.<div><br /></div><div>Yıkanmış maydanozunu ellerinizle küçük parçalar haline getirin ve bir tencere içine alın.<br />
<br />
Yaprakların tam üstüne gelecek şekilde soğuk suyu ekleyin. </div><div><br /></div><div>Maydanoz suyunu kaynatmaya başlayın. Kaynamaya başladıktan 10 dakika sonra ocaktan alın.<br />
<br /><h3 style="text-align: left;">
NASIL KULLANILIR?</h3>
<br />
Maydanoz suyu soğuduktan sonra saklama kabına ya da bir sürahiye doldurun. </div><div><br /></div><div>Günde sadece 1 bardak tüketin. </div><div><br /></div><div>Maydanoz yerine kişniş kullanarak da çayı hazırlayabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;">
İDRAR RENGİ KONTROL EDİLMELİ</h3>
<div>
<br /></div>
<div>
Birkaç gün içinde böbreklerinizde biriken toksinleri vücudunuz atmaya başlayacak. </div><div><br /></div><div>Toksin attığımı nereden anlayacağım? Diyenler idrarlarının rengini kontrol edebilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
YORUM YAZARAK DENEYİMLERİNİZİ VEYA SORULARINIZI BİZİMLE PAYLAŞIN!</div><div><br /></div><div>Kaynak: Sabah.com</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
</div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-3893913056898071002017-11-16T17:24:00.000+03:002018-01-26T14:07:10.024+03:00Kimlik Kartı Cilt No ve Seri No Sorgulama Sayfası<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="590" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVkjc_-gtG4sq_emMQaA3NIbdLC61lCPyYJNp-v1j8mcXk9tBwW40QJ5NQ7R3JMCsYgkv1AANQ_1sJzWVwkIFIS3xlzqXjUiU25PiY4W2ONEiPJYRwzpmk-TiT30S-nuq8vbAnrGotEA/s640/C%25C4%25B0LTNOSER%25C4%25B0NOSORGULA.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kimlik Kartı Cilt No ve Seri No Sorgulama Sayfası</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Yeni <b>kimlik </b>kartında cilt numarası, aile sıra numarası gibi bilgilerin olmaması sebebiyle, E-Devlet üzerinden bu numaraların nasıl öğrenilebileceği merak ediliyor. İşte, E-Devlet nüfus kayıt örneği ile kolayca öğrenebileceğiniz yeni kimlik kartı <b>cilt no </b>ve <b>aile sıra no </b>detayları<br />
<br />
Cilt no sorgulamasını ilçe Nüfus Müdürlüklerine gitmek zorunda kalmadan e-devlet şifreniz ile kolayca gerçekleştirebilirsiniz. Bu hizmeti kullanarak, Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü merkez veri tabanındaki nüfus kaydınızı sorgulayabilir, barkodlu olarak nüfus kayıt örneği belgesi alabilirsiniz.<br />
<br />
<a href="https://www.turkiye.gov.tr/nvi-nufus-kayit-ornegi-belgesi-sorgulama" rel="nofollow" target="_blank">CİLT NO SORGULAMA SAYFASI</a><br />
<br />
<b>E- DEVLET ŞİFRE İŞLEMLERİ</b><br />
<br />
E-devlet’e giriş için PTT’den almış olduğunuz şifre ile sisteme giriş yapmanız gerekmektedir. E-imza veya mobil imza gerektiren hizmetleri kullanabilmek için e-imza veya m-imza edinilmesi hizmete bağlı olarak ayrıca gerekebilir.Şifre ile ilk defa giriş yaptığınız durumda sistem sizi şifre değiştirme sayfasına yönlendirir. Bu durumda PTT’den aldığınız şifreyi girmeniz ve ardından da kendinizin belirleyeceği ve belli kriterlerden oluşan (şifre değişikliği sayfasında açıklanan) yeni şifrenizi girmeniz istenir. Bu işlemleri tamamladıktan sonra yeni şifreniz ile sisteme giriş yapabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Şifrenizi mi unuttunuz?</b><br />
<br />
• Daha önce cep telefonu numaranızı www.turkiye.gov.tr'ye kaydedip, doğruladıysanız, PTT'ye gitmeden yeni bir şifre oluşturabilirsiniz.<br />
• Mobil imza veya elektronik imza kullanıcısı iseniz bunlardan biri ile de sisteme giriş yapabilir, dilerseniz şifre oluşturabilirsiniz.<br />
• İnternet bankacılığı müşterisi iseniz, https://giris.turkiye.gov.tr/Giris/Banka-Giris sayfasında müşterisi olduğunuz bankanın İnternet şubesi sayfasına giriş yaptıktan sonra tekrar bir şifreye ihtiyaç duymadan doğrudan e-Devlet Kapısı'na giriş yapabilir, dilerseniz şifre oluşturabilirsiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-28759385585583568352017-11-16T13:10:00.002+03:002018-11-17T16:39:41.601+03:00Totem Tabela Nedir? Totem Tabelanın Avantajları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="346" data-original-width="615" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6qQhp2IBemp41Jn9ayTMrgXLH8sHjl6oHovEoaUnkDFXrrSF3_Z03NAa5920_dnyYF1Rtfqru5xV1o3tOO4B1xBFKhyAga5IUWbJ7tR6cfw46pAkN0-xmwueP35yN1jPtsfgr5aysnA/s1600/totemtabelanedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Totem Tabela Nedir? Totem Tabelanın Avantajları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Ticarette rekabetin artması düşük maliyetli reklamları birkez daha gündeme getirdi. Düşük maliyetle nasıl <b>reklam </b>yapılabilir? İlk akla gelenlerden birisi tabelalar.. <b>Tabela </b>incelemesinde <b>Totem Tabela </b>ürünü hakkında merak edilen konuları sayfamızda paylaşacağız.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Totem Tabela Nedir?</a><br />
<br />
Günümüzde tanıtım sektörü oldukça gelişmiş sistemlerden oluşmaktadır. Her geçen gün artıp, yenilenen bu sistemler, piyasa sektöründe oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu sistemlerden önemli bir alanı oluşturanlardan bir tanesi tabela sistemleridir. Bu yazımızda tabela sistemlerinden totem tabela yapılarını inceleyeceğiz.<br />
<br />
<br />
Totem tabela sistemleri hakkındaki bazı bilgiler verelim;<br />
<br />
<ul>
<li><b>Totem tabelalar</b>, genel anlamda çok büyük ve gösterişli tabelalardır. Açık alanlarda, şehirler arası yollarda, cadde kenarlarında, uzaktan görülebilecek yerlerde ama en çok petrol istasyonlarında ve outlet center’ larda kullanılmaktadır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Totem tabelalar </b>yine kendi içinde ışıksız ve ışıklı totem olarak iki kısma ayrılmaktadır. Işıklı totem tabelalarda kullanılan boruların içinde bir insanın rahatlıkla hareket edebileceğini düşünürseniz, bir totem tabelanın ne kadar büyük olduğunu anlayabilirsiniz. Günümüzde tabelacılar ve müşterileri arasında çok küçük ebatlarda yapılan yol ve kaldırım kenarı tabela çalışmalarına totem dense de, bu çok doğru bir isimlendirme değildir.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Totem tabelaları</b> kendi içerisinde birkaç isimle isimlendirmek gerekirse, tek bacaklı totemler, çift bacaklı totemler, likit totemler gibi bazı isimler verebiliriz. Bunlardan likit totem ismini verdiğimiz tabela çalışmaları genel olarak yerden yukarıya tek gövde üzerinde yükselen, hepsi olmasa da bir kısmı ışıklandırılan tabelalardır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Totem tabela </b>uygulamaları özellikle açık alanlarda kullanılır. Şehirler arası yollarda ve cadde kenarlarında çok uzaktan görülmesi gereken totem tabelalar, işinde ehil firmalar tarafından yapılmalıdır.</li>
</ul>
<ul>
<li><b>Totem tabela</b>, iş yerinin önlerine dikilen ve değişik yönlerden görülmesini sağlayan bir tabeladır. Temel olarak yere monte edilerek konumlandırılır. Genellikle iki yönden de görülecek şekilde çift taraflıdır fakat istenildiğinde 3 veya 4 cepheli olarak da üretimi yapılabilir. Totemin avantajı, yüksekliği ve yola yakın konumlandırılması sebebiyle uzak mesafeden de görülebilmesidir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<ul style="-webkit-text-stroke-width: 0px; color: black; font-family: "Times New Roman"; font-size: medium; font-style: normal; font-variant-caps: normal; font-variant-ligatures: normal; font-weight: normal; letter-spacing: normal; orphans: 2; text-align: start; text-decoration-color: initial; text-decoration-style: initial; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; widows: 2; word-spacing: 0px;"></ul>
<br />
Totem tabelalarda dikkat edilecek hususlar<br />
<ol style="-webkit-text-stroke-width: 0px; color: black; font-family: "Times New Roman"; font-size: medium; font-style: normal; font-variant-caps: normal; font-variant-ligatures: normal; letter-spacing: normal; text-decoration-color: initial; text-decoration-style: initial; text-transform: none; white-space: normal; word-spacing: 0px;">Totem tabela’yı konumlandıracak yeri doğru seçmektir. Totemin konumlanacağı yere göre totemin uzunluğu, büyüklüğü ve küçüklüğü daha iyi belirlenip, imalatı o ölçülere uygun yapılmalıdır.</ol>
<ul>
<li>Totem tabelanın monte edileceği yerin beton dökülerek güçlendirilmesi gereklidir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Totemin rüzgar ve fırtınalı havalarda yıkılmaması için iskeletinde dayanıklı ve yeterli malzeme kullanılması gerekmektedir.</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-5453546768461256722017-11-16T12:45:00.000+03:002017-11-16T12:45:09.155+03:00Boya Yaparken veya Yaptırırken Dikkat Edilecekler!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="346" data-original-width="615" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLGQskfueDu2jJgYme9lfityFDVdPGxQPfv_AFvhOSmLIurSqT9srWaXm7PqJjKcHybJdVSEUmPmTHMxt7CBxte1a2akCNO-KXd7Ja_-P8kKf4ga1AkKvyDNm68fDVlqG7Tcb5DiSuDg/s1600/boyabadanahakk%25C4%25B1ndasorucevaplar.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Boya Badana Hakkında Merak Ettiğiniz Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
Evinizin güzel görünmesi, temiz görünmesi ve sağlıklı bir ortamda yaşamanız için belirli dönemlerde boya badana işlemi gerekmektedir. Peki <b>boya badana</b> ile ilgili aklınıza takılan sorular mı var? <b>Boya badana </b>ile ilgili konular ile ilgili bazı <b>soru ve cevapları</b> sizler için toparladık.<br />
<br />
<b>Kaç yılda bir boya yapmak uygun olur ? </b><br />
<br />
Bir Ev, İş yeri kısacası mekanın, kaç yılda bir boyanması uygun olur sorusunun cevabını vermek zordur. Çünkü öyle ev vardır çok hor kullanılmıştır bir sene sonra tekrar boya gerekebilir. Fakat öyle ev vardır ki , ev rutubetsizdir , temizdir , duvarlar sürekli silinmiş , boya yapılırken usta eller tarafından yapılmış ve kaliteli boya kullanılmıştır. Bu durumda 7-8 sene sonra bile boyansa uygun olabilir. Bu nedenle iyi bir boya ve iyi bir usta bulmanız gerekir.<br />
<br />
<b>Boya rengi neye göre seçilmeli? </b><br />
Boyanacak alanın ışık durumu göz önünde bulundurulmalı, doğal ışık ve elektrik ışığı altında renklerin farklı algılanabileceği unutulmamalıdır. Seçilen rengin mekandaki eşyalarla uyum sağlamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca koyu renklerin mekanı dar , açık renklerin mekanı geniş gösterdiği unutulmamalıdır. Renklerin ruh ve psikolojiye etkileri de göz önünde bulundurularak seçilmelidir.<br />
<br />
<b>Rulolar neye göre tercih edilir? </b><br />
Boyanın cinsi, uygulanacak yüzeyin durumu, tavanda mı, iç cephede mi ya da dış cephede mi kullanılacak olması rulo tercihimizi belirler. İç cephede su veya solvent bazlı, saten boyalarda kısa tüylü saten rulolar kullanılmalı. Plastik boyalar uygulanacaksa plastik boya rulosu tercih edilmelidir. Dış cephe uygulamalarında boyanın cinsine göre mercan ya da posteki rulolar tercih edilmelidir.<br />
<br />
<b>Doğru boya için yüzey nasıl olmalı? </b><br />
Öncelikle eski boyaya ait döküntüler varsa sökülmeli duvarlarda çatlaklar varsa giderilmeli , yüzeye zımpara uygulanmalı , boyadan önce astar vurulmalı ve üzerine en az iki kat boya uygulanmalıdır.<br />
<br />
<b>Artan boya nasıl muhafaza edilmelidir ?</b><br />
Eğer boyanız arttıysa , boyanın yapısına uygun seyrelti malzemesini boya karıştırmadan üstüne dökün. Artan boya , plastik boya ise üzerine su dökün. Artan boya sentetik bir boya ise üzerine boyayla karıştırmadan sentetik tiner dökmelisiniz. Tineri çok fazla dökmeyin. Dökülen tiner yüzeyde olmalıdır. Bunun ayarını iyi yapmalısınız. Hangi boya olursa olsun kapağını çok sıkı takmakta fayda var. Boya en ufak bir hava alırsa uzun vadede katılaşma gerçekleşebilir.<br />
<br />
<b>Küflü yüzeylere uygulanacak boyalar : </b><br />
Küflü yüzeylere direkt uygulama yapılmaz. Önce yüzeyleri çamaşır suyu katkılı su (1 birim çamaşır suyu 3 birim su) ile temizlemek, kuruduktan sonra astar ve boya uygulaması yapmak gerekir. Boya seçiminde antibakteriyel özellikli ve küf mantar oluşumunu geciktiren özellikte bir boya tercih edilmelidir. Polisan Elegans Antiaging veya Elegans Extra yüzeylere uygulanabilir. Dyo için içten rutubet oluşuyorsa Dyoterm , dıştan rutubet oluşuyorsa Dyoplast kullanılabilir. Filli boya’nın yüzeye capotax temizleyici solisyon ve üzerine Indeko Home veya İndeko W kullanılabilir. Marshall hijyen ipek mat kullanılabilir.<br />
<br />
<b>Tüketilecek boya miktarı hesaplama : </b><br />
Boya miktarı hesaplanırken kaba taslak bir hesap kullanılır. Örneğin 125 metre kare daireniz var. Tavanları hesap ederken 125 x 0,80 =100 metrekare tavan. Duvarları hesap ederken 125 x 2,20=275 metre kare duvar olarak ortalama değerler bulabilirsiniz. Kullanacağınız boyanın yüzey talimatına göre metrekarede ne kadar kullanılıyorsa hesapladığınız ortalama yüzey alanlarına göre boya alabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Solvent bazlı ve su bazlı boyalar arasındaki farklar nelerdir? </b><br />
Su ile inceltilen boyalar su bazlı, solvent ile inceltilen boyalar ise solvent bazlı boyalardır. Su bazlı boyalar daha hızlı kurur ve kokusuzdur. Nefes alma özelliği (buhar geçirgenliği) daha yüksektir.Genel tabirle adında da anlaşılacağı üzere solvent(ör /tiner) ile inceltilebilen boya demektir. Kuruma ve sürme sırasında dışarıya koku verirler. Bu yüzden uygulanan yüzeyler çok iyi havalandırılmalı ve boya yapılırken koruyucu maske takılmalıdır. Yanıcı ve parlayıcı özellik gösterirler.Su bazlı boyaların solvent bazlı boyalara göre dirençleri daha düşüktür ve daha mattırlar. İç cephelerdeki kullanım oranı giderek düşmektedir. Parlak olmalarıyla tanınan bu boyalar yağlı boya diye tabir edilirler. Genellikle demir yüzeyle, ahşap yüzeyler ve metal aksanlar da kullanılır. Solvent boyaların iki türü vardır. Solvent bazlı boyalarda, duvar boyası olarak saten boyalar tercih edilir. Yağlı boyalar ise daha çok metal yüzeyler üzerinde kullanılır.Ayrıca solvent boya yüzeye kalın bir film tabakası oluşturarak,sürülür ve duvarın nefes almasını engeller.<br />
<br />
<b>Duvarlara neden astar vurulur? </b><br />
Boyanın duvara daha iyi uyum sağlaması ve boya sarfiyatının en aza indirmek için astar kullanılır. Astar fiyatları boya fiyatları kadar yüksek olmasa da astar uygulamanın işçilik ve malzeme maliyeti vardır.<br />
<br />
<b>Yeni Boyanmış duvarlar neden çatlak olur? </b><br />
Bu çatlamaların en önemli nedeni, gereğinden kalın bir boya tabakası uygulanmasıdır. Yüzeydeki kat daha çabuk kurur ve alt katların kuruması daha uzun zaman alır. Bu sorun üst kat boya filminde çatlamalara neden olabilir.Ayrıca boya uygulanan yüzey iyi temizlenmemişse de yüzeyde boya filminde çatlamalar oluşabilir.<br />
<br />
<b>Boya yapılmış bir fırça veya rulo tekrardan nasıl kullanılır? </b><br />
Boya solvent bazlı ve yakın zamandan tekrar kullanılacaksa tinerli bir kabın içinde bekletilebilir. Eğer uzun vadede kullanılmayacaksa , boyanın içine bırakılıp kapağı iyice kapatılabilir. Fırçayı veya ruloyu tinerle, yıkamak tiner sarfiyatı açısından pahalıya neden olabilir.<br />
<br />
Boya ,su bazlı ise fırça veya rulo su ile yıkanabilir. Solvent ise yine yukarıda bahsettiğimiz yöntemler uygulanabilir. Fakat açıkça söylemek gerekirse su bazlı boyalarda fırçalar ve rulolar su ile kolaylıkla yıkanabiliyor. Solvent boya uygulanmış fırça ve rulolarda iş biraz daha zor .<br />
<br />
Saten ve ipeksi mat ne demektir? Belirtilen ifadeler boya yüzey parlaklık derecelerini ifade etmektedir. Saten boyalar yarımat olarak, ipeksi matlar da yumurta kabuğu parlaklıklarını ifade ederler. Saten ve ipeksi mat boyalardan istenen estetiğin alınabilmesi için macunlu ve düz yüzeylere uygulanması gerekmektedir.<br />
<br />
<b>Yüzeydeki boya sentetik mi yoksa su bazlı mı nasıl anlaşılır ?</b><br />
Islak bir beze bulaşık deterjanı damlatılıp duvara sert bir biçimde bastırarak silinmeli. Eğer bez üzerinde iz oluşuyorsa boya su bazlıdır. Eğer iz oluşmuyorsa saten boyadır.<br />
<br />
<b>Boyaların litre ve kg ayrımları :</b><br />
Boya akışkan ve sıvı bir malzeme olduğu için ölçüm birimi litredir. Boyalarda önemli olan 1 litre boya ile boyanan alan miktarıdır. Ağırlık üzerinden yapılan hesaplamalar aynı cins boyanın farklı renklerinde de olmak üzere yanlış hesaplama yapmamıza, yanılgıya düşmemize sebep olur. Bunu sebebi de; her boya cinsinin ve renginin özgül ağırlığı farklıdır.<br />
<br />
<br />
<b>Kartelalardan renk seçmek ne kadar sağlıklıdır? </b><br />
Kartela basımlarında, en hassas çalışmalar yapıldığı halde renk hiçbir zaman birebir aynı değildir. Bunun yanında basım sırasında oluşabilen hatalar, rengin sapmasına neden olmaktadır. Ayrıca matlık parlaklık değeri ve büyük alanda rengin göz tarafından algılanması farklıdır. Bu tip problemleri aşmak için, nihai seçim için kutu üstündeki bir damla boyaya bakılması daha doğru bir yaklaşımdır.<br />
<br />
<br />
<b>Boyalar hangi oranda inceltilmeli ? </b><br />
Ambalajları üzerinde ve teknik bültenlerinde yazılı oranlara muhakkak uyulmalıdır. Her boyanın farklı inceltme oranları bulunmaktadır. İnceltme oranı kullanılacak uygulama aletinin özelliklerine göre de değişmektedir.Ayrıca inceltme oranı kullanılacak olan boyama aletine göre de değişmektedir. Boyayı belirtilen oranlardan fazla inceltirsek boyanın örtücülüğü ve uygulandığı yüzeye yapışma kabiliyeti azalır. Bu da boyanın yapması gereken koruma ve dekoratif işlevlerinin etkisini azaltır.<br />
<br />
<b>Boyalar yanıcımıdır? </b><br />
Su bazlı boyalar yanıcı değildir. Solvent bazlı boyalar yanıcı ve parlayıcıdır.<br />
<br />
<b>Boyaların kabarma sorunu nedir ve nasıl önlenir ? </b><br />
Boyaların kabarması genellikle; yüzey temizliğinin iyi yapılmadığı hallerde, rutubet ve nemli yüzeylerin üzerine uygulama yapıldığında veya uygun astarlar kullanılmadığında meydana gelir. Önleyebilmek için uygulama öncesinde yüzeyin her türlü kir, toz, yağ ve kabarmış eski boyalardan iyice temizlenerek uygulama yapılması sağlanmalıdır. Ayrıca rutubet ve nemli yüzeylere boya uygulamadan önce yüzeyin rutubet ve nem probleminin çözülmesi gerekir. Bu sorun çözülmeden boya uygulamasının iyi sonuç vermesi beklenemez.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1776231496213451882017-11-15T23:21:00.003+03:002020-12-12T16:40:53.670+03:00Solunum Organları Nelerdir? Görevleri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="605" height="528" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAa3P8OuMKBxbizlTHW_-NBv6HOYSuPVl4M1jKCJ6a2vj0Xhxm5m5rNbQu7rAPKNF3yNfRTQ5w3Q959-jvZYY4CaXkTBcW-gVscCL4iaenHSOh_pENEHRRmJ9apqFNxvinF5Q8IjaxeA/s640/solunum-organlari-nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Solunum Organları Nelerdir? Görevleri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><br />
<h2 style="text-align: left;"><b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Solunum Organları nelerdir</a>?</b></h2>
<b>Solunum Organları</b> İnsanın solunum organı akciğerdir. Akciğer ve akciğere hava taşıyan birbiriyle bağlantılı borular insanın solunum sistemini oluşturur. Burunla başlayan ve akciğer alveolleriyle sonlanan bu sistem aşağıdaki organlardan oluşur.<br />
<br />
<ol>
<li>Burun</li>
<li>Yutak ve gırtlak</li>
<li>Nefes borusu (trake)</li>
<li>Bronşlar</li>
<li>Akciğerler</li>
<li>Diyafram ve göğüs kasları</li>
</ol>
<br />
<br />
<b>1). Burun</b><br />
<br />
Beş temel duyu organından biri olan burun koku almanın yanı sıra solunum sisteminin başlangıç organı olarak da görev yapar. Solunum sistemi burun delikleriyle atmosfere açılır. Burun deliklerinin boşlukları girintili ve çıkıntılı olup bu yolla yüzeyini büyütmüştür. Kanalların boşluklarını astarlayan ve kıllarla kaplı olan iç yüzeyi mukusla kaplıdır. Atmosfer havası çoğunlukla kuru ve soğuktur. Ayrıca çeşitli toz parçacıkları ve mikrop içerir.<br />
<br />
Burun,<br />
<br />
<ul>
<li>Havayı ısıtır.</li>
<li>Havayı nemlendirir.</li>
<li>Havadaki tozlan ve mikropları tutarak süzgeç görevi yapar. Zaten kılların ve mukusun görevi de budur. Mukus aynı zamanda burun içinin nemli kalmasını sağlar.</li>
<li>Soluk alıp verme ağız yoluyla da yapılabilir. Fakat bu sağlıklı değildir. Çünkü hava ısıtılmadan, nemlendirilmeden ve taşıdığı yabancı partiküllerden arındırılmadan soluk borusuna verilmiş olur.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>2). Yutak ve Gırtlak</b><br />
<br />
Ağız ve burun boşluğunun birleştiği yere yutak denir. Yutakta küçük dil ve bademcikler bulunur. Burun ve ağız yutağın üst tarafındaki boşluğa, soluk ve yemek boruları ise yutağın alt tarafındaki boşluğa açılır. Yutak küçük dil (epiglottis) yardımıyla solunan havayı soluk borusuna, lokmayı da yemek borusuna yönlendirir. Küçük dil lokma yutulurken soluk borusunun girişini, nefes alınırken yemek borusunun girişini kapatarak bu yönlendirmeyi yapar.<br />
<br />
Gırtlak boynun ön tarafında bulunan ve yutağı soluk borusuna birleştiren tüptür. İçindeki ses telleri yardımıyla ses çıkarılmasını sağlar. Ses, nefes verme sırasında, havanın ses tellerini titreştirmesiyle çıkarılır. Ses tellerinin yapısındaki kasların gerginlik derecesi sesin değişik tonlarda olmasını sağlar. Gırtlak besinlerin yutulması dışındaki bütün zamanlarda açıktır.<br />
<br />
<b>3). Soluk Borusu</b><br />
<br />
Soluk borusunun üst kısmı gırtlağı oluşturur. Alt ucu ise iki kola ayrılarak sağ ve sol bronşları meydana getirir.<br />
<br />
Soluk borusu,<br />
<br />
Yetişkin bir insanda 10-12 cm uzunluğunda, 2 cm çapında tüp şeklinde bir borudur.<br />
<br />
Yapısında “C” harfi şeklinde üst üste dizilmiş kıkırdak halkalar bulunur. Kıkırdak halkalar soluk borusuna belli bir esneklik kazandırır. En önemlisi soluk borusunun devamlı açık kalmasını sağlar.<br />
<br />
İç yüzeyi tek katlı silindirik epitelle döşelidir. Epitel hücreleri titrek tüy (sil) taşır. Epitel dokuda mukus salgılayan goblet hücreleri bulunur. Mukus soluk borusunun nemli kalmasını sağlar. Ayrıca havadaki küçük tozlan da tutar. Titrek tüyler tutulan tozlar’ geri süpürme hareketleriyle dışarı atar<br />
<br />
<b>4). Branşlar</b><br />
<br />
Soluk borusunun alt ucundaki iki kolun her birine bronş denir. Bronşlardan biri sol akciğere diğeri sağ akciğer girer. Her bronş akciğere girdikten sonra, akciğere ağ gibi yayılan çok sayıda kola ayrılır. Bu kolların her birine bronşçuk denir. Bronşlar soluk borusundaki havayı akciğere iletir. Bronşçuklar ise havanın akciğerde yayılmasını sağlar. Bronşçuklar alveol adı verilen hava keseleriyle sonlanır.<br />
<br />
<b>5). Akciğerler</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Soluk alıp vermeyi sağlayan organdır.</li>
<li>Pembe renklidir.</li>
<li>Göğüs boşluğuna yerleşmiştir.</li>
<li>Sağ ve sol akciğer olmak üzere ikiye ayrılır. Sağ akciğer üç loplu, sol akciğer iki lopludur. İki akciğer arasında kalp bulunur. Kalp sol akciğere biraz daha yakın olduğundan, sol akciğer biraz küçüktür.</li>
<li>Etrafı iki katlı plevra zarıyla sarılıdır. Kan damarı, sinir ve bronşların akciğere girdiği yerde plevra zarı bulunmaz. Plevra zarının arasındaki boşluklarda bir miktar lenf sıvısı ve hava bulunur. Akciğerin daha kolay çalışmasını sağlayan bu sıvının iltihaplanmasıyla zatülcenp hastalığı oluşur.</li>
<li>Yapısı süngere benzer, hacmini büyütüp küçültebilir.</li>
<li>Kan ile gaz değişimini alveoller yapar. Alveoller tek sıralı yassı epitelden oluşmuştur ve yoğun bir kılcal damar ağıyla donatılmıştır. Alveollerden dolayı akciğerler yüzeyini oldukça büyütmüş ve 55-90 m2 arasında değişebilen boyutlara ulaşmıştır. Bu yüzey insan derisinin toplam yüzeyinden kat kat daha fazladır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>6). Diyafram ve Göğüs Kasları</b><br />
<br />
Solunum sisteminin bu iki elemanı göğüs boşluğunun genişleyip daralmasını sağlar.<br />
<br />
<b>Diyafram : </b>Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayırır. Yapısında çok sayıda kas bulunur. Kasları çizgilidir. Kasılıp gevşemesi hızlı ve istem dışıdır. Normal durumda (kasları gevşemiş) kubbe biçimindedir. Kasları kasıldığı zaman düz bir şekil alır.<br />
<br />
<b>Göğüs Kasları : </b>Kaburgaların açılıp kapanmasını sağlayan kaslardır. Burada amaç, göğüs boşluğunu büyütüp soluk almayı veya göğüs boşluğunu küçültüp soluk vermeyi sağlamaktır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-26927570400459507052017-11-15T23:13:00.003+03:002018-11-17T16:41:03.826+03:00Likopen Nedir, Likopen Faydaları ve Zararları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="667" data-original-width="1000" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEbCm6wyINlZxKkOKukshJ5nb0IzzJFIeOPTzSTJYhiICjlLMWqdEQMyUS-UCgVwwpgsLl-hq1rgbgzjTFsQJ6GOd6NuoA2G0f8wJNEpzLs02ieZRXtdijnsgBAYoY7F6dQ89ApxZamg/s640/likopennedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Likopen Nedir, Likopen Faydaları ve Zararları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
Domatese parlak kırmızı rengini veren likopen bir pigmenttir. Beta karoten gibi likopen de karotenoit ailesinin üyesidir. Karotenoitler meyve ve sebzelerin kırmızı, turuncu ve sarı gibi renkleri olmasını sağlayan kimyasallardır. Likopen karo-tenoitler içinde “ilaç benzeri etkiye sahip” en önemli besin unsurudur. Sadece, yeşil bitkiler ve bazı mikroorganizmalar (bakteriler, mantarlar ve algler) karotenoit üretirler. Hayvanlar ve insanlar ise bu hayati kimyasalları vücutlarında saklarlar.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Likopen</a>, insan plazmasına en yakın karotenoittir. Bu durum belki de, likopenin, insanların savunma sistemlerindeki biyolojik öneminin de göstergesidir. Likopen seviyeleri, çeşitli biyolojik durumlardan ve yaşam şartlarından etkilenir. <b>Likopen</b>, özellikle yağdan zengin dokular olan deride, karaciğerde, testisler ve prostatta bol miktarda bulunur. Sağlığın açısından antioksidanlar vazgeçilmez öneme sahiptir. Çok güçlü bir antioksidan olarak kabul edilen likopen, karotenoitler içinde de özel bir maddedir. Likopenin antioksidan özelliği, beta karotenin iki mislidir.<br />
<br />
Likopenin, önemli hücre biyomoleküllerini, hücre duvarını, hücresel yapıları ve özellikle de DNA’yı koruyarak bazı hastalıkları önlemeye yardımcı olduğu düşünülmektedir. Sağlıklı insanlarla yapılan bir çalışmada, likopen ya da domatesli ürünlerin bulunmadığı bir diyetin sonucunda fazlaca serbest radikaller tespit edilmiştir. Likopenli gıdalar yenmesi sonucunda ise oksidasyonda azalma olduğu görülmüştür. Prostat kanserli hastaların düşük likopen seviyelerine sahip oldukları da, yine yapılan araştırmaların işaret ettiği bir bulgudur.<br />
<br />
<b>Likopen Nedir? Faydaları ve Zararları Nelerdir?</b><br />
<br />
<ul>
<li>Meme kanserinde, kanserli hücrelerin çoğalmasını azaltabilir.</li>
<li>Yüksek serum seviyeleriyle rahim kanseri riskini düşürür.</li>
<li>Kolon kanserinden korunmada da etkilidir.</li>
<li>Endometriyal kanserinde, hastalıklı hücrelerin çoğalmasını azaltır.</li>
<li>Vücudu rahim, özafagus ve karaciğer kanserlerine karşı korur.</li>
<li>Ağız kanserine karşı da güçlü bir destektir.</li>
<li>Pankreas ve yutak kanserine karşı korur.</li>
<li>Prostat kanserinin görülme riskini düşürür.</li>
<li>LDL kolesterolünü düşürür. Kalp sağlığını korumaya da yardımcıdır.</li>
<li>Alzheimer hastalığını önleyebilir.</li>
<li>Osteoporoz riskini azaltır.</li>
<li>Cildi korur.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Likopen kaynakları:</b> En önemli likopen kaynakları domates ve domates ürünleridir. Domates, likopen açısından vazgeçilmezdir ve doğadaki en zengin likopen kaynağıdır. Hatta ısıl işlem sonucu domatesin içindeki likopen maddesi arttığı için, domates ürünleri çiğ domatesin kendisinden bile daha iyi birer likopen kaynağı olur. Ayrıca kurutulmuş kayısı, kuşburnu, pembe greyfurt ve karpuz da likopen içerir.<br />
<br />
<b>Likopenin yan etkisi var mıdır?</b><br />
Likopene karşı önlem alınmasını gerektiren hiçbir bulgu yoktur. Ancak sodyum alımına dikkat etmenizi gerektiren bir hastalığınız varsa, domatesli hazır gıdaların bol miktarlarda sodyum içerdiğini unutmamalısınız.<br />
<br />
<b>Likopen ve cildiniz:</b> Güneşte kaldıkça, doğrudan güneşe baktıkça hem büyüyüp gelişen, hem de gergin, sert, parlak ve canlı bir görünüm olan kaç besin vardır ki? Muhtemelen domatesin bu şaşırtıcı özelliğinin sebebi de likopendeki sihir. Ve aynı durumun bizim için de geçerli olabileceğini düşündüren pek çok bulgu mevcut. Likopen yağlı dokularda fazlaca miktarda biriken bir maddedir. Eğer domates ve domates ürünlerini bolca tüketirseniz cildinizdeki likopen miktarı da artacaktır. Likopen yoğunluğu yüksek bir cilt, güneş ışınlarından daha az zarar görmektedir. Beslenme uzmanları, likopenin ultraviyole ışınlarına karşı deriyi koruduğunu düşünmektedirler. Ancak domatesin etkisi cildinizi sadece ultraviyole ışınlarından korumak-la sınırlı değildir. Domates, başlı başına bir güzellik kaynağıdır.<br />
<br />
<b>Likopen Macar kadınlarmın güzellik sırrıdır:</b> Domates, karpuz, greyfurt gibi kırmızı renkli sebze ve meyvelerde bol bol bulunan bu doğal antioksidan etkili karoteonidin cilt yaşlanmasını engelleyici özelliği yüzyıllardır bilinmektedir.<br />
<br />
Balaton Gölü kıyısında yaşayan domates yetiştiricisi Macar kadınların pişmiş domates eriyiklerini yüzlerine sürerek güneşten korundukları, geceleri kullandıkları domatesli kremlerle ileri yaşlarda bile genç görünmeyi başardıkları uzun süredir bilinmektedir. Cilt güzelliği ve likopen ilişkisine gösterilebilecek bir başka örnek ise Sophia Loren’dir. Ünlü yıldızın ilerlemiş yaşına rağmen yüzündeki olağanüstü ışıltılı ve parlak gençliğin sırrı da, domates püresi ve zeytinyağı karışımıyla elde ettiği likopende saklıdır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-20740827547819584962017-11-15T13:19:00.001+03:002018-11-17T16:41:11.815+03:00PopSocket Nedir, PopSocket Ne İşe Yarıyor?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="425" data-original-width="640" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSrcRaQr1QWjRX2gG3fPi0Y-pluFrO5amL7ROPo77p3uDbknubqPoYleJwFypXj4wWNTQuJFl7KMWgyPf1SLAIerANJOlp7wH3Q2ri7K-pxvd3R4OIK6zM5IMukjv1yTPjTZ5xo4jJXg/s640/PopSocket+nedir%252C+PopSocket+modelleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">PopSocket Nedir, PopSocket Ne İşe Yarıyor?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>PopSocket Nedir, PopSocket Ne İşe Yarıyor?</b><br />
<br />
Akıllı telefonların arkasına takılan dev tokmak ünlülerin yeni oyuncağı oldu. İlginç aksesuarın bu yıl 30 milyon satacağı tahmin ediliyor<br />
<br />
<div>
<div>
Hollywood ünlüleriyle popüler olan <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">PopSocket</a>, kısa bir sürede en çok satan akıllı telefon aksesuarlarından oldu.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>PopSocket </b>isimli bu ufak cihazlar, akıllı telefonların daha iyi kavranmasını sağlıyor ve stant görevi de görüyor. </div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Şirket bu yıl 30 milyon <b>PopSocket </b>satmayı hedeflerken, önümüzdeki yıl ise dünya pazarına açılmayı planlıyor.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="640" data-original-width="640" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhS1hmZg4B0Fw24rD4wXnTz_uCMq5n7ZQuRGvnhK8rMCoA-WwAvLSqPSMYTEwEX1CFpZh7L36gAUedN7NHytdks-YonLQuweDVkTwJQo1CO6jlDXONNzrBqsFwZv_8OuVyc_EcL0ooLfg/s640/PopSocket+nedir%252C+PopSocket+modelleri1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">PopSocket Nedir, PopSocket Ne İşe Yarıyor?</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<div>
Geride kalan yılda özellikle Instagram’daki ünlü fotoğraflarında yeni bir detay ortaya çıktı.</div>
</div>
<div>
<div>
Akıllı telefonların arka bölümünün tam ortasına yerleştirilen bu garip görünüşlü lastik tokmak, güzel görünmesinin yanı sıra birçok işleve sahip.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Akordeon stili sapının bir bölümü telefonun daha iyi kavranmasını sağlıyor, bir bölümü akıllı telefon standı olarak kullanılıyor. </div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
PopSocket, telefonun elinden kayıp düşmesini engelliyor.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Amazon’da en çok satan dördüncü akıllı telefon aksesuarı olan PopSocket, bugüne kadar 25 milyondan fazla sattı.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-32062448014624971612017-11-14T13:10:00.001+03:002017-11-14T13:11:00.399+03:00Dünyanın En Kısa Boylu Mankeni, Dru Presta !<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="786" data-original-width="590" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXNkuXjjEW1_iGLKYKfskhayLYoSoxxzAv4BB0I1TITLXobxBUI6LkNLqq4bwfa7aor2cAmfOSyzcJ_jNxlcIDvg3J87DyRaMgHv_iv9HnZRm0Bs4bZyKvwAksCLYqkf3VLxJzFWO8vw/s640/d%25C3%25BCnyan%25C4%25B1nenk%25C4%25B1samankeni.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="480" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dünyanın En Kısa Boylu Mankeni, Dru Presta !</td></tr>
</tbody></table>
Bir zamanlar <b>manken</b> olabilmek için mutlaka uzun boylu ve incecik bir fiziksel yapıya sahip olmak gerekiyordu belki, ama bugün durum bambaşka. Artık çok uzun boylu olmayan ya da alışılmışın dışında bedensel ölçülere sahip genç kadınlar da moda dünyasında adlarından söz ettirebiliyor.<br />
Dru Presta da bunlardan biri.<br />
<br />
İşte onun küçük bir kasabada başlayıp pırıltılı Los Angeles'a uzanan ilginç öyküsü.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="792" data-original-width="590" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsGsqIvWduL6fVMmq0AkZJfL5B2_I6L-9c5xzpLpVAnH4zUZCixlNmV9KyaEtDu1JTrV0zomIAJAtE1kUAilFAr6I-B_kUMqPkVoH-CppVxjnF20PjB0VT0o2Cyxn1Du3E7Gfge6WwVA/s640/d%25C3%25BCnyan%25C4%25B1nenk%25C4%25B1samankeni1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="472" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dünyanın En Kısa Boylu Mankeni, Dru Presta !</td></tr>
</tbody></table>
<br />
21 yaşındaki Dru Presta, bundan iki yıl önce en büyük hayalini gerçekleştirmek için yani <b>model</b> olmak için Los Angeles'a gitti.<br />
<br />
<br />
Bugüne kadar kabul edilmiş bütün kurallar aksini söylese de Presta 1 metre 10 santimetrelik boyuyla önce Instagram'da adını duyurdu,sonra da gerçekten model oldu. Böylece modellik için ille de herkesten daha uzun boylu olmak gerekmediğini gözler önüne serdi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="642" data-original-width="590" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR0pww3zf2Xcf7jP16_QMlMzLpIQbEB1rTtNXpE9HHqhJ5Hl3sqO53IySCBFGP3PGzkLP6izkH2_CzFbFZTXgpX_GpaMOIGVDKuG9i-ae1DGpRFLEhwx1PrWiDxH8iXYXu6Ab9cd8USA/s640/d%25C3%25BCnyan%25C4%25B1nenk%25C4%25B1samankeni4.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="588" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dünyanın En Kısa Boylu Mankeni, Dru Presta !</td></tr>
</tbody></table>
Dru Presta, Los Angeles'a taşındıktan sonra önce moda pazarlamacılığı dalında eğitim gördü. Ama bir yandan da model olarak kariyer yapabilmek için elinden gelenin en fazlası için gayret gösterdi.<br />
<br />
Önceleri mağazalardan bulup kendi kendine kombinlediği kıyafetlerle çektirdiği pozları Instagram sayfasında paylaşmaya başladı. Sonra da dikkat çekti ve modellik kariyerine başladı.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="741" data-original-width="590" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYflmQ_tt6ajr02bMSfhoS4tjSMnUWV_y2nDcXO0YvM_YbQS6eGbC-dyt5bfKSUI_RqPpzcsZ3AcIhszW-IxKqyselTjo8cdoaa51gBXGHZhxcJ7kGa5tGMT8s1lIaBGsUsbHo21TPsA/s640/d%25C3%25BCnyan%25C4%25B1nenk%25C4%25B1samankeni3.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="508" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dünyanın En Kısa Boylu Mankeni, Dru Presta !</td></tr>
</tbody></table>
Dru Presta, Los Angeles'a taşınıp hayallerine giden yolda adımlar attıkça kendine olan güveninin de arttığını söyledi. Genç kadın "Kamera karşısında kendimi çok farklı, güvenli ve seksi hissediyorum. Kamera karşısında olmak içimdeki bambaşka Dru'ya ortaya çıkarıyor" diye konuşuyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="702" data-original-width="590" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYHfDx8oAPensgPAM41l7G0dKZtXsr-76-GJpMpinaNRymk4zhbzKlKubMxVb6uWQGD-tC7elqNhfdAjBR5mI1cd0rlJzwPm2ONITLbJtRe5az83u2Dgmoi1bqcNB2AbtTd_fEQgcHig/s640/d%25C3%25BCnyan%25C4%25B1nenk%25C4%25B1samankeni2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="532" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dünyanın En Kısa Boylu Mankeni, Dru Presta !</td></tr>
</tbody></table>
Dru Presta, yapmak istediklerini fiziksel görüntüleri yüzünden erteleyen insanlara ilham kaynağı olmak istediğini de sözlerine ekliyor: "İnsanların yapmak istedikleri her şeyi yapabileceklerini göstermeye çalışıyorum.<br />
<br />
Özellikle de benim gibi <b>cüce </b>olan kişilere eğer <b>model </b>olmak istiyorlarsa bunu başarabileceklerini söylüyorum."Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-39583016219852847442017-11-14T13:00:00.001+03:002017-11-14T13:00:44.919+03:00Belediyelere Memur Alımı Şartları Değişti<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZuCsfo-LvKTck_imD58SHtIx7kETWW1f6U7yaISTAXkExFXbdyjHDmVWNXCwjmos6huZ-vHeFPOFDqHqaGxXx1lGuvz5Mwt1_8O408hsGvFH77dQW7gaVbWTsf-HzobYuSUOEUdf9Gw/s640/belediye-i%25C5%259F-basvurusu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Belediyelere Memur Alımı Şartları Değişti</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
YENİ DÜZENLEME KAPSAMINA ALINACAK<br />
<br />
Mahalli I·darelere I·lk Defa Atanacaklara Dair Sınav ve Atama Yönetmeliği, Belediye I·tfaiye Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve Belediye Zabıta Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.<br />
<br />
Buna göre, belediyelere zabıta memuru ve itfaiye eri, il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile mahalli idare birlikleri ve döner sermayeli kuruluşlara memur personel alımları yeni düzenleme kapsamında yapılacak.<br />
<br />
ALIMLAR İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İZNİ İLE OLACAK<br />
<br />
Yeni yönetmeliğe göre mahalli idareler, atama yapmak istedikleri kadro unvanı ve sayıları için İçişleri Bakanlığından izin alacak. Personel alımı için idare bünyesinde 5 kişilik sınav komisyonu oluşturulacak. Sınav ile ilgili bütün işlemler bu komisyon tarafından yürütülecek.<br />
<br />
ADAYLARA BAŞVURULAR EN AZ 15 GÜN ÖNCE DUYURULACAK<br />
<br />
Atama yapılacak memur kadroları ve aranacak nitelikler ülke genelinde yayın yapan bir gazetede, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü internet sitesinde, ilgili mahalli idarenin internet sitesinde ve Devlet Personel Başkanlığı internet sitesinde başvuru tarihinden en az 15 gün önce duyurulacak.<br />
<br />
İdare, başvuru yapan adayları KPSS başarı puanına göre en yüksek puanlı adaydan başlayarak sıralayacak. Atama yapılacak boş kadro sayısının beş katı oranında aday, sınava çağrılacak.<br />
<br />
ARİTMETİK ORTALAMA ALINACAK<br />
<br />
Atamaya esas başarı puanı, idare tarafından yapılan yazılı ve sözlü giriş sınavı puanı ile KPSS puanının aritmetik ortalaması alınarak belirlenecek.<br />
<br />
Belediye, itfaiye ve zabıta alımlarıyla ilgili önceki yönetmeliklerle 25 olarak belirlenen yaş sınırı, "Sınavın yapıldığı tarihte 30 yaşını doldurmamış olmak" şeklinde düzenlendi.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-91390065028819126382017-11-14T12:43:00.001+03:002017-11-14T12:43:19.882+03:00Ekmeğe Zam, İsraf Haberi İle Duyuruldu!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="310" data-original-width="623" height="314" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg65qRJpKf5EBlo8hmpCPvpYe_k5nduZaoKOXICQ-XvObqMFAQPYPoqRLgwtpIg2aAWKpL1KPF22UUhTTzWlBb6ckhoA6e6Mhzr_uIGAv_T9uIoAk6pzybTPMAOR5LuNpr8Ryzwx6qssA/s640/ekmekzammi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ekmeğe Zam, İsraf Haberi İle Duyuruldu!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Korkmayın! <b>Ekmeğe zam</b> gelmiyor ancak ekmek gramajları 50 GR daha düşürülecek, bunun nedeni ise İsrafı önlemek olarak belirtiliyor. Gramaj düşürülmesi ile birlikte ekmek fiyatlarında da düşüş yapılacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.<br />
<br />
Sizce bu haber nasıl sunulursa halktan olumlu bir tepki alabilir? Düşünsenize hem zam yapıyorsunuz hemde halkın takdirini kazanıyorsunuz! bir taşla iki kuş!<br />
<br />
Atv haber bu konuyu çözmüş ve haber başlığından Ekmek israfına Gramaj ayarı başlığını kullanarak bu haberi vermiş.<br />
<br />
Zam yerine Güncelleme olarak geçen bu fiyat artışları halktan tepki almamak için bu şekilde sunulmaya başlandı.<br />
<br />
Yorum sizlerin...<br />
<div id="video" style="height: 100%; width: 100%;">
<div class="video-js vjs-default-skin vjs-fluid vjs-16-9 vsg-player content_video-dimensions vjs-controls-enabled vjs-has-started vjs-paused vjs-user-inactive" id="content_video" playsinline="" poster="https://img-s2.onedio.com/id-5a0761e41b20265010535883/rev-0/w-635/h-350/f-jpg/s-bd3bf102c2311bfde24bcbfe9f69d709e6533662.jpg" preload="none" style="background-color: rgb(0 , 0 , 0); background-image: none;">
<div class="content_video_ima-ad-container ima-ad-container" id="content_video_ima-ad-container" style="display: none; position: absolute; z-index: 1111;">
<div style="height: 360px; position: absolute; width: 640px;">
<iframe allowfullscreen="" height="360" src="https://imasdk.googleapis.com/js/core/bridge3.184.2_en.html#goog_956468907" style="border: 0px; margin: 0px; opacity: 1; padding: 0px; position: relative;" width="640"></iframe></div>
<div class="content_video_ima-controls-div ima-controls-div" id="content_video_ima-controls-div" style="display: block; height: 14px; width: 100%;">
<div class="content_video_ima-countdown-div ima-countdown-div" id="content_video_ima-countdown-div" style="display: block;">
</div>
<div class="content_video_ima-seek-bar-div ima-seek-bar-div" id="content_video_ima-seek-bar-div" style="width: 100%;">
<div class="content_video_ima-progress-div ima-progress-div" id="content_video_ima-progress-div" style="width: 99.0527%;">
</div>
</div>
<div class="content_video_ima-play-pause-div ima-play-pause-div ima-playing" id="content_video_ima-play-pause-div" style="display: none;">
</div>
<div class="content_video_ima-mute-div ima-mute-div ima-non-muted" id="content_video_ima-mute-div" style="display: none;">
</div>
<div class="content_video_ima-slider-div ima-slider-div" id="content_video_ima-slider-div" style="display: none;">
<div class="content_video_ima-slider-level-div ima-slider-level-div" id="content_video_ima-slider-level-div">
</div>
</div>
<div class="content_video_ima-fullscreen-div ima-fullscreen-div ima-non-fullscreen" id="content_video_ima-fullscreen-div" style="display: none;">
</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-51908402777222743192017-11-14T03:30:00.000+03:002020-05-26T17:16:10.992+03:00Hazır Çorbalar Kolayınıza Geliyor Ancak! Hazır Çorbaların Zararları!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhh3gSq_NRNzPlSKGWC_G_Z_irKsh9ivx-mYpS7_lYVCbKADbm7ZIrce20y4lMU0rCusiSxcwYOGnmm-Uh7d3Vx3CT0yST9ls6ZOq-gvvKPXVHwyX20bAlNoqJ5YcJ8AvH9atovvCDbw/s640/haz%25C4%25B1r%25C3%25A7orbalar%25C4%25B1nzararlar%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hazır Çorbalar Kolayınıza Geliyor Ancak! Hazır Çorbaların Zararları!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Hazır Çorbalar </b>Kolayınıza Geliyor Ancak! <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Hazır Çorbaların Zararları</a>nı biliyor musunuz?<br />
<br />
Çalışan insanların çoğunluğu yemek tercihlerinde hazır çorbaları ilk sırada görüyorlar, bunun tek ve en büyük sebebi tahmin edileceği gibi zahmetsiz ve hızlı bir şekilde hazırlanabiliyor olması.<br />
<br />
Ancak hazır çorbaların içerisinde katkı maddeleri insan sağlığını tehdit ediyor. Özellikle sürekli hazır çorba tüketiyorsanız bu tam anlamıyla bir risk.<br />
<br />
<b>Hazır çorbaların </b>içeriğindeki monosodyum glutamat (MSG), vücutta iltihaplanmayı artıran en önemli suçlulardan biridir.<br />
<br />
Fareler üzerinde yapılan deneyler göstermiştir ki MSG enjekte edilen farelerde vücutta iltihaplanma ve tip 2 diyabet gelişmektedir. Bu araştırma sonuçları insanlar üzerinde denenmese de MSG’nin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin sorgulanmasına yol açmıştır.<br />
<br />
<br />
Peki bu madde sadece hazır çorbalarda mı mevcut!<br />
<br />
Cipsten hazır çorbaya birçok üründe kullanılan bu maddeden korunmak için yapmanız gereken tek şey bu içeriğe sahip ürünleri tüketmemektir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35412795123496416212017-11-13T15:39:00.001+03:002017-11-13T15:39:43.933+03:00Su Sayacını Fazla Geriye Sarınca...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="480" data-original-width="620" height="490" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifmvKUkDjerWsM4BfbzoGFxoBnpjaC7kx4FFxlLfmYmjx3gHitXKS_5vSQ4U3XZaHsG0e7t2kAkbWNGAacUCWPv3_YZYjAkx2LGYA4pgBoBRE3V4uQAwcmtvgP3_op6uFeXRigGwpm3g/s640/HABER.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Su Sayacını Fazla Geriye Sarınca...</td></tr>
</tbody></table>
Fıkra gibi bir olay izmir'de yaşandı .<br />
<br />
İZSU tarafından İzmir'in Tire ilçesinde, 54 günlük su kullanım bedeli olarak 448 bin 591 liralık fatura gelen abonenin sayacı geri sarması için yasa dışı müdahale ettiği anlaşıldı.<br />
<br />
Müdahale sonucu sayacın başlangıç noktasının da gerisine gitmesi nedeniyle yüksek meblağın faturalandığı ortaya çıktı.<br />
<br />
İZSU'dan yapılan yazılı açıklamada, Hisarlık Mahallesi'ndeki Haşim Erburhan isimli abonenin 448 bin 561 liralık su faturasının yanlış yazıldığını iddia etmesi üzerine sayacın söküldüğü, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğüne kontrole gönderildiği kaydedildi.<br />
<br />
Açıklamada, Müdürlüğün "Sayacın ölçümüne müdahalede bulunulduğu (endeksin geriye düşürüldüğü) görülmüştür, sayaç tahripli olarak dikkate alınmış ve muayenesi yapılamamıştır" raporu üzerine yapılan incelemede, abonenin gerçek tüketim değerinin 64 ve 85 metreküp olmak üzere 149 metreküp olduğu ifade edildi.<br />
<br />
SAYACI FAZLA GERİ SARINCA...<br />
<br />
Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Söz konusu abonenin 22 Temmuz 2017 tarihinde 00064 olan sayaç endeks değeri, abonenin sayaca müdahale etmesi nedeniyle geri düşmeye başlamış, önce 00000'a sonra 99999 ve 14 Eylül 2017 tarihinde 99.915 değerine gerilemiştir.<br />
<br />
Bir önceki tüketimi 64 metreküp olduğu için 99.915 metreküpten çıkarılarak son endeksine göre 99.851 metreküp karşılığı olan 448 bin 591 liralık fatura oluşmuştur.<br />
<br />
Bu bedel yerine gerçek tüketim değeri 64 ve 85 metreküp karşılığını içerecek fatura tanzimi yapılmaktadır. Ayrıca, abonenin su sayacına zarar vermesi, yasa dışı müdahale etmesi nedeniyle yasal işlemler yapılacak ve Cumhuriyet Savcılığı makamına suç duyusunda bulunulacaktır."<br />
<br />
Kaynak : <a href="http://www.hurriyet.com.tr/448-bin-tl-su-faturasi-gelmisti-gercek-cok-farkli-cikti-40643455" rel="nofollow" target="_blank">http://www.hurriyet.com.tr/448-bin-tl-su-faturasi-gelmisti-gercek-cok-farkli-cikti-40643455</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30360284754514870782017-11-13T14:30:00.000+03:002018-01-26T13:34:14.409+03:00Zihne, Mideye, Şekere, İltihapa, Cilt Sorunlarına İyi Gelen Çay!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="406" data-original-width="770" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAWc7FOUKMLdAm0wkp4xMubQcZtFltbSB9GPOSxNnXi2Ld9hyphenhyphen7VXeTsYpUYJhvbQ06Z3c5c0lJGayIbYdzLUmXgn6CthZGLOGR_FJ7k0XY1pnLyFZ_bDjh9DwJoZU5SiZ6DWnTwbj_0Q/s640/adacayi-nasil-demlenir-adacayinin-faydalari-nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zihne, Mideye, Şekere, İltihapa, Cilt Sorunlarına İyi Gelen Çay!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Havalar soğudu, virüsler, bakteriler kol geziyor. Böyle dönemlerde hastalıktan korunmak ya da ilaç almadan tedavi olmak isteyenlerin bir numaralı yardımcısı şifalı bitkiler oluyor. Bu bitkilerin başında da adaçayı geliyor. Peki adaçayı ne işe yarar, faydaları nelerdir?<br />
<br />
<b>SAĞLIK AÇISINDAN OLDUKÇA FAYDALIDIR</b><br />
<br />
Dr. Muammer Yıldız bu doğal şifa bitkisi hakkına önemli bilgiler aktardı. Adaçayının faydalarından bahsetmeden önce adaçayı bitkisinin ne olduğuna bakalım. Adaçağı çok yıllık, Akdeniz çevresinde çok yaygın olan ağaçsı bir bitkinin yapraklarından elde edilir. Latince adı Salvia officinalis olan bu bitki biberiyle (rozmarin) yakın akrabadır. Hatta adaçayının sağlığa faydalarının önemli bir kısmı içindeki rozmarinik asitten gelir.<br />
<br />
<b>İLAÇ YAPIMINDA KULLANILMIŞTIR</b><br />
<br />
Binlerce yıl boyunca ilaç yapımında kullanıldığı bilinen adaçayı geçmişte yılan sokmalarının tedavisinde, nazara karşı koruma, kadın doğurganlığını artırma gibi amaçlarla da kullanılmıştır.<br />
Peki <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">adaçayının faydaları nelerdir?</a><br />
<br />
<b>İNSAN HAFIZASINI GÜÇLENDİRİR</b><br />
<br />
Adaçayı en basit tabiriyle zihin açar. Yapılan araştırmalarda küçük miktarlarda adaçayının bile koklandığında ya da tüketildiğinde, insanlarda hafızayı güçlendirdiği, konsantrasyon ve odaklanmayı kolaylaştırdığı görülmüştür. Bu nedenle öğrencilerin ve yüksek zihinsel kapasite gerektiren işlerde çalışanların her gün biraz adaçayı tüketmesi çok faydalıdır.<br />
<br />
<b>BOĞAZDAKİ RAHATSIZLIĞI GEÇİRİR</b><br />
<br />
Adaçayının yararlarından bir diğeri vücutta enflamasyonu yani yangıyı tedavi etmesidir. Bunun için yapabileceğiniz en kolay şey, adaçayı yaprağı çiğnemektir. Ancak acı tadı nedeniyle herkesin kolayca adaçayı yaprağı çiğneyemeyeceği düşünüldüğünde, adaçayı yağı ya da demlenmiş adaçayı çayı da aynı etkiyi gösterecektir.<br />
<br />
Peki adaçayı nasıl demlenir? 8-10 adet yaş yaprağı ya da 1-1.5 çay kaşığı ufalanmış kuru yaprağı, 3 büyük çaybardağı suyla birlikte ufak bir tencereye ya da bir cezveye koyun. Su kaynayana kadar ateşte tutun. Altını kapattıktan sonra 5-6 dakika daha bekletip süzün. Tadını biraz hafifletmek için limon dilimlerinden ve bir tatlı kaşığı baldan faydalanabilirsiniz.<br />
<br />
Adaçayını içebileceğiniz gibi adaçayı gargarası olarak da kullanabilir, boğazınızdaki rahatsızlığı geçirebilirsiniz.<br />
<br />
<b>CİLT SORUNLARINI HIZLICA TEDAVİ EDER</b><br />
<br />
Bunların yanı sıra, adaçayı antioksidan özellikleri olan bir bitkidir. Adaçayının yapısındaki bazı maddeler, vücuttaki serbest radikalleri nötrleştirerek, kalp, organ sistemleri, cilt, kaslar, bağlar ve hatta beyin üzerindeki oksidatif baskıyı azaltır.<br />
<br />
Adaçayında keşfedilen bazı antimikrobiyal özellikler, bu bitkinin bağışıklık sistemini güçlendirdiğine de işaret eder. Özellikle cilt yoluyla bulaşan hastalıklar karşısında adaçaylı bir krem kullanmak, vücudumuzu hastalıklara karşı korur.<br />
<br />
Ayrıca adaçayının egzama, sedef, akne gibi cilt sorunlarının hızla tedavi edilmesinde etkili olduğu da tespit edilmiştir. Üstelik, adaçayı çok az gıdada bulunan K vitamini açısından da çok zengindir. Kemik yoğunluğu ve gelişiminde kritik önemde olan bu vitaminden günlük ihtiyacımızın yüzde birini sadece bir porsiyon adaçayı tüketerek almak mümkündür.<br />
<br />
<b>SİNDİRİME İYİ GELİR</b><br />
<br />
Adaçayının tartışmasız etkili olduğu bir diğer alan da diyabet tedavisidir. Çünkü adaçayının içindeki bazı maddeler, diyabet ilaçlarının etkin maddelerine benzerlik gösterir. Kan şekerinde dalgalanmaları önleyen adaçayı, Tip 2 diyabet belirtilerini ve ihtimalini zayıflatır.<br />
<br />
Adaçayının yararları arasında öne çıkarn bir diğeri de sindirime iyi gelmesidir. Mide spazmlarını ve ishali önleyen adaçayı bağırsaklarınıza da sağlık verir. Adaçayının faydalarından bahsederken, adaçayı yakma geleneğine de değinmek gerekir. Adaçayı tütsüsünün, içinde yakıldığı mekanlardaki negatif enerjiyi temizlediğine inanılır.<br />
<br />
Adaçayı tütsüsünü vücudunuzun çevresinde dolaştırdığınızda kişisel enerjinizi de temizleyebildiğiniz düşünülür. Adaçayının küllerinin evin dışına savrulmasıyla da toplanan tüm negatif enerjinin evden ve kişiden uzaklaştırıldığı iddia edilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-51425846456822597792017-11-13T13:34:00.003+03:002020-12-12T16:55:26.908+03:00Bebeksi Bir Cilt İçin, Muz Maskesi Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="322" data-original-width="651" height="312" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj66HzCjQcFvuxVYYkbg8aYa8caCaZjMY71fq3oLMowyqWfNNSG84uWvRNDuKNsgIp6pfgmA9ZDdN6v_x-V1fvagKQh1-cIMR_sw8LjDaIGeM5RR19YWsZFiYq_0C3qeSV3K6fwcShgzA/s640/muz-maskesi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bebeksi Bir Cilt İçin, Muz Maskesi Nasıl Yapılır?</td></tr>
</tbody></table><br /><div><br /></div><div>
<h2 style="text-align: left;">Bebeksi Bir Cilt İçin, Muz Maskesi Nasıl Yapılır?</h2><br />
<b>Güzellik </b>ve <b>genç görünümün </b>oldukça değerli olduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, "Aynaya baktığınızda ışıl ışıl bir cilt görmek istiyorsanız, öncelikle ona değer vermelisiniz. </div><div><br /></div><div>Su içmek her mevsim cilt sağlığı açısından önemlidir. </div><div><br /></div><div>Ayrıca nemsizlik cildin düşmanıdır ve cildi kurutur. </div><div><br /></div><div>Cildinizin mevsim değişimlerine karşı dirençli olması için mutlaka su tüketmelisiniz" dedi.<br />
<br />
<b>Göz çevresindeki kırışıklıkların </b>oluşmasının nedenini de anlatan Dr. Ata Nejat Ertek, "Gözlerinizin etrafındaki deri çok ince olduğundan ileri geri ovmak, çizgilerin oluşmasına sebep olur.<br />
<br />
Olduğunuzdan yaşlı görünmek istemiyorsanız bu alışkanlığı hayatınızdan çıkarmalısınız. </div><div><br /></div><div>Muz cilt güzelliği için muhteşem bir besindir. </div><div><br /></div><div>Muzun içerisindeki bazı vitamin ve mineraller cildi güzelleştirir ve parlaklık verir.<br />
<br />
Özellikle muzun içeriğinde bulunan B vitamini yaşlanmaya karşı etkilidir ve yine muzdaki potasyum kuru cildi nemlendirir" ifadelerini kullandı.<br />
<br />
Dr Ertek'in <b>muz maskesi</b> tarifi ise şöyle:<br />
<br />
<ul>
<li>Ezilmiş muzu krema ile karıştırın,</li>
<li>Yüzünüze bu karışımı sürün,</li>
<li>30 dakika bekletin ve durulayın.</li>
</ul>
<br />
<br />
Dr. Ertek bu maskenin yüzünüzü nemlendireceğini, besleyeceğini ve yumuşatacağını söylüyor.</div>Unknownnoreply@blogger.com0İstanbul, Türkiye41.0082376 28.97835889999998940.6227151 28.330165399999988 41.3937601 29.626552399999991tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61469391050933596382017-11-13T13:26:00.001+03:002017-11-13T13:27:20.945+03:00Ojenin İçine Sarımsak Koyarsanız Ne Olur? <table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="389" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9i4rhFEB0QB3ArGH4hk3-5GKuluDYc8h_YUCtKM_dtAoR6ycnJ2S01TYvKZgZh1B1cV-A7bWVNnGdEu9urTsOcRXroVXwIA6YqGb61ZavvqP7YNNkYdK2Ns3pIFKxpt7xi1mMxqPydQ/s1600/oje-sar%25C4%25B1msak.jpg" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ojenin İçine Sarımsak Koyarsanız Ne Olur? </td></tr>
</tbody></table>
<br />
Tırnaklarınızı uzatmanın birçok yolunu denediniz ve başarılı olamadıysanız bir de bu formülü deneyin! Şeffaf ojenin içine koyacağınız sarımsak ciddi mucizeler yaratabilir.<br />
<br />
Tırnaklarınızın uzamamasının birçok nedeni olabilir.<br />
<br />
Öncelikle bu sorunun kaynağını bulmalısınız. Kansızlık, bağışıklık sisteminin zayıf olması, yetersiz beslenme gibi faktörler yüzünden tırnaklarınız uzamıyor olabilir.<br />
<br />
Genellikle çoğumuzun gözden kaçırdığı bir başka detay var. Tırnak mantarı! Kabus gibi gelse de ve sizde olmadığını düşünseniz bile bundan emin olmayın.<br />
<br />
Neden mi? Tırnak mantarları ellerinizi ne kadar yıkasanız da tırnağın altında yaşamaya devam edebilirler. Müdahale edilmedikleri sürece bölgedeki canlı hücrelerin sağlıklı bir şekilde yaşamasına izin vermezler. Dolayısıyla güçlü bir antiseptiğe ihtiyacınız var.<br />
<br />
Bu noktada bilinen en güçlü antiseptiklerden biri olan sarımsak devreye giriyor. Ve yine sarımsağın gücünden faydalanıyoruz. Ne varsa doğada var!<br />
<br />
<b>Sarımsaklı tırnak cilası nasıl hazırlanır?</b><br />
<br />
<ul>
<li>Birkaç diş sarımsağı ezin.</li>
<li>Tırnak cilanızın (top coat ya da base coat olarak da ifade ediliyor) içine kestiğiniz sarımsakları koyun.</li>
<li>Sarımsakları koyduğunuz ojeyi karanlık, oda sıcaklığında bir yerde 7-8 gün bekletin. Her gün şişeyi çalkalamayı ihmal etmeyin.</li>
<li>Günler geçtikten sonra ojeniz kullanıma hazır. Her zaman kullandığınız gibi ojeyi kullanabilirsiniz.</li>
</ul>
<br />
<br />
* Ojenin kapağını açtığınızda sarımsak kokusunu alacaksınız. Merak etmeyin sürdüğünüzde sarımsak kokusu kalmayacak.<br />
<br />
Kaynak: <a href="http://hthayat.haberturk.com/guzellik/haber/1055961-ojenin-icine-sarimsak-koyarsaniz-ne-olur" rel="nofollow" target="_blank">http://hthayat.haberturk.com/guzellik/haber/1055961-ojenin-icine-sarimsak-koyarsaniz-ne-olur</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-12149651262232643972017-11-13T12:58:00.002+03:002023-02-19T11:33:40.121+03:00Bebeklerde Ateş Neden Olur? Evde Ateş Düşürme Yöntemleri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjU3tl_ZgHqEq8xdaim1tLrfN-w6ZpY4BoVsaSRPNv8UdjxPOhPbOFjSQxuRex3-D1_aUfQvxU9kkWnc-CwemtqmMw284niRt7w8Nv68coD3ZwB7M0ozc008rywDcs6Zybtd28g8X-VTQZaBY2Wust5v62ssnEWfwIYUOu8uoXPiA03EBjg20d8wHc/s16000/bebeklerde%20ates%20neden%20olur.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bebeklerde Ateş Neden Olur? Evde Ateş Düşürme Yöntemleri Nelerdir?</td></tr></tbody></table><br /><span style="font-family: inherit;"><br /></span><div>
<h2 style="text-align: left;"><span style="font-family: inherit;">Bebeklerde Ateş <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Neden Olur</a>? Evde Ateş Düşürme Yöntemleri Nelerdir?</span></h2><span style="font-family: inherit;">
Bebeklerde ateş nasıl kontrol altına alınır? Bebeklerde ateş doktora gitmeden nasıl düşürülür? Ateşi çıkan bebeğe evde nasıl müdahale edilebilir? İşte, ateşi çıkan bebeğin ateşini düşürmek için uzmanından aylara göre öneriler…<br />
<br />
Günümüzde aşılamaları uygun olarak yapılmış küçük çocuklarda ateş çok nadir görülür. Bebeğinizin ateşinin olduğunu hissettiğinizde ilk dikkat etmeniz gereken, ateşi doğru ölçüp ölçmediğinizdir. Bebeklerde en hassas ve en doğru ölçümü makattan, dijital derecelerle yapabilirsiniz. Özellikle çok küçük bebeklerde kulaktan, cilt yüzeyinden veya koltuk altından ateş ölçümleri oldukça yanıltıcı olabilir. Peki, bebeğinizin ateşi olduğunu doğruladığınızda (makat ölçümü 38 derece ve üzeri) doktora başvurmadan önce evde ne yapmalısınız?<br />
<br />
</span><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: inherit;"><b>3 AYLIKTAN KÜÇÜK BEBEKLERDE ATEŞ NASIL DÜŞÜRÜLÜR?</b></span></h3><span style="font-family: inherit;">
<br />
Özellikle 3 aylıktan küçük bebeklerde görülen ateş çok önemli bir hastalığın tek belirtisi olabilir. Bebeğinizin ateşini doğrular doğrulamaz evde zaman kaybetmeden doktorunuza görünmelisiniz.<br />
<br />
<br />
3 aylıktan 6 aylığa kadar olan daha büyük bebeklerde ateş düşük dereceli olduğunda, öncelikle bebeğinizin genel durumunu değerlendirmelisiniz. Bebeğinizin keyfi yerindeyse ve ateş nedeniyle huzursuzluk yapmıyorsa, ilaç vermeden beklemeli ve ateşini yakın aralıklarla takip etmelisiniz. Bu ateşli dönemlerde bebeğinizi daha sık emzirmek, sıvı kaybı ve ateş kontrolü için çok yararlı olacaktır.<br />
<br />
Bu arada ateş yükselmeye devam ediyorsa bebeğinizin üzerindeki kıyafetlerinden birkaçını çıkarmak, hatta oda sıcaklığını bir miktar azaltmak (21-23 derece) uygun olur. Bebeğin ateşi 38.5 derece ve üzerinde ise ona kilosuna uygun ölçekte ateş düşürücü vermelisiniz. Eğer yarım saat içinde ateş düşmüyorsa bebeğinize ılık su ve pamukla pansuman yapabilir, ılık suyla duş aldırabilirsiniz.</span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><span style="font-family: inherit;"><img alt="Bebeklerde Ateş Neden Olur? Evde Ateş Düşürme Yöntemleri Nelerdir?" border="0" data-original-height="900" data-original-width="1600" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkhyphenhyphenOvdVzFGpbvLxGcC1Ahz6cyp_E18X9A3F7MRweqVJffzCJkpF1a3T8SSlpW9F0k9QtPGRtv7TQ6KnTy2cbNnPjG8ALg4ONYkbWJG6wNvOO2zwNL-XFs3w4IIdQq1TPYQdhrKCLZvw/s640/bebek-resimleri3.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Bebeklerde Ateş Neden Olur? Evde Ateş Düşürme Yöntemleri Nelerdir?" width="640" /></span></td></tr><tr><td class="tr-caption"><span style="font-family: inherit;">Bebeklerde Ateş Neden Olur? Evde Ateş Düşürme Yöntemleri Nelerdir?<br /><br /></span></td></tr></tbody></table>
<span style="font-family: inherit;"><br />
</span><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: inherit;"><b>6 AYLIKTAN BÜYÜK BEBEKLERDE ATEŞ NASIL DÜŞÜRÜLÜR? </b></span></h3><span style="font-family: inherit;">
<br />
6 aylıktan büyük bebekler için de yaklaşım 3-6 ay arası bebeklere yapılan müdahale gibi olmalıdır (Yukarıda yazılan gibi). Ateş, vücudun bağışıklık sisteminin mikroplara karşı savaştığını gösteren bir bulgudur. Bu nedenle düşük dereceli ateşlerde, bebeklerin ilaç vermeden izlenmesi daha uygun olacaktır.<br />
<br />
Bebeğinizin kıyafetlerini azaltmak, daha sık sıvı vermek veya emzirmek, oda ısısını düşürmek gibi benzer önlemleri uygulayabilirsiniz. Ateş sık aralıklarla izlenmelidir.<br />
<br />
Eğer bu düşük ateş derecelerinde bile bebek huzursuzluk gösteriyorsa, kilosuna uygun ateş düşürücü verilmelidir. Ateş çok yüksekse (39 derece ve üzeri) yine bebeğinizin kilosuna uygun ölçekte ateş düşürücü içirebilirsiniz. Yarım saat içinde ateş düşmüyorsa bebeğinize ılık su ve pamukla pansuman yapabilir, duş aldırabilirsiniz.<br />
<br />
</span><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: inherit;"><b>BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT!</b></span></h3><span style="font-family: inherit;">
<br />
6 aylıktan büyük bebekler ateşle birlikte havale geçirebilir. Bu nedenle aile büyüklerinde ateşle geçirilen bir havale öyküsü varsa ya da bebek daha önce bir ateşli havale atağı geçirmişse, bu durumda ateş için fazla beklenilmemeli, daha erken safhalarda ateş düşürücü ile müdahale edilmelidir. Ateşle birlikte bazı belirtiler zaman kaybetmeden doktora başvurmayı gerektirir. Ateşle beraber döküntüsü olan, yeterli beslenemeyen, idrar çıkarımında azalma olan, kusan, hızlı nefes alan veya nefes alıp verirken anormal sesler çıkaran bebekler doktor kontrolünden geçmelidir. Ateş yükselmeden de aşırı uykuya meyilli veya çok huzursuz olan, dudaklarında morarma görülen ve havale geçiren bebeklerin de doktora görünmesinde fayda vardır.<br />
<br />
Kaynak : <a href="http://www.hurriyetaile.com/bebek/bebek-sagligi/bebeklerde-ates-evde-nasil-kontrol-altina-alinir_18059.html" rel="nofollow" target="_blank">http://www.hurriyetaile.com/bebek/bebek-sagligi/bebeklerde-ates-evde-nasil-kontrol-altina-alinir_18059.html</a><br /></span>
<br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-27563982577074047312017-11-13T01:00:00.000+03:002018-09-23T10:54:38.894+03:00Tahin Nasıl Yapılır? Tahinin Faydaları ve Zararları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="570" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiR7PnaAB1oDSeyR9dD_iOJ7ZDheUR805yfg0UgRXzsByT8sMFTIztlEhgDvNlfQukxZoL0okcIjbYELIIcLuySdwM4bMWSJkiro6f9jM5x9FY8bb3gwOHocn4kwBo6xb3h96JPg-jxTQ/s640/tahin-nasil-yapilir-faydalarizararlari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tahin Nasıl Yapılır? Tahinin Faydaları ve Zararları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Tahin Nasıl Yapılır? <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Tahinin Faydaları</a> ve Zararları Nelerdir?</b><br />
<br />
<b>Tahin </b>adı verilen besin maddesi susamdan yapılır. Susamın ezilmesiyle meydana gelen bir gıdadır. Susam önce büyük tuz havuzlarına yatırılır.<br />
<br />
Tuzun suya yoğunluk katması ile birlikte susamın kabukları suyun dibine çöker ve asıl taneler su süyüzünde kalır. Bu tuzlu suda bekletme işlemi yaklaşık 8-10 saat sürer.<br />
<br />
Su yüzünde kalan taneler önce kurutulur daha sonra ezilerek tahin meydana getirilir. Örneğin nasıl vişne çeşitli işlemlerden sonra meyve suyuna dönüşüyorsa susam da çeşitli işlemlerden sonra sıvı hale gelir. Bu sıvı hal su gibi değildir. Biraz daha yoğun yoğurt kıvamına yakındır. Buna tahin denilmektedir.<br />
<br />
<b>Tahinin faydaları nedir?</b><br />
Tahinin halk arasında bilinen en önemli özelliği besleyici olması, kolay acıkmayı engelleyen bir yiyecek olmasıdır.<br />
<br />
Özellikle kış aylarında çok tercih edilir. ‘Altın Oran’ olarak tarif edilen tahin-pekmez karışımı sağlanırsa çok lezzetli bir gıda maddesi olacağı konusunda hemfikir olan birçok insan vardır.<br />
<br />
Bu oran tahin/pekmez için yaklaşık 1/4(%25 tahin %75 pekmez) olarak bilinir.<br />
<br />
Bünyesinde bulunan anti oksidan ve vitaminlerle insanı dinç tutar, üşümeyi engeller. Tahin %55-60 seviyesinde yağ içerdiği için vücudumuza enerji verir, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu yağ asitlerinin oluşmasında büyük rol oynar.<br />
<br />
A,B ve E vitaminlerinin yanı sıra demir ve özellikle kalsiyum açısından oldukça zengindir. İçerisinde bulunan E vitamini kalp-damar hastalıklarını, damar tıkanıklığını önler hücre yapısının bozulmasını engeller. Tahin metabolizmayı hızlandırır.<br />
<br />
<b>Tahin </b>tek başına tüketileceği gibi bal, pekmez gibi ürünlerle karıştırılıp da tüketilebilir. Özellikle tahin ve pekmezin karışımı çok bilindik bir şeydir. Yukarıda da bahsettiğim gibi vücudu zinde tutar, enerji verir, kışın grip ve benzeri hastalıklar karşısında tedavi sürecinde vücuda destek olur, üşümeyi engeller, zihni açar, dinamizm kazandırır.<br />
<br />
<b>Tahin </b>kahvaltılarda kullanıldığı gibi şekerli olmasından dolayı tatlı yapımında da kullanılır. Tahin helvası, tahinli kabak tatlısı, tahinli meyve tatlısı, tahinli kek, tahinli profiterol bunlardan bazılarıdır.<br />
<br />
<b>Tahinin zararı var mıdır?</b><br />
Her yiyeceğin olduğu gibi çok tüketildiğinde tahinin de zararları vardır. Şeker oranı çok olduğundan şeker hastaları tarafından çok fazla tüketilmesi ölümlere kadar götürebilir.<br />
<br />
Normal insanlar tarafından çok tüketildiğinde yine fazla şekerden dolayı çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıkların başında hamile kadınların çok tüketmesi sonucu bebeğe kalıcı zararlar vermesi, kasların kasılması, uyku bozukluğu ve deri üstü geçici yaralara sebep olabilir.<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30948027688122975322017-11-12T18:01:00.000+03:002018-01-31T10:05:33.459+03:00Kahramanmaraş B. Belediyesinden Manevi Evlat Hizmeti<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="336" data-original-width="572" height="370" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpzuMo8becJQAh-b34pg0tuMwx_qr_ZX10vhopg2r7ubsUyxwInpahJMGFrz4ymau2HCjtpk00_6uBw_CHQYqZHGgLW84nAfWReUuihkKFEEXm5TcanWYnGdAdSR4S4OOcRZzXZZLK9A/s640/Kahramanmara%25C5%259F+B%25C3%25BCy%25C3%25BCk%25C5%259Fehir+Belediyesi+taraf%25C4%25B1ndan+ba%25C5%259Flat%25C4%25B1lan+proje+kapsam%25C4%25B1nda+uygulanan+%25E2%2580%2598Manevi+Evlat%25E2%2580%2599+butonu+sayesinde+ya%25C5%259Fl%25C4%25B1lar+ve+hastalar%252C+sa%25C4%259Fl%25C4%25B1k%252C+ev+tadilat%25C4%25B1+ve+kuaf%25C3%25B6r+gibi+bir%25C3%25A7ok+hizmetten+faydalanabiliyor..Jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kahramanmaraş Belediyesinden Manevi Evlat Hizmeti</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi </b>tarafından başlatılan proje kapsamında uygulanan ‘<b>Manevi Evlat</b>’ butonu sayesinde yaşlılar ve hastalar, sağlık, ev tadilatı ve kuaför gibi birçok hizmetten faydalanabiliyor.<br />
<br />
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi il genelindeki bakıma muhtaç olan ve kimsesi olmayan, yaşamlarını tek başına sürdüremeyen yaşlıları elektronik sistem sayesinde an ve an kontrol edebiliyor.<br />
<br />
Yeni sistem sayesinde yaşlı ve hasta olan ihtiyaç sahipleri elindeki butona basarak sıcak yemek, evde temizlik hizmeti, sağlık sorununu, evde tadilat gibi birçok talepte bulunabiliyor. Kişi isterse ‘güvenliğim tehlikede’ diyerek ‘polis gönderin’ de diyebiliyor. Bu sistemle entegreli olan gaz, su baskını, duman-yangını dedektörü de bulunuyor.<br />
<br />
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ’Yaşlı Dostu Kent’ unvanı alan ve ayrıca kurduğu Akılı Yaşlı Bakım Merkezi ile de Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nden ödül alan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi yaşlıların adeta manevi evladı oldu.<br />
<br />
<b>Kahramanmaraş’ta 320 evde sistem hayata geçirildi</b><br />
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ise kimsesi olmayan ve bakıma ihtiyacı olan hastalar ile tek tek ilgilenerek her eve bir elektronik sistemi kurarak ’Manevi Evlat’ projesini başlattı.<br />
<br />
Bu hizmet projesi kapsamındaki elektronik sistem dahilinde evdeki butona baz alarak sağlık, ev temizliği, manikür-pedikür, ev tadilatı, boya-badana, kuaför hatta gece yarısı tatlı meyve ikramına kadar her hizmeti sunuluyor.<br />
<br />
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Akıllı Yaşlı Bakım ve Koordinasyon Merkezi tarafından takip edilen ve projenin yeni olmasına rağmen şuan 320 vatandaş bu hizmetten faydalanıyor. Büyükşehir Belediyesince belirlenen evler akıllı sistem ile yalnız yaşayan yaşlıların yangın, gaz zehirlenmeleri, duman, su taşması ve benzeri durumlarda, ambulans, polis ve itfaiye birimlerine haber verebilmesi amaçlanıyor.<br />
<br />
Merkez ayrıca uzaktan sağlık takibi ile evde temizlik ve bakımları yapılan yaşlıların hizmetlerden memnuniyet derecelerini ölçmek ve psiko-sosyal destek vermek amacıyla ev ziyaretleri gerçekleştiriliyor.<br />
<br />
<b>Türkiye’de bir ilk</b><br />
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, 82 yaşındaki Fatma Ayvalı adındaki kimsesi olmayan bir vatandaşın evine kendisi giderek haftalık bakım ihtiyacı yapılırken sürpriz ziyarette bulundu.<br />
<br />
Başkan Erkoç, Fatma ninenin ellerini öperek hizmetlerde bir aksama var mı? Ne isteğin varsa söyle diyerek Fatma nineyi bir hayli duygulandırdı. Fatma Nine evde tadilat işlerinin olduğunu aynı zamanda ev temizliğinden bakım ihtiyaçlarına varana kadar her isteğinin yerine getirildiğini ve memnun olduğunu dile getirdi.<br />
<br />
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan Fatih Mehmet Erkoç, “Sosyal belediyecilik anlamında yaşlılarımızı ve bakıma muhtaç olan hastalarımızı da unutmamalıyız. Bizleri bugüne kadar getiren değerlerimizi huzurevlerinde değil kendi yaşadıkları yuvalarında mutlu etmemiz gerekiyor” dedi.<br />
<br />
‘Her şey daha mutlu daha huzurlu bir Kahramanmaraş için’ parolasıyla yola çıktıklarını belirten Başkan Erkoç, böylesine kapsamlı projenin Türkiye’de tek olduğunu bu projenin zamanla tüm yurdumuza yayılması gerektiğini söyledi. Başkan Erkoç, “Manevi evlat projemiz ile huzurlu kentimiz daha da yaşanır bir metropol oldu. Türkiyemiz için örnek teşkil edecek bir proje olduğundan dolayı son derece mutluyuz” dedi.<br />
<br />
Elektronik butona basarak yardım talebinde bulunan 74 yaşındaki Ömer Sami Zulkadir ise, 10 dakika içinde evine gelen bakım ekibi karşısında bir hayli şaşırdı.<br />
<br />
Akıllı Yaşlı Bakım Merkezi personelince önce tansiyonu ölçüldü sonra ev temizliği ve manikür ve berber ihtiyaçları sırasıyla yapılan Ömer Sami Zulkadir, evlatlarına sistemde bulundu.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-79652840709486001852017-11-12T17:09:00.000+03:002018-09-23T10:54:54.987+03:00Eklem Ağrılarınız için Lahana'nın Faydalarını Biliyormusunuz?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="370" data-original-width="600" height="390" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0B6RvB_mLdwjPNr9e2o-oPa13O1QAub3W5bIS5P_MGJXiKU_vOgAIKWw-WzrEuYrvjn_OQyic7Zx3M6LJ0R6cf9nq3VdpPOOSueUXf0LKOllBF68cyeLWdb4qz94fCp2Cq1R9O6NSzA/s640/FACEBOOK.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Eklem Ağrılarınız için Lahana'nın Faydalarını Biliyormusunuz?</td></tr>
</tbody></table>
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Lahana ile eklem ağrısı</a> tedavisi<br />
<br />
Lahana, Brassica ailesinin üyesi olan çok yönlü ve inanılmaz derecede sağlıklı bir bitkidir. Yumuşak, açık yeşil ve beyaz yaprakları olan oval veya yuvarlak bir şekle sahip olabilir.<br />
<br />
Çok sayıda sağlık faydası sunar ve antioksidan dolduğu için cilt için mükemmeldir.<br />
<br />
Dahası zengin bir vitamin, demir ve potasyum kaynağı olduğu için Batı ve Doğu mutfağının ortak bir parçasıdır. Kan ve karaciğer detoxifies, artrit tedavi eder ve lekeleri ortadan kaldırır.<br />
<br />
Tüketimi cildi gençleştirir ve uygulanması cilt tahrişlerini iyileştirir, sivilceleri, yaraları, akne, ısırıkları, egzamayı, döküntüleri, sedef hastalığı ve bacak ülserlerini tedavi eder ve kızarıklığı hafifletir.<br />
<br />
Lahana da dahil olmak üzere turpgil sebzelerin düzenli olarak tüketilmesi, C vitamini miktarının yüksek olması nedeniyle cildi gençleştirir ve yaşlanmayı yavaşlatır.<br />
<br />
Ayrıca, D ve A vitaminlerinde cildin sağlığını destekleyen ve morötesi ışınlara ve cilt hücrelerinin tahrip edilmesine karşı koruma sağlayan vitaminler yüksektir.<br />
<br />
Lahana, eklem ağrısı için mükemmel bir çözümdür, bu yüzden burada lahana tedavisini anlatacağız.<br />
<br />
Hazırlanması:<br />
<br />
Malzemeler<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Lahana (tercihen organik kırmızı)</li>
<li>Alimünyum folyo </li>
<li>Bir bandaj veya gazlı bez</li>
</ul>
<br />
<br />
Talimatlar:<br />
<br />
Lahanın dış yaprağını çıkarın, iyice yıkayın, kurutun ve sert kökünü çıkarın. Lahananın suyunu biraz azaltmak için ezerek suyunu azaltın. Ardından, bir folyoya sarın ve fırında birkaç dakika ısıtın, sonra etkilenen bölgede uygulayın. Bir bandaj veya gazlı bezle sabitleyin. Bir saat sonra çıkartın. Bu işlemi 2-3 kez tekrarlayın.<br />
<br />
Soğuk sıkıştırmayı tercih ederseniz, lahana yapraklarını buzdolabında saklayın ve acı alanlara soğuk uygulayın.<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-86222451369126072902017-11-12T12:36:00.000+03:002018-01-28T23:45:53.107+03:00Orcik Nedir? Orcik Nasıl Yapılıyor?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="752" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjL1VrtGIyGARXBig4V0fASU96GXTI-_rZfEzizMIDvIFf5q-WdWMOpmVXglb9qrxgefkOR7UUtCggrnsltoIc7WhR2S1SRfq9XTCc7-GONGWcBdmVPJOZTqKc94dD9AhAovP1kA44w2w/s640/752x395-elazigin-orcigi-tescillendi-1510462197806.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: left;">Orcik Nedir? Orcik Nasıl Yapılıyor?</span> </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<b>Orcik Nedir? Orcik Nasıl Yapılıyor?</b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><br /></b></div>
<span style="text-align: center;"><a href="http://www.nedirkibu.com/">Elazığ'ın yöresel lezzetleri</a> arasında bulunan ve "<b>orcik</b>" adı verilen <b>cevizli sucuk</b>, köylülerin günler süren emeğinin ardından ortaya çıkıyor.</span><br />
<br />
AA'nın haberine göre kentte bağ bozumuyla beraber başlayan orcik yapımı, hava koşullarının uygun olması durumunda sonbahar mevsiminin sonuna kadar devam ederken, üreticiler aldıkları siparişleri yetiştirmek için zorlu bir mesai harcıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="560" data-original-width="840" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgawfoDwAFaxaOTWKPgAuopgFXrjrp7yHIcNv37kA0fZcIBnn1ffd8y2j3oZIkUHaMDtoywJJIEYBvX7UQ3ZJGUuVw1X8jQT5_u_LqCzoblCzKKPLlc6j-2lluEa6ORiQ_A9KQN0M__eQ/s640/orcik.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Orcik Nedir? Orcik Nasıl Yapılıyor?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Yaklaşık 50 çeşit üzümün yetiştiği kentte üzüm şırasından yapılan ve bulamaç olarak adlandırılan karışım ile ipe geçirilen ceviz tanelerinin batırılmasıyla elde edilen orcik, köylerde üretiliyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="560" data-original-width="840" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTRL_sh8Ruu49ZsY2RxJTZ3bw_dcyQj0xK5D-S4-qm-rvpt_SPx56gl0DRMV3OQG_5nlNtbRU_l_JRp796Hu4oRlf0QderoAEv1sL31jKx7RWDRR0CB0hMUkCuenDonkC_pcNsxjEmeA/s640/ORC%25C4%25B0K+%25C3%2587OK+SA%25C4%259ELIKLI+ENERJ%25C4%25B0+VER%25C4%25B0YOR.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Orcik Nedir? Orcik Nasıl Yapılıyor?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Elazığ köylerinde bağ bozumu döneminde yapılan ve kış mevsiminde çerez olarak tüketilen orcik, Türk Patent ve Marka Kurumu’nca tescillendi.<br />
<br />
Orcik tescili, üretici ve satıcıları mutlu etti. Elazığ'ın asırlık lezzeti olan orciğin ünü il sınırlarını aştı. Elazığ Valiliği, orciğin kente özgü ürün olmasını resmileştirmek için harekete geçti. Valilik tarafından coğrafi bölge işaret tescilinin verilmesi amacıyla yapılan başvuru Türk Patent ve Marka Kurumu'nca onaylandı. Orciğin tescillenmesinden dolayı Elazığ'da bulunan orcik üreticileri ve satıcıları da memnuniyetlerini dile getirdi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="560" data-original-width="840" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhThFGB6Ol2O2tjUjkI9Rh9KAd4pZJdfCKCDf0GTBDlRQ2fr-7cwZ3sTe_AsSjieLC8vpnSmTZ_dKv5_KeEPH7GfRoK2M6UdSaX0tpt2KvMf_feTvk6_cgpip3TKz3PWj4unxKbZ8Ae_Q/s640/b2fffa2bc3867d96b4251b23984fee4a_840.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Orcik Nedir? Orcik Nasıl Yapılıyor?</td></tr>
</tbody></table>
Orciğin yöresel olarak Elazığ'ın en değerli lezzetlerinden biri olduğunu ifade eden orcik üreticisi Mustafa Altuğ, "Tescil edildiğini duyduktan sonra çok mutlu olduk. Orcik Elazığ'ın kültürel bir değeridir. Çeşit ve kalite bazında çok iyi seviye yakaladık. Orciğin tescillenmesi Elazığ'a büyük katkı sağladı. Ürünümüzü uluslararası alanda da tanıtmayı düşünüyoruz.<br />
Fuarlara da katılmak istiyoruz" dedi.<br />
<br />
'ABD'ye bile gönderiyoruz'<br />
<br />
Orcik satıcısı Fehmi Gencen ise "Orciğin kan yapıcı özelliği, doğal ve güzel bir tadı vardır. Orciğin yapımı zordur. İyi bir orcik ince olur. Yapımı da ona göre kolaydır. Orciğin hası Elazığ'dadır. Tescillenmesi satışlarımızı artırdı. Ankara ve İstanbul'a da sürekli gönderiyoruz. Amerika'ya bile gönderiyoruz. Talep oldukça fazla" diye konuştu.GüncelBuhttp://www.blogger.com/profile/02775723934465788933noreply@blogger.com0