tag:blogger.com,1999:blog-19862731343625872024-03-14T09:16:44.076+03:00Nedirkibu - Merak ettiğiniz güncel bilgi ve HaberlerUnknownnoreply@blogger.comBlogger2108601150tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-52030097768247710792017-11-12T11:00:00.001+03:002020-11-29T01:20:48.873+03:00Ciltteki Lekelere, Sivilcelere, Kırışıklıklara Aspirin Limon Maskesi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="406" data-original-width="770" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMsQaH4dW_bgx3BeZUsyUQtGtomw2mJsX3OOH1OdpPf6FsooUaF5HiuKxZOc98Hi2Sk842eUTTi0OlukTuqcmwNzkBtMMaQUDhGe-9-e7Sks2u-iOfodpHb5E5Ne1Qm7VP8FvJHCEm5A/s640/aspirin-limon-maskesi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ciltteki Lekelere, Sivilcelere, Kırışıklıklara Aspirin Limon Maskesi</td></tr>
</tbody></table>
<br /><span style="color: red;">Ciltteki Lekelere, Sivilcelere, Kırışıklıklara</span> <b>Aspirin Limon Maskesi</b> iyi geldiği belirtiliyor. <div><br /></div><div>Bu konuda ki <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">cilt maskesi</a> ile ilgili bilgileri sayfamızda bulabilirsiniz.</div><div><br /></div><div><br />
<br /><b>
GENÇ BİR GÖRÜNÜM KAZANDIRAN ASPİRİN LİMON MASKESİNİ MUTLAKA DENEYİN<br /></b>
<br />
Aspirinin içerisinde bulunan salisilik asit cilt yapısını düzenler ve iyi gelir. Limon suyu ise antibakteriyeldir.<br />
<br />
Ayrıca limon suyunda cilde iyi geldiği bilinen ve cilt lekelerini yok eden bir de etken madde mevcuttur.<br />
<br />
Bu anlamda bu ikili ile yapılacak her maske cildi güzelleştirmeye ve sivilcelere iyi gelmektedir<br />
<br /><h2 style="text-align: left;">Aspirin Maskesi Malzemeleri</h2><ul style="text-align: left;"><li>
6 Adet aspirin, </li></ul><ul style="text-align: left;"><li>1 Adet limon, </li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Bal, </li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Zeytin yağı (Kuru ciltli olanlar için), </li></ul><ul style="text-align: left;"><li>Karbonat</li></ul><div>
<br />
<br /><h2 style="text-align: left;">Aspirin Maskesi Nasıl Yapılır?</h2>
Aspirinleri havadan dövdükten sonra bir porselen kase içine alın ve üzerine 2 yemek kaşığı limon suyunu ekleyin.<br />
<br />
Aspirin ve limon etkileşime girip yoğun bir kıvam aldığında bu karışıma 2 çay kaşığı bal ekleyin ve sonrasında (eğer kuru bir cildiniz varsa 2 çay kaşığı zeytin yağı ekleyin) karıştırın.<br />
<br />
Bu karışımı yüzünüzün tamamına veya yalnızca sivilceli bölgeye uygulayın.<br />
<br />
Maske cildinizde yarım saat kaldıktan sonra karbonatlı nemli bez ile cildinizden maskeyi arındırın. Bu maskeyi ihtiyaca göre haftada 3 defaya kadar uygulayabilirsiniz.<br />
<br />
<br /></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-72382116301871417752017-11-12T08:00:00.000+03:002020-04-07T22:58:08.253+03:00Kilo Almak İstiyorsanız Bu Besinleri Tüketin!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="345" data-original-width="592" height="372" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYbNtXisTxXHRf9G4yxxAv63cXpOEe2caP08VpNFORDzsUriWfCVeyECAj7_UgXV86YJdkPHakw-KSXLQgpCp2wx-Ygt5-Y7b5fhdLUTz0PJpm1s3hipP6cUQwtiIjYuyx6tD8yJMG1A/s640/s-9e3415d4d12c332ee2dc7c72db0cc9d8f5290ed2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kilo Almak İstiyorsanız Bu Besinleri Tüketin!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Zayıfsanız ve <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">kilo almak</a> istiyorsanız önce bir endokrinolog hekime, sonra bir diyetisyene danışmalısınız.<br />
<br />
Muayene ve yüz yüze görüşmeler sonrasında, ihtiyaçlarınıza uygun beslenme programı ile sağlıklı ve kalıcı şekilde kilo almak mümkün.<br />
<br />
Sizlere kilo alma yolculuğunda yardımcı olacak önerilerde bulunmak istiyorum. Kilo almak istiyorsanız bu 4 adımı alışkanlık haline getirin!<br />
<br />
<b>1- Sütlü tatlılar tüketin.</b><br />
<br />
Muhallebi, puding, tavuk göğsü, krem karamel gibi sütlü tatlılar; besleyici ve yüksek kalorili besinlerdir. İhtiyacınıza göre günde 1 veya 2 porsiyon sütlü tatlı tüketebilirsiniz. Tercih edeceğiniz tatlılarınıza ceviz, badem, fındık, kuru meyveler ilave ederek tüketirseniz enerji alımını arttırmış olursunuz. Zevkinize göre hazırladığınız tatlıları araöğünlerde tüketmeye özen gösterin.<br />
<br />
<b>2- İçecek tercihinizi iyi belirleyin.</b><br />
<br />
Çay, kahve, meşrubat gibi içecekler yerine süt, taze sıkılmış meyve suyu, ayran, ev yapımı limonata ve meyveli ev yapımı soğuk çay tüketin. Böylece besin ögeleri ve enerji alımınızı arttırmış olursunuz. Örneğin; bir avuç büyüklüğünde (1 porsiyon) meyveyi yiyerek doyabilirsiniz ama; taze sıkılmış meyve suları içerek 1 porsiyon meyve yerine o, ara öğünlerinizde posa alımınızı arttırmak amacıyla meyveler de olsun.<br />
<br />
<b>3- Yemeklerle sıvı almayın!</b><br />
<b><br /></b>
Mide hacminizi iyi değerlendirin. Yemek sırasında fazla sıvı alımı, çabuk doymanıza ve yemeği yarıda bırakmanıza sebep olabilir. Bu yüzden kilo almak istiyorsanız yemeğinize çorba yerine ana yemekle başlayın. Yemekle birlikte de cacık veya ayran gibi sıvılar yerine yoğurt tercih edin. Aynı şekilde yemekte içilen su tokluk sağlar. Suyu yemekle değil; aralarda 1’er bardak şeklinde tüketin. Sağlıklı bir vücut için gün içerisinde ortalama 2 lt. su içmeniz gerektiğini unutmayın.<br />
<br />
<b>4- Kuru meyveler ve yağlı tohumları yanınızdan ayırmayın.</b><br />
<br />
Tüketmesi ve taşıması oldukça kolay olan bu besinleri ara öğünlerinizden eksik etmeyin. Bu besinler, vitaminler, mineraller ve kanseri önlemekte destekçi anti-oksidanlardan ve sağlıklı yağlardan zengin olmaları açısından avantajlarıdır. Kuru meyvelere örnek: kuru üzüm, kurutulmuş yaban mersini, kurutulmuş turna yemişi, kuru hurma, kuru incir, kuru kayısı olabilir. Yağlı tohumlara örnekler de; badem, ceviz, fıstık, fındık, kaju, antep fıstığı, ay çekirdeği ve kabak çekirdeği olabilir. Ofis çekmecenizde, arabanızda, çantanızda, evinizin salon masasında, okul çantanızdan bu besinleri mutlaka bulundurun.<br />
<br />
Kaynak: https://yemek.mynet.com/4-adimda-kilo-alma-yolculuguna-var-misin-1168184Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-26330610325376249722017-11-10T22:00:00.001+03:002020-12-12T16:44:08.459+03:00Huzursuz Bacak Sendromu İçin Bitkisel Tedavi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="337" data-original-width="594" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWXcaIW5GHjBN6V_XyqsG4NYs1vROG_2233uPP8ubyB4aPupMP9jLMaPKVzNDMiJ-jJ4j9u7kpgKKvumD4Q1V8svvl_SL_eMvUGOrQqtUapZ-WcK0G-MaJQFOPREm_UW7wlpwRY-bKMQ/s640/0cb1ba337aad9c853208092895ea243c.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Huzursuz Bacak Sendromu İçin Bitkisel Tedavi</td></tr>
</tbody></table>
<br /><div><br /></div><div><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">İbrahim Saraçoğlu</a> açıkladı ; Huzursuz Bacak Sendromu İçin Bitkisel Tedavi<br />
<br /><h2 style="text-align: left;">
HUZURSUZ BACAK SENDROMU BİTKİSEL TEDAVİ</h2>
<br />
<b>Huzursuz bacak sendromu</b>, bacaklarda rahatsızlık hissi ile ortaya çıkan fakat tam tarif edilemeyen bir hastalıktır.<br />
<br />
Kişiler genellikle bacaklarında rahatsızlık, karıncalanma, gerilme hissi, ağrı ve uyuşma benzeri şikayetlerle hekimlerine başvururlar. </div><div><br /></div><div>Bu hastalığın yakınma şiddeti çok fazla olduğundan, günlük yaşantıyı olumsuz yönde etkiler. </div><div><br /></div><div>Araştırmalarım sonucunda benim önerim; siyah hardal tohumu ve soğuk sıkım çörekotu yağı kullanılmasıdır.<br />
<br />
Silme bir çay kaşığı siyah hardal tohumunu birkaç yudum su ile günde bir defa aç karnına çiğnemeden yutun. <b>Siyah hardal tohumu</b> ile aynı gün, günde bir defa aç karnına bir yemek kaşığı <b>soğuk sıkım çörekotu yağını</b> da tüketin.<br />
<br />
Tüm bu kürleri kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus; bitkinin raf ömrüdür.<br />
<br />
İkincisi; bitkinin doğru zamanda toplanmış olmasıdır.<br />
<br />
Üçüncüsü ise bitkinin nasıl kurutulmuş olduğudur.<br />
<br />
Her bitkinin özelliğine göre uygun koşullarda kurutulmuş olması gerekir. Bazı bitkiler gölgede, bazıları güneşte, bazıları ise karanlıkta kuruması gerekir.<br />
<br />
En önemlisi ise kullanacağınız bitkinin mutlak surette doğru tür olmasıdır.<br />
<br />
Eğer doğru bitki türü değil ise kürün etkisi büyük oranda azalır.<br />
<br />
Bu kürlerde dikkat edilecek husus; siyah hardal tohumunu safra kesesi şikayeti, böbrek yetmezliği ve tiroit şikayeti olan kişilerin kullanmamasıdır.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-73107711143683954072017-11-10T17:56:00.001+03:002018-01-26T13:34:57.337+03:00Nar Kabuğu Gribe ve Soğuk Algınlığına İyileştirici Etki Eder!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeVugeafMbU-3Eq4BitVm2suNfEf-w1298I-tRwONKTu9araafgtt7DP4CxGE453mMIoNMyJy6wv62IEdeU0EyduflvDEpzD3IVf0znDV6W4iXxbVXmKbmp4BGhcC4LXlMcEak28Mo2w/s640/nar-kabugunun-bilinmeyen-faydalar.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nar Kabuğu Gribe ve Soğuk Algınlığına İyileştirici Etki Eder!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Nar Kabuğu Gribe ve Soğuk Algınlığına İyileştirici Etki Eder!<br />
<br />
<b>GRİBE VE SOĞUK ALGINLIĞINA KARŞI NAR KABUĞU</b><br />
<br />
Kış mevsimini hissettiğimiz bugünlerde; mevsiminde tükettiğiniz narların kabuklarını atmamanızı, gölgede kurutarak koruma altına almanızı öneririm.<br />
<br />
Kaynamakta olan bir bardak suya iki adet metal para büyüklüğünde nar kabuğu ve bir tatlı kaşığı hibiskus bitkisi atarak beş dakika kısık ateşte, kapağı kapalı olarak demleyin ve ılıyınca günde bir defa aç karnına için.<br />
<br />
Bu kürü, her yedi günlük kullanımda iki gün ara vererek toplamda 28 gün uygulamalısınız. Özellikle sonbahar ve kış mevsimlerinde bu kürü; mevsimsel gribe karşı koruyucu ve önleyici olarak kullanabilirsiniz.<br />
<br />
Belirtmekte fayda görüyorum; hibiskus, hamile ve hamile kalmayı düşünen kadınların kullanmaması gereken bir bitkidir.<br />
<br />
Kaynak: PROF. DR. İBRAHİM ADNAN SARAÇOĞLUUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-11739545029020551202017-11-10T17:47:00.000+03:002020-04-07T22:50:19.307+03:00Mutfakta İşinize Yarayacak Bilgiler!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="406" data-original-width="770" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuhJzpXVqOMAAgNWeFO0MO8lgEhCfOKLRi2ZNbRXjF9ZS7DJlsTrRRLXcRaNHY1uNJhy0__F7uAMBpbY18etprV-MlP-Yo28XwrVB5lmIQ12WWXInZeZLcVDlXQ6X0VSzCsWs35WecJA/s640/mutfakta-cok-isinize-yarayacak-20-ipucu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mutfakta İşinize Yarayacak Bilgiler!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Mutfakta İşinize Yarayacak <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Bilgiler</a>!</b><br />
<br />
Ara sıra da olsa yemek yapan herkesin, bazı konularda kesin fikirleri vardır. "En iyisi bunu böyle yapmaktır" der ve farklı şeyleri denemekten kaçınırız. Hâlbu ki bu inandıklarımızın büyük bir çoğunluğu doğru bildiğimiz yanlışlardır.<br />
<br />
Hamurişi yaparken tereyağını küp küp doğrayıp kullanmak yerine, rendelemeyi deneyin. Kabın içinde daha eşit dağılacağından karıştırma süresi kısalır. Bu da glüten oluşumunu engeller ve hamur işlerinizin daha puf puf olmasını sağlar.<br />
<br />
<b>MUTLAKA YIKAYIN</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Pirinci pişirmeye başlamadan önce mutlaka yıkayın. Ne pişiriyorsanız pişirin, pirincin dışındaki nişastayı yıkadığınızda, tadının daha iyi olduğunu göreceksiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Eti yemeden önce biraz dinlenmesine izin verin. Sıcakken dilimlenen etin bütün suyu akar gider. Kupkuru bir et parçasıyla baş başa kalırsınız.</li>
</ul>
<b>LİMON EKLEYİN</b><br />
<ul>
<li>Avokadonun çekirdeğini avokado sosunun içinde tutmak, sosun ömrünü azaltmaz. Sosunuzun ömrünü uzatmak istiyorsanız, içine biraz limon suyu ekleyip hava almayan bir kapta saklamalısınız.</li>
</ul>
<b>TUZDAN VE BAHARATTAN KORKMAYIN</b><br />
<ul>
<li>Yemekleri beğenilen insanlar genellikle bol bol baharat ve ot kullanırlar. Sarımsak, biberiye, kimyon fark etmez. Baharat dolabınız en iyi dostunuzdur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kimyon, kişniş gibi baharatları tohum halinde kullanacaksanız, aromalarının daha kuvvetli olması için önce tavada biraz kavurun.</li>
</ul>
<ul>
<li>Tuz ve karabiberi her şeyin bittikten sonra eklemeyin. Pişirme süreci boyunca yemeğinizi tadarak gerekli eklemeleri yavaş yavaş yapın.</li>
</ul>
<b>EĞER HEPSİNİ AYNI ANDA ATARSANIZ</b><br />
<ul>
<li>Bir yemek için hem soğan hem de sarımsak kavurmanız gerekiyorsa, soğanlar yumuşayana kadar sarımsakları tencereye atmayın. Çünkü soğanların kavrulması biraz daha fazla zaman alır. Eğer hepsini aynı zamanda atarsanız soğanlar olana kadar sarımsaklar yanar.</li>
</ul>
<ul>
<li>İnternette görüp beğendiğiniz bir yemek tarifi varsa, alttaki yorumlar kısmına mutlaka göz atın. Muhtemelen sizin gibi birileri tarifi daha kolay ve lezzetli hale getirmek için birkaç ufak ipucu önerisini yorumlar kısmına yazmıştır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bir tarif üzerinden gidiyorsanız onu uygulayın. Çok kritik malzemeleri kafanıza göre değiştirip sonra da "Bu tarif kötüymüş" demeyin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Eğer bir tarifteki malzemeleri iki katına çıkaracaksanız, bunu bütün malzemelere yapmayı unutmayın. Aksi takdirde tadı asla aynı olmayacaktır. Çünkü özellikle hamur işi yapmak bir bilimdir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bir şeyleri karamelize olana kadar soteleyecekseniz, tavanızın yeterince geniş olmasına dikkat edin. Eğer her şeyin üst üste yığıldığı bir tava ya da tencere kullanıyorsanız, hayalinizdeki karamelizasyona asla ulaşamazsınız.</li>
</ul>
<ul>
<li>Börülce, brokoli gibi yeşil sebzeleri, iyice yumuşayana kadar haşlamayın. Onun yerine buharda hafifçe pişirin. Böylece hem gevrekliklerini hem de renklerini kaybetmezler.</li>
</ul>
<b>TATLI PATATESLERİNİZİ NORMAL FIRINDA PİŞİRMEK VARKEN MİKRODALGAYA ATMAYIN</b><br />
<ul>
<li>Çünkü kabuklarını soymadan fırına attığınızda, patatesin içindeki doğal şekerlerin karamelize olmasını sağlarsınız. Ne tuza, ne karabibere, ne yağa ne de kremaya ihtiyacınız olur. Dışı çıtır, içi yumuşak ve tatlı patatesler elde edersiniz.</li>
</ul>
<b>KIYMAYI ÇOK FAZLA YOĞURMAYIN</b><br />
<ul>
<li>Fazla yoğurulmuş kıyma, etin sertleşmesine ve dokusunu kaybetmesine neden olabilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Makarna haşlama suyuna yağ koymayın, tuz yeterlidir. Süzdükten sonra da sakın yıkamayın. Üzerindeki nişasta molekülleri sosun makarnanıza yapışmasını kolaylaştıracaktır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Brüksel lahanasını haşlamayın, soteleyin. Haşlanmış Brüksel lahanasının kokusu çıkar ve dokusu yapış yapış olur. Onun yerine lahanalarınızı ortadan ikiye bölüp zeytinyağı ve sarımsakla soteleyin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Omlet yaparken içindeki malzemeleri yumurtayla karıştırmadan önce ayrı bir tavada pişirin. Böylece peynir, sebze, et gibi malzemelerin suyunu iyice buharlaştırmış ve omletinizi akışkanlıktan kurtarmış olursunuz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Pasta yaparken kremayı sürmeden önce kekin soğumasını bekleyin. Aksi takdirde sosyal medyada çok paylaşılan o felaketlerden biriyle karşı karşıya kalabilirsiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yumurtalarınızı asla mikrodalgada pişirmeyin. Lastik gibi bir şey elde edersiniz.</li>
</ul>
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-24719519746827263752017-11-10T17:33:00.002+03:002017-11-10T17:33:39.072+03:00Kontrolden Çıkan Çin Uzay İstasyonu Türkiye Topraklarına Düşebilir!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJY_gmVhNOOPnSfjobO5AsHEc9V6-zkXcAH1uxMwv-clH3wcbvIWj5TC1JwIaupb_kPqsoUI1xVp81L0jbOEUrfuzuHv72aVbfKimevqJHhW7jLIhkxzmJcuWoM8Y8lWd0Z7t2WoFCtw/s640/cinin-uzay-istasyonu-turkiyeye-dusebilir.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kontrolden Çıkan Çin Uzay İstasyonu Türkiye Topraklarına Düşebilir!</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
Bu iddia Avrupa Uzay Ajansı tarafından ortaya atıldı.<br />
<br />
Çin’in uzay istasyonu Türkiye’ye düşebilir<br />
<br />
Eylül 2016'dan bu yana kontrolsüz şekilde yol alan Çin'in ilk uzay istasyonu Tiangong-1'in dünyanın hangi noktasına, ne zaman düşeceği üzerine bir öngörü açıklandı.<br />
<br />
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) 8.5 ton ağırlığındaki uzay istasyonunun ocak ile mart arasında bir tarihte atmosfere gireceğini tahmin ediyor.<br />
<br />
Tiangong-1'in düşüş rotası üzerine yapılan tahminlerde ise İspanya, İtalya ve Hindistan'ın yanında Türkiye de bulunuyor.<br />
<br />
Kaynak :<a href="https://www.sabah.com.tr/yasam/2017/11/10/cinin-uzay-istasyonu-turkiyeye-dusebilir" rel="nofollow" target="_blank">https://www.sabah.com.tr/yasam/2017/11/10/cinin-uzay-istasyonu-turkiyeye-dusebilir</a><br />
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-50519554042924261102017-11-10T02:30:00.000+03:002017-11-10T02:30:11.072+03:00Lavabonuzdan Pis Kokular Geliyorsa, Bu Yöntemleri Uygulayabilirsiniz<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Doğal yöntemlerle lavabolarda ki kötü kokuları nasıl gideririz? " border="0" data-original-height="325" data-original-width="625" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLLieKJsjNmh74NMvTCKU1GRri3SCGWisOa9tJ1kfHdTYvEF34nBWGQM5fEw8HrHrS2jfvsPzZtbX6Yfisq3POOP-iVEPSb8REA8_123loL96luty5JlZ3KVCIApbRbwn2ibVaxKHTTQ/s640/lavabodan-gelen-kotu-kokular-nasil-giderilir.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Doğal yöntemlerle lavabolarda ki kötü kokuları nasıl gideririz? " width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lavabonuzdan Pis Kokular Geliyorsa, Bu Yöntemleri Uygulayabilirsiniz</td></tr>
</tbody></table>
Her ne kadar dikkat etsek de her türlü atık geçtiği için lavabolarımızda zamanla <b>pis kokular</b> oluşmaya başlar. Aşırı kimyasal olan lavabo açıcılar boğazımıza zarar verdiği gibi kötü kokuları da gidermez. Doğa yine bize yardımcı olarak lavabolarımızda ki kötü kokuları gidermeye yardımcı olur.<br />
<b><br /></b>
<b>Lavabonuzdan Pis Kokular Geliyorsa, Bu Yöntemleri Uygulayabilirsiniz</b><br />
<b><br /></b>
Doğal yöntemlerle lavabolarda ki kötü kokuları nasıl gideririz?<br />
<br />
<b>Kahve telvesi ve sıcak su </b><br />
<br />
Öncelikle kendinize şöyle bol köpüklü bir Türk kahvesi pişirin. Falınıza da baktıktan sonra kahve telvelerinizi sakın dökmeyin! Kahve telvelerinizi lavaboya dökün. Lavabonuza döktüğünüz telveyi bir miktar sıcak su ile gidererek lavabonuzda biriken yağlardan ve kötü kokulardan kurtulabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Limon kabukları ve su </b><br />
<br />
Limon kabukları ile ovduğunuz lavabonuza bir miktar sıcak su dökerek hem kötü kokulardan kurtulmuş olursunuz. Hem lavabolarınızı parlatın hem de kötü kokulardan kurtulun.<br />
<br />
<b>Karbonat ve sirke </b><br />
<br />
1 çay bardağı karbonatı lavaboya dökün. Üzerine 1 su bardağı karbonatı da ekleyin ve köpürtün. Sıcak suyuda ekledikten sonra birkaç dakika bekleyin. Giderden borulara ulaşan bu karışım lavabolarınızı açarak kötü kokuları da giderir.<br />
<br />
<b>Limon suyu ve karbonat </b><br />
<br />
2 çay bardağı limon suyunu küçük bir cezvede ısıtın. 1 su bardağı karbonatı ekleyip eritin. Köpük haline getirdiğiniz karışımı lavaboya dökün ve 10 dakika kadar bekletin. Musluğunuzu açıp lavabonuzu temizlediğinizde biriken yağların aktığını ve kötü kokuların kayboldupunu fark edeceksiniz. (Karışımın ellerinizle temas etmemesine dikkat edin.)<br />
<br />
Kaynak: https://www.faydalibilgin.com/mutfak/lavabodan-gelen-kotu-kokular-nasil-giderilir-h87.html<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-23288543153432033372017-11-09T16:16:00.001+03:002019-02-17T17:36:18.093+03:00Funda Arar Aşk Olsun Şarkısı, Funda Arar Aşk Olsun Şarkı Sözleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="819" data-original-width="1426" height="366" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgb5_PjEayRLGiDZzpq_bTyxjnKeTKssAcWJnMZNNafuu8uRX9bH9bnhQOySiXnZJA7s19tl7O-lvThNakY7I5BaPuztp_waM7owa2V0E9OvREm-ceshWOBxlrHIClZ2xHh9m0tZ_O1HA/s640/funda-arar-sarki-sozleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Funda Arar Aşk Olsun Şarkısı, Funda Arar Aşk Olsun Şarkı Sözleri</td></tr>
</tbody></table>
<b>Funda Arar</b> yeni şarkısı <b>Aşk Olsun</b> sözlerine sayfamızdan ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Funda Arar - Aşk Olsun <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Şarkı Sözü</a></b><br />
<br />
Giderken her şeyi toplayıp çektin gittin sanıyorsun<br />
Halbuki bende koca bir aşk unuttun<br />
Ah bilmiyorsun<br />
<br />
Giderken her şeyi alıp çektin gittin sanıyorsun<br />
Halbuki bende koca bir sen unuttun<br />
Ah bilmiyorsun<br />
<br />
Okyanusta ölmez de insan<br />
Gider bir kaşık sevdada boğulur<br />
Ateşlerde yanmaz da insan<br />
Cayır cayır aşkta kavrulur<br />
<br />
Ben seni bir yıl, bir gün değil, bir an bile görmeden yapamazken<br />
Sen kalkmış bana unut diyorsun<br />
Kalbim anlamıyor, aşk olsun<br />
<br />
Ben seni bir yıl, bir gün değil, bir an bile görmeden yapamazken<br />
Sen kalkmış bana unut diyorsun<br />
Kalbim anlamıyor, aşk olsun<br />
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-72750167201120600552017-11-09T16:06:00.003+03:002019-02-17T17:36:22.811+03:00Doğuş - Ring Şarkısı, Doğuş - Ring Şarkı Sözleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg9lEL-I2zW48kEi47kR1zcfFpVs85vT_QBnNMBXc2G3zWp0H6Qvbz-G7dGPm4QNr5nryGvf87AzeKbWfm7glNMDDSD9pqSTlvXU-a0VGA0VObdv4WE0LY_RKZnaM_-e1TPBtmE7g3kg/s1600/DOGUS-SARK%25C4%25B0S%25C4%25B0.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Doğuş - Ring Şarkısı, Doğuş - Ring Şarkı Sözleri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Doğuş yeni şarkısı Ring'in şarkısının sözlerine sayfamızdan ulaşabilirsiniz<br />
<br />
<br />
<b>Doğuş - Ring <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Şarkı Sözü</a></b><br />
<br />
Ben geldim oğlum akıllı olucan<br />
Olmayan aklını burada bırakıcan<br />
Ne evreler atlatmışım<br />
Bu savaştada galip olucam<br />
<br />
İsyan etmem ben isyanım<br />
Lakabım balyoz tadına varıcan<br />
Olacaklar zaten belli<br />
Ringden sonra yoluna bakıcan<br />
<br />
Ölmek var ama dönmek yok<br />
Gelmek var ama gitmek yok<br />
Fark var ikimizin arasında<br />
Yürüyerek buradan çıkmak yok<br />
<br />
Ölmek var ama dönmek yok<br />
Gelmek var ama gitmek yok<br />
Fark var ikimizin arasında<br />
Yürüyerek buradan çıkmak yok<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-79365295289482879012017-11-09T12:58:00.002+03:002020-12-12T16:44:51.762+03:00Rusların Kullandığı ,Tüyleri Yok Eden Mucize Karışım<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="327" data-original-width="553" height="372" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6FIbVcHthrE67v8SttukHAIjxQBbVWVv0sByPyVo8SQoHQ7IXLYuX-qsttb49UjHYzlzw2FOe1yt4TwrC74cOjyv53T1hBqs84nJVHuhJ5YV8QU-x1KipgqBTBHz8ZLWRpyP1Ak8AJw/s640/cevizkabu%25C4%259Fut%25C3%25BCyler.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Rusların Kullandığı ,Tüyleri Yok Eden Mucize Karışım</td></tr>
</tbody></table>
<br />
İnsanlar tüyleri ile sıkıntılarında lazer veya epilasyon gibi yöntemlere başvurmaktadır. <div><br /></div><div>Hep bitkisel bir tarif aramışsınızdır bu tüyleri,kılları bitkisel bir ürün kullanarak yok edemezmiyiz? <div><br /></div><div>Bu konu ile ilgili farklı bir bitkisel karışım tarifi bulduk .<br />
<br />
Bu tarifin başarılı olup olmadığını siz kullandıktan sonra göreceksiniz bizede haber etmeyi unutmayın! :)<br />
<br />
İstenmeyen tüyleri yok ediyorlar<br />
<br />
Rusya'da uygulanan eski bir gelenek var ve bunun tüyleri yok ettiğine inanılıyor. Yüzyıllardır uygulanan bu formül sadece 2 malzeme ile hazırlanıyor.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Tüyleri yok eden Mucize karışımın formülü</b></h3>
<br />
<ul>
<li>2-3 avuç kuru ceviz kabuğu</li>
<li>1 su bardağı su</li>
</ul>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Tüyleri yok eden Mucize karışımın Hazırlanışı</b></h3>
<ul>
<li>Kuru ceviz kabuklarını dikkatli bir şekilde yakın.</li>
<li>Kabuklar tamamen yanınca küllerini ayırıp bir kaba alın ve bu küllerin üzerine krem kıvamına gelinceye kadar karışım su ekleyin.</li>
<li>Krem kıvamını alan karşımı bu şekilde 12 saat bekletin.</li>
<li>12 saat bekleyen kremi tüylerinizin olduğu bölgeye sürerek denemeye başlayabilirsiniz.</li>
</ul>
<br />
<b>Tüyleri yok eden Mucize karışım Nasıl uygulanır?</b><br />
<br />
<ul>
<li>Alınmamış halde olan tüylerin üzerine karışımı sürün. Bunun için gazlı bezden ya da pamuktan yardım alabilirsiniz.</li>
<li>Karışımı dökülmesini istediğiniz tüylerin üzerinde 30 dakika bekletin ve ardından suyla karışımı temizleyin.</li>
<li>Bu uygulamayı günde 3 defa, toplam 3 gün yaptığınızda sonuçlarını göreceksiniz. Cilt yapısına göre süre değişeceği için 1 ay ara verdikten sonra yeniden 3 gün aynı uygulamayı tekrarlayabilirsiniz.</li>
</ul>
<br />
<b>Püf noktası</b><br />
<br />
<ul>
<li>Ceviz kabuklarını yakarken dikkatli olun.</li>
<li>Karışım cildinizde herhangi bir kaşıntı ya da kızarıklık meydana getirdiyse hemen su ile temizleyin.</li>
<li>Farklı bir durum söz konusu olduğunda mutlaka bir doktora görünün.</li>
</ul>
<div>
Kaynak: <a href="https://www.mynet.com/ruslarin-istenmeyen-tuyleri-yok-eden-mucize-formulu-1210059-mykadin" rel="nofollow" target="_blank">https://www.mynet.com/ruslarin-istenmeyen-tuyleri-yok-eden-mucize-formulu-1210059-mykadin</a></div>
</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-43152423467256502862017-11-09T12:35:00.001+03:002018-09-23T10:55:20.604+03:00Ceviz Gerçekten Kilo Aldırır mı?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6pB7Y7XupL7cb_jMKjNCMvYqtjx2e1EzlRA6HTmaf_agD8Jg-QsIB55x_yeDP9jxjXgLVEsD4yZp9zce_gw4E9mhaUHz16y-t-strrZc-ga-qnYlXOzZG0z0whLeMQhyphenhyphenrtrYKkksxRA/s640/cevizkiloaldirirmi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ceviz Gerçekten Kilo Aldırır mı?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Ceviz kilo aldırır Mı?</a> sorusunun cevabı Cevizin faydaları ile ilgili bilgiler yer haberimizde.<br />
<br />
Ceviz mutfağımızda hem tatlılara hem de tuzlulara lezzet katan, istendiğinde tek başına da yenebilen bir yemiştir. Görüntüsünün beyne benzemesi nedeniyle "beyin gıdası" olarak da anlandırılan cevizin zihni açtığına inanılır.<br />
<br />
Omega-3 yağ asitleri, iyot ve selenyum açısından zengin olan cevizin faydaları saymakla bitmez. İşte cevizin yararları arasında öne çıkanlar...<br />
<br />
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki ceviz faydalı olduğu kadar kalorili bir yemiştir. 30 gram cevizde 190 kalori bulunur. Cevizin kalorisi çok yüksek olduğu için kilo aldıracağı düşünülür. Ancak araştırmalar günde 35 gram ceviz yiyen kişilerde, bir yıl içinde gözle görülür kilo kaybı olduğunu göstermiştir.<br />
<br />
Cevizde ayrıca kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, sodyum, çinko, bakır, manganez ve selenyum mineralleri ile A, C, E, K ve B vitaminleri bulunur.<br />
<br />
Araştırmalar göstermiştir ki cevizin faydalarının başında kalp fonksiyonunu iyileştirmesi gelir. Bunun sebebi de cevizin yüzde 72'sinin doymamış yağ asitlerinden oluşmasıdır. Dahası cevizdeki yağ asitleri kalsiyum emilimini artırarak, kemiklere de sağlık verir.<br />
<br />
Cevizdeki mineraller metabolik faaliyetlere destek olur; büyümeyi ve gelişmeyi, sperm üretimini, sindirimi ve nükleik asit sentezini hızlandırır.<br />
<br />
Cevizdeki doymamış yağların bir diğer faydası da diyabetin kontrolüne ve Tip 2 diyabetin önlenmesine yardımcı olmasıdır.<br />
<br />
Cevizde bulunan maddeler vücutta kanserli hücrelerin büyümesini önler. Ceviz ayrıca antioksidan maddeler içerir. Bu da vücutta enflamasyonun yani yangının azalması anlamına gelir.<br />
<br />
E vitamini açısından zengin olan ceviz, bu sayede cildi zararlı serbest radikallerden korur.<br />
<br />
Uyku hormonu melatonin, cevizde doğal olarak bulunur. Bu nedenle uykusuzluk çekenlere yatmadan önce birkaç tane ceviz yemeleri tavsiye edilir. Ceviz ayrıca yiyenlerin ruh halini düzeltir. Yetişkinlerin depresyon ve strese karşı savaşında önemli bir silahtır.<br />
<br />
Kaynak : <a href="http://www.hurriyet.com.tr/cevizin-faydalari-nelerdir-cevizin-kalorisi-cok-mu-fazladir-40638051">http://www.hurriyet.com.tr/cevizin-faydalari-nelerdir-cevizin-kalorisi-cok-mu-fazladir-40638051</a><br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74419648102367445892017-11-09T06:00:00.000+03:002018-01-28T23:55:38.805+03:00Uçuklar için Bitksel Tedavi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Uçuklar için Bitksel Tedavi" border="0" data-original-height="325" data-original-width="625" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjayt4k1yD-IaKrrPn98uJzStB6bxWAZvzSKDK_eQnbCvXiig23bDFBLFm-RzTixrG88OKc-gBzjJuFyobA0BrrrTm0gAb5ZRCeag-dPZQ-K0Xcq6GhpipnwlDsnPhygn7kckPpCEcQSg/s640/bir-gecede-ucuklari-iz-kalmadan-gecirin-B%25C4%25B0TK%25C4%25B0SEL-TEDAV%25C4%25B0.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Uçuklar için Bitksel Tedavi" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uçuklar için Bitksel Tedavi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Can sıkan ve can acıtan uçuklar için bitkisel bir tedavi yöntemi var. Uçuk bitkisel tedavisi için yazımızı okumaya devam edin.<br />
<br />
Uçukların sebebi herpes simplex virüsüdür, bu virüs oldukça bulaşıcıdır ve aktif uçuğa dokunmayla kolayca yayılabilir. Bu virüs küçük ve acı veren su toplamalarına yol açar, bunlara uçuk adı verilir.<br />
<br />
Görüntüsünün de kötü olmasının yanı sıra kişiden kişiye sadece temasla kolayca yayılabilir.. Sadece bir gecede uçuğu nasıl durdurabilirsiniz?<br />
<br />
Doğal bir ilaçla bir gecede uçuktan kurtulabilirsiniz. Bunun sırrı sarımsağın özelliklerinde yatar ve bu da virüs, bakteri ve mantarları durdurabilen bir antibiyotiktir. Sarımsak, nitrat, sodyum, potasyum, selenyum, kalsiyum, magnezyum, silikon, hidrojen sülfit, fosforik asit, C, D ve B vitaminleri, fitosterol ve doğal yağlar içerir.<br />
<br />
Ayrıca allisin olarak bilinen bir içeriği de vardır. Araştırmalara göre bu madde enfeksiyonların çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Açıkçası, bir çok bilimsel çalışma sarımsağın reçete ile yazılmış ilaçlardan çok daha etkili olduğunu ve herhangi bir yan etkisi bulunmadığını ortaya koyuyor. Sarımsak kan dolaşımını arttırır ve kardiyovasküler problemlere karşı koruma sağlar. Ayrıca diyabetli insanlar için çok iyidir, kolestrol seviyelerini düşürür, serbest radikallerin etkileriyle savaşır ve bir çok hastalığa karşı koruma sağlar.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Uçuklar için Bitksel Tedavi" border="0" data-original-height="372" data-original-width="545" height="432" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2AdNlJAUhJwDCYnhtEXie2YEJobOO0t5zw52MbFW_McvUFfE89UeI_jd7vydfGI7mhL8hBnW8Kb5L9t5Gw4SAk45zHd5slSCZ8bWWStmWgn2DJoQQqLiEHCknaWci1CmmXVLl3TgE2g/s640/sarimsakfaydalari.gif" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Uçuklar için Bitksel Tedavi" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uçuklar için Bitksel Tedavi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b>Uçuklardan kurtulmak için bir gecelik tedavi: </b><br />
<br />
Bir diş sarımsağı kesin veya doğrayın, sonra da doğrudan uçuğun üstüne uygulayın.<br />
<br />
Eğer büyük bir uçuksa, bunu taze dişlerle yineleyin. Ilık suyla durulamadan önce 10 dakika boyunca uçuk üzerinde tutun.<br />
<br />
Bu tedavi biraz kaşıntı veya yanmaya sebep olabilir, ama bu belirtiler bir kaç saniyede kaybolacak, endişelenmeyin.<br />
<br />
Ayrıca, sarımsak bu uçukların sebep olduğu genel acıyı azaltabilir ve uçuğu bir kaç saat içinde ortadan kaldırabilir. Eğer tamamen gitmezse, bu tedaviyi gün içinde ve gece de uygulamaya devam edin.<br />
<br />
Bir diğer seçenek ise sarımsağı ezip bir macun haline getirmek, uçuğa uygulamak ve gece boyunca bir bandajla üstünü kapatmaktır. Sabahları, sarımsağı yıkayabilirsiniz ve uçuğunuzun ne kadar kuruduğunu görebilirsiniz.<br />
<br />
Bir daha çıkmasına karşı korunun: Son olarak, unutmayın ki uçuklar kişisel eşyaların ortak kullanımı yüzünden yayılır. Uçuğunuz iyileştikten sonra, yeni bir diş fırçası, ruj, dudak kremi, havlu ve ağzınızla temas eden diğer ürünleri almalısınız. Bundan önce kullandıklarınızın herpes virüsü taşıma ve yeni bir enfeksiyona yol açma olasılığı oldukça yüksektir.<br />
<br />
Ayrıca yeniden çıkışlarını önlemek için her zaman güneş korumalı dudak kremleri kullanın. Doğrudan güneş ışığına maruz kalmaktan kaçının, çünkü uçuklarınız bu şekilde geri gelebilir.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-53166383300329171512017-11-09T04:00:00.000+03:002018-05-31T12:41:41.841+03:00Altın Çileğin Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="340" data-original-width="646" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg4l0ib52A0IlvKNBL3LiKd5d3z3KBBo6zJWGK01FSaAxdZprWTD02GF88BikrtB6PMoQrIlICJVg-UrcZeGgXmTdfikYvAzS3DjSIdrAtEF_rtKhyphenhyphenAJVWKNQ5qX7bNJNL_NH_MR8NCw/s640/altin-cilek-faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Altın Çileğin Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Altın Çileğin Sağlığımıza Faydaları Nelerdir?</b><br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Altın çilek</a>, adı gibi çok değerli bir besindir. Her derde deva olan bu besin, daha yeni yeni bilinmeye başlanmıştır. Yer kirazı diye de adlandırılan besin, egzotik meyveler kategorisinde yer almaktadır. Yaş olarak yenilebildiği gibi kurutulmuş olarak da tüketilmektedir. Daha çok kurutulmuş olarak satışa sunulmaktadır. Altın rengi ile ismini bağdaştıran tropikal meyve, Güney Amerikada yetiştirilmektedir. 5-7 gram ağırlığında ve lif yoğunluğu yüksek olan meyvenin birçok faydası bulunmaktadır. B1, B2, B3, A ve C vitaminlerini bünyesinde barındıran besinin, sağlığa çok büyük yararı vardır.<br />
<br />
Yuvarlık hatlardan oluşan meyve, altın sarısı rengindedir. Sulu ve küçük boyutlarda çekirdekleri vardır ve yüzeyi pürüzsüzdür. Taze tüketildiğinde, dış yüzeyindeki kâğıdımsı yüzeyini soymak gereklidir.<br />
<br />
Kurutulmuş olarak yendiğinde böyle bir işleme gerek yoktur. Salata, kek ve pastalarda kullanılan meyvenin, reçeli de yapılmaktadır. Tatlı ve aynı zamanda mayhoş tadı ile lezzetli bir besindir ve özel soslarda kullanılmaktadır.<br />
<br />
Yaz aylarının vazgeçilmesi olan dondurmanın yapımında kullanılmaktadır. Bazı ülkelerde yemek olarak da tüketilmektedir. Ağacı küçüktür ve dalları çalı şeklindedir. Sıcak ve sulak topraklarda yetişen meyve, kalsiyum ve demir açısından zengindir.<br />
<br />
Potasyum, fosfor minerallerini de içeriğinde barındırmaktadır. Proteolitik enzimler ile bezenen bu meyve, bu özelliği ile diğer besinlerden ayrılmaktadır.<br />
<br />
<br />
Antioksidan oranı ile üstünlük yaratan meyve, doğal yollardan kilo vermek isteyenlerin imdadına koşmaktadır. Metabolizmayı hızlandıran besin, sindirim kolaylığı sunmaktadır. Kalorisi düşük olduğundan, kilo vermenize katkı sağlamaktadır.<br />
<br />
Sağlıklı bir şekilde zayıflamanın en iddialı yoludur. Çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimden olumlu katkıları vardır. Şeker hastalarına iyileştirici etki yapmaktadır. Kanser, kalp gibi ciddi rahatsızlıkları önlemekte başarılı olan meyve, aynı zamanda bu hastalılara şifa olmaktadır. Doğal idrar söktürücüdür ve ağrı kesici özelliğine sahiptir.<br />
<br />
Kandaki değerleri dengeler ve solunum, idrar yollarındaki rahatsızlıklara deva olmaktadır. Tıbbi ilaçlarda kullanılan meyve, 8 alkolid özelliğine sahiptir. Görme ve işitme duyularına büyük fayda sağlar ve sinirlerin onarılmasında etkilidir. Kan dolaşımını hızlandırır ve düzene sokar. İltihap kurutur ve mantar hastalıklarını tedavi etmede etkilidir.<br />
<br />
<b>Altın çilek</b>, İştah açıcı, ateş düşürücü, balgam temizleyici, tümörün ilerlemesini durdurucu, cilt problemlerine çözüm yaratan ve böbrek rahatsızlıklarını iyileştiren etkisi ile liderdir.<br />
<br />
Altın çilek, kozmetik özelliği ile de iddialıdır. Cildi pürüzsüleştirir ve nemlendirir. Cildi güneş ışınlarından koruyan besin, hücre yenileyici özelliği ile fark yaratmaktadır.<br />
<br />
Yaşlanma belirtilerini geciktiren meyve, erkeklerin korkulu rüyası olan prostat hastalığının oluşumunu önler ve tedavi eder. Antispazmodik, Anti-romatizmal, Antiviral, Diüretik, Antimikrobiyal, Antimikobakteriyel, Anti-diyabetiktir, Antikoagülan ve Analjezik özellikleri ile tam bir eczane deposuUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-28681803658174975522017-11-08T15:58:00.002+03:002020-04-07T23:13:01.339+03:00Kanser'de Erken Teşhis Hayat Kurtarır! Kanser'in 10 Belirtisi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kanser'de Erken Teşhis Hayat Kurtarır! Kanser'in 10 Belirtisi" border="0" data-original-height="325" data-original-width="625" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw9Bp_v6UUAlVkcMtgBJRGOMSKdZI6HiLvJqRyHb-RPiRx4637dNHHcww4hgOjDHpgFPNso3YV78OK8ku_dtmwAaa4hEH_WH1ElFgtnZeGbe8L37PdrbS7FWO17DxKFrbrJKSX4J-FAw/s640/iste-kanserin-10-belirtisi-1-dakikani-ayir-ve-kendini-test-et.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" title="Kanser'de Erken Teşhis Hayat Kurtarır! Kanser'in 10 Belirtisi" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kanser'de Erken Teşhis Hayat Kurtarır! Kanser'in 10 Belirtisi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Kanser</b>'de Erken Teşhis Hayat Kurtarır! Kanser'in 10 <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Belirtisi</a><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Erken teşhisin hayat kurtardığı kanserle ilgili yapılan araştırmalar, toplumun büyük bir çoğunluğunun bu öldürücü hastalığın erken uyarılarından habersiz olduğunu ortaya koyuyor. Kanserin 10 belirtisi şöyle:.<br />
<br />
<b>1 - Açıklanamayan kilo kaybı. </b><br />
Birçok insan diet yapmadan kilo verdiği için mutlu olur ancak açıklanamayan kilo kaybı (yaklaşık 5 kilo) veya ani iştah kaybı kanserin en yaygın belirtilerinin başında geliyor. Bu belirti özellikle pankreas, mide, gırtlak veya akciğer kanserinde görülüyor..<br />
<b><br /></b>
<b>2 - İnatçı düşük ateş</b>.<br />
Bu özellikle lösemi, hodgkin lenfoma ve hodgkin olmayan lenfoma kanserlerinin ilk belirtileri arasında yer alıyor.<br />
<br />
Düşük ateş 37.6 ile 38.2 dereceleri arasını ifade ediyor. İnatçı düşük ateş ayrıca çok çeşitli enfeksiyonlardan da kaynaklanabiliyor..<br />
<b><br /></b>
<b>3 - Artan yorgunluk.</b><br />
Daha önce hiç ihtiyaç hissetmezken, günde 3-4 saat kestirmeden duramıyorsanız, bu önemli bir kanser belirtisi olabilir.<br />
<br />
Özellikle kan basıncının düşmesine yol açan tüm kanser türleri ve löseminin belirtisidir. Yorgunluk ayrıca; kansızlık, uyku düzensizliği, kalp problemleri ve şeker, fibromyalji ve iltihaplı eklem hastalıklarından da kaynaklanıyor olabilir..<br />
<b><br /></b>
<b>4 - Ciltte iyileşmeyen yaralar veya deride değişiklik.</b><br />
Deride oluşan asimetrik lekeler, lekelerin sıradışı renklerde oluşması veya lekelerin ortalama bir silgiden daha büyük bir alanı kaplaması, deri kanserinin en öldürücü şekli olan melanomanın belirtisidir..<br />
<br />
<b>5 - Yutkunma problemi ve kronik ses kısıklığı.</b><br />
Bunlar dudaklarda iyileşmeyen yaralar, sıradışı kanamalar, ağızda ağrı ve uyuşma, kronik gırtlak iltihabı, ağız kanserinin belirtileri olabilir..<br />
<br />
<b>6 - Ağız içinde oluşan pamukçuk benzeri yaralar</b>.<br />
Bunlar tıp dilinde lökoplazi olarak adlandırılır. Bu beyaz lekeler yanağın iç tarafında, dilin alt veya yan kısımlarında oluşur. Bu lekeler pamukçuğun giderilmesinde uygulanan yöntemlerle ağızdan kaybolmaz..<br />
<br />
<b>7 - İdrarda kan görülmesi. </b><br />
Bu belirtinin genelde hastalar tarafından ciddiye alınmadığını belirten doktorlar, daha önce hiç görülmemiş bile olsa bunun hasta tarafından idrar yolu enfeksiyonuyla ilgili bir problem sanıldığını belirtiyor.<br />
<br />
Bu ihtimalle birlikte kanama, mesane kanserinin de belirtisi olabilir ve bir ürolog tarafından kontrol edilmesi gerekir. Mesane kanseri çoğu zaman artık tedavi edilemeyecek safhaya gelinceye kadar farkedilemez.<br />
<br />
Bunun nedeni de hastaların doktora gitmek için çok beklemelidir. Benzer şekilde dışkıda kan görülmesi de kolon kanserinin önemli belirtilerinden biridir. Ancak dışkıda kan görülmesinin farklı sebepleri de bulunmaktadır..<br />
<br />
<b>8 - Açıklanamayan ağrı.</b><br />
Bu, testis kanseri veya kemik kanserinin erken semptomlarından biri olabilir. Tedaviye rağmen iyileşmeyen baş ağrısı, beyin tümörünün habercisi olabilir. Sırt ağrısı, kolon veya yumurtalık kanserini işaret edebilir. Doktorlar, sebebi bilinmeyen ağrıların en yaygın kanser belirtilerinden biri olduğunu belirterek, bu durumda hastaneye başvurulması gerektiğini belirtiyor..<br />
<br />
<b>9 - Vücutta şişkinliklerin oluşması veya derinin sertleşmesi. </b><br />
Göğüs ve testis dahil çok çeşitli kanser türlerinin belirtisidir. Bunlar kanserin erken belirtisi olduğu gibi, kanserin son safhasına da işaret ediyor olabilir..<br />
<br />
<b>10 - Sürekli olan, sebebi açıklanamayan veya sıkıntı veren belirtiler</b>. Doktorlar, "Vücudunuzda yolunda gitmeyen bir şey varsa ve uzun süre devam ediyorsa, bunun normal bir durum olmadığını bilin. Vücudunuzun sesini dinleyin. Erken teşhis sayesinde hayatınız kurtulabilir" tavsiyesinde bulunuyor"..<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-84158235679161752182017-11-08T14:00:00.001+03:002020-12-12T16:46:19.500+03:00Eklem Romatizması ve Sinir Sıkışması İçin Bitksel Kür<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="325" data-original-width="625" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibGtqu6Fn1LhvPZh3aXBW5dmFrMCse89wvRjdKaUMwds7UJRGWJl2N5fcXYklokz1DAmYTjaly2elkFynQzWcEq6aGTMxlkAVkl0fbZXxhZb9aguBrB9M9WJWKxrJHWHDAxC8vThvQJw/s640/sinir-s%25C4%25B1kismesi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Eklem Romatizması ve Sinir Sıkışması İçin Bitksel Kür</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><b><br /></b><div><b>İltihaplı eklem romatizması</b> ve <b>sinir sıkışması</b> için Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu hocamızın önermiş olduğu kiraz sapı ve ısırgan otu kürü ile şikayetlerinizden doğal <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">bitkisel tedavi</a> yöntemi ile kurtulabilirsiniz.<br />
<b><br /></b>
<b>İltihaplı eklem romatizması</b> (romatoid artrit) hastalığı kişilerde ellerde ve ayaklarda ağrı belirtileriyle başlayan bir hastalıktır. Bir müddet sonra kişinin yaşam kalitesini düşürmekte, sosyal yaşantısına engel olmaya başlar.<br />
<br />
Öncelikle bilinmelidir ki iltihaplı eklem romatizması tedavisi olan bir hastalıktır. Eğer kontrol edilirse ve uygun tedavi yöntemleri uygulanırsa kişi bu hastalığı vücudundan atabilir. Eğer doktorunuz size bu hastalığın tanısını koymuşsa doktor tavsiyesini ve tedavisini uygulamanızı öneririrz.<br />
<br />
Eğerki tedavi sonuç vermezse evinizde İbrahim Saraçoğlu 'nun tarifini verdiği bitkisel kür ile tedaviye başlayabilirsiniz.<br />
<br />
Kiraz sapı ve ısırgan otu ile hazırlayacağınız bu kür aynı zamanda <b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">sinir sıkışması</a></b> içinde kullanılır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Kiraz Sapı ve Isırgan Otu Kürü ile Sinir Sıkışması – İltihaplı Romatizma Tedavisi </b></h3>
<br />
Sinir Sıkışması ve iltihaplı romatizma tedavisinde lazım olan malzemeler: •<br />
<br />
<ul>
<li>25-30 adet kurutulmuş kiraz sapı</li>
<li>Bir tutam ısırgan otu</li>
<li>Yarım litre klorsuz su </li>
</ul>
<h3 style="text-align: left;"><b>İtihaplı Romatizma – Sinir Sıkışması Kürü Nasıl Hazırlanır? </b></h3>
<br />
<ul>
<li>İlk olarak yarım litre klorsuz suyu önceden kaynatın. </li>
<li>Kaynamaya başladıktan sonra içerisine 25-30 adet kiraz sapını ilave edin. </li>
<li>Kiraz saplarını ilave ettikten sonra yaklaşık 3 dakika daha kaynatın. 3 dakika dolduktan sonra yaklaşık kiraz sapı miktarı kadar bir tutam ısırgan otunu karışıma ekleyin. </li>
<li>Isırgan otunu da ekledikten sonra kısık ateşte 6-7 dakika daha kaynatın. </li>
<li>6-7 dakika sonra ocağın altını kapatın ve ılımaya bırakın. Ilındıktan sonra süzüp içebilirsiniz. </li>
</ul>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Romatizma, Sinir Sıkışması Kürü Nasıl Uygulanır? </b></h3>
<br />
<ul>
<li>Hazırlamış olduğunuz bu kürün 1 bardağını sabah kahvaltıdan 2 saat sonra, kalan 1 bardağını ise akşam yemeğinden 2 saat önce tüketin. </li>
<li>Toplamda bu kürü 21 gün boyunca uygulamalısınız. </li>
<li>Karışımı her gün taze olarak hazırlamalısınız. </li>
<li>21 gün dolduktan sonra hastalığın seyrine göre kürü tekrar uygulayabilirsiniz. </li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Kiraz sapı ısırgan kürünün</b> hiç bir zararı yoktur. Ayrıca kiraz sapı zayıflamada da önemli bir rol oynamaktadır.<br />
<br />
Bu küre takviye olarak sinir sıkışması probleminde ki ağrıları gidermek için ardıç yağı ile masaj yapabilirsiniz.<br />
<br />
Kullanacağınız ardıç yağının hakiki olmasına özen gösterin. Piyasada çok fazla sahte ardıç yağı bulunmaktadır. Ağrılı bölgelerinize bir miktar ardıç yağını masaj yaparak uygulayabilirsiniz.<br />
<br />
Haftada 3-4 gün uygulayabilirsiniz. Romatizmal hastalıklar için kullanılan ilaçların bir çoğu geçici olarak ağrıları gidermeye yöneliktir.<br />
<br />
Bu uygulayacağınız kür ise hem ağrıları giderir hemde hastalığı tamamen iyileştirmeye yönelik etki gösterir. Kürü ilk uygulamaya başladığınız hafta vücutta depolanır, ikinci hafta ise tedavi etmeye ve ağrıları gidermeye başlar.<br />
<br />
<br />
<br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-41085349549040326142017-11-08T01:30:00.001+03:002020-12-12T16:45:44.001+03:00Türkiye de Görülen İklim Tipleri Nelerdir? İklimleri Etkileyen Faktörler?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Türkiye de Görülen İklim Tipleri Nelerdir? İklimleri Etkileyen Faktörler?" border="0" data-original-height="445" data-original-width="652" height="432" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-RJNw5dXUzYhJlDFD5aOy32MxyXrLlYZv0lhlPCydDB3yBMI6WgqWTLhNh55nnYitUlkPRntoqdL7Ksej-23NHYKtYJeKfj1vACTTBGZxK0qNrETHfEUk0-5QQpEhnRQSurXly35sDA/s640/turkiyede-iklim-tipleri-nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Türkiye de Görülen İklim Tipleri Nelerdir? İklimleri Etkileyen Faktörler?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Türkiye de Görülen İklim Tipleri Nelerdir? İklimleri Etkileyen Faktörler?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b><br /></b></div><div><br /><h2 style="text-align: left;">Türkiye de Görülen İklim Tipleri Nelerdir? İklimleri Etkileyen Faktörler? </h2></div><div><b><br /></b></div><div><b>Türkiye</b>, Dünya üzerinde yapılan <b>iklim </b>sınıflandırmasına göre, Akdeniz ikliminin yayılış sahasına girer.<br />
<br />
Ancak Türkiye’de;<br />
<br />
<ul>
<li>Yerşekillerinin engebeli olması</li>
<li>Dağların uzanış yönü</li>
<li>Üç tarafının denizlerle çevrili olması</li>
<li>Yükseltinin batıdan doğuya doğru artması</li>
</ul>
<br />
gibi etmenlerin etkisiyle sıcaklık ve yağış bölgelere göre değişir. Bu durum Türkiye’de birbirinden farklı iklim tiplerinin görülmesine neden olur.<br />
Örneğin; iç ve Güneydoğu Anadolu’da, kıtaların iç kısımlarında görülen yarı kurak step iklimi etkili olurken, Karadeniz Bölgesi’nde Kuzeybatı Avrupa’nın Ilıman okyanus iklimi, Doğu Anadolu’da ise yüksek enlemlerin soğuk karasal iklimi etkili olmaktadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>TÜRKİYE’NİN İKLİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER</b></h3>
Türkiye’nin matematik konumu ile özel konumu çeşitli iklim tiplerinin görülmesinde birlikte etkili olmuştur.<br />
<br />
<b>1. Matematik Konum (Enlem Etkisi)</b><br />
Türkiye 36°-42° Kuzey paralelleri arasında, ılıman iklim kuşağının Ekvator’a yakın bölümünde bulunmaktadır.<br />
Türkiye’nin matematik konumu ılıman iklim şartlarının etkili olmasına ve mevsimlerin belirgin olarak görülmesine neden olmuştur. Türkiye yazın daha çok güneyden gelen sıcak hava kütlelerinin kışın ise kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin etkisi altına girer.<br />
<br />
<ul>
<li>Türkiye orta kuşakta yer aldığı için dört mevsim belirgin olarak yaşanır.</li>
<li>Türkiye Yengeç Dönencesi’nin kuzeyinde yer aldığı için yıl içerisinde güneş ışınlarını hiçbir zaman dik açıyla almaz.</li>
<li>Ayrıca enlemin etkisine bağlı olarak Akdeniz kıyılarındaki sıcaklık ortalamaları Karadeniz ve Marmara kıyılarındaki sıcaklık ortalamalarından daha fazladır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>2. Özel Konum</b><br />
Türkiye’nin iklimi üzerinde yalnızca matematik konum etkili değildir. Eğer böyle olsaydı güneyden kuzeye doğru gidildikçe sıcaklıklar düzenli bir biçimde azalır, yaklaşık aynı en-I lemler arasında yer alan Ege, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde aynı iklim şartlan görülürdü. Halbuki Türkiye’de kısa mesafelerde büyük iklim değişiklikleri ortaya çıkar. Bu duruma yol açan başlıca etmenler:<br />
<br />
<ul>
<li>– Kara ve deniz dağılışı</li>
<li>– Yükselti</li>
<li>– Dağların uzanış biçimi ve bakı durumu</li>
<li>– Basınç merkezlerinin etkisi ve rüzgarlardır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>a) Kara ve Deniz Dağılışı</b><br />
Denizler geç ısınıp geç soğuduğu için kıyı bölgelerimizin iklimi daha ılımandır. İç bölgelere gidildikçe karasallık etkisi artar. İç kesimler yazın daha çok ısınır kışın da daha çok soğur. Türkiye’de bu durum özellikle kışın belirginleşir.<br />
Kışın kuzey kıyılarımız daha güneydeki kara içlerinden sıcaktır. Örneğin, Samsun’da ocak ayı sıcaklık ortalaması 7 °C iken daha güneydeki Konya’da 0 °C dir. Kara ve deniz dağılışının iklim üzerindeki bir başka etkisi de günlük ve yıllık sıcaklık farklarıdır. Kıyılardan iç kesimlere gidildikçe deniz etkisinin ve nem oranının azalmasına bağlı olarak günlük ve yıllık sıcaklık farkları da artar. Aynı durum iç kesimlerde yağış miktarının azalmasına neden olur.<br />
Örneğin, Ege kıyılarında yıllık sıcaklık farkı 19 °C iken bu değer, Doğu Anadolu’da 33 “C’yi bulmaktadır. Yine Ege Bölge-si’nden iç kesimlere doğru yağış miktarı da azalır.<br />
<br />
<b>b) Yükselti</b><br />
Türkiye, ortalama yükseltisi fazla olan bir ülkedir. Yükselti genel olarak batıdan doğuya doğru artmakta ve Doğu Anadolu’da 2000 m’nin üzerine çıkmaktadır.<br />
Bu nedenle doğuya doğru sıcaklıklar düşmektedir.<br />
Örneğin; İç Anadoluyla aynı enlemler arasında yer aldığı halde, Doğu Anadolu’da sıcaklık ortalamaları daha düşüktür. Ayrıca yüksek yerlerde ilk kar yağışları sonbaharda başlamakta ve kar örtüsü yaklaşık 6 ay yerde kalmaktadır. Yükselti farkı kısa mesafelerde de sıcaklık farkına neden olmaktadır.<br />
Örneğin; Kars platosunda yazlar serin geçerken hemen yakınındaki İğdır Ovası’nda yüksek sıcaklıklar görülmektedir.<br />
<br />
c) Dağların Uzanış Biçimi ve Bakı Durumu<br />
Ülkemizde dağların uzanışı sıcaklık ve yağışın dağılışı üzerinde büyük ölçüde etkili olmaktadır. Örneğin Toros dağlan, güneyden gelen nemli hava kütlelerinin Anadolu’nun iç kısımlarına sokulmasını büyük ölçüde engellerken, kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin de Akdeniz kıyılarına sokulmasını engellemektedir.<br />
Bu durumun bir sonucu olarak, kışın Akdeniz kıyılarında ılık ve bol yağışlı bir mevsim yaşanırken, iç bölgelerimizde kış soğukları bütün şiddeti ile etkili olmaktadır.<br />
Karadeniz Bölgesi’nde de özellikle yazın kuzeyden gelen nemli hava kütleleri, Kuzey Anadolu dağlarına çarparak yükselmekte ve soğuyarak yağış bırakmaktadır.<br />
Ege Bölgesi’nde ise dağlar denize dik uzandığı için deniz etkisi 150-200 km içerilere kadar sokulabilmektedir.<br />
Ülkemizde sıcaklığın dağılışı üzerinde etkili olan etmenlerden biri de bakı durumudur. Türkiye Kuzey Yarımküre’de olduğu için dağların güneye bakan yamaçları, kuzeye bakan yamaçlarından daha fazla güneş enerjisi alır ve daha fazla ısınır.<br />
<br />
<br />
<br />
<b>d) Basınç Merkezlerinin Etkisi ve Rüzgarlar</b><br />
Türkiye; matematik konumu itibariyle, kuzeyden gelen soğuk hava kütleleri ile güneyinden gelen sıcak hava kütlelerinin karşılaşma alanında yer alır. Kışın genel olarak Sibirya üzerinden gelen yüksek basınç ile İzlanda üzerinden gelen alçak basıncın etkisinde kalır. Sibirya yüksek basıncı başta Doğu Anadolu olmak üzere ülkemizde kışların sert ve soğuk geçmesine neden olur.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>TÜRKİYE’DEKİ İKLİM TİPLERİ</b></h3>
Türkiye’de genel olarak üç ana iklim tipi görülür. Bunlar Karadeniz, Akdeniz ve Karasal iklimdir.<br />
Bunların yanında Trakya, İçbatı Anadolu gibi yerlerde geçiş iklimi özellikleri görülür.<br />
<br />
<b>1. Karadeniz iklimi</b><br />
Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde ve Marmara Böl-gesi’nin Karadeniz kıyıları boyunca görülür. Yıllık sıcaklık farkı azdır (13 °C – 15 °C). Kışlar ılık (6 °C -7 °C), yazlar serin (21 °C – 23 °C) geçer.<br />
<br />
<ul>
<li>Her mevsim yağışlıdır.</li>
<li>Yıllık yağış miktarı 700 – 2400 mm arasındadır.</li>
<li>Doğu Karadeniz Bölümü’nde en fazla yağış sonbaharda, en az yağış ilkbaharda düşer.</li>
<li>Batı Karadeniz Bölümü’nde yıllık yağış miktarı 1000-1500 mm’dir.</li>
<li>Orta Karadeniz’de ise en fazla yağış kışın, en az yağış yazın olmaktadır. Yıllık yağış miktarı 700-1000 mm ara-sındadır. Diğer bölümlere göre yağışın az olmasının ne-deni yerşekillerinin hakim rüzgâr yönüne dik olmaması, gerisindeki dağların yükseltisinin az ve kıyıya uzak olma-sıdır.</li>
<li>Doğal bitki örtüsü ormandır.</li>
<li>Türkiye’de bulutluluğun, nemliliğin ve yağışın en çok olduğu, sıcaklık farkının, güneşli gün sayısının, güneş enerjisinden yararlanmanın en az olduğu iklimdir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>2. Akdeniz İklimi</b><br />
En belirgin olarak Akdeniz kıyılarında görülmekle birlikte, Ege ve Marmara bölgelerinin kıyı kesimlerinde de etkili olmaktadır. Yalnız bu bölgelerde enlemden dolayı sıcaklıklar asıl Akdeniz iklimine göre 2 °C – 3 °C daha düşüktür.<br />
Bu iklimde genel olarak;<br />
<br />
<ul>
<li>Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır.</li>
<li>Yıllık sıcaklık ortalaması 18-20°C dir.</li>
<li>Yağışların yarıdan fazlası kışın düşer.</li>
<li>Kış yağışları yağmur şeklindedir.</li>
<li>Kar yağışı ve don olayı çok azdır.</li>
<li>Yağışlar cephesel kökenlidir.</li>
<li>Yıllık yağış ortalaması 600-1000 mm arasındadır.</li>
<li>Karakteristik bitki örtüsü zeytin, zakkum, mersin, kocayemiş, defne v.b. bitkilerden oluşan makilerdir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>3. Karasal İklim</b><br />
Ülkemizde karasal iklim, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülür. Fakat bölgeler arasında karasal iklimde bazı farklılıklar vardır.<br />
<br />
<b>a. İç Anadolu Tipi</b><br />
<br />
<ul>
<li>– Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.</li>
<li>– Kış mevsiminde sıcaklık 0 ile -3 °C, yaz mevsiminde ise 20 °C ile 25 °C civarındadır.</li>
<li>– iç Anadolu’da en fazla yağış ilkbaharda düşer.</li>
<li>– Ortalama yağış 300-400 mm dir.</li>
<li>– Yağışlar konveksiyoneldir.</li>
<li>– Yıllık sıcaklık ortalaması ise 10 °C – 12 °C dir.</li>
<li>– Bitki örtüsü steptir.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>b. Doğu Anadolu Tipi</b><br />
<br />
<ul>
<li>– Karasal iklimin en şiddetli tipi bu bölgede görülür. Bunda bölgenin yüksek ve denize uzak olması etkilidir.</li>
<li>– Kış mevsiminde ortalama sıcaklıklar -2 °C, -12 °C arasındadır.</li>
<li>– Kar yağışı ve don olayları görülür. Kar 3-4 ay yerde kalır. Kışın ülkenin en soğuk yeridir. Bunun nedeni yükseltinin fazla olmasıdır.</li>
<li>– Yaz mevsiminde sıcaklıklar 18 °C – 25 °C civarındadır.</li>
<li>– Yıllık yağış miktarı 500-600 mm’dir.</li>
<li>– Doğu Anadolu’da en fazla yağış ilkbahar ve yaz aylarında görülür.</li>
<li>– Bölgenin Malatya, Elazığ gibi illerinde yükseklik fazla ol-madığından iç Anadolu’da olduğu gibi step iklimi etkilidir.</li>
<li>– Bitki örtüsü yükseklerde çayır, alçak yerlerde steptir. Yer yer iğne yapraklı ormanlara da rastlanır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>c. Güneydoğu Anadolu Tipi</b><br />
<br />
<ul>
<li>– Bu bölgenin batısında Akdeniz iklimi etkileri görülürken, doğuya doğru karasallık artmaktadır.</li>
<li>– Bu bölgedeki karasal iklimde kış mevsiminde sıcaklık 2 °C ile 5 °C arasındadır. Dolayısıyla kar yağışı ve don olayları Doğu Anadolu’daki kadar etkili değildir.</li>
<li>– Yaz mevsiminde en yüksek sıcaklıklar bu bölgede görülür. (29 °C – 31 °C) Dolayısıyla buharlaşma şiddeti en faza bu bölgede olduğundan, kuraklık da çok fazladır.</li>
<li>– Yıllık yağış 400-700 mm arasındadır. Yağışların çoğu kış ve ilkbahar mevsimlerinde düşer, yazlar oldukça kuraktır.</li>
</ul>
<br />
– Bitki örtüsü steptir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-53859656649016155392017-11-07T15:38:00.003+03:002018-01-28T23:46:01.463+03:00Arsenik Nedir, Arseniğin Zararları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Arsenik Nedir, Arseniğin Zararları Nelerdir?" border="0" data-original-height="300" data-original-width="700" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0Dp8YsbXNZED7U2EdR9in6TBlTL4aagXCbgIE_0e437nq3w3zob1MrZoLfbqp5isJsNNHWrJYUDpDfp5eQdTZKHDDSBWuUdBT4oYYUwdcTb1rW7oXMBaq8cF3CbnAd-sl_yfGIEKIAw/s640/arsenik-nedir-.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Arsenik Nedir, Arseniğin Zararları Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Arsenik Nedir, Arseniğin Zararları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Arsenik nedir</a>? Zararları Nelerdir?<br />
<br />
Periyodik cetvelde bulunan VA grubunda yer alan yarı metal bir elementtir. Arsenik tüm evrende olduğunu düşülmektedir. Dünya’da arsenik büyük bir bölümü bakır ve kurşun metallarinde bulunur. Dünyamızda bu kadar fazla bulunan bir maddenin insan üzerinde de büyük bir etkisi vardır. Hatta arsenik maddesi yediğimiz yemek ve içeceklerin içinde de bulunduğu söylemek doğru bir karardır.<br />
<br />
A.B.D.’de yayımlanan bir programdan Dr. Mehmet Öz, arsenik oranın hazır elma sularında çok yüksek olduğunu ifade etmiştir. Dr. Mehmet Öz yaptığı bu ilginç açıklamada dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Arsenik maddesinin kanser üzerinde epeyce etkisi vardır ve birçok kanserin nedeni olarak gösterilmektedir.<br />
<br />
Bilinçsiz tarım ürünlerin üretimi, denetim yapılmayan pestisit isimli böceklerin öldürücü ilaçların yasaklanmış olmasına karşın arsenik madde kullanılmaktadır. Konsantre meyve suların içerisinde arsenik maddenin bulunmasına karşın Çin ve Uzakdoğu ülkelerinde ithal edilmektedir. Sağlık için, toplam ölçülen arseniğin zararlı bölümünün, büyük bir kısmını inorganik arseniğin oluşturduğunu Dr. Öz yaptığı çalışmalar neticesinde göstermiştir.<br />
<br />
4918_4952EPA arsenik miktarını, elma sularında ve içme sularında resmi tutarının üst limitinin 10 ppb üstünde arsenik bulmuştur. FDA, yaptığı açıklamalar neticesinde, organik arsenik olduğunu ve sağlık için tehdit oluşturmadığı, ancak tavukların organik arsenik maddesini zararlı bir inorganik arseniğe çevrilebileceğini ifade etmiştir.<br />
<br />
ABD yapılan araştırmayı dikkate almış ve organik arsenik tavuk satışını engelleyen ilk ülke olmuştur. İnorganik arsenik kanser dışında, birçok hastalığa yol açmıştır. Sadece tavuklarda değil, diğer hayvanlarda organik arseniğin inorganik arseniğe çevirebilme ihtimali üzerinde durulmaktadır. Ülkemizde şebeke sularında bulunan arseniğin düşürülmesi için arıtma tesislerinde kurulmayı hedeflemişlerdir.<br />
<br />
Arsenik miktarının doğada düzenli bir şekilde dağılmasına karşın, bilinçsiz kullanılması korkutucu bir durumdur.<br />
<br />
*Mürekkep<br />
*Tekstil boyaları<br />
*Böcek öldürücü ilaçlar<br />
*Sigara<br />
*Penisilin buluşuna kadar frengi hastalıkların tedavisinde arsenik kullanılmıştır.<br />
<br />
Günümüzde artık arsenik boyalar içeren pestisitler yasaklanmış ancak Çin başta olmak üzere Uzak Doğu ülkeleri birçok yerde kaçak olarak kullanmaktadır. 1800-1900 yıllarda böcek öldürücü ilaçların içinde bulunan bu zararlı madde o dönemlerde sedef hastalığına, astıma ve 1970’li yıllarda lösemi hastalığı için kullanılmıştır.<br />
<br />
Tarımda bilinçleşen çiftçiler, 1995 yılında arsenik kullanımı %4’e gerilemiştir. Ortalama bir insan 40 mikrogram arsenik bileşiklerini vücuduna alır. Arsenik maddesi, birçok üründe bulunmakla birlikte, özellikle de önemli olarak gıda ürünleri karşımıza çıkmaktadır. Bu gıda ürünleri incelendiği takdirde ise, deniz ürünleri, kümes hayvanları ve mantarda bulunulduğu anlaşılmıştır. Günlük tavuk tüketilmesi durumunda 21-30 mikrogram arsenik alınmaktadır.<br />
<br />
Kalitesiz ve denetimi olmayan makyaj ve boya malzemelerinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Çin’de üretilen çoğu oyuncaklarda bulunduğu bilinmektedir. Vücutta olması gereken miktardan fazla alınan arsenik; karın ağrısı, kusma, bulantı ve boğazda yanma hissi gibi hastalıklar ortaya çıkar.<br />
<br />
Yüksek miktarda alınan arsenik kalp yetmezliğine, dolaşım bozukluğuna ve sonunda ölüme neden olmaktadır. Kronik zehirlenme, ciltte kansere benzeyen oluşumlar, sinir sisteminin işlevinin bozulması, ilerleyici halsizlik ve yorgunluk, bilinçte bozulma, dışkılama ve işeme sorunları, tırnak çizgilenmeleri ve hatta ardından ölümle sonuçlanabilir. Bu yüzden yukarıda belirtilen hastalık yapan malzemeleri kullanmaktan kaçınılmalıdır.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-28950521295685391402017-11-07T15:23:00.002+03:002017-11-07T15:23:36.411+03:00Skandal Çocuk Kitabı Acilen Toplatıldı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="586" data-original-width="599" height="626" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjId45XC58ZzDZs_S_3m0J5xjfFHbvnpVbU07OuLub0wF-J7sDnW50zlSDN51qjVe0JYIkwu_zWGzOKFTlQRd1iexP-fBdfq-06awprVDdo1rFNA9IDzLbw4OjNPnYyw7ggrz-zBu0hVg/s640/skandalkitap.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skandal Çocuk Kitabı Acilen Toplatıldı!</td></tr>
</tbody></table>
<br />"Farkındayız, sadece kitap değil bir dünya veriyoruz" sloganını kullanan Nar Yayınları'ndan çıkan İhsan Büyükçolak'ın derlediği ‘Kahkaha Gülleri' isimli çocuk kitabı sosyal medyada tepkilere neden oldu.<br />
<br />
Habertürk Haber Merkezi'nin haberine göre; kitabın sosyal medyada paylaşılan sayfasında başı babası tarafından kesilen bir çocuğun kazanda pişirilmesi, ardından bu görüntüyü gören kız kardeşin hikayesi anlatılıyor.<br />
<br />
Kitapta, "Ağabeyinin eti asla ağzına değmesin" ve "Kemiklerinin hepsini topla gül ağacının<br />
<br />
dibine göm" gibi ifadeler yer alıyor.<br />
<br />
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ<br />
<br />
Masalda geçen korkunç ifadelerin ortaya çıkmasının ardından tepki de çığ gibi büyüdü.<br />
<br />
Tepkiler üzerine yayınevi sosyal meya hesaplarından bir açıklama yaparak, "'Kahkaha Gülleri' isimli kitap 2009 yılında yayınlanmış ve yayın kurulumuzca çocuklarımıza uygun olmadığı fark edilir edilmez derhal yayından kaldırılmış, piyasaya verilmiş olanlar toplatılılmıştır. Söz konusu yayın nedeniyle kamuoyundan özür dileriz" dedi.<br />
<br />
(...) Babası oğlunu öldürmüş. Başını odunların arasına koyup eve getirmiş, hanımına göstermiş. Hanım hiçbir şey dememiş. Ertesi sabah çocuğun başını kazana atmış, altına ateş yakmış. Öğle olduğunda kız sokaktan gelip üvey anasına:<br />
<br />
- Yemeğimi hazırla, yiyip okula gideceğim, demiş.<br />
<br />
- Kazan mutfakta, tabağını alıp git. Yemeğini kendin koyupalabilirsin, demiş üvey ana.<br />
<br />
Kız, kazanların başına varmış; birinci kazanın kapağını kaldırır kaldırmaz korkup kaçmış. Gözü ağabeyinin saçlarına takılınca onu tanımış.<br />
O hemen kapağı kapatıp, ağlaya ağlaya okula doğru yol almış. Okula varır varmaz bütün olan biteni hocasına anlıtıvermiş.<br />
<br />
- Dünyada üvey analar böyle işleri çok yaparlar, demiş. Bırak, üzülme. Bu ateşin dumanı onun gözlerini kör edecek. Fakat sen çok dikkatli davranmalısın. Şimdi beni iyi dinle: Ağabeyinin etine asla ağzın değmesin. Kemiklerinin hepsini toplayıp bir gül ağacının dibine göm. Ona su döküp, kırk gece boyunca başında oturarak ebedilik duası oku. Diğerleriyle işin olmasın. Geresini merak etme sen.<br />
<br />
Kız, hocasının sözlerine kulak verip, ağabeyinin kemiklerini <br />
<br />
toplamış, bir gül ağacının dibine gömmüş. (...)<br />
<br />
Kaynak: http://www.mynet.com/haber/guncel/kan-donduran-ifadeler-yer-aliyordu-acilen-toplatildi-3372692-1Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-69810117069930194712017-11-07T14:17:00.001+03:002017-11-07T14:22:02.898+03:00En Güzel 10 Kasım Şiirleri, Ünlülerin 10 Kasım Sözleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="393" data-original-width="708" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVaPtwmbMe6ECZmCWrpcOQebrOxtSDmEAzdkZxFhJTrOCSSZwxncIQFzzHJxQkDHWgHC2Or3Xi1py3a6UrmtmRNiVfM1ugco-rAkBSdczCIBet_278H7aOlaq02R0juKQXW0KGrfczFQ/s640/10kasim.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">10 Kasım Şiirleri, 10 Kasım Sözleri</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><b>10 Kasım</b> ile ilgili şiirler, okullarda gerçekleştirilecek olan etkinliklerin bu yıl da vazgeçilmezleri arasında yer alacak. <b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">10 Kasım şiirleri</a></b> ile <b>Mustafa Kemal Atatürk</b>'ün hayata veda edişinin yıl dönümünü yad edecek olan öğrenciler, bu günü etkinliklerle geçirecek. İşte, bu günde kullanabileceğiniz en anlamlı <b>şiirler</b><br />
<b></b><br />
<a name='more'></a><br />
<br />
Not: Aşağıdaki şiirler Milli Eğitim Bakanlığı'ndan derlenmiştir.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">10 KASIM ŞİİRLERİ</a><br />
<br />
<b>ATATÜRK ŞİİRİ</b><br />
<br />
Sen Atatürk'ü tanımazsın çocuğum<br />
Ne insandı O, ne insandı.<br />
İzmir'e gelişini görseydin.<br />
Ne şanlıydı O, ne şanlıydı.<br />
<br />
Benzerdi sana, bana<br />
Bizim gibiydi eli, ayağı<br />
Ama bir yol baksaydın yüzüne.<br />
İçin sevgisiyle dolardı.<br />
<br />
Vapura biniyorsak dilediğimizde,<br />
Sokakta geziyorsak hür,<br />
İyi bak dört yana,<br />
Atatürk'ün aklı görünür.<br />
<br />
Arı Türkçe konuşuyorsak,<br />
Türkçe düşünüyorsak bugün,<br />
Her işimizde O'nun gücü.<br />
Büyük öğretmeni Türk'ün.<br />
<br />
<br />
Halkımızın arasında, halktan,<br />
Davul vurur dengi dengine.<br />
Dünya rastlamış mıdır?<br />
Atatürk'ün dengine.<br />
N. Ulvi AKGÜN<br />
<br />
<br />
****<br />
<br />
<b>10 KASIM TÜRKÜSÜ</b><br />
<br />
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,<br />
Bozkır ovalarına, Erciyes'e Ağrı'ya,<br />
Ulusun egemen olduğunu<br />
Özgür olduğunu<br />
Haykıracağım haykıracağım işte,<br />
Senin sustuğunca!<br />
<br />
Yolunda yürüyeceğim Atatürk;<br />
Ana baba oğul kız,<br />
Dere tepe bucak köy,<br />
Yeryüzü yaşamalarımla değil<br />
Oralarda, Senin gittigince!<br />
<br />
Atatürk, taşıyacağım<br />
Çanakkale'de, Sakarya'da, Çankaya'da, al al,<br />
Senin taşıdığını;<br />
Yurdun gök ülküsü<br />
Dalgalanırken,<br />
Senin bayrağını yücelteceğim.<br />
Senin çıktığınca.<br />
F. Hüsnü DAĞLARCA<br />
<br />
<br />
****<br />
<div>
<br /></div>
<b>ATATÜRK'Ü DUYMAK</b><br />
<br />
Ulu rüzgâr esmedikçe<br />
Yaşamak uyumak gibi.<br />
Kişi ne zaman dinç;<br />
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.<br />
<br />
Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?<br />
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.<br />
Ekmek olmak için önce<br />
Buğday olmak gibi.<br />
Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe<br />
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.<br />
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene<br />
Her ışık-kaynak gibi.<br />
<br />
En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,<br />
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,<br />
Daha da yakınsın, daha da sıcak<br />
Bıraktığın toprak gibi.<br />
<br />
Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,<br />
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,<br />
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:<br />
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi.<br />
Behçet NECATİGİL<br />
<br />
<br />
****<br />
<div>
<br /></div>
<b>ATATÜRK GÜLÜMSEDİ</b><br />
<br />
Atatürk gülümsedi öğretmenim<br />
Siz sınıfa girince<br />
Dağıldı kara bulutlar<br />
Açıldı gonca.<br />
<br />
Baktı ki okul yenidir<br />
Siz yenisiniz düşünceler yeni<br />
Atatürk gülümsedi öğretmenim<br />
Saklayamadı sevincini.<br />
<br />
Baktı ki gençsiniz bilgili<br />
Eğitiyorsunuz yolunca yöntemince<br />
Atatürk gülümsedi öğretmenim<br />
Sevindi onca.<br />
<br />
Baktı ki karışmış aramıza<br />
Çiziyorsunuz yolu<br />
Atatürk gülümsedi öğretmenim<br />
Gözleri dolu dolu.<br />
Anlaşılan bütün yaz<br />
Atatürk gözünü kırpmamış<br />
Çünkü boşmuş sıralar<br />
Çünkü harf okunmamış.<br />
<br />
Ama baktı ki gün doğmuş<br />
Bir koşu varmışız okula<br />
Özlemle açılmış kitaplar<br />
Bir iştah kızda oğlanda.<br />
<br />
Baktı ki zil çalmış sınıfa girmişsiniz<br />
Bütün bakışlar sizde<br />
Günaydın demiş derse başlıyorsunuz<br />
Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde<br />
<br />
Baktı ki Türkiye'si Türkiye'miz<br />
Aydınlık ufuklara yürüyor hızla<br />
Atatürk gülümsedi öğretmenim<br />
Kürsüde kendini görünce.<br />
Talât TEKİN<br />
<br />
<br />
.............................<br />
<div>
<br /></div>
<b>ATATÜRK YAZAR</b><br />
<br />
Sordum seni;<br />
Dağına, taşına Türkiye'min,<br />
Herkes kendinden emin,<br />
Yükseldi gür sesler;<br />
Umutlar, sevgiler:<br />
O biziz, O bizleriz.<br />
Hepimiz bir parçayız<br />
Atatürk'ten,<br />
Bütün doğa,<br />
Atatürk'ü anar,<br />
Atatürk'ü şaşar.<br />
Herşeydir OTürkiyem'de.<br />
Göller, ırmaklar, ormanlar.<br />
İmza imza Atatürk yazar.<br />
M. Vasfi SARAL<br />
<br />
.............................<br />
<div>
<br /></div>
<b>ATATÜRK'Ü GÖRDÜM DÜŞÜMDE</b><br />
<br />
Sizler yaşadıkça çocuklarım<br />
Ben de yaşıyorum demek,<br />
İşte aranızdayım Ahmetler, Mehmetler'le,<br />
Sizler yaşadıkça çocuklarım<br />
Elele<br />
Yanınızdayım<br />
<br />
Sizler yaşadıkça çocuklarım<br />
Daha ferah içim,<br />
Gök daha geniş denizler daha geniş,<br />
Vatan ya vatan,<br />
Vatan sonsuzluktan gelmiş<br />
Sonsuzluğa açılan yol<br />
Vatan siz.<br />
<br />
Sizler yaşadıkça çocuklarım<br />
Bilin ki<br />
Ben de yaşarım,<br />
Bir sevinç düştü mü içinize<br />
Bir keder düştü mü içinize<br />
Bilin ki<br />
Aranızda ben varım.<br />
A. Rıza ERGÜVEN<br />
<br />
.............................<br />
<div>
<br /></div>
<b>BİR TUTKUDUR MUSTAFA KEMAL</b><br />
<br />
Bir Tutkudur Mustafa Kemal;<br />
Nice sevdalara değişilmeyen.<br />
Yitirilmiş Kasımlarda açan umuttur,<br />
Bir baştır, vazgeçilmeyen...<br />
<br />
Bir Türküdür Mustafa Kemal;<br />
Suskun ağızlarda söyleşir, durur.<br />
Çaltıburnu'nda gözetir denizi.<br />
Köroğlu'nda bağdaş kurup oturur...<br />
<br />
Bir İnançtır Mustafa Kemal;<br />
Yurdun dört yönünde, bir çağdır yaşayan.<br />
Sarmış kollarıyla, çepçevre ulusu.<br />
Sakarya boylarından Akdeniz'e taşıyan...<br />
<br />
Bir Anlamdır Mustafa Kemal;<br />
Belkahve'den dürbünüyle seyrediyor İzmir'i.<br />
Özgürlük diyor, al atının üstünde,<br />
Kırıyor kılıcıyla, tutsak eden zinciri...<br />
<br />
Bir Bayraktır Mustafa Kemal;<br />
Çekilmiş kalelere, rüzgârda dalgalanan.<br />
Bozkırın bağrında yol alan kağnılara,<br />
Işık tutan, güç veren, yol bulan...<br />
Y.Doğan ERGENELİ<br />
<br />
.............................<br />
<div>
<br /></div>
<b>KURTULUŞ ÖNCÜLERİ İÇİN</b><br />
<br />
Yan yana iki çocuk görsem<br />
İşte Atatürk diyorum<br />
Özgürlüğün toprağı uyanıyor<br />
İçin için seviniyorum.<br />
<br />
<br />
Koşuşan iki öğrenci görsem<br />
İçimin güneşi ısınıyor<br />
Yürüyen bir bakış gibi<br />
Mustafa Kemal geliyor.<br />
<br />
Kol kola iki işçi görsem<br />
Ekmeğim çoğalıyor birden<br />
Bir ışık düşüyor ortalığa<br />
İşte Atatürk diyorum.<br />
<br />
İşte Atatürk diyorum<br />
İlk kuruluş öncüleri<br />
Bir gül çağrısında hepsi<br />
Bize uzanmış elleri.<br />
Mehmet KIYAT<br />
<br />
.............................<br />
<div>
<br /></div>
<b>MUSTAFA KEMAL'LER TÜKENMEZ</b><br />
<br />
Tükenir elbet gökte yıldız, denizde kum tükenir<br />
Bu vatan bu topraklar cömert<br />
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez<br />
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez<br />
<br />
Ben de etten kemiktendim elbet<br />
Ben de bir gün geçecektim elbet<br />
İki Mustafa Kemal var iyi bilin<br />
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta<br />
Ruh gibi bir şey görünmez<br />
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez<br />
<br />
Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda<br />
Bilimin yapıcılığın aydınlığında<br />
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben<br />
Evrensel yepyeni buluşlarda<br />
Geriliği kovmuşum ben dönmez<br />
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez<br />
<br />
Başın mı dertte beni hatırla<br />
Duy beni en sıkıldığın an<br />
Baştan sona herşeyiyle bu vatan<br />
Sakın ağlamasın Kasım'larda Fatih'ler Kanunî'ler ölmez<br />
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez<br />
Halim YAGCIOGLU<br />
<br />
.............................<br />
<div>
<br /></div>
<b>MUSTAFA KEMAL SESLENSE</b><br />
<br />
Yüzyıllar öncesinden<br />
Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum size<br />
Ben Mustafa Kemal'im heyy...<br />
Ben Mustafa Kemal'im.<br />
Büyük büyük denizlerim vardır benim<br />
Hürriyeti içmiş dalgalarım.<br />
Hürriyetle kabarmış dalgalarım vardır benim<br />
Ulusumun yarınında sevincim<br />
Ben Mustafa Kemal'im heyy...<br />
Karanlığı deler gözlerim.<br />
Dalgalara binip gelmiş kahraman,<br />
Gökçe gözlerine türküler yaktığımız...<br />
Hâni bir güneş doğmuştu ya Samsun'dan<br />
İşte benim...<br />
Ben...<br />
Mustafa Kemal...<br />
Ölmek yaşamaktır vatan uğrunda<br />
Deyip, öyle girdim savaşa<br />
Komut verdim<br />
Şahlandı cümle vatan<br />
Boğdum kör talihi zindanında.<br />
Bahtı gülen anaları yurdumun<br />
Gökleri, dağları, denizleri<br />
Yarınları, güvenip de uyuduğum<br />
Aslan yeleli ışığı sınırlarımın<br />
Mehmetleri<br />
Tutun ellerinden yüreklerinizin<br />
Sevgilerinizle beni yıkayın.<br />
Yüzyıllar öncesinden<br />
Yüzyıllar sonrasından gelir sesim<br />
Sevdiğim<br />
Bir tanem<br />
Türkiye'lim<br />
Sen varoldukça belli ki<br />
Ben Mustafa Kemal'im.<br />
Sen var oldukça belli ki<br />
Ben Mustafa Kemal'im.<br />
B.Kemal ÇAĞLAR<br />
.............................<br />
<div>
<br /></div>
<b>MUSTAFA KEMAL'IN GÖK YAZILARI</b><br />
<br />
Ben Mustafa Kemal, elimde tebeşir, Kocaman,<br />
Mavicek bebelerin, ak kızların,<br />
Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman,<br />
Bir 1O Kasım gecesi<br />
Yazıyorum ateşten çağrımı karşınıza:<br />
-Ey Türk gençliği...<br />
<br />
Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya,<br />
Şimdi destan ellerimle yazıyorum,<br />
Yeşiline suyun,<br />
Kuşun,<br />
Yelin,<br />
Yaprağın:<br />
"Ne Mutlu Türküm Diyene."<br />
<br />
Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy,<br />
Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyim<br />
Bayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi,<br />
Elimde tebeşir<br />
Yazıyorum kara gecenin üstüne<br />
Yazıyorum armağanımı:<br />
"Övün, Çalış, Güven."<br />
F. Hüsnü DAĞLARCA<br />
<br />
.............................<br />
<div>
<br /></div>
<b>10 KASIMLA İLGİLİ SÖZLER</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Kendisi tarihin şeklini değiştiren bir liderdir. Ama Atatürk'ün yaşamına ait en büyük anıt, hiçbir şekilde taştan ya da mermerden inşa edilemez. Kendisinin bıraktığı en büyük miras, Türkiye'nin canlı, laik demokrasisidir. (Obama)</li>
</ul>
<ul>
<li>Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur. (J.F.Kennedy)</li>
</ul>
<ul>
<li>Kemal Atatürk için daimi bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye’ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. Onun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk’ün hatırasını anmak için yapılan tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş çok yerinde bir saygıdır. (Dwight D. Eisenhower-ABD Başkanı)</li>
</ul>
<ul>
<li>Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi. (Franklin D. Roosevelt-ABD Başkanı)</li>
</ul>
<ul>
<li>Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da, O'nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askerî bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever... (18. Muhammed Eyüp Han- Pakistan Cumhurbaşkanı)</li>
</ul>
<ul>
<li>Atatürk, uluslararası anlayış, iş birliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur. (Unesco)</li>
</ul>
<ul>
<li>Mustafa Kemal sosyalist değil, fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici ve iyi düşünceli, akıllı bir lider. Mustafa Kemal soygunculara karşı bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultan’ı da yaranı ile birlikte alt edeceğine inanıyorum. (Lenin)</li>
</ul>
<ul>
<li>Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu'nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka birşey değildir. (33. Winston Churchill-İngiltere Başbakanı)</li>
</ul>
<ul>
<li>Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum. (Aristide Briand-Fransa Başbakanı)</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-40896281624990628952017-11-07T08:00:00.001+03:002020-12-12T16:46:38.066+03:00Vücudunuzdaki Enfeksiyonları İyileştirir, Parazitleri Öldüren Kür!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Vücudunuzdaki Enfeksiyonları İyileştirir, Parazitleri Öldüren Kür!" border="0" data-original-height="322" data-original-width="642" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1760t-d2h81xzEixo8-2jC1-W4RxPGBvS9dPXMI5rI__Glr1pRwszkxlNjJHXAN3LL7aCeHJVfHG77JqvIJ7b_JrcmbeZyBGWSYmUEKrBLdRz9rzc0D3LmFloTTbq-fYnU7kOel4-sQ/s640/parazitveenfeksiyonbitkisetedavisi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Vücudunuzdaki Enfeksiyonları İyileştirir, Parazitleri Öldüren Kür!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vücudunuzdaki Enfeksiyonları İyileştirir, Parazitleri Öldüren Kür!</td></tr>
</tbody></table>
<br />Vücuttaki <b>Enfeksiyonları İyileştiren, Parazitleri Öldüren</b> Ev Yapımı <b>Antibiyotik </b>yabancı bir siteden alıntı yapılmıştır. Şifalı kür olarak bizde <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20K%C3%BCrler" target="_blank">şifalı kürler</a> kategorimize bu karışımı ekledik.<br />
<br />
Tarifini vereceğimiz <b>doğal antibiyotik</b>, birçok uzman tarafından en güçlü antibiyotikler arasına konuluyor ve enfeksiyonları etkili bir biçimde tedavi ederken parazitleri de yok ettiği söyleniyor. İçeriğindeki etkili antiviral ve antimikrobik bakteriler sayesinde vücuttaki kan ve lenf dolaşımını arttırır. Bitkilere dayanan bu tarif, hem doğal hem de birçok sağlık sorununu tedavi etmesiyle öne çıkıyor.<br />
<br />
Öncelikle her türlü <b>parazit</b>, <b>bakteri </b>ve mantar hastalıklarına karşı çok güçlü bir silahtır.<br />
<br />
Bunun yanında kanı temizler, kan dolaşımını hızlandırır ve bu sayede birçok farklı kronik rahatsızlığı da önler. Doğal antibiyotik ‘in Bu kadar etkin olmasının sebebi de içeriğindeki kaliteli, doğal ve taze malzemelere dayanır.<br />
<br />
Bununla birlikte tarifi hazırlarken mutlaka elinize eldiven giymelisiniz çünkü içeriğindeki acı biber, kaşıntı hissi yaratır ve yoğun koku elinize sinebilir.<br />
<br />
<b>İçindekiler</b><br />
<br />
<ul>
<li>¼ fincan rendelenmiş zencefil</li>
<li>¼ fincan ince kıyılmış sarımsak</li>
<li>2 çorba kaşığı yabanturpu rendesi</li>
<li>2 yemek kaşığı zerdeçal tozu veya 2 tutam zerdeçal kökü</li>
<li>700 ml organik elma sirkesi</li>
<li>¼ fincan ince kıyılmış soğan</li>
<li>2 taze acı biber</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Hazırlanışı</b><br />
<br />
<ul>
<li>Elma sirkesi dışındaki tüm malzemeleri bir kapta karıştırıp bir kavanoza koyun. Ardından üstünden aşağı doğru elma sirkesini dökün. Kavanozun 3’de 2’si kuru malzemelerden, kalan bölümü ise elma sirkesinden oluşmalıdır. Kavanozu sıkıca kapatıp iyice çalkalayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>2 hafta boyunca kuru ve serin yerde muhafaza edip her gün birkaç kez sallayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>2 hafta sonra karışımı iyice ezip süzün. Elinizdeki sıvı toniği salatalara kullanabilir, güveçlere ekleyebilirsiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Sık görülen soğuk algınlığı sorunlarını önlemek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için de bir çorba kaşığı tüketmeniz gerekir. Günde küçük bir bardağa ulaşana kadar kademeli olarak dozu arttırabilirsiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bu doğal antibiyotik Çok güçlü bir karışım olduğundan tükettikten sonra limon veya portakal yiyebilirsiniz.</li>
</ul>
<br />
<br />
Kaynak: <a href="http://healthyentirelife.com/index.php/2017/03/05/powerful-natural-antibiotic-ever-cures-infection-body-kills-parasites/" rel="nofollow" target="_blank">healthyentirelife.com</a><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-18221765460357067692017-11-07T04:00:00.001+03:002020-10-18T15:02:17.771+03:00Uykusuzluk İçin Şifalı Kür Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Uykusuzluk İçin Şifalı Kür Tarifi" border="0" data-original-height="400" data-original-width="777" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBs9faEBx6-o_AFfde4USpo8kp3v3hD909AJymBEx-XhtBNSvHZX4uuufIYV_fL3X4HPuV2FcDkWDkEBRLHWH7X8JSgTtmsM-c72pkwpfc_LU5-rBH-IWpq_QW__WiTKP3GtsEP-W2Ug/s16000/uyku-getiren-k%25C3%25BCr.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Uykusuzluk İçin Şifalı Kür Tarifi" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uykusuzluk İçin Şifalı Kür Tarifi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Uyku canlılar için en önemli besin diyebiliriz, nasıl ki yemek yemeden yaşayamazsak uyumadan da yaşayamayız, <b>uykusuzluk </b>vücudumuzu yorar ve bir şekilde hastalıklara açık hale geliriz, uyku bu nedenle çok önemli bir besindir. Vücudumuzu besler.<br />
<br />
<b>Uykusuzluk </b>sorunu çekenler konu ile ilgili bir doktor'a başvurabilir tıbbi yardım alabilir, Uykusuzluk sorunu çekenler için farklı ilaçlar mevcut.<br />
<br />
Toplumumuzda kimyasal ilaç kullanımından önce bitkisel şekilde çare arayan kişiler oldukça fazla, eğer ki <b>uykusuzluk </b>hastalıktan kaynaklanan bir sorun ise mutlaka tıbbi bir yardım almanız şart, Ancak altında herhangi bir rahatsızlık yatmayan <b>uyku </b>bozukluklarında <b>bitkisel </b>olarak bu sorunu gidermek isteyenler için <b>bitkisel </b>bir <b>kür </b>önerimiz olacak.<br />
<br />
Eğer ki <b>uyku </b>ile ilgili sıkıntılarınız varsa, uykusuzluk problemleri için <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">şifalı </a>bir karışım tarifi vereceğiz.<br />
<br />
Yatmadan önce zihninizi ve bedeninizi rahatlatmak için aşağıdakileri karıştırın.<br />
<br /><h4 style="text-align: left;">Uykusuzluk Sorunu çekenler için kür Tarifi</h4><div><ul style="text-align: left;"><li>1/4 çorba kaşığı bal</li></ul><ul style="text-align: left;">
<li>1/8 çorba kaşığı deniz tuzu</li></ul><ul style="text-align: left;">
<li>1 çorba kaşığı hindistan cevizi yağı</li></ul><ul style="text-align: left;">
<li>Bu karışımı olduğu gibi yutabilir veya bir bardak ılık su içerisine ekleyebilirsiniz – etki aynı olacaktır.</li>
</ul>
<br />
Bu bileşenler yalnızca sağlığınız üzerinde büyük etkiye sahip olmayacak, aynı zamanda <b>uyku </b>kabiliyetinizi arttıracaktır.<br />
<br />
Ayrıca günün stresinden, gelecek kaygısından ve ya farklı türlü sorunlarınız var ise bu düşünceleri kafanızdan atmak için kendinize yeni uğraşlar bulmanız en büyük yardımcınız olacaktır. Her şeyi fazla abartarak gözünüzde büyütmek yerine yaparım, hallederim ve ya olan oldu artık mantığı ile kendinizi rahatlatmak her zaman hayata olumlu bakmak uykusuzluğun en büyük ilacıdır.<br />
<br />
Uyarı:Alerjiniz olan bir bitkiyi - besini tüketmemeye dikkat ediniz.</div>Unknownnoreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332200000003538.963745 35.243322000000035 38.963745 35.243322000000035tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-50696962083923723122017-11-06T17:30:00.001+03:002020-04-07T23:12:51.111+03:00Her Yemekten Sonra Bunu İçerseniz, Son Derece Hızlı Kilo Verirsiniz!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Her Yemekten Sonra Bunu İçerseniz, Son Derece Hızlı Kilo Verirsiniz!" border="0" data-original-height="263" data-original-width="560" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFWgEXg-aItF4kuza0RoeMMsjE_AChKLh2hQZ4ePhS3EEh84rsJWSSF9xKUPa-DZ-CzwBLIYc-qwk4Ji6f4s2JjhJTJNNGHjneEnIIeqYxpcXY_pCw_xARrebII1Hxnip3IboEqBswYw/s640/kilo-verdiren-icecek.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Her Yemekten Sonra Bunu İçerseniz, Son Derece Hızlı Kilo Verirsiniz!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Her Yemekten Sonra Bunu İçin, Son Derece Hızlı Kilo Verirsiniz!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Kilo vermek</a> isteyipte kilo veremeyenlerden misiniz? bu içecek ile belkide hayalini kurduğunuz kilo verme olayını gerçekleştireceksiniz, biz bu yazıyı yazarken bu içecekten, <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">kilo verdiren içecek</a> olarak bahsedeceğiz. ayrıca bu içecek diğer zayıflama ürünlerine göre oldukça da sağlıklı.<br />
<b><br /></b>
<b>Greyfurt</b>, bir antioksidan olarak bilinir ve aynı zamanda güçlü antibakteriyel özellikleri için de kullanılır. A vitamini, vitaminler A, B, D, E ve kalsiyum, fosfor, magnezyum, manganez, çinko, bakır ve demir içeren zengin C vitamini.<br />
<br />
Büyülü bir sağlık ve güzellik içeceği - Kilo Vermek İçin Büyülü İksir<br />
<br />
<b>Malzemeler:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Bir büyük olgunlaşmış greyfrut</li>
<li>Bir çorba kaşığı bal</li>
<li>Greyfurtu yarıya kesin, soğuk olması (buzdolabından) olması ve hamuru bir kaşıkla çıkarması tercih edilir. Greyfurt ve bal kekini bir blendır içine koyun ve karışım pürüzsüz olana kadar karıştırın.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Kilo Verdiren İçeceğin diğer faydaları </b><br />
<br />
Fazla kolesterolün verimli bir şekilde dışarı atılmasına katkıda bulunan Pectin (her gün greyfurt yerseniz, kötü kolesterolü yüzde 15,5 ve trigliseridleri yüzde 27 oranında azaltır) aynı zamanda kandaki insülin seviyesini düşürür ve metabolizmayı stabilize eder.Unknownnoreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332200000003538.963745 35.243322000000035 38.963745 35.243322000000035tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-83236203768705994452017-11-06T16:52:00.004+03:002018-11-17T16:41:19.802+03:00En Çok Kilo Alımına Neden Olan 10 Besin!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="En Çok Kilo Alımına Neden Olan 10 Besin!" border="0" data-original-height="400" data-original-width="700" height="364" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvK9urz64h9ZlBV6EXtjc1WdivyreuMH4nua2rd8vMybo8wpSom1i2jZGGfC8HkFx3H8oy2s3d4UyyVtCH_UkE4K5Nr0vAQZOp8z0fjdCIOdRj0MukgnI2RT7lN1Show0qvs5k38DK9g/s640/kilo-ald%25C4%25B1ran-besinler.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="En Çok Kilo Alımına Neden Olan 10 Besin!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En Çok Kilo Alımına Neden Olan 10 Besin!</td></tr>
</tbody></table>
En Çok <b>Kilo </b>Alımına Neden Olan 10 Besin yabancı bir web sitesi analiz etmiş. Buna göre en çok kiloya neden olan besin, yapay tatlandırıcılar.<br />
<br />
Amerika için Rakamlar şok edicidir:<br />
<br />
<ul>
<li>20 yaş üstü 2/3 Amerikalı aşırı kilolu</li>
<li>20 yaşın üzerindeki Amerikalıların yaklaşık 1 / 3'ü obez</li>
<li>Dünya çapındaki obezite neredeyse 1980'den beri ikiye katlandı.</li>
<li>Obezite şimdi Amerikan Tıp Birliği (AMA) tarafından bir hastalık olarak sınıflandırılmıştır.</li>
</ul>
<br />
<br />
Eric Schlosser "Fast Food Nation" adlı kitabında, Birleşik Devletler'deki obeziteden kaynaklanan yıllık sağlık giderlerinin 240 milyar dolara yaklaştığını belirtti .<br />
<br />
Fazla kilolu ve şişman olmayı göze alamayız. Şimdi bununla ilgili bir şeyler yapmayı öğrenelim!<br />
<br />
Hangi gıdaların bize yağ yapacağını öğrenerek başlayın.<br />
<br />
<br />
<b>1- Yapay Tatlandırıcılar:</b><br />
<br />
Gazlı içeceklerde yapay tatlandırıcı çok fazla oranda olabiliyor, içtiğiniz sodalarda bile yapay tatlandırıcı olabilir. Bu nedenle içtiklerinizi ve yediklerinizi kontrol etmenizde fayda var.<br />
<br />
Araştırmalar en popüler yapay tatlandırıcılardan biri olan Nutrasweet'in, ince bağırsakta bulunan tatlılık detektörleri nedeniyle beyaz karbonhidratlarla aynı miktarda insülin oluşturduğunu gösterdi<br />
<br />
<b>2- Beyaz Şeker, </b><br />
<br />
Dünya şeker bağımlıları ile doludur. Kan şekerimiz düşük olduğunda, tamamen tükendiğini ve bittiğini hissedip daha fazla şeker istiyoruz. Şeker hiçbir vitamin ya da mineral içermez, sadece çok fazla yağ için altyapı oluşturur.<br />
<br />
<b>3- Peynir iyi bir besin gıdası olabilir ancak;</b><br />
<br />
Çok miktarda yağ içerir. Yağ gram başına dokuz kaloriye sahiptir, protein ve karbonhidratların yalnızca dört tanesi vardır. Dünyadaki en yağlı besin peynir kızartması olarak kabul edilir.<br />
<br />
4- <b>Gluten </b>açısından zengin gıdalar kilo aldırır ama glütensiz paketlenmiş ürünler de;Nişasta ve şekerle doludurlar.<br />
<br />
5- <b>Patateslerin </b>bize en çok yağ getiren yiyecekleri olduğu tespit edildi .<br />
<br />
6- Alkol vücudun yağ yakmasını engelliyor.<br />
<br />
Alkol, kasları parçalayan ve yağ koruyan hormon kortizol salınımını arttırır. Kas kaybı, metabolizmayı yavaşlatarak kilo alımını kolaylaştırır. Ayrıca, alkol, erkeklerde testosteronda düşüşe, yağ yakmaya yardımcı olan bir hormona engel olur.<br />
<br />
Yağ metabolizması, bir saatlik zaman periyodunda sadece iki votka ve limonata içeceği sonrasında yüzde 73 oranında azaltılabilir. (American Journal of Clinical Nutrition). Alkol, kas kurmak ve yağ yakmak için hidratlanması gereken vücudu kurutur.<br />
<br />
6- <b>Beyaz karbonhidratlar</b> (beyaz pirinç, makarna, beyaz ekmek ve nişastalar) yüksek glisemik indeks gıdalar<br />
<br />
Bir çalışma, bu karbonhidratların vücut yağını kaybetmek isteyen insanlar için bir problem olduğunu ileri sürüyor. Bulgular yanlış karbonhidratların tüketilmesinin vücut yağı oluşturduğunu göstermektedir.<br />
<br />
8- <b>Yağlar</b>,özellikle kızarmış yiyecekler ve pişmiş ürünler<br />
<br />
Yağlar ayrıca çorba kaşığı için 120 kalori içerir. Zeytinyağında dahi önemli yararları olsa bile çok kalori vardır.<br />
<br />
9- <b>İşlenmiş Gıdalar</b>a kalori ve neredeyse hiç besin madde yüklenmemektedir!<br />
<br />
Diyet mikrodalga yemekleri ve dondurulmuş yemekler, besinlerin lezzetini arttırmak için sodyumlu ve kalorili zengin yağda yüksektir. Onları yemeniz size kabarcık bırakarak kollarınızda ve bacaklarında su bulundurmanızı sağlar.<br />
<br />
London University College ekibi tarafından yapılan araştırmalar, işlenmiş yiyeceklerde yüksek bir diyetin depresyon riskini arttırdığını gösteriyor.<br />
<br />
10- <b>İşlenmiş etler</b> (öğle yemeği eti, pastırma, sosis, sosisli) kalorili, yağlı ve sodyumlu .<br />
<br />
Pastırma kalorisinin yüzde 68'i yağdan, neredeyse yarısı doymuş yağ ve her ons'ta 30 miligram kolestrol var.<br />
<br />
Vücudunuzdaki çok fazla tuz, su tutma ve şişkinliğe neden olur. Kanser Araştırmaları için Amerikan Enstitüsü'ne göre işlenmiş et miktarının hiçbirinin güvenliği mümkün değil.<br />
<br />
<br />
Yağ, şeker ve kimyasallarla dolu yukarıdaki gıdaların bolluğu ile vücudumuzu kısa süre içinde kilo almaya müsait hale getiriyoruz.. Hâlâ birçoğunu yiyorsanız, kontrolünüz olana kadar miktarı azaltarak başlayın.<br />
<br />
Bunu yapmanın en iyi yolu, meyve, sebze, tahıl, fıstık ve kaliteli protein yemeyi arttırmaktır.<br />
<br />
Kaynak: http://healthyentirelife.com/index.php/2017/10/22/10-top-foods-guaranteed-make-gain-weight/<br />
Düzenleme : www.nedirkibu.comUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59142707051983920212017-11-06T16:13:00.002+03:002018-09-23T10:17:44.101+03:00Mustafa Tuna Kimdir? Ne İcraatleri Var?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Mustafa Tuna Kimdir? Ne İcraatleri Var?" border="0" data-original-height="332" data-original-width="590" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXQUEp0k5MDrbS6sizpJdouOs0Qqm8tQHBh7n2Gi1MyyWwehahNL-ybGdaEjq8KBwXn3k5iGwRkzS-S6Dyq8sz1SrJ-nkvsTLst_gId1C1mKIJLWl5a-rLIY3FEuw6j0j413y0TavMBQ/s1600/mustafa-tuna-kimdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Mustafa Tuna Kimdir? Ne İcraatleri Var?" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mustafa Tuna Kimdir? Ne İcraatleri Var?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><b>Mustafa Tuna</b>, <b>Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı</b> olmasının ardından araştırılan isim oldu. Bir önceki başkanın istifasını vermesi ve parti içi seçimin gerçekleşmesinin ardından açıklanan Mustafa Tuna yeni Ankara Büyükşehir Başkanı adayı olarak ilan edildi. Peki, Mustafa Tuna kimdir kaç yaşındadır? İşte, merak edilen ismin biyografisi ve detaylı bilgiler<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Mustafa Tuna</a>, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yeni başkanı ilan edilmesinin ardından aranan isim oldu. İşte, Mustafa Tuna'nın daha önce görev yaptığı Sincan Belediyesi'nde yer alan özgeçmişi;<br />
<br />
1957 yılında Şarkışla da doğmuştur. 1980 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisi olarak mezun olmuştur. 1982 yılında, İTÜ İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümünden Yüksek Mühendis unvanı almıştır.<br />
<br />
1982-1983 yıllarında ABD’nde eğitim görmüştür. Bütün akademik gereklilikleri yerine getirerek “Atıksu Arıtma Tesisleri Maliyet İndeksi ve Debi – Maliyet İlişkileri” konusundaki tez çalışmasını tamamlaması üzerine, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından 1995 yılında kendisine Doktor Yüksek Mühendis unvanı verilmiştir.<br />
<br />
1998 yılında, Su Kirlenmesi ve Kontrolü Bilim Dalında Üniversitelerarası Kurul tarafından Doçent unvanı verilmiştir.<br />
<br />
Özel sektördeki uygulama çalışmalarına paralel olarak, çevre teknolojisi, altyapı planlaması ve mühendislik ekonomisi alanlarında da akademik çalışmalarını sürdürmüştür. Ulusal ve uluslararası ölçekte çok sayıda bilimsel yayınlar yapmıştır.<br />
<br />
Uluslararası yayınlarından dolayı TÜBİTAK ‘dan yayın teşvik ödülü kazanmıştır. Bir taraftan önemli altyapı ve üstyapı uygulama projelerini gerçekleştirirken diğer taraftan akademik faaliyetlerini de sürdürmüş ve çalışma konusu ile ilgili lisans üstü tezlere jüri üyesi olarak katılmıştır. Science Citation Index’ce taranan hakemli dergilerde makalesi yayınlanmış ve çok sayıda atıf yapılmıştır. Yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda seminer, konferans, sempozyum ve toplantıya katılmıştır.<br />
<br />
İTÜ Mezunları Eğitim Vakfının kurucu başkanı, İnşaat Mühendisleri Odası üyesi, Su Kirlenmesi Araştırmaları ve Kontrolü Türk Milli Komitesi üyesidir.<br />
<br />
2002 – 2007 yılları arasında Ankara Milletvekili olarak görev yapmış olup bu süreç içerisinde AGİTPA Türk Grubu Üyeliğinde birçok uluslararası temaslarda bulunmuştur.<br />
<br />
29 Mart 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde Sincan Belediye Başkanlığına seçilmiştir.Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61512490694924181662017-11-06T15:56:00.001+03:002019-02-17T17:36:27.308+03:00İrem Derici - Bazı Aşklar Yarım Kalmalı Şarkı Sözü<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="İrem Derici - Bazı Aşklar Yarım Kalmalı Şarkı Sözü" border="0" data-original-height="487" data-original-width="880" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3kTEHbyfi1rJCcKan6jT2WShgoy2Tu7WdK8jeUELpaLlmPVYqwaPBKoVNiUpwPwxRXODxMTWz65Xupn9hzF0PtjZgp4QecMza5i6wT-K4Ss0sCMPlTgOOXqH3_ljP3RlNSm67HbWTUw/s640/irem-derici-yeni-sarkisi-dinle.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="İrem Derici - Bazı Aşklar Yarım Kalmalı Şarkı Sözü" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İrem Derici - Bazı Aşklar Yarım Kalmalı Şarkı Sözü</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Katıldığı müzik yarışmasında birinci olamasa da daha sonra çıkardığı albüm ile müzik piyasasında listelerde birincilikleri olan İrem Derici, yeni şarkısı ile tekrar merhaba diyor.<br />
<b><br /></b>
<b>İrem Derici - Bazı Aşklar Yarım Kalmalı <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Şarkı Sözü</a></b><br />
Gideceği zamanı bilmeli insan<br />
Vakit varken ezilmemeli<br />
Akışına bırakmalı hani bazen<br />
Bilirsin ya, dünya hali<br />
<br />
İkimiz de çok sevmiştik aslında<br />
İkimiz de direndik yaralı yaralı<br />
Buraya kadarmış her şey tadında<br />
<u>Bazı aşklar yarım kalmalı</u><br />
<br />
Şimdi söyle şarkımızı ağlaya ağlaya<br />
Olanları kadere bağlaya bağlaya<br />
Yarın yok farkettim, bugün bizden gittim<br />
Artık senin hiçbir şeyin değilim<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0İstanbul, Türkiye41.0082376 28.97835889999998940.6227151 28.330165399999988 41.3937601 29.626552399999991tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-62279867471150034352017-11-06T13:24:00.001+03:002020-12-12T16:46:48.800+03:00Yeryüzünün En Güzel Kızı Seçildi! Sizce Gerçekten Birinci Mi?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="480" data-original-width="620" height="490" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjEoiskRGEffRacdeBZwo-UnnPLz4-Y-J0n2_1U43NRZ9lBZ6IoHtMNu7okRD0fINekyeVbNst6TOW7wkeebg9Rv7_2JVm3jRZzDFKmHFN2DSmbiwf_qb0m_aeJ7dJ5TDgyFA67QnOSig/s640/g%25C3%25BCzellik.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yeryüzünün En Güzel Kızı Seçildi! Sizce Gerçekten Birinci Mi?</td></tr>
</tbody></table>
<br />2017 Miss Earth Güzellik Yarışması’nın (Yeryüzü Güzeli) birincisi Filipinli Karen Ibasco oldu.<br />
<br />
Karen Ibasco Yeryüzünün en güzel kızı olmayı sizce hakediyor mu? Bu konuda cevabınız hayır ise sizde çoğunluk tarafındasınız. Güzellik yarışmalarını neden çok güzel olanlar kazanamaz?<br />
<br />
Filipinler’in Pasay kentindeki Mall of Asia Arena’da düzenlenen yarışmada Ibasco tacını geçenyılın birincisi Ekvadorlu Katherine Espin’den devraldı.<br />
<br />
Yarışmada “Miss Earth Air” Avustralya’dan Nina Robertson, “Miss Earth Fire” Rusya’dan Lada Akimova ve “Miss Earth Water” da Kolombiya’dan Juliana Franco oldu.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-9318806525792030472017-11-05T22:52:00.002+03:002020-11-29T12:19:42.535+03:00Karaciğerinizden Toksinleri Bu Kürle Arındırın!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Karaciğerinizden Toksinleri Bu Kürle Arındırın!" border="0" data-original-height="313" data-original-width="682" height="290" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcpRx89fpH5jBIVKEa-7ZarXQ3gTXh-5C_FZ0evJjPKsEho0J32o3DbXWhYyurNqGMCZgCZ-ETUDjpzdKVQ8jZcDn9w5905Vlu3SprOeeZqLElZa4zTIRfQk6LXLpQY_6nCuBnM_W-Zw/s640/karaci%25C4%259Ferdentoksintemizleyici.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Karaciğerinizden Toksinleri Bu Kürle Arındırın!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karaciğerinizden Toksinleri Bu Kürle Arındırın!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Karaciğer </b>ile ilgili sıkıntılar Toplumun büyük bir kısmının sorunu haline geldi. Yediklerimiz ve içtiklerimiz, hareketsiz yaşam karaciğeri olumsuz etkiliyor. <div><br /></div><div><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20K%C3%BCrler" target="_blank">Şifalı kürler</a> yazı serimizde Karaciğer hastalıkları ile ilgili , özellikle <b>karaciğer yağlanması</b> sorunu için <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">bitkisel</a> bir kür tarifi veriyoruz.<br />
<br />
Hazırlayacağınız bitki küründen alacağınız bir yudum ile karaciğerinizi yenileyebilir, daha sağlıklı hale getirebilirsiniz. <div><br /></div><div>Karaciğer sağlığınızı korumak, genel vücut sağlığınız için çok önemlidir çünkü karaciğerinizin zararlı maddelere karşı ilk filtre görevi görür. </div><div><br /></div><div>Özellikle günümüzde görülebilen genel karaciğer hastalıklarından olan, Hepatit A,B ve C’nin yanı sıra siroz gibi hastalıklar da çok büyük tehlikeler yaratabilmektedir.<br />
<br />
Özellikle günümüzde yoğun hap, ilaç tüketmenin en büyük yan etkilerini yaşayan karaciğerlerimiz, dengesiz beslenme, aşırıya kaçacak derecede işlenmiş gıda tüketmek gibi günümüzün en yaygın yanlış davranışlarından da en çok etkilenen organlarının başında gelir. </div><div><br /></div><div>Karaciğerinizi bu tehlikelerden uzak tutmak için de düzenli bir beslenme alışkanlığının yanında bol su da gereklidir. </div><div><br /></div><div>Ayrıca doğal besinler tüketmek ve gerçekten gerekli olmadıkça ilaç ya da hap tüketmekten kaçınmak da karaciğerlerimiz için iyi olacaktır.<br />
<br />
Günlük hayatınızda karaciğerinizi daha sağlıklı tutmak için uygulayabileceğiniz bu yöntemlerin yanı sıra, vereceğimiz tarifi uygulayarak da zararlı toksinlerden temizlenmiş bir karaciğere sahip olabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Öncelikle tarif için gerekli olan ürünler;</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Bir avuç taze nane yaprağı</li>
<li>1/3 fincan limon suyu</li>
<li>½ portakal suyu</li>
<li>1 litre su</li>
<li>Tatlandırmak için ise organik bal.</li>
</ul>
<br />
<br />
Bu malzemeleri hazırladıktan sonra, vereceğimiz basit talimatları uygulayarak kürünüzü hazır hale getirebilirsiniz.<br />
<br />
Öncelikle bir tencereye 1 litre suyu koyup kaynatmaya başlayın. Ardından suyun içerisine nane yaprakları ilave edip 5 dakika daha kaynatmaya devam edin. </div><div><br /></div><div>Ateşten alacağınız su ve nane karışımını 10 dakika soğumaya bırakın. İçerisine limon ve portakal ekledikten sonra tatlandırmak için de biraz organik bal ekleyin. İşte kürünüz hazır!<br />
<br />
Ardından bu kürü içebilir, karaciğerinizi daha sağlıklı ve temiz hale getirebilirsiniz.<br />
<br />
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Karaci%C4%9Fer%20Ya%C4%9Flanmas%C4%B1" target="_blank">Karaciğer yağlanması</a></b> ile ilgili daha önceden paylaştığımız <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/02/lavanta-cayinin-faydalari.html" target="_blank">Lavanta Kürü</a> ve diğer bir kür olan <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/02/karaciger-yaglanmasini-azaltmak-icin-kur.html" target="_blank">karaciğer yağlanmasına karşı bitkisel kür</a> tariflerinide okuyabilirsiniz.</div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-23166464750329202262017-11-05T22:01:00.000+03:002017-11-05T22:02:39.103+03:00Eski Cumhurbaşkanı Sezer, Ecevit'e Neden Anayasa Kitabını Fırlattığını Açıkladı!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="200" data-original-width="960" height="130" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQ_wezb5KuhKVzpQqfBw-uLCk9AixYs2qQkMPAEARkT5R7m6ooikSr8Af9eHE2U7QeWKT0Hninc46ATUyci1kxGs6-EmjFKzKuDJjAuMTZa3s8U-tJj0-iuI5TIc5yHVkNJKORRss3eA/s640/sezer-haber.jpg" width="640" /></div>
<br />
10. Cumhurbaşkanı <b>Ahmet Necdet Sezer</b>, anayasa kitapçığını Başbakan <b>Bülent Ecevit'</b>e neden fırlattığını ilk kez açıkladı. Sezer, "Ecevit 2 kez benden Fazilet'in kapatılmamasını istedi. Reddettim. Gerginlik yaşandı" dedi.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 2001’de dönemin başbakanı Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlatmasıyla sonuçlanan gerginliğin sebebini 16 yıl sonra anlattı. Sözcü'den Emin Özgönül'ün haberine göre Sezer, Ecevit ile aralarındaki gerginliğin, anayasa kitapçığı olayından değil daha önce Fazilet Partisi'nin (FP) kapatılması davası nedeniyle başladığını açıkladı. Sezer "Sayın Ecevit 2 kez bana gelip Fazilet'in kapatılmamasını ve Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerine telkinde bulunmamı istedi, </div>
<div>
<br /></div>
<div>
ikisinde de reddettim ve aramızda büyük gerginlik oldu. Bu gerginlik sürerken anayasa kitapçığı olayı yaşandı. Asıl neden, Ecevit'in FP konusundaki isteğiydi" dedi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>GERGİNLİĞİN ANAYASA FIRLATMA İLE BAŞLAMADIĞI ANLAŞILIYOR</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Öte yandan Sezer bu açıklamasını, sanatçı Baykal Saran adına geçen hafta Ankara'da verilen 'Tiyatro Ödülü' dolayısıyla katıldığı gecede yaptı. Ödül alan sanatçı Zeynep Ekin Öner'i tebrik eden Sezer, daha sonra kuliste CHP Mersin Milletvekili ve Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile sohbet etti ve 'anayasa fırlatma' olayının aslını anlattı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sağlar ise Sezer ile görüşmesini şöyle aktardı: "Sayın Sezer'in anlattıklarından, gerginliğin anayasa fırlatma ile başlamadığı anlaşılıyor. Merhum Ecevit ile aralarında zaten gerginlik var. Ekonomideki baş aşağı gidiş de başlamış vaziyette. Anayasa fırlatma olmasa da, kriz çıkacaktı. Aradan 16 sene geçmiş ve ülkenin gündemini değiştiren bir konuda, olayın bir numaralı tanığından, yeni bir şey öğreniyorsunuz. O gece ben kendisine, önemli olaylara tanıklık ettiğini ve hatıralarını yazmasını, bunun gelecek kuşaklar için de faydalı olacağını söyledim. Ama kendisi yazmayı düşünmediğini aktarıp bu olayı da anlattı."</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>FAZİLET PARTİSİ 2001'DE KAPATILMIŞTI</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Refah Partisi'nin (RP) kapatılması ve Necmettin Erbakan'ın yasaklı hale gelmesi üzerine 17 Aralık 1997'de milli görüş çizgisinde Fazilet Partisi (FP) kurulmuştu. Genel başkanlığa önce Erbakan'ın avukatı İsmail Alptekin, sonra da Recai Kutan seçilmişti. RP'li vekiller, FP'ye katılmıştı. FP ilk seçimde 105 milletvekiliyle TBMM'ye girmişti. Merve Kavakçı da FP'den vekil seçilmişti.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kavakçı'nın türbanlı olarak TBMM'de yemin etmek istemesi, krize neden olmuş ve yemin edememişti. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
İzinsiz ABD vatandaşlığı ortaya çıkınca, milletvekilliği de düşmüş, vatandaşlıktan çıkarılmıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da 'Laikliğe aykırı eylemlerin odağı ve kapatılan RP'nin devamı olduğu' gerekçesiyle FP için 11 Mayıs 1999'da kapatma davası açmıştı. FP, 22 Haziran 2001'de Sezer'in Cumhurbaşkanı, Ecevit'in başbakan olduğu dönemde, AYM tarafından kapatılmıştı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>BAŞBAKAN YARDIMCISI 'O ANAYASAYI BİZ DE GÖRELİM' DEYİNCE SEZER KIZIP KİTAPÇIK FIRLATMIŞTI</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
19 Şubat 2001'deki MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Ecevit'in Devlet Denetleme Kurulu'nun BDDK'da yaptığı denetimi eleştiren sözlerinden rahatsızlığını iletmiş, "Yasaları bilmeden eleştirmeyin, Anayasal yetkim var, denetimin de denetimi olur'' demişti.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ise, “O anayasayı biz de görelim'' cevabını verdi. Sezer, buna kızıp, elindeki anayasa kitapçığını Ecevit ve Özkan'a doğru atmıştı. Ecevit daha sonra "Cumhurbaşkanı terbiye dışı bir üslupla, yüzüme Anayasa kitapçığını fırlattı'' demişti.<br />
<br />
Kaynak: http://www.mynet.com/haber/guncel/sezer-ecevite-neden-anayasa-kitapcigi-firlattigini-acikladi-3369729-1</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-60617981907934725062017-11-05T21:37:00.001+03:002018-01-28T23:46:41.087+03:00Kürtaj Nedir? Kürtaj Nasıl Yapılıyor?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kürtaj Nedir? Kürtaj Nasıl Yapılıyor?" border="0" data-original-height="400" data-original-width="780" height="328" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdaF5exh0RiolmfF4yPuhgajooDOqs5bTi0WDL8kNZDkatzpK4AIDBc80gKluSmT40gRaO_6nn2xPFzhVG9EyplETSVhxzCf6eKM9JSvcD86LPejYb7XNk5PahoBj4FBY-qOVmdJUkEQ/s640/K%25C3%25BCrtaj-Nedir-Ve-Nas%25C4%25B1l-Yap%25C4%25B1l%25C4%25B1r-780x400.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kürtaj Nedir? Kürtaj Nasıl Yapılıyor?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kürtaj Nedir? Kürtaj Nasıl Yapılıyor?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Kürtaj </b>veya <b>küretaj </b>(halk arasında <b>bebek aldırma</b>, kürtaş gibi isimler verilir) rahim içerisindeki gebeliğin çeşitli yöntemlerle alınması işlemidir.<br />
<br />
<h3>
<b>Kürtaj Neden Yapılır?</b></h3>
<b>Kürtaj </b>sadece istemli gebelik alınması için yapılmaz, düşükten sonra içeride kalan gebelik parçalarını almak için veya ölü gebelikleri, boş gebelik gibi durumları almak için de yapılır. Dış gebelik kürtaj ile alınamaz, ameliyat veya ilaç tedavisi gerekir. Aslında kürtaj sadece gebeliğin alınması için değil gebe olmayan hastalarda rahim içerisinden alınan materyaller için de kullanılan bir terimdir. D/C veya D&C şeklinde kısaltılabilir.Bu harfler Dilatasyon küretaj'ın kısaltmasıdır. Dilatasyon rahim ağzının genişletilmesi anlamında kullanılır. Rahim ağzının genişletilmesi rahim içerisine küretajı yapmak için gerekli aletleri (küret veya aspiratör, kanül) sokabilmek için gereklidir. Bu genişletme işlemi için ince çubuk şeklinde kalınlıkları giderek artan metal bujiler kullanılır. Çoğunlukla bu genişletme işlemi gerekmeden direkt ince plastik kanül rahim ağzından içeri geçirilerek kürtaj işlemi yapılabilir.<br />
<br />
<h3>
<b>Kürtaj ne zamana kadar yapılabilir? </b></h3>
<br />
İstemli küretaj yani istemli olarak gebeliğin aldırılması, sonlandırılması 10 haftalık gebeliklere kadar mümkündür. Burada hamilelik haftası hesaplanırken son adetin başladığı tarihten itibaren hesaplanır ve ultrason ile teyid edilir.<br />
<br />
<br />
<h3>
<b>Kimler kürtaj yaptırabilir?</b></h3>
<br />
18 yaşından büyük ve evli olan bayanlar eşlerinin imzası ile onay alınarak kürtaj olabilirler. 18 yaşından büyük ve bekar olan bayanlar ise sadece kendi rızaları ile kürtaj olabilirler. 18 yaşından küçük olanların evli veya bekar olsalar da anne-babalarının onayı gerekir. 15 yaşından küçükler ailelerinin izni dahi olsa kürtaj olamazlar, öncelikle durumun adli mercilere bildirilmesi gerekir. 10 haftadan büyük gebeliği olanlar onay verseler dahi yasal olmadığı için ülkemizde kürtaj işlemleri yapılamaz. 10 haftadan büyük gebeliklerde ancak bebekte ciddi bir doğumsal özür varlığında veya anne hayatını tehlikeye sokacak ciddi bir hastalık varlığında kurul kararı ile gebelik sonlandırılabilir.<br />
<br />
<h3>
<b>Kürtaj nasıl, hangi yöntemlerle yapılır?</b></h3>
<br />
<b>Vakum aspirasyon küretaj: </b><br />
<br />
<b>Kanül denilen ince plastik borular</b><br />
Kürtaj işlem günümüzde sıklıkla vakum yöntemi ile yapılır. Plastik enjektir ve ince plastik boru şeklinde kanül denilen aletlerden oluşan sistem sayesinde gebelik vakum ile emilerek çekilir ve alınır. Bu yöntem hem kolay hem daha az risklidir, daha az ağrılıdır. Kurşun kalemden daha ince olan plastik uç rahim ağzından içeriye sokularak enjektörün oluşturduğu vakum sayesinde emilerek çekilir. İşlem sıklıkla 5-10 dakikayı geçmez. Lokal veya genel anestezi ile yapılabilir.<br />
<br />
Eskiden yaygın kullanılan küret aletleri küçük çay kaşığı şeklinde ucu olan metal aletlerdir ve günümüzde nadiren gerekli hallerde kullanılır. Bu aletlerle gebelik emilerek alınmaz, küret aletinin ucu ile rahim içerisi kazınarak temizlenir. Daha kolay olan vakum yöntemi yaygınlaştığı için küretler pek kullanılmazlar. Kürtaj işleminde kullanılan enjektör, kanül ve küret gibi bütün aletlerin steril olması gerekir.<br />
<br />
<b>Kürtaj işleminin aşamaları:</b><br />
<br />
Küretaj işleminden sonra mutlaka ultrasonografi ile gebeliğin haftası ve canlılığı kontrol edilir. Küretaj işlemine başlarken hasta jinekolojik muayene masasına alınır. Spekulum denilen muayene aleti vajine içerisine yerleştirilir. Vajina içerisi antiseptik solüsyon ile temizlenir. Bu aşamaya kadar herhangi bir ağrı hissedilmez. Daha sonra hastanın isteğine göre genel veya lokal anestezi uygulanır. Genel anestei için hastanın kolundan serum ve damar aracılığıyla ilaçlar verilir, bunu anestezi uzmanları yapar. Hasta derin bir uyku halinde gibi olur ve hiçbirşey hissetmez. İşlemden sonra uyandırılır. Lokal anestezi istenmişse rahim ağzına iğne ile anestezi uygulanır. Daha sonra vakum yöntemi ile gebelik alınır. Spekulum çıkarılır ve genel anestezi uygulanmışsa hasta uyandırılır. Hastanın uyanması 5-10 dakika sürer. Lokal anestezi uygulanmışs 5 dakika dinlendikten sorna ayağa kalkabilir. Ardından ultrason ile rahim içerisi tekrar kontrol edilir, temiz olduğundan emin olunur. Hasta kürtaj işleminden sonra kısa süre (10-20 dakika) dinlenerek günlük yaşamına dönebilir. Günlük her işini rahatlıkla yapabilir. İşlemden sonra hafif kasık ağrısı ve az miktarda kanama olabilir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kürtaj Nedir? Kürtaj Nasıl Yapılıyor?" border="0" data-original-height="200" data-original-width="500" height="252" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDQD6-bRpehtb3dagu1RQa9B6WrUVs2CIR0KMVh7TvZWd1ytFIxYXnLIABK3L_YkeESuCe3UNjFa-6fyyKVYdX8q1bYbhXOlTNpy0HNy4cQOe39YEJUX-M9qVftmijUVPOG7qjTMAtmQ/s640/kurtaj-nasil-yapilir.gif" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kürtaj Nedir? Kürtaj Nasıl Yapılıyor?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kürtaj Nedir? Kürtaj Nasıl Yapılıyor?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b>Küret</b><br />
<br />
<b>İlaçlar ve kontrol:</b><br />
<br />
Kürtaj işleminden sonra genellikle hastaya kullanması için antibiyotik ve ağrı kesici ilaçalr reçete edilir. Hasta genellikle işlemden 1 hafta sonra kontrole çağırılır. Aşırı kanama ve aşırı ağrı durumlarında 1 hafta beklemeden hemen doktorunuza başvurmalısınız. 3-5 gün süren hafif ağrı ve en fazla 1 hafta süren az miktarda kanama normaldir. Bazen kanama sadece 1-2 gün sürebilir veya hiç kanama olmayabilir, bunlar normal durumlardır.<br />
<br />
Kürtajın yapıldığı gün duş, banyo serbesttir. Kürtaj sonrası kanamalar için tampon kullanmamalısınız, ped kullanmalısınız.<br />
<br />
Kürtaj sonrası aşağıdaki durumlarda hemen doktora başvurmalısınız:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Ateş yüksekliği (38 derece üzerinde)</li>
<li>Ağrı kesici ile geçmeyen şiddetli ağrı ve kramplar olursa</li>
<li>Kürtaj sonrası aşırı kanamalar olursa</li>
<li>Kürtaj sonrası günlerde kötü kokulu aşırı akıntınız olursa</li>
<li>Kürtajın üzerinden 4-5 gün geçmesine rağmen kanama azalmazsa veya artarsa</li>
</ul>
<br />
<br />
Kaynak: jinekolojivegebelik.comUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30746656909264859752017-11-04T01:10:00.002+03:002018-11-17T16:27:36.440+03:00A101 ve Bim Marketlerinde Et ve Kıyma Fiyatları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="344" data-original-width="620" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQv-dZwx1XJuXORB_Yk7jIgyp5F10kNnCqfZaHWrCfT1KruBjCPsRmVoUI5nF1aErOamZK9HRX-2qobwoIgQM_Kar6IsCUkTLL15JTi2j8s-9aawVScDMWD8qEgaKpPXFGzY5rswQL0g/s640/a101-bim-et-fiyatlari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">A101 ve Bim Marketlerinde Et ve Kıyma Fiyatları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından yapılan açıklamada, "<b>A101</b> ve <b>BİM</b> firmalarıyla sözleşmeler imzalanmıştır. Sözleşme gereği, bu firmalara kurumumuzdan karkas et sevkiyat işlemlerine bugün itibariyle başlanacaktır" denildi.<br />
<br />
GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü marketlere ucuz ve uygun fiyattan et satışına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Firmalar; 81 ildeki bütün marketlerinde, Kurumumuzdan aldıkları dana karkas etlerden ürettikleri kıymayı 29 liradan ve kuşbaşını 31 liradan taze olarak satışa sunacaklardır. Bu ürünlerin şoklanmış veya don olarak satışı yapılmayacaktır'' denildi.<br />
<br />
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle;<br />
<br />
"Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın ilgili kuruluşu olan <b>Et ve Süt Kurumu</b> Genel Müdürlüğü olarak, vatandaşlarımızın et ihtiyaçlarını uygun fiyatla karşılayabilmeleri için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Bu çalışmalarımızdaki öncelikli hedefimiz, uygun fiyatlı kırmızı etin, en geniş tüketici kitlesine ulaştırılmasıdır. Bu maksatla Türkiye’nin bütün illerinde satış noktası bulunan ulusal market zincirlerinde en uygun fiyatla kıyma ve kuşbaşı et satışı yapılması hedeflenmiştir. Bilindiği üzere bu kapsamda iki gün önce, KDV dahil kıymayı 29,00 TL/Kg ve kuşbaşını 31,00 TL/Kg fiyatlarla Türkiye’nin 81 ilinde kendi satış noktalarının tamamında satmayı taahhüt eden zincir marketlere, taze dana karkas et satışı yapılacağıyla ilgili duyurumuz web sayfamızdan yayınlanmıştır.<br />
<br />
Bu duyuru kapsamında dün akşam 17.00’ye kadar 8 firma Kurumumuza müracaatta bulunmuştur. Kurumumuzca oluşturulan komisyon tarafından bu 8 firmanın başvurusu değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirme neticesinde A101 ve BİM firmalarının başvurularının, belirlediğimiz kriterlere uygun olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu iki firmayla sözleşmeler imzalanmıştır. Sözleşme gereği, bu firmalara Kurumumuzdan karkas et sevkiyat işlemlerine bugün itibariyle başlanacaktır. Bu karkas etler, firmalar tarafından kuşbaşı ve kıyma haline getirilip en kısa sürede yarımşar kilogramlık MAP ambalajlı şekilde satışa sunulacaktır. Firmalar; 81 ildeki bütün marketlerinde, Kurumumuzdan aldıkları dana karkas etlerden ürettikleri kıymayı 29 liradan ve kuşbaşını 31 liradan taze olarak satışa sunacaklardır. Bu ürünlerin şoklanmış veya don olarak satışı yapılmayacaktır. Söz konusu marketler, sözleşme kapsamında belirtilen fiyatların ve ürünlerin dışında taze kıyma ve kuşbaşı satışı yapmayacaktır. Vatandaşlarımıza uygun fiyatlı et temin edilmesi yönündeki çalışmalarımız devam edecektir."<br />
<br />
Kaynak .DHA<br />
<br />
<b>İlgili Aramalar: Bim Et Fiyatları, A101 Et Fiyatları, Bim Kıyma Fiyatları, Bim Güncel Kıyma fiyatı, bim kıyma ne kadar, bim et fiyatı, a101 kıyma fiyatı, a101 et ne kadar, ucuz et satan marketler</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-44958419602486145422017-11-03T14:00:00.000+03:002018-01-28T23:54:04.142+03:00Karaciğerinizde Detoks Etkisi Yaratmak İçin Limonata Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5HJ-nNXa9rDbYKXuzpeeW1OQfsjWIW95OW5X5SYgz8k2oheY9lcpDHDrUZ5XcExAo73gVCr3FzjoVY7FmwACIFdhweHmUKkLJC1dL010sWtTPqhWBJZlWMTK0BzbXu2AKydQA_ymh5g/s640/karaciger-detoksu-limonata.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karaciğerinizde Detoks Etkisi Yaratmak İçin Limonata Tarifi</td></tr>
</tbody></table>
Karaciğeri genşleştiren <b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Karaci%C4%9Fer%20Detoksu" target="_blank">karaciğer detoksu</a></b> sağlayan limonata tarifi ile ilgili haberimiz için açıklmalar aşağıda belirtilmiştir. Yorum ve görüşlerinizi bize yorum formundan iletebilirsiniz.<br />
<br />
Vücudumuzda en önemli organlardan biri olan karaciğer, omurgalılar için hayati önem taşır. Karaciğerin işlevini yerine getirememesi durumunda diğer organların da etkilenmesi çok mümkün.<br />
<br />
İç organlarımız arasında en büyük organ olan karaciğerin (Yetişkinlerde yaklaşık 2 kg.) sağlığımız için yerine getirdiği birçok görevi var:<br />
<br />
<ul>
<li>Aldığımız besinleri kullanılabilir hale getirmek,</li>
<li>Faydasız molekülleri böbreklere iletmek</li>
<li>Yağ, protein ve şeker metobolizmasını yoluna koymak</li>
<li>Vücut ısısını korumak</li>
</ul>
<br />
<br />
Hayati önemi oldukça iyi olan bu organa güzel ve temiz bakmamız farz oldu. Sağlıklı beslenerek, bol bol su tüketerek işe başlayabilirsiniz. Beslenmenin yanı sıra karaciğerin sağlığını Everest'te çıkaracak bir önerimiz var. Son derece organik olan limonata, içerdiği malzemeler sayesinde antioksidanlar açısından son derece zengin. Bu limonata tavsiyesi, sindirime yardımcı olurken aynı zamanda iltihaplanmayı da azaltıyor.<br />
<br />
<b>Karaciğeri en az 5 yaş gençleştiren limonata için gerekli malzemeler:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Bir parça rendelenmiş taze zencefil</li>
<li>1 su bardağı sıcak su</li>
<li>1/2 adet limon</li>
<li>1 tatlı kaşığı bal</li>
<li>3 adet karanfil</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Nasıl hazırlanır?</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Sıcak suyun içerisine yarım limonun tamamını sıkın</li>
<li>Rendelenmiş zencefili suyun içerisine atın</li>
<li>Ardından bal ve karanfili ekleyin.</li>
<li>Karışımı 5 dakika dinlendirip süzün. Detoks limonatanız hazır :) Ferah bir tat için taze nane ekleyebilirsiniz.</li>
</ul>
<br />
<br />
Not: Bu detoks limonatısını içmeden önce herhangi bir sağlık problemine karşı doktorunuza danışmanızı tavsiye ederiz.<br />
<br />
Kaynak: https://yemek.mynet.com/karacigeri-en-az-5-yas-genclestiren-mucize-limonata-1167121Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-50670641153281937422017-11-02T22:30:00.000+03:002020-05-26T17:11:43.647+03:00Cengizhan Kimdir? Cengizhan Hakkında Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Cengizhan Kimdir? Cengizhan Hakkında Bilgiler" border="0" data-original-height="313" data-original-width="625" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhE5YVRtGfj6QbN7-fIWqPyjmpo0S4pA3lKc4I2tLgDAqTkYNs9P8pSnSqFqWrA-lvZEfDsC6IwsQacsFU1BMBmSynOe4LOJ8PwFgfswQA8ThIDapBhi7UN0TmldTRA8io2jxtS3DWcBA/s640/cengiz-han-kimdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Cengizhan Kimdir? Cengizhan Hakkında Bilgiler" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Cengizhan Kimdir? Cengizhan Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Herkes duymuştur <b>Cengiz Han</b>'ın namını ama <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Kimdir" target="_blank">kimdir </a>diye sorsalar tam anlamıyla cevap verebilirmisiniz? Bu yazımızda Cengiz Han ile ilgili önemli bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.<br />
<br />
<b>Cengiz Han</b>, gerçek ismiyle <b>Temuçin</b>. Kara sınırı olarak gelmiş geçmiş en büyük 2. devleti kuran kişidir. Temuçin, demirci anlamına gelmektedir. Cengiz lakabını daha sonradan almıştır. 21 sene büyük Moğolistan İmparatorluğu’nun kurucusudur. Bütün Moğol kabilelerini bir araya getirip, o zamanın büyük devletleri olan Çin ve Harzemşahları dize getirip büyük bir imparatorluk kurmuştur.<br />
<br />
Cengiz Han, bu ismi Dünyada duymayan yok denecek kadar azdır. Kimileri zalim biri olarak, kimileri ise yaşamış en büyük devlet adamı olarak bilmektedir. Burası tarihçilerin araştırması gereken farklı bir tartışma konusu. Fakat büyük bir devlet kurmuş ve yönetmiş olup; tarihe ismini kazımış birinin gerek zeka, gerek devlet yönetimi konusunda üst seviyede olması gerekir. Cengiz Han, birçok yenilikler yapmıştır. Aynı zamanda çok yerler yıkıp, günümüz şartlarına göre “Barbarlık” diyebileceğimiz şeylerde yapmıştır.<br />
<br />
<b>Cengiz Han</b>, zorlu bir hayat yaşamıştır. Çocukluğundan hayatının sonuna kadar zorluk ve sıkıntılarla baş etmek zorunda kalmıştır. Daha 9 yaşındayken o zamanın geleneklerinden dolayı başka bir kabilenin kızıyla sözlü olarak evlendirilmiştir (beşik kertmeliği gibi). Babası bu yolculuktan dönerken öldürülmüştür. O zamanlar küçük olduğu için kendi kabilesinden dışlanmış, lider olarak kabul görmemiştir. Daha sonraları da eski kabilesine esir olarak düşmüştür. Burada daha sonradan ordusunun generallerinden olacak olan Çilayu’nun yardımı ile kurtulmuştur.<br />
<br />
1206 yılına kadar Cengiz Han birçok zorluk yaşamıştır. Tüm Moğol kabilelerini bir araya toplamaya çalışmıştır. Bunu yapmak tüm Moğolista’nın hükümdarı olmak demektir ki Cengiz Han bunu başarmıştır. Artık Moğol İmparatorluğu kurulmuş bütün kabileler bir araya toplanmıştı. Fakat dış dünyada daha birçok düşman vardı. Cengiz Han, 1211 yılında Pekine sefer düzenledi ve ele geçirdi. Çin hükümdarı barış için prenseslerinden birini Temuçin ile evlendirse de barış uzun sürmedi ve 1215 yılında büyük bir savaştan sonra Cengiz Han Çini himayesine altına aldı. Daha sonra Harzemşahlar ile savaşmıştır ve onları da bozguna uğratmıştır. Bağdat kütüphanelerini yakıp, yıkmıştır. İnsanlık tarihini ve gelişimini etkileyen önemli bir olaydır. Bilinenin aksine Cengiz Han İmparatorluğunun en geniş kara sınırları Cengiz döneminde olmamıştır. Daha sonraları çocukları tarafından oluşturulmuş ve 1279 yılında en büyük sınırlarına ulaşmıştır.<br />
<br />
1227 yılının Ağustos ayında çıktığı son seferinde ölen <b>Cengiz Han </b>arkasında büyük bir imparatorluk bırakmıştır. Ölümünden önce geleneklere göre varisini seçmiş ve oğulları arasında paylaşım yapmıştır.<br />
<br />
<b>Cengizhan'ın Tarihte Bıraktığı İzler</b><br />
<br />
-Yaşamış en büyük hükümdarlardandır.<br />
-Son 1000 yıla ismini yazdırmış kişilerdendir.<br />
-Kurduğu imparatorluk en büyük 2. Kara sınırlarına sahiptir.<br />
-En fazla ırkı devam eden kişide Cengiz Handır.(16 milyon kişi)<br />
-Asyayı ve Avrupayı kısa süreliğine de olsa birleştirmeyi başarmıştır ve ticaret artmıştır.<br />
-Avrupanın askeri sistemini değiştirmiştir.<br />
-Gittiği yerler de pusula ve abaküsün kullanımını yaygınlaştırmıştır.<br />
<br />
Kaynaklar:<br />
http://tr.wikipedia.org/wiki/Cengiz_Han<br />
http://blog.milliyet.com.tr/cengiz-han—ben-tanri-nin-cezasiyim–eger-cok-buyuk-gunahlar-islememis-olsaydiniz–tanri-benim-gibi/Blog/?BlogNo=410472<br />
http://www.bilgiustam.com/cengiz-han-kimdir/Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-4728163565306080642017-11-02T15:09:00.001+03:002018-01-28T23:47:14.767+03:00Kimyasal Madde Kullanmadan Çelik Evye Nasıl Temizlenir? <table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="336" data-original-width="702" height="304" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-V-HOa_iyK6D3eMeb_OTWGFQQOkiXqfBA71UBS4Z704DGCmQP1CZWgGBZm445sx6n3YVpA2SS-LBcjeTtg5xDMlmD8yCGwixSvnt_XtQthd8uf7uF_wKWBdlmgwAVL2ZAnZHAWm1uuw/s640/evye-temizleme.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kimyasal Madde Kullanmadan Çelik Evye Nasıl Temizlenir? </td></tr>
</tbody></table>
Mutfak lavabolarının temiz olması her zaman çok önemlidir. Ancak çok sık kullanıldığı için temizliğini her zaman sağlamak ve pırıl pırıl olmasını sağlamak çok da kolay değildir. Özellikle Yemek yağları bulaşık yıkarken <b>evye </b>üzerinden zamanla lekeler oluşmasına neden olur. Çelik <b>evyelerin</b>, <b>temizlenmesi</b> için bir çok kimyasal içeren temizleyiciler bulunuyor. Eğer siz, kimyasallar kullanmadan paslanmaz çelik evyelere sahip olmak istiyorsanız, size önereceğimiz uygulamayı deneyebilirsiniz. Tarif tamamen doğal ürünlerden ve herhangi bir zararıda yok.<br />
<br />
<b>İhtiyacınız olan malzemeler:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Sünger</li>
<li>Karbonat</li>
<li>Sirke</li>
<li>Limon veya portakal kabuğu</li>
<li>Zeytin yağı</li>
<li>Kağıt havlu</li>
</ul>
<br />
<b>Temizliğin Yapılışı:</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Lavabo içinde bulunan tüm yiyecek atıklarını temizleyin ve durulayın. Sonra karbonat tozunu lavabonunun içine serpin ve dairesel hareketlerle bir sünger yardımıyla levyenin içini ovun. Karbonat, paslanmaz çelik levyeleri, çizmeden temizler.</li>
</ul>
<ul>
<li>Ardından paslanmaz çelik levyenin içine sirke dökün. Levye içinde iri kabarcıklar çıkmaya başlayacaktır. Sirke, levye üzerindeki sert su lekelerini çıkarmaya yardımcı olacaktır. Sonra süngerle levyenin içine ovmaya devam edin. Yapacağınız bu uygulama, evyelerinizin giderlerindeki yemek kalıntılarını da alarak, kötü kokuların gelmesini önleyecektir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Giderlerinizin daha iyi kokması için limon ya da portakal kabuğu kullanmak mükemmel bir tercih olacaktır. Limon veya portakal kabukları aynı zamanda paslanmaz çelik evyelerinizin parlaklıklarının geri kazanmasını da sağlayacaktır. Bunun için narenciye kabuklarıyla evyelerinizi ovun.</li>
</ul>
<ul>
<li>Son aşamada ise evyelerinize birkaç damla zeytinyağı dökün. Bir kağıt havlu ile paslanmaz çelik evyelerinizi ovun. En az bir hafta boyunca eyveleriniz pırıl pırıl ve tertemiz olacaktır.</li>
</ul>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-4530170467102061112017-11-02T13:53:00.001+03:002020-12-12T16:47:19.627+03:00Birine veya Birşeye Dokununca Neden Elektrik Çarpar?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWug-CIcWHs9C-NlkjB3qbSfB3M9SvO-FV6Z0z68mb80njKJB8_UQxfH75R1BTROE6GtQETQdMhLArP-IqTP39q-rect2PDtbAfJPAZVDFMsTpmI9yvNU9i9bLfw9wjOfhtTmedU1Qug/s640/birine-dokununca-elektrik-mi-carpiyor-iste-sebebi-1509535543784.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Birine veya Birşeye Dokununca Neden Elektrik Çarpar?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><h3 style="text-align: left;"><b>Birine veya Birşeye Dokununca <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Neden </a>Elektrik Çarpar?</b> </h3><div><br /></div><div>Yazımızda herkesin başına gelen ama nedenini tam olarak bilmediği bir konuyu araştırdık.<br />
<br />
Bazen biriyle tokalaşırken, birine dokunurken ya da bir metalle temas ederken elektrik çarpması yaşanır.<br />
<br />
Statik elektrik, "durgun elektrik", insan vücudunun yüzeyinde biriken elektrik yüküdür. Her zaman olur, ama yün benzeri giysilerle insanın üzerindeki elektrik yükü artmaktadır,<br />
<br />
Eğer bu elektrik toprağa iletilemezse (kauçuk, plastik türevi tabanlı ayakkabılar) insan üzerinde gerilim artar, ve iletken bir maddeye ilk temasda bir boşalma olur.<br />
<br />
Bu gerilim genelde 30.000 Volt ile 1.000.000 V arasında değişir. (Fazla değil mi). Gerilim kelimesinin üzerinde biraz durursak, elektrikte kullanılan gerilimle, günlük hayatta kullanılan gerilim birbiriyle çok bağlantılıdır. Stres de elektriksel kelimeyle aynıdır. </div><div><br /></div><div>Yani stresli durumlarda insanın üzerindeki elektrik miktarı daha dazla olur, bunun tersi de doğrudur, mesala yağmurdan önceki kasvetli havalarda insan kendisini gergin hisseder, çünkü yağmurdan önce havada elektrik yükü çok fazla olur.<br />
<br />
Suyla temasın bütün halleri bu elektrik yükünün azalmasına neden olur, en çok da denize girilince nötrleniriz. Denize girmek ve duş yapmak bu yüzden rahatlatır insanı<br />
<br />
<b>ÇÖZÜMÜ BASİT</b><br />
<br />
Aslında, sık sık toprakla ya da çıplak betonla temas etmek bu durumu azaltır. Yaz aylarında çıplak ayakla gezmenin böyle bir yararı da vardır.<br />
<br />
Olabildiğince altı lastik ayakkabı ve sentetik malzemeden yapılmış ürünler giymekten kaçının. Sık sık çıplak ayakla evinizin beton ya da seramik ya da mermer alanlarında dolaşın. Tüm evi halıyla kaplamaktan kaçının. Bunları denediğinizde elektrostatik yüklenmeden doğacak elektrik çarpmalarından daha az etkilenirsiniz.<br />
<br />
<br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-89130105750323241642017-11-02T13:49:00.000+03:002018-01-28T23:47:45.000+03:00Zeytin Kahvesi Nedir? <table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDFoMvW7TtUqnRDhUru7rAPc0fBIBpGzQhjaWzcP9Iyk2Cw0YNAEXUC6wAYPbMuUqyTUvhKjcXEeJvhhYNuy40dv8ulccDZEUChzHFKYrUncEnLYIP5HRvjlw71RYoA6BdBm_KS6E49g/s640/zeytin-kahvesi%252Cnedir-faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zeytin Kahvesi Nedir? </td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Zeytinin kahvesi </b>üretildi. Zeytinler fermente olmadan, içeriğindeki faydalı maddeler korunarak işleniyor. Az miktarda ısı ile doğal yollardan zeytin kahvesi elde ediliyor<br />
<br />
Zeytin ve zeytinyağının önemli merkezlerinden Balıkesir'in Edremit ilçesinde kurulu bir Ar-Ge firması, zeytin kahvesi üretti.<br />
<br />
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay'ın, her fırsatta faydalarından bahsettiği zeytinin şimdi de kahvesi üretildi.<br />
<br />
Edremit'te 15 yıldır zeytin ve çeşitli bitki özlerini işleyerek ilaç ham maddesi elde eden bir Ar-Ge firması, ürettiği zeytin kahvesini piyasaya sürmeye hazırlanıyor.<br />
<br />
Ar-Ge firmasının sahibi Faruk Durukan, düzenlediği basın toplantısında, zeytinleri fermente olmadan, içeriğindeki faydalı maddeleri koruyarak işlediklerini, az miktarda ısı ile doğal yollardan zeytin kahvesi elde ettiklerini açıkladı.<br />
<br />
<b>"ZEYTİN MEYVESİ KAHVESİ DÜNYADA BİR İLK"</b><br />
<br />
Zeytin kahvesinin şifa kaynağı olduğunu dile getiren Durukan, "Zeytin meyvesi kahvesi dünyada bir ilktir. Güzel de bir tadı vardır ama tadından çok şifa içeriklidir.<br />
<br />
Zeytin meyveleri toplandıktan sonra fabrikamıza geliyor ve burada çekirdekleri ve kabukları ayrılıyor. Geriye kalan zeytin meyvesi düşük ısıda kurutuluyor ve pudra haline dönüştürülüyor. Bunu zeytin kahvesi olarak değerlendirebiliyoruz" diye konuştu.<br />
<br />
Piyasaya sürmek için patent sürecinin tamamlanmasını bekleyen Durukan, "Ürünümüzün patent başvurularını da yaptık. Piyasa satış fiyatımız henüz belli değildir.<br />
<br />
Şimdiden çok fazla talep var. Denemek isteyenlere her zaman kapımız açıktır." ifadelerini kullandı. Bu arada, zeytin kahvesi, Türk kahvesinin yapılışı ile aynı şekilde pişirilerek tüketiliyor.<br />
<br />
Kaynak: <a href="http://www.sabah.com.tr/" target="_blank">www.Sabah.com.tr</a><br />
<br />
<br />
<b>İlgili Aramalar: Zeytin kahvesi <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">nedir</a>, zeytin kahvesi nerede satılır, Zeytin Kahvesi faydaları, Zeytin Kahvesi yararları, Zeytin Kahvesinin tadı nasıl, Zeytin Kahvesi nerede üretiliyor, Zeytin Kahvesi nasıl üretiliyor</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-53354728324978864912017-11-02T13:29:00.004+03:002018-01-31T10:05:44.573+03:00Atm'lerden Artık Altın Satışıda Yapılacak!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijqhcUCusV4I-VumOt15wBu2FFrQm5DfWxwXUsGU_AmMvRQ92FYkWsSE2puX2mEL0CkvcltoasBWIJ6DJWrxmtM1hyphenhyphenbjYzgcyxGg2fFj-E1e9KPqVlL7fslHKrjPZ3zHDgQSqCIwSL9Q/s1600/atmler-altin-satacak-kuyumcular-tedirgin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijqhcUCusV4I-VumOt15wBu2FFrQm5DfWxwXUsGU_AmMvRQ92FYkWsSE2puX2mEL0CkvcltoasBWIJ6DJWrxmtM1hyphenhyphenbjYzgcyxGg2fFj-E1e9KPqVlL7fslHKrjPZ3zHDgQSqCIwSL9Q/s640/atmler-altin-satacak-kuyumcular-tedirgin.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Atm'lerden Artık Altın Satışıda Yapılacak!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Vatandaş “7 gün 24 saat altına ulaşılabilir olması süper. Teknolojinin faydası” derken kuyumcular ise, “İşlerimizi olumsuz etkiler” ifadelerini kullanıyor.<br />
<br />
Gelecek yıl itibariyle (2018) ATM'lerden 1 gramdan 50 grama kadar '<b>altın</b>' satılacak. Vatandaşlar yeni uygulamayı olumlu bulurken kuyumcular ise bu durumu tedirginlikle karşılıyor. Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, konuyla ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bankaların bu şekilde devreye girmiş olmaları yatırıma yönelik bir hareket.<br />
<br />
Türk halkı altın alırken birebir görerek alır. Muhatap arar. Kontrol edemedikleri bir altını alıp karşılığında da ATM'lerin veznesine para yatırmaları bugüne kadar görmediğimiz bir işlem. İster istemez böyle bir şeyin kuyumcuların müşterilerine olumlu yansıyacağını düşünmüyoruz. Bankalar vatandaşı bir şeye yönlendirmek istiyorlarsa, küçük rakamlarla mevduat hesabı açıp bunlara ayrı bir faiz işlemi uygulayarak tasarrufa yönlendirebilirler" dedi. Konuyla ilgili vatandaşlar ise olumlu şöyler söyledi.<br />
<br />
Pınar Özkurt isimli bir vatandaş, "7 gün 24 saat altına ulaşılabilir olması süper. Saat 7'de çarşılar kapanıyor ondan sonra ihtiyacı olanlar altın alamıyor. ATM'lerden alabiliriz" dedi. Ayşe Akat ise "İleri teknolojinin faydaları" ifadelerini kullandı.<br />
<br />
Kaynak: <a href="http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2017/10/29/atmler-altin-satacak-kuyumcular-tedirgin" target="_blank">http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2017/10/29/atmler-altin-satacak-kuyumcular-tedirgin</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-7559322059615204312017-11-01T13:24:00.001+03:002018-01-26T13:35:24.027+03:00Zeytinyağı ve Limon Suyunu Karıştırıp İçerseniz...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="323" data-original-width="571" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQuIl0LplYCanclkJouw8Yr4McHEInIYN7mTeW1a4SQU5waSpE3pcHIhSuZ9dUL-C6O7h314GHwCnLAqDwepfVN_uYcRxrGnLmvHXN2qOrBnnWNtikZO0VDw6E8pYKv6x9DRQZvX6fgQ/s640/0x0-zeytinyagi-ve-limon-her-sabah-ac-karnina-icmeniz-icin-4-neden-1509282866636.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zeytinyağı ve Limon Suyunu Karıştırıp İçerseniz...</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sabah sabah <b>zeytin yağı ve limon suyu</b> içilir mi demeyin. <b>Zeytinyağı</b> ve <b>limon</b> <b>suyunun</b> oldukça <b>faydalı</b> olduğu rahatsızlıklar mevcut.<br />
<br />
Gece iyi uyumadıysanız sabah kendinizi yorgun hissedersiniz. Bu durumda üretken olmak zordur. Enerjinizi yeniden toplamak ve kendinizi süper hissetmek için mucizevi bir tarif vereceğiz.<br />
<br />
Tekli doymamış yağ, çoğunlukla oleik asit formunda, zeytinyağı sağlık açısından mükemmeldir.<br />
<br />
Çoğu hastalığın önde gelen sebebi olan serbest radikal hasarıyla mücadele eder. Bu yağın alınması kardiyovasküler sistem için faydalıdır, aterosklerozu önlemeye ve belirli kanser türlerini önlemeye yardımcı olabilir!<br />
<br />
<br />
Tarifimiz ise şu: Sadece 1 çorba kaşığı zeytinyağını 1 çorba kaşığı limon suyu ile karıştırıp iyice birleşinceye kadar çalkalayın ve sabahları boş mideye için.<br />
<br />
Evet, gerçekten çok basit! Oda sıcaklığında organik limondan oda sıcaklığında organik sızma zeytinyağını karıştırın. Sabahları limon suyu nasıl içilmeli? Hangi yöntem daha faydalı<br />
<br />
Size sağlayacağı faydaları şunlar<br />
<br />
<b>1. Kabızlıktan Kurtulma</b><br />
Zeytinyağı, sindirim sisteminizde bir yağlayıcı görev görür. Limon suyu, sindirime yardımcı olacak sindirim sularının akmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca karaciğer ve safra kesesini de uyarır. Limon suyu hakkında 9 gerçek<br />
<br />
<b>2. Kardiyovasküler Hastalığı Önleme</b><br />
Zeytinyağındaki oleik asit, kardiyovasküler sisteminiz için harikalar yaratır.<br />
<br />
<b>3. Romatoid Artriti Azaltır</b><br />
Bu içecek, romatoid artritin neden olduğu ağrı ve iltihaplanmayı azaltacaktır.<br />
<br />
<b>4. Karaciğer ve Safra Kesesini Dengeleyin ve Uyarın</b><br />
Bunu içmek safra taşı oluşumunu önleyebilir ve durdurabilir. Zeytinyağı ve limonu yaklaşık yarım fincan oda sıcaklığında suyla karıştırın. Safra kesesi, böbrekler ve karaciğer detoksuna yardımcı olmak için yemekten 1 saat önce için. Daha fazla limon suyu nasıl çıkarılır?<br />
<br />
Bunu düzenli olarak içmeye başlamadan önce doktorunuzla konuşmanız şiddetle önerilir. Ve eğer safra kesesi probleminiz varsa, çok fazla karın ağrısına neden olabilir.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-63692915711530087892017-11-01T13:03:00.000+03:002018-01-28T23:48:00.482+03:00Mandalina Kabuklarının Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="406" data-original-width="770" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7afMkKVKmfOY3ZsLtJkqEDCpGTzEePzOswIv7j3gJGgm3S0uDi5SaZCfdBW13_vmtWSOyPu6LFmdefw-p27jSkcQ977U-FGuAlal5-j8fZGA2GADVSTPSwyDh83adpxbSL27-z9Wh_A/s640/Mandalina+Kabuklar%25C4%25B1n%25C4%25B1n.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandalina Kabuklarının Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sonbahar ve kış aylarının vazgeçilmez meyvelerinden birisi olan Mandalina'nın kabuklarıda şifa kaynağı. <b>Mandalina kabuklarını</b> çöpe atarken bir daha düşünmenizi sağlayacak haber nedirkibucom da.<br />
<br />
<b>Mandalina kabukları</b> ayak mantarlarını giderici bir etkiye sahiptir. İçinde bulundurduğu çeşitli gaz ve enzimler sayesinde mikropları öldürerek mantar gibi kronik sorunları gidermeye yardımcı olur.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Sindirim problemleri</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sindirim sistemini düzenleyici vitaminleriyle mandalina kabukları içinde bulundurduğu bu vitaminler sayesinde düzenleyici etkisi yaratır ve sindirim sorunlarına çözüm olur. Toz haline getirdiğiniz mandalina kabuklarını yemeklerinize çok az miktarda koyarak kullanabilirsiniz. </div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Öksürük</b></div>
<div>
Mandalina ve kabuklarında bulunan antioksidanlar sayesinde öksürüğü oluşturan nedenleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Kuruttuğunuz mandalina kabuklarını sıcak suyun içine koyup demleyin 2 hafta serin yerde muhafaza ettikten sonra suyunu süzerek içebilirsiniz.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Bronşit</b></div>
<div>
Yemeklerden önce 2 çorba kaşığı mandalina kabuğunun üzerine 1 kahve fincanı sıcak su ekleyerek tükettiğinizde bronşit sorunlarınızı iyileştirici etkisi vardır. İçerdiği çeşitli antioksidan, vitamin ve mineraller sayesinde akciğerlere hava taşıyan kanalcıkları açarak iç zarların iltihaplanmasını önlemeye yardımcı olur.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Kek ve kurabiyelere aroma </b></div>
<div>
Birkaç tane mandalina kabuğunu toz şeker ile rondodan geçirerek elde edebileceğiniz bu aroma verici ile mandalina kabuklarını değerlendirebilirsiniz.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Reçel yapabilirsiniz </b></div>
<div>
Mandalina kabuklarından harika reçeller yapabilirsiniz. Limon kabuklarını da ekleyerek kahvaltılarınızı zenginleştirebilir, sevdiklerinize tatlı bir yolla C vitamini takviyesi yapabilirisiniz. Mandalina kabuğu reçeli için tükettiğiniz mandalina ve limonların kabuklarını istediğiniz boyutta kesin. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ardından bir tencereye alıp 4 çay bardağı toz şekeri üzerine döktükten sonra 3-4 saat bekletin. Beklettikten sonra 5 çay bardağı sıcak suyu ekleyip şerbet kıvamına gelene kadar kaynatın. Sıcakken kavanoza koyun ve ağzını sıkıca kapatın. Reçeliniz hazır!</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Oda parfümü</b></div>
<div>
Mandalina kabuklarının kullanım alanlarından biri olan koku ise en bilindik ve yaygın bir bilgidir. Kurutulan mandalina kabukları küçük bir mumluğun içine alınır. Ardından bir kenarından tutuşturulan mandalina kabuğu çıkardığı duman ile bulunduğunuz mekana çok hoş bir koku salgılar.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Mandalina kabuğu çayı</b></div>
<div>
Mandalina kabuklarını kurutarak demleyeceğiniz bu çay bir lif ve vitamin deposudur. Düzenli tüketildiğinde dokuların sağlığını da koruyan bu çay kolesterolü dengede tutar. Ayrıca gebelik dönemlerinde sabah bulantılarına karşıda içilebilen bu çay soğuk algınlığı, nezle, grip, gibi hastalıklardan da korunmanıza yardımcı olur.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Cilt bakımı</b></div>
<div>
Birçok kozmetik markasının kullandığı mandalina kabuklarını evinizde kimyasal madde kullanmadan hazırlayabilirsiniz. Bir kaseye 2 çay kaşığı mandalina kabuğu rendesi, portakal kabuğu rendesi, greyfurt kabuğu rendesi ile 2 çorba kaşığı balı karıştırıp 15 dakika kadar yüzünüzde bekleterek yıkayın. Pürüzsüz ve arınmış bir cilde kavuşabileceğiniz bu doğal maskeyi uygulamadan önce cildinizin ufak bir noktasında deneyerek alerjik bir reaksiyon gösterip göstermediğini test edebilirisiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kaynak: Milliyet</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-12512996517181793792017-11-01T12:55:00.000+03:002018-09-23T10:55:50.848+03:00Pancar Yapraklarının Sağlığınıza Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="352" data-original-width="602" height="370" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbWU5Ti3_Pf4HW0DZNXMAw1ptmdMCqcX5Q5c9vUWn86dQdKeIJ8lqsIZjYPgmogHqUzCavqTdX8eigxybjieTGnncc0toG16NzuwXxedbXd9jaab-I6j3L6uxSjbWSv31_UrK-nljSvA/s640/pancar-yapraklarinin-faydasi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pancar Yapraklarının Sağlığınıza Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
Marketlerden pazarlardan aldığınız <b>pancarın yapraklarını </b>atıyorsanız veya hiç almıyorsanız, Pancar yapraklarının ne kadar faydalı olduğunu öğrendikten sonra bu alışkanlığınız değişecek.<br />
<br />
Pancar yaprakları iyi miktarda protein, fosfor ve çinko sağlamakla kalmaz, ayrıca mükemmel bir lif kaynağıdır. Antioksidanlar ile doludurlar, B6 vitamini, magnezyum, potasyum, bakır ve manganez bakımından yüksektirler ve yağ ve kolesterolden düşüktür.<br />
<br />
2.000 kalorilik diyet temelinde pancar yeşillikleri günlük değerleri şunları içerir: % 220 oranında A vitamini,% 60 oranında C vitamini,% 16 oranında kalsiyum ve% 15 oranında demir.<br />
<br />
Yapılan araştırmalar çok yeterli olmasa da <b>pancar yaprakları</b> K vitamini kan pıhtılaşma özellikleri içerdiğini, osteoporozun önlenmesine yardımcı olduğunu, kemiklerin kuvvetini artırmak için kalsiyum ile birlikte çalıştığını ve ayrıca Alzheimer hastalığının savaşmada rol oynayabileceğini gösterdi. Pancar yaprakları, ıspanaktan daha yüksek bir demir içeriği vardır ve pancarın kendisinden (kök bölümünden) daha yüksek besin değerine sahiptir.<br />
<br />
Pancar yapraklarındaki A vitamini içeriği, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur ve antikorların ve beyaz kan hücrelerinin üretimini uyarır.<br />
<br />
A vitamindeki beta-karoten, kanser ve kalp hastalığı ile birlikte vücuttaki serbest radikallerin etkileri ile mücadele edebilen bilinen bir antioksidandır. Doktorlar genellikle gece körlüğü riski taşıyan hastalara A vitamini önerirler.<br />
<br />
<b>Pancar yapraklarını </b>yıkadıktan sonra salata veya yemeklerinizde kullanabilirsiniz. İsterseniz çiğ isterseniz pişmiş olarak yenebilir.<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-50556162725392952202017-11-01T12:49:00.000+03:002018-01-28T23:53:41.574+03:00Vücuttaki Demir Seviyenizi Bu Meyveler ile Yükseltebilirsiniz...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="462" data-original-width="786" height="372" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJAxjKDsX-zCUoZXGzh2ntZhhrOxPLIVwaIy52lxNBmNdANPoaX7G5t_kvbz422IUUH8xl4w0DwZ5CGAtxf2vmAfgI4JxjswA9NqVYCUdvakj2zymnxmR1bE_-AOdBAH4-8NSjA3-CKw/s640/demir-eksikli%25C4%259Fi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vücuttaki Demir Seviyenizi Bu Meyveler ile Yükseltebilirsiniz...</td></tr>
</tbody></table>
<b>Demir eksikliği</b> ile ilgili bir sıkıntınız varsa tam da yaralarınıza derman olacak bir haber. Hangi meyvelerde demir bulunuyor ve <b>hangi meyvede daha fazla demir var</b>?<br />
<br />
Demir eksikliği, anemiye neden olan başlıca sebeplerden bir tanesidir. Kadınlar adet döneminde ve doğumda fazla kan kaybedebilecekleri için demir eksikliği anemisi riskleri daha yüksektir. Çocuk doğurma yaşına gelmiş kadınların günde 18 mg demir alması gerekirken erkeklerin sadece 8 mg'a ihtiyacı var.<br />
<br />
<b>Günlük demir ihtiyacını nasıl karşılayabiliriz?</b><br />
<br />
Vücudunuzun ihtiyacı olan demir, C vitamini bakımından zengin meyvelerde bulunuyor.<br />
<br />
<b>Güneşte kurutulmuş domates</b><br />
<br />
Domatesin meyve mi sebze mi olduğu tartışıladursun, biz size önemli bir faydasından bahsedelim. Güneşte kurutulmuş domates demir bakımından en zengin besinlerden biridir. 100 gram domateste 9.1 mg demir bulunur. Bu da günlük ihtiyacınızın yarısı.<br />
<br />
<b>Kuru erik</b><br />
<br />
Bir porsiyon kuru erik günlük demir ihtiyacınızın %9'unu karşılayarak demir eksikliğiyle savaşmanıza yardımcı olabilir.<br />
<br />
<b>Kuru üzüm</b><br />
<br />
Kuru üzümde pek çok meyveden daha fazla demir bulunur. Bir bardak kuru üzümde 3.2 mg demir bulunur. Kuru üzümü kavun, portakal, çilek gibi C vitamini bakımından zengin meyvelerle tüketerek demir emilimini arttırabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Kuru kayısı</b><br />
<br />
Bir porsiyon kuru kayısı günlük demir ihtiyacının %19'unu karşılıyor. Kuru kayısı demir eksikliğini önlemesinin yanı sıra kemikleri güçlendiriyor, kalp sağlığını koruyor ve cilde iyi geliyor.<br />
<br />
<b>Nar</b><br />
<br />
Nar zengin bir demir, C vitamini, K vitamini, lif, folat ve potasyum kaynağıdır. Ayrıca narda bulunan antioksidanlar kalbe iyi gelir ve kanı temizler. Günde bir bardak nar suyu içerek bütün bu faydaları alabilirsiniz. Nar suyunun kanserle savaştığı, tansiyonu düşürdüğü ve hafızaya iyi geldiği de kanıtlanmıştır.<br />
<br />
<b>Kuru dut</b><br />
<br />
Dutta, portakaldan daha fazla C vitamini bulunur. Ayrıca dut antioksidan, demir ve lifle doludur. Bir porsiyon dut günlük demir ihtiyacının %30'unu karşılamaya yeter.(Milliyet)Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-24560073518183768682017-10-31T13:12:00.001+03:002018-01-28T23:43:47.362+03:00Ayva'nın Muhteşem Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="333" data-original-width="625" height="340" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizLc9ThdXvnzCr7j5f50F09-dt7K0qBztuKXrMe4i9ogPrq86ogZfSAdmFVqUtBUkk6KGs2pbFEdD_3cfzyIJz-xh5mTRr77NjZH1h9-GC78qGmguNFGJ1_egyDuCsCM47yTSr3Y3trg/s640/ayvaninfaydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ayva'nın Muhteşem Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
Bir çok kişinin sevmediği ve tüketmediği ayva <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Sa%C4%9Fl%C4%B1k" target="_blank">Sağlık </a>için oldukça faydalıdır.Genellikle <b>Ayva</b> Ağacının yaprağını kaynatarak boğaz ağrısına ve gribi iyileştirmede yardımcı olduğunu hepimiz biliyoruz.Sonbahar - Kış mevsiminde ayvayı raflarda bulabilirsiniz. Ayvanın faydaları hakkında sayfamızda bilgileri sizler için paylaşıyoruz.<br />
<br />
Damar Tıkanıklığı bulunan kişilere önereceğimiz bu tarif ile sağlığınıza kavuşabilirsiniz.Bu sefer Ayva ağacının yaprağını değil meyvesini kullanıyoruz. Ayva yı küp şeklinde doğrayarak bir miktar su içinde kaynatın.Sabahları aç karna kaynattığınız ayvanın suyundan 1 bardak içiniz.<br />
<br />
<br />
Cildinizdeki lekeleri geçirmek içinde ayvanın çekirdeklerini kullanabilirsiniz tarif için <a href="http://www.nedirkibu.com/2016/11/cildinizdeki-lekeleri-ayva-cekirdegi.html" target="_blank">Cildinizdeki Lekeleri Ayva Çekirdeği İle Yok Edebilirsiniz!</a> yazımızı okumanızı öneriyoruz.<br />
<br />
Ayrıca Uzmanlar özellikle şu 7 rahatsızlık ayvayı için öneriyor; Kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıkları...<br />
<br />
Ama sadece bunlar değil, cinsel gücü artırıyor, ağız yaraları ve kokusunu önlemede birebir, ishale derman, cildi gençleştiriyor ve dudak çatlamalarına çare oluyor...<br />
<br />
Ayva protein, şeker, organik asit, A, B2 ve C vitamini ve demir, bakır, potasyum gibi mineraller açısından çok zengin... Tohumları ise yağ ve protein içermekte.<br />
<br />
<b>İŞTE AYVA'NIN FAYDALARI</b><br />
<br />
<ul>
<li>Ayva, çocuklarda sağlığı korur, büyüme ve gelişmeyi hızlandırır. </li>
</ul>
<ul>
<li>Birçok hastalığa şifa olan ayva, kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıklarının tedavisinde faydalı. </li>
</ul>
<ul>
<li>Her yaşta sinir sistemini güçlendirir</li>
</ul>
<ul>
<li>Mide ve bağırsakları zararlı mikroplardan koruyarak hazımsızlık gibi sorunları önler. </li>
</ul>
<ul>
<li>Cildi ve tırnakları zinde, parlak ve daha sağlıklı hale getirir. </li>
</ul>
<ul>
<li>Grip ve nezle de iyileşmeyi hızlandırır. </li>
</ul>
<ul>
<li>Ayva ya da ayva suyu ishalin geçmesi için de çok faydalı. Meyvesi veya meyvesinden hazırlanan şurup ve komposto ishale iyi gelmekte. </li>
</ul>
<ul>
<li>Vücudun gücünü artırarak, zinde tutmaya yardımcı olarak yorgunluk ve bitkinlikten korur. </li>
</ul>
<ul>
<li>Ağız kokusunu önler. </li>
</ul>
<ul>
<li>İçerdiği vitamin ve minarelerle kalp ve damar hastalıklarından koruduğu, varisi önlediği ve varis tedavisine yardımcı olur. </li>
</ul>
<ul>
<li>Cinsel gücü artırdığı bildirilmektedir. </li>
</ul>
<ul>
<li>Kandaki kötü kolesterolü düşürerek damar sertliğinden korur. </li>
</ul>
<ul>
<li>Ayva hoşafı ağızdaki yaraların iyileşmesini hızlandırır. </li>
</ul>
<ul>
<li>Tereyağında pişirilen ayva, balgamı söker, kronik öksürüğe, solunum sistemi hastalıklarına ve bronşite iyi gelir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Ayva çiçeği kaynatılıp içildiğinde annelerin sütünü artırır, kalbi güçlendirir ve baş ağrısına iyi gelir. </li>
</ul>
<ul>
<li>Ayva kabuklarının kaynatılıp içilmesi, idrar yolu iltihaplarında iyileşmeyi hızlandırır. </li>
</ul>
<ul>
<li>Ağızdaki yaralar, boğazdaki şişlik ve ağrı için ayvanın kendisi ya da yapraklarının kaynatılıp suyu ile gargara yapılması mucize etkiler yapıyor. </li>
</ul>
<ul>
<li>Dudak çatlamalarını önlemek ya da iyileştirmek içinde ayva çekirdeklerinin kaynatılıp dudakların bu suyla yıkanması öneriliyor. </li>
</ul>
<ul>
<li>Ayva yaprakları çay gibi demlenip içildiğinde sakinleştiriyor ve uykusuzluğa iyi geliyor. </li>
</ul>
<ul>
<li>Şeker içeriğinin düşük olması nedeniyle şeker hastaları tarafından da rahatlıkla tüketilebiliyor.</li>
</ul>
<div>
<b>İlgili Aramalar:Ayvanın faydaları, ayvanın yararları, ayvanın sağlığa faydaları, ayva hangi hastalıklara iyi geliyor, ayvanın sağlık açısından faydaları, ayva suyunun faydaları, ayva suyu <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">nedir</a>, ayva suyunun yararları</b></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-77553929455563507042017-10-31T10:28:00.000+03:002018-01-28T23:43:56.743+03:00Türk Kahvesi ile hem Keyif Yapıp Hemde Zayıflayabilirsiniz...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="1138" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgphhMZDmk-N20IGLTcUvHqfXLdgH0tB5U1opRRzbDxYceaPxLsF6gU03lt2NOqv7COgYasBrxcrsLY1c5KO6yFgSHnG2NA4mUa0fQLEjyb6fLmBybrDSqW-9N-LzLPHMBoULbV7IsVEQ/s640/T%25C3%259CRKKAHVES%25C4%25B0FAYDALAR%25C4%25B0.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Türk Kahvesini hem Keyif Yapıp Hemde Zayıflayabilirsiniz...</td></tr>
</tbody></table>
Türk kahvesinin <b>kalp damar sağlığı</b> ve <b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Zay%C4%B1flama" target="_blank">zayıflamaya</a></b> etkisi!<br />
<br />
<div>
<div>
Yıllardır severek tükettiğimiz ve dünyaca meşhur olan Türk kahvesinin zayıflamaya ve kalp damar sağlığına faydalı olduğu belirtildi. <b>Türk kahvesi</b> ile ilgili haberi sayfamızda bulabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Uzman Diyetisyen Deniz Tığlı, kahvenin metabolizmayı hızlandırdığını ve günde 1 adet Türk kahvesinin kalp damar sağlığına iyi geldiğini söyledi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kendisinin de kahve sever bir diyetisyen olduğunu belirten Diyetisyen Deniz Tığlı, kahvenin metabolizmayı hızlandırdığından dolayı da <b>zayıflamaya yardımcı</b> olabileceğini söyledi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Bu özellikleri itibariyle kafein tüketiminin etkisi bireyin özelliklerine göre değişebilmektedir. Gastrit benzeri mide rahatsızlığı olan bireylerin özellikle aç karına kahve tüketmemeleri gerekmektedir" dedi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kahveye özellik kazandıran maddelerin başında kafeinin geldiğini belirten Tığlı, "Kafeinin diüretik etken bir madde olup, kas sinirleri ve mide asidinde uyarıcı etki göstererek, metabolizmayı da hızlandırmaktadır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Birey kendi özelliklerine göre dikkatli tükettiğinde günde 1 adet Türk kahvesinin kalp damar sağlığına faydasının olduğunu ifade eden Tığlı, "<b>Kahve zayıflama</b>ya çalışan bireylerde metabolizma hızlandırdığından dolayısıyla zayıflamaya yardımcı olmaktadır. Yemekten 1 saat sonra alınan çay ve kahve demir emilimine engel olmamaktadır" diye konuştu.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kahvenin tek başına bir kalori değeri olmadığını belirten Tığlı, Kahve içerken alınan şeker, krema gibi gizli kalorilere dikkat edilmesi gerekir. Fazla tüketiminde vücutta istenmeyecek bir durum olan su atımına sebep olduğunu unutmayalım. Kahve içilen zamanlarda su alımının artırılması bu etkiyi önlemektedir. Her şey dozunda keyif ile tüketerek yaşamalıyız" şeklinde konuştu.</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>İlgili Aramalar : Türk Kahvesi <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Nedir</a>, Türk Kahvesi Faydaları, Türk Kahvesi İle Zayıflama, Türk Kahvesi ile metabolizma hızlandırma, Türk Kahvesi diyeti, Türk Kahvesi ile kalp sağlığı, Türk Kahvesi yararları, Türk Kahvesi faydası</b></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-75935061047314849462017-10-31T10:18:00.002+03:002018-01-28T23:43:39.741+03:00Bebek Şampuanına Ekleyeceğiniz İki Ürünle Saç Dökülmesini Durdurun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><img border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFmEmlVv-_rahlGBefxCCXH1UdlvLjbPOGQkAdNS4-26GcVd6uWWyOh2jYPBf3klXjIDMEgsTkgzfwDwpM2D4bpXF4Veu1uoVQZs5gWcG6sg7_QFD5YQHo1Dt_QkL3jkWuxmyMueBt9g/s640/SACDOKULMES%25C4%25B0NES%25C4%25B0FAL%25C4%25B0B%25C4%25B0TK%25C4%25B0LER.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Bebek Şampuanına Ekleyeceğiniz İki Ürünle Saç Dökülmesini Durdurun!</td></tr>
</tbody></table>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Sa%C3%A7%20D%C3%B6k%C3%BClmesi" target="_blank">Saç dökülmesi</a> çoğu kişi oldukça can sıkıcı bir konudur. Saç Dökülmesi ise </b>genellikle stres, gebelik, menapoz, kilo kaybı gibi birçok risk faktörü ve nedeni ile ilişkilidir;<br />
<br />
Ancak saç dökülmesinide başka nedenlerin teşvik edip hızlandırabileceğini bilmelisiniz.Bu nedenle aşırı bir şekilde saç dökülmesi varsa öncelikle doktor'a başvurmalısınız.<br />
<br />
Vücudunuzun tüm stresli durumlara tepki göstermesi normaldir, ancak bu kötü bir şeydir ve sıklıkla saç dökülmesine neden olmaktadır. Stres özellikle hormonel değişikliklere ve dolayısıyla aşırı saç dökülmesine neden olabilir.<br />
<br />
<b>Saç dökülmesi </b>benlik saygısını etkileyebilecek ve sizi özgüvensiz hale getirebilecek bir sorundur. Bir çok kişi pahalı saç ürünlerine tonla para harcarken bunun yanı sıra tedaviye yardımcı olmadığınıda görmüşlerdir.<br />
<br />
Kendi ev yapımı şampuanımı saç dökülmesini önlemek için nasıl hazırlarım ?<br />
<br />
İhtiyacınız olan şey nötr pH değerine sahip doğal bir şampuan.<br />
<br />
Normal bebek şampuanı da kullanabilirsiniz.<br />
<br />
Bu şampuanı bir ana madde olarak kullanacaksınız ve içine vereceğimiz üç maddeyi daha ekleyeceksiniz.<br />
<br />
Sonrasında şampuanı kullandıgınızda saç derinizde olan kan akışı artacak, saçlarınıza güç katacak,sizin için mükemmel bir antiseptik ve ferahlatıcı olacak.<br />
<br />
İhticınız olanlar<br />
Biberiye yağı,<br />
2 adet E vitamini kapsülü ( eczanelerde bulabilirsiniz)<br />
limon esans yağı(buna gerek yok hoş koku için gerekli isteğe bağlı)<br />
<br />
<b>Tarifi</b><br />
<br />
Nötr şampuana gerekli biberiye yağı ve on damla limon esans yağını ekleyin. Ardından 2 kapsul E vitamını ekleyin. Her kullanımdan önce bu ev yapımı şampuanı sallamayı unutmayın!<br />
<br />
<b>Kullanılışı</b><br />
<br />
Bu ev yapımı şampuanı 2 günde bir kullanmanız oldukça önemlidir. Örneğin bu gün kullanırsanız yarın saçınız dinlenecektir. Saçınıza birkaç dakika hafifçe masaj yaparak uygulayın.<br />
<br />
Daha sonra 10 dakika bekletin. Biraz ılık su ile durulayın. Çok basit ama son derece etkili. Saçlarınız 1 kaç hafta içerisinde güçlenecek ve saç dökülmesine büyük oranda elveda diyeceksiniz!<br />
<br />
<b>İlgili Aramalar: Saç Dökülmesi <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Nedir</a>, Saç Dökülmesi neden olur, Saç Dökülmesi nasıl geçer, Saç Dökülmesi şifalı tarifler, Saç Dökülmesi bitkisel tedavisi, Saç Dökülmesi bebek şampuanı, Saç Dökülmesi biberiye yağı, Saç Dökülmesi e vitamini</b><br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-82549533360140670862017-10-30T19:29:00.001+03:002018-01-28T23:53:30.492+03:00Sinirli Ot Faydaları, Sinirli Ot Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiObrn6bei8SMv_lTEkMbGUWAozRFwyoETZH10vDLL-lya6PWP0pmBb0XeoKY9aqlDWlz8FTVaIOWrT2ZHnsPxqSqAOi7I4njEMB02SCCy-z-jhWei_JoiSG0IqWbFY7DZmztGNn7bCFg/s1600/sinirli-ot.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="304" data-original-width="572" height="340" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiObrn6bei8SMv_lTEkMbGUWAozRFwyoETZH10vDLL-lya6PWP0pmBb0XeoKY9aqlDWlz8FTVaIOWrT2ZHnsPxqSqAOi7I4njEMB02SCCy-z-jhWei_JoiSG0IqWbFY7DZmztGNn7bCFg/s640/sinirli-ot.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sinirli Ot Faydaları, Sinirli Ot Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sinirli otun <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20Bitkiler" target="_blank">şifa</a>sını sayfamızda sizler için yayınlıyoruz. <b>Sinirli otu çayı</b> ile ilgili deneyimlerinizi bizlerle paylaşmak isterseniz yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Bilinen diğer isimleri “çıban otu”, “yara otu”, “pişik otu”, “bağcı yaprağı” veya “ayak otu”olarak bilinen sinirli ot, ülkemizde de çoğu bölgede yetiştirilen doğal şifa kaynağı olarak bilinen bir bitki türüdür. Bu bitki, kökleri saçak şeklinde olan ve en az 10 santim; en fazla 90 santim uzayabilen bir bitki türüdür. Uzun yıllar yaşayabilen sinirli otun yaprakları ucu sivri yapılı ve şekil olarak mızrağa benzemektedir. Yapraklarının rengi de koyu tonlarda yeşildir. Bitkinin üzerinde bulunan çiçekleri demetler haline büyüyüp bir silindir ya da küre şeklinde yetişmeye başlamaktadır.<br />
<br />
Geniş yapraklı sinir otlar; çam ormanlarında, boş arazilerde, tuz içeren bölgelerde, çayırlarda ve suyu sevdiği için deniz kenarlarında da yetişebilmektedir. Hatta bu ot, deniz seviyesinden 3 kilometre yüksekliğe çıkılsa dahi kendisi için rahatça yetişebilme imkanı yaratabilmektedir. Sinirli ot, Nisan ayında açmaya başlayıp Ekim ayına kadar çiçek verebilen bir bitkidir.<br />
<br />
Sinirli ot nerelerde yetişir diye araştırıldığında, bu otun başka kıtalarda da ülkemizde pek çok ilde yetişebilen bir bitki olduğu gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Sinirli otun ülkemizde sıklıkla toplanabildiği illere örnek olarak Giresun, Adana, Burdur, Hatay, Nevşehir, Muğla, Trabzon, Ankara, Kars, Çanakkale, Siirt, Konya, Balıkesir, Maraş, Kütahya, Bingöl, Eskişehir, Elazığ, Sakarya, Amasya, Edirne, Kocaeli ve İstanbul gibi daha pek çok il verilebilir.<br />
<br />
Bu otun yapraklarının taze bir şekilde toplanarak (toplanma süreleri olan Nisan ayından Ekim ayına kadar taze toplanma şansları vardır) ister havalı ister kuru ortamda kurutma gereksiniminin bulunduğu öğrenilmektedir. Kurutma işleminde dikkat edilecek tek husus, kurutulduğu süreçlerde mümkün olduğunca nem almayacağı bir ortamda tutulması gerekliliğidir.<br />
<br />
Sinirli ot ürününden en sık olarak sinirli ot çayı yapılarak faydalanılmaktadır. İçeriğinde demir minerali, kireç, labenzim, fosforik asit, klorofil maddesi, aucibin, şeker, saponin, tanen, kükürt, C vitamini ve A vitamini bulunan sinirli ot bu özellikleri sayesinde pek çok hastalık için de şifa olması amacıyla tüketilmektedir.<br />
<br />
<b>Sinirli ot iyi geldiği hastalıklar nelerdir?</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Göğüs ağrılarını bastırabilmektedir.</li>
<li>Yaraları iyileştirebilir.</li>
<li>Ciğerden kan geliyorsa onu ortadan kaldırabilir.</li>
<li>İdrar söktürücü etkisi bulunur.</li>
<li>Böcek sokmalarında etkin olarak kullanılabilir.</li>
<li>Solunum yollarında oluşan hastalıklarda etkilidir.</li>
<li>Ayaklardaki pişiklere ve nasırlara faydalı gelmektedir.</li>
<li>Şeker hastalığı için etkin bir üründür.</li>
<li>Rahatsız edici öksürüğü ve bronşit hastalığını engelleyebilmektedir.</li>
</ul>
<br />
<b>Nasıl hazırlanmalıdır?</b><br />
<br />
Bir bardak miktarındaki kaynamış halde bulunan suyun içerisine yirmi gramlık ufalanmış haldeki sinir otu eklendikten sonra, on dakika boyunca bu su olduğu gibi bekletilerek demlenmeye bırakılır. Demlendikten sonra bu karışım günde iki ya da üç kez tekrarlanarak içilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-83485091534607449732017-10-30T18:24:00.003+03:002018-01-28T23:44:08.085+03:00Kral Midas Efsanesi Nedir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="306" data-original-width="864" height="224" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-hre7_2QZhaUCcCsVmzIDz8EuScyogzJNa0oGbQ0mPgX8de29qmtfKeQlwEK60BKvTKswyrKai0wG69NAxn0yGBnsvXFso4U0cGsgArBtSKSaavvqsIwwIug9UZ7o7uXYToVJRjMFWQ/s640/kralmidaskimdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kral Midas Efsanesi Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /><a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/kral-midas-efsanesi-nedir.html" target="_blank">Kral Midas</a></b>, Tarihin gizemli krallarından bir tanesi, fakat onun efsanesi dillere destan olmuş. Kral Midas, Gordion kentinde yaşamış efsanevi Frigya kralıdır. Krallığa adım atışı, yaşamı ve ölümü ile birlikte onun efsaneleri tarihe damgasını vurmuştur.Kral Midas ile ilgili bu efsanevi bilgileri sayfamızda paylaşıyoruz. Kral Midas ile ilgili sorularınızı ve Kral midas makelesine ek olarak bilgileri yorum kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.<br />
<br />
Midas M.Ö. 738 – M.Ö. 696 yılları arasında Gordion kentinde krallık sürmüştür. En çok bilinen Midas’ın kulakları efsanesidir. Yaşadığı dönemde yaptığı çalışmalar ve araştırmalarla farklı bir öneme sahiptir Frigya halkı için ancak o yaşamaktan nefret etme derecesine gelmiş ve halkına aynı duyguları besleyememiştir. Peki <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">nedir </a>bu <b>kral midas efsanesi</b>?<br />
<br />
<b>Midas’ın Kulakları:</b><br />
Yunan Tanrısı Apollon ve Kır Tanrısı Pan arasında yapılacak olan bir müzik yarışması için Kral Midas yargıç olarak istenmiş ve uygun görülmüştür. Midas’ın oyu Pan adına idi, diğer yargıç ise oyunu Apollon için kullanmıştır. Apollon Midas’a sinirlenip güzel müzikten anlamayan bir insana ancak eşek kulakları yakışır diyerek Midas’ın kulaklarını eşek kulağına dönüştürmüştür. Efsane budur ki Midas artık bu kulaklarla halkının arasındadır. Midas,bunu gizlemeye çalışır susar ve kimselere bahsetmez ancak bir gün berbere gittiğinde berber Midas’ın kulaklarını fark eder fakat bunu kimselere anlatmaz. Bir süre sonra dayanamaz ve artık bunu içinde tutamayacağını ve anlatması gerektiğini düşünür, bir kuyuya gider ve haykırır…<br />
<br />
Efsaneye göre kuyu, sulara, sular, sazlara bu şekilde Midas’ın sırrı herkes tarafından duyulur. Halk, Midas ile dalga geçmeye ve ona hakaret etmeye başlar gölge oyunları ile onun taklidini yaparlar. Kral Midas, bunlara daha fazla dayanamamaktadır kulaklarını kestirmeyi düşünür ve bunu yapar da ancak bir süre sonra fark eder ki kulakları sarmaşık şeklinde eski halinden daha kötü bir görünüme kavuşur ve tanrıya yalvarır ondan yardım ister. Tanrı Midas’ı affeder fakat onu da sessizce öldürür ve mezara gömer.<br />
<br />
<b>Altın Midas:</b><br />
Şarap tanrısı Dionisos’un yoldaşı Satiros… Bir gün Frigya’yı gezerken Midas’ın gül bahçelerinde uykuya dalar ve Midas onu bulur 10 gün boyunca misafir eder bundan etkilenen Dionisos, kral’a istediğini yerine getireceğini söyler ve Midas ondan dokunduğu her şeyi altına çevirmeyi diler bu isteği gerçekleşir. Midas ilk zamanlar memnundur halinden fakat yiyecek, içecek her şeyin altın olması onu zora sokmuştur ve sonra bundan vazgeçtiğini söyler ve yardım ister Dionisos ona, Paktalos ırmağında yıkanmasını söyler Kral bunu gerçekleştirir ve eski haline geri döner.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-23690000110237594522017-10-30T17:12:00.001+03:002018-01-28T23:44:16.705+03:00Roma Rakamları Nasıl Yazılır Nasıl Okunur?<b>Roma rakamları</b> halen günümüzde kullanılan ve evrensel <b>rakamlar</b> olarak kabul edilen sembollerdir. Avrupaya'da gitseniz bu rakamları görebilirsiniz, Amerikaya'da. Peki roma rakamları nasıl okunur nasıl yazılır. <b>Roma rakamları</b>nı aşağıdaki resimde de görebilirsiniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="441" data-original-width="631" height="446" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaSgGld_0cY38-5RGQa2BlKEpEsmConhd5u-DUkY4g1zpSx3o1KnNEOQGiVj30LXOD7vwFXPlosy_RAzWNiyKb454kC5giWxGs9N5eJ9KzA67xLN7aW2VNDcum1qJJbCihuYChj2GA9A/s640/romarakamtablo.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Roma Rakamları Nasıl Yazılır Nasıl Okunur? </td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Romalılar, Eski Mısırlıların yıllarca önce yaptıkları gibi, önceleri bazı sembolleri tekrarlayarak sayıları tasarladılar.<br />
<br />
Bunların nümerik değerleri şöyledir; I=1, V=5, X=10, L=50, C=100, D=500, M=1000<br />
<br />
Bugün de zaman zaman kullanılan bu harfler, yan yana getirilerek daha büyük sayılar oluşturulabilir. Mesala “25″,”XXV” şeklinde yazılır.<br />
<br />
Bu sayılar yazılırken uyulması gereken bazı kurallar vardır:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Bir harf, en fazla üç defa yan yana yazılabilir.</li>
<li>Bir harfin sağına, kendisinden daha küçük değerli bir harf gelirse, toplanarak okunur. XI=11 , DCX=610 , LXXVII= 77 gibi.</li>
<li>Sol tarafa yazıldığında ise çıkarılır. XC=90, IL=49, CD=400 gibi. Sadece bir harf yazılabilir.</li>
<li>Hem sağa, hem de sola daha küçük değerli harfler yazılarak farklı rakamlar yazılabilir. CMLI=951, XLVII=47, CDLV=455 gibi.</li>
<li>Roma rakamı ile yazılabilecek en büyük ve en uzun sayı “3888″ dir.(MMMDCCCLXXXVIII)</li>
<li>Çok sık olmamakla beraber daha büyük sayılara ihtiyaç hissettiklerinde harflerin değerini “1000″ kat arttırmak için üzerlerine çizgi çizmişlerdir.</li>
<li>Üzerinde çizgi olan harf değerleri de şöyledir; V=5000, X=10000, L=50000, C=100000, D=500000, M=1000000</li>
</ul>
<br />
<br />
Dört işlem yapma zorluğu sebebi ile günümüzde fazla kullanılmamaktadır. Bazı usuller geliştirilse de çok büyük sayılara sıra gelince yetersiz kalmaktadır. Ancak yine de bazı kitap sayfalarını numaralandırma, madde işaretleri, saatler gibi kullanım alanları vardır.<br />
<br />
<b>Roma rakamı <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">nedir</a>, roma rakamı nasıl yazılır, roma rakamları tablosu, roma rakamı oku, roma rakamı ile yazılacak en büyük sayı nedir, Roma rakamı ödevi</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-73839315568250677412017-10-29T12:36:00.000+03:002018-01-28T23:44:28.968+03:00Cumhuriyet Öncesini Yaşayan Behiye Nine Anlatıyor...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="640" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRQKOETXKIB_YXCxP6qLiS2pQE9Uj6aR3Ni23VNzXaonB5NqUIJXExQ0ZMpQ215htBNwN0lIa0xi3J1Don8l8T2Mu9v1E2w9P4WfrjzPqgfhPRHzwDcpT3WTZp4b2-XNrRU3soJEBlWg/s640/cumhuriyetnedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Cumhuriyet Öncesini Yaşayan Behiye Nine Anlatıyor...</td></tr>
</tbody></table>
Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde resmi kimlikte 99 yaşında olmasına rağmen torunlarının 117 yaşında olduğunu öne sürdüğü Behiye Taşkıran, Cumhuriyet Dönemi öncesinde savaş olduğunu belirterek, Atatürk'ün bölgeye gelmesiyle savaşların sona erdiğini söyledi. 3 kez kıtlık yaşadığını anlatan Behiye nine, "Doğal, hayvansal ürünler ve yeşil otlarla beslenerek ayakta kaldım. Savaşlar çok kötü. Atatürk gelmeden önce her tarafta savaş vardı. O, geldi savaş bitti" dedi.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Silvan’a bağlı Bayrambaşı Köyü’nde 53 yaşındaki kızı Garip Sansarkan ile birlikte yaşayan Behiye Taşkıran’ın 8’i kız, biri erkek 9 çocuğundan 4 kuşak toplam 300 torunu bulunuyor. En büyük çocuğu 78, en küçük çocuğu 53 yaşında olan Behiye ninenin en büyük torunu 52 yaşında, en küçük torununun torunu ise 3 aylık.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>CUMHURİYET’İN İLANINDAN ÖNCESİNİ AZ DA OLSA HATIRLIYOR</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kızı Garip Sansarkan ile 2 gözlü evde yaşamını sürdüren Behiye Taşkıran, <b>Cumhuriyet’in </b>ilanından öncesini az da olsa hatırladığını, Cumhuriyet sonrası yılları ise çok iyi hatırladığını söyledi. Cumhuriyet dönemi, Şeyh Sait ayaklanması ve 3 dönem kıtlık içerisinde yaşadıklarını belirten Behiye nine, Türkçe bilmediği için torunları aracılığı ile yaşadıklarını anlattı.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Behiye nine, şöyle dedi:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
“Kıtlık döneminde yiyecek bir şey yoktu, birçoğumuz kaplumbağaları yerdik, bahçelerde ve arazide topladığımız otları yerdik. O dönemlerde yoksulluk vardı. Günlerce aç kalıyorduk. 5 gün boyunca mağarada aç ve susuz bir şekilde perişan olduğumuzu hatırlıyorum. Hiçbir şey yemedim. Çok şükür şimdi her şey var insanlar rahata ulaştı. Atatürk’ten önce her tarafta savaş vardı. Ruslar bu dağları kuşatmışlardı. Mustafa Kemal Atatürk buralara kadar geldi, düşmanlarla savaştı. Allah kimseye savaşı yaşatmasın. Benim hiçbir gelirim yok, yetimleri olan kızımın yanında kalıyorum. Yokluk ve yoksulluk içinde geçti ömrüm. Bugüne kadar hiçbir yardım almadım. Bu yaşıma kadar şehirlerde hiç yaşamadım, şehir yaşantısı nedir bilmem, hep köyde yaşadım.”</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Yaşlı kadının torunu Ali Korkutan, “Annemin annesi, aslında 117 yaşındadır. <b>Cumhuriyet öncesini </b>de sonrasını da görmüş. Ninem şen şakraktır, espriler yapar. Kendisine böyle bir felsefe edinmiş; devamlı espriler yaparak etrafına neşe saçıyor. Sürekli köy yaşantısında yaşamış, bazen yanımıza götürüyoruz. Yanımızda fazla kalmıyor hemen köye geri dönüyor. Köydeki hayvansal ürünler yoğurt, süt, peynir ve doğal otlarla sağlıklı yaşamış” diye konuştu.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<a href="http://www.nedirkibu.com/2014/10/29-ekim-cumhuriyet-bayram-ile-ilgili.html" target="_blank">Cumhuriyet ile ilgili şiirler</a>i sayfamızda bulabilirsiniz. </div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-36640350107058726172017-10-29T01:08:00.000+03:002018-01-28T23:44:41.135+03:00Hindistan Cevizi Suyunun Faydalarını Biliyormusunuz?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="364" data-original-width="644" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXdPLN6e7R4UYWDGXZGXtrvQs9R2KBgOo_DD3t7UwAFU45OY0-52Klx0-T-bJIHMOuf_zgU82eB98MPeEFb_kEnXG0S-88naMvBhdTb7JGgG0FWF7M1tis19t0zOo7H8WjKyZz1t_A1w/s640/hindistancevizisuyunedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hindistan Cevizi Suyunun Faydalarını Biliyormusunuz?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Hindistan cevizi suyu</b>nun yararları tahmin ettiğimizden çok daha fazla. Artık kolaylıkla marketlerde bulabileceğiniz hindistan cevizi suyunu hayatımızın bir parçası yaparsak sağlığımız için en doğru kararlardan birini vermiş oluruz.<br />
<br />
Hindistan cevizi suyunun şifası oldukça çok. Sağlık için yararlı olduğu uzmanlar tarafından da doğrulanan hindistan cevizi her ne kadar tropikal ülkelerin ana gıda maddelerinden biri olsa da artık ülkemizde de kolaylıkla bulunabiliyor. Hindistan cevizini soymak suyunu çıkartmak biraz zor olsada hazır olarak hindistan cevizi suyunu bulmak daha kolay.<br />
<br />
Hindistan cevizi suyunun <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Faydalar%C4%B1" target="_blank">faydaları</a>:<br />
<br />
<b>Hindistan cevizi suyu Böbrekleri korur</b><br />
Hindistan cevizi suyu magnezyum ve potasyum gibi minerallerin üretilmesine yardımcı olan üre açısından oldukça zengin bir besin. Diüretik olan hindistan cevizi suyu idrar yolunun temizlenmesine, böbrek taşlarını engellemeye ve böbreklerin çalışmasını desteklemeye yardımcı olur.<br />
<br />
<b>Hindistan cevizi suyu Bağışıklık kazandırır</b><br />
Hindistan cevizi suyunda kalsiyum, fosfor ve potasyum bol miktarda bulunur. Bu mineraller bağışıklık kazanılmasında büyük etki gösteriyor. Sık sık soğuk algınlığına yakalanan biriyseniz hindistan cevizi suyu içmeye başlayabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Hindistan cevizi suyu Halsizliği giderir</b><br />
Tazeleyici ve hafif bir içecek olan hindistan cevizi suyu vücudun susuz kalmasını engeller. Susuz vücut bitkin düşer ve kolay hastalanır. Bu açıdan hindistan cevizi suyu vücut suyunu muhafaza ederek vücudun elastikiyet kazanmasına yardımcı olur.<br />
<br />
<b>Hindistan cevizi suyu Kabızlığa iyi gelir</b><br />
Eğer kabızlık sorunu çekiyorsanız hindistan cevizi suyu içebilirsiniz. Sindirim sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olan hindistan cevisi suyu kabızlığı giderir ve Ph seviyesini düzenleyerek vücudun temizlenmesine ve metabolizmanın geliştirilmesine yardımcı olur.<br />
<br />
<b>Hindistan cevizi suyu Enfeksiyonlarla savaşır</b><br />
Antioksidan ve mineraller bakımından zengin olan hindistan cevizi suyu bağışıklık sistemini destekler ve hastalıklara karşı korur. Hindistan cevizi suyunun HIV gibi bir çok virüse karşı koruyucu kalkan olduğu belirtilmektedir.<br />
<br />
<b>Hindistan cevizi suyu Kalbe faydalıdır</b><br />
Yüksek tansiyona karşı koruyucu potasyum ve magnezyum içeren hindistan cevizi suyu bu açıdan tansiyon seviyesini korumaya yardımcı olur. Hindistan cevizi suyunda 295 mg potasyum bulunur. Yani 1 bardak hindistan cevizi suyu 1 muzdan daha fazla miktarda potasyum barındırır. Potasyum, kalp atışını ve kas fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olan yaşamsal bir mineraldir. Potasyum ayrıca kandaki sodyumu sabit tutmaya ve vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasına yardımcı olur.<br />
<br />
<b>Hindistan cevizi suyu Kilo verdirir</b><br />
Hindistan cevizi suyunun kalorisi sıfırdır ve bu açıdan iyi kolesterolü destekleyerek kötü kolesterolün azaltılmasına yardımcı olur. Fazla asitli ya da şekerli içecek tüketiyorsanız daha sağlıklı bir hayat için hindistan cevizi suyuna başlayabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Hindistan cevizi suyu Cilt bakım uzmanıdır</b><br />
Yaşlanma karşıtı kremlerin alternatifi olarak da hindistan cevizi suyu içmeyi öneririz. Kozmetik sektörü erken yaşlanma işaretlerini engellemeye yardımcı olmak adına hindistan cevizi suyunun gücünden yararlanıyor.<br />
<br />
<b>İlgili aramalar: Hindistan Cevizi Suyu <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">nedir</a>, <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/hindistan-cevizi-suyunun-faydalari.html" target="_blank">Hindistan Cevizi Suyu faydaları</a>, Hindistan Cevizi Suyu yararları, Hindistan Cevizi Suyu hangi hastalıklara iyi geliyor, Hindistan Cevizi Suyu zararları, Hindistan Cevizi Suyu fiyatı, Hindistan Cevizi Suyu nerede satılır</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-18970709989526341032017-10-29T00:44:00.002+03:002018-01-28T23:44:49.794+03:00İptv Nedir? İptv Hangi Televizyonlarda Çalışıyor?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="356" data-original-width="611" height="370" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBhRTKj5EkVDu7oe0DFaMNr_N-9ynlnjMIochQ92dq4epy1GPOuj-_QOSy3iTXqe_t3XE-iz0DF3Qks_KJX5PBSJjqZk-mTasm2AU0Ci-8OL7Kao1YnGEXnT8oojFaOvBtubVvYeQL8g/s640/%25C4%25B0PTVNED%25C4%25B0R.bmp" width="640" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İptv Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<span style="text-align: center;">Teknolojinin gelişmesi ile birlikte Tv izleme alışkanlıklarımızda değişmeye başladı. <b>İPTV </b>olarak bilinen internet üzerinden Televizyon yayınları ile farklı kanalların izlenmesine olanak sağlanıyor. Son dönemlerde illegal yayınların paylaşıldığı, bu sayede ismini daha çok duyduğumuz <b>iptv </b>hakkında merak ettiğiniz bilgileri sayfamızda anlatmaya çalışacağız.</span><br />
<br />
Bu sistem üzerinde online yayın yapılan video yada görsellerin belirli bi <b>IP </b>adresi ile uygun olan cihazlardan izlenmesi sağlanır. Modeme bağlanan cihazlar sayesinde ek olarak Çanak anten yada daha farklı bir sisteme gerek olmadan internetten modeme gelen yayınlar <b>SETTOP BOX </b>denilen cihaza aktarılır. SETTOP BOX tv ye uygun olan bağlantı şekli ile bağlanır ve yayın akışı sağlanır.<br />
<br />
En basiti IP TV sistemi internet üzerinden tv yayınlarını izleyebilmemizi sağlayan Tv medya sistemi olarak açıklayabiliriz.<br />
<br />
<b>IPTV ‘nin avantajları nelerdir?</b><br />
<br />
Yayınlar internet üzerinden geldiği için evinizde bulunan modem aracılığı ile yayınları alabiliyorsunuz. Yani balkonunuza yada çatınıza çanak anten kurmanız gerekmiyor. Böylece balkon yada çatınızda anten yerinden tasarruf sağlayabilir yayınları izlerken hava şartlarından etkilenmezsiniz. Ayrıca son yıllarda balkonlarda çatılarda çanak antenler görüntü kirliliği nedeniyle yasaklanmaya başladı bu da ıp tv için bir avantaj oluşturuyor.<br />
<br />
<b>IPTV Kullanılan teknolojiler nelerdir.?</b><br />
<br />
IP TV ‘nin kullanıldığı cihazlar bilgisayar üstünden yüklenen oynatıcılar ,Samsung Smart tv, LG Smart TV ( bu tvlerin bazı modelleri desteklemektedir.), Dreambox , Tivibu, Turkcell TV+ ve bunların dışında ip tv desteği olan cihazlar olarak sayılabilir. Vestel, Arçelik, Beko, Sunny, Axen gibi tvlerde henüz IP TV destekli bir ürün bulunmamaktadır. (2017)<br />
<br />
<b>Ülkemizdeki IP TV’nin durumu nasıl?</b><br />
<br />
Yayınlar internet üzerinden geldiği için izlenilen yayınlar internet kotanızı etkileyebilmektedir. Ülkemizdeki bazı firmaların sunduğu hizmetlerde kota etkilenmesi olmasa da kullanılan hız ve kota seçeneklerinden dolayı bu durum bazı kullanıcılar açısından sorun yaratabilmektedir.<br />
<br />
AKK ve hız durumundan dolayı ek olarak alınan cihazlarla alınan yayınlar kullanıcıya sıkıntı yaratabilmektedir. Kısacası internet hızınız düşükse alacağız iptv size sıkıntı yaratabilir.<br />
<br />
<b>Türkiye’deki IP TV Satışları nasıldır?</b><br />
<br />
İncelendiği zaman ilk resmi olarak satışa Tivibu tarafından başlanmıştır. Daha sonra çeşitli şekillerde alternatif cihazlar kullanılarak yayınlar alınmıştır. Birkaç sene önce Tivibu’dan sonra Turkcell TV+ ‘da yayına başlamıştır. Yayınları geri sarabilme özelliği iptv için bir avantajdır.<br />
<br />
<b>İnstagram</b>, <b>Periscope </b>gibi sosyal medya üzerinde canlı yayın maçlarını yayınlayan kişilerin reklamlarını görmüşsünüzdür. Bu yayınlar da iptv mantığıyla çalışmaktadır ancak herhangi bir iptv kutusu olması gerekmez. Verilen link üzerinden yayınları izleyebilirsiniz. En çok maç yayını yapan <b>Bein Tv </b>ve Avrupa kupası maçlarını yayınlayan <b>Tivibu </b>için bu yayınlar satın alınmaktadır. Ancak şunu belirtmekte fayda var yapılan iş illegal bir iş olduğundan dolayı başınız baya bi ağrıyabilir. Ayrıca yayınların kopup kopmayacağını ve karşınızdaki kişinin güvenilir olup olmadığını kimse garanti veremez. Bu nedenle bu şekilde bir şey düşünüyorsanız dikkatli olun.<br />
<br />
<b>IP TV’nin çalışması için gerekli olan SETTOP BOX nedir?</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="294" data-original-width="600" height="310" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAJ0l0rNthBIEPkkGjQPwRz9VaVDBjebPUBNFP-u9hCfY7-5e4goXQ9Fc40bxKNSy4eAlpM4xsru78tX0LS7Ad7gBDfZcDdyV3XRlwhQYn-rptIgm5vauoIBjqT8hehVX2pE6X4gxZOg/s640/%25C4%25B0PTV.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: start;">SETTOP BOX nedir?</span></td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Farklı üreticilerden farklı görünümde cihazlar mevcut olsa da bir çoğunun görünümü ve çalışma mantığı aynı şekildedir.</b><br />
<b><br /></b>
Modem üzerinden yapılan bağlantı cihaz tarafından TV de izlenilebilecek şekilde dönüştürülür. TV ye HDMI yada Scart kablo ile bağlantı sağlanabilir. Farklı modellerde farklı tv bağlantısı ve ses bağlantısı sağlanabiliyor.<br />
<b><br /></b>
<b>IP TV ‘nin çalışma mantığı nedir?</b><br />
<b><br /></b>
<b></b><br />
ıp tv Sisteminin nasıl çalıştığına dair aşağıda yer alan resim bir çok noktayı açıklasa da kısaca özetlemekte fayda var.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="543" data-original-width="768" height="450" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSp6O5S1eG2Y38mZKAicMrDZIxre7Na-ka2ExRuPbAQDl-cQOhaw51Ap6mANOBYNFOBIxPeW_FVWB1a9mFpKWllenLGgnXMQfSw8tyUFOYPDit4xUbkayyjtis73iUUfB9t-T4jyUyAg/s640/iptv-NED%25C4%25B0R.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: start;">IP TV ‘nin çalışma mantığı nedir?</span></td></tr>
</tbody></table>
Yayıncılar tarafından gerçekleştirilen yayınlar çeşitli işlemlerden geçirilerek dijitale dönüştürülür. Video Routerlar aracılığı ile streaming haline geçişleri sağlanır. Stream edilen videolar çeşitli serverlar üzerinden kullanıcıya gönderimi sağlanır.<br />
<br />
Kullanıcılar uygun olan cihazları aracılığı ile yayınları TV üzerinden izleyebilirler.<br />
<br />
<b>İlgili aramalar: ip tv <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">nedir</a>, iptv kodları, ip tv nasıl çalışır, tvden iptv izlemek, iptv izle, iptv indir, iptv smart tv, iptv nasıl izlenir, iptv hizmeti veren firmalar, iptv ne demek, güncel iptv kodları, 2017 iptv kodları, 2018 iptv kodları</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30337634913898385272017-10-27T10:27:00.000+03:002018-01-28T23:41:45.691+03:00Yatış Pozisyonlarıyla Ağrılarınızı Hafifletebilir Hatta Tedavi Edebilirsiniz!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="383" data-original-width="728" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLFOkwNXy1v8CIeTccUSOrqoUJvd8WXHNJGp7orbwXZKPcYIB0bhlndyCD7HUJT-VJbiRyPL17Pgc885VjyVskJhRcjZ-TTT3Nr_IYDdLkhtRgsz9YLxE8JEMMIQ3qbFd2klJy7sCrXw/s640/a%25C4%259Fr%25C4%25B1-yat%25C4%25B1%25C5%259F-%25C5%259Fekli-tedavi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yatış Pozisyonlarıyla Ağrılarınızı Hafifletebilir Hatta Tedavi Edebilirsiniz!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Genel <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Sa%C4%9Fl%C4%B1k" target="_blank">sağlık </a>durumunu etkilediğinden, uykunun önemi kaçınılmazdır. Tavsiye edilen uyku süresi her gece 7-9 saattir ve ortalama olarak her insan yaşamı boyunca yaklaşık 25 yıl uyur. Az uyku veya fazla uykuda bizleri rahatsız eder. Bu nedenle uykumuzu tam almalı eksik veya fazla uyumamaya özen göstermeliyiz.<br />
<br />
Bununla birlikte, uyumak için ayırdığınız saatler kadar önemli başka bir konu da doğru pozisyonda uyuyup uyumadığınızdır.<br />
<br />
Görünüşe göre, <b>uyku pozisyonları </b>sinüs enfeksiyonları, tansiyon ve diğer birçok hastalığın seyrini etkilemektedir. Bu nedenle, <u>doğru pozisyonda uyuyorsanız, bazı sağlık sorunlarını da tedavi edebilirsiniz</u>. Aşağıdaki 9 uyku pozisyonu çeşitli sağlık durumlarını tedavi etmenize yardımcı olacaktır.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="561" data-original-width="640" height="560" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhcyHSwgU7LD3gWxJFOpN4E5jkjA7roeatS1HGitYvO3b0K8s-u9FGo6vOK474vmQovtKXm9zVGNfbo2KO0sMdvS21pfFELV3YF4agqeDe6iYemPaDerdC2n_hLZbSWUme5mOqkqn0_g/s640/640xauto.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b style="font-size: medium; text-align: start;">Baş ağrısı</b></td></tr>
</tbody></table>
Uyku pozisyonunuz <b>baş ağrısını iyileştirebilir </b>veya kötüleştirebilir. Çoğu zaman, baş ağrısı uyku esnasında bükülmüş boynun bir sonucudur. Bu nedenle bu tür sorunları önlemek için başınızı yastıklarla çevrelediğinizden emin olun.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="566" data-original-width="640" height="564" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9G9bJAyYom5F8c9znewn6UddX8_5SkqmkZC62ee1XYZY1lyKqwVj8CT0YhNm8X5IjEMjLM-rtCJb8qdQ2qluT57VWSp_Uf7Llg_lNhBl08_g9-Whl0zh-Rt8ioa9mIQMHkqq2yBlKAQ/s640/640xauto+%25281%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sinüs sorunları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Sinüs enfeksiyonlarında</b>, mukusların sinüslerde toplanmasını önlemek için yüksek bir yastıkta uyumanız gerekir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="562" data-original-width="640" height="562" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4x5EvMXyQQryoQvBroGYdv4U-XoGgU9PQ8TtecZNt1Ufm4d0lLk3PUHlLNjoGNRuhwyCmfqbsknq11aFk9TOyisHhgcqBYq6fKNYPX4tC6JRpWIsXy5PJOAbtU_XBi9Oym7Zm-jwHJA/s640/640xauto+%25282%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yüksek tansiyon</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Tansiyonunuz yükselirse</b>, bu uygulamanın kan basıncını önemli ölçüde düşürdüğü tespit edildiğinden yüzünüz aşağı bakacak şekilde uyumanız gerekir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="572" data-original-width="640" height="570" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAvKYvqRFb2JZCrKMjHQU5FCflNAKmnPFs-Ej8e-lzukJHXDSJ4PdeqMhmjTEDbuhJYNEWkimigdlBjgEd7huyg8SciNeCbi3bwwCdenPwItOc91U4FMRbBO09TVMnGYYoT1eMgh0eMA/s640/640xauto+%25283%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sindirim sorunu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Kronik olarak <b>sindirim sorunu </b>yaşıyorsanız, yerçekimi yardımıyla sindirime yardımcı olmak için sol tarafınıza dönüp cenin pozisyonunda uyumalısınız.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="565" data-original-width="640" height="564" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizYpozJWuQBdaQa0se4T3F8e8GzDMqetbDsMnX0hZk-ny9mcy9mgDRMv7yTC_oi1qnAMgZos3R0_XHwcyAMr4rmckzm0FBq5uCxyKAkJNrzYxbC_jGxXhCrrzlN31HHEP7iXzi77rZ6Q/s640/640xauto+%25284%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mide ekşimesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Mide yanması </b>sorunlarınız varsa sol tarafınıza dönüp uyumalısınız.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="562" data-original-width="640" height="562" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIcn_dI_AI_kXWNtAihyYwG_p0GpC8F7Nvz59etgYmTgFb_uNH-3kFtK4r2aw409XiwBcyngTqQ-KH9Fg_jyEzntIHNvFTj2GM0Jc7vp0KYRZ_yEr8pz0Psvf5N3AurL-tl_UT_iHPRA/s640/640xauto+%25285%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sırt ağrısı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Sırt ağrısı</b> söz konusu olduğunda sırt üstü yatın. Dizlerin altına bir yastık koyun ve sırt eğrisinin altına da rulo şekline getirdiğiniz bir havlu yerleştirin.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="581" data-original-width="640" height="580" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKUHgxdJxpDWOlnxYva9xc9YcTHLQeEu1SXYdxesjzSlE6qvoDjGHJPJb5ErUKX1OOCoL5985R8zYCVSeNTO2z-HtPNWBedJkw3d4FAA8ynU9_EA8csljT07c8_OijIMmRVeuDpJoaAA/s640/640xauto+%25286%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Omuz ağrısı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Cenin pozisyonunda ağrımayan omzunuzun üzerine yatın. Ayrıca göğsünüzün altına ve dizlerinizin arasına bir yastık almak sizi çok daha fazla rahatlatacaktır.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="561" data-original-width="640" height="560" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh005imKbWJ5PpBwFEmUi5CU4BL5mH4g13Qw8g-0bvPsBMMlHdbv6mjAzIccpDAfwYtgn-AulwUtp9AhdPnhi24aNbecN9ZLM-EzRayVtZvO4WCNCD9s10R5npGh37R8sOjMN2W-JE0xQ/s640/640xauto+%25287%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Adet dönemi sancıları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Uyku pozisyonunuz aynı zamanda <b>adet</b> (PMS) ile ilgili semptomları yatıştırmanıza yardımcı olacaktır. Sırt üstü pozisyonda dizlerinizin altına bir yastık yerleştirin. Bu sayede omurganızın kamburlaşmasını engelleyecek ve ağrınızı hafifleteceksiniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="571" data-original-width="640" height="570" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2gKas9jBMbl2QI3i01btdZCWlri7-ONxsa9TcoLYnhp590QmnPksSj9Wml1xuktA__tg8bQr1lBcyQlqU3aiEZ4oD8Rqk6jMnjuYUts-WlqwyuZQikcLyM3KQxangg8fVLlJ3CJTBGg/s640/640xauto+%25288%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Boyun ağrısı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Boyun ağrısını hafifletmek için</b> yastıkla boynunuzun arasına rulo şeklinde sardığınız bir havlu koymalısınız. Uyku esnasında havlunun düşmemesi için yastık kılıfının içine koymanız çok daha faydalı olur.<br />
<br />
Daha ciddi sağlık sorunları yaşıyorsanız, daima doktorunuza danışmalısınız. Bununla birlikte, bu uyku pozisyonları, yukarıda listelediğimiz vakalarda gerçekten yardımcı olabilir ve uykunuzun kalitesini aynı anda artırabilir.<br />
<br />
<b>ilgili aramalar: Sağlık, Yatakta yatış pozisyonu, yatarken nasıl yatılmalı, ağrı tedavisi, evde ağrı tedavisi, yatakta yatış pozisyonları nasıl olmalı, yatış pozisyonları nedir, yatakta yatış şekilleri nasıl olmalıdır, baş ağrısında nasıl yatılmalıdır, mide yanmasında nasıl yatılmalıdır, bacak ağrısında nasıl yatılmalıdır, bel ağrısında nasıl yatılmalıdır</b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-58653064540491810672017-10-27T10:17:00.000+03:002018-11-17T16:30:16.612+03:00Kulak Enfeksiyonu Olanlar İçin Sarımsak...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="393" data-original-width="700" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRRk7-3Bvp3z2Tafzl4mBo4GiU1zCecw03KwAsurSpGORVF3Djt5I60grdqg5EPC2TJb8BaGvnqgscEew74LtsGQpsDVbYtsLMHqs5wQMogkS3nJneN-b-aBI867AolRgLy5sQqkb0uA/s640/kulak-iltihabi-bitkisel.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kulak Enfeksiyonu Olanlar İçin Sarımsak...</td></tr>
</tbody></table>
Kulaklarda meydana gelen <b>enfeksiyon iltihap </b>gibi sıkıntılar için sarımsak , bitkisel bir öneridir.<br />
<br />
Kulakların temizlenmeye ihtiyacı olduklarına mı inanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz. Görünen o ki, sadece diş kulağın pamuk ile temizlenmesi kulak temizliğin için yeterli.<br />
<br />
<b>Kulak </b>temizleme çubukları, kulağın dış bölgesi ve kepçesini temizlemek amacıyla üretilmiştir.<br />
<br />
<b>Kulak </b>temizleme çubuğunu kulağınıza sokmanız, kulak deliği kanalınızdaki kulak kirini daha içeri itmekten başka bir işe yaramaz.<br />
<br />
Ayrıca kulak temizleme çubuğunu kulağınıza sokmanız kulak zarına hasar vererek duymanıza zarar vermenize neden olabilir.<br />
<br />
Kulak kiri kulak kanalını nemli tutmaya yarar.<br />
<br />
Kulaklarınızı temiz tutmanın en iyi yolu ona hiç dokunmamaktır.<br />
<br />
Duyma sorunu ve aşırı kulak kiri şikayetiniz varsa doktora görünmelisiniz.<br />
<br />
Sarımsağın antibiyotik etkisi olduğundan <b>kulak enfeksiyonunuz </b>varsa, bir ipe bağladığınız bir diş sarımsağı kulak dışına yerleştirip yarım saat bekleyin.<br />
<br />
Ayrıca;<br />
<br />
Doğal bir antibiyotik olan sarımsak iltihabın kurumasına yardımcı olabilir. 1-2 sarımsağı ezip suyunu alın ve kulağınıza damlatın. <b>İltihap </b>azaldıkça iltihaba bağlı ağrı da hafifletecektir. Soğan Suyu: Soğan suyunun kulakta biriken iltihabı akıtmak için yardımcı olduğu söylenmektedir.<br />
<br />
Bunları yaparken doktora danışmanızda fayda var. Aşırı yapılmasıda sağlığa ciddi zarar verebilir. Dikkatli olmanız gerekmektedir.<br />
<br />
Kaynak: www.star.com.trUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35027062530996886552017-10-27T10:08:00.003+03:002020-12-12T16:47:34.540+03:00Kararmış Muz'un Kanser Hücreleri İle Savaştığı Ortaya Çıktı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="940" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOZzj4ukD8J_P9_9p21f690QHJyHwJYbuWoLZDiQo79e2lhotveYGwH36exOf3clbqQqTZ4qDhi0fRxOfD-f7MoQAu_O3agcop_JIcv-fLsCt9olKpu-YjwH3EymYoaIhuSejlumPMtA/s640/kararm%25C4%25B1%25C5%259F-muz.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kararmış Muz'un Kanser Hücreleri İle Savaştığı Ortaya Çıktı!</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b>Kararmış muz</b>ları çöpe atmadan önce bir kez daha düşünmenizde fayda var. </div><div><br /></div><div>Çünkü bu kararmış muzlar tam bir sağlık deposu! en azından yapılan araştırmalar bize bunları söylüyor..<br />
<br />
<b>Oldukça iddialı: Kanser hücrelerini yok ediyor</b><br />
<br />
Yapılmış olan bir araştırma sonucu <b>kararmış muz</b> kabuklarının kanser hücrelerini yok ettiği anlaşıldı. Tabi bu kanseri iyileştirecek diye bir umut değil! Kararmaya başlamış ve <b>benekli muz</b> <b>kabuklarında </b>ortaya çıkan <b>TNF </b>( Tümör Nekrosis Faktörü) isimli antikanser özelliğine sahip bir madde keşfedildi. Yani, bir muz kabuğunun üzerinde ne kadar siyah nokta var ise o kadar sağlıklı...<br />
<br />
<b>Bağışıklık sistemini güçlendiriyor</b><br />
<b><br /></b>
Haftada 3 kez kararmış muz yemek, bağışıklık sisteminin gücünü 2 katına çıkartıyor. Özellikle bu soğuk zamanlarda beslenme planınıza dahil etmekte fayda var.<br />
<br />
<b>Depresyon önleyici</b><br />
<br />
Doğal bir aminoasit olan muz, depresyon tedavisinde önemli bir rol oynuyor. Bunu nasıl yapıyor? derseniz, hemen açıklayalım: Depresyon tedavisinde kıymetli bir role sahip serotonine dönüştürülen tryptophan içermesiyle gerçekleştiriyor. Mutsuz hissettiğiniz an atıverin ağzınıza bir adet muz :)<br />
<br />
<b>Egzersiz öncesi bir adet muz!</b><br />
<br />
Egzersiz sonrası oluşan krampları yok etmek için en doğal ilaç. Spor öncesi ya da egzersiz esnasında bir adet muz tüketin. Böylelikle o ağır antrenman ardından ağrı hissetmeden günü sonlandıracaksınız.<br />
<br />
<b>Kabızlık giderici</b><br />
<br />
Ne lanet bir hisdir, çok iyi biliriz... Kabızlık sorununun üstesinden gelmek için lif bakımından zengin olan muz tüketmek şart. Bağırsakları harekete geçirmek için haftada 3 kez yemeye özen gösterin.<br />
<br />
<b>kararmış muz ile ilgili aramalar: çürük muz yenir mi,muzun içi neden kararır,kararmış muz ile ne yapılır,içi kararmış muz yenir mi,siyah kabuklu muz,muzun ici neden siyah olur,içi çürük muz,kararmış muz zararları,kararmış muz faydaları, kararmış muz yararları</b></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48645745385238414252017-10-27T09:57:00.001+03:002019-02-17T17:21:02.831+03:00Evde Basit Künefe Tarifi, Yapması Çok Kolay...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="275" data-original-width="550" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRO8lFYRLwXkG7xb8zLWVx9g0dB8tQLjBljDkF1M83oHF9zxN10x_c72nZfFwtPHtpVy0G22O1yAio3xwGal6bBYyfAQFBkAQpDlujWbrmJes-RhKAfDxIyYJ8ttrkVANpGM07Rzl6Uw/s640/evde-basit-kunefe-tarifi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Evde Basit Künefe Tarifi, Yapması Çok Kolay...</td></tr>
</tbody></table>
Hatay'a özgü bir tatlı olan, <b>Künefe</b> lezzetiyle sevilen bir tatlı türüdür. Künefeyi lokantalarda yerseniz çoğu lokanta da hazır künefeye şerbet dökülerek ikram ediyor. Peki evde künefe yapmaya ne dersiniz? Aslında çok zor bir tarifi yok oldukça basit <b>künefe </b>yapmak. Ama gözünüz korkuyorsa <b>Künefe tarifini </b>sizler için paylaşıyoruz.<br />
<br />
Öncelikle;<br />
<br />
<b>Şerbeti hazırlayın</b><br />
<br />
2,5 su bardağı suyun içine 2 su bardağı toz şeker atıp aralarda karıştırarak kaynamasını bekleyin. Kaynadıktan sonra içine birkaç damla limon sıkıp karıştırın ve ocaktan alın. Şeker-su oranını kendi damak zevkinize göre değiştirebilirsiniz.<br />
<br />
<b>Kadayıfları hazırlayın</b><br />
<br />
400 gr tel kadayıfı ince ince kesip derin bir karıştırma kabına alın. Kadayıfın üzerine 100 gr eritilmiş tereyağı döküp her yerine dağılacak şekilde güzelce karıştırın.<br />
<br />
<b>Tavayı yağlayın</b><br />
<br />
Oda sıcaklığında yumuşamış tereyağıyla tavanın tabanını yağlayın. İsteğe bağlı olarak tereyağının içine biraz pekmez de ekleyebilirsiniz.<br />
<br />
<b>Kadayıfları tavaya yayın</b><br />
<br />
Hazırlamış olduğunuz kadayıfların yarısını tavanın her yerine eşit miktarda gelecek şekilde yayıp üstüne bastırarak sıkışmasını sağlayın.<br />
<br />
<b>Peynir Ekleyin</b><br />
<br />
Tavaya yaydığınız kadayıfın üzerine çok kalın kesilmemiş 250 gr künefe peynirini dizin. Künefe peyniri bulamazsanız tuzsuz dil peyniri, mozzarella gibi peynirleri de tercih edebilirsiniz. Eğer Antep fıstığı seviyorsanız peynirin üzerine Antep fıstığı da ekleyebilirsiniz.<br />
<br />
<b>Kadayıfın kalanını peynirlerin üzerine yayın</b><br />
<br />
Kalan kadayıfı da tavaya yaydıktan sonra elinizle ya da çevirme kapağıyla üstüne güzelce bastırıp künefenin iyice sıkışmasını sağlayın.<br />
<br />
<b>Pişirmeye başlayın</b><br />
<br />
Tavanın altını açıp künefenin altı kızarıp çıtır çıtır olunca künefeyi çevirme kapağına alın. Künefeyi tekrar tavaya koymadan önce tavanın zeminin yağlayın sonra da künefeyi tekrar tavaya alın.<br />
<br />
<b>Şerbeti dökün</b><br />
<br />
Künefenin altı da piştiğinde ocağı söndürmeden şerbeti künefenin üzerine dökün ve bir süre de böyle pişirin<br />
<br />
<b>Künefeyi sıcak sıcak servis edin</b><br />
<br />
Künefeyi servis tabağına alıp üzerini kaymak, Antep fıstığı gibi sevdiğiniz şeylerle süsleyerek servis edebilirsiniz.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-27817366882192952902017-10-26T16:24:00.005+03:002019-02-17T17:36:31.882+03:00Hatice Hüzünleri Sattım Şarkı Sözleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="250" data-original-width="250" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvtgtN864LDocALiCEfsg5tDHoCGoEYoANPs6aEyXdGH5CQ7i_xjnND1lLty0lwUibR-yHBEomhKG8cVfVwxHtbadKzWGtonT_Cr-n6CNE0xTrOGaUnzCQ9f8qUAkc458O9pYXOXYmSQ/s320/huzunleri-sattim-2017.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="320" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hatice Hüzünleri Sattım Şarkı Sözleri</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Hatice Hüzünleri sattım şarkısı </b>ile sevenleriyle buluştu. Hatice - Hüzünleri Sattım <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">Şarkı Sözleri</a>ne yazımızın devamında bulabilirsiniz..<br />
<b><br /></b>
<b>Hatice - Hüzünleri Sattım Şarkı Sözü</b><br />
Ziyan olmuş sabahlara uyanmak<br />
Gönül yorgun, suskunluğa dayanmaz<br />
<br />
Ziyan olmaz, bu kalp sana<br />
Alıp gider mi sandın uzaklara<br />
<br />
Kabullenmen ihaneti<br />
Hakkından gelir elbet, bu can benim<br />
<br />
Hüzünleri sattım gülmelere<br />
Yeminleri yaktım tövbelere<br />
Gidince bıraktım sevmelerin<br />
Yasını bıraktım ölenlerin<br />
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-33406051931395204392017-10-26T16:22:00.000+03:002019-02-17T17:36:36.753+03:00Yakup Ekin Ya Bugün Döneceksin Şarkı Sözleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="250" data-original-width="250" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKZ5xKxn8vOFi97JvI-HOqNb6sE-vJWRlocbgHXS15NfBhKNh5-LbBKZAI_6EG3PbTKcyGzNvVHBwH-OsczjsUBMD0GAb9hVxPeytL80tHY0-S7r5M-oyfjIdmSi-Xhg489ZhF4V59Ag/s320/ya-bugun-doneceksin-2017.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="320" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yakup Ekin Ya Bugün Döneceksin Şarkı Sözleri</td></tr>
</tbody></table>
<b></b>
Yakup Ekin - Ya Bugün Döneceksin isimli şarkısı ile hayranları ile buluştu. Yakup Ekin - Ya Bugün Döneceksin <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">şarkı sözleri</a> yazımızın devamında..<br />
<div>
<br /></div>
<b>Yakup Ekin - Ya Bugün Döneceksin Şarkı Sözü</b><br />
<b><br /></b>
Duydum ki yaşıyormuşsun<br />
Günleri sayıyormuşsun<br />
Benden ayrılmayı aklına koyup<br />
Bahane arıyormuşsun<br />
<br />
Ya bugün döneceksin<br />
Ya da hiç uğrama<br />
Aşkı ziyan edeceksin<br />
Benim sözüm söz hala<br />
Şansını zorlama<br />
Bize yazık edeceksin<br />
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-89131189239284315832017-10-26T13:16:00.002+03:002018-01-26T13:34:27.037+03:00Kokusunda Şifa Var, Defne Yaprağını Yakıp Koklarsanız ...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="390" data-original-width="640" height="390" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7cGW2-UxAJpF9N1NXx6Gv3-gespTS-1HfoDCpLpBJYTFTG4SI7CeuNRmrYfi7sZ_2f2AZJfeaGV30Xv7vjOCfR8xl44zfIBmLaVUC-6TbvNNskfvG57fHcZ3hCKx_Y1VIFFnY_Jsmkg/s640/evde-defne-yapragi-yakmanin-faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kokusunda Şifa Var, Defne Yaprağını Yakıp Koklarsanız ...</td></tr>
</tbody></table>
<b>Defne yaprağı</b> artık sadece yemeklerde kullanılmıyor yeni araştırmalar ile birlikte defne yaprağının farklı özellikleride ortaya çıkmaya başladı. Zaten Defne Yaprağı Antik Roma ve Yunanistan'da da defne yaprağı tıbbi amaçlarla kullanılıyordu. Şimdi ise yemeklerde kullanılmasının yanı sıra yakarak da kullanılıyor. Evinizde defne yaprağı yaktığınızda ortaya çıkan merak ediyorsanız işte sıradışı kokular ve etkileri…<br />
<br />
Kül tabaklarına veya evde herhangi bir kasenin içerisine birkaç adet <b>defne yaprağı </b>koyun daha sonra o yaprakları bir çakmak yardımıyla yakın. Yakımış olduğunuz <b>defne </b>yaprakları etrafa sıradışı bir koku salacaktır. Ayrıca bu yanan yapraklar sağlığınıza çeşitli <b>faydalar </b>sağlayacaktır.<br />
<br />
<b>Baş ağrısına doğal çözüm Defne yaprağı</b><br />
Defne yaprağı yandığı zaman daha fazla sineol, pinen ve elimisin salgılar. Bu maddeler baş ağrısına ve yorgunluğa iyi gelir.<br />
<br />
<b>Defne yaprağı Akciğerleri temizler</b><br />
İçerisinde yer alan "mycrene" ve öcenol akciğeri ve nefes yollarını temizlemeye yardımcı olur.<br />
<br />
<b>Şeker hastalığında </b><b>Defne yaprağı </b><br />
Özellikle Tip 2 diyabet hastaları için önerilir. Kötü kolestrolü, kandaki glükoz ve trigliserid seviyesini düşürür.<br />
<br />
<b>Defne yaprağı Kanser gelişimini engeller</b><br />
İçerisinde bulunan bolca antioksidan kanserin gelişmesine engel olmaktadır.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Hamilelikde Defne yaprağı</b></div>
<div>
Defne yaprağı hamile kadınların folik asit ihtiyacını karşılamaktadır.<br />
<br />
<b>İlgili Bilgiler : Defne Yaprağının Faydaları, Defne Yaprağını Yakarsak Ne Olur, Yanmış Defne Yaprağı, Defne Yaprağı Nedir, Defne Yaprakları, Defne Yaprağının Yararları, Defne Yaprağının Şifası, Şifalı Bitkiler</b></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-33493924202933092562017-10-26T13:08:00.001+03:002018-01-28T23:53:56.468+03:00Araca Zarar Vermeden Cam Filmi Nasıl Sökülür?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Araca Zarar Vermeden Cam Filmi Nasıl Sökülür?" border="0" data-original-height="300" data-original-width="600" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnXEyYuwcOhe7OEpVpEcqYCgXxp-pznwpAr5Xt7bfBzczaQd8_FIwqOxvTMF4eNBybQ5lgGIYuNMCXCeuqOOTkcko3jh0g0fiX3zYW1Sbl_ocyBc4cMe-UoBMuYuO49HVYs9_QRWKtAw/s640/CAMF%25C4%25B0LM%25C4%25B0NAS%25C4%25B0LSOKULUR.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Araca Zarar Vermeden Cam Filmi Nasıl Sökülür?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Araca Zarar Vermeden Cam Filmi Nasıl Sökülür?</td></tr>
</tbody></table>
Araçlarda kullanılan cam filmleri genellikle yaz aylarında dışarıdan araç içerisine giren ve rahatsız edici olan güneş ışığının kesilmesi için kullanılır. Bunun yanında dışarıdan bakıldığında araç içerisinin görünmesini de engelleyen cam filmleri ön cam hariç araçların diğer camlarında çeşitli koyuluklarda bulunabilir.<br />
<br />
Fabrika çıkışında cam filmi bulunmayan araçların camlarına sonradan film uygulanması yasal değildir. Camlarına sonradan film uygulanan araçlar trafik muayenesinden 'hafif kusurlu' olarak geçebilirken, bu araçlara 2017 yılı içerisinde çıkan yasa ile cam filmi tamamen yasaklandı.<br />
<br />
Eğer cam filmi nedeniyle trafik cezası alınmak istenmiyorsa ya da kullanılan cam filmleri eskiyip yıprandıysa, filmlerin yerinden sökülmesi gerekir. Biraz zahmetli bir iş olan cam filmlerinin sökülmesinde bazı noktalara dikkat edilmesi işi kolaylaştıracaktır.<br />
<br />
<b>Cam Filmi Nasıl Sökülür?</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Öncelikle cam filmi kenar kısmından tırnak kullanılarak, olmuyorsa da falçata kullanılarak kaldırılmaya çalışılır. Eğer film cama çok kuvvetli bir şekilde yapışmadıysa, kaldırılan kısmından tutulan film yavaş ve dikkatli bir şekilde çekilerek camdan sökülür.</li>
</ul>
<ul>
<li>Film aracınızın camından sökülmiyorsa bu kez filmin ısıtılıp yumuşatılması gerekir. Bu iş için fön makinesi kullanılabilir. Fön makinesi ile iyice yumuşatılan film camdan rahatlıkla çıkacaktır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Özellikle arka camlardaki filmlerin sökülmesinde rezistansa zarar verilmemesi için dikkatli olunmalıdır. Bunun için arka cam silindikten sonra koyu renk bir çöp torbası tek kat olarak camı kaplayacak şekilde kesilir ve arka cam dışarıdan tamamen bu poşetle kaplanır. İçeriden de camın altına yine tek kat siyah poşet serilir. Öncelikle sprey ile cam üzerindeki filmin her tarafına 1/3 oranında amonyak içeren su sıkılır. Daha sonra alta serilen poşet cama yapıştırılır ve araç arka camı güneş gören bir yere bırakılarak 3 saat kadar beklenir. Bu şekilde iyice ısınan ve yumuşayan film rezistansa zarar verilmeden kolaylıkla sökülebilir. Bu yöntem diğer camlar için de uygulanabilir.</li>
</ul>
<ul>
<li>İnatçı filmleri sökmek için kullanılan bir yöntem de buhar makinesi kullanılmasıdır. Film kenarından kaldırılarak film ve cam arasına sıcak buhar uygulanması filmin sökülmesini kolaylaştırır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Filmler söküldükten sonra cam sabunlu su ile silinmeli, camda kalan yapıştırıcı artıkları da önce kredi kartı gibi sert bir malzemeyle, leke çıkmıyorsa da jiletle dikkatlice kazınarak çıkartılmalıdır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bu işlemler sırasında suyun aracın istenmeyen bölümlerine sızmasını engellemek için gerekli önlemler alınmalıdır.</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-27095934538227988872017-10-26T00:18:00.004+03:002023-02-19T11:33:03.709+03:00Gebelik Zehirlenmesi Nedir, Gebelik Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="620" height="410" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjatcfEdj7tITN7ypCvbJgk89OcIJdcmswH8V8U9Kadi5RfUp8WMja_o2JY06LXBto2XZdUP6Iz4IbXgBmZiCi5Aa6AQbpRO2F3DTJ1_GRtiMO74kiYn2z8T32OR746WINwoengIT3ZGw/s640/hamile.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gebelik Zehirlenmesi Nedir, Gebelik Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><h2 style="text-align: left;"><b>Gebelik zehirlenmesi nedir , gebelik zehirlenmesi nasıl olur belirtileri nelerdir?</b></h2>
<b><br />
Gebelik zehirlenmesi</b> tıp alanında preeklamps olarak tanımlanan bir hastalıktır. Aslında hastalık adı gibi bir zehirlenme olayı ile alakası yoktur. Gebelik zehirlenmesi yüksek tansiyonla gelişen bir problemdir. Yüksek tansiyonun yanı sıra, el, ayak ve yüz bölgesinde şişlik idrar yolu ile çok fazla protein atılımına bağlı olarak gelişmektedir. <u>Gebelik zehirlenmesi</u> bazı vakalarda çok hafif seyrederken bazı vakalarda çok şiddetli bir şekilde gelişebilir ve acil müdahale gerekebilir.<br />
<br />
<b>Gebelik zehirlenmesi</b>ne maruz kalan kişilerde şayet hastalık çok şiddetli gelişmiş ise kişinin nöbet geçirmesine yol açabilir. Bu durum acil müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. Şiddetli gebelik zehirlenmesine maruz kalan kişilerde acil olarak doğumun yaptırılması gerekebilir.<br />
<br />
Gebelik zehirlenmesinde en önemli ayrıntı tansiyon değerlerinin dikkatli bir şekilde ölçülmesidir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Gebelik zehirlenmesi ile hangi sıklıkta karşılaşılır?</b></h3>
<br />
Gebelik zehirlenmeleri gebelerin tamamının % 10’ u kadarında görülen bir hastalıkdır.. Gebelik zehirlenmesine maruz kalan anne adaylarının çoğunluğu gebelik zehirlenmelerini hafif atlatmaktadır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Gebelik zehirlenmesi hangi belirtiler ile anlaşılır?</b></h3>
<br />
Hamile kadınlarda genellikle hiçbir belirti göstermeyen bir durumdur. Hastalık tansiyon değerlerinin ölçümü ve bazı yapılan testler ile fark edilebilmektedir. <span style="color: red;">Gebelik zehirlenmesi</span> her kadında belirti ve yakınmalar oluşturan bir hastalık değildir.<br />
<br />
<ul>
<li> Bilinç kaybı</li>
<li> Göz problemleri, çok nadir olarak da körlük görülebilir</li>
<li> Nefes alışlarında güçlük</li>
<li> Mide ve karın ağrısı</li>
<li> Vücutta özellikle el, ayak ve yüz bölgesinde şişlik</li>
<li> Şiddetli baş ağrısı</li>
<li> Yorgunluk hissi</li>
</ul>
<br />
Bu sayılan belirtilen genellikle tüm gebelerin maruz kalabileceği bir durumdur. Gebelik zehirlenmesi mevcut olmayan gebelerde de aynı belirtiler görülebilir. Gebelikte baş ağrısı oluştuğu zaman akla ilk gelmesi gereken tansiyon sorunudur. Şiddetli baş ağrılarında doktora başvuran hastalarda yapılan testler ile gebelik zehirlenmesi teşhisi konulabilmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Gebelik zehirlenmesi kimlerde görülür?</b></h3>
<br />
<ul>
<li> Aşırı kilolu anne adaylarında</li>
<li> Birinci gebeliklerde</li>
<li> Anne adayı 40 yaşın üzerinde ise</li>
<li> Anne adayı 20 yaşın altında ise</li>
<li> Ailesinde daha evvel gebelik zehirlenmesine maruz kalan anne adaylarında</li>
<li> Şeker hastalığı problemi olan anne adaylarında</li>
<li> Gebelik haricinde yani gebelikten önce hipertansiyon olan anne adaylarında</li>
<li> Kronik böbrek rahatsızlığı olanlarda</li>
<li> Çoğul gebeliklerde</li>
<li> Herhangi bir doku hastalığı mevcut ise</li>
<li> Pıhtılaşma bozukluklarında</li>
</ul>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Gebelik zehirlenmesi neden kaynaklanır?</b></h3>
<br />
<b>Gebelik zehirlenmesi</b>nin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda gebelik zehirlenmesine en çok yol açan durumun bebeğin eşi ile alakalı nedeni belli olmayan patolojik faktörlerin sebep olduğu kanısına varılmıştır. Ancak yine de <b>gebelik zehirlenmesi</b>ne esas yol açan durum henüz bilinmemektedir. Gebelik zehirlenmelerinde yukarda bahsi geçen faktörler rol oynayabilmektedir. Yukarıda sayılan durumlarda gebe kadınlarda gebelik zehirlenmesi gelişme ihtimali diğer anne adaylarına oranla daha yüksektir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-7429093622025279482017-10-25T10:04:00.002+03:002020-12-12T16:47:54.251+03:00Meral Akşener'in İyi Parti Kurucuları ve Logosu Belli Oldu!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="iyi parti nedir" border="0" data-original-height="402" data-original-width="714" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYMhgWqerE-cDvHLA4imBsV-HQpW8j4fnkrKNBcICOuiY_WHC-GfmPCMENWyJFosA74Xm47iRbclFEkooWUIW2ZamZ87aCNHqeJpgu_mhfkreOmkf8cpOOiHy2TNhuQs47Jpcstxzf1g/s640/iyi-parti.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="iyi parti logosu ve iyi parti kurucuları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Meral Akşener'in İyi Parti Kurucuları ve Logosu Belli Oldu!</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b>Meral Akşener</b>’in yeni partisinin; ismi, logosu, programı ve 200 kişilik kurucular listedi belli oldu.<br />
<br />
<b>‘İYİ PARTİ’</b><br />
<br />
İsminin ‘<b>İyi Parti</b>’ olduğu açıklanan partinin logosunun da “güneş” olduğu öğrenildi. Ali Türkşen’in paylaştığı logoda, etrafında sekiz çizgi bulunan güneş bulunuyor.<br />
<br />
<b>PROGRAMI AÇIKLANDI</b><br />
<br />
Partinin programı da belli oldu. ‘<b>İyi</b> bir Türkiye', ‘Demokrasi ve Hukuk', ‘Toplum', ‘Kamu Yönetimi', ‘İç ve Dış Güvenlik', ‘Kurumlar', ‘Dış Politika' ve ‘Hedefler' başlıklı 8 ana hedeften oluşan parti programında ana slogan ise, ‘Türkiye iyi olacak' oldu.<br />
<br />
<b>KURULUŞ DİLEKÇESİ İÇİŞLERİ’NE VERİLDİ</b><br />
<br />
Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ ve arkadaşları kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığına verdi. Kurucular birazdan Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde toplanarak Meral Akşener'i Genel Başkan seçecek. Tüzük, program açıklanacak. GİK ve MDK üyeleri de belirlenecek.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>İYİ PARTİSİNİN KURUCULARI </b></h3>
1 ABDUL AHAT ANDİCAN<br />
2 ABDULLAH ALAGÖZ<br />
3 ABDULLAH ALAY<br />
4 ABDULLAH İLKER SUNGUR<br />
5 ABDÜLKADİR AKCAN<br />
6 ABDÜLKADİR YUVALI<br />
7 ADİL ERKOÇ<br />
8 ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN<br />
9 AHMET AZMİ YETİM<br />
10 AHMET CAN BUĞDAY<br />
11 AHMET ÇELİK<br />
12 AHMET ERSAGUN YÜCEL<br />
13 AHMET KAMİL EROZAN<br />
14 ALİ SAĞIR<br />
15 ALİ AYDIN<br />
16 ALİ COŞKUN<br />
17 ALİ DİNÇER ÇOLAK<br />
18 ALİ LAPANTA<br />
19 ALİ RIZA ERCAN<br />
20 ALİ TÜRKŞEN<br />
21 AYDIN ADNAN SEZGİN<br />
22 AYDIN TÜMEN<br />
23 AYFER YILMAZ<br />
24 AYHAN BÖLÜKBAŞI<br />
25 AYHAN ÇEVİK<br />
26 AYHAN EREL<br />
27 AYŞE MELDA TOPYAY<br />
28 AYŞE SİBEL YANIKÖMEROĞLU<br />
29 AYŞE SUCU<br />
30 AYŞEGÜL DOĞRUCAN<br />
31 AYŞİN ALTUNİÇ GÜVEN<br />
32 AYTUN ÇIRAY<br />
33 BAHA CANKUT SARITAŞ<br />
34 BANU AYDIN<br />
35 BAŞAK KARATAŞ<br />
36 BEDRİ YAŞAR<br />
37 BEHİÇ ÇELİK<br />
38 BERAT YILMAZEL<br />
39 BERİL GÜMÜŞ<br />
40 BERNA BİÇER<br />
41 BERNA SUKAS<br />
42 BETÜL BAYRAKTAR ORHAN<br />
43 BİLAL KARACA<br />
44 BİNNUR KARADAĞLI<br />
45 BİRCAN AKYILDIZ<br />
46 BİROL BÜYÜKÖZTÜRK<br />
47 BURAK AKBURAK<br />
48 BURCU AKÇARU<br />
49 BURHAN SUAT ÇAĞLAYAN<br />
50 CELAL DAĞGEZ<br />
51 CELALEDDİN AYKOL<br />
52 CEVAT SARAÇ<br />
53 CEZMİ POLAT<br />
54 COŞKUN YILDIRIM<br />
55 CUMALİ DURMUŞ<br />
56 ÇİĞDEM ÖZER<br />
57 DERYA ŞAHİN ŞENER<br />
58 DURMUŞ YILMAZ<br />
59 DURSUN CENGİZ ATAK<br />
60 ELMAS GIRAĞOS<br />
61 EMİNE ERDOĞAN<br />
62 EMİNE KÜÇÜKALİ GURKOK<br />
63 ENES KAPLAN<br />
64 ERDOĞAN BOZDEMİR<br />
65 ERHAN ÖZKAN<br />
66 ERSÖNMEZ YARBAY<br />
67 ETHEM BAYKAL<br />
68 FARUK KÖYLÜOĞLU<br />
69 FATİH DEMİRKOL<br />
70 FATİH ERYILMAZ<br />
71 FATİH MEHMET ŞEKER<br />
72 FATMA KAMİLOĞLU<br />
73 FERİDUN BAHŞİ<br />
74 FUAT YILDIRIM<br />
75 GÖKHAN BEKER<br />
76 GÖKSEL TAŞÇI<br />
77 GÜNAY KODAZ<br />
78 HAKAN GÖREN<br />
79 HANA AKYÜZ<br />
80 HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU<br />
81 HASAN SİNCAR<br />
82 HASAN TOKTAŞ<br />
83 HAVVA BAŞ<br />
84 HAYATİ ARKAZ<br />
85 HAYRETTİN BARUT<br />
86 HAYRETTİN NUHOĞLU<br />
87 HAYRİYE NURCAN YAZICI<br />
88 HEDİYE AKDERE<br />
89 HÜSEYİN ÖZLÜK<br />
90 İBRAHİM ÖZYER<br />
91 İBRAHİM CEVHER CEVHERİ<br />
92 İBRAHİM HALİL ORAL<br />
93 İLAY AKSOY<br />
94 İSMAİL ETHEM TOKDEMİR<br />
95 İSMAİL OK<br />
96 İSMET KOÇAK<br />
97 KADRİYE ÜNLER<br />
98 KAZIM ATAOĞLU<br />
99 KEVSER SELDA TANDOĞAN DEMİREL<br />
100 KORAY AYDIN<br />
101 LÜTFÜ TÜRKKAN<br />
102 MAHMUT BOZKURT<br />
103 MAHMUT TEKİN<br />
104 MEHMET ASLAN<br />
105 MEHMET ARSLAN<br />
106 MEHMET METANET ÇULHAOĞLU<br />
107 MEHMET OKAN OĞUZ<br />
108 MEHMET TOLGA AKALIN<br />
109 MEHMET UFUK ÜLKÜMEN<br />
110 MELTEM ERZEN<br />
111 MERAL AKŞENER<br />
112 MERAL ALEMDAR<br />
113 MERRİN HASİPOĞLU<br />
114 MERVE HAFIZOĞLU<br />
115 MESUT ÖZARSLAN<br />
116 MESUT YILMAZ<br />
117 METİN TAŞDEMİR<br />
118 METİN ERGUN<br />
119 MİNE BAŞ<br />
120 MUALLA YÜCEL<br />
121 MUKADDER BAŞEĞMEZ<br />
122 MUSA ERTUGAN<br />
123 MUSAVVAT DERVİŞOĞLU<br />
124 MUSTAFA CİHAN PAÇACI<br />
125 MUSTAFA ÇAKIROĞLU<br />
126 MUSTAFA ERDEM<br />
127 MUSTAFA GÜL<br />
128 MUSTAFA HAKAN ÜNSER<br />
129 MUSTAFA VEYSEL GÜLDOĞAN<br />
130 NACİ CİNİSLİ<br />
131 NAFİZ ÖZGÜR RIFAİOĞLU<br />
132 NAZİF AKTÜRK<br />
133 NAZLI ASPAY ŞENER<br />
134 NAZLI ELİF GÖKDEMİR<br />
135 NESİBE RUHAT MENGİ<br />
136 NEŞE TOKER<br />
137 NEVZAT BOR<br />
138 NİHAL AĞCA<br />
139 NİHAT KULA<br />
140 NURİ OKUTAN<br />
141 OĞUZ SARUL<br />
142 OĞUZHAN TÜRK<br />
143 OKTAY ERKAÇAN<br />
144 OLTAÇ ÜNSAL<br />
145 ONUR AYDIN<br />
146 ORHAN ERZURUM<br />
147 ORHAN ŞEN<br />
148 OSMAN ERTÜRK ÖZEL<br />
149 ÖMER İBRAHİM SAYIN<br />
150 ÖMER KARAKAŞ<br />
151 ÖZCAN PEHİVANOĞLU<br />
152 ÖZCAN YENİÇERİ<br />
153 RAMAZAN KILIÇ<br />
154 RECAİ MERCİMEK<br />
155 RECEP SANAL<br />
156 RIDVAN UZ<br />
157 RUHİTTİN SÖNMEZ<br />
158 SELDA BOSTANCI<br />
159 SELİM TANKUT<br />
160 SERMİN ÖZENSOY<br />
161 SERVET HALİ<br />
162 SEVİN ÇAĞLAYAN<br />
163 SEVİNÇ GÜMÜŞ<br />
164 SEVİNÇ NAZİRE URAZ<br />
165 SEYİT YÜCEL<br />
166 SIRRI AKSU<br />
167 SITKI POLAT<br />
168 SİNEM ULUDAMAR<br />
169 SULTAN NESLİHAN SEVEN<br />
170 SÜLEYMAN NEVZAT KORKMAZ<br />
171 SÜLEYMAN SARIBAŞ<br />
172 ŞAHİN ARSLANTAŞ<br />
173 ŞENOL BAL<br />
174 ŞEREF TAMTÜRK<br />
175 ŞULE ÜNLÜ DOĞAN<br />
176 ŞÜKRÜ KULEYİN<br />
177 TAHA ORHUN ERTÜRKMEN<br />
178 TAMER KAYAALP<br />
179 TUGAY ULUÇEVİK<br />
180 TUĞRUL ARIK<br />
181 UĞUR POYRAZ<br />
182 UĞUR TARHAN<br />
183 UMUT BARIŞ ERDOĞAN<br />
184 UMUTCAN GÜNERKAYA<br />
185 ÜMİT BEYAZ<br />
186 ÜMİT DİKBAYIR<br />
187 ÜMİT ÖZDAĞ<br />
188 VEDAT BAYRAM<br />
189 VEDAT TAYLAN YILDIZ<br />
190 VEDAT YENERER<br />
191 YASİN ÖZTÜRK<br />
192 YAŞAR AKKUŞ<br />
193 YILDIRIM GÖRGEN<br />
194 YILDIRIM ULUPINAR<br />
195 YUSUF HALAÇOĞLU<br />
196 YÜCEL COŞKUN<br />
197 YÜKSEL YILMAZ<br />
198 ZEKAİ KAYA<br />
199 ZEKİ HAKAN SIDALI<br />
200 ZUHAL ÇİFTKAYA<br />
<br />
<b>PARTİNİN İLKELERİ</b><br />
<br />
Partinin ilkeleri ise, “Türk milletine güveni esas almak. Açık, dürüst ve hesap verebilir olmak. Çoğulcu, katılımcı, kapsayıcı pozitif siyaset yapmak. Somut hedeflere sahip olmak ve odaklanmak. Çözüm üretmek ve çalışkan olmak. Eleştiriye açık ve özgür düşünceli olmak. Siyaseti değerler üzerinden üretmek ve yapmak. Milliyetçiliği kültürel ve ekonomik alanlara taşımak. Farklılıklara saygılı olmak. Milli menfaatlerimizi her alanda ön planda tutmak” olarak özetlendi.<br />
<br />
<b>PARTİNİN AMAÇLARI</b><br />
<br />
Yapılan açıklamada partinin amacı ise şu başlıklar altında toplanıyor: “Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, değerlerini ve üniter yapıyı korumak. Çağdaş medeniyeti yakalamak. Sevgi ve saygı dilini hâkim kılmak. Parlamenter sistemi yaşatmak. Denge ve kontrol ilkesi üzerine kurulu kuvvetler ayrılığını kurmak. Fırsat eşitliği sağlamak. Mülkiyet hakkını korumak. İnançlara saygı ve ifade özgürlüğünü sağlamak. Bağımsız, tarafsız ve adil yargıya kavuşmak. Yolsuzlukla tam ve etkin mücadele etmek.”<br />
<br />
<b>PARTİNİN HEDEFLERİ</b><br />
<br />
Yeni partinin hedefleri ise şu şekilde açıklandı: “Ana hedefimiz Dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmek. Milli gelirimizi ilk beş yıl sonunda 14.500 dolar yapmak. Eğitim yaş ortalaması hedefimiz 11 yıl olacak. Kırk yaş altında kadınlarda okur yazarlık oranı beş yıl içinde yüzde 100 olacak. Küresel refah endeksinde ilk beş yıl sonunda 40 ülke arasında yer almak. Yılda ortalama bin dolar harcayan 50 milyon turist ağırlamak. İlk bir yıl içinde yeni anayasa ile parlamenter sisteme dönmek. İlk bir yıl içinde demokratik bir siyasi partiler kanunu yapmak. Yılda 150.000 hektar ağaçlandırma ve erozyon kontrolü yapmak. PISA sıralamasında ilk yirmi ülke arasında yer almak. İlk beş yıl sonunda işsizlik oranını yüzde 8 altına düşürmek. Teknolojide endüstri 4.0 devrimini gerçekleştirmek. Gençliğin ve kadının pozitif enerjisini hayatın tüm alanlarında hissettirmek. Basın özgürlüğünde Avrupa Birliği standartlarını hemen uygulamak. Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu hak ettiği itibara kavuşturmak.”</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-67781064129992325322017-10-25T09:52:00.002+03:002017-10-25T09:52:58.536+03:00Neden Kilo Veremiyorum Diyorsanız.. Nedenleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="433" data-original-width="650" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKH-2fwtSk8CyARNu-FeLyWAmDxY7YoaPG07aSTNKonANq9FtIqlsXj4r9IhqUZYWog1oEHMKLEJmcDtz6pbXFSV3iTvM8X6x7_EL5AVVuZFaEm1G6Z_RbRnXzh60NSoTJCIHPrnpbpg/s640/kilover.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kilo verememenin zayıflayamamanın nedenleri</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>Kilo verememe nedenlerini uzmanı açıkladı. Dilerseniz <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Zay%C4%B1flama" target="_blank">zayıflama</a> ile ilgili diğer yazılarımızıda okuyabilirsiniz.<br />
<br />
Diyetisyen Betül Ünlüsoy, D vitamin seviyesinin düşük olmasının <b>kilo vermeyi zorlaştıran etkenler</b> arasında yer aldığını söyledi<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Uzman Diyetisyen Betül Ünlüsoy, <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/D%20Vitamini" target="_blank">D vitamini</a> seviyesinin düşük olmasının kilo vermeyi zorlaştıran etkenler arasında yer almakta olduğunu söyledi.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
İHA'nın haberine göre; kemik sağlığından ruh sağlığına kadar birçok durumu dengede tutan hayati bir vitamin olan D vitaminini eksikliği kadar fazlalığı da tehlikeli.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Uzman Diyetisyen Betül Ünlüsoy, dönem dönem takip edilmesi gereken kan parametrelerinden biride D vitamin seviyesi olduğuna işaret etti.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Son yıllarda gerek ülkemizde gerek ise dünyada "D vitamini eksikliği" çok sık karşılaşılan bir sorun haline dönüşmüş olduğunu ifade eden Ünlüsoy, D vitaminin eksik olması aşırı yorgunluklara, uyanamamaya, depresyona, bağışıklığın düşmesine, astım hastalığına, sürekli üşümeye neden olduğunu belirterek, şunları söyledi:</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
"D vitamininin düşmesi aynı zamanda kalsiyumun emiliminde de negatif etki gösterdiği için bir zaman sonra kan parametrelerinizde kalsiyum seviyesinin düşmesine de neden olduğunu görebilirsiniz.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Bu durum karşısında D vitamini eksikliğinin giderilememesi özellikle yaşlı bireylerde eklem ağrılarının artmasına ve osteoporoz sürecinin hızlanmasına etken olmaktadır. </div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Ayrıca son yıllarda yapılan araştırmalar sonucu D vitamin seviyesinin düşük olması kilo vermeyi zorlaştıran etkenler arasında yer almaktadır."</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>AŞIRI YAĞLI VÜCUDA SAHİP BİREYLERDE D VİTAMİNİ EMİLİMİ AZALIYOR</b></div>
<div>
D vitaminin düşmesinin birçok nedeni olduğunu ifade eden Ünlüsoy, "Eski zamanlardan gelen bir söz 'Güneş girmeyen eve doktor girer' ne doğru bir sözmüş.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Yılın neredeyse tamamını ofis, iş ortamında geçirmekteyiz. Bu sebeple gün içerisinde ki güneş ışınlarını vücudumuz yeterli düzeyde alamamakta ve sonuç olarak D vitamini eksikliği yaşanabilmektedir. Diğer önemli nedenlerden biride her geçen gün sayısı dünyada artmakta olan obezite.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Aşırı yağlı vücuda sahip bireylerde D vitamini emilimi azalmaktadır. Bunların yanında eksik beslenme veya kullanılan ilaçlar da D vitamini eksikliğine yol açabilmektedir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Beslenme noktasındaki eksikliğimizi; yağlı balık tüketimine özen göstererek (somon, ton balık gibi), yumurta sarısı, süt ürünleri, balık karaciğeri, yağlı tohumlar (ceviz gibi) tüketerek giderebiliriz. Fakat bu besinler D vitamini eksikliğini tek başına karşılayamamaktadır.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Hekime danışarak, hekiminizin uygun gördüğü dozda 'D vitamini' takviyesi kullanmalı ve mümkün oldukça güneş ışınlarından faydalanmaya çalışmalısınız" diye konuştu.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-4405642987388060132017-10-24T22:30:00.000+03:002018-01-28T23:41:19.483+03:00 Spina Bifida Nedir, Spina Bifida Nasıl Olur?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="783" data-original-width="1567" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLrpL2EcMpWu283R7A2W_TEVXpcNvaRia1H5osuW3rhEQeLI1I4dzqye7FzWDJHl-hwArH8gn9BCohROqFWtU81Eem3lHbIc5O-AZSYE9wOQQak5RH62HxTOSGtarSeyvGPYElIwP1sg/s640/spina-bifida-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"> Spina Bifida Nedir, Spina Bifida Nasıl Olur?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Spina bifida </b>ayrık ya da <b>açık omurga</b> anlamına gelir. Omurilik sinirinin hasarlandığı bu hastalık birçok şekilde görülebilir. Sebepleri arasında folik asit eksikliğinin olabileceği düşünülmektedir. Kalıtsal olabileceği, hamilelikte yüksek ısıya maruz kalma, şeker hastalığı gibi durumlarla ortaya çıkabileceği ile ilgili görüşler de mevcuttur. Beyin ve sinir cerrahisi uzmanı, Yard. Doç. Dr. İbrahim Alataş hastalığın anne karnında en erken 12. haftadan itibaren saptanabildiğine dikkat çekiyor. Spina bifida sadece omuriliğin açık olması değil omurilikle ilgili pek çok problemi de kapsamaktadır.<br />
<b><br /></b>
<b>Bu hastaların %85'inde beyinde su toplanması mevcuttur!</b><br />
Omuriliğin gelişim kusuruna bağlı sinir hasarıyla beraber mesane ve böbrek problemleri, beyinde su toplanması ve beyinde mevcut olan ek kusurlar omuriliğin hasarlanması ile oluşan ayak hareketlerinde bozulmalar, omurga eğrilikleri, çocuğun okul öncesine okul çağına gelince psikolojik problemleri, kalp sorunları, kabızlık, dışkı hissetmeme gibi sorunlar da beraber görülebilmektedir.<br />
<br />
<b>Spina Bifida'nın görülme sıklığı nedir?</b><br />
Herhangi bir çift Spina bifidalı çocuk sahibi olabilir. Gelişmiş ülkelerde her bin çocuktan biri Spina bifidalı doğmaktadır. 2013 yılında İzmir'de yapılan Uluslararası Spina Bifida Kongresi'nde son veriler sunulmuştur. İzmir'de bu oran bin canlı bebek doğumunda 1,5 iken, Elazığ'da binde 2,2, Ankara'da binde 4 dür. Bölgesel farklılıklar göstermekle birlikte İstanbul'da bu oran daha yüksek beklenmektedir.<br />
<b>Spina bifida sorunu anne karnında nasıl anlaşılıyor?</b><br />
<br />
Tanı; rutin USG taramaları sırasında, genellikle 20'nci gebelik haftasından itibaren konur. Lezyonun ve anomalinin ağırlığına bağlı olarak daha erken veya daha geç de konabilir. Küçük lezyonlar, bazen rutin USG taramasında görünemese bile perinatoloji uzmanı tarafından yapılan ikinci düzey USG incelemesinde büyük oranda tanı almaktadır. Bazı olgularda perinatoloji uzmanı gerekli gördüğü takdirde eşlik eden anomaliler veya olası sendromik hastalıkların tanısını koymak amacı ile fetal MR ve amniyosentez de önerilebilir. Spina bifida tanısı almış, doğumdan sonra operasyon yapmayı planladığımız vakalarda USG sonuçları yeterliyken, fetal cerrahi planlanan vakalarda kesin teşhis koyabilmek için fetal MR ve amniyosentez de gerekir.<br />
<br />
<b>Peki bu bir genetik sorun mudur?</b><br />
Genetik alt yapısı olmakla birlikte Spina bifida ile ilişkilendirilmiş belirli bir mutasyon bulunmamaktadır. Anne ile ilgili çevresel faktörlerin spina bifida oluşumunda önemli rol oynadığı biliniyor. Annenin, gebeliği sırasında aşırı ısıya maruz kalması bunlardan biri. Bu; annenin ateşli hastalık geçirmesi, aşırı güneş altında kalması veya kuzey Avrupa ülkelerinde gördüğümüz gibi uzun süre saunada kalması sonucu olabiliyor.<br />
<br />
Annenin gebelik sırasında bazı enfeksiyon hastalıklarını geçirmesi, birtakım antiepileptik ilaçlar kullanması, yüksek doz radyasyona maruz kalması da diğer önemli nedenlerdendir. Bu noktada folik asit eksikliğine ayrıca değinmemiz gerekir.<br />
<br />
<b>Gebelik planlayan kadınlar mutlaka folik asit düzeylerini kontrol ettirmelidir!</b><br />
Folik asit, vücutta depolanan bir madde olup aslında B9 vitamininin bir formudur ve merkezi sinir sisteminin gelişiminde rol oynuyor. Annenin gebe kaldığı sırada depolarının dolu olması hayati önem taşıyor. Bu nedenle gebelik planlayan kadınların folik asit düzeylerini kontrol ettirmeleri ve kadın doğum uzmanlarına danışarak, gebe kalmadan en az üç ay önce folik asit takviyesi almaları öneriliyor. Gebelik tanısı aldıktan sonra folik asit kullanımının Spina bifida yönünden bir koruyuculuğu yoktur. Çünkü Spina bifida dediğimiz doğumsal problem, embriyogenez sırasında nöral tüp kapanması aşamasında meydana gelen bir aksaklıktan ileri geliyor. Bu olay gebeliğin ilk 24 günü içinde gerçekleşiyor. Gebeliğin ilk 24 gününde çoğu anne adayı gebe olduğunun bile farkında değil. Yani anne adayı gebe olduğunu öğrendiğinde bebekte Spina bifida olup olmayacağı aslında çoktan belli olmuş oluyor. Bu nedenle gebe kalmadan önce folik asit kullanımı sorunun önlenmesinde önem taşıyor.<br />
<br />
<b>Spina Bifida'lı çocuğu olan aileleri neler beklemektedir?</b><br />
<b>Spina bifidalı </b>hastalar doğduklarında ilk 8 saatte ameliyat edilirse başarı şansı daha yüksektir. Spina bifidalı hastalarda %85 oranında görülen beyinde su toplanması için çocuk beyin cerrahisi tarafından çeşitli ameliyatlar yapılmaktadır. Hem omurgaya yönelik hem de iskelet sisteminde gelişen diğer sorunlar neticesinde ortopedik ameliyatlar ve özellikle mesaneye yönelik çocuk cerrahisi/ürolojisi ameliyatları da yapılabilmektedir. Bu hastalığın tedavi süreci ameliyat ile bitmemektedir. Ameliyat sonrası süreç daha yorucu ve aileler için daha zor ve stresli geçmektedir. Yapılan tetkik ve tedavi yöntemleri ameliyatlar ile hastaların yaşamı mümkün olduğunca konforlu hale getirilmeye çalışılır. Tamamen sağlıklı bir kişi olmasalar dahi bağımsız yaşayabilir hale getirilebilirler. Ancak bu tıbbi desteğin yanında hastaların bilinçlendirilmesi, tedavi imkanlarına kolayca ulaşılabilecek şartların sağlanması gerekmektedir. Yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı spina bifidalı hasta potansiyel olarak hem zihinsel özürlü hem de bedensel özürlü olma riski ile karşı karşıyadır. Modern spina bifida tedavisi kaybedilmiş sinir fonksiyonları yerine getirememekte ancak mevcut duruma hastanın uyumunu kolaylaştıran tedbirler alınmasına imkan vermektedir.<br />
<br />
<b>Bu sorunun saptandığı bebekler anne karnında nasıl ameliyat ediliyor?</b><br />
<br />
Seçim kriterlerini karşılayan bebekler, gebeliğin 25-27'nci haftalarında ameliyat edilebilirler. Anne karnında Spina bifida onarılmasına yönelik dünyada halen uygulanmakta olan iki yöntem var. Açık yöntemde uterus, sezaryende olduğu gibi açılarak bebeğe ulaşılıyor. Sonrasında defekt onarılarak bebek tekrar uterus içine yerleştirilip katlar usulüne uygun olarak kapatılıyor. Endoskopik yöntemde ise anne karnındaki bebeğe uygun bir bölgeden her biri 3 mm. olan üç adet alet yardımı ile ulaşılıyor. Sırttaki açık omurga olan bölge, sinirlere zarar vermeden uygun şekilde etrafı kesilerek hazırlanır. Hazırlanan bu bölgeye doğal kökenli bir zar yama olarak konularak bu yama su sızdırmaz şekilde cilde dikiliyor. Böylelikle açıkta olan omurilik, anne suyundan ve bebeğin omuriliğin anne rahmine çarpması ile oluşabilecek hasarlanmalar engellenmiş olur.<br />
<br />
<b>Operasyon doğum sonrası yapılamaz mı?</b><br />
Hasar bebeğin anne rahminde geçirdiği süre boyunca artıyor. Fetal cerrahi (anne karnında ameliyat) ile bu hasara olabilecek en erken dönemde müdahale etmek amaçlanıyor. Fetal cerrahiye uygun olmayan gebeliklerde omurgadaki sorun, çocuk doğduktan sonra kapatılıyor. Fakat bu çocuklarda nörolojik fonksiyonlardaki kayıp daha fazla oluyor.<br />
<br />
<b>Ameliyat kesin çözüm mü? Bebekler bir daha bu sorunu yaşamıyor mu?</b><br />
Fetal cerrahi, Spina bifida için kesin çözüm değildir. Hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz. Nörolojik kayıpları en aza indirmek amacı ile daha erken bir müdahale yöntemidir. Fetal cerrahi ile müdahale edilmiş çocuklar da, doğum sonrası ameliyat olan çocuklar gibi <b>Spina bifida</b>nın uzun dönem komplikasyonları açısından sıkı takip edilmektedir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-90846021559504631392017-10-24T16:38:00.000+03:002018-09-23T10:56:44.352+03:00Ezogelin Çorbasının Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Ezogelin Çorbasının Faydaları" border="0" data-original-height="450" data-original-width="720" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsmjpeagzIg9F4qJzuMLJm_SVJAU8q1t86Q6vv3vO-V71sxYTPpxA9myn9r0rm0C9ONMcdSy4swbE1r-flJZjlNGEWgK3dZpFK0Uz5JG-_J0lLp6Gik-2lhlJ3CaoAO1CSVPu-5DF1Rw/s640/ezogelin-corbasi.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Ezogelin Çorbasının Faydaları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ezogelin Çorbasının Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
<b>Ezogelin Çorbası</b>nın İnsan Sağlığına Yararları nelerdir, Hangi Hastalıklara İyi Gelir?<br />
<br />
Mercimek çorbasından pek farkı olmayan Ezogelin çorbası, soğuk kış günlerinin en güzel çorbası...<br />
<br />
<ul>
<li>Besin değeri oldukça yüksek olan mercimek vücuda ve zihne güç verir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. </li>
</ul>
<ul>
<li>Gözlere de yararlıdır. </li>
</ul>
<ul>
<li>Mercimeğin kalori değeri de yüksektir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Enerji verir ve yorgunluğu giderir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kansızlara faydalıdır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Anne sütünü attırır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığından korunmaya yardımcı olur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kalp krizi riskini azaltır.</li>
</ul>
<ul>
<li>Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.</li>
</ul>
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-48166886097324200292017-10-24T16:22:00.003+03:002018-09-23T10:56:58.007+03:00Yayla Çorbasının Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="344" data-original-width="500" height="440" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnHfuPGcYXf1V7ld65EKmpt9_87ed6p_artIGZ60P1ELhUMpeWFAyUjQgW1AF5EPBH-BOzwCB8LX4OYHN8Icx9wFFpFaYYRUz4sK2k0euoHu7BmJKVxkySYhA4c5x-IeLSf1zYa5fgXw/s640/yayla%25C3%25A7orbas%25C4%25B1n%25C4%25B1n+faydalar%25C4%25B1.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yayla Çorbasının Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
İçerisinde bolca bulunan yoğurt sayesinde vitamin kaynağı olan <b>Yayla Çorbasının <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Faydalar%C4%B1" target="_blank">faydaları</a></b>nı saymakla bitmez. İşte bunlardan birkaçı;<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Yoğurt yüksek kolesterol ve diyabet hastaları için oldukça faydalıdır. Kötü kolesterolü düşürür, iyi kolesterolü yükseltir ve yağların harcanmasını kolaylaştırarak şişmanlamayı önler. Karın bölgesindeki fazla kilolardan kurtulmak isteyenler için yoğurt ideal bir besindir.</li>
</ul>
<ul>
<li>Japonya’da yapılan araştırmalar, şekersiz yoğurdun nefes kokusunu giderdiğini, diş taşı ve diş eti iltihaplarını doğal yollardan önlediğini ortaya koydu. Araştırma kapsamında 6 hafta boyunca günde bir porsiyon yoğurt yiyenlerin yüzde 80’inde nefes kokusuna yol açan hidrojen sülfit düzeyinin düştüğünü belirten Japon bilim adamları, yoğurdun içeriğindeki maddelerin bu rahatsızlıkları önlediğini vurguladı.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yoğurt bağışıklık sistemini güçlendirdirir. Bu özelliği nedeniyle yoğurt vücudu kanserden, mide ve bağırsak hastalıklarından, mide, kolon ve ince bağırsak kanserlerine kadar birçok hastalıktan korur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yoğurt, bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların yaşamasını engeller ve sindirimi kolaylaştırır. Vücutta kendi kendine sindirilen tek gıda yoğurttur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yoğurt tüberküloz hastalığına karşı doğal bir antibiyotik etkisi gösterir. Stres, alkol, kolalı ve karbonatlı içeceklerle zarar gören sindirim sistemini korur.</li>
</ul>
<ul>
<li>Yoğurt karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, kalsiyum ve fosfordan oldukça zengin bir besindir.</li>
</ul>
<div>
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-62719624516131839732017-10-24T13:41:00.000+03:002018-01-28T23:39:27.669+03:00Araç Takip Sistemi Nedir? Araç Takip Ne İşe Yarar?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="550" data-original-width="1366" height="256" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfvmZjNRyW65xBdCH1otiPzIJ2rKVVxXOte20undruVWqmr7jEY21qscemN_qGCo-J8adrFaJt5vV63lSjcD5JrukSxxn7RDfASpEm5gLB-_CTjgRujkn5bQGVkXroI94fdkhRmXGmoQ/s640/arac-takip-nasil-calisir.gif" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Araç Takip Sistemi Nedir? Araç Takip Ne İşe Yarar?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Araç Takip Sistemi <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">Nedir</a>?</b><br />
<br />
<b>Araç takip sistemi</b> en temel tanımı ile araçların GPS uyduları sayesinde 7 gün 24 saat internete bağlı bir bilgisayar, akıllı telefon, tablet vs. üzerinden takip ve kontrol edilmesini sağlayan sistemlerdir. Araç takip sistemleri ile araçların hızları, izlemiş oldukları rotalar, duraklama yaptıkları yerler, rölanti süreleri gibi çok sayıda bilgi, haritalar üzerinden anlık ve geçmişe dönük olarak izlenebilir, anlık ve geçmişe dönük raporlar ile, kayıt ve kontrol altına alınabilir.<br />
<br />
<b>Araç Takip Sistemi Nasıl Çalışır?</b><br />
<br />
<b>Araç takip sistemleri</b> temel olarak GPS, GSM/GPRS, sayısal haritalar ve özel yazılımlardan oluşan bir sistem içerisinde çalışmaktadır. Araçlara takılan mobil veri cihazları, GPS uydularından aldıkları iki bilgiyi (Uydu sinyalinin gönderildiği gerçek zaman ve uydunun sinyal gönderildiği anda yörüngedeki konumu) ve bağlı sensörlerden gelen sıcaklık ve benzeri telemetri bilgilerini, GSM/GPRS şebekesi üzerinden kontrol ve iletişim merkezine aktarırlar.<br />
<br />
Gelen bu bilgiler özel yazılımlar sayesinde derlenir ve sunucular üzerindeki veri bankasına kaydedilir. Kullanıcı tarafında ise özel yazılımlar sayesinde araçlar, internete bağlı bir bilgisayar ve akıllı telefon/tablet ile anlık veya geçmişe dönük olarak izlenebilir, araçlardan gelen bilgiler görülebilir, araçların alarm ve program durumları değiştirilebilir. Bu yapı araç takip sistemlerinin temel çalışma mantığını oluşturur.<br />
<br />
<b>Araç Takip programları ile neler takip edilebilir?</b><br />
<b><br /></b>
<b>Araç takip cihazı</b> özelliklerine göre, Aracın hızını, kontağın açılıp kapandığı süreleri, trafikte geçirilen süreyi, yakıt, ısı gibi sensörler ile yakıtı ve aracın kasasında ki ısıyı, Otobüsler ve servisler için geliştirilen sensörler sayesinde aracın ne zaman geleceğini, araçların doluluk oranlarını, takip edebilir, raporlama yapabilirsiniz. ayrıca hırsızlık için geliştirilen <b>araç durdurma</b> seçeneği ile de aracınız çalınırsa aracınızı tek bir işlem ile uzaktan durdurabilirsiniz. Firmalara ve ihtiyaca göre daha farklı işlevlerde yapılmaktadır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-56836393282642736522017-10-24T13:21:00.001+03:002020-04-07T22:29:20.051+03:00Kulaktan Neden Kan Gelir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="409" data-original-width="614" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJj1p2csriQVXGmTLSvGA4yE_f-BNd0G46YQjWD-NY0jTmm86Z0GLDcgcAOQDWP2UbteHBLOGyLRr-Mv8C3BNYvQ6CZRIP4YkfKTJyDbjDtny_9jA6w_XGKUzRQLViKVfjrGmH3J5eVQ/s640/kulaginizdan-kan-geliyorsa.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kulaktan Kan Neden Gelir? </td></tr>
</tbody></table>
Temizleme çubuğuyla <b>kulak </b>temizlemek veya yüksek sese maruz kalmak gibi basit nedenlere bağlı olarak gelişebilen kulaktan kan gelmesi, ciddi hastalıkların habercisi de olabiliyor. <b>Kulak ağrısı</b>, işitme azlığı, baş dönmesi, ateş, çınlama gibi şikayetler de <b>kanamaya </b>eşlik edebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi <b>Kulak </b>Burun Boğaz Bölümü'nden Op. Dr. Nurten Küçük, kulaktan kan gelmesi ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.<br />
<br />
<b>KULAĞINIZI PAMUKLU ÇUBUK İLE TEMİZLEMEYİN</b><br />
<br />
<b>Kulaktan kan gelmesi</b>nin en sık görülen nedenlerinden biri kulağa yabancı bir cisim kaçmasıdır. Genellikle çocuklarda görülen kulağa yabancı cisim kaçması yetişkinlerde kulak temizleme sırasında yapılan hatalardan kaynaklanabilmektedir. Temizleme çubuğu, toka tığ gibi yabancı maddelerle kulağı temizlemeye çalışmak dış kulak yolu ve kulak zarına hasar vererek kanamalara neden olabilmektedir.<br />
<br />
<b>UÇUŞ VE DALIŞLARA DİKKAT!</b><br />
<br />
Kulak zarında hasar oluşturarak kanamaya neden olan bir diğer durum ise ani basınç değişiklikleridir. Özellikle uçakların iniş ve kalkışları sırasında oluşan basınç değişimi, kulak zarında hasara neden olarak kulaktan kan gelmesine neden olabilmektedir. Aynı şekilde su altı dalışları sırasında da basınç değişiklikleri kulak zarını etkileyebilmektedir. Özellikle uçak yolculuğunun hemen ardından su altı dalışları yapmak riski artırabilmektedir. Basınç değişikliklerine bağlı oluşan kanamalarda enfeksiyon riskine karşı damla kullanılarak kulak zarının kendisini tamir etmesi beklenmektedir. 2-3 ay içinde düzelmeyen kulak zarı yırtıklarında timpanoplasti denilen ameliyat ile kulak zarı onarılmaktadır.<br />
<br />
Bununla birlikte;<br />
<br />
<ul>
<li>Dış ve orta kulak enfeksiyonları</li>
<li>Travma, yüksek basınç veya sese maruz kalarak kulak zarının akut yırtılmasına</li>
<li>Polip oluşumları</li>
<li>Kafa travmaları</li>
<li>Dış ve orta kulak yolunda olan tümörler</li>
<li>Kandaki pıhtılaşma faktörlerinin düşük olması</li>
<li>Kan sulandırıcı ilaç kullanımı gibi nedenler kulaktan kan gelmesine yol açabilmektedir.</li>
<li>Kulağa kaçan yabancı maddeyi kendi kendinize çıkarmaya çalışmayın</li>
</ul>
<br />
Evde oluşan kulak kanamalarında doktora başvurana kadar pamukla baskı yapılarak kanama durdurulmaya çalışılmalıdır. Kulağa kaçan yabancı bir cisim varsa çıkarmaya çalışmayarak uzman bir doktora başvurulmalıdır. Kanama nedeni dış veya orta kulak yolu iltihapları ise bunlara yönelik ilaçlar kullanılmaktadır. Orta kulakta oluşan kronik enfeksiyonlar ve polip oluşumları cerrahi yöntem ile tedavi edilebilmektedir.<br />
<br />
<b>TÜMÖRLER KANAMAYA NEDEN OLABİLİR</b><br />
<br />
Nadir olmakla birlikte diş veya orta kulakta oluşan tümörler kulaktan kan gelmesine neden olabilmektedir. Bu durumda tümör tipine göre cerrahi yaklaşım veya kemoterapi yada ikisi birlikte uygulanan tedavi seçenekleri uygulanmaktadır. Kulak kanamasına neden olabilecek herhangi bir iltihap, tümör veya travmanın olmadığı durumlarda kan tetkikleri yapılmalıdır. Özellikle sık tekrarlayan kanamalar kandaki pıhtılaşma faktörlerinde bir soruna işaret edebilmektedir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-9531222243400057222017-10-24T13:14:00.001+03:002018-01-31T10:05:49.433+03:00Aracınızda Cam Filmi, varsa Ceza Ödemeye Hazır Olun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="1138" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMQYPM_bxfNdBUqlTnhGNqMvtThmKaUv5DgTHjINwn7dhk8q7c6Pf93EC40fuV3c8c6pHZsKMDazdloVZ2qXnW3E6kWzI-5vRA-8oXLovDaQ-GlXjGj9hxa1gL4VCmI33F_yIXavLN0Q/s640/cam-filmi-denetimleri-basladi-1508835441550.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aracınızda Cam Filmi, varsa Ceza Ödemeye Hazır Olun!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Cam filmi denetimleri başladı!</b><br />
<br />
<div>
<div>
Araçlarda cam filminin yasaklanmasının ardından trafikte denetimler başladı. Uygulama milyonlarca araç sahibini ilgilendiriyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemeye göre, artık araçlarda cam filmi yasak. İETT otobüsleri, servis araçları, binek araçlarda camında film olan herkes söktürmek zorunda.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<b>Araçlarda Cam Filmi Cezası Ne Kadar?</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Polis ekipleri denetimlerine başladı. Cezası ise 427 lira. Cam filmli araç kullananların sayısı 5 milyona yakın. Cam film söktürmenin bedeli ise 150 liradan başlıyor.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<div>
Uygulama kendinden film camlı araçlar için geçerli değil. Yani camlarında R43 olan araçlar ceza almayacak.</div>
<div>
<br /></div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-72948393632867992152017-10-24T13:11:00.001+03:002018-09-23T10:57:15.119+03:00Tarçınlı Yoğurdun Faydaları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="1138" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8bNuGoJzhiZyLNZXozgyjkop1gp56cReb4zapAs-j621d761-Cn2ZF3pOArlsPsLudWJNKyLLKqbLjTev-PjidE7rvSHC_iT5ckDpFtSSmLFWzTQD10yqezNpzeWVLJ2czTrPgZ4Z2g/s640/tarcinli-yogurt-zayiflatir-mi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tarçınlı Yoğurdun Faydaları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Tarçınlı yoğurt kürü zayıflatır mı?</b> Bu sağlıklı yiyeceklerin vücudumuza ne gibi yararları olabilir?<br />
<br />
<b>Tarçın </b>cildimizin yaşlanmasını önleyen ve hoş kokusuyla çeşitli alanlarda kullanabileceğimiz mucizevi bir baharattır. Sindirim sistemi dostu olan tarçın yüzyıllardır hekimlerin şifa kaynağıdır. Çeşitli hastalıklara iyi geldiği bilinen tarçın yoğurt ile birleştirildiğinde eşsiz bir aroma eşliğinde diyetlerinizin ara öğünlerinde tüketebileceğiniz bir besin haline geliyor.<br />
<br />
Vücudun ihtiyacı olan çinko ve demiri karşılayan ayrıca bu besin eksikliklerinden ötürü doğan açlığı da büyük oranda engelleyen yoğurt günde bir kase yenildiğinde bünyeyi kuvvetlendirir.<br />
<br />
Yoğurdun diyet listelerinin vazgeçilmezi olduğunu bilmeyen yoktur. içinde bulundurduğu amino asitler ve kalsiyum fazla yağların dışarı atılmasına yardımcı olur. Zararlı bakterileri etkisiz hale getirerek bağırsak enfeksiyonlarını önler.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Tarçınlı yoğurt nasıl yapılır? </b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Her gün tüketilen tarçın kolesterol ve kan şekerini büyük oranda azalttığı gözlenmiş, metabolizmanın yağı ve şekeri dengelemesine yardımcı olduğu da kaydedilmiştir. Yoğurtlu tarçının birçok mide rahatsızlıklarına, hazımsızlığa iyi geldiği kaydedilmiştir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Bir kaseye alabildiği kadar yoğurt ve 2 çay kaşığı tarçın atarak tüketebileceğiniz bu kolay ve pratik kür ile çeşitli sağlık sorunlarınıza çözüm bulabilir, diyet listenize koyabilir ve hatta ara öğün niyetine tüketebilirsiniz. (Milliyet)</div>
<div>
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74160996836844234992017-10-23T12:55:00.000+03:002018-09-23T10:57:30.002+03:00Brokolinin Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Brokolinin Faydaları Nelerdir?" border="0" data-original-height="396" data-original-width="752" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEFbwuT2C1X5P7ceGuFk4QAy6pRAtvzb29451lC8hN2VZnJFiYYo1l1pVsOumaiUOirzDjpZJk6DjTdZTdC8ucD39FgZAx1DIZfNBGZNigdO5Z2HVKtG2-JUSNeEXZKcDXU5HcSGe5cQ/s640/BROKOL%25C4%25B0.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Brokolinin Faydaları Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Brokolinin Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
Brokoli belki en popüler sebzeler arasında yer almıyor ancak en faydalı sebzeler listesinde ilk 3 arasında bulunduğu aldığı kesin.<br />
<br />
Bugüne kadar brokolinin faydaları üzerine yapılan 300’den fazla çalışmada elde edilen 3 ortak sonuç var;<br />
<br />
<ol>
<li>brokoli hücre yapısını koruyarak vücudu kanser gibi hücre yapısını değiştirerek ilerleyen hastalıklara karşı koruma sağlıyor,</li>
<li>kronik iltihaplanmayı önlüyor,</li>
<li>serbest radikallerle mücadele ederek vücudun çeşitli hastalıklara karşı direncini arttırıyor.</li>
</ol>
<br />
<br />
Tabii brokolinin faydaları bunlarla sınırlı değil. Örneğin 1 adet brokoli (yaklaşık 30 gr) yiyerek günlük C vitamini ihtiyacının neredeyse yarısını alabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Brokolinin Besin Değerleri</b><br />
100 gram çiğ brokoli;<br />
<br />
Günlük A vitamini ihtiyacının %12’sini (623 IU)<br />
C vitamini ihtiyacının %149’unu (89.2 mg)<br />
E vitamini ihtiyacının %4’ünü (0.8 mg)<br />
K vitamini ihtiyacının %127’sini (102 mcg)<br />
B6 vitamini ihtiyacının %9’unu (0.2 mg)<br />
B2 vitamini ihtiyacının %7’sini (0.1 mg)<br />
Folat ihtiyacının %16’sını (63 mcg)<br />
B3 vitamini ihtiyacının %^3’ünü (0.6 mg)<br />
Kalsiyum ihtiyacının %5’ini (47 mg)<br />
Demir ihtiyacının %4’ünü (0.7 mg)<br />
Magnezyum ihtiyacının %5’ini (21 mg)<br />
Fosfor ihtiyacının %7’sini (66 mg)<br />
Potasyum ihtiyacının %9’unu (316 mg)<br />
Sodyum ihtiyacının %1’ini (33 mg)<br />
Çinko ihtiyacının %3’ünü (0.4 mg)<br />
Manganez ihtiyacının %10’unu (0.2 mg)<br />
Selenyum ihtiyacının %4’ünü (2.5 mcg) karşılar.<br />
<br />
Brokolinin Sağlığa Faydaları<br />
2000 yıldan beri çeşitli toplumlarda tüketilen brokolinin ticari olarak üretilmesine 1920 yılında ABD’de başlanmış. Günümüzde ticari brokoli yetiştiriciliğinin %90’ı bu ülkede yapılıyor.<br />
<br />
Brokolinin faydaları konusunda ilk araştırmalar yaklaşık 20 yıl önce kanser alanında başlamış. Bu yıllarda yapılan bazı araştırmalarda brokoli ve turpgiller familyasından olan diğer sebzelerin (karnabahar, lahana, Brüksel lahanası…) düzenli olarak tüketildiğinde kanser riskini düşürebileceği sonucu elde edilmiş.<br />
<br />
İlk çalışmaları takip eden çalışmalarda brokolinin kolesterolü düşürme, kabızlığı önleme, iltihap geçirme, vücudu toksinlerden temizleme gibi pek çok farklı özelliği olduğu belirlemiş.<br />
<br />
Günümüzde ise zengin mineral, vitamin ve besin lifi içeriği ile beslenme uzmanlarının tüketilmesini önerdiği sebzeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.<br />
<br />
<b>Kanser</b>: Kansere karşı vücudu koruyan fitokimyasal bileşikler (sulforaphane ve indol-3-karbinol (I3C)) içeren brokoli aynı zamanda detoks enzimlerini arttırarak vücudun toksinlerden temizlenmesine yardımcı oluyor.<br />
<br />
Brokolinin, özellikle kadınlarda meme kanseri riskini düşürmek için bir diğer avantajı da östrojen seviyesini dengelemesi.<br />
<br />
Turpgiller familyasından olan diğer sebzeler gibi brokolinin de kimyasal yapısı oldukça karmaşıktır ve hangi bileşenlerin kansere karşı koruma sağladığını tam olarak belirlemek oldukça zordur. Ancak bu alanda yapılan çalışmalar brokolinin diğer sebzelerle birlikte düzenli olarak tüketiminin vücutta kanser hücresi oluşumunu engellediğini ortaya koymaktadır.<br />
<br />
Sindirim Sistemi: Brokoli içerdiği yüksek miktarda besin lifi ile sindirime yardımcı olur. 100 gram brokoli, uzmanların sağlıklı bir sindirim sistemi için önerdiği günlük besin lifi miktarının %10’nunu karşılar. Bu sayede düzenli olarak brokoli yemek kabızlık ihtimalini önemli oranda azaltmaktadır.<br />
<br />
Brokolinin sindirim, özellikle mide için bir diğer faydası vücut tarafından mide zarını korumak için kullanılan “izotiosiyanit” üretimine destek olmasıdır. Güçlenen mide zarı, ülser gibi mide çeperinde meydana oluşan hastalıklara karşı daha dayanıklı hale gelir.<br />
<br />
<b>Kalp ve Damar Sağlığı</b>: Brokolinin kalp ve damar sağlığına 1 numaralı katkısı kolesterolü düşüren etkisinden ileri geliyor.<br />
<br />
Kolesterol şikayetiniz varsa çiğ veya pişmiş brokoli yiyerek kolesterol seviyesini dengede tutabilirsiniz. Tabii yüksek kolesterolle mücadele sadece brokoli yemenin yeterli olacağını söylemek doğru olmaz. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler tüketmeli ve doymuş yağ ve trans yağ (hidrojene yağ) içeren gıdaları beslenmenizden çıkarmalısınız.<br />
<br />
Brokolinin kalp ve damar sağlığı açısından 2 numaralı faydası ise B kompleks vitaminleri bakımından zengin olması. B vitaminlerinin sağlıklı damarlar için önemini ve B vitamini eksikliğinde kalp krizi, damar tıkanıklığı, felç gibi hastalıkların baş tetikleyicisi “homosistein” seviyesinin arttığını çoğumuz biliyoruz. Brokoli, homosisteini dengede tutmak için önemli vitaminler arasında yer alan B6 ve folat için oldukça iyi bir kaynak.<br />
<br />
<b>Detoks</b>: Fiber, C vitamini ve kalsiyum bakımından zengin olan brokoli toksinlerin vücuttan atılmasını hızlandıran sebzeler arasında. Yüksek miktarda besin lifi içeren brokoli bağırsaklarda biriken yemek artıklarının temizlenmesine yardımcı olurken diğer bileşenleri ile (Glucoraphanin, gluconasturtiian, ve glucobrassicin) karaciğer enzimlerini dengeleyerek karaciğer detoksu sağlar.<br />
<br />
<b>Antioksidan: </b>Brokolinin antioksidan içeriği, vücudumuzda bulunan ve sayıları arttığında pek çok hastalığın gelişimini hızlandıran serbest radikalleri nötralize ederek koruma sağlar. Bu koruma, ciltte görülen yaşlanma belirtilerinin geciktirilmesinden kansere yakalanma riskini düşürmeye kadar geniş bir yelpazededir.<br />
<b><br /></b>
<b>D Vitamini: </b>Özellikle güneşin yüzünü az gösterdiği coğrafyalarda yaşayanlar için D vitamini eksikliği büyük bir sorun olabilir çünkü D vitamini için en iyi kaynak güneştir. D vitamininin depolanması için önemli olan A ve K vitaminleri brokoli de bol miktarda bulunur ve düzenli olarak brokoli yemek, takviye şeklinde alınan D vitamininin vücut tarafından depolanmasına yardımcı olur.<br />
<br />
<b>Kilo Kontrolü: </b>Diyet yapıyorsanız brokoliden yardım alabilirsiniz. Kalori miktarı oldukça düşük olan (1 kase brokoli 90 kalori içerir) brokoli aynı zamanda yüksek lif içeriğiyle daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar.<br />
<br />
Diyete başladıktan sonra azalan kalori nedeniyle halsizlik çekiyorsanız brokoli de bulunan B vitaminleri ihtiyacınız olan enerjiyi sağlayacaktır.<br />
<br />
<b>Brokolinin Diğer Faydaları</b><br />
<br />
<ul>
<li>İçerdiği potasyum ile sinir sistemini destekler</li>
<li>Magnezyum ve kalsiyum ile tansiyonun dengede tutulmasına yardımcı olur</li>
<li>C vitamini ile bağışıklık sistemini güçlendirir</li>
<li>Kalsiyum ve K vitamini ile kemik sağlığını korur</li>
<li>Cildi güneşin zararlı ışınlarına karşı korur</li>
<li>Alerji belirtilerini hafifletir</li>
<li>Vücutta asit dengesini sağlar</li>
<li>İltihap önleyicidir</li>
<li>Göz sağlığını destekler</li>
<li>Kan şekerini dengeler</li>
</ul>
İnternette konuyu araştırırken bir sayfada ki kullanıcı yorumunu sizinle paylaşmak isteriz.<br />
<br />
<blockquote class="tr_bq">
"Özellikle prostat rahatsızlığı olanlar 21 gün 100 er gr. kaynatarak (1,5 bardak suda) içsinler kalan zaten 1 bardak su oluyor içimi kolay 1 ay ara verdikten sonra 1 kür daha kullansınlar farkı fark edecekler kanser olanlar dahil kullanın psa değerlerinizi görün gözlerinize inanamayacaksınız."</blockquote>
<br />
<b>Brokoli Nasıl Tüketilmeli?</b><br />
Brokoliyi yemeden önce iyice temizlemek için sirkeli suda 10-15 dakika bekletip bol suyla durulayın. Uzmanlar, brokolinin besin değerini koruması için 5 dakikadan fazla olmamak üzere buharda pişirilmesini öneriyor.<br />
<br />
Eğer buharda pişirme imkanınız yoksa suyu kaynattıktan sonra kestiğiniz brokoliyi suya atın 5 dakika kadar kaynayan suda bekletin.<br />
<br />
Hazırladığınız sebze yemeğine ekleyecekseniz (türlü gibi) en son brokoliyi atın. Pek önerilmemekle birlikte tavada kızartacaksanız yağı iyice kızdırdıktan sonra brokoliyi tavaya atın ve yaklaşık 3.5 dakika yağda çevirin. Ancak kızartmanın brokolinin besin değerini yarıya yarıya azalttığını unutmamak lazım.<br />
<br />
<b>Fazla Brokoli Yemenin Bir Zararı Var mı?</b><br />
Günde 50 gramdan fazla brokoli yemenin bazı yan etkileri olabilir. Öncelikle, eğer ishalseniz brokoli gibi yüksek lif içeren gıdalara bir süre ara vermelisiniz.<br />
<br />
Ayrıca brokoli gaza neden olabilir. Hali hazırda gaz şikayetiniz varsa brokoliyi dikkatli tüketmelisiniz. Brokolinin neden olduğu gaz reflü şikayetlerini arttırabilir.<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-19307317808466728602017-10-23T11:21:00.000+03:002020-04-07T22:33:49.769+03:00Hamilelikte ve Hamilelikten Sonra Yapılan Aşılar Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Hamilelikte ve Hamilelikten Sonra Yapılan Aşılar Nelerdir?" border="0" data-original-height="400" data-original-width="620" height="412" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjatcfEdj7tITN7ypCvbJgk89OcIJdcmswH8V8U9Kadi5RfUp8WMja_o2JY06LXBto2XZdUP6Iz4IbXgBmZiCi5Aa6AQbpRO2F3DTJ1_GRtiMO74kiYn2z8T32OR746WINwoengIT3ZGw/s640/hamile.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Hamilelikte ve Hamilelikten Sonra Yapılan Aşılar Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamilelikte ve Hamilelikten Sonra Yapılan Aşılar Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bulaşıcı hastalıklar, <b>hamilelik </b>döneminde hem annenin hem de bebeğin sağlığını tehdit edebilecek kadar etkili. Bu tehdidi ortadan kaldıracak en etkili yöntem ise <b>aşı olmak</b>!<br />
<br />
<b>Hamilelik </b>hem çok doğal, ama hem de bir gösterilmesi gereken bir bazen ne kadar çok dikkat kontrol dışı olumsuz bir şey yaşama olasılığı her anne adayı için var. Yani bu durum biraz da şansa bağlı! İşte bulaşıcı hastalıklar bu şans faktörünü en çok etkileyenlerden… <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Sa%C4%9Fl%C4%B1k" target="_blank">Sağlık</a> Bakanlığı, hamilelikte en çok da tetanos aşısı üzerinde dursa da, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe, anne adaylarını aslında diğer bulaşıcı hastalıklarla ilgili de uyarıyor. İşte bulaşıcı hastalıklara önlem alınması amacıyla <u>yapılması önerilen </u><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/A%C5%9F%C4%B1lar" style="text-decoration-line: underline;" target="_blank">aşılar</a>…<br />
<br />
<b>Hamilelikte Tetanos Aşısı Olmak?</b><br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2016/10/tetanoz-ass-neden-yaplr-tetanoz-ass-ne.html" target="_blank">Tetanos</a>, clostridium denilen bir bakterinin vücuda girmesiyle oluşan bir enfeksiyon. Solunum yetmezliğine bağlı ölüme yol açabiliyor. Hastalık, steril olmayan ortamlardan bulaşabiliyor. Bu nedenle doğum yapacağınız yer ne kadar steril olsa da, bu aşıyı yaptırmakta fayda var. <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Hamilelik" target="_blank">Hamilelik</a>te tetanos aşısının yapılmasında herhangi bir sakınca yok. Daha önce tetanosa karşı aşılanmamış veya kısmen aşılanmış kadınların, mümkünse hamilelikten önce ya da hamilelikte toplam üç doz tetanos aşısını tamamlamasında yarar var. Daha önce aşılanmış, ancak son 10 yılda bu aşıları olmamış kadınların ise, yeniden aşı olması gerekiyor.<br />
<br />
<b>Hamilelikte Hepatit-B Aşısı Olmak?</b><br />
<br />
Hepatit B virüsü vücudun karaciğer dokusunda enfeksiyona yol açabiliyor. Eğer sizden bebeğinize geçerse, bebeğinizde ciddi karaciğer sorunlarına neden olması mümkün. Hepatit B geçiren çocuklarda hastalığın çoğunlukla kronikleştiği gözleniyor. Bu da karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserine yakalanma riskini artırıyor. Annedeki virüs, bebeğe daha çok doğum sırasında ya da emzirirken geçiyor.<br />
<br />
Bu nedenle doğuma yakın bir dönemde kanınızda HbsAg (Hepatit B surface antigen yani yüzey antijeni) ölçümü yapılıyor. Sonuç pozitifse, yani virüse karşı bağışıklığınız yoksa Hepatit B aşısı ile birlikte ilk 48 saatte bebeğinize Hepatit B immun serumu verilmesi gerekiyor. Bu serum, bebeğinize Hepatit B bulaşmış olsa bile virüsleri yok etme özelliğine sahip. Hepatit B aşılarının hamilelik öncesi dönemde tamamlanması öneriliyor.<br />
<br />
<b>Hamilelikte Influenza (Grip) Aşısı Olmak?</b><br />
<br />
Gribi tanımayan yok gibi. Kolayca bulaşıyor ve solunum yollarında tahribata yol açıyor. Özellikle salgın bir hastalık olan gribin, kitlesel hastalanmalara ve dikkat edilmediğinde ölümlere yol açabilecek kadar ciddi sonuçları var. Grip aşısı, anne adaylarında gerekli durumlarda uygulanabiliyor. Ancak hamileliğin her döneminde yapılmıyor. Özellikle hamileliğinin ilk 3 ayını geçirmiş (14 haftalık veya daha fazla) anne adaylarına grip aşısı uygulanması öneriliyor. Aşı sonrası annede gelişen antikorlar bir miktar bebeğe de geçtiğinden yaşamının ilk aylarında onu gribe karşı koruyabiliyor.<br />
<br />
<b>Hamilelikten Önce Kızamık Aşısı</b><br />
<br />
Kızamık, genellikle ilkbahar döneminde ortaya çıkan, ateş ve döküntü ile seyreden, bulaşıcı bir hastalık. Yüzde ve boyunda başlayan döküntü, kol ve bacaklara doğru yayılma gösteriyor. Yaklaşık bir hafta içinde bu döküntüler kayboluyor. Ayrıca öksürük, burun akıntısı ve gözlerde kızarıklık da hastalığın diğer belirtileri arasında yer alıyor. Hamilelikte kızamığa yakalanma riski düşük. Çünkü çocuk doğuracak yaşa gelmiş kadınların çoğu ya bu hastalığı geçirmiş ya da hastalığa karşı çocukken aşılanmış oluyorlar.<br />
<br />
Zaten kızamık aşısının bebeğe zarar verebileceği düşünüldüğünden hamilelik döneminde uygulanmıyor. Hamile kalmadan önce uygulanması mümkün! Uzmanlar hamileliğin başlangıcından en az 28 gün önce bu aşının yapılması gerektiğini belirtiyorlar. Kızamıklı biriyle doğrudan temasınız olduysa ve bağışıklığınız yoksa, hastalığın kuluçka döneminde doktorunuz size gammaglobülin verebilir. Bu, hastalığın şiddetini azaltır. Hamile bir kadın doğuma yakın bir zamanda hastalığa yakalanırsa yenidoğana da bu hastalık bulaşabilir. Bu riski göz önünde bulundurmak gerekiyor.<br />
<br />
<b>Kızamıkçık </b><b>Aşısı</b><br />
<br />
Kızamıkçık enfeksiyonunun en belirgin özelliği, yüzden başlayarak vücuda doğru yayılan cilt döküntüleridir. Bu döküntüler, virüsün vücuda girmesinden yaklaşık bir hafta sonra ortaya çıkar ve 3 ila 5 gün sürer. Bu döküntülere ateş, kırgınlık, eklem ağrıları ve iştahsızlık da eşlik eder. Kızamıkçık, anneden bebeğe bulaştığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalık. Enfeksiyonun bebeği etkilemesi durumunda aşağıdaki sorunlar ortaya çıkabilir:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Katarakt, glokom gibi göz bulguları, Yapısal kalp hastalıkları,</li>
<li>İşitme sinirinin etkilenmesine bağlı kalıcı sağırlık,</li>
<li>Zeka geriliği,</li>
<li>Rahim içi ve doğum sonrası gelişme geriliği,</li>
<li>Karaciğer, akciğer ve dalak sorunları. Hamilelik döneminde anne adayından bebeğe geçen kızamıkçık virüsünün etkileri daha ileriki dönemlerde de görülebiliyor. Bunun nedeniyse, virüsün yavaş ilerlemesi. Yavaş yavaş ilerleyen virüs, çocukluk çağında şeker hastalığı, tiroit bezi hastalıkları, ilerleyici beyin tutulumu, nörolojik tutulumlar ve sara hastalığı gibi hastalıklara neden olabiliyor. Hamilelikte kızamıkçık enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolu; hamilelikten önce vücudun virüse karşı bağışıklığını test ettirmek ve gerekliyse aşılanmaktan geçiyor. <u>Aksi takdirde hamilelikte kızamık aşısı</u> yapılması önerilmiyor.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Kabakulak Aşısı</b><br />
<br />
Tükürük bezlerinden özellikle parotis bezini tutarak enfeksiyon yapan kabakulak virüsüne, hamilelikte çok nadiren rastlanıyor. Çünkü günümüzde erişkinlerin çoğu ya hastalığı geçirmişler ya da çocukken aşılanmışlar. Eğer çevrenizde kabakulak olan varsa yine endişelenmeyin, çünkü bulaşsa bile bağışıklık kazandığınız için size bulaşmaz. Kabakulak aşısı da kızamık ve kızamıkçık aşıları gibi virüs ve bakterilerden yapılan canlı aşılardır. Bu nedenle hamilelere ve aşıdan sonraki 3 ay içinde hamile kalmayı planlayanlara, bebeğe yapabileceği muhtemel yan etkilerinden dolayı önerilmiyor. Çünkü canlı aşılardaki virüs bebeğe geçebilir ve ona zarar verebilir.<br />
<br />
<b>Hamilelikte Su çiçeği ve Zona </b><b>Aşısı</b><br />
<br />
Su çiçeği, çocukluk çağı hastalıklarından biri… Hamilelikte görülmesi ise son derece nadir. En belirgin özelliği, ciltteki döküntüler. Bu virüs hiçbir zaman vücuttan tam olarak atılmıyor. Bu gizli hücreler, vücut direncinin azaldığı durumlarda ya da yaşlılıkta zona adı verilen bir enfeksiyon şeklinde yeniden ortaya çıkabiliyorlar. Zona enfeksiyonuna hamilelikte de rastlanıldığında, bebek herhangi bir zarar görmüyor. Su çiçeği ise, hamilelikte bebeğe de bulaşarak doğumsal kusurlara neden olabiliyor. Doğumsal kusurların yanı sıra erken doğum ya da ölü doğuma sebebiyet verebiliyor. Su çiçeği aşısı da hamilelik döneminde uygulanmıyor, çünkü aşı, canlı virüsün zayıflatılmış şekli. Ancak hamilelik başlamadan önce, antikor düzeyi bakılarak, enfeksiyon geçirmemiş kişilere uygulanmasında yarar var.<br />
<br />
<b>Hamilelikte Kolera Aşısı Olmak</b><br />
<br />
Kolera, genellikle dışkı bulaşmış kirli su ya da sularla yıkanmış gıdalar aracılığıyla bulaşıyor. 1-5 günlük kuluçka süresinden sonra kusma ve ağır ishale neden oluyor. Kolera geçiren kişiye tıbbi olarak müdahale edilmesi gerekiyor. Su kaybının önlenmesi ve bazı ilaçlarla tedavi edilen kolera için hamilelik döneminde aşı olunması önerilmiyor. Çünkü bebeğin üzerindeki yan etkileri hakkında yeterli bilgi yok.<br />
<br />
<b>Hamilelikte Tifo </b><b>Aşısı</b><br />
<br />
Kirli içme suları ve pis yiyeceklerle bulaşıyor. Hastalığın etkeni Salmonella isimli bir bakteri. Bulaştıktan sonra 7-15 gün kuluçka süresinden sonra belirtileri ortaya çıkıyor. Kalbi, beyni, böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri, göz ve kulak sinirlerini etkiliyor. Ancak bu hastalığa karşı geliştirilen aşının hamilelik döneminde yapılması güvenli bulunmuyor. Çünkü bebeğin üzerindeki yan etkileri hakkında yeterli bilgi yok.<br />
<br />
<b>Hamilelikte Sarı humma</b><br />
<br />
Sarı humma, kanamalarla seyreden ve son derece öldürücü bir viral hastalık. Sivrisinek ve maymun gibi hayvanlardan kolayca geçiyor. Ama ülkemizdeki anne adayları şanslı... Çünkü daha çok Afrika ve Amazon bölgelerinde görülüyor. Bu bölgelere hamilelik sırasında seyahat edecek annelerin dikkatli olmasında yarar var. Aşının bebek üzerinde yan etkileri hakkında bilgi olmasa da hamilelik sırasında aşılanma önerilmiyor. Ancak seyahat zorunluysa anne adayının mutlaka aşılanması gerekiyor. Çünkü aşının riski, bulaşmasından çok daha az.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-2625597013908253372017-10-22T16:07:00.000+03:002018-08-26T11:13:24.162+03:00Sütlü Turşu Nedir? Sütlü Biber Turşu Nasıl Yapılır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="741" height="340" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeTdGwDY8Sz7xHK5n2ysF4b0h3feuRwXuWmUinkqgo1o4pFsMFRPKRwBa7y6eds2KxkRICPw7zj99O4k3yVsAtAQDDQrbHEN5wrMjO3J3g56vW4mZeNR53Tmqs93EaSIjCqkllYyqAYw/s640/s%25C3%25BCtl%25C3%25BCbibrtursusu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sütlü Turşu Nedir? Sütlü Biber Turşu Nasıl Yapılır?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Sütlü biber turşusu </b>Kırklareli mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasındadır. Kışlık olarak hazırlanan sütlü biber yapımı kolay, farklı uygulamasıyla ve alışıldığın dışında tadıyla dikkat çeken bir turşu uygulamasıdır. Beraberinde kombine edildiği yemekler düşünüldüğünde, sütlü biberi sunumuyla bir Rumeli mezesi olarak da kategorize etmek mümkündür. Mübadeler sırasında Trakya’ya iskan ettirilen eski göçmenlerce Trakya mutfağına taşınmış bu turşu, özellikle Bulgaristan’dan gelen Pomak kökenli yaşlılarca günümüze aktarılmıştır.<br />
<br />
Kırklareli’ de “Sütlü biber” diye isimlendirilen bu tarif, Edirne’de “Katık” yahut “Akça katık” ismiyle bilinir. Edirne’nin Yenikadın köyü gibi bazı sınır köylerinde ise “Hatça Katığı” ismiyle bahsedilir. Balkanların daha iç kesimlerinden Arnavutluk, Bosna-Hersek,Makedonya gibi yörelerinden gelen göçmenler mayalarken peynir yerine kaymak kullanırlar ve o zaman “Soka” ismiyle benzer bir tarife imza atarlar.<br />
<br />
Süt ürünlerinin kalitesi ve mandıracılığın Trakya’nın çok yerinde senelerdir yapılıyor olması da bu lezzetin günümüze gelmesinde etkilidir.<br />
<br />
Kırklareli’nden derlediğimiz haliyle; Pınarhisar’ın İslambeyli Köyü‘nden Hatice ŞENGÖZ ( 1924-2007 ) tarafından kızlarına aktarılmış bu tarif, onun da kendi annesinden aldığı bir miras olarak sayfalarımızda yer ediyor.<br />
<br />
<b>Sütlü Biber Turşu Malzemeleri</b> :<br />
<br />
<ul>
<li>1 Kg Çarliston Biber</li>
<li>1 Kalıp Sert Beyaz Peynir ( …yaklaşık 750 gr )</li>
<li>5 Kg Koyun veya Keçi Sütü</li>
<li>Tuz</li>
</ul>
<br />
Not : Burada verilen ölçü ile 5 adet bir litrelik ve bir de yarım litrelik kavanoz doldurmak mümkündür. Siz kışlık hazırlamak istediğiniz miktarı göz önüne alıp, litrelik kavanozlarınızın adedine göre diğer malzemeyi belirleyebilirsiniz.<br />
<br />
<b>Sütlü Biber Turşu Yapılışı</b> :<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Süt iyice kaynatılır.</li>
<li>Peynirin de tuz oranı gözönüne alınarak arzu edilen oranda tuz ilave edilir.</li>
<li>Süt bir kenarda ılınmaya bırakılır. ( Yoğurt mayalanacak sütten biraz daha ılık olmalıdır. )</li>
<li>Biberler 3-4 cm uzunluğunda doğranır.</li>
<li>Doğranan biberler 1 litrelik kavanozun yarısını dolduracak kadar doldurulur.</li>
<li>Kavanozdaki biberlerin üzerini biriki parmak geçecek kadar kırıklı sert beyaz peynir konulur.</li>
<li>Sütün ılıklığı önemlidir. Yoğurt için tercih edilen sıcaklıktan, biraz daha ılık süt kavanozlara ağzına kadar doldurulur.</li>
<li>Kavanozlar sıkıca kapatılır.</li>
<li>Ters çevrilen kavanozlar, bir sofra bezi üzerine alınarak üzerleri sıkıca örtülür. Sofra bezi ayrıca biriki kat örtüyle kapatılarak, kavanozlar yoğurt mayalar gibi mayalanmaya bırakılır.</li>
<li>Yaklaşık 2 gün bir kenarda mayalanmaya bırakılan kavanozlar, arada kontrol edilir.</li>
<li>Yoğurt kıvamından daha sıkıca bir kıvam bağladıklarında kavanozlar buzdolabına alınırlar.</li>
<li>10 Gün sonra yemeye hazır hale gelirler. Fakat, buzdolabında soğuklanma süreleri biraz daha uzun tutulursa lezzeti ve kıvamı daha artar.</li>
</ul>
<div>
Kaynak:www. trakyagezi. com</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-747534228500465132017-10-22T05:00:00.000+03:002018-09-23T11:15:53.605+03:00Amip Nedir? Amip Bulaşma Yolları ve Özellikleri Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Amip Nedir? Amip Bulaşma Yolları Nelerdir?" border="0" data-original-height="650" data-original-width="900" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSE3pp989ZoEqZcriV0yGPRMiOTpglRK-WG_-zATqX9Q70l5kjfm_qJMrCA78zk-XpTwDaeb6Emo_vdY9vP1eZX8gDoAnDDMomt_x3_loA2UydUihrQrTh62jB4xGufc44hFmGB8MFKA/s640/amipnedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Amip Nedir? Amip Bulaşma Yolları Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amip Nedir? Amip Bulaşma Yolları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Amip </b><a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">nedir</a>? <b>Amip </b>ile ilgili bilgiler sayfamızda. Üzerinde yaşadığımız ekosistem içerisinde, milyonlarca farklı canlı türü yaşamaktadır. Bu canlıların birçoğu, gözle görülemeyen mikroskobik boyutlarda olan fakat ekosistemde belirli görevleri bulunan canlılardır.<b>Amip </b>de bu canlı türlerinden birisidir.<br />
<br />
Bütün canlılar, özellik olarak hücrelerden meydana gelmektedir. Mikroskobik boyuttaki canlıların bir kısmı tek hücreden oluşur. Amip, tek hücreden meydana gelen ve basit yapıda olan bir canlıdır. Mikroskoplar sayesinde, bu canlıya dair bilgiler elde edilmiştir. Bu canlının ortalama olarak çapı, milimetrenin onda biri kadardır. Bu çap da, iğne ucu büyüklüğüne denk gelmektedir. Canlının sahip olduğu tek hücre içerisinde, sitoplazma adı verilen hücre plazması bulunur. Bu plazma, peltemsi bir yapıya sahiptir. Yine bu plazma, tamamen saydam bir yapıya sahiptir. Amibin yaşamsal faaliyetleri ise, hücrenin tam ortasında yer alan çekirdek tarafından yönetilmektedir.<br />
<br />
Bu tek hücreye sahip canlının yaşam alanı olarak karşımıza, sulak alanlar çıkmaktadır. Amip, sularda yaşamakla birlikte, bu canlının yaşayabilmesi için su sıcaklığının uygun derecede olması gerekmektedir. Amip, ayırt edici bir özellik olarak tek bir saniye bile hareket etmeden duramamaktadır. Canlının yaptığı harekete amipsi hareket denir ve bu hareket sayesinde sürekli olarak yer değiştirir. Öncelikle hareket etmek için, sahip olduğu hücreyi öne doğru sürmektedir. Öne sürülen hücre, canlıda bir yalancı ayak oluşturmaktadır. Ardından, hücrenin içerisinde bulunan sitoplazma kütlesi, bu yalancı ayağın içine doğru süzülmektedir. Böylece, kütle taşınmış olur ve hareket tamamlanmış olur. Bu hareket, bir kayma hareketidir. Canlının hareket özelliğinden de anlaşılabileceği gibi, bu canlı hareket edebilmek için şeklini değiştirmek zorundadır. Zira bu amip kelimesi de, Yunancada değişme sözcüğünden gelmektedir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Amip Nedir? Amip Bulaşma Yolları Nelerdir?" border="0" data-original-height="285" data-original-width="397" height="458" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJ8fnbUNrpz0xzYCpvWfRQivAXk0c9cu_wUhBqRTTrYMyMR2Rih3aqAH1RVk5eKScTK5EgUtARfGxH5xcJMzKKkbT_v67fvIrYlxtKiysjzfUQQihG3RqkDUmt-frjRhb8sC7sgVTTvA/s640/Amip+Nedir+%25C3%2596zellikleri+Nelerdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Amip Nedir? Amip Bulaşma Yolları Nelerdir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amip Nedir? Amip Bulaşma Yolları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Suların içerisinde yaşamını sürdürmekte olan <b>Amip</b>, sularda durmadan hareket ederken birçok parçacığa çarpmaktadır. Eğer çarpılan parçacık bir yiyecekse, canlı bütün sitoplazması sayesinde yiyecek parçacığını kuşatmaktadır. Ardından yiyeceği sitoplazmanın içine alarak sindirmektedir. Eğer çarptığı yiyecek sindirilemeyecek kadar büyük boyutlarda ise, canlı bu parçacığın çevresinden dolanarak yoluna devam etmektedir. Tek bir hücreye sahip olan bu canlının, kendine has bir solunum veya boşaltım sistemi bulunmamaktadır. Canlı, solunum için suda bulunan Oksijeni hücre zarından geçer ve bütün sitoplazmaya yayılır.<br />
<br />
Canlı boşaltımda ise, hücre atıklarını hücre zarı sayesinde dışarı atmaktadır. Tek hücreye sahip canlıların bir kısmı, ikiye bölünerek çoğalma göstermektedir. Amip de, aynı yöntemi kullanarak çoğalmaktadır. Bu çoğalma, bir eşeysiz üreme türüdür. Bu üreme türünün ilk aşamasında, hücrenin ortası iki yana doğru çökme gösterir. Bu çökme işleminin ardından hücrenin çekirdeği ikiye bölünmektedir. Canlı tamamen ikiye bölündükten sonra, her iki hücreye de çekirdek düşmektedir. Bu üreme, sürekli olarak bu şekilde meydana gelmektedir. Yani tek bir amipten sürekli olarak yeni amipler doğar.<br />
<br />
Bu canlılar tatlı sularda yaşadıkları gibi, bazen de insan ve hayvan vücudunda asalak olarak yaşamını sürdürmektedir. İnsan ve havyan vücudunda ise kendisine yaşam alanı olarak kalın bağırsağı seçmektedir. Amip, insanlarda bir hastalığa neden olabilmektedir. Bu hastalığın ismi ise, amipli dizanteridir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59276098881866583042017-10-21T16:49:00.000+03:002018-01-26T13:41:39.766+03:00Akademisyen Nedir? Kimler Akademisyen Olabilir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Akademisyen Nedir? Kimler Akademisyen Olabilir?" border="0" data-original-height="531" data-original-width="940" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgllVLGhvt_piu2BvHOgvBTWRaOLRf_FIHw3SkcA5ogqDdx0qaVdQaA2fKg6iYC4wiEfEwNoZGN3cKvkdlHd4yXzIrmL37-x0nH7q4mgyTIEGAwH46hu8IQEU0Un-czKxMjti6yAeeyzg/s640/Akademisyen+nedir%252C+Akademisyen+bilgileri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Akademisyen Nedir? Kimler Akademisyen Olabilir?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Akademisyen Nedir? Kimler Akademisyen Olabilir?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Akademisyenlik <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">Nedir</a>?</b> <b>Nasıl Akademisyen Olunur?</b> Akademisyen ile ilgili bilgileri sayfamızda paylaşıyoruz.<br />
<br />
Ülkemizdeki en büyük sorunlardan birisi tahmin edeceğiniz üzere işsizlik.Daha önceki dönemlerde lise mezunu ya da üniversite mezunu olmak kriter iken şimdilerde diplomanızın olması tek başına yeterli değildir.<br />
<br />
Üniversite sonrası Kpss,Üds,Kpds,Ales gibi sınavlar baş belası diyebiliriz.Fakat bu süreci başarılı bir şekilde atlattıktan sonra önümüzün fazlasıyla açık olduğunu sizlere belirtmek isterim. Belli bir lisans eğitimini bitirdikten sonra kendi alanında ya da başka bir alt dalda lisansüstü alan kişidir akademisyen .Uçsuz bucaksız bir denize benzetebiliriz bu meslek kolunu şöyle ki: Yükselmek ve fazlasıyla uç noktalara gelmek sizin elinizde araştırma,kitap okuma,yoğun bir dönem,kişisel gelişim vs gibi süreçler akademisyenliğin ilk adımı…<br />
<br />
<b>Sürecin Başlangıcı:</b><br />
Lisans eğitimimizi tamamladıktan sonra Ales ve Üds ya da eşdeğer Kpds Toefl gibi sınavlarla karşılaşıyoruz bu sınavlar ilk hedef ve tabii ki mezun olduğunuz not ortalamanız. Bu sınavlardan alınan puanlar ve ortalamanız doğrultusunda her üniversitenin kendi bünyesinde belirlediği ve başarı ortalaması koyduğu derece ile sınava tabii tutuluyorsunuz.<br />
<br />
Bu aşamaları sorunsuzca geçersek eğer üniversitenin sizlerden istediği belgeler dahilinde yüksek lisansa başlangıcımızı yapmış oluyoruz. Yoğun bir dönemden geçeceğinizi asla unutmayın gece ve gündüz kavramınız ortadan kalkabilir.Araştırma,kitap okuma,kişisel gelişim,tezler,projeler bu dönemin yoğunluğuna katkıda bulunacak olgulardır. Lisans üstü eğiimden sonra sizi yazının başında da belirttiğim gibi uçsuz bucaksız bir deniz bekliyor.doktora, yardımcı doçentlik,doçentlik ve profesörlük gibi…<br />
<br />
<b>Yüksek Lisans ve Sonrası:</b><br />
1.5-3 yıl arası gerçekleşen yüksek lisans döneminden sonra 4 yıl doktora çalışması yapmak isterseniz kariyer basamakları sizin için tırmanılmaya hazır olacaktır. Eğer eğitim sürecinizde bir sıkıntı ya da sorun olmaz ise 6 yıl gibi bir sürede yardımcı doçent olmaya hak kazanırsınız bu süreç sonrasında ise 3-4 yıl gibi sürede doçentlik basamağı önünüze çıkar tabii bu süreçte araştırma,gözlem,okuma,projeler sizinle birlikte olacaktır…<br />
<br />
Doçentlikten 5 yıl sonra profesörlük kapılarını aralayacaktır ancak bu iş diğerlerine göre daha meşakkatli. YÖK bu kez devreye girmekte ve sizden bir takım şeyler istemektedir.Küçük bir örnek indekse girmiş yer almış bir dergide yayın yapmış olmanız ve yazılarınızın bulunması…<br />
<br />
<b>Akademisyenliğin Zor Olarak Lanse Edilmesi:</b><br />
Her meslket olduğu gibi bu meslek kolunun da kendine göre zorlukları vardır. Ömür boyu öğrenci olduğunuzu düşünün kimileri için eğlenceli fakat bazı kesimler için zor bir durum. Sürekli yoğun bir hayatınız olacak gece gündüz kavramınızın olmayacağından bahsetmiştim.<br />
<br />
Araştırma,tezler,kitaplar,proje oluşturma sürekli sizinle olacaktır ancak bunların sonrasında sürekli belirttiğim gibi yükselme ve kariyer yapma da bu işin sizlere büyük ödülleri arasındadır.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30736059012589349042017-10-21T03:00:00.000+03:002018-01-28T23:41:54.351+03:00Bambu Nedir, Bambu Kullanım Alanları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Bambu Nedir, Bambu Hakkında Bilgiler" border="0" data-original-height="397" data-original-width="768" height="330" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_3004H81eNaU9LiSDbabeLkmWPBqcUyfzr2bD6Wf87VgspW-MaqNYeoeA2sQ1ma5NIJHuVJQ6TM5JkY_Scf_Mxpv_mwk4msYd09S2E5rL0rgHJtdjA4P3huPtWNokjlFb-hBLQhaI5Q/s640/bambunedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Bambu Nedir, Bambu Hakkında Bilgiler" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bambu <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">Nedir</a>, Bambu Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
<b>Bambu </b>ya da bilimsel adıyla Bambusoideae; halk arasındaki kullanımla hint kamışı, bambuseae ve olyreae isimli iki ayrı türe ayrılan, bazen birbirlerinden çok farklı görünen yaklaşık 1213 bitki türlerinden oluşan bir bitki türünü kapsayan tanımdır.<br />
<br />
<b>Bambuseae </b>adı verilen tür bambular; ağaç gibi büyüyen, tahtalaşan, ince yapraklı ama çok büyük çiçekli bambu türüdür. Büyümekte sınır tanımayan bambular 38 metre uzunluğa ve 80 santimetre genişliğe kadar ulaşabilmektedir. Bir günde en hızlı büyüyen ölçülebilmiş bambu örneğiyse yaklaşık 40 santimetre civarında büyümüştür. Esneklikleri sayesinde kırılma olasılıkları oldukça düşüktür. Nadir olarak çiçek veren bu türde, bazı bambuların çiçek vermesi yüzyıl gibi bir süreyi bulabilmektedir. Çiçek açan türleri pandaların beslenmesinde kullanılabilmektedir. Olyreae türü bambularsa ot gibi büyüyen, tahtalaşmayan ve boyutları 1 metreyi geçmeyen bambulardır.<br />
<br />
Dünya coğrafyasında yaygın oldukları bölgeler, Muson Asya’sı ve Güney Amerika olan bu bitkiler Afrika’nın düzenli yağış alan bölgeleri ve Kuzey Amerika’da da yetişebilmektedir. Bambular tarih boyunca hemen hemen her dönem insanların işine en çok yarayan bitkilerden birisi olmuştur. Ayrıca bambular diğer bitkilere göre yüksek oranda karbondioksit emilimi yaparlar ve yine yüksek oranda oksijen üretip salarlar. Küresel ısınmaya karşı faydalı bir yapıları vardır. Türlerinin büyük bir kısmı toprağa ekmeye gerek olmadan belirli miktardaki su içinde yaşayabilmektedir. Düzenli bir şekilde suyu yenilenen ve güneş alabileceği bir ortama konulan bambular sağlıklı kalabilmektedir. Sebze olarak yenilmesinden ilaç olarak kullanılmasına, turşusunun kurulmasından depresyon tedavisinde kullanılmasına, inşaat malzemesi olarak kullanılmasından müzik aleti yapımında kullanılmasına kadar onlarca alanda çok çeşitli şekillerde kullanılabilirler. Eski zamanlarda Asya’da deniz araçları yapımında ve su borusu yapımında kullanılan bambular suya en dayanıklı bitki türlerinden birisidir. Aynı zamanda özellikle Japonya’da kışın ağaçları soğuktan korumak için kullanılan bu bitkiler -20 derecelik soğuklara karşı bile dayanabilmektedir.<br />
<br />
Müzik aleti olarak kullanılmaları da özellikle Çin ve Japonya’da görülen bu bitkiler çoğunlukla flüt yapımında kullanılmalarını beraberinde getirmiştir. Eski zamanlarda savaş dönemlerinde ok, mızrak, tuzak yapımında kullanılabilen bu bitkiler aynı zamanda kağıt yapımında da kullanılabilmektedir. Özellikle tarih boyunca Asya’da hemen her alanda kullanılan bu bitki türünün bazı kültürlerde sembolik anlamları da vardır. Çinlilerde bahçe sanatında çamla birlikte kullanıldığında uzun ömrü temsil eden bambular çam ve erikle kullanıldığında soğuk mevsimin üç arkadaşını temsil ederler. Japonlarda dürüstlüğün ve temizliğin sembolüdür. Filipinlerde şans sembolü olan bambular, Hindistan’da dostluğun sembolü olmuştur.<br />
<br />
<b>Türkiyede Bambu Kullanımı</b><br />
<b><br /></b>
Ülkemizdeyse <b>bambular </b>özellikle 2000’li yılların ortalarında popüler olmaya başlamış ve çoğu eve girmeyi başarmıştır. Ama ülkemizde Asya ülkelerinin aksine kullanım alanı oldukça çeşitlilik gösteren bambulardan tam anlamıyla yararlanılmaya henüz başlanmamıştır. Daha çok evlerde süs bitkisi olarak kullanılan bambular doğanın en sağlam ve en çok kullanım alanı olan bitkilerinden birisidir. Ama ülkemizde sadece havlu, sandalye ve belirli şartlar altında yapı malzemesi olarak kullanılan bambular hak ettikleri değere halen tam anlamıyla kavuşamamışlardır. Bambular estetik, sağlam ve dayanıklı bir doğal zenginlik olmanın yanı sıra iyi bakıldıklarında iyi birer arkadaşta olabilmekte ve senelerce hayatlarını devam ettirebilmektedirler.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-26449312146701786892017-10-20T16:17:00.001+03:002020-10-23T22:12:00.591+03:00Unutkanlığı Olanlara Beyaz Lahana Turşusu...<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Unutkanlığı Olanlara Beyaz Lahana Turşusu..." border="0" data-original-height="340" data-original-width="646" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQ740ZQylYvqCPpI3aOKC8XZiqI2KG5OfwQFmaE95HeAidyMqwQ0MX61Fn0Q69XQIZx3kMJ93QzvZnFRX1km1xPbVHb_Zh7W308HryQu_e4H2JUhyxWRBMBfKjZ9gYj1inUDO9I6vVEQ/s640/beyaz-lahana-tur%25C5%259Fusu-1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Unutkanlığı Olanlara Beyaz Lahana Turşusu..." width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Unutkanlığı Olanlara Beyaz Lahana Turşusu...</td></tr>
</tbody></table>
<b>PROF. DR. İBRAHİM ADNAN SARAÇOĞLU UNUTKANLIĞA BEYAZ LAHANA TURŞUSU</b><br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20Bitkiler" target="_blank">Şifalı bitkiler</a>in en önemli açıklayıcısı <b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C4%B0brahim%20Sara%C3%A7o%C4%9Flu" target="_blank">İbrahim Saraçoğlu</a></b>'dan unutkanlık ile ilgili şikayete yine bitkisel bir öneri.<br />
<b><br /></b>
<b>Unutkanlık </b>ve <b>dikkat dağınıklığı </b>şikayetleri son dönemlerde sıkça sorulan sorular arasında.<br />
<br />
Bunun nedenlerinin başında <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/b12-vitamini-eksikligi-belirtileri-b12.html" target="_blank">B12 vitamini eksikliği</a> gelir. B12 vitamini eksikliğinde; ağızda aft, sinir sistemi zayıflığı, eklem ağrıları görülür. B12, bağışıklık sisteminde en önemli vitaminlerden bir tanesidir. Hiçbir sebze, meyve ya da tahıldan alamayacağınız B12 vitaminini lahanaya ürettirebilirsiniz. B12 eksiliğine karşı önerim beyaz lahana turşusudur.<br />
<br />
Bir adet orta boy beyaz lahananın en dış yapraklarını atarak geri kalan kısmı kuşbaşı doğrayın. Daha sonra karıştırma kabına alarak üzerine tuz ve kimyon ilave edip iyice suyu çıkana kadar karıştırın.<br />
<br />
Karıştırma işlemi tamamlandıktan sonra temiz kavanoza doldurup iyice bastırın ve son olarak üzerine ağırlık yapması için temiz taş koyun. Kavanozun ağzını temiz bez ile kaplayın. Bezin etrafını lastikle sabitleyebilirsiniz. Güneş görmeyen, serin bir yerde en az dört en fazla 10 gün muhafaza edin ve daha sonra tüketin.<br />
<br />
Tiroid rahatsızlığınız varsa lahana kürünü kullanmamanızı öneririm.<br />
<br />
Kaynak: PROF. DR. İBRAHİM ADNAN SARAÇOĞLUUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-4050287310634526122017-10-20T15:58:00.003+03:002018-09-23T10:57:44.963+03:00Tam Bir Şifa Deposu! İstiridye Mantarının Faydaları Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="406" data-original-width="770" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzlRScxXMe50x42gN_-lCgPYh-vh5I8s60VG9vG8OjBxljjqGoZ2WSO3dVv7XPLuaKhYPY4sMJySSjhUwwC6C3NBKZkZ0HC1DluPu8Haxd_mI6kpFec_cuq6s9zx7CgHqZpRjWMo1f3Q/s640/770x406-istiridye-mantari-nedir-nasil-yetistirilir-1508482336471.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tam Bir Şifa Deposu! İstiridye Mantarının Faydaları Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
Marketlerden, pazarlara kadar bir çok yerde bulabileceğiniz İstiridye Mantarı diğer yenilebilen diğer mantar türleri gibi tam bir <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20Bitkiler" target="_blank">şifa </a>deposu. İstiridye mantarının faydalarını sayfamızda sizler için paylaşıyoruz.<br />
<br />
<b>İstiridye mantarı besin değeri tablosu</b><br />
<br />
<ul>
<li>Vitamin B6 %8</li>
<li>Folat %10</li>
<li>Demir %11</li>
<li>Fosfor %18</li>
<li>Magnezyum %7</li>
<li>Bakır %18</li>
<li>Manganez %8</li>
<li>Selenyum %5</li>
<li>Potasyum %18</li>
<li>Çinko %8</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>İstiridye Mantarı Antioksidandır</b><br />
Vücut içerisinde yer alan hücreler özellikle serbest haldeki radikaller nedeniyle zarar görebilmektedir. Bu zarar kanser gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İstiridye mantarı antioksidan özelliğe sahip olduğundan dolayı hücrelerin zarar görmesine neden olan serbest radikallerin etkisinin kırılmasını sağlar. Kanser hastalığı ile mücadele konusunda üretilmiş olan birçok ilacın içerisinde de istiridye mantarına yer verilmiştir.<br />
<br />
<b>İstiridye Mantarı Kolesterolü dengeler</b><br />
<b>İstiridye mantarı</b> kandaki kolesterol değerlerinin düşmesinde etkilidir. Bu etkisini içerisinde yer alan levostatin maddesiyle göstermektedir. Günümüzde kullanılan kolesterol düşürmede etkili ilaçlarda istiridye mantarı da kullanılır. Bu mantar türü kolesterol değerlerinin düşmesini sağladığı gibi kolesterolün dengede kalmasına da yardımcı olmaktadır.<br />
<br />
<b>İstiridye Mantarı Antibakteriyeldir</b><br />
<b>İstiridye mantarı</b> doğal antibiyotik özelliği gösterdiğinden dolayı çeşitli hastalıkların oluşmasına neden olan bakteri türlerinin gelişimini engellediği gibi bu bakterilerin yok olmasını sağlamaktadır. Antibiyotik kullanmak yerine doğal besinlerden yararlanmak istiyorsanız istiridye mantarı tüketin.<br />
<br />
<b>İstiridye Mantarının Besin değeri yüksektir</b><br />
Yüksek oranda demir içeriğine sahip istiridye mantarının ete oranla etkisinin daha yüksektir. Et tüketemediğinden dolayı yeterli düzeyde beslenemediğini düşünen kişiler daha ucuza temin edebilecekleri istiridye mantarını tüketerek gereksinim duymuş oldukları demiri alabilirler. Ayrıca bu mantar türü içerisinde yüksek ölçüde b vitamini yer almaktadır. B vitamini eksikliğinden kaynaklı problemleriniz varsa b vitaminini istiridye mantarından temin edebilirsiniz.<br />
<br />
<b>İstiridye Mantarı Bağışıklık sistemini güçlendirir</b><br />
Antibakteriyel ve antioksidan özelliğiyle bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Bağışıklık sisteminizin zayıf olmasından dolayı sürekli hastalanıyorsanız istiridye mantarıyla bağışıklık sisteminizi güçlendirerek vücudunuzu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirebilirsiniz.<br />
<br />
<b>İstiridye Mantarı Kabızlığı önler</b><br />
Lif oranı yüksek olan istiridye mantarı dışkıyı yumuşatır ve kabızlığa iyi gelir. Sindirim sisteminin hızlanmasını sağladığından dolayı sindirim sistemi ile alakalı diğer sorunların da ortadan kalmasına yardımcı olur.<br />
<br />
<b>İstiridye Mantarı Yüksek tansiyonu düşürür</b><br />
<b>İstiridye mantarının </b>içerisinde yüksek oranda potasyum bulunur. Bu potasyum tuzun etkisinin azalmasını sağlar ve bu sayede yüksek tansiyon problemi büyük ölçüde ortadan kaldırılır. Yüksek tansiyon için istiridye mantarı tüketilecekse tuz tüketimine de sınırlama getirilmesi mantıklı olacaktır.<br />
<br />
<b>İstiridye Mantarı Anemiyi engeller</b><br />
Anemi hastası olan kişiler demir ve folat alımını arttıracak olursa tedavi süreci hızlanmaktadır. Bu yüzden anemi problemi olan kişiler <b>istiridye</b> <b>mantarı </b>gibi demir ve folat içeren besinler tüketmeli. Bu sayede bu hastalıkla mücadele daha kolay bir hale gelecektir.<br />
<br />
Genel Bilgilendirme:Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu nedirkibu.com'a ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız..Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. Sadece bilgilendirme amaçlı paylaşılmış yazılardır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-86418070919360644122017-10-20T15:48:00.003+03:002020-10-31T22:31:50.120+03:00Dudak Çatlaması Neden Olur? Dudak Çatlamasına Bitkisel Öneriler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Dudak Çatlaması Neden Olur? Dudak Çatlamasına Bitkisel Öneriler" border="0" data-original-height="406" data-original-width="770" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj65sMneYRiBKUmwcKQnb4xmIA6dcGV-JXaovXv0WqsNc1NOhxmzxkvfQUGikfdT7_NXEAm6lZhrgvQCWrbNa8SlOBM3lz3UIHIa2m66CGmVM5184AKPE8rjZclEgPs9QCKN-vlDT_d9g/s640/dudak-catlamasi-neden-olur.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Dudak Çatlaması Neden Olur? Dudak Çatlamasına Bitkisel Öneriler" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dudak Çatlaması Neden Olur? Dudak Çatlamasına Bitkisel Öneriler</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b><br /></b><div><b>Dudak çatlaması </b>hangi hastalığın habercisi olabilir? Dudak çatlamasına karşı hangi önlemleri almalıyız?<br />
<br />
<b>Dudak çatlaması neden olur? </b><br />
<br />
Sık sık <b>çatlayan </b>hem görünüşümüz açısından bizi rahatsız eden hem de fiziksel acı veren <b>dudak </b>çatlamalarının en büyük sebeplerinden biri cilt kuruluğu veya soğuk havalardır.<br />
<br />
Güneş ışığı en önemli nedenlerden biridir. Özellikle yaz aylarında bolca maruz kaldığımız güneş ışınları vücudumuzdaki nemi buharlaştırarak dudaklarımızı kurutur ve çatlatır. Gün içinde yeteri kadar su tüketilmediğinde hücrelerin susuz kalması dudak kuruluğuna ve çatlaklarına neden olur.<br />
<br />
Kullanılan bazı kozmetik ürünleri de dudaklarınızı çatlatabilir. Sağlıksız kozmetik ürünleri dudak yapınıza zarar vererek mikrop kapmanıza neden olabilir.<br />
<br />
Sürekli olarak ıslatılan dudaklarda çatlar. Tükürüğünüzle sürekli ıslattığınız tükürük çok hızlı buharlaşma özelliğine sahiptir. Sürekli tekrar edildiğinde dudaklarımızda inanılmaz bir kuruluk ve yaralar oluşabilir.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Genellikle uyurken ağızdan alınan nefeste dudak kuruluğuna ve çatlamasına neden olabilir. Burun tıkanıklığı yüzünden ağızdan nefes alan kişilerinde dudakları kurur ve çatlar. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<u>Dudak çatlakları için <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Bitkisel%20Tedavi" target="_blank">bitkisel </a>çözümler:</u></div><div><u><br /></u></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<h3 style="text-align: left;"><b>1) Hızlı Emilen Hindistan Cevizi Yağı</b></h3>
<div>
Tarih boyunca tropik bölgelerde insanların hem beslenmesi hem de tıbbi ihtiyaçları için kullanılan hindistan cevizi dudaklara da oldukça faydalıdır.</div><div><br /></div>
<div>
</div>
<div>
Hindistan cevizinin içinde çok nadir buluna bir yağ türü vardır. Çoğu hayvan ve bitki yağı uzun zincirli yağ asitlerinden oluşur. Fakat hindistan cevizi yağı farklı uzunluklardaki ve orta zincirli yağlardan oluşur. Bu farkı şöyle anlatabiliriz. Uzun zincirli yağlar kolestrolü arttırırken, hindistan cevizi yağı kolestrolü etkilemez. Bu nedenle hindistan cevizi yağı, etkin bir kolestrol düşürücü olarak da kullanılmaktadır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ciltteki yağ oranını dengeleyen içeriği ile hindistan cevizi kuru ve çatlamış dudakların tedavisinde de kullanılır. Orta zincirli yağlardan oluşan hindistan cevizi yağı cilt tarafından kolay ve hızlı emilir. Ayrıca yağda çözülen E vitamini gibi vitaminlerin de emilimini kolaylaştırarak antioksidan etkisi yaratır.</div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>2) Ferahlatan Su Kaynağı Salatalık</b></h3>
<div>
Salatalık cilt sağlığı içinde bakım kürü olarak kullanılan bir sebzedir. Cilt maskeleri eşliğinde yüz, göz çevresi gibi bölgelerde kullanılan salatalık ile cildin ferahlatılıt, gözeneklerin açılır ve nemlendirme sağlanır. Özellikle göz altı şişkinlikleri için kullanılan salatalık cilt güzelliğinde için mucizevi etkiler yaratır. Göz altları da dudaklar gibi hassas bir cilt yapısına sahiptir. Göz altları için kullanılan salatalık çatlamış ve kuru hassas dudaklar için de kullanılabilir.</div>
</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Salatalığın %90’ı sudan oluşur. Bu nedenle çiğ salatalık dilimleri dudaklara press şeklinde uyguladığında dudakların nem kaybı geri kazandırılabilir. Ayrıca salatalıkta bulunan c vitamini, doğal kollajen ve dudak dokusunun yapısına esneklik veren bağ proteinlerinin üretilmesini sağlayan askorbik asit ile dudaklar ihtiyacı olan neme kavuşur. Dudakların; kafeik asit ve güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlarından olumsuz etkilenmesini engelleyen salatalık, aynı zamanda antioksidan etkisi ile dudakları rahatlatır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Her gün ince dilimler şeklinde kesilen salatalıkları 5 ila 10 dakika kadar dudaklara uygulayarak bekleyiniz. Kuruduktan sonra ılık suyla dudakları yıkayabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>3) Yumuşatıcı Özelliği ile Mango Tereyağı</b></h3>
<div>
Hindistan cevizi yağı gibi tropikal bir meyve olan mango da çatlak ve kuru dudakların tedavisinde kullanılıyor. Mango ağacının çekirdeklerinden çıkarılan mango tereyağı yüzyıllardır geleneksel tıpta kullanılıyor. İçerisinde bulunan zengin yağ asitleri sayesinde nemlendirici etki yaratan mango tereyağı aynı zamanda yumuşatıcı bir etki yaratır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Mango tereyağı çoğunlukla oleik ve stearik asitlerden oluşur. Mango tereyağının dudakları yumuşatıcı ve nemlendirici etkisi de buradan gelir. Bu iki asit sayesinde sebum oluşumu hızlanır ve çoğalır. Oleik ve stearik asitler de dudaklarda yalıtım sağlayarak nemi dudaklara hapseder.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Mango tereyağı dudaklara doğrudan krem gibi sürülerek kullanılabilir. Düzenli kullanıldığında dudaklarda kalıcı bir yumuşaklık yaratır ve dudakların kurumasını, çatlamasını engeller.</div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>4) Nem Deposu Aloe Vera</b></h3>
<div>
Halk arasında sarısabır olarak bilinen aloe vera cilt hücrelerini yenileyen yapısıyla günümüzde en sık kullanılan bitkiler arasındadır. Aloe vera kabızlık, ülser gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarının yanı sıra ciltte oluşan yara ve yanık deformasyonlarında da oldukça etkilidir. Anti bakteriyel özelliği ile enfeksiyonlu rahatsızlıklarda da kullanılır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Mango tereyağı gibi aloe verada da oleik ve stearik asitler ile bol miktarda su molekülleri bulunmaktadır. Aloe vera bitkisi jel haline getirilerek dudak çatlamalarının tedavisinde ve kuru dudakların oluşumunun engellenmesinde kullanılabilir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Aloe vera higroskopik özelliği ile hassas dudak yapısı için harika bir nemlendiricidir. Aloe vera aynı zamanda kuşburnu yağı gibi elastin ve kolajen üretimine yardımcı olabilecek uçucu yağlar içerir. Bu nedenle dudak yapısını beslerken nemi içeri hapseden bir etkisi vardır.</div>
<div>
<br /></div>
<h3 style="text-align: left;"><b>5) Dudakların Doğal İhtiyacı Sebum</b></h3>
<div>
Dudak çatlakları ve kuru dudaklar için en iyi çözüm dudaklarda bulunan yağ bezlerinin sebum üretmesini sağlamaktır. Sebum, cildin nem ihtiyacını karşılayan doğal bir yağ enzimidir. Sebum üretimi sağlanan ciltte nemli ve yumuşak bir yapı oluşur. Dudaklarınız yeterinde sebum üretemiyorsa ve kuruyorsa bunu engellemenin en kısa yolu, bu enzimi üreten kısımlardaki sebumu alarak dudaklarınıza uygulamanızdır. Bunun için burnunuzun altında yada burun kenarlarında oluşan sebum yağlarını ovup oradan alarak; dudaklarınıza uygulayabilirsiniz. Uygulamayı yavaş hareketler ile masaj yaparak gerçekleştirmelisiniz.</div>
</div>
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-76126563926496840792017-10-20T15:41:00.001+03:002020-12-12T18:16:31.487+03:00Maydonoz İle Cildinizi Temizleyin, Göz Altı Kızarıklarından Kurtulun!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Maydonoz İle Cildinizi Temizleyin, Göz Altı Kızarıklarından Kurtulun!" border="0" data-original-height="348" data-original-width="620" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_5xP187eG7YMbWZ8AZ8t6oUf9YH4OMXOFzJ-TLom25lVx6YPjbOSWIJRkp-xBCTCdNItIZzo_vbypsxwVvNxfU3qLCtXABXKO7IlKZ1ZbyA9ZLYZ-6okU3wHDJ_NKYpf6yxpDBJCnKg/s640/maydonoz+cilt.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Maydonoz İle Cildinizi Temizleyin, Göz Altı Kızarıklarından Kurtulun!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Maydonoz İle Cildinizi Temizleyin, Göz Altı Kızarıklarından Kurtulun!</td></tr>
</tbody></table><br /><div>
Bu losyon için kullanılan ana madde maydanoz. Maydanoz yalnızca sağlığınız için değil aynı zamanda cildiniz için de faydalı olan bir bitkidir. Cildinizi temiz ve parlak yapacak anti-bakteriyel özelliklere sahiptir.<br />
<br />
Bu losyonu yapmak için ihtiyacınız olan şeyler:<br />
<br />
1 yemek kaşığı. <b>Limon suyu </b>veya <b>elma sirkesi</b><br />
2 yemek kaşığı. Kıyılmış <b>maydanoz </b>(taze veya kurutulmuş)<br />
Bir bardak <b>su</b><br />
<br />
<b>Hazırlık:</b><br />
<br />
Maydanozu tencereye atın 15 dakika düşük ısıda 1 bardak su ilave edip pişirin. Daha sonra tencereyi soğumaya alın. Daha sonra karışımın suyunu alın. Elma sirkesi veya limon suyunun üzerine koyun ve karışımı bir cam şişeye dökün ve 5-6 gün boyunca buzdolabında saklayabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Kullanım:</b><br />
<br />
En iyi sonuç için günde iki kez bu karışımı kullanmalısınız: sabahları ve akşamları. Bu şaşırtıcı losyon, gözeneklerinizi daraltacak ve cildinizi temizleyecek, ayrıca siyah lekelerinizi ve çillerinizi tamamen yok edecektir. Böylece, bir aydan daha kısa sürede daha önce hiç olmadığı kadar temiz ve güzel bir cilde kavuşacaksınız. Normal losyon kullanır gibi pamuk yardımıyla cildinize uygulayın.<br />
<br />
<b>Gözler İçin:</b><br />
<br />
<b>Gözlerin altındaki kızarıklıklar</b>dan ve <b>koyu halkalar</b>dan kurtulmak isterseniz, aynı losyonu ancak limon suyu ve sirkeyi eklemeden yapmanız gerekir. Tek yapmanız gereken, losyon suyunu pamuğa dökmek ve onları gözlerinize günde iki kez koymaktır – sabah ve akşam yaklaşık 5 dakika boyunca. İlk sonuçları çok yakında farkedeceksiniz ve şaşıracaksınız!</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-46537933558117986462017-10-19T12:59:00.000+03:002020-04-07T22:59:56.374+03:00Serdar Ortaç - Yıldız Tilbe Havalı Yarim Şarkı Sözü<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><img alt="Serdar Ortaç - Yıldız Tilbe Havalı Yarim Şarkı Sözü" border="0" data-original-height="1000" data-original-width="1000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiikl_5fSateVgSjbG_rZ3UOrQ3zTvYTQoTbTQzvKlQL0BiQ84-EpWo8XXswk9xtaFENC6qSz7fKDngZ5OacGmVn7_qt_M2HFHlrvToGKnJwxKLumdb5dxXjmQQEP4ABRdiTz6z123hLA/s400/serdar-orta%25C3%25A7-c%25C4%25B1mb%25C4%25B1z-yeni-alb%25C3%25BCm.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Serdar Ortaç - Yıldız Tilbe Havalı Yarim Şarkı Sözü" width="400" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Serdar Ortaç - Yıldız Tilbe Havalı Yarim Şarkı Sözü</td></tr>
</tbody></table>
<b>Serdar Ortaç Yıldız Tilbe </b> ile birlikte seslendirdiği <b>Havalı Yarim şarkısı</b>, <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/serdar-ortac-cimbz-albumu-full-sarkilar.html" target="_blank">Cımbız albümü</a>nün en iyi şarkıları arasında yer alıyor. <u>Serdar Ortaç - Havalı Yarim <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">Şarkı </a></u><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">Sözleri</a> sayfamızda..<br />
<br />
<br />
<b>Serdar Ortaç - Havalı Yarim Şarkı Sözü</b><br />
Gönlün var, gayretin yok<br />
Aşk nedir haberin yok<br />
Tutmadığın sözleri yedireyim mi<br />
<br />
Ben kimim ki yanında<br />
Bir adres ya da çanta<br />
Sevdiğim her şeyimden vazgeçeyim mi<br />
<br />
Sen de canını boşa sıkma<br />
Gelmiyorsan kal orda<br />
İstiyorsan ben burada<br />
Senle ölebilirim unutma<br />
<br />
Herkes konuşur kanmam<br />
Doğru mu diye hiç sormam<br />
Sana zaafım dağlarca<br />
Ayrı duramam aylarca<br />
<br />
Aşkın acayip, ben tam bir garip<br />
Yok talip<br />
<br />
Kalmadı halim, ey havalı yarim<br />
Sevdiğini göreyim<br />
<br />
Hasretin hazırda<br />
Yüreğim ağzımda<br />
Kaderime söyleneyim<br />
<br />
Kalmadı halim, ey havalı yarim<br />
Şöyle bir sev göreyim<br />
<br />
Gözüm kapılarda<br />
Yüreğim ağzımda<br />
Sen gel de ben öleyim<br />
<br />
<b>Yıldız Tilbe</b><br />
Ben laf anlamaz aşık<br />
Sen başıma belasın<br />
Zehirli bal gibisin, fırtınalısın<br />
<br />
Gözlerime bak, bırak<br />
Kendini rahat rahat<br />
Yanımda keyfine bak<br />
Canıma cansın<br />
<br />
<br />
Devamı: http://sozlerle.com/serdar-ortac-havali-yarim-ft-yildiz-tilbe/#ixzz4vwk8JAZhUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-39787385760765008542017-10-19T12:54:00.003+03:002019-02-17T17:37:12.861+03:00Serdar Ortaç - Zil Zurna Şarkı Sözü<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Serdar Ortaç - Zil Zurna Şarkı Sözü" border="0" data-original-height="1000" data-original-width="1000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiikl_5fSateVgSjbG_rZ3UOrQ3zTvYTQoTbTQzvKlQL0BiQ84-EpWo8XXswk9xtaFENC6qSz7fKDngZ5OacGmVn7_qt_M2HFHlrvToGKnJwxKLumdb5dxXjmQQEP4ABRdiTz6z123hLA/s400/serdar-orta%25C3%25A7-c%25C4%25B1mb%25C4%25B1z-yeni-alb%25C3%25BCm.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" title="Serdar Ortaç - Zil Zurna Şarkı Sözü" width="400" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Serdar Ortaç - Zil Zurna Şarkı Sözü</td></tr>
</tbody></table>
Hareketli müziklerin prensi , <b>Serdar Ortaç </b>- <b>Zil Zurna şarkısı </b>ile yine dinleyenlerin içini kıpırdatacak.<b>Serdar Ortaç - Zil Zurna <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">şarkı sözleri</a></b> sayfamızda..<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b>Serdar Ortaç - Zil Zurna Şarkı Sözü</b><br />
Hadi zil zurna salla etekleri<br />
Salla çaktırma kırdığın kalpleri<br />
Nasıl olsa herkes aşk bebekleri<br />
<br />
Kedere takılma, aldanma<br />
Başkasına takılı kaldım<br />
Unuttum seni aramayı<br />
Sokaklarda kapatıp gözümü<br />
<br />
Gecelerde açmayı<br />
Yalnızlığım içime vurdu<br />
Baka baka aynada yüzüme<br />
Mümkün değil seni unutmak<br />
<br />
Akıyorum gecelere<br />
<b>Hadi zil zurna salla etekleri</b><br />
Salla çaktırma kırdığın kalpleri<br />
Nasıl olsa herkes aşk bebekleri<br />
Kedere takılma, aldanma<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-75902151320487459522017-10-19T12:49:00.004+03:002019-02-17T17:37:21.407+03:00 Serdar Ortaç Cımbız Şarkı Sözleri<b></b><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt=" Serdar Ortaç Cımbız Şarkı Sözleri" border="0" data-original-height="1000" data-original-width="1000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiikl_5fSateVgSjbG_rZ3UOrQ3zTvYTQoTbTQzvKlQL0BiQ84-EpWo8XXswk9xtaFENC6qSz7fKDngZ5OacGmVn7_qt_M2HFHlrvToGKnJwxKLumdb5dxXjmQQEP4ABRdiTz6z123hLA/s400/serdar-orta%25C3%25A7-c%25C4%25B1mb%25C4%25B1z-yeni-alb%25C3%25BCm.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title=" Serdar Ortaç Cımbız Şarkı Sözleri" width="400" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"> Serdar Ortaç Cımbız Şarkı Sözleri</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
Serdar Ortaç - Cımbız <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">Şarkı Sözleri</a> nedirkibu.com da.<br />
<div>
<br /></div>
<b><br /></b>
<b>Serdar Ortaç - Cımbız Şarkı Sözü</b><br />
Aşk olsun hiç değerim yok<br />
Sanırım sen bir bakar körsün<br />
Yeri dolmadı müsterih olsun<br />
<br />
Ama geri dönmem, yok<br />
Kime nispet bu havalı halin<br />
Canım aşkım bir düşünebilsen<br />
Neler hissettin bana karşı<br />
<br />
Bir konuşabilsen<br />
Cımbız, cımbız çekicem kaşını<br />
Belki bir anda şeklin değişir<br />
Kızma be aşkım tutucam yasını<br />
<br />
Sen de gidersin gündem değişir<br />
Gümbür gümbür çıkıcam masaya<br />
Herkesi sattın beni sat masaya<br />
Az ye be aşkım, beynin gelişir<br />
<br />
Kendi önünden ye bi, dünyan değişir<br />
Şimdi sahneye çıkıcam, çıkıcam<br />
Çok güzel bir aşk yapıcam, yapıcam<br />
Aşkım aklını alıcam, alıcam<br />
<br />
Sen de gel şu şeklin düzelir<br />
Şimdi sahneye çıkıcam, çıkıcam<br />
Çok güzel bir aşk yapıcam, yapıcam<br />
Aşkım aklını alıcam, alıcam<br />
Aşık ol hayatın değişir<br />
<br />
<br />
Devamı: http://sozlerle.com/serdar-ortac-cimbiz/#ixzz4vwiJmaKoUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-86134359104849173332017-10-19T12:45:00.000+03:002017-10-19T13:06:12.724+03:00Serdar Ortaç Cımbız Albümü Full Şarkıları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Serdar Ortaç Cımbız Albümü Full Şarkıları" border="0" data-original-height="500" data-original-width="500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiikl_5fSateVgSjbG_rZ3UOrQ3zTvYTQoTbTQzvKlQL0BiQ84-EpWo8XXswk9xtaFENC6qSz7fKDngZ5OacGmVn7_qt_M2HFHlrvToGKnJwxKLumdb5dxXjmQQEP4ABRdiTz6z123hLA/s400/serdar-orta%25C3%25A7-c%25C4%25B1mb%25C4%25B1z-yeni-alb%25C3%25BCm.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Serdar Ortaç Cımbız Albümü Full Şarkıları" width="400" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Serdar Ortaç Cımbız Albümü Full Şarkıları</td></tr>
</tbody></table>
Türk Pop Müziği'nin başarılı ismi <b>Serdar Ortaç</b> uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığı yeni albümünün hazırlıklarını tamamladı. Serdar Ortaç'ın yeni albümü "Cımbız" DMC etiketiyle 16 Ekim'de müzik marketlerde ve dijital platformlarda yerini aldı!<br />
<br />
Serdar Ortaç 12 şarkıdan oluşan yeni albümünde iki şarkının sözleri Yıldız Tilbe'ye ait.<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/serdar-ortac-cmbz-sark-sozleri.html" target="_blank"><br /></a>
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/serdar-ortac-cmbz-sark-sozleri.html" target="_blank">- Serdar Ortaç - Cımbız Şarkı Sözleri</a></b><br />
Söz: Serdar Ortaç - Müzik: Serdar Ortaç, Tarık İster<br />
<br />
<b>- <a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/serdar-ortac-yldz-tilbe-haval-yarim.html" target="_blank">Serdar Ortaç - Havalı Yarim (feat. Yıldız Tilbe) Şarkı Sözleri</a></b><br />
Söz: Yıldız Tilbe - Müzik: Serdar Ortaç<span style="white-space: pre;"> </span><br />
<span style="white-space: pre;"><br /></span>
<b>- Serdar Ortaç - Posta Güvercini</b><br />
Söz - Müzik: Tuğrul Eylül Cerrahoğlu<br />
<br />
<b>- Serdar Ortaç - Bir Eşin Yok</b><br />
Söz - Müzik: Serdar Ortaç<br />
<br />
<b>- Serdar Ortaç - Bırakın (feat. İsmail İpekçioğlu)</b><br />
Söz - Müzik: Serdar Ortaç<br />
<br />
<b>- Serdar Ortaç - Tetik</b><br />
Söz - Müzik: Serdar Ortaç<br />
<br />
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/serdar-ortac-zil-zurna-sark-sozu.html" target="_blank">- Serdar Ortaç - Zil Zurna Şarkı Sözleri</a></b><br />
Söz: Halil İbrahim Ceyhan - Müzik: Tarık İster<br />
<br />
<b>- Serdar Ortaç - İsmin Silinir</b><br />
Söz: Yıldız Tilbe - Müzik: Serdar Ortaç, Tarık İster<br />
<br />
<b>- Serdar Ortaç - Marka</b><br />
Söz: Serdar Ortaç - Müzik: Serdar Ortaç, Tarık İster<br />
<br />
<b>- Serdar Ortaç - Tilki</b><br />
Söz - Müzik: Serdar Ortaç<br />
<br />
<b>- Serdar Ortaç - Yaklaş</b><br />
Söz: Serdar Ortaç, Halil İbrahim Ceyhan - Müzik: Serdar Ortaç, Flori<br />
<br />
<b>- Serdar Ortaç - Adamın Dibi</b><br />
Söz - Müzik: Serdar OrtaçUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-1322667857951766442017-10-19T12:00:00.001+03:002017-10-19T12:00:34.937+03:00Dikkat! Tapulu Evinizin Tapusu İptal Edilebilir!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Dikkat! Tapulu Evinizin Tapusu İptal Edilebilir!" border="0" data-original-height="350" data-original-width="900" height="248" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUBbqJ0weDoBDXToWH4pXj-PW5AuYMCY4FL8oCF0UN-xxVvw0SwTAQ343-NSugswuIjHplhS_MQaZsncxssi2rr1qRE552QnpBNkIGleYDcEckgmA2-9CuGBSwzZH9fUsn9dJjUNdJ3w/s640/TAPULU-EV%25C4%25B0N%25C4%25B0Z-ELDEN-GDEB%25C4%25B0L%25C4%25B0R.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Dikkat! Tapulu Evinizin Tapusu İptal Edilebilir!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dikkat! Tapulu Evinizin Tapusu İptal Edilebilir!</td></tr>
</tbody></table>
ANAYASA Mahkemesi (AYM), müteahhitten ev alan yüz binlerce kişiyi ilgilendirebilecek bir karara imza attı. Arsa sahipleri 24 yıl sonra, binanın iskânı alınmadığı gerekçesi dava açtı. Arsa sahipleri, müteahhitten ev alanların da sorumlu olduğu gerekçesi ile aldıkları tapuların iptalini istedi. Mahkeme tapuları iptal etti; Yargıtay da onadı. AYM’ye başvuran daire sahipleri "Parasını ödedik tapumuzu aldık. Şimdi evimiz elimizden alındı" diyerek son çare Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor.<br />
<br />
Davaya konu bina Florya Şenlikköy Mahallesinde bulunuyor. 1985 yılında üç arsa sahibi müteahhit E. A. ile anlaşarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptı. 7 dairelik binanın inşaatı için belirlenen süre 24 ay oldu. Anlaşmaya göre, müteahhit binayı tamamlayacak arsa sahipleri de, arsa payının bir bölümünü devredecekti. Sözleşme gereği söz konusu devir de yapıldı. İnşaat devam ederken müteahhit sahip olduğu payı başka kişilere sattı. Bina tamamlandı hem arsa sahipleri hem müteahhitten ev alanlar binada oturmaya başladı. Ancak binanın iskânı bulunmuyordu.<br />
<br />
<b>TAPULAR İPTAL EDİLDİ</b><br />
Arsa sahipleri, sözleşmenin yapılmasından 24 yıl sonra müteahhittin sattığı daireleri satın alan Faik-Sultan Tari çiftine karşı tapu iptal davası açtı. Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2009’da açılan davada müteahhittin ayıplı mal teslim ettiği öne sürüldü. Başvuruda binanın iskanının alınmadığı belirtilerek, müteahhit ile yapılan sözleşmenin iptali ve Tari çiftinin üstüne kayıtlı tapuların da iptali istendi.<br />
<br />
<br />
<b>HALEF OLARAK KABUL EDİLDİLER</b><br />
Mahkeme davayı kabul etti. Mahkeme, Tari çiftini, müteahhittin halefi olarak görülmesi gerektiğine hükmetti. Mahkeme, Tari çiftinin müteahhittin yapması gerekenleri yapmaması halinde arsa paylarından haklarının doğmayacağını ve bu payların iptal edilebileceği riskini göze alarak tapuyu aldıklarına hükmetti. Mahkeme önce sözleşmeyi, daha sonra Tari çiftinin tapularını iptal ederek arsa sahiplerine devretti. Tari çifti kararın iptali için Yargıtay’a başvurdu. Temyiz incelemesini Yargıtay 15. Hukuk Dairesi yaptı. Daire, yerel mahkeme kararını onayarak Tari çiftini geri çevirdi. Bu kez karar düzeltme yoluna gidildi ancak sonuç değişmedi.<br />
<br />
<b>İKİ ÜYE MUHALİF KALDI</b><br />
Yargıtay kararının da kesinleşmesi ile birlikte konu AYM’ye taşındı. 18 Temmuz 2014’te AYM’ye yapılan bireysel başvuruda karar, geçtiğimiz günlerde çıktı. AYM’nin 5 kişilik heyetinden 3’ü Tari çiftinin mülkiyet hakkının ihlal edilmediği yönünde karar verdi. AYM, Tari çiftinin tazminat talebini ise geri çevirdi. AYM kararına Osman Paksüt ve Celal Mümtaz akıncı muhalefet şerhi koydu. İki üyenin muhalefet şerhinde, arsa sahiplerinin 24 yıl sonra dava yoluna gittiklerine işaret edilerek, binanın ekonomik ömrünü tamamlamadığına işaret edildi. Arsa sahiplerinin iyi niyetli olmadıklarına işaret eden iki üye kararlarında, başvurucu Tari çiftinin ortaya çıkan zararlarını tazminat etmelerinin zor olduğuna işaret edildi. Bu arada söz konusu binanın bir süre önce kentsel dönüşüme sokularak yıkıldığı yerine yeni bir binanın yapıldığı öğrenildi.<br />
<br />
<br />
<b>KONU AİHM’E TAŞINIYOR</b><br />
Tari çiftinin avukatı Niyazi Çem, kararı AHİM’e taşıyacaklarını kaydetti. Verilen kararın hatalı olduğuna işaret eden Av. Çem, “Müvekkiller tapu siciline güvenerek iki daireyi alıyor. Ancak parasını ödeyerek aldıkları daireleri böyle bir kararla ellerinden alındı. Arsa sahiplerinin 24 yıl sonra böyle bir dava açmaları zaten dürüstlük ilkesine aykırı” dedi.<br />
<br />
<b>BU KARAR TÜKETİCİYİ MAĞDUR EDİYOR</b><br />
Prof. Dr. Ethem Saba Özmen ise, söz konusu karara ilişkin “Tam bir hukuk garabeti. Burada fahiş bir hata var” yorumunda bulundu. “Bu kararla Türkiye’de güvenli bir tapu alabilmek ortadan kalktı” diyen Özmen açıklamasının devamında şunları kaydetti: "Kanunlarımızda böyle bir sonuca götürecek hiçbir hüküm mevcut değildir. Arsa sahiplerinin yaptıkları geçerli sözleşme uyarınca tapuyu yükleniciye devretmeleri bir sözleşmenin getirdiği yükümlülük sonucudur. Yükleniciye tapu devrinden sonra arsa sahiplerinin sözleşmeden dönmeleri halinde tapu hala yüklenici üzerindeyse tapuyu sebepsiz zenginleşme davası ile geri alabilirler. Fakat Anayasa Mahkemesi'ne de yansıyan olayda olduğu gibi yüklenicinin tüketicilere satış ve devir yaptığı hallerde sözleşmeden dönmüş olan arsa sahipleri artık tapu siciline güvenle taşınmaz satın alan 3'üncü kişi konumundaki tüketicilere asla sebepsiz zenginleşme iddiasını ileri süremezler. Çünkü bu kişiler tapularını hiçbir sakatlık olmaksızın edinmişlerdir. Bu bilimsel gerçeği ayaklar altına alan ve tüketiciyi mağdur eden karar bilimsellikten uzaktır."<br />
<br />
<b>FERAGAT YAZISI İSTEYİN</b><br />
Av. Bülent Ernas ise AYM kararına ilişkin şunları kaydetti: “Medeni Kanunumuzun tapu siciline iyi niyetle güvenin korunması yolundaki temel ilkesini hiçe sayarak verilen bu Yargıtay kararının Anayasa Mahkemesi’nce de mülkiyet ihlali olmadığı gerekçesiyle adeta tasdik edilmesiyle artık Türkiye’de güvenli olarak taşınmaz satın almak imkansız hale gelmiş oluyor. Vatandaşlar müteahhitlerden taşınmaz alırken arsa sahiplerinden feragat yazısı alınmış olmasına dikkat etmeli. Müteahhit olmayan kişiden aldıkları taşınmazın da evveliyatında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olup olmadığını araştırmaları gerekir. Devletin tuttuğu tapulara güvenerek yapılan satışların bu kararlar nedeniyle her an iptal edilebilecek olmaları sorunu ortaya çıkmakta olup, gayrimenkul sektörü açısından satışlarda sıkıntı yaratacak bir karar olduğu kanaatindeyim.”<br />
<br />
Kaynak: Dinçer GÖKÇE - HürriyetUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61780519063734857202017-10-19T09:50:00.004+03:002018-09-23T10:14:37.558+03:00Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri" border="0" data-original-height="395" data-original-width="752" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqExmZF_SUu-MAjN-BGp7iYkpe4SysGrAA7gY_w5tlI7lnqrfii8pteDey-p1fZfG9W3nyytHPmT3M1Dr4V4GUsSDF8XBJMfGVKYw0c_k0CIsCevhIHNooAImfSuP2qriQNXscPVm6cQ/s640/kristen-hancher-kimdir-1507788931912.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kristen Hancher <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Kimdir" target="_blank">Kimdir?</a> Kristen Hancher Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Kristen Hancher</b> sosyal medyada yaptığı paylaşımlar ile sık sık gündeme gelen isimlerden birisi oluyor. Peki İnstagram fenomeni <b>Kristen Hancher</b> <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Kimdir" target="_blank">kimdir </a>ve kaç yaşında?<br />
<br />
Kanadalı Kristen Hancher <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C4%B0nstagram" target="_blank">Instagram </a>hesabındaki 3.9 milyon takipçisiyle tam bir fenomen. Sosyal medyada paylaştığı fotoğraflar ile binlerce yorum ve beğeni alan Kristen Hancher son zamanlarda Kanada'nın en çok konuşulan isimlerinden birisi olmayı başardı.İnstagram ve diğer sosyal medya hesaplarından paylaştığı videolar tıklanma rekorları kırıyor.<br />
<br />
17 Mayıs 1999 doğumlu olan <b>Kristen Hancher,</b> Boğa Burcu. Boyu 1.68 ve 62 kilo.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri" border="0" data-original-height="407" data-original-width="610" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj08coSQyhD6sJazwFrGJVSCkBi-nSJS8jV2cKY64PjJBISMy8QWW8YLmctUmTSSB1LDqrEi69uhTBDEP4XPzllE1RrR20MNzA1P6VsWLgzgqhbl5R9LNFpRsNU5qsP2PUqTVBADc4RaA/s640/832378.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri" border="0" data-original-height="365" data-original-width="650" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVkXSwfd-Y6lIzCkoVfL-KbwX0lgoPu6a52B7yJVdDZM-2rSXLAjlZEv5jkW0kpypIMggo9jfEs7cfH2jip5LLzs4B11QMbFK86cjMdQZ4IPslTX7pI0s75CldPSJy7ao2loq1HNnvSw/s640/timthumb.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kristen Hancher Kimdir? Kristen Hancher Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61455584269231540492017-10-18T13:15:00.001+03:002018-11-17T16:41:27.715+03:00Spa Nedir? Spa Hakkında Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Spa Nedir? Spa Hakkında Bilgiler" border="0" data-original-height="437" data-original-width="813" height="344" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUIe2ccFPi3-kFtrJhhnyny1ZVZvM2RmSVfExwY5IJewjgGOJ-hGg6gzsLGsUdKN1czCu4XNYuCVyPG48yzUXTzleqrbnnTlEBz6RsdgOMe14TgYLA9-OIxk9t1h5ZsxcxqukmRSGAxg/s640/spa-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Spa Nedir? Spa Hakkında Bilgiler" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Spa <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">Nedir?</a> Spa Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
Sağlık ve güzellik bir bütün oluşturmalıdır. Evlerin banyolarında yaşanan kısmı rahatlama ve yorgunluk atmayla yetinmeyenlere daha geniş çaplı hizmetler veren <b>Spa </b>merkezi kendini özel hissetmenin en doğru adresidir. Geleneksel hamam kültürünün yerini almaya başlayan ve dünya çapında da ünlü olan <b>Spa masaj merkezleri </b>kullanılan değişik tekniklerle yorgun ve gergin kasları gevşeten, sinir sistemi ve kan dolaşımını düzenleyen ortamlardır. Müzik, estetik dekorasyon ve harika bitkisel kökenli yağların kokuları arasında geçen zaman tazelenme zamanıdır. Zindelik, estetik, güzellik ve sağlığı buluşturan <b>Spa </b>masajları bireyleri fiziksel ve ruhsal bakımdan iyileştirmekte ve tüm yorgunlukların geride bırakılmasını sağlamaktadır.<br />
<br />
<b>Suyun Sakinleştirici ve İyileştirici Gücü</b><br />
<br />
Latince yazılışı “Salus Per Aquam” olup <b>SPA</b> olarak kısaltılmakta ve “Suyla gelen sağlık” anlamını taşımaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi temelinde su olan terapi seanslarında şifalı bitkiler, koku ve sıcak taşlar da kullanılmaktadır. Hizmet almak isteyen kişi kendine uygun olan tekniği ve bakım türünü seçmekte özgürdür.<br />
<br />
Bu masaj türünün ilk kökenleri eski Romalılara kadar dayanmaktadır. Yaralı savaşçıları iyileştirmek için inşa ettirilen banyolarda şifalı sularla tedaviler yapılmış ve bu tedavi yöntemine <b>Spa</b> adı verilmiştir. Belçika’da 14. yüzyılda kurulmuş ve çok ünlü olmuş, günümüze kadar ulaşan <b>Spa </b>adı verilen bir şehir bulunmaktadır. <b>Spa </b>zaman içinde ayrı bir kültür haline getirilmiş olup terapileriyle birçok kişiyi rahatlatmaya ve şifa vermeye devam etmektedir.<br />
<br />
Ülkemizde de yaygınlaşmaya devam eden <b>Spa </b>merkezlerinde anti selülit tedavisinden tutun stresten uzaklaşmaya, cilt bakımı yaptırmaya, beden ve kasları rahatlatmaya kadar geniş yelpazeli hizmetlerden yararlanılmakta, bakım yaptırmaya gelenler içeriye attıkları ilk adımdan itibaren gevşemeye başlamaktadır. Terapi sırasında kullanılacak bornoz, havlu, terlik ve peştamal gibi malzemeler merkezler tarafından verilmektedir. Duş alımını takiben başlayan terapideki her dokunuş ayrı bir kası çalıştırmakta ve rahatlatmakta, estetik, güzellik ve zindelik geri kazandırmaktır.<br />
<br />
<b>Zindeliğin ve Estetiğin Adresleri</b><br />
<br />
Konfor, sağlık, su ve ellerin şifalı dokunuşlarını bir arada barındıran <b>Spa </b>merkezlerinde hijyen ön plandadır. Bu merkezlerindeki her çeşit masajı uzman terapistler uygulamakta, terapi alan kişilerde mutlak bir rahatlama sağlanmaktadır. 2 saate yakın masaj keyfinde öncelik Türk veya Fin hamamı olabilmekte, köpük ve kese kullanımıyla kan dolaşımı hızlanmakta, cilt yumuşayıp canlanmakta, toksinler atılmakta. Kaliteli hizmet ve konforun iç içe olduğu <b>Spa </b>merkezlerine gergin ve yorgun gelenler harika deneyimler yaşayarak buradan enerjik ve dinç bir şekilde ayrılmaktadır.<br />
<br />
<b>Spa Merkezlerindeki Çeşitlilik</b><br />
<br />
Ülkemiz de dâhil olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki resort otellerde yer verilen <b>Spa merkezleri </b>ince detaylara bile dikkat edilerek hazırlanmakta, gelen müşterilerin mistik bir havayı teneffüs etmeleri sağlanmaktadır. Ambiyansa uygun özel seçilmiş dekorlar, mumlar ve onlardan dağılan hoş kokular, loş ışıklar ve hafif bir arka plan müziği ruha hitap eden detaylardır. Vücut bakımıyla ilgili farklı seçenekler sunan <b>Spa </b>merkezlerinde masajlar sırasında aromatik yağ kullanımı tercih edilmektedir.<br />
<br />
Nazik ve konsantre olmuş parmaklar ve dokunuşlar, aromatik yağların sakinleştirici etkisi, relaks müzik ve belki hoş kokulu bir tütsü eşliğinde alınan masaj hizmetlerinin her biri zindeliğe giden yolun basamaklarıdır. <b>Spa </b>terapileri kendi arasında kuru, ıslak, güzellik ve zindelik terapileri olarak gruplanmaktadır. <b>Spa </b>merkezlerinde genellikle <b>Spa</b> havuzu, buhar odaları ve sauna bulunmaktadır.<br />
<br />
<b>Eskiden Nasıldı?</b><br />
<br />
Günümüzde bu kadar yaygın olmadan önce tarih içinde <b>Spa merkezleri </b>hastalıkları iyileştirmiş, büyük önem kazanmıştır. Kurulan çeşitli merkezlerde şifalı sular doktor denetimli olarak kullanılmış ve bu terapilere hidroterapi adı verilmiştir. Sosyalleşme amaçlı da kullanılan merkezler halk için her zaman önemli olmuştur. Asur, Mezopotamya ve Mısırda yaşayan eski medeniyetler döneminde kaynak sularında doğaüstü güçler olduğu düşünülmüş, Roma, Yunan, Çin ve Japonya gibi medeniyetlerde de yorgunluk giderici, enerji verici ve iyileştirici olarak sıcak suları kullanmış, su kaynaklarının etrafına <b>Spa merkezleri </b>kurulmuştur.<br />
<br />
<b>Spa Türleri</b><br />
<br />
Geçmişten bugüne gelen <b>Spa kültürü </b>gelişmiş ve değişikliklere uğramıştır. Temelinde toksinlerin atılmasını kolaylaştıran buhar hamamları, kol, ayak ve bele uygulanan İsveç masajı, Thalasso (deniz suyu içerikli masaj) terapisi, tuzla yapılan peelingler, rahatlama ve canlanma sağlayan aromaterapiler ve fango yani çamurla yapılan masaj türü olmak üzere 6 farklı uygulama şekli olan <b>spa </b>bugün artık çamur ve su terapileri dışında sıcak su havuzlarıyla, farklı masaj çeşitleriyle, kişisel bakım ve güzellik kürleriyle zenginleştirilmiş olarak devam etmektedir.<br />
<br />
Uluslararası düzeyde tanınan bu kültür gelmiş olduğu noktada Uluslararası <b>SPA </b>Birliği tarafından özel olarak;<br />
<br />
– Kulüp<br />
– Yolcu gemisi-Cruise<br />
– Günlük<br />
– Ziyaret-Tatil Destinasyon<br />
– Sağlık-Medikal-Tıbbi<br />
– Termal-Mineral-Kaplıca<br />
– Tatil-Dinlenme Yeri-Otel-Resort <b>SPA’lar </b>olmak üzere 7 ayrı biçimde sınıflandırılmıştır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-67467070305427162432017-10-18T12:35:00.001+03:002018-11-17T16:41:35.467+03:00Mikrofiber Bezler Zararlımıdır?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Mikrofiber Bezler Zararlımıdır?" border="0" data-original-height="377" data-original-width="800" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigcVz0Q79JOW0li61fdsgEg968FnfMM6sJLorSAov98mVL9CKwckAsZ7vygbjofbp8yX3g70KytTfYCPHtVK5vyotwntGg2hOvE7o_GrvC4vi0lqHS5E1QxZhwKqqjwnvbyY4oR-X3ag/s640/how-to-clean-a-flat-screen-tv-microfiber-cloths_yd99vd.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Mikrofiber Bezler Zararlımıdır?" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mikrofiber Bezler <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Zararlar%C4%B1" target="_blank">Zararlımıdır?</a></td></tr>
</tbody></table>
Günümüzde, <b>mikrofiber bezleri</b> pek çok temizlik işinde kullanıyoruz. Temizlik yapılan yüzeylerde deterjan kullanımı gerektirmeyen, az miktar su gerektiren ve toz, kir, mikrop, bakteri gibi zararlıları içine hapseden mikrofiber temizlik bezleri, gerçekten de avantajlı gözüküyor. Peki, bu temizlik araçları gerçekten göründükleri kadar masum mu? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doçent Doktor Ece Harman, bu temizlik araçlarının gerek kanser gerekse hormon bozuklukları ile ilişkisinin halen tartışıldığına dikkat çekiyor.<br />
<br />
<b>Mikrofiber nedir? İçeriğinde ne var?</b><br />
Gerek temizlik bezi gerekse temizlik süngeri içerisinde bulunan <b>mikrofiber</b>; kimyasal olarak polyamid, polyester ve elyaf içeriyor. Bu temizlik materyalleri içinde bulunan kimyasal ürünler metrelerce uzatılıp inceltilmeye olanak verdiğinden, temizlik yüzey alanını genişletiyor ve daha etkili temizliği mümkün kılıyor. Ancak polyester ve poliamid içeren ürünler üreten bir fabrikada yapılan çalışmada, işçilerde ilerleyen yıllarda istatiksel olarak anlamlı ölçüde kanser artışları olduğu gözlemlendi. Akciğer, prostat, cilt kanserleri sıklığında da anlamlı bir yükselme olduğu saptandı.<br />
<br />
<b>Kanserden obeziteye pek çok soruna yol açabiliyor</b><br />
Bu kimyasal ajanların kanser oluşturma olasılığı dışında ayrıca endokrin sistem denilen hormon üretimi ve salgısını bozma gibi etkileri de ayrı bir tartışma konusu. İnsan vücudundaki organ, sistem ve hatta hücrelerin birbiriyle iletişim kurması ve bilgi alışverişinde bulunmasını sağlayan sinyal ileti sistemi de bu kimyasal ajanlardan etkilenebiliyor. Bu haberleşme ağının düzenleyicilerinden Endokrin sistem, ürettiği hormonlarla yaşamsal aktivitelerimizi düzenliyor. Ancak mikrofiberi oluşturan polyamid, polyester, elyaf, naylon, bisfenol A gibi kimyasallar, sinyal ileten ağlarda bozukluğa yol açarak hormon salgılanması ya da etkileşimini engelleyerek, bir tür karışıklığa yol açıyorlar.<br />
<br />
Günümüzde neredeyse her evde bulunan temizlik malzemeleri, plastik ambalaj, şampuan, oyuncak, biberon, su arıtma sistemleri içindeki membranlar gibi pek çok ürünün içinde bulunan bu kimyasal maddeler, erişkinlerde çeşitli kanser türleri, kısırlık, depresyon, sık hastalanma, bağışıklık sisteminde zayıflık, yeme davranış bozuklukları, erken yaşlanma; çocuklarda ise obezite, hiperaktivite, otizm, gelişme geriliği, öğrenme güçlükleri gibi sorunlara yol açabiliyor.<br />
<br />
<b>Sivrisinek kovucu olarak lavanta gibi uçucu yağlardan yararlanın</b><br />
Yaşama alanlarımızda kullandığımız bu kimyasal ajanlara karşı toplum bazında farkındalık yaratılmasının önemine dikkat çeken Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doçent Doktor Ece Harman, bu konuda alınabilecek basit ama gerekli önlemleri şöyle sıralıyor:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Çocuklarda farkındalık yaratılması için okullarda eğitim seminerleri düzenlenmesi,</li>
<li>Çevre kirliliğinin önlemesi için tedbirlerin alınması,</li>
<li>Endüstriyel atıkların filtrelenmesi,</li>
<li>Çocuk sahibi olmayı planlayan çiftlere, gebelere ve yeni annelere eğitim verilmesi,</li>
<li>Gıda seçiminde dikkatli olunması,</li>
<li>Plastik yerine cam şişe sularının tüketilmesi,</li>
<li>Ergen veya geç ergenlik belirtisi gösteren, hızla ve aşırı kilo alan çocukların hekim muayenesinden geçirilmesi,</li>
<li>Deterjan, temizlik sıvıları ve ilaçların lavaboya dökülmemesi,</li>
<li>Mutfaklarda temizlik malzemesi olarak kullanılan ve mikrofiber (poliyester, poliamid ) içeren ürünlerin tercih edilmemesi,</li>
<li>Sivrisinek kovucu olarak doğal uçucu yağların (lavanta, okaliptus, limon, nane gibi) kullanılması.</li>
</ul>
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-17176805927669605972017-10-17T18:15:00.002+03:002017-10-17T18:15:59.370+03:00Mersin'de Polis Servisine Bombalı Saldırı!Mersin'de polis servis aracına yönelik bombalı saldırı düzenlendi. Saldırının servis aracının geçişi sırasında çöp konteynerine konulan bombanın uzaktan kumandayla patlatılması ile gerçekleştirildiği belirtildi. Olayda 12 polisin yaralandığı belirtildi<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="380" data-original-width="500" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivVS5XCrVE-Oevvygas0_bC3y6dtA6TqC1PsrEEx3e2Avb31lJ4ztPQ82xFQY4ONfDZUWPEp0u1m6_a7q9ElmxjLm0zhNTyYNKNKBrgDpu95t0gtI2XQi69YVSQL1K_NQbii_5t4HPUg/s1600/haberler.gif" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mersin'de Polis Servisine Bombalı Saldırı!</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Mersin'de polis servis aracına yönelik bombalı saldırı düzenlendi, olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Patlamada yaralıların olduğu belirtiliyor. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bugün saat 17.20 sıralarında merkez Yenişehir İlçesi'nde bulunan Okan Merzeci Bulvarı'nda, polis servis aracının geçişi sırasında patlama meydana geldi. Büyük bir gürültüyle meydana gelen patlama sonrası panik yaşandı. Yaralıların olduğu belirtilirken, olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
12 POLİS YARALANDI</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Mersin'de polis servis aracının geçişi sırasında düzenlenen bombalı saldırıda 12 polis yaralandı. Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkez Yenişehir ilçesinde polis servis aracının geçişi sırasında patlama meydana geldiğini söyledi. Olayda 12 polisin yaralandığı ve yaralıların kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldığını aktaran Ercan, "Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Patlamanın nedenini araştırıyoruz. Olayı soruşturmak üzere 3 savcımızı görevlendirdik." ifadesini kullandı.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74805382123298778832017-10-17T14:08:00.000+03:002017-10-17T14:08:01.900+03:00Hayata Tutunmak Gerekir - Kısa Hikaye<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bir eczanede çalışıyorum. İçeri bir çocuk girdi. Güler yüzlü, etrafına neşe saçan,düzgün görünümlü bir gençti. “Regl ağrısı için ilaç alacaktım ne önerirsiniz?” dedi. “Majezik öneririm ben, vereyim mi?” dedim dalgaya alarak. “Olur” dedi, bir paket majezik alıp gitti. Bir daha ki ay yine geldi aynı çocuk.</div>
<br />
-- Majezik alabilir miyim ? diye sordu, yine bir paket majezik alıp gitti. Bu çocuk her ay gelip,bir kutu majezik alıp giderdi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><img border="0" data-original-height="347" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioYEwFpaogobckuMYiOFyw6rB-ABOuPEVWLVyISISMfwrg0UWqVo96eRwthVoOsfw4z54LLnBCVpbalSGaz38QNaXPYWaxc9lL_oadNR0s7NFnipzOidEagNbOCBzLw6d323_FxRwuew/s1600/Hayata-tutunmak.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Hayata Tutunmak Gerekir - Kısa Hikaye</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bir keresinde merak edip sordum,“Neden her ay gelip,regl sancısı için bir ilaç alıyorsun?” dedim,anlattı. Bir kız arkadaşı varmış,çocukken tecavüze uğramış ve o günden beri psikolojik sorunlar yaşıyormuş. Bu çocukta ona destek olmak için herşeyi yapıyormuş. Her ay regl olduğu zaman,ona “Regl destek paketi” adıyla bir pakette Majezik,sevdiği çikolatalar ve üzerine kendi elleriyle yazdığı, onu ne kadar sevdiğini anlatan bir şiir yazılı sıcak su torbası veriyormuş.<br />
<br />
Aylar ayları kovaladı,bir gün yine aynı zamanlarda bu genç girdi içeri. Fakat farklı bir durum vardı. Bu sefer suratı asık,mosmor halkalar vardı gözlerinin altında. “Bir majezik” dedi,ilacı aldı,parayı ödedi ve gitti. Ne olduğunu soramadım bile. Ertesi ay tekrar geldi,daha berbat durumdaydı. “bir maje…” cümlesini bitiremeden bayıldı. Ayıldığında,ne olduğunu soracaktım ki telaşlandı “Saat kaç,gitmem lazım ne zamandır yatıyorum? Sevgilim paketimi bekler,çabuk majezik ver” diye heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı.<br />
<br />
Sakinleştirip konuşturdum oğlanı sonunda. İki ay önce paketini götürdüğü gün,kız arkadaşı intihar etmiş. Kızın cenazinden sonra paketi,mezarının yanına bırakmış oğlan. Ertesi gün mezarı ziyarete geldiğinde paket orada yokmuş. “Demek ki hala ihtiyacı var bu pakete,” dedi ve ağlamaya başladı. Gözlerime dolan gözyaşlarımı var gücümle tuttum ve dedim ki,“Hadi kalk,vakit kaybetme. Kız arkadaşın paketini bekler”. Başını salladı,ilacı aldı paketine koydu ve ağlayarak uzaklaştı. O gittikten sonra,dükkanın kapısını kapattığımı ve akşama kadar ağladığımı bilirim ben.<br />
<br />
O dükkandan taşınalı seneler oldu,geçen o mahalleye düştü yolum. Sordum soruşturdum buldum o çocuğu. Evine gittim,kocaman adam olmuş. Bir kızı vardı yanında dünyalar tatlısı bir kız. Adı Senem Deniz. Eski günlerden açıldı konu,“Hala gidiyor musun?” dedim. Kızına “Kızım sen biraz içeri git bakalım,büyüklerin bir konuşsun” dedi. Kız,“Tamam babacığım” diyerek odasına gitti. Kızın duymadığından emin olduktan sonra başladı ağlamaya “2-3 sene önce bırakmıştım .<br />
<br />
Rüyama girdi abi,acı çekiyorum dedi bana. Artık sevmiyor musun dedi bana abi. Nasıl gitmeyeyim? Demek ki alıyor abi. Demek ki acı çekiyor abi” dedi. Vefat eden kızı arkadaşının ismi Senem. Deniz ise eğer çocukları olursa diye seçtikleri isimmiş. Kızı yetimhaneden almış,o günden beri hiç hayatında bir kadın girmemiş. Kızı da içeri göndermesinin sebebi,babasının ağladığını görmesin,babasını güçsüz bilmesin diyeymiş. “Sevdiğimi koruyamadım,bu kızı koruyacağım abi” dedi bana. “Sen,sen güçsüz değilsin oğlum. Sen bu dünyada tanıdığım en güçlü adamsın. Korursun içini ferah tut” dedim,sarıldım.<br />
<br />
Tir tir titriyerek ağladı.Koskoca adam titreye titreye ağladı. Kim bilir kızı görmesin diye ne zamandır içinde tutuyordu.<br />
<br />
Saatlerce ağlamıştır belki de ,bilmiyorum. O gece oturdum düşündüm. Yaşadıklarını,o kızın yaşadıklarını düşündüm. Ölüm,ölene kolay,kalana zor be kardeşim. Ölen ölüp gidiyor da,kalan sürünüyor. Hayatınızda, sizin mutluluğunuz için çabalayan insanları,ölümünüzle sınamayın. Hayatta herşeyden umudunuzu kesseniz de,sizi sevenler,sizin sevdikleriniz için tutunun. Hiçbir şey vazgeçmek için sebep değil. Hiçbir şey.<br />
<br />
OKUYUP BEĞENDİYSENİZ FACEBOOK’TA ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN!Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-66689929285449885222017-10-17T13:24:00.001+03:002020-12-12T17:31:54.287+03:00Eklem ve Diz Ağrıları İçin Kür Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Eklem ve Diz Ağrıları İçin Kür Tarifi" border="0" data-original-height="425" data-original-width="649" height="418" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIKXuL9n32IZ7JsfPhvZlSTlv6mcX9B2DIlealiUlATZBwesqjad-SialbsCJPT_1jqpYLmfco8cOPJBs9dWRX_wWkpMT1Z_ZC3hoxCSdTh1oZLTSpEwiz5UzWnxRNu-3kQjS1zox8Dw/s640/Eklem+ve+Diz+A%25C4%259Fr%25C4%25B1lar%25C4%25B1+%25C4%25B0%25C3%25A7in+K%25C3%25BCr.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Eklem ve Diz Ağrıları İçin Kür Tarifi" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Eklem ve Diz Ağrıları İçin Kür Tarifi</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><div><b><br /></b></div><div><b>Eklem ve diz ağrıları</b> özellikle orta yaş üstü herkesin şikayetçi olduğu bir durumdur. </div><div><br /></div><div>Kemik hastalıklarının sebebiyet vereceği gibi romatizmaya bağlı durumlar da olabilir. </div><div><b><br /></b></div><div><b>Eklem</b> ve özellikle <b>diz</b> <b>ağrıları</b> çekiyorsanız, bu <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20K%C3%BCrler?max-results=7" target="_blank">şifalı kür</a>e çok teşekkür edeceksiniz!<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Eklem ve Diz Ağrıları İçin Kür Malzeleri</b></h3>
<br />
<ul>
<li>Yarım su bardağı yulaf</li>
<li>4 yemek kaşığı portakal suyu</li>
<li>1 çay kaşığı tarçın (Silme)</li>
<li>1 büyük boy armut</li>
<li>Yarım çay bardağı badem</li>
<li>1 çay kaşığı bal</li>
</ul>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Eklem ve Diz Ağrıları İçin Kür Nasıl hazırlanır?</b></h3>
<br />
Yarım su bardağı yulafı bir tencerede haşlayın, kaynamaya başlayınca ocaktan alıp soğutun. </div><div><br /></div><div>Diğer bütün malzemeleri mutfak robotundan geçirin (Püre kıvamı alana kadar)<br />
<br />
Daha sonra soğuttuğunuz yulaf lapasıyla diğer malzemeleri karıştırın. </div><div><br /></div><div>Çok katı olmamasına dikkat edin. Karışım çok katı olursa bir fincan su ekleyebilirsiniz. Günlük olarak tüketin.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Eklem ve Diz Ağrıları İçin Kür Nasıl tüketilir?</b></h3>
<br />
Her gün yatmadan önce bir bardak tüketebilirsiniz. Bir hafta boyunca uygulayıp bir hafta ara vermeniz gerekiyor. Etkilerini 2-3 gün içinde göreceksiniz.<br />
<br />
Kaynak:Mynet</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-43734767239712316872017-10-17T12:43:00.003+03:002020-12-12T17:30:09.373+03:00Gripsavar Kür Tarifi, Antibiyotiklerden Daha Etkili!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Gripsavar Kür Tarifi, Antibiyotiklerden Daha Etkili!" border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibEzmP0butcYo4dWsTG3SVd1meiw1C77kWnh7r21bV0xQS0LQCkUHxJm3bVKTRMfoHQpZ33FNnNc8HdzB3xPoe-rkoDn1u6gzWllDV_S-ZljlGuRuprMRPZ0APJlAjjM_QBbpevcYiEA/s640/gripsavar-kur.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Gripsavar Kür Tarifi, Antibiyotiklerden Daha Etkili!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gripsavar Kür Tarifi, Antibiyotiklerden Daha Etkili!</td></tr>
</tbody></table><br /><div>
Hasta olduğumuz zamanlar "hızlı iyileşmek" adına kapısını çaldığımız antibiyotiklerin bilinçsiz kullanımı sağlığımız için pek hoş etkilere sahip değil. Kontrolsüz kullanılan antibiyotiklerin ciddi yan etkileri:<br />
<br />
1. Alerjik reaksiyon oluşturma<br />
2. Karaciğer fonksiyonlarını bozma<br />
3. Böbrek yetmezliği<br />
4. İshale yol açma<br />
<br />
<br />
Bu etkilere maruz kalmamak için öncesinde doktorunuza danışın ve mutlaka doktor kontrolünde kullanın. Peki bu kışı antibiyotiksiz atlatmak isteyenler ne yapmalı?<br />
<br />
Bunun cavabı çok basit çünkü ilacımız kendi mutfağımızda. En doğalın, ev yapımı gripsavar <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20K%C3%BCrler" target="_blank">kür tarifimiz</a> üstelik antibiyotiklerden katbekat daha güçlü. <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20Bitkiler" target="_blank">Şifalı</a> olan bu karşımı sizler için paylaşıyoruz.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Gripsavar doğal karışım için malzemeler:</b></h3>
<br />
1/2 kavanoz organik bal<br />
10 diş sarımsak<br />
5 çay bardağı elma sirkesi<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Gripsavar Kür Nasıl hazırlanır?</b></h3>
<br />
Sarımsakları tek tek temizledikten sonra tüm malzemeleri blender'a koyun ve yaklaşık 2 dakika boyunca karıştırın.<br />
<br />
Hazırladığınız karışımı cam kavanozda muhafaza edin.<br />
<br />
Bu karışımı 5 gün boyunca tüketin. Beş günün sonunda yenisini hazırlayabilirsiniz.<br />
<br />
Sabahları aç karnına bir tatlı kaşığı tüketin. Kış boyunca uygulayabileceğiniz bu karışımın gripten korumanın yanı sıra yüksek tansiyonu da düşürme etkisine sahip. Bu etkisini ise 2 hafta düzenli kullanımın ardından görebilirsiniz.<br />
<br />
Not: Karışım doğal olsa da kullanmadan önce doktorunuza danışın, çünkü malzemelere karşı herhang bir alerjik durumunuz olabilir.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-88859749428751116712017-10-17T12:38:00.000+03:002018-01-28T23:42:16.451+03:00Varikosel Nedir? Varikosel Hakkında Merak Edilen Bilgiler<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="276" data-original-width="520" height="338" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsfvBsKVhYsfUNucVC3-5VLuyd89vcAidJOEchORpxgoCa50Qe1lO58XTOHsruQNt0FBfSa1V0OGzmVptp2h5AFiu0EP9_B9VUefmcBK8WCip3MJiXSCM5XgvXhTp6WZKXc5oTw0IFbQ/s640/Kacis-Sendromu-belirtileri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Varikosel Nedir? Varikosel Hakkında Merak Edilen Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
Varikosel hakkında merak ettiğiniz bilgilere sayfamızdan ulaşabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<b><br /></b>
<b>1. Varikosel <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">nedir</a>?</b><br />
<br />
Varikosel, testis çevresindeki toplardamarların genişlemesine verilen isimdir. Varikosele bağlı olarak toplardamarlarda kanın birikmesi testislerde sıcaklık artışına yol açabilmektedir. Buna bağlı olarak testiste hasar oluşmaktadır. Sperm üretimi etkilenebilir. Sperm sayı ve hareketini azaltabilir.<br />
<br />
<b>2. Varikosel Çocuk Olmasına Engel olur mu?</b><br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2017/10/varikosel-nedir-varikosel-hakkinda-bilgiler.html" target="_blank">Varikosel,</a> çocuk olmasını engelleyen bir hastalıktır. Sperm üretimini etkileyerek sperm sayı ve hareketinin azalmasına yol açmaktadır. Buna bağlı olarak kişinin çocuğunun olmasına engel olur. Bazı hastalarda ileri düzeydeki varikosel hastalığında yıllar içerisinde sperm sayısı sıfır değerine inebilmektedir.<br />
<br />
<b>3. Varikosel ne tür belirtiler verir?</b><br />
<br />
Varikosel hastalığında kişide testiste ağrı, testisler ve skrotumda sarkma, bacak içindeki kaslarda çekilme olmaktadır. Varikoselin 3. evresinde (Grade 3) elle muayene etmeden bile gözle görülebilecek düzeyde damarlarda genişleme görülür. Hastalar genelde kendileri de testis içindeki damar şişliğini farkedip doktora başvururlar.<br />
<br />
<b>4.Varikosel ne sıklıkta görülür?</b><br />
<br />
Varikosel, toplumdaki erkeklerin %15’inde görülür, çocuk olmaması sebebiyle başvuran erkeklerin ise %40’ında varikosele rastlanır.<br />
<br />
<b>5. Varikosel spor yapmakla artar mı?</b><br />
<br />
Varikosel hastalığı, yatkınlığı olan kişilerde ortaya çıkar. Ağır sporlar(Fitness, halter gibi) varikoselin ortaya çıkmasına ve varolan varikoselin şiddetinin artmasına yardım eder.<br />
<br />
<b>6. Varikosel ameliyatı yapılmasına nasıl karar verilir?</b><br />
<br />
Varikosel tespit edilen hastalardan sperm tahlili istenir. Sperm tahlilinde sperm sayısı ve hareketi normal ise varikosel ameliyatına gerek yoktur. Eğer sperm sayı ve hareketi düşükse varikosel ameliyatı yapılması uygun olacaktır. Varikosel ameliyatı sonrası sperm sayı ve hareketinde artış gözlenir.<br />
<br />
<b>7. Varikosel nasıl tedavi edilir?</b><br />
<br />
Varikosel hastalığı, ameliyat ile tedavi edilir. Mikrocerrahi teknik kullanılarak yapılan mikroskopik varikosel ameliyatı en ideal yöntemdir. Mikroskopik varikosel ameliyatında toplardamarlar, atardamarlar ve lenf damarları kolayca ayırt edilebilmektedir. Mikroskop sayesinde atardamar ve lenf damarları korunarak toplardamarlar kolayca bağlanabilmektedir.<br />
<br />
<b>9. Varikosel ameliyatının mikrocerrahi yapılmasının avantajları nedir?</b><br />
<br />
Varikosel ameliyatı, mikroskop kullanılarak yapıldığında, yanlış damarların bağlanması engellenirken, toplardamarların hepsi bağlanarak varikoselin tekrarlaması engellenmiş olur. Mikroskop kullanılmadan yapılan ameliyatlarda lenf damarlarının bağlanmasına bağlı olarak hidrosel ismi verilen testis çevresinde sıvı toplanması ile karakterize bir durum ortaya çıkar.<br />
<br />
<b>10. Varikosel ameliyatı sonrası ne kadar hastanede kalmak gerekir?</b><br />
<br />
Varikosel ameliyatı sonrası hastanede 1 gün kalmak gerekir. Ameliyattan 1 gün sonra hasta taburcu edilir. Ameliyat genel anestezi altında yapılır, ameliyattan 3-4 saat sonra hasta yemek yiyebilir, 5-6 saat sonrasında yürüyebilir.<br />
<br />
<b>11. Varikosel ameliyatı sonrası ne zaman banyo yapılabilir?</b><br />
<br />
Varikosel ameliyatı sonrası 4-5 gün sonrasında banyo yapılabilir. Erken banyo yapmak istendiğinde ameliyat bölgesine su geçirmez Tegaderm pansumanı yapılarak ameliyattan 1 gün sonrada banyo yapabilirler. Ameliyat bölgesine alınması gerekmeyen, eriyen dikişler konulur.<br />
<br />
<b>12. Varikosel ameliyatı sonrası ne zaman cinsel ilişki olabilir?</b><br />
<br />
Varikosel ameliyatı sonrası 15 gün cinsel aktivite önerilmez. Kasların zorlanıp dikişlerde açılma olmaması için ağır eşya kaldırmaması da önerilir. Spor olarak yürüyüş 4-5 gün içerisinde olabilirken, ağır sporlar için en az 1 ay geçmesi gerekir.<br />
<br />
<b>13. Varikosel ameliyatı sonrası ne zaman kontrol gerekir?</b><br />
<br />
Varikosel ameliyatı sonrası ertesi gün pansumanı yapılıp hasta taburcu edilir, 2-3 gün sonra bir kez daha kontrole çağrılır. Yara yeri kontrol edilir, normal şartlarda 2-3 günden sonra pansuman yapmaya gerek yoktur.<br />
<br />
<b>14.Varikosel ameliyatı sonrası ne zaman sperm tahlili yapılması gerekir?</b><br />
<br />
Varikosel ameliyatından 3 ay sonra sperm tahlili yapılması gerekir. Her 3 ayda bir sperm tahlili yapılması uygun olur. En iyi sonuç 1 yıl sonundaki sperm tahlilinde ortaya çıkar.<br />
<br />
<b>15.Varikosel ameliyatı sonrası sperm sayısını artırıcı ilaç verilir mi?</b><br />
<br />
Varikosel ameliyatı sonrası 3. ayda sperm tahliline bakılır ve yeterli artış olmadığı görülürse sperm sayı ve hareketini artıracak ilaç tedavisine başlanabilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-65378933799142925702017-10-16T18:20:00.000+03:002018-01-28T23:42:05.799+03:00Tavuk Suyuna Çorbanın Faydaları Tıbben Kanıtlandı!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Tavuk Suyuna Çorbanın Faydaları Tıbben Kanıtlandı!" border="0" data-original-height="402" data-original-width="728" height="352" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkbagEJ9ehSJn7RywtxnaUkq9NGmW-GqiT188Wfg8VQYq134JllD-M6oKJidUh6Ni9kkPap4YONCr8kNensWyxUZqoTffpkgKD5etqq4D8zh_uUNGIsbuP95WBLvuix4kQBI-A-B-UkQ/s640/tavuksuyucorbasi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Tavuk Suyuna Çorbanın Faydaları Tıbben Kanıtlandı!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tavuk Suyuna Çorbanın Faydaları Tıbben Kanıtlandı!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Faydaları antik çağlardan bu yana bilinen tavuk suyu çorbası, Mısır'da soğuk algınlığı için kullanıldı, hatta ünlü ve saygın bilim adamı İbn-i Sina'nın tedavi protokollerinde yer aldı. <b>Tavuk suyu</b>nun faydaları günümüzde de bilim insanlarınca kabul ediliyor ve adeta ‘sihirli iksir’ olarak bazı hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak hastalara sıklıkla tavsiye ediliyor.<br />
<br />
<br />
<b>Tavuk suyu çorbanın</b> içerisindeki maddelerin hastalıkla savaşan beyaz kan hücrelerini üretimine katkısı olduğunu belirtiyor. Araştırmaya göre; tavuk suyu, insan vücudundaki hücrelerin büyümesi ve onarımı için gerekli olan aminoasit açısından çok zengin bir kaynak ve mevsim geçişlerinde soğuk algınlıklarına ve diğer bazı hastalıklara karşı kalkan oluyor!<br />
<br />
<b>İstenmeyen maddelerin vücuttan atılmasını sağlar</b><br />
Bazı hastalıklar, insanda yüksek oranda su kaybına neden olur ve bol sıvı almaları önerilir. Bol sıvı almak, vücutta bulunan alerjenler ve yabancı etkenler ile antikorlarla mücadelede de oldukça etkili bir yöntemdir. Tavuk suyu çorba, kişilerin su ihtiyacını karşıladığı gibi istenmeyen bu maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.<br />
<br />
<b>Antiseptik özelliğine sahip</b><br />
Tavuk suyu, tuzlu su gargarası ile benzer özellikleri taşır. Boğaz, ağız ve bademciklerdeki zararlı etmenleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Sağlığa bin bir faydası olan tavuk suyu yapmak için önce buzluktan çıkarmamız gerek. Peki tavuk çözdürmenin en pratik ve doğru yolu nedir?<br />
<br />
<b>Bağışıklık sistemini çelik gibi yapar!</b><br />
Vücuda gerekli enerjiyi veren tavuk suyu aynı zamanda beyaz kan hücrelerinin üretimine de katkı sağlar. İçerisine çeşitli sebzeler katıp hazırlayacağınız tavuk suyuna çorbanın besin değeri böylelikle iki katına çıkar.<br />
<br />
Vücuda giren yabancı maddelere karşı vücudun ilk savunması olan nötrofiller , bakterilerin yok edilmesi, iltihaplanma ve mukus üretimi (burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, balgam, vs.) yardımıyla vücuttan atımına yardımcı olur. Soğuk algınlığına karşı tavuk suyu çorba içilmesi, sinüslerin temizlenmesi üzerindeki etkisi ile tedaviyi hızlandırıcı rol üstlenir.<br />
<br />
<b>Bağırsakları düzene sokar</b><br />
Bağışıklık sistemimizin dolayısıyla sağlığımızın en önemli bir kısmı, bağırsaklarımızdaki faydalı mikropların zararlılardan daha fazla olmasına dayanıyor. Bu denge bozulunca bağırsaklarımızın geçirgenliği olumsuz yönde değişiyor ve yeterince hazmedilmemiş olan ve kana geçmemesi gereken bazı maddelerin kana karışmamasına neden olabiliyor.<br />
<br />
Bağışıklık sistemi de bu parçacıkları zararlı görerek savaşmak istiyor. Bu durum, uzun süreli iltihabi romatizmal hastalıkların gelişmesini tetikleyebiliyor. Tavuk suyu çorbasının içerdiği faydalı birçok madde, kolay sindirilir ve besleyici özelliğinin yanında bağırsak iç yüzeyinin iyileşmesine katkı sağlayarak bu olumsuz durumların oluşmasını engelleyebiliyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-73734147679062185552017-10-16T13:58:00.000+03:002017-10-16T13:58:06.339+03:00Bardağı yere bırakın - Kısa HikayeBardağı yere bırakın - Diğer kısa hikayelerimiz için <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/K%C4%B1sa%20Hikayeler" target="_blank">tıklayın</a>!<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Bardağı yere bırakın - Kısa Hikaye" border="0" data-original-height="323" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNy78PzTxUQ414DfMnkVoBtlm0j1-wpXIthHECnFyRnIlTNlXxjjO1-I5NbadycN1OFIr5J7UUQ4QhOQII_LQxZhIhLua-p6PHUOif6DdsTnfBEklICtaUkZok1nAk-VzRMdBSXkxS1w/s1600/barda%25C4%259F%25C4%25B1-b%25C4%25B1rak%25C4%25B1n-.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Bardağı yere bırakın - Kısa Hikaye" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bardağı yere bırakın - Kısa Hikaye</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Ünlü bir profesör içi dolu bir bardakla dersine başladı.<br />
<br />
–Sizce bu bardağım ağırlığı nedir ? Sorusunu yöneltti.<br />
<br />
Öğrencilerden gelen yanıtlar 50gr 100 gr 125 gr gibi cevaplar geldi profesör ise bardağı tartmadan içindeki ağırlığı bende bilemiyorum “dedi.<br />
<br />
–Fakat benim asıl sorum şu;<br />
<br />
<b>Ben bu bardağı bir kaç dakika elimde tutsam ne olurdu?</b><br />
<br />
–hiç bir şey olmazdı<br />
<br />
– peki bir saat tutsam ne olur?<br />
<br />
– -kolunuzda ağrılar başlardı<br />
<br />
– Çok haklısın pekala bir gün boyunca tutsam ne olur?<br />
<br />
– Kolunuz daha fazla ağrır ve adalelerde spam oluşur.ve hastaneye gitmek zorunda kalırsınız.<br />
<br />
<b>Sorduğu sorulara cevap alan profesör, Can alan noktaya temas etti.</b><br />
<br />
– pekala bütün bu problemler olurken bardağın ağırlığında bir değişim olacak mı?<br />
<br />
– Hayır<br />
<br />
– Peki bu kolun ağrı yaşanmasında spazm yaşanmasında ki sebep nedir ?<br />
<br />
Ve diğer soruyu arkasından yöneltti<br />
<br />
– acı çekmemem ve ağrıdan kurtulmam için ne yapmam gerekiyor ?<br />
<br />
– Bardağı bırakmanız yeterli olacaktır.<br />
<br />
– Profesör istediği cevabı almış rahatlamıştı.<br />
<br />
– Öğrencilerini tebrik etti ve bu soruları sormasının sebebini açıkladı.:<br />
<br />
– Hayattaki problem ve sorunlarda bu şekildedir. Kafanda bir kaç dakika tutarsın sorun yaratmaz. Fakat uzun süreli düşüncelere dalarsan başınız ağrımaya başlar. Lakin bu sorundan başka düşünemez hale gelirsen bu seni bitirme noktasına getirir. Tabi ki yaşamınızdaki sorunları düşüneceksiniz. Sorunları gidermeye çalışacaksınız. Ancak en önemli nokta akşam yatmadan önce o sorunları yere bırakmaktır.<br />
<br />
Bu şekilde davrandığınız sürece strese girmez sabahları taptaze bir beyin ile güne başlarsınız. Arkadaş ve dostlarınıza vermeniz gereken en iyi tavsiye :<br />
“Bardağı yere bırakın ” olmalıdır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35330279051355959792017-10-15T13:53:00.000+03:002017-10-15T13:53:04.663+03:00Bende Belki Babama Sarılmış Olurdum - Kısa HikayeDiğer kısa hikayelerimiz için <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/K%C4%B1sa%20Hikayeler" target="_blank">tıklayın</a>!<br />
<br />
Küçük kız çocuğu annesi ile yolda yürürken birden durdu. Yağmurdan ıslanan gözlüğünü çıkarttı ve karşısındaki babası ile birlikte bisiklete binen bir başka kız çocuğuna doğru baktı.<br />
<br />
Bisikletin arkasında minderde oturan kız çocuğu düşmekten korktuğu için babasına sıkıca sarılmıştı. Ve soğuk olduğundan kıpkırmızı olmuş yanaklarını babasının sırtına yaslamıştı. Babanın ara sıra kızına dönerek kızına söylediği sözler kızı güldürüyordu.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="327" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh57aRLw62wpX-z_pQ_hO1GxHhLzJcOTAvUabBkXM6AHfINsddvQJafM0mDNPE2X_LovL5Qv2Ma8jTZ8baUVV_deXUCw5bnI-A61vN_jq8dOjqA21l5Qf6oqyYxS-dQziGGVJDIEqRqhQ/s1600/i%25C3%25A7inizi-ac%25C4%25B1tacak-k%25C4%25B1sa-hikayeler.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bende Belki Babama Sarılmış Olurdum - Kısa Hikaye</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Kaldırımda duran kız bisikletin arkasından bakmaktayken annesi durumu anladı ;<br />
<br />
– Evdeki bisikletler yetmiyor muda gözün başka bisikletlerde dedi. Ama çok beğendiysen baban sana aynısından alır.<br />
<br />
Kız yumuşacık sesi ile;<br />
<br />
– Bisiklete değil kıza baktım dedi. Babası o haldeyken bile kızıyla sohbet edebiliyor sesi.<br />
<br />
Annesi kızını duymamış gibi davrandı . Kürkle çevrili şapkasını düzeltirken.<br />
<br />
– Senin arkadaşların soğukta okula yürüyerek giderken ama baban işe giderken sana vakit ayırıp<br />
Mercedes’iyle okula götürüyor.<br />
<br />
– Kız hala bisiklete bakıyordu.<br />
<br />
– Ama çok istiyorsan baban seni bisikletle getirsin. Diyerek devam etti. Ne güzel yakışır değil mi ?<br />
<br />
Küçük kız inci gibi süzülen gözyaşlarını saklamaya çalışırken<br />
<br />
– Anneciğim çok isterdim belkide bu sebepten bende babama sarılmış olurdum.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-29052049076572015932017-10-15T01:27:00.003+03:002020-12-12T18:13:40.274+03:00Elektrik Faturanızı Düşürmenizin Yolları!Toroslar <b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Elektrik%C3%A7i" target="_blank">Elektrik </a></b>Dağıtım AŞ (Toroslar EDAŞ) internet sitesinde, ülkemizde akkor flaman lamba yerine floresan ampul kullanılması durumunda yıllık 1 milyar 120 milyon kWh'lik tasarruf sağlanacağı belirtildi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Elektrik Faturanızı Düşürmenizin Yolları!" border="0" data-original-height="335" data-original-width="670" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidYDrH1Fc3RwtsUUg86dqCKuqLUeKkeKYpEvz5uOEwjB7cYMFLE2nkWv8toAn7lSfyALmE5N26VJwLqPtOgfrhGaHSS_3asHTRZ0RZD0QHtL7JxPrByfCQmDGKhdEA4lpspEeUjwBt4g/s640/isteelektrikfaturasinin50dusurmeyolu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Elektrik Faturanızı Düşürmenizin Yolları!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Elektrik Faturanızı Düşürmenizin Yolları!</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Konutlarda <b>elektrik </b>enerjisinin verimli kullanılması konusunda yer alan bilgiye göre, sadece aydınlatmada dikkat edilecek birkaç küçük ayrıntı bile önemli oranlarda elektrik tasarrufu</div>
<div>
yapılabiliyor. <b>Enerji tasarrufu</b> için evlerde alınabilecek önlemler ve aydınlatma konusundaki öneriler şöyle sıralanıyor:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
"Evlerde akkor flaman lamba yerine floresan ampuller kullanılmasıyla aydınlatma ile ilgili yüzde 75 tasarruf sağlanabilir. "Gün ışığından mümkün olduğunca yararlanılmalıdır. Çalışma masaları mümkün olduğunca pencere kenarlarına konulmalıdır. Duvarlar ve tavanlar açık renk boya ile boyanmalı ve gündüz saatlerinde aydınlatma amaçlı elektrik kullanımı asgariye düşürülmelidir. Dekoratif lambalar ışığın istenilmeyen bölgeleri aydınlatmasına neden olacağından bundan kaçınmalı, aydınlatma geri verimi en üst düzeyde olan armatürler tercih edilmelidir. Zamanlayıcı, fotoseller, ya da yaklaşım sensörleri vasıtasıyla aydınlatmanın sadece ihtiyaç olduğunda devreye girmesi ve çıkması sağlanmalıdır. Yüksek katlı binalarda 2 veya 3 katı aydınlatacak şekilde merdiven otomatiği seçilmeli, aynı anda 4 veya daha fazla katı aydınlatan merdiven otomatiği sistemine ilaveler yapılmalıdır. Kullanılmadığı sürece aydınlatmalar kapatılmalıdır."</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>EV ALETLERİNİN KULLANIMI</b></div>
<div>
<ul>
<li>Mikro dalga fırınların, pişirmeyi 2-10 dakikada, ısıtmayı 10-30 saniyede gerçekleştirdiği, diğer elektrikli fırınlara göre yüzde 66 daha az elektrik harcadığı vurgulanırken, ev aletleri kullanımında enerji tasarrufu için şu uyarılarda bulunuldu: "İhtiyaçtan daha büyük kapasiteye sahip klimalar kullanılmamalıdır. Elektrikli süpürgelerin torbaları sık sık boşaltılmalıdır. Boş torba ile dolu torba arasında süpürgenin kullanımı esnasında yüzde 15 civarında daha fazla elektrik sarfiyatı olacaktır.</li>
<li>Bulaşık ve çamaşır makinelerinin etrafında en az 5 santim civarında boşluk bırakılarak ısınmadan dolayı oluşan sıcak havanın kolayca dağılması sağlanmalıdır. Yaz aylarında ısı ve nemi azaltmak için sabah ve akşam saatlerinde yıkama yapılmalıdır.</li>
<li>Küçük ekranlı televizyonlar büyük ekranlı televizyonlara göre daha fazla elektrik tüketmektedir.</li>
<li>Yerlerin halı kaplı olması zeminde ısı kaybını azaltacaktır.</li>
<li>Kullanılan odaların kışın 18-21 derece arasında tutulması gerekmektedir.</li>
<li>Yazın sıcaklıktan rahatsız olunmayacak bir derece olan 24-27 derece arasında oda sıcaklığı ayarlanmalıdır. Düşürülen her derece için yüzde 4 daha fazla elektrik harcanmaktadır.</li>
<li>Buzdolaplarının kapı içi manyetik bantları ayda bir kez sabunlu su ile temizlenmeli ve pudralanmalıdır. Bu sayede bakım yapılmayan dolaplara göre yaklaşık yüzde 5 civarında elektrik tüketimi azaltılabilecektir.</li>
<li>Buzdolabındaki buz kalınlığı 5-6 milimetreyi geçmemelidir.</li>
<li>Buzdolabına sıcak yiyecek ve içecek konulmamalıdır.</li>
<li>Televizyon, VCD, DVD, müzik seti gibi elektrikli cihazlar çalışmadıkları zaman mutlaka cihazın açma-kapama düğmesinin kapalı konumda olması sağlanmalıdır.</li>
<li>Uzaktan kumanda cihazı ile kapatılan elektrikli ev aletleri, on/off düğmesinden kapatılmadıkları zamanlar bile cihazın açık olduğu zaman tükettiği elektriğin yaklaşık yüzde 5'i ile yüzde 15'i arasında elektrik tüketirler.</li>
<li>Ütüleme işlemi bitmeden 5 dakika önce ütü fişten çekilerek ütüde mevcut bulunan ısı ile kalan 5 dakikalık ütü işlemi yapılmalıdır. Bu basit önlemle 1 ampulün 1 saat daha fazla aydınlatması</li>
<li>sağlanabilecektir.</li>
<li>Camların çift cam olması, camlardan sıcak ve soğuk havanın giriş-çıkışını zorlaştıracak olup bu şekilde ısınma ve serinleme için yüzde 40 daha az bedel ödenecektir.</li>
<li>Buzdolaplarında buzluk bölümünün -18 derece, diğer soğutucu bölümün ise +7 derece olması en uygun sıcaklık değerleridir.</li>
<li>Buzdolabının yüzde 70 dolulukta olması en verimli çalışmasını sağlayacaktır. Bunun üzerindeki veya altındaki doluluk elektrik tüketimini artıracaktır.</li>
<li>Kızartmaları elektrikli ocak üzerinde kızartmak, fritöz içerisinde yapmaktan yüzde 25 daha fazla enerji harcar.</li>
<li>10 yılı geçmiş klimalar yeni klimalara göre yüzde 15-yüzde 40 civarında daha fazla elektrik tüketimine neden olacaktır".</li>
</ul>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-72516510205440830632017-10-15T01:17:00.003+03:002020-12-12T18:02:40.981+03:00Ferforje Nedir ? Ferforje Demir Nerelerde Kullanılır?Yeni binaların balkonlarında, apartman korkuluklarında, pencere demirlerinde ve daha bir çok yerde görüyorsunuz aslında <b>Ferforjeleri </b>ama bilmeyenler için kısaca açıklayalım.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="ferforje blogger ile ilgili görsel sonucu" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFXXrtJLg2TTO7_3nHN1pmJW1TyU0m2Q4eS2R0y85Ypx_I3CBoKmWsdd2fLcA1l8y-akv0MmUtPcLWHPORt4LP-K82GXsawx7hyhlkWJOZ1s4_f5TbXL6UkP0SczdEMUFcU1zP0NHuEh8/s640/kap%C4%B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ferforje Nedir ? Ferforje Demir Nerelerde Kullanılır?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Ferforje <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">Nedir</a> ?</b><br />
<b>Ferforje </b>bir sanat olarak tanımlanmaktadır. <b>Ferforje</b>, Fransızca "Fer forgé" kelimesinden gelmektedir ve Fransızca'da "dövme demir" anlamına gelmektedir. Günümüzde Ferforje demirleri artık modern makinlarda standart model ve motifler belirlenerek fabrikalarda üretilmekte ve kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır. Ferforje, demir'in dövülerek işlenmiş süslü demirler ortaya çıkarma işine denilmektedir.<br />
<br />
<b>Ferforje Nerelerde Kullanılır ?</b><br />
Bahçe Korkulukları, Pencere Korkulukları, Balkon Korkulukları, Merdiven Korkulukları çeşitli süs eşyaları, Banklar, sandalyeler, masalar ve kapılarda kullanılabilmektedir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-66939632512756939442017-10-14T14:15:00.000+03:002019-02-17T17:37:26.602+03:00Güven Yüreyi Sen Maşallah ( Üzgünüm Seni Üzdüm) Şarkı SözüSon günlerin en hareketli ve eğlenceli şarkılarından birisi, Güven Yüreyi Sen Maşallah <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">şarkı sözü</a>.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="751" data-original-width="751" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQJ2wH84aeoG7HPzhQv7l9U8iI6i1mZzx-frYqhyy-IL9lz92CbdTDxYD4sdps877PMUHFwCZp86-FT_nc_I3f4AgqR9gofVagA0N_7qPNyJpco-XobYAbVzzRQtUqM5eEpWvoS9Wqog/s400/lNrtr.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="400" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Güven Yüreyi Sen Maşallah ( Üzgünüm Seni Üzdüm) Şarkı Sözü</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b>Güven Yüreyi Sen Maşallah ( Üzgünüm Seni Üzdüm) <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">Şarkı Sözü</a></b><br />
<br />
Bir günah bırakmadın bana<br />
Sen maşallah hepsini topla<br />
Her yerdesin bir orada bir burda<br />
Hızlı büyüdün ortamda<br />
<br />
Ama iyi mi kötü mü bilemiyorum<br />
Senin adına endişe ediyorum<br />
Gözüne hoş gelen aslında boş<br />
Aslında boş geleceği görüp sadece gülüyorum<br />
<br />
<b>Üzgünüm seni üzdüm</b><br />
<b>Ama pişman değilim</b><br />
Sayende az yaşarmadı gözüm<br />
Ama pişman değilim<br />
<br />
Söz ve Müzik: Asil Gök, Derya UluğUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-83228955631284448752017-10-14T13:50:00.000+03:002018-01-03T09:32:36.726+03:00Sizden Aldığımız Bir Kilo Şeker.. - Kısa Hikaye<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="347" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1bGzR_0tHQo3ihskS0yleLU_Ch-xZba-2LPnhQlLtQy4ZdjXgVY698hrfBu9lC2LOClLaO988UFSQtUBlHT34S8CgJ1u0pFvv5UZRalvWkr8jkKK5pBTQcGjfkCuKl7tdTxIIsVH96Q/s1600/Kesinlikle-oku.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Sizden Aldığımız Bir Kilo Şeker.. - Kısa Hikaye</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />Diğer kısa hikayelerimiz için <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/K%C4%B1sa%20Hikayeler" target="_blank">tıklayın</a>!<br />
<br />
Yaşlı adamın eşi evde tereyağı yapıyordu kocası ise her gün yakınlarındaki bakkala götürüp satıyor onunla geçiniyorlardı. Bakkal adamın getirdiği tereyağını hiç tartmıyordu.Ancak bir gün acaba dedi, adam gittikten sonra tereyağını tartıya koydu, 900 gram olduğunu görünce çok öfkelendi ve yarın geldiğinde bunun hesabını sorar bir daha da ondan alışveriş yapmam dedi.<br />
<br />
<br />
Ertesi sabah yaşlı adam elinde tereyağı içeriye girdi, bakkal sert bakışlarıyla bir daha senden tereyağı almayacağım dedi. Yaşlı adam üzülerek efendim bir yanlışım mı oldu dedi.<br />
<br />
Bakkal, efendi senin bana verdiğin tereyağını tarttim 900 gram geldi ayıp değilmi bu yaptığın dedi.<br />
Yaşlı adam utanarak başını yere eğdi ve<br />
<br />
– efendim bizim terazimiz yok, sizden bir kilo şeker almıştık onu tartı olarak kullanıyoruz dedi.<br />
<br />
Bakkal utancından ne yapacağını şaşırdı.<br />
<br />
Böyledir işte dünya…<br />
<br />
Kime ne ağırlıkta kıymet verirsen o ağırlıkta kıymet bulursun.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-3848717060393634772017-10-13T23:38:00.001+03:002020-12-11T23:41:52.045+03:00Neden Beşiktaşlıyım? Beşiktaşlıların Akıllarında Kalan Sözler...<b>1. Bir taraftan çok daha fazlası olmaktır ; adaletin, samimiyetin, dostluğun simgesidir Çarşı.</b><br />
<br />
<b>2. Büyük başkan, Süleyman SEBA!</b><br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFE6bMoeC8yI3L17BIhShbDhZiuvqh7KeeZE33qir8KDBAE7CMXTQj9zNXU8S0PNPpxTRTZodFJdfO-pFgsYWuUojzkm09_RgKe8GOt3O9ZUv1z1HVh2R1BGvpUdiYwm-QAhOble3SDQ/s640/suleyman-seba.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Büyük başkan, Süleyman SEBA! “Şerefli ikincilikler, şerefsiz şampiyonluklardan önemlidir.”</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>3. Beşiktaşlı duruşu!</b><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1m1KL1qmpLa1Iaube1Gs0OMdLVqb4Dp2abNpcILUF4hZ0i6WKrOhprXZahDm7icZcd80_o4i6AxeXTNgprUA7HhIwzYHlnV8dIWOIVQ93GF80rKw1miZ5UD6h0Gcm-zhTxTvGvewJLw/s1600/0fa6894edc57b507f2374fbee0c8e017.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="600" height="370" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1m1KL1qmpLa1Iaube1Gs0OMdLVqb4Dp2abNpcILUF4hZ0i6WKrOhprXZahDm7icZcd80_o4i6AxeXTNgprUA7HhIwzYHlnV8dIWOIVQ93GF80rKw1miZ5UD6h0Gcm-zhTxTvGvewJLw/s640/0fa6894edc57b507f2374fbee0c8e017.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Beşiktaşlı duruşu!</td></tr>
</tbody></table>
<b>4. Beşiktaş'ı üzmesinler..</b><br />
<br />
<img border="0" data-original-height="301" data-original-width="500" height="384" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2dEmBiH5O_WHDc2wVBdIZb-FphY1r8UV9xxnWSywYYpWZNzLROIgg5N4oYue8CK2hiOV9kaahjQlRM0B81v0c2eD3kNPlt4LnIjURWg5hvp1KIye2GG5uoGNfKyP4HJYLkOlY1y2UNQ/s640/besiktasiuzmesinler.jpg" width="640" /><br />
<br />
<br />
<b>5. Toplumun en güvenilir kitlesi olabilmektir.</b><br />
<br />
<b>6. ''Van üşüyor, biz de üşüyoruz.''</b><br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><span style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="630" height="350" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_BRpXxiseUChPo_eMrPNw37B-G6ZJ6vT-D77dSWToM0n0mBWpR1OrpDO0D2M36mZzcu0BXEstcIvIbxQzyeaCMOEFsXtZP1X-oCXuUs5DqDhnMMrLnVMqKTffS1FJ_zQ6mXxOHCehHg/s640/carsi-nin-van-a-besiktas-atkisi-yollamasi_714479.jpg" width="640" /></span></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En duyarlı taraftar olmaktır.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>7. Aslolan hayattır, hayat da Beşiktaştır!</b><br />
<br />
<b>8. En önlerde direnmektir!</b><br />
<br />
<b>9. Zeki, çevik ve ahlaklı üçlü; Metin, Ali ve Feyyaz</b><br />
<br />
Zeki, çevik ve ahlaklı üçlü; Metin, Ali ve Feyyaz<br />
"Bir, iki, üç gol yetmez,<br />
Dört beş altı olsun.<br />
Metin Ali Feyyaz koysun<br />
Beşiktaşım şampiyon olsun."<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="496" data-original-width="770" height="410" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNN5jJAOv6RuCmKpmqhnYx3pTwY2r9YoRkHF1ogrBfxCiUiVjvk9rA5l1J6XxTUper-l440-ZHll8IxurVACqTzvIXDgElYiO3g_nWK2FRhTxHwvmbx2VF8SfyUE5Aly3BlAy-irKOOw/s640/5752919e18c7733d087a3eb6.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zeki, çevik ve ahlaklı üçlü; Metin, Ali ve Feyyaz</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>10. Son holigan Optik başkan</b><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="600" height="384" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgm2xl1PN9MVW1oMtS22IG4un0KqdAlQZZ9uha_hE9RcY7tul1i4-r010w2e1wUryOsuZabEB4wWLIdmTkylNOZ3-8MyqxWL3Nisp4VoN64-Gn4Ut_aIqt0mbKozQacHSMweiXG_NGE_g/s640/optik-baskan-mehmet-isiklar-2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Son holigan Optik başkan</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Son holigan Optik başkan Kimdir?</b></h3><div><b><br /></b>
Beşiktaşlılığı annesinden gelmektedir. Anne tarafından çoğu Beşiktaşlıdır. Dedesi 1940-50′li yıllarda, Taksim Stadı’nda Beşiktaş maçlarını kaçırmazmış. <div><br /></div><div>Çok iyi bir Beşiktaşlı olduğu için Mehmet Işıklar’da da etki bırakmış. Dedesinin bıraktığı etkiden dolayı Beşiktaşlı olmuş Mehmet Işıklar. <div><br /></div><div>Beşiktaş yüzünden zamanında başına bir şey geldiğinde; yani maçlarda kavga olduğu zaman, karakola düştüğünde, hastaneye gittiğinde, işi gücü bırakıp, okula gitmeyip deplasmanlara gittiği zaman babası annesine kızarmış. ”Senin yüzünden Beşiktaşlı oldu, başına neler geliyor” dermiş.<br />
<br />
Beşiktaş dışında hiçbir özel hayatı olmamış Optik Mehmet’in. Doğru dürüst kız arkadaşı bile olmamış. Müzik dinlemeyi çok severdi, özellikle özgün müzikleri. Sokak köpekleri beslerdi. </div><div><br /></div><div>Yaklaşık 40-50 köpeğe bakmıştır; onların aşılarını yaptırır, kimlik kartlarını çıkartır, yavrularını beslerdi. <div><br /></div><div>Çoğu zaman onlarla konuşurdu. En iyi dostlarından biri köpeği Sali’ydi. Kahvehanelerden nefret eder. </div><div><br /></div><div>Gezmeyi ve sinemaya gitmeyi çok severdi.- Solcu Optik Çarşı’nın ‘A’sının anarşist işareti olmasında, en politik tribün olmasında Optik Mehmet’in büyük etkisi vardı.’Optik Başkan’ın solcu olduğunu herkes bilirdi. </div><div><br /></div><div>Diğer tribün liderlerinin aksine kendisine ‘reis’ denmesine izin vermemişti.<br />
<br />
<b>11. Beşiktaşlılık herkese nasip olmaz.</b><br />
<br />
<b>13. Beşiktaş efsanesi, Süreyya Soner’</b><br />
<br />
<b>14. "Yağmurlu bir günde görmüştüm seni." " Kartal Gol Gol Gol Kartal Gol Gol Gol"</b><br />
<br />
<b>15. ''Bizimkisi bir aşk hikayesi; siyah beyaz film gibi biraz.''</b><br />
<br />
<b>16. Armasında Ay Yıldız olan Klüp Beşiktaş!</b><br />
<b><br /></b>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="507" data-original-width="900" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiF6x4tjpEYqVIFXDRnZRbh6dhIY8Mg2dQFoKVxOsWON6xaM0t7NG8RsL3SFdKo4gzOB2J_XcKrf04b3QKp5lstw5wif8buEfRA29mxdHuBQHqgtdkPPHoZWvqXRbWgCOb5ztOB4cQKLA/s640/besiktas.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: start;">Armasında Ay Yıldız olan Klüp Beşiktaş!</span></td></tr>
</tbody></table>
</div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-17885168240046943842017-10-13T16:30:00.000+03:002018-09-18T22:34:37.197+03:00Elma Sirkesi Gribe İyi Gelirmi? Elma Sirkesi ile Grip Tedavisi<b>Elma Sirkesi Gribe İyi Gelirmi?</b> İle ilgili yazımızı <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">şifalı bitkiler</a> kategorisinde paylaşıyoruz.
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Elma Sirkesi Gribe İyi Gelirmi? Elma Sirkesi ile Grip Tedavisi" border="0" data-original-height="400" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgahtYXErsmadNlDKqYGT6sLMdCaKNnCb5oeh35UX_5gvUMkVpBFrx_9m77GhBdn3FxpQwYMPlZYrAeDGV7lYfc0djPrcINaK0sAIIYpP_mEAkhIyz78r-ET06h0GHio7YjJkNNO_vCsw/s1600/elma-sirkesi-cilt.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Elma Sirkesi Gribe İyi Gelirmi? Elma Sirkesi ile Grip Tedavisi" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Elma Sirkesi Gribe İyi Gelirmi? Elma Sirkesi ile Grip Tedavisi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
İngiliz bilim adamları gribe karşı <b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Elma%20Sirkesi" target="_blank">elma sirkesi</a> </b>hakkında araştırma yapıp, 15 sene boyunca da bu araştırmayı devam ettirmişler. Elde edilen sonuç, sirke ile grip tedavisinde başarılı olunduğunu göstermiş. Sadece grip de değil, elma sirkesi, üst solunum yolları hastalıklarında etkili oluyormuş. Bizim aramızdan da bu uygulamayı deneyen, ve internet ortamında paylaşan Türk arkadaşlarımız olmuş. Peki gribe karşı elma sirkesi nasıl kullanılır?<br />
<br />
<b>Sirke İle Grip Tedavisi Nasıl Yapılır?</b><br />
<br />
Yapılması gereken şey oldukça basit. İlk olarak <b>organik elma sirkesi</b> bulmalısınız.<br />
<br />
<b>Grip </b>olacağınızı hissettiğiniz anda, her gün iki kere şu uygulamayı yapın: (Midenizde yanma hissetmiyor; ya da mide ülseri problemleri yaşamıyorsanız…) Yarım fincan elma sirkesinin içerisinde bir tatlı kaşığı balı, tahta olması önerilen bir kaşık ile karıştırarak eritin. Sonrasında da hazırlamış olduğunuz bu karışımdan, her seferinde taze hazırlamak sureti ile günde iki kere için.<br />
<br />
Verilen bilgilere göre, antibiyotiklerden daha etkili olan bu yöntem ile, hem gribin önünü kesiyor, hem de bir kaç sene boyunca grip olmuyorsunuz… Mide problemleri olanlar dışında, herhangi bir yan etki yaratmayan tamamen doğal bu yöntemi denerseniz ne kaybedersiniz?Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-67990371680256345492017-10-13T10:45:00.001+03:002017-10-13T10:45:42.396+03:00Askerdeki Oğullarından Acı Haber - Kısa HikayeAskerliğini bitirmiş olan genç askerliğini yaptığı şehirden ailesini aradı:<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCtm8qqSTen2C0ZgZqUi2QUFG8eNnhtEK0B8UuZ7Jwcu-zTWtB3zNJQkeu4h6kWdM3OnWoTrya1fYbjEGXXZdAfeGUILXTjHSA0CqUAJ8szu93Ui5cgkL75QSJTBu3Siiglcy6w0lfog/s1600/ac%25C4%25B1-ama-anlaml%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Askerdeki Oğullarından Acı Haber - Kısa Hikaye" border="0" data-original-height="323" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCtm8qqSTen2C0ZgZqUi2QUFG8eNnhtEK0B8UuZ7Jwcu-zTWtB3zNJQkeu4h6kWdM3OnWoTrya1fYbjEGXXZdAfeGUILXTjHSA0CqUAJ8szu93Ui5cgkL75QSJTBu3Siiglcy6w0lfog/s1600/ac%25C4%25B1-ama-anlaml%25C4%25B1.jpg" title="Askerdeki Oğullarından Acı Haber - Kısa Hikaye" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Askerdeki Oğullarından Acı Haber - Kısa Hikaye</td></tr>
</tbody></table>
<br /><br />
-Anne baba, eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum.<br />
<br />
-Memnuniyetle, onunla tanışmak isteriz, diye cevapladılar.<br />
<br />
Oğulları, -Bilmeniz gereken bir şey var diye devam etti.<br />
<br />
-Arkadaşım savaşta ağır yaralandı.Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok, ve onun gelip bizimle kalmasını istiyorum.<br />
<br />
-Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz.<br />
<br />
-Hayır. Anne,baba,onun bizimle yaşamasını istiyorum.<br />
<br />
-Oğlum, dedi babası, bizden ne istediğini bilmiyorsun. Onun gibi özürlü biri bize korkunç bir yük olur. Bizim kendi hayatımız var, bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz.<br />
Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. O kendi başının çaresine bakacaktır.<br />
<br />
Oğlu o anda telefonu kapattı. Ailesi ondan bir süre haber alamadı. Ama birkaç gün sonra, polisten bir telefon geldi.<br />
<br />
Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler. Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu. Üzüntü dolu anne-baba oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler.<br />
<br />
Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince dehşete düştüler: Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı.<br />
<br />
Bir çoğumuz bu hikayedeki aile gibiyiz; Güzel olan ya da birlikte olmaktan zevk aldığımız insanları sevmek bizim için çok kolay, ama bize rahatsızlık veren ya da yanlarında kendimizi rahatsız hissettiğimiz insanları sevemiyoruz.<br />
<br />
Bizim kadar sağlıklı, güzel ya da akıllı olmayan insanların yanından uzak durmayı tercih ediyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-85476804083991336272017-10-13T08:30:00.001+03:002020-12-12T00:05:11.457+03:00Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!<div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="620" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgahtYXErsmadNlDKqYGT6sLMdCaKNnCb5oeh35UX_5gvUMkVpBFrx_9m77GhBdn3FxpQwYMPlZYrAeDGV7lYfc0djPrcINaK0sAIIYpP_mEAkhIyz78r-ET06h0GHio7YjJkNNO_vCsw/s1600/elma-sirkesi-cilt.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!<br /><br /></td></tr></tbody></table></div><b><div><b><br /></b></div>Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!</b><br />
<br />
Sorun ister akne, ister siğil ya da kepek olsun <b>elma sirkesi </b>hepsi için tek bir çözümdür. <div><br /></div><div>Bu makalede <b>elma sirkesinin </b><a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Cilt%20Lekelerine%20Bitkisel%20%C3%87%C3%B6z%C3%BCm" target="_blank">cilt </a>için yararlarından bazılarını vereceğiz. Dişler üzerindeki lekeleri çıkartmak için, <b>elma sirkesiyle </b>ıslatılmış bir pamuk parçası ile onları ovabileceğinizi biliyor muydunuz?<br />
<br /><br />
Söz asırlık ilaçlara geldiğinde, <b>elma sirkesi </b>sayısız kullanımları ile listenin başında yer alıyor. Sirke ezelden beri insanlar tarafından kullanılmaktadır. </div><div><br /></div><div>Antik Yunanda hekim Hipokrat, belirli tıbbi durumların tedavisi için elma sirkesi reçetesi kullanmıştır. </div><div><br /></div><div>Geleneksel elma sirkesi ahşap fıçılarda ezilmiş organik elmaların fermantasyonu yoluyla yapılır. </div><div><br /></div><div>Bu doğal <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Elma%20Sirkesi" target="_blank">elma sirkesi</a> çeşitli mineraller ve kalsiyum, fosfor, potasyum, magnezyum, sodyum, kükürt, bakır, demir ve silikon gibi iz elementler bakımından zengindir. </div><div><br /></div><div>B vitamini, C vitamini, asetik asit ve sitrik asit açısından da zengindir.<br />
<br />
Diyabet, yüksek kan basıncı ve sindirim sistemi sorunları için hala etkili bir ilaç olarak kabul edilir. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirmek, kilo vermek ve sindirimi geliştirmek için kullanılmaktadır. </div><div><b><br /></b></div><div><b>Elma sirkesi </b>kötü vücut kokusu ve kötü nefes kokusunu ortadan kaldırmak için de etkilidir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!" border="0" data-original-height="332" data-original-width="630" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZyNnCtltjPwZ7m2s_XwRCsp9stXz_l8Y7svr2gbxkLDxjHOJDmmtHjzVgwal-88vBtGaiErDjwTHOLvPWaoO1zErlrbQhAtnPw0sqwCWpH-2Np2b6zNW6dJd2V30hbodsX26aBtS1VA/s640/elma-sirkesi-ile-sivilce-maskesi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b><div><b><br /></b></div></b><h4 style="text-align: left;"><b>Cilt Bakımı için Elma Sirkesi:</b></h4>
<br />
<b>Elma sirkesi</b>, geniş bir yelpazede cilt sorunları için popüler ilaçlardan biridir. <b>Elma sirkesi</b> güneş yanığı, yaşlılık lekeleri, akne, siğil, selülit, böcek ısırıkları ve kepek için bir çare olarak kullanılmaktadır. Öyleyse cilt bakımı için <b>elma sirkesi</b>nin yararlarından bazılarına bir göz atalım.<br />
<br />
<h4 style="text-align: left;"><b>-Sivilcelerden Kurtulun:</b></h4>
<br />
İnsan cildi doğal olarak asidiktir. Cilt alkali olduğunda, akne gibi çeşitli sorunlara yatkın hale gelir. Asidik özellikte olduğundan <b>elma sirkesi </b>cildin pH dengesini korumak için iyidir. </div><div><br /></div><div>Ayrıca antibakteriyel özelliklere sahip etkili bir antiseptiktir. Yani bakteri gibi patojenleri ciltten uzak tutar. </div><div><br /></div><div>Bir şişe organik <b>elma sirkesi</b> alın ve eşit miktarda distile su ile sulandırın. Bir pamuk ile cilde uygulayın. Beş-on dakika sonra durulayın.</div><div><br /></div><div> En iyi sonuç için, en az bir ay boyunca <b>elma sirkesi </b>kullanın.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!" border="0" data-original-height="400" data-original-width="800" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDL8TgqPf0oy13j9lnR2iiCJsHvn5R3RYUx7SHNBABu7vbSXmAzn9IjU2Kh23RxvUiYaeJADgl83Ceuz0rVeC3f-DbSjGkE3g2UPpmbKS87DE6C4ULBevI67QCdMSpeB08N31KF_Obdw/s640/elma_ve_elma_sirkesinin_cilde_faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" title="Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption">Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!<br /></td></tr></tbody></table><b><br /><br /></b></div><div><div><b>Kuru/Yağlı Ciltten Kurtulun: </b></div><div style="font-weight: bold;"><br /></div></div><div><b>Elma sirkesi </b>ne çok kuru veya çok yağlı alacak şekilde cildin normal pH dengesini sağlar. </div><div><br /></div><div>Sirkeyi sulandırarak bir tonik olarak kullanabilirsiniz. Bu amaçla iki ölçü su ile bir ölçü sirkeyi karıştırın. Hassas bir cilde sahip olanlar bir ölçü sirke ile üç ölçü suyu karıştırabilirler. </div><div><br /></div><div>Yüzünüzü duruladıktan sonra, bu çözeltiden bir miktar hafifçe sürün. Bu çözeltinin fazlası saça parlaklık katmak için de kullanılabilir. Saçlarınızı yıkandıktan sonra son durulama için kullanabilirsiniz.<br />
<br />
<b>-Yaşlılık Lekelerini Ortadan Kaldırın:</b><br />
<br />
<b>Elma sirkesi </b>ve soğan suyunu eşit miktarda karıştırın ve yaşlılık lekeleri üzerine doğrudan uygulayın. Yarım saat sonra durulayın. İki çorba kaşığı portakal suyuna yarım çorba kaşığı <b>elma sirkesi</b> ekleyin. Karışımı sürün ve 30 dakika sonra yıkayın. </div><div><br /></div><div>Başka bir yöntem ise eşit miktardaki damıtılmış su ile<b> elma sirkesinin</b> seyreltilmesidir ve bir kaç damla bal ekleyin. </div><div><br /></div><div>Bu tarif aynı zamanda yaşlılık lekelerini azaltmak için de iyidir. Her şeyden önce güneşe maruz kalmaktan kaçının ve güneş kremi kullanın. </div><div><br /></div><div>Bu ilaçlar en az bir ay boyunca günde bir kez kullanılmalıdır.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!" border="0" data-original-height="400" data-original-width="620" height="412" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhY7GQ9B5WuGcxQ8PfmQ9kgckhQLB8e5cNevGWrcMjOjHPUY6LP8pyCVw9HwqBSqp9BLduT_Z12eGB_w4zpQtZ-q-8wUwKwi4ooruLxy9JJ_lkNajTCBf7IgFVJNKaVqqp7xZ49nde6PA/s640/elma-sirkesi-cilt.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Elma Sirkesi ile Cildinizi Güzelleştirin, Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olun!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>-Güneş Yanıklarını Rahatlatır:</b></h3>
<br />
<b>Elma</b> <b>sirkesi </b>güneş yanığı için mükemmel bir ilaçtır. Temiz bir bezi seyreltilmiş sirkeyle ıslatın. Bu amaçla <b>elma sirkesi</b> ve eşit miktarda soğuk suyu karıştırın. Yanık cilde bu lifi yerleştirin. </div><div><br /></div><div>Ciltteki batma ve yanma hissi için bir rahatlama sağlayacaktır. Bir kaç dakika bekletin. Bezi kaldırdıktan sonra cilt kuruyunca, bir kaç damla hindistan cevizi yağı uygulayın. </div><div><br /></div><div>Hindistan cevizi yağı da cilt yanıkları için çok iyidir.</div><div><br /></div><div> Bu amaçla aloe vera yağı ile hindistan cevizi yağı değiştirilebilir. Alternatif olarak su ile dolu küvet içine bir ya da iki fincan <b>elma sirkesi</b> dökün. 20-30 dakika boyunca suda kalın ve çıktığınızda bir nemlendirici uygulayın.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>-Selüliti Azaltın:</b></h3>
Bir ölçü masaj yağı ile üç ölçü <b>elma sirkesini </b>karıştırın. Cilt üzerine uygulayın ve nazikçe masaj yapın. Günde bir veya iki kez bu solüsyonu kullanın. </div><div><br /></div><div>Ayrıca solüsyonu uyguladıktan sonra, etkilenen parçayı sarıp durulamadan önce en az yarım saat boyunca sıcak tutabilirsiniz. Durulanmadan sonra bir nemlendirici kullanın. En iyi sonuçlar için ayda bir ya da iki kez işlemi tekrarlayın.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>-Tırnak Mantarı ve Kepeği Tedavi Eder:</b></h3>
<br />
Cilt için <b>elma sirkesi</b>nin yararlarından biri de tırnak mantarı için bir çare olarak kullanılmasıdır. Etkilenen tırnaklara günde en az üç kez hafifçe sirkeyi sürün. </div><div><br /></div><div>Sirkenin tırnak yatağına gittiğinden emin olun. Kendi kendine kuruduğundan emin olun ve durulamayın. </div><div><br /></div><div>Başka bir yöntem ise, etkilenen tırnakları <b>elma sirkesi</b> ve damıtılmış suyu eşit miktarlarda içeren bir çözeltinin içine batırmaktır. 30 dakika bekletin ve tırnaklarınızı kurulayın. </div><div><br /></div><div>En az bir ay boyunca günlük olarak tekrarlayın. Ayrıca sulandırılmış sirke ile birlikte epsom tuzu kullanabilirsiniz. </div><div><br /></div><div>Bu amaçla yarım ölçü sirke ve yarım ölçü epsom tuzu ile iki ölçü damıtılmış suyu karıştırın. Tırnaklarınızı günde yarım saat boyunca bu karışıma batırın.<br />
<br />
Kepekten kurtulmak için ise, üç ölçek su ile bir ölçek <b>elma sirkesi</b>ni karıştırın. Kafa derisi üzerine bu karışımı uygulayın ve 30 dakika sonra yıkayın.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-77304278107917899602017-10-12T16:24:00.002+03:002017-10-12T16:24:56.881+03:00Türkiye Bu Haberle Şok Oldu! İstanbul'da geçtiğimiz ay yaşanan bu olay cenaze aracını kullanan kişinin tecavüzü kameraya alması ve daha sonra sosyal medyada yayınlamasından sonra ortaya çıktı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXInMpvVUGX6t2e50fdiMhHmxtvxZOnENpAUogUNkptkj2sWDEbt7o3HP3fKnSVSAwzjhizW7wifXQ1fMZ8JNTzqZo_5HYj9BPijLBWoFIrnQqlsnMdpDOy-SERWKJjEfFMGPQeCnoGw/s640/haber.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Türkiye Bu <a href="http://nedirkibu.com/search/label/Haber" target="_blank">Haber</a>le Şok Oldu! </td></tr>
</tbody></table>
İstanbul'da geçtiğimiz ay yaşanan bu olay cenaze aracını kullanan kişinin tecavüzü kameraya alması ve daha sonra sosyal medyada yayınlamasından sonra ortaya çıktı. Aleyna G. geçtiğimiz ay talihsiz bir trafik kazasına karışmış ve olay yerinde hayatını kaybetmişti.<br />
<br />
Hastahanede tedavi altında olan ailesi cenazesini defnedemediğinden cenazeyi defnetme görevini belediye ve diğer akrabaları üstlenmişti. Cenaze taşınırken yanlış yola girdiğini beyan eden şöför Harun Ç. küçük Aleyna'ya tecavüz etmiş ve tecavüz anını kameraya çekmiş. Olaydan 17 gün sonra imgsrc.ru isimli bir internet sitesine bu görüntüleri atmış ve bu görünlüleri paylaştığını arkadaşına söylemişti. Arkadaşının şikayeti üzerine polis tarafından sorguya alınan Harun Ç. tecavüzü işlediğini itiraf etmiştir. Kişinin sorgusu halen devam etmektedir.<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-40417287701439914412017-10-12T16:21:00.001+03:002019-02-17T17:11:20.080+03:00Patates Diyeti İle Kilo Verin! Patates Diyeti İle Kilo Verenler...<b>Patates Diyeti</b> İle 3 Günde 5 Kilo Verilebilir mi? Son günlerde <b>patates diyeti</b> ile ilgili bir haber paylaşılmaya başlandı. Patates diyeti ile ilgili haberi sayfamızda paylaşıyoruz. <b>Patates diyeti</b> ile ilgili deneyimlerinizi bize yorum kısmından iletebilirsiniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="660" height="338" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0L6MGrsAOzYnITj_m9gvY6aviEW85Sqqs6ruXBWTrFro0qNB7NvdSf9g5g25NouOSTTvgFYXfrN4M6VaA_v7-6ad6p7IOJzix8e1yQbaFWAAuigCM1T-C3vld5I5dJ0wJidACD5Ltsg/s640/patates-yogurt-diyeti.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Patates Diyeti İle Kilo Verin! Patates Diyeti İle Kilo Verenler...</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Patates Diyeti İle 3 günde 5 Kilo Verin</b><br />
Bir çok diyeti denediniz fakat başarılı olmadıysanız işte sizler için Patates Yoğurt Diyeti. Bu diyet ile 3 Günde 5 Kilo Verebilirsiniz. İşte diyetin detayları;<br />
<br />
<b>Patates Diyeti 1. GÜN</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Kahvaltıda 1 adet haşlanmış patates ve1 su bardağı yoğurt</li>
<li>Öğle: 2 adet haşlanmış patates ve1 su bardağı yoğurt</li>
<li>Akşam: 2 su bardak yoğurt</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Patates Diyeti </b><b>2. gün </b><br />
<br />
<ul>
<li>Kahvaltı: 1 su bardağı yoğurt</li>
<li>Öğle: 2 adet haşlanmış patates ve1 su bardağı yoğurt</li>
<li>Akşam: 1 adet haşlanmış patates ve 1 su bardağı yoğurt</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Patates Diyeti 3. gün </b><br />
<br />
<ul>
<li>Kahvaltı: 1 adet haşlanmış patates</li>
<li>Öğle: 1 adet haşlanmış patates ve 1 su bardağı yoğurt</li>
<li>Akşam: 1 su bardağı yoğurt</li>
</ul>
<br />
<br />
<br />
<b>Uyarı</b><br />
<br />
<ul>
<li>Haşlanmış patateslere tuz ilavesi yapmayın.</li>
<li>Bu diyet 2-3 ayda 1 defa uygulanabilir.</li>
<li>Diyet süresince günde 2-3 litre su tüketin</li>
<li>Katı bir diyet olup Doktorunuza danışmadan uygulamayın</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-81789782970608553952017-10-12T16:04:00.001+03:002020-12-12T16:48:31.747+03:00Göbek Eriten Mucize: Limonlu Yoğurt Kürü<div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img alt="Göbek Eriten Mucize: Limonlu Yoğurt Kürü" border="0" data-original-height="433" data-original-width="650" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKH-2fwtSk8CyARNu-FeLyWAmDxY7YoaPG07aSTNKonANq9FtIqlsXj4r9IhqUZYWog1oEHMKLEJmcDtz6pbXFSV3iTvM8X6x7_EL5AVVuZFaEm1G6Z_RbRnXzh60NSoTJCIHPrnpbpg/s640/kilover.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Göbek Eriten Mucize: Limonlu Yoğurt Kürü" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">Göbek Eriten Mucize: Limonlu Yoğurt Kürü<br /><br /></td></tr></tbody></table></div><div><br /></div>Göbek kısmındaki gereksiz ve aşırı fazla kilolarınızdan bir türlü kurtulmayı başaramıyorsanız Prof. <b>Dr. İbrahim Saraçoğlu</b>’nun bizzat hazırladığı<b> yoğurt ve limon kürü</b> olan <b>göbek eritme kürü</b> mucizesini mutlaka denemelisiniz.<br />
<br /><br /><br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Yoğurt Limon Pul Biber Kürü ile Zayıflama</b></h3>
<b>Limonlu yoğurt kürünü</b> yapmaya başlamadan evvel aklınızda bulunması gereken minimum 2 hafta boşunca kesintisiz olarak devam etmeniz gerektiğidir. 1 ile 2 gün arası denedikten sonra faydası olmadığı düşüncesine kapılıp yarım bırakmayın. Rahat ve pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz Yoğurtlu Limon Kürü tarifi ile göbek bölgenizdeki aşırı fazla yağlardan kolay bir şekilde kurtulacaksınız…<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Limon Yoğurt Kürü Malzemeler:</b></h3>
Yarım adet limonun suyu<br />
3 Yemek kaşığı (az yağlı olmasına dikkat edin) yoğurt<br />
1 çay kaşığı kadar pul biber<br />
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Yoğurt Kürü Nasıl Yapılır – Hazırlanışı</b></h3>
<b><br /></b>
Yukarıda yazdığımız malzemelerden olan yarım adet limonun suyunu, yoğurdu ve pul biberi belirtilen ölçülere sadık kalarak yeteri kadar büyüklükte bir kâsenin içerisinde iyice karıştırınız.<br />
<br />
UYGULANIŞI: <div><br /></div><div>Gece yatağa yatmadan yaklaşık yarım saat önce hazırladığınız karışımı yiyiniz. Minimum 2 hafta süresince kesintisiz olarak karışımı yemeyi sürdürün. 2 Hafta sonunda vücudunuzdaki değişimi gözle göreceksiniz.<br />
<br />
Kışın soğuklarda ve hareketsiz günlerde çoğunlukla istem dışı aldığınız fazla kilolarınızı Yoğurt Kürü sayesinde kolaylıkla vücudunuzdan atabileceksiniz Yaz mevsiminin artık hızla yaklaştığı bu günlerde elinizi çabuk tutmanızı öneririz.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-58530428186185256642017-10-12T13:37:00.003+03:002021-01-27T12:01:28.414+03:00Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları 2021<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="300" data-original-width="550" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivrs8BMjcxKYZMYay-V-3AJLyk9fP2JKJcQmIFhJGWrNddGvBu7sVsLaidtJ4AUcL8X23jYK3Tj2YEM8PqSBNdlkOH9A8HqfSpwnBzeOteZ6pSIP8665UA44Js4Q-_MMUVSfUWQK7SBg/s640/sevgiliye+gunaydin+mesajlari.png" width="640" /></div>
<br />
<b><a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Sevgiliye günaydın mesajları</a></b> göndererek hem güne güzel bir başlangıç yapmasını hemde mutlu uyanmasını sağlayabilirsiniz. <b>Sevgiliye en güzel resimli mesajları</b> sizler için sayfamızda paylaşıyoruz. <b>Sevgiliye resimli <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">günaydın mesajları</a></b> ile ilgili yorumlarınızı ve mesajlarınızı alt kısımda bulunan yorum formunu kullanarak bize iletebilirsiniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="789" data-original-width="940" height="530" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8EJk-GGuIDmQyfibLKiI2xp4A65wqVkaE8zLPA0-TFLAY8iPN2ex2Lh0Rd2aJU5C2XGOl-uEoAo48wiAj8nQ3g3VT7QkmXNBRUuAXIAOE601BgVpijeNqYLcFL-A05Muu_eJl5pCQYA/s640/gunaydin+mesajlari.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="789" data-original-width="940" height="530" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhASY2L649n10-3dIjw686-jq72TByQmTZKGRGcZBEVWS6ANFmOcXcx16STfdqkE-NjQw5Wm9Ajmd1iyCHW6GvXR8x8-DGw3-TrDfaQV8XvuFDjNUuBvD6UKHHdOoixbVG_3Y0iRJbeg/s640/gunaydin+mesajlari+%25281%2529.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<blockquote class="tr_bq">
<a href="https://www.nedirkibu.com/2017/04/sevgiliye-romantik-gunaydn-mesajlar.html" style="background-color: white; color: #ff5500; display: block; font-family: "Roboto Slab", serif; font-weight: 700; text-decoration-line: none;" title="Sevgiliye Romantik Günaydın Mesajları, Romantik Günaydın Mesajları">Sevgiliye Romantik Günaydın Mesajları, Romantik Günaydın Mesajları</a></blockquote>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="373" data-original-width="560" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLCSM98Q02DPI4isvaVwyAA-FPz6z490gJ-eDpM6Aul2MOeveeFIxKwc3tXj5o9Q1WgU7axI2HBzs2bUYjPynWdqtiY5dS8-8geE8tFz5v6TNRvsH5YYAIqqZ0BJloP8ZLVOAXQ3wcgQ/s640/sevgiliye-gunaydin-mesaji1.Jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="412" data-original-width="550" height="479" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioi8nhVS_D-QoOaSNsO6PKVctqqNNXi1JReoPqgQo8pYvHuEf1d4S2EdL2BqjtQPLLoo8sGZ0SNyyD2QqtuVfDfAWwFE2IlAdBz4L6TXmzIzYRSYfTKGwZjwKWN3iWazyyTLsmfzbQXw/s640/sevgiliye-gunaydin-mesaji2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="595" data-original-width="917" height="415" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB9WhE8AQ8MDiFsGcGvwvynMYjCTfYVgCXMeIn2o1LJuCWUE6quIrByKVSbA4xG6Jz6SnrNK7GCT14PU6fJk3w5JO-511GfkYT_rOVrkth1WwFwB9M9_HAY8-SbZtzn82pTT09pb63PA/s640/sevgiliye-gunaydin-mesaji3.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları<br />
<br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><br />
<blockquote class="tr_bq">
<a href="https://www.nedirkibu.com/2019/01/sevgiliye-eglenceli-ve-komik-gunaydn.html" style="background-color: white; color: #ff5500; display: block; font-family: "Roboto Slab", serif; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none;" title="Sevgiliye Eğlenceli ve Komik Günaydın Mesajları">Sevgiliye Eğlenceli ve Komik Günaydın Mesajları</a></blockquote>
<a href="https://www.nedirkibu.com/2019/01/sevgiliye-eglenceli-ve-komik-gunaydn.html" style="background-color: white; color: #ff5500; display: block; font-family: "Roboto Slab", serif; font-size: 27.2px; font-weight: 700; text-align: left; text-decoration-line: none;" title="Sevgiliye Eğlenceli ve Komik Günaydın Mesajları"><br /></a>
<img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="768" data-original-width="1024" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxKSDXI1Ofh-llKZF9Rd88_mxdeFIuEgHtayGfATRFXjIAoGSd0-zZlmpw7qspBSAfE1mP3nNFbCdVph7RiMSsDWXhYvLXqAIiNxJmClJD0WM2Tu8xjz3OFTjvK-hevMhvVzREDdDn0g/s640/sevgiliye-gunaydin-mesaji4.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="500" data-original-width="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC5fzVah3YwNUcSi65yQz7ZSME8g4zlZOunfiJsjxlZFVcyp9toYkFuZMLMBur-sPIsXSwThP71tdeNISvanFCyr9MMGktDfl2uc_-ZCjVE6zRjGLBZqlma2nQB5WcqMPAFixmfBwXew/s1600/sevgiliye-gunaydin-mesaji5.gif" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="542" data-original-width="770" height="450" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbRIS9QXnEgOCLxo_NjlD1UiZWyD1kLkxNqwf1x9EOoxQtmbq-NQnhsZTjJMJ5-E-R-PBJ87aV2XFbq76HkEMqetnbz6kUmLM8LKWgu61aGsbrcB1Gtt0_kql8tcHSB05eYrHIO531eg/s640/sevgiliye-gunaydin-mesaji6.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="393" data-original-width="593" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp4ODYIcnuQ1Gp-gGgpkPop90PMZW6x_M1A0hsCHgLUu_uYNdgSL46evTicuIbDsPjDezLb-mBJvyTnZbd1qrqNkNx2X5ohvrxaoBpAR88j4QJ4_y8AdTfUOgArOK01lhSkr9PJSGEQw/s1600/sevgiliye-gunaydin-mesaji7.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="571" data-original-width="752" height="485" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXApE1zCNNqwFAKJtsltNN6Okp0EdehhFhzBA7d0fma7qXJqdnqT7k5Krr3GkdfeNrea7bNYcaadS1qIg_eziUdkSVMKPxJolbBftyRm81MydYIqT0F8cEzSI8ao-YZnuXvvShyRh2Vw/s640/sevgiliye-gunaydin-mesaji8.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="353" data-original-width="546" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGDLhRZIM0N_FrgW-O4EX_OLPmpVzB_mi2FcXOQQ9wSEuKtwvQyLXutikiKvZP360SRKqWgMQDB5NvLLLC1HMyZ-yqJ1e_NvwbK8n69tysXiI5Qm3AyU4iDZ7CM0s2KEcfXCPAT5IWqw/s1600/sevgiliye-gunaydin-mesaji9.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="768" data-original-width="1024" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiD2H5A9qb6ZUjMaCcCB7NeNu9Ui4ih4dejI2KxhnpwUr_y8tBuBKaIUmE9lLrXw8N_q3-nwaluOfnshd37w0yCJt1YbNk5dOVVLcRtmoszbI3xU3zZie0PcLZes4xl65HJbB3QZ2SvQ/s640/sevgiliye-gunaydin-mesaji10.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" border="0" data-original-height="454" data-original-width="700" height="415" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggdTCVw0G1bHn8IKNloG_BLzDLj1Waul5s3bfGOh-cqYGU2P-cRjiZqwd_YOQRWNsKO7tNn90c9sousA1LL-j5eWFIO3MqFNEeddPIkMlSvpov9spZW4K37tCDGp5FpDU5pERTfhXnsw/s640/sevgiliye-gunaydin-mesaji.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgiliye Günaydın Mesajları, Sevgiliye Resimli Günaydın Mesajları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b>İlgili bilgiler:Sevgiliye günaydın mesajları,Sevgiliye <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">resimli günaydın mesajları</a>, Sevgiliye mesajlar, Sevgiliye resimli msj,Sevgiliye resimli günaydın sözleri, aşkıma günaydın resimleri, nişanlıya günaydın sözlü resimleri</b>Unknownnoreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-35409028358185227202017-10-12T12:09:00.003+03:002017-10-19T10:32:40.641+03:00Yükseköğretim Kurumları Sınavı Nedir? Yükseköğretim Kurumları Sınavı Hakkında BilgilerYÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversite girişte yeni sistemin detaylarını açıkladı. Adı "<b>Yükseköğretim Kurumları Sınavı</b>" olan sınav, <b>YKS </b>haziran ayında tek hafta sonunda 3 oturumda gerçekleştirilecek<br />
<br />
<div>
<div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Yükseköğretim Kurumları Sınavı Nedir? Yükseköğretim Kurumları Sınavı Hakkında Bilgiler" border="0" data-original-height="391" data-original-width="700" height="356" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVOc5GXMZh02jeNBlm49YfjvLFizLsaLXHIFJGAhAEtj4B8R5tAZnSRgTLHZlK4BVrHNqjqI33EvOtM5ow5MJWnnpV34kLwRH57lutmaIQYm8vMcpopzLyWIaWZCons5diZEwMIZoLvg/s640/SINAV.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Yükseköğretim Kurumları Sınavı Nedir? Yükseköğretim Kurumları Sınavı Hakkında Bilgiler" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yükseköğretim Kurumları Sınavı YKS Nedir? Yükseköğretim Kurumları Sınavı Hakkında Bilgiler</td></tr>
</tbody></table>
<br />
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, üniversiteye giriş sistemine ilişkin yeni düzenlemeleri açıkladı. Yeni sınavın adı "Yükseköğretim Kurumları Sınavı" olarak açıklandı. Sınav haziran ayında tek hafta sonunda 3 oturumda gerçekleştirilecek. ilk oturum temel yeterlilik esas alınacak (Türkçe-Matematik sınavı), ikinci oturumda Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya, Sosyal Bilimler, Matematik ve Fen Bilimleri olmak üzere 4 test yer alacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Temel yeterlilik puanı 200'ün üzerinde olan aday, puanını bir sonraki yıl için kullanabilecek. Tüm adayların birinci oturuma girmesi zorunlu. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Saraç'ın açıklamalarından satır başları:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Aksayan tarafları giderecek, öğrenciler üzerindeki stresi azalatacak, daha yalın bir sistem için gerekli düzenlemenin Türkiye'ye kazandırılmasının kaçınılmaz olduğu gerçektir. Lise eğitimi, yükseköğretim de dahil, eğitimin bel kemiğidir. Yeni düzenleme ile sınavı bir hafta sonunda başlatıp bitirmeyi planladık.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Şu an varolan 18 puan türü yeterlilikleri sağlamak açısından önemli işlev görse de süreyi zorlaştırmaktadır. Bazı puan türleri arasında akademik farklılık az olarak ortaya çıkmaktadır. 18 puan türünde azaltmaya gidiyoruz fakat her bir puan türünde Türkçe ve Matematik katkısı olacaktır. Bu vurgu diğer müfredatın sorulmayacağı anlamına gelmemelidir. Milli eğitim müfredatı esas alınacaktır. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Eğitim ve öğretimdeki her bir değişiklik anne ve babalarının canlarına, yani çocuklarına dokunmak demektir. Yöntem olarak da tedriciliği esas alıyoruz. Öğrencilerimiz çalışma yöntemlerimizi değiştirmesinler. Yeni düzenleme ile sınavı, öğrencilerimiz, aileleri, rehberleri ve bizler için daha yalın hale getirmeyi planlıyoruz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE YENİ SINAV SİSTEMİNİN ADI</div>
<div>
<br /></div>
<div>
2018-2019'da sınavın yeni adı Yükseköğretim Kurumları Sınavı'dır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
İlk oturumda temel yeterlilik esas alınacaktır. Türkçe ve Temel matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi (TYT), geçtiğimiz senelerde olduğu gibi, bu sınavda da Milli Eğitim Bakanlığımızın ortak müfredatına dayalı olacaktır. Bütün adayların bu birinci oturuma girmesi zorunludur. Birinci oturumdan sonra öğle arası verilecektir. 40 adet Türkçe ve 40 adet Matematik sorusundan oluşan Temel Yeterlilik Testi cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecektir. Bu testin sonucu adayların Temel Yeterlilik Testi puanını belirleyecektir. </div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
"YABANCI DİL SINAVI TEK OTURUMDA GERÇEKLEŞTİRİLECEK"</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Öğleden sonraki ikinci oturumda ise adayların önceki yıllarda takip edilen usule uygun olarak lise müfredatına dahil yine bilgisi esas alınacaktır. İkinci oturumda Türk dili ve edebiyatı-coğrafya, sosyal bilimler, matematik ve fen bilimleri olmak üzere 4 test yer alacak. Sorular geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sınavda da müfredata dayalı olacaktır.</div>
<div>
Yükseköğretim Kurumları Sınavı, dil sınavı hariç haziran ayının bir hafta sonu cumartesi günü yapılacak, iki oturumlu bir sınavla gerçekleştirilecektir. Yabancı dil sınavı ise aynı hafta sonu pazar günü tek oturumda gerçekleştirilecektir, soru sayısı 80 olacaktır.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Yükseköğretim Kurumları Sınavı BARAJ PUANLARI</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Temel yeterlilik testi puanını en az 150 olması gereklidir. Temel yeterlilik puanı 180 ve üzerinde olan ise lisans bölümlerine yerleşebilecektir. Temel yeterlilik puanı 200'ün üzerinde olan aday, puanını bir sonraki yıl için kullanabilecek. Tüm adayların birinci oturuma girmesi zorunlu. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
İkinci oturumda 4 test yer alacak, sorular müfredata dayalı olacaktır. Oturumların süresi geçmiş yıllardaki uygulamalar ve adaylarımızın sınav stresi yaşamamaları hususu göz önüne alınarak belirlenecektir.<br />
<br />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: pt_sansregular; font-size: 16px;"><b>YKS, üniversite sınavı, yeni sınav sistemi 2018</b></span></div>
<div>
<br /></div>
<div>
"BAŞARI SIRALAMASI ŞARTI DEVAM EDECEK"</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Belli programlar için getirilen başarı sıralaması şartına aynen devam edilecektir. Özel yetenekle öğrenci alan programlarda geçen sene olduğu gibi baraj puanı aynı tutulmuştur. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
"SINAV TÜRLERİ 18'DEN 5'E İNDİRİLMİŞTİR"</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sınav puan türleri 18'den 5'e indirilmiştir. Sınavlar tek hafta sonunda 6 oturumdan 3 oturuma indirilmiştir. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Yükseköğretim Kurumları Sınavı SINAV SAATİ</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sınavın sahibi olan YÖK olarak ÖSYM Başkanımızla bu hususu masaya yatırdık. Geçen seneki sıkıntılı durumların örnekleri bu sene yaşanmayacak. Bir takım güvenlik endişeleri var ama bu güvenlik endişesi ile sınav konforu arasında da bir denge tutturmamız lazım. Güvenlik ve sınav konforu arasında bir denge oluşturulacağı hususunu ben ÖSYM Başkanımızdan duydum. Sınavın başlama saati ayrı bir husus, gelişen olumsuzlukları doğuran gelişmeler başka bir husus. İkinci hususta bir değişiklik olacak diye düşünüyorum. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Temel Yeterlilikler Sınavı'nın iki ana ayağının olması husus dünyadaki en yaygın kullanılan bir sistemle benzerlik gösteriyor. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sınavın kısa adını da kamuoyu belirlesin. Biz sınavın adının ne şekilde kısaltılacağı üzerinde kafa yormadık. </div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-28724573569453190822017-10-11T12:43:00.004+03:002018-11-17T16:29:23.363+03:00Anne Sütünü Nasıl Arttırabilirsiniz? Annelere Özel Beslenme Önerileri<b>Anne sütü</b>nün önemini bilmeyen yoktur herhalde, ancak son yıllarda anneden az süt gelmesi hazır mamalara olan ilgiyi arttırıyor. <b>Anne sütü</b> ile beslenmeyen bir nesilde bu mucizevi sıvıdan mahrum kalıyor.<br />
<b><br /></b>
<b>Anne sütünü arttırmak için nasıl beslenmeliyiz? </b><br />
<b><br /></b>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Anne Sütünü Nasıl Arttırabilirsiniz? Annelere Özel Beslenme Önerileri" border="0" data-original-height="372" data-original-width="620" height="384" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglfHGfscZscKVr2UPLEzKcW5_TbhOnpipgXGuhdqRKr8iigq0R00y6fZBYKXEKdPqf4ckY1gChrX3IjCsekOAVbmQNp-7PKPw3Tkd-Fe81MR_p3KO1biahBS_nIzWjY8vQHgTZ94YRoA/s640/anne-sutunu-arttiran-besinler.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Anne Sütünü Nasıl Arttırabilirsiniz? Annelere Özel Beslenme Önerileri" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Anne Sütünü Nasıl Arttırabilirsiniz? Annelere Özel Beslenme Önerileri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Anne sütü,</b> her yenidoğan bebeğin normal gelişmesine yetecek besin öğeleri gereksinmesinin tümünü karşılayan, bebeğin gelişimi için ilk 6 ay tek başına yeterli olan en uygun ve doğal besindir. Anne sütü, emziren annelerin aldığı besinlerin bir ürünüdür. Annenin günlük tükettiği besinlerin çeşit ve miktarı, vücut depo düzeyi, psikolojik durumu gibi etmenler süt miktarını ve kalitesini etkilemektedir. Emzirme dönemi; günlük enerji, sıvı, protein, vitamin, mineral, temel ve eser element ihtiyaçlarının arttığı bir dönemdir. Bu nedenle annenin kendi gereksinimine ek sayılmalıdır.<br />
<br />
YETERLİ VE İYİ KALİTEDE PROTEİN TÜKETİLMELİ<br />
<br />
Annenin kendi dokularının korunması, sütle bebeğe geçen proteinin bebeğin doku oluşumu için kullanılması amacıyla annenin yeterli ve iyi kalitede protein tüketmesi gereklidir. Her gün 1 adet yumurta ve 100 - 150 gr yağsız et (tavuk, balık, hindi veya kırmızı et) veya 1 porsiyon kurubaklagil yemeği tüketilmesi önerilir. Haftada 2 kere balık tüketimine önem verilmelidir.<br />
<br />
KATI YAĞ YERİNE SIVI YAĞ TERCİH EDİLMELİ<br />
<br />
Emzirme döneminde tüketilen yağ miktarı kadar çeşidi de önemlidir. Anne, katı yağlardan kaçınmalı, sıvıyağları (zeytinyağı, kanola, fındık, mısırözü, soya, ayçiçek vb) tercih etmelidir. Ayrıca çok fazla yağ içeren (pasta, kaymak, krema, mayonez gibi) besinler tüketmemeli; yemekleri ızgara, buğulama, haşlama, buharda ve fırında pişirme yöntemleriyle hazırlanmalıdır.<br />
<br />
KALSİYUM YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER DÜZENLİ OLARAK TÜKETİLMESİ GEREKİR<br />
Bu dönemde kalsiyum ihtiyacı artmaktadır. Yeterli kalsiyum alamayan anne adaylarında kemiklerde yumuşama şeklinde beliren osteomalasi sık görülür. Artan kalsiyum ihtiyacının karşılanması amacıyla kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir düzenli olarak tüketilmelidir. Süt ve süt ürünlerinde kalsiyumdan zenginleştirilmiş alternatifler tercih edilebileceği gibi doymuş yağ alımını azaltmak adına yarım yağlı hatta yağsız (light) olanlar da tüketilebilir.<br />
<br />
GÜNLÜK BESLENME RUTİNİNDE DEMİR İÇERİĞİ YÜKSEK BESİNLERE YER VERİLMELİ<br />
Emzirme dönemlerinde sık karşılaşılan bir sorun da demir mineralinin eksikliğidir. Bu süreçte vücudun demire olan ihtiyacı artar. <b>Anne sütü</b>yle bebeğe geçen demir bebeğin demir depolarının dolması ve kan yapımında kullanılması açısından önemlidir. Et ve et ürünleri, yumurta, yağlı tohumlar, kurubaklagiller, kuru meyveler demir içeriği yüksek besinlerdir ve günlük beslenmede düzenli olarak tüketilmesinde yarar vardır. Ayrıca demirin emilimini azaltmaması için yemeklerle birlikte çay, kahve ve gazlı içecekler içilmemeli, demir emilimini artırması için yemeklerde C vitamini içeriği zengin sebze ve meyveler yer almalıdır.<br />
<br />
SEBZE VE MEYVE TÜKETİMİNE ÖZEN GÖSTERİLMELİ<br />
<br />
Emzirme döneminde ihtiyaç duyulan besin öğelerinin karşılanması için yeterli ve dengeli beslenilmeli, vitamin ve mineral yönünden zengin olan sebze ve meyvelere gereken önem verilmelidir. Besin takviyeleri tek başına insan vücudunun vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamaktan uzaktır, yeterli ve dengeli beslenme programına ek olarak alınabilirler. Ancak kullanım öncesi mutlaka doktora danışılmalıdır.<br />
<br />
HER GÜN 2,5 - 3 LT SU İÇİLMELİ<br />
<br />
Emzirme döneminde <b>süt </b>oluşumu sırasında sıvıya olan ihtiyaç artar. Artan sıvı ihtiyacının karşılanması amacıyla her gün 2,5 - 3 lt su içilmelidir. Fazla tüketilen çay, kahve ve gazlı içeceklerden bebeğin sütüne geçen kafein bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir ve yemeklerle beraber içildiğinde demir emilimini azaltabilir. Alternatif olarak bitki çayları içilmelidir.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-91047161507960965962017-10-10T16:16:00.004+03:002020-05-26T17:15:09.499+03:00Candida Mantarı Nedir, Candida Mantarı Nasıl Geçer?Son yıllarda oldukça sık karşılaştığımız bir hastalık olan <b>Candida mantarı</b>, günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. <b>Candida </b>mantarı ile ilgili yazımızı sizler için paylaşıyoruz.Kandida mantarı hakkında merak edilenler.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="372" data-original-width="620" height="384" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_Z885HBvz1lUN6flYPLvyniIt5t8wyhBjx8ztTKIm7zbTxvoE-RGaDN9QmatATRRKBazyWjWwGka8WK2oHapIRQ4hrEk-Wq89bdAZkv9IT4Z8ABBgcPmukBlRqdhUgAC2Q4LxHZn_bw/s640/candidamantar%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Candida Mantarı Nedir, Candida Mantarı Nasıl Geçer?</td></tr>
</tbody></table>
Vajinal mantarlar yüksek bulaşma oranı ve yarattığı kötü sonuçları nedeniyle hemen hemen tüm kadınların korkulu rüyasıdır. Çok çeşitli mantarlar olmakla birlikte kadınların dörtte üçünde görülen <b>Candida </b>Albicans mantarı, genital bölge dışında da görülmesi ve çok farklı hastalıklara yol açması nedeniyle en tehlikeli mantar türü arasında yer alıyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Koray Altunay, 2008 yılında yapılan bir araştırmada, vajina bölgesinde tedavi edilemeyen ve kalıcı hale gelen <b>Candida </b>Albicans mantarının kısırlığa bile yol açtığının belirlendiğini söyledi, <b>Candida </b>mantarının belirtileri ve tedavisi hakkında detaylı bilgiler paylaştı.<br />
<br />
<b>YÜZLERCE HASTALIĞI TETİKLİYOR</b><br />
<br />
<b>Candida </b>isimli bir çeşit maya mantar türünün alt sınıfı olan <b>Candida </b>Albicans nemli ortamları çok sever. Hiçbir hastalık oluşturmadan çok sayıda <b>Candida </b>mantarı ağız, bağırsak, vajina, üst solunum yolu ve deri florasında bulunur, hastalık yapmadan bizimle yaşayıp varlıklarını sürdürürler. Fakat değişik nedenlerle uygun ortam oluştuğunda çoğalarak hastalık yapabilirler. Adet düzensizliğinden egzamaya, fazla kilolardan depresyona kadar yüzlerce hastalığı tetikleyici rolü vardır. Ancak en sık görülen çeşidi, nemli ortamından dolayı vajina bölgesine yerleşen <b>Candida </b>Alcicans’tır. Mikrop olan yüzeylerin ellenmesi ve vajinaya dokunulması, uzun süreli ıslaklık ve ortak kullanılan iç çamaşırlar <b>Candida </b>mantarının vajinada görülmesinin nedenlerindendir.<br />
<br />
<b>BELİRTİLERİ NELERDİR?</b><br />
<br />
Başlangıçta kaşıntı ve kızarıklık durumundan, aktif hastalık durumunda süt kesiği gibi beyaz parçacıklı akıntı, kötü koku ve şiddetli kaşıntı ortaya çıkar. İdrar yaparken yanma, idrarın değdiği bölgelerde sızlama, yoğun kas ağrılarına, cinsel ilişki esnasında ağrıya da yol açabilir. Erkeklere genellikle belirti vermeden varlığını ve bulaşıcılığını sürdürebilmekle birlikte, bazen penis başında ve gövde kısmında kırmızılık, kaşıntı, tahriş görünür. Özellikle 20-30 yaş aralığındaki kadınların dörtte üçünde <b>Candida </b>Albicans mantarı görülür. Adet görmemiş veya menopoza giren kadınlarda daha az görülen bu hastalık, nadiren cinsel ilişkiyle erkeğe de bulaşabiliyor. Hamileler, diyabeti kontrol edilmeyenler, çeşitli hastalıklar nedeniyle bağışıklığı sistemi zayıflayanlar ve aşırı antibiyotik kullananlar daha fazla risk altında.<br />
<br />
<b>KISIRLIK VE DÜŞÜK NEDENİ OLABİLİYOR</b><br />
<br />
<b>Candida </b>Albicans mantarı, genital bölgede yol açtığı enfeksiyon nedeniyle infertilite (kısılık) nedeni de olabilir. Bu mantar türünün enfeksiyonları spermin yumurtaya doğru taşınmasını engeller. Vajinal ortamı olumsuz şekilde değiştirerek spermin canlı kalma süresini kısaltır, düşük nedeni olabilir. Erkeklere de bulaşıp kaşıntı, akıntı gibi yakınmalara yol açar, sperm transportunu engeller ve sperm hücrelerine tutunarak sperm hareketliliğini azaltarak erkeklerde de kısırlık nedeni olabilir.<br />
<br />
<b>HAMİLELİK VE DOĞUM SÜRECİNDE BEBEĞE BULAŞABİLİR</b><br />
<br />
Eğer anne-baba bireylerde <b>Candida </b>mantar hastalığı varsa, çocuklara geçme ihtimalini de birlikte getirir. Baba-oğul genelde taşıyıcı durumdadır ve hastalığın etkilerini hissetmezlerken; anne-kız bu hastalığı geçiren bireyler olurlar. Bu nedenle çiftlerin evlenmeden ya da yeni bir bireyi dünyaya getirme kararı almadan evvel bu hastalığın teşhis ve tedavisini yapmaları gözden kaçırılmayacak derecede büyük öneme sahiptir.<br />
<br />
<b>TEDAVİ SÜRECİNDE BESLENME DE ÖNEMLİ</b><br />
<br />
Tedavi sürecinde düzenli ve iyi beslenmek, bağırsak florasına iyi gelen diyetler uygulamak önemlidir. Mantarın varlığını belirlemek için yapılan smear testinin ardından tedaviye başlanır. Tedavide özel mantar ilaçları hem ağız yolu hem de bölgesel olarak kullanılır. Normal koşullarda erkek cinsel organında tutunamamakla birlikte bu tür hastalık durumunda mantarlar, cinsel ilişki yoluyla erkeğe ve daha sonra yeniden kadına geçebilir. Bu nedenle bu tür hastalık durumlarında erkeğin de tedavi olması çok yararlı olacaktır. İyileşme sürecinde de cinsel ilişkiye girilmemesi gerekir. Genital bölgenin pH dengesini bozacak her tür sabun ve kozmetikten kaçınılmalı, temizlik sadece suyla yapılmalıdır.<br />
<br />
<b>ENGELLEMEK İÇİN NE YAPILMALI?</b><br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Enfeksiyon temizlenene kadar ilişkiye girmeyin. </li>
<li>İlaçlarınızı düzenli kullanın. </li>
<li>Uzun süre ıslak bornoz veya mayo giymeyin. </li>
<li>Doktorunuz önermedikçe genital bölge için özel şampuan, sprey vs. kullanmayın. </li>
<li>Genital bölgeyi iyi kurulayın, nemli bırakmayın. </li>
<li>Pamuklu iç çamaşırları kullanın ve sık değiştirin, naylon benzeri iç çamaşırı giymeyin. </li>
<li>Şişman iseniz kilo verin. </li>
<li>Diyabetliyseniz, kan şekerinize dikkat edin. </li>
<li>Şekerli yiyeceklerden uzak durun. </li>
<li>Bol yoğurt tüketin, bazı kadınlar faydasının olduğunu ifade ederler. </li>
<li>Mümkünse sık ve uzun süreli antibiyotik kullanmayın. </li>
<li>İki ay içinde enfeksiyon tekrar ederse veya tedaviye rağmen düzelmezse doktorunuza başvurun.</li>
</ul>
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-37025798494566459412017-10-09T10:04:00.002+03:002020-12-12T16:49:23.721+03:00Kabızlığınıza İyi Gelecek Sizi Rahatlatacak Öneriler!<b>Kabızlık</b> sorunlarına iyi gelen besinleri bitkileri , <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eifal%C4%B1%20Bitkiler" target="_blank">şifalı bitkiler</a> kategorisinde sizlerle paylaşıyoruz. Kabızlık için bilinmelidirki en iyi şifa su dur.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img alt="Kabızlığınıza İyi Gelecek Sizi Rahatlatacak Öneriler!" border="0" data-original-height="347" data-original-width="635" height="348" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMkNKdM_VT01hFv0bc-wapMIAb9iN-EwKHqdq9ofp7gEAFveTPpj6IUu_nur5pB-lijdb3D8oClA1SpNWMp0uJqezzSjJqdHE0w_1ryn4UWrD9wbqEVR8jSQsMn8swpRkxEFliTi_irw/s640/kab%25C4%25B1zl%25C4%25B1k-sifali-bitkiler.gif" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Kabızlığınıza İyi Gelecek Sizi Rahatlatacak Öneriler!" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kabızlığınıza İyi Gelecek Sizi Rahatlatacak Öneriler!</td></tr>
</tbody></table><br /><div><br /></div><div>
Bağırsaklarınızdaki su oranının azalmasıyla beraber meydana çıkan <b>kabızlık </b>en zorlu bağırsak rahatsızlıklarından biridir. </div><div><br /></div><div>Bilhassa sıcak havalarda yeterli su içmemenin sonucu olarak karşılaşabileceğiniz bu rahatsızlık için doğal yollardan faydalanarak kurtulmak mümkün.<br />
<br />
Öncelikle en doğal metot olan bol su tüketimini denemelisiniz. </div><div><br /></div><div>Bağırsaklarınız yeterli su olmaması sebebiyle tıkanma yaşadığından vücudunuza istediğini vermeniz çok mühim. </div><div><br /></div><div>Gün içinde en az 2 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin ve kesinlikle bunu alışkanlık haline getirin. </div><div><br /></div><div>Aksi halde kabızlığınız sürdürür ve bu da başka bağırsak problemlerine davetiye çıkarır.<br />
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Lifli yiyecekler yiyin Kabızlığa iyi gelecek 5 doğal yöntem</b></h3>
Aşırı şeker tüketmek ve gazlı içecekler içmek kabızlık şikayetinizi hepten arttıracaktır. Bu sebeple böyle yiyecek ve içeceklerden kaçınıp şekeri <b>erik, kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm</b> benzeri bol lifli kuru meyvelerden almalısınız. Bilhassa akşamları yatmadan öncesinde yiyeceğiniz 4-5 adet kuru <b>incir</b> sabahleyin tuvalete daha kolay çıkma olanağı sağlar.<br />
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Sıvı tüketin Kabızlığa iyi gelecek 5 doğal yöntem</b></h3>
Yemek seçimlerinizi bol sıvı içerir çorbalardan yana yapmanız midenizi ve bağırsaklarınızı epeyce hafifletecektir. Bilhassa yemeklerden önce içeceğiniz <b>bir kâse çorba</b> sindiriminizin hızlanmasında çok etkilidir. Yemeklerden önce çorba tüketmeyi alışkanlık haline getirdiğiniz takdirde ne kadar rahatladığınızı çok kısa bir zamanda fark edeceksiniz.<br />
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Spor yapın Kabızlığa iyi gelecek 5 doğal yöntem</b></h3>
Hareketsiz bir hayat sizi kabızlıkla baş başa bırakır. Sağlığın en mühim şartlarından biri olan spor bu basit sorunun çözümü için dahi son derece mühimdir. Yemekten sonra yapacağınızı yürüyüşler ve gün içinde hareketli bir hayat sizi kabızlıktan gerçekten korumaktadır.<br />
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Tohumlardan yararlanın Kabızlığa iyi gelecek 5 doğal yöntem</b></h3>
Kabızlığa iyi gelen şifalı bitkiler yardımınıza koşabilir. Bilhassa 2-3 çay kaşığı <b>çemen otu tohumu</b> ya da 1,5 çay kaşığı <b>keten tohumu</b> bağırsaklarınızın çalışmasında ve kabızlığı durdurmakta etkilidir. Benzer biçimde posasıyla beraber tüketeceğiniz<b> kuru erik</b> ya da <b>kuru kayısı hoşafı</b> da bağırsaklarınızı rahatlatır ve tuvalete kolay çıkma olanağı sağlar.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-80508951871422716312017-10-06T17:46:00.000+03:002020-10-23T21:50:53.326+03:00Elif Kaya Gençlik Başımda Duman Dizi Film Müziği Dinle - Şarkı Sözleri<b>Elif Kaya</b>'nın seslendirdiği şükür (Gençlik başımda duman) şarkısının sözlerine nedirkibu.com dan ulaşabilir ve şarkıyı online dinleyebilirsiniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-3qRx8Sm4eQVBCQ6z8qbVY7BXetW-8-QQM7W1kBiiZ2sx30LviyEeJEEcjU71JXbZ6IzE2-mnv0x7fd9fuFbIy80RkPQ_BSuVIoxhUC9aSkONolNv3fo7G7ojQeum8SeNoYyfeW0BTA/s640/genclik-basimda-duman-sarki+sozu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Elif Kaya Gençlik Başımda Duman Dizi Film Müziği Dinle - Şarkı Sözleri</td></tr>
</tbody></table>
<b>Elif Kaya Gençlik (Gençlik Başımda Duman Dizi Film Müziği) <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/%C5%9Eark%C4%B1%20S%C3%B6zleri" target="_blank">Şarkı Sözleri</a></b><br />
<b><br /></b>
Abartma yaşa bu hayatı<br />
Kim sevmez kolayı rahatı<br />
Gez toz eğlen tekrarı yok ki<br />
Hiç farketmez ha güney ha batı<br />
Biraz çılgınlık bize yakışır<br />
Gönül de elbet Aşk’la barışır<br />
Kolay kolay ısınamıyorum ama<br />
Zor diye bir şey yok Yürek alışır<br />
Aşka bulaşır..<br />
<br />
Gençlik başım da duman<br />
Ben özgürüm her zaman<br />
Gençlik başım da duman<br />
Hayallerim var kocaman kocaman<br />
Gençlik başım da duman<br />
Ben özgürüm her zaman<br />
Gençlik başım da duman<br />
Hayallerim var koskocaman..<br />
<br />
<b>Elif Kaya Gençlik (Gençlik Başımda Duman Dizi Film Müziği) Şarkısı Dinle</b><br />
<b><br /></b>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/7eSaUODlF40?rel=0&showinfo=0" width="550"></iframe>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-11504045091705802802017-10-05T17:05:00.000+03:002018-11-15T23:15:46.351+03:00B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri, B12 Vitamininiz Düşük Olabilir!American Journal of Clinical Nutrition'a göre, 40-60 yaş arasındaki kadınların % 4'ü vitamin B12 eksikliği yaşamaktadır. Peki <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/B12%20Vitamini" target="_blank">B12 vitamini</a> vücut için kritik bir önem taşır mı?<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="455" data-original-width="728" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjheqNmcbgUCvW00RHYPrvu7vt8_PNm8EybeR7Oilpc4weNlyF_97vNDqLIbP9qrajHE8cILMh8khXOaCbwzN8AGdfho_gqg-ESfSPWkftYNbLSliPCVMTktG2_fkcYPGqYGVCMWLXFDw/s640/b12+eksikli%25C4%259Fi+belirtileri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri, B12 Vitamininiz Düşük Olabilir!<br />
<div>
<br /></div>
</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>B12 vitamini eksikliği</b>; alyuvar oluşumu, sinir gelişimini, DNA ve diğer çeşitli bedensel işlevleri yapmak zorunda olduğu için, eksikliği ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Yaşlılık haricinde, bazı ilaçlar ve protein eksikliği gibi çeşitli faktörler de vitamin B12 eksikliğine yol açabilir.<br />
<br />
Bu sorunu çözebilmek için önce sorunu teşhis etmek önemli bir adımdır. B12 eksikliğinden haberdar olmak için, belirtilerin farkına varmak gerekir.<br />
<br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/2017/06/b12-vitamini-faydalari.html" style="background-color: white; color: #0a2e56; display: block; font-family: verdana; font-size: 16px; font-weight: bold; text-decoration-line: none;">" B12 Vitaminin Faydaları ve B12 Vitaminin Önemi "</a><br />
<br />
<br />
<b>İşte B12 vitamini eksikliğini gösterebilecek bazı durumlar:</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<b><br />Baş dönmesi</b><br />
Sık sık baş dönmesi/vertigo atakları ve göz kararması, B12 eksikliğinin ortak bir semptomudur. Eğer oturduğunuz yerden hızla kalktığınızda başınız dönüyorsa ya da yaşla birlikte göz kararmalarınız da artıyorsa bu durum B12 eksikliğini gösteriyor olabilir.<br />
<br />
<b>Karıncalanma ve uyuşma hissi</b><br />
Vücudun her hangi bir bölümünü çok uzun süre sıkıştırırsanız "uyuşma ve karıncalanma" hissetmek çok yaygın bir durumdur. Ancak bunun dışında bu hisleri hissederseniz, B12 eksikliğinden şikayetçisiniz demektir. Bu rahatsız edici his, hücrelerdeki oksijen düzeylerinin düşük olması nedeniyle oluşan sinir hasarının bir sonucu olarak oluşur.<br />
<br />
<b>Soluk ten</b><br />
<a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/B12%20Vitamini" target="_blank">B12 vitamini</a>, kırmızı kan hücresi üretimine büyük ölçüde yardımcı olur. Eksikliği daha az RBC'ye neden olurken, bu daha sonralardan soluk bir ten rengi ile sonuçlanır. Cildiniz her zamankinden daha solgunsa değerlerinizi kontrol ettirmelisiniz.<br />
<br />
<b>Unutkanlık</b><br />
Cep telefonunuzla konuşurken cep telefonunuzun nerede olduğunu arıyorsanız, en yakın arkadaşlarınızın adlarını unutuyorsanız ya da arabanızı nereye koyduğunuzu her seferinde unutuyorsanız sizde B12 vitamini eksikliği olabilir. Bir süre hafıza egzersizleri yaptıktan sonra hala bu tür problemler yaşıyorsanız <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/B12%20Vitamini" target="_blank">B12</a> seviyenizi kontrol ettirmenizde yarar var.<br />
<br />
<b>Hep uykulu ve yorgun olmak</b><br />
8 saatlik uykudan sonra bile öğleden sonraları uyanık kalmak için mücadele ediyor musunuz? Eğer kronik yorgunluk yaşıyorsanız, B12 vitamini eksikliğinin belirtisi olabilir. Kandaki RBC'lerin daha az olması nedeniyle, hücreler oksijen almak için mücadele ederken size yorgunluk hissi verirler.<br />
<br />
<b>Kaslarda zayıflık</b><br />
Çoğu zaman kadınların yaşadığı kas yorgunluğu günlük hayatın içinde görmezden gelinir. Ancak bu zayıflık hissi sık olmaya başladıysa, o zaman B12 seviyelerinizi test etme zamanı gelmiş demektir.<br />
<br />
<b>Gözlerde bozukluk</b><br />
Işık hassasiyeti, lekelenme, bulanık veya çift görme, B12 vitamini eksikliğine sahip kişiler tarafından yaşanan yaygın problemler arasındadır. Bazı durumlarda bu sorunlar optik sinir hasarına bile neden olabilir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-57611003889220230522017-10-05T16:21:00.000+03:002020-10-23T22:06:10.867+03:00İnsanları Zombiye Dönüştüren Uyuşturucu Flakka Nedir?Henüz ülkemizde görülmese de başta ABD ve Brezilya'dan görüntüleri gelen <b>Flakka <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">nedir</a>?</b> İnsanları et yiyen bir zombiye dönüştüren uyuşturucu, vücuttaki tüm protein ve mineralleri aynı anda açığa çıkartması ve kişinin insanüstü bir güç üretmesini sağlıyor. Korkutucu görüntüler insanı ürkütüyor. <b>Flakka </b>neden insanları <b>zombiye </b>dönüştürüyor? İşte <b>Flakka </b>hakkında merak edilenler...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="487" data-original-width="880" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8rIO-BDaNAOKYxNeVJP9QHkHZbnaSd_l4zXxaRW5NPM1Ye5Y5RVCobERYS0cWd-HOefHxWGxwhL6zomUmxLfxw3qSIfGUqOG_vS9KKmyQ9z_jaxBup7cY_Eg9baYZ9phzNRYU15WwEA/s640/flakka-zombi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnsanları Zombiye Dönüştüren Uyuşturucu Flakka Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<b>Türkiye'de bonzai </b>tehlikesi kol gezerken, dünyanın birçok bölgesinden “<b>flakka</b>” adlı yeni uyuşturucuyla ilgili haberler geliyor. “<b>Flakka <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">nedir</a></b>? <b>Flakka </b>kullanan insanlar yamyama mı dönüşüyor?” soruları halk arasında sıklıkla soruluyor. İşte İnsanları insanlığından çıkaran Zombi uyuşturucusu <b>Flakka</b>…</div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>FLAKKA NEDİR? FLAKKA'NIN ETKİLERİ NELERDİR?</b></div>
<div>
Rusya menşeili olan bu uyuşturucunun ilk olarak Amerika'da ortaya çıktığı belirtildi. Son olarak Brezilya'da da bu hapı kullananların birer zombi gibi davrandığı ve yamyam özellikleri gösterdiği tespit edildi. Sentetik bir uyuşturucu olan bu maddeyi kullanan insanlar, filmlerde gördüğümüz gibi adeta yaşayan ölülere dönüşüyorlar. Uyuşturucu maddenin etkisiyle etrafta bulunan kişilere saldrımaya başlayan insanlar, çevrelerine korku salıyorlar. <b>Flakka Efekti</b> adı verilen uyuşturucu son birkaç yıldır ABD'de oldukça yaygınlaştı. Bilimsel adı alpha-pyrrolidinopentiophenone olan ve bonzai gibi ucuz ve öldürücü etkilere sahip olan sentetik uyuşturucu, kullanan kişileri çoğunlukla öldürüyor, ölmeyenlerde ise kalıcı olarak beyin hasarı bırakıyor. Son derece uyarıcı olan bu madde, insanı çıldırtacak derecede paranoyaya yol açabiliyor. <b>Zombi hapın</b>ı kullananların hiç tanımadıkları insanların yüzlerini parçalayayıp yedikleri vakalar da bulunuyor.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="487" data-original-width="880" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqbju06BPEjhcIh9dfG6HZLjPiOeLlB1uYX4PFkvQVrYd7WW2r1dDocbXNa29DGYY8fh7NJ-Zwi7R_RsgbJp5WzZlKes4Ow5NLyR2Jm0TS208YpXTWLc0dpHGMQLYg5Gf8gAzmDpPuCw/s640/flakka-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnsanları Zombiye Dönüştüren Uyuşturucu Flakka Nedir?</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>FLAKKA'NIN İÇİNDE NE VAR?</b></div>
<div>
Flakka adı verilen ve Zombi Hapı olarak bilinen sentetik uyuşturucunun etkisiyle garip davranışlar sergileyen insanların görüntüleri şu günlerde sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri. Flakka adı verilen hap, banyo tuzunda da bulunan amfetamin benzeri bir kimyasal sentetik uyuşturucu madde. Sentetik uyuşturucu piyasada bulunan çok daha kötü etkilere sahip diğer uyuşturucu maddelerine alternatif olarak üretilse de etkileri bir hayli farklı. Bu uyuşturucu maddeyi kullanan kişiler ilk olarak kalp atışında hızlanma, duygularda ani değişim yaşıyor ve ardından halüsinasyonlar görmeye başlıyor. Zombi Hapı'nı kullananlarda kalıcı psikolojik sorunlar oluşuyor; hatta kalp krizine bile geçirebiliyorlar.</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-79022602714201047252017-10-04T13:39:00.000+03:002018-09-23T10:15:02.075+03:00Amine Gülşe Resimleri, Amine Gülşe Kimdir, Amine Gülşe Kaç Yaşında?Miss Turkey 2014 güzeli <b>Amine Gülşe</b>’nin merak edilen özel ve iş hayatını sizler için derledik.<br />
<br />
Profesyonel disk atıcı olan babasının İsveç’teki bir takıma transfer olması sebebiyle İsveç’te dünyaya gelen Amine Gülşe, 1993 doğumludur.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="401" data-original-width="500" height="512" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuoMUxRoppIOAZSy7TlI4zaZ2nLdjFRwKRKsYcpzE0CmBkxJ2q2jpJe3D6jJZ4NURt_Wo4u6rcik0VwnZ1ejOepzb8jZRHUE1Fkk6per8dlQOuTI31kY-_3YxeEvGiantnQIWFSJ4AOA/s640/Amine+G%25C3%25BClse+resimleri8.Jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amine Gülşe Resimleri, Amine Gülşe Kimdir, Amine Gülşe Kaç Yaşında?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Çocukluk yılları İsveç’te geçen güzel oyuncu Lise’yi de orada tamamlayarak Türkiye’ye dönmüştür.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="612" data-original-width="612" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFF56fa53ilu-yUYEc1PzeBpkl_ItOkSNXfK4m0f1Oyo5xHhcaIk5EOfuWhHCsXpYdhNIad1DB3IjcsfAo_em9B_kNMg557oz9Q9TPinVE0WaSKsGlCocMm_7LBpT-Cbh0l8KczsjDOA/s640/Amine+G%25C3%25BClse+resimleri2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amine Gülşe Resimleri, Amine Gülşe Kimdir, Amine Gülşe Kaç Yaşında?</td></tr>
</tbody></table>
İsvec doğumlu <b>Amina Gülşe</b> Miss Turkey 2014 yarışmasına İzmir’den başvuru yaptı ve yaklaşık 250 adayın arasından seçilerek yarışmanın 22 kişilik finalinde yer almaya hak kazandı.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="633" data-original-width="741" height="546" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBDRVfFvwNgAbXdzA-3W5saWeQUZSd6a-tuMMlItpP4yvdTq9Y82WEWsoIBtN8R2p9ey3AL8OmeE7dwSYPyAO9tfj11OgkHO7B3ESMrBvBv8Q8Ee9MuWeslE9vXqkLdYd8K0jiStwg9A/s640/Amine+G%25C3%25BClse+resimleri3.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amine Gülşe Resimleri, Amine Gülşe Kimdir, Amine Gülşe Kaç Yaşında?</td></tr>
</tbody></table>
Finalde birbirinden iddialı 22 diğer rakibinin arasında sıyrılarak tacını takan Amina Gülşe 21 Yaşında 1.78 boyunda Elidor Miss Turkey 2014 güzellik birincisi olmayı başardı.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="900" data-original-width="600" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHilpYEIdE5hemFbIHITdEZYi7VVY2_LXTuycVpGz1VPdzeohnAFIqG0Z0lcbLQu1pD2gyn4aTe7pKx0lBLuZUqdXFiTVEkwcu37ZM70c8N6ZMG8ccaOjJqGpIZ4FcdC7nTrhK2jQPvw/s640/Amine+G%25C3%25BClse+resimleri4.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="426" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amine Gülşe Resimleri, Amine Gülşe Kimdir, Amine Gülşe Kaç Yaşında</td></tr>
</tbody></table>
Dünyaca ünlü Rus manken Irına Shayk’a benzerliği ile bilinen Amine Gülşe, 2015 yılında başrolünde paylaştığı Asla Vazgeçmem dizisi ile oyunculuk kariyerine başlamıştır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzcf48P8-qwllTeCPKlO2ggFQprwz3o3ZtzMXKo4rj1vox-lGXYuOst4uyQ-R696YkqG1nuoaAcIo7r2utAYL_TH5lAVrJ1p3gS6MdPe-d-fuZHeZ7qmE5GqhZKVFaNKcz1MU_-Y4y3w/s640/Amine+G%25C3%25BClse+resimleri6.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amine Gülşe Resimleri, Amine Gülşe Kimdir, Amine Gülşe Kaç Yaşında? </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="413" data-original-width="620" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIyPcJaXBq_ys3DU7ek6NPcu0ugN52z6vfX5KAVMZoEZmshv3dWaPI8ZoVgLxQfTSIkPpNPilJzUhfluppz4QCk1IlTD0TJv4AJpmfnLhYNMxdcktWd8RUTXBbfaJirwARdTQ14O1OYA/s640/Amine+G%25C3%25BClse+resimleri7.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amine Gülşe Resimleri, Amine Gülşe Kimdir, Amine Gülşe Kaç Yaşında?</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="642" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPQYW8qigQ6FD9ZyGddcocYerxhJ-R3Bfu3RYt8JIoNeXmjvCuRtnzFRPDiOUgCRiEA45FjRu48HcxC5E5PqMZSOQEfHqAOe10vNPwfA55-IC1PUV_I1uWf7OZn3pvAln_5K6FSGGHhQ/s640/Amine+G%25C3%25BClse+resimleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amine Gülşe Resimleri, Amine Gülşe Kimdir, Amine Gülşe Kaç Yaşında?</td></tr>
</tbody></table>
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-24194170669998864552017-10-04T13:18:00.001+03:002018-11-17T16:36:42.556+03:00Sağlıksız Olan Ancak Lezzetiyle Büyüleyen Hamburger'e Renk Kattılar!Geçtiğimiz yıl internette en çok konuşulan yiyecekler muhtemelen gökkuşağı bagel'lar olmuştu. New York'ta bir fırının yaptığı bu renkli bagel'ların yapım aşamasındaki videolar profilden profile paylaşıldı sonra da unutuldu. Ancak renkli hamur işi çılgınlığı bambaşka bir biçimde sürüyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0KlSjDLU87k50xtWuI_vWkDJEzwac9TT1Xo5BihdzE-JIt3x6U5_xdrzrNzYo-k7x4mYEeclfbJcFPy9WVqDe3B86wDGps8ZLZo49YWFDMo-3ygubJUYLR_y4-m-U8Tmd7Co-iDlRAg/s640/mavi-hamburger.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sağlıksız Olan Ancak Lezzetiyle Büyüleyen Hamburger'e Renk Kattılar!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Karşınızda Fransa'nın ünlü bir butiği ile bir hamburgercinin işbirliğinden ortaya çıkan, mavi ekmekli Blend (karışım) burger.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="726" data-original-width="770" height="602" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPNnfFzNPSFu7tMdfoB3a59JxHLkqbYvZTJGqqSfJk7qposvyjy2zsaCqVKSpGQ6jz_vIOPQy_LnEDa7H-rnj4AuTUGr8vMB1dWireUMLkmazJJUqSK8y2tzE0Si-DckeNMKhL57QZgw/s640/mavi-hamburgers.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sağlıksız Olan Ancak Lezzetiyle Büyüleyen Hamburger'e Renk Kattılar!</td></tr>
</tbody></table>
Pantone renk skalasında 293c'ye tekabül ettiği belirtilen bu mavi ekmeklerden yapılan hamburgerlerin 2 türü bulunuyor.<br />
<br />
Nasıl yapıldığı ile ilgili herhangi bir tarif yok!<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-89495507147714779522017-10-04T13:14:00.001+03:002020-12-12T16:49:33.561+03:00Dev Piton Yılanını Tek Başına Öldürdü!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGBGPurKkHtfL64PPYIdoZTmqD3PBtAC8FNDsA1AXSdiOH2pMPVYLjKEiZDEv-7cLJuZwbsIbJCDiT6Ml-SA6RRqJK3sxp4WVuH9nhYousYGaazhsTXd7mGoDecmh3mWrrBBaB5l-HWA/s1600/dev-yilanlar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="577" data-original-width="770" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGBGPurKkHtfL64PPYIdoZTmqD3PBtAC8FNDsA1AXSdiOH2pMPVYLjKEiZDEv-7cLJuZwbsIbJCDiT6Ml-SA6RRqJK3sxp4WVuH9nhYousYGaazhsTXd7mGoDecmh3mWrrBBaB5l-HWA/s640/dev-yilanlar.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Dev Piton Yılanını Tek Başına Öldürdü!<br />
<div>
<br /></div>
</td></tr>
</tbody></table>
Yılanlar hakkında meraklı olanlar için korkunç ve ilginç resimler..<br />
<br />
Endonezya’da yaşayan 37 yaşındaki Robert Nababan, yol kenarında iki yayayı kenarı sıkıştıran 7 metre uzunluğundaki bir <b>piton yılanı</b> ile ölümüne bir kavgaya tutuştu. Cesur adam, korkunç yaralar almasına karşın kavgadan sağ çıkmayı başararak 2 kişinin hayatını kurtardı.<br />
<br />
İşinden evine döndüğü sırada, karşıdan karşıya geçmeye çalışan iki kişinin yoldan geçen dev bir piton yılanı nedeniyle zor anlar yaşadığını fark eden Nababan olaya anında müdahale etti.<br />
<br />
<br />
<br />
Bu noktadan sonra pitonla ‘ölümüne’ bir mücadelenin ortasında kalan Nababan, dev sürüngenle dövüşmeye başladı. Öyle ki, cesur adamın koluna pitonun bir dişi saplandı.<br />
<br />
Yılanı öldürmek zorunda kalan Nababan, olayın ardından acil olarak hastaneye kaldırıldı ve tedavi altına alındı.<br />
<br />
Bir palmiye yağı tesisinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Nababan’ın tedavisi devam ediyor. Hasta yatağında olayları değerlendiren zavallı adam, “Yakalamaya çalıştım fakat kolumu ısırdı. Bir süre güreştik” şeklinde konuştu.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="614" data-original-width="354" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPu-cvp0I5_gaFwF38zdOM4rZH9KK7-6tLugdFdfsH32beR43lUCMpT-x71rzNhGLLyoeeAF44KE_fU1jBCMEcxwAVCFq0OS-peVK9CTz4dqESCrhsqTpDNNdct8B-oBXLqEJMY1QrIw/s640/dev-yilanlar1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="368" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dev Piton Yılanını Tek Başına Öldürdü!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Endonezya’nın Riau eyaletinde cadde ortasında meydana gelen olay, yoldan geçenlere de korku dolu anlar yaşattı.<br />
<br />
<br />
Hayatını kaybeden talihsiz piton ise köydeki bir çamaşır ipine asılarak sergilendi.<br />
<br />
Ülkede benzer bir şekilde, mart ayında dev bir yılanla mücadeleye girişen bir adam, yılanın midesinden çıkarılmıştı.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-30599251280384530562017-10-04T12:51:00.000+03:002020-04-07T22:48:09.842+03:00Boxun Yıldızları Yarışması Hakkında Bilgiler, Boksun Yıldızları Yarışmacıları<b>Acun Ilıcalı</b>'nın ünlüleri birbiriyle dövüştüreceği yeni yarışması <b>Boxun Yıldızları</b>'ndan ilk tanıtım geldi. Yarışmada kimlerin yer alacağı da belli oldu. Acun Ilıcalının bu yeni programında her ne kadar çok göz önünde bulunan ünlü isimler olmasada yarışmada çıkacak bir kavga reytingleri yükseltebilir, Aksi takdirde yeni program çöp kategorisine girecektir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="680" height="338" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizjUlP88BGz1uQ4OtaoEZaRTeL-P7my_OH_9YMJvOVlQGbB1eoP1Smcn5zvb36Ms_AepSvRd5oIpkaCkBSN2AStFAxnSLf8CuM4qsaubKpWM2ao9LyCld-rVkjW5hcQt9aJtlIVK4PRA/s640/boxun-yildizlari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Boxun Yıldızları Yarışması Hakkında Bilgiler, Boksun Yıldızları Yarışmacıları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>KİMLER YOK Kİ! </b><br />
<br />
Arka Sıradakiler dizisinin Oktay'ı <b>Bülent Çetinaslan</b>, eski Survivor <b>Fulya Keskin</b>, eski manken <b>Şenol İpek</b>, Gardırop Savaşları ile tanınan <b>Aycan Demirci</b>, oyuncu <b>Ateş Fatih Uçan</b>, şarkıcı <b>Çılgın Sedat</b>, Survivor <b>Sahra Işık</b> ve <b>Berna Canbeldek</b>, şarkıcı <b>Sami Levi</b>, dansöz <b>Asena,</b> eski futbolcu <b>Baki Mercimek</b>, Survivor <b>Ayşıl Özaslan</b>, Survivor <b>Ramazan Kalyoncu</b>, şarkıcı <b>Doğuş </b>yarışacak isimler arasında yer alıyor.<br />
<br />
<b>SUNUCULAR: ADEM KILIÇÇI, BİLGEHAN DEMİR, DİLARA GÖNDER </b><br />
<br />
Yarışmanın sunucuları da tanıtımla birlikte belli oldu. Milli boksör Adem Kılıçcı, Bilgehan Demir ve Dilara Gönder sunucu olacak.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-88312140059302140982017-10-03T14:44:00.002+03:002018-01-28T23:43:20.996+03:00Avrupa Birliği Pasaportu Nedir, Avrupa Birliği Pasaportu Nasıl Alınır?<b>Avrupa Birliği pasasportu</b> ile ilgili ayrıntılı bilgiler nedirkibu.com da sizler için paylaşıyoruz.<br />
<br />
<b>Avrupa Birliği <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">Nedir</a>? </b><b>Avrupa Birliği Ne Zaman Kurulmuştur?</b><br />
<b><br /></b>
<b>Avrupa Birliği</b>, 1992 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun bir uzantısı olarak Maastricht Anlaşması çerçevesinde kurulmuştur. Aslında Avrupa Birliği’nin kuruluşu II. Dünya Savaşı’na dek uzanır. Avrupa’yı korkunç bir politika ile istila eden Almanlar, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği’nin birlikte hareket etmesi sonucu anca durdurulabilmiş ve nihayetinde Almanya savaşı kaybetmiştir. Bunun üzerine Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa topraklarında bir daha savaş yaşanmaması sebebiyle, tıpkı kendi yapısı gibi bir Avrupa Federal Devletleri topluluğu oluşturulmasını salık vermiştir. Aslında bu tavsiye Amerikan’ın savaşa dahil olmadan önce Fransa’ya yaptığı dayatmaydı. Savaş sona erdikten sonra Fransa’nın başını çektiği 6 ülke Avrupa Birliği’nin temellerini Çelik Kömür Ortaklığı adı altında atmışlardır. Sonrasında bu ortaklığın özellikle ekonomik alanda çok başarılı bir grafik çizmesi, bünyesine diğer ülkelerin katılmasını teşvik etmiştir. İlk genişleme 1973 yılında Birleşik Krallık, Danimarka ve İrlanda ile gerçekleştirilmiştir. Öyle ki, Birleşik Krallık dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle tarafından iki defa veto edise de Charles de Gaulle sonrasında tekrar başvuru yapan Birleşik Krallık nihayetinde üye olmayı başarmıştır. Günümüzde ise Avrupa Birliği’nden çıkmak için hazırlık yapmaktadır.<br />
<br />
<b>Avrupa Birliği projesi</b>, kurulduğu günden beri başarılı bir şekilde ilerleyişini sürdürmektedir. Öyle ki, ilk zamanlarda ekonomik bir birlikteliği simgeleyen bu ortaklık sonraki yıllarda siyasi ve hukuki birlikteliğe kadar genişlemeyi başarmıştır. Avrupa Birliği yürürlüğe soktuğu kurucu anlaşmalar ile kendisini ve politikalarını her 10 ila 20 yılda bir güncellemektedir. Avrupa Birliği artık uluslar arası bir yapının da ötesinde ulusal üstü bir kişiliğe kavuşmuştur. Avrupa Birliği aslında tek bir ülke olmaya çalışmaktadır. Bu anlamda ciddi çalışmalar yapılsa da kat edilecek daha çok yol görünmektedir. Öyle ki, Avrupa Birliği kendi anayasasını dahi hazırlamış ancak birkaç ülkenin vetosu sonucunda bu hayata geçirilememiştir. Avrupa Birleşik Devletleri fikri her ne kadar şimdilik uzak görünse de bu konuda ciddi adımlar atılmıştır. Örneğin Avrupa Birliği vatandaşlığı kavramı oluşturulmuştur ki, dünyada klasik bir ülke yapısına sahip olmadığı halde vatandaşlık bahşeden tek kurum Avrupa Birliği’dir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="487" data-original-width="880" height="354" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpFwIsVLnEOC6057XRYIVgAU6VPLabhMiIZamF6_jGM5o5dBwTC46aJ8hLcH-MnKNi-Dw7MZXWjT6dBdKIrLUDE-MAXHNDksIDX0UUL86pGILuDofiUZVOBBHOdlSoXXydiDElz2rvhw/s640/avrupa+birli%25C4%259Fi+pasaportu+nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Avrupa Birliği Pasaportu Nedir, Avrupa Birliği Pasaportu Nasıl Alınır?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Avrupa Birliği vatandaşlığı</b> aslında Avrupa Birleşik Devletleri’nin en önemli parçasını oluşturur. Çünkü Birliğe üye olan tüm devletlerin düzenlediği pasaportların üst kısmında Avrupa Birliği ifadesi yer alır ve ulusal kimlik onun hemen altında bulunur. Bu da Avrupa Birliği vatandaşlığının varlığına açık bir işaret olarak kabul edilir. Öyle ki, bu Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşları, üye diğer bir ülke topraklarına herhangi bir açıklama dahi yapmak zorunda olmadan kayıt altına alınmaksızın giriş yapabilmektedir. Bu da Avrupa Birliği’nin serbest dolaşım adı altında sunduğu çok önemli imtiyazlar arasında yer alır. Avrupa Birliği vatandaşları ulusal vatandaşlıkları ne olursa olsun Avrupa Birliği toprakları altında eşit hak ve imkanlara sahiptir. Bu da Avrupa Birliği vatandaşlığının ulusal vatandaşlıktan daha önde geldiğini açıkta ortaya koymaktadır.<br />
<br />
<b>Avrupa Birliği pasaportu</b> taşıyan herkes, Birlik sınırları dahilinde tıpkı kendi ülkesinde sahip olduğu hakların neredeyse tamamına Birlik içinde de sahiptir. Bu da o kişiye çalışma, eğitim, sosyal haklar vs. çeşitli imtiyazlar sunar. Örneğin bir Fransız vatandaşı, herhangi bir bildirimde bulunmaksızın İspanya’ya giriş yapabilir ve o topraklarda kendi kimliğini kullanarak dilediği kadar kalabilir ve de çalışabilir. Dünyanın en değerli 20 pasaportu arasında 14 Avrupa Birliği ülkesi yer alır. Bu da bu pasaportların ne kadar değerli olduğunu açıkça gösterir. 2017 yılı itibariyle dünyanın en değerli pasaportu Avrupa Birliği’nin kurucu üyeleri arasında yer alan Almanların düzenlediği Alman pasaportudur.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74782973515498690122017-10-02T17:58:00.004+03:002018-11-17T16:41:44.652+03:00Yeşil Pasaport Nedir, Yeşil Pasaportu Kimler Alabilir?Yeşil Pasaport <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">Nedir</a>? T.C. Hususi Pasaportu ya da halk arasında da bilindiği gibi ”Yeşil Pasaport”, Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi vatandaşlarını kategorize etmesi sonucu, belirli bir zümreye imtiyaz tanınarak verilen uluslar arası geçerliliğe sahip bir seyahat belgesidir. Bu pasaporta sahip olan kişiler, Avrupa, Asya, Afrika ve Güney Amerika kıtalarında yer alan bazı ülkelere herhangi bir vize almaksızın seyahat etme imkanına sahiptirler. Bu pasaport sahibine, seyahat ettiği ülkede sadece belirli şartlar altında ikamet imkanı sunar.<br />
<br />
Umuma Mahsus Pasaport’tan farkı bu pasaporta sahip olan kişiler, Umuma Mahsus Pasaport’a sahip olan kişilerden daha güvenilir olarak kabul edilirler ve seyahat ettikleri ülkeden zamanında çıkış yapacakları varsayılır. Görüldüğü üzere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında bir kategorizasyona gidilmiştir.<br />
<br />
Oysaki modern olarak kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İngiltere, Japonya, Avustralya, Fransa, Norveç ve daha onlarca ülkede buna benzer herhangi bir uygulama söz konusu değildir. Aksi durumda bu ülkeler kendilerini eşitlik ilkesinin ihlali sebebiyle dava edilmiş bulabilirlerdi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="667" data-original-width="1000" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQbTbNGu-4SSW13jpbTSfnEFMupm8-cvNm-6_8x2h_GeZEfFoDmaM-4PnU2CZ7JCfydIQZ5N2ITAGjYmZ8x6BCS8J4S8cR45c0f6vc53K_0XjvANuUJvSvpdQK9-6tL7nx7Mr_WfgYhQ/s640/yesil-pasaport-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yeşil Pasaport Nedir, Yeşil Pasaportu Kimler Alabilir?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
T.C. Hususi Pasaportu’na sahip olabilmek için belirli şartları taşımanız gerekmektedir. Şartları sağlamanız halinde size ve ailenizin 25 yaşını geçmemiş fertlerine T.C. Hususi Pasaportu talep etme hakkı verilmektedir. İlk şart elbette kamu görevlisi olmak, sonrasında ise bu hizmeti belirli bir süre için düzenli bir şekilde yapmış olmak, başka bir ifadeyle memuriyet derecenizin bu pasaportu talep etmeye elverişli olması gerekir. Elde edilen istatistiksel veriler göstermektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti’nde vatandaşların talepleri doğrultusunda basılan pasaportların yüzde 15’lik bir kesimi T.C. Hususi Pasaportudur. Bu pasaporta sahip olan kişiler, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere, İrlanda, Avustralya gibi önemli ülkelere vizesiz seyahat etme imkanına sahip değildirler. Bu kişiler vize almakla yükümlüdürler. Onun dışında T.C. Hususi Pasaport taşıyan bir kimse bir ülkeye vizesiz seyahat etme imkanına sahip ise bu sadece belirli bir süre için öngörülür. Yani turist statüsünde seyahat imkanı sunulur.<br />
<br />
<b>T.C. Hususi Pasaportu</b> taşıyanlar Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Avusturya gibi ülkelere herhangi bir vize başvurusu yapmaksızın doğrudan seyahat edebilirler. Bu kişiler seyahat ettikleri ülkeye kabul edilmek zorunda değildir. Ülkeye girişe kabul prosedürü gereği, gümrük memuru herhangi bir gerekçe sunmaksızın dahi, söz konusu pasaport hamilini ülkeye kabulden imtina edebilme hakkına sahiptir. Aşağıda yer alan ülkeler T.C. Hususi Pasaportu hamillerinden turistik amaçlı ziyaretler için herhangi bir vize talep etmemektedir.<br />
<br />
Almanya (90 gün)<br />
Andorra (90 gün)<br />
Avusturya (90 gün)<br />
Azerbaycan (90 gün)<br />
Arnavutluk (90 Gün)<br />
Belçika (90 gün)<br />
Beyaz Rusya (Belarus) (90 gün)<br />
Bosna-Hersek (90 Gün)<br />
Bulgaristan (90 gün)<br />
Çek Cumhuriyeti (90 gün)<br />
Danimarka (90 gün)<br />
Estonya (90 gün)<br />
Finlandiya (90 gün)<br />
Fransa (90 gün)<br />
Hollanda (90 gün)<br />
Hırvatistan (90 gün)<br />
İspanya (90 gün)<br />
İsveç (90 gün)<br />
İsviçre (90 gün)<br />
İtalya (90 gün)<br />
İzlanda (90 gün)<br />
Karadağ (90 Gün)<br />
KKTC (Serbest Dolaşım)<br />
Kosova (90 Gün)<br />
Letonya (90 gün)<br />
Lihtenştayn (90 gün)<br />
Litvanya<br />
Lüksemburg (90 gün)<br />
Macaristan (30 gün)<br />
Makedonya Cumhuriyeti (90 Gün)<br />
Malta<br />
Moldova (90 gün)<br />
Monako (90 gün)<br />
Norveç (90 gün)<br />
Polonya (90 gün)<br />
Portekiz (90 gün)<br />
Romanya (90 gün)<br />
San Marino (90 gün)<br />
Sırbistan (90 Gün)<br />
Slovakya (90 gün)<br />
Slovenya (90 gün)<br />
Ukrayna (60 Güne kadar)<br />
Vatikan (90 gün)<br />
Yunanistan (90 gün)<br />
Bahreyn (90 güne kadar)<br />
Bangladeş<br />
Birleşik Arap Emirlikleri (90 güne kadar)<br />
Çin (30 güne kadar)<br />
Endonezya (14 güne kadar)<br />
İsrail (90 güne kadar)<br />
Kamboçya (90 güne kadar)<br />
Katar<br />
Kuveyt<br />
Pakistan<br />
Tacikistan (60 güne kadar)<br />
Türkmenistan<br />
Umman<br />
Vietnam (90 güne kadar)<br />
Yemen<br />
Antigua ve Barbuda (6 Ay)<br />
Aruba (90 Gün)<br />
Bahamalar<br />
Barbados (90 Gün )<br />
Belize (90 Gün)<br />
Britanya Virjin Adaları (30 Gün)<br />
Curaçao (30 Gün)<br />
Dominika (21 Gün)<br />
Dominik Cumhuriyeti (30 Gün)<br />
El Salvador (90 Gün)<br />
Grenada<br />
Guatemala (90 Gün)<br />
Guyana (90 Gün)<br />
Haiti (90 Gün)<br />
Hollanda Antilleri<br />
Honduras (90 Gün)<br />
Jamaika (90 Gün)<br />
Kosta Rika (30 Gün)<br />
Küba<br />
Meksika (90 Gün)<br />
Nikaragua (90 Gün)<br />
Panama (6 Ay)<br />
Saint Kitts (Saint Christoper) ve Nevis Adaları (90 Gün)<br />
Saint Lucia (6 Hafta)<br />
Saint Vincent ve Grenadinler Adaları (30 Gün)<br />
Sint Maarten (30 Gün)<br />
Trinidad ve Tobago (30 Gün)<br />
Turks ve Caicos Adaları (90 Gün)<br />
Bahreyn (90 güne kadar)<br />
Bangladeş (90 Gün)<br />
Birleşik Arap Emirlikleri (90 Gün)<br />
Çin (30 Gün)<br />
Doğu Timor (30 Gün)<br />
Endonezya (14 Gün)<br />
Filipinler (30 Gün)<br />
Filistin (30 Gün)<br />
Hong Kong (90 Gün)<br />
Irak (30 Gün)<br />
İran Halk Cumhuriyeti (90 Gün)<br />
İsrail (90 Gün)<br />
Japonya (90 Gün)<br />
Kamboçya (90 Gün)<br />
Katar (90 Gün)<br />
Kazakistan (30 Gün)<br />
Kırgızistan<br />
Kuveyt (90 Gün)<br />
Güney Kore (90 Gün)<br />
Lübnan (90 Gün)<br />
Makau (30 Gün)<br />
Maldivler (30 Gün)<br />
Malezya (90 Gün)<br />
Moğolistan (30 Gün)<br />
Myanmar (internetten vize 28 Gün)<br />
Nepal (Kapıda vize)<br />
Pakistan (90 Gün)<br />
Singapur (90 Gün)<br />
Sri Lanka ( 30 Gün)<br />
Suriye (90 Gün)<br />
Tacikistan (60 Gün)<br />
Tayland (30 gün)<br />
Tayvan (30 Gün – sınırda vize)<br />
Türkmenistan (30 Gün)<br />
Umman<br />
Ürdün (90 Gün)<br />
Vietnam (90 Gün)<br />
Yemen (30 Gün)<br />
Botsvana (90 Gün)<br />
Cezayir (90 gün)<br />
Cibuti (90 gün)<br />
Fas (90 Gün)<br />
Fildişi Sahili<br />
Gana (60 gün)<br />
Güney Afrika Cumhuriyeti (30 Gün)<br />
Kamerun (90 Gün)<br />
Kenya (90 gün)<br />
Komor Federe İslam Cumhuriyeti<br />
Libya (90 Gün)<br />
Madagaskar (90 Gün)<br />
Mauritius (30 Gün)<br />
Moritanya (90 gün)<br />
Mozambik (30 Gün)<br />
Mısır (90 gün)<br />
Ruanda<br />
Senegal<br />
Seyşeller (90 Gün)<br />
Sudan (30 Gün)<br />
Svaziland (30 Gün)<br />
Tanzanya (90 gün)<br />
Togo<br />
Tunus (90 Gün)<br />
Yeşil Burun Adaları<br />
Zambiya (30 Gün)<br />
Zimbabve<br />
Cook Adaları (31 Gün)<br />
Fiji (120 Gün)<br />
Niue (30 Gün)<br />
Palau (30 Gün)<br />
Samoa (60 Gün)<br />
Tonga (31 Gün)<br />
Tuvalu (30 Gün)<br />
Vanuatu (30 Gün)<br />
Yeni KaledonyaUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-18007306518487713542017-10-02T10:47:00.000+03:002020-05-26T17:19:12.228+03:00Magnezyum Eksikliği Nasıl Anlaşılır? Magnezyum Eksikliğinde Neler Olur?<u><i>Magnezyum Eksikliği Nasıl Anlaşılır? Magnezyum Eksikliğinde Neler Olur? ile ilgili bilgiler sayfamızdadır.</i></u><br />
<u><i><br /></i></u>
Magnezyumun vücudumuzdaki temel faydası kasların ve sinirlerin gevşemesini sağlamak. Sinir sisteminin sakinleşmesini sağladığı için anti stres minerali olarak da tanımlanıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="420" data-original-width="750" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz4SqdS96szoBGvYPC1exZdEwc6wDBxqe_vq3gRKT1WAsiseoBd360eDFNdW4gSialUS7Y07Y2AmPf2qWxCMuAauhKmQON0owksPFZmVe57yPSlRPhnDl2SxmaFOCUmr0KwIxvSitDeg/s640/cqAgE_1487230470_5983.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Magnezyum Eksikliği Nasıl Anlaşılır? Magnezyum Eksikliğinde Neler Olur?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Magnezyum </b>önemli bir mineral. Çoğumuz <b>magnezyumun </b>sağlık için ne kadar kritik olduğunun farkında değiliz. Yakın zaman önce yaptırdığım bir kontrolde, vücudumda magnezyum seviyesinin alarm yaratacak kadar düştüğünü görünce araştırmaya başladım. Okuduğum kaynaklara göre magnezyum eksikliği oldukça yaygın, %50-%75 civarında!<br />
<br />
Magnezyumun vücudumuzdaki temel faydası kasların ve sinirlerin gevşemesini sağlamak. Sinir sisteminin sakinleşmesini sağladığı için anti stres minerali olarak da tanımlanıyor. Bunlarla da bitmiyor. Magnezyum, vücutta 300’den fazla enzimi harekete geçiriyor ve hücrelerin enerji üretmesine yardımcı oluyor. Vücut ısısını dengeliyor. Adet ağrılarını azaltıyor. Bağırsakları çalıştırıyor. İyi uyku için gerekli.<br />
<br />
Pek çok ilaçtan daha etkili olan magnezyum, hastanelerin acil servisinde kalp krizi gibi vakalarda sık kullanılan bir çare.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="257" data-original-width="545" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHL64ONI_2rtsqqJqCA_Wyd9m0VscaHw53HLvdsGevs-EqrHKkMHEIsjNLk6vlc2EbcUHjOPhirWggi4Vvpb4-ZXU0OopQi5M9A9Q91ljexiBtE6WPSVAqAJDpof87XUHwc0eZnEyxWg/s640/080311222929_Haber5.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Magnezyum Eksikliği Nasıl Anlaşılır? Magnezyum Eksikliğinde Neler Olur?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Magnezyum eksikliğine bağlı çok ciddi sağlık sorunları oluşabiliyor.</b><br />
<br />
Peki, semptomları ve ilintili olabileceği sağlık problemleri neler? Fonksiyonel tıp uzmanı Dr. Mark Hyman oldukça kapsamlı bir liste hazırlamış:<br />
<br />
<ul>
<li>- Kas krampları</li>
<li>- Sürekli yorgunluk</li>
<li>- Uyuma zorluğu</li>
<li>- Kabızlık</li>
<li>- Baş ağrısı, migren</li>
<li>- Çarpıntı, kalp ritim bozuklukları</li>
<li>- Şiddetli adet sancıları</li>
<li>- Sinir, anksiyete veya depresyon</li>
<li>- Yüksek tansiyon</li>
<li>- Huzursuz bağırsak sendromu, reflü</li>
<li>- Osteoporoz</li>
<li>- Fibromiyalji</li>
<li>- Böbrek taşları</li>
<li>- Otizm, Dikkat Bozukluğu (ADD)</li>
<li>- Obezite</li>
</ul>
<br />
<br />
Bu listedeki semptomları veya sağlık problemlerini yaşıyorsanız magnezyum seviyenizi kontrol etmenizde fayda var.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="268" data-original-width="440" height="388" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitC6Gx3QmkB1iC5J2kCs2dFoV-nQOF1D2GtkA-fCXC8pn8zUFQtmjjTpeAHdpI2_6JR11ZiLNKAvZFtrv64_7YTfiyTheSvGFDS0D7m12IKLtvj5zTU_uwVsT1x4xl1E0G9YStAOr5Gw/s640/MAGNEZYUM-EKS%25C4%25B0KL%25C4%25B0%25C4%259E%25C4%25B0N%25C4%25B0N-%25C4%25B0%25C5%259EARETLER%25C4%25B0.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Magnezyum Eksikliği Nasıl Anlaşılır? Magnezyum Eksikliğinde Neler Olur?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Magnezyum eksikliğinin temelde iki sebebi var. </b><br />
<br />
- İlki beslenmeden yeterince magnezyum almamamız ve magnezyumun kolay emilen bir mineral olmaması.<br />
- İkincisi ise vücudun hızla magnezyum kaybetmesini sağlayan etkenler. Fazla miktarda kafein, kola, alkol ve şeker tüketimi vücudun hızla magnezyum kaybetmesine sebep oluyor. Aşırı stres, aşırı terleme, ağır adet, kronik ishal, bazı bağırsak parazitleri, magnezyum takviyesi olmadan alınan kalsiyum takviyesi, antibiyotik ve diğer bazı ilaçların kullanımı magnezyum eksikliğine sebep olabiliyor.<br />
Bu iki alanda alınacak birkaç önlemle magnezyum eksikliği ile baş etmek hiç de zor değil.<br />
<br />
Önerilen minimum günlük magnezyum miktarı 300 mg.<br />
<br />
Diğer bütün vitamin ve mineraller için de geçerli olduğu gibi magnezyum temin etmenin en iyi yolu beslenmenize magnezyum açısından zengin gıdalar eklemek.<br />
<b><br /></b>
<b>Magnezyum açısından ideal besinler:</b> badem, kaju fıstığı, kabak çekirdeği, ceviz, fındık, incir, hurma, avokado, karides, %70 ve üzeri kakao içeren çikolata, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, maydanoz, sarımsak, karabuğday, soya fasulyesi, darı, arpa, çavdar, esmer pirinç, buğday rüşeymi<br />
<br />
<br />
<b>Magnezyum</b> alırken önemli bir dikkat noktası, bağırsakları hızlı çalıştırması! Aldığınız magnezyum miktarını bağırsak hareketlerinize göre dengeleyebilirsiniz. Ya da kalsiyum takviyesi ile beraber kullanabilirsiniz. İkisi birbirinin etkisini dengeleyebiliyor.<br />
<br />
Vücudunuzun gıda ve takviyelerden yeterli magnezyum emilimi sağlayabilmesi için yeterli B6, D vitamini ve selenyum almanız şart.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Takviye gıda olarak almanın yanı sıra epsom tuzu (<b>magnezyum sülfat</b>) banyosu yaparak deri yoluyla emilim sağlayabilirsiniz. Özellikle spor sonrası kaslar için son derece rahatlatıcı olduğunu göreceksiniz. <u>Magnezyum sülfatı eczanelerden temin edebilirsiniz.</u></div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Kahve, kola, tuz, şeker ve alkol kullanımını azaltın. Uzmanlar günde 200 mg’dan fazla kafeinli ve haftada 7’den fazla alkollü içecek tüketimi önermiyorlar. Referans olarak, 240 ml filtre kahvede 95-165 mg, 240 ml siyah çayda 25-48 mg kafein var.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Düzenli kullandığınız ilaçlar varsa doktorunuza magnezyum kaybına sebep olup olmadıklarını sorun</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Meditasyon, yoga, doğa yürüyüşleri gibi aktif rahatlama yöntemleri uygulamaya başlayın</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-40630721095410753822017-09-29T11:20:00.001+03:002018-01-31T10:03:56.135+03:00Dizel Araçları Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="800" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3M7_MCF7ydSQXGPSTvXkD2ZMiB9hJb4b6nXHUWUcijrR7LZSyAA5QH-01is0QRngtFmXY_1r1MspbJZIU21TlhaGlRGwZiDgKkMA1wccBUkMCwYp6mWHN4zwt9trM_utwmeJgv5L3gg/s640/dizel-araclarin-ozellikleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Dizel Araçları Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Dizel </b>otomobillerin, <b>benzinli </b>otomobillere oranla satış fiyatları daha yüksektir. Ancak dizeller daha ekonomik oldukları için daha fazla rağbet görürler lakin <b>dizel otomobillerin</b> kullanımı ve bakımı benzinli otomobillere göre daha da zordur. Dizel Araçların parçaları daha pahalıdır! Öyle ki bilgi eksikliği nedeniyle dizel motorlarda yapılan küçük yanlışlar büyük zararlar meydana getirebilmektedir. Bu nedenle dizel motorların bakımı ve kullanımı hakkında bilgi sahibi olmak çok önemlidir.<br />
<br />
Eğer otomobilinizi uzun süre ve sağlıklı bir şekilde kullanmak istiyorsanız bazı konularda dikkatli olmalısınız.<br />
<br />
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki dizel araçlar uzun yollarda ekonomiktir yani yılda 20-30 bin kilometreyi geçmeyen bir tüketiciyseniz ekonomi sağlamış olmazsınız. Otomobilini kısa mesafelerde kullanan sürücüler için benzinli otomobiller daha uygundur.<br />
<br />
<h3>
<b>Dizel kullanırken dikkat edilmesi gerekenler ;</b></h3>
Motoru çalıştırmadan önce kontağı yarım çevirerek uyarı ışıklarının sönmesini bekleyin. Çünkü ilk çalıştırmada motor soğuk olacağı için aracı zorlayabilirsiniz.<br />
Kalitesiz yakıt kullanmayın. Tek seferlik kullanılan kalitesiz yakıt bile motorda ciddi sorunlara neden olabilir.<br />
“<b>Aracı vurdurmayın</b>” Dizel motorlarda yapılan en büyük hatalardan biri de budur. Yeni nesil dizellerde motor çalışır durumda değilse yağ basıncı oluşmaz bu nedenle vurdurma esnasında dizel pompasına aşırı yük biner ve ciddi zarara yol açabilir. Zaten aracınızın klavuzunda da “aracınızı iterek çalıştırmayın” yazar.<br />
Aracınızı düzenli olarak servise götürün. Periyodik bakım dizel otomobillerde daha fazla önem arz eder. Çünkü bildiğiniz gibi dizel yakıt, benzinli yakıta oranla daha çok partikül taşır. Bu partiküller mazot filtresinde birikir ve aracın performans kaybetmesine neden olur.<br />
<br />
Eğer kullandığınız araç turbo dizel ise bu konuda da bilmeniz gereken birkaç önemli nokta var ;<br />
<br />
Öncelikle bilinmelidir ki <b>turbo dizel motora sahip olan araçlar gaz verilerek ısıtılmamalıdır</b>. Motoru ısıtmak için en az 30 saniye rölantide çalıştırmak yeterlidir. Diğer önemli nokta ise motor soğukken yüksek devirde kullanılmamalıdır. Çünkü motor soğukken yüksek devire çıkması aynı zamanda yüksek basınç oluşmasına neden olur bu durum turbo türbinlerine zarar verebilir. Yani motor soğukken 2500 devri aşmamakta fayda var.<br />
<br />
Turbo araçları çalıştırmak kadar stop etmekte büyük önem arz eder. Tıpkı ilk çalıştırmada motorun gaz verilmeden ısıtılması gerektiği gibi <b>stop edilirkende en az 30 saniye gaz verilmeden çalıştırılması gerekir.</b> Bunun nedeni motor çalışırken turbo türbinlerini birbirine bağlayan milin yağlanmasıdır. Kontağı kapattığınızda motor durur buna bağlı olarak yağlama da durur. Ancak turbo yağsız olarak bir süre daha dönmeye devam eder. Bu durum turboda büyük zararlar açabilir. O yüzden motoru stop etmeden önce rölantide bir süre çalıştırarak turbo türbinlerinin normal devrine inmesi beklenmelidir.<br />
<br />
Eğer turbo dizel aracınızı sağlıklı olduğu kadar ekonomik olarak da kullanmak istiyorsanız “maximum tork” durumuna dikkat etmeniz gerekir. Yani dizel araçlar için maximum tork gücü üreten <b>devir aralığını geçmemelisiniz</b>. Zaten turbo dizel araçlarda maximum güç genellikle 1750 ile 3750 devirleri arasında üretilir. Bundan fazlası gereksiz ve zararlıdır. Araç hareket halindeyken de maximum güç aralığını geçip geçmediğinizi aracın çekişinden de anlayabilirsiniz.<br />
<br />
İkinci önemli nokta ise kalkış ;<b> kalkışlarda aracınızı kesinlikle rölanti (1000) devrine düşürmeyin.</b> Bu durumda mazot pompası zarar görebilir. Aynı şekilde rölanti de gidiyorsanız gaz pedalına bir anda abanmayın, turbo yüksek basınç altında kalacağı için zarar görebilir.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-55216348574471455152017-09-28T16:03:00.000+03:002018-09-23T10:16:14.141+03:00Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="628" data-original-width="630" height="636" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyQO3K6h5IY2ksvRCfwB94qdnN2jdsSadlEiU4k4hJYs71-NzSowJggjLpidOloFEnONlk_A765dvjnKEy2i0C_R6HN2JQ4pMDwbUH7fgQ9DGVuS7lAL2swa5jp7T1SpTbGd-UVrLzQQ/s640/Dilan+%25C3%2587i%25C3%25A7ek+Deniz5.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Dilan Çiçek Deniz</b> ile ilgili bilgiler ve Dilan Çiçek Deniz in en güzel resimleri yazımızında devamında.<br />
<b><br /></b>
<b>Dilan Çiçek Deniz kaç yaşında? Dilan Çiçek Deniz Nereli?</b><br />
1995 yılında Sivas'ta doğmuştur. Annesi ve babası öğretmendir. Babasının adı Orhan Deniz, annesinin adı Hale Temizyürek’dir. Lisedeyken üç sene boyunca tiyatro eğitimi aldı.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1215" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgh6eli5bI39Equ8bZWmBcuyF7WpqMnhwzjsXjhciZygefJpf3MsfxMtT9occhkMhYx_mbm5QUaHBj9-2QfLnTW1b7QNLhLJu25hve53VWl-5vApqTqaytNOMAZo8HJRpPlylBZ3Ym9pQ/s640/Dilan+%25C3%2587i%25C3%25A7ek+Deniz2.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="486" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
17 yaşındayken Liseler arası Tiyatro Yarışması’na katılıp oyunculuk ödülü aldı. Ege Üniversitesinde Turizm Rehberliği okurken asıl istediği bölümün karşılaştırmalı edebiyat olduğuna karar vererek sınavlara tekrar girip karşılaştırmalı Edebiyat bölümüne geçiş yapmıştır.<br />
<div>
<br /></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="790" data-original-width="620" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAF_n-OplVwCWc27ZpslPXlKD73kjFPqdSCQn7kraQMDFp_Vo9Ee33BJjmnQ6-ltjqNbrFT9Q6FDgr_B75gccQslqMN7eJ8W1ND1Ez7fkk7ije58iIXQy036yQnUOgvzYI9fC5hjTQ5A/s640/Dilan+%25C3%2587i%25C3%25A7ek+Deniz3.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="502" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Oyuncu 15 yaşında “Güneşi Annem Sanırdım” adında şiir kitabı çıkarmıştır.<br />
<br />
Modellik de yapan Dilan Çiçek Deniz, 2014 yılında Elidor Miss Turkey güzellik yarışmasına katılmış ve 2. Olmuştur. 2015 yılında Miami’de düzenlenen Kainat güzellik yarışmasında ülkemizi temsil etti.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="1024" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsTM908bkcVz6BIb9e_MnuO6qDEwOxT3Qop60xJILvoNiFys5URo03KUdUpaWTpNpa92SyAxRtf6vXKMhgUARBABO5ddfvFIMgLT8MPfCY0U5KenkovWAt9Jj447ihw3lZihEWcTWWkA/s640/Dilan+%25C3%2587i%25C3%25A7ek+Deniz4.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
İlk rolü 2015'de Star TV'de yayınlanan “Tatlı Küçük Yalancılar” dizisindeki 'Ebru' karakteridir. Dizide Bensu Soral, Şükrü Özyıldız, Alperen Duymaz, Beste Kökdemir, Büşra Develi, Burak Deniz ile birlikte oynadılar. Fakat dizi düşük reytinglerden dolayı 3 Ekim 2015 tarihinde 13 bölüm sonra final yapmıştır.<br />
<div>
<br /></div>
<br />
<br />
2015 yılında yayınlanmakta olan "Güneşin Kızları" dizisine dahil oldu. Dizinin başrollerinde Evrim Alasya, Emre Kınay, Hande Erçel, Burcu Özberk, Berk Atan ve Tolga Sarıtaş'ın yer aldığı, yapımcılığını Süreç Film’in üstlendiği ”Güneşin Kızları” dizisinde, ‘Elif’ karakterine hayat verdi.<br />
<div>
<br /></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="404" data-original-width="628" height="410" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdqQiwC-2Y6iuCzhwa-Ovx4Zukbuur9ZwhJBvNo75g3SbRnE9w7DzmlpiMo-SRud62y6P8OKk1RDUuUaFAph_BClJSZrf9o3bpXEdBvl4-YFID8kXYCHW0ObXIFCBe0QyuxqF2vZGR6g/s640/Dilan+%25C3%2587i%25C3%25A7ek+Deniz7.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Oyuncu son olarak ise "Bodrum Masalı" adlı dizide başrol oynamıştır. Dizinin diğer başrollerini Timuçin Esen, Şevval Sam, Murat Aygen, Alperen Duymaz ve Hilmi Cem İntepe paylaşmaktadır.<br />
<div>
<br /></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="885" data-original-width="885" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjF-JKCmiN1VSRFoaTTmgR72y040ErmYPJASnNThCrMQQe8w0PxQW_OUjEmu11A4jolPQ5z6PXyvY18mL2WHUYm8s5wVTBnRXCyyfxN_GhtsRtYuO-wDs_JrD8Cpu_lgjezS0cCOeJnEw/s640/Dilan+%25C3%2587i%25C3%25A7ek+Deniz8.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="text-align: start;"><br />Oyuncu aynı zamanda 2016 yılında Pantene Altın Kelebek ödülünde yıldızı parlayan ödülüne layık görülmüştür.</span></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="620" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUXH-nCrNot4Kb4p_Nxl5ynSYRbYdeZLVtbbVFVYo0vR-0xHB-bPgpMSWMGhUurQYmBtIx3aRD4Dbd25Cfn_K9bcF51yRULbK4k_xLdkgbdK1QvejneiJnv490vtZaFGxQT97YjPd_4g/s640/Dilan+%25C3%2587i%25C3%25A7ek+Deniz9.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri </td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="864" data-original-width="620" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyOSsqSfJ43CqSti3NjP09mHPr_Ese2daYW-XL-FNkVKptta2l201zgbxCLRAyMBl4CKdj05NANOJSPR2qynCXeXFx8qGTNqHquNnb6sv1gXVKegHVqsorROqK0tBStseVVTJta5jZYw/s640/Dilan+%25C3%2587i%25C3%25A7ek+Deniz+RES%25C4%25B0MLER%25C4%25B0.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="458" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dilan Çiçek Deniz Kimdir? Dilan Çiçek Deniz Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Çukur Dizisi Sena Kimdir, Çukur Dizisi Sena Resimleri<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-23291846328254803552017-09-27T16:03:00.001+03:002018-01-31T10:03:20.173+03:00Motorlu Taşıtlar Vergisine %40 Zam!Maliye Bakanı Naci Ağbal, açıklamalarda bulundu. Maliye Bakanı Naci Ağbal, binek otomobil MTV’sinin 2018’de yüzde 40 artacağını açıkladı.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="388" data-original-width="554" height="448" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix9syqdkH4FEHdtMpks-Wj8nXDKudXO6VXAuxAgmRf8YgYd1sfyRTpDNnUPaJHgFc3Bxr-4ylN5o76KL7PgfoDRygiWaiAom2zoRjWuS3zleUkDzr2EWLWginHvh4ap8b2Qgb7MfHyUg/s640/ototasit.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Motorlu Taşıtlar Vergisine %40 Zam!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın açıklamaları şöyle;<br />
<br />
* Yasal değişiklikle binek otomobillerin <b>Motorlu Taşıtlar Vergisi</b>'ni (MTV) yüzde 40 oranında artırıyoruz. Burada sadece binek otomobillere ilişkin bir vergi artışı var, diğer araçlarla ilgili normal yeniden değerleme oranında artış olacak.<br />
<br />
* Şans oyunlarında ikramiye kazanan talihlilerden alınan vergi yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkacak.<br />
<br />
* Kurumlar vergisinde bazı düzenlemeler yapıyoruz. Finans sektöründe kurumlar vergisi oranını yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkaracak bir yasal düzenlemeyi Meclis'e sevk edeceğiz. İkinci olarak kurumların dağıtılmayan kar paylarından da yüzde 1 oranında bir vergi tevkifatının yapılmasını öngörüyoruz.<br />
<br />
* Gelecek sene özelleştirme geliri hedefimiz 10 milyar lira. 2019 ve 2020 yıllarında yine 10'ar milyar liralık özelleştirme geliri hedefliyoruz.<br />
<br />
*Bütün gelirler için uygulanan Gelir Vergisi tarifesinde bir değişikliğe gideceğiz. Bu değişiklik ücret gelirleri için 1 Ocak 2018'den, diğer kazançlar için 2017 kazançlarından itibaren geçerli olacak. Gelir Vergisi tarifesinin üçüncü dilimindeki gelirler için uygulanan yüzde 27 oranını yüzde 30'a çıkarıyoruz.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-58231708795013484262017-09-27T13:34:00.000+03:002018-06-10T13:22:21.861+03:00Ayak Ağrısı Neden Olur? Ayak Ağrısı Nasıl Geçer?<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="900" data-original-width="1600" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOgVtb7ZFP89Dy5lK-If4LO5JQOtx7EooiW9Aogc9zLCOA9OMCmhusOQOrUtVw0fsjDG_3EM5xsy305zrmW6Geow1fiC9GMBaD3XEutXlso5v5QUF7F_uwf3la0kUjt1SP1EoIZI-Y3w/s640/ayak-agrisi-nasil-gecer.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Ayak Ağrısı Neden Olur? Ayak Ağrısı Nasıl Geçer?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Ayak Ağrısı Neden Olur? Ayak Ağrısı Nasıl Geçer? ile ilgile bilgiler yazımızın devamında..<br />
Eski Çin tıbbına göre bir insanın ayakları vücudun en önemli yerlerinden biridir. Hatta Çinliler ayaklardaki ağrıların vücudun belli bölgeleriyle ilintili olduğunu, yine vücudun belli yerlerindeki ağrıların geçmesinin ayakların rahat ettirilmesine bağlı olduğunu düşünürler.<br />
<br />
<b>Ayak ağrıları</b> ciddi anlamda yorgunluğun belirtisi olabileceği gibi başka nedenlerden de kaynaklanıyor olabilir.<br />
<br />
<b>Ayak ağrısı nedenleri:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Uzun süre ayakta durmak.</li>
<li>Uzun süre oturmak veya yürümek.</li>
<li>Uzun süre yanlış ayakkabı giymek</li>
<li>Fazla kilolara bağlı ayaklara binen aşırı yük (Hamilelik dahil)</li>
<li>Ayağın anatomik yapısında bozukluk(düz tabanlılık vs.)</li>
<li>Tırnak batması</li>
<li>Açık yaralar</li>
<li>Ayakta çıkan nasırlar.</li>
<li>Topuk çatlakları</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Ayak Ağrısı Nasıl Geçer</b><br />
En sık karşılaşılan <b>ayak ağrısı</b> uzun süre ayakta durmaktan ve yürümekten olan <b>ayak ağrısı</b>dır. Bu tip ayak ağrıları için yorgunluğa bağlı olarak meydana gelen<b> ayak ağrıları</b> denilebilir. Genel olarak kendini sızlama ve şişkinlik şeklinde belli eder. Bir ileriki durumunda da<b> ayakl</b>arın aşırı derecede su topladığı görülür.<br />
<br />
Bu tip ağrıların basit ve pratik yöntemlerle üstesinden gelinebilir.<br />
<br />
Örneğin klasik bir yöntem olan ayağı tuzlu suda bekletme, aslında bilimsel de bir yöntemdir de. Buradaki amaç tuzun yarattığı ortam farklılığından dolayı ayakta biriken fazla ödemin atılmasının sağlanması ve böylelikle şişliklerin geçirilmesidir. Bir kova içerisine bir çay bardağı kadar tuz atılıp ayaklar 10-15 dakika kadar bu suda dinlendirilirse, şişliklerin indiği ve ağrının hafiflediği görülecektir.<br />
<br />
Yine şok tedavisi de <b>ayaklardaki ağrıyı geçirmek</b>te kullanılabilir. Bu tedavi yönteminde soğuk su dolu bir kova ve sıcak su dolu bir kova kullanılır. Ayaklar önce soğuk suya, ardından sıcak suya daldırılarak bekletilir. 10 dakika boyunca bu işlem sırasıyla tekrarlanır. Tedavi sonrasında da birkaç dakikalık masaj ile kan dolaşımı artırılır.<br />
<br />
<b>Ayak Ağrısı Neden Olur?</b><br />
Ayaktaki anatomik bozuklukluklar belli zaman sonra ayaklarda ciddi ağrılara sebep olur. Özellikle ayak tabanı ağrısı ve ayak altı ağrısı yaratan bu tip durumlar için mutlaka ortopedik ayakkabılar kullanmak gerekir. Bu ayakkabıların amacı ayaklardaki duruma göre özel hazırlanmış olması ve bu nedenle ağrıyı azaltabilmesidir.<br />
<br />
Yine tırnak batması veya nasır gibi ciddi ağrı yaratabilen sorunlar da vardır. Bu tip sorunlara kişisel müdahale etmek genel olarak sorunları daha da artırır. Bu nedenle mutlaka bir uzmana görünmekte fayda vardır. Ağrı ile yaşamaktansa küçük bir operasyonla rahatlanabilir.<br />
<br />
<b>Hamilelikte ayak ağrıları</b> sıklıkla yaşanır. Kilo almaya devam eden anne adayının iskelet sistemi bir süre sonra sinyaller vermeye başlar. Anne adayının ayakta fazla durması <b>ağrı</b>lara neden olur. Bu durumda kalsiyum eksikliğinin de payı vardır.<br />
<br />
<b>Ayak topuk ağrısı</b> da yine çok sık rastlanan <b>ayak ağrılarındandır</b>. <b>Topuk kemiği</b> yürüyüş sırasında yere ilk temas eden kısım olduğu için vücudun tüm ağırlığını taşır. Bu durum daha kolay aşınmasına yol açar. Çok büyük bir olasılıkla tek ayakta meydana gelirler. Bu tip ağrılar için evde bir takım masajlar yapılabilse de, genel olarak bir uzmandan yardım almak daha iyi sonuçlar doğrur.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-26173742129162834672017-09-27T13:27:00.000+03:002019-02-17T17:29:08.351+03:00Kanda MCH Düşüklüğü Neden Olur? MCH Yüksekliği Neden Olur?<b>MCH, hemoglobin anlamına gelir </b>ve bir kişinin alyuvarlarının her birinde bulunan ortalama hemoglobin miktarının oranıdır.<br />
Peki, <b>MCH düşüklüğü</b> ve <b>yüksekliği </b>ne anlama gelir. Konuyla ilgili İç Hastalıkları Bölümü Uzmanı Dr. Ergün Kasapoğlu bilgi verdi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="372" data-original-width="620" height="384" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2dR_IcorO7t5l8rbhZmRABqNnICIsbashfaD_c-8HfUkG0gamq6egzbo-rXlhnsEhsG7p-lfGNCI1l0SFhXsGTBBRTVs3Rh2rV_cW5ord1oU-dpT0iXCbZPVeItsGrZf3CC3CCUzjfw/s640/kan-anlami-yuksekli%25C4%259Fi-dusuklugu.jpg" width="640" /></div>
<br />
<br />
<b>KANDAKİ MCH YÜKSEKLİĞİ NEDENLERİ!</b><br />
<br />
MCH’nin normal seviyeleri, laboratuvarın referans aralıklarına göre değişir; ancak genellikle 26 ila 33 pikogram (pg) arasındadır. Yapılan tam kan testinde MCH değeri 34 pikogramın üstündeyse yüksek MCH olarak kabul edilir.<br />
<br />
<ul>
<li>Tiroid bozukluklarında MCH yükselebilir. </li>
<li>Kemoterapi alımlarında MCH yükselebilir. </li>
<li>Bazı enfeksiyonlar MCH yüksekliğine sebep olabilir. </li>
<li>Östrojen içeren ilaçların aşırı kullanımı yüksekliğine sebep olabilir folik asit eksikliği veya B12 eksikliğidir. </li>
</ul>
<br />
<br />
<b>KANDAKİ MCH DÜŞÜKLÜĞÜ NEDENLERİ!</b><br />
<br />
Kandaki MCH düşüklüğünün kesinliği genel olarak doğru kabul edilen seviye olan 26 pikogram değeri normal olarak alındığından bunun altında olan değerlerde MCH düşüklüğü var demektir. Kan kaybı, demir eksikliği ve mikrositer anemi olup, bu durum, alyuvar hücrelerinin anormal derecede yüksek olduğu, daha az hemoglobin taşıyan bir durumdur. Düşük MCH testinin diğer olası nedenleri hemoglobin yapısında değişikliğe neden olan bir grup bozukluk olan hemoglobinopati ve demir eksikliği anemisini içerir.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-87673224297039271022017-09-26T13:11:00.000+03:002020-05-26T17:19:48.048+03:00İç Kanamanın Belirtileri Nelerdir? İç Kanama Hakkında Acil Bilgiler!<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="365" data-original-width="650" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFG_YMj64aZTtdi5On6x_HTU1coXGFFsGhaNrYb4ypt7wiStUI4hlAuWFt7bJhzbLO0MVqsXBGYUunn5F9Itm58JXHHw9XzhsWTtGSEniTesBBQVExnweTDyZOFs_jZw95-Yu1mP6hZw/s640/%25C4%25B1c+kanam%25C4%25B1n+belirtileri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">İç Kanamanın Belirtileri Nelerdir? İç Kanama Hakkında Acil Bilgiler!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>İç kanama</b>, zaman zaman hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açabileceğinden dolayı, acil tıbbi müdahale gerektirir. Bu makalede beyin gibi vücudun bazı önemli veya hayati organlarını etkileyebilen bu durumun nedenleri ve <b>belirtileri </b>hakkında bilgi vereceğiz.<br />
<br />
<b>İç kanama</b> genellikle dokuların, organların içinde ya da vücut boşluklarında olan, vücudun içinde oluşan kanamadır. Bu durum “internal kanama” olarak da adlandırılır ve yaygın olarak gastrointestinal sistem, göğüs, kafa ya da beyinde gerçekleşir. Bazen iç kanamalar gözlerde meydana gelebilir ve kalp, kas ve eklemleri kaplayan doku içinde de olabilir. Kan damarlarında hasar oluştuğunda, kan dolaşım sistemi içerisinden kaçar ve bir vücut boşluğu ya da doku içinde birikir böylece iç kanama oluşur. Durumun ciddiyeti hasarın derecesine ve kanamanın şiddetine bağlıdır. Beyin, akciğerler ve karın gibi hayati organların kanaması hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir bu yüzden, acil tıbbi müdahale gereklidir. Belirtiler erken dönemde belirgin olmayabileceği için bu durumu tespit etmek kolay değildir.<br />
<br />
<br />
<b>Olası Nedenler:</b><br />
<br />
İç kanamalar genellikle yüksekten düşme, travmalar, araba ya da motosiklet kazaları gibi yaralanmalardan kaynaklanır. Bu durum aynı zamanda yüksek tansiyon hastalarında kan damarlarının yırtılmasına neden olan kemik kırıkları nedeniyle oluşabilir. Kanser, iç kanamanın başka bir ortak nedenidir. Diğer bazı önemli nedenler arasında karaciğer sirozu, mide hastalıkları, dış gebelik, otoimmün trombositopeni, yumurtalık kistleri, kolon polipleri, divertikül, damar bozuklukları, düşükler ve hemofili gibi kanama bozuklukları vardır. Kanama bozuklukları olan kişiler ve antikoagülan ilaç kullanan kişiler zaman zaman kendiliğinden kanama sorunları yaşayabilirler. Bunların dışında bazı anti-inflamatuar ilaçlar, alkolün kötüye kullanımı da iç kanama riskini artırabilir.<br />
<br />
<b>İç Kanamanın Belirtileri:</b><br />
<br />
Kanama, dışarıdan belirgin olmadığından ve hasta genellikle yüksek miktarlarda kan kaybetmeden bulgu vermediğinden, iç kanamanın tanısı zordur. Ayrıca, belirtiler kanamanın miktarına ve yerine göre oldukça değişkendir. Aşağıdakiler kanamanın yerine göre, en sık görülen belirtilerden bazılarıdır.<br />
<br />
<b>İntrakraniyel Kanama Belirtileri:</b><br />
<br />
Kafatası içinde kanamadan etkilenen bireyin, zihinsel ya da bilişsel işlevleri etkileyebilir. İntrakranial ya da beyin kanamaları genellikle; kafa travmaları, yüksek tansiyon, beyin tümörleri, anevrizmaların patlaması ve kan damarlarındaki anormalliklerden kaynaklanır. Bu durum aşağıdaki belirtilere yol açabilir;<br />
<br />
<ul>
<li>Ani ve şiddetli baş ağrısı</li>
<li>Nöbetler</li>
<li>Bulantı ve kusma</li>
<li>Denge ve koordinasyon kaybı</li>
<li>Bilinç kaybı</li>
</ul>
<br />
Bazen, bu durum bir kol veya bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu ve görme kaybı gibi inme benzeri belirtilere sebep olabilir.<br />
<br />
<b>Karın İçi Kanamanın Belirtileri:</b><br />
Karın bölgesindeki kanamalarda en sık görülen belirti, ağrıdır. Dökülen kan peritonda birikirse hareket ettiğinizde şiddetli ağrı yaşayabilirsiniz; ayrıca, karnınızda sertlik hissedebilirsiniz. Eğer karın içine kanama nedeniyle önemli bir miktarda kan kaybederseniz, aşağıdaki belirtileri yaşayabilirsiniz;<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Zayıflık</li>
<li>Baş dönmesi veya sersemleme</li>
<li>Nefes darlığı</li>
<li>Kan basıncında bir düşüş</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Gastrointestinal kanama ayrıca aşağıdaki belirtilere de sebep olabilir;</b><br />
*Siyah ve katran gibi dışkı<br />
*Kırmızı veya kahve renkli kusmuk<br />
<br />
Bazen, karın içi kanama morarma gibi belirtilere de neden olabilir. Bunun bir örneği, göbek çevresindeki yüzeysel morarma veya sarı-mavi renk olarak gözlenebilen Cullen işaretidir. Başka bir örnek de, böğürde görünen derinin mavimsi renk değişikliği olan Grey-Turner işaretidir.<br />
<br />
<b>Üriner Sistem Kanaması:</b><br />
<br />
İdrar yolunda kanama böbrek, mesane veya idrar yolunun herhangi başka bir yerinde ortaya çıkabilir. Bu durum genellikle mesane ya da idrar yolu enfeksiyonlarından kaynaklanır ama bazen, radyasyon tedavisi alan insanlarda mesane duvarında iltihap gelişir ve kanama görülür. Idrar yollarındaki kanamanın klasik bulgusu “hematüri” yani idrarda kan varlığıdır. <u>Kan kaybı çok fazla olursa, şoka yol açabilir.</u><br />
<br />
<b>Kaslar ve Eklemler İçine Kanama:</b><br />
<br />
Kasların derinlerinde oluşan iç kanama, şiddetli ağrıya neden olur. Yaralanmaya yakın eklemde hareket güçlüğü ve duyu kaybına yol açar. Eklemlerdeki iç kanama, şiddetli ağrı ve eklem hareket açıklığının kaybına neden olabilir.<br />
<br />
<b>İç kanamaların neden olduğu diğer yaygın belirtilerden bazıları şunlardır;</b><br />
<br />
<ul>
<li>Ağız, burun veya kulaklardan gelen kan</li>
<li>Kan tükürmek ya da kanlı öksürük</li>
<li>Soğuk ve nemli cilt</li>
<li>Solukluk</li>
<li>Zayıf nabız</li>
<li>Şok</li>
</ul>
<br />
İç kanamaların tedavisi, altta yatan nedene ve kaybedilen kan miktarına bağlıdır. Tam kan sayımı, CT taraması, ultrason, kolonoskopi, endoskopi ve anjiyografi gibi bir dizi test kanamanın nedeni ve kanamanın yerini tespit etmek için kullanılır. Bu testlerin sonuçlarına ve hastanın genel sağlık durumuna dayanarak, kanamayı durdurmaya yönelik tedavi amaçlanır.<br />
<br />
Doktor kanamayı ve hastayı değerlendirdikten sonra, gerekli ilaçları verir. Hasarı onarmak veya kanamaya neden olan sorumlu yapıyı kaldırmak için cerrahi gerekli olabilir. Kaybedilen kan miktarına bağlı olarak damar yolundan sıvı veya kan transfüzyonları verilebilir. Bu nedenle doğru tanı ve kanamanın yerinin, miktarının belirlenmesi doğru tedavinin anahtarıdır.<br />
<br />
Kanamanın yerine ve miktarına bağlı olarak iç kanamalar, oldukça ciddi olabilir. İç kanama riskinin arttırdığı bilinen bazı özel hastalıkları olan kişilerde, dikkatli koruma gerekir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-70329757662401195462017-09-26T12:04:00.000+03:002020-05-26T17:19:56.637+03:00Üniversiteye Giriş Sınavında Değişiklikler Belli Oldu!YÖK Başkanı Yekta Saraç, <b>üniversiteye giriş sınavlarında değişiklik</b> olacağını belirterek, <b>yeni sistem</b> için, "Sınavı 1 haftada gerçekleştirmeyi planlıyoruz. 18 puan türünü de azaltmayı planlıyoruz. Türkçe ve Matematik ağırlıklı olacak" dedi<br />
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="434" data-original-width="722" height="384" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfNDkOraBPC8uTFA7TJlHX69IbfetkhUYfvDCo0gLYwYPaR9auOSrQDQCcEvFaH3GN_WJu53d9rLM_aNcNCtlsChnl5lnDxD1hzJRqV4l3a3mj8lcGiYHe7PV6WML7A5lTqvqUCau9Tw/s640/SINAV.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Üniversiteye Giriş Sınavında Değişiklikler Belli Oldu!</td></tr>
</tbody></table>
<div>
YÖK Başkanı Yekta Saraç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "2017-2018 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni"nde konuştu. Saraç, üniversiteye girişte yeni sınav sistemi ile ilgili olarak, "Sınavı 1 haftada gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Bir değişiklik de puan türünde olacak. 18 puan türünü de azaltmayı planlıyoruz" dedi. Saraç, "Türkçe ve Matematik, bu sınavın merkezinde olacak. Milyonlarca öğrenci ve aileye belirtmek isterim ki asla tedirgin olmasınlar, sorular aynen eskisi gibi Milli Eğitim müfredatından olacak" diye konuştu.</div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
Saraç'ın açıklamasından satır başları;</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Külliyemizde sizlerle bir arada olmak, üniversitelerimize güç katmaktadır. YÖK olarak önümüze somut hedefler koyduk. İhtisaslaşma, mühendislik ve temel bilim alanlarına yönelik YÖK planlamaları, YÖKDİL, ALES sınavlarındaki köklü değişiklikler.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Ülkenin geleceği açısından temel bilimler eğitiminde bu yıl doluluk oranı yüzde yüze ulaştı. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİ</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>YÖK olarak TBMM komisyonları ile etkin çalışma gerçekleştirdik. </b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
2017-2018 hedeflerimizde öne çıkan başlığımız Araştırma Üniversiteleri başlığıdır. Akademinin genç kuşakları kazandırması sürecinde bilimsel kazanımların daha ileriye taşınması tezinin temel fazıdır. Sistemli ve kararlı adımlar atıyoruz. Bu üniversiteler ülkemizin dünyada bağımsız duruşunun mihenk taşı olacaktır. <b>Araştırma üniversiteleri</b>nin belirleme sürecinde 58 devlet üniversitesi niyet beyanında bulundu. Sonunda 25 üniversite belirlendi. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Artık YÖK olarak uluslararası araştırma projelerine imza atıyoruz. Bütün bu çalışmalar ülkemizin gücüne önemli katkılar sağlayacaktır. 15 Temmuz'dan sonra Türkiyemize yabancı uyruklu öğrenci gelişi sayısında gerileme olacağı fikri oluştu. Geçen sene gelen öğrenci sayımızda ciddi bir artış oldu. Bu sevindiricidir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Doktora öğrencisi ve danışman hocasının bu yıl birlikte ödüllendirilmesi kararı alındı. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SINAVINA İLİŞKİN ÖNEMLİ AÇIKLAMA</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>Üniversite giriş sınavları</b>na da temas etmek istiyorum. Yükseköğretim dünyanın her yerinde dinamiktir, canlıdır. Bu durum birtakım değişiklikleri tabii olarak gündeme getirmektedir. Üniversiteye sınavsız geçiş mümkün olmamakla birlikte daha yalın ve sade bir sistemi Türkiye'ye kazandırmanın kaçınılmaz olduğu da bir gerçektir.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>"SINAVI 1 HAFTADA GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLAMAKTAYIZ"</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
Giriş sistemi şu an 2 aşamalı. İlki Mart diğeri Haziran ayında ve toplam 5 gün. Bu durum lise eğitimini olumsuz etkilemektedir. Sınavı 1 haftada gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Bir değişiklik de puan türünde olacak. 18 puan türünü de azaltmayı planlıyoruz. Sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türü olacak. Türkçe ve Matematik, bu sınavın merkezinde olacak. Milyonlarca öğrenci ve aileye belirtmek isterim ki asla tedirgin olmasınlar, sorular aynen eskisi gibi Milli Eğitim müfredatından olacak. </div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-19116456526660344442017-09-25T09:50:00.000+03:002020-05-26T17:20:33.907+03:00Siyah Çayın Zararları, Çay Keyfi Yaparken Dikkat!Sabah kahvaltı ile başlayan <b>Çay </b>Keyfi. Gün boyunca devam ediyor. Peki içtiğimiz siyah çay'ın zararları varmı? Kıpkırmızı demlenmiş bir bardak nefis çaydan daha iyi yorgunluğunuzu alacak ve insanı rahatlatacak şey pek yoktur. Siyah çayı dünyada en çok içen milletlerdeniz ve ülkemizde üretilen çay da dünyanın en iyilerinden.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="336" data-original-width="640" height="336" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoqZzJ6S880pQBILx1c-lHZpu34yTpBD6ZeQGd4BaJVzfnXCQ52tLWbM7jaBAogACGw3GTvKbEBsXBtHqc4GT9lRs3C6lQW6Hia-gW4MRx8N0grAz4I8MyGk9QriPml4DhQ8FSS-MaXA/s640/siyah-cayin-zararlari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Siyah Çayın Zararları, Çay Keyfi Yaparken Dikkat!</td></tr>
</tbody></table>
Milli içeceklerimizden olan <b>siyah çayın faydaları </b>aslında yabana atılacak cinsten değil çünkü tamamen bitki yapraklarından elde edilen doğal ve katkısız bir içecek var karşımızda. Böyle iken “her şeyin fazlası zarar” ilkesi <b>çay </b>içinde geçerli. Aslında birçok açıdan sağlığa iyi gelen çay, çok ve yanlış içildiğinde hafif bir takım zararları da olabiliyor. İşte biz de bu yazıda siyah çayın olası <b>zararları </b>ve bunların hangi durumlarda ortaya çıktığından bahsedeceğiz.<br />
<br />
<b>Aç Karnına Çay İçmek Mide Bulandırabilir </b><br />
<br />
Çayda tanik asit diye aslında birçok faydası olan bir madde bulunur. Ancak asit yapısı nedeniyle tanik asit boş mideyi rahatsız ederek mide bulantısına yol açabilir. Bu yüzden bir öğünden hemen önce yada sabah kalktıktan hemen sonra hiçbir şey yemeden çay içmek mide bulantısı ile sonuçlanabilir ve pek önerilmez.<br />
<br />
Aç karnına içilen çayın bir başka zararı ise çaydaki kafeinin boş mideyi hemen geçip çok hızlı bir şekilde kana karışması. Uyarıcı bu maddenin ani etkisini, açlık sebebiyle vücudun zayıf düşmesiyle birleşince sersemlik, fevrilik ve baş dönmesi gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Kafeinin yan etkileri aç karnına içmediğiniz zaman da kendini gösterebilmektedir.<br />
<br />
<b>Kafein </b><br />
<br />
<b>Kafein </b>dünya çapında en yaygın şekilde kullanılan uyarıcı maddedir ve çoğunlukla içecekler yoluyla vücuda alınmaktadır. Çay, yeşil çay , mate, kahve, kakao ve çikolatada doğal olarak kafein bulunur. Kola ve enerji içeceklerine ise katkı olarak eklenmektedir. Kafein, beyne etki ederek uyku ve yorgunluk hissini azaltır, konsantrasyon ve algı seviyesini yükseltir. Kalp atışını hızlandırarak kan basıncını yükselten kafein aynı zamanda kasları uyarır ve daha enerjik olmanızı sağlar. Kafein, normal miktarda alındığında zararı yoktur ama yüksek dozlarda bazı yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Kafeinin yan etkileri arasında yüksek tansiyon, çarpıntı, ürperme, titreme, gerginlik, endişe, stres, hararet vs. sayılabilir. Bu yüzden özellikle akşam saatlerinde çok çay içmek bazı kişilerde uykuyu kaçırabilmektedir.<br />
<br />
Sağlıklı bir yetişkin için günlük kafein üst limiti 400500 mg olarak öngörülmüştür. Ergenlik çağındakilere ise 100 mg’dan fazlası önerilmez. Çocuklar için üst limiti daha da düşük olan kafein, aşağıda açıklayacağımız üzere gebe ve emziren kadınlara tavsiye edilmemektedir. Günlük kafein tüketiminizi ölçmek çok kolay değil çünkü çaydaki kafein miktarı çayın türüne ve ne kadar koyu demlendiğine göre bayağı bir fark edebiliyor. Öyle ki bir çay bardağı demleme veya sallama siyah çay, 5 ila 35 mg kafein içerebiliyor. Bu durumda içtiğiniz çayın miktarı ve özelliklerine göre tahmin yürütmek size kalıyor.<br />
<br />
Çok çay içmeyen ve kafeine alışkın olmayan kişilerde anlattığımız yan etkiler daha kolay ortaya çıkabiliyor. Böyle hassas kişiler aniden çok fazla çay içmekten kaçınmayı tercih edebilir. Çaya alışmış tiryakiler için ise başka bir problem var: Kafeine bağımlılık.<br />
<br />
<b>Kafein Bağımlılığı </b><br />
<br />
Kafein beyinde yorgunluk hissine yol açan adenozin adlı bir molekülü engelleyerek zihninizin yorgunken bile verimli çalışmasını sağlar. Ancak sürekli kafein alan beyin zamanla bağımlı olur ve konstantre olup işinizle gücünüzle uğraşacak kuvveti bulabilmek için çaya muhtaç hale gelirsiniz. Çay tiryakilerinin çay içmeden duramamasının sebebi işte bu kafein bağımlılığıdır. Kafein bağımlısı kişiler aniden çay içmeyi bıraktığı zaman aşırı yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, sinir bozukluğu gibi sıkıntılar kendini gösterir.<br />
<br />
Üstelik kafein bağımlısı kişilerde kafeinin etkisi de azalmıştır ve aynı uyarıcı etkiyi görmek için devamlı daha çok çay veya kahve gerekir. Neyse ki kafein bağımlılığı öteki bağımlılıklar gibi tehlikeli bir durum değil. Bir yada iki hafta kafein içeren içecekler tüketmediğinizde beyin normale dönüyor.<br />
<br />
<b>Hamile ve Emziren Anneler Doktora Danışmalı </b><br />
<br />
Görüldüğü üzere çay içerdiği kafein sebebiyle beden ve beyin üzerinde çeşitli etkileri olan bir içecek. Hamile veya emziren bir kadın çay içtiğinde kafein doğrudan veya anne sütü yoluyla bebeğe geçiyor. Anne karnındaki veya yeni doğmuş bebeğin hassas vücudu kafeinin uyarıcı etkilerine karşı tabi ki daha savunmasız. Çay içecek annelerin bunu hatırlaması gerekiyor. Bu arada kafein tüketmenin hamilelikte düşük gibi bazı riskleri az da olsa artırdığı yönünde bazı bulgular da söz konusu. Bir bardak çay içtiyseniz panik yapmaya gerek yok. Riskler uzun süre ve yüksek dozda kafein tüketiminde ortaya çıkıyor. Yine de gebe ve emziren kadınların çay konusunda doktora danışarak hareket etmesi en uygun olan. Çayın kadınlara bir başka olası zararı ise demir eksikliğine ve kansızlığa yol açabilecek özellikleri olması.<br />
<br />
<b>Çay Kansızlık Yapar mı? </b><br />
<br />
Çaydaki bulunan kafein ile tanik asit, bağırsaklara ulaştığında yiyeceklerde bulunan demir mineralinin emilmesini yavaşlatıcı bir etki yapar. Bu yüzden yemek yiyip de üstüne bir bardak koyu siyah çay içtiğinizde yediklerinizdeki demir mineralini tam olarak sindiremiyorsunuz ve demir sindirim sisteminizden geçip boşa gidiyor. Bildiğiniz gibi demir kana rengini veren kırmızı hemoglobin molekülü için gerekli element. Demir eksikliği olunca kansızlık ortaya çıkıyor. Bununla birlikte doğrudan çay içmeye bağlı bir demir eksikliği ve kansızlık çok sık görülen bir şey değil. Ancak sürekli çay içmek, zaten kansızlıktan muzdarip kişilerin durumunu kötüleştirebilir. Bir de kansızlığa daha meyilli insanların bu konuda dikkatli olması lazım, mesela kadınlar… Demir eksikliği ve kansızlık daha ziyade kadınlar için bir problem çünkü kadınların demir ihtiyacı erkeklerin iki katı. Bu yüzden kadınlar için aşırı siyah çay tüketmek iyi bir fikir olmayabilir. Çayın bu olası zararı bazı basit önlemler ile ortadan kaldırılabiliyor. Öncelikle çayı yemekle birlikte, yemekten hemen önce veya hemen sonra içmeyin. Böylelikle demir minerali emilirken sindirim sisteminizde kafein ve tanen bulunmayacaktır. Çaya limon sıkmak ise bir başka sağlıklı tedbir. Limondaki C vitamini demir emilimini artırıp çayın kötü etkisini telafi edebiliyor. Son olarak demir mineralini kırmızı et gibi hayvan ürünlerinden almayı deneyebilirsiniz. Zira çay sadece bitkilerden alınan demire tesir ediyor ve etteki demir farklı olduğu için çay onun emilimini engellemiyor.<br />
<br />
<b>Çok Sıcak Çay Kanser Yapabilir </b><br />
<br />
Ne yazık ki millet olarak çayı yakıcı derecede sıcak içmek gibi bir alışkanlığımız var. Oysa Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 yılında yaptırdığı bir araştırmaya göre 65 C üzeri sıcaklıklarda içilen içecekler ağız, gırtlak ve yemek borusunda kanser riskini yükseltiyor. Aslında siyah çayın kendisi kanserojen değil. Hatta çeşitli kanser türlerinin gelişmesine engel olabilen faydalı bir içecek. Sorun çayın kaynar derecede sıcak olarak yemek borusuna girmesi burada yanıklara sebep olması. Devamlı olarak aynı yerdeki hücreler kaynar suyla tahrip edildikçe bu hücrelerin DNA’ları tabi ki bozulmaya başlıyor ve zamanla kanser hücreleri ortaya çıkıyor. Bu riski ortada kaldırmak ise gayet basit. Tek yapmanız gereken çayı ılık içmek.<br />
<br />
<b>Aşırı Şeker Tüketimi </b><br />
<br />
Eğer çayı bol şekerli içmeyi seviyorsanız gizli bir tehlike ile karşı karşıya olabilirsiniz. Bir çay kaşığı yaklaşık 5 gram şeker içeriyor ve bu şeker çayda çözünerek vücudunuzda hızla kana karışıyor. Böylece kan şekeriniz yükseliyor. Her bardak çaya birkaç şeker atarak içtiğinizi ve bunu günde pek çok kez yaptığınızı düşünün. Bu durumda gün boyunca defalarca kan şekerinizi yükseltmekle kalmayıp gereksiz bir sürü kaloriyi de almış olursunuz. Fazla şeker ise hem insülin direnci yaratarak şeker hastalığı riskini artırır hem de vücudunuz tarafından yağa dönüştürülerek depolanır ve istenmeyen kilolara doğru küçük ama kararlı bir adım teşlik eder.<br />
<br />
<br />
<b>Çay Dişleri Sarartır mı? </b><br />
<br />
Çay, aslında bakteri düşmanı bir içecek olduğu için ağız ve diş sağlığı açısından çeşitli faydalar sağlıyor ama çay dişleri sarartırmı, sorusunun cevabı ne yazık ki, evet! Siyah çayda bol miktarda bulunan tanen yada tannik asit olarak bilinen koyu renkli maddeler dişlere kolayca yapışıyor ve çıkmak bilmiyor. İçtiğiniz çay ne kadar koyu renkliyse o kadar çok tanen maddesine maruz kalıyorsunuz ve uzun vadede dişleriniz daha sarı hale geliyor. Sarı dişlerin sağlığa zarar verecek bir duruma yol açtığına dair bir bilgimiz yok ama görüntü açısından bir problem yaratabilir. Çayın diş sarartıcı etkisini azaltmanın veya ortadan kaldırmanın birkaç yolu var. İlk olarak az demli çay içebilirsiniz. Koyu renkli olan kaçak çay ve ithal çaylardan uzak durmak ve Türk çayını tercih etmek de faydalı olabilir. Yeşil çay bir başka seçenek olabilir çünkü aynı bitkiden üretilen yeşil çay renksiz veya açık renkli tanenler içerir ve bunlar daha az leke yapar. Bir başka tedbir ise çay içtikten hemen sonra ağzınızı çalkalamak veya diş fırçalamak. Böylece renkli maddeler dişinize yapışıp kalmadan ortadan kaldırılmış olur<br />
<br />
<b>Florozis </b><br />
<br />
Florozis, flor elementini aşırı dozlarda almakla ortaya çıkan rahatsızlıklara topluca verilen bir isim. Florozis çocuklarda dişlerin yamuk ve lekeli gelişmesine, yetişkinlerde ise kemik erimesi ve romatizma benzeri hastalıklara yol açabiliyor. Çay yaprağı doğal olarak flor içerir. Bu yüzden çayın florozise yol açabileceği konusunda dünya genelinde bir takım endişeler ortaya çıkmış bulunuyor. Ancak normal miktarda içilen siyah çayın böyle bir zararının olduğu yönünde kesin olarak kayda geçmiş bir bulgu ve çalışma olmadığını hatırlatalım. Zaten flor az miktarda gerekli ve dişlere de faydalı bir mineral. Ayrıca flor daha çok, olgunlaşmış çay yapraklarında bulunuyor ve ülkemizde çay yaprakları henüz taze çıkmışken toplanarak yüksek kaliteli çay üretilmesi sayesinde Türk çayındaki flor oranının düşük olduğunu söylemek mümkün. Koyu ve yoğun aromalı ithal çaylarda ise olgun yapraklar bulunabiliyor ve bunların flor oranı yüksek olabiliyor.<br />
<br />
<b>Sonuç: Çay İçin Ama Bunları da Bilin </b><br />
<br />
İster yeşil ister siyah olsun, çay dünyada ve Türkiye’de çok sevilen ve birçok faydaları da olan bir içecek ama çok aşırı miktarda içildiğinde ve çok şeker koymak veya çok sıcak içmek bir sebeplerle tıpkı yeşil çayın zararları gibi siyah çayın da zararları olabiliyor. Hamileler, emzirenler ve çocuklar için de çok iyi bir içecek olmayabiliyor zaman zaman. Bu yüzden yukarıda anlattıklarımızı dikkate alarak ve çayı tanıyıp ne olduğunu bilerek tüketmek hem çay içmekten daha çok keyif almanızı hem de çayın faydasını gerçekten görmeyi mümkün kılacaktır.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-86236526587037284452017-09-25T09:39:00.000+03:002018-11-17T16:42:08.416+03:00Balık Pulu Hastalığı Nedir? Balık Pulu Hastalığı Nasıl Geçer?Balık Pulu hastalığı <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">nedir</a>? Hastalığın adından da anlaşıldığı gibi deri dökümü sonrası <b>palık puluna</b> benzer izler bırakması sonucu adı bu şekilde kalmıştır. En çok dirsekler, eller, yüz ve bacaklarda ortaya çıkmaktadır. Belirtileri ise kol arkasında ortaya çıkan şişlikler ile ilk belirtilerine gösteren balık pulu hastalığı genelde bahar ayları ve kış aylarında artmaktadır.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="444" data-original-width="933" height="304" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNOKNPC_dClsc59u0MlMUfrMXLEcRtYcx4H8hkd0YJ9TE9V-ceegyckfcDZbvV1qnhBCZuQrStBdCcnMPqP8Cy6zLFMH1cXKQ4_utqfNLIxaNdhWVmMTrQya-tIDua4zZxh9l7Np_O-Q/s640/BALIK-PULU-TEDAV%25C4%25B0S%25C4%25B0.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Balık pulu hastalığı nasıl geçer?</td></tr>
</tbody></table>
Cildin kuruyup<b> balık pulu</b> gibi dökülmesi çok yaygın görülen bir cilt problemidir.<br />
<br />
Cilt dökülmesi durumunda ilk yapılması gereken, cildin üzerindeki ölü hücrelerin cilde zarar vermeden temizlenmesidir. Bu temizleme işleminde sert bir temizleme aracı kullanılırsa ciltte kalıcı izler meydana gelebilir.<br />
<br />
Bundan ötürü cilt ölü hücrelerden arındırmak isteniyorsa yapılması gerekenler şunlardır;<br />
<br />
Temizlenilmesi düşünülen bölge duş ya da küvete girip önce ıslatılır. Bu sayede ölü deri iyice kabaracaktır.<br />
<br />
Bu işlem sırasında ölü hücre temizleme ya da soyucu özelliği olan sentetik lif, sünger eldiven kullanılmalıdır. Çok yumuşak olan lifler ölü derinin atılmasına yardımcı olmayacaktır.<br />
<br />
Cildi soyucu özelliği olan bir temizleme ürünü, süngere, life veya eldivenin üzerine serpiştirilir. Unutulmamalıdır ki bazı temizleyiciler % 25 oranında volkanik taş tozu içermektedirler. Bu madde her ne kadar yağlı cilt için yararlı olsa da, aşırı olarak kullanımı kişinin yağ bezlerinin aşırı yağ üretmesine neden olabilir. Bu duruma tedbir olarak ürünü doğru miktarda uygulamak gereklidir.<br />
<br />
İşlemin devamında ise sünger ya da lif kullanarak dairesel hareketlerle cilt ovalanır. Cildin boyun, yüz gibi hassas bölümleri ovalanırken nazik olunmalıdır.<br />
<br />
Cilt daha sonra düzgünce kurulanır. Bu esnada sertleşmiş bir kurulama bezi kullanmamaya özen gösterin. Yumuşak bir havlu iyi bir tercih olabilir.<br />
<br />
Soyucu ürünler cildi kurutabileceği için devamında cildin iyice nemlendirildiğinden emin olun.<br />
<br />
Hafif petrol, lanolin ve mineral yağları içeren nemlendiriciler tercih edilmelidir.<br />
<br />
Cildi aşırı soymayın. Eğer cilt az yağlıysa çatlamalara neden olacaktır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-41678518100947998702017-09-23T12:00:00.000+03:002018-09-23T10:16:55.678+03:00Mimar Sinan Kimdir? Mimar Sinan'ın Hayatı, Mimar Sinan'ın Eserleri<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="355" data-original-width="702" height="322" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhy1HEiAk9ukG_O0YwHh3-ekP-VKeKWTFetnOVz_cJ7DgA-l81sS26qIp3pxDy79hYZGvksjw3vqKoXDzyfT3WEgFp1ds3YXI_bjt3TL0OYZQcQVliNYM05w6wbCwk4f3jx475XgwLYuQ/s640/mimar_sinan-eserleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Mimar Sinan Kimdir? Mimar Sinan'ın Hayatı, Mimar Sinan'ın Eserleri</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Mimar Sinan</b> tarihimizin en önemli mimarıdır. Yaptığı eserler günümüzde hayranlık uyandıracak yapıtlardır. Mimar Sinan ile ilgili; <b>Mimar Sinan Nereli, </b><b>Mimar Sinan'ın Hayatı, </b><b>Mimar Sinan Eserleri, </b>gibi soruların cevapları sayfamızdadır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğdu. Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a getirildi. Zeki, genç ve dinamik olduğu için seçilenler arasındaydı. Sinan, At Meydanı’ndaki saraya verilen çocuklar içinde mimarlığa özendi, vatanın bağlarında ve bahçelerinde su yolları yapmak, kemerler meydana getirmek istedi. Devrinin mahir ustaları mahiyetinde han, çeşme ve türbe inşaatında çalıştı. 1514’te Çaldıran, 1517’de Mısır seferlerine katıldı. Kanunî Sultan Süleyman zamanında yeniçeri oldu ve 1521’de Belgrad, 1522’de Rodos seferinde bulunarak atlı sekban oldu. 1526’da katıldığı Mohaç Meydan Muharebesinden sonra sırası ile acemi oğlanlar yayabaşılığı, kapı yayabaşılığı ve zenberekçibaşılığa yükseldi.<br />
<br />
1532’de Alman, 1534’de Tebriz ve Bağdat seferlerinden dönüşte “Haseki” rütbesi aldı. Bağdat seferinde Van Kalesi Muhasarasında, göl üzerinde nakliyat yapan kalyonlara top yerleştirdi.<br />
<br />
Korfu, Pulya (1537) ve Moldovya (1538) seferlerine katılan Mimar Sinan, Moldovya (Kara Buğdan) seferinde Prut nehri üzerine onüç günde kurduğu köprü ile Kanunî Sultan Süleyman’ın takdirini kazandı. Aynı sene başmimarlığa yükseldi.<br />
<br />
Mimar Sinan, katıldığı seferlerde Suriye, Mısır, Irak, İran, Balkanlar, Viyana’ya kadar Güney Avrupa’yı görüp mimari eserleri inceledi ve kendisi de birçok eser verdi. İstanbul’da devrin en meşhur mimarları ile Bayezid Camii’nin ustası Mimar Hayreddin ile tanıştı.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="280" data-original-width="500" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_wlfKC5kfzZB3MB6vIWhXFlK8BslT1drVByUec7NVmCXMU_xloZOLJ5Mp06nyHym7FXnYZ2DiSNUJMlR1g4IG2KIkGLQkBB-wCOIkXs8ltEcEM0QZ-ope-5Am5Xh9mU5JB13vRznX9A/s640/mimar-sinan-kimdir-resimleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mimar Sinan Kimdir? Mimar Sinan'ın Hayatı, Mimar Sinan'ın Eserleri</td></tr>
</tbody></table>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="border: 0px; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: 700; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><br />Bazı Eserleri</span><br />
Sinan’ın mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar Halep’de Hüsreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Paşa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesi’dir.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, O’nun sanatının gelişmesini gösteren basamaklar gibidir. Bunların ilki, Şehzadebaşı Camii ve Külliyesidir. Külliyede ayrıca imaret, tabhane (mutfak), kervansaray ve bir sokak ile ayrılmış medrese bulunmaktadır.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Yirmiyedi metre çapındaki büyük kubbe, zeminden itibaren tedricen yükselen binanın üzerine gayet nisbetli ve ahenkli bir şekilde oturtulmuştur. Sükûnet ve asaleti ifade eden bu sade ve ahenkli görünüşü ile Süleymaniye Camii, olgunlaşmış bir mimariyi temsil etmektedir.Sekiz ayrı binadan meydana gelen Süleymaniye Camii ve Külliyesi, Fatih’ten sonra şehrin ikinci üniversitesi olmuştur.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
Mimar Sinan’ın en güzel eseri, seksen yaşında yaptığı Edirne Selimiye Camii’dir. Selimiye’nin kubbesi, Ayasofya kubbesinden daha yüksek ve derindir. 31,50 metre çapındaki kubbe, sekizgen şeklindeki gövde üzerine oturmuştur. Üç şerefeli ince minarelerine üç kişi aynı anda birbirini görmeden çıkabilmektedir.Mimar Sinan bu camiin ustalık eseri olduğunu ve bütün sanatını Selimiye’de gösterdiğini belirtmektedir.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
Mimar Sinan, gördüğü bütün eserleri büyük bir dikkatle incelemiş, fakat hiçbirini aynen taklid etmeyip, sanatını devamlı geliştirmiş ve yenilemiştir. Eserlerindeki sütunlar, duvarlar ve diğer kısımlar taşıdıkları yüke mukavemet edebilecek miktardan daha kalın değildir. Kullandığı bütün mimari unsurlarda bu hesap dikkati çeker.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
Mimar Sinan aynı zamanda bir şehircilik uzmanıdır. Yapacağı eserin, önce çevresini tanzim ederdi. Yer seçiminde de büyük başarı göstermiş ve eserlerini, çevresine en uygun tarzda yerleştirmiştir.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
Bilinen eserleri: 84 camii, 53 mescid, 57 medrese, 7 darülkurra, 22 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 5 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 saray, 8 mahzen, 48 hamam olmak üzere 364 adettir.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="border: 0px; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: 700; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Depreme Dayanıklılık</span><br />
Mimarın çok sayıdaki eserini inceleyenler, Sinan’ın depreme karşı bilinen ve gereken tüm tedbirleri aldığını söylemekteler.Bu tedbirlerden biri, temelde kullanılan taban harcıdır.Sadece Sinan’ın eserlerinde gördüğümüz bu harç sayesinde, deprem dalgaları emilir, etkisiz hale gelir. Yine yapıların yer seçimi de ilginç. Zeminin sağlamlaşması için kazıklarla toprağı sıkıştırmış dayanak duvarları inşa ettirmiş.Mesela Süleymaniye’nin temelini 6 yıl bekletmesi, temelin zemine tam olarak oturmasını sağlamak içindir.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
Mimar Sinan, yapılarında ayrıca drenaj adı verilen bir kanalizasyon sistemi de kurmuştur.Drenaj sistemiyle yapının temellerinin sulardan ve nemden korunarak dayanıklı kalması öngörülmüştür. Ayrıca yapının içindeki rutubet ve nemi dışarı atarak soğuk ve sıcak hava dengelerini sağlayan hava kanalları kullanmış. Bunların dışında yazın suyun ve toprağın ısınmasından dolayı oluşan buharın, yapının temellerine ve içine girmemesi için tahliye kanalları kullanmıştır. Buhar tahliye ve rutubet kanalları drenaj kanallarına bağlı olarak uygulamaya konulmuştur.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
İşte Sinan’ın eserlerini inceleyen ve birçoğunu da restore eden Mimar Abdülkadir Akpınar’ın söyledikleri:</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
“Karşılaştığım bir özellikten dolayı gözlerime inanamadım. Sinan’ın eserlerinde en ufak bir çıktı ve desen dahi tesadüf değil. Renklere bile bir fonksiyon yüklenmiş. Çünkü yapıyı herşeyi ile bir bütün olarak ele almış. Bütün ölçülerini ebced hesabına göre yapmış ve bir ana temayı temel almış. Ölçülerini asal sayıya göre yapmış ve onun katlarını baz almış. İlmini din ile bütünleştirip mükemmel eserler ortaya koymuş. Örneğin SinanKur’an-ı Kerim’de geçen “Biz dağları yeryüzüne çivi gibi gömdük…” ayetinden etkilenerek yapılarının yer altındaki kısmını ona göre inşa etmiş. Yapıları hislerine göre değil, matematiksel olarak oluşturmuş. Bugünün teknolojisi bile Sinan’ın yapmış olduğu bazı uygulamaları çözemiyor. Küresel ve piramidal uygulamalarının bir başka benzeri daha yok. Ama bunların hepsi estetik sağladığı gibi yapının sağlamlığını da pekiştirmiştir.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; color: #373737; font-family: "Slabo 27px", serif; font-size: 16px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin-bottom: 15px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: baseline;">
<span style="border: 0px; font-family: inherit; font-size: inherit; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: 700; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Mimar Sinan Türbesi</span></div>
<span style="background-color: white; color: #373737; font-family: "slabo 27px" , serif; font-size: 16px; text-align: justify;">Süleymaniye Camii ‘nin eski ağalar kapısının karşı köşesinde, yol ayrımında üçgen bir alandadır. Önde som mermerden yapılmış bir sebil görülmektedir. Sebilin arkasındaki ufak mezerlıkta 6 sütunlu, üstü örtülü ve etrafı açık türbede Mimar Sinan’ın mezarı bulunmaktadır. Türbesini ölümünden az önce kendisi yapmıştır. 1933 yılında Mimar Vasfi Egeli tarafından restore edilmiştir. Sandukanın uçları ile üzerindeki burma kavuk, mermerdendir. Sokağa bakan demir parmaklıklı bir pencereden türbe görünür.</span>Mimarın çok sayıdaki eserini inceleyenler, Sinan’ın depreme karşı bilinen ve gereken tüm tedbirleri aldığını söylemekteler.Bu tedbirlerden biri, temelde kullanılan taban harcıdır.Sadece Sinan’ın eserlerinde gördüğümüz bu harç sayesinde, deprem dalgaları emilir, etkisiz hale gelir. Yine yapıların yer seçimi de ilginç. Zeminin sağlamlaşması için kazıklarla toprağı sıkıştırmış dayanak duvarları inşa ettirmiş.Mesela Süleymaniye’nin temelini 6 yıl bekletmesi, temelin zemine tam olarak oturmasını sağlamak içindir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-5969447764314864652017-09-22T17:17:00.001+03:002020-05-26T17:20:47.977+03:00Fast Food Mağazasının Ürünlerinde Skandal Görüntü!Severek yediğimiz <b>Fast Food </b>yemeklerinin ne kadar sağlıklı olduğu tekrar gözler önüne serildi. Ne kadar sağlıksız olduğu ortaya çıksada Fast Food sevenler bu yemeklerden vazgeçemiyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_vHZIpYH3gkmqPJAl1MxQc5tonbRlx_zwY-f3zcB_GhU9cdivxBO0xiCvTMDcHe6P8PPbnLzKVmduzyJoNKcsHNRtdd0nJ3jydnM9mmKwrBFjZSMYhC7b2EbDDZuEFTmldW8vVKoKcA/s1600/fastfood+zararlari.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="590" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_vHZIpYH3gkmqPJAl1MxQc5tonbRlx_zwY-f3zcB_GhU9cdivxBO0xiCvTMDcHe6P8PPbnLzKVmduzyJoNKcsHNRtdd0nJ3jydnM9mmKwrBFjZSMYhC7b2EbDDZuEFTmldW8vVKoKcA/s640/fastfood+zararlari.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Fast Food Mağazasının Ürünlerinde Skandal Görüntü!</td></tr>
</tbody></table>
Youtube'da paylaşılan bir videoda Türkiye'de de şubesi olan ünlü bir <b>fast food</b> zincirinde küflü tavuklarla yemek yapıldığı ve müşterilere servis edildiği ortaya çıktı.<br />
<br />
<b>Türkiye’de </b>de müşterinin karşısına çıkan dünyaca ünlü tavuk fast food markasının yakın zamanda ortaya çıkan videosu YouTube’da izlenme rekorları kırdı. İngiliz gazetesi Daily Mail’de de yer alan videoda, Amerika’da bulunan zincirin şubesinde çalışanların yemekleri hazırlarken hijyen kurallarını yok saydığı görülüyor.<br />
<br />
Lokantada çalışan bir kadının cep telefonuyla çektiği videoda son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin kullanıldığı ve üzerinde küf olan tavuk etlerinin kızartılarak tüketiciye sunulduğu gözler önüne seriliyor. Videolardan birinde süresi geçmiş bir ürünü yerleştiren çalışanlar, “Bunları neden ayırıyoruz ki. Zaten hepsini öyle ya da böyle kullanacağız” ifadesini kullanırken görülüyor.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-43796722065230272062017-09-22T17:09:00.001+03:002020-05-26T17:20:59.302+03:00Slime Oyuncakları Tehlikelimi Bakanlık Açıkladı!GÜMRÜK ve Ticaret Bakanlığı’nca, ’<b>slime</b>’ adlı ürünlerle ilgili harekete geçildiği belirtilerek, inceleme başlatıldığı bildirildi.<br />
<br />
Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, ’CE’ işaretiyle üretici veya ithalatçı bilgisi bulunmayan hiçbir ürünün satın alınmaması gerektiği vurgulandı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın konuya ilişkin açıklaması şöyle:<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="590" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWITUPFFAwYgyb7bCcCGBfHgifVWF9pJpexDVq-EPpANh_JeQgtM-3GKs1e2FCHGOFYO_eYbAq7z149pwIXmL6XxWvNXPZSPr7AxlHR-km_W87MxtMjkq8heHm7mEUEjdf1IKccUMbJw/s640/slime-zararlari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Slime Oyuncakları Tehlikelimi Bakanlık Açıkladı!</td></tr>
</tbody></table>
"Gündemde olan ’slime’ adlı ürünle ilgili olarak iki farklı tedarik şekli olduğu görülmektedir. Birincisi, ürünün üreticiler tarafından üretilip nihai halinin tüketiciye sunulması, diğerinin ise ürünün içeriğinde bulunan maddelerin tüketiciler tarafından temin edilip, evde uzman olmayan eller tarafından hazırlanmasıdır. Bu kapsamda, basına yansıyan haberlere konu olan ürünlerin de piyasaya arz edilen nihai ürün olmadığı ve kimyasal maddeler kullanılarak tüketici tarafından evde üretildiği görülmektedir. Bilindiği üzere, Boraks isimli madde sağlıktan temizliğe günlük hayatta karışım olarak bir çok üründe kullanılmaktadır. Diğer taraftan, ’slime’ yapımında da kullanılan bu maddenin; özellikle çocuklar tarafından toz halindeyken solunması, gözle ve ciltle teması sağlık açısından tehlike oluşturmaktadır.<br />
<br />
Konuya ilişkin teknik bilgisi olmayan kişilerin, ’slime’ yapımı aşamasında söz konusu kimyasal madde ile uzun süre temasının kontrol edilememesi büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.<br />
<br />
<b>"ALERJİK RAHATSIZLIĞI OLAN ÇOCUKLARDAKİ HASSASİYETLERİN DİKKATE ALINMASI GEREKİR"</b><br />
<br />
Bu kapsamda; çocukları cezbedici nitelikte olan bu ürünün, tüketiciler tarafından evde hazırlanması birtakım riskler içermektedir. Bunun yerine uygunluk değerlendirme işlemleri yapılmış, gerekli testlerden geçmiş, üzerinde uyarı işaretleri bulunduran, Oyuncak Güvenliği Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde piyasaya arz edilmiş ürünlerin tercih edilmesinin bu riskleri ortadan kaldıracağı düşünülmektedir. Basında yer alan haberler üzerine ambalajlı ürünlerden alınan numuneler üzerinde yapılan testlerin uygun olduğu görülmektedir. Ürünler toplam kurşun- kadmiyum, ağır metaller, fitalat, aril amin açısından incelenmiş ve uygunsuzluğa rastlanmamıştır. Tüketicilerimizin maruz kalabilecekleri risklerin ortadan kaldırılması noktasında Bakanlık olarak gerekli adımları atmakta ve denetimler yapmaktayız, bunun yanı sıra tüketicilerimizin de ürün satın alırken dikkat etmeleri gereken hususlar bulunmaktadır. Öncelikle satın alınan her ürünün ambalajı dikkatle incelenmelidir. Yaşanan kazaların birçoğu yanlış-hatalı kullanımdan kaynaklanmaktadır. Bu tür olayların önüne geçebilmek ÿamacıyla ürün ambalajları üzerinde yer alan uyarılar dikkatle okunmalı, kullanım talimatları doğrultusunda hareket edilmelidir. Ayrıca alerjik rahatsızlığı olan çocuklardaki hassasiyetlerin dikkate alınması gerekmektedir.<br />
<br />
<b>SLİME İLE TEMASA BAĞLI İLK OLGU</b><br />
<br />
Çocukların oyun oynamak için kırtasiyelerden satın aldığı yarı akışkan slime isimli oyuncakta uyuşturucu hammaddeleri olduğunu ortaya çıkmasının ardından ilk slime vakası Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde görüldü. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ülker Gül'ün kontrol ettiği çocuk hastaya slime ile temasa bağlı egzama teşhisi konuldu. Prof. Dr. Ülker Gül, "Bir çocuk hasta el parmağında temas egzaması ile geldi. Bu slime ile temasa bağlı 'temas egzaması' teşhisi koyduğum ilk olgu" dedi.<br />
<br />
<b>"ÜRÜN AMBALAJINDA EN 71 TESTLERİNİN YAPILDIĞINA DAİR BİLGİ BULUNMALI"</b><br />
<br />
Kullanıcı kitlesi çocuklar olan ürünler, teşkil ettikleri riskler ve oluşturabilecekleri tehlikeler açısından daha dikkatli olunması gereken ürünlerdir. Slime türü ürünleri satın alırken ve kullanırken tüketicilerin aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmalarını ve internet üzerinden yapılacak alışverişlerde de bu hususlara dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz. CE işareti bulunmayan ürünler satın alınmamalıdır. Ürün ambalajında EN 71 testlerinin yapıldığına dair bilgi bulunmalıdır. Ambalajında ve etiketinde üretici/ithalatçı bilgisinin bulunmadığı hiçbir ürün satın alınmamalıdır. Ürünün ambalaj ve etiketlerde yer alan uyarılar mutlaka okunmalı ve titizlikle uygulanmalıdır"Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-72970515757374110582017-09-21T22:00:00.000+03:002018-09-23T10:17:19.394+03:00Galileo Galilei Kimdir, Galileo Galilei Eserleri, Galileo Galilei Hayatı<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="350" data-original-width="590" height="378" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi31IauUr_YvXaTSzKU0MBDe8Qf4cRd8yGK9gq9HUsgZYkZZ5j4DXQb4fNnP5TgWslJ0iGyeYvI9h7rKxoH7_dNz8kbQbwES6Eej7XLC3kzoWvNYnAVXjIm65ksDFVIHk9MGsKPM00bEA/s640/galileo-galilei-kimdir-hayat%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Galileo Galilei Kimdir, Galileo Galilei Eserleri, Galileo Galilei Hayatı </td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
<b>Galileo Galilei </b>ile ilgili sorularınıza sayfamız üzerinden yanıtlar vermeye çalışacağız. <b>Galileo Galilei kimdir, </b><b>Galileo Galilei eserleri, </b><b>Galileo Galilei nerede yaşadı, </b><b>Galileo Galilei çalışmaları </b>gibi sorularınızın cevapları nedirkibu.com da!<br />
<br />
<b>Galileo Galilei,</b> (1564 – 1642), modern fiziğin ve teleskobik astronominin kurucularından olan İtalyan bilim adamı. 1564’te İtalya’nın Pisa şehrinde doğdu. Döneminin tanınmış müzikçilerinden Vincenzo Galilei’nin oğlu olan Galilei, ilk tahsilini Floransa’da yaptı. 1581’de Pisa Üniversitesinde tıp tahsiline başladı, ancak parasızlıktan okulu terk etti. 1583’ten itibaren matematiğe ilgi duyan Galilei, bu konudaki çalışmaları sayesinde 1589’da Pisa’da profesörlük elde etti.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Sarkacın, yüzen cisimlerin ve hareketin Aristo fiziğinden farklı bir düşünceyle matematiksel olarak ele alınması gerektiğine inanan Galilei, Pisa Kulesinden ağırlık düşürerek Aristo’nun yanlışlığını açıkça gösterdi. Bu davranışı yaşlı profesörlerle anlaşmazlığa düşmesine sebep oldu. 1592’de Pisa’yı terk ederek, Padova Üniversitesi matematik kürsüsüne geldi.</div>
<br />
1597’de pratikte çok faydası olan pusulayı ticari olarak piyasaya arz etti. 1600 senesinden hemen sonra ilkel bir termometre, insan kalp atışının ölçümünde kullanılmak üzere bir sarkaç ve 1604’te serbest düşüşün matematik kanunlarını keşfetti. Ancak düzgün ivmeli hareket kavramı hatalıydı. 1609’da Hollanda’da teleskopun bulunduğunu işitti. Kendisi daha ileri bir alet yaparak bunu astronomi gözlemlerinde kullandı. 1610′ da aydaki dağlar, yıldız kümeleri ve Samanyolu üzerine ilk tespitlerini yayınladı. Bu arada Jupiter’in dört uydusunun varlığını bildirdi. Bu kitabı çok ilgi uyandırdı ve Floransa’da saray matematikçisi olmasını sağladı. Hemen sonra Venüs gezegeninin devreleri ve Satürn’ün şekli hakkında bilgi verirken, astronomideki Ptolemy (Batlamyus) sistemini tartıştı.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="463" data-original-width="612" height="484" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjp5uy2vXUtsxK09YRXiX6xNd0HdIAuW5ovdA0RKyULfotETd470WcCZszqk7D13Z2z_tuYW_C-GS14RSkIRZx-tA-JLKS6wda-ZiyeWLt8z3Qc8mMTKv4HMM6n2BTCFqhqe7E5Xzgh3Q/s640/Galileo+Galilei-resimleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Galileo Galilei Kimdir, Galileo Galilei Eserleri, Galileo Galilei Hayatı</td></tr>
</tbody></table>
1611’de Roma’ya gitti ve oradaki Bilim Akademisi’ne üye seçildi. Floransa’ya dönüşünde hidrostatik üzerine pek çok profesörün itirazına sebep olan kitabı ile 1613’te güneş lekeleri üzerine yazdığı eserini yayınladı. Bu eserinde Kopernik sistemini açık bir şekilde müdafaa etti. Bundan dolayı papazların ağır hücumuna uğradı. 1615’te bizzat Roma’ya giderek iddiasını müdafaa eti. Ancak 1616’da Papa Beşinci Paul tarafından kitaplarını tetkik için bir komisyon kuruldu. Bu komisyon Galileo’nun kitaplarını yasaklamadı. Sadece dünyanın döndüğü iddiasından vazgeçmesini istedi.<br />
<br />
Galilei, bir müddet bilimin pratik yönüne döndü, mikroskobu geliştirdi. Ancak 1618’de üç kuyruklu yıldızın görülmesiyle kiliseyle münakaşaya girdi. Arkadaşının Sekizinci Urban olarak Papa seçilmesinden cesaret alarak yazdığı “İki Kainat Sistemi Üzerine Konuşmalar” adlı eserini 1632’de yayınladı. Ancak kitabı daha önce yapılan uyarılarla çeliştiği söylentilerine rağmen Roma’da mahkemeye çağrıldı. 1633’te bu kitap yasaklandı ve kendisi müebbet hapse mahkum edildi. Yetmiş yaşında hapsedilen Galilei’nin gözleri kör oldu ve 1642 yılında hapiste öldü.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-9634341965779533752017-09-21T14:00:00.001+03:002018-11-17T16:42:24.802+03:00Aronya Nedir, Aronya Faydaları Nelerdir, Aronya Nerede Satılır?Aronia Kansere Umut Olabilir – ABD’de bir çok hastalığa şifa olduğu bilinen aronya meyvesi bir çok hastalığın tedavisinde kullanıldığı için “süper meyve” olarak adlandırılır. Rusya’da da tıbbi anlamda kullanılan bir meyvedir. Sağlığımız açısında bir çok faydası olan Aronia meyvesini uzmanlar Türkiye’de bilinirliğinin artırmak ve yaygınlaştırmak istiyor. Artık Türkiye’de yavaş yavaş de yetiştirilen bu meyve özellikle kanser tedavisinde önemli bir yere sahiptir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkBnonNcleI0zPz2kT6ulyHiCXArJX1_AmzothFU6wrcB8QEnf8l3aw3fnAkxlVOOOb_DYkaQmaYqRSYWWG-ipk2xBuOSeOO3Re85KVeH1thgMG52aqe6PEAPGLsvXb_ZAMf54kDhHjg/s640/Aronya-nedir-Aronya-faydalari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aronya Nedir, Aronya Faydaları Nelerdir, Aronya Nerede Satılır?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b>Aronia (Aronya) Meyvesinin Faydaları</b><br />
<br />
<ul>
<li>Soğuk algınlığına karşı iyi gelir.</li>
<li>Mide hastalıklarının tedavisinde kullanılır.</li>
<li>Karaciğer dostu bir meyvedir.</li>
<li>Kanserle mücadelede en önemli meyvelerden biridir.</li>
<li>Radyasyona bağlı olan zehirlenmelerde tedavi edicidir.</li>
<li>Safra kesesi hastalıklarında iyileştirici etkisi vardır.</li>
<li>Doğada bulunan en güçlü antioksidanlardan biridir.</li>
<li>Aronia içerisinde bol miktarda vitamin ve mineral barındırır.</li>
<li>Kan hücrelerini yeniler, tazeler, onarır.</li>
<li>Çok güçlü bir iltihap gidericidir.</li>
<li>Beyin tümörüne karşı tedavi edicidir.</li>
<li>Şeker hastalığına karşı iyi gelir.</li>
<li>Mide ülserini tedavi edici etkisi vardır.</li>
<li>Özellikle gripten korunmak için ve grip olduğunda iyileşmek için önemli bir yere sahiptir.</li>
<li>Alkol sebebiyle karaciğer ile ilgili rahatsızlık yaşayanların tüketmesi geren bir meyvedir.</li>
<li>Cilt için faydalı bir meyvedir.</li>
<li>B6, B2 ve E vitamini bakımından oldukça zengin bir meyvedir.</li>
<li>Gastrite karşı tedavi edicidir.</li>
</ul>
<br />
<b>Aronya Nasıl Tüketilir? </b><br />
<br />
Aronya meyvesi reçel, şerbet veya kuru meyve olarak tüketilebiliyor. Tüm dünyada “sağlık meyvesi” olarak bilinen Aronia Türkiye’de yaygınlaşması gereken bir meyve. 3 yıl önce Türkiye’de ilk defa ekimi gerçekleştirilmiştir. Aronia; soslu dondurmalarda ve meyve salatalarında da lezzet veren bir meyvedir. Kısacası aronya meyvesi sağlıklı ve uzun bir ömür için gerekli olan lezzetli ve bir çok hastalığı tedavi eden şifalı bir meyvedir.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-20215665026481543872017-09-21T09:33:00.000+03:002017-09-21T09:33:04.508+03:0023 Eylül Fenerbahçe Beşiktaş Maçı BilgileriFenerbahçe - Beşiktaş maçı, Süper Lig 6. haftasının en önemli maçı. Bu hafta Süper Lig'de Süper Lig'in iki büyük kulübü karşı karşıya geliyor. Fenerbahçe - Beşiktaş maçı, öncesi, sonucu ve sonrası ile haftanın en çok merak edilen karşılaşması. Peki Fenerbahçe - Beşiktaş maçı ne zaman, saat kaçta? Fenerbahçe - Beşiktaş maçı biletleri ne kadar? İşte Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi önce takımların son durumları...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="640" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgznhqHPRNgIG64Mu6TUIMYI-0IVUK8VuHAHwm4MPBdFjS8MZJt44LV_9Bxlm8_nwc1WMB0J8uJW4HePfEX8NA2alvH7vDnZjlrvGAsvt-PUdRYNRKZh0L2n36fzTZQF9x8yj-GHz3-IQ/s640/23+eyl%25C3%25BCl+FENERBAH%25C3%2587E+-+BE%25C5%259E%25C4%25B0KTA%25C5%259E+MA%25C3%2587I+izle+be%25C4%25B1n+tv.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">23 Eylül Fenerbahçe Beşiktaş Maçı Bilgileri</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /><b>Fenerbahçe - Beşiktaş</b> maçına sayılı günler kala maç biletleri satışa çıktı. Fenerbahçe ile Beşiktaş, Süper Lig 6. haftasında Kadıköy'de karşı karşıya gelecekler. Fenerbahçe, yeni sezona pek istediği gibi başlamadı. Özellikle defans ve kalecilerinde performans sorunu yaşayan Fenerbahçe, geçen hafta Alanyaspor'u deplasmanda 4-1 yenerek biraz moral topladı.</div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div>
Beşiktaş, son iki sezonun şampiyonu, oturmuş kadrosuna bu sezon birkaç takviye yapan siyah beyazlılar, Galatasaray ile aynı puanda averajla ikinci sırada. Beşiktaş, geçen hafta İstanbul'da Antalyaspor ile karşı karşıya geldi ve Cenk Tosun ve Querasma'nın müthiş golü ile 2-0 galip geldi.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Peki Süper Lig 6. haftasında oynanacak Fenerbahçe - Beşiktaş maçı ne zaman, saat kaçta? Fenerbahçe - Beşiktaş maçı biletleri ne kadar?</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>FENERBAHÇE - BEŞİKTAŞ MAÇI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA?</b></div>
<div>
Fenerbahçe ile Beşiktaş, bu hafta amansız bir mücadele verecekler. Bir tarafta kendini toparlamaya çalışan Fenerbahçe, diğer tarafta her hafta form grafiğini yükselten Beşiktaş. Fenerbahçe'nin Beşiktaş karşısında en önemli avantajı kendi sahasında taraftar desteği olacak. Fenerbahçe - Beşiktaş maçı 23 Eylül Cumartesi günü saat 19.30'da Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanacak. İşte Fenerbahçe - Beşiktaş maçının bilet fiyatları...</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>23 EYLÜL FENERBAHÇE - BEŞİKTAŞ MAÇI İZLE BEIN TV - LİG TV</b></div>
<div>
<u>Fenerbahçe - Beşiktaş maçını Beın tv'den canlı olarak izleyebilirsiniz.</u></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b>FENERBAHÇE - BEŞİKTAŞ MAÇI BİLETLERİ NE KADAR?</b></div>
<div>
Süper Lig'de hafta sonu oynanacak <b>Fenerbahçe - Beşiktaş</b> maçı biletleri satışa çıktı. Süper Lig'in 6. haftasında <b>23 Eylül Cumartesi</b> günü Ülker Stadı'nda yapılacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin biletlerinin satışına dün başlandı. Fenerbahçe Kart sahipleri ve Fenercell aboneleri için 20 Eylül Çarşamba günü satışı yapılacak derbi biletleri, 21 Eylül Perşembe gününden itibaren de genel satışa sunulacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sadece "www.passo.com.tr" üzerinden satışı yapılacak biletlerin fiyatları şöyle:</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Okul açık-Mi̇gros tri̇bünü: 80 lira</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fenerium üst-Maraton üst A-B H-I blok:100 lira</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fenerium üst-Maraton üst C-D-F-G blok: 120 lira</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fenerium alt-Maraton alt A-B-H-I blok: 180 lira</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fenerium alt-Maraton alt C-G blok: 200 lira</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fenerium alt-Maraton alt D-F blok: 230 lira</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Maraton alt E blok: 275 lira</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Fenerium alt E blok: 300 lira</div>
<div>
<br /></div>
<div>
1907 tri̇bünü: 400 lira</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-59769604883952991342017-09-20T23:30:00.000+03:002017-09-20T23:30:14.139+03:00Hamileliğin 12.Haftasında Neler Oluyor? 12 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?Anne olmaya artık aylar kaldı, Peki hamileliğinizin 12.haftasında bebeğinizde ve sizde ne gibi değişiklikler oluyor? H<b>amileliğin 12.Haftasında Neler Oluyor? 12 Haftalık Bebeğin Görüntüsü </b>ile ilgili yazımızdadır. Yorumlarınız ve sorularınız için alt kısımdaki yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Hamileliğin 12. haftasında bebeğin durumu</b><br />
<br />
Bebeğinizin boyu 55-60 mm, ağırlığı ise 13-14 gr kadar. Kesenin içini dolduran amniyon sıvısı da 50 ml kadardır. 12. haftada bebeğin bütün iç organları temel gelişimini tamamlamış sayılır. Genital organlar da dahil! Her ne kadar cinsiyetini konusunda merak içindeyseniz de, ne yazık ki hala bebeğinizin kız mı erkek mi olduğunu öğrenmek için çok erken. Vajina ya da penis 12. haftada oluşmuştur ancak ultrasonda görülebilmesi çoğunlukla henüz mümkün olmaz. 4 hafta daha sabredin; hamileliğinizin 16. haftasına geldiğinizde doktor randevunuzda muhtemelen bebeğinizin cinsiyetini öğreneceksiniz!<br />
<br />
<b>12 haftalık bebeğin görüntüsü</b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="600" data-original-width="600" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWzYinCXAhY5jaPXojdpSIj_geN6aOe1BQ81T2oCJiiUvCdGNZ87xhH17_tDEU_JCk2k4MSjFH28Ns0Xj3u3965HcDt_mky6yJukkfscGLxvzidCCARehY59egMU7qeXVrILKrwYQUaw/s640/12haftahamilelik.jpg" width="640" /></div>
<br />
<b>Hamileliğin 12. haftasında annede meydana gelen değişimler</b><br />
<br />
Gebeliğin ilk üç ayını tamamladınız! Çoğunlukla en zor zamanların ilk 12 hafta olduğu söylenir, elbette ki her kadında bu durum farklılık gösterebilir. Hatta ikinci - üçüncü hamileliğini yaşayan anne adayları bile ilk ayları önceki tecrübelerinden farklı şekilde geçirebilirler. Ama genel olarak söylemek gerekirse, 12. hafta itibariyle bulantılarınızın, kokulara hassasiyetinizin ve duygusal iniş-çıkışlarınızın önemli ölçüde azalması beklenir.<br />
<br />
<b>12 haftalık hamilelikte beslenme</b><br />
Gebelikte günlük alınması gereken kalori miktarı 300 kalori kadar artar. Gebelikte demir ve folik asit ihtiyacı da normalin 2 katına çıkar. Kalsiyum alımını % 50, protein alımını günlük % 20 artırmak gerekir. Günlük sıvı alımı 1,5–2 lt civarında olmalıdır. 12 hafta itibariyle hala beslenme düzeniniz hakkında destek almaya ihtiyaç duyuyorsanız, doktorunuza ya da bir beslenme uzmanına danışmayı ihmal etmeyin.<br />
<br />
<b>12 haftalık gebelikte akıntı</b><br />
Gebelikte bu dönemde şeffaf beyaz renkli vajinal akıntı, kaşıntı, yanma varsa ve akıntınız koku ve kasık ağrılarına neden oluyor ise, doktorunuza başvurmanız gerekiyor.<br />
<br />
<br />
<b>Hamileliğin 12. haftasında neden doktora gitmelisiniz?</b><br />
Bir asır önce temelleri oluşturulan gebelik takibi, eskiden 16. haftada başlatılıyor ve ayda bir kez yapılan rutin takipler, 30. haftadan sonra genellikle 2 haftada bir, 36. haftadan sonra ise haftada 1 olarak doğuma kadar sürdürülüyordu. Bunun nedeni ise gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) ve ani başlayan kanamalar gibi çeşitli komplikasyonların hamileliğin ikinci yarısından sonra görülmesiydi.<br />
<br />
Oysa son yıllarda tıp teknolojisindeki gelişmeler ve bilgi birikimi sayesinde anne ile bebeğin yaşamını tehdit edebilen pek çok komplikasyon 3 basit yöntemle hamileliğin henüz ilk haftalarında belirlenebiliyor. Bu basit yöntemler, anne adayının öyküsünün alınması, kan tahlili ve ultrason muayenesinden ibaret. Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Lütfü Önderoğlu, bu 3 yöntemle anne ve bebekte hangi sağlık sorunlarının tespit edilebildiğini anlattı.<br />
<br />
<b>12. haftada hangi testler yapılır?</b><br />
Hamileliğin 12. ve 14. haftaları arasında yapılan tek bir muayenede hamileliğin düşük ya da yüksek riskli olup olmadığı anlaşılabiliyor.<br />
<br />
Özellikle ilk üç ay sonunda kontrollerin yapılıp, bundan sonraki bakım programlarının kişiye ve ihtiyaca özgü yeniden planlanması hem anne hem de bebek için yaşam kurtarıcı oluyor. Çünkü bu sayede sağlık hizmeti çok daha verimli ve etkili verilebiliyor. Riskli gruplar erken dönemde belirlendiğinde anne veya bebekte oluşabilecek gebelik kayıpları, erken doğum, doğum öncesi kanamalar, büyüme geriliği, preeklamsi ve Down Sendromu gibi ciddi komplikasyonlar tespit edilerek, önlenebiliyor ya da sorun hafifletilebiliyor. Dolayısıyla her anne adayının 11-14. haftalar arasında, en ideali ise 12. haftada kontrole gelmesi çok önemli.<br />
<br />
12. haftada yapılan muayenede şu 3 aşamaya dikkat ediliyor:<br />
<br />
<b>Annenin öyküsü</b><br />
Yapılan muayenenin ilk adımında anne adayına daha önceki hamilelikte erken veya ölü doğum, gebelik tansiyonu, gebelik zehirlenmesi, bebeğin anne karnında iyi büyümemiş olması gibi sorunların olup olmadığı soruluyor, yapmış olduğu doğum varsa bunun tam bir hikayesi alınıyor. Anne öyküsünün alınması yüksek risk taşıyan ve doğumu 34 haftadan önce yapılma tehlikesi olan anne adaylarını seçebilme ve önlem alma şansını sunuyor.<br />
<br />
<b>Kan tetkikleri</b><br />
Anne adayının kan grubu, RH faktörü ve tam kan sayımı, geçirmiş olduğu enfeksiyonların araştırılmasının yanı sıra bu döneme ilişkin bazı özel hormon ve plasental proteinlerine bakılarak, anne yaşı ile gebelik haftasının birleştirildiği birinci ilk üç ay testi yapılabiliyor. Elde edilen test sonucu, olasılık hesabı ile anne adayının kromozom anomalili bebek doğurma, preeklampsi ve buna bağlı büyüme geriliği riskleri sayısal olarak tespit ediyor. Çok yüksek risk taşıyanlar ile düşük risk taşıyan gebelerin ayrımına da böylece olanak tanınıyor. İlk trimester kan testinden en iyi sonucun alınabilmesi için bu test, ultrasonografi ile bakılan bebeğe ilişkin bazı özel ölçümlerle birleştiriliyor.<br />
<br />
<b>Ultrasonografi</b><br />
11-14 hafta arasında yapılacak ultrasonografi ile gelişmekte olan bebeğe ilişkin de pek çok bilgi alınabiliyor. Bu dönemde özellikle ense saydamlığı ölçümü birinci trimester tarama testi olarak biyokimyasal değerler ile kombine edildiğinde ve gerekirse kalbe uygulanan duktus venozus doppleri, kalp kapağı doppler ölçümlerinin yanı sıra burun kemiği değerlendirilmesi ile bebekte down sendromu gibi önemli kromozom anomalilerinin tahmin edilme şansı yüzde 90’lara ulaşıyor. Aynı zamanda çok erkenden bebekte majör yapısal anomalilerden anensefali, karın ön duvar anomalileri, mesane ve ağır nörolojik sistem anomalileri de görülebiliyor.<br />
<br />
<b>12. haftada hangi riskler tespit ediliyor?</b><br />
<br />
<b>Anne adayında:</b><br />
<b>Gebelik hipertansiyonu</b><br />
Anne adayının tansiyonunun 140/90 mmHg ve üzerinde seyretmesi, beraberinde böbrekten idrara protein kaçağı olmasına preeklampsi, bir başka deyişle gebelik zehirlenmesi adı veriliyor. Yüzde 6-8 sıklıkla rastlanan hamilelik zehirlenmesi annede beyin kanamasından akciğer ödemine, görme kaybı, böbrek ve kalp yetmezliğinden ölüme kadar çok ciddi tablolara yol açabiliyor. Anne karnında bebekte büyüme ve gelişme geriliği olabiliyor, plasentanın erken ayrılma riski de artıyor.<br />
<br />
<b>Erken doğum</b><br />
Özellikle 34 haftanın altında gerçekleşen doğumlar sonucunda bebek ölümleri ve nörolojik kalıcı hasarlarla karşılaşılması bugün için en başta gelen sorun olarak görülüyor. Önceki gebeliklerde erken doğum, erken su kesesi açılması gibi öykü alınması ve mevcut gebelikte rahim ağzı ile kanalın sonografik takibi bu yönde yüksek risk taşıyan gebeliklerin saptanmasına yardımcı oluyor.<br />
<br />
<b>Bebekte:</b><br />
<b>Down sendromu</b><br />
11- 12 haftada anne yaşı, kan tetkikleri ve ultrasonografi takibinden alınan sonuçlar birleştirilerek bebekte kromozom anomali riski tespit edilebiliyor. Eğer bebek yüksek risk grubundaysa, örneğin down sendromu riski yüzde 1 civarında ise koriyon villüs biyopsisi önerisi yapılarak erkenden kromozom analizine olanak sağlanabiliyor. Yapılan bu birinci trimester taraması ile kromozom anomalileri yüzde 90 oranında tahmin edilebiliyor.<br />
<br />
<b>Fetal anomaliler</b><br />
11-14 hafta sonografisi ile majör anomalilerin önemli bir bölümü tanınabiliyor. Örneğin bebeğin kafatası ve beyin dokusundaki gelişme sorunu, karın ön duvarındaki açıklık, dışarıya doğru fıtıklaşan bağırsak veya karaciğer, idrar kesesinde tıkanıklık veya dev bir idrar kesesi tespit edilebiliyor. Ayrıca gebeliğin ilerleyen dönemlerinde kendini gösterebilecek kalp anomalileri ile iskelet sistemine ait anomaliler hakkında ön fikir elde edilebiliyor ve bu gebeler yakın takibe alınabiliyor.<br />
<br />
<b>Büyüme ve gelişme geriliği</b><br />
Yetersiz gelişme ve büyüme nedeniyle anne karnında ölüm olabileceği gibi doğum sonrası kalıcı özürler de gelişebiliyor. Bu bebeklerin önceden tespiti, daha farklı bir takip önerilmesi ve gerekirse erkene alınabilecek doğum kararları ile anne ile bebeğin yaşamları kurtulabiliyor.<br />
<br />
<b>12 haftalık gebelikte neler yapılmalı?</b><br />
<br />
<ul>
<li>12 haftalık gebelik demek, hamileliğin ilk üç ayını tamamlamak demek. Artık karnınız büyümeye başlayacak ve vücudunuzdaki değişimleri daha belirgin şekilde gözlemlemeye başlayacaksınız. Bu nedenle 12. hafta itibariyle şunlara dikkat etmeniz önerilir:</li>
</ul>
<ul>
<li>Karnınızda oluşabilecek çatlakları önlemek için şimdiden karın ve bel bölgenizi uygun bir nemlendirici veya doğal bir ürünle (hindistancevizi yağı vs. ile) nemlendirmeyi alışkanlık haline getirin.</li>
</ul>
<ul>
<li>Hamileliğiniz boyunca hareketli olmanız hem rahat bir hamilelik geçirmenize hem de daha kolay bir doğum deneyimi geçirmenize yardımcı olacak. Bu yüzden hala başlamadıysanız, günlük 20 dakikalık hafif yürüyüşler planlayabilirsiniz. Hamile yogası düşünüyorsanız, başlamak için iyi bir zaman. </li>
</ul>
<ul>
<li>Hamilelikte salgılanan hormonlar nedeniyle birçok annede diş ve dişeti sorunları görülür. Genellikle hamile kalmayı planlayan kadınlara genel diş bakımlarını yaptırmaları önerilir. Eğer hala yaptırmadıysanız ve dişlerinizde bir problem olabileceğine dair belirtiler varsa, muhakkak bir diş hekimine başvurmalısınız. Herhangi bir sorun yaşamayacağınızı düşünüyorsanız da, ilerleyen zamanlarda beklenmedik durumlarla karşılaşmamak için bir diş hekimine kontrole gitmek isteyebilirsiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li>Eğer kanamanız, düşük riskiniz ya da hamileliğinizle ilgili başka bir risk durumunuz yoksa genellikle hamilelikte cinsel ilişki güvenlidir. Cinsel hayatınızla ilgili emin olamadığınız durumları da doktorunuzla görüşebilirsiniz, daha da önemlisi, eşinizin bu konuda neler düşündüğünü ve hissettiğini bilmek de size iyi gelebilir; onunla konuşmaktan çekinmeyin.</li>
</ul>
<br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-68324372908328176672017-09-20T21:00:00.000+03:002017-09-20T21:00:23.197+03:00Hamileliğin 11.Haftasında Neler Oluyor? 11 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?<b></b><br />
Anne olmaya artık aylar kaldı, Peki <b>hamileliğinizin 11.haftasında</b> bebeğinizde ve sizde ne gibi değişiklikler oluyor? <b>Hamileliğin 11.Haftasında</b> Neler Oluyor? <b>11 Haftalık Bebeğin Görüntüsü</b> ile ilgili yazımızdadır. Yorumlarınız ve sorularınız için alt kısımdaki yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<b>Hamileliğin 11. haftasında bebeğin durumu</b><br />
<br />
Bebeğinizin iç organları gelişimini sürdürürken, bu hafta saçları da hafifçe belirmeye başlayacak. El ayak tırnakları önceki haftaya göre biraz daha belirgin. 11 hafta itibariyle bebeğiniz yaklaşık 50 mm boyunda ve 6-8 gr ağırlığında, orta boy bir incir kadar! Git gide daha da hareketleniyor ama siz hala bu hareketleri hissedemiyorsunuz. Ellerini ve kollarını oynatıyor, esniyor, bacaklarıyla minik tekmeler atıyor.<br />
<br />
11. haftada bebeğin böbrekleri çalışmaya başladığından, bebeğin kesesinin içini dolduran aniyon sıvısı sirkülasyonu da başlar. Bu haftalarda toplam amniyon sıvısı miktarı 30 ml kadardır. Ayrıca erkek bebeklerde penis, kız bebeklerde vajina gelişimi de bu haftada başlar. Bağırsaklar hala karnın dışında gelişimini sürdürmektedir.<br />
<br />
<b>11 haftalık bebeğin görüntüsü:</b><br />
<b><br /></b>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMY3JKzXfSq8MQcy98hCHReEmUpEdpIlDeAbYbhAfOz0EHxBpO6Ce8M9tcDsT4c-YJmsFEFd8zzfWDavwHR2YVhhNPnoal5NAC46-LUU6bNsRjjLi_6YXxE4isi2Af3Mqv00Y-Zqki_w/s640/hamilelik11hafta.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamileliğin 11.Haftasında Neler Oluyor? 11 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?</td></tr>
</tbody></table>
<b><br />Hamileliğin 11. haftasında annede meydana gelen değişimler</b><br />
<br />
İlk haftalarda birçok anneyi yoran mide bulantıları bu haftalarda genellikle azalmaya başlar. Eğer bulantılar yüzünden iştahınız bir türlü yerine gelmediyse, artık kendinize sağlıklı bir beslenme programı hazırlamaya başlayabilirsiniz. Beslenmeniz ve kilo durumunuz hakkında emin olamadığınız durumlar varsa doktorunuza ya da bir beslenme uzmanına danışabileceğinizi unutmayın.<br />
<br />
<b>Hamilelikte sağlıklı beslenme</b><br />
“Beden Aklıyla Zayıfla” yöntemiyle 115 kilodan 75 kiloya inen ve sağlıklı beslenme önerileriyle tanınan Dr. Fevzi Özgönül, hamilelikte aşırı kilo almaktan kaçınmak için dikkat etmeniz gerekenleri şöyle sıraladı:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Kesinlikle tatlı ve hamur işi gıdalardan uzak durmalısınız.</li>
<li>Ekmeği sadece öğünlerde ve az olarak tüketmelisiniz. Ekmeği seçerken beyaz ekmek ve kepekli ekmekten kaçınmalısınız.</li>
<li>Meyveyi sabah veya öğlen öğünlerinde tüketmelisiniz.</li>
<li>Ara öğünler yerine ana öğünlerde tam doymaya gayret etmelisiniz.</li>
<li>Asitli ve şekerli içeceklerden uzak durmalısınız ve su içmeye özen göstermelisiniz.</li>
<li>Yemek seçerken hem et hem sebze tüketmeye özen göstermelisiniz.</li>
<li>Bebeğiniz çabuk gelişsin diye iki kişilik yememelisiniz.</li>
<li>Hareketinizi arttırmayı ve yürüyüş yapmayı ihmal etmemelisiniz.</li>
<li>Yemek miktarını iştahınıza göre ayarlamalısınız.</li>
<li>Düzenli bir uyku saatiniz olmalı. Böylece biyolojik ritminiz normale döner. Siz de aşırı kilo almaktan kurtulursunuz.</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-47578367378699026102017-09-20T20:00:00.000+03:002017-09-20T20:00:07.398+03:00Hamileliğin 10.Haftasında Neler Oluyor? 10 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?Anne olmaya artık aylar kaldı, bebeğinizi kucağınıza almanız için sabırsızlanıyorsunuz. Peki hamileliğinizin 10.haftasında bebeğinizde ve sizde ne gibi değişiklikler oluyor? <b>Hamileliğin 10.Haftasında Neler Oluyor? 10 Haftalık Bebeğin Görüntüsü </b>ile ilgili yazımızdadır. Yorumlarınız ve sorularınız için alt kısımdaki yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Hamileliğin 10. haftası, bebeğinizin artık tıbben bir embriyo olarak değil, bir fetüs olarak anılmaya başladığı zamandır. Hamileliğinizin ilk trimesterini, yani ilk üç aylık süreci tamamlamak üzere olduğunuz için ilk haftalarda yaşadığınız mide bulantısı ve halsizlik gibi şikayetleriniz varsa, bu haftalarda azalmaya başladığını fark edebilirsiniz.<br />
<br />
<b>Hamileliğin 10. haftasında bebeğin durumu</b><br />
<br />
10 haftalık bebeğin boyu 22-35 mm civarında ve ağırlığı da 2-4 gr kadar. Bebeğinizin küçük bir erik boyunda olduğunu hayal edebilirsiniz! İlk haftalar boyunca 'embriyo' olarak adlandırılan bebeğiniz, artık iç organlarının gelişimi de başladığı için tıbben 'fetüs' aşamasına geçmiş bulunuyor. Kıkırdak şeklinde oluşmaya başlayan iskelet sistemi artık kemik dokusunu oluşturmaya başladı. Bu sayede vücudu gün geçtikçe daha fazla uzayacak ve kemikleriyle birlikte tüm iç organlarının ve uzuvlarının da gelişimi de hızlı bir şekilde devam edecek.<br />
<br />
Bu haftaya kadar perdeli bir yapıda olan el ve ayak parmakları 10. haftada daha da belirginleşmeye başlıyor. El ve ayak parmaklarının üzerinde tırnaklarını oluşturacak temel yapılar da bu haftada oluşmaya başlar. Dişleri doğumdan 4 ila 6 ay sonra çıkmaya başlayacak ama diş tomurcukları şimdiden yerini aldı.<br />
<br />
Hamileliğin 10. haftasında bebeğin beyin, böbrek ve karaciğer gibi hayati organları da vücudun içindeki esas yerlerini almaya başlarlar.<br />
<br />
<b>10 haftalık bebeğin görüntüsü:</b><br />
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnETUb0sZZAAYntd0AzKAQYYf1iPKqCSQFqtZ42bpHTlk6DbZGdGH_w1QyWl5DPgyqQS32ImFZeE3QY6FPRILarRfF0oysw1SBUs-8oamE61Gg54E7WXWp33YghS198MC33D4NoTUkkg/s640/hamilelik10hafta.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamileliğin 10.Haftasında Neler Oluyor? 10 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?</td></tr>
</tbody></table>
<br /><b>Hamileliğin 10. haftasında annede meydana gelen değişimler</b><br />
<br />
Hamileliğinizin 10. haftasında rahminiz bir tenis topu büyüklüğüne ulaşmıştır. Büyüyen rahminizin içinde gelişen bebeğinize daha fazla kan pompalanabilmesi için kalbiniz her zamankinden biraz daha hızlı atıyor ve kan hacminiz hamilelikten önceki haline göre oldukça yükselmiş durumda. Buna bağlı olarak hamilelikte dolaşım sorunları da sık görülebiliyor. Varis, hemoroid (basur) ve benzeri dolaşım sorunları yaşamamak için düzenli olarak egzersiz yapmak en iyisidir. Doktorunuz aksini önermediği müddetçe her gün 20-30 dakikalık yürüyüşler yapabilir, bir hamile pilatesi veya hamile yogası sınıfına katılabilirsiniz. Aynı zamanda yorulduğunuzu hissettiğinizde ayaklarınızı yüksek bir yere uzatarak dinlenmeniz ve bacaklarınıza yukarı doğru hafifçe masaj yapmanız da ilerleyen zamanlarda varis sorunu yaşamamanız için de yardımcı olacaktır.<br />
<br />
1. Hafta İlk üç haftada belirgin bir değişiklik olmaz gibi gözükür ancak bebeğin ve plasentanın oluşmaya başlaması, önemli bir aşamadır. Döllenen yumurta, rahmin içine yerleşmeye başlıyor…<br />
<br />
Çoğunlukla bebeğin kalp atışlarını dinlemek için 12. hafta beklenir, ancak 10. haftada da doktorunuz rutin muayenenizi yaparken kalp sesini kontrol edebilir. Eğer şanslıysanız, şimdiden bebeğinizin hızlı hızlı atan kalp sesini duyabilirsiniz! Bu birçok anne baba için önemli bir andır. Rahminizde büyüyen o minik canlıyla bağ kurmak için güzel bir zaman...<br />
<br />
Hamile kıyafetleri seçmek için hala biraz erken olsa da, normal kıyafetlerinize sığmakta da biraz zorlanmaya başlamış olabilirsiniz. Özellikle yaz aylarında vücutta ödem oluşabilir, bağırsaklarınızda biriken gaz nedeniyle karnınızda ve bel çevrenizde şişkinlikler meydana gelebilir. Ayrıca memeleriniz de her zamankinden daha büyük görünebilirler, belli belirsiz kendini göstermeye başlayan damarlar memelerinizin süt üretmeye hazırlanıyor olduğunun bir işareti. Genişleyen vücudunuza uygun rahat kıyafetler tercih etmeniz de kendinizi daha sağlıklı hissedebilmeniz için önemlidir.<br />
<br />
Hamilelikte yaşanan diş ve dişeti sorunları da birçok kadını rahatsız edebilir, eğer hala dişlerinizle ilgili bir önlem almadıysanız bu hafta bir diş hekimine muayene olup her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol ettirmeniz iyi olabilir. Hamilelik boyunca da ağız ve diş bakımınıza özen göstermeli, dişlerinizi düzenli olarak fırçalamalısınız. Besinlerden aldığınız kalsiyumun önemli bir kısmını artık bebeğinizle paylaşıyor olduğunuz için ileride kalsiyum eksikliğine bağlı olarak yaşayabileceğiniz diş ve kemik sorunlarından kaçınmak için de beslenme programınıza süt, yumurta gibi kalsiyum oranı yüksek besinleri dahil etmeniz iyi olacaktır. Eğer doktorunuz veya diş hekiminiz önemli bir kalsiyum eksikliği yaşadığınızı düşünüyorsa kalsiyum takviyesi almanızı önerebilir. Eğer aşırı derecede halsizlik, yorgunluk ve benzeri şikayetleriniz hayatınızı önemli ölçüde etkilemeye devam ediyorsa, herhangi bir vitamin veya mineral takviyesine ihtiyaç duyup duymadığınız da kontrol edilebilir. Siz her ihtimale karşı hamilelikte daha rahat ve sağlıklı olabilmek için beslenme düzeninize çok dikkat ettiğinizden emin olun. Besin değeri yüksek ve sağlıklı gıdalar almaya özen göstermeniz bebeğinizin gelişimini de destekleyerek hamilelikte ve doğumda yaşayabileceğiniz birçok sorunu hafifletmenize yardımcı olacaktır.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Hamileliğin 11. ve 14. haftaları arasında kan şekeri ölçümü gibi bazı testlerin yaptırılması istenir, eğer doktorunuzla hala hamilelikte yaptıracağınız testleri konuşmadıysanız, bu hafta randevularınızı ayarlamaya başlayabilirsiniz. Doktorunuz sizi ihtiyaç duyacağınız testlerle ilgili bilgilendirecektir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-2045288322346949202017-09-20T09:23:00.002+03:002022-12-25T13:45:56.899+03:00Göçlerin Nedenleri ve Göçlerin Sonuçları<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCWUP_ryqbMQNwKt1tr56VhHbkOmupB4uPOYOqAML9TutTxB2LhKo2KLhWcGPsIJBLbl4-zEZdT6u46G0UxcEjJIEhm-HSZllI4s8Zb0jTv3-qR3PnEvF7XzznGx5CzPpPR5SM_GPPaA/s1600/go%25C3%25A7lerin-nedenleri-sonuclari.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="308" data-original-width="510" height="386" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCWUP_ryqbMQNwKt1tr56VhHbkOmupB4uPOYOqAML9TutTxB2LhKo2KLhWcGPsIJBLbl4-zEZdT6u46G0UxcEjJIEhm-HSZllI4s8Zb0jTv3-qR3PnEvF7XzznGx5CzPpPR5SM_GPPaA/s640/go%25C3%25A7lerin-nedenleri-sonuclari.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Göçlerin Nedenleri ve Göçlerin Sonuçları</td></tr>
</tbody></table><br /><div>İnsanların ekonomik, sosyal, siyasi ve doğal nedenlerden dolayı yer değiştirmesine <b>göç denir.</b> Göç konusunda ki bilgilere nedirkibu.com dan ulaşabilirsiniz.<br /></div><div><br /></div><div>
Göçlerin önemli bir kısmı ekonomik kökenlidir.<br /><h3 style="text-align: left;">
Göçler iç ve dış göçler olmak üzere ikiye ayrılır;</h3>
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>a) İç Göçler</b></h3>
Ülke sınırları içerisinde gerçekleşen göçlerdir. İç göçler sürekli ve geçici olmak üzere ikiye ayrılır.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Sürekli Göçler</b></h3>
Göç eden nüfusun gittiği yerde sürekli kaldığı göçlerdir. Bu göçler genellikle kırdan kente doğrudur. Bu göçlerde ekonomik faktörler sosyal ve siyasi olaylar ve doğal afetler etkilidir. İç göçlerin 1950 lerden sonra fazla olmasında, kırsal kesimdeki hızlı nüfus artışı, toprakların yetersiz olması ve şehirdeki sanayileşmeyle birlikte artan iş imkanları etkili olmuştur.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>İç Göçün Nedenleri</b></h3>
<br />
<ul>
<li>Kırsal kesimde hızlı nüfus artışıyla toprakların bölünmesi ve ailelerin geçimini karşılayamaması</li>
<li>Toprağın erozyonla verimsizleşmesi</li>
<li>Makineli tarımın gelişmesi ve kırsal kesimde iş gücüne duyulan ihtiyacın azalması</li>
<li>Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması</li>
<li>Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının ve gelir kaynaklarının fazla olması</li>
<li>Kentlerde eğitim, sağlık hizmetlerinin kırsal kesimden daha iyi olması</li>
<li>Deprem, heyelan, sel gibi doğal afetlerin meydana gelmesi</li>
</ul>
<br />
<br />
iç göçler daha çok Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinden, özellikle sanayileşmiş İstanbul, İzmir,<br />
Bursa, İzmit, Konya, Gaziantep, Adana gibi merkezlere olmaktadır. Ayrıca göç eden nüfus genelde erkek ve genç nüfustur. Daha çok tarım dışı sektörlerde çalışırlar.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>İç göçün sonuçları</b></h3>
<br />
<ul>
<li>Ülke nüfusunun dengesiz dağılması</li>
<li>Yatırımların dengesiz dağılması</li>
<li>Düzensiz kentleşme sonucunda sanayi tesislerinin kent içinde kalması ve altyapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik, haberleşme) yetersizlikler görülmesi</li>
<li>Kentlerde işsizliğin artması ve aşırı nüfuslanmanın meydana gelmesi</li>
<li>Dışardan göç alan yerlerde (İstanbul, Ankara, izmir, Bursa vb.) erkek nüfus artarken, dışarıya göç veren yerlerde (Çorum, Kastamonu, Sinop) ise kadın nüfusunun artması</li>
<li>Göç veren yerlerde tarım alanlarının boş kalması ve hayvancılığın gerilemesi</li>
</ul>
<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>İç Göçü Önlemek İçin</b></h3>
Kırsal kesimde sulu tarımın ve modern hayvancılığın geliştirilmesi, ulaşım, eğitim, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve bazı sanayi kollarının buralara kaydırılması gerekir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>Mevsimlik Göçler</b></h3>
Türkiye’de bilhassa yaz mevsiminde inşaat, turizm ve tarım sektöründe çalışmak için mevsimlik göçler olmakta ve Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Aydın, Ordu, Giresun gibi merkezlerde geçici nüfus artışları meydana gelmektedir.<br />
<br />
<h3 style="text-align: left;"><b>b) Dış Göçler</b></h3>
Bir ülkeden başka bir ülkeye olan göçlere dış göç denir. Dış göçlerin en önemli nedenleri savaş, baskı, zulüm ve ekonomik sebeplerdir. Bunun dışında anlaşmalarla karşılıklı nüfus değişimleri (mübadele) ve eğitim maksadıyla dış göçler olmaktadır.<br />
Türkiye’de özellikle 1960’lı yıllardan sonra başta Avrupa ülkelerine olmak üzere ekonomik nedenlerden dolayı dış göçler meydana gelmiştir.<br />
<br />
Dış ülkelere olan bir diğer göç ise beyin göçüdür, iyi eğitim görmüş nitelikli bireylerin yurt dışına göç etmesidir. Dış göçlerle bir ülkenin nüfusunda artma veya azalma meydana gelebilir. ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkelerin 20. yüzyılın başındaki nüfusları ile 2000’li yıllardaki nüfuslarının çok farklı olmasının nedeni bu ülkelere dışarıdan gelen göçlerdir.<br />
<br />
<b>İlgili aramalar: Göçlerin Nedenleri, Göçlerin Nedenleri <a href="http://www.nedirkibu.com/" target="_blank">Nedir</a>, Göçlerin Nedenleri Sonuçları, Göçlerin Nedenleri Ders notları, Göçlerin Nedenleri ödevi, Göçlerin Nedenleri dönem ödevi, Göçlerin Nedenleri hakkında bilgiler, Göçlerin Nedenleri ile ilgili açıklamalar</b></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-74657828863293130442017-09-20T09:13:00.003+03:002019-02-17T17:28:05.805+03:00Mitoz Bölünme Nedir? Mitoz Bölünme Ders Notları<b>Mitoz bölünme </b>ile ilgili bilgiler ve Mitoz bölünmeyi anlatan resimler nedirkibu.com da sizler için paylaşıyoruz. Mitoz bölünme <a href="http://www.nedirkibu.com/search/label/Nedir" target="_blank">nedir</a>?<br />
<br />
Mitoz bölünme;amip gibi tek hücreli canlılardan çok hücreli canlılara kadar bütün canlılarda görülen bir bölünme şeklidir.Mitoz bölünmeyle ana hücredeki kalıtım maddesi eşit miktarda yavru hücrelere geçer.Oluşan yavru hücreler tıpatıp anasına benzer. Mitoz bölünmeyle yaralanan ve yaşlanan hücrelerin yerine yeni hücreler meydana getirilir. Özellikle büyümeyi sağlayan,canlının hücre sayısının mitozla artmasıdır. Mitozda,olgun bir hücreden iki yavru hücre meydana getirilir.Mitoz tek hücreli canlılarda üremeyi sağlar.<br />
<br />
Hücre bölünmeye başlamadan önce hazırlık evresi geçirir.İki mitoz arasında gerçekleşen bu evreye interfaz denir. İnterfaz bölünmenin esas evresi değildir. İnterfaz canlının normal yaşam evresidir. İnterfazda beslenme;büyüme,biyokimyasal tepkimeler gibi olaylar gerçekleştirilir.Fakat hücre bölünmesine kadar verdiği andan itibaren bölünmeye ait olaylar başlar.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="261" data-original-width="644" height="258" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaGwEF1z5m5x56GNgfALQUtteOqUy6fFFb7tOQ0WUIZnSXv5DXw3UGjulxXsP2wKYkubYdZUeFzfeGm_fkKSh0Cl551oQgiCXfl6wXrk1ilN-0_j10Ac_UkXxxs-3CxwQxAd4ZTiO_dg/s640/mitoz-bolunme-nedir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mitoz Bölünme Nedir? Mitoz Bölünme Ders Notları </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b>Bu evrede görülen başlıca değişiklikler şunlardır:</b><br />
<br />
<ul>
<li>Kromozomlar kendisini eşler.Kalıtsal madde miktarı iki katına çıkar.</li>
<li>Kromozomun eşlenmesi ile iki iplikli hale gelen kromozomun her bir ipliğine kromatit denir.Kromatitler birbirlerine sentromerlerle bağlıdır.</li>
<li>Sentroiller kendisini eşler.</li>
<li>Hücrede ATP sentezi,RNA,protein sentezi,büyüme gibi metabolik faaliyetler çok hızlıdır.</li>
</ul>
<br />
<br />
<b>Çekirdek Bölünmesi </b>Nedir? : İnterfaz dışında çekirdek bölünmesi,profaz,metafaz,anafaz,telofaz olmak üzere birbirini takip eden dört evrede tamamlanır.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="604" data-original-width="640" height="604" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqT9w91PhBQ94Hr_9VwpQX_rYBOACsOahPJag3NOWK7HU04etBS7m7IZd2ufMncMR9V9TVqXCbuP8zyOVOEG3QybPS855zb2qIcXUIC4WmIel4jQk_jURyULe5LdC7esBqBfrovMfdYQ/s640/hucre-bolunmeleri-bitki_mitoz.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mitoz Bölünme Nedir? Mitoz Bölünme Ders Notları</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b><b>Profaz Nedir?</b>: Ağsı bir yapı gösteren kromatin ipliği,helezon şeklinde kıvrılarak kısalıp kalınlaşır ve kromozomları oluşturur.Kromozomlar profaz evresinde görülebilir duruma gelir.İnterfazda eşlenen sentroiller (hayvan hücresinde) aynı kutuplara giderken aralarında iğ iplikleri oluşur.Profaz evresinin sonuna doğru çekirdek zarı ve çekirdekçiğin erimeye başladığı görülür.<br />
<br />
<b>Metafaz Nedir?</b>: İğ ipliklerine tutunan kromozomlar hücrenin ekvator düzlemine dizilir.Kromozomların en belirgin görüldüğü evre metafaz evresidir.Her bir kromozomun sentromeri belirgin olarak ikiye bölünür ve kromatitler tam olarak birbirinden ayrılır.Sentromerlerin ayrılması bütün kromatitlerde aynı zamandadır.Kromatitler sentromerleri ile iğ ipliklerine tutunurlar ve zıt kutuplara gitmek üzere harekete geçerler.<br />
<br />
<b>Anafaz </b>Nedir? Kromatitlerin kutuplara hareketi tam olarak bu evrede görülür.Kromatitler birbirinden ayrıldıktan sonra kardeş kromozomlar olarak adlandırılırlar.Kardeş kromozomlar kutuplara ulaştığı anda anafaz evresi tamamlanır.<br />
<b><br /></b>
<b>Sitoplazma Bölünmesi Nedir?</b>: Çekirdek bölünmesi tamamlanınca hücre sitoplazma bölünmesi geçirir.Sitoplazmabölünmesi bitki ve hayvan hücresinde farklılık gösterir.Hayvan hücresinde sitoplazma bölünmesi boğumlanma ile gerçekleşir.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-13086244701924620032017-09-19T21:00:00.000+03:002020-05-26T17:21:12.294+03:00Evliya Çelebi Kimdir, Evliya Çelebinin Eserleri<b>Evliya Çelebi</b> ile ilgili bilgileri sayfamızda bulabilirsiniz. <b>Evliya Çelebi</b> kimdir, <b>Evliya Çelebi</b> nerede yaşamıştır, <b>Evliya Çelebi</b> ne zaman ve nerede ölmüştür, <b>Evliya Çelebi</b> nin hayatı, <b>Evliya Çelebinin eserleri </b>gibi bilgiler nedirkibu.com da.<br />
<b><br /></b>
Seyahatnamesi ile meşhur bir Türk yazarı ve seyyahı olan <b>Evliya Çelebi</b>, 1611 yılında İstanbul Un Kapanı mevkisinde doğmuş ve asıl adı “Derviş Mehmed Zillî” dir. Çelebi nin ailesi aslen Kütahyalı olup, İstanbul un fethinden sonra İstanbul yerleşmeyi uygun görmüşlerdir. Evliya Çelebi’nin babası Derviş Mehmet Zilli efendi, devrinin büyük imamlarından olan Evliya Mehmet Efendiye duyduğu saygıyı dile getirmek için oğluna bu ismi vermiştir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="393" data-original-width="590" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPs7U2S3DBOWG0RUq04l9pqxUE3ftq67NsvPD6z3GVC6cO1-gXQnVIX0tC5Yq838gWfcx4hbEudTZ3WMjJeEB94C6da1bonKDkNLPwwHJ8PtN0uCAhfLsxlz1OIezNSWedkDsBuIz8Pg/s640/evliya-celebi-eserleri.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Evliya Çelebi Kimdir, Evliya Çelebinin Eserleri </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: left;">
<br />
Evliya Çelebi ilk tahsilini Sıbyan Mektebinde, ardından da Hamid Efendi Medresesinde yedi yıl eğitim görmüştür. Aldığı eğitimlerden kalan vakitlerini de, Sadizade Darülkurra’nda Kuran-ı Kerimi ezberleyerek değerlendirdi. Babasından da Hat, Nakış, Tezhip sanatını öğrenerek bilgisine bilgi kattı. Evliya Çelebi teyzezadesinin vasıtası ile 1635 yılında Ayasofya Camisinde, Dördüncü Murat Han’a takdim edildi. Ayasofya Camisinde Dördüncü Murat’a sunulan Evliya Çelebi bu sayede ilim erbapları’nın ve yüksek seviye devlet adamlarının eğitim gördüğü Enderun Mektebine girme imkanı buldu. Burada aldığı dört yıllık eğitimden sonra, sipahi zümresine katıldı. </div>
<br />
<br />
Evliya Çelebi genç yaşta seyahat etmek, yeryüzünde yaşayan insan topluluklarını, örf adet ve gelenekleri, farklı medeniyetler ve farklı mimari eserler görmek arzusuna kapıldı. Uzun bir dönem gezip görme hevesi ile yanıp tutuşan Evliya Çelebi, bu fikrini gerçekleştirmek için arayışlara girdi. Uzun bir süre arayışlarına devam eden Çelebi bir gece rüyasında, Ahi Çelebi Camisinde kalabalık bir cemaat içinde Peygamber Efendimizi (Sallallahü aleyhi vesselam) görmüş ve huzuruna çıkarak, Şefaat Ya Resulallah diyecekken, heyecana kapılarak, Seyahat Ya Resulallah! Demiştir. Peygamber Efendimiz de tebessümü ile bu gence hem şefaatini müjdelemiş hem de seyahatini ihsan etmiş ve orda bulunan Sad Bin Ebi Vakkas (Radıyallahü anh) da gezip ve gördüğü yerleri yazmasını nasihat etmiştir.<br />
<br />
Uykudan uyandığında ilk işi, dönemin ünlü yorumcularından Şeyhi Abdullah Dedenin yanına varmak olur. Çelebi anlattığı rüyasının yorumunu istemesi üzerine, Şeyhi Abdullah Dede rüyasını yorumlar ve nacizane fikri ile ilk olarak İstanbul u gezip yazmasını tavsiye eder. Bundan sonra Evliya Çelebi 24 yaşında ilk olarak İstanbul u gezip yazmaya başlar ve Ünlü Seyahatname kitabının ilk cildi bu şekilde oluşturulmuş olur.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="550" data-original-width="450" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWalE4EvXOSAaN6e6h3AQ0kE_zV_8NqTk9VJ8rfUsrQCoWBsk5pXf-cVX_Lxl7kMzLpFaUsYKGXMzTRa62ul6s1K2pctJTSuF0ssHm-6z-m5EdsKTf2FzbhFJuNLBBxmKGoJR5yfC0fw/s640/evliya-celebi-kimdir.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;" width="522" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Evliya Çelebi Kimdir, Evliya Çelebinin Eserleri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
İlk zamanlar babası, Evliya Çelebi’nin taşralara çıkmasına izin vermese de Evliya Çelebi’nin 1640 yılında Okçuzade Ahmet Çelebi ile gizlice bir aylık Bursa gezisine çıkması üzerine dönüşünde oğlunun bu seyahat aşkının önüne geçemeyeceğini anlayan babası artık bu merakına karışmama kararı almıştır. Bu karar üzerine Türk İslam Edebiyatının dünyaca tanınmış bir şahsiyet olma yolunda ilerler. 24 yaşında başladığı gezilerine elli yıl boyunca devam etti. Bu elli yıl boyunca Osmanlı Devletinin sınırları içerisindeki bütün illeri gerek görevli olarak gerek gezi babında da olsa gezmeyi başarmıştır. Görev için gönderildiği bölgelerde belli savaşlara katıldığı da belirtilmektedir. Hiç evlenmediği ve çocuğu olmadığı söylenen<br />
<br />
Evliya Çelebi, zengin ve köklü bir aileden gelmesi ve gezi için gittiği bölgelerde dahi vazifeler aldığı bilinmektedir. Katıldığı savaşlardan ganimetler, gittiği bölgelerde yaptığı ticaretler ve kendisine verilen sayısız hediyeler ile rahat ve refah bir hayat sürmüştür.<br />
<br />
Yaptığı işler ve kendisine edindiği vazifeler nedeni ile pek çok devlet erkanı ile iletişimde olmasına rağmen hiçbir zaman kendisini üstün görme hırsına kapılmamış ve daima mütevazi davranmıştır.<br />
<br />
İstanbul da 1611 de başlayan hayatına <b>Evliya Çelebi</b>, kesin olarak bilinmemekle birlikte 1682 yılında Mısır dönüşünde son vermiştir. Elli yıl boyunca hayatını geziye adayarak, gezip gördüklerini yazdığı kitabı olan <b>Seyahatname’si </b>tüm dünya tarafından tanınan bir eser olmayı da başarmıştır.<br />
<br />
<b>Evliya Çelebi</b>’nin her ne kadar pek çok şiiri bulunsa da bu şiirler bir araya toplanıp bir eser haline getirilmemiştir. Bilinen tek eseri yalnızca Seyahatname’dir. 17. yüzyılda kaleme alınan eser, yaklaşık 10 ciltten oluşmaktadır. Fantastik ve abartılı bir dil kullanılarak kaleme alınan eserin en dikkat çeken yanı ise gerçeklerden oluşmasıdır. Tarih ve coğrafya detaylarıyla dikkat çeken eser, Evliya Çelebi zamanına ışık tutması nedeniyle oldukça önemlidir.<br />
<br />
<strike>Evliya Çelebi Kimdir? Hayatı ve Eserleri ile ilgili ödevleriniz için kaynak noktanız!</strike><br />
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-47355817902506588322017-09-19T14:56:00.002+03:002019-02-17T16:41:20.158+03:00Evi Boyamak İçin Kaç Lt Boya Lazım Olur?Farklı boyacılardan teklifler alarak işcilik fiyatlarını karşılaştırabilirsiniz. Ayrıca bir önemli konuda boya konusunda istediğiniz , anlaştığınız bir boya markası varsa, boyacınız ile birlikte boyayı satın almanız.. (piyasada bazı uyanıklar kalitesiz boya kullandıkları halde kaliteli boya kullandıklarını söyleyerek daha fazla kar elde etme peşindeler) Arta kalan boyayı da boyacı ustanızdan istemeyi unutmayın! Evinizi boyamaya yeterli gelecek boya miktarına ise aşağıdaki şekilde kısaca hesaplayabilirsiniz.<br />
<b><br /></b>
<b>Bir eve ne kadar boya gider?</b><br />
Evin kaç yılda bir boyanması gerektiği, kullanım şekli ile doğru orantılı oluyor. Evin duvarlarının kötü kullanılması, evin rutubetli olması ve ekstra sorunlar yaşanması durumunda boya süresi düşmektedir.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="375" data-original-width="600" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiithFj_i4P8aKIqOAtslhDaak5JBsk95GxO-tNs14s8YWzciSexN2GPPCk19rm5jqeh5HT3DT-v2dhcnkcCUcZAdinjfVGrK0hGNedl4At1d2qZpgtOUf54hEDJtSak9vF8V2vo5JHdw/s1600/bieevi%25C3%25A7inka%25C3%25A7litreboyagider.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Evi Boyamak İçin Kaç Lt Boya Lazım Olur?</td></tr>
</tbody></table>
Buna karşın, duvarların temiz kullanılması, rutubetin olmaması, ve sürekli silinmesi gibi etkenler duvarların tekrar boyanma süresini uzatabiliyor. Bu gibi kullanımlarda ev 7-8 senede 1 boyanabiliyor.<br />
<br />
Peki, eviniz için tekrar boyama zamanının geldiğini veya erkenden duvar renginizi değiştirmek istediğinizi düşünelim. Bu durumda, bir eve ne kadar boya gider?<br />
<br />
<b>Bir ev ne kadar boya ile boyanır?</b><br />
Bir ev için ne kadar boya kullanılacağı, evin oda sayısına, duvar sayısına, duvarların genişlik ve yüksekliğine göre değişebiliyor.<br />
<br />
<b>Örnek..</b><br />
Ev boyama işlerinde ne kadar boyanın kullanılacağının hesaplanması için genellikle, ev metrekaresinin öncelikle 3 katı alınıyor. Böylece boyanacak duvar metrekaresi ortalama olarak hesaplanıyor.<br />
<br />
Buna göre 120 metrekarelik bir ev için 120 x 3 = 360 metrekarelik duvar boyanıyor.<br />
<br />
1 kg boya ile yaklaşık 9 metrekarelik duvar boyanabiliyor.<br />
<br />
360 metrekareye ortalama olarak 40 kg boya harcanıyor. Boyanın iki kat yapılması halinde 40 x 2 = 80 kg boya gerekli oluyor.<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61323647258662471772017-09-19T13:22:00.003+03:002020-11-29T01:21:22.414+03:00İlgi Çekici Araştırma: Aspirin Çürük Dişleri Onarıyor!<div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td><img border="0" data-original-height="273" data-original-width="545" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXn_ETDBf6KgarKHnbMaEcCRURXP4H3qkrJfeDKoG3YUG8YqhYrgpsOjUgAkeIlMPoy69CNyw5cPr6zJTHkKJO7Onk3bHJSYxReSPt-tbfEKiD9vClR0oFbX4N8SsfkrBbn8_LzeGvPA/s640/aspirin-curuk-dis-tedavisi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr><tr><td class="tr-caption">İlgi Çekici Araştırma: Aspirin Çürük Dişleri Onarıyor!</td></tr></tbody></table></div><div><br /></div><div><br /></div>Kuzey İrlanda'nın Belfast Queen's Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, her zaman kullanılan o hapın hafif dozda bile alındığında dişlerin yenilenmesini ve <b>çürüklerin tedavi </b>edilmesini sağladığı ortaya çıktı.<br />
<br />Diş sinirinin iltihaplanması ve diş ağrısına sebep olan çürükler genelde dolgu teknolojisi ile tedavi ediliyor. <div><br /></div><div>Fakat bu dolguların zamanla değiştirilmesi gerekiyor.<br />
<br />
Queen's Üniversitesi Diş Hekimliği ve Biyomedikal Bilimler Fakültesi öğretim görevlisi Profesör Ikhlas El Karim, yaptığı araştırmayla dolguya olan gereksinimi ortadan kaldıracak bir sonuç elde etti.<br />
<br />
Araştırmaya göre aspirin diş kök hücrelerinin işlevini arttırıyor ve hasarlı dişlerin kendisini yenilemesini sağlıyor.<br />
<br />
Ancak her ilacın bir yan etkisi bulunduğu için evde kesinlikle kontrolsüz bir şekilde tüketilmemesi gerekir.<br />
<br /></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-32288818580947661942017-09-19T13:10:00.002+03:002020-05-26T17:21:19.382+03:00Bülent Ersoy Mayolu Resimleri ile Gündemde!Türk Sanat Müziği’nin Diva’sı <b>Bülent Ersoy</b>’un “Dünya Güzellerim” isimli televizyon şovunun çekimleri için gittiği Vietnam’da <b>mayo</b> ile denize girdiği anlardan fotoğraflar ortaya çıktı.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Vietnam’ın başkenti Hanoi şehrinde gerçekleşen çekimler sırasında Hanoi’ye 4 saat uzaklıkta olan UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Ha Long Bay’a da (Ha Long Körfezi) giden güzellerden Diva <b>Bülent Ersoy</b>, yıllar sonra ilk kez <b>mayolu </b>denize girerken görüntü verdi.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="423" data-original-width="640" height="423" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_WrAGR7eK1tu3HuiEz8T0YAS6xiBV9aLjmkg-IEEz10VwlOGyvWMX9q9UG8hA7EWdHpOY467eodPoAhWKvResHJLidcaT9HM3PP7Lvzzd2t2owfwyn7qFHI6KxMcOShza1CwfiYMPnw/s640/b%25C3%25BClent-ersoy-bikinili.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bülent Ersoy Bikinili Resimleri</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-82892640712130236262017-09-18T13:41:00.001+03:002020-05-26T17:21:32.693+03:00Polis Alımı Ne Zaman, Polis Alımı Şartları Neler?2017 Yılı içerisinde Polis alımı olacakmı, <b>Önlisans Mezunları için Polis alımı</b> yapılacak mı, <b>Lisans mezunları için polis alımı </b>yapılacak mı, <b>Lise mezunları için polis alımı</b> yapılacak mı? Polis olmak için şartlar neler? İşte 2017 yılında polis olmayı bekleyen adaylar için açıklayıcı bilgiler nedirkibu.com da!<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="356" data-original-width="633" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLgKTkNULDf3Q_JZYiT8-QYoKwkl7H3YVlFdl2_aQVz_pBuWzL5GmPm1O-tPnVvRTsS9GLjlHZHJxTLKvkkF8_GZi6pAqF0EAAiKaRR8sMkXmK6YeOAz1834Bjc1P2blt8FkiBJZDKVA/s640/2017-polis-alimi-ne-zaman-sartlari-neler.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">2017 Polis Alımı Ne Zaman, Polis Alımı Şartları Neler?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Polis alımı başvurusu</b> ile 13 bin kişilik kadronun içerisinde yer almak isteyen öğrenciler, konuyla ilgili detayları araştırmaya devam ediyor. <b>Polis </b>Akademisi Başkanlığı üzerinden alınacak olan başvuru, ilanla ilgili detayların tamamlanmasıyla birlikte erişime açılacak. Peki, polis alımı başvurusu nasıl yapılacak? İşte, adayların merakla beklediği konuyla ilgili detaylı bilgiler<br />
<br />
<b>TOPLAM 20 BİN POLİS ALIMI GERÇEKLEŞTİRİLECEK</b><br />
<br />
KHK'ya göre, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında bir özel harekat başkanı, 3 özel harekat başkan yardımcısı, bin komiser muavini, 2 bin polis memuru olmak üzere toplam 3 bin 4 kadro oluşturuldu. Genel Müdürlüğün taşra teşkilatına ise 8 özel harekat müdürü, bin 500 komiser muavini, 20 bin polis memuru, 7 bin 500 çarşı ve mahalle bekçisi olmak üzere toplam 29 bin 8 kadro ihdas edildi. Böylece, Emniyet Genel Müdürlüğüne toplam 32 bin 12 kadro verildi.<br />
<br />
<b>ÖNLİSANS MEZUNU POLİS MESLEK EĞİTİM MERKEZLERİNE ALINACAK</b><br />
<br />
Toplam kontenjanın yüzde 20'sini aşmamak kaydıyla Bakanlıkça belirlenecek sayıda önlisans mezunu, Polis Meslek Eğitim Merkezlerine alınabilecek.<br />
<br />
<b>EMNİYET TEŞKİLAT KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI</b><br />
<br />
Emniyet Teşkilat Kanunu’nda değişiklik Emniyet Teşkilat Kanunu’nda yer alan “Görev Unvanları” başlıklı sütuna, “<b>Polis Akademisi Başkanı İbaresi</b>”nden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Başkanı” ibaresi, “Polis Akademisi Başkan Yardımcısı” ibaresinden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Başkan Yardımcısı” ibaresi gelmesi ve “Havacılık Müdürü” ibaresinden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Müdürü” ibaresi eklendi.<br />
<br />
<b>İLK ALIM 13 BİN KİŞİYİ KAPSAYACAK</b><br />
<br />
Polis Akademisi Başkanlığı, 13 bin <b>Lisans ve Ön Lisans</b> adaylarının değerlendirileceği duyuru, Polis Akademisi Başkanlığı tarafından şu şekilde gerçekleştirildi;<br />
<br />
<b>Polis </b>Akademisine bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezlerine 21. Dönem için lisans mezunlarından 10.000 erkek, 1.000 kadın, önlisans mezunlarından 1.800 erkek ve 200 kadın olmak üzere toplam 13.000 öğrenci adayı alınacaktır.<br />
<br />
<br />
Polis Akademisi internet sitesinden yapılacak olan online başvuru tarihleri ve adaylardan istenilecek belgeler ve aranılan şartlar başvuru tarihinden önce aynı sitede daha sonra açıklanacaktır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-60462446278033418262017-09-18T13:31:00.001+03:002020-05-26T17:21:53.601+03:00Kışlık Menemen Nasıl Yapılır? Kışlık Menemen Tarifi<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="410" data-original-width="730" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh73aqGLPrKUqm6niz_iFGyZVfvHcMJiIeSmJtHscokU3t_GdOY_tKNXpOsdSvMfDbbA1X4pjighrutJa-y-0bz7wbj9SWNzyETYoEyYE6Xphyphenhyphen_tHOdtw7qCE4nA5q9Nnv4nkrEhjbLQA/s640/k%25C4%25B1%25C5%259Fl%25C4%25B1k-menemen-tarifi-nas%25C4%25B1l-yap%25C4%25B1l%25C4%25B1r.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Kışlık Menemen Nasıl Yapılır? Kışlık Menemen Tarifi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Yaz mevsiminin lezzetli domateslerini kullanarak, kışın da aynı lezzette mis gibi bir menemen yemek hayal değil.<b> Kışın piyasadaki domates ve biberlere hormon açısından güvenmiyorsanız yaz aylarındaki tarla dometeslerini tercih etmenizde sizin karınıza olacaktır.</b> <b>Kışlık menemen sosu</b>, kış mevsiminde yaz lezzetini yemeklerinde kullanmak isteyenler için harika bir tariftir. Sosu hazırlamak için yazın son günleri olan Ağustos sonu Eylül başı gibi tezgahlara giren yumurta domatesleri kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü bu domatesler daha etli ve daha az sulu olduğu için fazla kaynatmadan da yoğun bir kıvam elde edebiliyorsunuz.<br />
<br />
<br />
<b>MALZEMELER </b><br />
<br />
<ul>
<li>2,5 kilo yumurta domates </li>
<li>500 gram sivri biber </li>
<li>1/2 çay bardağı zeytinyağı </li>
<li>1 tatlı kaşığı tuz </li>
</ul>
<br />
(Domates miktarına göre diğer malzemelerin miktarını ayarlayabilirsiniz)<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="337" data-original-width="600" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfaWHIA5lkpzMfUXDkMxsZv7ghOeUHbKJe5oJ4UYO8cnPyoDtE5peKtrZfmFTaQhu32gmdvg0LgxAq2TbIvjhqADPf_URzluMEH9HosBDjfadArBNTG0pqTCOpWI_7RjvfvN_uFzG89Q/s640/k%25C4%25B1%25C5%259Fl%25C4%25B1k-menemen-nas%25C4%25B1l-yap%25C4%25B1l%25C4%25B1r.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kışlık Menemen Nasıl Yapılır? Kışlık Menemen Tarifi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>HAZIRLANIŞI </b><br />
<br />
<ul>
<li>Önce domatesleri iyice yıkayın ve bir süre kaynar suda bekletin. Bu şekilde kabuklarını çok daha kolay çıkarırsınız.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kabukları ayıklanmış domatesleri menemen yaparmış gibi küp şeklinde doğrayın.Sivri biberleri de iyice yıkadıktan sonra ince ince doğrayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>Geniş ve derince bir tencereye zeytinyağını koyup kızdırdıktan sonra biberleri koyup renkleri hafif sararane kadar kavurun.</li>
</ul>
<ul>
<li>Sonrasında doğradığınız domatesleri de ilave edip bir iki kez karıştırıp kaynayana kadar tencerenin kapağını kapalı tutun. </li>
</ul>
<ul>
<li>Kaynamaya başlayınca tuzunu ilave edin, ocağı en kısığa getirin ve tencerenin kapağını açık bırakın. Bu şekilde istediğiniz kıvama gelene kadar yaklaşık 2 saat pişirin. </li>
</ul>
<ul>
<li>Bu sırada kavanozları ve kapaklarını geniş bir kabın içinde hem sıcak kalmaları hem de dezenfekte olmaları için 5-10 dakika kaynatın. </li>
</ul>
<ul>
<li>Kaynatma işlemi bittikten sonra da hem kavanozları hem de kapakları nemli kalmayacak şekilde iyice kurulayın.</li>
</ul>
<ul>
<li>Kavanozların iyice kuru olduğundan emin olduktan sonra da tamamen dolacak şekilde menemen sosunu doldurun. </li>
</ul>
<ul>
<li>Daha sonra kapaklarını sıkıca kapatın.Ters çevirerek de vakumlanmasını sağlayın. </li>
</ul>
<ul>
<li>Kavanozları bu şekilde bir gece bekletin ve karanlık bir yerde kullanacağınız güne kadar saklayın.</li>
</ul>
<br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-50458463306321475262017-09-17T19:00:00.000+03:002017-09-17T19:00:15.456+03:00Hamileliğin 9.Haftasında Neler Oluyor? 9 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?Anne olmaya artık aylar kaldı, Peki hamileliğinizin 9.haftasında bebeğinizde ve sizde ne gibi değişiklikler oluyor? Hamileliğin 9.Haftasında Neler Oluyor? 9 Haftalık Bebeğin Görüntüsü ile ilgili yazımızdadır. Yorumlarınız ve sorularınız için alt kısımdaki yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
Hamileliğin 9 haftasında bebeğiniz bir embriyo olarak tüm hızıyla gelişimini sürdürürken sizde de yükselen hamilelik hormonları ve artan kan hacminize bağlı olarak bazı belirtiler görülmeye başlanabilir.<br />
<br />
<b>Hamileliğin 9. haftasında bebeğin durumu</b><br />
<br />
Dokuzuncu haftada bebeğinizin gözleri oluşmaya başlıyor ancak göz kapakları 27. haftaya kadar açılmayacak. 9 haftalık bebeğin boyu yaklaşık 16-26 mm iken, ağırlığı 1-1,5 gr kadar. Yüzünde kulak kepçeleri ve göz çukurları şekil almaya başladı bile.<br />
<br />
Bebeğinizin beyni artık kasları idare edecek bağlantıları kurmaya başlıyor, bu sebeple fetüsün el-kol hareketlerinde artış da gözlemlenebiliyor. Ancak hala çok küçük boyutlarda olduğu için bu hareketleri hissetmeniz şimdilik mümkün olmaz. Gebeliğinizin 16. ve 22. haftaları arasında bebeğiniz yeterli büyüklüğe ulaştığında onun esneme-gerinme hareketlerini ve minik tekmelerini hissetmeye başlayacaksınız. Bu haftaya kadar minik bir virgül şeklinde olan bebeğinizin omurgasının uzantısı olarak görülen embriyonik kuyruk, bu haftada yok olmaya başlar, bu sayede artık kalçaları ve bacakları da şekil almaya başlayacaktır. Beyin gelişimiyle birlikte organ ve uzuv gelişimi de ilerledikçe uzayan kollarını ve bacaklarını bol bol hareket ettirebilecek. Kulakları şimdilik kafanın iki yanında aşağı bir konumda oluşuyor, kafası büyüdükçe kulakları da normal yerine çekilecek. Gövdesinde meme başları, kalça ve bacaklar da gelişimine başlar. Gövdesi gün geçtikçe inanılmaz bir hızda uzayıp gelişecek.<br />
<br />
9 haftalık bebeğin dişleri de damak yapısını oluşturacak bölümde tomurcuklanmaya başlamıştır. Aynı şekilde üreme sistemini oluşturacak yapılar da şekilleniyor.<br />
<br />
<b>Bebeğimin cinsiyetini ne zaman öğrenebilirim?</b><br />
<br />
Hamileliğinizin 9. haftasında bebeğinizin cinsiyetini tespit edebilmeniz henüz mümkün değildir. Bu haftalarda oluşmaya başlayan cinsel organları, gebeliğinizin 13. haftasında, yani bebeğiniz üç aylık olduğunda ultrasonda tespit edilebilecek kadar gelişecek. Yine de bebeğin cinsiyetini öğrenmek için en uygun haftaların 16-17. haftalar olduğu söylenebilir.<br />
<br />
<b>9 haftalık bebeğin görüntüsü:</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhW891ZHpLxzuFA9bvw_13VTfAYi4-oruI-LLBZvANYKvZhz-XtC81Jr20kBjlKQGRNUi62LM45JWTBpYat-tK3N3H8ZwRgaKnDm4dGup4kdQThzWI7ZPR0_VR64oebHaYWvc9-qZng0A/s640/hamilelikte-9hafta+bebek+resmi.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamileliğin 9.Haftasında Neler Oluyor? 9 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?</td></tr>
</tbody></table>
<div>
<b>Hamileliğin 9. haftasında annede meydana gelen değişimler</b></div>
<div>
<div>
</div>
<div>
Hamileliğin ilk haftalarındaki belirtilere ek olarak 9. haftada bazı annelerde varis ve basur şikayetleri görülebilir. Kan dolaşımında meydana gelen değişiklikler nedeniyle oluşabilecek bu rahatsızlıkları mümkün olduğunca azaltabilmek için beslenme düzeninize dikkat etmeli ve hareket etmelisiniz. Her gün yapacağınız 20 dakikalık hafif yürüyüşler hem daha sağlıklı hissetmenize yardımcı olacak, hem de kan dolaşımınızın normal bir şekilde devam edebilmesini sağlayacaktır. Yine de varis şikayetleriniz artarsa varis çorabı kullanmayı deneyebilirsiniz.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Hamilelikte oluşan varisler nasıl önlenir?</b></div>
<div>
</div>
<div>
Gebeliğin 8. haftasından sonra birçok kadında görülebilen varis şikayetlerini azaltmak için şunlara dikkat etmeniz önerilir:</div>
<div>
<ol>
<li>Uzun süre ayakta kalmamak</li>
<li>Otururken ayakları kaldırarak dinlendirmek</li>
<li>Gerekli ise varis çorapları kullanmak</li>
<li>Hızlı kilo alımından uzak durmak</li>
<li>Günde 30 dk yorucu olmayan egzersizler (kısa mesafe yürüyüş) yapmak</li>
</ol>
</div>
</div>
<div>
<div>
Hamileliğin 9. haftası aynı zamanda memelerde meydana gelen değişikliklerin de gözlemlendiği haftadır. Yükselen hormonlarla birlikte süt üretimi de tetikleniyor ve göğüsleriniz doğumdan sonra bebeğinizi beslemeye hazırlanmaya başlıyor. Meme üzerinde yeşil damarların belirginleşmeye başladığı görülebilir. Aynı zamanda memede hassasiyet, karıncalanma ve dolgunluk hissi gibi belirtiler de ortaya çıkabilir. Bu tür rahatsızlıkları hafifletmek için göğsü destekleyen rahat sütyenler tercih edilmelidir. Ilık duş altında hafifçe masaj yapmak da dolgunluk hissinin hafifletilmesine yardımcı olacaktır.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Hamilelikte mide yanması ve hazımsızlık gibi şikayetler de sık görülen belirtiler arasındadır. Eğer ilk haftalarda bu tür rahatsızlıklar yüzünden günlük rutininiz etkilenmeye başladıysa, bazı önlemler almanız gerekir. Gün içinde 5-6 öğün olacak şekilde öğünlerinizi ayarlayabilirsiniz, bu öğünlerde küçük porsiyonlar halinde yemek yemek sindirim sisteminizi zorlamayarak bu şikayetlerinizin azalmasına yardımcı olacaktır. Aynı şekilde mide bulantılarınız da yemek yemenizi engelleyecek ölçüde devam ediyorsa, doktorunuza danışıp hamilelikte güvenle kullanabileceğiniz bir ilaç önermesini isteyebilirsiniz. Nane yağı koklamak da hamilelikteki mide bulantılarını azaltmaya yardımcı olan bir yöntemdir. Eğer yeterince beslenemediğinizi düşünüyorsanız ya da beslenme düzeninizle ilgili emin değilseniz, hamilelikte beslenme konusunda uzman bir diyetisyene danışabilirsiniz. Aynı zamanda doktorunuz da yaptığı testler sonucu vücudunuzda herhangi bir vitamin veya mineral eksiği olup olmadığını tespit ederek beslenme düzeninize bazı gıdaları eklemenizi önerebilir ya da kapsül şeklinde tüketebileceğiniz multivitaminlerden kullanmanızı isteyebilir.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
Hala karnınız çok fazla belirgin değil ancak bel çevrenizin genişlemeye başladığını hissediyor olabilirsiniz. Artık daha rahat, hava alan kumaştan yapılmış kıyafetler tercih etmeniz hem daha rahat etmenizi, hem de kan dolaşımınızı engellemeyerek hamilelikte karşılaşabileceğiniz bazı sorunlardan kaçınmanızı kolaylaştıracaktır. İç çamaşırlarınızı penye ve pamuk kumaşlardan seçin, sentetik ve naylon ihtiyva eden ürünlerden uzak durmaya çalışın.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Hamileliğin 9. haftası ile ilgili uzman görüşü:</b></div>
<div>
</div>
<div>
Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehtap Derelioğlu hamileliğin 9. haftasında vücuttaki değişimleri şöyle anlatıyor:</div>
<div>
</div>
<div>
<ul>
<li>Pelvik boşlukla bebeğin artık testis veya yumurtalıkları oluşmaya başlar. Ancak dış genital bölge henüz tam olarak oluşmadığından hala cinsiyet tayini yapmak için erkendir.</li>
<li>Kulak kepçeleri ve göz kapakları net gözlenmektedir.</li>
<li>Bebeğin bu dönemde gövdesi uzayıp güçlenecektir. Hala bağırsakları karın dışında olup, ileriki haftalarda normal yerine dönecektir.</li>
<li>Kulak gelişimi olurken kulaklar kafanın iki yanında ve daha aşağı yerleşimlidir. Kafa büyüdükçe kulaklar da normal yerine çekilecektir. Aynı şekilde gözlerin ilk oluşum yerleri daha yanlara doğru birbirinden uzakken, gelişimin ilerleyen dönemlerinde öne doğru çekilecektir.</li>
<li>Bu haftalarda bebeğin meme başları belirginleşir.</li>
</ul>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-55746130564515235712017-09-17T17:00:00.000+03:002017-09-17T17:00:18.689+03:00Hamileliğin 8.Haftasında Neler Oluyor? 8 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?Anne olmaya artık aylar kaldı, Peki hamileliğinizin 8.haftasında bebeğinizde ve sizde ne gibi değişiklikler oluyor? Hamileliğin 8.Haftasında Neler Oluyor? 8 Haftalık Bebeğin Görüntüsü ile ilgili yazımızdadır. Yorumlarınız ve sorularınız için alt kısımdaki yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
Hamileliğin 8. haftası itibariyle artık 2 ayınızı tamamladınız! Erken hamilelik belirtilerinizin gün geçtikçe azalmaya başladığını fark ederken bebeğiniz de tüm hızıyla gelişimini sürdürüyor. Bu haftalarda en çok beyin gelişiminde ilerleme görülür, öyle ki bebeğiniz bir süre sonra uzuvlarını hareket ettirebilmeye başlayacak.<br />
<br />
<b>Hamileliğin 8. haftasında bebeğin durumu</b><br />
8 haftalık bebeğin boyu 10 ile 13 milimetre civarındadır ve ağırlığı da yaklaşık 1 gramdır. Geçtiğimiz haftalarda vücudunun yanında tomurcuklanan el ve ayakları bu hafta perdeli yapılar şeklinde oluşmaya başlamıştır. Beyin gelişimi hızlı bir şekilde devam ederken kafası hala vücudunun en büyük yeri. İç organ gelişimi de düzenli olarak devam edecek, öncelikle dalak ve karaciğeri gövdesindeki yerini almaya başladı. Tüm vücudunda olduğu gibi, yüzünde de kemikler ve kıkırdaklar yavaş yavaş oluşuyor, kulak kepçesi, ağız boşluğu ve damağı belirginleşiyor.<br />
<br />
<b>8 haftalık bebeğin görüntüsü:</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPAjghjojsjAKexvNYmzDsCYirnpkbCIJK-1fwHhw04ZG7r2X50avXALI53bUQ0B81vJq5GBjbeCQyrlbagJUGzlIZRagmCqdfx-RvuOQ1SLM8KPFcZCYZD1MPyhvRvZ67tJcR0wKpOw/s640/hamilelik8hafta.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamileliğin 8.Haftasında Neler Oluyor? 8 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Hamileliğin 8. haftasında annede meydana gelen değişimler</b><br />
Göğüsleriniz eski sütyenlerinize sığmıyorsa şaşırmayın! Hormon seviyelerinizin artması, meme büyüklüğünüzü de etkiliyor. Ayrıca bedeniniz süt vermeye de hazırlandığından, laktasyondan sorumlu hormonlar memelerinizin git gide büyümesine neden oluyor. Ayrıca areola (meme ucunun çevresindeki kahverengi alan) da normalden daha koyu gözükmeye başlayabilir. Hamilelik döneminde vücudun çeşitli yerlerinde görülebilen bu koyulukların sebebi, melanin hormonudur. Bu hormon cildinizdeki pigmentasyonu arttırarak halihazırda biraz koyu olan bölgelerin daha koyu gözükmesine sebep olabilir. Endişelenmeyin, birçoğu genellikle hamilelikten sonra kaybolur, ancak meme uçlarınızdaki koyulaşmalar ve değişimler, muhtemelen emzirmeye devam ettikçe sürecek.<br />
<br />
Rahminiz hamile kalmadan önceki halinin iki katı kadar oldu ancak hala karnınızın belirginleşmesi mümkün değildir. Karnınızın büyüdüğünü hissediyorsanız, bunun sebeplerinden biri de bağırsaklarınızdaki gerginlik olabilir. Rahminizin yaptığı baskı, yükselen hormonlarınız nedeniyle değişen dokularınız nedeniyle sindirim sisteminizde sorunlar yaşıyor olmanız tamamen doğaldır. Şişkinlik, gaz ve kabızlık gibi sorunlardan kaçınmak için beslenmenize bol yeşil yapraklı ve lifli gıdaları dahil etmeye çalışın ve mutlaka bol su tüketin. Hamileliğiniz boyunca yapabileceğiniz hafif egzersizler de sindirim sorunlarınızı azaltmanıza yardımcı olacaktır.<br />
<br />
İlk haftalardaki yorgunluk, mide bulantıları gibi belirtiler 8. haftada azalmaya başlasa da, hala kendinizi çok enerjik hissetmiyor olmanız çok normal. Geceleri sık sık tuvalete kalkmak, yorgunluğunuzu alacak güzel ve deliksiz bir uyku çekmenize engel oluyor olabilir. Endişelenmeyin. 15-20 dakikalık hafif yürüyüşler, ilk üç aylık dönemde (ilk trimesterde) yorgunluk şikayetlerinizin azalmasına yardımcı olacaktır. Mümkün olduğunca stresten uzak durun ve fırsat buldukça dinlenin.<br />
<br />
Hamileliğin 8. haftasında doktorunuzla görüşmeniz de faydalı olabilir zira hamileliğin ilk haftalarında yaptırılması tavsiye edilen testleri yaptırmanız gerekebilir. Herhangi bir tiroit sorununuzun olup olmadığıın görmek için tiroit testi, rahim ağzı taraması olarak bilinen smear testi, herhangi bir vitamin ya da mineral eksiğinizin olup olmadığını tespit etmek için yaptırılan rutin biyokimya testleri yapılarak hamileliğin ilk haftalarında herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyup duymadığınızı öğrenmeniz önemlidir. Bebeğinizin gelişimi ile ilgili yapılacak testler için kadın doğum uzmanları genellikle 11. haftaya kadar beklemeyi öngörürler. Hangi testi ne zaman yaptırmanız gerekeceğini doktorunuza sormanız en iyisidir.<br />
<br />
<b>Hamileliğin 8. haftası ile ilgili uzman görüşü:</b><br />
Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehtap Derelioğlu hamileliğin 8. haftasında vücuttaki değişimleri şöyle anlatıyor:<br />
<br />
<br />
<ul>
<li>Bebeğin beyin dokusu hızlı olarak gelişimine devam eder. Beyinde kas hareketlerinin oluşumunu kontrol eden bölge fonksiyon görmeye başlar.</li>
<li>İç organlardan dalak ve karaciğer gelişimi başlar. Artık karaciğer karın içinde belli bir yer tutmaya başlar.</li>
<li>Bebeğin beyin dokusunda iç salgı bezi olan hipofiz oluşmaya başladığından dolayı bebeğin cinsiyeti henüz belli olmamasına rağmen artık kız veya erkek olarak ayrımlaşmaya başlar.</li>
<li>Ayak ve eller artık net görülmeye başlar. Bacak ve dirsek bölümleri oluşmuştur.</li>
<li>Kıkırdak ve kemik oluşumu bu haftada devam ederken kulak kepçesi, ağız, üst dudak ve damak oluşumu başlamıştır.</li>
<li>Kalbin 4 odacığı oluşur iken kan dolaşımı başlar ve bu dönemde ultrasonografi ile bakıldığında fetüs kalp atımları 140-150 / dk hızla duyulur.</li>
<li>Bebekte çok hızlı ve düzenli ve bir o kadar da karmaşık, mükemmel bir gelişim süreci vardır. Bu gelişim süreci öncelikle beyin dokusunun gelişimiyle başlayıp belli bir sırada devam eder. Bu gelişim baştan makata doğru olur. Tıbbi olarak setalokaudal gelişim denir.</li>
<li>Bebek anne karnında karmaşık bir ortamda gelişir. Besinsel açıdan direkt olarak anneye bağımlıdır. Bebeğin gelişim döneminde ortaya çıkan tüm olumsuz faktörler gelişimi olumsuz etkiler. Genetik hastalıklar, annenin beslenme bozuklukları, eş zamanlı annedeki mevcut hastalıklar, annenin kötü alışkanlıkları, yaşam şartları ve stres, özellikle gebeliğin ilk 12 haftasında çok etkilidir.</li>
<li>Bebeğin gelişimi ultrasonografi ile takip edilir. X ışını içermediğinden dolayı gebelikte herhangi bir sakıncası yoktur.”</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-45476893120966950512017-09-17T14:04:00.000+03:002017-09-17T14:04:03.008+03:00Hamileliğin 7.Haftasında Neler Oluyor? 7 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?Anne olmaya artık aylar kaldı, Peki <b>hamileliğinizin 7.haftasında bebeğinizde ve sizde ne gibi değişiklikler oluyor?</b> Hamileliğin 7.Haftasında Neler Oluyor? 7 Haftalık Bebeğin Görüntüsü ile ilgili yazımızdadır. Yorumlarınız ve sorularınız için alt kısımdaki yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
Hamileliğin 7. haftası, bebeğinizin yüzünün şekillenmeye başladığı haftadır. Siz hala erken hamilelik belirtilerini yaşıyor olabilirsiniz. Bu haftada yapılan ultrason muayenesinde artık bebeğinizin başı ile kalçası arasındaki mesafeyi ifade eden CRL ölçümü de yapılabilir, bu sayede eğer tam olarak kaç haftalık hamile olduğunuzu bilmiyorsanız, gebelik yaşınız bu sayede tahmin edilebilir. Bebeğinizin boyutlarına bakılarak beklenen doğum tarihinizi hesaplamak da mümkün olacaktır ancak kesin olarak hangi tarihte doğum yapacağınızı önceden belirlemenin hiçbir yolu yoktur. Gebelik yaşınız hesaplandıktan sonra, 38 ila 42. haftalar arasında doğum yapmanız beklenir.<br />
<br />
<b>7 haftalık bebeğin görüntüsü:</b><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="600" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsVP83_vQc_3KyM38hlCghEPx3VshMCZTeeV8n_1U_iCaHQhczstfUKBroUe1yoGxKD4RkCrcF1ejlo-sOK68Y8xLZgw-rSb4pPYGf-4Cf47ocvJ3DKFeu7ssvLioThKNM-DsF3kQ5kA/s640/hamilelikte7hafta.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamileliğin 7.Haftasında Neler Oluyor? 7 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Hamileliğin 7. haftasında bebeğin durumu</b><br />
Bebeğinizin boyu artık 9 ila 11 milimetre arasındadır. Bir fasulye tanesi kadar olan bebeğinizin altıncı hafta itibariyle artık yüzünde de göz çukurları ve kulak, burun çukurları oluşmaya başlıyor. Beyin ve sinir sistemi hızlı geliştiği için başı şimdilik vücuduna göre çok daha büyük görünüyor, birkaç hafta boyunca da bu oran bu şekilde devam edecek. Kolları palet şeklinde büyümeye başlarken bacakları hala tomurcuk şeklinde. Yemek ve soluk boruları da bu haftalarda oluşmaya başlıyor. Derisi hala çok ince, bu nedenle derinin altında şekillenmeye başlayan kılcal damarlar da derisinin üzerinden görülebiliyor. İlerleyen haftalarda cildi kalınlaştıkça ve cilt altı yağ tabakası geliştikçe derisi de normal halini almaya başlayacak. Hamileliğiniz boyunca sizin aracılığınızla bebeğinizi besleyecek olan plasenta (bebeğin eşi) de bu haftalarda şekillenmeye başlamıştır.<br />
<br />
Hamileliğin 7. haftasında embriyonun baş-popo mesafesi (CRL) de artık ölçülebiliyor olduğundan, eğer son adet tarihinizden emin olamıyorsanız, gebeliğinizin yaşı tayin edilebilir ve muhtemel doğum tarihiniz de hesaplanabilir.<br />
<br />
<b>Hamileliğin 7. haftasında annede meydana gelen değişimler</b><br />
Hamileliğin 7. haftasında rahminiz artık önceki halinden neredeyse iki kat daha büyük. Bu durumda rahim, idrar kesenize baskı yapıyor olduğundan ve ayrıca kan basıncınız biraz arttığından daha sık idrara çıkma ihtiyacı duyuyor olabilirsiniz. Sık sık tuvalete gitmekten kaçınmak için su tüketimini azaltmanız doğru olmaz, metabolizmanızın sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam edebilmesi için günlük ihtiyacınız olan minimum 2,5 litre suyu tüketmeye özen göstermelisiniz. Ayrıca hamilelikte kullanılması önerilen vitamin ve mineral takviyelerini almaya başlamış olsanız dahi, beslenmenize de ilk haftalardan özen göstermeniz gerekiyor. Bolca demir ve vitamin içeren yeşil yapraklı sebzeler, balık, kırmızı et ve kuru baklagil gibi gıdaları dengeli bir şekilde beslenme düzeninize dahil etmelisiniz. Eğer hamilelikte nasıl beslenmeniz gerektiğine dair aklınızda soru işaretleri varsa, özel bir sorununuz olmasa dahi, her zaman bir beslenme uzmanına danışabileceğinizi unutmayın. Özellikle hamilelikte beslenme konusunda uzman bir diyetisyen size özel bir beslenme programı hazırlayarak hamileliğinizi daha rahat ve sağlıklı geçirmenize yardımcı olabilir.<br />
<br />
İlk haftalarda pek çok annenin yaşadığı mide bulantısı şikayetleri sizin için de zorlayıcı oluyorsa, iştahınızın oldukça azaldığını fark edebilir, hatta kilo kaybedebilirsiniz. Endişelenmeyin, birçok anne adayı 14 hafta itibariyle mide bulantısı şikayetlerinin azaldığını söyler. Eğer günlük hayatınızı çok fazla etkileyecek şekilde mide bulantısı yaşıyor ve hiç yemek yiyemiyorsanız, doktorunuza hamilelik sürecinde bir mide bulantısı ilacı kullanıp kullanamayacağınızı sorabilirsiniz.<br />
<br />
İlk haftalarda hissettiğiniz meme hassasiyeti de artık azalmaya başlayabilir ancak artan östrojen hormonu ve yükselen kan basıncınız nedeniyle göğüslerinizde doluluk hissi devam ediyor olabilir. Bir süre sonra memeleriniz süt üretimine de hazırlanmaya başlayacak, bu yüzden şimdiden kendinize rahat sütyenler alın ve giydiğiniz kıyafetlerin hava alan rahat kıyafetler olduğundan emin olun.<br />
<br />
Özel bir durum nedeniyle doktorunuz tarafından özellikle kısıtlanmadığı sürece cinsel ilişkiye girmenizde de bir sakınca yoktur.<br />
<br />
Halsizlik, sık sık yaşanabilen mide bulantıları ve huzursuzluk gibi durumlarla başa çıkmak için en iyi yöntemlerden biri de yoga ve meditasyondur. Hamile yogası yapmayı düşünüyorsanız bu haftalarda araştırmaya başlamak iyi bir fikir olabilir.<br />
<br />
<b>Hamile yogasının faydaları</b><br />
Bedeninizi rahatlatın: Yoga hareketleri sayesinde bedeniniz esnerken aynı zamanda güçlenecek, böylece kendinizi daha zinde ve sağlıklı hissedeceksiniz.<br />
<br />
<b>Nefesinizi rahatlatın:</b> Hamileliğiniz ilerledikçe nefes darlığı şikayeti yaşama olasılığınız vardır. Yoga sayesinde farkındalıkla nefes almayı öğrendiğinizde, bu şikayetlerinizle baş etmeniz çok daha kolay olur.<br />
<br />
<b>Stresle baş edin:</b> Hamilelik döneminde yaşanan hormonel dalgalanmalar nedeniyle anne adayları kendilerini zamansız bir şekilde farklı duygu durumları içinde bulabilirler ve stres kaynakları her zamankinden daha fazla baş ağırtabilir. Yoga sayesinde bedeninizi dinlemek, nefesinizi düzenlemek ve kendinize zaman ayırmak, stres seviyenizi de düşürerek çok daha mutlu bir hamilelik geçirmeniz mümkün olacaktır.<br />
<br />
<b>Sosyalleşin</b>: Bir hamile yogası sınıfına düzenli olarak katıldığınızda, diğer hamilelerle de tanışıp sohbet etme şansı yakalarsınız. Bu deneyiminizde yalnız olmadığınızı görmek size çok iyi gelecektir.<br />
<br />
<b>Bebeğinizle bağ kurun:</b> Yoga yapmak için o ilginç yoga pozlarını yapabiliyor olmanız gerekmez. Sakince oturup, bedeninizi rahatlatıp farkındalıkla nefes aldığınızda da bir nevi yoga yapmış olursunuz. Kendinizi dinlerken, bedeninizde büyüyüp gelişen bebeğinizi de dinlemiş olursunuz ve kucağınıza almak için biraz daha beklemeniz gerekse de, bebeğinizle bağ kurmak için bir fırsat yaratabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Lohusalıkta rahat edin</b>: Hamileliğiniz rahat geçerse, lohusalıkta da rahat edersiniz. Fiziksel ve zihinsel olarak kendinizi çok daha iyi hissetmenize yardımcı olacak olan yoga çalışmaları lohusalıkta da yardımınıza koşacak, daha güçlü ve sakin hissetmenizi sağlayacaktır.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-58784363181703084252017-09-16T16:00:00.000+03:002017-09-16T16:00:13.485+03:00Hamileliğin 6.Haftasında Neler Oluyor? 6 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?Anne olmaya artık aylar kaldı, Peki hamileliğinizin 6.haftasında bebeğinizde ve sizde ne gibi değişiklikler oluyor? H<b>amileliğin 6.Haftasında Neler Oluyor? 6 Haftalık Bebeğin Görüntüsü</b> ile ilgili yazımızdadır. Yorumlarınız ve sorularınız için alt kısımdaki yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
Hamileliğin 6. haftasında bebeğiniz bir mercimek tanesi boyutlarına ulaşırken siz de erken hamilelik belrtileri yaşamaya devam ediyor olabilirsiniz. Eğer hala bir egzersiz ve beslenme programı oluşturmadıysanız, hamileliğinizi öğrendikten kısa bir süre sonra bile olsa size iyi gelecek bir rutin oluşturmaya başlayabilirsiniz. Eğer fazla kilolu olduğunuzu düşünüyorsanız ya da özel bir beslenme gerektiren bir sağlık durumunuz varsa, bir beslenme uzmanına danışarak hamilelikte beslenme konusunda öneriler alabilirsiniz.<br />
<br />
<b>Hamileliğin 6. haftasında bebeğin durumu</b><br />
Hamileliğin 6. haftasında embriyonun boyu 3-5 mm boyutlarına ulaşır. Şimdiye kadar temel olarak oluşmuş olan dolaşım sistemi artık küçük kalbine kan pompalamaya başlamıştır. Yaklaşık 2 milimetreyi bulan kalp, embriyonun tüm vücudunun büyük kısmını kaplıyor. Sizinkinin yaklaşık iki katı kadar hızla atan kalbi, ilerleyen haftalarda da hızlı bir şekilde gelişmeye devam edecek. Bebeğinizin ellerini, kollarını ve bacaklarını oluşturacak olan yapılar, gövdesinin iki yanında tomurcuklanmaya başlamıştır.<br />
<br />
Bebeğin beyin ve sinir sistemiyle birlikte omurgası da temel olarak şekillenmeye başlar.<br />
<br />
<b>6 haftalık bebeğin görüntüsü:</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjykiorAlYBYLMfUGvBh__SCmbqiVU7aVnnovkMfJ1BRn4I9EBdmCGXmyMcX17ZDwYoaMyqmnAQruaTDKD1hzIkf_gOmVpGaYCSPkfIk7kfduRMrjpXQqkNRMnWBEtXyUqk3dSjXAf05Q/s640/hamilelikte6haftagoruntusu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamileliğin 6.Haftasında Neler Oluyor? 6 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Hamileliğin 6. haftasında annedeki değişiklikler</b><br />
Artan hamilelik hormonları sayesinde annede birçok fiziksel değişiklik görülebilir. Memelerde hassasiyet, sık idrara çıkma isteği, mide bulantıları, kokulara hassasiyet gibi durumlar ilk haftalarda oldukça normal karşılanır. Bunun dışında kanama, sık sık kusma gibi durumlar olduğunda doktorunuza danışmayı ihmal etmemelisiniz.<br />
<br />
Gebeliğin 6. haftasında bulantılar ve kusma nedeniyle annede kilo kaybı görülebilir. 1-2 kilodan fazla kilo kaybı olmuyorsa, endişelenecek bir durum yoktur. Vücudunuz hamileliğe alıştığında normal kilo artışı sağlayabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
Anne adayı 6. haftada duygusal iniş çıkışlar da yaşayabilir. Bir gün çok neşeli ve enerjikken ertesi gün yataktan çıkmak istemeyebilirsiniz, bu tamamen normaldir. Vücudunuzda gerçekleşen hormonel ve fiziksel değişiklikler bir yana, hamilelik fikri, anne olacağınıza dair düşünceler, hayatınızın nasıl değişeceğine dair duyduğunuz merak ve bazen endişeler de duygu durumunuzu etkileyecektir elbette. Telaşlanmayın, yalnız değilsiniz! Bu durumu eşinizle konuşuyor olmanız en iyisidir, en azından etrafta duygularınızı paylaşabileceğiniz ve keyifle vakit geçirebileceğiniz birileri varsa bu ilk haftalarda kendinizi rahatlatmanız daha kolay olacaktır. Ayrıca beslenmenize dikkat eder ve yeterince dinlenirseniz de fiziksel olduğu kadar duygusal olarak da kendinizi daha iyi hissedeceğinizi unutmayın.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div>
<b>Hamileliğin 6. haftası ile ilgili uzman görüşü:</b></div>
<div>
Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehtap Derelioğlu hamileliğin 6. haftasında vücuttaki değişimleri şöyle anlatıyor:</div>
<div>
</div>
<div>
<ul>
<li>“Embriyoda artış baş, yüz gelişimi ve omurilik oluşumu başlamıştır. El ve kol tomurcukları bu hafta sonuna doğru kabartı olarak belirginleşecektir. Embriyoya ait bağırsak gelişimi karın dışında olup daha sonra fizyolojik yerine taşınacaktır. Bu dönemde artık annenin gebelik hormonlarının yükselmesine bağlı bir takım fizyolojik değişiklikler başlar.</li>
<li>Annelerde duygusal açıdan hassasiyet bazen sinirlilik ve çoğu zaman ağlamaklı durum görülmesi normaldir. Bu dönemde annenin yaşadığı psikolojik stresler bu durumun daha da atmasına neden olacağı için gebelerin özellikle stresten uzak durması gerekir.</li>
<li>Rahmin büyümesine bağlı olarak kasıklarda ağrı adet olacaklarmış gibi gerginlikler olabilir. Büyümekte olan rahmin idrar torbasına basısına bağlı olarak sık idrara çıkma ihtiyacı duyulabilir.</li>
<li>Sabah bulantıları, açlık, stres ve yorgunluk hissi bazı gebelerde bu dönemde baş ağrılarına neden olabilir</li>
<li>Bağırsak alışkanlıkları değişir. Karında şişkinlik, hazımsızlık ve kabızlık ortaya çıkabilir. Bu dönemi rahatlatmak için az az ve sık sık yemek yeme alışkanlıkları olmalı. Günde en az 2 litre su içmek de bağırsak sorunlarını hafifletmenize yardımcı olabilir.</li>
<li>Midede hassasiyet, yanma, ağrı ve bazen de reflü denen yediklerinin ağza gelmesi gibi durumlarda yemek öğünlerinin miktarının azaltılması, yemekler sırasında sıvı tüketiminin azaltılması, yemeklerden 2 saat sonrasına kadar yatar pozisyona geçmemek ve akşam 20.00'den sonra geç saatlere yemek öğünleri bırakmamak gerekir</li>
<li>Yemeklerde fazla acı, baharatlı, asitli ve gazlı yiyecek ve içecekleri tercih etmemek gerekir.</li>
<li>Beslenme alışkanlıklarımızda protein ve vitamin ağırlıklı beslenmek gerekir.</li>
<li>Çiğ et, pişmemiş salam, sosis, sucuk ve pastırmadan uzak durmalı, iyi pişmemiş tavuk ve balıktan uzak durmalıyız.</li>
<li>Değişen gebelik hormonlarının etkisi ile göğüslerde hassasiyet ve ağrı ortaya çıkabilir, göğüslerde koyulaşmalar başlar.</li>
<li>Değişen metabolik ve hormonal durumdan dolayı anne adayı 12 gebelik haftasına kadar kendini yorgun ve halsiz hissedebilir.</li>
<li>Tat ve koku değişimi olduğundan dolayı ağızdan metalik tat veya iştahsızlık bu dönemde sık rastlanan bulgulardır.</li>
<li>Anne adayı bu dönemde artık başlamış olduğu 40 haftalık yolculuğu için kendine doktor seçmesi gerekmektedir. Her türlü sorularına doyurucu yanıt veren her zaman ulaşabileceği ve her sorunu rahatlıkla paylaşabileceği doktorunu seçmiş olması gerekir.</li>
</ul>
</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1986273134362587.post-61930400509280597362017-09-16T15:00:00.000+03:002017-09-16T15:00:21.588+03:00Hamileliğin 5.Haftasında Neler Oluyor? 5 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?Anne olmaya artık aylar kaldı, Peki hamileliğinizin 5.haftasında bebeğinizde ve sizde ne gibi değişiklikler oluyor? <b>Hamileliğin 5.Haftasında Neler Oluyor? 5 Haftalık Bebeğin Görüntüsü</b> ile ilgili yazımızdadır. Yorumlarınız ve sorularınız için alt kısımdaki yorum formundan bize ulaşabilirsiniz.<br />
<div>
<br /></div>
Hamileliğin 5 haftasında erken hamilelik belirtileri görülmeye devam ederken bebeğinizin gelişimi inanılmaz bir hızla ilerlemektedir. Gün geçtikçe hamileliğinize dair daha fazla belirti gözlemlemeye başlıyorsunuz ve henüz bir susam tanesi kadar olan bebeğiniz sayesinde vücudunuzda ciddi değişimler olmaya devam ediyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="600" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7ZCXXx0iMMjaQJVSn_cbuij-fX2nkoIw8tuww0Ko4BPm27x0bfjSPmZeViSBA0DB5niOFU3M69q6Q8XXRqMubUKLLy0eDzSjtTnO2vGZ13zZ79SxsCJN5OHfeTxUD0feBLIBULZtkZg/s640/hamilelik-5-hafta-goruntusu.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="640" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamileliğin 5.Haftasında Neler Oluyor? 5 Haftalık Bebeğin Görüntüsü, Neler Yemeli Neler İçmelisiniz?</td></tr>
</tbody></table>
<b>Hamileliğin 5. haftasında bebeğin durumu</b><br />
5 haftalık bebeğin boyu 2 milimetre civarındadır ancak bu küçücük hücre yığınında çok büyük değişimler olmaya devam etmektedir. Hala bir embriyo olarak anılan bebeğinizi oluşturan üç katman mevcut ve her birinde yaşamsal faaliyetlerini mümkün kılacak olan yapılar şekillenmeye başlıyor. Ektoderm adı verilen en dış tabakada bebeğin ağzını, burnunu, kulaklarını, cildini ve vücut tüylerini oluşturacak olan yapılar şekillenmeye başlar. Mezoderm adı verilen orta tabakada kalp ve damar sistemini oluşturacak olan hücreler yer alır ve 5. hafta itibariyle dolaşım sistemi de gelişmeye başlar. Endoderm adı verilen iç tabakada ise iç salgı bezleri, mesanesi ve sindirim sistemini meydana getirecek olan hücreler şekilleniyor.<br />
<br />
Gebeliğin 5. haftası bebeğin dolaşım sisteminin oluşmaya başlamasıyla birlikte hala çok küçük olan kalbi de atmaya başlar ancak yine de kalp atışlarını duyabilmek mümkün olmaz. 10 ila 12 haftalarda yapılacak olan muayenelerde bebeğinizin kalp atışlarını duyabileceksiniz.<br />
<br />
Hamileliğin 5. haftasında minik bir kurbağa yavrusuna benzeyen bebeğin, ilerleyen haftalarda baş ve iskelet yapılarının gelişmeye devam etmesi sayesinde vücudu daha da şekillenecek ve büyüyecek.<br />
<br />
<b>5 haftalık bebeğin görüntüsü:</b><br />
<br />
<b>Hamileliğin 5. haftasında annedeki değişiklikler</b><br />
Gebelik testinizden pozitif sonuç aldıysanız ve hala doktora görünmediyseniz, ilk randevunuzu almanızın zamanı geldi. Son adet tarihinizin ilk gününü not edin, aklınıza takılan soruları yazın.<br />
<br />
Sabah bulantıları, meme hassasiyeti gibi erken hamilelik belirtileri dışında anormal bir fiziksel ya da duygusal durum yaşıyorsanız da doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin.<br />
<br />
Vücudunuzda artan hCG hormonu sayesinde duygusal olarak da biraz farklı hissedebilirsiniz. Telaşa kapılmayın, vücudunuz 9 ay sürecek harika bir yolculuğa hazırlanıyor!<br />
<br />
<b>Hamileliğin 5. haftası ile ilgili uzman görüşü: </b><br />
Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehtap Derelioğlu, hamileliğin 5. haftasına bilgi veriyor:<br />
<br />
"Döllenmeden sonraki 3. hafta aslında gebeliğin 5. haftasına denk gelmektedir. Bu dönemde adet gecikmesi ile gebelik, idrar ve kan testinde artık tespit edilebilir. Bu dönemde döllenmiş olan yumurtadan oluşmaya başlayan embriyoda bir takım bölümler oluşur.<br />
<br />
Disk şeklinde olan embriyoda vücut taslaklarını oluşturacak 3 tabaka mevcuttur. Ektoderm, endoderm ve mezoderm olarak adlandırılan bu yapılardan embriyonun tüm hücre ve organları oluşmaya başlar.<br />
<br />
En dışta yer alan ve ektoderm denilen tabakadan deri, saç, tırnak, kulağın iç ve dış yüzeyi, dil, ağız, burun ve sinüsler, anüs, süt bezleri, dişin bazı tabakaları ve tüm sinir sistemi oluşur iken orta tabaka olan mezodermde özellikli olan kalp ve damar sistemi bu haftada oluşmaya başlar ve kalp tüp şeklinde 2 kanaldan oluşup 1 hafta sonra kasılma yeteneğine sahip olacaktır. Bunun haricinde orta katman mezodermden kas iskelet sistemi ve boşaltım üreme, akciğer ve dalak oluşumu başlar. En içte yer alan endoderm katmanında ise mesane, iç salgı bezlerinin bir bölümü ile sindirim sistemi oluşur.<br />
<br />
Hamileliğin 5 haftası, embriyonun baş ve kuyruk kısmının görülmeye başlandığı zamandır. Embriyo bu dönemde yaklaşık 1-2 mm boyutlarındadır. Henüz ultrasonografide kalp atımları duyulmaz. Embriyonal hayatın 3. haftasında başlamış olan organ ve beyin-omurilik gelişimi bu dönemde anne adaylarının da beslenmesine özen göstermesi gerekliliğine neden olur. Embriyolardaki bu gelişim süreci genetik ve çevresel faktörlerden etkilenebilmektedir. Annenin alışkanlıkları ve beslenme özellikleri gelişmekte olan embriyo için risk oluşumuna neden olur.<br />
<br />
Bu dönem ayrıca annenin alkol, kafein ve sigara alışkanlıklarından vazgeçmesi gerektiği dönemdir. Alkol tüketiminin direkt çocuklarda zeka geriliğine neden olucu durumu söz konusudur. Düzenli beslenmesi olan ve vitamin takviyesi alan annelerin haricinde sabah bulantıları olan ve beslenme düzeni olmayan, hatta kilo kaybı olan gebelerin bu dönemi rahat geçirmeleri ve oluşan embriyonun etkilenmemesi için doktora başvurmaları gerekmektedir."<br />
<br />
<b>İpucu: Hamileliğin ilk haftalarında nelere dikkat edilmeli?</b><br />
<br />
<ul>
<li>Hamileliğinizin ilk haftaları bebeğinizin gelişimi için kritik zamanlardır. Bazı önemli noktalara dikkat ederek bebeğinizin ve kendinizin sağlığını koruyabilirsiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li> Jinekoloğunuza görünün. Genelde 8. haftadan itibaren yapılan ilk doktor ziyaretinizde, ilerde olabilecek komplikasyonlara karşı taramadan geçersiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li> Folik asit, demir, kalsiyum gibi hamilelik boyunca sizin ve bebeğinizin sağlığı için önem taşıyan takviyeleri alıp almayacağınız konusunda doktorunuza danışın.</li>
</ul>
<ul>
<li> Hamileliğin ilk üç ayında yeterli derecede folik asit almak bebeğinizin gelişim kusuruna bağlı hastalığı olmaması için çok önemlidir.</li>
</ul>
<ul>
<li> Sigarayı bırakın. Hamilelik sırasında sigara içmek erken doğum, düşük ve plesantaya bağlı sorunlara neden olabilir. Bazı araştırmalar sigaranın yarık dudaklı çocuk oluşumuna neden olduğunu ortaya koymuştur. Hiçbir zaman sigarayı bırakmak için çok geç değildir. Yakmadığınız her sigara bebeğinize sağlıklı olmak için bir şans verir.</li>
</ul>
<ul>
<li> İçkiyi bırakın. Günde sadece bir küçük içki bile bebeğinizin düşük kilolu doğmasına ve öğrenme, konuşma, dikkat dağınıklığı, hiperaktivite sorunlarına yol açabilir. Hiç kimse azıcık bir alkolün bile bebeğin gelişimini ne derece etkileyeceğini kestiremez.</li>
</ul>
<ul>
<li> Evinizin ve işinizin güvenli olduğundan emin olun. Bazı işler ve hobiler siz ve bebeğinizin gelişimi için riskli olabilir. Eğer alışkanlık olarak kimyasallara, ağır metallere (kurşun, civa) ve radyasyona maruz kalıyorsanız, en kısa zamanda bunu değiştirmelisiniz.</li>
</ul>
<ul>
<li> Bazı temizleme ürünleri, tarım ilaçları, çözücüler ve eski borulardan su içmek zararlı olabilir. Doktorunuzla günlük rutinleriniz hakkında konuşun ki evinizde ve işyerinizde bebeğiniz için tehlikeli olabilecek şeylerden kaçının.</li>
</ul>
Unknownnoreply@blogger.com0