İzafiyet Teorisi Nedir? İzafiyet Teorisi Açıklamaları

İzafiyet Teorisi yani Görelilik Kuramı ünlü fizikçi Albert Einstein tarafından ortaya konmuştur. Fakat daha sonraki yıllarda, birçok bilim insanı tarafından reddedilmiş veya tartışmalara sebep olmuştur. Yerçekimi kuvveti göz önünde bulundurularak çıkarılan izafiyet teorisi, genel izafiyet ve özel izafiyet olarak iki türdür. Albert Einstein tarafından ortaya konmuş, hala geçerliliğini koruyan, zaman ve uzaydan yola çıkılarak oluşturulmuş İzafiyet Teorisi hakkında bilgiye aşağıdaki yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Hareketin göreceli olduğu ve evrendeki en yüksek hızın ışık hızı olduğu temellerine dayanan İzafiyet Teorisi uzay – zamandan oluşan dört boyutlu bir evren modeli sunmaktadır. Temel olarak uzay ve zamanla ilgilenen, fiziksel olayları bu bakış açısıyla açıklayan bir teoridir.

Ünlü fizik bilimcisi Newton kendi ifade ettiği hareket kanunlarından, hareketsiz olmanın herhangi bir özel anlamı olmadığını ortaya koymuştur.

İzafiyet kuramına göre ise tam hareketsiz olma diye bir şey yoktur, düzgün hareketlerin hepsi bağlı bulunduğu şeye göre değişkenlik göstermektedir yani izafidir. Albert Einstein çıkardığı İzafiyet Teorisi ile insanlığa uzaklığın ve zamanın göreceli olduğunu göstermiştir. Ortaya attığı birçok öngörüleri doğrulanan Albert Einstein önce hesap yaptı, sonra tahminlerde bulundu ve hemen ardından deneyler geldi. Zekası ile insanlığı kendine hayran bırakan Einstein’in yaptığı deneyler de tahminlerini doğrular nitelikte olmuştur.

İzafiyet Teorisi diğer bir ifadeyle Görelilik Kuramı ünlü fizikçi Albert Einstein tarafından ortaya konan ve daha sonra diğer bilim insanları tarafından doğruluğu kabul edilen bir fizik kuramıdır. Görelilik denmesindeki amaç şudur. Bir olayın eşzamanlılığı yani birkaç kişi için aynı zamanda yaşanması değişkendir. Başka bir ifadeyle açıklayacak olursak, zaman evrenin her yerinde aynı hızda ilerler ancak farklı şekilde hissedilebilmektedir.

Albert Einstein dünyanın genişlik, derinlik ve yükseklikten oluşan üç boyutlu yapısına dördüncü boyutu yani zamanı da eklemiştir. İzafiyet Teorisi Özel ve Genel Görelilik olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Einstein Genel Görelilik Teorisi’nde yerçekimi kuvvetinin etkisini de göz önünde bulundurmuştur. Özel Görelilik’te ise yerçekimi kuvvetini hesaba katmamıştır.

Özel İzafiyet (Görelilik) Teorisi

Özel İzafiyet (Görelilik) Teorisi: 1905 yılında Albert Einstein tarafından ortaya konulmuştur. Bu kuramını ilk olarak Annalen der Physik adlı dergide “Hareketli cisimlerin elektrodinamiği üzerine” isimli makalesinde açıklamıştır. Daha sonra “Bir cismin atıllığı enerji içeriğiyle bağlantılı olabilir mi?” başlıklı makalesiyle de pekiştirmiştir. Einstein’a göre zaman, mekan, hareket gibi olaylar birbirinden bağımsız değildir. Özel İzafiyet Teorisi’ne göre; cisim zamanla, zaman cisimle, mekan hareketle, hareket mekanla, dolayısıyla da hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Özel Göreliliğe göre birbirlerine göre hareketleri nasıl olursa olsun, ışık hızı her yerde aynıdır. Bu teori sezgisel olarak algılayamayacağımız ancak deneylerle ispatlanmış birçok sonuç doğurmuştur.

Galileo’nun Görelilik Prensibi zamanla değişmeyen hareketin göreceli olduğunu savunur. Ona göre hareket halindeki bir gemi dış gözlemci tarafından hareket ediyor görünür ancak, geminin içindeki kişi hareketin olmadığını söyleyebilir. Einstein bu prensibe bir de ışık hızı etkisini eklemiş ve sabit hızdaki herhangi bir cismin ışık hızının ölçülen değerinin değişmez olduğunu savunmuştur. Bu da Özel İzafiyet Teori’sinin doğmasına sebep olmuştur. Bu teoriyi daha iyi anlamanıza yardımcı olacak bazı öngörüleri şu şekildedir;


  • Uzay – Zaman: Uzay ve zaman birbirine bağlı kavramlardır. Zaman, üç uzay boyutunu tamamlayan dördüncü bir boyuttur.
  • Zaman Genişlemesi: Işık hızına yakın bir hızla hareket eden bir cisim düşünelim. Dışarıdaki gözlemci bu hızı hisseder, fakat cismin içerisindeki gözlemci için zaman duruyor gibi gelir. Aslında öyle değildir, ışık hızı her iki tarafta da aynıdır.
  • Eş Zamanlı Olaylar: Tamamen gözlemciye bağlı bir olaydır. İki gözlemci ve iki olay olduğunu varsayalım. Birinci gözlemci iki olayın aynı anda gerçekleştiğini görebildiği gibi; ikinci gözlemci için biri önce biri sonra gerçekleşiyor gibi görünebilir.
  • Kütle Artışı: Işık hızında hareket eden bir cismin kütlesi durgun bir gözlemci için artıyor gibi görünür. Ancak cismin üzerinde olan bir gözlemci için kütle hep aynıdır.
  • Lorentz Dönüşümü: Işık hızına yakın bir hızda yolculuk eden cisim, dışarıdan bakan durgun gözlemci tarafından olduğundan daha kısa görünür. Oysaki cismin üzerinde bulunan kişi için gidilen mesafe hep aynıdır.
  • Işık Hızı Limiti: Kütleli bir cismin ışık hızına ulaşması için sonsuz bir kuvvet gerekmektedir. Işık kütlesizdir ve ışık hızında yolculuk edebilir. Işığın boşluktaki hızı evrendeki son hız limitidir.
  • E=mc²: Bu denklemde; E: Enerji, m: Kütle, c: Işık hızını ifade etmektedir. Denkleme göre madde enerjiye, enerji maddeye dönüşebilir.

Genel İzafiyet (Görelilik) Teorisi

Genel İzafiyet (Görelilik) Teorisi: Özel İzafiyet Teorisi’nden farklı olarak ivmenin ve güçlü kütle çekim kuvvetinin var olduğu sistemlerle ilgilenmektedir. 1916 yılında Albert Einstein tarafından tanımlanmıştır. Genel Görelilik Newton’un evrensel kütle çekim yasası ile Özel Göreliliğin genişletilerek, kütleçekimin uzay, zaman veya uzay – zamanda etkilerinden bahsetmektedir. Bu teoriye göre uzay, zamanı da içine alan, yoğun kütle tarafından eğilmiş, dört boyutlu bir yapıdır. Genel göreliliğin bugüne kadar sunduğu tüm önermeleri deneylerle doğrulanmıştır. Büyük bir yıldızın ömrünün sonuna gelmesi durumunda içine çökerek karadelikler oluşturması, genel görelilik prensibine dayalı bir olaydır.

Bu teoride Einstein Dünya gibi büyük gök cisimlerinin kendi eksenleri etrafında dönerken uzayı ve zamanı büktüğünü söylemiştir. NASA bilim adamlarının bundan yola çıkarak yaptıkları araştırma sonucunda Dünya’nın bir yılda dönüş yönünde 2 metrelik bir sapma gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.
-- sponsor içerik --

---