Şizofreni Nedir, Şizofreni Belirtileri Nelerdir?

Şizofreni Nedir, Şizofreni Belirtileri Nelerdir?


Şizofreni ile ilgili bilgiler ve Şizofreni çeşitleri hakkında detaylar yazımızın devamındadır.

Şizofreni” denilen beyinsel sorunlardan kaynaklanan ruh ve sinir hastalıklarından birine sahip olan kişilere verilen ad olduğundan bahsetmek mümkün olmaktadır. 

Şizofreni hastalığı, beyinde gerçekleşen bir takım kimyasal iletim süreçlerinde bu süreçlerde taşınan kimyasal elementlerin iletiminde bir bozukluk meydana gelmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.

Beyinsel bir hastalık olan şizofrenliğin aktif denen yükselme dönemleri ve pasif denen iyileşme dönemleri bulunmaktadır. 

Bu hastalığın detaylı olarak tedavi süreçleri uygulanabilse de hastalık çoğu hastada yüzde yüz yok edilememektedir. 

Şizofreni hastalarının hayata dair tüm koşulları bu hastalıkla birlikte negatif olan bir sürece girdiği için yaşantıyı da otomatikman her alanda olumsuz etkileyen bir hastalık olarak bilinmektedir.

Şizofreni hakkında genel bilgi


Şizofreni hastası olan kişilerin her şeyden önce gerçeklik algıları değişmektedir. Yani gerçekten var olmayan şeyleri gördüklerini ya da duyduklarını iddia edebilmektedirler. 

Tanımadıkları insanlarla bir anda çekinmeden konuşabilmekte, yine tanımadıkları insanların onlara bir anda zarar verebileceğini düşünmekte veya bulundukları her yerde sürekli takip edildikleri düşüncelerine kapılabilmektedirler.

Durum bu hale geldiği için günlük olarak yapmakta oldukları her şey artık onlar için çok güç hale gelmektedir. Sürekli bir korku ve kuşku halinde olan şizofrenler bu sebeplerden ötürü de normal bir yaşantı sürememektedirler. 

Duygu durumlarında da ani değişimler olduğu için günlük koşullarında hem kendilerine hem de çevrelerindekilere büyük sıkıntılar yaşatabilirler.

Tüm bunlara rağmen, zamanında ve doğru tanılar yapıldığı zaman bir umut ışığının varlığından söz edebilmek mümkündür. Çünkü şizofreni tedavisinde tedavinin doğru bir şekilde yapılması ve bunun yanında da hasta yakınlarının hastaya sonsuz destek göstermesi hastalığın atlatılması adına çok büyük adımlar olmaktadır.

Dünya genelinde bu hastalık toplum içerisinde çok fazla konuşulan ya da paylaşılan bir hastalık olmasa da, yine de oran olarak yüksek hasta sayısına sahip olduğu bilinmektedir. 

Dünya genelinde 65.000.000 gibi bir rakamda şizofren olan kişilerin varlığından söz edilebilmektedir. Türkiye’de ise 600.000 kişiden fazla şizofreni hastası olan kişilerin olduğu söylenmektedir.

Şizofreni çeşitleri nelerdir?

Şizofreni hastalığının kendi içerisinde beş farklı türü bulunmaktadır. Bu türler şu şekilde özetlenebilir;

  • Hebefrenik şizofreni : Bu hastalık türüne sahip olan bireylerin deyimi yerindeyse kafası çok karışıktır. Tutarsız davranışları olan hebefrenik şizofrenler, bunun yanında karma karışık konuşmalarda da bulunan, davranışlarının saçma ve çocuksu olarak değerlendirilebileceği kişiler olmaktadırlar. Günlük hayatlarında yemek hazırlama, banyo yapma vb. becerilerini bozan garip davranışları olmaktadır.
  • Paranoid şizofreni : Bu tip hastalar, birilerinin kendilerine çok kötü davrandığına ve onları sürekli cezalandırdığına dair sanrılara sahip olmaktadırlar. Dışarıdan bakıldığında normal ve zihin olarak da sağlıklı bir insanmış gibi hareket etseler de iç dünyalarında her şey karma karışık bir yapıdadır.
  • Katatonik şizofreni : Bu türde bir şizofreni rahatsızlığı geçiren kişilerin en önemli belirtisi fiziksel olarak çok farklı davranmalarıdır. Katatonik şizofrenler genel olarak hareketsiz olarak yatmakta ve çevrelerinde gerçek hayatta olup biten herşeye karşı tepkisiz bir tutum izlemektedirler. Vücut yapıları gerçek anlamda karı ve sert olmakta, çok nadir olarak yüzlerini buruşturarak hareket ettikleri zamanlar olmaktadır. Nefes alıp verme dışında çok da yaşamsal forma ait bir harekette bulunmayan bu hastaların kendilerini yaralama ve yetersiz beslenme sıkıntıları da vardır.
  • Ayrışmamış şizofreni : Yukarıda bahsedilen üç ayrı şizofreni vakasından herhangi birine ait kesin bir vaka bulgusu saptanamayan bir kişide, bu tip şizofreni durumlarına ayrışmamış şizofreni adı verilmektedir.
  • Rezidüel şizofreni : Kalıntı şizofreni olarak da geçen bu hastalık türünde, şizofreni hastalığının genel olarak görülen semptomları daha hafiflemiş vaziyette seyretmektedir. Halüsinasyonlar veya benzer semptomlar hala devam etse de hastalığın ilk ortaya çıktığı evre ile bu evre çok da bir tutulamamaktadır.

Şizofreni belirtileri

  • Kişisel hijyen durumunu umursamamaya başlama
  • Depresyon belirtileri
  • Eleştiri yapılmasına tahammül edememe
  • Sosyal hayattan kopma
  • Bakışların donuklaşması
  • Unutkanlık yaşanması
  • Konuşmaların farklılaşması ve saçmalaşması
  • Sürekli şüpheci yaklaşımlarda bulunma
  • Saldırganlığa yatkınlık
  • Her tepkiyi aşırı boyutlarda vermek
  • Konsantrasyonda düşüklük

Şizofren tedavisi


Şizofren hastalığına yakalanan kişilerin tedavi olabilmesi için ilaç kullanılması ve psikoterapi tedavisi görmesi gerekmektedir. Bu tedavi sürecinde kullanılan ilaçların türü antipsikotik etkili olanlardır. 

Bu tip ilaçlar hastalığı tamamen yüzde yüz ortadan kaldırmaz ancak belli başlı belirtilerin yaşanmaması adına oldukça etkili olmaktadır. 

Hastanın günlük yaşantısına, özel hayatına ve iş hayatına olan uyumunu arttırır ve hastalığın tekrar tekrar nüksetme ihtimalini düşürmektedir.

Bu tip ilaçların ne sıklıkta ve ne dozda kullanılacağına da mutlaka ve mutlaka kişinin birebir tedavisini yürüten psikoloğu ve psikiyatristi belirlemelidir. 

Çünkü şizofreniyle ilgili kullanılan ilaçlar tamamen hastanın vermiş olduğu belirtilere göre dozları ayarlanabilecek ilaçlardır. 

Deneme yanılma yöntemiyle de denenen bu ilaçların sonunda, bazı hastalarda bir takım olumlu gelişmeler yaşansa da bazılarında hiç bir etkisi görülmemektedir.

Bu ilaçlar hakkında bilinen en büyük yanlış ise bağımlılık yaptığıdır. Aslen bu ilaçlar hiç bir bağımlılık yapmadığı gibi bir de hastaların gördükleri hayalleri ve gaipten sesler duyma durumunu da ortadan kaldırmaktadır. 

Fakat ilaçların gerçekten iyi bir etki gösterebilmesi için kısa süre kullanılıp keyfi tercihte göre bırakılması değil, uzun dönem düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. Böylece olumlu etkilerinden faydalanılması mümkün olmaktadır.
-- sponsor içerik --

---